Kur'an-ı Kerim

Toplam Sure: 114 | Toplam Ayet: 3339

Sure 1: Fâtiha/Açılış (ٱلْفَاتِحَة)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1|1|1|بسم الله الرحمن الرحيم

Latin Literal

1. Bismillâhir rahmânir rahîm.

Türkçe Çeviri

İsmiyle49 Allah'ın19; Rahmân'dır1; Rahîm'dir2.

Notlar

Not

Şerefli Kur’an’ın ilk ayeti görüldüğü üzere besmeledir. Yüce Rabbimiz Kur'an'ı neden besmeleyle başlattı? Bu sorunun cevabını bulmak için Yüce Allah'ın besmelede işaret ettiği iki sıfatını iyi anlamak gereklidir.Rahman ve Rahîm ne demek?Her iki kelime de (رحم) ‘rhm’ kökünden türemiş tekil sıfat kelimesidir. Fiil olarak ‘rhm’ kök anlamı merhamet/rahmet sahibi olmak (to have mercy), şefkat sahibi olmak (have compassion) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 384 (of 1303) Rahman (رحمن) kelimesi en yüce merhamet sahibi, yüce merhametli olarak Türkçeye çevrilebilir. Besmelede geçen Rahîm (رحيم) kelimesin anlamını iyi anlayabilmek için bu kökten türemiş olan kardeş bir kelimeyi anlamamız gereklidir. Yüce Allah’a çok şükürler olsun ki bize bu kardeş kelimenin anlamını tam olarak işaret etmiş. Bu kardeş kelime kadınlarda bulunan, bebeğin içinde büyüdüğü ‘rahim’ (رحم) organını işaret eder.Rahim kelimesi kadın rahmi/uterus (womb), ilgili/bağlantılı/akraba (relationship) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 384 (of 1303)Hemen görüleceği üzere kadınlarda bulunan rahim kelimesinde uzatma ‘ye’ (ي) harfi yoktur. Besmelede geçen formunda ise uzatma ‘ye’ (ي) harfi vardır. Türkçeye çevirdiğimizde kadınlarda bulunan üreme organı olan rahim ‘rahim’ şeklinde; besmelede bulunan ‘rahîm’ de ‘rahîm’ şeklinde yazılabilir. Tek fark besmeledeki formunda şapkalı ‘î’ olmasıdır. Kur’an’da benzer yazılışı İbrahim kelimesi için de görürüz. İbrahim kelimesi 43 yerde ‘İbrahîm’ (ابرهيم) olarak yani uzatma ‘ye’ (ي) harfiyle yazılmışken (örnek 3:33), 15 yerde ‘ibrahim’ (ابرهم) olarak yani uzatma ‘ye’ (ي) harfi olmadan yazılmıştır (örnek 2:124). Besmeledeki ‘Rahîm’ kelimesinin tabiri caizse kardeşi olan, kadınlarda bulunan rahimlerin özelliği iyi incelendiğinde besmelede geçen Rahîm kelimesinin işaretleri daha iyi anlaşılır.Kadın rahmi merhametin en üst seviyede tecelli etmesidir. Bir bebeği öyle bir sarar ki onu her türlü zararlıya karşı korur. İçerdiği güçlü kaslarla bebeği bir zırh gibi sarar. Ayrıca bebeği plasenta dediğimiz (bebeğin eşi) yapı aracılıyla besler. Gözle görünmeyen bir embriyodan doğuma kadar bebeğin ihtiyacı olan oksijeni, tüm elektrolitleri, tüm aminoasitleri, tüm yağ asitlerini, tüm karbonhidratları, tüm vitaminleri kısacası tüm atomları anne kanından alır ve bebeğe transfer eder. Bebeğin üretmiş olduğu karbondioksit gazını ve diğer atıkları anne kanına geçirir. Rahim içinde oluşan amniyon sıvısı sayesinde bebek ağırlıksız bir ortamdaymış gibi serbest olarak sıvı içinde yüzer ve dengeli bir şekilde, muhteşem bir güzellikte yaratılır. Zamanı geldiğinde rahim bebeğin olgunlaştığını anlar ve doğumu başlatır. Ritmik kasılmalarla bebeği kibarca vajinaya doğru iter. En sonunda bebek doğar. Göbek kordonu bağlanır ve kesilir. Rahim bebeğin eşini kibarca bırakır. Bebeğin eşi rahimden ayrılır ve vajinadan çıkar. Büyümüş olan rahim kendini kasarak kanamayı durdurur. Doğumdan 14 gün sonra eski halinde gelir. Kadın rahmi Yüce Allah’ın Rahman sıfatının tecelli etmiş halidir; vücut bulmuş, ortaya çıkmış halidir. Ne muhteşemsin Yüce Allah’ım! SubhanAllah.Rahîm kelimesi Rahman sıfatının yani yüce merhamet sahibi olan Rabbimizin bu sıfatının tecelli etmesi, vücut bulmasıdır. Böylece anlarız ki besmele şu şekilde Türkçeye çevrilebilir1:1 Allah’ın adıyla; yüce merhametli; yüce merhameti tecelli ettiren/ortaya koyan/vücut bulduran. Kur’an neden besmeleyle başladı?Rabbimizin bizlere işaret etmesiyle besmelenin anlamını tam olarak öğrendik. Kur’an’ı besmeleyle başlaması onun alemler için bir rahmet olmasındandır. Yüce Allah bu nedenle Rahmet sıfatını öncelikle işaret etmiş ve daha sonra bu sıfatın tecelli etmesini işaret eden Rahîm sıfatını işaret etmiştir. Şerefli Kur’an Rabbimizin Rahman sıfatının yine O’nun Rahîm sıfatıyla tecelli etmiş, vücut bulmuş, ortaya çıkmış halidir. Bir annenin rahmi bebeği nasıl sarıp koruyorsa; bebeğin ihtiyacı olan her şeyi yerine getiriyorsa Kur’an’da bir insan için anne rahmi gibidir. Bu nedenle Kur’an’ın besmeleyle başlaması gerçekten muhteşem bir güzelliktedir. Besmele Kur’an’ın en sık tekrar eden ayetidir. Kur’an’da 114 (19x6) besmele vardır. Bu besmelelerin 2 tanesi numaralıdır; 112 tanesiyse numarasızdır. Besmele 113 surenin başında bulunurken çok ilginç bir şekilde sadece 1 surenin başında bulunmaz. Bu da 9. suredir. Yüce Allah 1. surenin başındaki besmeleyi numaralı yaparak; 9. surenin başına da besmele koymayarak 19 sayısına bir dikkat çekmiştir. Başında besmele olmayan 9. sure 1. sure olarak alındığında tam 19. sure olan 27. surenin 30. ayetinde, sure içinde besmele geçirilir. Böylece Kur’an’daki en çok tekrar edilen besmele sayısı 114’e tamamlanır.Besmele 19 (19x1) harften oluşur (Tablo-1). Besmelede geçen Yüce Allah’ın isim ve sıfatları Kur’an’da tam olarak 19’un katı olacak şekilde geçer. Allah kelimesi 2698 (19x142) kez; Rahman kelimesi 57 (19x3) kez ve Rahîm kelimesi 114 (19x6) kez geçer (Tablo-2). Tablo-1. Besmeleyi oluşturan 4 kelimede toplam 19 Arapça harf vardır.1. kelimeBismiBSMMSBمسب3212. kelimeAllahALLHHLLAهللا76543. kelimeEr-RahmanEL-RHMNNMHRLEنمحرلا13121110984. kelimeEr-RahîmEL-RHYMMYHRLEميحرلا191817161514 Tablo-2. Yüce Allah’ın besmelede bulunan isim ve sıfatları tüm Kur’an’da 19’un katı olacak şekilde geçer.KelimeGeçiş sayısı(الله) Allah 2698 (142x19)(رحمن) Rahman 57 (3x19)(رحيم) Rahîm 114 (6x19) Bu işaretler neden var?Kur’an’ın 19 sayısı temelli bir sistemle örüntülendiğini Yüce Rabbimiz bizlere Müddesir suresinde bildirmiştir. 19 sayısı Kur’an’ın Yüce Allah katından geldiğine dair rasyonel, inkâr edilemez, kendisine hayran bırakan muhteşem matematiksel veriler sunar. Bu deliller imanı olanların imanını kat ve kat artırır (74:31). Yüce Rabbimin ayetlerine göre herkes 19 mucizesine tanık olamayacaktır. Tanık olanlar Yüce Allah katında bir kıdem, bir kademe kazanacaklardır (74:37).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Rahîm (Kavram ID: 2)
Allah (Kavram ID: 19)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 2 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2|1|2|الحمد لله رب العلمين

Latin Literal

2. El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne).

Türkçe Çeviri

Hamd3 Allah’adır; Rabbidir4 âlemlerin203.

Notlar

Not

Hamd kelimesinin kökü (حمد) ‘hmd’ olup övmek, methetmek (to praise) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 238 (of 1303)Ayetten en yüce övgünün/methetmenin Yüce Allah’a ait olduğunu anlarız. İnsanların ağızlarıyla neredeyse her yerde ‘Hamd olsun Allah’a’ dediklerini görmekteyiz. Ağızla bu sözü söylemenin hiçbir kıymeti yoktur. Önemli olan bu sözün gerçek anlamına tanık olmak ve tecelli edenleri kalpten hissetmektir. Bir şeyi övmek için öncelikle övülen şeyin gerçekten o övgüye veya övgülere layık olup olmadığı tam olarak anlaşılmalıdır. Bu nedenle övgüyü yapacak kimse övgüde bulunacağı konuda kendisini geliştirmelidir ki gerçek anlamda övgü yapabilsin. Örneğin okuma yazma bilmeyen bir kimse genel görelilik teorisini geliştiren Albert Einstein’ı gerçek anlamda övebilir mi? Mümkün değil. Okuma yazma bilen ancak fizikten anlamayan bir kimse Albert Einstein’ı nasıl över? Diliyle bir şeyler söyler ancak kalbinde hissettiği yavandır. Güçlü bir duygu değildir. Sadece gerçek anlamda fizikçi olan bir kimse Albert Einstein’ı tam olarak övebilir. Albert Einstein’ın yaptıklarının anlamlarını tüm kalbiyle hisseder. Albert Einstein’a olan saygısı derinleşir. Rabbimiz ki evreni/evrenleri yarattı ve muhteşem bir düzen kurdu. Onu övebilmemiz için onun eserlerini iyi anlamamız gereklidir. Evren denilen kitabı ve Kur’an’ı iyi okumak durumundayız. Evreni ve Kur’an’ı anlamaya başladığımızda Rabbimize olan saygımız, haşyetimiz kat ve kat artacaktır.En yüce övgüye sahip bir varlığı O’nun astından hiçbir şey hakkıyla, tam olarak övemez, takdir edemez. Ancak sadece kendisi hak ettiği bu övgüyü takdir edebilir, kuşatabilir. Bize düşen görev gücümüzün yettiği ölçüde evren kitabını ve Kur’an’ı anlayarak okumaktır. Rab kelimesi kökü (ربب) ‘rbb’ olup efendi/patron olmak (to be master), kumanda etmek/komuta etmek (command) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 370 (of 1303) Alem kelimesi kökü (علم) olup dünya (world), evren (universe), kâinat/düzen (cosmos) anlamındadır. Ayette çoğul isim kelimesi olarak gelmiştir. Ayetten anlarız ki Yüce Allah’ın Rab sıfatı yaratılmış olan tüm alemleri komuta etmektedir. Yüce Allah bu alemlerdeki işlerin ve oluşların; her şeyin Rab sıfatıyla efendisidir, komutanıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 3 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3|1|3|الرحمن الرحيم

Latin Literal

3. Er rahmânir rahîm(rahîmi).

Türkçe Çeviri

Rahmân'dır1; Rahîm'dir2.

Notlar

Not

Bak; 1:1

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Rahîm (Kavram ID: 2)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4|1|4|ملك يوم الدين

Latin Literal

4. Mâliki yevmid dîn(dîne).

Türkçe Çeviri

Melik'idir96 din gününün109 .

Notlar

Not

Melik kelimesi kökü (ملك) ‘mlk’ olup kral-hükümdar (king), hünkâr/han (sovereign) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1082 (of 1303) Din kelimesi kökü (دين) ‘dyn’ olup din (religion), inanç öğretisi (creed) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 353 (of 1303)Yevm kelimesi kökü (يوم) olup gün (day), time-season (zaman/dönem) demektir. Steingass, page 1242 (of 1241)‘Din günü’ tamlaması insanların din konusunda yargılanacağı günü/zamanı/dönemi işaret eder. Ahiret evreninde yapılacak olan yargılama gününün baş konusu din olacaktır, inanç öğretisi olacaktır. Hangi dine/inanç öğretisine tabi olundu onun yargılaması yapılacaktır. Yüce Allah’ın bizler için razı olduğu gerçek İslam dinine (5:3) mi tabi oldun yoksa Yüce Allah’ın biricik Kur’an’ı haricinde zan içeren, haktan asla bir şey getirmeyen hadis kitaplarına, mezheplere, tarikatlara mı tabi oldun; bunun yargılaması yapılacaktır. Yüce Allah bu yargılamanın hükümdarı olduğunu bizlere bildirmektedir. Bu da bize din dününde yapılan yargılamanın tek yetkilisinin, tek hükümdarının, tek hünkârının Yüce Allah olduğunu açıkça gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Melik (Kavram ID: 96)
Din günü (Kavram ID: 109)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5|1|5|اياك نعبد واياك نستعين

Latin Literal

5. İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu).

Türkçe Çeviri

Ancak* sana kulluk46 ederiz709; ve ancak* sana yardım** arz ederiz709.

Notlar

Not

‘na’budu’ kelimesi kökü (عبد) olup ibadet etmek/kulluk etmek/tapınmak (worship), hizmet etmek (serve), ilahlaştımak/taparcasına sevmek (idolize), köle olmak (enslave) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 685 (of 1303)Ayette fiil olarak, 1. şahıs çoğul, geniş zaman kipinde gelmiştir. ‘kulluk ederiz’ anlamına gelir. ‘İyyâke’ kelimesi ‘sadece sana’ demektir. Demek ki kulluk sadece ve sadece Yüce Allah’a yapılacaktır. Taparcasına sevmek, ilahlaştırmak/tanrılaştırmak, kölelik yapmak, kul olmak sadece Yüce Allah’a özgülenecektir. O’nun astından hiçbir şeye bu paye verilmeyecektir. ‘nestaîn’ kelimesi kökü (عون) olup yardım etmek/yardım talebinde bulunmak (help), yardım amaçlı destek vermek/talep etmek (support) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 771 (of 1303)Ayette fiil olarak, 1. şahıs çoğul, geniş zaman kipinde gelmiştir. ‘istekte bulunuruz yardım için/istekte bulunuruz destek için’ anlamına gelir.Demek ki ilahi yardım ve destek sadece ve sadece Yüce Allah’tan talep edilecektir. O’nun astından hiçbir şeyden ilahi bir yardım, destek istenmeyecektir. Yüce Allah’ın astından peygamberlerden, ölmüş kimselerden, evliyadan/velilerden, imamlardan, tekkelerden, türbelerden, yatırlardan asla ilahi bir yardım istenmeyecektir. Ayetin anlamını saptıran bazı müşrikler yardım/destek istemeyi ilahi anlamından çıkarıp sıradan işlerde de yarım istemenin işaret edildiğini iddia ederek müşrikliklerine kılıf hazırlarlar. Örneğin; düşüp ayağını kıran bir kimse yandan geçen insanlardan yardım/destek isteyemez mi? Elbette ister. Derler ki: "Öyleyse biz de bu ayete rağmen Yüce Allah'ın astından kimselerden ilahi yardım isteyebiliriz." Şeytanın aldatmacası ne de yaman! Ayette kastedilen şüphesiz ilahi destektir; ilahi yardımdır. Bir insan elinden gelen her şeyi yapacaktır. Mücadele edecektir. İnsanlardan elbette yardım talep edebilir. Tevekkül ve ilahi destek/yardım konusundaysa sadece Rabbinden yardım ve destek isteyecektir. Sadece ve sadece Rabbinden.

Not 1

*Dışlama vurgusu (+). **İlâhî yardım.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6|1|6|اهدنا الصرط المستقيم

Latin Literal

6. İhdinas sırâtel mustakîm(mustakîme).

Türkçe Çeviri

Kılavuzla bizleri dosdoğru yola124.

Notlar

Not

‘ihdina’ kelimesinin kökü (هدي) olup doğru yolda olmak (on the right way), kılavuzluk yapmak (guide), yönlendirmek (direct), göstermek (show) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1199 (of 1303)Ayette fiil olarak, 2. tekil şahıs özne ve 1. çoğul şahıs zamirle gelmiştir. ‘kılavuzla bizleri’ anlamı vardır. Özne şüphesiz Allah’ı işaret eder. ‘l-mustakîm’ kelimesinin kökü (قوم) olup ayağa kalkmak (get up), dikelmek (stand), dimdik (erect), dik/doğru (upright) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1199 (of 1303). Ayette aktif sıfat olarak gelmiştir. ‘s-sırât’ kelimesinin kökü (صرط) olup yol (way), gidişat/yön (path) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 597 (of 1303). Ayette tekil isim kelimesi olarak gelmiştir.Anlarız ki kılavuzlanan yol dosdoğru, dimdik, eğik bükük olmayan, dimdik ayakta olan bir yol olmalıdır. Bu yol hiç şüphesiz Kur’an’ın ta kendisidir. ‘s-sırât’ kelimesinin tekil gelmesinden anlarız ki tek bir dosdoğru yol vardır. Başka bir dosdoğru yol asla yoktur. Bu yol da sadece Kur’an yoludur. Sadece Kur’an demek yerine tarikatlara, mezheplere, imamlara, şeyhlere, hadis/söylenti kitaplarına tabi olanlar Yüce Allah’ın dosdoğru yolunda asla değillerdir. Dosdoğru yola kılavuzlu asla değillerdir. Şeytanın aldatmacası o kadar yaman ki milyarlarca insan 1. sure olan Fatiha suresini namazlarında Arapça olarak binlerce kez okur. Ancak maalesef anlamını bilmeden; Rableri kendilerine ne emretmiş bilmeden, tekerleme gibi okurlar. Çünkü Yüce Allah’ın vaadi haktır, gerçektir. İblisin zannı/varsayımı doğru çıktı. İnsanların çoğunluğu cehennemdedir. Şeytanın üzerine oturduğu o ‘s-sırât l-mustakîm’ yolu Kur’an’dır. Şeytan Kur’an’ın anlaşılarak okunmasına engel olmuştur. İnsanların çoğu Yüce Allah’ın dosdoğru yolundan sapmıştır. Yapmamız gereken nedir?Kur’an’la aramızda olan tüm şeytanları yani saptırıcıları (hadis/söylenti kitapları, şeyhler, tarikatlar, mezhepler, tekkeler, türbeler, veliler vb.) terk etmek ve sadece Kur’an demek. Kur’an’ı anladığımız dilde okumak ve anlamak. Sonrası anladığımıza uymak, anladığımıza tabi olmak. Kur’an bize yeter demek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)

Fâtiha/Açılış Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 7 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

7|1|7|صرط الذين انعمت عليهم غير المغضوب عليهم ولا الضالين

Latin Literal

7. Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn(dâllîne).

Türkçe Çeviri

Kimselerin yoluna125 (ki) nimet verdin üzerlerine126; olmayan gazap edilen127 üzerlerine; ve dalalet128 içindekilerin değil.

Notlar

Not

Üzerine nimet verilen kimselerin yolu nedir?Yüce Rabbimiz dosdoğru yol olan Kur’an’a tabi olmamız gerektiğini bazı kimseleri işaret ederek bildirmektedir. Bu kimseler doğru yola kılavuzlanmış kimselerdir. Yüce Allah onları nimetlendirmiş; lütfundan, fazlından hidayet bağışlamıştır. Bu kimseler sadece Kur’an diyen ve kendisine değil de sadece Kur’an’a çağıran, sadece Kur’an yoluna davet eden kimselerdir. Kur’an’la cihat eden ve asla bir ücret/bir ecir istemeyen kimselerdir. Ecirlerini sadece Yüce Allah katında bulma ümidinde olan kimselerdir. Şirke asla bulaşmayan, tek tanrıcı kimselerdir. Üzerine gazap edilen, sapkınların yoluna değil!‘d-dâllîn’ kelimesinin kökü (ضلل) olup fiil olarak yolunu kaybetmek (lose one’s way), yanlış yola kılavuzlamak (misguide), yoldan çıkmak/sapmak (go astray) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 635 (of 1303). Ayette aktif isim kelimesi ve çoğul olarak gelmiş olup ‘sapkınlar’, ‘yoldan çıkanlar’, ‘yolunu kaybedenler’, 'dalalet içinde olanlar' anlamındadır. Sadece Kur’an yerine onun astından dinde hüküm koyucu kitaplar (söylenti/hadis kitapları), şeyhler, mezhep imamları, tarikat liderleri, imamlar edinenlerin tamamı sapkınlardır. Ayette geçen ‘d-dâllîn’ kelimesine muhataptırlar. Sapmış kimseler üzerine Yüce Allah gazap eder;‘l-magdûbi kelimesinin kökü (غضب) olup gazap/öfke (wrath), kızgın (angry, exasperated) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 791 (of 1303). Ayette pasif isim, tekil kelime olarak gelmiş olup ‘gazap edilen’, ‘öfkelenilen’ anlamındadır. Anlaşılır ki Yüce Allah’ın ‘s-sırât l-mustakîm’ yolu olan sadece Kur’an’dan sapanlara Yüce Allah öfkelenir, gazap eder. Yüce Allah bu kimselere gazap eder. Üzerlerine pislik ve gazap yağdırır (7:71).Kur’an’ın açılış suresi olan kısacık bir sureyi bile anlamını bilerek okuduğumuzda bizi cehennemden uzak tutacak bilgiler içerdiğini rahatlıkla görebiliriz. Bir sureyi anlamını bilmeden binlerce kez okumak keramet değildir. Keramet anlamını bilerek okumak ve anladığımızı hayata geçirmektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sure 2: Bakara/Dişi Sığır (ٱلْبَقَرَة)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 8 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

8|2|1|الم

Latin Literal

1. Elif, lâm, mim.

Türkçe Çeviri

A L M44*

Notlar

Not 1

*Elif, Lâm, Mim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 9 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

9|2|2|ذلك الكتب لا ريب فيه هدي للمتقين

Latin Literal

2. Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; kitaptır*; yoktur şüphe onda*; bir doğru yola kılavuzdur takva21 sahipleri için**.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an sadece takva sahiplerine yani muttakilere bir doğru yola kılavuzdur. Takva sahibi olmayan kimseler Kur'an'ın kılavuzluğundan asla faydalandırılmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 10 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

10|2|3|الذين يومنون بالغيب ويقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

3. Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir* (ki) iman47 ederler gayba62**; ve ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Notlar

Not 1

*Takva sahipleri.**Rablerini gözleriyle göremeseler de O'nun tecelli etmiş olan isimlerine/sıfatlarına tanık/şahit olarak iman ederler/emin olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
iman (Kavram ID: 47)
Gayb (Kavram ID: 62)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 11 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

11|2|4|والذين يومنون بما انزل اليك وما انزل من قبلك وبالاخره هم يوقنون

Latin Literal

4. Vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike) ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir* (ki) iman47 ederler sana indirilmişe**; ve senden önce indirilmişe***; ve âhirete774 (de) onlar yakınlaşırlar/kesinleşirler****.

Notlar

Not 1

*Takva sahipleri.**Kur'an'a***Tevrat'a ve İncîl'e.****Yakın olarak emin olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Âhiret, âhiret. (Kavram ID: 774)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 12 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

12|2|5|اوليك علي هدي من ربهم واوليك هم المفلحون

Latin Literal

5. Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar*; Rablerinden4 bir doğru yola kılavuz üzerinedir; ve işte bunlar*; onlardır* muflih/kurtuluşa kavuşanlar174.

Notlar

Not 1

*Takva sahipleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muflih (Kavram ID: 174)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 13 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

13|2|6|ان الذين كفروا سوا عليهم انذرتهم ام لم تنذرهم لا يومنون

Latin Literal

6. İnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler* (ki) kâfirlik25 ettiler; aynı seviyedir/farksızdır onlara uyarsan** da onları ya da asla uyarmasan** da; iman47 etmezler***.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetlerini içeren kutsal kitapların hükmünü örten, gizleyen, yok sayan, görmezden gelen kâfirler.**İslâm olun; sadece kutsal kitaplara gelin, sadece Rabbinizin kitabına uyun; sadece Kur'an'a tabi olun. İbrahim'in milletine tabi olun. Hanif yani tek tanrıcı olun. Rabbinize şirk koşmayın. İblîs'in adımlarını izlemeyin.***Kutsal kitapların hükmünü gizleyenler, örtenler gerçek bir imana sahip değillerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 14 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

14|2|7|ختم الله علي قلوبهم وعلي سمعهم وعلي ابصرهم غشوه ولهم عذاب عظيم

Latin Literal

7. Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem’ıhim, ve alâ ebsârihim gışâveh(gışâvetun), ve lehum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Mühürledi175 Allah kalplerinin* üzerini; ve işitmelerinin* üzerini; ve görüşlerinin* üzerini; bir örtü/bir kılıftır**; ve onlaradır** büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Artık bu kâfirler asla şuurlanamazlar; akledemezler. Kalp akletmede önemli bir organdır. Kalpte bulunan 40-50 bin adet sinir hücresi beynin karar verme bölgesi olan perçem (ön lob) bölgesine sinir ağları gönderir. Kâfirlerin kulakları vardır onunla işitmezler, gözleri vardır onunla görmezler, kalpleri vardır onunla akletmezler.**Kâfirlerin kalpleri katıdır, sıkıdır. Kalpte bulunan sinirlerin beynin ön lobuna olan sağlıklı iletişimi bir örtü/engel ile engellenmiştir.**Büyük bir azap Yüce Allah'ın kutsal kitaplardaki hükümlerini gizleyenlere, örtenlere yani kâfirleredir. Kur'an'ın ayetlerini hadislerle örtenler, yok sayanlar da kâfirlerdir. Mezhepler, tarikatlar, sadece Kur'an demeyen, Kur'an bize yeter demeyen herkes kâfirdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 15 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

15|2|8|ومن الناس من يقول امنا بالله وباليوم الاخر وما هم بمومنين

Latin Literal

8. Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve insanlardan kimi* der: “İman47 ettik Allah'a ve âhiret774 gününe**”; ve (oysa) değildir*** onlar* müminler27.

Notlar

Not 1

*Sahte müminler. "Allah'a ve âhiret gününe iman ederiz" deyip de Yüce Allah'a şirk koşarak iman eden sahte müminler.**Evre, dönem.***Yüce Allah'a ve âhirete gönülden iman ederler; bunu da deklere ederler ancak asla gerçek müminler değillerdir. Sahte müminlerdir. Çünkü Yüce Allah'a illa ki şirk koşarak iman ederler. Sadece kutsal kitaplardaki hükümleri dinde kaynak edinecekleri yere onların astından uyduruk söylentilere de tabi olurlar. Yahudilerin Talmud'a tabi olması, Hristiyanların Tarsuslu Pavlus'un uyduruk öğretilerine tabi olması, kendisini Müslüman sanan milyarlarca insanın da hadislere/mezheplere tabi olmaları bu ayette açıkça işaret edilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Âhiret, âhiret. (Kavram ID: 774)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 16 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

16|2|9|يخدعون الله والذين امنوا وما يخدعون الا انفسهم وما يشعرون

Latin Literal

9. Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Aldatmaya* bakarlar Allah'ı ve iman47 etmiş kimseleri; ve (oysa) aldatmaya* bakar değillerdir kendi nefisleri201 dışında; ve değillerdir şuurlanırlar**.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler. Bu müşrikler inançlarında samimidirler. İnsanları aldatarak kendi uyduruk dinlerine tabi olmaya çağırırlar; hatta zorlarlar. Tek tanrıcı olan, "kutsal kitaplar bizlere yeter, Kur'an bizlere yeter" diyen tek tanrıcıları da kendi uyduruk dinlerine döndürmeye çalışırlar. Yüce Allah adına uyduruk hadisler türeterek Allah adına bile yalan söylerler. Oysa ancak kendilerini ateşe sürükleyecek şeyle kendilerini aldatırlar.**Bilinçlenirler, farkına varırlar, anlarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 17 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

17|2|10|في قلوبهم مرض فزادهم الله مرضا ولهم عذاب اليم بما كانوا يكذبون

Latin Literal

10. Fî kulûbihim maradun, fe zâdehumullâhu maradâ(maradan) ve lehum azâbun elîmun bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne).

Türkçe Çeviri

Kalplerindedir* bir maraz/hastalık175; öyle ki ziyade etti/artırdı onlara* Allah marazı/hastalığı; ve onlaradır elim/acıklı bir azap; yalan söyler** oldukları nedeniyle.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler. **Kutsal kitaplar dışında dinde hüküm koyan her şey din adına bir yalandır. Kur'an haricinde dinde hüküm koyan her şey din adına bir yalandır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 18 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

18|2|11|واذا قيل لهم لا تفسدوا في الارض قالوا انما نحن مصلحون

Latin Literal

11. Ve izâ kîle lehum lâ tufsidû fîl ardı, kâlû innemâ nahnu muslihûn(muslihûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara*; fesat çıkarmayın/bozgunculuk yapmayın** yerde/yeryüzünde; dediler: “Bizler*** ancak muslihiz/sâlih işler yapanlarız30

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde özellikleri iaşret edilen sahte müminlere.**Anlarız ki sahte müminler her zaman yerde fesat çıkarır. Kendi sahte dinlerini yayma adına her şeyi caiz görürler. Dünyanın başına bela olurlar. Dünyanın şu an kargaşa içinde olması müşrik Yahudiler, müşrik Hristiyanlar ve müşrik Müslümanlar nedeniyledir. Yani sahte imanlılar, sahte müminler yeryüzünde fesat/bozgun çıkarırlar. ***Sahte müminler yaptıkları bu fesatı/bozgunculuğu aslında kendi uyduruk dinleri adına bir düzeltici olarak görürler. Bunu da samimi olarak yaparlar. Kendisini canlı bomba yaparak masum insanları katleden bir sahte mümin tam olarak bu ayetin tanımına uyar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muslih (Kavram ID: 30)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 19 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

19|2|12|الا انهم هم المفسدون ولكن لا يشعرون

Latin Literal

12. E lâ innehum humul mufsidûne ve lâkin lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi ki doğrusu onlar*, kendileri fesatçılardır/bozgunculardır; fakat şuurlanmazlar**.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.**Bilinçlenmezler, farkına varmazlar, anlamazlar.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 20 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

20|2|13|واذا قيل لهم امنوا كما امن الناس قالوا انومن كما امن السفها الا انهم هم السفها ولكن لا يعلمون

Latin Literal

13. Ve izâ kîle lehum âminû kemâ âmenen nâsu kâlû e nu’minu kemâ âmenes sufehâu, e lâ innehum humus sufehâu ve lâkin lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara*; iman47 edin iman47 etmiş insanlar** gibi; dediler: “İman47 eder miyiz (hiç) iman47 etmiş ahmaklar/aptallar*** gibi”; değil mi ki doğrusu onlar, kendileri ahmaklardır/aptallardır****; fakat bilmezler.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminlere.**Gerçek müminler gibi. Tek tanrıcı olan, sadece kutsal kitaplar diyen insanlar gibi. Sadece Kur'an'ın ayetlerine tabi olmuş, sadece Rabbinin kitabına uyan kimseler gibi. ***Sahte müminlerin bir özelliği de kendi uyduruk dinlerini her şeyin üzerinde görmeleridir. Kendi dinlerine tabi olmayanları ahmak, aptal, anlamaz, kavramaz olarak görmeleridir. ****Oysa ahmak, aptal, anlamaz, bir şey kavramaz olanlar kendileridir. Sadece kutsal kitaplara uymak varken şirke girerek dinde hüküm koyan şeylere tabi olmaları buna açık bir delildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 21 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

21|2|14|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلوا الي شيطينهم قالوا انا معكم انما نحن مستهزون

Latin Literal

14. Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve karşılaştıkları* zaman iman47 etmiş** kimselere dediler*: “İman47 ettik”; ve yalnız kaldıkları zaman şeytânlarıyla29 dediler*: “Doğrusu bizler beraberiz sizlerle; ancak bizler alay edenleriz***.”

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.**Sadece Kur'an'a tabi olmuş tek tanrıcılara.***Anlarız ki Kur'an'ın inme sürecinde sahte müminler vardır. Kendilerini mümin sanan bu kimseler sadece Kur'an'a tabi olmuş kimselerle alay etmektedirler. Kur'an öğretileri yerine saptırıcılara/şeytânlara tabi olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 22 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

22|2|15|الله يستهزي بهم ويمدهم في طغينهم يعمهون

Latin Literal

15. Allâhu yestehziu bihim ve yemudduhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Türkçe Çeviri

Allah alay eder onlarla*; ve genişletir/yayar onları* taşkınlıklarında**; şaşkın/abuk sabuk sayıklarlar***.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminlerle.**Sahte müminlerin bir özelliği de uyduruk dinleri konusunda taşkınlık yapmalarıdır. Yüce Allah'ın emri olmayan şeyleri uyduruk hadisleriyle din yapanların uygulamaları her zaman taşkınlık içerir. "Namaz kılmayanı dövün, hapsedin, namaz kılıncaya kadar hapiste tutun, hatta orada ölsün. Zina edeni taşlayarak öldürün. Dinden döneni öldürün. Bir kadın tek başına 80 km uzağa gidemez" gibi sapkın taşkınlıklar sahte müminlerin özelliğidir.***Bu kimseler bu abuk sabuk taşkınlıklarından samimidirler.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 23 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

23|2|16|اوليك الذين اشتروا الضلله بالهدي فما ربحت تجرتهم وما كانوا مهتدين

Latin Literal

16. Ulâikellezîneşterevûd dalâlete bil hudâ, fe mâ rabihat ticâretuhum ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar*, kimselerdir* (ki) satın alıp takas ettiler** dalaleti128 doğru yola kılavuzla***; öyle ki kazanmış değildi ticaretleri; ve olmuş değillerdi muhtedler176.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.**Kur'an yerine abuk sabuk taşkınlıklara/sapkınlıklara tabi oldular.***Kur'an'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhted (Kavram ID: 176)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 24 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

24|2|17|مثلهم كمثل الذي استوقد نارا فلما اضات ما حوله ذهب الله بنورهم وتركهم في ظلمت لا يبصرون

Latin Literal

17. Meseluhum ke meselillezistevkade nârâ(nâren), fe lemmâ edâet mâ havlehu zeheballâhu bi nûrihim ve terekehum fî zulumâtin lâ yubsirûn(yubsirûne).

Türkçe Çeviri

Misali/örneği onların* misali/örneği gibidir kimse (ki) yaktı bir ateş; öyle ki ne zaman aydınlattı (ateş) çevresindekini onun (kimsenin); giderdi/götürdü Allah nurunu/aydınlığını onların; ve terk etti onları karanlıklarda**; göremezler**.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminlerin.**Sahte müminler doğru yolu asla bulamazlar. Yüce Allah onları karanlıklarda bırakır.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 25 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

25|2|18|صم بكم عمي فهم لا يرجعون

Latin Literal

18. Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Sağırlar*; dilsizler*; körler*; öyle ki onlar** dönmezler***.

Notlar

Not 1

*Sapkınlıklara karşı sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Tepki vermezler. **2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.***Sahte dinlerinden.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 26 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

26|2|19|او كصيب من السما فيه ظلمت ورعد وبرق يجعلون اصبعهم في اذانهم من الصوعق حذر الموت والله محيط بالكفرين

Latin Literal

19. Ev ke sayyibin mines semâi fîhi zulumâtun ve ra’dun ve berk(berkun), yec’alûne esâbiahum fî âzânihim mines savâiki hazaral mevt(mevti), vallâhu muhîtun bil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ya da gökten bir yağmur fırtınası gibi; içinde onun (yağmur fırtınasının) karanlıklar; ve gök gürültüsü; ve şimşek261; koyarlar* parmaklarını kulaklarının içine gök gürültüsü sesinden; ölüme hazır; ve Allah kuşatıp sarandır kâfirleri25.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şimşek (Kavram ID: 261)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 27 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

27|2|20|يكاد البرق يخطف ابصرهم كلما اضا لهم مشوا فيه واذا اظلم عليهم قاموا ولو شا الله لذهب بسمعهم وابصرهم ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

20. Yekâdul berku yahtafu ebsârehum kullemâ edâe lehum meşev fîhi, ve izâ azleme aleyhim kâmû ve lev şâellâhu le zehebe bi sem’ihim ve ebsârihim innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Şimşek261 neredeyse kapar görüşlerini; aydınlattığı (şimşek) zaman onları*, yürüdüler onda (şimşekte); ve karardığı zaman (şimşek) üzerlerine, dikeldiler/ayakta kalakaldılar; eğer dileseydi Allah mutlak giderirdi/götürürdü işitmelerini ve görüşlerini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr'dir177.

Notlar

Not 1

*2:8 ayetinde işaret edilen sahte müminlerin benzeri kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)
Şimşek (Kavram ID: 261)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 28 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

28|2|21|يايها الناس اعبدوا ربكم الذي خلقكم والذين من قبلكم لعلكم تتقون

Latin Literal

21. Yâ eyyuhen nâsu’budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar*! Kulluk46 edin Rabbinize4 ki yarattı sizleri ve sizden önceki kimseleri** belki sizler takvalı21 olursunuz.

Notlar

Not 1

*Homo Sapiens.**Homo Sapiens öncesi yeryüzünde yaşayan ve soyları kesilen Homo Heidelbergensis, Homo Rudolfensis, Homo Habilis, Homo Floresiensis, Homo Erectus ve Homo Neanderthalensis gibi insan türleri.Günümüzde dünyaya egemen olan insan türünden (Homo Sapiens) önce yaşamış olan insan türleri

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 29 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

29|2|22|الذي جعل لكم الارض فرشا والسما بنا وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم فلا تجعلوا لله اندادا وانتم تعلمون

Latin Literal

22. Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti rızkan lekum, fe lâ tec’alû lillâhi endâden ve entum ta’lemûn(tâ’lemune).

Türkçe Çeviri

Ki yaptı sizlere yeri/yeryüzünü bir döşek/yatak181; ve göğü180* bir bina; ve indirdi gökten180* bir su179; öyle ki çıkardı onunla (suyla) meyvelerden; bir rızık sizlere; öyleyse yapmayın Allah'a eşler/denkler; ve sizler bilirsiniz (de bunu).

Notlar

Not 1

* Evren ve Dünya atmosferi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 30 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

30|2|23|وان كنتم في ريب مما نزلنا علي عبدنا فاتوا بسوره من مثله وادعوا شهداكم من دون الله ان كنتم صدقين

Latin Literal

23. Ve in kuntum fî reybin mimmâ nezzelnâ alâ abdinâ fe’tû bi sûretin min mislihî, ved’û şuhedâekum min dûnillâhi in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysanız şüphe içinde kulumuz* üzerine indirdiğimizden172; öyleyse gelin bir sureyle183 mislinden870 onun**; ve çağırın şahitlerinizi/tanıklarınızı Allah’ın astından; eğer olduysanız sâdıklar182.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

indirilen Kur'an (Kavram ID: 172)
sâdık (Kavram ID: 182)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 31 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

31|2|24|فان لم تفعلوا ولن تفعلوا فاتقوا النار التي وقودها الناس والحجاره اعدت للكفرين

Latin Literal

24. Fe in lem tef’alû ve len tef’alû fettekûn nârelletî vakûduhân nâsu vel hicâratu, uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla yapmazsınız; ve asla yapamazsınız; öyle ki takvalı21 olun ateşe ki yakıtı onun insanlar ve taşlardır; hazırlandı kâfirler25 için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 32 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

32|2|25|وبشر الذين امنوا وعملوا الصلحت ان لهم جنت تجري من تحتها الانهر كلما رزقوا منها من ثمره رزقا قالوا هذا الذي رزقنا من قبل واتوا به متشبها ولهم فيها ازوج مطهره وهم فيها خلدون

Latin Literal

25. Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve müjdele kimseleri (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 ki onlaradır cennetler; akar altından onun nehirler; her rızıklandırıldıklarında ondan*, meyveden; bir rızık (olarak); dediler: “Bu ki rızıklandırıldığımızdır önceden**”; ve (oysa) verilmişlerdi onun benzeri; ve onlaradır orada* eşler184; temiz kılınmış; ve onlar orada ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cennetten.**Selam diyarında/yurdunda verilen rızıklar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Cennetlerde eş, eşler. (Kavram ID: 184)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 33 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

33|2|26|ان الله لا يستحي ان يضرب مثلا ما بعوضه فما فوقها فاما الذين امنوا فيعلمون انه الحق من ربهم واما الذين كفروا فيقولون ماذا اراد الله بهذا مثلا يضل به كثيرا ويهدي به كثيرا وما يضل به الا الفسقين

Latin Literal

26. İnnallâhe lâ yestahyî en yadribe meselen mâ beûdaten fe mâ fevkahâ fe emmellezîne âmenû fe ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim, ve emmellezîne keferû fe yekûlûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâ(meselen), yudıllu bihî kesîran ve yehdî bihî kesîrâ(kesîran) ve mâ yudıllu bihî illel fâsıkîn(fâsıkîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah çekinmez; ki vurur/ortaya koyar bir misal/örnek; bir sivrisineği186; öyle ki onun üstündekini (de)186; öyle ki ancak iman47 etmiş kimseler; böylece bilirler ki o (örnek) haktır/gerçektir Rablerinden4; ve ancak kâfirlik25 etmiş kimseler; öyle ki derler: “Neyi amaçladı/arzuladı Allah bu misalle/örnekle?”; saptırır (Allah) onunla (örnekle) bir çoğunu; ve doğru yola kılavuzlar onunla (örnekle) bir çoğunu; ve saptırır değildir (Allah) onunla (örnekle); ancak fâsıkları38.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)
Sivrisinek (Kavram ID: 186)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 34 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

34|2|27|الذين ينقضون عهد الله من بعد ميثقه ويقطعون ما امر الله به ان يوصل ويفسدون في الارض اوليك هم الخسرون

Latin Literal

27. Ellezîne yenkudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıh(mîsâkıhî), ve yaktaûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yufsidûne fîl ard(ardı) ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) bozdular ahdi/antlaşmayı Allah'a (olan) mîsâkının129 sonrasında; ve kestiler emrettiğini Allah'ın; ki onunla (mîsâkla) birleştirmesini187 (emretti); ve fesat çıkarırlar/bozgunculuk yaparlar yerde/yeryüzünde; işte bunlar; onlardır kaybedenler/zarara uğrayanlar.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 35 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

35|2|28|كيف تكفرون بالله وكنتم اموتا فاحيكم ثم يميتكم ثم يحييكم ثم اليه ترجعون

Latin Literal

28. Keyfe tekfurûne billâhi ve kuntum emvâten fe ahyâkum, summe yumîtukum summe yuhyîkum summe ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Nasıl kâfirlik25 edersiniz Allah'a; ve olmuştunuz ölüler615; öyle ki canlandırdı/diriltti615 sizleri; sonra öldürür615 sizleri; sonra canlandırır/diriltir615 sizleri; sonra O'na (Allah’a) döndürülürsünüz.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 36 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

36|2|29|هو الذي خلق لكم ما في الارض جميعا ثم استوي الي السما فسويهن سبع سموت وهو بكل شي عليم

Latin Literal

29. Huvellezî halaka lekum mâ fîl ardı cemîan summestevâ iles semâi fe sevvâhunne seb’a semâvât(semâvâtin), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

O* ki yaratandır sizlere yerdekini/yeryüzündekini topluca; sonra istiva188 etti göğe180**; öyle ki istiva188 etti onlara; yedi göklere161***; ve O (Allah) her bir şeye bir Alîm'dir8.

Notlar

Not 1

*Allah.**Dünya atmosferi işaret edilmiştir. Yer yani Dünya gezegeni yaratıldığında bir atmosfere yani göğe sahip değildi. Dünya atmosferinin oluşumu sonradan gerçekleşmiştir. ***Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerin gökleri de Dünya atmosferimizle aynı zamanda düzenlenmiştir. Çoklu gökler bu ayette Güneş sistemdeki gezegenlerin gökleri için kullanılmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Yedi gökler (Kavram ID: 161)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
istiva (Kavram ID: 188)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 37 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

37|2|30|واذ قال ربك للمليكه اني جاعل في الارض خليفه قالوا اتجعل فيها من يفسد فيها ويسفك الدما ونحن نسبح بحمدك ونقدس لك قال اني اعلم ما لا تعلمون

Latin Literal

30. Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeh(halîfeten), kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâ(dimâe), ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn(tâ’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Rabbin4 meleklere48: “Doğrusu ben yapıcıyım yerde/yeryüzünde bir halîfe189*.”; dediler**: “Kimse mi yaparsın orada*** (ki) fesat çıkarır/bozgunculuk yapar orada***; ve döker kan; ve bizler tesbih57 ederiz seni hamd3 ile; ve takdis ederiz/kutsarız seni”; dedi****: “Doğrusu ben bilirim bilmediğinizi.”

Notlar

Not 1

*Homo Sapiens yani bilge insan diğer insan türlerinin yerine halîfe olmuştur. 2:21 ayetinde işaret edilen insan türlerinin soyu kesilmiş ve onların yerine bilge insan yerin hâkimi yapılmıştır. Homo Sapiens öncesi Dünya gezegeninde yaşayan bu insan türleri takva sahibi değildi. Yaratılış gereği fücurlarıyla hareket ediyorlardı. Bilge insan değillerdi. Hayvansı iç güdülerle hareket ederek yerde kan döküyorlar, birbirlerini öldürüyorlar ve bozgunculuk yapıyorlardı. Melekler bunu gördüleri için Yüce Allah'a soru sormaktadırlar. **Melekler.***Yerde.****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Halîfe (Kavram ID: 189)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 38 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

38|2|31|وعلم ادم الاسما كلها ثم عرضهم علي المليكه فقال انبوني باسما هولا ان كنتم صدقين

Latin Literal

31. Ve alleme âdemel esmâe kullehâ summe aradahum alel melâiketi fe kâle enbiûnî bi esmâi hâulâi in kuntum sadikîn(sadikîne).

Türkçe Çeviri

Ve öğretti* Âdem'e50 isimleri49; tamamını onun; sonra sundu onları (isimleri) melekler48 üzerine; ve dedi: “Haber verin bana bunların isimlerini49; eğer olduysanız sâdıklar182.”

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın sıfatları ve nasıl tecelli ettikleri öğretildi. Bu öğretme süreci evrenimiz yaratılmadan önce Yüce Allah'ın arşında bir yerde gerçekleşti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
sâdık (Kavram ID: 182)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 39 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

39|2|32|قالوا سبحنك لا علم لنا الا ما علمتنا انك انت العليم الحكيم

Latin Literal

32. Kâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Subhân'sın7 sen; yoktur bilgi bizlere bize öğrettiğinin dışında; doğrusu sen; sensin Alîm8; Hakîm9."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 40 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

40|2|33|قال يادم انبيهم باسمايهم فلما انباهم باسمايهم قال الم اقل لكم اني اعلم غيب السموت والارض واعلم ما تبدون وما كنتم تكتمون

Latin Literal

33. Kâle yâ âdemu enbi’hum bi esmâihim, fe lemmâ enbeehum bi esmâihim, kâle e lem ekul lekum innî a’lemu gaybes semâvâti vel ardı ve a’lemu mâ tubdûne ve mâ kuntum tektumûn(tektumûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): “Ey Âdem50! Haber ver* onlara isimlerini49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını)”; öyle ki ne zaman haber* verdi (Âdem) onlara (meleklere) isimlerini49 onların (Yüce Allah'ın sıfatlarını) dedi (Allah): “Dedim değil mi sizlere; doğrusu ben bilirim gaybını62 göklerin162 ve yerin; ve bilirim açık ettiğinizi ve gizler olduğunuzu.”

Notlar

Not 1

*Bilge insan prototipi olan Adem meleklerin yapamadığını yapmıştır. Yüce Allah'ın sıfatlarının isimlerini öğrenmiş ve onların nasıl tecelli ettiklerini şerefli meleklere haber vermiştir. İşte insanı değerli kılan da tam olarak budur. Yüce Allah'ın sıfatlarını kendisine bahşedilen akılla öğrenebilmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Gayb (Kavram ID: 62)
Gökler (Kavram ID: 162)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 41 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

41|2|34|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي واستكبر وكان من الكفرين

Latin Literal

34. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), ebâ vestekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48: “Secde70 edin Âdem'e50”; öyle ki secde70 ettiler (melekler); iblîs190 dışında; hoşlanmadı/reddetti (iblîs); ve büyüklendi; ve oldu kâfirlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 42 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

42|2|35|وقلنا يادم اسكن انت وزوجك الجنه وكلا منها رغدا حيث شيتما ولا تقربا هذه الشجره فتكونا من الظلمين

Latin Literal

35. Ve kulnâ yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete ve kulâ minhâ ragaden haysu şi’tumâ ve lâ takrabâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedik: “Ey Âdem50! Mesken edin/otur sen ve eşin cennette*; ve yiyin ikiniz ondan (cennetten) kolaylıkla/rahatlıkla; her neredeyse dilediniz ikiniz; ve yaklaşmayın ikiniz bu ağaca**; öyle ki olursunuz ikiniz zalimlerden257.”

Notlar

Not 1

*Âdem, eşi ve tüm insanlar olarak bizler yaşadığımız evrene gönderilmeden önce başka bir cennet evreninde yaşamaktaydık. Kolay ve rahat bir şekilde.**Tekil gelmiş bir kelimedir. Dallanmış budaklanmış, ağaç dalları gibi ağ oluşturan. Evrenimizin ağacı kozmik ağdır; maddedir. Ayetten anlarız ki Yüce Allah bizlere bu şeye yaklaşmayı yasaklamıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 43 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

43|2|36|فازلهما الشيطن عنها فاخرجهما مما كانا فيه وقلنا اهبطوا بعضكم لبعض عدو ولكم في الارض مستقر ومتع الي حين

Latin Literal

36. Fe ezellehumâş şeytânu anhâ fe ahrecehumâ mimmâ kânâ fîh(fîhi), ve kulnâhbitû ba’dukum li ba’din aduvv(aduvvun), ve lekum fîl ardı mustekarrun ve metâun ilâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kaydırdı ikisini şeytân29* ondan (cennetten)**; öyle ki çıkardı ikisini içinde olduklarından; ve dedik: “Alçalın193 (insanlar); sizlerin bir kısmı bir kısma bir düşman (olarak); ve sizleredir yerde/yeryüzünde bir kararlı yerleşim; ve bir meta54; bir süreye (kadar).

Notlar

Not 1

*İblîs**İblîs cennette bulunan Âdem ve eşine bulunduğu paralel evrenden fısıldayarak onları kandırmış ve cennetten çıkmalarına neden olmuştur.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 44 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

44|2|37|فتلقي ادم من ربه كلمت فتاب عليه انه هو التواب الرحيم

Latin Literal

37. Fe telekkâ âdemu min rabbihî kelimâtin fe tâbe aleyh(aleyhi), innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kavuştu/karşılaştı Âdem50 Rabbinden4 kelimelere; öyle ki tevbe33 etti (Allah) ona (Âdem’e); doğrusu O (Allah); O’dur Tevvâb191; Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Tevvâb (Kavram ID: 191)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 45 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

45|2|38|قلنا اهبطوا منها جميعا فاما ياتينكم مني هدي فمن تبع هداي فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

38. Kulnâhbitû minhâ cemîa(cemîan), fe immâ ye’tiyennekum minnî hudenfe men tebia hudâye fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Dedik: “Alçalın193 oradan (cennetten) topluca; öyle ki geldiği* zaman sizlere benden doğru yola bir kılavuz192; öyle ki kim tabi oldu doğru yola kılavuzuma192; öyle ki yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.”

Notlar

Not 1

*Yüce Allah alçak bir evrene indirilen ve yeniden bir sınava tabi tutulan, 2. bir şans verilen insanları doğru yola kılavuzlayacak olan kutsal kitaplar indireceğini açıkta bildirmektedir. Kim bu kutsal kitaplara uyarsa, tabi olursa 2. şansında hata yapmadan başarılı olur. Cennetlere girmeyi hak eder.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 46 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

46|2|39|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

39. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbun nâr(nârı), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 47 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

47|2|40|يبني اسريل اذكروا نعمتي التي انعمت عليكم واوفوا بعهدي اوف بعهدكم وايي فارهبون

Latin Literal

40. Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve evfû bi ahdî ûfi bi ahdikum ve iyyâye ferhebûn(ferhebûne).

Türkçe Çeviri

Ey İsrâîloğulları197! Hatırlayın nimetimi; ki nimet verdim üzerinize; ve tutun ahdimi187; tutarım (ben) ahdinizi*; ve ancak** bana; öyle ki rahbet1016 duyun bana.

Notlar

Not 1

*İnsanlar Yüce Allah'a olan sözlerini tutarlarsa Yüce Allah da mutlak ki onlara olan ahdini yerine getirir; hak edeni cennetlerine sokar.**Dışlama vurgusu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 48 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

48|2|41|وامنوا بما انزلت مصدقا لما معكم ولا تكونوا اول كافر به ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا وايي فاتقون

Latin Literal

41. Ve âminû bi mâ enzeltu musaddikan li mâ meakum ve lâ tekûnû evvele kâfirin bih(bîhî), ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlen ve iyyâye fettekûni.

Türkçe Çeviri

Ve iman47 edin indirdiğime (Kur'ân'a); bir musaddıktır140 sizlerin yanındakine (Tevrât’a); ve olmayın ilk kâfir25 ona*; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve sadece bana; öyle ki takvalı21 olun (sadece) bana.

Notlar

Not 1

*Kur’ân’a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Musaddık (Kavram ID: 140)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 49 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

49|2|42|ولا تلبسوا الحق بالبطل وتكتموا الحق وانتم تعلمون

Latin Literal

42. Ve lâ telbisûl hakka bil bâtılı ve tektumûl hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve elbise giydirir gibi örtmeyin/katıştırmayın hakkı/gerçeği batılla199; ve gizlemeyin hakkı/gerçeği; ve sizler bilirsiniz (de bunu).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 50 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

50|2|43|واقيموا الصلوه واتوا الزكوه واركعوا مع الركعين

Latin Literal

43. Ve ekîmûs salâte ve âtûz zekâte verkeû mear râkiîn(râkiîne).

Türkçe Çeviri

Ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; ve rükû11 edin rükû11 edenlerle birlikte.

Notlar

Not

‘rkeu’ kelimesi kökü (ركع) reverans/selam ya da teşekkür anlamına eğilme ya da diz kırma biçiminde yapılan hareket (bow), diz çökmek (kneel), teslim olmak/kabullenmek (submit), dize gelmek (surrender), olup namazda başı ve omurgayı eğmek (rüku etmek) (bow in pray), alçakgönüllülük ve kibirden yoksun olmayı belirtmek için başı eğmek (ibadette veya başka durumlarda) (to denote humility and self-abasement either in worship or in other cases.), yaşlanmaya bağlı başın eğilmesi (he lowered his head and he (an old man) bowed himself, or bent himself, or became bowed or bent, by reason of age), yorgun devenin başını eğmesi, hurma ağacının eğilmesi, zengin birisinin daha sonradan fakirleşmesi sonrası önceki yeterliliğini, durumunun azalması, alçalması) anlamındadır. Lane's Lexicon, page 1153 (of 3039)

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 51 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

51|2|44|اتامرون الناس بالبر وتنسون انفسكم وانتم تتلون الكتب افلا تعقلون

Latin Literal

44. E te’murûnen nâse bil birri ve tensevne enfusekum ve entum tetlûnel kitâb(kitâbe) e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

İnsanlara dürüstlüğü mü emredersiniz200? Ve unutursunuz nefislerinizi201; ve sizler okursunuz (da) kitabı*; öyle ki akletmez562 misiniz?

Notlar

Not 1

*Tevrat

Bu Ayette Geçen Kavramlar

emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Nefis (Kavram ID: 201)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 52 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

52|2|45|واستعينوا بالصبر والصلوه وانها لكبيره الا علي الخشعين

Latin Literal

45. Vesteînû bis sabri ves salât(sâlâti), ve innehâ le kebîretun illâ alel hâşiîn(hâşiîne).

Türkçe Çeviri

Ve yardım/destek isteyin sabırla51; ve salâtla5; ve doğrusu o (salât) mutlak bir büyüktür (yüktür); dışındadır haşyetliler/huşulular53 üzerine (olanı).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 53 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

53|2|46|الذين يظنون انهم ملقوا ربهم وانهم اليه رجعون

Latin Literal

46. Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) zannederler/varsayarlar ki onlar karşılaşanlardır* Rablerine4; ve ki onlar O'na dönenlerdir.

Notlar

Not 1

*Rablerinin huzuruna çıkacaklarını ve hesap vereceklerini varsayarak sürekli olarak Rablerine dönerler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 54 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

54|2|47|يبني اسريل اذكروا نعمتي التي انعمت عليكم واني فضلتكم علي العلمين

Latin Literal

47. Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ey İsrâîloğulları197! Hatırlayın nimetimi ki nimet verdim üzerinize; ve doğrusu ben faziletli202 kıldım sizleri âlemler203* üzerine.

Notlar

Not 1

*Bu ayette dünya hayatının farklı çağları/zamanları işaret edilmiştir. Yoksa İsrâîloğulları evrenin her yerindeki yaşamlara fazlalıklı kılınmıştır demek değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 55 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

55|2|48|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها شفعه ولا يوخذ منها عدل ولا هم ينصرون

Latin Literal

48. Vettekû yevmen lâ teczî nefsun an nefsin şey’en ve lâ yukbelu minhâ şefâatun ve lâ yu’hazu minhâ adlun ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne242 (ki) cezalandırılmaz63 bir nefis201 bir nefisten201 bir şey; ve kabul edilmez ondan* bir şefaat222; ve alınmaz ondan* bir telafi/tazmin; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Notlar

Not 1

*Nefisten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Ceza (Kavram ID: 63)
Nefis (Kavram ID: 201)
Gün (Kavram ID: 242)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 56 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

56|2|49|واذ نجينكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب يذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Latin Literal

49. Ve iz necceynâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kurtardığımız zaman sizleri firavun ailesinden/taraftarlarından; uygulamaya koyarlarken sizlere kötü/fena azabı; boğazlarlarken oğullarınızı; ve sağ/canlı bırakırlarken kadınlarınızı; ve bundadır Rabbinizden4 büyük bir bela256.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Bela (Kavram ID: 256)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 57 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

57|2|50|واذ فرقنا بكم البحر فانجينكم واغرقنا ال فرعون وانتم تنظرون

Latin Literal

50. Ve iz faraknâ bikumul bahre fe enceynâkum ve agraknâ âle fir’avne ve entum tenzurûn(tenzurûne).

Türkçe Çeviri

Ve yardığımız zaman sizlere bol suyu236; böylece kurtardık sizleri; ve batırdık firavun ailesini/taraftarlarını; ve sizler bakarken*.

Notlar

Not 1

*Gözlerinizle bakıyordunuz, görüyordunuz, tanık oluyordunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 58 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

58|2|51|واذ وعدنا موسي اربعين ليله ثم اتخذتم العجل من بعده وانتم ظلمون

Latin Literal

51. Ve iz vâadnâ mûsâ erbaîne leyleten summettehaztumul icle min ba’dihî ve entum zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve vaat ettiğimiz* zaman Musa’ya kırk gece**; sonra tuttunuz/edindiniz buzağıyı258 onun (Musa’nın) ardından; ve sizler zalimlersiniz257.

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmiştir. Anlarız ki Yüce Allah'ın vaadi Cibrîl benzeri şerefli elçiler tarafından yerine getirilmiştir. **Musa peygamber 40 gece boyunca yalnız kalmış ve kendisine indirilen vahye odaklanmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Buzağı. (Kavram ID: 258)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 59 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

59|2|52|ثم عفونا عنكم من بعد ذلك لعلكم تشكرون

Latin Literal

52. Summe afevnâ ankum min ba’di zâlike leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Sonra affettik sizleri bunun ardından; belki sizler şükredersiniz43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 60 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

60|2|53|واذ اتينا موسي الكتب والفرقان لعلكم تهتدون

Latin Literal

53. Ve iz âteynâ mûsâl kitâbe vel furkâne leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve verdiğimiz*zaman Musa'ya kitap** ve furkan259; belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Notlar

Not 1

*Anlaşılır ki Tevrat 40 gecede indirilmiştir. **Tevrat

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Furkan (Kavram ID: 259)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 61 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

61|2|54|واذ قال موسي لقومه يقوم انكم ظلمتم انفسكم باتخاذكم العجل فتوبوا الي باريكم فاقتلوا انفسكم ذلكم خير لكم عند باريكم فتاب عليكم انه هو التواب الرحيم

Latin Literal

54. Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihâzikumul icle fe tûbû ilâ bâriikum faktulû enfusekum zâlikum hayrun lekum inde bâriikum fe tâbe aleykum innehu huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Musa kavmine: “Ey kavmim! Doğrusu sizler zulmettiniz257 nefislerinize201; tutmanızla/edinmenizle buzağıyı258; öyle ki tevbe33 edin yaratıcınıza doğru; öyle ki katledin35 nefislerinizi201; işte bu; yaratıcınız indinde/katında bir hayırdır sizlere; öyle ki tevbe33 etti (Allah) sizlere; doğrusu O; O’dur Tevvâb191; Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Buzağı. (Kavram ID: 258)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 62 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

62|2|55|واذ قلتم يموسي لن نومن لك حتي نري الله جهره فاخذتكم الصعقه وانتم تنظرون

Latin Literal

55. Ve iz kultum yâ mûsâ len nu’mine leke hattâ nerallâhe cehreten fe ehazetkumus sâikatu ve entum tenzurûn(tenzurûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla iman etmeyiz sana; ta ki görürüz Allah'ı perdesiz/açıkça; öyle ki yakaladı sizleri yıldırım260; ve sizler bakarken*.

Notlar

Not 1

*Gözlerinizle bakıyordunuz, görüyordunuz, tanık oluyordunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yıldırım. (Kavram ID: 260)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 63 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

63|2|56|ثم بعثنكم من بعد موتكم لعلكم تشكرون

Latin Literal

56. Summe beasnâkum min ba’di mevtikum leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Sonra ayılttık* sizleri ölümünüzün/bilinçsizliğinizin** ardından; belki sizler şükredersiniz43.

Notlar

Not 1

*Bayılan kimselerin ayılması, bilinçlerinin kendine gelmesi. **Yakınlarına yıldırım düşmesi nedeniyle baygınlık geçiren, bilinçlerini kaybeden kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 64 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

64|2|57|وظللنا عليكم الغمام وانزلنا عليكم المن والسلوي كلوا من طيبت ما رزقنكم وما ظلمونا ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Latin Literal

57. Ve zallelnâ aleykumul gamâme ve enzelnâ aleykumul menne ves selvâ kulû min tayyibâti mâ razaknâkum ve mâ zalemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve gölgelendirdik üzerinize bulutu264; ve indirdik üzerinize menne262; ve bıldırcın263; yiyin rızıklandırdığımızın güzellerinden sizleri; ve zulmetmiş* değillerdi bize; fakat oldular nefislerine201 zulmederler257.

Notlar

Not 1

*İnsan Yüce Allah'a ne zarar verebilir ne de fayda verebilir. Hiçbir etkide bulunamaz. İnsan ne yaparsa kendine yapar. Yüce Allah'a şirk koşarak, O'na ortak koşarak ancak kendine zulmeder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 65 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

65|2|58|واذ قلنا ادخلوا هذه القريه فكلوا منها حيث شيتم رغدا وادخلوا الباب سجدا وقولوا حطه نغفر لكم خطيكم وسنزيد المحسنين

Latin Literal

58. Ve iz kulnâdhulû hâzihil karyete fe kulû minhâ haysu şi’tum ragaden vedhulûl bâbe succeden ve kûlû hıttatun nagfir lekum hatâyâkum ve senezîdul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman: “Girin şu kente; öyle ki yiyin oradan; her yerde; dilediğiniz (gibi) bolca; ve girin kapıdan secde12 edenler (olarak)”; ve deyin: “Hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ve ziyade edeceğiz/artıracağız güzel davrananlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 66 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

66|2|59|فبدل الذين ظلموا قولا غير الذي قيل لهم فانزلنا علي الذين ظلموا رجزا من السما بما كانوا يفسقون

Latin Literal

59. Fe beddelellezîne zalemû kavlen gayrellezî kîle lehum fe enzelnâ alellezîne zalemû riczen mines semâi bimâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki takas etti zulmetmiş257 kimseler bir sözü/kelamı, onlara denilenden başkasıyla*; öyle ki indirdik zulmetmiş257 kimseler üzerine gökten bir pislik; fâsıklık38 ederler olmuş olmalarından.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın sözünü başka sözle takas ettiler. Yüce Allah'ın kutsal kitabı olan Tevrat'ı başka sözlere takas ettiler. Böylece saptılar, doğru yol olan Tevrat'tan uzaklaştılar. Bu nedenle üzerlerine gökten pislik yağdı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 67 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

67|2|60|واذ استسقي موسي لقومه فقلنا اضرب بعصاك الحجر فانفجرت منه اثنتا عشره عينا قد علم كل اناس مشربهم كلوا واشربوا من رزق الله ولا تعثوا في الارض مفسدين

Latin Literal

60. Ve izisteskâ mûsâ li kavmihî fe kulnâdrib bi asâkel hacer(hacere) fenfeceret minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad alime kullu unâsin meşrebehum kulû veşrebû min rızkıllâhi ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve su istediği zaman Musa kavmi için; öyle ki dedik: “Vur asanla taşa; öyle ki fışkırdı ondan (taştan) on iki göze/pınar; muhakkak ki bildi insanların hepsi kendi içme yerlerini; yiyin ve için Allah'ın rızkından; ve küstahlaşmayın* yerde/yeryüzünde fesatçılar265 (olarak).

Notlar

Not 1

*Saygısız, kaba, kural tanımaz, terbiyesiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 68 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

68|2|61|واذ قلتم يموسي لن نصبر علي طعام وحد فادع لنا ربك يخرج لنا مما تنبت الارض من بقلها وقثايها وفومها وعدسها وبصلها قال اتستبدلون الذي هو ادني بالذي هو خير اهبطوا مصرا فان لكم ما سالتم وضربت عليهم الذله والمسكنه وباو بغضب من الله ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير الحق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

61. Ve iz kultum yâ mûsâ len nasbira alâ taâmin vâhidin fed’u lenâ rabbeke yuhric lenâ mimmâ tunbitulardu min baklihâ ve kıssâiha ve fûmihâ ve adesihâ ve basalihâ, kâle e testebdilûnellezî huve ednâ billezî huve hayr(hayrun), ihbitû mısran fe inne lekum mâ seeltum ve duribet aleyhimuz zilletu vel meskenetu ve bâu bi gadabin minallâh(minallâhi), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayril hak(hakkı), zâlike bi mâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediğiniz zaman: “Ey Musa! Asla sabretmeyiz51 tek bir yemeğe; öyle ki dua80 et bizlere; Rabbine4; çıkarsın bizlere bitirdiğinden yerin baklagilinden; ve hıyarından/kabağından; ve sarımsağından; ve mercimeğinden; ve soğanından onun”; dedi (Musa): “Takas mı edersiniz o ast/aşağı olanı o hayır olanla? İnin bir şehre; öyle ki doğrusu sizleredir sual ettiğiniz/sorduğunuz”; ve vuruldu üzerlerine aşağılık/alçaklık ve miskinlik113; ve maruz kaldılar Allah’tan bir gazaba; işte bu; nedeniyledir ki kâfirlik25 eder oldular Allah'ın ayetlerine; ve katleder35 (oldular) nebileri132 hak değilken; işte bu; nedeniyledir (ki) isyan ettiler ve sınırı aşar oldular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Dua (Kavram ID: 80)
Miskin (Kavram ID: 113)
Nebi (Kavram ID: 132)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 69 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

69|2|62|ان الذين امنوا والذين هادوا والنصري والصبين من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

62. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Nasârâlılar268; ve Sâbiîler266; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât18; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler269.

Notlar

Not 1

Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Sâbiîler (Kavram ID: 266)
Yahudileşmek (Kavram ID: 267)
Nasârâlılar (Kavram ID: 268)
Ecir (Kavram ID: 820)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 70 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

70|2|63|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

Latin Literal

63. Ve iz ehaznâ mîsâkakum ve refa’nâ fevkakumut tûr(tûra) huzû mâ ateynâkum bi kuvvetin vezkurû mâ fîhi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman mîsâkınızı281; ve yükselttik üstünüze turu/dağı; alın verdiğimizi sizlere kuvvetle/güçle; ve hatırlayın ondakini (mîsâkın içindekini); belki sizler takvalı21 olursunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 71 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

71|2|64|ثم توليتم من بعد ذلك فلولا فضل الله عليكم ورحمته لكنتم من الخسرين

Latin Literal

64. Summe tevelleytum min ba’di zâlik(zâlike), fe lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu le kuntum minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra sırt çevirdiniz* bunun ardından; öyle ki eğer olmasaydı fazlı202 Allah'ın sizlere; ve rahmeti271 O’nun; mutlak olurdunuz hüsrana uğrayanlardan.

Notlar

Not 1

*Mîsâka uymadınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 72 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

72|2|65|ولقد علمتم الذين اعتدوا منكم في السبت فقلنا لهم كونوا قرده خسين

Latin Literal

65. Ve lekad alimtumullezîne’tedev minkum fîs sebti fe kulnâ lehum kûnû kıradeten hâsiîn(hasiîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun bildiniz sınırı aşmış kimseleri sizlerden sebtte272; öyle ki dedik onlara: “Olun maymunlar273; dışlanan/reddedilen*.”

Notlar

Not 1

*Dışlanan, reddedilen maymunlara işaret de anlamlıdır. Maymunlar topluluk halinde yaşarlar. Hiyerarşi söz konusudur. Bazı maymunlar lider tarafından topluluktan kovulur. Bu reddedilen maymunlarda stres, huzursuzluk çok daha yüksektir. Bir türlü huzur bulamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sebt (Kavram ID: 272)
Maymunlaşma (Kavram ID: 273)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 73 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

73|2|66|فجعلنها نكلا لما بين يديها وما خلفها وموعظه للمتقين

Latin Literal

66. Fe cealnâhâ nekâlen li mâ beyne yedeyhâ ve mâ halfehâ ve mev’ızaten lil muttakîn(muttakîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık onu (maymunlaşmayı) ibretlik bir ders; önündekini onun* (maymunlaşmanın) ve arkasındakini onun* (maymunlaşmanın); ve bir vaaz653 takva21 sahipleri için.

Notlar

Not 1

*Maymunlaşma sürecinin öncesi ve sonrası. Akılsızca taklit etmenin sonuçları muttakiler için bir vaazdır, tavsiyedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
vaaz (Kavram ID: 653)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 74 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

74|2|67|واذ قال موسي لقومه ان الله يامركم ان تذبحوا بقره قالوا اتتخذنا هزوا قال اعوذ بالله ان اكون من الجهلين

Latin Literal

67. Ve iz kâle mûsâ li kavmihî innallâhe ye’murukum en tezbehû bakarah(bakaraten), kâlû e tettehızunâ huzuvâ(huzuven), kâle eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn(câhilîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Mûsâ kavmine: “Doğrusu Allah emreder sizlere ki boğazlarsınız bir sığır”; dediler: “Bizleri bir alay konusu mu edinirsin?”; dedi*: “Sığınırım Allah'a cahillerden olmaktan.”

Notlar

Not 1

*Mûsâ.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 75 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

75|2|68|قالوا ادع لنا ربك يبين لنا ما هي قال انه يقول انها بقره لا فارض ولا بكر عوان بين ذلك فافعلوا ما تومرون

Latin Literal

68. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy(hiye), kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun), avânun beyne zâlik(zalike) fef’alû mâ tu’merûn(tu’merune).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Dua80 et bizlere; Rabbine4; beyan226 etsin bizlere nedir o”; dedi*: “Doğrusu O**der ki: “Doğrusu o*** bir sığırdır; değildir bir yaşlı; ve değildir bir körpe****; bir orta yaşlıdır bunun arasında; öyleyse yapın emredildiğinizi.”

Notlar

Not 1

*Mûsâ.**Allah.***Dişi sığır.****Yavruluktan yeni çıkmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)
Beyan (Kavram ID: 226)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 76 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

76|2|69|قالوا ادع لنا ربك يبين لنا ما لونها قال انه يقول انها بقره صفرا فاقع لونها تسر النظرين

Latin Literal

69. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ levnuhâ, kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun safrâu, fâkiun levnuhâ tesurrun nâzırîn(nâzirîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Dua80 et bizlere; Rabbine4; beyan226 etsin bizlere nedir rengi onun*”; dedi*: doğrusu O (Allah) der ki: “Doğrusu o** bir sığırdır; sarı; göz alıcı parlak; rengi onun*** mutluluk/haz verir bakanlara.

Notlar

Not 1

*Mûsâ.**Dişi sığır.***Dişi sığırın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)
Beyan (Kavram ID: 226)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 77 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

77|2|70|قالوا ادع لنا ربك يبين لنا ما هي ان البقر تشبه علينا وانا ان شا الله لمهتدون

Latin Literal

70. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiye, innel bakara teşâbehe aleynâ, ve innâ in şâallâhu le muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Dua80 et bizlere; Rabbine4; beyan226 etsin bizlere nedir o*; doğrusu (o) sığır benzer geldi bizlere; ve doğrusu bizler (ki) eğer dilediyse** Allah; mutlak muhtedleriz.176

Notlar

Not 1

*Dişi sığır.**İnşAllâh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)
Muhted (Kavram ID: 176)
Beyan (Kavram ID: 226)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 78 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

78|2|71|قال انه يقول انها بقره لا ذلول تثير الارض ولا تسقي الحرث مسلمه لا شيه فيها قالوا الن جيت بالحق فذبحوها وما كادوا يفعلون

Latin Literal

71. Kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ zelûlun tusîrul arda ve lâ teskıl hars(harse), musellemetun lâ şiyete fîhâ kâlûl’âne ci’te bil hakk(hakkı), fe zebehûhâ ve mâ kâdû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Musa): “Doğrusu O (Allah) der ki: “Doğrusu o* bir sığırdır; boyunduruk altında değildir (ki) sürer yeri; ve sulamaz tarla; kusursuzdur; yoktur alaca/leke/farklı renk onda””; dediler: “Şimdi geldin hakla/gerçekle”; ve boğazladılar onu*; ve olmuş değillerdi yaparlar**.

Notlar

Not 1

*Dişi sığır.**Zorla yaptılar. Yoksa kendiliklerinden yapmayacaklardı.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 79 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

79|2|72|واذ قتلتم نفسا فادرتم فيها والله مخرج ما كنتم تكتمون

Latin Literal

72. Ve iz kateltum nefsen feddâre’tum fîhâ vallâhu muhricun mâ kuntum tektumûn(tektumûne).

Türkçe Çeviri

Ve katlettiğiniz35 zaman bir nefsi201; öyle ki püskürttünüz/reddettiniz (suçlamaları) onun (nefsin) hakkındaki; ve Allah çıkarandır gizler olduğunuzu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 80 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

80|2|73|فقلنا اضربوه ببعضها كذلك يحي الله الموتي ويريكم ايته لعلكم تعقلون

Latin Literal

73. Fe kulnâdribûhu bi ba’dıhâ kezâlike yuhyîllâhul mevtâ ve yurîkum âyâtihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedik: “Vurun ona274 (ölü adama) bir parçasıyla onun (dişi sığırın)”; işte böyledir; diriltir/canlandırır Allah ölüleri; ve gösterir sizlere ayetlerini*; belki sizler akledersiniz.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın Kur'an'da prekordiyal vuruşu işaret etmesi de gelecek nesiller için büyük bir ayet/mucize olmuştur.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 81 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

81|2|74|ثم قست قلوبكم من بعد ذلك فهي كالحجاره او اشد قسوه وان من الحجاره لما يتفجر منه الانهر وان منها لما يشقق فيخرج منه الما وان منها لما يهبط من خشيه الله وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

74. Summe kaset kulûbukum min ba’di zâlike fe hiye kel hıcâreti ev eşeddu kasveh(kasveten), ve inne minel hıcâreti lemâ yetefecceru minhul enhâr(enhâru), ve inne minhâ lemâ yeşşakkaku fe yahrucu minhul mâu, ve inne minhâ lemâyehbitu min haşyetillâh(haşyetillâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Sonra katılaştı kalpleriniz bunun* ardından; öyle ki o (kalp) taş gibi ya da daha sert katı; ve doğrusu taştan275; mutlak ki fışkırır ondan (taştan) nehirler; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki yarılarak ayrılır (su); böylece çıkar ondan su; ve doğrusu ondan (taştan) mutlak ki iner (su); Allah’ın haşyetinden53; ve Allah gâfil/aymaz değildir yaptıklarınızdan.

Notlar

Not 1

*Dirilme mucizesi

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 82 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

82|2|75|افتطمعون ان يومنوا لكم وقد كان فريق منهم يسمعون كلم الله ثم يحرفونه من بعد ما عقلوه وهم يعلمون

Latin Literal

75. E fe tatmeûne en yu’minû lekum ve kad kâne ferîkun minhum yesmeûne kelâmallâhi summe yuharrifûnehu min ba’di mâ akalûhu ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Tamah* mı edersiniz ki iman47 ederler sizlere? Muhakkak ki bir fırka/grup onlardan işitir oldular Allah'ın kelamını/sözünü**; sonra tahrif276 ettiler onu (kelamı/sözü); akletmelerinin562 ardından onu (kelamı/sözü); ve onlar bilenlerdir***.

Notlar

Not 1

*Çok istemek.**Kutsal kitaplar.***Bilerek tahrif ettiler. Kutsal kitapları anladıkları halde. Yüce Allah'ın kelamını tahrif etmenin yasak olduğunu bilmelerine rağmen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Tahrif etmek (Kavram ID: 276)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 83 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

83|2|76|واذا لقوا الذين امنوا قالوا امنا واذا خلا بعضهم الي بعض قالوا اتحدثونهم بما فتح الله عليكم ليحاجوكم به عند ربكم افلا تعقلون

Latin Literal

76. Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halâ ba’duhum ilâ ba’din kâlû e tuhaddisûnehum bi mâ fetehallâhu aleykum li yuhâccûkum bihî inde rabbikum e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve karşılaştıkları zaman iman47 etmiş kimselere; dediler: ”İman47 ettik”; ve yalnız kaldığı zaman; bazısı onların bazısına doğru dediler: ”Onlara Allah'ın sizlere açtığını* mı söylersiniz**? Tartışarak mağlup etmeleri*** için sizleri onunla (Allah'ın açtığıyla) Rabbinizin indinde/katında”; öyleyse akletmez562 misiniz****?

Notlar

Not 1

*Kutsal kitapların ayetleri. Hidayetin yollarını açarlar; cennetlerin yolunu açarlar. **Ayetleri halkan/toplumdan gizleyelim. Ayetleri açık etmeyelim. Toplum anlamasın ayetleri. Bizim kontrolümüzde olsunlar. ***Sizler ayetleri onlara açık ederseniz onlar da bu ayetleri Rabbinizin katında sizlere karşı kullanır ve sizlere galip gelirler. ****Yüce Allah bu düşüncenin toptan akılsızlık, beyinsizlik olduğunu vurgulamaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 84 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

84|2|77|اولا يعلمون ان الله يعلم ما يسرون وما يعلنون

Latin Literal

77. E ve lâ ya’lemûne ennallâhe ya’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

Türkçe Çeviri

Bilmezler mi ki Allah bilir sırlayıp gizlediklerini; ve alenen açığa vurduklarını?

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 85 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

85|2|78|ومنهم اميون لا يعلمون الكتب الا اماني وان هم الا يظنون

Latin Literal

78. Ve minhum ummiyyûne lâ ya’lemûnel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan ümmiler277; bilmezler kitabı*; kuruntular292 dışında; ve değildir onlar (ümmiler) ancak zannederler/varsayarlar.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmi, ümmi (Kavram ID: 277)
Kuruntu (Kavram ID: 292)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 86 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

86|2|79|فويل للذين يكتبون الكتب بايديهم ثم يقولون هذا من عند الله ليشتروا به ثمنا قليلا فويل لهم مما كتبت ايديهم وويل لهم مما يكسبون

Latin Literal

79. Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlûne hâzâ min indillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vay haline kimselerin*; yazarlar kitabı elleriyle; sonra derler: “Bu (kitap) indindendir/katındandır Allah’ın; satmak için onu (kitabı) az bir fiyata; öyle ki vay haline onların*; yazdıklarından dolayı ellerinin; ve vay haline onların*; kazandıklarından dolayı.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar yerine dinde hüküm koyucu kitaplar yazan kimseler. Tevrat yerine Talmud'u yazanlar. İncil yerine masalları/mektupları yazanlar. Kur'an yerine tamamı zan ve insan sözü olan söylenti/hadis kitaplarını yazanlar. Bu kimseler elleriyle yazdıkları kitapların Yüce Allah katından olduğunu iddia ederler. Bu kitapları az bir bedel/ücret karşılığında kutsal kitapmış gibi halka sunarlar; kazanç sağlarlar.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 87 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

87|2|80|وقالوا لن تمسنا النار الا اياما معدوده قل اتخذتم عند الله عهدا فلن يخلف الله عهده ام تقولون علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

80. Ve kâlû len temessenen nâru illâ eyyâmen ma’dûdeh(ma’dûdete), kul ettehaztum indallâhi ahden fe len yuhlifallâhu ahdehu(ahdehû) em tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: “Asla dokunmaz bizlere ateş adetli/sayılı günler dışında”; de ki: “Allah’ın indinde/katında bir ahit/antlaşma mı edindiniz?”; öyle ki asla bozmaz Allah ahdini/antlaşmasını; Allah üzerine bilmediğinizi mi söylersiniz?

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 88 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

88|2|81|بلي من كسب سييه واحطت به خطيته فاوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

81. Belâ men kesebe seyyieten ve ehâtat bihî hatîetuhu fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim kazandı bir kötülük; ve kuşattı (kötülük) onu (kimseyi) hatasıyla/yanlışıyla onun; öyle ki işte bunlar; yoldaşlarıdır ateş; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 89 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

89|2|82|والذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

82. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; yoldaşlarıdır cennet; onlar orada (cennette) ölümsüzlerdir185.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 90 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

90|2|83|واذ اخذنا ميثق بني اسريل لا تعبدون الا الله وبالولدين احسانا وذي القربي واليتمي والمسكين وقولوا للناس حسنا واقيموا الصلوه واتوا الزكوه ثم توليتم الا قليلا منكم وانتم معرضون

Latin Literal

83. Ve iz ehaznâ mîsâka benî isrâîle lâ ta’budûne illâllâhe ve bil vâlideyni ihsânen ve zil kurbâvel yetâmâ vel mesâkîni ve kûlû lin nâsi husnen ve ekîmûs salâte ve âtûz zekât(zekâte), summe tevelleytum illâ kalîlen minkum ve entum mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman bir mîsâk281 İsrailoğullarından; kulluk46 etmeyesiniz; ancak Allah'a; ve ana babaya bir güzellik; ve yakınlık sahibine130 (de); ve yetimlere131 (de); ve miskinlere113 (de); ve deyin insanlar için güzelliği; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; sonra biraz dışında sizlerden döndünüz; ve sizler direnç gösterenlersiniz/karşı çıkanlarsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Miskin (Kavram ID: 113)
Yakınlık sahibi (Kavram ID: 130)
Yetim (Kavram ID: 131)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 91 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

91|2|84|واذ اخذنا ميثقكم لا تسفكون دماكم ولا تخرجون انفسكم من ديركم ثم اقررتم وانتم تشهدون

Latin Literal

84. Ve iz ehaznâ mîsâkakum lâ tesfikûne dimâekum ve lâ tuhricûne enfusekum min diyârikum summe ekrartum ve entum teşhedûn(teşhedûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman mîsâkınızı281; dökmeyesiniz kanlarınızı; ve çıkarmayasınız nefislerinizi201 diyarlarınızdan/yurtlarınızdan; sonra karara bağladınız; ve sizler şahit/tanık olursunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 92 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

92|2|85|ثم انتم هولا تقتلون انفسكم وتخرجون فريقا منكم من ديرهم تظهرون عليهم بالاثم والعدون وان ياتوكم اسري تفدوهم وهو محرم عليكم اخراجهم افتومنون ببعض الكتب وتكفرون ببعض فما جزا من يفعل ذلك منكم الا خزي في الحيوه الدنيا ويوم القيمه يردون الي اشد العذاب وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

85. Summe entum hâulâi taktulûne enfusekum ve tuhricûne ferîkan minkummin diyârihim, tezâharûne aleyhim bil ismi vel udvân(udvâni), ve in ye’tûkum usârâ tufâdûhum ve huve muharremun aleykum ihrâcuhum e fe tu’minûne bi ba’dil kitâbive tekfurûne bi ba’d(ba’dın), fe mâ cezâu men yef’alu zâlike minkum illâ hızyun fîl hayâtid dunyâ, ve yevmel kıyâmeti yureddûne ilâ eşeddil azâb(azâbi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Sonra siz; şunlar; öldürürsünüz nefislerinizi201; ve çıkarırsınız diyarlarından/yurtlarından bir grubu/bir fırkayı sizlerden; dayanışma/destekleşme içinde olursunuz onlara karşı günahla ve ihlalle/sınırı aşmayla/düşmanlıkla; ve eğer gelirlerse sizlere esirler olarak; fidye alırsınız onlara (serbest bırakmak için onları); ve (oysa) o haram/yasak edilendir sizlere; ihracı/çıkarılması (da) onların; iman47 edersiniz bir kısmına kitabın* ve kâfirlik25 edersiniz bir kısmına; öyle mi? Öyle ki, nedir cezası/karşılığı kimsenin (ki) yapar bunu sizlerden; ancak bir rezalet dünya hayatında ve diriliş gününde; geri döndürülür en şiddetli azaba doğru; ve değildir Allah gâfil310 yaptıklarınızdan.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 93 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

93|2|86|اوليك الذين اشتروا الحيوه الدنيا بالاخره فلا يخفف عنهم العذاب ولا هم ينصرون

Latin Literal

86. Ulâikellezîneşteravul hayâted dunyâ bil âhireti, fe lâ yuhaffefu anhumul azâbu ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; satın alarak takas etmiş kimselerdir dünya hayatını ahiretle; öyle ki hafifletilmez onlardan azap; ve onlara yardım edilmez.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 94 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

94|2|87|ولقد اتينا موسي الكتب وقفينا من بعده بالرسل واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس افكلما جاكم رسول بما لا تهوي انفسكم استكبرتم ففريقا كذبتم وفريقا تقتلون

Latin Literal

87. Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Musa'ya kitabı*; ve gönderdik resûller418 kafiyeli/ahenkli (olarak)** ardından onun (Musa’nın); ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanlar226; ve destekledik onu kutsal ruhla279; öyle (değil) mi? Her ne zaman geldi/ulaştı sizlere bir resûl418, nefislerinizin201 hevâsına278 uymayanla; büyüklendiniz/kibirlendiniz; öyle ki bir fırka/grup yalanlarsınız195; ve bir fırka/grup katledersiniz35.

Notlar

Not 1

*Tevrat**Bir düzene bağlı şekilde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)
Beyan (Kavram ID: 226)
Hevâ (Kavram ID: 278)
Kutsal ruh (Kavram ID: 279)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 95 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

95|2|88|وقالوا قلوبنا غلف بل لعنهم الله بكفرهم فقليلا ما يومنون

Latin Literal

88. Ve kâlû kulûbunâ gulf(gulfun), bel leanehumullâhu bi kufrihim fe kalîlen mâ yu’minun(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Kalplerimiz örtülenlerdir/sarılanlardır175" evet! mutlak lanetledi280 onları Allah kâfirlikleriyle25; öyle ki pek azdır* iman47 ettikleri.

Notlar

Not 1

*Kutsak kitapların ayetlerinin pek azına gerçekten iman ederler. Çoğuna iman etmezler. Kutsal kitaplar yerine Talmud gibi kitaplara iman ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 96 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

96|2|89|ولما جاهم كتب من عند الله مصدق لما معهم وكانوا من قبل يستفتحون علي الذين كفروا فلما جاهم ما عرفوا كفروا به فلعنه الله علي الكفرين

Latin Literal

89. Ve lemmâ câehum kitâbun min indillâhi musaddikun limâ meahum, ve kânû min kablu yesteftihûne alellezîne keferû, fe lemmâ câehum mâ arafû keferû bihî, fe la’netullâhi alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi onlara bir kitap* Allah’ın indinden/katından; bir musaddıktır140 yanlarındakine** onların; -ve daha önceden kâfirlik25 etmiş kimselere karşı yardım ister olmuşlardı*** -; öyle ki ne zaman geldi onlara bildikleri/arif oldukları*; kâfirlik25 ettiler ona*; öyleyse laneti280 Allah'ın üzerinedir kâfirlerin25.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Tevrat.***Kur'an inmeden önce kâfirlere karşı Allah'tan yardım aranırlardı; Yüce Allah'a yardım için çağrıda bulunurlardı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Musaddık (Kavram ID: 140)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 97 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

97|2|90|بيسما اشتروا به انفسهم ان يكفروا بما انزل الله بغيا ان ينزل الله من فضله علي من يشا من عباده فباو بغضب علي غضب وللكفرين عذاب مهين

Latin Literal

90. Bi’semeşterav bihî enfusehum en yekfurû bi mâ enzelallâhu bagyen en yunezzilallâhu min fadlihî alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), fe bâû bi gadabin alâ gadab(gadabin), ve lil kâfirîne azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır! Satın alıp takas ettiler onu nefisleri201 (için); ki kâfirlik25 ederler Allah'ın indirdiğine; bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ki indirir Allah fazlından kullarından dilediği kimse üzerine; öyle ki geri döndüler/oturup kaldılar gazap/öfke üstüne bir gazapla/öfkeyle; ve kâfirler25 içindir yıpratan/çöktüren bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 98 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

98|2|91|واذا قيل لهم امنوا بما انزل الله قالوا نومن بما انزل علينا ويكفرون بما وراه وهو الحق مصدقا لما معهم قل فلم تقتلون انبيا الله من قبل ان كنتم مومنين

Latin Literal

91. Ve izâ kîle lehum âminû bi mâ enzelallâhu kâlû nu’minu bi mâ unzile aleynâ ve yekfurûne bi mâ verâehu ve huvel hakku musaddikan limâ meahum kul fe lime taktulûne enbiyâallâhi min kablu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara: “İman47 edin indirdiğine Allah'ın”; dediler: “İman47 ederiz üzerimize indirilmişe”; ve kâfirlik25 ederler onun (Tevrât’ın) ardındakine*; ve o** haktır/gerçektir; bir musaddıktır140 onların yanlarındaki (Tevrât) için; de ki: “Öyleyse neden katledersiniz35 Allah'ın nebilerini132 daha önceden; eğer olduysanız müminler27?”

Notlar

Not 1

*Kur’ân'a.**Kur’ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Musaddık (Kavram ID: 140)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 99 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

99|2|92|ولقد جاكم موسي بالبينت ثم اتخذتم العجل من بعده وانتم ظلمون

Latin Literal

92. Ve lekad câekum mûsâ bil beyyinâti summettehaztumul icle min ba’dihî ve entum zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldi sizlere Musa beyanlarla226; sonra edindiniz buzağıyı onun (Musa’nın) ardından; ve sizler zalimlersiniz257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 100 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

100|2|93|واذ اخذنا ميثقكم ورفعنا فوقكم الطور خذوا ما اتينكم بقوه واسمعوا قالوا سمعنا وعصينا واشربوا في قلوبهم العجل بكفرهم قل بيسما يامركم به ايمنكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

93. Ve iz ehaznâ mîsâkakum ve refa’nâ fevkakumut tûr(tûra), huzû mâ âteynâkum bi kuvvetin vesmeû kâlû semi’nâ ve aseynâ ve uşribû fî kulûbihimul icle bi kufrihim kul bi’se mâ ye’murukum bihî îmânukum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman mîsâklarını281; ve yükselttik üstlerine onların turu/dağı; “Tutun/edinin verdiğimizi sizlere bir kuvvetle; ve işitin”; dediler: “İşittik ve isyan ettik”; ve içirildi/emdirildi kalplerine buzağı kâfirlikleriyle25; de ki: “Ne bedbahtlıktır/perişanlıktır; emretti sizlere onu imanınız; eğer olduysanız müminler*.”

Notlar

Not 1

*Gerçekten bu şekilde iman etmişseniz, kalpten iman etmişseniz durumunuz vahim demektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 101 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

101|2|94|قل ان كانت لكم الدار الاخره عند الله خالصه من دون الناس فتمنوا الموت ان كنتم صدقين

Latin Literal

94. Kul in kânet lekumud dârul âhiretu indallâhi hâlisaten min dûnin nâsi fe temennevûl mevte in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Eğer olduysa sizlere ahiret diyarı/yurdu Allah'ın indinde/katında bir halis* (olarak) insanların dışında**; öyleyse temenni edin ölümü eğer olduysanız sâdıklar182.”

Notlar

Not 1

*Saf, has, katıksız, karışıksız.**Diğer insanların haricinde, sadece sizlere özel, halis.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 102 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

102|2|95|ولن يتمنوه ابدا بما قدمت ايديهم والله عليم بالظلمين

Latin Literal

95. Ve len yetemennevhu ebeden bimâ kaddemet eydîhim vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve asla temenni etmezler onu (ölümü) ebediyen; önceden gönderdiğinden/yolladığından dolayı ellerinin; ve Allah bilendir zalimleri257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 103 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

103|2|96|ولتجدنهم احرص الناس علي حيوه ومن الذين اشركوا يود احدهم لو يعمر الف سنه وما هو بمزحزحه من العذاب ان يعمر والله بصير بما يعملون

Latin Literal

96. Ve le tecidennehum ahrasan nâsi alâ hayâtin, ve minellezîne eşrakû yeveddu ehaduhum lev yuammeru elfe seneh(senetin), ve mâ huve bi muzahzihıhî minel azâbi en yuammer(yuammere), vallâhu basîrun bimâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak bulursun onları insanların en ihtiraslısı* hayata karşı; ve ortak koşmuş kimselerden (bile); ister/arzular her biri onların olsa yaşatılsın bin sene; ve değildir o kıpırdatıp uzaklaştıran onu azaptan; ki uzun yaşatılsa (da); Allah görendir onların yaptıklarını.

Notlar

Not 1

*Aşırı, güçlü istekli, tutkulu.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 104 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

104|2|97|قل من كان عدوا لجبريل فانه نزله علي قلبك باذن الله مصدقا لما بين يديه وهدي وبشري للمومنين

Latin Literal

97. Kul men kâne aduvven li cibrîle fe innehu nezzelehu alâ kalbike bi iznillâhi musaddikan limâ beyne yedeyhi ve huden ve buşrâ lil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Kim oldu bir düşman Cibrîl'e282; öyle ki doğrusu o (Cibrîl) indirdi onu (Kur’an’ı) senin kalbine; Allah'ın izniyle”; bir musaddıktır140 onun iki elinin arasındakine*; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve bir müjdedir müminlere27.

Notlar

Not 1

*Tevrat

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Musaddık (Kavram ID: 140)
Cibrîl (Kavram ID: 282)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 105 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

105|2|98|من كان عدوا لله ومليكته ورسله وجبريل وميكيل فان الله عدو للكفرين

Latin Literal

98. Men kâne aduvven lillâhi ve melâiketihî ve rusulihî ve cibrîle ve mîkâle fe innallâhe aduvvun lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Kim oldu bir düşman Allah'a; ve meleklerine; ve resûllerine418; ve Cibrîl'e282; ve Mîkâil'e948; öyle ki doğrusu Allah (da) bir düşmandır kâfirlere25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Cibrîl (Kavram ID: 282)
Resûl (Kavram ID: 418)
Mîkâil (Kavram ID: 948)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 106 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

106|2|99|ولقد انزلنا اليك ايت بينت وما يكفر بها الا الفسقون

Latin Literal

99. Ve lekad enzelnâ ileyke âyâtin beyyinât(beyyinâtin), ve mâ yekfuru bihâ illel fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun indirdik sana ayetler; beyanlı/bildirmeli/deklarasyonlu; ve kâfirlik25 eder değildir ona (ayete) fâsıklar38 dışında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Fâsık (Kavram ID: 38)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 107 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

107|2|100|اوكلما عهدوا عهدا نبذه فريق منهم بل اكثرهم لا يومنون

Latin Literal

100. E ve kullemâ âhedû ahden nebezehu ferîkun minhum bel ekseruhum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi ki ne zaman ahitleştiler/sözleştiler bir ahde/sözleşmeye; savurup fırlattı onu bir fırka/grup onlardan; evet! Çokları onların iman47 etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 108 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

108|2|101|ولما جاهم رسول من عند الله مصدق لما معهم نبذ فريق من الذين اوتوا الكتب كتب الله ورا ظهورهم كانهم لا يعلمون

Latin Literal

101. Ve lemmâ câehum resûlun min indillâhi musaddikun limâ meahum nebeze ferîkun minellezîne ûtûl kitâb(kitâbe), kitâballâhi verâe zuhûrihim ke ennehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki geldi onlara bir resûl418 Allah'ın indinden/katından; bir musaddıktır140 onların yanındaki* için; savurup fırlattı bir fırka/grup sırtlarının arkasına; kitap* verilmiş kimselerden; Allah'ın kitabını**; sanki onlar bilmezler.

Notlar

Not 1

*Tevrat.**Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musaddık (Kavram ID: 140)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 109 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

109|2|102|واتبعوا ما تتلوا الشيطين علي ملك سليمن وما كفر سليمن ولكن الشيطين كفروا يعلمون الناس السحر وما انزل علي الملكين ببابل هروت ومروت وما يعلمان من احد حتي يقولا انما نحن فتنه فلا تكفر فيتعلمون منهما ما يفرقون به بين المر وزوجه وما هم بضارين به من احد الا باذن الله ويتعلمون ما يضرهم ولا ينفعهم ولقد علموا لمن اشتريه ما له في الاخره من خلق ولبيس ما شروا به انفسهم لو كانوا يعلمون

Latin Literal

102. Vettebeû mâ tetlûş şeyâtînu alâ mulki suleymân(suleymâne) ve mâ kefere suleymânu ve lâkinneş şeyâtîne keferû yuallimûnen nâses sihrâ, ve mâ unzile alel melekeyni bi bâbile hârûte ve mârût(mârûte), ve mâ yuallimâni min ehadin hattâ yekûlâ innemâ nahnu fitnetun fe lâ tekfur fe yeteallemûne minhumâ mâ yuferrikûne bihî beynel mer’i ve zevcih(zevcihî), ve mâ hum bi dârrîne bihî min ehadin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yeteallemûne mâ yadurruhum ve lâ yenfeuhum ve lekad alimû le menişterâhu mâ lehu fîl âhireti min halâkın, ve le bi’se mâ şerev bihî enfusehum lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi oldular şeytânların29* okuduğuna; Süleyman'ın mülkü üzerine; ve kâfirlik25 etmiş değildi Süleyman; fakat şeytânlar29* kâfirlik25 ettiler; öğretirler (şeytânlar) insanlara sihri283; ve indirileni/bahşedileni iki melik** üzerine; Babil'de***; Harut284 ve Marut284; ve öğretir değildi o ikisi bir şeyden; ancak der ikisi: “Doğrusu biz bir fitneyiz/bir testiz/bir sınavız****; öyle ki; kâfirlik25 etme”; öyle ki öğrenirler (şeytânlar) ikisinden şeyi ki ayırırlar onunla adam ve eşinin arasını*****; ve değildir onlar (şeytânlar) zarar verenler onunla bir şeyden; ancak Allah’ın izniyle; ve öğrenirler zarar vereni kendilerine; ve yarar vermez kendilerine; ant olsun bildiler; mutlak ki kim satın aldı onu yoktur ona ahirette bir nasipten; ve mutlak kötüdür satın almış oldukları onunla; kendi nefislerine; keşke olmuş olsalardı bilirler.

Notlar

Not 1

*Doğrudan saptırıcı, iyiyi bozucu, iyiden uzaklaştırıcı insanlar. **Hükümdar, hünkâr, kral.***Antik Babil. MÖ 1300 yılları. Irak’ın başkenti Bağdat’ın 100 km güneyinde bulunan antik Babil krallığının başkenti. Antik Yahudiya krallığıyla komşu. ****Öğrenilen telkin ve hipnoz teknikleri iyi ya da kötü yönde kullanılabilir. Öğrenen kimse için büyük bir fitne/test/sınav olacaktır. *****Telkin hipnoz teknikleri öyle etkilidir ki karı-koca arasındaki sıkı bağı bile koparır. Bir kocaya ya da kadına eşinin kendisini aldattığı yönünde telkin verilirse mutlak ki etkisi çok fazla olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Sihir (Kavram ID: 283)
Harut ve Marut (Kavram ID: 284)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 110 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

110|2|103|ولو انهم امنوا واتقوا لمثوبه من عند الله خير لو كانوا يعلمون

Latin Literal

103. Ve lev ennehum âmenû vettekav le mesûbetun min indillâhi hayr(hayrun), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ki onlar iman47 etselerdi; ve takvalı21 olsalardı; mutlak ki sevaptı* Allah'ın indinden/katından; bir hayır (da); eğer olsaydılar bilirler.

Notlar

Not 1

*Ödül, karşılık, ecir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 111 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

111|2|104|يايها الذين امنوا لا تقولوا رعنا وقولوا انظرنا واسمعوا وللكفرين عذاب اليم

Latin Literal

104. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûlû râinâ ve kûlûnzurnâ vesmeû ve lil kâfirîne azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

*Ey iman47 etmiş kimseler! Demeyin “güt** bizleri”; ve deyin “bak/ilgi göster*** bizlere”; ve işitin; ve kâfirler25 içindir elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Gerçek iman etmiş kimseler kimsenin çiftlik hayvanı olmaz. Güdülen bir küçük baş veya büyük baş hayvan asla olmaz. Yüce Allah'ın resulü bile olsa kimseden güdülmek için kendilerine çobanlık yapmasını istemezler. İşlerini şura yani danışmayla birlikte yaparlar. **Hayvanları merada otlatmak, gütmek, çobanlık yapmak. ***Resulün ilgi göstermesi, onları gözünün önünde bulundurması mutlak ki müminlere dinginlik verir. Sakinlik verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 112 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

112|2|105|ما يود الذين كفروا من اهل الكتب ولا المشركين ان ينزل عليكم من خير من ربكم والله يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

105. Mâ yeveddullezîne keferû min ehlil kitâbi ve lel muşrikîne en yunezzele aleykum min hayrin min rabbikum vallâhu yahtassu bi rahmetihî men yeşâu, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Arzular/ister değildir kâfirlik25 etmiş kimseler -kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 (de)-; ki indirilir sizlere Rabbinizden4 herhangi bir hayır/iyilik/yarar; ve Allah tahsis eder/özgüler* rahmetini271 dilediği kimseye; ve Allah Zul** Fadlil285 Azîm94dir286.

Notlar

Not 1

*Sadece ona özgüler, ona ayırır, sadece ona hususi ve özel yapar.**Sahibidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Azîm (Kavram ID: 94)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Fadl (Kavram ID: 285)
Zûl Fadlil Azîm (Kavram ID: 286)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 113 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

113|2|106|ما ننسخ من ايه او ننسها نات بخير منها او مثلها الم تعلم ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

106. Mâ nensah min âyetin ev nunsihâ ne’ti bi hayrin minhâ ev mislihâ e lem ta’lem ennallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Nesh288 ettiğimizi/sildiğimizi bir ayetten287; ya da unuttururuz onu*; getiririz hayırlısını ondan** ya da mislini870 onun***; bilmez misin ki Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Ayeti.**Ayetten.***Ayetin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)
Ayet (Kavram ID: 287)
Ayetleri nesh etmek. (Kavram ID: 288)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 114 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

114|2|107|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض وما لكم من دون الله من ولي ولا نصير

Latin Literal

107. E lem ta’lem ennellâhe lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır göklerin162* ve yerin mülkü; ve yoktur sizlere Allah'ın astından hiçbir veli28; ve de bir yardımcı.

Notlar

Not 1

*Evren.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Gökler (Kavram ID: 162)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 115 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

115|2|108|ام تريدون ان تسلوا رسولكم كما سيل موسي من قبل ومن يتبدل الكفر بالايمن فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

108. Em turîdûne en tes’elû resûlekum kemâ suile mûsâ min kabl(kablu), ve men yetebeddelil kufra bil îmâni fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ya da arzularsınız/istersiniz ki sual edersiniz/sorarsınız resûlünüze418*; Musa’nın sual edildiği/sorulduğu gibi önceden; ve kim değiştirir kâfirliği25 imanla47; öyle ki mutlak saptırdı (o) dümdüz yolu553.

Notlar

Not 1

*Resul Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Dümdüz yol. (Kavram ID: 553)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 116 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

116|2|109|ود كثير من اهل الكتب لو يردونكم من بعد ايمنكم كفارا حسدا من عند انفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واصفحوا حتي ياتي الله بامره ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

109. Vedde kesîrun min ehlil kitâbi lev yeruddûnekum min ba’di îmânikum kuffârâ(kuffâran), haseden min indi enfusihim min ba’di mâ tebeyyene lehumul hakk(hakku), fa’fû vasfehû hattâ ye’tiyallâhu bi emrih(emrihî), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

İster kitap ehlinden135 birçoğu; eğer ki geri döndürseler sizleri imanınızdan47 sonra kâfirlere25; bir hasettir208 nefislerinin201 yanından; beyan/deklere226 olandan sonra onlara hak/gerçek; öyleyse affedin; el sıkışın/temas kurun kibarca; ta ki getirir Allah emrini; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Nefis (Kavram ID: 201)
Haset etmek, haset (Kavram ID: 208)
Beyan (Kavram ID: 226)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 117 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

117|2|110|واقيموا الصلوه واتوا الزكوه وما تقدموا لانفسكم من خير تجدوه عند الله ان الله بما تعملون بصير

Latin Literal

110. Ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâh(indallâhi) innallâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve ikame572 edin salâtı5 ve verin zekâtı10; ve nefisleriniz için hayırdan önceden gönderdiklerinizi; bulursunuz onu Allah'ın indinde/katında; doğrusu Allah yaptıklarınızı görendir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 118 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

118|2|111|وقالوا لن يدخل الجنه الا من كان هودا او نصري تلك امانيهم قل هاتوا برهنكم ان كنتم صدقين

Latin Literal

111. Ve kâlû len yedhulel cennete illâ men kâne hûden ev nasâr(nasârâ), tilke emâniyyuhum kul hâtû burhânekum in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: “Asla girmez cennete dışında kimse (ki) oldu (o) bir Yahudi295 ya da Nasârâlı296”; şu (ki); temennileridir onların; de ki: “Verin/getirin burhânınızı293; eğer olduysanız sâdıklar182.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Burhân (Kavram ID: 293)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Nasârâlı, Hristiyan. (Kavram ID: 296)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 119 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

119|2|112|بلي من اسلم وجهه لله وهو محسن فله اجره عند ربه ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

112. Belâ men esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun fe lehû ecruhu inde rabbihî, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim teslim etti* yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir294; öyle ki onadır ecri820 onun Rabbinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Notlar

Not 1

*İslam oldu. Kutsal kitapların getirdiği İslam dinine teslim olarak Yüce Allah'a yüzünü teslim etti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Ecir (Kavram ID: 820)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 120 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

120|2|113|وقالت اليهود ليست النصري علي شي وقالت النصري ليست اليهود علي شي وهم يتلون الكتب كذلك قال الذين لا يعلمون مثل قولهم فالله يحكم بينهم يوم القيمه فيما كانوا فيه يختلفون

Latin Literal

113. Ve kâletil yahûdu leysetin nasârâ alâ şey’(şey’in) ve kâletin nasârâ leysetil yahûdu alâ şey’in ve hum yetlûnel kitâb(kitâbe), kezâlike kâlellezine lâ ya’lemûne misle kavlihim, fallâhu yahkumu beynehum yevmel kıyâmeti fîmâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Yahudiler295: “Nasârâlılar296 bir şey üzerinde değildir”; ve dedi Nasârâlılar296: “Yahudiler295 bir şey üzerinde değildir”; ve onlar okurlar (da) kitabı*; işte böyledir; bilmeyen kimseler (de) onların söyleminin mislini870 dedi; öyle ki Allah hükmeder aralarında kıyamet148 günü242; kendisinde ihtilafa** düşerler olduklarında.

Notlar

Not 1

*Tevrat'ı ve İncil'i.**Anlaşmazlığa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Gün (Kavram ID: 242)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Nasârâlı, Hristiyan. (Kavram ID: 296)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 121 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

121|2|114|ومن اظلم ممن منع مسجد الله ان يذكر فيها اسمه وسعي في خرابها اوليك ما كان لهم ان يدخلوها الا خايفين لهم في الدنيا خزي ولهم في الاخره عذاب عظيم

Latin Literal

114. Ve men azlemu mimmen menea mesâcidallâhi en yuzkere fîhesmuhu ve seâ fî harâbihâ ulâike mâ kâne lehum en yedhulûhâ illâ hâifîn(hâifîne) lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhireti azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha zalimdir kimseden (ki) meneder/engel olur (o) Allah'ın mescitlerinde16; ki zikredilir orada* O’nun ismi; ve uğraştı/çabaladı (o) harap olmasında onun*; işte şunlar; olmuş değildir onlara ki girerler ona* ancak korkanlar (olarak); onlaradır dünyada bir rezillik; ve onlaradır ahirette büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Dişil zamirle işaret edilen mescit değildir. Mescitlerde ayağa kaldırılan salattır. Mescitlere salat eylemi gerçekleştirmek için girilir ve Yüce Allah zikredilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 122 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

122|2|115|ولله المشرق والمغرب فاينما تولوا فثم وجه الله ان الله وسع عليم

Latin Literal

115. Ve lillâhil meşriku vel magribu fe eynemâ tuvellû fe semme vechullâh(vechullâhi) innallâhe vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır doğu ve batı*; öyle ki her nereyse döndüğünüz; öyle ki oradadır Allah'ın yüzü; doğrusu Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Zıt yönlerin birlikte işaret edilmesi her yönü işaret eder. Aşağı-yukarı, az-çok, sabah-akşam gibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Vâsi (Kavram ID: 297)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 123 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

123|2|116|وقالوا اتخذ الله ولدا سبحنه بل له ما في السموت والارض كل له قنتون

Latin Literal

116. Ve kâlûttehazellâhu veleden, subhâneh(subhânehu), bel lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), kullun lehu kânitûn(kânitûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: “Edindi Allah bir çocuk”; Subhân’dır7 O; Evet! O’nadır göklerdeki162* ve yerdeki; hepsi O'na boyun eğenlerdir.

Notlar

Not 1

*Evren.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Gökler (Kavram ID: 162)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 124 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

124|2|117|بديع السموت والارض واذا قضي امرا فانما يقول له كن فيكون

Latin Literal

117. Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ve izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Türkçe Çeviri

Bedî’sidir298 göklerin162* ve yerin; ve tamamladığı zaman (Allah) bir emri; öyle ki ancak O’nun “Ol” dediği; öyle ki olur.

Notlar

Not 1

*Evrenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Bedî (Kavram ID: 298)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 125 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

125|2|118|وقال الذين لا يعلمون لولا يكلمنا الله او تاتينا ايه كذلك قال الذين من قبلهم مثل قولهم تشبهت قلوبهم قد بينا الايت لقوم يوقنون

Latin Literal

118. Ve kâlellezîne lâ ya’lemûne lev lâ yukellimunâllâhu ev te’tînâ âyeh(âyetun), kezâlike kâlellezîne min kablihim misle kavlihim, teşâbehet kulûbuhum, kad beyyennal âyâti li kavmin yûkınûn(yûkınûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi bilmeyen kimseler: “Eğer konuşmazsa bizlerle Allah; ya da getirmezse bizlere bir ayet287”; işte böyledir; onlardan önceki kimseler (de) onların söylemlerinin mislini870 dedi; benzeşti kalpleri onların; mutlak ki beyan226 ettik ayetleri237 bir kavim için (ki) kesinleşirler299 onlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Ayet (Kavram ID: 287)
Kesin, kesinleşmek, yakın (Kavram ID: 299)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 126 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

126|2|119|انا ارسلنك بالحق بشيرا ونذيرا ولا تسل عن اصحب الجحيم

Latin Literal

119. İnnâ erselnâke bil hakkı beşîren ve nezîren, ve lâ tus’elu an ashâbil cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik seni hakla/gerçekle; bir müjdeci ve bir uyarıcı; ve sual edilmezsin/sorulmazsın (sen) cahîm808 ashâbından194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ashâb (Kavram ID: 194)
Cahîm (Kavram ID: 808)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 127 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

127|2|120|ولن ترضي عنك اليهود ولا النصري حتي تتبع ملتهم قل ان هدي الله هو الهدي ولين اتبعت اهواهم بعد الذي جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا نصير

Latin Literal

120. Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Ve asla razı olmaz senden Yahudiler295 ve de Nasârâlılar296; ta ki tabi olursun onların milletine301; de ki: “Doğrusu Allah'ın doğru yola kılavuzu; odur (gerçek) doğru yola kılavuz"; ve eğer tabi olursan hevalarına onların, sana gelen ilimden* sonra; olmaz sana Allah'tan hiçbir bir veli28; ve de bir nasîr69.

Notlar

Not 1

*Kur'an. Kur'an ayetleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Nasîr (Kavram ID: 69)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Nasârâlı, Hristiyan. (Kavram ID: 296)
Millet (Kavram ID: 301)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 128 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

128|2|121|الذين اتينهم الكتب يتلونه حق تلاوته اوليك يومنون به ومن يكفر به فاوليك هم الخسرون

Latin Literal

121. Ellezîne âteynâhumul kitâbe yetlûnehu hakka tilâvetih(tilâvetihî) ulâike yu’minûne bih(bihî), ve men yekfur bihî fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) verdik onlara kitap*; okurlar onu*; hak/gerçek** okumayla onu*; işte bunlar; iman47 ederler ona*; ve kim kâfirlik25 eder ona*; öyle ki işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlar/kaybedenler.

Notlar

Not 1

*Kur’ân.**Anlayarak, derinlemesine düşünerek, aklı ve fikri kullanarak. Şerefli Kur'an'ın ayetlerini anlamadan Arapçasından papağan gibi tekrar ederek okuyanlar ayetleri hakla/gerçekle okumamış olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 129 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

129|2|122|يبني اسريل اذكروا نعمتي التي انعمت عليكم واني فضلتكم علي العلمين

Latin Literal

122. Yâ benî isrâîlezkurû ni’metiyelletî en’amtu aleykum ve ennî faddaltukum alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ey İsrâîloğulları!197 Hatırlayın nimetimi; üzerinize bağışladığım nimeti; ve doğrusu ben fazlalıklı kıldım sizleri âlemler203 üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 130 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

130|2|123|واتقوا يوما لا تجزي نفس عن نفس شيا ولا يقبل منها عدل ولا تنفعها شفعه ولا هم ينصرون

Latin Literal

123. Vettekû yevmen lâ teczî nefsun an nefsin şey’en ve lâ yukbelu minhâ adlun ve lâ tenfeuhâ şefâatun ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne242; ceza/karşılık almaz bir nefis201 bir nefisten201 bir şey; ve kabul edilmez ondan (nefisten) bir telafi/tazmin; ve fayda vermez ona (nefse) bir şefaat222; ve onlar yardım edilir değillerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)
Gün (Kavram ID: 242)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 131 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

131|2|124|واذ ابتلي ابرهم ربه بكلمت فاتمهن قال اني جاعلك للناس اماما قال ومن ذريتي قال لا ينال عهدي الظلمين

Latin Literal

124. Ve izibtelâ ibrâhîme rabbuhu bi kelimâtin fe etemmehun(etemmehunne), kâle innî câiluke lin nâsi imâmâ(imâmen), kâle ve min zurriyyetî kâle lâ yenâlu ahdiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve belalandırdığı256 zaman İbrahim'i Rabbi4 kelimelerle; öyle ki tamamladı (Allah) onları (kelimeleri); dedi (Allah): “Doğrusu ben yapıcıyım seni insanlar için bir imam/önder”; dedi (İbrahim): “Ve zürriyetimden* (de)”; dedi (Allah): “Ulaşmaz ahdim/antlaşmam zalimlere.”

Notlar

Not 1

*Soyumdan, sulbümden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Bela (Kavram ID: 256)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 132 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

132|2|125|واذ جعلنا البيت مثابه للناس وامنا واتخذوا من مقام ابرهم مصلي وعهدنا الي ابرهم واسمعيل ان طهرا بيتي للطايفين والعكفين والركع السجود

Latin Literal

125. Ve iz cealnâl beyte mesâbeten lin nâsi ve emnâ(emnen), vettehizû min makâmı ibrâhîme musallâ(musallen) ve ahidnâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle en tahhirâ beytiye lit tâifîne vel âkifîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve yaptığı zaman beyti/evi32 bilinci geri döndürme yeri insanlara; ve bir güvenlik; ve edinin/tutun/alın İbrahim'in dikelme/ayağa kalkma/doğrulma yerinden bir salla13 yeri; ve antlaştık/ahitleştik İbrahim’le ve İsmail'le ki o ikisi temizler evimi32; etrafta dolaşanlar için; ve adananlara/kendini vakfedenlere; ve rükû11 edenlere; secde12 edenlere.

Notlar

Not

(ثوب) dönmek (return), geri gelmek (come back), bir şeyin veya durumun geri gelmesi (come back a state or conditon), bilincin tekrar kazanılması (regain conciousness), duygunun iyileşmesi (recover a sense), ödüllendirmek (reward), tekrar ödemek (repay) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 130 (of 1303)(طوف) etrafta gitmek (go about), etrafta yürümek (walk around), etrafta gezinen (ride about) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 671 (of 1303)

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 133 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

133|2|126|واذ قال ابرهم رب اجعل هذا بلدا امنا وارزق اهله من الثمرت من امن منهم بالله واليوم الاخر قال ومن كفر فامتعه قليلا ثم اضطره الي عذاب النار وبيس المصير

Latin Literal

126. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzâ beleden âminen verzuk ehlehu mines semerâti men âmene minhum billâhi vel yevmil âhir(âhiri), kâle ve men kefere fe umettiuhu kalîlen summe adtarruhu ilâ azâbin nâr(nâri), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: “Rabbim!4 Yap bunu (bu beldeyi) güvenli bir belde832; ve rızıklandır ahalisini onun; meyvelerden; onlardan Allah'a ve ahiret gününe iman47 etmiş kimseye”; dedi (Allah) “ve kim kâfirlik25 etti öyle ki metalandırırım54 onu biraz; sonra zorlarım onu ateş azabına doğru; ve yıkım (yeri) oldu (o) varış yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Meta (Kavram ID: 54)
Belde (Kavram ID: 832)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 134 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

134|2|127|واذ يرفع ابرهم القواعد من البيت واسمعيل ربنا تقبل منا انك انت السميع العليم

Latin Literal

127. Ve iz yerfeu ibrâhîmul kavâide minel beyti veismâîl(ismâîlu) rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükselttiği zaman İbrahim kaidelerini* beytin/evin; ve İsmail (de): “Rabbimiz! Kabul et bizden; doğrusu sen; sensin Semî41; Alîm8

Notlar

Not 1

*Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne; ayaklık, duraç, taban, tabanlık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 135 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

135|2|128|ربنا واجعلنا مسلمين لك ومن ذريتنا امه مسلمه لك وارنا مناسكنا وتب علينا انك انت التواب الرحيم

Latin Literal

128. Rabbenâ vec’alnâ muslimeyni leke ve min zurriyyetinâ ummeten muslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tub aleynâ, inneke entet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ve yap bizi iki teslim olan sana; ve zürriyetimizden bir ümmet305; teslim olan sana; ve göster bize nusuklarımızı169; ve tevbe33 et bizlere; doğrusu sen; sensin Tevvâb191; Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Nusuk (Kavram ID: 169)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 136 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

136|2|129|ربنا وابعث فيهم رسولا منهم يتلوا عليهم ايتك ويعلمهم الكتب والحكمه ويزكيهم انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

129. Rabbenâ veb’as fîhim resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtike ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete ve yuzekkîhim inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ve gönder/yolla onlara bir resûl418 onlardan; okur onlara ayetlerini senin; ve bildirir onlara kitabı* ve hikmeti303; ve saflaştırır onları; doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 137 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

137|2|130|ومن يرغب عن مله ابرهم الا من سفه نفسه ولقد اصطفينه في الدنيا وانه في الاخره لمن الصلحين

Latin Literal

130. Ve men yergabu an milleti ibrâhîme illâ men sefihe nefseh(nefsehu), ve lekadistafeynâhufîd dunyâ, ve innehu fîlâhireti le mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Ve kim yüz çevirir İbrahim'in milletinden301; ancak kendi nefsine201 sefihlik304 etmiş kimsedir; ve ant olsun saflaştırdık onu (İbrahim’i) dünyada; ve doğrusu o (İbrahim) ahirette mutlak sâlihlerdendir217.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Sâlihler (Kavram ID: 217)
Millet (Kavram ID: 301)
Sefih (Kavram ID: 304)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 131

Ayet No: 131 | Kur'an Ayet No: 138 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

138|2|131|اذ قال له ربه اسلم قال اسلمت لرب العلمين

Latin Literal

131. İz kâle lehû rabbuhû eslim kâle eslemtu li rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman ona (İbrahim’e) Rabbi4: “İslam218 ol”; dedi (İbrahim): “İslam218 oldum alemlerin Rabbine4

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 139 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

139|2|132|ووصي بها ابرهم بنيه ويعقوب يبني ان الله اصطفي لكم الدين فلا تموتن الا وانتم مسلمون

Latin Literal

132. Ve vassâ bihâ ibrâhîmu benîhi ve ya’kûb(ya’kûbu), yâ beniyye innallâhestafâ lekumud dîne fe lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet etti onu (milleti301) İbrahim kendi oğullarına; ve Yakûp (da): “Ey oğullarım! Doğrusu Allah saflaştırdı sizlere dini*; öyle ki ölmeyin; ancak (ki) ve sizler müslimsiniz.45

Notlar

Not 1

*İslam'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Millet (Kavram ID: 301)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 133

Ayet No: 133 | Kur'an Ayet No: 140 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

140|2|133|ام كنتم شهدا اذ حضر يعقوب الموت اذ قال لبنيه ما تعبدون من بعدي قالوا نعبد الهك واله ابايك ابرهم واسمعيل واسحق الها وحدا ونحن له مسلمون

Latin Literal

133. Em kuntum şuhedâe iz hadara ya’kûbel mevtu, iz kâle li benîhi mâ ta’budûne min ba’dî kâlû na’budu ilâheke ve ilâhe âbâike ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ilâhen vâhidâ(vahiden) ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ya da şahitler/tanıklar (mı) oldunuz ulaştığı zaman Yakûb’a ölüm; dediği* zaman oğullarına: “Neye kulluk46 edersiniz benden sonra”; dediler: “Kulluk46 ederiz ilâhına74 senin; ve ilâhına74 ataların İbrahim; ve İsmâîl; ve İshâk'ın; tek bir ilâh74; ve bizler O'na** müslimiz45.

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 134

Ayet No: 134 | Kur'an Ayet No: 141 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

141|2|134|تلك امه قد خلت لها ما كسبت ولكم ما كسبتم ولا تسلون عما كانوا يعملون

Latin Literal

134. Tilke ummetun kad halet, lehâ mâ kesebet ve lekum mâ kesebtum, ve lâ tus’elûne ammâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Şu; bir ümmettir305; muhakkak ki gelip geçti ona (ümmete) kazandığı; ve sizleredir kazandığınız; ve sual edilmezsiniz/sorulmazsınız yapar olduklarından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 135

Ayet No: 135 | Kur'an Ayet No: 142 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

142|2|135|وقالوا كونوا هودا او نصري تهتدوا قل بل مله ابرهم حنيفا وما كان من المشركين

Latin Literal

135. Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: “Olun bir Yahudi306 veya Nasârâlılar307; doğru yola kılavuzlanırsınız”; de ki: “Evet!* İbrahim'in milleti301 bir hanîftir117; ve olmuş değildi o (İbrahim) müşriklerden36

Notlar

Not 1

*Evet evet; siz öyle sanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Millet (Kavram ID: 301)
Yahudi (Kavram ID: 306)
Nasârâlı (Kavram ID: 307)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 136

Ayet No: 136 | Kur'an Ayet No: 143 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

143|2|136|قولوا امنا بالله وما انزل الينا وما انزل الي ابرهم واسمعيل واسحق ويعقوب والاسباط وما اوتي موسي وعيسي وما اوتي النبيون من ربهم لا نفرق بين احد منهم ونحن له مسلمون

Latin Literal

136. Kûlû âmennâ billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ve mâ ûtiyen nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Deyin ki: “İman47 ettik Allah'a; ve üzerimize indirilmişe*; ve indirilmişe İbrâhîm'e; ve İsmâîl'e; ve İshâk'a; ve Yakûb'a; ve torunlara; ve verilene Mûsâ'ya; ve Îsâ'ya; ve verilene nebilere132 Rablerinden4; ayırmayız438 arasını onlardan** birinin308; ve bizler O'na*** müslimiz45.”

Notlar

Not 1

*Kur’an’a.**Resûllerden.***Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Allah'ın boyası. (Kavram ID: 308)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 137

Ayet No: 137 | Kur'an Ayet No: 144 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

144|2|137|فان امنوا بمثل ما امنتم به فقد اهتدوا وان تولوا فانما هم في شقاق فسيكفيكهم الله وهو السميع العليم

Latin Literal

137. Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî şikâk(şikâkın) fe se yekfîke humullâh(humullâhu), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer iman47 ettilerse iman47 ettiğinizin misli870 (gibi) ona*; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer sırt çevirdilerse; öyle ki doğrusu ancak onlar bölünme/parçalanma içindedir; öyle ki kâfi/yeterli gelecektir Allah sana onlara karşı; ve O (Allah) Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Kur’an’a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 138

Ayet No: 138 | Kur'an Ayet No: 145 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

145|2|138|صبغه الله ومن احسن من الله صبغه ونحن له عبدون

Latin Literal

138. Sıbgatallâh(sıbgatallâhi) ve men ahsenu minallâhi sıbgaten, ve nahnu lehu âbidûn(âbidûne).

Türkçe Çeviri

"Allah'ın boyası308; ve kim daha güzeldir Allah’ın bir boyasından308 (boyanmıştan); ve bizler O'na (Allah’a) kulluk46 edenleriz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Allah'ın boyası. (Kavram ID: 308)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 139

Ayet No: 139 | Kur'an Ayet No: 146 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

146|2|139|قل اتحاجوننا في الله وهو ربنا وربكم ولنا اعملنا ولكم اعملكم ونحن له مخلصون

Latin Literal

139. Kul e tuhâccûnenâ fîllâhi ve huve rabbunâ ve rabbukum, ve lenâ â’mâlunâ ve lekum a’mâlukum ve nahnu lehu muhlisûn(muhlisûne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Bizimle Allah’ın hakkında mı tartışırsınız? ; ve O (Allah) Rabbimizdir4; ve Rabbidir4 sizlerin; ve bizedir yaptıklarımız; ve sizedir yaptıklarınız; ve bizleriz O'na muhlis/saflar/katıksızlar309."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muhlis (Kavram ID: 309)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 140

Ayet No: 140 | Kur'an Ayet No: 147 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

147|2|140|ام تقولون ان ابرهم واسمعيل واسحق ويعقوب والاسباط كانوا هودا او نصري قل انتم اعلم ام الله ومن اظلم ممن كتم شهده عنده من الله وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

140. Em tekûlûne inne ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâta kânû hûden ev nasârâ kul e entum a’lemu emillâh(emillâhu), ve men azlemu mimmen keteme şehâdeten indehu minallâh(minallâhi), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ya da söylersiniz ki İbrahim; ve İsmâîl; ve İshâk; ve Yakûb; ve torunlar oldular Yahudi306 ya da Nasârâlılar307; de ki: “Sizler misiniz en iyi bilen yoksa Allah mı?”; ve kim en zalimdir kimseden (ki) gizledi O’nun indinde/katında (olan) bir şahitliği/tanıklığı Allah’tan; ve Allah değildir gâfil310 yaptıklarınızdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yahudi (Kavram ID: 306)
Nasârâlı (Kavram ID: 307)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 141

Ayet No: 141 | Kur'an Ayet No: 148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

148|2|141|تلك امه قد خلت لها ما كسبت ولكم ما كسبتم ولا تسلون عما كانوا يعملون

Latin Literal

141. Tilke ummetun kad halet lehâ mâ kesebet ve lekum mâ kesebtum ve lâ tus’elûne ammâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Şu; bir ümmet305; muhakkak ki gelip geçti ona (ümmete) kazandıkları; ve sizleredir kazandığınız; ve sual edilmezsiniz/sorulmazsınız yapar olduklarından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 142

Ayet No: 142 | Kur'an Ayet No: 149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

149|2|142|سيقول السفها من الناس ما وليهم عن قبلتهم التي كانوا عليها قل لله المشرق والمغرب يهدي من يشا الي صرط مستقيم

Latin Literal

142. Se yekûlus sufehâu minen nâsi mâ vellâhum an kıbletihimulletî kânû aleyhâ kul lillâhil meşrıku vel magrıb(magrıbu), yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Diyecek insanlardan sefihler304: “Ne çevirdi onları kıblelerinden14 ki olmuştular üzerinde onun?”; de ki: “Allah'adır doğu ve batı; kılavuzlar (Allah) dilediği kimseyi dosdoğru bir yola doğru.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıble (Kavram ID: 14)
Sefih (Kavram ID: 304)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 150 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

150|2|143|وكذلك جعلنكم امه وسطا لتكونوا شهدا علي الناس ويكون الرسول عليكم شهيدا وما جعلنا القبله التي كنت عليها الا لنعلم من يتبع الرسول ممن ينقلب علي عقبيه وان كانت لكبيره الا علي الذين هدي الله وما كان الله ليضيع ايمنكم ان الله بالناس لروف رحيم

Latin Literal

143. Ve kezâlike cealnâkum ummeten vasatan li tekûnû şuhedâe alen nâsi ve yekûner resûlu aleykum şehîdâ(şehîden), ve mâ cealnâl kıbletelletî kunte aleyhâ illâ li na’leme men yettebiur resûle mimmen yenkalibu alâ akibeyh(akibeyhi), ve in kânet le kebîreten illâ alellezîne hedallâh(hedallâhu) ve mâ kânallâhu li yudîa îmânekum innallâhe bin nâsi le raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık sizleri bir ümmet305; vasat/orta/hayırlı; olmanız için şahitler/tanıklar insanlar üzerine; ve olması için resûlün418 sizlere bir şahit/tanık; ve yapmış değiliz bir kıble14 ki oldunuz üzerinde onun; ancak belli etmek/bilmek için resûle418 tabi olan kimseyi kimseden; döner üzerinde iki topuğu; ve doğrusu oldu o (kıble) mutlak bir büyük (yük); dışında kimseye (ki) kılavuzladı doğru yola Allah; ve olmuş değildir Allah giderir/boşa çıkarır imanınızı47 sizlerin; doğrusu Allah insanlara mutlak Raûf'tur15; Rahîm'dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Kıble (Kavram ID: 14)
Raûf (Kavram ID: 15)
iman (Kavram ID: 47)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 144

Ayet No: 144 | Kur'an Ayet No: 151 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

151|2|144|قد نري تقلب وجهك في السما فلنولينك قبله ترضيها فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره وان الذين اوتوا الكتب ليعلمون انه الحق من ربهم وما الله بغفل عما يعملون

Latin Literal

144. Kad nerâ tekallube vechike fîs semâi, fe le nuvelliyenneke kıbleten terdâhâ, fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellû vucûhekum şatrah(şatrahu), ve innellezîne ûtûl kitâbe le ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak görürüz yüz çevirmeni göğe; öyle ki döndürürüz seni bir kıbleye14; razı olursun ona; öyleyse döndür yüzünü haram mescit158 tarafına doğru; ve olduğunuz her yerde öyle ki döndürün yüzlerinizi o tarafa doğru; ve doğrusu kimseler; verildiler kitap; mutlak bilirler ki o (kitap) bir hak/gerçek Rablerinden4; ve değildir Allah gâfil310 ne yaparlar onlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıble (Kavram ID: 14)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 145

Ayet No: 145 | Kur'an Ayet No: 152 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

152|2|145|ولين اتيت الذين اوتوا الكتب بكل ايه ما تبعوا قبلتك وما انت بتابع قبلتهم وما بعضهم بتابع قبله بعض ولين اتبعت اهواهم من بعد ما جاك من العلم انك اذا لمن الظلمين

Latin Literal

145. Ve le in eteytellezîne ûtûl kitâbe bi kulli âyetin mâ tebiû kıbletek(kıbleteke) ve mâ ente bi tâbîın kıbletehum, ve mâ ba’duhum bi tâbîın kıblete ba’d(ba’dın), ve le initteba’te ehvâehum min ba’di mâ câeke minel ilmi inneke izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ki kitap verilmiş kimselere gelsen her türlü ayetle; tabi olur değillerdir senin kıblene14; ve sen (de) değilsin bir tabi olan onların kıblesine14; ve bir kısmı onların tabi olan değillerdir bir kısmının kıblesine14; ve eğer ki tabi olursan hevalarına onların sana gelen ilimden sonrasında; doğrusu sen (olursun) o zaman mutlak zalimlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıble (Kavram ID: 14)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 146

Ayet No: 146 | Kur'an Ayet No: 153 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

153|2|146|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم وان فريقا منهم ليكتمون الحق وهم يعلمون

Latin Literal

146. Ellezîne âteynâhumul kitâbe ya’rifûnehu kemâ ya’rifûne ebnâehum ve inne ferîkan minhum le yektumûnel hakka ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler135; arif olup tanırlar onu* arif olup tanıdıkları gibi kendi oğullarını; ve doğrusu bir fırka/grup onlardan mutlak gizlerler hakkı/gerçeği; ve onlar bilirler (de).

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 147

Ayet No: 147 | Kur'an Ayet No: 154 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

154|2|147|الحق من ربك فلا تكونن من الممترين

Latin Literal

147. El hakku min rabbike fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).

Türkçe Çeviri

Hak/gerçek Rabbindendir4; öyle ki sakın olma şüphelenenlerden*.

Notlar

Not 1

*Şüphede direnenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 148

Ayet No: 148 | Kur'an Ayet No: 155 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

155|2|148|ولكل وجهه هو موليها فاستبقوا الخيرت اين ما تكونوا يات بكم الله جميعا ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

148. Ve li kullin vichetun huve muvellîhâ festebikûl hayrât(hayrâti), eyne mâ tekûnû ye’ti bikumullâhu cemîâ(cemîan), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve her birinedir (kimseye) bir yön; o (kimse) dönendir ona (yöne); öyle ki öne geçin hayırlarda olduğunuz her yerde; getirir sizleri Allah topluca; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 149

Ayet No: 149 | Kur'an Ayet No: 156 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

156|2|149|ومن حيث خرجت فول وجهك شطر المسجد الحرام وانه للحق من ربك وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

149. Ve min haysu harecte fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve innehu lel hakku min rabbik(rabbike), ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve her nereden çıktın; öyle ki çevir yüzünü haram mescide158 doğru; ve doğrusu o* mutlak haktır/gerçektir Rabbinden4; ve Allah gâfil310 değildir yapar olduğunuzdan.

Notlar

Not 1

*Kur’ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 150

Ayet No: 150 | Kur'an Ayet No: 157 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

157|2|150|ومن حيث خرجت فول وجهك شطر المسجد الحرام وحيث ما كنتم فولوا وجوهكم شطره ليلا يكون للناس عليكم حجه الا الذين ظلموا منهم فلا تخشوهم واخشوني ولاتم نعمتي عليكم ولعلكم تهتدون

Latin Literal

150. Ve min haysu harecte fe velli vecheke şatral mescidil harâm(harâmi), ve haysu mâ kuntum fe vellûvucûhekum şatrahu li ellâ yekûne lin nâsi aleykum hucceh(huccetun), illellezîne zalemû minhum fe lâ tahşevhum vahşevnî ve li utimme ni’metî aleykum ve leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve her nereden çıktın, öyle ki döndür yüzünü haram mescide158 doğru; ve her nereyse olduğunuz; öyle ki döndürün yüzlerinizi ona (mescide) doğru; olmaması için insanlara aleyhinizde bir tartışma; onlardan (insanlardan) zulmetmiş kimseler dışındadır*; öyle ki haşyet53 duymayın onlara; ve haşyet53 duyun bana; ve tamamlamam için nimetimi sizlere; ve belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Notlar

Not 1

*Zulmetmiş kimseler haksız yere aleyhinize bir tartışma her daim başlatır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Haram mescit (Kavram ID: 158)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 151

Ayet No: 151 | Kur'an Ayet No: 158 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

158|2|151|كما ارسلنا فيكم رسولا منكم يتلوا عليكم ايتنا ويزكيكم ويعلمكم الكتب والحكمه ويعلمكم ما لم تكونوا تعلمون

Latin Literal

151. Kemâ erselnâ fîkum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtinâ ve yuzekkîkum ve yuallimukumul kitâbe vel hikmete ve yuallimukum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Gönderdiğimiz gibi* içinizden bir resûl418; sizlerden; okur sizlere ayetlerimizi; ve saflaştırır sizleri; ve bilir yapar sizleri; kitabı ve hikmeti303; ve bilir yapar sizleri asla bilir olmadığınızı.

Notlar

Not 1

*Doğru yola kılavuzlamayı Yüce Allah hikmet içeren kutsal kitaplarla yapar. Bu kitapları da resûller aracılığıyla deklere eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 152

Ayet No: 152 | Kur'an Ayet No: 159 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

159|2|152|فاذكروني اذكركم واشكروا لي ولا تكفرون

Latin Literal

152. Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn(tekfurûni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki zikredin/hatırlayın beni; (ki) zikrederim/hatırlarım sizleri; ve şükredin43 bana; ve kâfirlik25 etmeyin bana.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 153

Ayet No: 153 | Kur'an Ayet No: 160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

160|2|153|يايها الذين امنوا استعينوا بالصبر والصلوه ان الله مع الصبرين

Latin Literal

153. Yâ eyyuhellezîne âmenustainû bis sabri ves salât(salâti), innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yardım/destek isteyin sabırla51; ve salâtla5; doğrusu Allah birliktedir sabredenlerle51.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 154

Ayet No: 154 | Kur'an Ayet No: 161 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

161|2|154|ولا تقولوا لمن يقتل في سبيل الله اموت بل احيا ولكن لا تشعرون

Latin Literal

154. Ve lâ tekûlû li men yuktelu fî sebîlillâhi emvât(emvâtun), bel ehyâun ve lâkin lâ teş’urûn(teş’urûne).

Türkçe Çeviri

Demeyin Allah yolunda336 katledilmiş35 kimse için; ölülerdir/mevtalardır; evet! dirilerdir; ve lakin/ancak (sizler) anlamazsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 155

Ayet No: 155 | Kur'an Ayet No: 162 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

162|2|155|ولنبلونكم بشي من الخوف والجوع ونقص من الامول والانفس والثمرت وبشر الصبرين

Latin Literal

155. Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

*Ve mutlak belalandırırız256 sizleri bir şeyle; korkudan; ve açlıktan; ve noksanlık/eksilme mallardan ve nefislerden201; ve ürünlerden; ve müjdele sabredenleri51.

Notlar

Not 1

*Detaylı inceleme için;Musibetler Allah’ın bilgisi ve izni ile gerçekleşir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Nefis (Kavram ID: 201)
Bela (Kavram ID: 256)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 156

Ayet No: 156 | Kur'an Ayet No: 163 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

163|2|156|الذين اذا اصبتهم مصيبه قالوا انا لله وانا اليه رجعون

Latin Literal

156. Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) isabet ettiği zaman onlara bir musibet311 derler: “Doğrusu biz Allah içiniz; ve doğrusu biz O'na dönenleriz.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musibet (Kavram ID: 311)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 157

Ayet No: 157 | Kur'an Ayet No: 164 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

164|2|157|اوليك عليهم صلوت من ربهم ورحمه واوليك هم المهتدون

Latin Literal

157. Ulâike aleyhim salâvâtun min rabbihim ve rahmetun ve ulâike humul muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlaradır salâtlar22 Rablerinden4; ve bir rahmet271; ve işte bunlar; onlardır doğru yola kılavuzlular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 165 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

165|2|158|ان الصفا والمروه من شعاير الله فمن حج البيت او اعتمر فلا جناح عليه ان يطوف بهما ومن تطوع خيرا فان الله شاكر عليم

Latin Literal

158. İnnes safâ vel mervete min şeâirillâh(şeâirillâhi), fe men haccel beyte evı’temera fe lâ cunâha aleyhi en yettavvefe bi himâ ve men tetavvaa hayran, fe innallâhe şâkirun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu safa ve merve şiarlarındandır312 Allah'ın; öyle ki kim hac etti beyti32 ya da ziyaret etti; öyle ki yoktur günah onun üzerine ki tavaf eder/dolaşır o ikisini (safa ve merve); ve kim gönüllü oldu bir hayra/iyiliğe öyle ki doğrusu Allah Şâkir’dir313; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)
Şiar (Kavram ID: 312)
Şâkir (Kavram ID: 313)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 166 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

166|2|159|ان الذين يكتمون ما انزلنا من البينت والهدي من بعد ما بينه للناس في الكتب اوليك يلعنهم الله ويلعنهم اللعنون

Latin Literal

159. İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn(lâinûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler; gizlerler indirdiğimizi beyanatlardan226 ve doğru yola kılavuzdan; beyan226 etmemizden sonra onu insanlara kitapta*; işte bunlardır, lanet280 eder onlara Allah; ve lanet280 eder onlara lanet280 edenler.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 160

Ayet No: 160 | Kur'an Ayet No: 167 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

167|2|160|الا الذين تابوا واصلحوا وبينوا فاوليك اتوب عليهم وانا التواب الرحيم

Latin Literal

160. İllellezîne tâbû ve aslahû ve beyyenû fe ulâike etûbu aleyhim, ve enet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler; tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve beyan/deklere ettiler*; öyle ki işte bunlardır; tevbe33 ederim onların üzerine; ve benim Tevvâb191; Rahîm2.

Notlar

Not 1

*2:159 ayetinde işaret edilen, Yüce Allah'ın indirdiği beyanatları yani kutsal kitapları (Yüce Allah'ın biricik dini olan İslam'ı) katıksız, halis şekilde deklere ettiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 161

Ayet No: 161 | Kur'an Ayet No: 168 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

168|2|161|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار اوليك عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

161. İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun ulâike aleyhim la’netullâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler; kâfirlik25 ettiler; ve öldüler -ve onlar kâfirler25 (olarak)- işte bunlar; onların üzerinedir Allah'ın laneti280; ve meleklerin (de); ve insanların (da); topluca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 162

Ayet No: 162 | Kur'an Ayet No: 169 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

169|2|162|خلدين فيها لا يخفف عنهم العذاب ولا هم ينظرون

Latin Literal

162. Hâlidîne fîhâ, lâ yuhaffefu anhumul azâbu ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzler185 orada*; hafifletilmez onlardan azap; ve değildir onlar gözetilirler**.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.**İlgilenilmez, bakılmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 163

Ayet No: 163 | Kur'an Ayet No: 170 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

170|2|163|والهكم اله وحد لا اله الا هو الرحمن الرحيم

Latin Literal

163. Ve ilâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Ve ilâhınız bir tek ilâhtır; yoktur ilâh O'nun dışında; Rahmân1; Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Rahîm (Kavram ID: 2)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 164

Ayet No: 164 | Kur'an Ayet No: 171 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

171|2|164|ان في خلق السموت والارض واختلف اليل والنهار والفلك التي تجري في البحر بما ينفع الناس وما انزل الله من السما من ما فاحيا به الارض بعد موتها وبث فيها من كل دابه وتصريف الريح والسحاب المسخر بين السما والارض لايت لقوم يعقلون

Latin Literal

164. İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbe(dâbbetin), ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu yaratılışında göklerin ve yerin; ve halifeliğinde* gece ve gündüzün; ve gemilerde -ki akar bol suda236; faydalı olmasıyla insanlara-; indirdiğinde Allah'ın gökten; bir sudan -öyle ki diriltti onunla (suyla) yeri; ölümü sonrası onun (yerin); ve yaydı orada (yerde) her bir debelenenden-; ve evirip çevirmesinde gök180 ve yer arasındaki emre hazırlanmış rüzgarları ve bulutları; mutlak (vardır) ayetler237 akleden bir kavim için.

Notlar

Not 1

*Yerine geçmesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 165

Ayet No: 165 | Kur'an Ayet No: 172 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

172|2|165|ومن الناس من يتخذ من دون الله اندادا يحبونهم كحب الله والذين امنوا اشد حبا لله ولو يري الذين ظلموا اذ يرون العذاب ان القوه لله جميعا وان الله شديد العذاب

Latin Literal

165. Ve minen nâsi men yettehızu min dûnillâhi endâden yuhıbbûnehum ke hubbillâh(hubbillâhi), vellezîne âmenû eşeddu hubben lillâh(lillâhi), ve lev yerâllezîne zalemû iz yeravnel azâbe, ennel kuvvete lillâhi cemîan, ve ennellâhe şedîdul azâb(azâbi).

Türkçe Çeviri

Ve insanlardan kim tutar/edinir Allah'ın astından eşitler/denkler (ki) severler onları sever gibi Allah'ı; ve iman47 etmiş kimseler (ise) şiddetlidir sevgide Allah’a; ancak, görür zulmetmiş kimseler gördükleri zaman azabı ki kuvvet/güç Allah'adır topluca; ve doğrusu Allah şiddetlidir azapta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 166

Ayet No: 166 | Kur'an Ayet No: 173 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

173|2|166|اذ تبرا الذين اتبعوا من الذين اتبعوا وراوا العذاب وتقطعت بهم الاسباب

Latin Literal

166. İz teberreellezînettubiû minellezînettebeû ve reavûl azâbe ve takattaat bihimul esbâb(esbâbu).

Türkçe Çeviri

Serbestleştiği zaman tabi olunmuş kimseler tabi olmuş kimselerden; ve gördüler azabı; ve kesildi onlarla bağlar.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 167

Ayet No: 167 | Kur'an Ayet No: 174 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

174|2|167|وقال الذين اتبعوا لو ان لنا كره فنتبرا منهم كما تبروا منا كذلك يريهم الله اعملهم حسرت عليهم وما هم بخرجين من النار

Latin Literal

167. Ve kâlellezînettebeû lev enne lenâ kerreten fe neteberree minhum kemâ teberreû minnâ kezâlike yurîhimullâhu a’mâlehum haserâtin aleyhim ve mâ hum bi hâricîne minen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve dedi tabi olmuş kimseler: “Keşke ki (olsa) bizlere bir dönüş; öyle ki serbestleşiriz onlardan; serbestleştikleri gibi bizden”; işte budur; gösterir onlara Allah eylemlerini/yaptıklarını; hasretler* (vardır) onlara; ve onlar ateşten çıkanlar değildir.

Notlar

Not 1

*Dünyaya dönüp tek tanrıcılardan olma arzusu, isteği, hasreti.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 168

Ayet No: 168 | Kur'an Ayet No: 175 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

175|2|168|يايها الناس كلوا مما في الارض حللا طيبا ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

168. Yâ eyyuhen nâsu kulû mimmâ fîl ardı halâlen tayyiben, ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Yiyin yerdekinden/yeryüzündekinden; güzel/iyi bir helaldir; ve tabi olmayın şeytânın29 adımlarına; doğrusu o (şeytân) sizlere apaçık bir düşmandır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 169

Ayet No: 169 | Kur'an Ayet No: 176 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

176|2|169|انما يامركم بالسو والفحشا وان تقولوا علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

169. İnnemâ ye’murukum bis sûi vel fahşâi ve en tekûlû alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ancak emreder (şeytan) onlara kötülüğü ve fâhşayı81; ve ki söylersiniz Allah üzerine bilmediğinizi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fahşâ (Kavram ID: 81)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 170

Ayet No: 170 | Kur'an Ayet No: 177 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

177|2|170|واذا قيل لهم اتبعوا ما انزل الله قالوا بل نتبع ما الفينا عليه ابانا اولو كان اباوهم لا يعقلون شيا ولا يهتدون

Latin Literal

170. Ve izâ kîle lehumuttebiû mâ enzelallâhu kâlû bel nettebiu mâ elfeynâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’kılûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara; tabi olun Allah'ın indirdiğine*; dediler: "Evet! Tabi oluruz atalarımızı üzerinde bulduğumuza317”; şayet ataları onların akletmezler562 bir şey ve doğru yola kılavuzlanmazlar olmuş olsa da mı?

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Atalar dini (Kavram ID: 317)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 171

Ayet No: 171 | Kur'an Ayet No: 178 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

178|2|171|ومثل الذين كفروا كمثل الذي ينعق بما لا يسمع الا دعا وندا صم بكم عمي فهم لا يعقلون

Latin Literal

171. Ve meselullezîne keferû ke meselillezî yen’ıku bi mâ lâ yesmeû illâ duâen ve nidââ(nidâen), summun bukmun umyun fe hum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve kâfirlik25 etmiş kimselerin misali misali gibidir kimse (ki) haykırır işitmeze385; ancak bir çağırmadır ve bir nida/sesleniştir sağırlara, dilsizlere, körlere; öyle ki onlar (kâfirler) akletmezler562.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 172

Ayet No: 172 | Kur'an Ayet No: 179 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

179|2|172|يايها الذين امنوا كلوا من طيبت ما رزقنكم واشكروا لله ان كنتم اياه تعبدون

Latin Literal

172. Yâ eyyuhellezîne âmenû kulû min tayyibâti mâ razaknâkum veşkurû lillâhi in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yiyin sizleri rızıklandırdığımızın iyilerinden/güzellerinden; ve şükredin43 Allah'a eğer olduysanız sadece O'na kulluk46 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
iman (Kavram ID: 47)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 173

Ayet No: 173 | Kur'an Ayet No: 180 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

180|2|173|انما حرم عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل به لغير الله فمن اضطر غير باغ ولا عاد فلا اثم عليه ان الله غفور رحيم

Latin Literal

173. İnnemâ harrame aleykumul meytete ved deme ve lahmel hınzîri ve mâ uhille bihî li gayrillâh(gayrillâhi), fe menidturra gayra bâgin ve lâ âdin fe lâ isme aleyh(aleyhi), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak haram kıldı318 sizlere ölüyü/leşi; ve kanı; ve domuz etini; ve kendisi Allah'tan başkası için adak edilmişi; öyle ki kim zorlandı -aranmaksızın ve sınırı aşmaksızın- öyle ki yoktur günah onun üzerine; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Haram yiyecekler (Kavram ID: 318)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 174

Ayet No: 174 | Kur'an Ayet No: 181 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

181|2|174|ان الذين يكتمون ما انزل الله من الكتب ويشترون به ثمنا قليلا اوليك ما ياكلون في بطونهم الا النار ولا يكلمهم الله يوم القيمه ولا يزكيهم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

174. İnnellezîne yektumûne mâ enzelallâhu minel kitâbî ve yeşterûne bihî semenen kalîlen, ulâike mâ ye’kulûne fî butûnihim illen nâre ve lâ yukellimuhumullâhu yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) gizlerler Allah'ın indirdiğini kitaptan*; ve satarlar onu az bir fiyata; işte bunlar; yer/tüketir değillerdir karınlarında; ancak ateştir; ve konuşmaz onlara Allah kıyamet günü148; ve arındırmaz onları; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 175

Ayet No: 175 | Kur'an Ayet No: 182 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

182|2|175|اوليك الذين اشتروا الضلله بالهدي والعذاب بالمغفره فما اصبرهم علي النار

Latin Literal

175. Ulâikellezîneşteravud dalâlete bil hudâ vel azâbe bil magfireh(magfireti), fe mâ asberehum alen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) satın aldılar dalaleti128 doğru yola kılavuzla*; ve azabı** (da) mağfiretle319; öyle ki onları ateşe karşı sabrettiren nedir!

Notlar

Not 1

*Doğru yolu verip sapkın yol olan dalaleti satın aldılar.**Mağfireti verip azabı satın aldılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mağfiret (Kavram ID: 319)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 176

Ayet No: 176 | Kur'an Ayet No: 183 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

183|2|176|ذلك بان الله نزل الكتب بالحق وان الذين اختلفوا في الكتب لفي شقاق بعيد

Latin Literal

176. Zâlike bi ennellâhe nezzelel kitâbe bil hakk(hakkı), ve innellezînahtelefû fîl kitâbi le fî şikâkin baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

İşte budur; ki Allah indirdi kitabı* hakla/gerçekle; ve doğrusu kimseler anlaşmazlığa düştüler kitapta*; mutlak uzak bir ayrılık içindedirler.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 177

Ayet No: 177 | Kur'an Ayet No: 184 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

184|2|177|ليس البر ان تولوا وجوهكم قبل المشرق والمغرب ولكن البر من امن بالله واليوم الاخر والمليكه والكتب والنبين واتي المال علي حبه ذوي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل والسايلين وفي الرقاب واقام الصلوه واتي الزكوه والموفون بعهدهم اذا عهدوا والصبرين في الباسا والضرا وحين الباس اوليك الذين صدقوا واوليك هم المتقون

Latin Literal

177. Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Türkçe Çeviri

Erdem değildir ki çevirirsiniz yüzlerinizi doğu ve batı kıbleye14; fakat erdem kimsededir (ki) iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve meleklere; ve kitaba* ve nebilere132; ve verdi malını -üzerindedir sevgisi-; yakında olanlara; ve yetimlere; ve açlık sınırında yaşayanlara; ve yolun oğluna/evsize; ve isteyenlere/talep edenlere; ve boyunlardadır (boyunduruğu çözmededir); ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve yerine getirenlerdedir antlaşmalarını antlaştıkları zaman; ve sabredenlerdedir51 sefalette/sıkıntıda; ve başı darda/bunalımda; ve seferberlik zamanında; işte bunlar; doğru kimselerdir; ve işte bunlar; onlardır takva sahipleri21.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Kıble (Kavram ID: 14)
Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Nebi (Kavram ID: 132)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 178

Ayet No: 178 | Kur'an Ayet No: 185 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

185|2|178|يايها الذين امنوا كتب عليكم القصاص في القتلي الحر بالحر والعبد بالعبد والانثي بالانثي فمن عفي له من اخيه شي فاتباع بالمعروف وادا اليه باحسن ذلك تخفيف من ربكم ورحمه فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

Latin Literal

178. Yâ eyyuhellezîne âmenû kutibe aleykumul kısâsu fîl katlâ el hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsâ bil unsâ fe men ufiye lehu min ahîhi şey’un fettibâun bil ma’rûfi ve edâun ileyhi bi ihsân(ihsânin), zâlike tahfîfun min rabbikum ve rahmeh(rahmetun), fe meni’tedâ ba’de zâlike fe lehu azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Katletmelerde yazıldı üzerinize kısas320 ; hür hüredir; köle köleyedir; kadın kadınadır; öyle ki kim affedildi; kardeşinden ona bir şey (affetme); öyle ki bir tabi* olmadır marufa291; ve bir ödemedir** ona güzellikle; işte bu bir hafifletmedir Rabbinizden; ve rahmettir; öyle ki kim sınırı aşarsa bunun sonrası onadır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Katleden kimse ölüm kısasından affedilirse bile toplumun marufla belirlediği cezaya çekmelidir. **Katleden kimse tazminat ödemelidir. Bu ödeme güzel bir anlaşmayla yapılmalıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
maruf (Kavram ID: 291)
Kısas (Kavram ID: 320)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 179

Ayet No: 179 | Kur'an Ayet No: 186 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

186|2|179|ولكم في القصاص حيوه ياولي الالبب لعلكم تتقون

Latin Literal

179. Ve lekum fîl kısâsı hayâtun yâ ulîl elbâbi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve sizleredir kısasta320 bir hayat*; ey mantık sahipleri! Belki sizler takvalı21 olursunuz.

Notlar

Not 1

*Katletmeye meyilli kimselerin kısasla sayılarının ve genetik geçirgenliklerinin azalması diğer insanlara hayat verir. Diğer insanların yaşama olasılığını artırır. Ayrıca caydırıcı bir ceza olması da insanların suç işleme oranını mutlak ki azaltır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kısas (Kavram ID: 320)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 180

Ayet No: 180 | Kur'an Ayet No: 187 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

187|2|180|كتب عليكم اذا حضر احدكم الموت ان ترك خيرا الوصيه للولدين والاقربين بالمعروف حقا علي المتقين

Latin Literal

180. Kutibe aleykum izâ hadara ehadekumul mevtu in tereke hayrâ(hayran), el vasiyyetu lil vâlideyni vel akrabîne bil ma’rûf(ma’rûfi), hakkan alel muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Yazıldı üzerinize; geldiği/ulaştığı/ziyaret ettiği zaman birine sizlerden ölüm; eğer terk ettiyse/bıraktıysa bir hayır; bir haktır* vasiyet321 anaya babaya ve yakınlık sahiplerine marufla291 ; takva sahipleri21 üzerinedir.

Notlar

Not 1

*Vasiyet bırakmak engellenemez bir haktır. Ana-babanın ve yakınlık sahiplerinin bu vasiyette hakkı gözetilmelidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
maruf (Kavram ID: 291)
Vasiyet (Kavram ID: 321)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 181

Ayet No: 181 | Kur'an Ayet No: 188 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

188|2|181|فمن بدله بعدما سمعه فانما اثمه علي الذين يبدلونه ان الله سميع عليم

Latin Literal

181. Fe men beddelehu ba’de mâ semiahu fe innemâ ismuhu alellezîne yubeddilûneh(yubeddilûnehu), innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim değiştirdi onu (vasiyeti) işitmesi sonrası onu; öyle ki günahı onun ancak onu değiştiren kimselerin üzerinedir; doğrusu Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 182

Ayet No: 182 | Kur'an Ayet No: 189 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

189|2|182|فمن خاف من موص جنفا او اثما فاصلح بينهم فلا اثم عليه ان الله غفور رحيم

Latin Literal

182. Fe men hâfe min mûsın cenefen ev ismen fe aslaha beynehum fe lâ isme aleyh(aleyhi), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim korktu vasiyet321 edenden; bir yanlış/sapma/haksızlık veya bir günah (işlemesinden); öyle ki düzeltti aralarını onların*; öyle ki yoktur günah onun** üzerine; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Vasiyet eden kimseyle vasiyet edilen kimselerin hakkı çiğnemesine engel olup aralarını düzeltti.**Düzelten kimse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Vasiyet (Kavram ID: 321)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 183

Ayet No: 183 | Kur'an Ayet No: 190 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

190|2|183|يايها الذين امنوا كتب عليكم الصيام كما كتب علي الذين من قبلكم لعلكم تتقون

Latin Literal

183. Yâ eyyuhellezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman etmiş kimseler!* Yazıldı üzerinize siyam/oruç322; yazıldığı gibi sizden önceki kimseler üzerine**; belki sizler takvalı21 olursunuz***.

Notlar

Not 1

*Siyam/oruç sadece iman etmiş kimselere yazılmıştır. Kur'an'a iman etmemiş kimselere siyam/oruç asla zorlanamaz. **Geçmiş ümmetlere de siyam/oruç yazılmıştır.***Siyam/oruç Yüce Allah'ın razı olmayacağı davranışlardan sakınmak olan takvayı artırır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 184

Ayet No: 184 | Kur'an Ayet No: 191 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

191|2|184|اياما معدودت فمن كان منكم مريضا او علي سفر فعده من ايام اخر وعلي الذين يطيقونه فديه طعام مسكين فمن تطوع خيرا فهو خير له وان تصوموا خير لكم ان كنتم تعلمون

Latin Literal

184. Eyyâmen ma’dûdât(ma’dûdâtin), fe men kâne minkum marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) ve alellezîne yutîkûnehu fidyetun taâmu miskîn(miskînin), fe men tatavvaa hayran fe huve hayrun leh(lehu), ve en tesûmû hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Günlerdir sayılı/adetli; öyle ki kim oldu sizlerden bir hasta ya da sefer üzerinde; öyle ki adetincedir başka günlerden; ve üzerinedir kimselerin -tâkatını kullanırlar- bir fidye; doyurur bir miskini; öyle ki kim gönüllü oldu bir hayra/iyiliğe öyle ki o hayırdır/iyiliktir ona; ve ki siyam/oruç322 tutarsınız; hayırdır/iyiliktir sizlere eğer olduysanız bilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Siyam/oruç (Kavram ID: 322)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 185

Ayet No: 185 | Kur'an Ayet No: 192 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

192|2|185|شهر رمضان الذي انزل فيه القران هدي للناس وبينت من الهدي والفرقان فمن شهد منكم الشهر فليصمه ومن كان مريضا او علي سفر فعده من ايام اخر يريد الله بكم اليسر ولا يريد بكم العسر ولتكملوا العده ولتكبروا الله علي ما هديكم ولعلكم تشكرون

Latin Literal

185. Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ramazan946 ayı ki indirildi onda Kur'ân850; bir doğru yola kılavuz insanlara; ve bir beyanat226 doğru yola kılavuzdan; ve furkan259; öyle ki kim tanık/şahit oldu sizlerden o aya; öyle ki siyam/oruç322 tutsun onda; ve kim oldu bir hasta ya da bir sefer üzerinde; öyle ki adetincedir başka günlerden; ister/diler Allah sizlere kolaylık; ve istemez/dilemez sizlere güçlük/zorluk*; ve bütünlemeniz/tamamlamanız içindir adeti/sayıyı; ve yüceltmeniz içindir Allah'ı; sizleri doğru yola kılavuzlamasına karşı; ve belki sizler şükredersiniz43.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah insanlara nerede bir kolaylık sağlamışsa şeytan o şeyi zorlaştırmaya çalışmıştır. Savm/oruç da böyledir. İnsanlar Yüce Allah'ın kolay kıldığını sorularla, detaylarla zorlaştırmaktadır. Zorlaştırma şeytanın vesvesesidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Beyan (Kavram ID: 226)
Furkan (Kavram ID: 259)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 186

Ayet No: 186 | Kur'an Ayet No: 193 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

193|2|186|واذا سالك عبادي عني فاني قريب اجيب دعوه الداع اذا دعان فليستجيبوا لي وليومنوا بي لعلهم يرشدون

Latin Literal

186. Ve izâ seeleke ıbâdî annî fe innî karîb(karîbun) ucîbu da’veted dâi izâ deâni, fel yestecîbû lî vel yu’minû bî leallehum yerşudûn(yerşudûne).

Türkçe Çeviri

Ve sual ettiği/sorduğu zaman sana kullarım benden; öyle ki doğrusu ben yakınım323; cevap veririm duacının/çağırıcının duasına/çağrısına dua ettiği zaman bana; öyleyse cevap versinler324 bana; ve iman47 etsinler bana; belki onlar doğru/olgun yola ulaşırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Yüce Allah'a cevap vermek. (Kavram ID: 324)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 187

Ayet No: 187 | Kur'an Ayet No: 194 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

194|2|187|احل لكم ليله الصيام الرفث الي نسايكم هن لباس لكم وانتم لباس لهن علم الله انكم كنتم تختانون انفسكم فتاب عليكم وعفا عنكم فالن بشروهن وابتغوا ما كتب الله لكم وكلوا واشربوا حتي يتبين لكم الخيط الابيض من الخيط الاسود من الفجر ثم اتموا الصيام الي اليل ولا تبشروهن وانتم عكفون في المسجد تلك حدود الله فلا تقربوها كذلك يبين الله ايته للناس لعلهم يتقون

Latin Literal

187. Uhılle lekum leyletes sıyâmir refesu ilâ nisâikum hunne libâsun lekum ve entum libâsun lehun(lehunne) alîmallâhu ennekum kuntum tahtânûne enfusekum fe tâbe aleykum ve afâ ankum, fel âne bâşirûhunne vebtegû mâ keteballâhu lekum, ve kulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumul haytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri, summe etimmus sıyâme ilel leyli, ve lâ tubâşirûhunne ve entum âkifûne fîl mesâcid(mesâcidi), tilke hudûdullâhi fe lâ takrabûhâ kezâlike yubeyyinullâhu âyâtihî lin nâsi leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Helal kılındı sizlere siyam/oruç322 gecesi cinsellik içeren davranışlar kadınlarınıza karşı; onlardır bir elbise sizlere; ve sizlersiniz bir elbise onlara; bildi Allah ki sizler kandırır/aldatır/hainlik eder oldunuz kendi nefislerinize201; öyle ki tevbe etti33 (Allah) üzerinize; ve affetti (Allah) sizleri; öyle ki şimdi cinsellik içeren ten tene temas kurun onlara; ve arayın/bakının Allah'ın sizlere yazdığına; ve yiyin; ve için; ta ki beyan olur sizlere beyaz iplik siyah iplikten; fecirde*; sonra tamamlayın siyamı/orucu322 geceye doğru; cinsellik içeren ten tene temas kurmayın onlara ve sizler itikâf325 içindeler (-ken) mescitlerde16* işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; öyle ki yaklaşmayın ona; işte budur; beyan226 eder Allah ayetlerini insanlara; belki onlar takvalı21 olurlar.

Notlar

Not 1

*Tan yeri ağarmaya başladığında.**Evin bir bölümünde yoğunlaşmış şekilde Kur'an çalışmak, Kur'an öğrenmek, Yüce Allah'ı çağırmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)
Takva (Kavram ID: 21)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Nefis (Kavram ID: 201)
Beyan (Kavram ID: 226)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)
itikâf (Kavram ID: 325)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 188

Ayet No: 188 | Kur'an Ayet No: 195 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

195|2|188|ولا تاكلوا امولكم بينكم بالبطل وتدلوا بها الي الحكام لتاكلوا فريقا من امول الناس بالاثم وانتم تعلمون

Latin Literal

188. Ve lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı ve tudlû bihâ ilel hukkâmi li te’kulû ferîkan min emvâlin nâsi bil ismi ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve yemeyin* mallarınızı aranızda batılla199; ve sarkıtıp sunmayın onu hükmedenlere doğru**; yemeniz için günahla bir fırkasını/kısmını insanların mallarından***; ve sizler bilirsiniz (onu).

Notlar

Not 1

*Başkasının malına haksız yere çökmeyin. **Hüküm verme yetkisi olan kimselere rüşvet vermeyin.***Haksız yere insanların malına çöküp yemek günahtır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 189

Ayet No: 189 | Kur'an Ayet No: 196 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

196|2|189|يسلونك عن الاهله قل هي موقيت للناس والحج وليس البر بان تاتوا البيوت من ظهورها ولكن البر من اتقي واتوا البيوت من ابوبها واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

189. Yes’elûneke anil ehilleh(ehilleti), kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc(haccı), ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana hilallerden; de ki: "O belirlenmiş vakitlerdir insanlar için ve hac327 için; ve yoktur erdemlilik gelmenizde/varmanızda evlere arkalarından onun328*; velakin erdemlilik takvalı olmuş kimsedir; ve gelin/varın evlere kapılarından onun328*; ve takvalı21 olun Allah'a; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Notlar

Not 1

*Evin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Felah (Kavram ID: 326)
Hac (Kavram ID: 327)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 190

Ayet No: 190 | Kur'an Ayet No: 197 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

197|2|190|وقتلوا في سبيل الله الذين يقتلونكم ولا تعتدوا ان الله لا يحب المعتدين

Latin Literal

190. Ve kâtilû fî sebîlillâhillezîne yukâtilûnekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhıbbul mu’tedîn(mu’tedîne).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 Allah yolunda331 kimseleri (ki) katlederler35 sizleri; ve sınırı aşmayın; doğrusu Allah sevmez sınırı aşanları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 191

Ayet No: 191 | Kur'an Ayet No: 198 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

198|2|191|واقتلوهم حيث ثقفتموهم واخرجوهم من حيث اخرجوكم والفتنه اشد من القتل ولا تقتلوهم عند المسجد الحرام حتي يقتلوكم فيه فان قتلوكم فاقتلوهم كذلك جزا الكفرين

Latin Literal

191. Vaktulûhum haysu sekıftumûhum ve ahricûhum min haysu ahracûkum vel fitnetu eşeddu minel katli, ve lâ tukâtilûhum indel mescidil harâmi hattâ yukâtilûkum fîh(fîhî), fe in kâtelûkum faktulûhum kezâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 onları bulduğunuz yerde; ve çıkarın onları çıkardıkları yerden sizleri; ve fitne332 daha şiddetlidir katletmekten35; katletmeyin35 onları haram mescit158 yanında; ta ki katlederler35 sizleri orada; öyle ki eğer katlettiler35 sizleri öyle ki katledin35 onları; işte böyledir cezası/karşılığı kâfirlerin25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Fitne (Kavram ID: 332)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 192

Ayet No: 192 | Kur'an Ayet No: 199 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

199|2|192|فان انتهوا فان الله غفور رحيم

Latin Literal

192. Fe inintehev fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer geri dururlarsa/sonlandırırlarsa; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 193

Ayet No: 193 | Kur'an Ayet No: 200 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

200|2|193|وقتلوهم حتي لا تكون فتنه ويكون الدين لله فان انتهوا فلا عدون الا علي الظلمين

Latin Literal

193. Ve kâtilûhum hattâ lâ tekûne fitnetun ve yekûned dînu lillâh(lillâhi), fe inintehev fe lâ udvâne illâ alez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 onları; ta ki olmaz bir fitne332; ve olur din122 Allah'ın; öyle ki eğer geri dururlarsa/son verirlerse; öyle ki olmaz düşmanlık; dışındadır* zalimler üzerine (olan)334.

Notlar

Not 1

*Zalimlere karşı her daim düşmanlık yapılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Din (Kavram ID: 122)
Fitne (Kavram ID: 332)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 194

Ayet No: 194 | Kur'an Ayet No: 201 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

201|2|194|الشهر الحرام بالشهر الحرام والحرمت قصاص فمن اعتدي عليكم فاعتدوا عليه بمثل ما اعتدي عليكم واتقوا الله واعلموا ان الله مع المتقين

Latin Literal

194. Eş şehrul harâmu biş şehril harâmi vel hurumâtu kısâs(kısâsun), fe meni’tedâ aleykum fa’tedû aleyhi bi misli ma’tedâ aleykum, vettekûllâhe va’lemû ennellâhe meal muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Haram ay34 haram ayladır34; ve hürmetler kısaslıdır/karşılıklıdır335; öyle ki, kim sınırı aştı sizlere; öyle ki sınırı aşın ona; sınırı aştığı misliyle870 sizlere; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah beraberdir takva21 sahipleriyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Haram aylar (Kavram ID: 34)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 195

Ayet No: 195 | Kur'an Ayet No: 202 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

202|2|195|وانفقوا في سبيل الله ولا تلقوا بايديكم الي التهلكه واحسنوا ان الله يحب المحسنين

Latin Literal

195. Ve enfikû fî sebîlillâhi ve lâ tulkû bi eydîkum ilet tehluketi, ve ahsinû, innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 edin Allah yolunda336; ve atmayın (kendinizi) ellerinizle tehlikeye doğru*; ve iyilik/güzellik yapın**; doğrusu Allah sever iyilik/güzellik yapanları.

Notlar

Not 1

*Göre göre tehlikeye doğru ilerlemek tek tanrıcı inancına uygun değildir. Tek tanrıcılar tehlikelere karşı tedbirli olur.**Tek tanrıcılar iyilik/güzellik yapar. Bulundukları her yerde ve zamanda iyiliği ve güzelliği hakim kılarlar. Yüce Allah'ın da kendilerini sevdiğini tüm kalpleriyle hissederler. İyilik/güzellik yapanlara Yüce Allah iyilikle/güzellikle cevap verir; karşılık verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 196

Ayet No: 196 | Kur'an Ayet No: 203 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

203|2|196|واتموا الحج والعمره لله فان احصرتم فما استيسر من الهدي ولا تحلقوا روسكم حتي يبلغ الهدي محله فمن كان منكم مريضا او به اذي من راسه ففديه من صيام او صدقه او نسك فاذا امنتم فمن تمتع بالعمره الي الحج فما استيسر من الهدي فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام في الحج وسبعه اذا رجعتم تلك عشره كامله ذلك لمن لم يكن اهله حاضري المسجد الحرام واتقوا الله واعلموا ان الله شديد العقاب

Latin Literal

196. Ve etimmûl hacce vel umrete lillâh(lillâhi), fe in uhsirtum fe mesteysera minel hedyi ve lâ tahlikû ruûsekum hattâ yeblugal hedyu mahilleh(mahillehu), fe men kâne minkum marîdan ev bihî ezen min ra’sihî fe fidyetun min sıyâmin ev sadakatin ev nusuk(nusukin) fe izâ emintum, fe men temettea bil umreti ilel haccı fe mesteysera minel hedyi, fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâmin fîl haccı ve seb’atin izâ reca’tum tilke aşaratun kâmileh(kâmiletun), zâlike li men lem yekun ehluhu hâdırıl mescidil harâm(harâmi), vettekûllâhe va’lemû ennellâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

Ve tamamlayın haccı327 ve umreyi337 Allah için; öyle ki eğer kısıtlanırsanız o durumda kolayınıza gelenidir* hediyeden338; tıraş etmeyin başlarınızı339; ta ki ulaşır hediye338 kendi mahalline/yerine; öyle ki kim oldu sizlerden bir hasta ya da (oldu) onda (kimsede) başından bir rahatsızlık341; öyle ki (vardır) bir fidye siyamdan/oruçtan322 ya da sadakadan342** ya da nusuktan169; öyle ki emin olduğunuz zaman öyle ki kim metalandı/faydalandı umreyle doğru/kadar hacca; öyle ki (vardır) kolayına geldiği* hediyeden338; öyle ki kim asla bulamaz (hediye)340 öyle ki (vardır) bir siyam/oruç üç gün hacta; ve (vardır) yedi döndüğünüz zaman; işte şu (ki) ondur tamamı340; işte bu***; kimseleredir (ki) asla olmaz ahalisi onun hazır (da) haram mescitte; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin; doğrusu Allah şiddetlidir akabinde.

Notlar

Not 1

*Gücünüzün yettiğidir.**Tip 3 sadaka.***Ayette işaret edilenler haram mescitte oturmayan, kendisinin bakımını sağlayacak olan hazırda akrabaları veya tanıdıkları olmayan kimseler içindir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nusuk (Kavram ID: 169)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)
Hac (Kavram ID: 327)
Umre (Kavram ID: 337)
Hediye (Kavram ID: 338)
Başların tıraş edilmesi. (Kavram ID: 339)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 197

Ayet No: 197 | Kur'an Ayet No: 204 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

204|2|197|الحج اشهر معلومت فمن فرض فيهن الحج فلا رفث ولا فسوق ولا جدال في الحج وما تفعلوا من خير يعلمه الله وتزودوا فان خير الزاد التقوي واتقون ياولي الالبب

Latin Literal

197. El haccu eşhurun ma’lûmât(ma’lûmâtun), fe men farada fîhinnel hacca fe lâ refese ve lâ fusûka ve lâ cidâle fîl hacc(haccı), ve mâ tef’alû min hayrın ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve tezevvedû fe inne hayraz zâdit takvâ, vettekûni yâ ulîl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Hac327 malum343 aylardır*; öyle ki kim farz497 kıldı onlarda (aylarda) haccı327; öyle ki yoktur cinsellik içeren davranışlar; ve yoktur fasıklık38; ve yoktur dalaşma hacta; ve yaptığınızı hayırdan/iyilikten bilir onu Allah; ve ikbal/tedarik/erzak edinin**; öyle ki doğrusu hayırlısı ikbalin/tedarikin/erzakın takvadır21; ve takvalı21 olun bana ey elbab/mantık sahipleri!

Notlar

Not 1

*Arapça gramer gereği çoğul 3 ve üzerinde başlar. **Aylar boyunca sürecek olan hac için gerekli erzak hazır edilmelidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Hac (Kavram ID: 327)
Malum (Kavram ID: 343)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 198

Ayet No: 198 | Kur'an Ayet No: 205 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

205|2|198|ليس عليكم جناح ان تبتغوا فضلا من ربكم فاذا افضتم من عرفت فاذكروا الله عند المشعر الحرام واذكروه كما هديكم وان كنتم من قبله لمن الضالين

Latin Literal

198. Leyse aleykum cunâhun en tebtegû fadlan min rabbikum fe izâ efadtum min arafâtin fezkurûllâhe indel meş’aril harâm(harâmi), vezkurûhu kemâ hedâkum, ve in kuntum min kablihî le mined dâllîn(dâllîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur üzerinize bir günah ki aranırsınız/bakınırsınız bir fazilet/üstünlük Rabbinizden4; öyle ki taşıp aktığınız* zaman arafattan345; öyle ki zikredin Allah'ı haram meş'ar344 yanında; ve zikredin O’nu (Allah'ı) doğru yola kılavuzladığı gibi sizleri; ve eğer olmuşsanız öncesinde onun mutlak dalalet128 içinde olanlardan.

Notlar

Not 1

*Çok sayıda insanın bir yerden bir yere doğru birlikte akın ettiğini anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Haram meş'ar (Kavram ID: 344)
Arafat (Kavram ID: 345)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 199

Ayet No: 199 | Kur'an Ayet No: 206 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

206|2|199|ثم افيضوا من حيث افاض الناس واستغفروا الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

199. Summe efîdû min haysu efâdan nâsu vestagfirûllâh(vestagfirûllâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Sonra taşıp akın taşıp aktığı yerden insanların; ve istiğfar346 edin Allah'a; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
İstiğfar (Kavram ID: 346)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 200

Ayet No: 200 | Kur'an Ayet No: 207 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

207|2|200|فاذا قضيتم منسككم فاذكروا الله كذكركم اباكم او اشد ذكرا فمن الناس من يقول ربنا اتنا في الدنيا وما له في الاخره من خلق

Latin Literal

200. Fe izâ kadaytum menâsikekum fezkurûllâhe ke zikrikum âbâekum ev eşedde zikrâ(zikren), fe minen nâsi men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ ve mâ lehu fîl ahirati min halâk(halâkın).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tamamladığınız zaman nusuklarınızı169; öyle ki zikredin/anın Allah'ı zikretmeniz/anmanız gibi atalarınızı; ya da daha şiddetli bir zikir/anma; öyle ki insanlardan kimi der: "Rabbimiz!4 Ver bizlere dünyada”; ve yoktur ona ahirette hiçbir nasip/pay.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nusuk (Kavram ID: 169)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 201

Ayet No: 201 | Kur'an Ayet No: 208 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

208|2|201|ومنهم من يقول ربنا اتنا في الدنيا حسنه وفي الاخره حسنه وقنا عذاب النار

Latin Literal

201. Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimi der: "Rabbimiz!4 Ver bizlere dünyada bir güzellik/iyilik; ahirette (de) bir güzellik/iyilik; ve sakınmış kıl bizleri ateş azabına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 202

Ayet No: 202 | Kur'an Ayet No: 209 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

209|2|202|اوليك لهم نصيب مما كسبوا والله سريع الحساب

Latin Literal

202. Ulâike lehum nasîbun mimmâ kesebû vallâhu serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlaradır bir nasip/pay kazandıklarından; ve Allah seridir/çabuktur hesapta*.

Notlar

Not 1

*Hesap görme, hesaplaşma.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 203

Ayet No: 203 | Kur'an Ayet No: 210 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

210|2|203|واذكروا الله في ايام معدودت فمن تعجل في يومين فلا اثم عليه ومن تاخر فلا اثم عليه لمن اتقي واتقوا الله واعلموا انكم اليه تحشرون

Latin Literal

203. Vezkurûllâhe fî eyyâmin ma’dûdât(ma’dûdâtin), fe men teaccele fî yevmeyni fe lâ isme aleyh(aleyhi), ve men teahhara fe lâ isme aleyhi, li menittekâ vettekûllâhe va’lemû ennekum ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve zikredin/hatırlayın78 Allah'ı sayılı/adetli* günlerde; öyle ki kim acele etti iki gündedir; öyle ki yoktur günah onun üzerine; ve kim tehir etti/geriye bıraktı; öyle ki yoktur günah ona (da); takvalı21 olmuş kimse için; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler O'na (Allah'a) haşredilirsiniz556.

Notlar

Not 1

*En az 3 gün. Sayısı/adeti belirlenmiş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 204

Ayet No: 204 | Kur'an Ayet No: 211 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

211|2|204|ومن الناس من يعجبك قوله في الحيوه الدنيا ويشهد الله علي ما في قلبه وهو الد الخصام

Latin Literal

204. Ve minen nâsi men yu’cibuke kavluhu fîl hayâtid dunyâ ve yuşhidullâhe alâ mâ fî kalbihî, ve huve eleddul hısâm(hısâmi).

Türkçe Çeviri

Ve insanlardan kiminin349 söylemi acayip (etkiler) seni dünya hayatında; ve tanık/şahit eder Allah'ı kalbindekine karşı; ve o en gaddar* hasımdır**.

Notlar

Not 1

*En acımasız, en azılı.**Düşman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 205

Ayet No: 205 | Kur'an Ayet No: 212 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

212|2|205|واذا تولي سعي في الارض ليفسد فيها ويهلك الحرث والنسل والله لا يحب الفساد

Latin Literal

205. Ve izâ tevellâ seâ fîl ardı li yufside fîhâ ve yuhlikel harse ven nesl(nesle), vallâhu lâ yuhıbbul fesâd(fesâda).

Türkçe Çeviri

Ve döndüğü zaman başı çeker/çabalar yerde/yeryüzünde; fesat çıkarmak265 için orada (yerde); ve helak348 eder ekini ve nesli349; ve Allah sevmez fesadı265.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Helak etmek. (Kavram ID: 348)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 206

Ayet No: 206 | Kur'an Ayet No: 213 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

213|2|206|واذا قيل له اتق الله اخذته العزه بالاثم فحسبه جهنم ولبيس المهاد

Latin Literal

206. Ve izâ kîle lehuttekıllâhe ehazethul izzetu bil ismi fe hasbuhu cehennem(cehennemu), ve le bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Ve dendiği zaman ona takvalı21 ol Allah'a'; alır onu izzeti614 günaha; öyle ki yeterlidir ona cehennem; ve mutlak ki perişan (bir) yataktır/dinlenme yeridir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
İzzet, izzet. (Kavram ID: 614)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 207

Ayet No: 207 | Kur'an Ayet No: 214 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

214|2|207|ومن الناس من يشري نفسه ابتغا مرضات الله والله روف بالعباد

Latin Literal

207. Ve minen nâsi men yeşrî nefsehubtigâe mardâtillâh(mardâtillâhi), vallâhu raûfun bil ıbâd(ıbâdi).

Türkçe Çeviri

Ve insanlardan kimi satar kendi nefsini201; Allah'ın rızasını aramaya; ve Allah Raûf’tur15 kullarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Raûf (Kavram ID: 15)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 208

Ayet No: 208 | Kur'an Ayet No: 215 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

215|2|208|يايها الذين امنوا ادخلوا في السلم كافه ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

208. Yâ eyyuhellezîne âmenûdhulû fîs silmi kâffeh(kâffeten), ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Girin İslam’a218; istisnasız olarak tümden; ve tabi olmayın şeytânın29* adımlarına; doğrusu o (şeytan) sizlere apaçık bir düşmandır.

Notlar

Not 1

*İblîs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
iman (Kavram ID: 47)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 209

Ayet No: 209 | Kur'an Ayet No: 216 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

216|2|209|فان زللتم من بعد ما جاتكم البينت فاعلموا ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

209. Fe in zeleltum min ba’di mâ câetkumul beyyinâtu fa’lemû ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer kaydıysanız* sizlere gelen beyanatlardan226** sonra; öyle ki bilin ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Hataya düşmek.**Kutsal kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Beyan (Kavram ID: 226)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 210

Ayet No: 210 | Kur'an Ayet No: 217 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

217|2|210|هل ينظرون الا ان ياتيهم الله في ظلل من الغمام والمليكه وقضي الامر والي الله ترجع الامور

Latin Literal

210. Hel yenzurûne illâ en ye’tiyehumullâhu fî zulelin minel gamâmi vel melâiketu ve kudiyel emr(emru), ve ilâllâhi turceul umûr(umûru).

Türkçe Çeviri

Allah'ın ve meleklerin buluttan gölgeler içinde onlara gelmesi dışındakine mi bakarlar?; ve (oysa) tamamlandı* emir351; ve Allah'a döndürülür** emirler351.

Notlar

Not 1

*Emirde asla değişme olmaz. **Emir bir üst boyuta yani hiperuzaya/arşa/Yüce Allah'ın indine yükselerek tekrar geri döner.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Emir (Kavram ID: 351)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 211

Ayet No: 211 | Kur'an Ayet No: 218 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

218|2|211|سل بني اسريل كم اتينهم من ايه بينه ومن يبدل نعمه الله من بعد ما جاته فان الله شديد العقاب

Latin Literal

211. Sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetin beyyineh(beyyinetin), ve men yubeddil ni’metallâhi min ba’di mâ câethu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

Sual et/sor İsrâîloğullarına197; nice verdik onlara beyanlı352 ayetten353; ve kimi (İsrâîloğullarından) değiştirdi* Allah'ın nimetini** ona gelenin sonrasında; öyle ki doğrusu Allah şiddetlidir akabinde***.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitapların hükmünü resullere atılan yalan iftiralarla, tamamı zan olan söylentilerle değiştirdi. Tevrat'ın hükümlerini Talmud kitaplarıyla değiştirdi. Müslümanlar İsrâîloğullarının düştüğü hataya düşmemelidir. Kur'an'ın hükümlerini tamamı zan olan hadis kitaplarıyla değiştirmemelidir.**Kutsal kitabı. ***Sonrasında/ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Beyanlı (Kavram ID: 352)
Ayet (Kavram ID: 353)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 212

Ayet No: 212 | Kur'an Ayet No: 219 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

219|2|212|زين للذين كفروا الحيوه الدنيا ويسخرون من الذين امنوا والذين اتقوا فوقهم يوم القيمه والله يرزق من يشا بغير حساب

Latin Literal

212. Zuyyine lillezîne keferûl hayâtud dunyâ ve yesharûne minellezîne âmenû, vellezînettekav fevkahum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), vallâhu yerzuku men yeşâu bi gayrihisâb(hisâbin).

Türkçe Çeviri

Süslendi kâfirlik25 etmiş kimselere dünya hayatı; ve dudak bükerler (kâfirler) iman47 etmiş kimselerden ve takvalı21 olmuş kimselerden; (oysa) üstündedirler onların (kâfirlerin) kıyamet gününde148; ve Allah rızıklandırır dilediği kimseyi olmadan bir hesap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 213

Ayet No: 213 | Kur'an Ayet No: 220 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

220|2|213|كان الناس امه وحده فبعث الله النبين مبشرين ومنذرين وانزل معهم الكتب بالحق ليحكم بين الناس فيما اختلفوا فيه وما اختلف فيه الا الذين اوتوه من بعد ما جاتهم البينت بغيا بينهم فهدي الله الذين امنوا لما اختلفوا فيه من الحق باذنه والله يهدي من يشا الي صرط مستقيم

Latin Literal

213. Kânen nâsu ummeten vâhıdeten fe beasallâhun nebiyyîne mubeşşirîne ve munzirîne, ve enzele meahumul kitâbe bil hakkı li yahkume beynen nâsi fî mâhtelefû fîh(fîhi), ve mâhtelefe fîhi illellezîne ûtûhu min ba’di mâ câethumul beyyinâtu bagyen beynehum, fe hedâllâhullezîne âmenû li mâhtelefû fîhi minel hakkı bi iznih(iznihî), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

İnsanlar bir tek ümmet305 oldu; öyle ki gönderdi/görevlendirdi nebileri132 Allah; müjdeleyiciler (olarak) ve uyarıcılar (olarak); ve indirdi onlarla beraber kitabı* hakla/gerçekle; hükmetmek için insanlar arasında; kendisinde anlaşmazlığa düştüklerinde; ve anlaşmazlığa düşmüş değildir onda; ancak kimseler (ki) verildiler (kitap); kendilerine gelen beyanatlardan352 sonra; aralarındadır onların baskı/ihlal/yolsuzluk; öyle ki doğru yola kılavuzladı Allah iman47 etmiş kimseleri kendisinde anlaşmazlığa düştüklerinde; (ki) haktandır/gerçektendir; O'nun (Allah'ın) izniyle; ve Allah doğru yola kılavuzlar dilediği kimseyi; dosdoğru bir yola doğru.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Beyanlı (Kavram ID: 352)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 214

Ayet No: 214 | Kur'an Ayet No: 221 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

221|2|214|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما ياتكم مثل الذين خلوا من قبلكم مستهم الباسا والضرا وزلزلوا حتي يقول الرسول والذين امنوا معه متي نصر الله الا ان نصر الله قريب

Latin Literal

214. Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ye’tikum meselullezîne halev min kablikum messethumul be’sâu ved darrâu ve zulzilû hattâ yekûler resûlu vellezîne âmenû meahu metâ nasrullâh(nasrullâhi), e lâ inne nasrallâhi karîb(karîbun).

Türkçe Çeviri

Ya da hesapladınız/düşündünüz ki girersiniz cennete; ve (sandınız ki) asla gelir değildir sizlere kimselerin misali/örneği/benzeri; geçtiler sizlerden önce; (oysa) dokundu onlara sıkıntı/ıstırap/biçarelik ve darlık; ve sarsıldılar; ta ki der ki resûl418 ve onunla (resûlle) birlikte iman47 etmiş kimseler: "Ne zamandır Allah'ın yardımı”; değil mi (ki) doğrusu Allah'ın yardımı yakındır?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 215

Ayet No: 215 | Kur'an Ayet No: 222 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

222|2|215|يسلونك ماذا ينفقون قل ما انفقتم من خير فللولدين والاقربين واليتمي والمسكين وابن السبيل وما تفعلوا من خير فان الله به عليم

Latin Literal

215. Yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne), kul mâ enfaktum min hayrin fe lil vâlideyni vel akrabîne vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîl(sebîli), ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana neyi infak6 ederler; de ki: "İnfak6 ettiğiniz hayırdan öyle ki ana-baba içindir; ve yakınlık sahipleri130; ve yetimler131; ve miskinler113; ve yolun oğlu354 (içindir); ve hayırdan yaptığınızı öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Miskin (Kavram ID: 113)
Yakınlık sahibi (Kavram ID: 130)
Yetim (Kavram ID: 131)
Yolun oğlu. (Kavram ID: 354)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 216

Ayet No: 216 | Kur'an Ayet No: 223 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

223|2|216|كتب عليكم القتال وهو كره لكم وعسي ان تكرهوا شيا وهو خير لكم وعسي ان تحبوا شيا وهو شر لكم والله يعلم وانتم لا تعلمون

Latin Literal

216. Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrehû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Yazıldı üzerinize katletme35; ve o (katletme) sevimsizdir sizlere; sevimsiz bulduğunuz bir şey belki de o bir hayırdır/iyidir sizlere; ve sevdiğiniz bir şey belki de o bir şerdir/kötüdür sizlere; ve Allah bilir; ve sizler bilmezsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 217

Ayet No: 217 | Kur'an Ayet No: 224 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

224|2|217|يسلونك عن الشهر الحرام قتال فيه قل قتال فيه كبير وصد عن سبيل الله وكفر به والمسجد الحرام واخراج اهله منه اكبر عند الله والفتنه اكبر من القتل ولا يزالون يقتلونكم حتي يردوكم عن دينكم ان استطعوا ومن يرتدد منكم عن دينه فيمت وهو كافر فاوليك حبطت اعملهم في الدنيا والاخره واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

217. Yes’elûneke aniş şehril harâmi kıtâlin fîh(fîhi), kul kıtâlun fîhi kebîr(kebîrun), ve saddun an sebîlillâhi ve kufrun bihî vel mescidil harâmi ve ihrâcu ehlihî minhu ekberu indallâh(indallâhi), vel fitnetu ekberu minel katl(katli), ve lâ yezâlûne yukâtilûnekum hattâ yeruddûkum an dînikum inistetâû ve men yertedid minkum an dînihî fe yemut ve huve kâfirun fe ulâike habitat a’mâluhum fîd dunyâ vel âhireh(âhireti), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana haram ay34 hakkında; katletmeyi35 onda (haram ayda); de ki: "Katletme35 onda bir büyüktür (günahtır); ve Allah'ın yolundan alıkoymak ve ona (haram aya) kâfirlik25 etmek (de); ve haram mescid (-e gelince), ve çıkarmak halkını (mescidin) ondan (mescitten) daha büyüktür (günahtır) Allah'ın katında/indinde; ve fitne (-ye gelince), daha büyüktür katletmekten; vazgeçmezler (onlar); katlederler sizleri döndürünceye kadar dininizden sizleri eğer güç yetirseler; ve kim döner sizden dininden; öyle ki ölür (o) ve bir kâfir (olarak o); öyle ki işte bunlardır; boşa çıktı amelleri onların dünyada ve ahirette; ve işte bunlardır yoldaşları ateşin; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Haram aylar (Kavram ID: 34)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 218

Ayet No: 218 | Kur'an Ayet No: 225 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

225|2|218|ان الذين امنوا والذين هاجروا وجهدوا في سبيل الله اوليك يرجون رحمت الله والله غفور رحيم

Latin Literal

218. İnnellezîne âmenû vellezîne hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi, ulâike yercûne rahmetallâh(rahmetallâhi), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; ve kimseler (ki) hicret ettiler355; ve cihat356 ettiler Allah yolunda336; işte bunlardır; umarlar rahmetini Allah'ın; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir20.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
iman (Kavram ID: 47)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 219

Ayet No: 219 | Kur'an Ayet No: 226 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

226|2|219|يسلونك عن الخمر والميسر قل فيهما اثم كبير ومنفع للناس واثمهما اكبر من نفعهما ويسلونك ماذا ينفقون قل العفو كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Latin Literal

219. Yes’elûneke anil hamri vel meysir(meysiri), kul fîhimâ ismun kebîrun ve menâfiu lin nâsi, ve ismuhumâ ekberu min nef’ihimâ ve yes’elûneke mâzâ yunfikûn(yunfikûne) kulil afve, kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana hamr138 ve meysir359 hakkında; de ki: "İkisindedir büyük bir günah; ve menfaatler* insanlar için; ve günahı ikisinin daha büyüktür faydasından ikisinin”; ve sual ederler/sorarlar neyi infak6 ederler; de ki: "Af/bağış358”; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler tefekkür357 edersiniz.

Notlar

Not 1

*Faydalar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Hamr (Kavram ID: 138)
Beyan (Kavram ID: 226)
Tefekkür (Kavram ID: 357)
Af (Kavram ID: 358)
Meysir (Kavram ID: 359)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 220

Ayet No: 220 | Kur'an Ayet No: 227 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

227|2|220|في الدنيا والاخره ويسلونك عن اليتمي قل اصلاح لهم خير وان تخالطوهم فاخونكم والله يعلم المفسد من المصلح ولو شا الله لاعنتكم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

220. Fîd dunyâ vel âhirah(âhirati) ve yes’elûneke anil yetâmâ kul ıslâhun lehum hayr(hayrun) ve in tuhâlitûhum fe ıhvânukum vallâhu ya’lemul mufside minel muslih(muslihi) ve lev şâallâhu le a’netekum innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana yetimler131 hakkında; de ki: "Islah360 onlara bir hayırdır; ve eğer karışırsanız* onlara; öyle ki kardeşlerinizdir386 sizlerin; ve Allah (ayırmayı) bilir fesat265 edeni ıslah360 edenden; ve eğer dileseydi Allah mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri dünyada ve ahirette**; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Ailenin bir üyesi yaparsanız, evlat edinirseniz.**'dünyada ve ahirette' geçişinin 'mutlak zora/sıkıntıya sokardı sizleri ' sonrası olması gerekmektedir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgi aşağıdaki makaleden okunabilir.Mushaftaki 2:220 ayeti ‘dünyada ve ahirette’ geçişi şeklinde mi başlamalı?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 221

Ayet No: 221 | Kur'an Ayet No: 228 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

228|2|221|ولا تنكحوا المشركت حتي يومن ولامه مومنه خير من مشركه ولو اعجبتكم ولا تنكحوا المشركين حتي يومنوا ولعبد مومن خير من مشرك ولو اعجبكم اوليك يدعون الي النار والله يدعوا الي الجنه والمغفره باذنه ويبين ايته للناس لعلهم يتذكرون

Latin Literal

221. Ve lâ tenkihûl muşrikâti hattâ yu’minn(yu’minne), ve le emetun mu’minetun hayrun min muşriketin ve lev a’cebetkum, ve lâ tunkihûl muşrikîne hattâ yu’minû ve le abdun mu’minun hayrun min muşrikin ve lev a’cebekum, ulâike yed’ûne ilen nâr(nâri), vallâhu yed’û ilel cenneti vel magfireti bi iznih(iznihi), ve yubeyyinu âyâtihî lin nâsi leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve nikahlamayın744* müşrik36 kadınları ta ki iman47 ederler; ve hizmetçi mümin27 bir kadın hayırlıdır bir müşrik36 kadından; ve eğer acayip etkilediyse (bile) (o kadın) sizleri; ve nikahlamayın744** müşrik36 erkekleri ta ki iman47 ederler; ve mutlak ki köle mümin27 bir erkek hayırlıdır bir müşrik36 erkekten; ve eğer acayip etkilediyse (bile) (o erkek) sizleri; işte bunlar; çağırırlar ateşe doğru; ve Allah çağırır cennete doğru; ve mağfirete O’nun izniyle; ve beyan eder (Allah) ayetlerini insanlara; belki onlar zikrederler/hatırlarlar.

Notlar

Not 1

*Eril çoğul olarak gelmiştir. Müşriklerle yapılan evliliklere toplum olarak engel olun buyurulmaktadır. Ayetin Arapça grameri bizlere toplumsal mesaj verildiğini apaçık gösterir. **Eril çoğul olarak gelmiştir. Erkekler erkekleri kendilerine nikahlayamayacağına göre demek ki 'nikahlamayın' uyarısı bireysel değil toplumsaldır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Müşrik (Kavram ID: 36)
iman (Kavram ID: 47)
Nikah (Kavram ID: 744)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 222

Ayet No: 222 | Kur'an Ayet No: 229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

229|2|222|ويسلونك عن المحيض قل هو اذي فاعتزلوا النسا في المحيض ولا تقربوهن حتي يطهرن فاذا تطهرن فاتوهن من حيث امركم الله ان الله يحب التوبين ويحب المتطهرين

Latin Literal

222. Ve yes’elûneke anil mahîd(mahîdi), kul huve ezen, fa’tezilûn nisâe fîl mahîdi, ve lâ takrabûhunne hattâ yathurn(yathurne) fe izâ tetahherne fe’tûhunne min haysu emerekumullâh(emerekumullâhu) innallâhe yuhıbbut tevvâbîne ve yuhibbul mutetahhirîn(mutetahhirîne).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana menstrüasyon/âdet* hakkında; de ki: “O bir eziyettir**; öyle ki azledin/uzaklaştırın kadınları*** menstrüasyonda/âdette*; yaklaşmayın onlara*** ta ki temizlenirler****; öyle ki temizlendikleri zaman, öyle ki gelin onlara Allah'ın size emrettiği yerden*****”; doğrusu Allah sever tevbe33 edenleri ve sever temizlenenleri.

Notlar

Not 1

*Kadınların ortalama 28 günde bir periyodik olarak yaşadığı, 2-7 gün süren, miktarı 30-80 ml olan vajinal kanaması. **Adet dönemi kadınlar oldukça fazla kasık ağrısı yaşarlar. Ağrılara ek olarak bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, baş dönmesi-sersemlik, uyum bozukluğu, fenalaşma ve yorgunluk görülebilir. Tam da Yüce Allah’ın ayette bildirdiği gibi; âdet dönemi kadınlar için bir eziyet, bir sıkıntıdır.***Âdet döneminde cinsel ilişki kadında 'endometriosiz' olarak bilinen bir hastalığın oluşma riskini artırır. Ayrıca cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından da riski artırır. Bilimsel veriler âdet döneminde cinsel ilişkiyi asla önermez. ****Âdet döneminin bitmesi. *****Yüce Allah'ın emrettiği cinsel ilişki yeri kadın vajinasıdır. Kadınlar için bir eziyet olan adet döneminde cinsel ilişki neden yasaklandı? Endometriosiz, cinsel yolla geçen hastalıklar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe (Kavram ID: 33)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 223

Ayet No: 223 | Kur'an Ayet No: 230 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

230|2|223|نساوكم حرث لكم فاتوا حرثكم اني شيتم وقدموا لانفسكم واتقوا الله واعلموا انكم ملقوه وبشر المومنين

Latin Literal

223. Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh(mulâkûhu), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Kadınlarınız bir tarladır* sizlere; öyle ki gelin tarlanıza* istediğiniz uygun süre/zaman (da)**; ve önceden gönderin nefisleriniz201 için; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki sizler kavuşanlarsınız O’na; ve müjdele müminleri.

Notlar

Not 1

*Ürün veren verimli, bereketli toprak. Rahim iç zarı humuslu bir toprak gibidir. Katmanlardan oluşur. Toprağın bir tohuma tüm ihtiyaçlarını sağlaması gibi insan tohumu olan embriyoya her türlü ihtiyaçlarını sağlar.**Ennâ kelimesi zaman/süre/periyod demektir. Ayrıca olgunlaşmak, uygun olmak, sabırlı olmak, acele etmemek anlamındadır."Kadınlarınız ürün veren bir toprak sizlere; öyleyse gelin ürün veren toprağınıza arzu ettiğiniz zaman”; muhteşem bilimsel deliller sunan ve kadınları yücelten ayetler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 224

Ayet No: 224 | Kur'an Ayet No: 231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

231|2|224|ولا تجعلوا الله عرضه لايمنكم ان تبروا وتتقوا وتصلحوا بين الناس والله سميع عليم

Latin Literal

224. Ve lâ tec’alûllâhe urdaten li eymânikum en teberrû ve tettekû ve tuslihû beynen nâs(nâsi), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmayın Allah’ı bir gaye/amaç* yeminlerinize; ki (o durumda) erdemli olursunuz; ve takvalı21 olursunuz; ve düzeltirsiniz/iyileştirirsiniz insanların arasını; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Alet etmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Takva (Kavram ID: 21)
Semî (Kavram ID: 41)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 225

Ayet No: 225 | Kur'an Ayet No: 232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

232|2|225|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما كسبت قلوبكم والله غفور حليم

Latin Literal

225. Lâ yuâhızukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhızukum bi mâ kesebet kulûbukum vallâhu gafûrun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; ve lakin tutar (sorumlu) sizleri kalplerinizin kazandığıyla; ve Allah Gafûr’dur20; Halîm’dir58.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
Halîm (Kavram ID: 58)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 226

Ayet No: 226 | Kur'an Ayet No: 233 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

233|2|226|للذين يولون من نسايهم تربص اربعه اشهر فان فاو فان الله غفور رحيم

Latin Literal

226. Lillezîne yu’lûne min nisâihim terabbusu erbaati eşhur(eşhurin), fe in fâû fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Kadınlarından çekilen* kimseler içindir dört ay bekleme dönemi; öyle ki eğer dönerse** (o kimse); öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Yemin ederek uzak duran, cinsel ilişkiye girmeyen.**4 ay bekleme yapamayıp dönerse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 227

Ayet No: 227 | Kur'an Ayet No: 234 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

234|2|227|وان عزموا الطلق فان الله سميع عليم

Latin Literal

227. Ve in azemût talâka fe innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer azmettilerse* boşanmaya; öyle ki doğrusu Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Kesin karar verip arkasında durmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 228

Ayet No: 228 | Kur'an Ayet No: 235 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

235|2|228|والمطلقت يتربصن بانفسهن ثلثه قرو ولا يحل لهن ان يكتمن ما خلق الله في ارحامهن ان كن يومن بالله واليوم الاخر وبعولتهن احق بردهن في ذلك ان ارادوا اصلحا ولهن مثل الذي عليهن بالمعروف وللرجال عليهن درجه والله عزيز حكيم

Latin Literal

228. Vel mutallakâtu yeterabbasne bi enfusihinne selâsete kurûin, ve lâ yahıllu lehunne en yektumne mâ halakallâhu fî erhâmihinne in kunne yu’minne billâhi vel yevmil âhır(âhıri), ve buûletuhunne ehakku bi reddihinne fî zâlike in erâdû ıslâhâ(ıslâhan), ve lehunne mislullezî aleyhinne bil ma’rûf(ma’rûfi), ve lir ricâli aleyhinne dereceh(derecetun), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlar (kadınlar) bekletirler nefislerini üç mens/âdet; ve helal olmaz onlara ki gizlerler Allah'ın rahimlerinde yarattığını; eğer olduysalar iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ve kocalarına daha haktır döndürmeye onları (kadınları) bunun içinde (bekleme süresinde) eğer istedilerse bir ıslah316; ve onlaradır (kadınlaradır) benzeri (erkeklere verilen hak) ki onlar (kadınlar) üzerine maruf291 (olan); ve adamlar içindir onlar (kadınlar) üzerine bir derece*; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Bekleme süresinde eski eşlerle yeniden evlenme konusunda erkeklerin eski eşleri üzerinde bir derecesi vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)
maruf (Kavram ID: 291)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 229

Ayet No: 229 | Kur'an Ayet No: 236 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

236|2|229|الطلق مرتان فامساك بمعروف او تسريح باحسن ولا يحل لكم ان تاخذوا مما اتيتموهن شيا الا ان يخافا الا يقيما حدود الله فان خفتم الا يقيما حدود الله فلا جناح عليهما فيما افتدت به تلك حدود الله فلا تعتدوها ومن يتعد حدود الله فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

229. Et talâku merratân(merratâni), fe imsâkun bi ma’rûfin ev tesrîhun bi ihsân(ihsânin), ve lâ yahıllu lekum en te’huzû mimmâ âteytumûhunne şey’en illâ en yehâfâ ellâ yukîmâ hudûdallâh(hudûdallâhi), fe in hıftum ellâ yukîmâ hudûdallâhi, fe lâ cunâha aleyhimâ fî meftedet bih(bihî), tilke hudûdullâhi fe lâ ta’tedûhâ, ve men yeteadde hudûdallâhi fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Boşama iki defadır; öyle ki bir tutmadır marufla291 ya da bir salmadır güzellikle; helal olmaz sizlere ki edinirsiniz/alırsınız verdiğinizden onlara (kadınlara) bir şey*; dışındadır eğer korkarlarsa (iki eş) koruyamazlar diye Allah'ın hudutlarını/sınırlarını; (ya da) öyle ki eğer korktunuz (sizler) koruyamazlar (o iki eş) Allah'ın hudutlarını/sınırlarını diye**; öyle ki (kadının) verdiği fidye*** hakkında ikisine (de) (eşlere) bir günah yoktur****; işte şunlar; hudutlarıdır/sınırlarıdır Allah'ın; öyle ki aşmayın/çiğnemeyin onu; ve kim aşar/çiğner hudutlarını/sınırlarını Allah'ın; öyle ki bunlar; onlardır zalimler.

Notlar

Not 1

*Kadınlara evlilik sürecinde verilen şeyler geri alınmaz. Mehir de dahil.**Ancak bir hak ihlalinden korkulursa (eşlerin kendisi veya toplum fark ederse) bu durumda hak arama mücadelesine girilir. ***Kadın boşanmak istemişse evliliğin başında almış olduğu mehri boşanacağı kocasına geri vermelidir. Bu fidye ödemesi, evlilikten kendisini kurtarma karşılığıdır. ****Boşanmak isteyen kadının verdiği fidyeyi erkeğin almasında bir günah yoktur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

maruf (Kavram ID: 291)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 230

Ayet No: 230 | Kur'an Ayet No: 237 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

237|2|230|فان طلقها فلا تحل له من بعد حتي تنكح زوجا غيره فان طلقها فلا جناح عليهما ان يتراجعا ان ظنا ان يقيما حدود الله وتلك حدود الله يبينها لقوم يعلمون

Latin Literal

230. Fe in tallakahâ fe lâ tahıllu lehu min ba’du hattâ tenkiha zevcen gayrah(gayrahu), fe in tallakahâ fe lâ cunâha aleyhimâ en yeterâceâ in zannâ en yukîmâ hudûdallâh(hudûdallâhi), ve tilke hudûdullâhi yubeyyinuhâ li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer boşadıysa* (erkek) onu (kadını); öyle ki helal olmaz ona (erkeğe) sonrasında; ta ki nikahlar744 onu** bir eş (başka bir erkek) kendisi dışında; öyle ki eğer boşadıysa (yeni nikahlanmış erkek) onu**; öyle ki yoktur bir günah ikisi (kadın-erkek) üzerine ki geri dönerler; eğer zannederlerse ki korurlar Allah'ın hudutlarını/sınırlarını; ve işte şunlar; hudutlarıdır/sınırlarıdır Allah'ın; beyan eder (Allah) bilen bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*İki kez boşanma gerçekleşmişse.**Kadını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nikah (Kavram ID: 744)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 231

Ayet No: 231 | Kur'an Ayet No: 238 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

238|2|231|واذا طلقتم النسا فبلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او سرحوهن بمعروف ولا تمسكوهن ضرارا لتعتدوا ومن يفعل ذلك فقد ظلم نفسه ولا تتخذوا ايت الله هزوا واذكروا نعمت الله عليكم وما انزل عليكم من الكتب والحكمه يعظكم به واتقوا الله واعلموا ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

231. Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin ev serrihûhunne bi ma’rûf(ma’rûfin), ve lâ tumsikûhunne dırâran li ta’tedû, ve men yef’al zâlike fe kad zaleme nefseh(nefsehu), ve lâ tettehızû âyâtillâhi huzuvâ(huzuven), vezkurû ni’metallâhi aleykum ve mâ enzele aleykum minel kitâbi vel hikmeti yeızukum bih(bihî), vettekûllâhe va’lemû ennallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve boşadığınız zaman kadınları öyle ki ulaştılar (kadınlar) ecellerine*; öyle ki tutun onları marufla291 ya da salın onları marufla291; ve tutmayın onları bir zarar (vererek) sınırı aşmak için; ve kim yapar bunu muhakkak ki zulmetti nefsine201; ve edinmeyin Allah'ın ayetlerini istihza361; ve zikredin/hatırlayın Allah'ın nimetini sizlere; ve indirdiğini sizlere hikmet303 (içeren) kitaptan**; vaaz653 eder onunla** (kitapla); ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah her bir şeyi bilendir.

Notlar

Not 1

*İddet süresinin sonu.**Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
İstihza/istihza (Kavram ID: 361)
vaaz (Kavram ID: 653)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 232

Ayet No: 232 | Kur'an Ayet No: 239 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

239|2|232|واذا طلقتم النسا فبلغن اجلهن فلا تعضلوهن ان ينكحن ازوجهن اذا ترضوا بينهم بالمعروف ذلك يوعظ به من كان منكم يومن بالله واليوم الاخر ذلكم ازكي لكم واطهر والله يعلم وانتم لا تعلمون

Latin Literal

232. Ve izâ tallaktumun nisâe fe belagne ecelehunne fe lâ ta’dulûhunne en yenkıhne ezvâcehunne izâ terâdav beynehum bil ma’rûf(ma’rûfi), zâlike yûazu bihî men kâne minkum yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), zâlikum ezkâ lekum ve ather(atheru), vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve boşadığınız zaman kadınları; öyle ki ulaştılar ecellerine*; öyle ki engellemeyin onları ki nikahlanırlar744 (kadınlar) eşleriyle**; razı oldukları zaman aralarında marufla291; işte budur; vaaz653 edildi onunla sizlerden iman47 eder olmuş kimseye Allah'a ve ahiret gününe; bu daha uygun/doğrudur sizlere ve daha temizdir; ve Allah bilir; ve sizler bilmezsiniz.

Notlar

Not 1

*İddet süresinin sonu.**Nikahlanacak olan yeni eş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
maruf (Kavram ID: 291)
vaaz (Kavram ID: 653)
Nikah (Kavram ID: 744)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 233

Ayet No: 233 | Kur'an Ayet No: 240 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

240|2|233|والولدت يرضعن اولدهن حولين كاملين لمن اراد ان يتم الرضاعه وعلي المولود له رزقهن وكسوتهن بالمعروف لا تكلف نفس الا وسعها لا تضار ولده بولدها ولا مولود له بولده وعلي الوارث مثل ذلك فان ارادا فصالا عن تراض منهما وتشاور فلا جناح عليهما وان اردتم ان تسترضعوا اولدكم فلا جناح عليكم اذا سلمتم ما اتيتم بالمعروف واتقوا الله واعلموا ان الله بما تعملون بصير

Latin Literal

233. Vel vâlidâtu yurdı’ne evlâdehunne havleyni kâmileyni li men erâde en yutimmer radâah(radâate), ve alel mevlûdi lehu rızkuhunne ve kisvetuhunne bil ma’rûf(ma’rûfi), lâ tukellefu nefsun illâ vus’ahâ, lâ tudârra vâlidetun bi veledihâ ve lâ mevlûdun lehu bi veledihî ve alel vârisi mislu zâlik(zâlike), fe in erâdâ fısâlen an terâdın min humâ ve teşâvurin fe lâ cunâha aleyhimâ ve in eradtum en testerdıû evlâdekum fe lâ cunâha aleykum izâ sellemtum mâ âteytum bil ma’rûf(ma’rûfi), vettekullâhe va’lemû ennellâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve anneler emzirirler evlatlarını iki tam yıl*; kimse** içindir; istedi ki tamamlar emzirmeyi; ve evlat sahibi (baba) olanadır rızıkları (annelerin) ve giyecekleri (annelerin) marufla291; külfete sokulmaz bir nefis201 kapasitesi dışında; zarara sokulmaz bir anne evladıyla; ve ne de evlat sahibi (baba) olan evladıyla; ve varislerin/mirasçıların üzerinedir misli870 bunun; öyle ki eğer istedilerse (anne-baba) kesmek/ayırmak (sütten) o ikisinden (anne-baba) (olan) bir rızadan ve bir danışmadan (sonra); öyle ki olmaz bir günah o ikisi (anne-baba) üzerine; ve eğer isterseniz ki emzirtmek (süt anneye) evlatlarınızı; öyle ki olmaz bir günah üzerinize; selamladığınız zaman verdiğiniz (-le) (karşılığıyla), marufla291; ve takvalı21 olun Allah'a; ve bilin ki Allah yaptığınızı görendir.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın 2 yıl emzirmeyi önermesi büyük bir mucizedir. Dünya Sağlık Cemiyeti (WHO) emzirmenin 2 yıl olması gerektiğini bilimsel verilerle önermektedir.İnsan cenininin ruhu ne zaman veriliyor? Kuran 2 yıl emzirme öneriyor.**Kimse edatı kadın ve erkek fark etmeksizin kullanılır. Ayette kadınlar için kullanıldığına güzel bir örnek vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 234

Ayet No: 234 | Kur'an Ayet No: 241 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

241|2|234|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا يتربصن بانفسهن اربعه اشهر وعشرا فاذا بلغن اجلهن فلا جناح عليكم فيما فعلن في انفسهن بالمعروف والله بما تعملون خبير

Latin Literal

234. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerûne ezvâcen yeterabbasne bi enfusihinne erbeate eşhurin ve aşrâ(aşran), fe izâ belagne ecelehunne fe lâ cunâhe aleykum fî mâ fealne fî enfusihinne bil ma’rûf(ma’rûfi), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Ve sizlerden vefat ettirilen kimseler; ve geride bırakırlar eşlerini; beklerler (o kadınlar) kendi nefisleriyle201 dört ay ve on (gün); öyle ki ulaştıkları zaman ecellerine*; öyle ki yoktur bir günah sizlere (erkeklere) (kadınların) kendi nefislerinde201 faal olduklarına, marufla291; ve Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Notlar

Not 1

*Sürenin sonuna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 235

Ayet No: 235 | Kur'an Ayet No: 242 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

242|2|235|ولا جناح عليكم فيما عرضتم به من خطبه النسا او اكننتم في انفسكم علم الله انكم ستذكرونهن ولكن لا تواعدوهن سرا الا ان تقولوا قولا معروفا ولا تعزموا عقده النكاح حتي يبلغ الكتب اجله واعلموا ان الله يعلم ما في انفسكم فاحذروه واعلموا ان الله غفور حليم

Latin Literal

235. Ve lâ cunâhe aleykum fîmâ arradtum bihî min hitbetin nisâi ev eknentum fî enfusikum, alimallâhu ennekum se tezkurûnehunne ve lâkin lâ tuvâıdûhunne sirran illâ en tekûlû kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen), ve lâ ta’zimû ukdeten nikâhı hattâ yeblugal kitâbu eceleh(ecelehu), va’lemû ennallâhe ya’lemu mâ fî enfusikum fahzerûh(fahzerûhu), va’lemû ennallâhe gafûrun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur bir günah sizlere; açık etmenizde/belirginleştirmenizde kadınlara teklifinizden* (olanı); ya da gizlemenizde nefislerinizdekini201; bildi Allah ki sizler zikredeceksiniz onları (kadınları); ve lakin vaat etmeyin bir sırla/gizlice; dışındadır ki söylersiniz bir söz marufla291; ve azmetmeyin nikah744 akdine; ta ki ulaşır kitap/yazıt eceline*; ve bilin ki Allah bilir nefislerinizdekini201; öyle ki hazır olun O’na (Allah’a); ve bilin ki Allah Gafûr’dur20; Halîm’dir58.

Notlar

Not 1

*Nikâh teklifi.**Sürenin sonuna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
Halîm (Kavram ID: 58)
Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)
Nikah (Kavram ID: 744)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 236

Ayet No: 236 | Kur'an Ayet No: 243 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

243|2|236|لا جناح عليكم ان طلقتم النسا ما لم تمسوهن او تفرضوا لهن فريضه ومتعوهن علي الموسع قدره وعلي المقتر قدره متعا بالمعروف حقا علي المحسنين

Latin Literal

236. Lâ cunâha aleykum in tallaktumun nisâe mâ lem temessûhunne ev tefridû lehunne farîdâh(farîdâten) ve mettiûhunne alel mûsiı kaderuhu ve alel muktiri kaderuh(kaderuhu) metâan bil ma’rûf(ma’rûfi), hakkan alel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur bir günah üzerinize; eğer boşadıysanız363 kadınları (ki) asla temas etmediğinizi*; ya da belirlediniz onlara (kadınlara) bir farîdah362; ve faydalandırın onları (kadınları) bir maruflu291 faydalandırmayla; üzerine genişlik olana kendi ölçüsüyledir; ve üzerine kıtlık olana kendi ölçüsüyledir; bir haktır muhsinler294 üzerine.

Notlar

Not 1

*Cinsel temas.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

maruf (Kavram ID: 291)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Farîdah (Kavram ID: 362)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 237

Ayet No: 237 | Kur'an Ayet No: 244 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

244|2|237|وان طلقتموهن من قبل ان تمسوهن وقد فرضتم لهن فريضه فنصف ما فرضتم الا ان يعفون او يعفوا الذي بيده عقده النكاح وان تعفوا اقرب للتقوي ولا تنسوا الفضل بينكم ان الله بما تعملون بصير

Latin Literal

237. Ve in tallaktumûhunne min kabli en temessûhunne ve kadfaradtum lehunne farîdaten fe nısfu mâ faradtum illâen ya’fûne ev ya’fuvellezî bi yedihî ukdetun nikâh(nikâhı), ve en ta’fû akrabu lit takvâ ve lâ tensevul fadla beynekum innallâhe bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer boşadıysanız onları (kadınları) ki temas etmeden önce onlara (kadınlara); muhakkak ki belirlemiştiniz onlara bir farîdah362; yarısıdır belirlediğinizin (farîdahın) onlara (kadınlara); dışındadır ki affederler* (erkekler) ya da affeder kimse** (ki) iki elinin arasındadır onun nikah744 akdi***; ve ki affetmeniz daha yakındır takvaya; ve unutmayın fazileti aranızda; doğrusu Allah yaptıklarınızı görendir.

Notlar

Not 1

*Eril 3. şahıs çoğul olarak gelmiştir. Erkekleri işaret eder. Erkekler kendilerine düşen 1/2 kısmı da kadınlara bağışlayabilir.**Kimse edatı gramer olarak eril olarak kullanılsa da hem erkek hem kadınları kapsar. ***Nikah akdini elinde tutan kimse (kadın/erkek) boşanmak isteyerek boşanma sürecini aktif olarak ilerleten kimsedir. Akdin akıbeti bu kimseye bağlıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Farîdah (Kavram ID: 362)
Nikah (Kavram ID: 744)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 238

Ayet No: 238 | Kur'an Ayet No: 245 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

245|2|238|حفظوا علي الصلوت والصلوه الوسطي وقوموا لله قنتين

Latin Literal

238. Hâfizû alâs salavâti ves salâtil vustâ ve kûmû lillâhi kânitîn(kânitîne).

Türkçe Çeviri

Koruyun/muhafaza edin salâtları23; ve vusta* salâtını24 (da); ve dikelin/ayağa kalkın Allah için; kanaat edenler (olarak).

Notlar

Not 1

*Orta/en iyi. Arapçada orta kelimesi en iyi, en hayırlı şeyi işaret etmek için kullanılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Orta/en iyi salât. (Kavram ID: 24)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 239

Ayet No: 239 | Kur'an Ayet No: 246 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

246|2|239|فان خفتم فرجالا او ركبانا فاذا امنتم فاذكروا الله كما علمكم ما لم تكونوا تعلمون

Latin Literal

239. Fe in hıftum fe ricâlen ev rukbânâ(rukbânen), fe izâ emintum, fezkurûllâhe kemâ allemekum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer korktuysanız; öyle ki yürüyenler ya da binenler (olarak); öyle ki ne zaman emin/güvende oldunuz; öyle ki anın/zikredin* Allah'ı; öğrettiği/bildirdiği gibi** sizlere; asla bilir olmadığınızı.

Notlar

Not 1

*Korku durumu varsa emin/güvende oluncaya kadar salâtlarda öğrenilen Kur'an'ın hatırlanması/zikredilmesi ertelenebilir. 238 ayetinde işaret edilen salâtlar asla durdurulamaz. Ancak savaş durumunda kısaltılabilir (4:101-102). Salâtlarda yani vakitli Kur'an derslerinde öğrenilen Kur'an salât sonrası hatırlanacaktır. Yürürken de, binekler üzerindeyken de. Her durumda. Ancak korku varsa Kur'an'ın hatırlanması emin/güvende oluncaya kadar ertelenebilir. **Yüce Allah insana Kur'an'ı öğrettiğini, bildirdiğini 55:1 ve 55:2 ayetlerinde açık ve net olarak bildirmiştir. Salâtla öğrettiği Kur'an'daki gibi.

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 240

Ayet No: 240 | Kur'an Ayet No: 247 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

247|2|240|والذين يتوفون منكم ويذرون ازوجا وصيه لازوجهم متعا الي الحول غير اخراج فان خرجن فلا جناح عليكم في ما فعلن في انفسهن من معروف والله عزيز حكيم

Latin Literal

240. Vellezîne yuteveffevne minkum ve yezerûne ezvâcâ(ezvâcen), vasıyyeten li ezvâcihim metâan ilel havli gayre ıhrâc(ıhrâcın), fe in harecne fe lâ cunâha aleykum fî mâ fealne fî enfusihinne min ma’rûf(ma’rûfin), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; vefat ettirilirler sizlerden; ve bırakırlar geride eşler; bir vasiyet (olsun) eşleri için; bir yıla kadar bir meta54; yoktur ihraç/çıkarma; öyle ki eğer çıktılar (kadınlar) (isteyerek); öyle ki yoktur bir günah sizlere faal olduklarından; kendi nefislerindeki201 bir maruftan291; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Meta (Kavram ID: 54)
Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 241

Ayet No: 241 | Kur'an Ayet No: 248 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

248|2|241|وللمطلقت متع بالمعروف حقا علي المتقين

Latin Literal

241. Ve lil mutallakâti metâun bil ma’rûf(ma’rûfi) hakkan alel muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve boşanmışlara (kadınlara) marufla bir meta bir haktır takva21 sahipleri üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 242

Ayet No: 242 | Kur'an Ayet No: 249 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

249|2|242|كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تعقلون

Latin Literal

242. Kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetlerini389; belki sizler akledersiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 243

Ayet No: 243 | Kur'an Ayet No: 250 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

250|2|243|الم تر الي الذين خرجوا من ديرهم وهم الوف حذر الموت فقال لهم الله موتوا ثم احيهم ان الله لذو فضل علي الناس ولكن اكثر الناس لا يشكرون

Latin Literal

243. E lem tera ilellezîne haracû min diyârihim ve hum ulûfun hazaral mevti, fe kâle lehumullâhu mûtû summe ahyâhum innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) çıktılar diyarlarından?; ve onlar binlercedir; ölüme* hazır; öyle ki dedi onlara Allah: "Ölün*!"; sonra hayat verdi* (Allah) onlara; doğrusu Allah mutlak sahibidir bir fazl/fazilet insanlara karşı; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu/geneli şükretmezler43.

Notlar

Not 1

*Anlarız ki Yüce Allah ölümün eşiğinden bu insanları geri döndürmüştür. Hayatlarını bağışlamıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 244

Ayet No: 244 | Kur'an Ayet No: 251 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

251|2|244|وقتلوا في سبيل الله واعلموا ان الله سميع عليم

Latin Literal

244. Ve kâtilû fî sebîlillâhi va’lemû ennallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 Allah yolunda331; ve bilin ki Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Semî (Kavram ID: 41)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 245

Ayet No: 245 | Kur'an Ayet No: 252 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

252|2|245|من ذا الذي يقرض الله قرضا حسنا فيضعفه له اضعافا كثيره والله يقبض ويبصط واليه ترجعون

Latin Literal

245. Menzellezî yukridullâhe kardan hasenen fe yudâifehu lehû ed’âfen kesîrah(kesîraten), vallâhu yakbidu ve yebsut(yebsutu) ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Kim (ki) o kimse borç verir123 Allah'a güzel bir borç; öyle ki katlar (Allah) onu (borcun karşılığını) ona (kimseye); çokça katlamalar (-la); ve Allah sıkar/daraltır; ve yayar/genişletir; ve O’na döndürülürsünüz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Borç vermek (Yüce Allah'a) (Kavram ID: 123)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 246

Ayet No: 246 | Kur'an Ayet No: 253 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

253|2|246|الم تر الي الملا من بني اسريل من بعد موسي اذ قالوا لنبي لهم ابعث لنا ملكا نقتل في سبيل الله قال هل عسيتم ان كتب عليكم القتال الا تقتلوا قالوا وما لنا الا نقتل في سبيل الله وقد اخرجنا من ديرنا وابناينا فلما كتب عليهم القتال تولوا الا قليلا منهم والله عليم بالظلمين

Latin Literal

246. E lem tera ilel melei min benî isrâîle min ba’di mûsâ, iz kâlû li nebiyyin lehumub’as lenâ meliken nukâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), kâle hel aseytum in kutibe aleykumul kıtâlu ellâ tukâtil(tukâtilû), kâlû ve mâ lenâ ellâ nukâtile fî sebîlillâhi ve kad uhricnâ min diyârinâ ve ebnâinâ fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu tevellev illâ kalîlen minhum vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin meleyi364 Musa sonrasında îsrailoğullarından197?, dedikleri zaman kendilerinden bir nebiye132; "Görevlendir bizlere bir melik96; katledelim35 Allah yolunda331"; dedi (nebileri): "Olabilir misiniz ki eğer yazılırsa üzerinize katletme35 ki katletmezsiniz35?"; dediler: "ve ne (olmuş) bizlere ki katletmeyiz35 Allah yolunda331; muhakkak ki çıkarıldık365 diyarlarımızdan* ve oğullarımızdan"; öyle ki ne zaman yazıldı üzerlerine katletme35; yüz çevirdiler biraz dışında onlardan; ve Allah bilir zalimleri.

Notlar

Not 1

*Yahudiye bölgesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Melik (Kavram ID: 96)
Nebi (Kavram ID: 132)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)
Mele (Kavram ID: 364)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 247

Ayet No: 247 | Kur'an Ayet No: 254 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

254|2|247|وقال لهم نبيهم ان الله قد بعث لكم طالوت ملكا قالوا اني يكون له الملك علينا ونحن احق بالملك منه ولم يوت سعه من المال قال ان الله اصطفيه عليكم وزاده بسطه في العلم والجسم والله يوتي ملكه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

247. Ve kâle lehum nebiyyuhum innallâhe kad bease lekum tâlûtemelikâ(meliken), kâlû ennâ yekûnu lehul mulku aleynâ ve nahnu ehakku bil mulki minhu ve lem yu’te seaten minel mâl(mâli), kâle innallâhestafâhu aleykum ve zâdehu bestaten fîl ilmi vel cism(cismi), vallâhu yu’tî mulkehu men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi onlara kendi nebileri132; "Doğrusu Allah muhakkak görevlendirdi sizlere Tâlût'u; bir melik (olarak); dediler: "Nasıl olur ona (Tâlût'a) (bir) mülk/hükümdarlık üzerimize; ve bizlere daha haktır mülk/hükümdarlık ondan (Tâlût'tan); ve asla verilmedi (ona) maldan bir genişlik"; dedi (nebi): "Doğrusu Allah saflaştırıp seçti onu (Tâlût'u) üzerinize; ve artırdı ona (Tâlût'a) bolca, ilimde ve cisimde/vücutta; ve Allah verir kendi mülkünü dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Nebi (Kavram ID: 132)
Vâsi (Kavram ID: 297)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 248

Ayet No: 248 | Kur'an Ayet No: 255 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

255|2|248|وقال لهم نبيهم ان ايه ملكه ان ياتيكم التابوت فيه سكينه من ربكم وبقيه مما ترك ال موسي وال هرون تحمله المليكه ان في ذلك لايه لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

248. Ve kâle lehum nebiyyuhum inne âyete mulkihî en ye’tiyekumut tâbûtu fîhi sekînetun min rabbikum ve bakiyyetun mimmâ terake âlu mûsâ ve âlu hârûne tahmiluhul melâikeh(melâiketu), inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi onlara nebileri132: "Doğrusu onun hükümdarlığının ayeti287 gelmesidir sizlere tabutun; ondadır bir sakinlik/dinginlik Rabbinizden4; ve bir bakiye/kalan Musa ailesinin ve Harun ailesinin geride bıraktığından; yüklendi onu melekler366; doğrusu bundadır mutlak bir ayet287 sizlere; eğer olduysanız müminler27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Nebi (Kavram ID: 132)
Ayet (Kavram ID: 287)
Tabut yüklenen melekler. (Kavram ID: 366)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 249

Ayet No: 249 | Kur'an Ayet No: 256 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

256|2|249|فلما فصل طالوت بالجنود قال ان الله مبتليكم بنهر فمن شرب منه فليس مني ومن لم يطعمه فانه مني الا من اغترف غرفه بيده فشربوا منه الا قليلا منهم فلما جاوزه هو والذين امنوا معه قالوا لا طاقه لنا اليوم بجالوت وجنوده قال الذين يظنون انهم ملقوا الله كم من فيه قليله غلبت فيه كثيره باذن الله والله مع الصبرين

Latin Literal

249. Fe lemmâ fesale tâlûtu bil cunûdi, kâle innallâhe mubtelîkum bi neher(neherin), fe men şeribe minhu fe leyse minnî, ve men lem yat’amhu fe innehu minnî illâ menigterafe gurfeten bi yedih(yedihî), fe şeribû minhu illâ kalîlen minhum fe lemmâ câvezehu huve vellezîne âmenû meahu, kâlû lâ tâkate lenâl yevme bi câlûte ve cunûdih(cunûdihî), kâlellezîne yezunnûne ennehum mulâkûllâhi, kem min fietin kalîletin galebet fieten kesîraten bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ayrıldı Tâlût ordularla dedi: "Doğrusu Allah belalandırıcıdır256 sizleri bir nehirle; öyle ki kim içti ondan; öyle ki değildir benden; ve kim asla tatmaz ondan; öyle ki doğrusu o bendendir; dışındadır kim avuçladı bir avuç eliyle"; öyle ki içtiler ondan onlardan biraz dışında; öyle ki ne zaman geçti (Tâlût) onu (nehri), o (Tâlût) ve onun (Tâlût’un) yanındaki iman etmiş kimseler; dediler (nehirden içenler): "Takat yoktur bizlere bugün; Câlût'a ve ordularına (karşı); onların Allah'a kavuşanlar (olduğunu) zanneden/varsayan kimseler dedi: "Nice az bir grup galip geldi çok bir gruba; Allah'ın izniyle; ve Allah yanındadır sabredenlerin."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bela (Kavram ID: 256)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 250

Ayet No: 250 | Kur'an Ayet No: 257 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

257|2|250|ولما برزوا لجالوت وجنوده قالوا ربنا افرغ علينا صبرا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

250. Ve lemmâ berazû li câlûte ve cunûdihî kâlû rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman barizleşti/ortaya çıktı Câlût ve orduları onun; dediler: "Rabbimiz! Dök/yağdır üzerimize bir sabır51; ve sebat et/sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere; kâfirler25 kavmine karşı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 251

Ayet No: 251 | Kur'an Ayet No: 258 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

258|2|251|فهزموهم باذن الله وقتل داود جالوت واتيه الله الملك والحكمه وعلمه مما يشا ولولا دفع الله الناس بعضهم ببعض لفسدت الارض ولكن الله ذو فضل علي العلمين

Latin Literal

251. Fe hezemûhum bi iznillâhi, ve katele dâvudu câlûte ve âtâhullâhul mulke vel hikmete ve allemehu mimmâ yeşâu, ve lev lâ def’ullâhin nâse, bâ’dahum bi ba’din le fesedetil ardu ve lâkinnallâhe zû fadlin alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki hezimete uğrattılar onları Allah'ın izniyle; ve katletti Dâvud Câlût'u; ve verdi ona (Dâvud'a) Allah mülk/hükümdarlık ve hikmet367; ve öğretti ona dilediğini; velev/eğer defetmeseydi Allah insanların bir kısmını onların bir kısmıyla; mutlak fesada265 uğrardı yer/yeryüzü; velakin/fakat Allah fazl/fazilet sahibidir alemlere karşı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 252

Ayet No: 252 | Kur'an Ayet No: 259 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

259|2|252|تلك ايت الله نتلوها عليك بالحق وانك لمن المرسلين

Latin Literal

252. Tilke âyâtullâhi netlûhâ aleyke bil hakk(hakkı), ve inneke le minel murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar (ki) ayetleridir Allah'ın; okuruz onu* sana** hakla/gerçekle; ve doğrusu sen** mutlak mürselindensin368.

Notlar

Not 1

*Ayeti.**Nebi ve resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mürselin (Kavram ID: 368)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 253

Ayet No: 253 | Kur'an Ayet No: 260 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

260|2|253|تلك الرسل فضلنا بعضهم علي بعض منهم من كلم الله ورفع بعضهم درجت واتينا عيسي ابن مريم البينت وايدنه بروح القدس ولو شا الله ما اقتتل الذين من بعدهم من بعد ما جاتهم البينت ولكن اختلفوا فمنهم من امن ومنهم من كفر ولو شا الله ما اقتتلوا ولكن الله يفعل ما يريد

Latin Literal

253. Tilker rusulu faddalnâ ba’dahum alâ ba’d(ba’din), minhum men kellemallâhu ve rafea ba’dahum derecât(derecâtin), ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhıl kudus(rûhıl kudusi), ve lev şâallâhu maktetelellezîne min ba’dihim min ba’di mâ câethumul beyyinâtu ve lâkinihtelefû fe minhum men âmene ve minhum men kefer(kefere), ve lev şâallâhu maktetelû ve lâkinnallâhe yef’alu mâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar; resûllerdir418; öyle ki faziletli kıldık onların bir kısmını onlardan bir kısma karşı; kimine kelam etti Allah; ve yükseltti (Allah) bir kısmını onların derecelerle; ve verdik Meryem oğlu Îsa'ya beyanatlar; ve destekledik onu (Îsa'yı) kutsal ruhla; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş olmazdı onların sonrasında (gelen) kimseler; onlara gelen beyanatlar sonrasında; velakin/fakat ihtilafa düştüler; öyle ki onlardan kimi iman47 etti ve onlardan kimi kâfirlik25 etti; velev/eğer dileseydi Allah katletmiş35 olmazlardı; velakin/fakat Allah faaliyete geçirir dilediğini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 254

Ayet No: 254 | Kur'an Ayet No: 261 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

261|2|254|يايها الذين امنوا انفقوا مما رزقنكم من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خله ولا شفعه والكفرون هم الظلمون

Latin Literal

254. Yâ eyyûhellezîne âmenû enfikû mimmâ razaknâkum min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hulletun ve lâ şefâah(şefâatun), vel kâfirûne humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin rızıklandırdığımızdan sizleri; önceden ki gelir bir gün; olmaz bir alışveriş onda; ve (de) bir dostluk; ve (de) bir şefaat114; ve kâfirleredir25; (ki) onlar zalimlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Şefâat (Kavram ID: 114)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 255

Ayet No: 255 | Kur'an Ayet No: 262 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

262|2|255|الله لا اله الا هو الحي القيوم لا تاخذه سنه ولا نوم له ما في السموت وما في الارض من ذا الذي يشفع عنده الا باذنه يعلم ما بين ايديهم وما خلفهم ولا يحيطون بشي من علمه الا بما شا وسع كرسيه السموت والارض ولا يوده حفظهما وهو العلي العظيم

Latin Literal

255. Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm(kayyûmu), lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevm(nevmun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fil ard(ardı), menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznih(iznihî) ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum, ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bi mâ şâe, vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard(arda), ve lâ yeûduhu hıfzuhumâ ve huvel aliyyul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) yoktur ilâh74 O'nun dışında; Hayy’dır371; Kayyûm’dur372; tutmaz O’nu bir uyuklama ve de bir uyku; O'nadır göklerdeki ve yerdeki; kimdir ki şefâat114 eder indinde/katında O’nun; izni dışında O'nun; bilir ellerinin arasındakini ve arkalarındakini; ve kuşatmazlar bir şey ilminden O’nun dilediği dışında; kaplar kürsüsü370 O’nun gökleri ve yeri; ağır gelmez O’na koruyup gözetmek ikisini; ve O’dur Aliyy373; Azîm94.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Azîm (Kavram ID: 94)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Taht, kürsü. (Kavram ID: 370)
Hayy (Kavram ID: 371)
Kayyûm (Kavram ID: 372)
Aliyy (Kavram ID: 373)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 256

Ayet No: 256 | Kur'an Ayet No: 263 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

263|2|256|لا اكراه في الدين قد تبين الرشد من الغي فمن يكفر بالطغوت ويومن بالله فقد استمسك بالعروه الوثقي لا انفصام لها والله سميع عليم

Latin Literal

256. Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Yoktur ikrâh374 dinde122; muhakkak beyan226 oldu doğruluk sapkınlıktan; öyle ki kim kâfirlik25 eder tâgûta375; ve iman47 eder Allah'a; muhakkak ki kaptı sapasağlam bir kulp; yoktur çatlak ona; ve Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Semî (Kavram ID: 41)
iman (Kavram ID: 47)
Din (Kavram ID: 122)
Beyan (Kavram ID: 226)
İkrah, ikrah. (Kavram ID: 374)
Tâgût (Kavram ID: 375)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 257

Ayet No: 257 | Kur'an Ayet No: 264 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

264|2|257|الله ولي الذين امنوا يخرجهم من الظلمت الي النور والذين كفروا اولياوهم الطغوت يخرجونهم من النور الي الظلمت اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

257. Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Allah velisidir28 iman47 etmiş kimselerin; çıkarır (Allah) onları karanlıklardan nura/aydınlığa doğru; ve kâfirlik25 etmiş kimselerin kendi velileri28 tâgûttur375; çıkarırlar onları nurdan/aydınlıktan karanlıklara doğru; işte bunlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Tâgût (Kavram ID: 375)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 258

Ayet No: 258 | Kur'an Ayet No: 265 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

265|2|258|الم تر الي الذي حاج ابرهم في ربه ان اتيه الله الملك اذ قال ابرهم ربي الذي يحي ويميت قال انا احي واميت قال ابرهم فان الله ياتي بالشمس من المشرق فات بها من المغرب فبهت الذي كفر والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

258. E lem tera ilellezî hâcce ibrâhîme fî rabbihî en âtâhullâhul mulk(mulke), iz kâle ibrâhîmu rabbiyellezî yuhyî ve yumîtu, kâle ene uhyî ve umît(umîtu), kâle ibrâhîmu fe innallâhe ye’tî biş şemsi minel maşrıkı fe’ti bihâ minel magribi fe buhitellezî kefer(kefere), vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin İbrahim'e hac376 etmiş kimseyi onun Rabbi4 hakkında; ki verdi ona Allah mülk/hükümdarlık; dediği zaman İbrahim: "Benim Rabbim4 ki yaşatır ve öldürür"; dedi (kimse): "Ben (de) yaşatırım ve öldürürüm"; dedi İbrahim: "Öyle ki doğrusu Allah getirir Güneş’i doğudan; öyle ki sen (de) getir onu (Güneş'i) batıdan; öyle ki afalladı kâfirlik25 etmiş kimse; Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Hac (Kavram ID: 376)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 259

Ayet No: 259 | Kur'an Ayet No: 266 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

266|2|259|او كالذي مر علي قريه وهي خاويه علي عروشها قال اني يحي هذه الله بعد موتها فاماته الله مايه عام ثم بعثه قال كم لبثت قال لبثت يوما او بعض يوم قال بل لبثت مايه عام فانظر الي طعامك وشرابك لم يتسنه وانظر الي حمارك ولنجعلك ايه للناس وانظر الي العظام كيف ننشزها ثم نكسوها لحما فلما تبين له قال اعلم ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

259. Ev kellezî merra alâ karyetin ve hiye hâviyetun alâ urûşihâ, kâle ennâ yuhyî hâzihillâhu ba’de mevtihâ, fe emâtehullâhu miete âmin summe beaseh(beasehu), kâle kem lebist(lebiste), kâle lebistu yevme ev ba’da yevm(yevmin), kâle bel lebiste miete âmin fenzur ilâ taâmike ve şerâbike lem yetesenneh, venzur ilâ hımârike ve li nec’aleke âyeten lin nâsi venzur ilâl izâmi keyfe nunşizuhâ summe neksûhâ lahmâ(lahmen), fe lemmâ tebeyyene lehu, kâle a’lemu ennallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ya da bir kent üzerine uğramış kimse gibi; ve o (kent) harap/yıkıktır taşıyıcı yapıları üzerine; dedi (o kimse): “Nasıl canlandırır bunu Allah onun (kentin) ölümünden sonra?”; öyle ki öldürdü onu (o kimseyi) Allah bir yüz sene; sonra diriltti onu; dedi: “Ne kadar kaldın?”; dedi: “Kaldım bir gün ya da günün bir parçası; dedi (Allah): “Hayır! Kaldın bir yüz sene; öyle ki bak yiyeceğine ve içeceğine; alsa bozulmaz o; ve bak merkebine/eşeğine; ve yapmamız için seni bir ayet287 insanlar için; ve bak kemiklere nasıl kaldırırız onu; sonra giydiririz ona et”; öyle ki ne zaman beyan226 oldu ona (o kimseye); dedi (o kimse): “Bildim ki doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr'dir 177.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)
Beyan (Kavram ID: 226)
Ayet (Kavram ID: 287)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 260

Ayet No: 260 | Kur'an Ayet No: 267 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

267|2|260|واذ قال ابرهم رب ارني كيف تحي الموتي قال اولم تومن قال بلي ولكن ليطمين قلبي قال فخذ اربعه من الطير فصرهن اليك ثم اجعل علي كل جبل منهن جزا ثم ادعهن ياتينك سعيا واعلم ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

260. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbî erinî keyfe tuhyil mevtâ kâle e ve lem tu’min kâle belâ ve lâkin li yatmainne kalbî kâle fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec’al alâ kulli cebelin minhunne cuz’en summed’uhunne ye’tîneke sa’yâ(sa’yen), va’lem ennallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim4! Göster bana; nasıl canlandırırsın ölüleri"; dedi (Allah): "Yoksa asla iman47 etmez misin? "; dedi (İbrahim): "Evet! (iman ettim); velakin/fakat mutmain377 olması içindir kalbimin"; dedi (Allah): "Öyleyse tut dördünü kuştan; öyle ki meylettir* onları (dördünü) kendine; sonra koy her bir dağın üzerine onlardan (dördünden) bir parça/cüz; sonra çağır onları (dördünü); gelirler (dördü) sana bir ivedi hareketlenme (-yle); ve bil ki Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Alıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)
Mutmain (Kavram ID: 377)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 261

Ayet No: 261 | Kur'an Ayet No: 268 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

268|2|261|مثل الذين ينفقون امولهم في سبيل الله كمثل حبه انبتت سبع سنابل في كل سنبله مايه حبه والله يضعف لمن يشا والله وسع عليم

Latin Literal

261. Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Mallarını Allah yolunda336 infak6 eden kimselerin misali; misali gibidir bir tohum; yetiştirdi yedi başak; her başağındadır yüz tohum; ve Allah katlar dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Alîm (Kavram ID: 8)
Vâsi (Kavram ID: 297)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 262

Ayet No: 262 | Kur'an Ayet No: 269 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

269|2|262|الذين ينفقون امولهم في سبيل الله ثم لا يتبعون ما انفقوا منا ولا اذي لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

262. Ellezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi summe lâ yutbiûne mâ enfekû mennen ve lâ ezen lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını Allah yolunda336; sonra tabi etmezler infak6 ettiklerini bir minnete ve de bir eziyete; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onların üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
infak (Kavram ID: 6)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Ecir (Kavram ID: 820)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 263

Ayet No: 263 | Kur'an Ayet No: 270 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

270|2|263|قول معروف ومغفره خير من صدقه يتبعها اذي والله غني حليم

Latin Literal

263. Kavlun ma’rûfun ve magfiretun, hayrun min sadakatin yetbeuhâ ezâ(ezen), vallâhu ganiyyun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Maruf291 bir kelime ve mağfiret* iyidir bir sadakadan378 (ki) tabi olur ona (sadakaya) bir eziyet**; ve Allah Ganiyy’dir106; Halîm’dir58.

Notlar

Not 1

*Bağışlama.**Sıkıntı, eziyet, huzursuzluk.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halîm (Kavram ID: 58)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
maruf (Kavram ID: 291)
Sadaka-3 (Kavram ID: 378)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 264

Ayet No: 264 | Kur'an Ayet No: 271 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

271|2|264|يايها الذين امنوا لا تبطلوا صدقتكم بالمن والاذي كالذي ينفق ماله ريا الناس ولا يومن بالله واليوم الاخر فمثله كمثل صفوان عليه تراب فاصابه وابل فتركه صلدا لا يقدرون علي شي مما كسبوا والله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

264. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tubtılû sadakâtikum bil menni vel ezâ, kellezî yunfiku mâlehu riâen nâsi ve lâ yu’minu billâhi vel yevmil âhır(âhıri), fe meseluhu ke meseli safvânin aleyhi turâbun fe esâbehu vâbilun fe terakehu saldâ(salden), lâ yakdirûne alâ şey’in mimmâ kesebû vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Boşa çıkarmayın sadakalarınızı378; minnetle* (minnete neden olarak) ve eziyetle**(eziyete neden olarak); kimse gibi (ki) infak6 eder malını insanlara gösteriş (-le) ; iman47 etmez Allah'a ve ahiret gününe; öyle ki misali onun (kimsenin) misali gibidir saf/düz bir kaya; üzerinde onun (kayanın) turabin/toz; öyle ki isabet eder ona (kayaya) bir sağanak ; öyle ki bırakır onu semsert/yaşamsız; güç yetiremez (o kimse) kazandıklarından bir şey üzerine; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Minnet duyulması amacıyla yaparak. Minnet bekleyerek. **Sıkıntı, eziyet, huzursuzluk vererek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Sadaka-3 (Kavram ID: 378)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 265

Ayet No: 265 | Kur'an Ayet No: 272 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

272|2|265|ومثل الذين ينفقون امولهم ابتغا مرضات الله وتثبيتا من انفسهم كمثل جنه بربوه اصابها وابل فاتت اكلها ضعفين فان لم يصبها وابل فطل والله بما تعملون بصير

Latin Literal

265. Ve meselullezîne yunfikûne emvâlehumubtigâe mardâtillâhi ve tesbîten min enfusihim ke meseli cennetin bi rabvetin esâbehâ vâbilun fe âtet ukulehâ dı’feyn(dı’feyni), fe in lem yusıbhâ vâbilun fe tall(tallun), vallâhu bimâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerin misali (ki) infak6 ederler mallarını Allah'ın rızasını aramaya; ve (rızayı) nefislerinden201 tespitlemeye/tutturmaya; misali gibidir bir cennet379; yüksekte/gelişmiş; isabet etti ona bir sağanak; öyle ki verdi ürününü iki kat; öyle ki eğer asla isabet etmezse bile ona bir sağanak; öyle ki bir nem/bir çiy (bile yeterlidir); ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Notlar

Not 1

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cennet, bahçe. (Kavram ID: 379)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 266

Ayet No: 266 | Kur'an Ayet No: 273 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

273|2|266|ايود احدكم ان تكون له جنه من نخيل واعناب تجري من تحتها الانهر له فيها من كل الثمرت واصابه الكبر وله ذريه ضعفا فاصابها اعصار فيه نار فاحترقت كذلك يبين الله لكم الايت لعلكم تتفكرون

Latin Literal

266. E yeveddu ehadukum en tekûne lehu cennetun min nahîlin ve a’nâbin tecrî min tahtihel enhâru, lehû fîhâ min kullis semarâti ve esâbehul kiberu ve lehu zurriyyetun duafâu fe esâbehâ ı’sârun fîhi nârun fahterakat kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

İster mi biriniz ki olur ona bir cennet379; hurmalardan ve üzümlerden; akar onun (cennetin) altından nehirler ona (kimseye); içindedir onun (cennetin) her bir meyveden; ve isabet etti ona (kimseye) yaşlılık/ihtiyarlık; ve ondadır (kimsededir) acizler/güçsüzler (olan) bir zürriyet380; öyle ki isabet etti ona (cennete) bir kasırga/hortum381; ondadır (kasırgadadır/hortumundadır) bir ateş381; öyle ki yaktı kül etti; işte böyledir; beyan eder Allah sizlere ayetleri; belki sizler derinlemesine fikredersiniz868 .

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cennet, bahçe. (Kavram ID: 379)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Ateşli hortum, kasırga. (Kavram ID: 381)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 267

Ayet No: 267 | Kur'an Ayet No: 274 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

274|2|267|يايها الذين امنوا انفقوا من طيبت ما كسبتم ومما اخرجنا لكم من الارض ولا تيمموا الخبيث منه تنفقون ولستم باخذيه الا ان تغمضوا فيه واعلموا ان الله غني حميد

Latin Literal

267. Yâ eyyuhellezîne âmenû enfikû min tayyibâti mâ kesebtum ve mimmâ ahracnâ lekum minel ard(ardı), ve lâ teyemmemûl habîse minhu tunfikûne ve lestum bi âhızîhı illâ en tugmidû fîh(fîhî), va’lemû ennallâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İnfak6 edin iyilerinden kazandıklarınızın; ve çıkardığımızdan sizlere yerden; kalkışmayın/yeltenmeyin kötüsüne ondan (ki) infak6 edersiniz; ve olmayın edinenler onu ancak ki göz kapatırsınız* ona (infak edilene); ve bilin ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’tir107.

Notlar

Not 1

*Kendiniz için gördüğünüzde asla almayacağınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
iman (Kavram ID: 47)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Hamîd (Kavram ID: 107)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 268

Ayet No: 268 | Kur'an Ayet No: 275 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

275|2|268|الشيطن يعدكم الفقر ويامركم بالفحشا والله يعدكم مغفره منه وفضلا والله وسع عليم

Latin Literal

268. Eş şeytânu yeidukumul fakra ve ye’murukumbil fahşâi vallâhu yeidukum magfireten minhuve fadlâ(fadlan), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Şeytân29 vaat eder sizlere fakirliği; ve emreder200 sizlere fahşayı81; ve Allah vaat eder sizlere bir mağfiret319 kendinden; ve bir fazl/fazilet; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Fahşâ (Kavram ID: 81)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Vâsi (Kavram ID: 297)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 269

Ayet No: 269 | Kur'an Ayet No: 276 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

276|2|269|يوتي الحكمه من يشا ومن يوت الحكمه فقد اوتي خيرا كثيرا وما يذكر الا اولوا الالبب

Latin Literal

269. Yu’til hikmete men yeşâu, ve men yu’tel hikmete fe kad ûtiye hayran kesîrâ(kesîren), ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Verir (Allah) hikmeti382 dilediği kimseye; ve kime verilir hikmet382; öyle ki muhakkak verildi (ona) bir hayır çokça; ve zikreder/hatırlar değildir mantık sahipleri dışında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hikmet (Kavram ID: 382)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 270

Ayet No: 270 | Kur'an Ayet No: 277 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

277|2|270|وما انفقتم من نفقه او نذرتم من نذر فان الله يعلمه وما للظلمين من انصار

Latin Literal

270. Ve mâ enfaktum min nafakatin ev nezertum min nezrin fe innallâhe ya’lemuh(ya’lemuhu), ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârın).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 ettiğiniz bir infaktan6 ya da adarsınız bir adaktan; öyle ki doğrusu Allah bilir onu; ve yoktur zalimlere hiçbir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 271

Ayet No: 271 | Kur'an Ayet No: 278 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

278|2|271|ان تبدوا الصدقت فنعما هي وان تخفوها وتوتوها الفقرا فهو خير لكم ويكفر عنكم من سياتكم والله بما تعملون خبير

Latin Literal

271. İn tubdûs sadakâti fe niimmâ hiy(hiye), ve in tuhfûhâ ve tu’tûhâl fukarâe fe huve hayrun lekum ve yukeffiru ankum min seyyiâtikum vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Eğer açık ederseniz sadakaları378; öyle ki nimettir/hoştur o; ve eğer gizlerseniz onu ve verirseniz onu fakirlere; öyle ki o bir hayırdır sizlere; ve kâfirlik25 eder* (Allah) sizden (bir kısmınıza), günahlarınızdan (bir kısmına); ve Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Notlar

Not 1

*Örter, gizler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Sadaka-3 (Kavram ID: 378)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 272

Ayet No: 272 | Kur'an Ayet No: 279 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

279|2|272|ليس عليك هديهم ولكن الله يهدي من يشا وما تنفقوا من خير فلانفسكم وما تنفقون الا ابتغا وجه الله وما تنفقوا من خير يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Latin Literal

272. Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâu, ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusikum, ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur (senin) üzerine doğru yola kılavuzlamak onları; velakin/fakat Allah doğru yola kılavuzlar dilediği kimseyi; ve infak6 ettiğiniz bir hayırdan; öyle ki nefisleriniz201 içindir; ve infak6 eder değilsiniz Allah'ın yüzünü arama/bakınma dışında; ve bir hayırdan infak6 ettiğiniz, tamamlanır sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 273

Ayet No: 273 | Kur'an Ayet No: 280 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

280|2|273|للفقرا الذين احصروا في سبيل الله لا يستطيعون ضربا في الارض يحسبهم الجاهل اغنيا من التعفف تعرفهم بسيمهم لا يسلون الناس الحافا وما تنفقوا من خير فان الله به عليم

Latin Literal

273. Lil fukarâillezîne uhsirû fî sebîlillâhi lâ yestatîûne darben fîl ardı, yahsebuhumul câhilu agniyâe minet teaffuf(teaffufi), ta’rifuhum bi sîmâhum, lâ yes’elûnen nâse ilhâfâ(ilhâfen), ve mâ tunfikû min hayrin fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Fakirler/fukaralar içindir (infak); Allah yolunda336 kuşatılmış* kimseyedir; tabi olmazlar bir darba (ayakları vurmaya yere/seyahate) yerde; sanır cahil (onları) zengin; iffetlerinden (dolayı); tanırsın onları simalarıyla; sual etmezler/sormazlar insanlara sırnaşıkça; ve infak6 ettiğiniz bir hayırdan öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Notlar

Not 1

*Baskı ve zulümle rızkını arayamaz, kazanamaz olmuş; fakirleştirilmiş. Eli ayağı bağlanmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 274

Ayet No: 274 | Kur'an Ayet No: 281 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

281|2|274|الذين ينفقون امولهم باليل والنهار سرا وعلانيه فلهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

274. Ellezîne yunfikûne emvâlehum bil leyli ven nehâri sirran ve alâniyeten fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mallarını gece ve gündüz; sırlı/gizli ve alenen/açıkça; öyle ki onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
infak (Kavram ID: 6)
Ecir (Kavram ID: 820)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 275

Ayet No: 275 | Kur'an Ayet No: 282 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

282|2|275|الذين ياكلون الربوا لا يقومون الا كما يقوم الذي يتخبطه الشيطن من المس ذلك بانهم قالوا انما البيع مثل الربوا واحل الله البيع وحرم الربوا فمن جاه موعظه من ربه فانتهي فله ما سلف وامره الي الله ومن عاد فاوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

275. Ellezîne ye’kulûner ribâ lâ yekûmûne illâ kemâ yekûmullezî yetehabbetuhuş şeytânu minel mess(messi), zâlike bi ennehum kâlû innemal bey’u mislur ribâ, ve ehallallâhul bey’a ve harramer ribâ fe men câehu mev’izatun min rabbihî fentehâ fe lehu mâ selef(selefe), ve emruhû ilâllâh(ilâllâhi), ve men âde fe ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) yerler riba383; kalkmazlar (onlar) ancak kalkan kimse gibi; çarptı onu şeytan temasından; işte bu onların "Doğrusu (ki) satış neyse riba383 (da) mislidir870" demelerindendir; ve helal kıldı Allah satışı; ve haram etti ribayı383; öyle ki kim getirdi kendine bir vaaz653 Rabbinden; öyle ki engelledi (o); öyle ki önceden geçeni ona; ve emri/işi onun Allah'adır; ve kim geri döndü; öyle ki işte bunlar ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Riba (Kavram ID: 383)
vaaz (Kavram ID: 653)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 276

Ayet No: 276 | Kur'an Ayet No: 283 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

283|2|276|يمحق الله الربوا ويربي الصدقت والله لا يحب كل كفار اثيم

Latin Literal

276. Yemhakullâhur ribâ ve yurbîs sadakât(sadakâti), vallâhu lâ yuhıbbu kulle keffârin esîm(esîmin).

Türkçe Çeviri

Siler Allah ribayı383; ve riba383 eder sadakaları342*; ve Allah sevmez hiçbir günahkar kâfiri25.

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmesi dikkat çekicidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)
Riba (Kavram ID: 383)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 277

Ayet No: 277 | Kur'an Ayet No: 284 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

284|2|277|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واقاموا الصلوه واتوا الزكوه لهم اجرهم عند ربهم ولا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

277. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ekâmûs salâte ve âtevûz zekâte lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve verdiler zekâtı10; onlaradır ecirleri820 Rablerinin4 indinde/katında; ve yoktur bir korku onlara; ve onlar hüzünlenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zekât (Kavram ID: 10)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Ecir (Kavram ID: 820)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 278

Ayet No: 278 | Kur'an Ayet No: 285 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

285|2|278|يايها الذين امنوا اتقوا الله وذروا ما بقي من الربوا ان كنتم مومنين

Latin Literal

278. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve zerû mâ bakiye miner ribâ in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve bırakın* neyse bakiye ribadan383; eğer olduysanız müminler.

Notlar

Not 1

*Riba olmayan kısım alın, riba olan kısmı bırakın, terk edin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Riba (Kavram ID: 383)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 279

Ayet No: 279 | Kur'an Ayet No: 286 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

286|2|279|فان لم تفعلوا فاذنوا بحرب من الله ورسوله وان تبتم فلكم روس امولكم لا تظلمون ولا تظلمون

Latin Literal

279. Fe in lem tef’alû fe’zenû bi harbin minallâhi ve resûlih(resûlihî), ve in tubtum fe lekum ruûsu emvâlikum, lâ tazlimûne ve lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla faaliyete geçmezseniz; öyle ki farkına varın bir harbin Allah’tan ve resûlünden418*; ve eğer tevbe33 ederseniz; öyle ki sizleredir malınızın başlangıcı; haksızlık etmezsiniz; haksızlık edilmezsiniz.

Notlar

Not 1

*Kamu gücü ribaya savaş açar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe (Kavram ID: 33)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 280

Ayet No: 280 | Kur'an Ayet No: 287 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

287|2|280|وان كان ذو عسره فنظره الي ميسره وان تصدقوا خير لكم ان كنتم تعلمون

Latin Literal

280. Ve in kâne zû usratin fe naziratun ilâ meysereh(meyseretin) ve en tesaddekû hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer oldu (o borç alan) bir zorluk sahibi; öyle ki bakıp beklemedir bir kolaylığa doğru; ve ki sadaka378 ederseniz bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız bilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sadaka-3 (Kavram ID: 378)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 281

Ayet No: 281 | Kur'an Ayet No: 288 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

288|2|281|واتقوا يوما ترجعون فيه الي الله ثم توفي كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون

Latin Literal

281. Vettekû yevmen turceûne fîhî ilâllâhi summe tuveffâ kullu nefsin mâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir güne; döndürülürsünüz onda Allah'a; sonra tamamlanır her bir nefse201 kazandığı; ve onlara zulmedilmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 282

Ayet No: 282 | Kur'an Ayet No: 289 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

289|2|282|يايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الي اجل مسمي فاكتبوه وليكتب بينكم كاتب بالعدل ولا ياب كاتب ان يكتب كما علمه الله فليكتب وليملل الذي عليه الحق وليتق الله ربه ولا يبخس منه شيا فان كان الذي عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فليملل وليه بالعدل واستشهدوا شهيدين من رجالكم فان لم يكونا رجلين فرجل وامراتان ممن ترضون من الشهدا ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخري ولا ياب الشهدا اذا ما دعوا ولا تسموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الي اجله ذلكم اقسط عند الله واقوم للشهده وادني الا ترتابوا الا ان تكون تجره حاضره تديرونها بينكم فليس عليكم جناح الا تكتبوها واشهدوا اذا تبايعتم ولا يضار كاتب ولا شهيد وان تفعلوا فانه فسوق بكم واتقوا الله ويعلمكم الله والله بكل شي عليم

Latin Literal

282. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ tedâyentum bi deynin ilâ ecelin musemmen fektubûh(fektubûhu), velyektub beynekum kâtibun bil adl(adli), ve lâ ye’be kâtibun en yektube kemâ allemehullâhu felyektub, velyumlilillezî aleyhil hakku velyettekıllâhe rabbehû ve lâ yebhas minhu şey’â(şey’en), fe in kânellezî aleyhil hakku sefîhan ev daîfen ev lâ yestatîu en yumille huve felyumlil veliyyuhu bil adl(adli), vesteşhidû şehîdeyni min ricâlikum, fe in lem yekûnâ raculeyni fe raculun vemraetâni mimmen terdavne mineş şuhedâi en tedılle ıhdâhumâ fe tuzekkire ıhdâhumâl uhrâ ve lâ ye’beş şuhedâu izâ mâ duû, ve lâ tes’emû en tektubûhu sagîran ev kebîran ilâ ecelih(ecelihî), zâlikum aksatu indallâhi ve akvemu liş şehâdeti ve ednâ ellâ tertâbû illâ en tekûne ticâreten hâdıraten tudîrûnehâ beynekum fe leyse aleykum cunâhun ellâ tektubûhâ ve eşhidû izâ tebâya’tum, ve lâ yudârra kâtibun ve lâ şehîd(şehîdun), ve in tef’alû fe innehu fusûkun bikum, vettekûllâh(vettekûllâhe), ve yuallimukumullâh(yuallimukumullâhu), vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Borçlandığınız zaman borç; belirlenmiş bir ecele/süreye kadar; öyle ki yazın onu (borcu); ve yazsın aranızdan bir kâtip/yazıcı adaletle680; geri çevirmesin/reddetmesin kâtip/yazıcı; ki yazsın Allah'ın ona öğrettiği gibi*; öyle ki yazsın ve dikte etsin** (borçlu) kimse (ki) üzerindedir hak (borçlu); ve takvalı21 olsun (borçlu) Allah’a; Rabbine; ve azaltmasın (borçlu) ondan (borçtan) bir şey; öyle ki eğer üzerinde hak olmuş olan (borçlu) kimse bir aklı ermezse ya da bir zayıfsa/acizse ya da o tabi olamazsa/güç yetiremezse dikte etmeye**; öyle ki dikte etsin** velisi onun adaletle680; ve şahit/tanık edin iki şahidi/tanığı adamlarınızdan/erkeklerinizden; öyle ki eğer asla olmazsa iki adam/erkek; öyle ki bir adam/erkek ve iki kadın384 şahitlerden; razı olduğunuz kimseden; ki dalalete düşer o ikisinin biri (bir kadın); öyle ki hatırlatır o ikisinin biri (kadın) diğerine384; ve geri çevirmesin/reddetmesin şahitler davet edildikleri zaman; üşenmeyin yazmaya onu (borcu); az ya da çok; eceline kadar onun (borcun); işte bu; daha eşittir Allah’ın indinde/katında; ve daha diktir/ayaktadır/kıyamdadır şahitliğe/tanıklığa; ve daha yakındır kuşkulanmamamıza; dışındadır ki olur hazır bir ticaret***; değiş tokuş edersiniz onu aranızda; öyle ki yoktur üzerinize bir günah ki yazmazsınız onu; ve şahit/tanık tutun alışveriş ettiğiniz**** zaman; ve de zarara uğratılmasın kâtip/yazan; ve de şahit/tanık; ve eğer faaliyet içinde olursanız (zarara uğratmaya); öyle ki doğrusu o (faaliyet) bir fâsıktır38 sizlere; ve takvalı21 olun Allah’a; ve öğretir sizlere Allah; ve Allah her bir şeyi bilendir.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kendisine verdiği okuma yazma nimetini kullanarak ayette belirtildiği gibi yazsın.**Yazıyı takip etsin. Gerekirse sesli olarak okusun.***Borçlanmadan yapılan peşin alışveriş. ****Borçlanarak yapılan alışveriş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)
Adalet (Kavram ID: 680)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 283

Ayet No: 283 | Kur'an Ayet No: 290 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

290|2|283|وان كنتم علي سفر ولم تجدوا كاتبا فرهن مقبوضه فان امن بعضكم بعضا فليود الذي اوتمن امنته وليتق الله ربه ولا تكتموا الشهده ومن يكتمها فانه اثم قلبه والله بما تعملون عليم

Latin Literal

283. Ve in kuntum alâ seferin ve lem tecidû kâtiben fe rihânun makbûdah(makbûdatun), fe in emine ba’dukum ba’dan felyueddillezî’tumine emânetehu velyettekıllâhe rabbeh(rabbehu), ve lâ tektumûş şehâdeh(şehâdete), ve men yektumhâ fe innehû âsimun kalbuh(kalbuhu), vallâhu bi mâ ta’melûne alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysanız bir sefer üzerinde; ve asla bulamazsanız bir kâtip/yazıcı; öyle ki tutulan/alınan rehinelerdir (ipotek olarak); öyle ki eğer güvenirse bir kısmınız bir kısma öyle ki ödesin güvenilmiş kimse* emanetini**; ve takvalı21 olsun (güvenilmiş kimse) Allah’a; Rabbine4; gizlemeyin şahitliği/tanıklığı; ve kim gizledi onu; öyle ki doğrusu o (kimse); bir günahkardır onun kalbi; Allah yaptıklarınızı bilendir.

Notlar

Not 1

*Kefil olan kimse.**Kefil olduğunu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 284

Ayet No: 284 | Kur'an Ayet No: 291 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

291|2|284|لله ما في السموت وما في الارض وان تبدوا ما في انفسكم او تخفوه يحاسبكم به الله فيغفر لمن يشا ويعذب من يشا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

284. Lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve in tubdû mâ fî enfusikum ev tuhfûhu yuhâsibkum bihillâh(bihillâhu), fe yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve eğer açık ederseniz nefislerinizdekini201 ya da gizlerseniz onu; hesaba çeker sizleri onunla Allah; öyle ki mağfiret eder dilediği kimseye; ve azapta bırakır dilediği kimseyi; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr'dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Nefis (Kavram ID: 201)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 285

Ayet No: 285 | Kur'an Ayet No: 292 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

292|2|285|امن الرسول بما انزل اليه من ربه والمومنون كل امن بالله ومليكته وكتبه ورسله لا نفرق بين احد من رسله وقالوا سمعنا واطعنا غفرانك ربنا واليك المصير

Latin Literal

285. Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

İman47 etti resûl418 Rabbinden4 kendisine indirilmişe; ve müminler27; hepsi iman47 etti Allah'a; ve meleklerine; ve kitaplarına; ve resûllerine418; "ayırmayız resûllerinden418 birinin arasını"; ve dediler: "İşittik; ve itaat ettik; senin mağfiretin319. Rabbimiz4!; ve sanadır dönüş yeri."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Resûl (Kavram ID: 418)

Bakara/Dişi Sığır Suresi - Ayet 286

Ayet No: 286 | Kur'an Ayet No: 293 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

293|2|286|لا يكلف الله نفسا الا وسعها لها ما كسبت وعليها ما اكتسبت ربنا لا تواخذنا ان نسينا او اخطانا ربنا ولا تحمل علينا اصرا كما حملته علي الذين من قبلنا ربنا ولا تحملنا ما لا طاقه لنا به واعف عنا واغفر لنا وارحمنا انت مولينا فانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

286. Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(bihî), va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Mükellef kılmaz Allah bir nefse201 kendi kapasitesi dışında; onadır (o nefsedir) kazandığı; ve aleyhinedir (o nefsin) kazandığı; "Rabbimiz! Tutma bizleri (mükellef) eğer unutursak ya da hata edersek; Rabbimiz! Ve yükleme üzerimize bir ağırlık; bizden öncekilerden kimselerin üzerine yüklediğin gibi; Rabbimiz! Ve yükleme bizlere, kendisine takat/dayanma gücü olmayanı bizlere; ve affet bizleri; ve mağfiret et bizlere; ve rahmet et bizlere; sensin Mevlâmız68; öyle ki yardım et bizlere kâfirler kavmine/toplumuna karşı."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mevlâ (Kavram ID: 68)
Nefis (Kavram ID: 201)

Sure 3: Âl-i İmrân/İmrân Ailesi (آلِ عِمْرَان)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 294 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

294|3|1|الم

Latin Literal

1. Elif lâm mîm.

Türkçe Çeviri

A L M44*

Notlar

Not 1

*Elif, Lam, Mim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 295 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

295|3|2|الله لا اله الا هو الحي القيوم

Latin Literal

2. Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûm(kayyûmu).

Türkçe Çeviri

Allah’tır; yoktur ilâh74 O’nun dışında; Hayy’dır371; Kayyûm’dur372.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Hayy (Kavram ID: 371)
Kayyûm (Kavram ID: 372)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 296 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

296|3|3|نزل عليك الكتب بالحق مصدقا لما بين يديه وانزل التوريه والانجيل

Latin Literal

3. Nezzele aleykel kitâbe bil hakkı musaddikan limâ beyne yedeyhi ve enzelet tevrâte vel incîl(incîle).

Türkçe Çeviri

İndirdi sana kitabı* hakla/gerçekle; bir musaddıktır140 iki ellerinin arasındakine; ve indirdi Tevrât’ı; ve İncîl’i.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musaddık (Kavram ID: 140)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 297 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

297|3|4|من قبل هدي للناس وانزل الفرقان ان الذين كفروا بايت الله لهم عذاب شديد والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

4. Min kablu huden lin nâsi ve enzelel furkân(furkâne), innellezîne keferû bi âyâtillâhi lehum azâbun şedîd(şedîdun), vallâhu azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Önceden (de) insanlar için bir doğru yola kılavuzu (da); ve indirmişti furkanı259; doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine400; onlaradır şiddetli bir azap; ve Allah bir Azîz’dir37; bir Zuntikâm’dır390.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Azîz (Kavram ID: 37)
Furkan (Kavram ID: 259)
Zuntikâm (Kavram ID: 390)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 298 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

298|3|5|ان الله لا يخفي عليه شي في الارض ولا في السما

Latin Literal

5. İnnallâhe lâ yahfâ aleyhi şey’un fîl ardı ve lâ fîs semâ’(semâi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah'a; gizli kalmaz ona bir şey yerde ve ne de gökte180.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 299 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

299|3|6|هو الذي يصوركم في الارحام كيف يشا لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

6. Huvellezî yusavvirukum fîl erhâmi keyfe yeşâ’(yeşâu), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O'dur* ki şekillendirir sizleri rahimlerde391 nasılsa dilediği; yoktur ilâh74 O’nun dışında ; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Allah

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
ilâh (Kavram ID: 74)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 300 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

300|3|7|هو الذي انزل عليك الكتب منه ايت محكمت هن ام الكتب واخر متشبهت فاما الذين في قلوبهم زيغ فيتبعون ما تشبه منه ابتغا الفتنه وابتغا تاويله وما يعلم تاويله الا الله والرسخون في العلم يقولون امنا به كل من عند ربنا وما يذكر الا اولوا الالبب

Latin Literal

7. Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlih(te’vîlihi), ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

O ki indirdi sana kitabı*; ondan (kitaptan) ayetler muhkemlenmiştir392; onlar (muhkemlenmiş ayetler) anasıdır** kitabın*; ve diğerleri (diğer ayetler) müteşabihlerdir90; öyle ki ancak kalplerinde bir eğrilik (olan) kimseler; öyle ki tabi olurlar ondan (kitaptan) müteşabihleşene90; aranandır (o kimse) fitne332; ve (fitneyi) aranandır (o kimse) onun (kitabın) tevilinde401; ve bilir değildir onun (kitabın) tevilini401 Allah ve ilimde derinleşenler/sağlam kök salanlar dışında; derler: "İman47 ettik ona* (kitaba); hepsi Rabbimiz4 katındandır/indindendir"; zikreder/hatırlar değildir mantık sahipleri haricinde.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Ana yasasıdır. Omurgasıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Müteşâbih (Kavram ID: 90)
Fitne (Kavram ID: 332)
Muhkem ayetler. (Kavram ID: 392)
Tevil (Kavram ID: 401)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 301 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

301|3|8|ربنا لا تزغ قلوبنا بعد اذ هديتنا وهب لنا من لدنك رحمه انك انت الوهاب

Latin Literal

8. Rabbenâ lâ tuziğ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledunke rahmeh(rahmeten), inneke entel vehhâb(vehhâbu).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Saptırma kalplerimizi, bizleri doğru yola kılavuzladığın zaman sonrası; ve bahşet bizlere yanından bir rahmet271; doğrusu sen; sensin Vehhâb394."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Vehhâb (Kavram ID: 394)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 302 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

302|3|9|ربنا انك جامع الناس ليوم لا ريب فيه ان الله لا يخلف الميعاد

Latin Literal

9. Rabbenâ inneke câmiun nâsi li yevmin lâ raybe fîh(fîhî), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Doğrusu sen bir araya getirensin insanları bir gün* için; şüphe yoktur onda**; doğrusu Allah bozmaz mîâdı395."

Notlar

Not 1

*Din günü. Yargılamanın konusunun din olacağı gün/evre/dönem.**Şüphesiz olarak, kesin olarak gelecektir o gün.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
mîâd, miat (Kavram ID: 395)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 303 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

303|3|10|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك هم وقود النار

Latin Literal

10. İnnellezîne keferû len tuğniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ûlâike hum vekûdun nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla yarar sağlamaz onlara malları; ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte bunlar; onlardır ateşin yakıtı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 304 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

304|3|11|كداب ال فرعون والذين من قبلهم كذبوا بايتنا فاخذهم الله بذنوبهم والله شديد العقاب

Latin Literal

11. Ke de’bi âli fir’avne, vellezîne min kablihim kezzebû bi âyâtinâ, fe ehazehumullâhu bi zunûbihim vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Huyu/alışkanlığı gibidir firavun ailesinin/taraftarlarının ; ve onlardan önceki kimselerin (de); yalanladılar onlar ayetlerimizi195; öyle ki tuttu/yakaladı onları Allah günahlarıyla; ve Allah şiddetlidir akabinde*.

Notlar

Not 1

*Arkasında, ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 305 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

305|3|12|قل للذين كفروا ستغلبون وتحشرون الي جهنم وبيس المهاد

Latin Literal

12. Kul lillezîne keferû se tuglebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem(cehenneme), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimselere de ki : "Mağlup olacaksınız; ve sürülerek haşredilirsiniz556 cehenneme doğru"; ve ne uğursuz/perişan dinlenme yeridir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 306 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

306|3|13|قد كان لكم ايه في فيتين التقتا فيه تقتل في سبيل الله واخري كافره يرونهم مثليهم راي العين والله يويد بنصره من يشا ان في ذلك لعبره لاولي الابصر

Latin Literal

13. Kad kâne lekum âyetun fî fieteynil tekatâ fietun tukâtilu fî sebîlillâhi ve uhrâ kâfiratun yeravnehum misleyhim ra’yel ayn(ayni), vallâhu yûeyyidu bi nasrihî men yeşâ’(yeşâu) inne fî zâlike le ibreten li ulîl ebsâr(ebsâri).

Türkçe Çeviri

Muhakkak ki oldu sizlere bir ayet287 karşılaşan iki grupta; bir grup katleder Allah yolunda331; ve diğer (grup) kâfirdir25; göz bakışı (-yla) görürler (kâfirler) onları (Allah yolunda olanları) kendilerinin iki misli870; ve Allah destekler/arka çıkar kendi yardımıyla dilediği kimseye; doğrusu bundadır mutlak bir ibret; görüş sahipleri için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ayet (Kavram ID: 287)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 307 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

307|3|14|زين للناس حب الشهوت من النسا والبنين والقنطير المقنطره من الذهب والفضه والخيل المسومه والانعم والحرث ذلك متع الحيوه الدنيا والله عنده حسن الماب

Latin Literal

14. Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fıddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel hars(harsi), zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂB(meâbi).

Türkçe Çeviri

Süslendi insanlara şehvetlerin/aşırı arzulamaların sevgisi; kadınlardan ve oğullardan; ve kantarlardan/yığınlardan kantarlı/yığınlı altından ve gümüşten; ve cins atlardan; ve en'âmdan645; ve ekinlerden; işte bunlar; metasıdır54 dünya hayatının; ve Allah'ın indindedir/katındadır güzel geri dönüş yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 308 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

308|3|15|قل اونبيكم بخير من ذلكم للذين اتقوا عند ربهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وازوج مطهره ورضون من الله والله بصير بالعباد

Latin Literal

15. Kul e unebbiukum bi hayrın min zâlikum, lillezînettekav inde rabbihim cennâtun tecrî min tahtıhel enhâru hâlidîne fîhâ ve ezvâcun mutahharatun ve rıdvânun minallâh(minallâhi), vallâhu basîrun bil ıbâd(ıbâdi).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haber vereyim mi sizlere bunlardan hayırlısını? Rablerinin4 indinde/katında takvalı21 olmuş kimseleredir cennetler; akar onun (cennetin) altından nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); ve (vardır) tertemiz eşler184; ve Allah’tan bir rıza; ve Allah görendir kullarını."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Cennetlerde eş, eşler. (Kavram ID: 184)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 309 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

309|3|16|الذين يقولون ربنا اننا امنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار

Latin Literal

16. Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) derler: "Rabbimiz4! Doğrusu bizler iman47 ettik; öyle ki mağfiret319 et bizlere günahlarımızı; ve sakındır bizleri ateş azabından."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 310 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

310|3|17|الصبرين والصدقين والقنتين والمنفقين والمستغفرين بالاسحار

Latin Literal

17. Es sâbirîne ves sâdıkîne vel kânitîne vel munfikîne vel mustagfirîne bil eshâr(eshâri).

Türkçe Çeviri

Sabredenlerdir51; ve sâdıklardır182; ve kanaat398 edenlerdir; ve infak6 edenlerdir; ve istiğfar396 edenlerdir seherlerde397.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
sâdık (Kavram ID: 182)
istiğfar (Kavram ID: 396)
seher (Kavram ID: 397)
Kanaat etmek. (Kavram ID: 398)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 311 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

311|3|18|شهد الله انه لا اله الا هو والمليكه واولوا العلم قايما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم

Latin Literal

18. Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıst(kıstı), lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Şahit/tanık oldu Allah ki O'dur; yoktur ilâh74 O’nun dışında; ve melekler (de); ve eşitliği ayağa diken/kaldıran ilim sahipleri (de)*; (ki) yoktur ilâh74 O’nun dışında; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Şahit/tanık oldular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
ilâh (Kavram ID: 74)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 312 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

312|3|19|ان الدين عند الله الاسلم وما اختلف الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاهم العلم بغيا بينهم ومن يكفر بايت الله فان الله سريع الحساب

Latin Literal

19. İnned dîne indâllâhil islâm(islâmu), ve mahtelefellezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câehumulılmu bagyen beynehum, ve men yekfur bi âyâtillâhi fe innallâhe serîul hısâb(hısâbı).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah'ın indinde/katında din122 İslam’dır218; ve ayrılığa düşmüş değildir kimseler (ki) verildiler kitap*; ancak onlara gelen ilim** sonrasında aralarında bir sınırı aşmadır/ihlaldir; ve kim kâfirlik25 eder Allah'ın ayetlerine353; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta***.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.**Kutsal kitabın ilmi, bilimi.***Hesaplaşmada, hesap görmede.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Din (Kavram ID: 122)
İslam, islam (Kavram ID: 218)
Ayet (Kavram ID: 353)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 313 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

313|3|20|فان حاجوك فقل اسلمت وجهي لله ومن اتبعن وقل للذين اوتوا الكتب والامين اسلمتم فان اسلموا فقد اهتدوا وان تولوا فانما عليك البلغ والله بصير بالعباد

Latin Literal

20. Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebean(menittebeani), ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâg(belâgu), vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer hac376 ederlerse sana; öyleyse de ki: "Teslim ettim yüzümü Allah'a; ve bana tabi olmuş kimse (de teslim etti yüzünü Allah'a)"; ve de ki kendilerine kitap verilmişlere135 ve ümmilere277: "Teslim oldunuz mu sizler?"; öyle ki eğer teslim oldularsa öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandılar; ve eğer yüz çevirdilerse öyle ki sanadır ancak belagat/duyurma399; ve Allah kullarını görendir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Ümmi, ümmi (Kavram ID: 277)
Hac (Kavram ID: 376)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 314 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

314|3|21|ان الذين يكفرون بايت الله ويقتلون النبين بغير حق ويقتلون الذين يامرون بالقسط من الناس فبشرهم بعذاب اليم

Latin Literal

21. İnnellezîne yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnen nebiyyîne bi gayri hakkın ve yaktulûnellezîne ye’murûne bil kıstı minen nâsi, fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine400; ve katlettiler35 nebileri132 olmaksızın bir hak; ve katlederler35 kimseleri (ki) emrederler eşitliği insanlardan; öyle ki müjdele onlara elim/acıklı bir azabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Nebi (Kavram ID: 132)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 315 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

315|3|22|اوليك الذين حبطت اعملهم في الدنيا والاخره وما لهم من نصرين

Latin Literal

22. Ulâikellezîne habitat a’mâluhum fîd dunyâ vel âhirah(âhirati), ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) boşa çıktı amelleri/yaptıkları onların dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yardım edenlerden.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 316 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

316|3|23|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يدعون الي كتب الله ليحكم بينهم ثم يتولي فريق منهم وهم معرضون

Latin Literal

23. E lem tera ilellezîne ûtû nasîben minel kitâbi yud’avne ilâ kitâbillâhi li yahkume beynehum summe yetevellâ ferîkun minhum ve hum mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) verildiler kitaptan bir nasip*; davet ederler/çağırırlar Allah'ın kitabına**; hükmetmesi için (kitabın) aralarında; sonra yüz çevirir bir fırka/grup onlardan; ve onlardır karşı çıkanlar.

Notlar

Not 1

*Kitabı anlayarak okumak, kitaptan bilgi edinmek.**Kutsal kitaba. Sadece Yüce Allah'ın kutsal kitabına. O'nun astından tamamı zan olan Talmud/Hadis/Söylenti kitaplarına asla!

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 317 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

317|3|24|ذلك بانهم قالوا لن تمسنا النار الا اياما معدودت وغرهم في دينهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

24. Zâlike bi ennehum kâlû len temessenen nâru illâ eyyâmen ma’dûdât(ma’dûdâtin), ve garrahum fî dînihim mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; onların "Asla temas etmez bizlere ateş adetli/sayılı günler403 dışında" dediklerinden dolayıdır; ve aldattı onları dinlerinde* iftira atar883 olmuş olmaları.

Notlar

Not 1

*İftira, zan, yalan, söylenti/hadis temelli uydurulmuş din.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 318 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

318|3|25|فكيف اذا جمعنهم ليوم لا ريب فيه ووفيت كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون

Latin Literal

25. Fe keyfe izâ cema’nâhum li yevmin lâ raybe fîhi ve vuffiyet kullu nefsin mâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıl (olur halleri) bir araya getirdiğimiz zaman onları bir gün için; yoktur şüphe onda; ve tastamam verilir her bir nefsin201 kazandığı; ve zulmedilmez onlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 319 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

319|3|26|قل اللهم ملك الملك توتي الملك من تشا وتنزع الملك ممن تشا وتعز من تشا وتذل من تشا بيدك الخير انك علي كل شي قدير

Latin Literal

26. Kulillâhumme mâlikel mulki tû’til mulke men teşâu ve tenziul mulke mimmen teşâ’(teşâu), ve tuizzu men teşâu ve tuzillu men teşâ’(teşâu, bi yedikel hayr(hayru), inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah'ım! Mülkün mâliki/sahibi! Verirsin mülkü dilediğin kimseye; ve çeker alırsın mülkü dilediğin kimseden; ve zenginleştirirsin/güçlendirirsin/yüceltirsin dilediğin kimseyi; ve zillette* bırakırsın dilediğin kimseyi; elindedir senin hayır/iyilik; doğrusu sen; her bir şey üzerine Kadîr’sin177."

Notlar

Not 1

*Hor görülmek. Aşağıda olmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 320 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

320|3|27|تولج اليل في النهار وتولج النهار في اليل وتخرج الحي من الميت وتخرج الميت من الحي وترزق من تشا بغير حساب

Latin Literal

27. Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb(hısâbın).

Türkçe Çeviri

Sokarsın geceyi gündüze404; ve sokarsın gündüzü geceye404; ve çıkarırsın diriyi/hayatı ölüden; ve çıkarırsın ölüyü diriden/hayattan405; ve rızıklandırırsın dilediğin kimseyi olmaksızın bir hesap.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 321 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

321|3|28|لا يتخذ المومنون الكفرين اوليا من دون المومنين ومن يفعل ذلك فليس من الله في شي الا ان تتقوا منهم تقيه ويحذركم الله نفسه والي الله المصير

Latin Literal

28. Lâ yettehizil mu’minûnel kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne), ve men yef’al zâlike fe leyse minallâhi fî şey’in illâ en tettekû minhum tukâta(tukâten), ve yuhazzirukumullâhu nefseh(nefsehu), ve ilallâhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Edinmez müminler27 kâfirleri25 müminlerin27 astından evliya212; ve kim yapar bunu; öyle ki olmaz (o kimse) Allah’tan bir şeyde*; dışındadır ki sakınırsınız onlardan bir sakınma (-yla); ve hazırlar/uyarır sizleri Allah kendi nefsine406; ve Allah'adır dönüş yeri.

Notlar

Not 1

*Allah o kimsenin yanında olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Yüce Allah'ın nefsi. (Kavram ID: 406)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 322 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

322|3|29|قل ان تخفوا ما في صدوركم او تبدوه يعلمه الله ويعلم ما في السموت وما في الارض والله علي كل شي قدير

Latin Literal

29. Kul in tuhfû mâ fî sudûrikum ev tubdûhu ya’lemhullâh(ya’lemhullâhu), ve ya’lemu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Eğer gizlerseniz göğüslerinizdekini209 ya da açığa vurursanız onu; bilir onu Allah; ve bilir göklerdekini162 ve yerdekini; Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)
göğüs, sudur (Kavram ID: 209)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 323 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

323|3|30|يوم تجد كل نفس ما عملت من خير محضرا وما عملت من سو تود لو ان بينها وبينه امدا بعيدا ويحذركم الله نفسه والله روف بالعباد

Latin Literal

30. Yevme tecidu kullu nefsin mâ amilet min hayrin muhdâran, ve mâ amilet min sû’(sûin), teveddu lev enne beynehâ ve beynehû emeden baîdâ(baîden), ve yuhazzirukumullâhu nefseh(nefsehu), vallâhu raûfun bil ıbâd(ıbâdi).

Türkçe Çeviri

Gün (ki) bulur her bir nefis201 yaptığını hayırdan; hazırlanmış/sunulmuş (olarak); ve kötülükten yaptığını (da); ister (o nefis) keşke olsa onun (nefsinin) arası ve onun (kötülüğün) arasında uzak bir zaman periyodu/dönemi; ve hazırlar/uyarır sizleri Allah kendi nefsine406 (karşı); ve Allah Raûf’tur15 kullarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Raûf (Kavram ID: 15)
Nefis (Kavram ID: 201)
Yüce Allah'ın nefsi. (Kavram ID: 406)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 324 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

324|3|31|قل ان كنتم تحبون الله فاتبعوني يحببكم الله ويغفر لكم ذنوبكم والله غفور رحيم

Latin Literal

31. Kul in kuntum tuhibbûnallâhe fettebiûnî yuhbibkumullâhu ve yagfir lekum zunûbekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Eğer olduysanız (ki) seversiniz Allah'ı; öyle ki tabi olun bana408; sever sizleri Allah; ve bağışlar sizlere günahlarınızı"; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Resûle tabi olmak. (Kavram ID: 408)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 325 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

325|3|32|قل اطيعوا الله والرسول فان تولوا فان الله لا يحب الكفرين

Latin Literal

32. Kul etîûllâhe ver resûl(resûle), fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İtaat76 edin Allah'a ve resûle418"; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah sevmez kâfirleri25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Resûl (Kavram ID: 418)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 326 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

326|3|33|ان الله اصطفي ادم ونوحا وال ابرهيم وال عمرن علي العلمين

Latin Literal

33. İnnallâhestafâ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah saflaştırdı409 Âdem'i; ve Nûh'u; ve İbrahîm ailesini/taraftarlarını; ve İmrân ailesini/taraftarlarını alemler203 üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Saflaştırma. (Kavram ID: 409)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 327 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

327|3|34|ذريه بعضها من بعض والله سميع عليم

Latin Literal

34. Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d(ba’din), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Zürriyet380 (ki) bir kısmı onun bir kısımdandır; Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 328 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

328|3|35|اذ قالت امرات عمرن رب اني نذرت لك ما في بطني محررا فتقبل مني انك انت السميع العليم

Latin Literal

35. İz kâlet imraetu ımrâne rabbi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke entes semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman İmrân'ın karısı; "Rabbim4! Doğrusu ben adadım sana karnımdakini*; bir hür/serbest (edilmiş olarak); öyle ki kabul et benden; doğrusu sen; sensin Semî41; Alîm8."

Notlar

Not 1

*Cenin halindeki Meryem.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 329 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

329|3|36|فلما وضعتها قالت رب اني وضعتها انثي والله اعلم بما وضعت وليس الذكر كالانثي واني سميتها مريم واني اعيذها بك وذريتها من الشيطن الرجيم

Latin Literal

36. Fe lemmâ vadaathâ kâlet rabbi innî vada’tuhâ unsâ vallâhu a’lemu bi mâ vadaat ve leysez zekeru kel unsâ, ve innî semmeytuhâ meryeme ve innî uîzuhâ bike ve zurriyyetehâ mineş şeytânir racîm(racîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman bıraktı/doğurdu onu* dedi: "Rabbim4! Doğrusu ben bıraktım/doğurdum bir kız*"; -ve Allah bilendir bıraktığını/doğurduğunu (onun)**- "ve olmaz erkek kız gibi; ve doğrusu ben Meryem ismini verdim ona; ve doğrusu ben sığındırırım onu* sana; ve zürriyetini380 (de) onun* racîm411 şeytândan29 "

Notlar

Not 1

*Dişil zamir ve kız işareti. Meryem'in annesinden doğduğunda dış cinsiyet organlarının tamamen dişil şeklinde görüldüğünü anlarız. **Yüce Allah'ın büyük bir işaretidir. Yüce Allah tabiri caizse; "siz Meryem'i dıştan kız gibi görseniz de durum sizin sandığınız gibi değil. Meryem genetik olarak 46 XX/46 XY'ye sahiptir. Vücudunda Y kromozomuna sahip hücreler de vardır. Erkek özelliği de taşımaktadır. Ben bilirim onu." buyurmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Racîm (Kavram ID: 411)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 330 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

330|3|37|فتقبلها ربها بقبول حسن وانبتها نباتا حسنا وكفلها زكريا كلما دخل عليها زكريا المحراب وجد عندها رزقا قال يمريم اني لك هذا قالت هو من عند الله ان الله يرزق من يشا بغير حساب

Latin Literal

37. Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın).

Türkçe Çeviri

Kabul etti onu (Meryem'i) Rabbi4 güzel bir kabulle; ve yetiştirdi (Rabbi) onu (Meryem'i) güzel bir bitki (olarak)*; ve kefil oldu ona (Meryem'e) Zekeriyyâ; her ne zaman girdi onun (Meryem'in) yanına Zekeriyyâ; mihraba/özel alana; buldu (Zekeriyyâ) indinde/yanında onun (Meryem'in) bir rızık; dedi (Zekeriyyâ): "Ey Meryem! Neredendir sana bu?"; dedi (Meryem): "O indinden/katındandır Allah'ın; doğrusu Allah rızıklandırır dilediği kimseyi; olmaksızın bir hesap."

Notlar

Not 1

*Meryem'in bitkiye benzetilmesi onun hem dişil (46 XX) hem de eril (46 XY) kromozomlu hücreleri vücudunda bulundurması nedeniyledir. Bitkiler çiçeklerinde dişil ve eril üreme hücrelerini birlikte bulundurabilir. Meryem'in dış cinsiyet organlarının dişi olduğu gerçek bir hermafrodit olduğunun delilleri Kur'an'da işaret edilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 331 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

331|3|38|هنالك دعا زكريا ربه قال رب هب لي من لدنك ذريه طيبه انك سميع الدعا

Latin Literal

38. Hunâlike deâ zekeriyyâ rabbeh(rabbehu), kâle rabbi heblî min ledunke zurriyyeten tayyibeh(tayyibeten), inneke semîud duâ’(duâi).

Türkçe Çeviri

Orada dua80 etti Zekeriyyâ Rabbine4; dedi: "Rabbim4! Bahşet bana yanından iyi bir zürriyet380; doğrusu sen işitensin duayı80.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 332 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

332|3|39|فنادته المليكه وهو قايم يصلي في المحراب ان الله يبشرك بيحيي مصدقا بكلمه من الله وسيدا وحصورا ونبيا من الصلحين

Latin Literal

39. Fe nâdethul melâiketu ve huve kâimun yusallî fîl mihrâbi, ennallâhe yubeşşiruke bi yahyâ musaddikan bi kelimetin minallâhi ve seyyiden ve hasûran ve nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nida etti/seslendi ona melekler133; -ve o (Zekeriyyâ) kıyamken143; salât5 ederken mihrapta/özel alanda-; “Doğrusu Allah müjdeler sana Yahyâ'yı; musaddıktır140 Allah’tan bir kelimeye416; ve bir liderdir/önderdir; ve bir kısıtlayandır/sınırlayandır*; ve bir nebidir132 ; iyilerdendir/salihlerdendir.”

Notlar

Not 1

*Nefsini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 333 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

333|3|40|قال رب اني يكون لي غلم وقد بلغني الكبر وامراتي عاقر قال كذلك الله يفعل ما يشا

Latin Literal

40. Kâle rabbi ennâ yekûnu lî gulâmun ve kad beleganiyel kiberu vemraetî âkir(âkirun), kâle kezâlikellâhu yef’alu mâ yeşâ’(yeşâu).

Türkçe Çeviri

Dedi (Zekeriyyâ): "Rabbim4! Nasıl olur bana bir gılmân412; ve muhakkak geldi/ulaştı bana ihtiyarlık; ve karım (da) bir kısırdır"; dedi (Allah) "İşte böyledir; Allah faaliyete geçirir dilediğini"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gılmân (Kavram ID: 412)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 334 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

334|3|41|قال رب اجعل لي ايه قال ايتك الا تكلم الناس ثلثه ايام الا رمزا واذكر ربك كثيرا وسبح بالعشي والابكر

Latin Literal

41. Kâle rabbic’al lî âyeh(âyeten), kâle âyetuke ellâ tukellimen nâse selâsete eyyâmin illâ remzâ(remzan), vezkur rabbeke kesîran ve sebbih bil aşiyyi vel ibkâr(ibkâri).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Yap bana bir ayet287"; dedi (Allah): "Senin ayetin287 konuşmamandır insanlara üç gün414; haricindedir bir işaret**"; ve zikret/an Rabbini4 çokça; ve tesbih57 et akşamla/aşiyyle ve sabahla/ilk aydınlanmayla/seherle/ibkârla413."

Notlar

Not 1

*Zekeriyyâ**İşaret ederek, göstererek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Ayet (Kavram ID: 287)
İnsan ne zaman tesbih eder? (Kavram ID: 413)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 335 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

335|3|42|واذ قالت المليكه يمريم ان الله اصطفيك وطهرك واصطفيك علي نسا العلمين

Latin Literal

42. Ve iz kâletil melâiketu yâ meryemu innallâhastafâki ve tahhareki vestafâki alâ nisâil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman melekler133: "Ey Meryem! Doğrusu Allah saflaştırdı409 seni; ve temizledi415 seni; ve saflaştırdı409 seni alemlerin203 kadınları üzerine."

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 336 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

336|3|43|يمريم اقنتي لربك واسجدي واركعي مع الركعين

Latin Literal

43. Yâ meryemuknutî li rabbiki vescudî verkai mear râkiîn(râkiîne).

Türkçe Çeviri

"Ey Meryem! Alçak gönüllü ol/uysal ol Rabbine4; ve secde12 et; ve rükû11 et rükû11 edenlerle birlikte."

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 337 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

337|3|44|ذلك من انبا الغيب نوحيه اليك وما كنت لديهم اذ يلقون اقلمهم ايهم يكفل مريم وما كنت لديهم اذ يختصمون

Latin Literal

44. Zâlike min enbâil gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz yulkûne eklâmehum eyyuhum yekfulu meryeme, ve mâ kunte ledeyhim iz yahtesımûn(yahtesımûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; haberlerindendir gaybın/bilinmeyenin; vahyettik603 onu sana; ve olmuş değildin onların yanında attıkları zaman kalemlerini* hangisi onların kefil olur (diye) Meryem'e; ve olmuş değildin onların yanında hasımlaştıkları/tartıştıkları zaman.

Notlar

Not 1

*Kura çekmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 338 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

338|3|45|اذ قالت المليكه يمريم ان الله يبشرك بكلمه منه اسمه المسيح عيسي ابن مريم وجيها في الدنيا والاخره ومن المقربين

Latin Literal

45. İz kâletil melâiketu yâ meryemu innallâhe yubeşşiruki bi kelimetin minh(minhu), ismuhul mesîhu îsebnu meryeme vecîhan fîd dunyâ vel âhıreti ve minel mukarrebîn(mukarrebîne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman melekler133: "Ey Meryem! Doğrusu Allah müjdeler seni kendisinden bir kelimeyle416; ismi onun Mesîh'tir; Meryem oğlu Îsâ; seçkindir dünyada ve ahirette; ve yakınlaştırılanlardandır."

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 339 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

339|3|46|ويكلم الناس في المهد وكهلا ومن الصلحين

Latin Literal

46. Ve yukellimun nâse fîl mehdi ve kehlen ve mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

"Ve kelam eder/konuşur insanlara beşikte417 ve orta/olgunluk yaşında; sâlihlerdendir217."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihler (Kavram ID: 217)
Beşikte konuşan Îsâ. (Kavram ID: 417)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 340 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

340|3|47|قالت رب اني يكون لي ولد ولم يمسسني بشر قال كذلك الله يخلق ما يشا اذا قضي امرا فانما يقول له كن فيكون

Latin Literal

47. Kâlet rabbi ennâ yekûnu lî veledun ve lem yemsesnî beşer(beşerun), kâle kezâlikillâhu yahluku mâ yeşâ’(yeşâu) izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Türkçe Çeviri

Dedi (Meryem): "Rabbim4! Nasıl olur bana bir çocuk; ve asla temas etmez* bana bir beşer"; dedi: "İşte böyledir; Allah yaratır dilediğini; karara bağladığı zaman bir emri; öyle ki ancak der ona: "ol!"; öyle ki olur o."

Notlar

Not 1

*Gramer olarak geniş zaman geldiği için öncesi ve sonrasını da kapsar. Meryem'e bir beşer dokunmadan gebe kalacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 341 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

341|3|48|ويعلمه الكتب والحكمه والتوريه والانجيل

Latin Literal

48. Ve yuallimuhul kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle).

Türkçe Çeviri

Ve bildirir* ona (Îsâ'ya) kitabı ve hikmeti303; ve Tevrât'ı** ve İncîl'i**

Notlar

Not 1

*Bilir yapar onu.**Tevrât, İncîl ve Kur'an'ın özü Yüce Allah'ın biricik dini olan İslam'dır. Resûllerin dini olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 342 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

342|3|49|ورسولا الي بني اسريل اني قد جيتكم بايه من ربكم اني اخلق لكم من الطين كهيه الطير فانفخ فيه فيكون طيرا باذن الله وابري الاكمه والابرص واحي الموتي باذن الله وانبيكم بما تاكلون وما تدخرون في بيوتكم ان في ذلك لايه لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

49. Ve resûlen ilâ benî isrâîle ennî kad ci’tukum bi âyetin min rabbikum, ennî ehluku lekum minet tîni ke heyetit tayri fe enfuhu fîhi fe yekûnu tayran bi iznillâh(iznillâhi), ve ubriul ekmehe vel ebrasa ve uhyîl mevtâ bi iznillâh(iznillâhi), ve unebbiukum bi mâ te’kulûne ve mâ teddehırûne, fî buyûtikum inne fî zâlike le âyeten lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve bir resûldür418 İsrâîloğullarına197; (der) "ki ben muhakkak geldim sizlere Rabbinizden4 bir ayetle287; ki ben yaratırım sizlere ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey); öyle ki üflerim onun içine; öyle ki olur bir kuş419 Allah'ın izniyle; ve iyileştiririm doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı419; ve diriltirim/canlandırırım ölüleri419 Allah'ın izniyle; ve haber veririm sizlere yediğinizi ve depoladığınızı evlerinizde419; doğrusu bundadır mutlak ayetler237 sizlere; eğer olduysanız müminler27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Ayet (Kavram ID: 287)
Resûl (Kavram ID: 418)
Îsâ'nın mucizeleri. (Kavram ID: 419)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 343 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

343|3|50|ومصدقا لما بين يدي من التوريه ولاحل لكم بعض الذي حرم عليكم وجيتكم بايه من ربكم فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

50. Ve musaddikan limâ beyne yedeyye minet tevrâti ve li uhılle lekum ba’dallezî hurrime aleykum ve ci’tukum bi âyetin min rabbikum fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Ve bir musaddık140 (olarak) Tevrât’tan iki eliniz arasındakine; ve helal kılmak için sizlere bazısını ki haram kılındı üzerinize421; ve geldim sizlere Rabbinizden4 bir ayetle287; ve takvalı21 olun Allah’a; ve itaat edin bana420."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Musaddık (Kavram ID: 140)
Ayet (Kavram ID: 287)
Îsâ'ya itaat etmek. (Kavram ID: 420)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 344 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

344|3|51|ان الله ربي وربكم فاعبدوه هذا صرط مستقيم

Latin Literal

51. İnnallâhe rabbî ve rabbikum fa’budûh(fa’budûhu), hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu Allah Rabbimdir4; ve Rabbinizdir4; öyle ki kulluk46 edin ona; budur dosdoğru yol."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 345 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

345|3|52|فلما احس عيسي منهم الكفر قال من انصاري الي الله قال الحواريون نحن انصار الله امنا بالله واشهد بانا مسلمون

Latin Literal

52. Fe lemmâ ehassa îsâ min humul kufre kâle men ensârî ilâllâh(ilâllâhi), kâlel havâriyyûne nahnu ensârullâh(ensârullâhi), âmennâ billâh(billâhi), veşhed bi ennâ muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman hissetti Îsâ onlardan küfrü422; dedi: "Kimdir yardımcılar bana; Allah’a doğru423; dediler havâriler565: "Bizleriz yardımcılar423 Allah’a; iman47 ettik Allah'a; ve şahit/tanık ol (sen) ki bizler müslimiz45."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Küfür (Kavram ID: 422)
Havâri (Kavram ID: 565)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 346 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

346|3|53|ربنا امنا بما انزلت واتبعنا الرسول فاكتبنا مع الشهدين

Latin Literal

53. Rabbenâ âmennâ bi mâ enzelte vetteba’nâr resûle fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! İman47 ettik indirdiğine*; ve tabi424 olduk resûle (Îsâ'ya); öyle ki yaz bizi şahitlerle/tanıklarla** birlikte."

Notlar

Not 1

*İncîl'e**Kutsal kitapların Yüce Allah katından olduğuna ve resûllerin de O'nun elçisi olduğuna tanık olanlar/şahit olanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Îsâ'ya tabi olmak. (Kavram ID: 424)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 347 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

347|3|54|ومكروا ومكر الله والله خير المكرين

Latin Literal

54. Ve mekerû ve mekarallâh(mekarallâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve yanılttılar/aldattılar; ve yanılttı/aldattı Allah (da) (onların yanıltmasını/aldatmasını); ve Allah hayırlısıdır/iyisidir yanıltanların/aldatanların425.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 348 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

348|3|55|اذ قال الله يعيسي اني متوفيك ورافعك الي ومطهرك من الذين كفروا وجاعل الذين اتبعوك فوق الذين كفروا الي يوم القيمه ثم الي مرجعكم فاحكم بينكم فيما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

55. İz kâlellâhu yâ îsâ innî muteveffîke ve râfiuke ileyye ve mutahhiruke minellezîne keferû ve câilullezînettebeûke fevkallezîne keferû ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti), summe ileyye merciukum fe ahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Allah: "Ey Îsâ! Doğrusu ben vefat ettirenim seni; ve yükseltenim seni bana doğru; ve temizleyenim seni kâfirlik25 etmiş kimselerden; ve yapanım sana tabi olmuş kimseleri kâfirlik25 etmiş kimselerin üstünde, kıyamet gününe148 kadar; sonra banadır dönüşünüz; öyle ki hükmederim aranızda kendisinde ihtilafa düşer olduğunuzda."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 349 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

349|3|56|فاما الذين كفروا فاعذبهم عذابا شديدا في الدنيا والاخره وما لهم من نصرين

Latin Literal

56. Fe emmellezîne keferû fe uazzibuhum azâben şedîden fîd dunyâ vel âhıreti, ve mâ lehum min nâsirîn(nâsirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kâfirlik25 etmiş kimselere gelince; öyle ki azap ederim426 onlara şiddetli bir azap (-la) dünyada ve ahirette*; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimselerin azabı dünyada başlar. Ahirette devam eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Yüce Allah'ın azap etmesi. (Kavram ID: 426)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 350 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

350|3|57|واما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم والله لا يحب الظلمين

Latin Literal

57. Ve emmellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrehum vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmiş; ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; tastamam verir (Allah) onlara ecirlerini820; ve Allah sevmez zalimleri257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 351 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

351|3|58|ذلك نتلوه عليك من الايت والذكر الحكيم

Latin Literal

58. Zâlike netlûhu aleyke minel âyâti vez zikril hakîm hakîmi).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; okuruz onu sana ayetlerden* ve hikmetli427 zikirden78**.

Notlar

Not 1

*Kur'an ayetlerinden. Hikmetli zikirle arasındaki 'vav' bağlacı vurgulama amaçlıdır. **Hikmetli Kur'an'dan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Hikmetli zikir. (Kavram ID: 427)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 352 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

352|3|59|ان مثل عيسي عند الله كمثل ادم خلقه من تراب ثم قال له كن فيكون

Latin Literal

59. İnne mesele îsâ indallâhi ke meseli âdem(âdeme), halakahu min turâbin summe kâle lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Îsâ’nın misali Allah'ın indinde/katında; misali gibidir Âdem'in429; yarattı onu (Âdem'i) turâbinden428; sonra dedi ona: "Ol*!"; ve olur** o.

Notlar

Not 1

*Meryem'in gebe kalmasında da Yüce Allah 'Ol!' demişti. Îsâ Yüce Allah'ın bir kelimesidir. 'Ol!'**Geniş zaman gelmesi sürecin sürekliliğine bir işaret olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Turâbin (Kavram ID: 428)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 353 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

353|3|60|الحق من ربك فلا تكن من الممترين

Latin Literal

60. El hakku min rabbike fe lâ tekun minel mumterîn(mumterîne).

Türkçe Çeviri

Hak/gerçek Rabbindendir4; öyle ki olma kuşkulananlardan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 354 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

354|3|61|فمن حاجك فيه من بعد ما جاك من العلم فقل تعالوا ندع ابنانا وابناكم ونسانا ونساكم وانفسنا وانفسكم ثم نبتهل فنجعل لعنت الله علي الكذبين

Latin Literal

61. Fe men hâcceke fîhi min ba’di mâ câeke minel ilmi fe kul teâlev ned’u ebnâenâ ve ebnâekum ve nisâenâ ve nisâekum ve enfusenâ ve enfusekum summe nebtehil fe nec’al la’netallâhi alel kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim hac376 etti sana onda* ilimden sana gelenden sonrasında; öyleyse de ki: "Gelin davet edelim oğullarımızı ve oğullarınızı; ve kadınlarımızı ve kadınlarınızı; ve nefislerimizi201 ve nefislerinizi201; sonra beddua edelim; öyle ki yapalım Allah'ın lanetini yalancıların üstüne."

Notlar

Not 1

*Kur’ân'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Hac (Kavram ID: 376)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 355 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

355|3|62|ان هذا لهو القصص الحق وما من اله الا الله وان الله لهو العزيز الحكيم

Latin Literal

62. İnne hâzâ le huvel kasasul hakk(hakku), ve mâ min ilâhin illâllâh(illâllâhu), ve innellâhe le huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu mutlak ki onun (Îsâ'nın) hak/gerçek kıssasıdır430; ve yoktur hiçbir ilâh74 Allah dışında; ve doğrusu Allah; O’dur Azîz37; Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
ilâh (Kavram ID: 74)
Kıssa (Kavram ID: 430)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 356 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

356|3|63|فان تولوا فان الله عليم بالمفسدين

Latin Literal

63. Fe in tevellev fe innallâhe alîmun bil mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer yüz çevirdilerse; öyle ki doğrusu Allah bilendir fesatçıları265.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 357 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

357|3|64|قل ياهل الكتب تعالوا الي كلمه سوا بيننا وبينكم الا نعبد الا الله ولا نشرك به شيا ولا يتخذ بعضنا بعضا اربابا من دون الله فان تولوا فقولوا اشهدوا بانا مسلمون

Latin Literal

64. Kul yâ ehlel kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beynekum ellâ na’bude illâllâhe ve lâ nuşrike bihî şey’en ve lâ yettehize ba’dunâ ba’den erbâben min dûnillâh(dûnillâhi), fe in tevellev fe kûlûşhedû bi ennâ muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Yapışalım bir kelimeye* (ki) aynı seviyededir/farksızdır bizim aramızda ve sizin aranızda; ki kulluk etmeyelim Allah dışında; ve ortak koşmayalım O'na bir şey; edinmesin bir kısmımız bir kısmı Allah'ın astından rabler4; öyle ki eğer yüz çevirdilerse öyle ki deyin: "Şahit/tanık olun ki bizler müslimiz45."

Notlar

Not 1

*Tek tanrıcı, monoteist, haniflik öğretisi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 358 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

358|3|65|ياهل الكتب لم تحاجون في ابرهيم وما انزلت التوريه والانجيل الا من بعده افلا تعقلون

Latin Literal

65. Yâ ehlel kitâbi lime tuhâccûne fî ibrâhîme ve mâ unziletit tevrâtu vel incîlu illâ min ba’dih(ba’dihî), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden hac376 edersiniz İbrahim hakkında; ve indirilmiş değildi Tevrât ve İncîl; ancak ondan (İbrahim’den) sonradır; öyle ki akletmez562 misiniz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Hac (Kavram ID: 376)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 359 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

359|3|66|هانتم هولا حججتم فيما لكم به علم فلم تحاجون فيما ليس لكم به علم والله يعلم وانتم لا تعلمون

Latin Literal

66. Hâ entum hâulâi hâcectum fî mâ lekum bihî ilmun fe lime tuhâccûne fî mâ leyse lekum bihî ilm(ilmun), vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Hadi ki sizler; şunlar (ki) hac376 ettiniz onun (İbrahim’in) hakkında sizlerdeki bir ilim/bilgi (-yle); öyle ki neden hac376 edersiniz onun (İbrahim’in) hakkında sizlere bir ilim/bilgi olmayanda; ve Allah bilir; ve sizler bilmezsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hac (Kavram ID: 376)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 360 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

360|3|67|ما كان ابرهيم يهوديا ولا نصرانيا ولكن كان حنيفا مسلما وما كان من المشركين

Latin Literal

67. Mâ kâne ibrâhîmu yahûdiyyen ve lâ nasrâniyyen ve lâkin kâne hanîfen muslimâ(muslimen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildi İbrahim bir Yahudi; ne de bir Hristiyan; velakin/fakat olmuştu hanîf117 bir Müslüman431; ve olmuş değildi müşriklerden36.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Müslüman (Kavram ID: 431)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 361 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

361|3|68|ان اولي الناس بابرهيم للذين اتبعوه وهذا النبي والذين امنوا والله ولي المومنين

Latin Literal

68. İnne evlen nâsi bi ibrâhîme lellezînettebeûhu ve hâzan nebiyyu vellezîne âmenû vallâhu veliyyul mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu insanların İbrahim'e daha yakını mutlak kimselerdir (ki) tabi oldular ona (İbrahim’e); ve bu nebidir132 (Muhammed); ve kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve Allah velisidir28 müminlerin27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 362 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

362|3|69|ودت طايفه من اهل الكتب لو يضلونكم وما يضلون الا انفسهم وما يشعرون

Latin Literal

69. Veddet tâifetun min ehlil kitâbi lev yudillûnekum ve mâ yudıllûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

İstedi kitap ehlinden135 bir tayfa; keşke dalalete128 sürüklesinler* sizleri; ve dalalete128 sürükler değillerdir kendi nefisleri201** dışında; ve değillerdir farkına varırlar/anlarlar**.

Notlar

Not 1

*Sadece Kur'an demekten uzaklaştırıp kendi Talmud benzeri kitaplara tabi etmek. Kendi sapkın yolları olan müşrikliğe sürüklemek. **Kendi nefislerini saptırırlar. Bu sapkınlıklarının da farkında değillerdir. Talmud kitaplarına gönülden iman ederler. Sapkınlıklarında samimidirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Nefis (Kavram ID: 201)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 363 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

363|3|70|ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله وانتم تشهدون

Latin Literal

70. Yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi ve entum teşhedûn(teşhedûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine; ve sizler şahit/tanık olursunuz* (da buna).

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetleri olan Tevrât'a tanık/şahit de oldunuz. Halen de oluyorsunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 364 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

364|3|71|ياهل الكتب لم تلبسون الحق بالبطل وتكتمون الحق وانتم تعلمون

Latin Literal

71. Ya ehlel kitâbi lime telbisûnel hakka bil bâtılı ve tektumûnel hakka ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Neden giydirirsiniz hakka/gerçeğe batılı199; ve gizlersiniz hakkı/gerçeği; ve sizler bilirsiniz (de).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Batıl (Kavram ID: 199)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 365 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

365|3|72|وقالت طايفه من اهل الكتب امنوا بالذي انزل علي الذين امنوا وجه النهار واكفروا اخره لعلهم يرجعون

Latin Literal

72. Ve kâlet tâifetun min ehlil kitâbi âminû billezî unzile alellezîne âmenû vechen nehâri vekfurû âhirahu leallehum yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi bir tayfa kitap ehlinden135: "İndirilmişe* iman47 edin; iman47 etmiş kimselere karşı gündüzün yüzünde; ve kâfirlik25 edin sonunda (gündüzün); belki onlar dönerler."

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 366 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

366|3|73|ولا تومنوا الا لمن تبع دينكم قل ان الهدي هدي الله ان يوتي احد مثل ما اوتيتم او يحاجوكم عند ربكم قل ان الفضل بيد الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

73. Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

"Ve iman47 etmeyin kimse dışında (ki) tabi oldu sizin dininize122"; de ki: "Doğrusu doğru yola kılavuz Allah'ın doğru yola kılavuzlamasıdır"; ki verilir birine misli870 sizlere verilenin* ya da hac376 ederler sizlere Rabbinizin4 indinde/katında; de ki: "Doğrusu fazl202 Allah'ın elindedir; verir onu dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8."

Notlar

Not 1

*Tevrat ve İncîl'in.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
iman (Kavram ID: 47)
Din (Kavram ID: 122)
Vâsi (Kavram ID: 297)
Hac (Kavram ID: 376)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 367 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

367|3|74|يختص برحمته من يشا والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

74. Yahtassu bi rahmetihî men yeşâ’(yeşâu), vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Has kılar* rahmetini271 (Allah) dilediği kimseye; ve Allah Zul** Fadlil285 Azîm94'dir286.

Notlar

Not 1

*Özgüler.**Sahibidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Azîm (Kavram ID: 94)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Fadl (Kavram ID: 285)
Zûl Fadlil Azîm (Kavram ID: 286)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 368 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

368|3|75|ومن اهل الكتب من ان تامنه بقنطار يوده اليك ومنهم من ان تامنه بدينار لا يوده اليك الا ما دمت عليه قايما ذلك بانهم قالوا ليس علينا في الامين سبيل ويقولون علي الله الكذب وهم يعلمون

Latin Literal

75. Ve min ehlil kitâbi men in te’menhu bi kıntârin yueddihî ileyk(ileyke), ve minhum men in te’menhu bi dînârin lâ yueddihî ileyke illâ mâ dumte aleyhi kâimâ(kâimen), zâlike bi ennehum kâlû leyse aleynâ fîl ummiyyîne sebîl(sebîlun), ve yekûlûne alâllâhil kezibe ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kitap ehlinden135 kimse (ki) eğer emanet edersen ona kantarla/yığınla; getirir/ulaştırır onu sana; ve onlardan kimse (ki) eğer emanet edersen bir dinar; getirmez/ulaştırmaz sana ancak daima/sürekli durursun üzerine onun bir dikilme (-yle); işte bu onların demelerindendir (ki) "yoktur bizlere ümmilerde277* bir yol**"; ve derler Allah'a karşı yalan; ve onlar bilirler (de).

Notlar

Not 1

*Tevrat ve İncîl'e ümmi olanlar. Yahudiler Yahudi olmayanları 'Goy, Goyim' olarak tanımlamıştır. Akılsız, donuk, aptal, kalpsiz, kaba anlamına gelen aşağılayıcı bir terimdir. **Onlarla ortak bir yolumuz olmaz. Allah bizleri onlara karşı yaptıklarımızdan sorumlu tutmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Ümmi, ümmi (Kavram ID: 277)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 369 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

369|3|76|بلي من اوفي بعهده واتقي فان الله يحب المتقين

Latin Literal

76. Belâ men evfâ bi ahdihî vettekâ fe innallâhe yuhibbul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kim tastamam yerine getirdi ahdini187; ve takvalı21 oldu; öyle ki doğrusu Allah sever takva21 sahiplerini.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 370 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

370|3|77|ان الذين يشترون بعهد الله وايمنهم ثمنا قليلا اوليك لا خلق لهم في الاخره ولا يكلمهم الله ولا ينظر اليهم يوم القيمه ولا يزكيهم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

77. İnnellezîne yeşterûne bi ahdillâhi ve eymânihim semenen kalîlen ulâike lâ halaka lehum fîl âhırati ve lâ yukellimuhumullâhu ve lâ yenzuru ileyhim yevmel kıyâmeti ve lâ yuzekkîhim ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) satarlar Allah'a (olan) ahitlerini198 ve yeminlerini az bir fiyata; işte bunlar; yoktur bir pay onlara ahirette; kelam etmez* onlara Allah; bakmaz** onlara doğru kıyamet günü; ve artırmaz/saflaştırmaz onları; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Konuşmaz, iletişim kurmaz. Resûller göndermez. **Çağrılarına/dualarına cevap vermez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 371 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

371|3|78|وان منهم لفريقا يلون السنتهم بالكتب لتحسبوه من الكتب وما هو من الكتب ويقولون هو من عند الله وما هو من عند الله ويقولون علي الله الكذب وهم يعلمون

Latin Literal

78. Ve inne minhum le ferîkan yelvûne elsinetehum bil kitâbi li tahsebûhu minel kitâbi ve mâ huve minel kitâb(kitâbi), ve yekûlûne huve min indillâhi ve mâ huve min indillâh(indillâhi), ve yekûlûne alâllâhil kezibe ve hum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu onlardan mutlak bir fırka/grup eğip bükerler dillerini* kitaba**; sanmanız için onu (sözü/hadisi) kitaptan**; ve o (söz/hadis) değildir kitaptan**; ve derler o (söz/hadis) Allah'ın indinden/katındandır ; ve (oysa) değildir o (söz/hadis) Allah'ın indinden/katından; ve derler (o sözle/hadisle) Allah'a karşı yalan; ve onlar bilirler (de).

Notlar

Not 1

*Dilleriyle söz/hadis söylerler. Kutsal kitaplara alternatif olarak kendi elleriyle yazdıkları sözleri/hadisleri (Talmud vb.) söylerler. Allah adına yalanlar içeren, Allah'ın katındandır dedikleri uyduruk kitapları söylerler. Kendilerine Kur'an verilen kimseler de bu ayete direkt olarak muhataptır. Kur'an'a tabi olduklarını düşünen çoğu kimse Kur'an yerine hadis/söylenti kitaplarını Kur'an'la eş tutmuşlar ve müşrik olmuşlardır. **Tevrât'a ve/veya İncîl'e.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 372 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

372|3|79|ما كان لبشر ان يوتيه الله الكتب والحكم والنبوه ثم يقول للناس كونوا عبادا لي من دون الله ولكن كونوا ربنين بما كنتم تعلمون الكتب وبما كنتم تدرسون

Latin Literal

79. Mâ kâne li beşerin en yu’tiyehullâhul kitâbe vel hukme ven nubuvvete summe yekûle lin nâsi kûnû ıbâden lî min dûnillâhi ve lâkin kûnû rabbâniyyîne bi mâ kuntum tuallimûnel kitâbe ve bimâ kuntum tedrusûn(tedrusûne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir bir beşer432 için ki verir ona Allah kitap ve hikmet303; ve nebilik132; sonra der (o beşer) insanlara: "Olun kullar46 bana Allah’ın astından"; velakin/ancak (der o beşer) "Olun Rabbe4 kullar; kitaba* talim433 eder/öğretim yapar olduğunuzla; ve ders434 yapar olduğunuzla"

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Nebi (Kavram ID: 132)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Beşer (Kavram ID: 432)
Kur'an'a/kitaba talim etmek. (Kavram ID: 433)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 373 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

373|3|80|ولا يامركم ان تتخذوا المليكه والنبين اربابا ايامركم بالكفر بعد اذ انتم مسلمون

Latin Literal

80. Ve lâ ye’murekum en tettehizûl melâikete ven nebiyyîne erbâbâ(erbâben), e ye’murukum bil kufri ba’de iz entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve emretmez (o beşer) sizlere ki edinin melekleri133 ve nebileri132 rabler435; emreder mi size küfrü422 sizlerin müslim45 olmasından sonra?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Nebi (Kavram ID: 132)
Küfür (Kavram ID: 422)
Nebileri Rabler edinmek. (Kavram ID: 435)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 374 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

374|3|81|واذ اخذ الله ميثق النبين لما اتيتكم من كتب وحكمه ثم جاكم رسول مصدق لما معكم لتومنن به ولتنصرنه قال اقررتم واخذتم علي ذلكم اصري قالوا اقررنا قال فاشهدوا وانا معكم من الشهدين

Latin Literal

81. Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığı zaman Allah nebilerin132 mîsâkını281; (dedi Allah): "Mutlak verdiğime sizlere kitaptan ve hikmetten303; sonra geldi sizlere musaddık140 bir resûl418 yanınızdakine*; mutlak iman47 edersiniz ona (resûle); ve mutlak yardım edersiniz ona (resûle)"; dedi (Allah): "İkrar/kabul ettiniz mi ve aldınız mı üzerinize bunu, antlaşmamı?"; dediler: "İkrar/kabul ettik"; dedi (Allah): "Öyleyse tanık/şahit olun; ve ben (de) yanınızdayım şahit/tanık olanlardan."

Notlar

Not 1

*Verilen hikmetli kutsal kitaba.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Musaddık (Kavram ID: 140)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Resûl (Kavram ID: 418)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 375 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

375|3|82|فمن تولي بعد ذلك فاوليك هم الفسقون

Latin Literal

82. Fe men tevellâ ba’de zâlike fe ulâike humul fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim yüz çevirdi sonrasında bunun; öyle ki işte bunlar; onlardır fâsıklar38.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 376 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

376|3|83|افغير دين الله يبغون وله اسلم من في السموت والارض طوعا وكرها واليه يرجعون

Latin Literal

83. E fe gayre dînillâhi yebgûne ve lehû esleme men fîs semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve ileyhi yurceûn(yurceûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah'ın dininden437 gayrisine/başkasına mı bakınırlar? Teslim oldu kimse436 göklerdeki162 ve yerdeki; gönüllü* ve kerhen697; ve O'na döndürülürler.

Notlar

Not 1

*İsteyerek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Göklerdeki kimseler. (Kavram ID: 436)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 377 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

377|3|84|قل امنا بالله وما انزل علينا وما انزل علي ابرهيم واسمعيل واسحق ويعقوب والاسباط وما اوتي موسي وعيسي والنبيون من ربهم لا نفرق بين احد منهم ونحن له مسلمون

Latin Literal

84. Kul âmennâ billâhi ve mâ unzile aleynâ ve mâ unzile alâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâtı ve mâ ûtiye mûsâ ve îsâ ven nebiyyûne min rabbihim, lâ nuferriku beyne ehadin minhum, ve nahnu lehu muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İman47 ettik Allah'a; ve üzerimize indirilmişe* ; ve indirilmişe İbrahim'e; ve İsmâîl’e; ve İshâk'a; ve Yakûb'a; ve torunlara; ve verilmişe Mûsâ’ya**; ve Îsâ’ya***; ve nebilere Rablerinden4; fırkalara bölmeyiz/ayırmayız438 arasını birinin onlardan; ve bizler O'na müslimiz45.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat.***İncîl.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 378 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

378|3|85|ومن يبتغ غير الاسلم دينا فلن يقبل منه وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

85. Ve men yebtegi gayrel islâmi dînen fe len yukbele minh(minhu), ve huve fîl âhireti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ve kim bakındı/aradı İslam'dan218 gayri/başka bir din122; öyle ki asla kabul edilmez ondan; ve o (kimse) ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din (Kavram ID: 122)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 379 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

379|3|86|كيف يهدي الله قوما كفروا بعد ايمنهم وشهدوا ان الرسول حق وجاهم البينت والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

86. Keyfe yehdillâhu kavmen keferû ba’de îmânihim ve şehidû enner resûle hakkun ve câehumul beyyinât(beyyinâtu) vallâhu lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Nasıl doğru yola kılavuzlar Allah bir kavmi/toplumu? (ki) kâfirlik25 ettiler imanları47 sonrası; ve şahit/tanık oldular ki resûl418 bir haktır/gerçektir; ve geldi onlara beyanatlar226; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler257 kavmini/toplumunu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Beyan (Kavram ID: 226)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Resûl (Kavram ID: 418)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 380 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

380|3|87|اوليك جزاوهم ان عليهم لعنه الله والمليكه والناس اجمعين

Latin Literal

87. Ulâike cezâuhum enne aleyhim la’netallâhi vel melâiketi ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezasıdır onların ki üzerlerinedir laneti280 Allah'ın; ve meleklerin48; ve insanların; topluca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 381 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

381|3|88|خلدين فيها لا يخفف عنهم العذاب ولا هم ينظرون

Latin Literal

88. Hâlidîne fîhâ, lâ yuhaffefu anhumul azâbu ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada*; hafifletilmez onlardan azap; ve onlar gözetilmezler**.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.**İlgilenilmez onlarla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 382 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

382|3|89|الا الذين تابوا من بعد ذلك واصلحوا فان الله غفور رحيم

Latin Literal

89. İllellezîne tâbû min ba’di zâlike ve aslehû fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler bunun sonrasında; ve ıslah316 oldular; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 383 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

383|3|90|ان الذين كفروا بعد ايمنهم ثم ازدادوا كفرا لن تقبل توبتهم واوليك هم الضالون

Latin Literal

90. İnnellezîne keferû ba’de îmânihim summezdâdû kufran len tukbele tevbetuhum, ve ulâike humud dâllûn(dâllûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler imanları47 sonrası; sonra ziyade ettiler/artırdılar küfrü422; asla kabul edilmez tevbeleri33 onların; ve işte bunlar; onlardır dalalet128 içinde olanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Tevbe (Kavram ID: 33)
iman (Kavram ID: 47)
Küfür (Kavram ID: 422)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 384 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

384|3|91|ان الذين كفروا وماتوا وهم كفار فلن يقبل من احدهم مل الارض ذهبا ولو افتدي به اوليك لهم عذاب اليم وما لهم من نصرين

Latin Literal

91. İnnellezîne keferû ve mâtû ve hum kuffârun fe len yukbele min ehadihim mil’ul ardı zeheben ve leviftedâ bih(bihî), ulâike lehum azâbun elîmun ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve öldüler; ve onlar kâfirler25 (olarak); öyle ki asla kabul edilmez birisinden dünya dolusu altın; ve eğer fidye verse bile onu; işte bunlar; onlaradır elim/acıklı bir azap; ve yoktur onlara hiçbir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 385 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

385|3|92|لن تنالوا البر حتي تنفقوا مما تحبون وما تنفقوا من شي فان الله به عليم

Latin Literal

92. Len tenâlûl birre hattâ tunfikû mimmâ tuhibbûn(tuhibbûne), ve mâ tunfikû min şey’in fe innallâhe bihî alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Asla nail* olmazsınız erdemliliğe444 ta ki infak6 edersiniz sevdiğinizden; ve infak6 ettiğinizi bir şeyden öyle ki doğrusu Allah bilendir onu.

Notlar

Not 1

*Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Erdem, erdemlilik. (Kavram ID: 444)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 386 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

386|3|93|كل الطعام كان حلا لبني اسريل الا ما حرم اسريل علي نفسه من قبل ان تنزل التوريه قل فاتوا بالتوريه فاتلوها ان كنتم صدقين

Latin Literal

93. Kullut taâmi kâne hillen li benî isrâile illâ mâ harrame isrâîlu alâ nefsihî min kabli en tunezzelet tevrât(tevrâtu), kul fe’tû bit tevrâti fetlûhâ in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Yiyeceklerin hepsi helal olmuştu İsrâîloğullarına197 -dışındadır haram kılmış olduğu İsrâîl'in445 kendi nefsine201- önceden ki indirildi Tevrât*; de ki: "Öyle ki gelin Tevrât’la; öyle ki okuyun onu**; eğer olduysanız sâdıklar182."

Notlar

Not 1

*Tevrât yiyeceklerin tümünün helal olması hükmünü değiştirmiştir. Tevrât'la birlikte yiyeceklerde Yüce Allah tarafından haram kılınanlar olmuştur. Hayvanların iç yağlarının haram edilmesi gibi. Haram-helal kılma yetkisi sadece kutsal kitaplardadır. **Tevrât'ta İsrâîloğullarına önceden tüm yiyeceklerin helal kılınmış olduğu yazmaktadır.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 387 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

387|3|94|فمن افتري علي الله الكذب من بعد ذلك فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

94. Fe menifterâ alâllâhil kezibe min ba’di zâlike fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim uydurdu/türetti402 Allah'a karşı yalan*; sonrasında bunun**; öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Notlar

Not 1

*Helal-haram konusunda kutsal kitaplarda olmayan hükümleri peygamberin sünneti adı altında Yüce Allah'ın emir ve yasaklarıymış gibi sunmak. **Kutsal kitapların inmesinden sonra.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 388 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

388|3|95|قل صدق الله فاتبعوا مله ابرهيم حنيفا وما كان من المشركين

Latin Literal

95. Kul sadakallâhu fettebiû millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğru söyledi Allah"; öyleyse tabi olun bir hanîf117 (olan) İbrahim'in milletine; ve olmuş değildi (o) müşriklerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hanîf (Kavram ID: 117)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 389 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

389|3|96|ان اول بيت وضع للناس للذي ببكه مباركا وهدي للعلمين

Latin Literal

96. İnne evvele beytin vudia lin nâsi lellezî bi bekkete mubâreken ve huden lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu evveli/ilki evin446 (ki) kuruldu insanlara Bekke'dekidir446; mübarek139 kılınmış ve bir doğru yola kılavuzdur alemlere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 390 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

390|3|97|فيه ايت بينت مقام ابرهيم ومن دخله كان امنا ولله علي الناس حج البيت من استطاع اليه سبيلا ومن كفر فان الله غني عن العلمين

Latin Literal

97. Fîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîm(ibrâhîme), ve men dahalehu kâne âminâ(âminen), ve lillâhi alen nâsi hiccul beyti menistetâa ileyhi sebîlâ(sebîlen), ve men kefere fe innallâhe ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ondadır beyanlı352 ayetler237; İbrahim'in makamı448 (-nda); ve kim girdi ona (makama), olmuştur o (kimse) emin447; ve Allah’adır (Allah içindir) insanlar üzerine beyt/ev446 haccı327* kimseye (ki) güç yetirebildi onun üzerine bir yol**; ve kim kâfirlik25 etti; öyle ki doğrusu Allah alemlerden Ganiyy’dir106.

Notlar

Not 1

*İbrahim'e indirilen kutsal kitapla. Kur'an'ın özünü içeren.**Yöntem, ilerleyiş şekli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Hac (Kavram ID: 327)
Beyanlı (Kavram ID: 352)
İbrahim'in makamı. (Kavram ID: 448)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 391 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

391|3|98|قل ياهل الكتب لم تكفرون بايت الله والله شهيد علي ما تعملون

Latin Literal

98. Kul yâ ehlel kitâbi lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Niçin kâfirlik25 edersiniz Allah'ın ayetlerine? Ve Allah bir tanıktır/şahittir yaptığınız üzerine."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 392 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

392|3|99|قل ياهل الكتب لم تصدون عن سبيل الله من امن تبغونها عوجا وانتم شهدا وما الله بغفل عما تعملون

Latin Literal

99. Kul yâ ehlel kitâbi lime tesuddûne an sebîlillâhi men âmene tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli135! Niçin engellersiniz Allah’ın yolundan336 iman47 etmiş kimseyi? Aranırsınız/bakınırsınız bir eğriliğe; ve sizler şahitlersiniz tanıklarsınız (da); ve Allah gâfil310 değildir yaptıklarınızdan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 393 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

393|3|100|يايها الذين امنوا ان تطيعوا فريقا من الذين اوتوا الكتب يردوكم بعد ايمنكم كفرين

Latin Literal

100. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tutîû ferîkan minellezîne ûtûl kitâbe yeruddûkum ba’de îmânikum kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer tabi olursanız bir fırkaya kimselerden (ki) verildiler kitap*; geri çevirirler sizleri imanınızdan47 sonra kâfirlere25.

Notlar

Not 1

*Kitap ehli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 394 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

394|3|101|وكيف تكفرون وانتم تتلي عليكم ايت الله وفيكم رسوله ومن يعتصم بالله فقد هدي الي صرط مستقيم

Latin Literal

101. Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Ve nasıl kâfirlik25 edersiniz? Ve sizlere, okunur üzerinize Allah'ın ayetleri389; ve içinizdedir O'nun resûlü*; ve kim tutundu Allah'a; öyle ki muhakkak doğru yola kılavuzlandı; dosdoğru bir yola doğru.

Notlar

Not 1

*Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 395 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

395|3|102|يايها الذين امنوا اتقوا الله حق تقاته ولا تموتن الا وانتم مسلمون

Latin Literal

102. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe hakka tukâtihî ve lâ temûtunne illâ ve entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; O’nun takvasının21 hakkı (-yla); ölmeyin dışında (ki) ve sizler müslimsiniz45.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 396 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

396|3|103|واعتصموا بحبل الله جميعا ولا تفرقوا واذكروا نعمت الله عليكم اذ كنتم اعدا فالف بين قلوبكم فاصبحتم بنعمته اخونا وكنتم علي شفا حفره من النار فانقذكم منها كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تهتدون

Latin Literal

103. Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve tutunun Allah'ın ipine topluca; ve fırkalaşmayın/gruplaşmayın; ve hatırlayın Allah'ın üzerinize (olan) nimetini; olduğunuz zaman düşmanlar/hasımlar; öyle ki birleştirdi (Allah) kalblerinizin arasını; öyle ki sabaha ulaştınız O’nun nimetiyle kardeşler (olarak); ve olmuştunuz ateşten bir hafriyatın/kazının kenarında; kurtardı sizleri (Allah) ondan; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetlerini389; belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 397 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

397|3|104|ولتكن منكم امه يدعون الي الخير ويامرون بالمعروف وينهون عن المنكر واوليك هم المفلحون

Latin Literal

104. Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel hayri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munker(munkeri), ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve olsun sizlerden bir ümmet/topluluk (ki) davet ederler/çağırırlar hayra doğru; ve emrederler200 marufla291; ve menederler münkerden82; ve işte bunlar; onlardır felaha326 ulaşanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münker (Kavram ID: 82)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
maruf (Kavram ID: 291)
Felah (Kavram ID: 326)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 398 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

398|3|105|ولا تكونوا كالذين تفرقوا واختلفوا من بعد ما جاهم البينت واوليك لهم عذاب عظيم

Latin Literal

105. Ve lâ tekûnû kellezîne teferrakû vahtelefû min ba’di mâ câehumul beyyinât(beyyinâtu), ve ulâike lehum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmayın kimseler* gibi (ki) fırkalara/gruplara bölündüler450; ve ihtilafa450 düştüler onlara gelen beyanatlar352 sonrasında; ve işte bunlar; mutlak onlaradır büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Kitap ehlinden kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 399 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

399|3|106|يوم تبيض وجوه وتسود وجوه فاما الذين اسودت وجوههم اكفرتم بعد ايمنكم فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

106. Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) ağarır yüzler; ve kararır yüzler; öyle ki yüzleri kararmış kimselere gelince; (denir:) "Kâfirlik25 mi ettiniz imanınızdan47 sonra?; öyleyse tadın azabı kâfirlik25 eder olduğunuzla."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 400 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

400|3|107|واما الذين ابيضت وجوههم ففي رحمه الله هم فيها خلدون

Latin Literal

107. Ve emmellezînebyaddat vucûhuhum fe fî rahmetillâh(rahmetillâhi), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve yüzleri ağarmış kimselere gelince; öyle ki Allah'ın rahmeti271 içindedirler; onlar orada (cennette) ölümsüzlerdir185.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 401 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

401|3|108|تلك ايت الله نتلوها عليك بالحق وما الله يريد ظلما للعلمين

Latin Literal

108. Tilke âyâtullâhi netlûhâ aleyke bil hakk(hakkı), ve mâllâhu yurîdu zulmen lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar; ayetleridir389 Allah’ın; okuruz onu sana hakla/gerçekle; ve Allah arzular/amaçlar değildir alemlere bir zulüm* .

Notlar

Not 1

*Acımasızlık, haksızlık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 402 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

402|3|109|ولله ما في السموت وما في الارض والي الله ترجع الامور

Latin Literal

109. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve ilâllâhi turceul umûr(umûru).

Türkçe Çeviri

Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve Allah'a doğru döndürülür* emirler351.

Notlar

Not 1

*Bir üst boyuttan evrene inen emir/iş ve oluşlar yine bir üst boyuta (Yüce Allah'ın arşına) yükselir. Emir ışık hızındadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Emir (Kavram ID: 351)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 403 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

403|3|110|كنتم خير امه اخرجت للناس تامرون بالمعروف وتنهون عن المنكر وتومنون بالله ولو امن اهل الكتب لكان خيرا لهم منهم المومنون واكثرهم الفسقون

Latin Literal

110. Kuntum hayra ummetin uhricet lin nâsi te’murûne bil ma’rûfi ve tenhevne anil munkeri ve tu’minûne billâh(billâhi), ve lev âmene ehlul kitâbi le kâne hayran lehum, minhumul mu’minûne ve ekseruhumul fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Oldunuz insanlar için çıkarılmış hayırlı/iyi bir ümmet305; emredersiniz200 marufla291; ve menedersiniz münkerden82; ve iman47 edesiniz Allah'a; ve eğer iman47 etseydi kitap ehli135; mutlak olurdu bir hayır onlara; onlardandır müminler451; ve ekserisi/çoğu onların fâsıklardır38.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)
Münker (Kavram ID: 82)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
maruf (Kavram ID: 291)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 404 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

404|3|111|لن يضروكم الا اذي وان يقتلوكم يولوكم الادبار ثم لا ينصرون

Latin Literal

111. Len yedurrûkum illâ ezâ(ezen), ve in yukâtilûkum yuvellûkumul edbâr(edbâre), summe lâ yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Asla zarar vermezler sizlere bir eziyet dışında; ve eğer katletseler35 sizleri dönerler sizlere sırtlarını*; sonra yardım edilmezler.

Notlar

Not 1

*Savaşın zorluğuna gelemezler. Sırtlarını dönüp kaçarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 405 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

405|3|112|ضربت عليهم الذله اين ما ثقفوا الا بحبل من الله وحبل من الناس وباو بغضب من الله وضربت عليهم المسكنه ذلك بانهم كانوا يكفرون بايت الله ويقتلون الانبيا بغير حق ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

112. Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Darbedildi/vuruldu üzerlerine zillet452 bulundukları her nereyse; dışındadır Allah’tan bir ipe453 (tutunmaları) ve insanlardan bir ipe453 (tutunmaları); ve uğradılar Allah’tan bir gazaba; ve darbedildi/vuruldu üzerlerine miskinlik*; işte böyledir**; onların kâfirlik25 eder olmuş olmalarındandır Allah'ın ayetlerine; ve katletmelerindendir35 nebileri132 olmaksızın bir hak; işte böyledir; isyan etmelerindendir; ve sınır aşar olmuş olmalarındandır.

Notlar

Not 1

*İmkansızlıktan hareketi kısıtlanmış. **Yüce Allah'ın kutsal kitaplarına (ayetlerine) kâfirlik etmek, nebileri öldürmek, haksız yere isyan etmek, sınırı aşmak mutlak ki zillet ve miskinlik getirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Nebi (Kavram ID: 132)
Zillet (Kavram ID: 452)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 406 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

406|3|113|ليسوا سوا من اهل الكتب امه قايمه يتلون ايت الله انا اليل وهم يسجدون

Latin Literal

113. Leysû sevâ’(sevâen), min ehlil kitâbi ummetun kâimetun yetlûne âyâtillâhi ânâel leyli ve hum yescudûn(yescudûne).

Türkçe Çeviri

Kitap ehlinden135 kıyamda143 bir ümmet305 (ki) olmadılar aynı seviyede/farksız (kitap ehlinden diğerleriyle); okurlar (onlar) ayetlerini454 Allah'ın gece zamanları455; ve onlar secde12 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Ayetler (Kavram ID: 454)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 407 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

407|3|114|يومنون بالله واليوم الاخر ويامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويسرعون في الخيرت واوليك من الصلحين

Latin Literal

114. Yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yusâriûne fîl hayrât(hayrâti), ve ulâike mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

İman47 ederler* Allah'a ve ahiret gününe; ve emrederler200 marufla291; ve menederler münkerden82; ve seri/çabuk olurlar hayırda; ve işte onlar456; sâlihlerdendir217.

Notlar

Not 1

*Kitap ehlinden bazı kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 408 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

408|3|115|وما يفعلوا من خير فلن يكفروه والله عليم بالمتقين

Latin Literal

115. Ve mâ yef’alû min hayrin fe len yukferûh(yukferûhu), vallâhu alîmun bil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve hayırdan/iyilikten faaliyet yaptıklarına; öyle ki asla kâfirlik* edilmez ona**; ve Allah bilendir muttakileri17.

Notlar

Not 1

*Örtmek, gizlemek, saklamak.**Yapılan hayra/iyiliğe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 409 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

409|3|116|ان الذين كفروا لن تغني عنهم امولهم ولا اولدهم من الله شيا واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

116. İnnellezîne keferû len tugniye anhum emvâluhum ve lâ evlâduhum minallâhi şey’â(şey’en), ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; asla kazandırmaz onlara malları ve ne de evlatları Allah’tan bir şey; ve işte onlar; ateş ashâbıdır194; onlar orada* ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 410 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

410|3|117|مثل ما ينفقون في هذه الحيوه الدنيا كمثل ريح فيها صر اصابت حرث قوم ظلموا انفسهم فاهلكته وما ظلمهم الله ولكن انفسهم يظلمون

Latin Literal

117. Meselu mâ yunfikûne fî hâzihil hayâtid dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfusehum fe ehlekethu ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin enfusehum yazlımûn(yazlımûne).

Türkçe Çeviri

Bu dünya hayatındaki infak6 ettiklerinin misali/benzeri misali/benzeri gibidir bir rüzgar; içindedir onun bir dondurucu; isabet etti (rüzgar) ekinine bir kavmin/toplumun (ki) zulmettiler kendi nefislerine; öyle ki helak etti (rüzgar) onu (ekini); ve zulmetmiş değildir Allah; velakin/fakat kendi nefislerine zulmederler (onlar).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 411 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

411|3|118|يايها الذين امنوا لا تتخذوا بطانه من دونكم لا يالونكم خبالا ودوا ما عنتم قد بدت البغضا من افوههم وما تخفي صدورهم اكبر قد بينا لكم الايت ان كنتم تعقلون

Latin Literal

118. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû bitâneten min dûnikum lâ ye’lûnekum habâlâ(habâlen), veddû mâ anittum, kad bedetil bagdâu min efvâhihim, ve mâ tuhfî sudûruhum ekber(ekberu), kad beyyennâ lekumul âyâti in kuntum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin astınızdan (kimseleri) sırdaş; geri durmazlar onlar bir karıştırmaya*; isterler zorlanmanızı/sıkıntıya düşmenizi; muhakkak ortaya çıktı ağızlarından bir nefret; ve göğüslerinde gizlenen daha büyüktür; muhakkak beyan ettik sizlere ayetleri389; eğer olduysanız akleder.

Notlar

Not 1

*Kafa karıştırma. Akıl bulanıklığına neden olma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 412 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

412|3|119|هانتم اولا تحبونهم ولا يحبونكم وتومنون بالكتب كله واذا لقوكم قالوا امنا واذا خلوا عضوا عليكم الانامل من الغيظ قل موتوا بغيظكم ان الله عليم بذات الصدور

Latin Literal

119. Hâ entum ulâi tuhıbbûnehum ve lâ yuhıbbûnekum ve tû’minûne bil kitâbi kullih(kullihi), ve izâ lekûkum kâlû âmennâ, ve izâ halev addû aleykumul enâmile minel gayz(gayzi), kul mûtû bi gayzikum, innallâhe alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Hadi ki sizler; şunlar (ki) seversiniz onları; ve (oysa) sevmez onlar sizleri*; ve (sizler) iman456 edersiniz kitaba**; hepsine onun (kitabın)***; ve karşılaştıkları zaman dediler (onlar): "İman456 ettik"; ve boş kaldıkları zaman öfkeden ısırdılar sizlere karşı parmak uçlarını; de ki: "Ölün öfkenizle"; doğrusu Allah bilendir göğüslerin zatîne/özüne.

Notlar

Not 1

*Sizler sevseniz de onlar sizi sevmezler.**Kutsal kitaba.***Tüm kutsal kitaplara.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 413 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

413|3|120|ان تمسسكم حسنه تسوهم وان تصبكم سييه يفرحوا بها وان تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيا ان الله بما يعملون محيط

Latin Literal

120. İn temseskum hasenetun tesû’hum, ve in tusibkum seyyietun yefrahû bihâ ve in tasbirû ve tettekû lâ yadurrukum keyduhum şey’a(şey’en), innallâhe bi mâ ya’melûne muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Eğer dokunsa sizlere bir güzellik; kötülük verir (güzellik) onlara; ve eğer dokunsa sizlere bir kötülük; ferahlarlar onunla; ve eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; zarar vermez sizlere onların tezgâhları bir şey (-le); doğrusu Allah (onların) yaptıklarını kuşatandır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 414 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

414|3|121|واذ غدوت من اهلك تبوي المومنين مقعد للقتال والله سميع عليم

Latin Literal

121. Ve iz gadavte min ehlike tubevviul mu’minîne makâide lil kıtâl(kıtâli), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sabah erkenden ayrıldığın zaman (sen) ahalinden/ailenden (ki) yerleştirirken müminleri27 mekanlara* katletme35 için**; ve Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Mevzilere.**Savaş başlatanlara karşı savaşmak için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Semî (Kavram ID: 41)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 415 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

415|3|122|اذ همت طايفتان منكم ان تفشلا والله وليهما وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

122. İz hemmet tâifetâni minkum en tefşelâ vallâhu veliyyuhumâ ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Sizlerden iki tayfanın* cesaretlerini kaybetmeye yüz tuttuğu zaman; ve Allah velisidir28 (velisiydi) ikisinin; Allah’a; öyle ki tevekkül79 etsin müminler27.

Notlar

Not 1

*Aynı işi yapmak için bir araya gelen insan topluluğu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Veli (Kavram ID: 28)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 416 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

416|3|123|ولقد نصركم الله ببدر وانتم اذله فاتقوا الله لعلكم تشكرون

Latin Literal

123. Ve lekad nasarakumullâhu bi bedrin ve entum ezilleh(ezilletun), fettekûllâhe leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun yardım etti sizlere Allah Bedir'de457; ve sizler zillet452 içindeydiniz*; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; belki sizler şükredersiniz43.

Notlar

Not 1

*Zayıf, perişan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Zillet (Kavram ID: 452)
Bedir (Kavram ID: 457)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 417 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

417|3|124|اذ تقول للمومنين الن يكفيكم ان يمدكم ربكم بثلثه الف من المليكه منزلين

Latin Literal

124. İz tekûlu lil mu’minîne e len yekfiyekum en yumiddekum rabbukum bi selâseti âlâfin minel melâiketi munzelîn(munzelîne).

Türkçe Çeviri

Dediğin zaman müminlere27; "Asla kâfi gelmez mi sizlere Rabbinizin4 desteklemesi sizleri indirilmiş meleklerden458 üç binle."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 418 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

418|3|125|بلي ان تصبروا وتتقوا وياتوكم من فورهم هذا يمددكم ربكم بخمسه الف من المليكه مسومين

Latin Literal

125. Belâ in tasbirû ve tettekû ve ye’tûkum min fevrihim hâzâ yumdidkum rabbukum bi hamseti âlâfin minel melâiketi musevvimîn(musevvimîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Eğer sabrederseniz51 ve takvalı21 olursanız; ve gelseler (bile) sizlere birdenbire/fevrice şu (anda); destekler sizleri Rabbiniz4 nişanlı meleklerden beş binle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 419 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

419|3|126|وما جعله الله الا بشري لكم ولتطمين قلوبكم به وما النصر الا من عند الله العزيز الحكيم

Latin Literal

126. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ lekum ve li tatmeinne kulûbukum bih(bihî), ve men nasru illâ min indillâhil azîzil hakîm(hakîmi).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildir onu Allah; ancak (bir) müjdedir sizlere; ve tatmin olması içindir kalplerinizin onunla; ve yoktur yardım Allah'ın indinden/katından başka; Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 420 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

420|3|127|ليقطع طرفا من الذين كفروا او يكبتهم فينقلبوا خايبين

Latin Literal

127. Li yaktaa tarafen minellezîne keferû ev yekbitehum fe yenkalibû hâibîn(hâibîne).

Türkçe Çeviri

Kesmesi içindir kâfirlik25 etmiş kimselerden bir tarafı/kısmı; ya da bastırır onları; öyle ki geri dönerler umutsuzca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 421 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

421|3|128|ليس لك من الامر شي او يتوب عليهم او يعذبهم فانهم ظلمون

Latin Literal

128. Leyse leke minel emri şey’un ev yetûbe aleyhim ev yuazzibehum fe innehum zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Olmaz sana emirden bir şey459; ya tevbe33 eder (Allah) onlara ya da azap426 eder onlara; öyle ki doğrusu onlar zalimlerdir257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 422 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

422|3|129|ولله ما في السموت وما في الارض يغفر لمن يشا ويعذب من يشا والله غفور رحيم

Latin Literal

129. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), yagfiru li men yeşâu ve yuazzibu men yeşâ’(yeşâu), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır göklerdeki161 ve yerdeki; mağfiret319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Yedi gökler (Kavram ID: 161)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 423 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

423|3|130|يايها الذين امنوا لا تاكلوا الربوا اضعفا مضعفه واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

130. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ te’kulur ribâ ad’âfen mudâafeh(mudâafeten), vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yemeyin kat kat katmerli riba383; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Felah (Kavram ID: 326)
Riba (Kavram ID: 383)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 131

Ayet No: 131 | Kur'an Ayet No: 424 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

424|3|131|واتقوا النار التي اعدت للكفرين

Latin Literal

131. Vettekûn nârelletî uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun ateşe; ki hazırlandı kâfirler için25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 425 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

425|3|132|واطيعوا الله والرسول لعلكم ترحمون

Latin Literal

132. Ve atîûllâhe ver resûle leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

Ve itaat* edin Allah'a ve resûlüne76; belki sizler rahmet271 edilirsiniz.

Notlar

Not 1

*İndirilen kutsal kitaba. Kur'an'a. Allah'a itaat etmek O'nun emir ve yasaklarını içeren Kur'an dışında asla bir şey değildir. Resûl sadece Kur'an demekteydi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 133

Ayet No: 133 | Kur'an Ayet No: 426 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

426|3|133|وسارعوا الي مغفره من ربكم وجنه عرضها السموت والارض اعدت للمتقين

Latin Literal

133. Ve sâriû ilâ magfiretin min rabbikum ve cennetin arduhâs semâvâtu vel ardu, uiddet lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve seri/çabuk olun Rabbinizden4 bir mağfirete319 doğru; ve bir cennete; genişliği460 onun (cennetin) gökler162 ve yerdir; hazırlandı muttakiler17 için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muttaki (Kavram ID: 17)
Gökler (Kavram ID: 162)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 134

Ayet No: 134 | Kur'an Ayet No: 427 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

427|3|134|الذين ينفقون في السرا والضرا والكظمين الغيظ والعافين عن الناس والله يحب المحسنين

Latin Literal

134. Ellezîne yunfikûne fîs serrâi ved darrâi vel kâzımînel gayza vel âfîne anin nâs(nâsi), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) infak6 ederler mutlulukta/refahta ve darlıkta; ve yutarlar öfkeyi; ve affederler insanları; ve Allah sever muhsini294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 135

Ayet No: 135 | Kur'an Ayet No: 428 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

428|3|135|والذين اذا فعلوا فحشه او ظلموا انفسهم ذكروا الله فاستغفروا لذنوبهم ومن يغفر الذنوب الا الله ولم يصروا علي ما فعلوا وهم يعلمون

Latin Literal

135. Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev zalemû enfusehum zekerûllâhe festagferû li zunûbihim, ve men yagfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) faaliyet yaptıkları zaman bir fahşâ81 ya da zulmettiler257 kendi nefislerine; hatırladılar (onlar) Allah'ı; öyle ki mağfiret319 dilediler günahlarına; "Ve kimdir Allah’ın dışında (ki) mağfiret319 eder günahlara!"; ve asla ısrar etmezler (onlar) faaliyet yaptıkları üzerine; ve onlar bilirler*.

Notlar

Not 1

*Bile bile fahşâ içinde olmazlar, bile bile kendilerine zulmetmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fahşâ (Kavram ID: 81)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 136

Ayet No: 136 | Kur'an Ayet No: 429 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

429|3|136|اوليك جزاوهم مغفره من ربهم وجنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ونعم اجر العملين

Latin Literal

136. Ulâike cezâuhum magfiretun min rabbihim ve cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ, ve ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; cezaları/karşılıkları63 onların bir mağfirettir319 Rablerinden4; ve cennetlerdir (ki) akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada**; ve ne muhteşemdir yapanların*** ecri820.

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Sâlihâtı yapanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ceza (Kavram ID: 63)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 137

Ayet No: 137 | Kur'an Ayet No: 430 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

430|3|137|قد خلت من قبلكم سنن فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

Latin Literal

137. Kad halet min kablikum sunenun, fe sîrû fîl ardı fenzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak geçti sizlerden önce yasalar/kanunlar*; öyleyse dolaşın461 yeryüzünde; öyle ki bakın461 nasıl oldu yalancıların akıbeti892.

Notlar

Not 1

*İnsanoğlu yalan yanlış birçok yasa/kanun uyguladı.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 138

Ayet No: 138 | Kur'an Ayet No: 431 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

431|3|138|هذا بيان للناس وهدي وموعظه للمتقين

Latin Literal

138. Hâzâ beyânun lin nâsi ve huden ve mev’ızatun lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Bu* bir beyandır226** insanlara; ve doğru yola kılavuzdur***; ve vaazdır653**** muttakiler17 için.

Notlar

Not 1

*Arkeolojik çalışmalardan elde edilen bilgiler. **Delil.***Eski insanların kalıntılarını incelemek derinlemesine düşünen bir insan için doğru yola kılavuz olur.****Takva sahipleri için arkeolojik deliller/beyanlar bir derstir, tavsiyedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Beyan (Kavram ID: 226)
vaaz (Kavram ID: 653)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 139

Ayet No: 139 | Kur'an Ayet No: 432 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

432|3|139|ولا تهنوا ولا تحزنوا وانتم الاعلون ان كنتم مومنين

Latin Literal

139. Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve gevşemeyin; hüzünlenmeyin; ve sizlersiniz âlâlar/daha üstünler; eğer olduysanız müminler27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 140

Ayet No: 140 | Kur'an Ayet No: 433 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

433|3|140|ان يمسسكم قرح فقد مس القوم قرح مثله وتلك الايام نداولها بين الناس وليعلم الله الذين امنوا ويتخذ منكم شهدا والله لا يحب الظلمين

Latin Literal

140. İn yemseskum karhun fe kad messel kavme karhun misluh(misluhu), ve tilkel eyyâmu nudâviluhâ beynen nâs(nâsi), ve li ya’lemallâhullezîne âmenû ve yettehize minkum şuhedâe vallâhu lâ yuhibbuz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Eğer dokunsa sizlere bir yara; öyle ki muhakkak dokundu (o) kavme/topluma (da) onun misli870 bir yara; ve işte şu; günlerdir (ki) döndürürüz* onu** periyodik olarak insanlar arasında; ve bilindik kılması içindir Allah'ın iman47 etmiş kimseleri; ve edinmesi (içindir) sizlerden şahitler/tanıklar***; ve Allah sevmez zalimleri257.

Notlar

Not 1

*Sınav gereği toplumlar dalgalanma yaşar. Bazı günler sıkıntı çeker, bazı günler refah içinde olur. **Sıkıntılı günü.***Kendinizin tanık/şahit olması için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 141

Ayet No: 141 | Kur'an Ayet No: 434 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

434|3|141|وليمحص الله الذين امنوا ويمحق الكفرين

Latin Literal

141. Ve liyumahhisallâhullezîne âmenû ve yemhakal kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve damıtması/berraklaştırması* içindir Allah'ın iman47 etmiş kimseleri; ve silip gidermesi** (içindir) kâfirleri25.

Notlar

Not 1

*Fitne/test/deneme/sınav aracılığıyla iman etmiş kimseleri daha da saflaştırmak, damıtmak. Öz haline getirmek.**Kâfirler bu testi/sınavı/fitneyi geçemez. Başarısız olur. Silinir ve yok olup gider.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 142

Ayet No: 142 | Kur'an Ayet No: 435 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

435|3|142|ام حسبتم ان تدخلوا الجنه ولما يعلم الله الذين جهدوا منكم ويعلم الصبرين

Latin Literal

142. Em hasibtum en tedhulûl cennete ve lemmâ ya’lemillâhullezîne câhedû minkum ve ya’lemes sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ya da sandınız (mı) ki girersiniz cennete*; ve bilindik etmeden Allah sizlerden cihat356 etmiş kimseleri; ve bilindik etmeden sabredenleri51.

Notlar

Not 1

*Cennete girmek mücadele gerektirir; eylem gerektirir. Zorluklara karşı metanetle direnme gerektirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 436 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

436|3|143|ولقد كنتم تمنون الموت من قبل ان تلقوه فقد رايتموه وانتم تنظرون

Latin Literal

143. Ve lekad kuntum temennevnel mevte min kabli en telkavhu, fe kad raeytumûhu ve entum tenzurûn(tenzurûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun kavuşmanızdan önce ona (ölüme) temenni eder oldunuz ölümü; öyle ki muhakkak gördünüz onu (ölümü); ve sizler bakarsınız*.

Notlar

Not 1

*Ölüm anında gözlerin odaklanması kaybolur. Gözler uzaklara boş boş bakar bir hal alır.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 144

Ayet No: 144 | Kur'an Ayet No: 437 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

437|3|144|وما محمد الا رسول قد خلت من قبله الرسل افاين مات او قتل انقلبتم علي اعقبكم ومن ينقلب علي عقبيه فلن يضر الله شيا وسيجزي الله الشكرين

Latin Literal

144. Ve mâ muhammedun illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusûl(rusûlu), e fein mâte ev kutilenkalebtum alâ a’kâbikum, ve men yenkalib alâ akıbeyhi fe len yadurrallâhe şey’â(şey’en), ve se yeczîllâhuş şâkirîn(şâkirîne).”

Türkçe Çeviri

Ve Muhammed değildir bir resûl418 dışında; muhakkak geçti onun öncesinden* resûller418; öyle ki eğer ölür ya da katledilirse geri mi dönersiniz topuklarınız üzerinde?; ve kim geri döner iki topuğu üzerinde; öyle ki asla zarar vermez Allah'a bir şey; ve karşılığını verecek Allah şükredenlerin43.

Notlar

Not 1

*Kur'an'da Muhammed nebi öncesinde yaşamış olan 26 nebinin ismi zikredilir. Bu resûller de bir insandı. Yaşadılar ve öldüler. Dünyada bâki olan kutsal kitaplardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Resûl (Kavram ID: 418)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 145

Ayet No: 145 | Kur'an Ayet No: 438 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

438|3|145|وما كان لنفس ان تموت الا باذن الله كتبا موجلا ومن يرد ثواب الدنيا نوته منها ومن يرد ثواب الاخره نوته منها وسنجزي الشكرين

Latin Literal

145. Ve mâ kâne li nefsin en temûte illâ bi iznillâhi kitâben mueccelâ(mueccelen), ve men yurid sevâbed dunyâ nu’tihî minhâ, ve men yurid sevâbel âhirati nu’tihî minhâ, ve se neczîş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir nefse201 ki ölür (o nefis) Allah'ın izni dışında; ecellenmiş* bir kitaptır/yazıttır; ve kim ister dünya sevabını464 veririz ona ondan; ve kim ister ahiret sevabını464 veririz ona ondan; ve karşılığını veririz şükredenlerin43.

Notlar

Not 1

*Belirlenmiş bir süre.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Nefis (Kavram ID: 201)
Sevap (Kavram ID: 464)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 146

Ayet No: 146 | Kur'an Ayet No: 439 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

439|3|146|وكاين من نبي قتل معه ربيون كثير فما وهنوا لما اصابهم في سبيل الله وما ضعفوا وما استكانوا والله يحب الصبرين

Latin Literal

146. Ve keeyyin min nebiyyin kâtele, meahu rıbbiyyûne kesîr(kesîrun), fe mâ vehenû li mâ asâbehum fî sebîlillâhi ve mâ daufû ve mestekânû vallâhu yuhibbus sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ve nicedir bir nebiden (ki) katletti35 (o); onun (nebinin) yanındadır birçok rabbânî462; öyle ki gevşemiş değillerdi isabet edene onlara Allah yolunda336; ve zaafa* kapılmış değillerdi; ve boyun eğmiş değillerdi; ve Allah sever sabredenleri51.

Notlar

Not 1

*İrade kaybı, güçsüzlük, eksiklik, düşkünlük.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Rabbânî (Kavram ID: 462)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 147

Ayet No: 147 | Kur'an Ayet No: 440 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

440|3|147|وما كان قولهم الا ان قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا واسرافنا في امرنا وثبت اقدامنا وانصرنا علي القوم الكفرين

Latin Literal

147. Ve mâ kâne kavlehum illâ en kâlû rabbenagfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi onların sözleri; dışında ki dediler: "Rabbimiz! Mağfiret319 et bizlere günahlarımızı ve israfımızı463 emrimizde/işimizde; ve sabitle ayaklarımızı; ve yardım et bizlere kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
İsraf/israf (Kavram ID: 463)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 148

Ayet No: 148 | Kur'an Ayet No: 441 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

441|3|148|فاتيهم الله ثواب الدنيا وحسن ثواب الاخره والله يحب المحسنين

Latin Literal

148. Fe âtâhumullâhu sevâbed dunyâ ve husne sevâbil âhireh(âhireti), vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki verdi onlara Allah dünya sevabını464; ve güzel ahiret sevabını464; ve Allah sever muhsini294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhsin (Kavram ID: 294)
Sevap (Kavram ID: 464)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 149

Ayet No: 149 | Kur'an Ayet No: 442 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

442|3|149|يايها الذين امنوا ان تطيعوا الذين كفروا يردوكم علي اعقبكم فتنقلبوا خسرين

Latin Literal

149. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tutîûllezîne keferû yeruddûkum alâ a’kâbikum fe tenkalibû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer itaat ederseniz kimselere (ki) kâfirlik25 ettiler; döndürürler sizleri topuklarınız üzere; öyle ki dönersiniz hüsrana uğrayanlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 150

Ayet No: 150 | Kur'an Ayet No: 443 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

443|3|150|بل الله موليكم وهو خير النصرين

Latin Literal

150. Belillâhu mevlâkum, ve huve hayrun nâsırîn(nâsırîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Allah Mevlâ'nızdır68; ve O hayırlısıdır yardımcıların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mevlâ (Kavram ID: 68)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 151

Ayet No: 151 | Kur'an Ayet No: 444 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

444|3|151|سنلقي في قلوب الذين كفروا الرعب بما اشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وماويهم النار وبيس مثوي الظلمين

Latin Literal

151. Se nulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be bimâ eşrakû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânâ(sultânen), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve bi’se mesvez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Atacağız kalplerine kâfirlik25 etmiş kimselerin terör/korku/panik; şirk71 koştuklarından (dolayı) Allah'a; kendisine* bir sultân660 asla indirmediği (-yle); ve sığınakları onların ateştir; ve ne perişandır zalimlerin257 meskeni.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu her şey. Talmud, Pavlus'un yazıları, Kütüb-i Sitte, Riyâzu's Sâlihîn, Kütüb-i Erba’a vb. Yetki sadece Kur'an'dadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 152

Ayet No: 152 | Kur'an Ayet No: 445 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

445|3|152|ولقد صدقكم الله وعده اذ تحسونهم باذنه حتي اذا فشلتم وتنزعتم في الامر وعصيتم من بعد ما اريكم ما تحبون منكم من يريد الدنيا ومنكم من يريد الاخره ثم صرفكم عنهم ليبتليكم ولقد عفا عنكم والله ذو فضل علي المومنين

Latin Literal

152. Ve lekad sadakakumullâhu va’dehû iz tehussûnehum bi iznih(iznihî), hattâ izâ feşiltum ve tenâza’tum fîl emri ve asaytum min ba’di mâ erâkum mâ tuhıbbûn(tuhıbbûne), minkum men yurîdud dunyâ ve minkum men yurîdul âhireh(âhirete), summe sarafekum anhum li yebteliyekum, ve lekad afâ ankum, vallâhu zû fadlin alel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun sadık kaldı sizlere Allah; ve vaadinde (de); süpürüp bozguna uğratıyorken onları O’nun izniyle; ta ki cesaretinizi kaybettiğiniz zamana kadar; ve çekiştiniz emirde; ve isyan ettiniz sizlere gösterdiği sonrasında (Allah'ın) sevdiğinizi; sizlerden kimi arzuluyordu dünyayı; ve sizlerden kimi arzuluyordu ahireti; sonra uzaklaştırdı/çevirdi sizleri onlardan; belalandırmak256 için sizleri; ant olsun affetti sizlerden; Allah Zû Fadli'dir465 müminlere27 karşı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Bela (Kavram ID: 256)
Zû Fadli (Kavram ID: 465)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 153

Ayet No: 153 | Kur'an Ayet No: 446 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

446|3|153|اذ تصعدون ولا تلون علي احد والرسول يدعوكم في اخريكم فاثبكم غما بغم لكيلا تحزنوا علي ما فاتكم ولا ما اصبكم والله خبير بما تعملون

Latin Literal

153. İz tus’idûne ve lâ telvûne alâ ehadin ver resûlu yed’ûkum fî uhrâkum fe esâbekum gammen bi gammin li keylâ tahzenû alâ mâ fâtekum ve lâ mâ asâbekum, vallâhu habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Yükseliyorken* sizler; ve dönmüyordunuz** birine; ve resûl çağırıyordu sizleri arkanızdan; öyle ki geri döndü sizlere gam üstüne bir gam; ki (bu) hüzünlenmemeniz içindir sizlerden geçip giden/kayıp kaçan üzerine; ve isabet edene sizlere; ve Allah Habîr'dir466 yaptıklarınıza.

Notlar

Not 1

*Tepeye, yamaca.**Yardım etmeye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Habîr. (Kavram ID: 466)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 154

Ayet No: 154 | Kur'an Ayet No: 447 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

447|3|154|ثم انزل عليكم من بعد الغم امنه نعاسا يغشي طايفه منكم وطايفه قد اهمتهم انفسهم يظنون بالله غير الحق ظن الجهليه يقولون هل لنا من الامر من شي قل ان الامر كله لله يخفون في انفسهم ما لا يبدون لك يقولون لو كان لنا من الامر شي ما قتلنا ههنا قل لو كنتم في بيوتكم لبرز الذين كتب عليهم القتل الي مضاجعهم وليبتلي الله ما في صدوركم وليمحص ما في قلوبكم والله عليم بذات الصدور

Latin Literal

154. Summe enzele aleykum min ba’dil gammi emeneten nuâsen yagşâ tâifeten minkum, ve tâifetun kad ehemmethum enfusuhum yezunnûne billâhi gayrel hakkı zannel câhiliyyeh(câhiliyyeti), yekûlûne hel lenâ minel emri min şey’(şey’in), kul innel emre kullehu lillâh(lillâhi), yuhfûne fî enfusihim mâ lâ yubdûne lek(leke), yekûlûne lev kâne lenâ minel emri şey’un mâ kutilnâ hâhunâ, kul lev kuntum fî buyûtikum le berezellezîne kutibe aleyhimul katlu ilâ medâciihim, ve li yebteliyallâhu mâ fî sudûrikum ve li yumahhısa mâ fî kulûbikum, vallâhu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Sonra indirdi sizlere o gamın/o kederin ardından bir güven, bir uyuklama; örttü/sardı bir tayfayı/bir grubu sizden; ve bir tayfa/bir grup, muhakkak ki kaygıyla/endişeyle doldu onların nefisleri201; zanda/varsayımda bulunurlar Allah'a hak/gerçek haricinde; cahiliye zannı; derler: “Var mı bize işimizden bir şey? De ki: “Doğrusu emrin/işin tamamı Allah'adır”; gizlerler sana açık etmediklerini nefislerinde; derler: “Şayet olsaydı bize o işten/emirden bir şey, katledilmiş35 olmazdık burada”; de ki: “Şayet olsaydınız evlerinizde; mutlak ortaya çıkardı onlar üzerine yazılmış olan katledilme35 onların yatma yerlerine doğru”; ve test etmesi içindir Allah'ın göğüslerinizdekini; ve berraklaştırıp açığa kavuşturur kalplerinizdekini; ve Allah bilendir göğüslerin zatîni/özünü.

Notlar

Not

İnsana Yüce Allah’ın yazdığından başkası gelip çatmaz. Yüce Allah’ın dini için savaştan kaçmak isteyenlere Yüce Allah bu ayetle muhteşem bir ders vermektedir. Nerede olursa olsun bir nefse ölüm yazılmışsa o ölüm mutlaka gerçekleşir. Ölüm zamanı ve ölüm yeri Planck zamanı (5.39×10−44 saniye) hassasiyetiyle Levh-i Mahfuz’da (holografik evren prensibi çerçevesinde evrenimizi bir üst boyuttan saran, iki boyutlu, bilgi içeren zar/membran) kayıtlıdır. Asla değişmez, değiştirilemez. Haklı bir sebebe dayanan savaştan ölüm korkusuyla kaçınmak asla doğru değildir. Ölüm yazılmışsa evde yatağında yatan bir kimse veya kaleler içerisinde saklanan bir kimse de olsa ölüm mutlaka ona ulaşır. Bu nedenle; hak yolda yürümekten, öldürülmekten korkmaya; bu nedenle endişelenmeye, kaygı yaşamaya asla gerek yoktur. Gerekli önlemler alındıktan sonra mücadeleye devam edilmelidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 155

Ayet No: 155 | Kur'an Ayet No: 448 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

448|3|155|ان الذين تولوا منكم يوم التقي الجمعان انما استزلهم الشيطن ببعض ما كسبوا ولقد عفا الله عنهم ان الله غفور حليم

Latin Literal

155. İnnellezîne tevellev minkum yevmel tekal cem’âni, inne mestezellehumuş şeytânu bi ba’di mâ kesebû, ve lekad afâllâhu anhum innallâhe gafûrun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) yüz çevirdiler* sizlerden; toplanmış iki grubun karşılaştığı gün; ancak zillete452 düşürdüğüdür şeytânın29 (onların) kazandıklarının bir kısmıyla; ant olsun affetti Allah onlardan; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Halîm’dir58.

Notlar

Not 1

*Sizlere katılmadılar. Sırt çevirdiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Halîm (Kavram ID: 58)
Zillet (Kavram ID: 452)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 156

Ayet No: 156 | Kur'an Ayet No: 449 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

449|3|156|يايها الذين امنوا لا تكونوا كالذين كفروا وقالوا لاخونهم اذا ضربوا في الارض او كانوا غزي لو كانوا عندنا ما ماتوا وما قتلوا ليجعل الله ذلك حسره في قلوبهم والله يحي ويميت والله بما تعملون بصير

Latin Literal

156. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûnû kellezîne keferû ve kâlû li ıhvânihim izâ darabû fîl ardı ev kânû guzzen lev kânû indenâ mâ mâtû ve mâ kutilû, li yec’alallâhu zâlike hasreten fî kulûbihim vallâhu yuhyî ve yumît(yumîtu), vallâhu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olmayın kâfirlik25 etmiş kimseler gibi; ve (kardeşleri onların) darbettikleri/vurdukları zaman (ayakları) yerde ya da savaşanlar olan kardeşleri için: "Eğer olsalardı bizim yanımızda ölmüş olmazlardı; ve katledilmiş35 olmazlardı" diyenler (gibi); yapması içindir Allah'ın bunu kalplerinde bir hasret**; ve Allah yaşatır; ve öldürür; ve Allah yaptıklarınızı görendir.

Notlar

Not 1

*Sefere çıktıkları.**Tasa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 157

Ayet No: 157 | Kur'an Ayet No: 450 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

450|3|157|ولين قتلتم في سبيل الله او متم لمغفره من الله ورحمه خير مما يجمعون

Latin Literal

157. Ve lein kutiltum fî sebîlillâhi ev muttum le magfiretun minallâhi ve rahmetun hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer katledilirseniz35 Allah'ın yolunda336 ya da ölürseniz; Allah’tan mutlak bir mağfiret319 ve rahmet271; hayırlıdır topladıklarından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 451 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

451|3|158|ولين متم او قتلتم لالي الله تحشرون

Latin Literal

158. Ve lein muttum ev kutiltum le ilâllâhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer öldüyseniz ya da katledildiyseniz35; mutlak ki Allah'a karşı haşredilirsiniz556.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 452 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

452|3|159|فبما رحمه من الله لنت لهم ولو كنت فظا غليظ القلب لانفضوا من حولك فاعف عنهم واستغفر لهم وشاورهم في الامر فاذا عزمت فتوكل علي الله ان الله يحب المتوكلين

Latin Literal

159. Fe bimâ rahmetin minallâhi linte lehum, ve lev kunte fazzan galîzal kalbi lenfaddû min havlik(havlike), fa’fu anhum vestagfir lehum ve şâvirhum fîl emr(emri), fe izâ azamte fe tevekkel alâllâh(alâllâhi), innallâhe yuhibbul mutevekkilîn(mutevekkilîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah’tan bir rahmetle271 yumuşak davrandın onlara; velev/fakat olsaydın kaba, haşin kalpli; mutlak saçılır/dağılırlardı çevrenden; öyle ki affet onlardan; ve mağfiret319 dile onlara; ve danış467 onlara emirde/işte; öyle ki azmettiğin zaman; öyle ki tevekkül79 et Allah'a doğru; doğrusu Allah sever tevekkül79 edenleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevekkül (Kavram ID: 79)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 160

Ayet No: 160 | Kur'an Ayet No: 453 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

453|3|160|ان ينصركم الله فلا غالب لكم وان يخذلكم فمن ذا الذي ينصركم من بعده وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

160. İn yansurkumullâhu fe lâ gâlibe lekum, ve in yahzulkum fe menzellezî yansurukum min ba’dih(ba’dihi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Eğer yardım ederse sizlere Allah; öyle ki olmaz galipler* sizlere; ve eğer terk ederse sizleri; öyle ki kimdir kimse ki yardım eder sizlere O’nun sonrasında; ve Allah'ın üzerine öyleyse tevekkül79 etsinler müminler27.

Notlar

Not 1

*Yenen, üstün gelen, başarı kazanan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 161

Ayet No: 161 | Kur'an Ayet No: 454 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

454|3|161|وما كان لنبي ان يغل ومن يغلل يات بما غل يوم القيمه ثم توفي كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون

Latin Literal

161. Ve mâ kâne li nebiyyin en yagull(yagulle), ve men yaglul ye’ti bimâ galle yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), summe tuveffâ kullu nefsin mâ kesebet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir nebiye132 ki aldatır; ve kim aldatırsa gelir aldattığıyla kıyamet günü148; sonra tamamlanır her bir nefse201 kazandığı; ve onlar zulme257 uğratılmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 162

Ayet No: 162 | Kur'an Ayet No: 455 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

455|3|162|افمن اتبع رضون الله كمن با بسخط من الله وماويه جهنم وبيس المصير

Latin Literal

162. E femenittebea rıdvânallâhi ke men bâe bi sehatin minallâhi ve me’vâhu cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah'ın rızasına tabi olmuş kimse, kimse gibi midir (ki) geri döndü Allah'tan bir hoşnutsuzlukla/öfkeyle; ve sığınağı onun cehennemdir; ne perişan bir varış yeridir.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 163

Ayet No: 163 | Kur'an Ayet No: 456 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

456|3|163|هم درجت عند الله والله بصير بما يعملون

Latin Literal

163. Hum derecâtun indallâh(indallâhi), vallâhu basîrun bi mâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Onlar* derece derecedir Allah’ın indinde/katında; ve Allah görendir onların yaptıklarını.

Notlar

Not 1

*İnsanlar.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 164

Ayet No: 164 | Kur'an Ayet No: 457 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

457|3|164|لقد من الله علي المومنين اذ بعث فيهم رسولا من انفسهم يتلوا عليهم ايته ويزكيهم ويعلمهم الكتب والحكمه وان كانوا من قبل لفي ضلل مبين

Latin Literal

164. Le kad mennallâhu alel mu’minîne iz bease fîhim resûlen min enfusihim yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun minnet* etti Allah müminlere27 karşı; gönderdiği zaman içlerine bir resûl kendi nefislerinden201; okur onlara O’nun (Allah'ın) ayetlerini; ve arındırır/saflaştırır onları; ve bilindik471 yapar onlara kitabı** ve hikmeti303; ve eğer olmuş olsalar (da) önceden mutlak apaçık bir dalalet128 içinde.

Notlar

Not 1

*Yapılana karşı kendini borçlu sayma. Bu borca karşılık gereğini yapma. **Kutsal kitap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Nefis (Kavram ID: 201)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 165

Ayet No: 165 | Kur'an Ayet No: 458 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

458|3|165|اولما اصبتكم مصيبه قد اصبتم مثليها قلتم اني هذا قل هو من عند انفسكم ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

165. E ve lemmâ asâbetkum musîbetun kad asabtum misleyhâ, kultum ennâ hâzâ, kul huve min indi enfusikum innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ya da ne zaman isabet etti sizlere bir musibet311 (ki) muhakkak isabet ettirdiniz onlara iki mislini870 onun*; dediniz: "Neredendir bu**?"; de ki o** nefisleriniz201 indindendir/yanındandır; doğrusu Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Musibetin.**Musibet.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)
Nefis (Kavram ID: 201)
Musibet (Kavram ID: 311)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 166

Ayet No: 166 | Kur'an Ayet No: 459 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

459|3|166|وما اصبكم يوم التقي الجمعان فباذن الله وليعلم المومنين

Latin Literal

166. Ve mâ asâbekum yevmel tekal cem’âni fe bi iznillâhi ve li ya’lemel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve iki toplanmışın* karşılaştığı gün isabet eden** sizlere; öyle ki izniyledir Allah'ın; ve bilindik kılması içindir (Allah'ın) müminleri.

Notlar

Not 1

*Bir araya gelmiş iki grup, ordu.**Musibet.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 167

Ayet No: 167 | Kur'an Ayet No: 460 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

460|3|167|وليعلم الذين نافقوا وقيل لهم تعالوا قتلوا في سبيل الله او ادفعوا قالوا لو نعلم قتالا لاتبعنكم هم للكفر يوميذ اقرب منهم للايمن يقولون بافوههم ما ليس في قلوبهم والله اعلم بما يكتمون

Latin Literal

167. Ve li ya’lemellezîne nâfekû, ve kîle lehum teâlev kâtilû fî sebîlillâhi evidfeû kâlû lev na’lemu kıtâlen letteba’nâkum, hum lil kufri yevmeizin akrabu minhum lil îmân(îmâni), yekûlûne bi efvâhihim mâ leyse fî kulûbihim, vallâhu a’lemu bi mâ yektumûn(yektumûne).

Türkçe Çeviri

Ve bilindik kılması içindir kimseleri (ki) münafıklık26 ettiler; ve denildi onlara: "Gelin; katledin35 Allah yolunda331 ya da defedin/savın*"; dediler: "Eğer bilseydik bir katletmeyi35; mutlak tabi olurduk sizlere"; onlar o gün küfre422 daha yakındılar; onlarda (olan) imandan47; kalplerinde olmayanı ağızlarıyla diyorlardı; ve Allah daha iyi bilendir gizlediklerini.

Notlar

Not 1

*Savunmada görev alın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)
Küfür (Kavram ID: 422)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 168

Ayet No: 168 | Kur'an Ayet No: 461 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

461|3|168|الذين قالوا لاخونهم وقعدوا لو اطاعونا ما قتلوا قل فادروا عن انفسكم الموت ان كنتم صدقين

Latin Literal

168. Ellezîne kâlû li ihvânihim ve kaadû lev atâûnâ mâ kutil(kutilû), kul fedreû an enfusikumul mevte in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) dediler kardeşleri için ve oturmuşlar (-ken) onlar: "Eğer itaat etselerdi bizlere katledilmiş35 olmazlardı"; de ki: "Öyleyse defedin/savın kendi nefsinizden201 ölümü; eğer olduysanız sâdıklar182."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
sâdık (Kavram ID: 182)
Nefis (Kavram ID: 201)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 169

Ayet No: 169 | Kur'an Ayet No: 462 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

462|3|169|ولا تحسبن الذين قتلوا في سبيل الله اموتا بل احيا عند ربهم يرزقون

Latin Literal

169. Ve lâ tahsebennellezîne kutilû fî sebîlillâhi emvâtâ(emvâten), bel ahyâun inde rabbihim yurzekûn(yurzekûne).

Türkçe Çeviri

Ve sanma kimseleri ölüler (ki) katledildiler Allah yolunda336; evet! Diridirler; Rableri4 indinde/katında rızıklandırılırlar472.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 170

Ayet No: 170 | Kur'an Ayet No: 463 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

463|3|170|فرحين بما اتيهم الله من فضله ويستبشرون بالذين لم يلحقوا بهم من خلفهم الا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

170. Ferihîne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî, ve yestebşirûne billezîne lem yelhakû bihim min halfihim, ellâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ferahlayanlardır Allah'ın onlara fazlından202 verdiğine; ve müjdelerler473 kendilerine asla ulaşmamış arkalarından kimseleri ki yoktur bir korku onlara (diye); ve onlar hüzünlenmezler (diye).

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 171

Ayet No: 171 | Kur'an Ayet No: 464 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

464|3|171|يستبشرون بنعمه من الله وفضل وان الله لا يضيع اجر المومنين

Latin Literal

171. Yestebşirûne bi ni’metin minallâhi ve fadlin, ve ennallâhe lâ yudîu ecrel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Müjdelerler473 Allah’tan bir nimeti ve fazlı202; ve ki Allah zayi* etmez müminlerin27 ecrini (diye).

Notlar

Not 1

*Yitirmek, kaybetmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 172

Ayet No: 172 | Kur'an Ayet No: 465 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

465|3|172|الذين استجابوا لله والرسول من بعد ما اصابهم القرح للذين احسنوا منهم واتقوا اجر عظيم

Latin Literal

172. Ellezinestecâbû lillâhi ver resûli min ba’di mâ asâbehumul karh(karhu), lillezîne ahsenû minhum vettekav ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cevap verdiler Allah’a ve resûle418; onlara isabet eden yara* sonrasında; onlardan kimseleredir büyük bir ecir820 (ki) güzelleştirdiler** ve takvalı21 oldular.

Notlar

Not 1

*Bere, incinme, yaralanma.**Güzel yaptılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 173

Ayet No: 173 | Kur'an Ayet No: 466 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

466|3|173|الذين قال لهم الناس ان الناس قد جمعوا لكم فاخشوهم فزادهم ايمنا وقالوا حسبنا الله ونعم الوكيل

Latin Literal

173. Ellezîne kâle lehumun nâsu innen nâse kad cemeû lekum fahşevhum fe zâdehum îmânâ(îmânen), ve kâlû hasbunâllâhu ve ni’mel vekîl(vekîlu).

Türkçe Çeviri

Kimselere (ki) dedi onlara insanlar: "Doğrusu insanlar muhakkak ki bir araya geldiler sizlere (karşı); öyleyse haşyet duyun onlara"; öyle ki artırdı (dedikleri) onlara* imanı; ve dediler**: "Yeterlidir Allah bizlere; ve ne muhteşem Vekil’dir."

Notlar

Not 1

*Müminlere.**Müminler.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 174

Ayet No: 174 | Kur'an Ayet No: 467 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

467|3|174|فانقلبوا بنعمه من الله وفضل لم يمسسهم سو واتبعوا رضون الله والله ذو فضل عظيم

Latin Literal

174. Fenkalebû bi ni’metin minallâhi ve fadlin lem yemseshum sûun, vettebeû rıdvânallâh(rıdvânallâhi), vallâhu zû fadlin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki geri döndüler bir nimetle Allah’tan ve bir fazl202 ile; asla temas etmiyordu onlara bir kötülük; ve tabi oldular Allah'ın rızasına; ve Allah Zûl Fadlîl Azîm'dir286.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zûl Fadlil Azîm (Kavram ID: 286)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 175

Ayet No: 175 | Kur'an Ayet No: 468 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

468|3|175|انما ذلكم الشيطن يخوف اولياه فلا تخافوهم وخافون ان كنتم مومنين

Latin Literal

175. İnnemâ zâlikumuş şeytânu yuhavvifu evliyâ’eh(evliyâ’ehu), fe lâ tehâfûhum ve hâfûni in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu işte bundadır (ki) şeytân29 korku/çekince verir475 kendi evliyasına212; öyle ki korku/çekince duymayın onlara; ve korku/çekince duyun474 bana eğer olduysanız müminler27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 176

Ayet No: 176 | Kur'an Ayet No: 469 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

469|3|176|ولا يحزنك الذين يسرعون في الكفر انهم لن يضروا الله شيا يريد الله الا يجعل لهم حظا في الاخره ولهم عذاب عظيم

Latin Literal

176. Ve lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufr(kufri), innehum len yadurrûllâhe şey’â(şey’an), yurîdullâhu ellâ yec’ale lehum hazzan fîl âhireh(âhireti), ve lehum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve hüzünlendirmesin seni kimseler (ki) acele ederler küfürde422; doğrusu onlar asla zarar vermezler Allah'a bir şey; yapmamak ister Allah onlara ahirette bir pay; ve onlaradır büyük bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Küfür (Kavram ID: 422)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 177

Ayet No: 177 | Kur'an Ayet No: 470 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

470|3|177|ان الذين اشتروا الكفر بالايمن لن يضروا الله شيا ولهم عذاب اليم

Latin Literal

177. İnnellezîneşteravul kufra bil îmâni len yedurrûllâhe şey’â(şey’en), ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) satın aldılar küfrü422 imanla47; asla zarar vermezler Allah'a bir şey; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Küfür (Kavram ID: 422)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 178

Ayet No: 178 | Kur'an Ayet No: 471 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

471|3|178|ولا يحسبن الذين كفروا انما نملي لهم خير لانفسهم انما نملي لهم ليزدادوا اثما ولهم عذاب مهين

Latin Literal

178. Ve lâ yahsebennellezîne keferû ennemâ numlî lehum hayrun li enfusihim, innemâ numlî lehum li yezdâdû ismâ(ismen), ve lehum azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Sanmasın kâfirlik25 etmiş kimseler ki verdiğimiz uzunca bir süre onlara bir hayırdır nefisleri201 için; doğrusu verdiğimiz uzunca bir süre onlara ziyade etmesi/artırması içindir günahı; ve onlaradır alçaltıcı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 179

Ayet No: 179 | Kur'an Ayet No: 472 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

472|3|179|ما كان الله ليذر المومنين علي ما انتم عليه حتي يميز الخبيث من الطيب وما كان الله ليطلعكم علي الغيب ولكن الله يجتبي من رسله من يشا فامنوا بالله ورسله وان تومنوا وتتقوا فلكم اجر عظيم

Latin Literal

179. Mâ kânallâhu li yezerel mu’minîne alâ mâ entum aleyhi hattâ yemîzel habîse minet tayyib(tayyibi), ve mâ kânallâhu li yutliakum alel gaybi ve lâkinnallâhe yectebî min rusulihî men yeşâu fe âminû billâhi ve rusulih(rusulihî), ve in tu’minû ve tettekû fe lekum ecrun azîm(azîmun).”

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Allah bırakmak için müminleri27 sizlerin üzerinde (olduğunuza) karşı; ta ki ayırır kötüyü iyiden; ve olmuş değildir Allah (ki) görünür eder sizlere gaybı; velakin/fakat Allah seçer resûllerinden418 dilediği kimseyi; öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O'nun; ve eğer iman47 ederseniz ve takvalı21 olursanız, öyle ki sizleredir büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 180

Ayet No: 180 | Kur'an Ayet No: 473 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

473|3|180|ولا يحسبن الذين يبخلون بما اتيهم الله من فضله هو خيرا لهم بل هو شر لهم سيطوقون ما بخلوا به يوم القيمه ولله ميرث السموت والارض والله بما تعملون خبير

Latin Literal

180. Ve lâ yahsebennellezîne yebhalûne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî huve hayran lehum, bel huve şerrun lehum se yutavvekûne mâ bahilû bihî yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), ve lillâhi mîrâsus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Ve sanmasın kimseler (ki) cimrilik ederler Allah’ın onlara verdiğine kendi fazlından202 (ki) o hayırdır onlara; evet! o (cimrilik ettikleri) şerdir onlara; kıyamet günü148 takılacak boyunlarına onların kendisiyle cimrilik ettikleri; ve Allah’adır göklerin162 ve yerin mirası; ve Allah yaptıklarınıza haberdardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Gökler (Kavram ID: 162)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 181

Ayet No: 181 | Kur'an Ayet No: 474 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

474|3|181|لقد سمع الله قول الذين قالوا ان الله فقير ونحن اغنيا سنكتب ما قالوا وقتلهم الانبيا بغير حق ونقول ذوقوا عذاب الحريق

Latin Literal

181. Lekad semiallâhu kavlellezîne kâlû innallâhe fakîrun ve nahnu agniyâu se nektubu mâ kâlû ve katlehumul enbiyâe bi gayri hakkın, ve nekûlu zûkû azâbel harîk(harîki).

Türkçe Çeviri

Ant olsun işitti Allah kimselerin sözünü (ki) dediler: 'Doğrusu Allah fakirdir; ve bizler ganileriz/zenginleriz'; yazacağız dediklerini ve katletmelerini nebileri olmaksızın bir hak; ve deriz: 'Tadın harlı yanan azabı.'

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 182

Ayet No: 182 | Kur'an Ayet No: 475 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

475|3|182|ذلك بما قدمت ايديكم وان الله ليس بظلام للعبيد

Latin Literal

182. Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).

Türkçe Çeviri

İşte bu; kademe/kıdem kazandığıdır ellerinizin; ve ki Allah zalim257 olmaz kullarına46.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 183

Ayet No: 183 | Kur'an Ayet No: 476 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

476|3|183|الذين قالوا ان الله عهد الينا الا نومن لرسول حتي ياتينا بقربان تاكله النار قل قد جاكم رسل من قبلي بالبينت وبالذي قلتم فلم قتلتموهم ان كنتم صدقين

Latin Literal

183. Ellezîne kâlû innallâhe ahide ileynâ ellâ nu’mine li resûlin hattâ ye’tiyenâ bi kurbânin te’kuluhun nâr(nâru), kul kad câekum rusulun min kablî bil beyyinâti ve billezî kultum fe lime kateltumûhum in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) dediler: 'Doğrusu Allah ahdetti* bizlere ki iman47 etmeyiz bir resûle418; ta ki gelir bizlere bir kurbanla476 (ki) yer onu (kurbanı) ateş'; de ki: 'Muhakkak geldi sizlere resûller418 benden önce; beyanatlarla352 ve dediğinizle**; öyleyse niçin katlettiniz35 onları eğer olduysanız sâdıklar182.'

Notlar

Not 1

*Söz vermek, antlaşma yapmak.**Sunulan kurbanın yağının yakılarak tüketildiği/yenildiği bir durumun daha önceden gerçekleşmiş olduğunu anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
sâdık (Kavram ID: 182)
Beyanlı (Kavram ID: 352)
Resûl (Kavram ID: 418)
Kurban (Kavram ID: 476)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 184

Ayet No: 184 | Kur'an Ayet No: 477 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

477|3|184|فان كذبوك فقد كذب رسل من قبلك جاو بالبينت والزبر والكتب المنير

Latin Literal

184. Fe in kezzebûke fe kad kuzzibe rusulun min kablike câu bil beyyinâti vez zuburi vel kitâbil munîr(munîri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yalanladılarsa seni; öyle ki muhakkak yalanlandı resûller418 senden önce (ki) geldiler beyanatlarla352; ve zeburla477; ve nurlu* kitapla**.

Notlar

Not 1

*Aydınlık veren.**Kutsal kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyanlı (Kavram ID: 352)
Resûl (Kavram ID: 418)
Zebur (Kavram ID: 477)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 185

Ayet No: 185 | Kur'an Ayet No: 478 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

478|3|185|كل نفس ذايقه الموت وانما توفون اجوركم يوم القيمه فمن زحزح عن النار وادخل الجنه فقد فاز وما الحيوه الدنيا الا متع الغرور

Latin Literal

185. Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve innemâ tuveffevne ucûrekum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), fe men zuhziha anin nâri ve udhılel cennete fe kad fâz(fâze), ve mâl hâyâtud dunyâ illâ metâul gurûr(gurûri).

Türkçe Çeviri

Her bir nefis201 tadıcıdır ölümü; ve ancak ki tamamlanır ecirleriniz820 kıyamet günü148; öyle ki kim itilip uzaklaştırıldı ateşten; ve sokuldu cennete; öyle ki muhakkak başardı (o); ve değildir dünya hayatı aldatan/illüzyon* (bir) meta54 dışında.

Notlar

Not 1

*Holografik evren prensibi kapsamında evrenimiz Levh-i Mahfuz'dan yani evrenimizi bir üst boyuttan saran 2D zardan/membrandan gelen bilginin ışık hızında çalışan bir 3D yazıcı gibi canlanmasıyla gerçek hale gelir. Anlarız ki dünya hayatı, içinde yaşadığımız evren bir illüzyondur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Nefis (Kavram ID: 201)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 186

Ayet No: 186 | Kur'an Ayet No: 479 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

479|3|186|لتبلون في امولكم وانفسكم ولتسمعن من الذين اوتوا الكتب من قبلكم ومن الذين اشركوا اذي كثيرا وان تصبروا وتتقوا فان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

186. Le tublevunne fî emvâlikum ve enfusikum ve le tesmeunne minellezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve minellezîne eşrakû ezen kesîrâ(kesîran), ve in tasbirû ve tettekû fe inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Mutlak belalandırılırsınız256 mallarınızda ve nefislerinizde201; mutlak işitirsiniz çokça bir eziyet/inciten kimselerden (ki) verildiler kitap135 sizlerden önce ve kimselerden (ki) şirk koşarlar71; ve eğer sabrederseniz51; ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu işte budur azmi gerektiren emirler/işler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Nefis (Kavram ID: 201)
Bela (Kavram ID: 256)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 187

Ayet No: 187 | Kur'an Ayet No: 480 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

480|3|187|واذ اخذ الله ميثق الذين اوتوا الكتب لتبيننه للناس ولا تكتمونه فنبذوه ورا ظهورهم واشتروا به ثمنا قليلا فبيس ما يشترون

Latin Literal

187. Ve iz ehazallâhu mîsâkallezîne ûtûl kitâbe le tubeyyinunnehu lin nâsi ve lâ tektumûneh(tektumûnehu), fe nebezûhu verâe zuhûrihim veşterav bihî semenen kalîlâ(kalîlen), fe bi’se mâ yeşterûn(yeşterûne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığı zaman Allah kitap verilmiş kimselerin mîsâkını281; "mutlak beyan edersiniz onu insanlara ve gizlemezsiniz onu" (diye) öyle ki attılar onu sırtlarının ardına; ve sattılar onu az bir fiyata; öyle ki ne perişandır satın aldıkları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mîsâk (Kavram ID: 281)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 188

Ayet No: 188 | Kur'an Ayet No: 481 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

481|3|188|لا تحسبن الذين يفرحون بما اتوا ويحبون ان يحمدوا بما لم يفعلوا فلا تحسبنهم بمفازه من العذاب ولهم عذاب اليم

Latin Literal

188. Lâ tahsebennellezîne yefrahûne bi mâ etev ve yuhıbbûne en yuhmedû bi mâ lem yef’alû fe lâ tahsebennehum bi mefâzetin minel azâb(azâbi), ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Sanma kimseleri (ki) ferahlarlar* verildikleriyle/kavuşturulduklarıyla; ve (onlar) severler** ki övülsünler asla faaliyet içinde olmadıklarıyla; öyle ki sanma onları zaferle çıkanlar azaptan; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Kendilerine verilen şeylerle asla bir ferahlığa, huzura, başarıya ulaşamazlar. **İsterler/arzularlar.

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 189

Ayet No: 189 | Kur'an Ayet No: 482 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

482|3|189|ولله ملك السموت والارض والله علي كل شي قدير

Latin Literal

189. Ve lillâhi mulkus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah'adır mülkü göklerin162 ve yerin; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 190

Ayet No: 190 | Kur'an Ayet No: 483 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

483|3|190|ان في خلق السموت والارض واختلف اليل والنهار لايت لاولي الالبب

Latin Literal

190. İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı).

Türkçe Çeviri

Doğrusu göklerin162 ve yerin yaratılışında; ve halife65 olmasında gecenin ve gündüzün (birbirine); mutlak (vardır) ayetler elbâb88 için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Elbâb (Kavram ID: 88)
Gökler (Kavram ID: 162)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 191

Ayet No: 191 | Kur'an Ayet No: 484 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

484|3|191|الذين يذكرون الله قيما وقعودا وعلي جنوبهم ويتفكرون في خلق السموت والارض ربنا ما خلقت هذا بطلا سبحنك فقنا عذاب النار

Latin Literal

191. Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) anarlar Allah'ı dikelenler/ayaktalar (olarak); ve oturan (olarak); ve yanlarına üzerine (olarak); ve fikrederler868 göklerin162 ve yerin yaratılışına; Rabbimiz4! Yaratmış değilsin bunu boşuna; Subhân'sın7 sen; öyle ki sakındır bizleri ateş azabından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
Gökler (Kavram ID: 162)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 192

Ayet No: 192 | Kur'an Ayet No: 485 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

485|3|192|ربنا انك من تدخل النار فقد اخزيته وما للظلمين من انصار

Latin Literal

192. Rabbenâ inneke men tudhılin nâre fe kad ahzeyteh(ahzeytehu), ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz!4 Doğrusu sen kimi girdirirsin ateşe; öyle ki muhakkak rezil ettin onu; ve yoktur zalimlere257 hiçbir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 193

Ayet No: 193 | Kur'an Ayet No: 486 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

486|3|193|ربنا اننا سمعنا مناديا ينادي للايمن ان امنوا بربكم فامنا ربنا فاغفر لنا ذنوبنا وكفر عنا سياتنا وتوفنا مع الابرار

Latin Literal

193. Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî lil îmâni en âminû bi rabbikum fe âmennâ, rabbenâ fagfir lenâ zunûbenâ ve keffir annâ seyyiâtinâ ve teveffenâ meal ebrâr(ebrâri).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz!4 Doğrusu bizler işittik bir nida* edeni (ki) nida* eder imana47 ki iman47 edin Rabbinize4 (diye); öyleyse iman47 ettik Rabbimize4; öyleyse mağfiret319 et bizlere günahlarımızı; ve kâfirlik** et kötülüklerimizi bizlerden; ve vefat ettir bizleri erdemlilerle birlikte.

Notlar

Not 1

*Seslenme, çağrı.**Ört, kapat, gizle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 194

Ayet No: 194 | Kur'an Ayet No: 487 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

487|3|194|ربنا واتنا ما وعدتنا علي رسلك ولا تخزنا يوم القيمه انك لا تخلف الميعاد

Latin Literal

194. Rabbenâ ve âtinâ mâ vaadtenâ alâ rusulike ve lâ tuhzinâ yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), inneke lâ tuhliful mîâd(mîâde).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz!4 Ve ver vaat ettiğini bizlere; resûllerinin418 üzerine; ve rezil etme bizleri kıyamet148 günü; doğrusu sen bozmazsın vaadi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Resûl (Kavram ID: 418)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 195

Ayet No: 195 | Kur'an Ayet No: 488 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

488|3|195|فاستجاب لهم ربهم اني لا اضيع عمل عمل منكم من ذكر او انثي بعضكم من بعض فالذين هاجروا واخرجوا من ديرهم واوذوا في سبيلي وقتلوا وقتلوا لاكفرن عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت تجري من تحتها الانهر ثوابا من عند الله والله عنده حسن الثواب

Latin Literal

195. Festecâbe lehum rabbuhum ennî lâ udîu amele âmilin minkum min zekerin ev unsâ, ba’dukum min ba’d(ba’dın), fellezîne hâcerû ve uhricû min diyârihim ve uzû fî sebîlî ve kâtelû ve kutilû le ukeffirenne anhum seyyiâtihim ve le udhılennehum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâr(enhâru), sevâben min indillâh(indillâhi) vallâhu indehû husnus sevâb(sevâbi).

Türkçe Çeviri

Ve cevap verdi onlara Rableri4 ki ben zayi etmem sizlerden erkek ya da dişi yapanın yaptığını; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki kimseler (ki) hicret ettiler; ve çıkarıldılar diyarlarından; ve eziyet edildiler benim yolumda336; ve katlettiler35; ve katledildiler35; mutlak kâfirlik25 ederim onlardan kötülüklerine; ve mutlak sokarım onları cennetlere (ki) akar altından nehirler; bir sevaptır464 Allah’ın indinden/katından; ve Allah’ın kendi katındadır güzel sevaplar464.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Sevap (Kavram ID: 464)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 196

Ayet No: 196 | Kur'an Ayet No: 489 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

489|3|196|لا يغرنك تقلب الذين كفروا في البلد

Latin Literal

196. Lâ yegurranneke tekallubelluzîne keferû fîl bilâd(bilâdi).

Türkçe Çeviri

Aldatmasın seni kâfirlik25 etmiş kimselerin beldelerde832 (gezip) dolaşması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Belde (Kavram ID: 832)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 197

Ayet No: 197 | Kur'an Ayet No: 490 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

490|3|197|متع قليل ثم ماويهم جهنم وبيس المهاد

Latin Literal

197. Metâun kalîlun summe me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Az bir metadır54; sonra sığınağı onların cehennemdir; ve ne perişan yataktır/dinlenme yeridir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 198

Ayet No: 198 | Kur'an Ayet No: 491 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

491|3|198|لكن الذين اتقوا ربهم لهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نزلا من عند الله وما عند الله خير للابرار

Latin Literal

198. Lâkinillezînettekav rabbehum lehum cennâtun tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ nuzulen min indillâh(indillâhi), ve mâ indallâhi hayrun lil ebrâr(ebrâri).

Türkçe Çeviri

Lakin/fakat kimseler (ki) takvalı21 oldular Rablerine4; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); bir indirmedir478 Allah’ın indinden/katından; ve Allah indindeki/katındaki bir hayırdır erdemlilere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 199

Ayet No: 199 | Kur'an Ayet No: 492 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

492|3|199|وان من اهل الكتب لمن يومن بالله وما انزل اليكم وما انزل اليهم خشعين لله لا يشترون بايت الله ثمنا قليلا اوليك لهم اجرهم عند ربهم ان الله سريع الحساب

Latin Literal

199. Ve inne min ehlil kitâbi le men yu’minu billâhi ve mâ unzile ileykum ve mâ unzile ileyhim hâşiîne lillâhi, lâ yeşterûne bi âyâtillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), ulâike lehum ecruhum inde rabbihim innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kitap ehlinden135 mutlak (vardır) kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a; ve sizlere indirilmişe*; ve kendilerine indirilmişe**; haşyet53 duyanlardır Allah'a; satmazlar Allah'ın ayetlerini454 az bir fiyata; işte bunlar; onlaradır ecirleri820 Rableri4 indinde/katında; doğrusu Allah seridir hesapta.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrat'a ve İncil'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Ecir (Kavram ID: 820)

Âl-i İmrân/İmrân Ailesi Suresi - Ayet 200

Ayet No: 200 | Kur'an Ayet No: 493 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

493|3|200|يايها الذين امنوا اصبروا وصابروا ورابطوا واتقوا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

200. Yâ eyyuhellezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sabredin51; ve yarışın sabırda51; ve bağlanın*; ve takvalı21 olun Allah’a; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Notlar

Not 1

*Tutunmak, ayakları yere sağlam basmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Felah (Kavram ID: 326)

Sure 4: Nisâ/Kadınlar (ٱلنِّسَاء)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 494 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

494|4|1|يايها الناس اتقوا ربكم الذي خلقكم من نفس وحده وخلق منها زوجها وبث منهما رجالا كثيرا ونسا واتقوا الله الذي تسالون به والارحام ان الله كان عليكم رقيبا

Latin Literal

1. Yâ eyyuhân nâsuttekû rabbekumullezî halakakum min nefsin vâhidetin ve halaka minhâ zevcehâ ve besse minhumâ ricâlen kesîran ve nisââ(nisâen), vettekûllâhellezî tesâelûne bihî vel erhâm(erhâme). İnnallâhe kâne aleykum rakîbâ(rakîben).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Takvalı21 olun Rabbinize4 O ki yarattı sizleri bir tek nefisten201; ve yarattı ondan* eşini** onun*; ve yaydı ikisinden birçok erkekler ve kadınlar; ve takvalı21 olun Allah’a -O ki sorarsınız/istersiniz O’nunla (adıyla)- ve rahimlere479 (de takvalı olun); doğrusu Allah oldu üzerinize bir Rakîb484.

Notlar

Not 1

*Dişil zamirle geldiği için ilk yaratılan nefsin dişi olduğu anlaşılır. **Dişil olan ilk nefisten yaratılan eş de mutlak ki erildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)
Rahimlere takvalı olmak. (Kavram ID: 479)
Rakîb (Kavram ID: 484)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 495 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

495|4|2|واتوا اليتمي امولهم ولا تتبدلوا الخبيث بالطيب ولا تاكلوا امولهم الي امولكم انه كان حوبا كبيرا

Latin Literal

2. Ve âtûl yetâmâ emvâlehum ve lâ tetebeddelûl habîse bit tayyîb(tayyîbi), ve lâ te’kulû emvâlehum ilâ emvâlikum. İnnehu kâne hûben kebîrâ(kebîran).

Türkçe Çeviri

Ve verin yetimlere131 mallarını; ve değişmeyin kötüyü iyiyle; yemeyin onların mallarını mallarınıza doğru (katarak); doğrusu o oldu büyük bir günah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yetim (Kavram ID: 131)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 496 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

496|4|3|وان خفتم الا تقسطوا في اليتمي فانكحوا ما طاب لكم من النسا مثني وثلث وربع فان خفتم الا تعدلوا فوحده او ما ملكت ايمنكم ذلك ادني الا تعولوا

Latin Literal

3. Ve in hıftum ellâ tuksitû fîl yetâmâ fenkihû mâ tâbe lekum minen nisâi mesnâ ve sulâse ve rubâa, fe in hıftum ellâ ta’dilû fe vâhideten ev mâ meleket eymânukum. Zâlike ednâ ellâ teûlû.

Türkçe Çeviri

Ve eğer korktunuzsa ki eşitliği sağlayamazsınız yetimlerde*; öyle ki nikâhlayın483 iyi olmuş olanı sizlere kadınlardan** ikişer ve üçer ve dörder***; öyle ki eğer korktunuzsa ki adaleti680 sağlayamazsınız öyle ki tektir483 ya da malik/sahip olduğudur sağ77 ellerinizin483; işte bu; daha yakındır ki doğru yoldan sapmazsınız.

Notlar

Not 1

*Ayetin ana konusu yetimlerdir. Nikâh değildir. Yetimlerin hakları ve ayağa kaldırılmaları konusunda eşitlik esastır. **Yetimlerin anneleri olan dul kadınlar.***Üleştirme, gruplaştırma vezini (mesnâ ve sulâse ve rubâa).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 497 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

497|4|4|واتوا النسا صدقتهن نحله فان طبن لكم عن شي منه نفسا فكلوه هنيا مريا

Latin Literal

4. Ve âtûn nisâe sadukâtihinne nıhleh(nıhleten). Fe in tıbne lekum an şey’in minhu nefsen fe kulûhu henîen merîâ(merîan).

Türkçe Çeviri

Ve verin kadınlara sadakalarını/mehirlerini485 bir (meşru) hediye (olarak); öyle ki eğer iyilik yaptılarsa sizlere ki bir şey ondan (sadakadan/mehirden); (kendi) nefis201 (-lerinden); öyle ki yiyin onu afiyet (-le); lezzet (-le).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Mehir (Kavram ID: 485)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 498 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

498|4|5|ولا توتوا السفها امولكم التي جعل الله لكم قيما وارزقوهم فيها واكسوهم وقولوا لهم قولا معروفا

Latin Literal

5. Ve lâ tu’tûs sufehâe emvâlekumulletî cealallâhu lekum kıyâmen verzukûhum fîhâ veksûhum ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Türkçe Çeviri

Vermeyin ahmaklara480 mallarınızı ki yaptı Allah sizlere bir kıyam*; ve rızıklandırın onları onda; ve giydirin onları; ve deyin onlara maruf291 bir söz.

Notlar

Not 1

*Ayakta/dik durmanızı sağlayan mal.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

maruf (Kavram ID: 291)
Ahmak (Kavram ID: 480)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 499 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

499|4|6|وابتلوا اليتمي حتي اذا بلغوا النكاح فان انستم منهم رشدا فادفعوا اليهم امولهم ولا تاكلوها اسرافا وبدارا ان يكبروا ومن كان غنيا فليستعفف ومن كان فقيرا فلياكل بالمعروف فاذا دفعتم اليهم امولهم فاشهدوا عليهم وكفي بالله حسيبا

Latin Literal

6. Vebtelûl yetâmâ hattâ izâ belagûn nikâh(nikâha), fe in ânestum minhum ruşden fedfeû ileyhim emvâlehum, ve lâ te’kulûhâ isrâfen ve bidâren en yekberû. Ve men kâne ganiyyen felyesta’fif, ve men kâne fakîran felye’kul bil ma’rûf(ma’rûfi). Fe izâ defa’tum ileyhim emvâlehum fe eşhidû aleyhim. Ve kefâ billâhi hasîbâ(hasîben).

Türkçe Çeviri

Belalandırın* yetimleri ta ki ulaştıkları zaman nikâha**; öyle ki eğer farkına varırsanız onlardan bir reşitlik/olgunluk/doğruluk; öyle ki savuşturun*** onlara doğru mallarını; yemeyin onu bir israf (-la) ve bir telaş (-la) ki büyürler (diye); ve kim oldu bir gani/zengin; öyle ki tutsun kendini/sakınsın**** ve kim oldu bir fakir; öyle ki yesin marufla291; öyle ki savurduğunuz*** zaman onlar üzerine mallarını; öyle ki şahit tutun üzerlerine; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Hasîb486 olarak.

Notlar

Not 1

*Test etmek, denemek. **Nikâh yaşına geldiklerinde.***İtmek, uzaklaştırmak.****Yetimlerin malından uzak dursun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

maruf (Kavram ID: 291)
Hasîb (Kavram ID: 486)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 500 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

500|4|7|للرجال نصيب مما ترك الولدان والاقربون وللنسا نصيب مما ترك الولدان والاقربون مما قل منه او كثر نصيبا مفروضا

Latin Literal

7. Lir ricâli nasîbun mimmâ terakel vâlidâni vel akrabûne, ve lin nisâi nasîbun mimmâ terakel vâlidâni vel akrabûne mimmâ kalle minhu ev kesur(kesura). Nasîben mefrûdâ(mefrûdan).

Türkçe Çeviri

Erkekleredir bir nasip terk ettiğinden* ana babanın ve akrabaların; ve kadınlaradır bir nasip terk ettiğinden* ana babanın ve akrabaların; azından ondan ya da çoğundan; önceden belirli bir nasip.

Notlar

Not 1

*Ölüm nedeniyle kalan miras.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 501 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

501|4|8|واذا حضر القسمه اولوا القربي واليتمي والمسكين فارزقوهم منه وقولوا لهم قولا معروفا

Latin Literal

8. Ve izâ hadaral kısmete ulûl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkînu ferzukûhum minhu ve kûlû lehum kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Türkçe Çeviri

Ve hazır olduğu zaman kısmeti yakınlık sahibinin130 ve yetimlerin131 ve miskinlerin113; rızıklandırın onları ondan*; ve deyin onlara maruf291 bir söz.

Notlar

Not 1

*Mirastan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Miskin (Kavram ID: 113)
Yakınlık sahibi (Kavram ID: 130)
Yetim (Kavram ID: 131)
maruf (Kavram ID: 291)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 502 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

502|4|9|وليخش الذين لو تركوا من خلفهم ذريه ضعفا خافوا عليهم فليتقوا الله وليقولوا قولا سديدا

Latin Literal

9. Velyahşellezîne lev terakû min halfihim zurriyeten dıâfen hâfû aleyhim, felyettekûllâhe velyekûlû kavlen sedîdâ(sedîdan).

Türkçe Çeviri

Ve haşyet53 duysun kimseler (ki) eğer terk etselerdi* kendilerinin ardından gelen zayıf/perişan bir zürriyet380; korkarlardı onlar üzerine; öyleyse takvalı21 olsunlar Allah’a; ve desinler hedefi tam vuran bir söz.

Notlar

Not 1

*Ölüp gitseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 503 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

503|4|10|ان الذين ياكلون امول اليتمي ظلما انما ياكلون في بطونهم نارا وسيصلون سعيرا

Latin Literal

10. İnnellezîne ye’kulûne emvâlel yetâmâ zulmen innemâ ye’kulûne fî butûnihim nârâ(nâran). Ve se yaslevne seîrâ(seîran).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) yediler mallarını yetimlerin131 bir zulüm (-le)257; doğrusu yedikleri karınlarında bir ateştir; ve yanacaklar (onlar) bir seîrde809.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yetim (Kavram ID: 131)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Seîr (Kavram ID: 809)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 504 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

504|4|11|يوصيكم الله في اولدكم للذكر مثل حظ الانثيين فان كن نسا فوق اثنتين فلهن ثلثا ما ترك وان كانت وحده فلها النصف ولابويه لكل وحد منهما السدس مما ترك ان كان له ولد فان لم يكن له ولد وورثه ابواه فلامه الثلث فان كان له اخوه فلامه السدس من بعد وصيه يوصي بها او دين اباوكم وابناوكم لا تدرون ايهم اقرب لكم نفعا فريضه من الله ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

11. Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Vasiyet* eder481 Allah sizlere evlatlarınızda; erkeğedir misli870 iki kadın payı**; öyle ki eğer oldularsa kadınlar iki üzerinde öyle ki onlaradır (kadınlaradır) üçte ikisi (2/3) terk ettiğinin (ölenin); ve eğer olduysa (kadın) tek öyle ki onadır yarısı (1/2); ve ana babasınadır onun (ölenin) ikisinden (ana-baba) her bir tekine altıda biri (1/6) terk ettiğinden (ölenin) eğer olduysa ona (ölene) bir evlat***; öyle ki eğer asla olmazsa ona (ölene) bir evlat**** ve varis oldu ana babası onun (ölenin) öyle ki anasınadır (ölenin) üçte bir (1/3); öyle ki eğer olduysa ona kardeşler öyle ki anasınadır altıda bir (1/6); sonrasındadır bir vasiyetten***** (ki) vasiyet eder (kimse) onunla ya da (sonrasındadır) borç*****; babalarınızı ve oğullarınızı (ki) bilmezsiniz hangisi daha yakındır sizlere faydada/yararda; bir farzdır497 Allah’tan; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Tavsiye eder; teklif eder, önerir.**Erkek kadının payının iki katı oranda pay alır.***Sadece tek evlat varlığında. Ateistlerin miras ayetlerinde çelişki var diye bilip bilmeden konuşmaları bu kelimeye yanlış anlam veren mealler yüzündendir. Tek evlat varlığında ölenin anne ve babasına 1/6 pay düşer. Evlat sayısı birden fazlaysa bu oran 1/6 olmaz. ****Hiç evladı olmamış. Çocuksuz.*****Öncelikle borç varsa ödenir. Bir vasiyet bırakılmışsa o da yerine getirilir. Bunlardan sonra kalan miras Yüce Allah'ın tavsiyesine uygun olarak taksim edilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Miras hukuku. (Kavram ID: 481)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 505 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

505|4|12|ولكم نصف ما ترك ازوجكم ان لم يكن لهن ولد فان كان لهن ولد فلكم الربع مما تركن من بعد وصيه يوصين بها او دين ولهن الربع مما تركتم ان لم يكن لكم ولد فان كان لكم ولد فلهن الثمن مما تركتم من بعد وصيه توصون بها او دين وان كان رجل يورث كلله او امراه وله اخ او اخت فلكل وحد منهما السدس فان كانوا اكثر من ذلك فهم شركا في الثلث من بعد وصيه يوصي بها او دين غير مضار وصيه من الله والله عليم حليم

Latin Literal

12. Ve lekum nısfu mâ terake ezvâcukum in lem yekun lehunne veled(veledun), fe in kâne lehunne veledun fe lekumur rubuu mimmâ terakne min ba’di vasıyyetin yûsîne bihâ ev deyn(deynin). Ve lehunner rubuu mimmâ teraktum in lem yekun lekum veled(veledun), fe in kâne lekum veledun fe lehunnes sumunu mimmâ teraktum min ba’di vasıyyetin tûsûne bihâ ev deyn(deynin). Ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun ve lehû ahun ev uhtun fe li kulli vâhidin min humâs sudus(sudusu), fe in kânû eksera min zâlike fe hum şurakâu fîs sulusi min ba’di vasiyyetin yûsâ bihâ ev deynin gayra mudârr(mudârrin), vasıyyeten minallâh(minallâhi). Vallâhu alîmun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Ve sizleredir yarısı (1/2) eşlerinizin (ölen kadınların) terk ettiğinin eğer asla olmazsa onlara (kadınlara) bir evlat; öyle ki eğer olduysa onlara (kadınlara) bir evlat öyle ki sizleredir dörtte biri (1/4) bıraktıklarından (kadınların); sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet ederler (kadınlar) onunla ya da borç (sonrasında); ve onlaradır (kadınlaradır) dörtte biri (1/4) terk ettiğinizden eğer asla olmazsa sizlere bir evlat*; öyle ki eğer olduysa sizlere bir evlat** öyle ki onlaradır (kadınlaradır) sekizde biri (1/8) terk ettiğinizin; sonrasındadır bir vasiyet (ki) vasiyet edersiniz onunla ya da borç (sonrasında); ve eğer olduysa bir erkek (ki) miras bıraktı (ve o) bir kelâle482 ya da bir kadın (ki miras bıraktı ve o bir kelâle); bir erkek ya da bir kız kardeşe (sahipse) öyle ki her bir tekine onlardan (bir erkek ve bir kız kardeşe) altıda birdir (1/6); öyle ki eğer oldularsa bundan çok*** (bir erkek ve bir kız kardeşten daha fazla sayıda erkek ve kız kardeşler) öyle ki onlaradır bir ortaklık üçte birde (1/3); sonrasındadır bir vasiyetten (ki) yapıldı onunla ya da bir borç (sonrasında); dara/sıkıntıya sokmayan bir vasiyettir481 Allah’tan; ve Allah Alîm’dir8; Halîm’dir58.

Notlar

Not 1

*Hiç evladı olmamış.**Sadece bir evlat. ***Bir erkek ya da bir kız kardeş kelimelerinin sadece bir erkek kardeş ya da sadece bir kız kardeşi işaret ettiğine en büyük delildir. Bu nedenle 'veledun' kelimesi kesinlikle sadece bir evlat olarak anlaşılmalıdır. Evlat sayısı arttığı zaman 'veladun' 'sadece bir evlat' için verilen oranlar kullanılamaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Halîm (Kavram ID: 58)
Miras hukuku. (Kavram ID: 481)
Kelâle (Kavram ID: 482)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 506 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

506|4|13|تلك حدود الله ومن يطع الله ورسوله يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك الفوز العظيم

Latin Literal

13. Tilke hudûdullâh(hudûdullâhi). Ve men yutııllâhe ve resûlehu yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ. Ve zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) hudutlarıdır/sınırlarıdır Allah'ın; ve kim itaat eder Allah'a ve resûlüne76; sokar onu (Allah) cennetlere; akar altından nehirler; ölümsüzlerdir185 orada (cennette); ve işte budur büyük başarı/zafer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 507 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

507|4|14|ومن يعص الله ورسوله ويتعد حدوده يدخله نارا خلدا فيها وله عذاب مهين

Latin Literal

14. Ve men ya’sıllâhe ve resûlehu ve yeteadde hudûdehu yudhılhu nâran hâliden fîhâ.Ve lehu azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Ve kim isyan eder Allah'a ve resûlüne418; ve aşar hudutlarını O’nun (Allah'ın); sokar onu (Allah) bir ateşe; ölümsüzlerdir185 orada*; ve onadır alçaltıcı/perişan eden bir azap.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 508 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

508|4|15|والتي ياتين الفحشه من نسايكم فاستشهدوا عليهن اربعه منكم فان شهدوا فامسكوهن في البيوت حتي يتوفيهن الموت او يجعل الله لهن سبيلا

Latin Literal

15. Vellâtî ye’tînel fâhişete min nisâikum festeşhidû aleyhinne erbaaten minkum, fe in şehidû fe emsikûhunne fîl buyûti hattâ yeteveffâhunnel mevtu ev yec’alallâhu lehunne sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) işlerler fuhuş/fahişelik* kadınlarınızdan487; öyle ki dört şahit getirin onlara karşı sizlerden; öyle ki eğer şahitlik ettilerse; öyle ki tutun/geri durdurun488 onları evlerde**; ta ki tamamlar buluşmasını onlara ölüm***; ya da yapar Allah onlara bir yol****.

Notlar

Not 1

*Eş cinsel (lezbiyenlik) fahişeliği.**Ev hapsi uygulaması yapın.***Eş cinsel (lezbiyenlik) fahişeliğini bırakma niyetleri yoksa ölünceye kadar ev hapsinde kalırlar. Hiç kimse bunu yapmayacağı için eş cinsel (lezbiyenlik) fahişeliğinden vazgeçmek tek yoldur. Psikolojik ve tıbbi tedaviyle Yüce Allah onlara bir tedavi yolu açabilir.***Tevbe ederek eş cinsel (lezbiyenlik) fahişeliği açısından tedavi olurlarsa ev hapsi sonlandırılır.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 509 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

509|4|16|والذان ياتينها منكم فاذوهما فان تابا واصلحا فاعرضوا عنهما ان الله كان توابا رحيما

Latin Literal

16. Vellezâni ye’tiyânihâ minkum fe âzûhumâ, fe in tâbâ ve aslehâ fe a’rıdû anhumâ. İnnallâhe kâne tevvâben rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve iki erkek kimse (ki) işledi ikisi onu (eş cinsel fahişeliğini) sizlerden; öyleyse eziyet edin* ikisine488; öyle ki eğer tevbe33 ettilerse ikisi; ve düzelttilerse** ikisi; öyle ki dönün ikisinden; doğrusu Allah oldu bir Tevvâb191; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Hayatlarını zorlaştıracak, sıkıntıya sokacak önlemler alın. **Psikoloji ve tıbbi tedaviyle düzelme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Tevvâb (Kavram ID: 191)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 510 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

510|4|17|انما التوبه علي الله للذين يعملون السو بجهله ثم يتوبون من قريب فاوليك يتوب الله عليهم وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

17. İnnemât tevbetu alâllâhi lillezîne ya’melûnes sûe bi cehâletin summe yetûbûne min karîbin fe ulâike yetûbullâhu aleyhim. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ancak Allah'ın üzerine (olan) tevbe33 kimseler içindir (ki) yaparlar kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 ederler yakından*; öyle ki işte bunlar; tevbe33 eder Allah onların üzerine; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*İçtenlikle, yakın bir zamanda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Cahil (Kavram ID: 489)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 511 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

511|4|18|وليست التوبه للذين يعملون السيات حتي اذا حضر احدهم الموت قال اني تبت الن ولا الذين يموتون وهم كفار اوليك اعتدنا لهم عذابا اليما

Latin Literal

18. Ve leysetit tevbetu lillezîne ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), hattâ izâ hadara ehadehumul mevtu kâle innî tubtul’âne ve lâllezîne yemûtûne ve hum kuffâr(kuffârun). Ulâike a’tednâ lehum azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Ve olmadı kimseler için tevbe33 (ki) yaparlar kötülükler; ta ki hazır olduğu zaman birine onlardan ölüm; dedi: "Doğrusu ben tevbe33 ettim şu anda"; ve olmaz (bir tevbe) kimselere (ki) ölürler ve onlar kâfirlerdir25; işte bunlar; hazırladık onlara elim/acıklı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 512 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

512|4|19|يايها الذين امنوا لا يحل لكم ان ترثوا النسا كرها ولا تعضلوهن لتذهبوا ببعض ما اتيتموهن الا ان ياتين بفحشه مبينه وعاشروهن بالمعروف فان كرهتموهن فعسي ان تكرهوا شيا ويجعل الله فيه خيرا كثيرا

Latin Literal

19. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ yahıllu lekum en terisûn nisâe kerhâ(kerhen). Ve lâ ta’dulûhunne li tezhebû bi ba’dı mâ âteytumûhunne illâ en ye’tîne bi fâhışetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve âşirûhunne bil ma’rûf(ma’rûfi), fe in kerihtumûhunne fe asâ en tekrahû şey’en ve yec’alallâhu fîhi hayran kesîrâ(kesîran).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Helal olmaz sizlere ki varis olursunuz kadınlara bir zorlama (-yla)*; zorlaştırmanız/sorun yaratmanız (da) onlara (helal olmaz); alıp gitmek için bir kısmıyla kendilerine verdiğinizi**; dışındadır ki işlerler apaçık fahişelik; ve iç içe geçmiş/müşterek şekilde geçinin onlarla marufla291; öyle ki eğer hoşlanmadınızsa onlardan*** öyle ki belki de ki hoşlanmadığınız bir şeyi; ve yapmıştır Allah onda çokça bir hayır.

Notlar

Not 1

*Kadınların mallarına zorla varis olunamaz. Haramdır. Erkekler gibi kadınlar da ölmeden önce diledikleri şekilde vasiyet bırakma hakkına sahiptir. Vasiyet bırakmadan vefat gerçekleşirse 4:11, 4:12 ve 4:118 ayetleri devreye girer. Şüphesiz ki erkeklerde de durum aynıdır. **2:229 ayetinden anlarız ki kadın boşanmak istemişse evliliğin başında almış olduğu mehri boşanacağı kocasına geri vermelidir. Bu fidye ödemesi, evlilikten kendisini kurtarma karşılığıdır. Boşanmak isteyen kadının verdiği fidyeyi erkeğin almasında bir günah yoktur. İşte kadınların evlilik hakkı olarak verilen sadakaların/mehirlerin bir kısmını geri almak için geçimsizlik yaratarak kadınları kendi istekleriyle boşanmaya zorlamak helal değildir.***Fahişelik haricindeki hoşa gitmeyen durumlarda bile geçinmek için her türlü özveri gösterilmelidir. Yüce Allah hoşa gitmeyen şeylere de çokça bir hayır, iyilik koymuş olduğunu bildirmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
maruf (Kavram ID: 291)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 513 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

513|4|20|وان اردتم استبدال زوج مكان زوج واتيتم احديهن قنطارا فلا تاخذوا منه شيا اتاخذونه بهتنا واثما مبينا

Latin Literal

20. Ve in eradtumustibdâle zevcin mekâne zevcin, ve âteytum ihdâhunne kıntâren fe lâ te’huzû minhu şey’â(şey’en). E te’huzûnehu buhtânen ve ismen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve eğer kastettinizse/amaçladınızsa bir eş değişikliğine bir eş yerine*; ve vermiş (olsanız da) birine onlardan kantar (-la)**; öyle ki edinmeyin ondan** bir şey; edinir misiniz (ondan) kara çalarak*** ve (edinir misiniz) apaçık bir günah****?

Notlar

Not 1

*Boşanılacak olan eş. **Yığınla. Çok miktarda sadaka/mehir. ***Fahişelik yaptığı iftirasında bulunarak kadınlardan verilen sadaka/mehirleri geri istemek.****Bir kadına iftira atmak apaçık bir günahtır.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 514 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

514|4|21|وكيف تاخذونه وقد افضي بعضكم الي بعض واخذن منكم ميثقا غليظا

Latin Literal

21. Ve keyfe te’huzûnehu ve kad efdâ ba’dukum ilâ ba’dın ve ehazne minkum mîsâkan galîzâ(galîzan).

Türkçe Çeviri

Ve nasıl edinirsiniz onu*; ant olsun sıkı fıkı oldunuz bir kısmınız bir kısma karşı; ve edindiler (kadınlar) sizlerden bir misak/söz/antlaşma** kalın bir bağlama (-yla)***.

Notlar

Not 1

*Kadına verilmiş olan sadaka/mehir.**Evlilik sözleşmesi/antlaşması.***Anlarız ki bir kadın ve erkeğin nikâhlanması her iki tarafı da bağlayan güçlü/sağlam bir bağla olmalıdır. Mut'a nikâhı gibi ücret karşılığı bir günlük ilişkileri meşru hale getirenler fahişeliği Yüce Allah'ın tertemiz bağı olan nikâhla karıştırmaktadırlar.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 515 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

515|4|22|ولا تنكحوا ما نكح اباوكم من النسا الا ما قد سلف انه كان فحشه ومقتا وسا سبيلا

Latin Literal

22. Ve lâ tenkihû mâ nekaha âbâukum minen nisâi, illâ mâ kad selef(selefe). İnnehu kâne fâhışeten ve maktâ(maktan). Ve sâe sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Nikâhlamayın491 nikâhladığını* babalarınızın/atalarınızın** kadınlardan; dışındadır geçmişte olan***; doğrusu o oldu bir fahişelik490; ve nefret; ve kötü bir yol.

Notlar

Not 1

*Geçmiş zaman kipiyle geldiği için bir kez bile nikâhlanma yasağı aktif hale getirir. **Öz babanın, öz baba tarafından dedenin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuş olanlar. Öz ana tarafından dedenin (ve bu şekilde eski nesillere ilerletilebilir) daha önceden karıları olmuş olanlar.***Ayet inmeden önce böyle bir yasağın olmadığı anlaşılmaktadır. Ayet öncesi gerçekleşmiş bu tarz nikâhlar aynen devam edecektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fahişelik. (Kavram ID: 490)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 516 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

516|4|23|حرمت عليكم امهتكم وبناتكم واخوتكم وعمتكم وخلتكم وبنات الاخ وبنات الاخت وامهتكم التي ارضعنكم واخوتكم من الرضعه وامهت نسايكم وربيبكم التي في حجوركم من نسايكم التي دخلتم بهن فان لم تكونوا دخلتم بهن فلا جناح عليكم وحليل ابنايكم الذين من اصلبكم وان تجمعوا بين الاختين الا ما قد سلف ان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

23. Hurrimet aleykum ummehâtukum ve benâtukum ve ehavâtukum ve ammâtukum ve halâtukum ve benâtul ahi ve benâtul uhti ve ummehâtukumullâtî erdâ’nekum ve ehavâtukum miner radâati ve ummehâtu nisâikum ve rabâibukumullâtî fî hucûrikum min nisâikumullâtî dehaltum bihinn(bihinne), fe in lem tekûnû dehaltum bihinne fe lâ cunâha aleykum, ve halâilu ebnâikumullezîne min aslâbikum, ve en tecmeû beynel uhteyni illâ mâ kad selef(selefe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Haram kılındı491 sizlere analarınız; ve kızlarınız; ve kız kardeşleriniz; ve halalarınız; ve teyzeleriniz; ve erkek kardeş kızları; ve kız kardeş kızları; ve sizleri emzirmiş (olan) analarınız; ve sütten (olan) kız kardeşleriniz; ve karılarınızın anaları; ve kendileriyle duhul/cinsel birleşme gerçekleştirdiğiniz karılarınızdan (gelen) himayenizdeki üvey kızlarınız; öyle ki eğer asla olmazsanız duhul/cinsel birleşme yaşamış onlarla*; öyle ki olmaz bir günah üzerinize; ve helalleri oğullarınızın kimselerdir (ki) sulblerinizdendir**; ve ki bir araya getirmeniz iki kız kardeş arasını; dışındadır mutlak geçen; doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Nikâh olmuş ancak cinsel birleşme olmadan boşanma olmuşsa.**Soy bağı olan oğullar. Zürriyet.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 517 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

517|4|24|والمحصنت من النسا الا ما ملكت ايمنكم كتب الله عليكم واحل لكم ما ورا ذلكم ان تبتغوا بامولكم محصنين غير مسفحين فما استمتعتم به منهن فاتوهن اجورهن فريضه ولا جناح عليكم فيما ترضيتم به من بعد الفريضه ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

24. Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn(musâfihîne). Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah(farîdaten). Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah(farîdati). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve muhsanât492 kadınlardan (nikâh) (ki) -dışındadır* sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğu- Allah'ın kitabıdır/yazgısıdır üzerine*; ve helal kılındı sizlere bunların ötesi/arkası (da) ki bakınırsınız mallarınızla** muhsinîn496 (olmaya), olmaksızın musâfihin494; öyle ki metalanmanızdır54*** onunla (nikâhla) onlardan (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarından); öyle ki verin ecirlerini**** bir farz497 (olarak); ve farz497 (olan) sonrasında olmaz bir günah üzerinize onunla (nikâhla) razı olduğunuzdakinde*****; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Müslüman erkeklere muhsanât kadınlarla nikâh yazılmıştır. Müminlerin ilk hedefi öncelikle müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanmak olmalıdır. Müminât muhsanât kadınlarla nikâhlanma çabalamasına rağmen asla güç yetiremeyenler varsa sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlardan birisiyle nikâhlanabilir. Elbette karşılıklı rızayla. 4:25 ayetinde sağ ellerin malik/sahip olduğu genç kadınlardan müminât (iman etmiş) olanların tercih edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlarla yapılan bu nikâh da çiftleri birbirine bağlayan bir nikâhtır (4:21). Geçici bir nikâh asla değildir. Çünkü bu nikâhtan çocuklar doğabilir. Çiftler nikâhın tüm sorumluluklarını ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Boşanma şartları da mutlak ki Kur'an'da bildirilen kurallara tabidir. **Nikâhlanarak bir ev geçindirme gücünüz, kuvvetiniz ve malınız varsa. ***Bir kadınla evlilik hayatı paylaşarak geçimlik sağlama.****Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.*****Farz olan ecir/karşılık tamamlanırsa nikâh şekli çiftlerin dilediği gibi yapılabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Meta (Kavram ID: 54)
Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Muhsanât (Kavram ID: 492)
Musâfihât (Kavram ID: 494)
Muhsinîn (Kavram ID: 496)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 518 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

518|4|25|ومن لم يستطع منكم طولا ان ينكح المحصنت المومنت فمن ما ملكت ايمنكم من فتيتكم المومنت والله اعلم بايمنكم بعضكم من بعض فانكحوهن باذن اهلهن واتوهن اجورهن بالمعروف محصنت غير مسفحت ولا متخذت اخدان فاذا احصن فان اتين بفحشه فعليهن نصف ما علي المحصنت من العذاب ذلك لمن خشي العنت منكم وان تصبروا خير لكم والله غفور رحيم

Latin Literal

25. Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât(mu’minâti). Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d(ba’dın), fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân(ahdânin), fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb(azâbi). Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kim asla güç yetiremez sizlerden bir uzanıp ulaşmaya ki nikâhlar müminât493 muhsanât492; öyle ki müminât493 fettanlarınızdan*, sağ ellerinizin malik/sahip77 olduğundandır; ve Allah daha iyi bilir imanlarınızı; bir kısmınız bir kısımdandır; öyle ki nikâhlayın onları (sağ ellerinizin malik/sahip olduklarını) ehlinin/ahalisinin** izniyle; ve verin ecirlerini*** marufla291; muhsanât492 (olsunlar) olmaksızın musâfihât494; ve edinmeyenler (olsunlar) gizli/saklı arkadaş; öyle ki muhsanât492 oldukları zaman; öyle ki (sonrası) eğer işlerlerse bir fahişelik490 öyle ki onlar üzerinedir yarısı muhsanât492 üzerine (olan) azaptan; işte bu kimse içindir (ki) haşyet duyar zorluğa/strese sizlerden; ve ki sabretmeniz**** bir hayırdır sizlere; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Gençler.**Onlardan sorumlu olan ilgili kimselerin. ***Muhsanât kadınlarla evlenmek için sadaka/mehir verilir. Sağ ellerin malik/sahip olduğu kadınlar için de nikâha bir karşılık/ecir bir farz/zorunluluk olarak verilmelidir.****Müminât muhsanât kadınlarla evlenmek için gereken mücadeleyi sabırla devam etmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
maruf (Kavram ID: 291)
Fahişelik. (Kavram ID: 490)
Muhsanât (Kavram ID: 492)
Müminât (Kavram ID: 493)
Musâfihât (Kavram ID: 494)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 519 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

519|4|26|يريد الله ليبين لكم ويهديكم سنن الذين من قبلكم ويتوب عليكم والله عليم حكيم

Latin Literal

26. Yurîdullâhu li yubeyyine lekum ve yehdîyekum sunenellezîne min kablikum ve yetûbe aleykum. Vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

İster Allah beyan226 etmek sizlere; ve doğru yola kılavuzlamak sizleri sizden öncekilerden kimselerin yasalarına/yollarına*; ve tevbe33 etmek (ister) üzerinize; ve Allah Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Sadece kutsal kitaplar demiş olan kimselerin yasalarına yani kutsal kitapların yasalarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Beyan (Kavram ID: 226)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 520 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

520|4|27|والله يريد ان يتوب عليكم ويريد الذين يتبعون الشهوت ان تميلوا ميلا عظيما

Latin Literal

27. Vallâhu yurîdu en yetûbe aleykum ve yurîdullezîne yettebiûneş şehevâti en temîlû meylen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve Allah ister ki tevbe33 etsin sizlere; ve (oysa) şehvetlere tabi olan kimseler ister ki meyledersiniz (yanlışa) büyük bir meyil (-le).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe (Kavram ID: 33)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 521 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

521|4|28|يريد الله ان يخفف عنكم وخلق الانسن ضعيفا

Latin Literal

28. Yurîdullâhu en yuhaffife ankum, ve hulikal insânu daîfâ(daîfen).

Türkçe Çeviri

İster Allah ki hafifletsin* sizlerden; ve yaratıldı insan zayıf/güçsüz (olarak).

Notlar

Not 1

*Yüce Allah kullarına kaldıramayacağından ağır yük asla yüklemez. Yükü hafifletmek ister. İnsan ise Rabbinin reçetesi olan Kur'an'ı terk eder. Kur'an'ın hükümlerini hayatına geçirmez.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 522 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

522|4|29|يايها الذين امنوا لا تاكلوا امولكم بينكم بالبطل الا ان تكون تجره عن تراض منكم ولا تقتلوا انفسكم ان الله كان بكم رحيما

Latin Literal

29. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ te’kulû emvâlekum beynekum bil bâtılı, illâ en tekûne ticâraten an terâdın minkum, ve lâ taktulû enfusekum. İnnallâhe kâne bikum rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yemeyin mallarınızı aranızda batılla199; dışındadır ki oldu bir ticaret ki kendiniz razı oldunuz; ve katletmeyin35 kendi nefislerinizi201; doğrusu Allah oldu sizlere bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Batıl (Kavram ID: 199)
Nefis (Kavram ID: 201)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 523 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

523|4|30|ومن يفعل ذلك عدونا وظلما فسوف نصليه نارا وكان ذلك علي الله يسيرا

Latin Literal

30. Ve men yef’al zâlike udvânen ve zulmen fe sevfe nuslîhi nârâ(nâran). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).

Türkçe Çeviri

Ve kim faaliyet içinde olur buna bir düşmanlık (-la) ve bir zulüm (-le); öyle ki yakında yanması için sunacağız onu bir ateşe; ve oldu bu Allah'a karşı kolay (bir olay) .

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 524 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

524|4|31|ان تجتنبوا كباير ما تنهون عنه نكفر عنكم سياتكم وندخلكم مدخلا كريما

Latin Literal

31. İn tectenibû kebâira mâ tunhevne anhu nukeffir ankum seyyiâtikum ve nudhılkum mudhalen kerîmâ(kerîmen).

Türkçe Çeviri

Eğer uzak durursanız kendisinden yasaklandığınızın büyüklerine (karşı); kâfirlik498 ederiz sizlerden kötülüklerinize; ve sokarız sizleri cömert* bir girişe**.

Notlar

Not 1

*Kerim.**Dünya hayatında ve ahiret hayatında cömert/bereketli bir girişe girerler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 525 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

525|4|32|ولا تتمنوا ما فضل الله به بعضكم علي بعض للرجال نصيب مما اكتسبوا وللنسا نصيب مما اكتسبن وسلوا الله من فضله ان الله كان بكل شي عليما

Latin Literal

32. Ve lâ tetemennev mâ faddalallâhû bihî ba’dakum alâ ba’d(ba’dın). Lir ricâli nasîbun mimmâktesebû ve lin nisâi nasîbun mimmâktesebn(mimmektesebne. Ves’elûllâhe min fadlihî. İnnallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve temenni* etmeyin fazlalıklı kıldığına Allah'ın kendisiyle bir kısmınızı bir kısma karşı; erkekleredir bir nasip kazandıklarından; ve kadınlaradır bir nasip kazandıklarından; ve sorun/sual edin Allah’a fazlından/lütfundan202 O’nun; doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm8.

Notlar

Not 1

*Arzulama, isteme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 526 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

526|4|33|ولكل جعلنا مولي مما ترك الولدان والاقربون والذين عقدت ايمنكم فاتوهم نصيبهم ان الله كان علي كل شي شهيدا

Latin Literal

33. Ve li kullin cealnâ mevâliye mimmâ terakel vâlidâni vel akrabûn(akrabûne). Vellezîne akadet eymânukum fe âtûhum nasîbehum. İnnallâhe kâne alâ kulli şey’in şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Ve her bir (kimse) için yaptık ardından gelen varisler* terk ettiğinden** ana babanın ve yakınlık sahiplerinin; ve kimselere (ki) bağladı/bağıtladı sağ elleriniz77; öyle ki verin nasiplerini onların (sağ ellerinizin bağladığı kimselerin); doğrusu Allah oldu her bir şey üzerine bir Şehîd499.

Notlar

Not 1

*Yakın koruyucular.**Bıraktığı mirastan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Şehîd (Kavram ID: 499)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 527 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

527|4|34|الرجال قومون علي النسا بما فضل الله بعضهم علي بعض وبما انفقوا من امولهم فالصلحت قنتت حفظت للغيب بما حفظ الله والتي تخافون نشوزهن فعظوهن واهجروهن في المضاجع واضربوهن فان اطعنكم فلا تبغوا عليهن سبيلا ان الله كان عليا كبيرا

Latin Literal

34. Er ricâlu kavvâmûne alân nisâi bi mâ faddalallâhu ba’dahum alâ ba’dın ve bi mâ enfekû min emvâlihim. Fes sâlihâtu kânitâtun hâfizâtun lil gaybi bi mâ hafizallâh(hafizallâhu). Vellâtî tehâfûne nuşûzehunne fe ızûhunne vahcurûhunn (vahcurûhunne) fîl medâcıı vadrıbûhunne, fe in ata’nekum fe lâ tebgû aleyhinne sebîlâ(sebîlen). İnnallâhe kâne aliyyen kebîrâ(kebîran).

Türkçe Çeviri

Erkekler kavvamdır501 kadınlara karşı; fazlalıklı kılmasıyla Allah'ın bir kısmı onlardan (insanlardan) bir kısma karşı ve mallarından infak6 ettikleriyle; öyle ki sâlih777 kadınlar kanaatkarlardır398; koruyanlardır gizliyi Allah'ın koruduğuyla (Allah'ın korunmasına hükmettiğiyle); ve o (kadınlardan) ki (eğer) korkarsanız kalkışmalar (dan)/yüksekten bakmalar (dan); öyle ki vaaz653 edin onlara; ve terk edin (kendiniz terk ederek) onları/ hicret edin onlardan yataklarda*; ve darbeyi vurun500 onlara; öyle ki itaat** ederlerse sizlere; öyle ki aramayın/bakınmayın onların aleyhine bir yol; doğrusu Allah oldu bir Aliyy373; bir Kebîr502.

Notlar

Not 1

*Yatağı ayırın. Cinsel ilişki kurmayın.**Boşanma darbesinin öne sürülmesiyle itaat ederlerse boşanmaktan vazgeçilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Aliyy (Kavram ID: 373)
Kanaat etmek. (Kavram ID: 398)
Kavvam (Kavram ID: 501)
Kebîr (Kavram ID: 502)
vaaz (Kavram ID: 653)
Sâlih (Kavram ID: 777)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 528 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

528|4|35|وان خفتم شقاق بينهما فابعثوا حكما من اهله وحكما من اهلها ان يريدا اصلحا يوفق الله بينهما ان الله كان عليما خبيرا

Latin Literal

35. Ve in hıftum şıkâka beynihimâ feb’asû hakemen min ehlihî ve hakemen min ehlihâ, in yurîdâ ıslâhan yuveffikıllâhu beynehumâ. İnnallâhe kâne alîmen habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ve eğer korktunuzsa yarılması (-ndan) ikisinin* arasının; öyle ki gönderin bir hakem onun (erkeğin) ehlinden; ve bir hakem (de) onun (kadının) ehlinden; eğer razı olurlarsa ikisi* ıslaha/düzelmeye; uygunlaştırır Allah ikisinin* arasını; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Habîr466.

Notlar

Not 1

*Karı koca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 529 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

529|4|36|واعبدوا الله ولا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا وبذي القربي واليتمي والمسكين والجار ذي القربي والجار الجنب والصاحب بالجنب وابن السبيل وما ملكت ايمنكم ان الله لا يحب من كان مختالا فخورا

Latin Literal

36. Va’budûllâhe ve lâ tuşrikû bihî şeyen ve bil vâlideyni ihsânen ve bizil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vel câri zil kurbâ vel câril cunubi ves sâhıbi bil cenbi vebnis sebîli, ve mâ meleket eymânukum. İnnallâhe lâ yuhıbbu men kâne muhtâlen fehûrâ(fehûran).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 edin Allah'a; ve şirk koşmayın71 O'na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsân250 ve yakınlık sahibine; ve yetimlere131; ve miskinlere113; ve yakınlık sahibi komşuya; ve uzak komşuya; ve (aynı) taraf/yönde yoldaşa; ve yolun oğluna354; ve malik/sahip olduğuna sağ ellerinizin77; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir kurumlanan*; bir gururlanan.

Notlar

Not 1

*Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Miskin (Kavram ID: 113)
Yetim (Kavram ID: 131)
İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)
Yolun oğlu. (Kavram ID: 354)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 530 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

530|4|37|الذين يبخلون ويامرون الناس بالبخل ويكتمون ما اتيهم الله من فضله واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

37. Ellezîne yebhalûne ve ye’murûnen nâse bil buhli ve yektumûne mâ âtâhumullâhu min fadlıhî. Ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) cimrilik/pintilik ederler; ve emrederler insanlara cimriliği/pintiliği; ve gizlerler verdiğini onlara Allah'ın kendi fazlından202; ve hazırladık kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 531 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

531|4|38|والذين ينفقون امولهم ريا الناس ولا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ومن يكن الشيطن له قرينا فسا قرينا

Latin Literal

38. Vellezîne yunfıkûne emvâlehum riâen nâsi ve lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhir(âhiri). Ve men yekuniş şeytânu lehu karînen fe sâe karînâ(karînen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) infak6 ederler mallarını insanlara göstermeye; ve iman47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; kime (ki) olur şeytân29 ona birleşik/bağlantılı; öyle ki ne kötü (bir) birleşmedir/bağlanmadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Şeytân (Kavram ID: 29)
iman (Kavram ID: 47)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 532 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

532|4|39|وماذا عليهم لو امنوا بالله واليوم الاخر وانفقوا مما رزقهم الله وكان الله بهم عليما

Latin Literal

39. Ve mâzâ aleyhim lev âmenû billâhi vel yevmil âhıri ve enfekû mimmâ razakahumullâh(razakahumullâhu). Ve kânallâhu bihim alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve nedir onların üzerlerine (olan)*; eğer (ki) iman47 etselerdi Allah'a ve ahiret gününe ve infak6 etselerdi rızıklandırdığından onları Allah'ın; ve oldu Allah onlara bir Alîm8.

Notlar

Not 1

*Ne oluyor onlara ki?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Alîm (Kavram ID: 8)
iman (Kavram ID: 47)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 533 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

533|4|40|ان الله لا يظلم مثقال ذره وان تك حسنه يضعفها ويوت من لدنه اجرا عظيما

Latin Literal

40. İnnallâhe lâ yazlimu miskâle zerreh(zerretin), ve in teku haseneten yudâıfhâ ve yu’ti min ledunhu ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah zulmetmez bir zerre503 ağırlığınca; ve eğer (ki) olur bir güzellik/iyilik katlar onu; ve verir kendi yanından büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zerre ve ağırlığı. (Kavram ID: 503)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 534 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

534|4|41|فكيف اذا جينا من كل امه بشهيد وجينا بك علي هولا شهيدا

Latin Literal

41. Fe keyfe izâ ci’nâ min kulli ummetin bi şehîdin ve ci’nâ bike alâ hâulâi şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıl (olur) getirdiğimiz zaman her bir ümmetten305 bir şahit/tanık; ve getirdiğimizde seni bunlar* üzerine bir şahit/tanık.

Notlar

Not 1

*Kendilerini Muhammed peygamberin ümmeti olarak kabul eden, dinlerini parça parça etmiş, mezheplere bölmüş olanlara karşı Muhammed peygamberin bir tanık/şahit olarak dinleneceği anlaşılmaktadır. 25:30 ayetinde Muhammed peygamberin nasıl bir tanıklık ettiği bildirilmiştir. Muhammed peygamber ümmetinin Kur'an'ı terk edilmiş bir şekilde tuttuklarını, Kur'an'a gerçek anlamda tabi olmadıklarını deklere etmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 535 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

535|4|42|يوميذ يود الذين كفروا وعصوا الرسول لو تسوي بهم الارض ولا يكتمون الله حديثا

Latin Literal

42. Yevme izin yeveddullezîne keferû ve asavur resûle lev tusevvâ bihimul ard(ardu). Ve lâ yektumûnallâhe hadîsâ(hadîsen).

Türkçe Çeviri

O gün ister kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve isyan* ettiler resûle**; şayet/keşke aynı seviyede olsa onlarla yer***; ve gizleyemezler Allah’a bir hadis/söz504.

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamberin getirdiği Kur'an'a isyan ettiler. Kur'an'ın ayetlerine isyan ettiler. Ayetleri yok saydılar. Ayetleri hadislerin hükmüyle yok ettiler. **Muhammed peygambere.***Yerin dibine geçseler.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 536 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

536|4|43|يايها الذين امنوا لا تقربوا الصلوه وانتم سكري حتي تعلموا ما تقولون ولا جنبا الا عابري سبيل حتي تغتسلوا وان كنتم مرضي او علي سفر او جا احد منكم من الغايط او لمستم النسا فلم تجدوا ما فتيمموا صعيدا طيبا فامسحوا بوجوهكم وايديكم ان الله كان عفوا غفورا

Latin Literal

43. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ takrabûs salâte ve entum sukârâ hattâ ta’lemû mâ tekûlûne ve lâ cunuben illâ âbirî sebîlin hattâ tagtesilû. Ve in kuntum mardâ ev alâ seferin ev câe ehadun minkum minel gâiti ev lâmestumun nisâe fe lem tecidû mâen fe teyemmemû saîden tayyiben femsehû bi vucûhikum ve eydîkum. İnnallâhe kâne afuvven gafûrâ(gafûran).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Yaklaşmayın salâta5; ve sizler sarhoşlar/aklı örtmüşler (olarak); ta ki bilersiniz dediğinizi; ve de bir cünüp136 (-ken) -dışındadır bir yol gelip geçenler- ta ki guslederler/yıkanırlar/banyo yaparlar533; ve eğer oldunuz hastalar ya da bir sefer üzerine; ya da geldi biriniz sizden gaitadan/dışkılamaktan533 ya da dokundunuz/cinsel ilişkiye girdiniz kadınlara533; öyle ki asla bulamadınız bir su; öyle ki teyemmüm edin/sürün iyi/hoş/yumuşak toprağa/kuma; öyle ki sıvazlayın yüzlerinize ve ellerinize; doğrusu Allah oldu bir Afuv710; bir Gafûr20.

Notlar

Not

Salât’a hangi kimseler yaklaşamaz;Sarhoş olmuşlar (alkol, hap, toz, uyuşturucu vb. nedeniyle), aklı örtülmüş olanlar yani sağlıklı karar veremeyenler ne dediklerini bilinceye kadar salâta katılamazlar. Katılmama nedenleri abuk sabuk konuşarak başka insanları rahatsız etmeleri, salâta engel olabilmeleridir. Bu kimseler salâttan da bir şey anlamayacaklardır. Ancak akılları başlarına gelince salâta katılabilirler. Cünüp ne demek?‘cunuben’ (جنب) kelimesi kökü bir yana dönmek (turn aside), uzaklaşmak (ward off), uzak durmak (keep away, keep far), sakınmak (stun), uzak olmak (be distant), kenarda kalmak (be or remain by the side) anlamındadır. Ayette tekil, eril isim kelimesi gelmiş olup ‘uzak, kenar’ anlamındadır.Uzun zaman yıkanmamış, banyo yapamamış kimseler temizlikten uzaklaştıkları için cünüp olarak isimlendirilir. Yüce Allah bu kimselerin yıkanmasını emretmektedir. Cünüplüğün cinsel ilişkiyle ilgisi yoktur. Cünüp hale gelmiş yani temizlikten uzak kalmış olanlar yayabilecekleri pis koku nedeniyle salâta katılamazlar. Bu kimseler banyo yaparak temizleneceklerdir. Daha sonra abdest alma sürecine gireceklerdir. Eğer orada yaşamayan, gelip geçen bir kimseyse ve banyo yapma imkânı yoksa direkt olarak abdest alma sürecine girecektir. Abdest süreci;Abdesti Kur’an’a göre iki şey bozar. 1. Cinsel ilişki olmuşsa2. Dışkılama olmuşsa yani gaita çıkışı olmuşsa.Abdest gerekirse;Su varsa; eller dirseklere kadar yıkanır. Yüz yıkanır. Baş mesh edilir. Ayaklar mesh edilir.Su yoksa ya da hastalık varsa ya da sefer hali varsa temiz ve yumuşak bir toprakla/kumla eller ovuşturulur ve yüze sürülür.Şema olarak gösterilmesi;Abdest alma süreci;

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
iman (Kavram ID: 47)
Cünüp (Kavram ID: 136)
Afuv (Kavram ID: 710)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 537 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

537|4|44|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يشترون الضلله ويريدون ان تضلوا السبيل

Latin Literal

44. E lem tera ilâllezîne ûtû nasîben minel kitâbi yeşterûned dalâlete ve yurîdûne en tedıllus sebîl(sebîle).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) verildiler bir nasip kitaptan*; satın alırlar (onlar) dalaleti128 ve isterler ki dalalete128 düşün yolda.

Notlar

Not 1

*Kitap ehli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 538 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

538|4|45|والله اعلم باعدايكم وكفي بالله وليا وكفي بالله نصيرا

Latin Literal

45. Vallâhu a’lemu bi a’dâikum. Ve kefâ billâhi veliyyen, ve kefâ billâhi nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Ve Allah daha iyi bilendir düşmanlarınızı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Veli28 (olarak); kâfi geldi/yetti Allah bir Nasîr69 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Nasîr (Kavram ID: 69)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 539 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

539|4|46|من الذين هادوا يحرفون الكلم عن مواضعه ويقولون سمعنا وعصينا واسمع غير مسمع ورعنا ليا بالسنتهم وطعنا في الدين ولو انهم قالوا سمعنا واطعنا واسمع وانظرنا لكان خيرا لهم واقوم ولكن لعنهم الله بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Latin Literal

46. Minellezîne hâdû yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve yekûlûne semi’nâ ve asaynâ vesma’ gayra musmeın ve râınâ leyyen bi elsinetihim ve ta’nan fîd dîn(dîni). Ve lev ennehum kâlû semi’nâ ve ata’nâ vesma’ venzurnâ le kâne hayran lehum ve akvem(akveme), ve lâkin leanehumullâhu bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Yahudileşmiş kimselerden (ki) tahrif ederler kelimeyi kendi yerlerinden; ve derler: "İşittik ve isyan ettik"; -ve işit olmaksızın işiten!- ve (derler) "Güt300 bizi”; eğip bükme (-yle) dillerini ve ta’an949 (-la) dinde; ve şayet ki onlar deselerdi: "İşittik ve itaat ettik" ve "İşit ve gözet300 bizleri"; mutlak olurdu bir hayır onlara ve (olurdu) daha dik/ayakta/kıyamda; fakat mutlak lanetledi280 onları Allah küfürleriyle25; öyle ki iman47 etmezler bir az dışında.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 540 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

540|4|47|يايها الذين اوتوا الكتب امنوا بما نزلنا مصدقا لما معكم من قبل ان نطمس وجوها فنردها علي ادبارها او نلعنهم كما لعنا اصحب السبت وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

47. Yâ eyyuhâllezîne ûtûl kitâbe âminû bi mâ nezzelnâ musaddikan li mâ meakum min kabli en natmise vucûhen fe neruddehâ alâ edbârihâ ev nel’anehum kemâ leannâ ashâbes sebt(sebti). Ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ey kitap verilmiş kimseler135! İman47 edin indirdiğimize*; bir musaddıktır140 yanınızdakine; önceden ki sileriz yüzleri öyle ki döndürürüz onu arkası üzerine506; ya da lanetleriz280 onları lanetlediğimiz273** gibi sebt/şabat272 yoldaşlarını; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçen.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Maymunlaşma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Musaddık (Kavram ID: 140)
Sebt (Kavram ID: 272)
Maymunlaşma (Kavram ID: 273)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 541 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

541|4|48|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد افتري اثما عظيما

Latin Literal

48. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bunun astına/aşağısına dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki iftira883 attı büyük bir günah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
iftira (Kavram ID: 883)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 542 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

542|4|49|الم تر الي الذين يزكون انفسهم بل الله يزكي من يشا ولا يظلمون فتيلا

Latin Literal

49. E lem tera ilâllezîne yuzekkûne enfusehum. Belillâhu yuzekkî men yeşâu ve lâ yuzlemûne fetîlâ(fetîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri saflaştırırlar/büyütürler/yüceltirler kendi nefislerini201; evet! Allah saflaştırır/büyütür/yüceltir dilediği kimseyi; ve zulmedilmez onlara bir fitil137* (kadar).

Notlar

Not 1

*Evrenin en küçük yapısı olan sicime/fitile/ipliksiye işaret büyük bir mucizedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bir fitil/bir sicim (Kavram ID: 137)
Nefis (Kavram ID: 201)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 543 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

543|4|50|انظر كيف يفترون علي الله الكذب وكفي به اثما مبينا

Latin Literal

50. Unzur keyfe yefterûne alâllâhil kezib(kezibe). Ve kefâ bihî ismen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Bak nasıl iftira atarlar402 Allah'a karşı yalan (-la); ve kâfi gelir/yeter ona apaçık bir günah (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 544 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

544|4|51|الم تر الي الذين اوتوا نصيبا من الكتب يومنون بالجبت والطغوت ويقولون للذين كفروا هولا اهدي من الذين امنوا سبيلا

Latin Literal

51. E lem tera ilâllezîne ûtû nasîben minel kitâbi yu’minûne bil cibti vet tâgûti ve yekûlûne lillezîne keferû hâulâi ehdâ minellezîne âmenû sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kitaptan bir nasip verilmiş kimseleri135 (ki) iman47 ederler cibte507 ve tâğûta442; ve derler kâfirlik25 etmiş kimseler için: "Bunlar* iman47 etmiş kimselerden** daha doğru bir yola kılavuzludur."

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimseler.**Kur'an'a tabi olmuş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Cibt (Kavram ID: 507)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 545 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

545|4|52|اوليك الذين لعنهم الله ومن يلعن الله فلن تجد له نصيرا

Latin Literal

52. Ulâikellezîne leanehumullâh(leanehumullâhu). Ve men yel’anillâhu fe len tecide lehu nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar kimselerdir (ki) mutlak lanetledi280 Allah; ve kimi lanetlerse280 Allah öyle ki asla bulamazsın ona bir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 546 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

546|4|53|ام لهم نصيب من الملك فاذا لا يوتون الناس نقيرا

Latin Literal

53. Em lehum nasîbun minel mulki fe izen lâ yu’tûnen nâse nakîrâ(nakîran).

Türkçe Çeviri

Yoksa onlara mı bir nasip mülkten; öyle ki (bir nasip olsa onlara) vermezler insanlara bir nakîr508.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nakîr (Kavram ID: 508)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 547 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

547|4|54|ام يحسدون الناس علي ما اتيهم الله من فضله فقد اتينا ال ابرهيم الكتب والحكمه واتينهم ملكا عظيما

Latin Literal

54. Em yahsudûnen nâse alâ mâ âtâhumullâhu min fadlıhî, fe kad âteynâ âle ibrâhîmel kitâbe vel hikmete ve âteynâhum mulken azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ya da haset mi ederler insanlara, Allah'ın onlara verdiğine karşı kendi fazlından202; öyle ki muhakkak verdik İbrahim ailesine/taraftarlarına kitap ve hikmet303* ; ve verdik onlara büyük bir mülk**.

Notlar

Not 1

*İbrahim peygambere ve ailesine hikmet/hüküm içeren kitabın verildi açıktır.**İbrahim peygambere ve/veya ailesine hükümdarlık verildiği açıktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 548 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

548|4|55|فمنهم من امن به ومنهم من صد عنه وكفي بجهنم سعيرا

Latin Literal

55. Fe minhum men âmene bihî ve minhum men sadde anhu. Ve kefâ bi cehenneme saîrâ(saîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki onlardan kimi iman47 etti ona (kitaba); ve onlardan kimi yüz çevirdi/engelledi* ondan (kitaptan); öyle ki kâfi geldi/yetti (ona) bir seîr809 (-li) cehennem.

Notlar

Not 1

*Mani oldu, hüküm içeren kitabın hükümlerine engel oldu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Seîr (Kavram ID: 809)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 549 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

549|4|56|ان الذين كفروا بايتنا سوف نصليهم نارا كلما نضجت جلودهم بدلنهم جلودا غيرها ليذوقوا العذاب ان الله كان عزيزا حكيما

Latin Literal

56. İnnellezîne keferû bi âyâtinâ sevfe nuslîhim nâra(nâran). Kullemâ nadicet culûduhum beddelnâhum culûden gayrahâ li yezûkûl azâb(azâbe). İnnallâhe kâne azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseleri (ki) kâfirlik ettiler ayetlerimize400; yakında yakacağız onları bir ateş (-le); her piştiğinde ciltleri/derileri509 onların; değiştirdik onları* (kimseleri) onun (cildin/derinin) başkası (olan) ciltler (-le)/deriler (-le); tatmaları için azabı; doğrusu Allah oldu bir Azîz37; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Gramere göre değişen insanlardır. Demek ki her cilt değişimi birbirinin aynısı olmamaktadır. Yeni gelen cilt/deri o insanı farklılaştırmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 550 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

550|4|57|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا لهم فيها ازوج مطهره وندخلهم ظلا ظليلا

Latin Literal

57. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhıluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun, ve nudhıluhum zıllen zalîlâ(zalîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseleri (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun nehirler; ölümsüzler185 orada ebediyen; onlaradır orada temizlenmiş eşler184; ve sokarız onları korunaklı* bir korunağa.

Notlar

Not 1

*Gölgeli olarak çevrilen bu kelimenin anlamı daha geniştir. Korunaklı, siperli anlamındadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Cennetlerde eş, eşler. (Kavram ID: 184)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 551 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

551|4|58|ان الله يامركم ان تودوا الامنت الي اهلها واذا حكمتم بين الناس ان تحكموا بالعدل ان الله نعما يعظكم به ان الله كان سميعا بصيرا

Latin Literal

58. İnnallâhe ye’murukum en tueddûl emânâti ilâ ehlihâ ve izâ hakemtum beynen nâsi en tahkumû bil adl(adli). İnnallâhe niımmâ yeızukum bihî. İnnallâhe kâne semîan basîrâ(basîran).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah emreder200 sizlere ki eriştirin/aktarın emanetleri ehline onun511; ve hükmettiğiniz zaman insanlar arasında ki hükmedersiniz512 adaletle680 (diye); doğrusu Allah ne muhteşem vaaz653 eder sizlere onunla*; doğrusu Allah oldu bir Semî41; bir Basîr513.

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Semî (Kavram ID: 41)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Emanetleri ehline aktarmak. (Kavram ID: 511)
Basîr (Kavram ID: 513)
vaaz (Kavram ID: 653)
Adalet (Kavram ID: 680)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 552 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

552|4|59|يايها الذين امنوا اطيعوا الله واطيعوا الرسول واولي الامر منكم فان تنزعتم في شي فردوه الي الله والرسول ان كنتم تومنون بالله واليوم الاخر ذلك خير واحسن تاويلا

Latin Literal

59. Yâ eyyuhâllezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum, fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilâllâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İtaat edin Allah'a; ve itaat edin76 resûle; ve sizlerden emir sahiplerine514; öyle ki eğer çekişirseniz bir şeyde; öyle ki döndürün onu Allah ve resûl700 üzerine*; eğer olduysanız iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; işte bu; bir hayırdır ve daha güzel bir tevildir401.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Tevil (Kavram ID: 401)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 553 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

553|4|60|الم تر الي الذين يزعمون انهم امنوا بما انزل اليك وما انزل من قبلك يريدون ان يتحاكموا الي الطغوت وقد امروا ان يكفروا به ويريد الشيطن ان يضلهم ضللا بعيدا

Latin Literal

60. E lem tera ilâllezîne yez’umûne ennehum âmenû bimâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablike yurîdûne en yetehâkemû ilât tâgûti ve kad umirû en yekfurû bihî. Ve yurîduş şeytânu en yudıllehum dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Görmez misin kimseleri (ki) iddia ederler ki onlar iman47 ettiler sana indirilene* ve senden önce indirilene (Tevrât'a ve İncîl'e); isterler ki hakem edinsinler tâğûtu442; ve (o tâğûtla) muhakkak emredildiler ki kâfirlik etsinler ona (Kur’an’a); ve ister şeytan ki saptırsın onları uzak bir sapkınlığa.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 554 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

554|4|61|واذا قيل لهم تعالوا الي ما انزل الله والي الرسول رايت المنفقين يصدون عنك صدودا

Latin Literal

61. Ve izâ kîle lehum teâlev ilâ mâ enzelallâhu ve ilâr resûli raeytel munâfıkîne yesuddûne anke sudûdâ(sudûden).

Türkçe Çeviri

Ve dendiği zaman onlara: "Yükselin/yücelin* Allah'ın indirdiğine** doğru; ve resûle (de)"; görürsün münâfıkları26 yüz çevirirler senden büsbütün bir yüz çevirme (-yle)

Notlar

Not 1

*Kelimenin ilk anlamı yücelmek, yükselmektir. Kur'an'a ve resûle itaat eden Yüce Allah'ın katında kademe olarak yükselir. **Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 555 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

555|4|62|فكيف اذا اصبتهم مصيبه بما قدمت ايديهم ثم جاوك يحلفون بالله ان اردنا الا احسنا وتوفيقا

Latin Literal

62. Ve keyfe izâ esâbethum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ(tevfîkan).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıldır; isabet ettiği zaman onlara bir musibet311 kendi ellerinin kazandığı kademeyle/kıdemle; sonra geldiler sana (ki) yemin ederler Allah'a; "ki istedik ancak bir ihsan/iyilik ve bir uzlaşı."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musibet (Kavram ID: 311)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 556 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

556|4|63|اوليك الذين يعلم الله ما في قلوبهم فاعرض عنهم وعظهم وقل لهم في انفسهم قولا بليغا

Latin Literal

63. Ulâikellezîne ya’lemullâhu mâ fî kulûbihim fe a’rıd anhum vaızhum ve kul lehum fî enfusihim kavlen belîgâ(belîgan).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) bilir Allah kalplerindekini onların; öyle ki ilgini/alakanı çek onlardan; ve vaaz653 et onlara; ve de/söyle nefislerindekine201 onların bir söz; bir belagat515.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Belagat (Kavram ID: 515)
vaaz (Kavram ID: 653)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 557 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

557|4|64|وما ارسلنا من رسول الا ليطاع باذن الله ولو انهم اذ ظلموا انفسهم جاوك فاستغفروا الله واستغفر لهم الرسول لوجدوا الله توابا رحيما

Latin Literal

64. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi). Ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfera lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiç bir resûlü418 itaat76 edilmesi dışında Allah'ın izniyle; velev (şayet) ki onlar zulmettikleri257 zaman kendi nefislerine201 gelseydiler sana; öyle ki mağfiret319 sunsalardı Allah'a; ve mağfiret319 isteseydi onlara resûl; mutlak bulurlardı Allah'ı bir Tevvâb191; bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 558 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

558|4|65|فلا وربك لا يومنون حتي يحكموك فيما شجر بينهم ثم لا يجدوا في انفسهم حرجا مما قضيت ويسلموا تسليما

Latin Literal

65. Fe lâ ve rabbike lâ yu’minûne hattâ yuhakkimûke fîmâ şecera beynehum, summe lâ yecidû fî enfusihim haracen mimmâ kadayte ve yusellimû teslîmâ(teslîmen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki olmaz! Ve (senin) Rabbine4 iman47 etmezler; ta ki (onlar) hakem belirlerler seni kendi aralarındaki dallanmış/budaklanmışa; sonra bulmazlar/hissetmezler nefislerinde201 bir darlık/sıkılık (senin) sonuca bağladığından; ve teslim olurlar (sonuca bağladığına) bir teslim (-le).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 559 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

559|4|66|ولو انا كتبنا عليهم ان اقتلوا انفسكم او اخرجوا من ديركم ما فعلوه الا قليل منهم ولو انهم فعلوا ما يوعظون به لكان خيرا لهم واشد تثبيتا

Latin Literal

66. Ve lev ennâ ketebnâ aleyhim enıktulû enfusekum evihrucû min diyârikum mâ fealûhu illâ kalîlun minhum. Ve lev ennehum fealû mâ yûazûne bihî le kâne hayran lehum ve eşedde tesbîtâ(tesbîten).

Türkçe Çeviri

Velev (şayet) ki yazsaydık üzerlerine ki katledin35 nefislerinizi201 ya da çıkın diyarlarınızdan; faaliyet içinde olmazlardı ona onlardan bir az dışında; eğer ki onlar faaliyet içinde olsalardı kendisiyle vaaz653 edilene; mutlak olurdu bir hayır onlara; ve (ki bu) daha şiddetli sebattır/sağlam basmadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)
vaaz (Kavram ID: 653)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 560 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

560|4|67|واذا لاتينهم من لدنا اجرا عظيما

Latin Literal

67. Ve izen le âteynâhum min ledunnâ ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman mutlak verirdik onlara yanımızdan büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 561 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

561|4|68|ولهدينهم صرطا مستقيما

Latin Literal

68. Ve le hedeynâhum sırâtan mustekîmâ(mustekîmen).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak doğru yola kılavuzlardık onları; dosdoğru/kıyamda/ayakta bir yola124.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 562 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

562|4|69|ومن يطع الله والرسول فاوليك مع الذين انعم الله عليهم من النبين والصديقين والشهدا والصلحين وحسن اوليك رفيقا

Latin Literal

69. Ve men yutiıllâhe ver resûle fe ulâike meallezîne en’amellâhu aleyhim minen nebiyyîne ves sıddîkîne veş şuhedâi ves sâlihîn(sâlihîne), ve hasune ulâike rafîkâ(rafîkan).

Türkçe Çeviri

Ve kim itaat eder Allah'a ve resûle76; işte bunlar; yanındadır kimselerin (ki) nimetlendirdi Allah onları nebilerden132 ve sıddıklardan/doğrulardan ve şahitlerden* ve sâlihlerden217; ve bunlar ne iyileşmiş arkadaşlıktır.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kutsal kitaplarına tanık olmuş, şahit olmuşlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Nebi (Kavram ID: 132)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 563 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

563|4|70|ذلك الفضل من الله وكفي بالله عليما

Latin Literal

70. Zâlikel fadlu minallâh(minallâhi). Ve kefâ billâhi alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

İşte bu; fazldır202 Allah’tan; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Alîm (olarak)8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 564 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

564|4|71|يايها الذين امنوا خذوا حذركم فانفروا ثبات او انفروا جميعا

Latin Literal

71. Yâ eyyuhâllezîne âmenû huzû hızrakum fenfirû subâtin evinfirû cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinin hazırlıklarınızı; öyle ki savaşırsınız/çatışırsınız* bölük bölük ya da savaşırsınız/çatışırsınız* topluca.

Notlar

Not 1

*Savaşmak, çatışmak, anlaşamama, savaşa gitmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 565 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

565|4|72|وان منكم لمن ليبطين فان اصبتكم مصيبه قال قد انعم الله علي اذ لم اكن معهم شهيدا

Latin Literal

72. Ve inne minkum le men le yubattienn(yubattienne), fe in esâbetkum musîbetun kâle kad en’amallâhu aleyye iz lem ekun meahum şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu sizlerden mutlak (bir) kimse (ki) muhakkak ağırdan alır/ayak sürer*; öyle ki eğer isabet ettiyse sizlere bir musibet311; dedi: "Muhakkak nimet** vermiş Allah üzerime; asla olmadığım zaman onlarla beraber şahit/tanık."

Notlar

Not 1

*Çatışmaya/savaşmaya gitmemek için yollar arar; elinden geleni yapar.**Onlarla birlikte olmamak Allah'ın bir nimetidir sanmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musibet (Kavram ID: 311)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 566 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

566|4|73|ولين اصبكم فضل من الله ليقولن كان لم تكن بينكم وبينه موده يليتني كنت معهم فافوز فوزا عظيما

Latin Literal

73. Ve le in esâbekum fadlun minallâhi le yekûlenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun yâ leytenî kuntu meahum fe efûze fevzen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki eğer isabet etse sizlere bir fazl202 Allah’tan; muhakkak der (o kimse) -sanki asla olmaz* sizin aranızda ve onun arasında bir sevgi/dostluk-: "Ah! Keşke ben olsaydım onlarla beraber; öyle ki başarsaydım büyük bir başarı."

Notlar

Not 1

*Daha önce asla olmamış gibi, daha sonra da asla olmayacak gibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 567 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

567|4|74|فليقتل في سبيل الله الذين يشرون الحيوه الدنيا بالاخره ومن يقتل في سبيل الله فيقتل او يغلب فسوف نوتيه اجرا عظيما

Latin Literal

74. Felyukâtil fî sebîlillâhillezîne yeşrûnel hayâted dunyâ bil âhirah(âhirati). Ve men yukâtil fî sebîlillâhi fe yuktel ev yaglib fe sevfe nu’tîhi ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki katletsin35 (o kimse) Allah yolunda331; (o) kimseler (ki) satıp değişirler dünya hayatını ahiretle; ve kim katleder Allah yolunda331; öyle ki katledilir35 ya da galip gelir; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 568 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

568|4|75|وما لكم لا تقتلون في سبيل الله والمستضعفين من الرجال والنسا والولدن الذين يقولون ربنا اخرجنا من هذه القريه الظالم اهلها واجعل لنا من لدنك وليا واجعل لنا من لدنك نصيرا

Latin Literal

75. Ve mâ lekum lâ tukâtilûne fî sebîlillâhi vel mustad’afîne miner ricâli ven nisâi vel vildânillezîne yekûlûne rabbenâ ahricnâ min hâzihil karyetiz zâlimi ehluhâ, vec’al lenâ min ledunke veliyyâ(veliyyen), vec’al lenâ min ledunke nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Ve nedir sizlere olan (ki) katletmezsiniz35 Allah yolunda331; ve zaaflılar (olan) erkeklerden ve kadınlardan ve çocuklardan kimseler derler (ki): "Rabbimiz! Çıkar bizi şu kentten; zalimdir257 ahalisi onun; ve yap bize yanından bir veli28; ve yap bize yanından bir nasîr69."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Nasîr (Kavram ID: 69)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 569 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

569|4|76|الذين امنوا يقتلون في سبيل الله والذين كفروا يقتلون في سبيل الطغوت فقتلوا اوليا الشيطن ان كيد الشيطن كان ضعيفا

Latin Literal

76. Ellezîne âmenû yukâtilûne fî sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne keferû yukâtilûne fî sebîlit tâgûti fe kâtilû evliyâeş şeytân(şeytâni), inne keydeş şeytâni kâne daîfâ(daîfen).

Türkçe Çeviri

İman47 etmiş kimseler (ki) katlederler35 Allah yolunda331; ve kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) katlederler35 tâğût442 yolunda; öyle ki katledin35 şeytânın29 evliyasını212; doğrusu şeytânın29 hilesi/taktiği oldu bir zaaflı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 570 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

570|4|77|الم تر الي الذين قيل لهم كفوا ايديكم واقيموا الصلوه واتوا الزكوه فلما كتب عليهم القتال اذا فريق منهم يخشون الناس كخشيه الله او اشد خشيه وقالوا ربنا لم كتبت علينا القتال لولا اخرتنا الي اجل قريب قل متع الدنيا قليل والاخره خير لمن اتقي ولا تظلمون فتيلا

Latin Literal

77. E lem tera ilâllezîne kîle lehum kuffû eydiyekum, ve ekîmus salâte ve âtûz zekât(zekâte), fe lemmâ kutibe aleyhimul kıtâlu izâ ferîkun minhum yahşevnen nâse ke haşyetillâhi ev eşedde haşyeh(haşyeten), ve kâlû rabbenâ lime ketebte aleynâl kıtâl(kıtâle), lev lâ ahhartenâ ilâ ecelin karîb(karîbin). Kul metâud dunyâ kalîl(kalîlun), vel âhıratu hayrun li menittekâ ve lâ tuzlemûne fetîlâ(fetîlen).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) denildi onlara: "Çekin ellerinizi; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10"; öyle ki ne zaman yazıldı onlara savaş; o zaman bir fırka/bir bölük onlardan haşyet53 duyar insanlara; haşyet53 duyar gibi Allah'a; ya da daha şiddetli bir haşyet53 duyma; ve dediler: “Rabbimiz4! Niçin yazdın bize savaş? Keşke tehir etseydin/erteleseydin bizi yakın bir ecele/bir süreye”; de ki: “Dünya metası54 azdır; ve ahiret hayırlıdır; kimse için; takvalı21 oldu; ve zulmedilmez sizlere bir fitil/bir sicim137 (kadar).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zekât (Kavram ID: 10)
Takva (Kavram ID: 21)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Meta (Kavram ID: 54)
Bir fitil/bir sicim (Kavram ID: 137)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 571 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

571|4|78|اينما تكونوا يدرككم الموت ولو كنتم في بروج مشيده وان تصبهم حسنه يقولوا هذه من عند الله وان تصبهم سييه يقولوا هذه من عندك قل كل من عند الله فمال هولا القوم لا يكادون يفقهون حديثا

Latin Literal

78. Eyne mâ tekûnû yudrikkumul mevtu ve lev kuntum fî burûcin muşeyyedeh(muşeyyedetin). Ve in tusıbhum hasenetun yekûlû hâzihî min indillâh(indillâhi), ve in tusıbhum seyyietun yekûlû hâzihî min indike. Kul kullun min indillâh(indillâhi). Fe mâli hâulâil kavmi lâ yekâdûne yefkahûne hadîsâ(hadîsen).

Türkçe Çeviri

Nerede olursanız ulaşıp yakalar sizleri ölüm; ve eğer olmuş olsanız da heybetli yüksek burçlarda; ve eğer isabet etse onlara bir iyilik derler: "Bu indinden/katındandır Allah'ın"; ve eğer isabet etse onlara bir kötülük derler: "Bu indinden/yanındandır senin"; de ki hepsi indinden/katındandır Allah'ın; öyle ki nedir bunlara (olan), (bu) kavme/topluma; yanaşmazlar onlar anlamaya bir hadis/söz.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 572 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

572|4|79|ما اصابك من حسنه فمن الله وما اصابك من سييه فمن نفسك وارسلنك للناس رسولا وكفي بالله شهيدا

Latin Literal

79. Mâ esâbeke min hasenetin fe minallâh(minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsike. Ve erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen). Ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

İsabet eden sana bir iyilikten öyle ki Allah'tandır516; ve isabet eden sana kötülükten öyle ki kendi516 nefsindendir201; ve gönderdik seni insanlara bir resûl (olarak); ve kâfi geldi/yetti Allah bir Şehîd499 (olarak).

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 573 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

573|4|80|من يطع الرسول فقد اطاع الله ومن تولي فما ارسلنك عليهم حفيظا

Latin Literal

80. Men yutiır resûle fe kad atâallâh(atâallâhe), ve men tevellâ fe mâ erselnâke aleyhim hafîzâ(hafîzen).

Türkçe Çeviri

Kim itaat76 eder resûle418; öyle ki muhakkak itaat etti Allah'a; ve kim yüz çevirirdi; öyle ki göndermiş değiliz seni üzerlerine bir koruyucu/gardiyan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 574 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

574|4|81|ويقولون طاعه فاذا برزوا من عندك بيت طايفه منهم غير الذي تقول والله يكتب ما يبيتون فاعرض عنهم وتوكل علي الله وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

81. Ve yekûlûne tâatun, fe izâ berazû min indike beyyete tâifetun minhum gayrallezî tekûl(tekûlu). Vallâhu yektubu mâ yubeyyitûn(yubeyyitûne), fe a’rıd anhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ve derler: "İtaattır"; öyle ki dışarıya adımladıkları zaman senin yanından; geceleyin kurdu/kuluçkaya yatırdı fikirlerini868 onlardan bir tayfa/grup; ki senin dediğin olmaksızın; ve Allah yazar geceleyin kurduklarını/kuluçkaya yatırdıklarını onların; öyle ki ilgini çek onlardan; ve tevekkül79 et Allah üzerine; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Vekîl517 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevekkül (Kavram ID: 79)
Vekîl (Kavram ID: 517)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 575 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

575|4|82|افلا يتدبرون القران ولو كان من عند غير الله لوجدوا فيه اختلفا كثيرا

Latin Literal

82. E fe lâ yetedebberûnel kur’ân(kur’âne).Ve lev kâne min indi gayrillâhi le vecedû fîhihtilâfen kesîrâ(kesîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki derinlemesine tartıp ele almazlar mı/düşünüp taşınmazlar* mı Kur'ân'ı; ve eğer olmasaydı Allah'ın indinden/katından; mutlak bulurlardı onda** çokça ihtilaf***.

Notlar

Not 1

*Kur'an derinlemesine incelendiğinde 6234 ayetin birbiriyle tam uyumlu olduğu görülür. Asla bir çelişki, uyumsuzluk görülmez. **Kur'ân'da.**Uyuşmazlık.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 576 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

576|4|83|واذا جاهم امر من الامن او الخوف اذاعوا به ولو ردوه الي الرسول والي اولي الامر منهم لعلمه الذين يستنبطونه منهم ولولا فضل الله عليكم ورحمته لاتبعتم الشيطن الا قليلا

Latin Literal

83. Ve izâ câehum emrun minel emni evil havfi ezâû bihî.Ve lev reddûhu ilâr resûli ve ilâ ulil emri minhum le alimehullezîne yestenbitûnehu minhum. Ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu letteba’tumuş şeytâne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Ve geldiği zaman onlara bir emir/iş güvenden ya da korkudan; yaydılar onu; şayet döndürselerdi onu resûle ve kendilerinden (olan) emir sahiplerine; mutlak bilirdi onu (emrin/işin iç yüzünü) kendilerinden kimseler (ki) derinlemesine araştırırlar onu (emri/işi); şayet olmasa fazlı Allah'ın üzerinize; ve rahmeti (de); mutlak tabi olurdunuz şeytâna29 bir az dışında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 577 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

577|4|84|فقتل في سبيل الله لا تكلف الا نفسك وحرض المومنين عسي الله ان يكف باس الذين كفروا والله اشد باسا واشد تنكيلا

Latin Literal

84. Fe kâtil fî sebîlillâh(sebîlillâhi), lâ tukellefu illâ nefseke ve harrıdıl mu’minîn(mu’minîne), asallâhu en yekuffe be’sellezîne keferû. Vallâhu eşeddu be’sen ve eşeddu tenkîlâ(tenkîlen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki katlet35 Allah yolunda; mükellef edilmezsin kendi nefsin201 dışında; ve teşvik et müminleri27; belki Allah ki kısıtlar/sınırlar kâfirlik25 etmiş kimselerin gücünü/kuvvetini; ve Allah daha şiddetlidir güçte/kuvvette; ve daha şiddetlidir tenkîlde518.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)
Tenkîl (Kavram ID: 518)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 578 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

578|4|85|من يشفع شفعه حسنه يكن له نصيب منها ومن يشفع شفعه سييه يكن له كفل منها وكان الله علي كل شي مقيتا

Latin Literal

85. Men yeşfa’ şefâaten haseneten yekun lehû nasîbun minhâ, ve men yeşfa’ şefâaten seyyieten yekun lehu kiflun minhâ. Ve kânallâhu alâ kulli şey’in mukîtâ(mukîten).

Türkçe Çeviri

Kim şefâat* eder iyi/güzel bir şefâate*; olur ona bir nasip ondan; ve kim şefâat* eder kötü bir şefâate*; olur ona bir kefillik** ondan; ve oldu Allah her bir şey üzerine bir Mukît519.

Notlar

Not 1

*Araya girip müdahale etmek, aracı olmak.**Sorumluluk, mükellefiyet.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mukît (Kavram ID: 519)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 579 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

579|4|86|واذا حييتم بتحيه فحيوا باحسن منها او ردوها ان الله كان علي كل شي حسيبا

Latin Literal

86. Ve izâ huyyîtum bi tahıyyetin fe hayyû bi ahsene minhâ ev ruddûhâ. İnnallâhe kâne alâ kulli şey’in hasîbâ(hasîben).

Türkçe Çeviri

Ne zaman esenlendiniz* bir esenlikle*; öyle ki esenleyin* daha iyisiyle ondan ya da geri döndürün onu; doğrusu Allah oldu her şey üzerine bir Hasîb486.

Notlar

Not 1

*Sağlıklı, huzurlu, sıkıntısız hayat/yaşam temenni etmek, bu amaca yönelik uygulamalar yapmak. Sadece sözle değil uygulamayla da esenlemek gereklidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hasîb (Kavram ID: 486)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 580 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

580|4|87|الله لا اله الا هو ليجمعنكم الي يوم القيمه لا ريب فيه ومن اصدق من الله حديثا

Latin Literal

87. Allâhu lâ ilâhe illâ huve. Le yecmeannekum ilâ yevmil kıyâmeti lâ raybe fîhi. Ve men asdeku minallâhi hadîsâ(hadîsen).

Türkçe Çeviri

Allah'tır; yoktur ilâh74 O’nun dışında; mutlak bir araya getirir sizleri kıyamet gününde148 (ki) olmaz bir şüphe onda; ve kimdir daha sâdık182 Allah’tan; bir hadiste/bir sözde*.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın sözü/hadisi olan Kur'an'dan başka sözleri/hadisleri dinde değişmez doğrular kabul etmek şirktir. Sadece Kur'an demeyen, Kur'an harici dinde hüküm koyan şeylere de Kur'an'ın astından iman edenlerin tamamı müşrik olmuştur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
sâdık (Kavram ID: 182)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 581 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

581|4|88|فما لكم في المنفقين فيتين والله اركسهم بما كسبوا اتريدون ان تهدوا من اضل الله ومن يضلل الله فلن تجد له سبيلا

Latin Literal

88. Fe mâ lekum fil munâfikîne fieteyni vallâhu erkesehum bi mâ kesebû. E turîdûne en tehdû men edallallâh(edallallâhu). Ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nedir (olan) sizlere; münâfıklar26 hakkında iki grup (oldunuz); ve Allah geri bıraktı/indirdi onları kazandıklarıyla; ister misiniz ki doğru yola iletirsiniz kimseyi (ki) dalalette128 bıraktı Allah? Ve kimi dalalete128 bırakırsa Allah; öyle ki asla bulamazsın ona bir yol.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 582 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

582|4|89|ودوا لو تكفرون كما كفروا فتكونون سوا فلا تتخذوا منهم اوليا حتي يهاجروا في سبيل الله فان تولوا فخذوهم واقتلوهم حيث وجدتموهم ولا تتخذوا منهم وليا ولا نصيرا

Latin Literal

89. Veddû lev tekfurûne kemâ keferû fe tekûnûne sevâen fe lâ tettehızû minhum evliyâe hattâ yuhâcirû fî sebîlillâh(sebîlillâhi). Fe in tevellev fe huzûhum vaktulûhum haysu vecedtumûhum, ve lâ tettehızû minhum veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

İstediler (ki) şayet kâfirlik25 ederseniz kâfirlik25 ettikleri gibi; öyle ki olursunuz onlarla aynı seviyeli/farksız; öyle ki edinmeyin/tutmayın onlardan evliya212 ta ki hicret ederler Allah yoluna; öyle ki eğer yüz çevirdilerse* öyle ki edinin/tutun onları ve katledin35 onları nerede bulursanız**; ve edinmeyin/tutmayın onlardan bir veli28 ne de bir yardımcı.

Notlar

Not 1

*Katletmeye devam ederlerse. Barışa yanaşmazlarsa.**4:90 ayeti incelendiğinde bu kimselerin müminleri katlettikleri görülmektedir. Anlaşılır ki karşılıklı bir savaş durumu vardır. Müslümanlar bir kurtuluş savaşı vermektedir. Kâfirler, müşrikler ve münâfıklar az sayıda olan müminleri yok etmek için katletmektedir. Yüce Allah savaş durumunda yapılması gerekeni bildirmiştir. Düşman askerleri aranıp bulunacak ve katledilecektir. Bu ayetleri bağlamından cımbız gibi çekerek kopararak "bakın Kur'an kendisine iman etmeyenleri nerede bulursanız katledin emri vermiş" diyenlerin yatacak yeri yoktur. Ayetler açıkça bizlere bir kurtuluş savaşı durumunu işaret etmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 583 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

583|4|90|الا الذين يصلون الي قوم بينكم وبينهم ميثق او جاوكم حصرت صدورهم ان يقتلوكم او يقتلوا قومهم ولو شا الله لسلطهم عليكم فلقتلوكم فان اعتزلوكم فلم يقتلوكم والقوا اليكم السلم فما جعل الله لكم عليهم سبيلا

Latin Literal

90. İllâllezîne yasılûne ilâ kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun ev câûkum hasırat sudûruhum en yukâtilûkum ev yukâtilû kavmehum. Ve lev şâallâhu le selletahum aleykum fe le kâtelûkum, fe inı’tezelûkum fe lem yukâtilûkum ve elkav ileykumus seleme, fe mâ cealallâhu lekum aleyhim sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) birleştiler/katıldılar* bir kavme/topluma (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/anlaşma ya da geldiler sizlere sarılmış** (olarak) sudurları/göğüsleri ki katletmekten35 sizleri ya da katletmekten35 kendi kavimlerini/toplumlarını; ve şayet dileseydi*** Allah mutlak güçlendirip atardı onları üzerinize; öyle ki mutlak katledelerdi35 sizleri; öyleyse eğer ki azlettilerse/ayırdılarsa sizleri; öyle ki asla katletmezler35 (artık) sizleri; ve bulunurlar üzerinize selamet/barış/güven; öyleyse yapmış değildir Allah sizlere onlar aleyhine bir yol****.

Notlar

Not 1

*Arada bir antlaşma bulunan bir kavme katıldıklarında artık o kavmin kurallarına uymak zorunda oldukları için katletmeye bir son vermek zorunda kalacaklardır. **Katletmekten göğüsleri sarılmış, sıkışmış, bunalmış olarak teslim olurlarsa, sizleri katletmeyi bıraktılarsa artık onlara karşı bir katletme asla yapamazsınız. Barış içinde geçinip gidin. ***Yüce Allah dilemediği için onlar teslim oldular. İşleri ve oluşları ancak Yüce Allah yönetir. ****Onların aleyhine olacak bir yol aramayın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 584 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

584|4|91|ستجدون اخرين يريدون ان يامنوكم ويامنوا قومهم كل ما ردوا الي الفتنه اركسوا فيها فان لم يعتزلوكم ويلقوا اليكم السلم ويكفوا ايديهم فخذوهم واقتلوهم حيث ثقفتموهم واوليكم جعلنا لكم عليهم سلطنا مبينا

Latin Literal

91. Se tecidûne âharîne yurîdûne en ye’menûkum ve ye’menû kavmehum. Kullemâ ruddû ilâl fitneti urkisû fîhâ, fe in lem ya’tezilûkum ve yulkû ileykumus seleme ve yekuffû eydiyehum fe huzûhum vaktulûhum haysu sekıftumûhum. Ve ulâikum cealnâ lekum aleyhim sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Bulacaksınız başkalarını; isterler ki emin olsunlar sizlere (karşı) ve emin olsunlar kendi kavimlerine (karşı); her bir döndürüldüklerinde fitneye332; geri bırakılırlar/indirilirler* onda; öyle ki eğer asla azletmezler/bırakmazlar sizleri; ve bulunmazlar üzerinize selamet**; ve sınırlamazlar/geri durdurmazlar ellerini***; öyle ki edinin/tutun onları; ve katledin35 onları nerede bulursanız****; ve işte sizlersiniz; yaptık sizlere onlara karşı bir yetki/güç apaçık.

Notlar

Not 1

*Alçaltılırlar. **Barış.***4:90 ayetindeki işaret edilen yaptıkları şeyi yani katletmeyi durdurmazlar.****Savaşı durdurma niyeti olmayan, barışa yanaşma niyeti olmayan bu kimseleri arayıp bulun ve nerede bulursanız katledin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Fitne (Kavram ID: 332)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 585 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

585|4|92|وما كان لمومن ان يقتل مومنا الا خطا ومن قتل مومنا خطا فتحرير رقبه مومنه وديه مسلمه الي اهله الا ان يصدقوا فان كان من قوم عدو لكم وهو مومن فتحرير رقبه مومنه وان كان من قوم بينكم وبينهم ميثق فديه مسلمه الي اهله وتحرير رقبه مومنه فمن لم يجد فصيام شهرين متتابعين توبه من الله وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

92. Ve mâ kâne li mu’minin en yaktule mu’minen illâ hataâ(hataen), ve men katele mu’minen hataen fe tahrîru rakabetin mu’minetin ve diyetun musellemetun ilâ ehlihî illâ en yessaddakû. Fe in kâne min kavmin aduvvin lekum ve huve mu’minun fe tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin). Ve in kâne min kavmin beynekum ve beynehum mîsâkun fe diyetun musellemetun ilâ ehlihî ve tahrîru rakabetin mu’mineh(mu’minetin), fe men lem yecid fe sıyâmu şehreyni mutetâbiayni tevbeten minallâh(minallâhi). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir mümin27 için ki katleder35 bir mümini27; dışındadır bir hata (-yla olması); ve kim katletti35 bir mümini27 bir hata (-yla); öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline*; dışındadır ki sadaka378 ederler (katledilenin ehli); öyle ki eğer olduysa sizlere bir düşman kavimden**; ve o (katledilen) bir müminse27; öyle ki serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; ve eğer olduysa bir kavimden (ki) sizlerin arasında ve onların arasında (vardır) bir misak/antlaşma***; öyle ki bir diyettir teslim edilen onun (katledilenin) ehline; ve serbestleştirmektir mümin bir rakabe520; öyle ki kim asla bulamaz; öyle ki siyamdır322 mütemadiyen**** iki ay; bir tevbedir33 Allah’tan; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Ailesine.**Düşman bir kavimdense diyet verilmez.***Antlaşma olan bir kavimdense diyet verilir.****Ardışık. Aralıksız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)
Sadaka-3 (Kavram ID: 378)
Rakabe (Kavram ID: 520)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 586 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

586|4|93|ومن يقتل مومنا متعمدا فجزاوه جهنم خلدا فيها وغضب الله عليه ولعنه واعد له عذابا عظيما

Latin Literal

93. Ve men yaktul mu’minen muteammiden fe cezâuhu cehennemu hâliden fîhâ ve gadıballâhu aleyhi ve leanehu ve eadde lehu azâben azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim katleder35 bir mümini27 kasıtlı/amaçlı (olarak); öyle ki cezası/karşılığı onun cehennemdir; ölümsüzdür orada*; ve gazap etti Allah ona; ve lanetledi280 onu; ve hazırladı ona büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 587 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

587|4|94|يايها الذين امنوا اذا ضربتم في سبيل الله فتبينوا ولا تقولوا لمن القي اليكم السلم لست مومنا تبتغون عرض الحيوه الدنيا فعند الله مغانم كثيره كذلك كنتم من قبل فمن الله عليكم فتبينوا ان الله كان بما تعملون خبيرا

Latin Literal

94. Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ darabtum fî sebîlillâhi fe tebeyyenû ve lâ tekûlû li men elkâ ileykumus selâme leste mu’minâ(mu’minen), tebtegûne aradal hayâtid dunyâ, fe indallâhi megânimu kesîrah(kesîratun). Kezâlike kuntum min kablu fe mennallâhu aleykum fe tebeyyenû. İnnallâhe kâne bimâ ta’melûne habîrâ(habîran).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Darbettiğiniz/vurduğunuz* zaman (ayakları) Allah yolunda331; öyle ki apaçık beyan üzerinde olun**; ve demeyin kimseye (ki) attı/fırlattı üzerinize selam/selamet; "Olmadın sen bir mümin27"; bakınırsınız dünya hayatının sunumuma/arzına; öyle ki indindedir Allah'ın çokça ganimetler; işte bu gibidir; olmuştunuz sizler (de) önceden (böyle); öyle ki minnet etti Allah üzerinize; öyle ki apaçık beyan üzerinde olun**; doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr466.

Notlar

Not 1

*Ayakları yere vurduğunuz zaman yani sefere çıktığınız zaman.**Her zaman apaçık deliller üzerinden ilerleyin. Zanla, şüpheyle hareket etmeyin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Allah yolunda katletmek (Kavram ID: 331)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 588 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

588|4|95|لا يستوي القعدون من المومنين غير اولي الضرر والمجهدون في سبيل الله بامولهم وانفسهم فضل الله المجهدين بامولهم وانفسهم علي القعدين درجه وكلا وعد الله الحسني وفضل الله المجهدين علي القعدين اجرا عظيما

Latin Literal

95. Lâ yestevîl kâıdûne minel mu’minîne gayru ulîd darari vel mucâhidûne fî sebîlillâhi bi emvâlihim ve enfusihim. Faddalallâhul mucâhidîne bi emvâlihim ve enfusihim alâl kâidîne dereceh(dereceten). Ve kullen vaadallâhul husnâ. Ve faddalallâhul mucâhidîne alâl kâıdîne ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Aynı seviyede olmaz müminlerden27 oturanlar* -dışındadır hasar/zarar** sahipleri- ve Allah yolunda mallarıyla ve nefisleriyle201 (cihat eden) mücâhitler521; faziletli kıldı Allah mücâhitleri521 mallarıyla ve nefisleriyle201 oturanlar üzerine bir derece; ve hepsine vadetti Allah iyilik; ve faziletli kıldı Allah mücâhitleri521 oturanlara* (karşı) büyük bir ecir820 (-le).

Notlar

Not 1

*Sefere çıkmayan, mücadele için sefere çıkmayan. Sefere katılmak yerine evinde oturan. **Sefere çıkamayacak kadar özürlü olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Nefis (Kavram ID: 201)
Mücâhit (Kavram ID: 521)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 589 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

589|4|96|درجت منه ومغفره ورحمه وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

96. Deracâtin minhu ve magfiraten ve rahmet(rahmeten). Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Bir derece O’ndan (Allah'tan); ve bir mağfiret319 ve bir rahmet271; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 590 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

590|4|97|ان الذين توفيهم المليكه ظالمي انفسهم قالوا فيم كنتم قالوا كنا مستضعفين في الارض قالوا الم تكن ارض الله وسعه فتهاجروا فيها فاوليك ماويهم جهنم وسات مصيرا

Latin Literal

97. İnnellezîne teveffâhumul melâiketu zâlimî enfusihim kâlû fîme kuntum. Kâlû kunnâ mustad’afîne fîl ard(ardı). Kâlû e lem tekun ardullâhi vâsiaten fe tuhâcirû fîhâ. Fe ulâike me’vâhum cehennem(cehennemu) ve sâet masîrâ(masîran).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) vefat ettirdi onları melekler522; (ki o kimseler) zalimlerdir257 kendi nefislerine201; dediler (melekler): "İçinde olduğunuz nedir ki"; dediler (kimseler): "Olduk zaafa düşürülenler yeryüzünde"; dediler (melekler) : "Asla olamaz mıydı Allah'ın arzı/yeri bir genişlik (olarak); öyle ki hicret ederdiniz orada (yerde)"; öyle ki işte bunlar; sığınağı onların cehennemdir; ve ne kötü varış yeridir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Vefat melekleri. (Kavram ID: 522)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 591 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

591|4|98|الا المستضعفين من الرجال والنسا والولدن لا يستطيعون حيله ولا يهتدون سبيلا

Latin Literal

98. İllâl mustad’afîne miner ricâli ven nisâi vel vildâni lâ yestatîûne hîleten ve lâ yehtedûne sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Dışındadır zaaflı* bırakılanlar erkeklerden; ve kadınlardan; ve çocuklardan; (ki) itaat edemezler bir hale/duruma/değişime; ve doğru bir yola kılavuzlanamazlar.

Notlar

Not 1

*Güçsüz, zayıf.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 592 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

592|4|99|فاوليك عسي الله ان يعفو عنهم وكان الله عفوا غفورا

Latin Literal

99. Fe ulâike asâllâhu en ya’fuve anhum. Ve kânallâhu afuvven gafûrâ(gafûran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki işte bunlardır; Allah belki mağfiret319 eder onlardan; ve oldu Allah bir Afuv19; bir Gafûr20.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah (Kavram ID: 19)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 593 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

593|4|100|ومن يهاجر في سبيل الله يجد في الارض مرغما كثيرا وسعه ومن يخرج من بيته مهاجرا الي الله ورسوله ثم يدركه الموت فقد وقع اجره علي الله وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

100. Ve men yuhâcir fî sebîlillâhi yecid fîl ardı murâgamen kesîran veseah(veseaten). Ve men yahruc min beytihî muhâciran ilâllâhi ve resûlihî summe yudrikhul mevtu fe kad vakaa ecruhu alâllâh(alâllâhi). Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim hicret355 eder Allah yolunda; bulur yeryüzünde zorlanarak/baskı yapılarak gidilen çokça (yer); ve genişlik/bolluk (da); ve kim hicret355 eder evinden bir muhacir/göçmen (olarak) Allah'a doğru ve O’nun resûlüne (doğru), sonra ulaşıp yakalar onu ölüm; öyle ki muhakkak vuku bulur onun ecri/karşılığı Allah'a doğru; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 594 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

594|4|101|واذا ضربتم في الارض فليس عليكم جناح ان تقصروا من الصلوه ان خفتم ان يفتنكم الذين كفروا ان الكفرين كانوا لكم عدوا مبينا

Latin Literal

101. Ve izâ darabtum fîl ardı fe leyse aleykum cunâhun en taksurû mines salâti, in hıftum en yeftinekumullezîne keferû. İnnel kâfirîne kânû lekum aduvven mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve darbettiğiniz/vurduğunuz zaman (ayakları) yerde/yeryüzünde; öyle ki yoktur sizlere bir günah ki kısarsınız salâttan5; eğer korkarsanız/tedirgin olursanız ki işkence ederler kâfirlik25 etmiş kimseler; doğrusu kâfirler25 oldular sizlere apaçık bir düşman.

Notlar

Not

Yola ya da sefere çıktığınızda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 595 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

595|4|102|واذا كنت فيهم فاقمت لهم الصلوه فلتقم طايفه منهم معك ولياخذوا اسلحتهم فاذا سجدوا فليكونوا من ورايكم ولتات طايفه اخري لم يصلوا فليصلوا معك ولياخذوا حذرهم واسلحتهم ود الذين كفروا لو تغفلون عن اسلحتكم وامتعتكم فيميلون عليكم ميله وحده ولا جناح عليكم ان كان بكم اذي من مطر او كنتم مرضي ان تضعوا اسلحتكم وخذوا حذركم ان الله اعد للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

102. Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Ve olduğun zaman onların içinde; öyle ki ikame572 et onlara salâtı5; öyle ki doğrulsun/dikelsin/ayağa kalksın bir tayfa/bir bölük onlardan seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar silahlarını; öyle ki secde12 ettikleri zaman; öyle ki olsunlar onlar sizlerin arkasından/ötesinden; gelsin diğer bir tayfa/bir bölük; asla salla13 etmeyen; öyle ki salla13 etsinler seninle birlikte; ve tutsunlar/alsınlar savunma tedbirlerini ve silahlarını; isterler kâfirlik25 etmiş kimseler keşke gaflet/aymazlık içinde olsanız silahlarınızdan ve metalarınızdan/eşyalarınızdan; öyle ki meyletseler üzerinize tek bir meyille; ve yoktur bir günah sizlere; eğer oldu sizlerle bir eziyet yağmurdan ya da oldunuz marazlılar/hastalar ki bırakın/koyun silahlarınızı; ve tutun/alın savunma tedbirlerinizi; doğrusu Allah hazırladı kâfirler25 için yıpratan/çöktüren bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kâfir (Kavram ID: 25)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 596 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

596|4|103|فاذا قضيتم الصلوه فاذكروا الله قيما وقعودا وعلي جنوبكم فاذا اطماننتم فاقيموا الصلوه ان الصلوه كانت علي المومنين كتبا موقوتا

Latin Literal

103. Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).

Türkçe Çeviri

Öyle ki, tamamladığınız zaman salâtı5; öyle ki zikredin/hatırlayın Allah'ı kıyam143 halindeler (olarak) ve oturan (olarak) ve yanlarınız üzerine (yatar halde); öyle ki sakinleştiğiniz zaman; öyle ki ikame572 edin salâtı5; doğrusu salât5 oldu müminler27 üzerine vakitli* bir kitap**.

Notlar

Not 1

*Vakitli (sabah ve akşam) salat ve haftalık salat sadece müminlerin yapacağı bir iştir.**Yazgı, kitap, üzerinde bilgiler olan yazılı şey.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 597 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

597|4|104|ولا تهنوا في ابتغا القوم ان تكونوا تالمون فانهم يالمون كما تالمون وترجون من الله ما لا يرجون وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

104. Ve lâ tehinû fîbtigâil kavm(kavmi). İn tekûnû te’lemûne fe innehum ye’lemûne kemâ te’lemûn(te’lemûne), ve tercûne minallâhi mâ lâ yercûn(yercûne). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Gevşemeyin aranmada/bakınmada* (düşman) kavmi/toplumunu; eğer olursanız elem/keder çekenler; öyle ki doğrusu onlar (da) elem/keder çekerler; sizlerin elem/keder çektiği gibi; ve umarsınız Allah'tan (onların) ummadıklarını**; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Takip etmede, gözetlemede, istihbaratta.**Siz Yüce Allah'a karşı bir umma/beklenti içinde olursunuz. Onlar sa bunu yapmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 598 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

598|4|105|انا انزلنا اليك الكتب بالحق لتحكم بين الناس بما اريك الله ولا تكن للخاينين خصيما

Latin Literal

105. İnnâ enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı li tahkume beynen nâsi bimâ erâkallâh(erâkallâhu). Ve lâ tekun lil hâinîne hasîmâ(hasîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz indirdik sana kitabı* hakla/gerçekle; hükmetmen için insanlar arasında gösterdiği gibi sana Allah'ın; ve olma hainler524 için (onların tarafında) bir hasım*.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.**Münakaşa eden, tartışan, savunan

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hain (Kavram ID: 524)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 599 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

599|4|106|واستغفر الله ان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

106. Vestagfirillâh(vestagfirillâhe). İnnallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve mağfiret319 sun Allah’a; doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 600 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

600|4|107|ولا تجدل عن الذين يختانون انفسهم ان الله لا يحب من كان خوانا اثيما

Latin Literal

107. Ve lâ tucâdil anillezîne yahtânûne enfusehum innallâhe lâ yuhıbbu men kâne havvânen esîmâ(esîmen).

Türkçe Çeviri

Ve tartışma/savunma kimselerden (yana) (ki) hainlik523 ederler kendi nefislerine201; doğrusu Allah sevmez kimseyi (ki) oldu (o) bir hain524; bir günahkar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Kendi nefsine hainlik etmek. (Kavram ID: 523)
Hain (Kavram ID: 524)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 601 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

601|4|108|يستخفون من الناس ولا يستخفون من الله وهو معهم اذ يبيتون ما لا يرضي من القول وكان الله بما يعملون محيطا

Latin Literal

108. Yestahfûne minen nâsi ve lâ yestahfûne minallâhi ve huve meahum iz yubeyyitûne mâ lâ yardâ minel kavl(kavli). Ve kânallâhu bi mâ ya’melûne muhîtâ(muhîtan).

Türkçe Çeviri

Hafilik* ederler insanlardan; ve hafilik* ederler Allah'tan; ve O (Allah) onlarla beraberdir geceleyin kurdukları/kuluçkaya yatırdıkları zaman fikirlerini868 -O’nun istemediğini sözden- ve oldu Allah yaptıklarına onların bir Muhît525.

Notlar

Not 1

*Gizlemek, örtmek, saklamak, ajanlık faaliyetinde bulunmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhît (Kavram ID: 525)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 602 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

602|4|109|هانتم هولا جدلتم عنهم في الحيوه الدنيا فمن يجدل الله عنهم يوم القيمه ام من يكون عليهم وكيلا

Latin Literal

109. Hâ entum hâulâi câdeltum anhum fîl hayâtid dunyâ fe men yucâdilullâhe anhum yevmel kıyâmeti em men yekûnu aleyhim vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Haydi ki sizler; şunlarsınız ki tartıştınız/savundunuz onlardan (yana) dünya hayatında; öyle ki kim tartışır/savunur Allah'a karşı onlardan (yana) kıyamet günü ya da kim olur onlara bir vekil.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 603 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

603|4|110|ومن يعمل سوا او يظلم نفسه ثم يستغفر الله يجد الله غفورا رحيما

Latin Literal

110. Ve men ya’mel sûen ev yazlim nefsehu summe yestagfirillâhe yecidillâhe gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim yapar bir kötülük ya da zulmeder257 kendi nefsine201; sonra mağfiret319 sunar Allah’a; bulur (o) Allah'ı bir Gafûr20 ve bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 604 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

604|4|111|ومن يكسب اثما فانما يكسبه علي نفسه وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

111. Ve men yeksib ismen fe innemâ yeksibuhu alâ nefsihî. Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim kazanır bir günah; öyle ki ancak kazandığıdır kendi nefsine201 karşı; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Nefis (Kavram ID: 201)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 605 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

605|4|112|ومن يكسب خطيه او اثما ثم يرم به بريا فقد احتمل بهتنا واثما مبينا

Latin Literal

112. Ve men yeksib hatîeten ev ismen summe yermi bihî berîen fe kadihtemele buhtânen ve ismen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve kim kazanır bir hata ya da bir günah; sonra atar onu bir masuma/suçsuza; öyle ki muhakkak yüklenir bir suçlama; ve apaçık bir günah.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 606 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

606|4|113|ولولا فضل الله عليك ورحمته لهمت طايفه منهم ان يضلوك وما يضلون الا انفسهم وما يضرونك من شي وانزل الله عليك الكتب والحكمه وعلمك ما لم تكن تعلم وكان فضل الله عليك عظيما

Latin Literal

113. Ve lev lâ fadlullâhi aleyke ve rahmetuhu le hemmet tâifetun minhum en yudıllûke. Ve mâ yudıllûne illâ enfusehum ve mâ yadurrûneke min şey’(şey’in). Ve enzelallâhu aleykel kitâbe vel hikmete ve allemeke mâ lem tekun ta’lem(ta’lemu). Ve kâne fadlullâhi aleyke azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Şayet olmasa (-ydı) fazlı202 Allah'ın senin üzerine; ve (de) rahmeti271; mutlak niyetlenmişti bir tayfa onlardan ki dalalete128 düşürürler seni; ve dalalete128 düşürür değillerdir kendi nefisleri201 dışında; ve zarar verir değillerdir sana hiçbir şeyde; ve indirdi Allah sana kitabı* ve hikmeti303; ve öğretti sana asla olmazsın bilir; ve oldu fazlı202 Allah'ın senin üzerine bir büyük** (şey).

Notlar

Not 1

*Hüküm içeren kitabı indirerek sana öğretti ki asla dalalete düşmezsin. **Kur'an'ın hükümlerine tabi olabilmek bir insan için Yüce Allah'ın büyük bir faziletidir. Her şeyin üzerinde büyük bir fazilettir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 607 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

607|4|114|لا خير في كثير من نجويهم الا من امر بصدقه او معروف او اصلح بين الناس ومن يفعل ذلك ابتغا مرضات الله فسوف نوتيه اجرا عظيما

Latin Literal

114. Lâ hayra fî kesîrin min necvâhum illâ men emera bi sadakatin ev ma’rûfin ev ıslâhın beynen nâs(nâsi). Ve men yef’al zâlikebtigâe mardâtillâhi fe sevfe nu’tîhi ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Onların gizli konuşmalarından çoğunda olmaz (bir) hayır; dışındadır kimse (ki) emretti sadakayı342 ya da marufu291 ya da ıslahı360 insanlar arasında; ve kim faaliyet içinde olursa buna aranarak/bakınarak Allah'ın rızasını; öyle ki yakında vereceğiz ona büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

maruf (Kavram ID: 291)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)
Islah/ıslah (Kavram ID: 360)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 608 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

608|4|115|ومن يشاقق الرسول من بعد ما تبين له الهدي ويتبع غير سبيل المومنين نوله ما تولي ونصله جهنم وسات مصيرا

Latin Literal

115. Ve men yuşâkıkır resûle min ba’di mâ tebeyyene lehul hudâ ve yettebi’ gayra sebîlil mu’minîne nuvellıhî mâ tevellâ ve nuslihî cehennem(cehenneme). Ve sâet masîrâ(masîran).

Türkçe Çeviri

Ve kim baskı yapar/ağırlaştırır resûle418 ona (kimseye) beyan olan doğru yola kılavuz sonrasında; ve tabi olur müminlerin27 yolu haricinde (başka bir yola); çeviririz yüzünü onun yüz çevirdiğine*; ve yanması için sunarız onu cehenneme; ve ne kötü bir varış yeridir.

Notlar

Not 1

*Dilediği gibi sapmasına izin veririz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 609 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

609|4|116|ان الله لا يغفر ان يشرك به ويغفر ما دون ذلك لمن يشا ومن يشرك بالله فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

116. İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu. Ve men yuşrik billâhi fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîdan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah mağfiret319 etmez ki şirk71 koşulur O’na; ve mağfiret319 eder bundan astındakine dilediği kimse için; ve kim şirk71 koşar Allah'a; öyle ki muhakkak dalalette128 düştü (o); uzak bir dalalete128.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 610 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

610|4|117|ان يدعون من دونه الا انثا وان يدعون الا شيطنا مريدا

Latin Literal

117. İn yed’ûne min dûnihî illâ inâsâ(inâsen), ve in yed’ûne illâ şeytânen merîdâ(merîden).

Türkçe Çeviri

Ki çağırırlar O'nu astından ancak (bazı) dişileri526; ve ki çağırırlar ancak dirençli/inatçı/asi bir şeytânı29.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 611 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

611|4|118|لعنه الله وقال لاتخذن من عبادك نصيبا مفروضا

Latin Literal

118. Leanehullâh(leanehullâhu), ve kâle le ettehizenne min ibâdike nasîben mefrûdâ(mefrûdan).

Türkçe Çeviri

Mutlak lanet280 etti ona Allah; ve dedi (şeytân): "Mutlak tutarım/edinirim senin kullarından önceden belirli* bir nasip."

Notlar

Not 1

*Yüce Allah izin verdiği belirli bir nasip.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 612 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

612|4|119|ولاضلنهم ولامنينهم ولامرنهم فليبتكن اذان الانعم ولامرنهم فليغيرن خلق الله ومن يتخذ الشيطن وليا من دون الله فقد خسر خسرانا مبينا

Latin Literal

119. Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le âmurannehum fe le yubettikunne âzânel en’âmi, ve le âmurannehum fe le yugayyirunne halkallâh(halkallâhi. Ve men yettehıziş şeytâne veliyyen min dûnillâhi fe kad hasira husrânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

"Ve mutlak dalalete128 düşürürüm onları; ve mutlak temenniye* sokarım onları; ve mutlak emrederim200 onlara öyle ki mutlak keserler kulaklarını çiftlik hayvanlarının; ve mutlak emrederim200 öyle ki mutlak değiştirirler Allah'ın yaratışını"; ve kim tutar/edinir şeytânı29 bir veli28 astından Allah'ın; öyle ki muhakkak hüsrana uğrar; apaçık bir hüsrana.

Notlar

Not 1

*Bitmez tükenmez beklentiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Şeytân (Kavram ID: 29)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 613 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

613|4|120|يعدهم ويمنيهم وما يعدهم الشيطن الا غرورا

Latin Literal

120. Yeıduhum, ve yumennîhim. Ve mâ yeıduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûran).

Türkçe Çeviri

Vaat eder (şeytân) onlara; ve temenni ettirir (şeytân) onlara; ve vaat eder değildir onlara şeytân29 bir aldatma dışında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 614 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

614|4|121|اوليك ماويهم جهنم ولا يجدون عنها محيصا

Latin Literal

121. Ulâike me’vâhum cehennemu ve lâ yecidûne anhâ mahîsâ(mahîsan).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; sığınağı onların cehennemdir; ve bulamazlar ondan bir kaçış.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 615 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

615|4|122|والذين امنوا وعملوا الصلحت سندخلهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا وعد الله حقا ومن اصدق من الله قيلا

Latin Literal

122. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti se nudhiluhum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Va’dallâhi hakkâ(hakkan). Ve men asdaku minallâhi kîlâ(kîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseleri (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sokacağız onları cennetlere; akar altından onun (cennetin) nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; hak/gerçek vaadidir Allah'ın; ve kim daha sâdıktır182 Allah’tan bir söz/kelam (bakımından).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
sâdık (Kavram ID: 182)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 616 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

616|4|123|ليس بامانيكم ولا اماني اهل الكتب من يعمل سوا يجز به ولا يجد له من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

123. Leyse bi emâniyyikum ve lâ emâniyyi ehlil kitâb(kitâbi). Men ya’mel sûen yucze bihî, ve lâ yecid lehu min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Olmaz sizlerin temennileri ve (de) kitap ehlinin135 temennileri*; kim yapar bir kötülük; cezalandırılır onunla; ve bulamaz kendisine astından Allah’ın bir veli28 ne de bir yardımcı.

Notlar

Not 1

*İşler ve oluşlar temenni ederek olmaz. Gerçek neyse o olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 617 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

617|4|124|ومن يعمل من الصلحت من ذكر او انثي وهو مومن فاوليك يدخلون الجنه ولا يظلمون نقيرا

Latin Literal

124. Ve men ya’mel mines sâlihâti min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe ulâike yedhulûnel cennete ve lâ yuzlemûne nakîrâ(nakîran).

Türkçe Çeviri

Ve kim yapar sâlihâttan18; erkekten veya kadından; ve O bir mümindir27; öyle ki işte bunlar; girerler cennete; zulmedilmezler bir nakîr508 (kadar).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Mümin (Kavram ID: 27)
Nakîr (Kavram ID: 508)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 618 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

618|4|125|ومن احسن دينا ممن اسلم وجهه لله وهو محسن واتبع مله ابرهيم حنيفا واتخذ الله ابرهيم خليلا

Latin Literal

125. Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen). Vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha iyidir bir din122 (olarak); kimseden (ki) teslim* etti yüzünü Allah'a; ve o bir muhsindir294; ve tabi oldu bir hanîf117 (olan) İbrahim'in milletine301; ve edindi/tuttu Allah İbrahim'i bir halîl/dost**.

Notlar

Not 1

*İslam oldu.**Bir dost/arkadaş kıdemine yükseltti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hanîf (Kavram ID: 117)
Din (Kavram ID: 122)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Millet (Kavram ID: 301)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 619 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

619|4|126|ولله ما في السموت وما في الارض وكان الله بكل شي محيطا

Latin Literal

126. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu bi kulli şey’in muhîtâ(muhîtan).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah her bir şeye bir Muhît525.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Muhît (Kavram ID: 525)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 620 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

620|4|127|ويستفتونك في النسا قل الله يفتيكم فيهن وما يتلي عليكم في الكتب في يتمي النسا التي لا توتونهن ما كتب لهن وترغبون ان تنكحوهن والمستضعفين من الولدن وان تقوموا لليتمي بالقسط وما تفعلوا من خير فان الله كان به عليما

Latin Literal

127. Ve yesteftûneke fîn nisâi. Kulillâhu yuftîkum fîhinne, ve mâ yutlâ aleykum fîl kitâbi fî yetâmen nisâillâtî lâ tu’tûnehunne mâ kutibe lehunne ve tergabûne en tenkihûhunne vel mustad’afîne minel vildâni, ve en tekûmû lil yetâmâ bil kıst(kıstı). Ve mâ tef’alû min hayrin fe innallâhe kâne bihî alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Ve fetva isterler senden kadınlar hakkında; de ki: "Allah fetva verir* sizlere onlar hakkında; ve okunandır sizlere kitapta* yetimlerin131 kadınları** hakkında -ki onlara (yetimlerin kadınlarına) vermezsiniz kendilerine yazılanı*** ve (yine de) rağbet edersiniz nikâh kıymaya onlara-; ve zaaflı/zayıf çocuklardan**** ve ki ayağa kaldırırsınız yetimleri131 eşitlikle****; ve faaliyet içinde olduğunuzu bir hayırdan; öyle ki doğrusu Allah oldu ona bir Alîm8."

Notlar

Not 1

*Fetva verme yetkisi sadece Yüce Allah'tadır. Bu fetva da sadece kitaptadır; yani Kur'an'dadır. Kur'an harici kitaplarda fetva aramak şirktir. **Yetim kadınlar değil! Kadın yetimler değil! İki isim kelimesi bir arada gelmiştir. 'Yetimler kadınları' yani 'yetimlerin kadınları'; yetim çocukların anneleri olan kadınlar.'***Mehir hakları. Yetimlerin anneleri olan dul kadınlarla evlenenlerin mehir vermeden evlenmek istedikleri anlaşılır.****Kur'an'ın birçok yerinde verilen emir bir fetva olarak tekrar verilmiştir. Zaaflı/zayıf çocuklardan başlayarak tüm yetimler kıyam haline getirilecektir. Tüm yetimler ayağa kaldırılacaktır. Eşit bir şekilde. Ayette Yüce Allah yetim sahibi dul kadınlarla evlenmeden daha önemli olanın yetimlerin ayağa kaldırılması olduğunu işaret etmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Yetim (Kavram ID: 131)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 621 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

621|4|128|وان امراه خافت من بعلها نشوزا او اعراضا فلا جناح عليهما ان يصلحا بينهما صلحا والصلح خير واحضرت الانفس الشح وان تحسنوا وتتقوا فان الله كان بما تعملون خبيرا

Latin Literal

128. Ve in imraetun hâfet min ba’lihâ nuşûzen ev ı’râdan fe lâ cunâha aleyhimâ en yuslıhâ beynehumâ sulhâ(sulhan). Ves sulhu hayr(hayrun). Ve uhdıratil enfusuş şuhh(şuhha). Ve in tuhsinû ve tettekû fe innallâhe kâne bi mâ ta’melûne habîrâ(habîran).

Türkçe Çeviri

Ve eğer bir kadın korktuysa kendi kocasından bir uyuşmazlığa/geçimsizliğe ya da bir yüz çevirmeye/bırakmaya; öyle ki olmaz günah ikisine ki düzeltir ikisi* aralarını bir sulh** (-le); ve sulh** bir hayırdır; ve hazırlandı nefisler cimriliğe***; ve eğer güzelleştirir**** ve takvalı21 olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr466.

Notlar

Not 1

*Mevcut kötü gidişe bir dur derler ve aralarını düzeltirler. Aralarını düzelterek barış içinde geçinip giderler ya da barış içinde boşanarak aralarını düzeltirler.**Barış. Geçimsizlik ya da evliliğin sonlanması durumları mutlaka barışla gerçekleşmelidir. Barışla evliliğe devam edilmeli ya da barışla ayrılma gerçekleşmelidir. ***Ayrılma sürecinde eşler birbirlerine karşı cimrilik etmeye meyillidir. Yüce Allah bunun yapılmaması gerektiğini bildirmektedir. ****Eşler birbirlerine karşı takvalı olursa (birbirlerini incitmekten sakınırlarsa) ve boşanma durumunda bile güzellikle boşanma gerçekleşirse bu durum onlar için hayırlıdır. Her ikisine de bir günah yoktur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 622 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

622|4|129|ولن تستطيعوا ان تعدلوا بين النسا ولو حرصتم فلا تميلوا كل الميل فتذروها كالمعلقه وان تصلحوا وتتقوا فان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

129. Ve len testatîû en ta’dilû beynen nisâi ve lev harastum fe lâ temîlû kullel meyli fe tezerûhâ kel muallakah(muallakati). Ve in tuslihû ve tettekû fe innallâhe kâne gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve asla tabi olamazsınız ki adaleti680 sağlamaya kadınlar arasında; velev/fakat arzulasanız da (bir eşi) öyleyse meyletmeyin hepten (o eşe) meyil (-le); öyle ki bırakırsınız yalnız onu (diğer eşi) asılmış gibi; ve eğer düzeltirseniz ve takvalı21* olursanız öyle ki doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*4:1 ayetinde Yüce Allah toplumun kadınlara takvalı olması gerektiğini bildirmiştir. Kadınları incitmekten, zora sokmaktan sakınmak gereklidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Takva (Kavram ID: 21)
Adalet (Kavram ID: 680)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 623 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

623|4|130|وان يتفرقا يغن الله كلا من سعته وكان الله وسعا حكيما

Latin Literal

130. Ve in yeteferrekâ yugnillâhu kullen min seatihî. Ve kânallâhu vâsian hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ve eğer ayrılırsa ikisi; zengin eder Allah her birini kendi genişliğiyle; ve oldu Allah bir Vâsi297; bir Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Vâsi (Kavram ID: 297)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 131

Ayet No: 131 | Kur'an Ayet No: 624 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

624|4|131|ولله ما في السموت وما في الارض ولقد وصينا الذين اوتوا الكتب من قبلكم واياكم ان اتقوا الله وان تكفروا فان لله ما في السموت وما في الارض وكان الله غنيا حميدا

Latin Literal

131. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve lekad vassaynâllezîne ûtûl kitâbe min kablikum ve iyyâkum enittekullâh(enittekullâhe). Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kânallâhu ganiyyen hamîdâ(hamîden).

Türkçe Çeviri

Allah'adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve ant olsun vasiyet ettik kimselere (ki) verildiler kitap sizlerden önce; ve sizlere ki takvalı olun Allah'a; ve eğer kâfirlik ederseniz; öyle ki doğrusu Allah'adır göklerdeki ve yerdeki; ve oldu Allah bir Ganiyy106; bir Hamîd107.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ganiyy (Kavram ID: 106)
Hamîd (Kavram ID: 107)
Gökler (Kavram ID: 162)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 625 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

625|4|132|ولله ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

132. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fil ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Allah'adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve kâfi geldi/yetti Allah bir Vekîl517 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Vekîl (Kavram ID: 517)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 133

Ayet No: 133 | Kur'an Ayet No: 626 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

626|4|133|ان يشا يذهبكم ايها الناس ويات باخرين وكان الله علي ذلك قديرا

Latin Literal

133. İn yeşa’ yuzhibkum eyyuhân nâsu ve ye’ti bi âharîn(âharîne). Ve kânallâhu alâ zâlike kadîrâ(kadîran).

Türkçe Çeviri

Eğer dilerse (Allah) giderir/yok eder sizleri ey insanlar! Ve getirir başkalarını; ve oldu Allah bunun üzerine bir Kadîr177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 134

Ayet No: 134 | Kur'an Ayet No: 627 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

627|4|134|من كان يريد ثواب الدنيا فعند الله ثواب الدنيا والاخره وكان الله سميعا بصيرا

Latin Literal

134. Men kâne yurîdu sevâbed dunyâ fe indallâhi sevâbud dunyâ vel âhırah(âhırati). Ve kânallâhu semîan basîrâ(basîran).

Türkçe Çeviri

Kim oldu (ki) ister dünya sevabını; öyle ki indindedir/katındadır Allah’ın dünya ve ahiret sevabı; ve oldu Allah bir Semî41, bir Basîr513.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Semî (Kavram ID: 41)
Basîr (Kavram ID: 513)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 135

Ayet No: 135 | Kur'an Ayet No: 628 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

628|4|135|يايها الذين امنوا كونوا قومين بالقسط شهدا لله ولو علي انفسكم او الولدين والاقربين ان يكن غنيا او فقيرا فالله اولي بهما فلا تتبعوا الهوي ان تعدلوا وان تلوا او تعرضوا فان الله كان بما تعملون خبيرا

Latin Literal

135. Yâ eyyuhâllezîne âmenû kûnû kavvamîne bil kıstı şuhedâe lillâhi ve lev alâ enfusıkum evil vâlideyni vel akrabîn(akrabîne), in yekun ganiyyen ev fakîran fallâhu evlâ bihimâ fe lâ tettebiûl hevâ en ta’dilû, ve in telvû ev tu’rıdû fe innallâhe kâne bi mâ ta’melûne habîrâ(habîran).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olun ayakta/kıyamda tutanlar eşitliği şahitler/tanıklar (olarak) Allah için; şayet kendi nefisleriniz201 üzerine/aleyhine ya da ana babaya ve yakınlık sahiplerine (olsa bile); eğer olursa (o kimse) bir ganiyy/zengin ya da bir fakir; öyle ki Allah daha yakındır ikisine; öyle ki tabi olmayın hevaya ki saparsınız; ve eğer eğip bükerseniz ya da karşı koyarsanız; öyle ki doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr466.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 136

Ayet No: 136 | Kur'an Ayet No: 629 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

629|4|136|يايها الذين امنوا امنوا بالله ورسوله والكتب الذي نزل علي رسوله والكتب الذي انزل من قبل ومن يكفر بالله ومليكته وكتبه ورسله واليوم الاخر فقد ضل ضللا بعيدا

Latin Literal

136. Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâhi ve resûlihî vel kitâbillezî nezzele alâ resûlihî vel kitâbillezî enzele min kabl(kablu). Ve men yekfur billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulihî vel yevmil âhıri fe kad dalle dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İman47 edin Allah'a ve resûlüne418*; ve kitabı** indirendir resûlüne*; ve kitabı** indirendir daha önceden; ve kim kâfirlik25 eder Allah’a; ve meleklerine; ve kitaplarına***; ve resûllerine****; ve ahiret gününü muhakkak dalalete128 düştü (o kimse); uzak bir dalalete128.

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Kur'an'a.**Tevrat ve İncil'e.***Tüm kutsal kitaplara.****Tüm resûllere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 137

Ayet No: 137 | Kur'an Ayet No: 630 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

630|4|137|ان الذين امنوا ثم كفروا ثم امنوا ثم كفروا ثم ازدادوا كفرا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم سبيلا

Latin Literal

137. İnnellezîne âmenû, summe keferû, summe âmenû, summe keferû, summezdâdû kufran lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra iman47 ettiler; sonra kâfirlik25 ettiler; sonra ziyade* ettiler küfrü422; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaya.

Notlar

Not 1

*Artırmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Küfür (Kavram ID: 422)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 138

Ayet No: 138 | Kur'an Ayet No: 631 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

631|4|138|بشر المنفقين بان لهم عذابا اليما

Latin Literal

138. Beşşiril munâfikîne bi enne lehum azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Müjdele münâfıkları26 ki onlaradır elim/acıklı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 139

Ayet No: 139 | Kur'an Ayet No: 632 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

632|4|139|الذين يتخذون الكفرين اوليا من دون المومنين ايبتغون عندهم العزه فان العزه لله جميعا

Latin Literal

139. Ellezîne yettehızûnel kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne. E yebtegûne indehumul izzete fe innel izzete lillâhi cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) tutarlar/edinirler kâfirleri25 müminlerin27 astından evliya212; bakınırlar/ararlar onların yanında izzet614; öyle ki doğrusu izzet614 topluca Allah’adır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
İzzet, izzet. (Kavram ID: 614)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 140

Ayet No: 140 | Kur'an Ayet No: 633 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

633|4|140|وقد نزل عليكم في الكتب ان اذا سمعتم ايت الله يكفر بها ويستهزا بها فلا تقعدوا معهم حتي يخوضوا في حديث غيره انكم اذا مثلهم ان الله جامع المنفقين والكفرين في جهنم جميعا

Latin Literal

140. Ve kad nezzele aleykum fîl kitâbi en izâ semi’tum âyâtillâhi yukferu bihâ ve yustehzeu bihâ fe lâ tak’udû meahum hattâ yehûdû fî hadîsin gayrihî, innekum izen misluhum. İnnallâhe câmiul munâfikîne vel kâfirîne fî cehenneme cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak indirdi üzerinize kitapta* ki işittiğiniz zaman Allah'ın ayetlerini (ki) kâfirlik25 ederler ona (ayete) ve maskaralık** ederler ona (ayete); öyle ki kalmayın/oturmayın onlarla beraber ta ki dalarlar bir başka hadise/söze; doğrusu sizler (olursunuz) o zaman onların misli870; doğrusu Allah münâfıkları26 ve kâfirleri25 topluca cehennemde bir toplayandır/bir araya getirendir .

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kendileri maskaradır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 141

Ayet No: 141 | Kur'an Ayet No: 634 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

634|4|141|الذين يتربصون بكم فان كان لكم فتح من الله قالوا الم نكن معكم وان كان للكفرين نصيب قالوا الم نستحوذ عليكم ونمنعكم من المومنين فالله يحكم بينكم يوم القيمه ولن يجعل الله للكفرين علي المومنين سبيلا

Latin Literal

141. Ellezîne yeterabbesûne bikum, fe in kâne lekum fethun minallâhi kâlû e lem nekun meakum, ve in kâne lil kâfirîne nasîbun, kâlû e lem nestahviz aleykum ve nemna’kum minel mu’minîn(mu’minîne. Fallâhu yahkumu beynekum yevmel kıyâmet(kıyâmeti). Ve len yec’alallâhu lil kâfirîne alâl mu’minîne sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) gözetleyip beklerler sizleri; öyle ki eğer olduysa sizlere bir fetih527 Allah'tan; dediler: "Olmuyor muyuz asla sizlerle birlikte?"; ve eğer olduysa kâfirlere25 bir nasip; dediler (kâfirlere): "Asla cesaret vermiyor muyuz üzerinize ve geri durdurmuyor muyuz sizleri müminlerden27?" öyle ki Allah hükmeder aranızda kıyamet148 günü; ve asla yapmaz Allah kâfirler25 için müminlere27 karşı bir yol*.

Notlar

Not 1

*Kâfirler gerçek müminlere karşı asla zafer kazanamaz. Hiç bir yol/çıkış edinemezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Fetih/fethetmek.<sup></sup> (Kavram ID: 527)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 142

Ayet No: 142 | Kur'an Ayet No: 635 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

635|4|142|ان المنفقين يخدعون الله وهو خدعهم واذا قاموا الي الصلوه قاموا كسالي يراون الناس ولا يذكرون الله الا قليلا

Latin Literal

142. İnnel munâfikîne yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum, ve izâ kâmû ilâs salâti kâmû kusâlâ yurâunen nâse ve lâ yezkurûnallâhe illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu münâfıklar26 aldatmaya bakarlar Allah'ı; ve (oysa) O'dur (Allah'tır) aldatan425 onları; ve dikeldikleri/ayağa kalktıkları zaman salâta5; dikeldiler/ayağa kalktılar üşengeç/umursamaz; gösterirler* insanlara; ve anmazlar Allah'ı; ancak biraz.

Notlar

Not 1

*Yaptıkları sadece gösteride/görünüşte/görüntüde bir salâttır.

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 636 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

636|4|143|مذبذبين بين ذلك لا الي هولا ولا الي هولا ومن يضلل الله فلن تجد له سبيلا

Latin Literal

143. Muzebzebîne beyne zâlike, lâ ilâ hâulâi ve lâ ilâ hâulâi. Ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Yalpalayanlardır* bunun arasında; ne bunlara karşı** ve ne de bunlara karşı***; ve kimi dalalette128 bıraktı Allah; öyle ki asla bulamazsın ona bir yol****.

Notlar

Not 1

*Bir oraya bir buraya doğru yalpalarlar ancak doğru yolu asla bulamazlar. **Müminlere.***Kâfirlere.****Bir çıkış, bir doğru yola kılavuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 144

Ayet No: 144 | Kur'an Ayet No: 637 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

637|4|144|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الكفرين اوليا من دون المومنين اتريدون ان تجعلوا لله عليكم سلطنا مبينا

Latin Literal

144. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tettehızûl kâfirîne evliyâe min dûnil mu’minîn(mu’minîne). E turîdûne en tec’alû lillâhi aleykum sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tutmayın/edinmeyin kâfirleri25 evliya212 müminlerin27 astından; ister misiniz ki yaparsınız Allah’a (karşı) aleyhinizde apaçık bir yetki/delil/güç.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 145

Ayet No: 145 | Kur'an Ayet No: 638 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

638|4|145|ان المنفقين في الدرك الاسفل من النار ولن تجد لهم نصيرا

Latin Literal

145. İnnel munâfikîne fîd derkil esfeli minen nâr(nâri), ve len tecide lehum nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Doğrusu münâfıklar26 daha sefil aşağı seviyededir ateşten834*; ve asla bulamazsın onlara bir yardımcı.

Notlar

Not 1

*Ateşe karşı daha kötü bir yerleşim yerindedirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 146

Ayet No: 146 | Kur'an Ayet No: 639 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

639|4|146|الا الذين تابوا واصلحوا واعتصموا بالله واخلصوا دينهم لله فاوليك مع المومنين وسوف يوت الله المومنين اجرا عظيما

Latin Literal

146. İllâllezîne tâbû ve aslehû va’tesamû billâhi ve ahlesû dînehum lillâhi fe ulâike meal mu’minîn(mu’minîne). Ve sevfe yu’tillâhul mu’minîne ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) tevbe33 ettiler; ve ıslah316 oldular; ve yapıştılar Allah'a; ve has kıldılar528 dinlerini Allah'a; öyle ki işte bunlar; birliktedir müminlerle27; ve yakında verecek Allah müminlere27 büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 147

Ayet No: 147 | Kur'an Ayet No: 640 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

640|4|147|ما يفعل الله بعذابكم ان شكرتم وامنتم وكان الله شاكرا عليما

Latin Literal

147. Mâ yef’alullâhu bi azâbikum in şekertum ve âmentum. Ve kânallâhu şâkiran alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Niye faaliyete geçirsin Allah azap etmeyi sizlere eğer şükrederseniz43 ve iman47 ederseniz; ve oldu Allah bir Şâkir313; bir Alîm8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
iman (Kavram ID: 47)
Şâkir (Kavram ID: 313)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 148

Ayet No: 148 | Kur'an Ayet No: 641 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

641|4|148|لا يحب الله الجهر بالسو من القول الا من ظلم وكان الله سميعا عليما

Latin Literal

148. Lâ yuhibbullâhul cehra bis sûi minel kavli illâ men zulim(zulime). Ve kanallâhu semîan alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Sevmez* Allah açık etmeyi kötülüğü (bir) söylemden**; dışındadır kimse (ki) zulme*** uğradı; ve oldu Allah bir Semî41; bir Alîm8.

Notlar

Not 1

*Kötü sözlerin/söylemlerin topluma yayılmasını, duyurulmasını, anons edilmesini.**Yapılan kötülüğün değil de söylemin/sözün işaret edilmesi anlamlıdır. Ortada kötü bir eylem varsa durum değişebilir. Toplumun bu kötü eylemden haberdar edilmesi gerekebilir. ***Kötü söz/söylem nedeniyle zulme uğrayan kimse hariçtir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 149

Ayet No: 149 | Kur'an Ayet No: 642 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

642|4|149|ان تبدوا خيرا او تخفوه او تعفوا عن سو فان الله كان عفوا قديرا

Latin Literal

149. İn tubdû hayran ev tuhfûhu ev ta’fû an sûin fe innallâhe kâne afuvven kadîrâ(kadîran).

Türkçe Çeviri

Eğer açık ederseniz bir hayrı/iyiliği; ya da gizlerseniz onu (hayrı/iyiliği); ya da affederseniz* bir kötülükten; öyle ki doğrusu Allah oldu bir Afuv19; bir Kadîr177.

Notlar

Not 1

*Affedici olmak Yüce Allah'ın sevdiği, hoşnut olduğu bir davranıştır. Karşılığını da elbette affederek verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah (Kavram ID: 19)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 150

Ayet No: 150 | Kur'an Ayet No: 643 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

643|4|150|ان الذين يكفرون بالله ورسله ويريدون ان يفرقوا بين الله ورسله ويقولون نومن ببعض ونكفر ببعض ويريدون ان يتخذوا بين ذلك سبيلا

Latin Literal

150. İnnellezîne yekfurûne billâhi ve rusulihî ve yurîdûne en yuferrikû beynallâhi ve rusulihî ve yekûlûne nu’minu bi ba’din ve nekfuru bi ba’dın, ve yurîdûne en yettehızû beyne zâlike sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ederler Allah’a ve resûlüne; ve isterler ki ayırsınlar Allah ve resûllerinin arasını; ve derler: "İman ederiz bir kısma; ve kâfirlik ederiz bir kısma; ve isterler ki tutsunlar/edinsinler bunun arasında bir yol.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 151

Ayet No: 151 | Kur'an Ayet No: 644 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

644|4|151|اوليك هم الكفرون حقا واعتدنا للكفرين عذابا مهينا

Latin Literal

151. Ulâike humul kâfirûne hakkâ(hakkan), ve a’tednâ lil kâfirîne azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlar kâfirlerdir25 bir hak/gerçek (olarak); ve hazırladık kâfirlere25 yıpratan/çöktüren bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 152

Ayet No: 152 | Kur'an Ayet No: 645 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

645|4|152|والذين امنوا بالله ورسله ولم يفرقوا بين احد منهم اوليك سوف يوتيهم اجورهم وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

152. Vellezîne âmenû billâhi ve rusulihî ve lem yuferrikû beyne ehadin minhum ulâike sevfe yu’tîhim ucûrahum. Ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler Allah'a ve resûllerine418; ve asla ayırmazlar* onlardan birinin arasını; işte bunlardır; yakında verecek (Allah) ecirlerini820 onların; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Hem resûllerin arasını hem de Yüce Allah ile resûllerin arasını ayırmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 153

Ayet No: 153 | Kur'an Ayet No: 646 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

646|4|153|يسلك اهل الكتب ان تنزل عليهم كتبا من السما فقد سالوا موسي اكبر من ذلك فقالوا ارنا الله جهره فاخذتهم الصعقه بظلمهم ثم اتخذوا العجل من بعد ما جاتهم البينت فعفونا عن ذلك واتينا موسي سلطنا مبينا

Latin Literal

153. Yes’eluke ehlul kitâbi en tunezzile aleyhim kitâben mines semâi fe kad seelû mûsâ ekbera min zâlike fe kâlû erinâllâhe cehraten fe ehazethumus sâikatu bi zulmihim, summettehazûl ıcle min ba’di mâ câethumul beyyinâtu fe afevnâ an zâlik(zâlike), ve âteynâ mûsâ sultânen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana kitap ehli135 ki indirirsin üzerlerine bir kitap gökten180 (diye); öyle ki muhakkak sual* etmişlerdi Musa'ya daha büyüğünü bundan; öyle ki dediler: "Göster bize Allah'ı açıkça"; öyle ki yakaladı/tuttu onları yıldırım260 zulümleriyle257; sonra tuttular/edindiler buzağıyı258 onlara gelen beyanlar226 sonrasında; öyle ki affettik bundan**; ve verdik Musa'ya apaçık bir yetki/güç.

Notlar

Not 1

*Sorarlar, isterler, talep ederler.**Anlaşılır ki müşrik hale gelen kimseler vefatlarından önce tevbe ederlerse ve ıslah olurlarsa Yüce Allah onları affedebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Beyan (Kavram ID: 226)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Buzağı. (Kavram ID: 258)
Yıldırım. (Kavram ID: 260)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 154

Ayet No: 154 | Kur'an Ayet No: 647 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

647|4|154|ورفعنا فوقهم الطور بميثقهم وقلنا لهم ادخلوا الباب سجدا وقلنا لهم لا تعدوا في السبت واخذنا منهم ميثقا غليظا

Latin Literal

154. Ve rafa’nâ fevkahumut tûra bi mîsâkıhim ve kulnâ lehumudhulûl bâbe succeden ve kulnâ lehum lâ ta’dû fîs sebti ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan).

Türkçe Çeviri

Ve kaldırdık/yükselttik üzerlerine onların turu/dağı; mîsâkları281 (gereği) onların; ve dedik onlara: “Girin kapıdan secde12 edenler (olarak)”; ve dedik onlara: “Sınırı aşmayın şabatta/dinlenme döneminde”; ve aldık onlardan sağlam bir mîsâk281.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 155

Ayet No: 155 | Kur'an Ayet No: 648 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

648|4|155|فبما نقضهم ميثقهم وكفرهم بايت الله وقتلهم الانبيا بغير حق وقولهم قلوبنا غلف بل طبع الله عليها بكفرهم فلا يومنون الا قليلا

Latin Literal

155. Fe bimâ nakdıhim mîsâkahum ve kufrihim bi âyâtillâhi ve katlihimul enbiyâe bi gayrı hakkın ve kavlihim kulûbunâ gulf(gulfun). Bel tabaallâhu aleyhâ bi kufrihim fe lâ yu’minûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları; ve Allah'ın ayetlerine kâfirlik25 etmeleri; ve enbiyayı* bir hak olmaksızın katletmeleri35 ; ve "kalplerimiz kılıflıdır" söylemleri nedeniyledir; evet! mühürledi175 Allah üzerini onun (kalbin) küfürleriyle**; öyle ki iman47 etmezler (onlar) biraz dışında.

Notlar

Not 1

*Nebileri.**Kendi yaptıkları nedeniyle kalp mühürlenir. Yüce Allah sürece sadece izin verir. İnsanın kazandığı kendi yaptıkları nedeniyledir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 156

Ayet No: 156 | Kur'an Ayet No: 649 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

649|4|156|وبكفرهم وقولهم علي مريم بهتنا عظيما

Latin Literal

156. Ve bi kufrihim ve kavlihim alâ meryeme buhtânen azîmâ(azîman).

Türkçe Çeviri

Ve kâfirlik25 etmeleri; ve Meryem'e karşı büyük bir yalan itham/suçlama söylemleri (nedeniyledir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 157

Ayet No: 157 | Kur'an Ayet No: 650 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

650|4|157|وقولهم انا قتلنا المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وما قتلوه وما صلبوه ولكن شبه لهم وان الذين اختلفوا فيه لفي شك منه ما لهم به من علم الا اتباع الظن وما قتلوه يقينا

Latin Literal

157. Ve kavlihim innâ katelnâl mesîha îsâbne meryeme resûlallâh(resûlallâhi), ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum. Ve innellezinahtelefû fîhi le fî şekkin minhu. Mâ lehum bihî min ilmin illâttibâaz zann(zanni), ve mâ katelûhu yakînâ(yakînen).

Türkçe Çeviri

Ve "Doğrusu biz katlettik35 Meryem oğlu Îsâ Mesih'i, Allah'ın resûlünü418" söylemleri (nedeniyledir); ve katletmiş35 değillerdi onu; ve asmış değillerdi onu; fakat benzeştirildi530 onlara; ve doğrusu kimseler (ki) ihtilaf ettiler onda; mutlak içindedirler tam bir kuşku/şüphe ondan; yoktur onlara onda hiçbir ilim; ancak tabi olmadır zanna314; ve katletmiş35 değillerdi onu kesin (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Zan (Kavram ID: 314)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 651 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

651|4|158|بل رفعه الله اليه وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

158. Bel rafaahullâhu ileyh(ileyhi). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Evet! Yükseltti onu Allah kendisine doğru; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 652 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

652|4|159|وان من اهل الكتب الا ليومنن به قبل موته ويوم القيمه يكون عليهم شهيدا

Latin Literal

159. Ve in min ehlil kitâbi illâ le yu’minenne bihî kable mevtihî, ve yevmel kıyâmeti yekûnu aleyhim şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Ve ki kitap ehlinden135 (kimse) dışındadır* (ki) mutlak iman47 eder** ona (Îsâ) kendi ölümü öncesinde***; ve kıyamet günü148 olur (Îsâ) aleyhlerinde**** bir şahit/tanık.

Notlar

Not 1

*4:155, 4:156 ve 4:157 ayetlerindeki kimseler gibi olmazlar. **Îsâ'nın başına gelenlere hak/gerçek olan Kur'an'ın bildirdiği şekilde iman ederler.***Ölmeden önce bu imana sahip olmalıdır.****Îsâ bu imana sahip olmadan ölen kimselere karşı diriliş gününde olumsuz olarak şahitlik/tanıklık edecektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 160

Ayet No: 160 | Kur'an Ayet No: 653 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

653|4|160|فبظلم من الذين هادوا حرمنا عليهم طيبت احلت لهم وبصدهم عن سبيل الله كثيرا

Latin Literal

160. Fe bi zulmin minellezîne hâdû harramnâ aleyhim tayyibâtin uhıllet lehum ve bi saddihim an sebîlillâhi kesîrâ(kesîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki zulümle*; kimselerden (ki) yahudileştiler306; haram ettik** aleyhlerine onların iyileri (ki) helal kılındı*** onlara; ve yüz çevirmeleriyle/engellemeleriyle**** Allah yolundan336 çokça.

Notlar

Not 1

*En büyük zulüm insanın kendi nefsine yaptığı zulüm olan şirk koşmaktır. Müşrik olmaktır. Bu da Tevrât'ın astından hadis/söylenti kitabı olan Talmud kitabını edinmeleriyle olmuştur. **Tevrât'ta helal olan iyi/güzel şeyleri uyduruk Talmud kitabıyla kendilerine haram ettiler. Kendi aleyhlerine işler yaptılar. Yüce Allah buna sadece izin vermiştir. Sapmalarına izin vermiştir. ***Tevrât'ta helal kılınmıştı.****Tevrât'a giden yolun üzerine şeytan öğretileri olan Talmud kitabıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yahudi (Kavram ID: 306)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 161

Ayet No: 161 | Kur'an Ayet No: 654 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

654|4|161|واخذهم الربوا وقد نهوا عنه واكلهم امول الناس بالبطل واعتدنا للكفرين منهم عذابا اليما

Latin Literal

161. Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl(bâtılı). Ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Ve riba383 edinmeleri (ki) muhakkak men edildiler/yasaklandılar ondan; ve insanların mallarının batılla* yemeleri; ve hazırladık kâfirlere25 kendilerinden** elem/acıklı bir azap***.

Notlar

Not 1

*Gerçek olmayan, uydurulmuş söylenti/hadislerle din sömürüsü yaparak. Tarikatlar bu duruma çok güzel bir örnektir. **Azap yine kendi içlerinden çıkan kimseler veya şeylerle gerçekleşecektir.***Anlarız ki ayette işaret edilen azap dünya hayatında gerçekleşecek olan büyük bir azaptır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Riba (Kavram ID: 383)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 162

Ayet No: 162 | Kur'an Ayet No: 655 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

655|4|162|لكن الرسخون في العلم منهم والمومنون يومنون بما انزل اليك وما انزل من قبلك والمقيمين الصلوه والموتون الزكوه والمومنون بالله واليوم الاخر اوليك سنوتيهم اجرا عظيما

Latin Literal

162. Lâkinir râsihûne fîl ilmi minhum vel mu’minûne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablike vel mukîmînes salâte vel mu’tûnez zekâte vel mu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri). Ulâike se nu’tîhim ecran azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Fakat onlardan* ilimde kök salanlar/ilimde derinleşenler; ve müminler27; iman47 ederler sana indirilmişe** ve senden önce indirilmişe***; ve ikame572 edenlerdir salâtı5; ve verenlerdir zekâtı10; ve iman47 edenlerdir Allah'a ve ahiret gününe; işte bunlar; getireceğiz/vereceğiz onlara bir büyük ecir820.

Notlar

Not 1

*Kitap ehlinden.**Kur'an'a.***Tevrât ve İncîl.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 163

Ayet No: 163 | Kur'an Ayet No: 656 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

656|4|163|انا اوحينا اليك كما اوحينا الي نوح والنبين من بعده واوحينا الي ابرهيم واسمعيل واسحق ويعقوب والاسباط وعيسي وايوب ويونس وهرون وسليمن واتينا داود زبورا

Latin Literal

163. İnnâ evhaynâ ileyke kemâ evhaynâ ilâ nûhin ven nebiyyîne min ba’dihî, ve evhaynâ ilâ ibrâhîme ve ismâîle ve ishâka ve ya’kûbe vel esbâti ve îsâ ve eyyûbe ve yûnuse ve hârûne ve suleymân(suleymâne), ve âteynâ dâvûde zebûrâ(zebûran).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz vahyettik603 sana; vahyettiğimiz603 gibi Nûh'a; ve ondan (Nûh'tan) sonraki nebilere132; ve vahyettik603 İbrâhîm'e; ve İsmâîl'e; ve İshâk'a; ve Yakûb'a; ve sıbtlara*; ve Îsâ’ya; ve Eyyûb'a; ve Yûnûs'a; ve Hârun'a; ve Süleymân'a; ve verdik Dâvûd'a zeburu477.

Notlar

Not 1

*Yahudilerden bir grup/klan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Zebur (Kavram ID: 477)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 164

Ayet No: 164 | Kur'an Ayet No: 657 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

657|4|164|ورسلا قد قصصنهم عليك من قبل ورسلا لم نقصصهم عليك وكلم الله موسي تكليما

Latin Literal

164. Ve rusulen kad kasasnâhum aleyke min kablu ve rusulen lem naksushum aleyk(aleyke). Ve kellemallâhu mûsâ teklîmâ(teklîmen).

Türkçe Çeviri

Ve resûller418 (ki) muhakkak kıssalaştırdık430 onları sana önceden; ve resûller (ki) asla kıssalaştırmadık430 sana; ve kelam531 etti Allah Mûsâ'ya bir kelam (-la).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)
Kıssa (Kavram ID: 430)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 165

Ayet No: 165 | Kur'an Ayet No: 658 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

658|4|165|رسلا مبشرين ومنذرين ليلا يكون للناس علي الله حجه بعد الرسل وكان الله عزيزا حكيما

Latin Literal

165. Rusulen mubeşşirîne ve munzirîne li ellâ yekûne lin nâsi alâllâhi huccetun ba’der rusul(rusuli). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Resûller418 (ki) müjdeleyicilerdir ve uyarıcılardır; olmaması içindir insanlara bir hüccet/hac376 Allah'a karşı; resûller sonrası; ve oldu Allah bir Azîz37; bir Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Hac (Kavram ID: 376)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 166

Ayet No: 166 | Kur'an Ayet No: 659 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

659|4|166|لكن الله يشهد بما انزل اليك انزله بعلمه والمليكه يشهدون وكفي بالله شهيدا

Latin Literal

166. Lâkinillâhu yeşhedu bi mâ enzele ileyke enzelehu bi ılmihî, vel melâiketu yeşhedûn(yeşhedûne). Ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Oysa Allah şahitlik/tanıklık eder indirdiğine* sana; indirdi onu* kendi ilmiyle; ve melekler48 (de) şahitlik/tanıklık eder; ve kâfi geldi/yetti Allah bir tanık/şahit (olarak).

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 167

Ayet No: 167 | Kur'an Ayet No: 660 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

660|4|167|ان الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله قد ضلوا ضللا بعيدا

Latin Literal

167. İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ederler ve yüz çevirirler/engellerler Allah’ın yolundan336; muhakkak dalalete128 düştüler; uzak bir dalalete128.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 168

Ayet No: 168 | Kur'an Ayet No: 661 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

661|4|168|ان الذين كفروا وظلموا لم يكن الله ليغفر لهم ولا ليهديهم طريقا

Latin Literal

168. İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfira lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve zulmettiler257; asla olmaz Allah mağfiret319 etmeye onlara; ve bir doğru tarîkata532 kılavuzlamaya.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Tarîkat (Kavram ID: 532)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 169

Ayet No: 169 | Kur'an Ayet No: 662 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

662|4|169|الا طريق جهنم خلدين فيها ابدا وكان ذلك علي الله يسيرا

Latin Literal

169. İllâ tarîka cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden). Ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).

Türkçe Çeviri

Dışındadır tarîkat532 (ki) cehenneme; ölümsüzler185 orada ebediyen; ve olur bu Allah'a bir kolay (oluş).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Tarîkat (Kavram ID: 532)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 170

Ayet No: 170 | Kur'an Ayet No: 663 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

663|4|170|يايها الناس قد جاكم الرسول بالحق من ربكم فامنوا خيرا لكم وان تكفروا فان لله ما في السموت والارض وكان الله عليما حكيما

Latin Literal

170. Yâ eyyuhân nâsu kad câekumur resûlu bil hakkı min rabbikum fe âminû hayran lekum. Ve in tekfurû fe inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı). Ve kânallâhu alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere resûl418; hakla/gerçekle Rabbinizden4; öyle ki iman47 edin; bir hayırdır sizlere; ve eğer kâfirlik25 ederseniz; öyle ki doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Gökler (Kavram ID: 162)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 171

Ayet No: 171 | Kur'an Ayet No: 664 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

664|4|171|ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم ولا تقولوا علي الله الا الحق انما المسيح عيسي ابن مريم رسول الله وكلمته القيها الي مريم وروح منه فامنوا بالله ورسله ولا تقولوا ثلثه انتهوا خيرا لكم انما الله اله وحد سبحنه ان يكون له ولد له ما في السموت وما في الارض وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

171. Yâ ehlel kitâbi lâ taglû fî dînikum ve lâ tekûlû alâllâhi illâl hakk(hakka). İnnemâl mesîhu îsâbnu meryeme resûlullâhi ve kelimetuhu. Elkâhâ ilâ meryeme ve rûhun minhu, fe âminû billâhi ve rusulihî, ve lâ tekûlû selâseh(selâsetun). İntehû hayran lekum. İnnemâllâhu ilâhun vâhid(vâhidun). Subhânehû en yekûne lehu veled(veledun), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı). Ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ey ehli kitap135! Sınırı aşmayın dininizde; ve demeyin Allah üzerine hak/gerçek dışında; ancak ki Mesih Îsâ; Meryem oğlu; resûlüdür418 Allah'ın; ve kelimesidir416 O’nun (Allah’ın); attı onu Meryem'e doğru; ve bir ruh O'ndan (Allah’tan); öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûllerine418 O’nun; ve demeyin "üç"; yasaklayın/engelleyin bir hayır/iyilik (olarak) sizlere; ancak ki Allah bir tek ilâhtır74; Subhân'dır7 O; ki olmaz O’na bir çocuk; O'nadır göklerde olan ve yerde olan; ve kafî geldi/yetti Allah bir vekîl (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
iman (Kavram ID: 47)
ilâh (Kavram ID: 74)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Resûl (Kavram ID: 418)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 172

Ayet No: 172 | Kur'an Ayet No: 665 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

665|4|172|لن يستنكف المسيح ان يكون عبدا لله ولا المليكه المقربون ومن يستنكف عن عبادته ويستكبر فسيحشرهم اليه جميعا

Latin Literal

172. Len yestenkifel mesîhu en yekûne abden lillâhi ve lâl melâiketul mukarrabûn(mukarrabûne). Ve men yestenkif an ibâdetihî ve yestekbir fe se yahşuruhum ileyhi cemîâ(cemîan).

Türkçe Çeviri

Asla geri durmaz Mesih* ki olur bir kul46 Allah'a; ve yakınlaştırılmış melekler48 (de); ve kim geri durur onun kulluğundan46 ve büyüklenir; öyle ki haşreder556 onları kendine topluca.

Notlar

Not 1

*Meryem oğlu Îsâ

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 173

Ayet No: 173 | Kur'an Ayet No: 666 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

666|4|173|فاما الذين امنوا وعملوا الصلحت فيوفيهم اجورهم ويزيدهم من فضله واما الذين استنكفوا واستكبروا فيعذبهم عذابا اليما ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

173. Fe emmâllezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe yuveffîhim ucûrahum ve yezîduhum min fadlihî, ve emmâllezînestenkefû vestekberû fe yuazzibuhum azâben elîmen, ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş ve sâlihâtı18 yapmış kimselere gelince; öyle ki tamamlanır ecirleri820; ve ziyade eder/artırır (Allah) fazlından202; ve geri durmuş ve büyüklenmiş kimselere gelince; öyle ki azap eder (Allah) onlara bir elim/acıklı (azapla); ve bulamazlar kendilerine Allah'ın astından bir veli28; ve ne de bir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 174

Ayet No: 174 | Kur'an Ayet No: 667 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

667|4|174|يايها الناس قد جاكم برهن من ربكم وانزلنا اليكم نورا مبينا

Latin Literal

174. Yâ eyyuhân nâsû kad câekum burhânun min rabbikum ve enzelnâ ileykum nûran mubîn(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak ki geldi sizlere bir delil/kanıt Rabbinizden4; ve indirdik üzerinize apaçık bir nur*.

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 175

Ayet No: 175 | Kur'an Ayet No: 668 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

668|4|175|فاما الذين امنوا بالله واعتصموا به فسيدخلهم في رحمه منه وفضل ويهديهم اليه صرطا مستقيما

Latin Literal

175. Fe emmâllezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve faldın, ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah’a iman47 etmiş ve O'na yapışmış kimselere gelince; öyle ki sokacak (Allah) onları kendinden bir rahmete271 ve bir fazilete202; ve kılavuzlar onları kendisine; dosdoğru bir yola.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Nisâ/Kadınlar Suresi - Ayet 176

Ayet No: 176 | Kur'an Ayet No: 669 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

669|4|176|يستفتونك قل الله يفتيكم في الكلله ان امروا هلك ليس له ولد وله اخت فلها نصف ما ترك وهو يرثها ان لم يكن لها ولد فان كانتا اثنتين فلهما الثلثان مما ترك وان كانوا اخوه رجالا ونسا فللذكر مثل حظ الانثيين يبين الله لكم ان تضلوا والله بكل شي عليم

Latin Literal

176. Yesteftûneke. Kulillâhu yuftîkum fîl kelâleh(kelâleti). İnimruun heleke leyse lehû veled(veledun), ve lehû uhtun fe lehâ nısfu mâ terak(terake), ve huve yerisuhâ in lem yekun lehâ veled(veledun). Fe in kânetesneteyni fe lehumâs sulusâni mimmâ terak(terake). Ve in kânû ıhveten ricâlen ve nisâen fe liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni). Yubeyyinullâhu lekum en tadıllû vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Fetva isterler senden; de ki: "Allah fetva verir sizlere kelâle482 hakkında; eğer bir kişi helak* olduysa; yoksa ona bir evlat**; ve onaysa bir kız kardeş; öyle ki onadır (kız kardeşedir) yarısı (1/2) terk ettiğinin (ölen erkeğin); ve o (ölen erkek) miras bırakır ona (kız kardeşe) eğer asla olmazsa ona (kız kardeşe) bir evlat***; öyle ki eğer olduysa ikiler (kız kardeş) öyle ki o ikisinedir üçte ikisi (2/3) bıraktığından (ölen erkeğin); ve eğer oldularsa kardeşler; erkekler ve kadınlar; öyle ki erkeğin payı iki kadın**** mislidir870; beyan eder Allah sizlere dalalete128 düşersiniz diye; ve Allah her bir şeye bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Öldüyse.**Bir tek evlat. Kişi zaten kelale olduğu için birden fazla evladı da olamaz. Demek ki hiç evladı olmamış bir kimse tarif edilmektedir. ***Kız kardeşin hiç evladı olmamışsa.****Miras paylaşımlarında ölen kimse bir vasiyet bırakmamışsa erkeğin payı her zaman iki kadın mislidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Kelâle (Kavram ID: 482)

Sure 5: Mâide/Sofra (ٱلْمَائِدَة)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 670 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

670|5|1|يايها الذين امنوا اوفوا بالعقود احلت لكم بهيمه الانعم الا ما يتلي عليكم غير محلي الصيد وانتم حرم ان الله يحكم ما يريد

Latin Literal

1. Yâ eyyuhellezîne âmenû evfû bil ukûd(ukûdi) uhıllet lekum behîmetul en’âmi illâ mâ yutlâ aleykum gayre muhillîs saydi ve entum hurum(hurumun) innallâhe yahkumu mâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tamamlayın akitleri207; helal kılındı sizlere dört ayaklı çiftlik hayvanları; dışındadır üzerinize okunan (ki) "helal edilmiş değillerdir avlanma* (-yla elde ettikleriniz) ve sizler ihramlılar534 (-ken)"; doğrusu Allah hükmeder razı olduğuna.

Notlar

Not 1

*Hac/hüccet döneminde avlanmak haramdır. Ancak Yüce Rabbimiz bizlere dört ayaklı çiftlik hayvanlarını yemeği kendi fazlından bu dönemde de helal kılmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
akit, ukad (Kavram ID: 207)
Hurum, ihram (Kavram ID: 534)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 671 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

671|5|2|يايها الذين امنوا لا تحلوا شعير الله ولا الشهر الحرام ولا الهدي ولا القليد ولا امين البيت الحرام يبتغون فضلا من ربهم ورضونا واذا حللتم فاصطادوا ولا يجرمنكم شنان قوم ان صدوكم عن المسجد الحرام ان تعتدوا وتعاونوا علي البر والتقوي ولا تعاونوا علي الاثم والعدون واتقوا الله ان الله شديد العقاب

Latin Literal

2. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tuhıllû şe’âirallâhi veleş şehral harâme ve lâl hedye ve lâl kalâide ve lâ ammînel beytel harâme yebtegûne fadlan min rabbihim ve rıdvânâ(rıdvânen) ve izâ haleltum fastâdû ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin en saddûkum anil mescidil harâmi en ta’tedû, ve teâvenû alel birri vet takva ve lâ teâvenû alel ismi vel udvâni vettekullâh(vettekullâhe) innallâhe şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Halel getirmeyin* Allah'ın şiarlarına312; ve ne de haram aya34; ve ne de hediyeye338; ve ne de gerdanlara**; ve ne de haram eve535 gelenlere (ki) bakınırlar bir fazilete202 Rablerinden4 ve bir rızaya; ve sonlandırdığınız zaman ihramı534 öyle ki avlanın; cürüm işletmesin sizlere bir kavme (olan) nefret/kin ki engellediler sizleri haram mescitten158 ki (o durumda) sınırı aşarsınız; ve yardımlaşın erdem ve takva21 üzerine; ve yardımlaşmayın günah üzerine; ve sınırı aşmayın; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah Şedîd'tir536 akabinde***.

Notlar

Not 1

*Bozmak.**Hediye olarak gönderilmiş hayvanlara işaretleme amacıyla takılan gerdanlıklar. ***Ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Haram aylar (Kavram ID: 34)
iman (Kavram ID: 47)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Şiar (Kavram ID: 312)
Hediye (Kavram ID: 338)
Hurum, ihram (Kavram ID: 534)
Haram ev, haram beyt. (Kavram ID: 535)
Şedîd (Kavram ID: 536)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 672 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

672|5|3|حرمت عليكم الميته والدم ولحم الخنزير وما اهل لغير الله به والمنخنقه والموقوذه والمترديه والنطيحه وما اكل السبع الا ما ذكيتم وما ذبح علي النصب وان تستقسموا بالازلم ذلكم فسق اليوم ييس الذين كفروا من دينكم فلا تخشوهم واخشون اليوم اكملت لكم دينكم واتممت عليكم نعمتي ورضيت لكم الاسلم دينا فمن اضطر في مخمصه غير متجانف لاثم فان الله غفور رحيم

Latin Literal

3. Hurrimet aleykumul meytetu veddemu ve lahmul hınzîri ve mâ uhılle li gayrillâhi bihî vel munhanikatu vel mevkûzetu vel mutereddiyetu ven natîhatu ve mâ ekeles sebuu illâ mâ zekkeytum ve mâ zubiha alen nusubi ve en testaksimû bil ezlâm(ezlâmi), zâlikum fisk(fiskun), elyevme yeisellezîne keferû min dînikum fe lâ tahşevhum vahşevn(vahşevni) el yevme ekmeltu lekum dînekum ve etmemtu aleykum ni’metî ve radîtu lekumul islâme dînâ(dînen) fe menidturra fî mahmasatin gayra mutecânifin li ismin fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Haram kılındı üzerinize ölmüş; ve kan; ve hınzır/domuz eti; ve kendisine Allah’ın dışında başkasının (ismi) adanan/sunulan; ve boğulan (ölen); ve ağır darbeyle/hastalıkla (ölen); ve düşen (ölen); ve boynuzlanmış (ölen); ve yırtıcıların yediği; dışındadır boğazladığınız; ve (haram kılındı) boğazlanan dikilmişler* üzerine -ve ki kısmet ararsınız fal oklarıyla**-; işte bunlar; bir fısktır38; gündür (ki) umudu kesti kâfirlik25 etmiş kimseler dininizden122; öyle ki haşyet53 duymayın onlara; ve haşyet53 duyun bana; bugün (ki) kemale erdirdim/tamamladım sizlere dininizi122; ve kemale erdirdim/tamamladım üzerinize nimetimi; ve razı oldum sizlere İslam’ı218 bir din122 (olarak); öyle ki kim daraldı açlıkta meyletmeksizindir günaha; öyle ki doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Kutsallık için dikilmiş, inşa edilmiş her şey. Tekkeler, türbeler, idoller, tapınaklar, sözde evliyaların mezar taşları vb. **Anlaşılır ki bu yerlerde fal okları atılarak bir kısmet aranmaktadır. Büyük bir hurafe ve aldatmacadır. Günümüzde tekke ve türbelerde bazı ritüeller yaparak kısmet arayan kimseler vardır. Ağaçlara bezler bağlayanlar, mezarlarda mum yakanlar buna örnek verilebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Din (Kavram ID: 122)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 673 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

673|5|4|يسلونك ماذا احل لهم قل احل لكم الطيبت وما علمتم من الجوارح مكلبين تعلمونهن مما علمكم الله فكلوا مما امسكن عليكم واذكروا اسم الله عليه واتقوا الله ان الله سريع الحساب

Latin Literal

4. Yes’elûneke mâ zâ uhılle lehum kul uhılle lekumut tayyibâtu ve mâ allemtum minel cevârihi mukellibîne tuallimûnehunne mimmâ allemekumullâhu fe kulû mimmâ emsekne aleykum vezkurûsmellâhi aleyhi vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana neyin helal kılındığını onlara; de ki: "Helal kılındı sizlere iyiler; ve avcı hayvanlardan* öğrettiğiniz (şey); avcı hayvanları eğitenler (ki) öğretirsiniz onları (avcı hayvanları) sizlere öğrettiğinden** Allah'ın; öyle ki yiyin tuttuklarından sizlere; ve anın/zikredin78 Allah'ın ismini49 onun (avın) üzerine; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta.

Notlar

Not 1

*Tazı, köpek, şahin, doğan, kartal gibi avcı hayvanlar.**Avcı hayvanların eğitilebilmesi mutlak ki Yüce Allah'ın bilgisi ve izniyle olmaktadır. İnsana kalemle yazmayı öğreten Rabbimiz bizlere başka şeyler de öğretti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 674 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

674|5|5|اليوم احل لكم الطيبت وطعام الذين اوتوا الكتب حل لكم وطعامكم حل لهم والمحصنت من المومنت والمحصنت من الذين اوتوا الكتب من قبلكم اذا اتيتموهن اجورهن محصنين غير مسفحين ولا متخذي اخدان ومن يكفر بالايمن فقد حبط عمله وهو في الاخره من الخسرين

Latin Literal

5. El yevme uhılle lekumut tayyibât(tayyibâtu) ve taâmullezîne ûtûl kitâbe hıllun lekum ve taâmukum hıllun lehum vel muhsanâtu minel mu’minâti vel muhsanâtu min ellezîne utûl kitâbe min kablikum izâ âteytumûhunne ucûrehunne muhsınîne gayra musâfihîne ve lâ muttehızî ehdân(ehdânin) ve men yekfur bil îmâni fe kad habita ameluhu ve huve fîl âhıreti minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Bugün (ki) helal kılındı sizlere iyiler; ve kitap verilmiş kimselerin135 yiyeceği bir helaldir sizlere; sizin yiyeceğiniz bir helaldir onlara; ve (helaldir) (kendinizden olan) müminâtlardan493 muhsanât492 kadınlar; ve sizden önce kitap verilmiş kimseler135 (olan) muhsanât492 kadınlar; verdiğiniz zaman onlara (kadınlara) ecirlerini* muhsinler294 (olarak); olmaksızın musâfihin495; ve edinmeyin gizli dost; ve kim kâfirlik25 eder imana47; öyle ki muhakkak boşa çıktı ameli** onun; ve o ahirette hüsrana uğrayanlardandır.

Notlar

Not 1

*Mehirlerini.**Yaptığı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Muhsanât (Kavram ID: 492)
Müminât (Kavram ID: 493)
Musâfih (Kavram ID: 495)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 675 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

675|5|6|يايها الذين امنوا اذا قمتم الي الصلوه فاغسلوا وجوهكم وايديكم الي المرافق وامسحوا بروسكم وارجلكم الي الكعبين وان كنتم جنبا فاطهروا وان كنتم مرضي او علي سفر او جا احد منكم من الغايط او لمستم النسا فلم تجدوا ما فتيمموا صعيدا طيبا فامسحوا بوجوهكم وايديكم منه ما يريد الله ليجعل عليكم من حرج ولكن يريد ليطهركم وليتم نعمته عليكم لعلكم تشكرون

Latin Literal

6. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ kumtum iles salâti fagsilû vucûhekum ve eydiyekum ilel merâfikı vemsehû bi ruusikum ve erculekum ilâl ka’beyn(ka’beyni) ve in kuntum cunuben fattahherû ve in kuntum mardâ ev alâ seferin ev câe ehadun minkum minel gâitı ev lâmestumun nisâe fe lem tecidû mâen fe teyemmemû saîden tayyiben femsehû bi vucûhikum ve eydîkum minh(minhu) mâ yurîdullâhu li yec’ale aleykum min haracin ve lâkin yurîdu li yutahhirekum ve li yutimme ni’metehu aleykum leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Dikeldiğiniz/ayağa kalktığınız zaman salâta5; öyle ki533 gusledin/yıkayın yüzlerinizi ve ellerinizi dirseğe doğru; ve mesh edin/sıvazlayın başlarınızı ve ayaklarınızı iki topuğa doğru; ve eğer olduysanız bir cünüp136; öyle ki temizlenin/yıkanın; ve eğer olduysanız hastalar; ya da bir sefer üzerinde; ya da geldi biriniz sizden gaitadan/dışkılamaktan; ya da dokundunuz/cinsel ilişkiye girdiniz kadınlara; ve asla bulamadınız bir su; öyle ki teyemmüm edin/sürün iyi/hoş/yumuşak toprağa/kuma; öyle ki sıvazlayın yüzlerinize ve ellerinize ondan (topraktan/kumdan); razı olur değildir Allah yapmaya sizlere zorluktan/darlıktan; fakat razı olur/arzular temizlemeye sizleri ve tamamlamaya kendi nimetini sizlere; belki sizler şükredersiniz43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
iman (Kavram ID: 47)
Cünüp (Kavram ID: 136)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 676 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

676|5|7|واذكروا نعمه الله عليكم وميثقه الذي واثقكم به اذ قلتم سمعنا واطعنا واتقوا الله ان الله عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. Vezkurû ni’metellâhi aleykum ve mîsâkahullezî vâsekakum bihî iz kultum semi’nâ ve ata’nâ vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe alîmun bizâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Ve anın/zikredin78 nimetini Allah'ın sizlere; ve mîsâkını281 (da); O (Allah) ki ve mîsâkladı281 sizleri onunla dediğiniz zaman "İşittik ve itaat ettik"; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 677 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

677|5|8|يايها الذين امنوا كونوا قومين لله شهدا بالقسط ولا يجرمنكم شنان قوم علي الا تعدلوا اعدلوا هو اقرب للتقوي واتقوا الله ان الله خبير بما تعملون

Latin Literal

8. Yâ eyyuhellezîne âmenû kûnû kavvâmîne lillâhi şuhedâe bil kıstı ve lâ yecrimennekum şeneânu kavmin alâ ellâ ta’dilû. I’dilû, huve akrabu lit takva vettekûllâh(vettekûllâhe) innallâhe habîrun bimâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olun kavvamlar501 Allah için eşitliğe şahitler/tanıklar; ve cürüm* işletmesin sizlere nefret/kin bir kavme karşı ki (o durumda) adaleti gözetmez (olursunuz); adil680 olun; o daha yakındır takvaya21; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah bir Habîr’dir466 yaptıklarınıza.

Notlar

Not 1

*Suç.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Habîr. (Kavram ID: 466)
Kavvam (Kavram ID: 501)
Adalet (Kavram ID: 680)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 678 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

678|5|9|وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم مغفره واجر عظيم

Latin Literal

9. Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat etti Allah iman47 etmiş kimselere ve sâlihâtı18 yapmışlara; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Ecir (Kavram ID: 820)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 679 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

679|5|10|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

10. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cehîm(cehîmî).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Cahîm (Kavram ID: 808)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 680 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

680|5|11|يايها الذين امنوا اذكروا نعمت الله عليكم اذ هم قوم ان يبسطوا اليكم ايديهم فكف ايديهم عنكم واتقوا الله وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

11. Yâ eyyuhellezîne âmenûzkurû ni’metallâhi aleykum iz hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fe keffe eydiyehum ankum, vettekûllâh(vettekûllâhe) ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Anın/zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini; yeltendiği zaman bir kavim/topluluk (ki) uzatmaya sizlere ellerini; öyle ki geri bıraktırdı (Allah) sizden ellerini onların ; ve takvalı21 olun Allah’a; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler müminler27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 681 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

681|5|12|ولقد اخذ الله ميثق بني اسريل وبعثنا منهم اثني عشر نقيبا وقال الله اني معكم لين اقمتم الصلوه واتيتم الزكوه وامنتم برسلي وعزرتموهم واقرضتم الله قرضا حسنا لاكفرن عنكم سياتكم ولادخلنكم جنت تجري من تحتها الانهر فمن كفر بعد ذلك منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

12. Ve lekad ehazallâhu mîsâka benî isrâîl(isrâîle), ve beasnâ minhumusney aşera nakîbâ(nakîben) ve kâlellâhu innî meakum lein ekamtumus salâte ve âteytumuz zekâte ve âmentum bi rusulî ve azzertumûhum ve akradtumullâhe kardan hasenen le ukeffirenne ankum seyyiâtikum ve le udhılennekum cennâtin tecrî min tahtıhel enhâr(enhâru), fe men kefere ba’de zâlike minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun aldı Allah bir mîsâk281 İsrailoğullarından; ve gönderdik onlardan on iki lider; ve dedi Allah; doğrusu ben sizinle birlikteyim; eğer ikame ettiniz salâtı5; ve verdiniz zekâtı10; ve iman47 ettiniz resûllerime418; ve desteklediniz onları; ve borç123 verdiniz Allah'a güzel bir borç123; mutlak kâfirlik25 ederim*; ve mutlak sokarım sizleri cennetlere; akar altından onun nehirler; öyle ki kim kâfirlik25 etti bundan sonra sizlerden; öyle ki muhakkak dalalet128 içinde oldu/saptı dümdüz yoldan553.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın mümin kimselerin bazı günahlarına kâfirlik edeceği yani örtüp gizleyeceği bu ayette bildirilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Borç vermek (Yüce Allah'a) (Kavram ID: 123)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Resûl (Kavram ID: 418)
Dümdüz yol. (Kavram ID: 553)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 682 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

682|5|13|فبما نقضهم ميثقهم لعنهم وجعلنا قلوبهم قسيه يحرفون الكلم عن مواضعه ونسوا حظا مما ذكروا به ولا تزال تطلع علي خاينه منهم الا قليلا منهم فاعف عنهم واصفح ان الله يحب المحسنين

Latin Literal

13. Fe bimâ nakdihim mîsâkahum leannâhum ve cealnâ kulûbehum kâsiyet(kâsiyeten), yuharrifûnel kelime an mevâdııhî ve nesû hazzan mimmâ zukkirû bih(bihî), ve lâ tezâlu tettaliu alâ hâınetin minhum illâ kalîlen minhum fa’fu anhum vasfah innallâhe yuhıbbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mîsâklarını281 bozmaları nedeniyledir; mutlak lanetledik280 onları ve yaptık kalplerini kaskatı175; tahrif ederler kelimeleri yerlerinden; ve unuttular bir payı zikredildiklerinden kendisiyle* (Tevrât'la); ve daima karşılaşırsın onlardan bir hainlik üzerine; dışındadır onlardan bir azı ; öyle ki affet onlardan; ve el sıkış/dokun kibarca; doğrusu Allah sever muhsinleri294.

Notlar

Not 1

*Kendilerine verilen Tevrât'tan bir pay alamadılar. Onun yerine kendi elleriyle yazdıkları uyduruk anlatılar olan Talmud'a tabi oldular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lanet etmek. (Kavram ID: 280)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 683 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

683|5|14|ومن الذين قالوا انا نصري اخذنا ميثقهم فنسوا حظا مما ذكروا به فاغرينا بينهم العداوه والبغضا الي يوم القيمه وسوف ينبيهم الله بما كانوا يصنعون

Latin Literal

14. Ve minellezîne kâlû innâ nasârâ ehaznâ mîsâkahum fe nesû hazzan mimmâ zukkirû bihî fe agraynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) ve sevfe yunebbiuhumullâhu bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerden (ki) dediler: "Doğrusu bizler Nasârâlıyız268"; aldık mîsâklarını281 onların ; öyle ki unuttular kendisiyle (İncîl'le) zikredildiklerinden bir payı*; öyle ki yapıştırdık aralarına onların düşmanlık ve nefret/kin kıyamet gününe kadar; ve yakında haber verecek onlara Allah üretirler olduklarını.

Notlar

Not 1

*Kendilerine verilen İncîl'den bir pay alamadılar. Onun yerine kendi elleriyle yazdıkları uyduruk anlatılara tabi oldular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nasârâlılar (Kavram ID: 268)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 684 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

684|5|15|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم كثيرا مما كنتم تخفون من الكتب ويعفوا عن كثير قد جاكم من الله نور وكتب مبين

Latin Literal

15. Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli135! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz* (ki) beyan226 eder sizlere kitaptan** gizler olduğunuzdan çoğunu***; ve affeder çoğundan****; muhakkak geldi sizlere Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap*****.

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Tevrât ve İncîl.***Kutsal kitapta yer almasına rağmen örterek unutturduğunuz, hükmünü uydurmalarla yok ettiğiniz hükümlerin çoğunu sizlere Kur'an ile tekrar deklere eder.****Kutsal kitapla sizlere indirilen dinden şeriat hükümlerinin çoğundan Yüce Allah vazgeçmiştir. Affetmiştir. Bunları da Kur'an'la deklere eder. *****Kur'an. Alemler için bir nurdur, aydınlıktır. Bir deniz fenerinin nur üstüne nur olan ışığı gibi, evrendeki Quasarlar gibi yol gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Beyan (Kavram ID: 226)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 685 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

685|5|16|يهدي به الله من اتبع رضونه سبل السلم ويخرجهم من الظلمت الي النور باذنه ويهديهم الي صرط مستقيم

Latin Literal

16. Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Kılavuzlar onunla* (kitapla) Allah kendi (Allah'ın) rızasına tabi olmuş kimseyi esenlik/selam yollarına; ve çıkarır onları karanlıklardan nura doğru kendi izniyle; ve kılavuzlar onları dosdoğru bir yola.

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 686 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

686|5|17|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم قل فمن يملك من الله شيا ان اراد ان يهلك المسيح ابن مريم وامه ومن في الارض جميعا ولله ملك السموت والارض وما بينهما يخلق ما يشا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

17. Lekad keferellezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) kul fe men yemliku minallâhi şey’en in erâde en yuhlikel mesîhabne meryeme ve ummehu ve men fîl ardı cemîa(cemîan) ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ. Yahluku mâ yeşâ(yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun kâfirlik25 etti kimseler (ki) dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; de ki: "Öyle ki kim mülk/hükümdarlık sahibi olur Allah’a karşı bir şey eğer helak etmek istediyse (Allah) Meryem oğlu Mesih'i ve annesini onun ve yeryüzündeki kimseleri topluca; ve Allah’adır mülkü hükümdarlığı göklerin162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; yaratır dilediğini; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 687 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

687|5|18|وقالت اليهود والنصري نحن ابنوا الله واحبوه قل فلم يعذبكم بذنوبكم بل انتم بشر ممن خلق يغفر لمن يشا ويعذب من يشا ولله ملك السموت والارض وما بينهما واليه المصير

Latin Literal

18. Ve kâletil yahûdu ven nasârâ nahnu ebnâullâhi ve ehıbbâuh(ehıbbâuhu) kul fe lime yuazzibukum bi zunûbikul bel entum beşerun mimmen halak(halaka) yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâ(yeşâu) ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve ileyhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve dediler Yahudiler306 ve Hristiyanlar296: "Bizler Allah'ın oğullarıyız; ve sevdikleriyiz O’nun"; de ki: "Öyleyse niçin azap eder sizlere günahlarınızla?"; Evet! Sizler (de) bir beşersiniz yarattığı kimseden; mağfiret319 eder dilediği kimseye; ve azap eder dilediği kimseye; ve Allah’adır mülkü göklerin162 ve yerin ve ikisi arasındakinin; ve O’nadır dönüş yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Nasârâlı, Hristiyan. (Kavram ID: 296)
Yahudi (Kavram ID: 306)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 688 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

688|5|19|ياهل الكتب قد جاكم رسولنا يبين لكم علي فتره من الرسل ان تقولوا ما جانا من بشير ولا نذير فقد جاكم بشير ونذير والله علي كل شي قدير

Latin Literal

19. Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum alâ fetretin min er rusuli en tekûlû mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin fe kad câekum beşîrun ve nezîr(nezîru) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ey kitap ehli! Muhakkak geldi sizlere resûlümüz418 (ki) beyan eder sizlere; (önceki) resûllerden418 yarılmaya/açılmaya karşı ki dersiniz: "Gelmiş değildi bizlere bir müjdeciden ve ne de bir uyarıcıdan"; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir müjdeci ve uyarıcı; ve Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 689 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

689|5|20|واذ قال موسي لقومه يقوم اذكروا نعمه الله عليكم اذ جعل فيكم انبيا وجعلكم ملوكا واتيكم ما لم يوت احدا من العلمين

Latin Literal

20. Ve iz kâle mûsâ li kavmihî yâ kavmizkurû ni’metallâhi aleykum iz ceale fîkum enbiyâe ve cealekum mulûk(mulûken), ve âtâkum mâ lem yu’ti ehaden minel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Musa kavmine/toplumuna: "Ey kavmim/toplumum! Anın/zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini; zira yaptı içinizde enbiya/nebiler132 ve yaptı sizlere bir mülk/hükümdarlık; ve verdi sizlere alemlerden203 birine asla vermediğini."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Nebi (Kavram ID: 132)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 690 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

690|5|21|يقوم ادخلوا الارض المقدسه التي كتب الله لكم ولا ترتدوا علي ادباركم فتنقلبوا خسرين

Latin Literal

21. Yâ kavmidhulûl ardal mukaddesetelletî keteballâhu lekum ve lâ terteddû alâ edbârikum fe tenkalibû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ey kavmim! Girin mukaddes537 yere/arza* ki yazdı Allah sizlere; ve dönmeyin arkanıza doğru; öyle ki dönersiniz hüsrana uğrayanlara.

Notlar

Not 1

*Evrende hiçbir yerin, hiçbir mekânın kendisi kutsal değildir. Bir yeri kutsal yapan o yerde Yüce Allah'a yapılan kulluktur. Anlaşılır ki Yüce Allah Musa'nın kavmine bir yeri yurt olarak adamıştır, göstermiştir. O yerde tek tanrıcı inanç hakimdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mukaddes (Kavram ID: 537)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 691 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

691|5|22|قالوا يموسي ان فيها قوما جبارين وانا لن ندخلها حتي يخرجوا منها فان يخرجوا منها فانا دخلون

Latin Literal

22. Kâlû yâ mûsâ inne fîhâ kavmen cebbârîn(cebbârîne), ve innâ len nedhulehâ hattâ yahrucû minhâ, fe in yahrucû minhâ fe innâ dâhılûn(dâhılûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Musa! Doğrusu oradadır cabbâr538 bir kavim ; ve doğrusu bizler asla girmeyiz oraya; ta ki çıkar onlar oradan; öyle ki eğer çıkarlarsa oradan; öyle ki doğrusu bizler (oluruz) girenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cabbâr (Kavram ID: 538)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 692 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

692|5|23|قال رجلان من الذين يخافون انعم الله عليهما ادخلوا عليهم الباب فاذا دخلتموه فانكم غلبون وعلي الله فتوكلوا ان كنتم مومنين

Latin Literal

23. Kâle raculâni minellezîne yehâfûne en’amallâhu aleyhim edhulû aleyhimul bâb(bâbe), fe izâ dehaltumûhu fe innekum gâlibûne ve alâllâhi fe tevekkelû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Dedi iki adam korkan kimselerden (ki) nimet verdi Allah ikisi üzerine: "Girin onların üzerine kapıdan; öyle ki girdiğiniz zaman oraya; öyle ki doğrusu sizler galiplersiniz; ve Allah'a karşı; öyle ki tevekkül edin eğer olduysanız müminler."

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 693 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

693|5|24|قالوا يموسي انا لن ندخلها ابدا ما داموا فيها فاذهب انت وربك فقتلا انا ههنا قعدون

Latin Literal

24. Kâlû yâ mûsâ innâ len nedhulehâ ebeden mâ dâmû fîhâ fezheb ente ve rabbuke fe kâtilâ innâ hâhunâ kâıdûn(kâıdûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Musa! Doğrusu bizler asla girmeyiz ona ebediyen onlar orada olduğu sürece; kalkış sen ve Rabbin4; öyle ki katledin35 ikiniz; doğrusu bizler ha burada oturanlarız."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Katletmek (Kavram ID: 35)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 694 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

694|5|25|قال رب اني لا املك الا نفسي واخي فافرق بيننا وبين القوم الفسقين

Latin Literal

25. Kâle rabbi innî lâ emliku illâ nefsî ve ahî fefruk beynenâ ve beynel kavmil fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Musa): "Rabbim! Doğrusu ben malik* değilim nefsim201 ve kardeşim dışında; öyle ki ayır/yar aramızı ve arasını fâsıklar38 kavminin/toplumunun.

Notlar

Not 1

*Sahip.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Nefis (Kavram ID: 201)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 695 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

695|5|26|قال فانها محرمه عليهم اربعين سنه يتيهون في الارض فلا تاس علي القوم الفسقين

Latin Literal

26. Kâle fe innehâ muharremetun aleyhim erbaîne senet(seneten), yetîhûne fîl ardı fe lâ te’se alel kavmil fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Öyle ki doğrusu o (yer) haram edildi üzerlerine kırk sene*; başı boş/şaşkın/amaçsız dolaşırlar yerde/arzda; öyle ki tasalanma fâsıklar38 kavmi/toplumu üzerine.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın emrine itaat etmeyen bu kavim 40 yıl boyunca yurtsuz barksız, bir oraya bir buraya göç etmiştir. Bunun nedeni kendi yurtları için mücadele vermeyi reddetmeleridir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 696 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

696|5|27|واتل عليهم نبا ابني ادم بالحق اذ قربا قربانا فتقبل من احدهما ولم يتقبل من الاخر قال لاقتلنك قال انما يتقبل الله من المتقين

Latin Literal

27. Vetlu aleyhim nebeebney âdeme bil hakkı iz karrebâ kurbânen fe tukubbile min ehadihimâ ve lem yutekabbel minel âhar(âhari) kâle le aktulennek(aktulenneke) kâle innemâ yetekabbelullâhu minel muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Oku onlara iki Âdem50 oğlunun* haberini hakla/gerçekle; yakınlaştıran/kurban sunduğu/teklif ettiği zaman ikisi bir yakınlaştıran/kurban; öyle ki kabul edildi ikisinin birinden; ve asla kabul edilmez diğerinden; dedi (kabul edilmeyen): "Mutlak katlederim35 seni"; dedi (kabul edilen): "Allah ancak muttakilerden17 kabul eder."

Notlar

Not 1

*İki adamın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 697 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

697|5|28|لين بسطت الي يدك لتقتلني ما انا بباسط يدي اليك لاقتلك اني اخاف الله رب العلمين

Latin Literal

28. Lein besadte ileyye yedeke li taktulenî mâ ene bi bâsitın yediye ileyke li aktulek(aktuleke), innî ehâfullâhe rabbel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Mutlak ki eğer katletmek35 için uzatsan bana elini; sana elimi uzatan olmam ben katletmek35 için (seni); doğrusu ben korku474 duyarım Allah’a; alemlerin203 Rabbine4.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 698 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

698|5|29|اني اريد ان تبوا باثمي واثمك فتكون من اصحب النار وذلك جزوا الظلمين

Latin Literal

29. İnnî urîdu en tebûe bi ismî ve ismike fe tekûne min ashâbin nâr(nâri), ve zâlike cezâûz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu ben isterim ki dönersin benim günahımla ve kendi günahınla; öyle ki olursun ateş834 ashâbından194; ve işte budur cezası63 zalimlerin257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 699 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

699|5|30|فطوعت له نفسه قتل اخيه فقتله فاصبح من الخسرين

Latin Literal

30. Fe tavveat lehu nefsuhu katle ahîhi fe katelehu fe asbaha minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nefsi201 itaat etti ona (ki) katletmeyi35 kardeşini; ve katletti35 onu; öyle ki sabahladı hüsrana uğrayanlardan (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 700 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

700|5|31|فبعث الله غرابا يبحث في الارض ليريه كيف يوري سوه اخيه قال يويلتي اعجزت ان اكون مثل هذا الغراب فاوري سوه اخي فاصبح من الندمين

Latin Literal

31. Fe beasallâhu gurâben yebhasu fîl ardı li yuriyehu keyfe yuvârî sev’ete ahîh(ahîhi) kâle yâ veyletâ e aceztu en ekûne misle hâzel gurâbi fe uvâriye sev’ete ahî, fe asbaha minen nâdimîn(nâdimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdi Allah yerde aranır/bakınır bir karga (ki) göstermek için ona nasıl örter/gizler ayıp yerini/cinsel organı* kardeşinin; dedi: "Eyvah bana! Aciz miyim ki olurum şu karga benzeri; öyle ki örterim/gizlerim ayıp yerini/cinsel organı* kardeşimin"; öyle ki sabahladı nedamet/pişmanlık duyanlardan (olarak).

Notlar

Not 1

*Anlaşılır ki ölü kişinin cinsel organı, ayıp yerleri açıktadır. Kardeşinin ölü bedeninin görüntüsünden (ayıp yerlerin görünmesi) rahatsız olmuş olmalı ki bundan bir an önce kurtulmak istemiştir.

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 701 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

701|5|32|من اجل ذلك كتبنا علي بني اسريل انه من قتل نفسا بغير نفس او فساد في الارض فكانما قتل الناس جميعا ومن احياها فكانما احيا الناس جميعا ولقد جاتهم رسلنا بالبينت ثم ان كثيرا منهم بعد ذلك في الارض لمسرفون

Latin Literal

32. Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de zâlike fîl ardı le musrifûn(musrifûne).

Türkçe Çeviri

İşte bundan dolayıdır; yazdık İsrâîloğulları197 üzerine; ki o; kim katletti35 bir nefsi201 olmaksızın* bir nefse201 ya da (olmaksızın) yeryüzünde bir fesada265; öyle ki sanki katletmiş35 gibidir insanları topluca; ve kim yaşattı (bir nefsi) öyle ki sanki yaşatmış gibidir insanları topluca; ve ant olsun geldiler resûllerimiz418 beyanlarla352; sonra doğrusu (ki) çoğu onlardan sonrasında bunun mutlak müsriflerdir yeryüzünde.

Notlar

Not 1

*Bir nefsi ölümden korumak için ancak başka bir nefis öldürülebilir. Yeryüzünde fesat çıkaran nefisler de öldürülebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Nefis (Kavram ID: 201)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Beyanlı (Kavram ID: 352)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 702 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

702|5|33|انما جزوا الذين يحاربون الله ورسوله ويسعون في الارض فسادا ان يقتلوا او يصلبوا او تقطع ايديهم وارجلهم من خلف او ينفوا من الارض ذلك لهم خزي في الدنيا ولهم في الاخره عذاب عظيم

Latin Literal

33. İnnemâ cezâûllezîne yuhâribûnallâhe ve resûlehu ve yes’avne fil ardı fesâden en yukattelû ev yusallebû ev tukattaa eydîhim ve erculuhum min hılâfin ev yunfev minel ard(ardı), zâlike lehum hızyun fîd dunyâ ve lehum fîl âhırati azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak cezası63 kimselerin (ki) harp ederler Allah’a ve resûlüne*; ve çalışırlar yerde bir fesada; (o ceza) ki katledilirler539 ya da asılırlar539 ya da kesilir elleri ve ayakları çaprazdan539 ya da sürülürler/sınır dışı edilirler539 yerden; işte bu; onlara bir rezilliktir dünyada; ve onlaradır ahirette büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Mûsâ peygamber.

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 703 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

703|5|34|الا الذين تابوا من قبل ان تقدروا عليهم فاعلموا ان الله غفور رحيم

Latin Literal

34. İllellezîne tâbû min kabli en takdirû aleyhim, fa’lemû ennallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır* kimseler (ki) tevbe33 ettiler önceden ki güç yetirirsiniz üzerlerine; öyle ki bilin ki Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarından 5:33 ayetinin işaret ettiği firavun döneminde uygulanan cezaya müstahak olmayan kimseler de vardır. Bu kimseler tevbe etmiş kimselerdir. Kendiliğinden tevbe eden kimseler firavun döneminde yaşamış olsalardı uygulanan bu cezaya o dönemde muhatap olmazlardı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 704 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

704|5|35|يايها الذين امنوا اتقوا الله وابتغوا اليه الوسيله وجهدوا في سبيله لعلكم تفلحون

Latin Literal

35. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve arayın/bakının O'na vesile/fırsat/sebep; ve cihat356 edin O'nun yolunda336; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Felah (Kavram ID: 326)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 705 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

705|5|36|ان الذين كفروا لو ان لهم ما في الارض جميعا ومثله معه ليفتدوا به من عذاب يوم القيمه ما تقبل منهم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

36. İnnellezîne keferû lev enne lehum mâ fîl ardı cemîan ve mislehu meahu li yeftedû bihî min azâbi yevmil kıyâmeti mâ tukubbile minhum, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; şayet ki onlara (olsa) yerdekini topluca ve misli870 onun* onunla** beraber; mutlak fidye verirler onu kıyamet günü148 azaptan (kurtulmaya); kabul edilmiş değildir onlardan; ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Yerin.**Yerle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 706 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

706|5|37|يريدون ان يخرجوا من النار وما هم بخرجين منها ولهم عذاب مقيم

Latin Literal

37. Yurîdûne en yahrucû minen nâri ve mâ hum bi hâricîne minhâ, ve lehum azâbun mukîm(mukîmun).

Türkçe Çeviri

İsterler ki çıksınlar ateşten834; ve onlar oradan* çıkanlar değillerdir; ve onlaradır kıyam olmuş/dikelmiş/ayakta bir azap.

Notlar

Not 1

*Ateşten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 707 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

707|5|38|والسارق والسارقه فاقطعوا ايديهما جزا بما كسبا نكلا من الله والله عزيز حكيم

Latin Literal

38. Ves sâriku ves sârikatu faktaû eydiyehumâ cezâen bimâ kesebâ nekâlen minallâh(minallâhi) vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve (erkek) hırsızın541; ve (kadın) hırsızın541; öyle ki kesin ellerini540 (ikisinin) kazandıklarına (ikisinin) bir ceza (olarak); ibretlik bir ders (olarak) Allah’tan; ve Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Hırsız (Kavram ID: 541)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 708 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

708|5|39|فمن تاب من بعد ظلمه واصلح فان الله يتوب عليه ان الله غفور رحيم

Latin Literal

39. Fe men tâbe min ba’di zulmihî ve aslaha fe innallâhe yetûbu aleyh(aleyhi) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim tevbe33 etti zulmü257* sonrasında; ve ıslah316 oldu; öyle ki doğrusu Allah tevbe33 eder onun üzerine; doğrusu Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Hırsızlığın büyük günahlardan olduğunu anlarız. Şirk koşmak da bir zulümdür. Demek ki tevbe edilmez ve ıslah olunmazsa cehenneme götürme durumu olasılığı vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 709 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

709|5|40|الم تعلم ان الله له ملك السموت والارض يعذب من يشا ويغفر لمن يشا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

40. E lem ta’lem ennallâhe lehu mulkus semâvâti vel ardı yuazzibu men yeşâu ve yagfiru limen yeşâ(yeşâu) vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmez misin ki Allah’adır; O’nadır mülkü göklerin162 ve yerin; azap eder dilediği kimseye; ve mağfiret319 eder dilediği kimse için; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 710 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

710|5|41|يايها الرسول لا يحزنك الذين يسرعون في الكفر من الذين قالوا امنا بافوههم ولم تومن قلوبهم ومن الذين هادوا سمعون للكذب سمعون لقوم اخرين لم ياتوك يحرفون الكلم من بعد مواضعه يقولون ان اوتيتم هذا فخذوه وان لم توتوه فاحذروا ومن يرد الله فتنته فلن تملك له من الله شيا اوليك الذين لم يرد الله ان يطهر قلوبهم لهم في الدنيا خزي ولهم في الاخره عذاب عظيم

Latin Literal

41. Yâ eyyuher resûlu lâ yahzunkellezîne yusâriûne fîl kufri minellezîne kâlû âmennâ bi efvâhihim ve lem tu’min kulûbuhum, ve minellezîne hâdû semmâûne lil kezibi semmâûne li kavmin âharîne lem ye’tuk(ye’tuke) yuharrifûnel kelime min ba’di mevâdııh(mevâdııhî), yekûlûne in utîtum hâzâ fe huzûhu ve in lem tu’tevhu fahzerû ve men yuridillâhu fitnetehu fe len temlike lehu minallâhi şey’â(şey’en) ulâikellezîne lem yuridillâhu en yutahhire kulûbehum lehum fîd dunyâ hızyun ve lehum fîl âhıreti azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ey resûl418!* Hüzünlendirmesin seni kimseler (ki) koşarlar küfürde422; kimselerden (ki) dediler: "İman47 ettik"; ağızlarıyladır; ve asla iman47 etmez kalpleri onların; ve kimselerden (ki) yahudileştiler295; kulak verenlerdir yalana; kulak verenlerdir başka bir kavme (ki) asla gelmezler sana; tahrif276 ederler kelimelerin yerlerini sonradan; derler: "Eğer verilirse sizlere bu; öyle ki tutun/edinin onu; ve eğer asla verilmezse sizlere; öyle ki hazırlıklı olun"; ve kime diledi Allah (bir) fitne332 ona; öyle ki asla malik** olamazsın ona Allah’tan bir şeye; işte bunlar; kimselerdir (ki) asla dilemez Allah ki temizler kalplerini; onlaradır dünyada bir rezillik; ve onlaradır ahirette büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Sahip.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Tahrif etmek (Kavram ID: 276)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Fitne (Kavram ID: 332)
Resûl (Kavram ID: 418)
Küfür (Kavram ID: 422)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 711 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

711|5|42|سمعون للكذب اكلون للسحت فان جاوك فاحكم بينهم او اعرض عنهم وان تعرض عنهم فلن يضروك شيا وان حكمت فاحكم بينهم بالقسط ان الله يحب المقسطين

Latin Literal

42. Semmâûne lil kezibi ekkâlûne lis suht(suhti) fe in câuke fahkum beynehum ev a’rıd anhum, ve in tu’rıd anhum fe len yedurrûke şey’â(şey’en) ve in hakemte fahkum beynehum bil kıst(kıstı) innallâhe yuhıbbul muksıtîn(muksıtîne).

Türkçe Çeviri

Kulak verenlerdir yalana; yiyenlerdir suht542; öyle ki eğer gelirlerse sana; öyle ki hükmet aralarında ya da yüz çevir onlardan; ve eğer yüz çevirirsen onlardan öyle ki asla zarar veremezler sana bir şey; ve eğer hakemlik edersen öyle ki hükmet aralarında eşitlikle; doğrusu Allah sever eşitliği gözetenleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Suht, haksız kazanç. (Kavram ID: 542)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 712 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

712|5|43|وكيف يحكمونك وعندهم التوريه فيها حكم الله ثم يتولون من بعد ذلك وما اوليك بالمومنين

Latin Literal

43. Ve keyfe yuhakkimûneke ve indehumut tevrâtu fîhâ hukmullâhi summe yetevellevne min ba’di zâlik(zâlike) ve mâ ulâike bil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve nasıl hakem ederler seni; ve (oysa) yanlarındandır onların Tevrât*; içindedir onun (Tevrât'ın) Allah'ın hükmü*; sonra yüz çevirirler sonrasında bunun; ve işte bunlar; değillerdir müminler27.

Notlar

Not 1

*Anlaşılır ki Kur'an'ın indiği dönemde Tevrât Yüce Allah'ın hükümlerini eksiksiz içermektedir. Ancak Kur'an'ın başına gelen Tevrât'ın da başına önceden gelmiştir. Talmud kitaplarıyla Tevrât'ın hükümleri yok hükmüne getirilmiştir. Günümüzde hadis/söylenti kitapları da Kur'an'ı hükümlerini yok hükmüne getirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 713 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

713|5|44|انا انزلنا التوريه فيها هدي ونور يحكم بها النبيون الذين اسلموا للذين هادوا والربنيون والاحبار بما استحفظوا من كتب الله وكانوا عليه شهدا فلا تخشوا الناس واخشون ولا تشتروا بايتي ثمنا قليلا ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الكفرون

Latin Literal

44. İnnâ enzelnet tevrâte fîhâ huden ve nûr(nûrun), yahkumu bihen nebiyyûnellezîne eslemû lillezîne hâdû ver rabbâniyyûne vel ahbâru bimestuhfizû min kitâbillâhi ve kânû aleyhi şuhedâe, fe lâ tahşevûn nâse vahşevni ve lâ teşterû bi âyâtî semenen kalîlâ(kalîlen) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu indirdik Tevrât'ı (ki) ondadır* bir doğru yola kılavuz ve bir nur; hükmeder onunla* nebiler132 -İslam218 olmuş kimseler-; yahudileşmiş267 kimselere ve Rabbânîlere462 ve bilginlere; hafızlık etmeleriyle/korumalarıyla** Allah'ın kitabından*; ve oldular onun* üzerine şahitler/tanıklar; öyle ki haşyet53 duymayın insanlara543; haşyet53 duyun bana543; ve satmayın ayetlerimi az bir fiyata; ve kim asla hükmetmez indirdiğiyle Allah'ın544; öyle ki işte bunlar; onlardır kâfirler25.

Notlar

Not 1

*Tevrât.**Ezberleyerek, yazarak, zikrederek Tevrât'ın ayetlerinin sözlerle/hadislerle kontamine olmasına engel olarak. Sadece Tevrât diyerek ayetlerin hükümlerini koruyarak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Nebi (Kavram ID: 132)
İslam, islam (Kavram ID: 218)
Yahudileşmek (Kavram ID: 267)
Rabbânî (Kavram ID: 462)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 714 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

714|5|45|وكتبنا عليهم فيها ان النفس بالنفس والعين بالعين والانف بالانف والاذن بالاذن والسن بالسن والجروح قصاص فمن تصدق به فهو كفاره له ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

45. Ve ketebnâ aleyhim fîhâ ennen nefse bin nefsi vel ayne bil ayni vel enfe bil enfi vel uzune bil uzuni ves sinne bis sinni vel curûha kısâs(kısâsun) fe men tesaddeka bihî fe huve keffâretun leh(lehu) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve yazdık üzerlerine onda (Tevrât’ta) ki nefis201 nefsedir201; ve göz gözedir; ve burun burunadır; ve kulak kulağadır; ve diş dişedir; ve yaralara (da) bir kısas320; öyle ki kim sadaka378 etti bunu öyle ki o bir kefarettir* ona; ve kim asla hükmetmez Allah'ın indirdiğiyle544; öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Notlar

Not 1

*İşlenmiş bir günah, suç veya kabahatin bağışlanması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Kısas (Kavram ID: 320)
Sadaka-3 (Kavram ID: 378)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 715 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

715|5|46|وقفينا علي اثرهم بعيسي ابن مريم مصدقا لما بين يديه من التوريه واتينه الانجيل فيه هدي ونور ومصدقا لما بين يديه من التوريه وهدي وموعظه للمتقين

Latin Literal

46. Ve kaffeynâ alâ âsârihim bi îsebni meryeme musaddıkan limâ beyne yedeyhi minet tevrâti ve âteynâhul incîle fîhi huden ve nûrun ve musaddıkan limâ beyne yedeyhi minet tevrâti ve huden ve mev’ızeten muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve ardından gönderdik izleri üzerine onların Meryem oğlu Îsâ'yı (ki) bir musaddıktır140 iki eli arasındakine Tevrât’tan; ve verdik ona İncîl'i; içindedir bir doğru yol kılavuz ve bir nur (ki) bir musaddıktır140 iki eli arasındakine Tevrât’tan; ve bir doğru yola kılavuz; ve bir vaaz653 muttakiler için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musaddık (Kavram ID: 140)
vaaz (Kavram ID: 653)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 716 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

716|5|47|وليحكم اهل الانجيل بما انزل الله فيه ومن لم يحكم بما انزل الله فاوليك هم الفسقون

Latin Literal

47. Vel yahkum ehlul incîli bimâ enzelallâhu fîh(fîhi) ve men lem yahkum bimâ enzelallâhu fe ulâike humul fâsıkûn(fâsıkûne).

Türkçe Çeviri

Ve hükmetsin İncîl ehli Allah'ın indirdiğiyle onda (İncîl'de); ve kim asla hükmetmez544 Allah'ın indirdiğiyle; öyle ki işte bunlar; onlardır fâsıklardır38.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 717 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

717|5|48|وانزلنا اليك الكتب بالحق مصدقا لما بين يديه من الكتب ومهيمنا عليه فاحكم بينهم بما انزل الله ولا تتبع اهواهم عما جاك من الحق لكل جعلنا منكم شرعه ومنهاجا ولو شا الله لجعلكم امه وحده ولكن ليبلوكم في ما اتيكم فاستبقوا الخيرت الي الله مرجعكم جميعا فينبيكم بما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

48. Ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı) li kullin cealnâ minkum şir’aten ve minhâcâ(minhâcen) ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhıdeten ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum festebikûl hayrât(hayrâti) ilâllâhi merciukum cemîan fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve indirdik sana kitabı* hakla/gerçekle (ki) bir musaddıktır140 (onun) iki elinin arasındakine kitaptan (Tevrât'tan); ve bir tanık/şahit olup hamilik** edendir*** onun (Tevrât'ın) üzerine; öyle ki hükmet aralarında onların Allah'ın indirdiğiyle***; ve tabi olma hevalarına sana gelen hakkında haktan/gerçekten; her birinize yaptık kendinizden bir şeriat546 ve bir metot/yöntem; şayet dileseydi Allah mutlak yapardı sizleri tek bir ümmet; fakat belalandırmak256 içindir sizleri sizlere verdiğinde; öyleyse koşun hayırlara; Allah'a karşıdır dönüş yeri topluca; öyle ki haber verir sizlere (Allah) kendisinde ihtilaf içinde olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.**Koruyan, gözeten.***Kur'ân.****Kur'ân'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musaddık (Kavram ID: 140)
Bela (Kavram ID: 256)
Şeriat (Kavram ID: 546)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 718 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

718|5|49|وان احكم بينهم بما انزل الله ولا تتبع اهواهم واحذرهم ان يفتنوك عن بعض ما انزل الله اليك فان تولوا فاعلم انما يريد الله ان يصيبهم ببعض ذنوبهم وان كثيرا من الناس لفسقون

Latin Literal

49. Ve enıhkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum vahzerhum en yeftinûke an ba’dı mâ enzelallâhu ileyk(ileyke) fe in tevellev fa’lem ennemâ yurîdullâhu en yusîbehum bi ba’dı zunûbihim ve inne kesîran minen nâsi le fâsıkûn(fâsıkûne).

Türkçe Çeviri

Ve ki hükmet aralarında Allah'ın indirdiğiyle*; ve tabi olma hevalarına; ve hazırlıklı ol onlara ki ayartırlar547 seni Allah'ın senin üzerine indirdiğinin** bir kısmından; öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki bil ki ancak diler Allah ki vurur/çarpar onları günahlarının bir kısmıyla; ve doğrusu insanlardan bir çoğu mutlak fâsıktır38.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'la.**Kur'ân'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 719 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

719|5|50|افحكم الجهليه يبغون ومن احسن من الله حكما لقوم يوقنون

Latin Literal

50. E fe hukmel câhiliyyeti yebgûn(yebgûne) ve men ahsenu minallâhi hukmen li kavmin yûkınûn(yûkınûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki cahiliye489 hükmüne mi bakınırlar/aranırlar; ve kim daha güzeldir Allah’tan bir hüküm (de) yakınlaşan/kesinleşen bir toplum için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahil (Kavram ID: 489)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 720 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

720|5|51|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اليهود والنصري اوليا بعضهم اوليا بعض ومن يتولهم منكم فانه منهم ان الله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

51. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûl yehûde ven nasârâ evliyâe ba’duhum evliyâu ba’d(ba’din) ve men yetevellehum minkum fe innehu minhum innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın Yahudileri295 ve Nasârâlıları268 evliya212; bir kısmı onların evliyasıdır212 bir kısmın; ve kim veli28 edinir onları sizlerden; öyle ki doğrusu o onlardandır; doğrusu Allah doğruya kılavuzlamaz zalim257 toplumu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Nasârâlılar (Kavram ID: 268)
Yahudi (Kavram ID: 295)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 721 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

721|5|52|فتري الذين في قلوبهم مرض يسرعون فيهم يقولون نخشي ان تصيبنا دايره فعسي الله ان ياتي بالفتح او امر من عنده فيصبحوا علي ما اسروا في انفسهم ندمين

Latin Literal

52. Fe terâllezîne fî kulûbihim maradun yusâriûne fîhim yekûlûne nahşâ en tusîbenâ dâireh(dâiretun) fe asâllâhu en ye’tiye bil fethi ev emrin min indihî fe yusbihû alâ mâ eserrû fî enfusihim nâdimîn(nâdimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki görürsün kimseleri (ki) kalplerindedir bir maraz175; koşarlar onların içlerine (ki) derler: "Haşyet duyarız ki isabet eder bizlere bir darlık; öyle ki belki Allah ki verir fetih527 ya da bir emir/iş kendi katından" ; öyle ki sabahlarlar sırlaştırdıkları/gizledikleri üzerine nefislerinde201 bir nedamet (-le)/pişmanlık (-la).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 722 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

722|5|53|ويقول الذين امنوا اهولا الذين اقسموا بالله جهد ايمنهم انهم لمعكم حبطت اعملهم فاصبحوا خسرين

Latin Literal

53. Ve yekûlullezîne âmenû e hâulâillezîne aksemû billâhi cehde eymânihim innehum le meakum habitat a’mâluhum fe asbahû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ve der iman47 etmiş kimseler: "Bunlar mı (o) kimseler (ki) kasem548 ettiler Allah'a güçlü yeminleriyle; doğrusu onlar (kendileri) mutlak sizlerle birliktedir (diye)"; boşa çıktı yaptıkları onların; öyle ki sabahladılar hüsrana uğrayanlar (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kasem (Kavram ID: 548)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 723 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

723|5|54|يايها الذين امنوا من يرتد منكم عن دينه فسوف ياتي الله بقوم يحبهم ويحبونه اذله علي المومنين اعزه علي الكفرين يجهدون في سبيل الله ولا يخافون لومه لايم ذلك فضل الله يوتيه من يشا والله وسع عليم

Latin Literal

54. Yâ eyyuhellezîne âmenû men yertedde minkum an dînihî fe sevfe ye’tîllâhu bi kavmin yuhıbbuhum ve yuhıbbûnehû ezilletin alâl mu’minîne eizzetin alâl kâfirîn(kâfirîne), yucâhidûne fî sebîlillâhi ve lâ yehâfûne levmete lâim(lâimin) zâlike fadlullâhi yu’tîhi men yeşâ(yeşâu) vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Kim dönerse sizlerden dininden122; öyle ki yakında getirecek Allah bir kavmi/toplumu; sever (Allah) onları; ve sever onlar O’nu (Allah'ı); kibar/alçak gönüllüdürler müminlere27 karşı; azametlidirler* kâfirlere25 karşı; cihat356 ederler Allah yolunda336; ve korkmazlar ayıplama (-sından) bir ayıplayanın; işte bu; bir fazlıdır202 Allah'ın; verir dilediği kimseye; ve Allah Vâsi’dir297; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Kurumlu, görkemli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Din (Kavram ID: 122)
Vâsi (Kavram ID: 297)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 724 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

724|5|55|انما وليكم الله ورسوله والذين امنوا الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم ركعون

Latin Literal

55. İnnemâ veliyyukumullâhu ve resûluhu vellezîne âmenullezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum râkıûn(râkıûne).

Türkçe Çeviri

Veliniz28 sizin ancak Allah’tır; ve resûlüdür418 O'nun; ve iman47 etmiş kimselerdir; kimseler (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve onlar rükû11 edenlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 725 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

725|5|56|ومن يتول الله ورسوله والذين امنوا فان حزب الله هم الغلبون

Latin Literal

56. Ve men yetevellallâhe ve resûlehu vellezîne âmenû fe inne hızbellâhi humul gâlibûn(gâlibûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim veli28 edinir Allah'ı ve resûlünü418 ve iman47 etmiş kimseleri; öyle ki doğrusu taraftarıdır/partizanıdır Allah'ın; onlardır galip gelenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 726 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

726|5|57|يايها الذين امنوا لا تتخذوا الذين اتخذوا دينكم هزوا ولعبا من الذين اوتوا الكتب من قبلكم والكفار اوليا واتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

57. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızûllezînettehazû dînekum huzuven ve leiben min ellezîne ûtûl kitâbe min kablikum vel kuffâra evliyâ(evliyâe), vettekûllâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin/tutmayın kimseleri evliya212 (ki) edindiler/tuttular dininizi122 maskaraca* ve laubalice**; kimseleri135 (de ki) verildiler kitap sizden önce ve kâfirleri25 (de); ve takvalı21 olun Allah'a eğer olduysanız müminler21.

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Din (Kavram ID: 122)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 727 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

727|5|58|واذا ناديتم الي الصلوه اتخذوها هزوا ولعبا ذلك بانهم قوم لا يعقلون

Latin Literal

58. Ve izâ nâdeytum iles salâtittehazûhâ huzuven ve leıbâ(leıben) zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve davet/çağrı aldıkları zaman salâta5; edindiler/tuttular onu (salâtı) maskaraca* ve laubalice**; işte bu; olmalarıyladır onların akletmez562 bir kavim/topluluk.

Notlar

Not 1

*Şerefsizce, onursuzca, haysiyetsizce, rezilce (kimse); şebekçe.**Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akletmek. (Kavram ID: 562)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 728 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

728|5|59|قل ياهل الكتب هل تنقمون منا الا ان امنا بالله وما انزل الينا وما انزل من قبل وان اكثركم فسقون

Latin Literal

59. Kul yâ ehlel kitâbi hel tenkımûne minnâ illâ en âmennâ billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile min kablu ve enne ekserekum fâsıkûn(fâsıkûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli! Düşmanca intikam alma peşinde misiniz bizden; ancak ki (bizler) iman47 ettik Allah'a ve üzerimize indirilmişe*; ve bizden önce indirilmişe**; ve ki çoğunluğunuz fâsıklardır38."

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Tevrât'a ve İncîl'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 729 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

729|5|60|قل هل انبيكم بشر من ذلك مثوبه عند الله من لعنه الله وغضب عليه وجعل منهم القرده والخنازير وعبد الطغوت اوليك شر مكانا واضل عن سوا السبيل

Latin Literal

60. Kul hel unebbiukum bi şerrin min zâlike mesûbeten ındallâh(ındallâhi) men leanehullâhu ve gadıbe aleyhi ve ceale min humul kıredete vel hanâzîre ve abedet tâgût(tâgûte) ulâike şerrun mekânen ve edallu an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haber vereyim mi sizlere bundan şerrini/kötüsünü bir karşılık (olarak) Allah'ın indinde/katında; kime lanet280 etti Allah ve gazap127 etti onun üzerine; ve yaptı onlardan maymunlar273 ve domuzlar549; ve kul oldu (o kimse) tâğûta442; işte bunlar; bir şerdir/kötüdür bir mekan/yer (olarak) ve daha dalalettedir128 dümdüz yoldan553.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Maymunlaşma (Kavram ID: 273)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Domuzlaşma. (Kavram ID: 549)
Dümdüz yol. (Kavram ID: 553)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 730 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

730|5|61|واذا جاوكم قالوا امنا وقد دخلوا بالكفر وهم قد خرجوا به والله اعلم بما كانوا يكتمون

Latin Literal

61. Ve izâ câukum kâlû âmennâ ve kad dehalû bil kufri ve hum kad haracû bih(bihî) vallâhu a’lemu bimâ kânû yektumûn(yektumûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldikleri zaman dediler: "İman47 ettik"; ve muhakkak girdiler küfürle422 ve onlar muhakkak çıktılar onunla (küfürle); ve Allah daha iyi bilendir gizler olduklarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Küfür (Kavram ID: 422)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 731 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

731|5|62|وتري كثيرا منهم يسرعون في الاثم والعدون واكلهم السحت لبيس ما كانوا يعملون

Latin Literal

62. Ve terâ kesîran minhum yusâriûne fîl ismi vel udvâni ve eklihimus suht(suhti) lebi’se mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve görürsün çoğunu onlardan (ki) koşarlar günaha ve taşkınlığa ve suht542 yemeğe; ne perişandır yapar oldukları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Suht, haksız kazanç. (Kavram ID: 542)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 732 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

732|5|63|لولا ينهيهم الربنيون والاحبار عن قولهم الاثم واكلهم السحت لبيس ما كانوا يصنعون

Latin Literal

63. Lev lâ yenhâhumur rabbaniyyûne vel ahbâru an kavlihimul isme ve eklihimus suht(suhti) lebi’se mâ kânû yasneûn(yasneûne).

Türkçe Çeviri

Keşke meneder* olsalardı onları Rabbânîler462 ve bilginler; onların günah söylemlerinden ve suht542 yemelerinden; ne perişandır üretir oldukları.

Notlar

Not 1

*Engel olmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rabbânî (Kavram ID: 462)
Suht, haksız kazanç. (Kavram ID: 542)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 733 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

733|5|64|وقالت اليهود يد الله مغلوله غلت ايديهم ولعنوا بما قالوا بل يداه مبسوطتان ينفق كيف يشا وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا والقينا بينهم العدوه والبغضا الي يوم القيمه كلما اوقدوا نارا للحرب اطفاها الله ويسعون في الارض فسادا والله لا يحب المفسدين

Latin Literal

64. Ve kâletil yehûdu yedullâhi maglûleh(maglûletun) gullet eydîhim ve luınû bimâ kâlû bel yedâhu mebsûtatâni yunfıku keyfe yeşâ(yeşâû) ve leyezîdenne kesîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufrâ(kufren) ve elkaynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) kullemâ evkadû nâran lil harbi etfeehallâhu ve yes’avne fîl ardı fesâda(fesâden) vallâhu lâ yuhıbbul mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler Yahudiler295: "Allah'ın eli bağlanmıştır/zincirlenmiştir"; (oysa) bağlandı/zincirlendi kendi elleri ve lanetlendiler280 dedikleriyle; evet! İki eli O’nun (Allah'ın) genişlemiştir/yayılmıştır; infak* eder nasıl dilerse; ve Rabbinden4 sana indirilen** mutlak ziyade*** eder çoğuna onlardan bir tûğyânı442 ve bir küfrü422; ve attık aralarına taşkınlık ve nefret kıyamet gününe148 kadar; her ne zaman yaktılar bir ateş harp için; söndürdü onu Allah; ve koşarlar yeryüzünde fesada265; ve Allah sevmez fesatçıları265.

Notlar

Not 1

*Harcar.**Kur'ân.***Artırır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Küfür (Kavram ID: 422)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 734 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

734|5|65|ولو ان اهل الكتب امنوا واتقوا لكفرنا عنهم سياتهم ولادخلنهم جنت النعيم

Latin Literal

65. Ve lev enne ehlel kitâbi âmenû vettekav le keffernâ anhum seyyiâtihim ve le edhalnâhum cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Şayet ki kitap ehli135 iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; mutlak kâfirlik25 ederdik onlardan kötülüklerini; ve mutlak sokardık onları nimetli cennetlere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 735 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

735|5|66|ولو انهم اقاموا التوريه والانجيل وما انزل اليهم من ربهم لاكلوا من فوقهم ومن تحت ارجلهم منهم امه مقتصده وكثير منهم سا ما يعملون

Latin Literal

66. Ve lev ennehum ekâmût tevrâte vel incîle ve mâ unzile ileyhim min rabbihim le ekelû min fevkıhim ve min tahti erculihim. Minhum ummetun muktesıdeh(muktesıdetun) ve kesîrun minhum sâe mâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Şayet ki onlar kıyam etselerdi/dikselerdi Tevrât'ı ve İncîl'i; ve* Rablerinden4 üzerlerine indirileni; mutlak yerlerdi üstlerinden ve ayaklarının altından**; onlardandır muktesit550 bir ümmet305; ve onlardan çoğunun yaptıkları ne kötüdür.

Notlar

Not 1

*Ve ('Vav') bağlacı vurgulama amaçlıdır.**Rızıklanırlardı nimetlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Muktesit (Kavram ID: 550)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 736 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

736|5|67|يايها الرسول بلغ ما انزل اليك من ربك وان لم تفعل فما بلغت رسالته والله يعصمك من الناس ان الله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

67. Yâ eyyuherresûlu bellıg mâ unzile ileyke min rabbik(rabbike) ve in lem tef’al femâ bellagte risâleteh(risâletehu) vallâhu ya’sımuke minen nâs(nâsi) innallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey resûl!418* Belagat et/anons et/duyur sana indirileni Rabbinden4; ve eğer asla faaliyet içinde olmazsan öyle ki belagat etmiş/anons etmiş/duyurmuş olmazsın O'nun risâletini223; ve Allah korur seni insanlardan**; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Muhammed peygamber.**Sadece Kur'an diyen insanlar asla boş duramaz. Kur'an'ın mesajını yani Yüce Allah'ın risâletini tüm dünyaya nota verir gibi deklere etmelidirler. Bu eylemleri nedeniyle insanlardan asla bir korku duymamalıdırlar. Çünkü Yüce Allah onları koruyacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 737 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

737|5|68|قل ياهل الكتب لستم علي شي حتي تقيموا التوريه والانجيل وما انزل اليكم من ربكم وليزيدن كثيرا منهم ما انزل اليك من ربك طغينا وكفرا فلا تاس علي القوم الكفرين

Latin Literal

68. Kul yâ ehlel kitâbi! lestum alâ şey’in hattâ tukîmût Tevrâte vel İncîle ve mâ unzile ileykum min rabbikum ve le yezîdenne kesîren minhum mâ unzile ileyke min rabbike tugyanen ve kufr(kufren), fe lâ te’se alâl kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Olmadınız bir şey üzerinde; ta ki kıyam229 edersiniz/dikersiniz Tevrât'ı ve İncîl'i; ve* indirileni sizlere Rabbinizden4; ve Rabbinden4 sana indirilen** mutlak ziyade eder*** onlardan çoğuna tûğyânı442 ve küfrü422; öyle ki tasalanma kâfirler25 kavmine/toplumuna karşı.

Notlar

Not 1

*Ve 'Vav' bağlacı vurgulama amaçlıdır.**Kur'ân.***Artırır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Küfür (Kavram ID: 422)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 738 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

738|5|69|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبون والنصري من امن بالله واليوم الاخر وعمل صلحا فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

69. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiûne ven nasâra men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve amile sâlihan fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Sâbiîler266; ve Nasârâlılar268; kim iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe ve yaptı sâlihât18; öyle ki yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler269.

Notlar

Not 1

Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Sâbiîler (Kavram ID: 266)
Yahudileşmek (Kavram ID: 267)
Nasârâlılar (Kavram ID: 268)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 739 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

739|5|70|لقد اخذنا ميثق بني اسريل وارسلنا اليهم رسلا كلما جاهم رسول بما لا تهوي انفسهم فريقا كذبوا وفريقا يقتلون

Latin Literal

70. Lekad ehaznâ mîsâka benî isrâîle ve erselnâ ileyhim rusulâ(rusulen) kullemâ câehum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusuhum ferîkan kezzebû ve ferîkan yaktulûn(yaktulûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun aldık bir mîsâk281 İsrâîloğullarından197; ve gönderdik onlara resûller418; her ne zaman geldi onlara bir resûl418 bir şey (-le) (ki) nefislerinin hevasına uymayan; bir fırka/grup (ki) yalanladılar; ve bir fırka/grup (ki) katlettiler35.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 740 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

740|5|71|وحسبوا الا تكون فتنه فعموا وصموا ثم تاب الله عليهم ثم عموا وصموا كثير منهم والله بصير بما يعملون

Latin Literal

71. Ve hasibû ellâ tekûne fitnetun fe amû ve sammû summe tâballâhu aleyhim summe amû ve sammû kesîrun minhum vallâhu basîrun bimâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve sandılar ki olmaz bir fitne332; öyle ki âmâ/kör oldular ve sağır kesildiler; sonra tevbe33 etti Allah üzerlerine; sonra âmâ/kör oldular (tekrar) ve sağır kesildiler çoğu onlardan; ve Allah Basîr’dir513 yaptıklarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe (Kavram ID: 33)
Fitne (Kavram ID: 332)
Basîr (Kavram ID: 513)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 741 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

741|5|72|لقد كفر الذين قالوا ان الله هو المسيح ابن مريم وقال المسيح يبني اسريل اعبدوا الله ربي وربكم انه من يشرك بالله فقد حرم الله عليه الجنه وماويه النار وما للظلمين من انصار

Latin Literal

72. Lekad keferallezîne kâlû innallâhe huvel mesîhubnu meryem(meryeme) ve kâlel mesîhu yâ benî isrâîla’budûllâhe rabbî ve rabbekum innehu men yuşrik billâhi fekad harremallâhu aleyhil cennete ve me’vâhun nâr(nâru) ve mâ liz zâlimîne min ensâr(ensârin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun (ki) kâfirlik25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah (ki) O Meryem oğlu Mesih'tir"; ve dedi Mesih: "Ey İsrâîloğulları!197 Kulluk edin Allah'a; Rabbime4 ve Rabbinize4"; doğrusu O’dur (ki) kim şirk koşar71 Allah'a; öyle ki muhakkak haram etti Allah ona cenneti; ve sığınağı onun ateştir834; ve yoktur zalimler257 için hiçbir yardımcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 742 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

742|5|73|لقد كفر الذين قالوا ان الله ثالث ثلثه وما من اله الا اله وحد وان لم ينتهوا عما يقولون ليمسن الذين كفروا منهم عذاب اليم

Latin Literal

73. Lekad keferellezîne kâlû innallâhe sâlisu selâsetin ve mâ min ilâhin illâ ilâhun vâhid(vâhidun) ve in lem yentehû ammâ yekûlûne le yemessennellezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun kâfirlik25 etmiş kimseler dediler: "Doğrusu Allah üçüncüsüdür bir üçün"; ve yoktur hiçbir ilâh74 tek bir ilâh74 dışında; ve eğer asla menetmezlerse* dediklerinden; mutlak temas eder kâfirlik25 etmiş kimselere onlardan elim/acıklı bir azap

Notlar

Not 1

*Yasaklamak, geri durmak/durdurmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
ilâh (Kavram ID: 74)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 743 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

743|5|74|افلا يتوبون الي الله ويستغفرونه والله غفور رحيم

Latin Literal

74. E fe lâ yetûbûne ilâllâhi ve yestagfirûneh(yestagfirûnehu) vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tevbe33 etmezler mi Allah'a karşı ve mağfiret319 dilemezler mi O’na?; ve Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 744 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

744|5|75|ما المسيح ابن مريم الا رسول قد خلت من قبله الرسل وامه صديقه كانا ياكلان الطعام انظر كيف نبين لهم الايت ثم انظر اني يوفكون

Latin Literal

75. Melmesîhubnu meryeme illâ resûl(resûlun), kad halet min kablihir rusul(rusulun) ve ummuhu sıddîkah(sıddîkatun) kânâ ye’kulânit taâm(taâmi) unzur keyfe nubeyyinu lehumul âyâti summenzur ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

Türkçe Çeviri

Meryem oğlu Mesih değildir bir resûl418 dışında; muhakkak gelip geçti onun öncesinden resûller418; ve annesi bir sıddıktır551; oldu ikisi yemek yer*; bak! nasıl beyan226 ederiz onlara ayetleri; sonra bak ki (nasıl) ters yüz edilirler.

Notlar

Not 1

*Yemek yemeğe ihtiyaç duyan bir varlık nasıl bir ilâh olur?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
Resûl (Kavram ID: 418)
Sıddık (Kavram ID: 551)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 745 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

745|5|76|قل اتعبدون من دون الله ما لا يملك لكم ضرا ولا نفعا والله هو السميع العليم

Latin Literal

76. Kul e ta’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lekum darran ve lâ nef’â(nef’an) vallâhu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kulluk mu edersiniz Allah'ı astından sizlere bir zarara ve bir faydaya/yarara malik olmayana?"; ve Allah (ki) O’dur Semî41; Alîm8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 746 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

746|5|77|قل ياهل الكتب لا تغلوا في دينكم غير الحق ولا تتبعوا اهوا قوم قد ضلوا من قبل واضلوا كثيرا وضلوا عن سوا السبيل

Latin Literal

77. Kul yâ ehlel kitâbi, lâ taglû fî dînikum gayral hakkı ve lâ tettebi’û ehvâe kavmin kad dallû min kablu ve edallû kesîran ve dallû an sevâis sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kitap ehli!135 Aşmayın/taşmayın552 siz ikiniz* dininizde; olmaksızın hak/gerçek"; ve tabi olmayın hevâlarına278 bir kavmin/toplumun (ki) muhakkak dalalete128 düştüler önceden; ve dalalete128 düştüler bir çoğu; ve dalalete128 düştüler dümdüz yoldan553.

Notlar

Not 1

*Fiilin 2. şahıs tesniye ile gelmesi iki grubu işaret eder. Yahudiler ve Hristiyanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Hevâ (Kavram ID: 278)
Dümdüz yol. (Kavram ID: 553)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 747 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

747|5|78|لعن الذين كفروا من بني اسريل علي لسان داود وعيسي ابن مريم ذلك بما عصوا وكانوا يعتدون

Latin Literal

78. Luinellezîne keferû min benî isrâîle alâ lisâni dâvude ve îsebni meryem(meryeme) zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Türkçe Çeviri

Lanet280 edildi kâfirlik25 etmiş kimselere İsrâîloğullarından197; Dâvûd ve Meryem oğlu Îsâ'ya karşı dillerinden* (dolayı); işte budur; asilik etmiş ve haddi aşmış oldukları nedeniyledir.

Notlar

Not 1

*Onlar hakkında uyduruk, yalan yanlış, şeytânî bir dil kullandıklarından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 748 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

748|5|79|كانوا لا يتناهون عن منكر فعلوه لبيس ما كانوا يفعلون

Latin Literal

79. Kânû lâ yetenâhevne an munkerin fealûh(fealûhu) lebi’se mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Oldular men etmezler/engellemezler münkerden82; faaliyet içindedirler ona*; ne kötüdür faaliyet içinde oldukları.

Notlar

Not 1

*Münkere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münker (Kavram ID: 82)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 749 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

749|5|80|تري كثيرا منهم يتولون الذين كفروا لبيس ما قدمت لهم انفسهم ان سخط الله عليهم وفي العذاب هم خلدون

Latin Literal

80. Terâ kesîran minhum yetevellevnellezîne keferû lebi’se mâ kaddemet lehum enfusuhum en sehıtallâhu aleyhim ve fîl azâbi hum hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Görürsün çoğunu onlardan (ki) veli28 edinirler kâfirlik25 etmiş kimseleri; ne kötüdür kademe aldıkları/kıdem kazandıkları kendi nefislerine201; ki hışma/gadaba uğrattı Allah onları; ve azapta onlar ölümsüzlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
Nefis (Kavram ID: 201)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 750 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

750|5|81|ولو كانوا يومنون بالله والنبي وما انزل اليه ما اتخذوهم اوليا ولكن كثيرا منهم فسقون

Latin Literal

81. Ve lev kânû yu’minûne billâhi ven nebiyyi ve mâ unzile ileyhi mettehazûhum evliyâe ve lâkinne kesîren minhum fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Şayet iman47 eder olsalardı Allah'a ve nebiye132 ve ona indirilene*; edinmiş olmazlardı onları evliya212; ve fakat çoğu onlardan fâsıklardır38.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplara gerçek anlamda iman edenler tek tanrıcı olurlar. Her zaman doğru yolda olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 751 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

751|5|82|لتجدن اشد الناس عدوه للذين امنوا اليهود والذين اشركوا ولتجدن اقربهم موده للذين امنوا الذين قالوا انا نصري ذلك بان منهم قسيسين ورهبانا وانهم لا يستكبرون

Latin Literal

82. Le tecidenne eşedden nâsi adâveten lillezîne âmenûl yehûde vellezîne eşrakû, ve le tecidenne akrabehum meveddeten lillezîne âmenûllezîne kâlû innâ nasârâ zâlike bi enne minhum kıssîsîne ve ruhbânen ve ennehum lâ yestekbirûn(yestekbirûne).

Türkçe Çeviri

Mutlak bulursun Yahudileri295 ve şirk koşmuş71 kimseleri iman47 etmiş kimselere (karşı) düşmanlıkta daha şiddetli insanlar (olarak); ve mutlak bulursun "bizler Nasâralıyız268" diyen kimseleri daha yakın onlara; iman etmiş kimselere; sevgice/arkadaşça; işte budur; ki onlardandır keşişler555 ve ruhbanlar/rahipler554; ve onlar büyüklenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Nasârâlılar (Kavram ID: 268)
Yahudi (Kavram ID: 295)
Ruhban, rahib. (Kavram ID: 554)
Keşiş (Kavram ID: 555)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 752 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

752|5|83|واذا سمعوا ما انزل الي الرسول تري اعينهم تفيض من الدمع مما عرفوا من الحق يقولون ربنا امنا فاكتبنا مع الشهدين

Latin Literal

83. Ve izâ semiû mâ unzile ilerresûli terâ a’yunehum tefîdu mined dem’ı mimmâ arefû minel hakk(hakkı), yekûlûne rabbenâ âmennâ fektubnâ meaş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

Ve işittikleri zaman indirileni resûle418; görürsün gözlerini onların taşar akar göz yaşından; arif olmalarındandır/bilmelerindendir haktan/gerçekten; derler: "Rabbimiz!4 İman47 ettik; öyle ki yaz bizleri şahitlerle/tanıklarla birlikte"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 753 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

753|5|84|وما لنا لا نومن بالله وما جانا من الحق ونطمع ان يدخلنا ربنا مع القوم الصلحين

Latin Literal

84. Ve mâ lenâ lâ nu’minu billâhi ve mâ câenâ minel hakkı ve natmeu en yudhılenâ rabbunâ meal kavmis sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Ve nedir bizlere (ki) iman47 etmeyiz Allah'a; ve haktan/gerçekten bizlere gelmişe; ve umarız ki sokar bizleri Rabbimiz sâlihler217 kavmi (-yle)/toplumu (-yla) beraber.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 754 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

754|5|85|فاثبهم الله بما قالوا جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها وذلك جزا المحسنين

Latin Literal

85. Fe esâbehumullâhu bimâ kâlû cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve zâlike cezâûl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sevaplandırdı464 onları Allah söylemleri/demeleri nedeniyle; cennetler (-le) (ki) akar altından nehirler; ölümsüzler185 orada; ve işte bu; cezasıdır63 muhsinlerin294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Sevap (Kavram ID: 464)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 755 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

755|5|86|والذين كفروا وكذبوا بايتنا اوليك اصحب الجحيم

Latin Literal

86. Vellezîne keferû ve kezzebû bi âyâtinâ ulâike ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ve yalanladılar195 ayetlerimizi; işte bunlar; cahîm808 ashâbıdır194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Cahîm (Kavram ID: 808)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 756 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

756|5|87|يايها الذين امنوا لا تحرموا طيبت ما احل الله لكم ولا تعتدوا ان الله لا يحب المعتدين

Latin Literal

87. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tuharrimû tayyibâti mâ ehallallâhu lekum ve lâ ta’tedû innallâhe lâ yuhibbul mu’tedîn(mu’tedîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Haram etmeyin* iyileri; helal kıldığını Allah’ın sizlere*; ve sınırı aşmayın552; doğrusu Allah sevmez sınırı aşanları.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplarda helal edilmiş bir şeyi uyduruk hadislerle/sözlerle haram etmeyin. Peygamber buyurdu ki diye başlayan, resûle iftira olan söylenti/hadislere itibar etmeyin. Örnek: Midyeyi kendinize haram etmeyin. Kur'an size yiyecek konusunda neyin haram edildiğini bildirdi. Midye yemeği seven bir kimseye siz bu haramdır demeyin. Allah adına hüküm vermeyin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 757 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

757|5|88|وكلوا مما رزقكم الله حللا طيبا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Latin Literal

88. Ve kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben vettekûllâhellezî entum bihî mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve yiyin rızıklandırdığından Allah'ın bir helal* (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı21 olun Allah’a O ki sizler O’na müminlersiniz27.

Notlar

Not 1

*Kur'an'da belirtilen haram yiyecekler dışında Yüce Allah'ın rızık olarak verdiği yiyeceklerden sizlere iyi geleni, sevdiğinizi rahatlıkla yiyin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Mümin (Kavram ID: 27)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 758 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

758|5|89|لا يواخذكم الله باللغو في ايمنكم ولكن يواخذكم بما عقدتم الايمن فكفرته اطعام عشره مسكين من اوسط ما تطعمون اهليكم او كسوتهم او تحرير رقبه فمن لم يجد فصيام ثلثه ايام ذلك كفره ايمنكم اذا حلفتم واحفظوا ايمنكم كذلك يبين الله لكم ايته لعلكم تشكرون

Latin Literal

89. Lâ yuâhizukumullâhu bil lagvi fî eymânikum ve lâkin yuâhizukum bimâ akkadtumul eymân(eymâne), fe keffâretuhu it’âmu aşereti mesâkîne min evsatı mâ tut’ımûne ehlîkum ev kisvetuhum ev tahrîru rakabeh(rakabetin) fe men lem yecid fe sıyâmu selâseti eyyâm(eyyâmin) zâlike keffâretu eymânikum izâ haleftum vahfezû eymânekum kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihi leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Tutmaz (sorumlu) sizleri Allah yeminlerinizdeki diyalektle/jargonla/ağızla; velakin/fakat tutar (sorumlu) sizleri akitlediğiniz207 yeminler nedeniyle; öyle ki kefareti onun yedirmedir on miskinki113 vasattan/ortadan/en iyisinden (ki) yedirirsiniz ehlinize/ailenize ya da giydirmedir onları ya da hürriyetine kavuşturmadır rakabeyi520; öyle ki kim asla bulamaz öyle ki oruç tutar üç gün; işte budur; kefaretidir yeminlerinizin yemin ettiğiniz zaman; ve koruyun yeminlerinizi; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetlerini454; belki sizler şükredersiniz43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Miskin (Kavram ID: 113)
akit, ukad (Kavram ID: 207)
Beyan (Kavram ID: 226)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Rakabe (Kavram ID: 520)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 759 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

759|5|90|يايها الذين امنوا انما الخمر والميسر والانصاب والازلم رجس من عمل الشيطن فاجتنبوه لعلكم تفلحون

Latin Literal

90. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemel hamru vel meysiru vel ensâbu vel ezlâmu ricsun min ameliş şeytâni fectenibûhu leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Doğrusu hamr138; ve meysir359; ve anıtlar/abideler/idoller*; ve şans okları bir pisliktir şeytânın29 amelinden/işinden; öyle ki uzak kalın ona; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Notlar

Not 1

*Tekkeler, türbeler, putlar, ölmüş insanların mezarları vb.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
iman (Kavram ID: 47)
Hamr (Kavram ID: 138)
Felah (Kavram ID: 326)
Meysir (Kavram ID: 359)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 760 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

760|5|91|انما يريد الشيطن ان يوقع بينكم العدوه والبغضا في الخمر والميسر ويصدكم عن ذكر الله وعن الصلوه فهل انتم منتهون

Latin Literal

91. İnnemâ yurîduş şeytânu en yûkia beynekumul adâvete vel bagdâe fîl hamri vel meysiri ve yasuddekum an zikrillâhi ve anis salâh(salâti), fe hel entum muntehûn(muntehûne).

Türkçe Çeviri

Ancak arzu eder şeytân29 ki düşürsün aranıza husumet/düşmanlık ve nefret; hamr138 içinde; ve meysir359 (içinde); ve uzaklaştırmak/alıkoymak Allah'ın zikrinden78 ve salâttan5; öyleyse sizler nehy edenler/geri duranlar/dizginleyenler misiniz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Hamr (Kavram ID: 138)
Meysir (Kavram ID: 359)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 761 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

761|5|92|واطيعوا الله واطيعوا الرسول واحذروا فان توليتم فاعلموا انما علي رسولنا البلغ المبين

Latin Literal

92. Ve etîûllâhe ve etîûr resûle vahzerû, fe in tevelleytum fa’lemû ennemâ alâ resûlinel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve itaat edin Allah'a; ve itaat edin76 resûle418; ve hazırlıklı olun; öyle ki eğer sırt çevirirseniz öyle ki bilin (ki) resûlümüz418 üzerine (olan) ancak apaçık belâgattır221.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 762 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

762|5|93|ليس علي الذين امنوا وعملوا الصلحت جناح فيما طعموا اذا ما اتقوا وامنوا وعملوا الصلحت ثم اتقوا وامنوا ثم اتقوا واحسنوا والله يحب المحسنين

Latin Literal

93. Leyse alellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cunâhun fîmâ taimû izâ mettekav ve âmenû ve amilûs sâlihâti summettekav ve âmenû summettekav ve ahsenû vallâhu yuhibbul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler üzerine bir günah yediklerindekinde; zaman ki takvalı21 oldular ve iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; sonra (da) takvalı21 oldular ve iman47 ettiler; sonra (da) takvalı21 oldular; ve (bu) daha güzeldir; ve Allah sever muhsinleri294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 763 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

763|5|94|يايها الذين امنوا ليبلونكم الله بشي من الصيد تناله ايديكم ورماحكم ليعلم الله من يخافه بالغيب فمن اعتدي بعد ذلك فله عذاب اليم

Latin Literal

94. Yâ eyyuhellezîne âmenû le yebluvennekumullâhu bi şey’in mines saydı tenâluhu eydîkum ve rimâhukum li ya’lemallâhu men yahâfuhu bil gayb(gaybi), fe meni’tedâ ba’de zâlike fe lehu azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Mutlak belalandırır256 Allah avlanmadan şeyle (ki) erişir elleriniz ve mızraklarınız/zıpkınlarınız; bilindik kılması içindir Allah'ın (ki) kim korku474 duyar O'na gaybta62; öyle ki kim sınırı aştı/taştı bunun sonrası öyle ki onadır elim/acıklı bir azaptır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gayb (Kavram ID: 62)
Bela (Kavram ID: 256)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 764 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

764|5|95|يايها الذين امنوا لا تقتلوا الصيد وانتم حرم ومن قتله منكم متعمدا فجزا مثل ما قتل من النعم يحكم به ذوا عدل منكم هديا بلغ الكعبه او كفره طعام مسكين او عدل ذلك صياما ليذوق وبال امره عفا الله عما سلف ومن عاد فينتقم الله منه والله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

95. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ taktulûs sayde ve entum hûrûm(hûrûmun) ve men katelehu minkum muteammiden fe cezâun mislu mâ katele min en neami yahkumu bihî zevâ adlin minkum hedyen bâligal ka’beti ev keffâratun taâmu mesâkîne ev adlu zâlike siyâmen li yezûka vebâle emrih(emrihî) afâllâhu amma selef(selefe) ve men âde fe yentakimullâhu minh(minhu) vallâhu azîzun zûntikâm(zûntikâmin).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Katletmeyin35 avı; ve sizler ihramlı534 (olarak); ve kim katletti35 onu (avı) sizlerden kasıtlı/kasten; öyle ki bir cezadır misli870 katlettiğinin35 çiftlik hayvanlarından (ki) hükmeder ona sizlerden iki adalet680 sahibi; Kabe'ye557 ulaşan bir hediye (olarak); ya da bir kefaret (olarak) yedirmedir miskine113; ya da buna adil/eşit/denk bir oruçtur; tatması içindir vebalini (o kimsenin) emrini/işini; affetti Allah geçeni; ve kim taştı/sınırı aştı; intikam alır Allah ondan; ve Allah Azîz’dir37; Zuntikâmdır390.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)
Miskin (Kavram ID: 113)
Zuntikâm (Kavram ID: 390)
Hurum, ihram (Kavram ID: 534)
Kabe (Kavram ID: 557)
Adalet (Kavram ID: 680)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 765 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

765|5|96|احل لكم صيد البحر وطعامه متعا لكم وللسياره وحرم عليكم صيد البر ما دمتم حرما واتقوا الله الذي اليه تحشرون

Latin Literal

96. Uhille lekum saydul bahri ve taâmuhu metâan lekum ve lis seyyârah(seyyârati), ve hurrime aleykum saydul berri mâ dumtum hurumâ(hurumen) vettekullâhellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Helal kılındı sizlere bol su236 avı ve yiyeceği onun; bir metadır54 sizlere ve seyir halinde olanlara; ve haram edildi üzerinize kara avı daim olduğunuzda ihrama534; ve takvalı21 olun Allah’a; O ki O’na doğru haşredilirsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Meta (Kavram ID: 54)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
Hurum, ihram (Kavram ID: 534)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 766 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

766|5|97|جعل الله الكعبه البيت الحرام قيما للناس والشهر الحرام والهدي والقليد ذلك لتعلموا ان الله يعلم ما في السموت وما في الارض وان الله بكل شي عليم

Latin Literal

97. Cealallâhul ka’betel beytel harâme kıyâmen lin nâsi veş şehral harâme vel hedye vel kalâid(kalâide) zâlike li ta’lemû ennellâhe ya’lemu mâ fis semâvâti ve ma fîl ardı ve ennellâhe bikulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Yaptı Allah Kabe'yi557; haram evi535 bir kıyam143 insanlar için; ve haram ayı34 (da) ve hediyeyi (de) ve gerdanlıkları (da); işte bu; bilmeniz içindir ki Allah bilir göklerdekini162 ve yerdekini; ve ki Allah her bir şeye Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Haram aylar (Kavram ID: 34)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
Gökler (Kavram ID: 162)
Haram ev, haram beyt. (Kavram ID: 535)
Kabe (Kavram ID: 557)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 767 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

767|5|98|اعلموا ان الله شديد العقاب وان الله غفور رحيم

Latin Literal

98. I’lemû ennellâhe şedîdul ikâbi ve ennellâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Bilin ki Allah şiddetlidir akabinde*; ve ki Allah Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 768 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

768|5|99|ما علي الرسول الا البلغ والله يعلم ما تبدون وما تكتمون

Latin Literal

99. Mâ aler resûli illel belâg(belâgu) vallâhu ya’lemu mâ tubdûne ve mâ tektumûn(tektumûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur resûl418 üzerine belagat399 dışında; ve Allah bilir açık ettiğinizi ve gizlediğinizi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 769 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

769|5|100|قل لا يستوي الخبيث والطيب ولو اعجبك كثره الخبيث فاتقوا الله ياولي الالبب لعلكم تفلحون

Latin Literal

100. Kul lâ yestevîl habîsu vet tayyibu ve lev a’cebeke kesretul habîs(habîsi), fettekullâhe yâ ulîl elbâbi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Olmaz aynı seviyede habis/kötülük ve iyilik; şayet hayranlık/şaşkınlık uyandırsa (da) sana çokluğu habisin/kötülüğün; öyle ki takvalı21 olun Allah’a ey elbâb88 sahipleri!; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Elbâb (Kavram ID: 88)
Felah (Kavram ID: 326)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 770 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

770|5|101|يايها الذين امنوا لا تسلوا عن اشيا ان تبد لكم تسوكم وان تسلوا عنها حين ينزل القران تبد لكم عفا الله عنها والله غفور حليم

Latin Literal

101. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tes’elû an eşyâe in tubde lekum tesu’kum, ve in tes’elû anhâ hîne yunezzelul kur’ânu tubde lekum afâllâhu anhâ vallâhu gafûrun hâlîm(hâlîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sormayın şeylerden (ki) eğer ortaya çıkarılırsa sizlere kötü eder/huzursuz eder sizleri; ve eğer sorarsanız ondan indirilirken Kur'ân; ortaya çıkarılır sizlere; affetti Allah ondan; ve Allah Gafûr’dur20; Halîm’dir58.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
iman (Kavram ID: 47)
Halîm (Kavram ID: 58)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 771 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

771|5|102|قد سالها قوم من قبلكم ثم اصبحوا بها كفرين

Latin Literal

102. Kad seelehâ kavmun min kablikum summe asbahû bihâ kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak sordu onu* bir kavim/toplum sizlerden önce; sonra sabahladılar onunla** kâfirler25 (olarak).

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın Kur'an'da bildirdiği haricinde şeyleri soranlar (helal mi? haram mı?) kâfir olur. Şerefli Kur'an'da bir hüküm bulunmazsa o ki Yüce Allah'ın affettiğidir ve marufla karar verilir; evrensel doğrularla. **Sorduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 772 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

772|5|103|ما جعل الله من بحيره ولا سايبه ولا وصيله ولا حام ولكن الذين كفروا يفترون علي الله الكذب واكثرهم لا يعقلون

Latin Literal

103. Mâ cealallâhu min bahîretin ve lâ sâibetin ve lâ vasîletin ve lâ hâmin ve lâkinnellezîne keferû yefterûne alâllâhi kezib(kezibe) ve ekseruhum lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Yapmış değildir Allah bir bahîreden558; ve ne de bir sâibeden559; ve ne de bir vasîleden560; ve ne de bir hâmdan561; velakin/fakat kâfirlik25 etmiş kimseler uydururlar402 Allah'a karşı yalan; ve çokları onların akletmezler562.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Bahîre (Kavram ID: 558)
Sâibe (Kavram ID: 559)
Vasîle (Kavram ID: 560)
Hâm (Kavram ID: 561)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 773 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

773|5|104|واذا قيل لهم تعالوا الي ما انزل الله والي الرسول قالوا حسبنا ما وجدنا عليه ابانا اولو كان اباوهم لا يعلمون شيا ولا يهتدون

Latin Literal

104. Ve izâ kîle lehum teâlev ilâ mâ enzelallâhu ve iler resûlî kâlû hasbunâ mâ vecednâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’lemûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara; "Gelin Allah'ın indirdiğine* doğru ve resûle408 doğru**"; derler: "Yeterlidir bizlere atalarımızı/babalarımızı üzerinde bulduğumuz317"; şayet olmuş olsa da mı ataları/babaları onların (ki) bilmezler bir şey ve doğru yola kılavuzlanmazlar.

Notlar

Not 1

*Kur'an. **Kur'an eşittir Resûl; Resûl eşittir Kur'an. Resûl eşit değildir hadisler/söylentiler. Hadisler/söylentiler eşit değildir resûl. Resûle gelmek eşittir Kur'an'a gelmek. Hadislere/söylentilere gelmek eşit değildir resûle gelmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Atalar dini (Kavram ID: 317)
Resûle tabi olmak. (Kavram ID: 408)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 774 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

774|5|105|يايها الذين امنوا عليكم انفسكم لا يضركم من ضل اذا اهتديتم الي الله مرجعكم جميعا فينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

105. Yâ eyyuhellezîne âmenû aleykum enfusekum, lâ yadurrukum men dalle izehtedeytum ilâllâhi merciukum cemîân fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Kendi nefisleriniz201 (kendi) üzerinizedir; zarar veremez sizlere dalalete128 düşmüş kimse doğruya kılavuzlandığınız zaman sizler; Allah'a doğrudur dönüş yeriniz sizlerin topluca; öyle ki haber verir sizlere yapmakta olduğunuzu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 775 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

775|5|106|يايها الذين امنوا شهده بينكم اذا حضر احدكم الموت حين الوصيه اثنان ذوا عدل منكم او اخران من غيركم ان انتم ضربتم في الارض فاصبتكم مصيبه الموت تحبسونهما من بعد الصلوه فيقسمان بالله ان ارتبتم لا نشتري به ثمنا ولو كان ذا قربي ولا نكتم شهده الله انا اذا لمن الاثمين

Latin Literal

106. Yâ eyyuhellezîne âmenû şehâdetu beynikum izâ hadara ehadekumul mevtu hînel vasiyyetisnâni zevâ adlin minkum ev âharâni min gayrikum in entum darabtum fîl ardı fe esâbetkum musîbetul mevt(mevti) tahbisûnehumâ min ba’dis salâti fe yuksîmâni billâhi in irtebtum lâ neşterî bihî semenen ve lev kâne zâ kurbâ ve lâ nektumu şehâdetallâhi innâ izen le minel âsimîn(âsimîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Şahitlik/tanıklık (olsun) aranızda; geldiği/ulaştığı/ziyaret ettiği zaman sizlerden birine ölüm; vasiyet esnasında adil iki kişi (olsun) sizlerden; ya da başka iki kişi sizlerden olmayan; eğer sizler darbettiyseniz/vurduysanız (ayakları) yerde/yeryüzünde; o durumda isabet etti size ölüm musibeti311; tutun o ikisini salâttan5 sonra; öyle ki yemin etsin o ikisi Allah'a eğer şüphelendiyseniz; satmayız onu (yemini) bir fiyata; ve eğer olsa (da) yakınlık sahibi ve de gizlemeyiz şahitliğini Allah'ın; doğrusu biz o zaman mutlak günahkâr kimselerdeniz (diye).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Musibet (Kavram ID: 311)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 776 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

776|5|107|فان عثر علي انهما استحقا اثما فاخران يقومان مقامهما من الذين استحق عليهم الاولين فيقسمان بالله لشهدتنا احق من شهدتهما وما اعتدينا انا اذا لمن الظلمين

Latin Literal

107. Fe in usire alâ ennehumâstehakkâ ismen fe âharâni yekûmâni makâmehumâ minellezînestehakka aleyhimul evleyâni fe yuksîmâni billâhi le şehâdetunâ ehakku min şehâdetihimâ ve ma’tedeynâ, innâ izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer fark edilirse ki hak oldu ikisi üzerine bir günah; öyle ki başka ikisidir; kıyam eder/dikelir ikisi kendi kıyam/dikilme yerlerine; kimselerdendir (ki) hak oldu üzerlerine onların (tanıklık/şahitlik) daha layık; öyle ki kasem548 etsin ikisi Allah'a; "Mutlak ki bizim şahitliğimiz/tanıklığımız daha haktır/doğrudur (önceki) ikisinin şahitliğinden/tanıklığından; ve sınırı aşmış/taşmış değiliz; doğrusu bizler o zaman mutlak zalimlerdeniz257." (diye)

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Kasem (Kavram ID: 548)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 777 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

777|5|108|ذلك ادني ان ياتوا بالشهده علي وجهها او يخافوا ان ترد ايمن بعد ايمنهم واتقوا الله واسمعوا والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

108. Zâlike ednâ en ye’tû biş şehâdeti alâ vechihâ ev yehâfûen turadde eymânun ba’de eymânihim vettekûllâhe vesmeû vallâhu lâ yehdil kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; daha yakındır ki gelirler şahitlikle/tanıklıkla yüzü üzerine (şahitliğin) ya da korkarlar ki reddedilir onların yeminleri yeminler sonrasında; ve takvalı21 olun Allah'a; ve işitin; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsıklar38 kavmini/toplumunu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Fâsık (Kavram ID: 38)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 778 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

778|5|109|يوم يجمع الله الرسل فيقول ماذا اجبتم قالوا لا علم لنا انك انت علم الغيوب

Latin Literal

109. Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) bir araya getirir Allah resûlleri418; öyle ki der (Allah): "Ne cevap verildi sizlere?"; derler: "Yoktur ilim/bilgi bizlere563; doğrusu sen; sensin Alîm8 (olan) gayba62.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Gayb (Kavram ID: 62)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 779 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

779|5|110|اذ قال الله يعيسي ابن مريم اذكر نعمتي عليك وعلي ولدتك اذ ايدتك بروح القدس تكلم الناس في المهد وكهلا واذ علمتك الكتب والحكمه والتوريه والانجيل واذ تخلق من الطين كهيه الطير باذني فتنفخ فيها فتكون طيرا باذني وتبري الاكمه والابرص باذني واذ تخرج الموتي باذني واذ كففت بني اسريل عنك اذ جيتهم بالبينت فقال الذين كفروا منهم ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

110. İz kâlellâhu yâ îsebne meryemezkur ni’metî aleyke ve alâ vâlidetike iz eyyedtuke bi rûhil kudusi tukellimun nâse fîl mehdi ve kehl(kehlen), ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî, ve iz kefeftu benî isrâîle anke iz ci’tehum bil beyyinâti fe kâlellezîne keferû minhum in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Allah: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Zikret/an senin üzerine ve validene/annene karşı (olan) nimetimi desteklediğim zaman seni kutsal ruhla279; kelam ediyordun insanlara beşikte417 ve yetişkinlikte; ve bilir yaptığım zaman seni kitabı ve hikmeti564 ve Tevrât'ı ve İncîl'i; ve yaratıyordun419 ıslak topraktan kuş şekli gibi (bir şey) iznimle419; öyle ki üflüyordun419 içine onun (kuş şekli gibi şeyin); öyle ki oluyordu bir kuş iznimle; ve iyileştiriyordun419 doğuştan körü ve cüzzamı/leprayı iznimle; ve çıkarıyorken419 ölüleri iznimle; ve kısıtladığım/sınırladığım zaman İsrâîloğullarını197 senden"; geldiğin zaman onlara beyanlarla226; öyle ki dedi kâfirlik25 etmiş kimseler onlardan: "Değildir bu apaçık bir sihir dışında."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Beyan (Kavram ID: 226)
Kutsal ruh (Kavram ID: 279)
Beşikte konuşan Îsâ. (Kavram ID: 417)
Îsâ'nın mucizeleri. (Kavram ID: 419)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 780 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

780|5|111|واذ اوحيت الي الحوارين ان امنوا بي وبرسولي قالوا امنا واشهد باننا مسلمون

Latin Literal

111. Ve iz evhaytu ilel havâriyyîne en âminû bî ve bi resûlî, kâlû âmennâ veşhed bi ennenâ muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyettiğim603 zaman havârilere565 ki iman47 edin bana ve resûlüme418*; dediler: "İman47 ettik; ve şahit ol bizlere ki (bizler) müslimiz45.

Notlar

Not 1

*Îsâ peygamber.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Havâri (Kavram ID: 565)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 781 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

781|5|112|اذ قال الحواريون يعيسي ابن مريم هل يستطيع ربك ان ينزل علينا مايده من السما قال اتقوا الله ان كنتم مومنين

Latin Literal

112. İz kâlel havâriyyûne yâ îsebne meryeme hel yestetîu rabbuke en yunezzile aleynâ mâideten mines semâ(semâi) kâlettekullâhe in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Dedikleri zaman havâriler565: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Güç yetirir mi senin Rabbin4 ki indirir üzerimize bir sofra gökten?"; dedi (Îsâ): "Takvalı21 olun Allah’a eğer olduysanız müminler27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Mümin (Kavram ID: 27)
Havâri (Kavram ID: 565)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 782 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

782|5|113|قالوا نريد ان ناكل منها وتطمين قلوبنا ونعلم ان قد صدقتنا ونكون عليها من الشهدين

Latin Literal

113. Kâlû nurîdu en ne’kule minhâ ve tetmainne kulûbunâ ve na’leme en kad sadaktenâ ve nekûne aleyhâ mineş şâhidîn(şâhidîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "İsteriz ki yeriz ondan; ve tatmin olur kalplerimiz; ve biliriz ki muhakkak doğru oldun bizlere; ve oluruz onun üzerine şahitlerden/tanıklardan."

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 783 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

783|5|114|قال عيسي ابن مريم اللهم ربنا انزل علينا مايده من السما تكون لنا عيدا لاولنا واخرنا وايه منك وارزقنا وانت خير الرزقين

Latin Literal

114. Kâle îsebnu meryemellâhumme rabbenâ enzil aleynâ mâideten mines semâi tekûnu lenâ îden li evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten mink(minke), verzuknâ ve ente hayrur râzikîn(râzikîne).

Türkçe Çeviri

Dedi Meryem oğlu Îsâ: "Allah'ım! Rabbimiz4! İndir üzerimize bir sofra gökten; olur bizlere bir festival öncemiz için ve sonramız için; ve bir ayet senden; rızıklandır bizleri; ve sensin hayırlısı rızıklandıranların."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 784 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

784|5|115|قال الله اني منزلها عليكم فمن يكفر بعد منكم فاني اعذبه عذابا لا اعذبه احدا من العلمين

Latin Literal

115. Kâlellâhu innî munezziluhâ aleykum, fe men yekfur ba’du minkum fe innî uazzibuhu azâben lâ uazzibuhû ehaden minel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi Allah: "Doğrusu ben indiriciyim onu üzerinize; öyle ki kim kâfirlik25 eder sonrasında sizden; öyle ki ben; azap ederim ona bir azapla (ki) azap etmem ona (olan azap gibi) başkasına alemlerden."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 785 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

785|5|116|واذ قال الله يعيسي ابن مريم انت قلت للناس اتخذوني وامي الهين من دون الله قال سبحنك ما يكون لي ان اقول ما ليس لي بحق ان كنت قلته فقد علمته تعلم ما في نفسي ولا اعلم ما في نفسك انك انت علم الغيوب

Latin Literal

116. Ve iz kâlellâhu yâ îsebne meryeme e ente kulte lin nâsittehizûnî ve ummiye ilâheyni min dûnillâh(dûnillâhi) kâle subhâneke mâ yekûnu lî en ekûle mâ leyse lî bi hakk(hakkın) in kuntu kultuhu fe kad alimteh(alimtehu) ta’lemû mâ fî nefsî ve lâ a’lemu mâ fî nefsik(nefsike) inneke ente allemul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Allah: "Ey Meryem oğlu Îsâ! Sen mi dedin insanlara (ki) edinin beni ve annemi iki ilâh Allah’ın astından?"; Dedi (Îsâ): "Subhân’sın7 sen; olmuş değildir bana ki derim olmayanı bana bir hakla/gerçekle; eğer demiş olsaydım onu; öyle ki muhakkak bilirdin onu; bilirsin sen nefsimdekini; ve bilmem ben senin nefsindekini; doğrusu sen; sensin Alîm (olan) gayba."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 786 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

786|5|117|ما قلت لهم الا ما امرتني به ان اعبدوا الله ربي وربكم وكنت عليهم شهيدا ما دمت فيهم فلما توفيتني كنت انت الرقيب عليهم وانت علي كل شي شهيد

Latin Literal

117. Mâ kultu lehum illâ mâ emertenî bihî eni’budûllâhe rabbî ve rabbekum, ve kuntu aleyhim şehîden mâ dumtu fîhim, fe lemmâ teveffeytenî kunte enter rakîbe aleyhim ve ente alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

"Söylemiş değilim onlara kendisini emrettiğinin dışında ki kulluk edin Allah'a; Rabbime4 ve Rabbinize4; ve oldum üzerlerine bir şahit/tanık olduğum sürece onların içinde; öyle ki ne zaman vefat ettirdin beni; oldun sen bir gözetleyen onları; ve sensin her bir şey üzerine bir şahit/tanık."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 787 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

787|5|118|ان تعذبهم فانهم عبادك وان تغفر لهم فانك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

118. İn tuazzibhum fe innehum ibâduk(ibâduke), ve in tagfir lehum fe inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Eğer azap edersen onlara; öyle ki doğrusu onlar kullarındır46 senin; ve eğer mağfiret319 edersen onlara; öyle ki doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 788 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

788|5|119|قال الله هذا يوم ينفع الصدقين صدقهم لهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك الفوز العظيم

Latin Literal

119. Kâlellâhu hâzâ yevmu yenfeus sâdikîne sıdkuhum, lehum cennâtun tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden) radiyallâhu anhum ve radû anh(anhu) zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi Allah: "Bu gündür (ki) fayda sağlar sâdıklara182 sâdıklıkları182 onların; onlaradır cennetler; akar altından nehirler; ölümsüzler185 orada ebediyen"; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular onlar O'ndan; işte budur büyük fazilet/fazlalık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Mâide/Sofra Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 789 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

789|5|120|لله ملك السموت والارض وما فيهن وهو علي كل شي قدير

Latin Literal

120. Lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ fîhin(fîhinne) ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Allah'adır mülkü göklerin162 ve yerin; ve onlardakinin; ve O (Allah) her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Sure 6: En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer (ٱلْأَنْعَام)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 790 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

790|6|1|الحمد لله الذي خلق السموت والارض وجعل الظلمت والنور ثم الذين كفروا بربهم يعدلون

Latin Literal

1. Elhamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûr(nûra), summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne).

Türkçe Çeviri

Hamd3 Allah’adır; O ki yarattı gökleri162 ve yeri; ve yaptı karanlıklar581 ve nur581; sonra kâfirlik25 etmiş kimseler Rablerine4.eşitlerler*.

Notlar

Not 1

*Rablerini inkar etmezler ancak O'na ortaklar koşarlar. Şirk koşarlar. Sözde O'na denk/eşit sözde başka ilahlar edinirler. Kutsal kitapların astından kitapları Yüce Allah'ın ayetleriyle eşit tutarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Gökler (Kavram ID: 162)
Karanlıklar ve nur (Kavram ID: 581)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 791 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

791|6|2|هو الذي خلقكم من طين ثم قضي اجلا واجل مسمي عنده ثم انتم تمترون

Latin Literal

2. Huvellezî halakakum min tînin summe kadâ ecelâ(ecelen), ve ecelun musemmen ındehu summe entum temterûn(temterûne).

Türkçe Çeviri

O ki yarattı sizleri tinden582; sonra tamamladı bir ecele; ve bir ecele (ki) belirlenmiştir O’nun indinde/katında; sonra sizler kuşkulanıp çekişirsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tin (Kavram ID: 582)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 792 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

792|6|3|وهو الله في السموت وفي الارض يعلم سركم وجهركم ويعلم ما تكسبون

Latin Literal

3. Ve huvellâhu fîs semâvâti ve fîl ard(ardı), ya’lemu sirrakum ve cehrekum ve ya’lemu mâ teksibûn(teksibûne).

Türkçe Çeviri

Ve O Allah’tır göklerde162 ve yerde; bilir sırlarınızı ve açıklarınızı; ve bilir kazandığınızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 793 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

793|6|4|وما تاتيهم من ايه من ايت ربهم الا كانوا عنها معرضين

Latin Literal

4. Ve mâ te’tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne).

Türkçe Çeviri

Ve gelmiş değildir onlara hiçbir ayet353 Rablerinin435 ayetlerinden353; ancak oldular ondan yüz çevirenler*.

Notlar

Not 1

*İnsanların çoğu Rablerinin ayetleri olan kutsal kitaplara yüz çevirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 353)
Nebileri Rabler edinmek. (Kavram ID: 435)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 794 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

794|6|5|فقد كذبوا بالحق لما جاهم فسوف ياتيهم انبوا ما كانوا به يستهزون

Latin Literal

5. Fe kad kezzebû bil hakkı lemmâ câehum, fe sevfe ye’tîhim enbâû mâ kânûbihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki muhakkak yalanladılar hakkı/gerçeği ne zaman ki geldi o (hak/gerçek/) onlara; öyle ki yakında gelir onlara kendisiyle alay ederler olduklarının haberleri.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 795 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

795|6|6|الم يروا كم اهلكنا من قبلهم من قرن مكنهم في الارض ما لم نمكن لكم وارسلنا السما عليهم مدرارا وجعلنا الانهر تجري من تحتهم فاهلكنهم بذنوبهم وانشانا من بعدهم قرنا اخرين

Latin Literal

6. E lem yerev kem ehleknâ min kablihim min karnin mekkennâhum fîl ardı mâ lem numekkin lekum ve erselnes semâe aleyhim midrâren ve cealnâl enhâre tecrî min tahtihim fe ehleknâhum bi zunûbihim ve enşe’nâ min ba’dihim karnen âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmezler mi (ki) nicesini helak ettik nesilden onlardan önce; imkanlar verdik onlara yerde; asla sağlamadığımız imkanı sizlere; ve serbest bıraktık/gönderdik göğü üzerlerine bir bol akan/yağmur (olarak); ve yaptık nehirler (ki) akar altlarından; öyle ki helak ettik onları günahlarıyla; ve inşa ettik onların ardından başka bir nesil.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 796 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

796|6|7|ولو نزلنا عليك كتبا في قرطاس فلمسوه بايديهم لقال الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

7. Ve lev nezzelnâ aleyke kitâben fî kırtâsin fe le mesûhu bi eydîhim le kâlelezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Şayet indirseydik sana bir kitap, bir kırtasiye583 (olarak); ve dokunsalardı ona elleriyle; mutlak derdi kâfirlik25 etmiş kimseler ki bu ancak apaçık bir sihirdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kırtasiye halindeki Kur'an. (Kavram ID: 583)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 797 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

797|6|8|وقالوا لولا انزل عليه ملك ولو انزلنا ملكا لقضي الامر ثم لا ينظرون

Latin Literal

8. Ve kâlû lev lâ unzile aleyhi melek(melekun), ve lev enzelnâ meleken, le kudıyel emru summe lâ yunzarûn(yunzarûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "İndirilmeli değil miydi ona bir melek48?"; şayet indirseydik bir melek48 mutlak tamamlanırdı emir/iş*; sonra göz açtırılmazlardı.

Notlar

Not 1

*Hiperuzayda bulunan bu şerefli elçiler kendilerine verilen görevleri/emirleri/işleri yerine getirirler. Levh-i Mahfuz'u tekrar kodlama yetkisi verilen bu elçiler Rabblerinin emriyle dünya gezegenini ışık hızında aniden yok edebilirler. Yok etme süresi ışık hızında olduğu için göz açıp kapama süre bile çok uzun bir süre halinde gelir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 798 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

798|6|9|ولو جعلنه ملكا لجعلنه رجلا وللبسنا عليهم ما يلبسون

Latin Literal

9. Ve lev cealnâhu meleken le cealnâhu raculen ve le lebesnâ aleyhim mâ yelbisûn(yelbisûne).

Türkçe Çeviri

Şayet yapsaydık onu bir melek48; mutlak yapardık onu bir adam; ve mutlak elbise giydirirdik üzerlerine onların (meleklerin) giydikleriyle onların (insanların).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 799 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

799|6|10|ولقد استهزي برسل من قبلك فحاق بالذين سخروا منهم ما كانوا به يستهزون

Latin Literal

10. Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe hâka billezîne sehırû minhum mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak alay edildi resûllerle senden önce; öyle ki sardı/kuşattı eğlence edinmiş/dalga geçmiş onlardan kimseleri kendisiyle alay eder oldukları.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 800 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

800|6|11|قل سيروا في الارض ثم انظروا كيف كان عقبه المكذبين

Latin Literal

11. Kul sîrû fîl ardı summenzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Dolaşın yerde; sonra bakın nasıl oldu yalanlayanların195 akıbeti892."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 801 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

801|6|12|قل لمن ما في السموت والارض قل لله كتب علي نفسه الرحمه ليجمعنكم الي يوم القيمه لا ريب فيه الذين خسروا انفسهم فهم لا يومنون

Latin Literal

12. Kul li men mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), kul lillâh(lillâhi), ketebe alâ nefsihir rahmeh(rahmete), le yecmeannekum ilâ yevmil kıyâmeti lâ reybe fîh(fîhi), ellezîne hasirû enfusehum fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kimedir göklerdeki162 ve yerdeki"; de ki: "Allah’adır"; yazdı kendi nefsi406 üzerine rahmeti271; mutlak bir araya getirir sizleri kıyamet gününde; yoktur şüphe onda; kimseler (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201; öyle ki onlar iman47 etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gökler (Kavram ID: 162)
Nefis (Kavram ID: 201)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Yüce Allah'ın nefsi. (Kavram ID: 406)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 802 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

802|6|13|وله ما سكن في اليل والنهار وهو السميع العليم

Latin Literal

13. Ve lehu mâ sekene fîl leyli ven nehâr(nehâri), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve O’nadır iskan eden/barınan gecede ve gündüzde; ve O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 803 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

803|6|14|قل اغير الله اتخذ وليا فاطر السموت والارض وهو يطعم ولا يطعم قل اني امرت ان اكون اول من اسلم ولا تكونن من المشركين

Latin Literal

14. Kul e gayrallâhi ettehızu veliyyen fâtırıs semâvâti vel ardı ve huve yut’ımu ve lâ yut’am(yut’amu), kul innî umirtu en ekûne evvele men esleme ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah’ın dışında bir veli28 mi edinirim/tutarım ? Yarandır592 gökleri162 ve yeri; ve O besler*; ve beslenmez* (O)"; de ki: "Doğrusu ben emredildim ki olurum İslam218 olmuş kimsenin evveli**; ve sakın olma (sen) müşriklerden36 (diye***)."

Notlar

Not 1

*Enerjisini/gıdasını/besinini verir. Enerjiye/gıdaya/besine asla ihtiyaç duymaz.**İlki, önderi.***Bir sonraki ayet "de ki" ile başladığı için; "ve sakın olma (sen) müşriklerden36 (diye) de ki..."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 804 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

804|6|15|قل اني اخاف ان عصيت ربي عذاب يوم عظيم

Latin Literal

15. Kul innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu ben korkarım eğer isyan ettiysem Rabbime4; büyük bir günün azabına."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 805 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

805|6|16|من يصرف عنه يوميذ فقد رحمه وذلك الفوز المبين

Latin Literal

16. Men yusraf anhu yevme izin fe kad rahımeh(rahımehu), ve zâlikel fevzul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Kim çevrilip savılır ondan* o gün; öyle ki muhakkak rahmet271 etti (Allah) ona; ve işte budur apaçık fazl202.

Notlar

Not 1

*Azaptan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 806 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

806|6|17|وان يمسسك الله بضر فلا كاشف له الا هو وان يمسسك بخير فهو علي كل شي قدير

Latin Literal

17. Ve in yemseskellâhu bi durrin fe lâ kâşife lehu illâ huve, ve in yemseske bi hayrın fe huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer temas ettirirse sana Allah bir zararı; öyle ki yoktur açan/keşfeden* onu O’nun dışında; ve eğer temas ettirirse sana bir hayrı; öyle ki O her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Zararı uzaklaştıracak yolları keşfetmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 807 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

807|6|18|وهو القاهر فوق عباده وهو الحكيم الخبير

Latin Literal

18. Ve huvel kâhiru fevka ıbâdih(ıbâdihî), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve O Kâhir’dir593 kullarının üstüne; ve O Hakîm’dir9; Habîr’dir466.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Habîr. (Kavram ID: 466)
Kâhir (Kavram ID: 593)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 808 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

808|6|19|قل اي شي اكبر شهده قل الله شهيد بيني وبينكم واوحي الي هذا القران لانذركم به ومن بلغ اينكم لتشهدون ان مع الله الهه اخري قل لا اشهد قل انما هو اله وحد وانني بري مما تشركون

Latin Literal

19. Kul eyyu şey’in ekberu şehâdeh(şehâdeten), kulillâhu şehîdun, beynî ve beynekum ve ûhiye ileyye hâzâl kur’ânu li unzirekum bihî ve men belag(belaga), e innekum le teşhedûne enne meallâhi âliheten uhrâ, kul lâ eşhed(eşhedu), kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve innenî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Hangi şey daha büyüktür bir tanıklık/şahitlik (olarak)?"; de ki: "Allah bir Şehîd’tir499 benim aramla ve sizlerin arasında; ve vahyolundu603 bana bu Kur'ân; uyarmam için sizleri onunla* ve kimseyi (ki) ulaştı/vardı594 o**; doğrusu sizler mi mutlak şahitlik/tanıklık edersiniz ki Allah’la birlikte başka ilâhlara74?"; de ki: "Şahitlik etmem/tanıklık etmem"; de ki: "Doğrusu O (Allah) tek bir ilâhtır74; ve doğrusu ben bir beriyim/serbestim/temizim şirk71 koştuklarınızdan."

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.**Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
ilâh (Kavram ID: 74)
Şehîd (Kavram ID: 499)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 809 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

809|6|20|الذين اتينهم الكتب يعرفونه كما يعرفون ابناهم الذين خسروا انفسهم فهم لا يومنون

Latin Literal

20. Ellezîne âteynâhumul kitâbe ya’rifûnehu kemâ ya’rifûne ebnâehum ellezîne hasirû enfusehum fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler135 tanırlar onu* tanıdıkları gibi kendi oğullarını; kimselerdirler (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini; öyle ki onlar iman47 etmezler.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı ya da Muhammed peygamberi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 810 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

810|6|21|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح الظلمون

Latin Literal

21. Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyatihî), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı195 O'nun ayetlerini; doğrusu O (Allah) felaha326 ulaştırmaz zalimleri257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 811 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

811|6|22|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا اين شركاوكم الذين كنتم تزعمون

Latin Literal

22. Ve yevme nahşuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrakû eyne şurekâukumullezîne kuntum tez’umûn(tez’umûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları topluca; sonra deriz şirk71 koşmuş kimselere: "Nerede şirk71 koştuklarınız; liderlik iddia eder/ileri sürer* olduğunuz kimseler**?"

Notlar

Not 1

*Ummetin/tarikatın/mezhebin lideri bizlere şefaat eder ve günahlarımızı bağışlar" inanışı külliyen yanlıştır. Buhari'nin tamamı zan olan kitabını Yüce Allah'ın kitabına ortak edenler Buhari'yi ahirette yanlarında bulamayacaklardır. Resûlleri şefaat için çağıranlar onları yanlarında bulamayacaktır. **Kimseler kelimesi bilinçli varlıklar için kullanılır. Demek ki müşrik insanlar Yüce Allah'a kendileri de ancak bir kul olan insanları ortak koşmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 812 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

812|6|23|ثم لم تكن فتنتهم الا ان قالوا والله ربنا ما كنا مشركين

Latin Literal

23. Summe lem tekun fitnetuhum illâ en kâlû vallâhi rabbinâ mâ kunnâ muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Sonra asla olmaz fitneleri332 onların dışında ki derler: "Ve Allah'a!; Rabbimize!4 Olmuş değildik müşrikler36."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Fitne (Kavram ID: 332)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 813 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

813|6|24|انظر كيف كذبوا علي انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

24. Unzur keyfe kezebû alâ enfusihim ve dalle anhum, mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Bak nasıl yalanladılar595 kendi nefislerine201 karşı; ve sapıp gitti onlardan uydurur* oldukları.

Notlar

Not 1

*Dinde esas sadece kutsal kitaplardır. Sadece Kur'an'dır. Resûl buyurdu ki diye başlayan uydurmalarla şeytân Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan Kur'an'ın üzerine oturmuştur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 814 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

814|6|25|ومنهم من يستمع اليك وجعلنا علي قلوبهم اكنه ان يفقهوه وفي اذانهم وقرا وان يروا كل ايه لا يومنوا بها حتي اذا جاوك يجدلونك يقول الذين كفروا ان هذا الا اسطير الاولين

Latin Literal

25. Ve minhum men yestemiu ileyk(ileyke), ve cealnâ alâ kulûbihim ekinneten en yefkahûhu ve fî âzânihim vakrâ(vakran), ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minû bihâ, hattâ izâ câuke yucâdilûneke yekûlullezîne keferû in hâzâ illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimse (ki) işitir seni; ve yaptık kalplerinin üzerine bir saklayan/gizleyen siper ki (farklı) fıkıh eder/anlar onu*; ve kulaklarına bir ağırlık; ve eğer görseler her bir ayeti287 iman47 etmezler ona; ta ki geldikleri zaman sana mücadeleye girişirler sana; kâfirlik25 etmiş kimseler dedi ki: "Bu ancak evvelkilerin** satırlarıdır/hikayeleridir."

Notlar

Not 1

*Risâleti. Yüce Allah'ın mesajını (Kur'an'ı) resûlün ağzından işitirler. Ancak kalplerindeki siper, hastalık, perde, paslanma nedeniyle Kur'an'ın ayetlerinin gerçek anlamını doğru anlayamazlar. Farklı anlarlar. Bozuk numaralı bir gözlük takmış bir insan gibi gerçeği göremezler. Kalplerindeki bu siper de doğru anlamayı imkansızlaştırır. Kulaklarındaki ağırlık, uyuşukluk da doğru anlamalarına engeldir. **İlklerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Ayet (Kavram ID: 287)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 815 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

815|6|26|وهم ينهون عنه وينون عنه وان يهلكون الا انفسهم وما يشعرون

Latin Literal

26. Ve hum yenhevne anhu ve yen’evne anh(anhu), ve in yuhlikûne illâ enfusehumve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlar men ederler/engellerler ondan*; uzaklaşırlar ondan*; ve ki helak ederler ancak kendi nefislerini201; ve değillerdir şuurlanırlar**.

Notlar

Not 1

*Kur'an'dan. Kur'an'dan uzaklaşmak nefsi helak eder. "Sadece Kur'an demek kâfirliktir, Kur'an'ı anlayamazsınız, Kur'an sünnet olmadan yetmez, anlaşılmaz." diyenler bu ayetin doğrudan muhatabıdır.**Bilinçlenme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 816 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

816|6|27|ولو تري اذ وقفوا علي النار فقالوا يليتنا نرد ولا نكذب بايت ربنا ونكون من المومنين

Latin Literal

27. Ve lev terâ iz vukıfû alen nâri fe kâlû yâ leytenâ nureddu ve lâ nukezzibe bi âyâti rabbinâ ve nekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Şayet görsen getirilip durduruldukları zaman onları ateşe834 karşı; öyle ki dediler: "Ey! Keşke bizler geri döndürülsek; ve yalanlamayız195 Rabbimizin4 ayetlerini; ve oluruz müminlerden27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 817 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

817|6|28|بل بدا لهم ما كانوا يخفون من قبل ولو ردوا لعادوا لما نهوا عنه وانهم لكذبون

Latin Literal

28. Bel bedâ lehum mâ kânû yuhfûne min kabl(kablu),ve lev ruddû le âdû li mâ nuhû anhuve innehum le kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Ortaya çıktı/göründü onlara önceden hafiyelik* yapar oldukları; şayet geri döndürülseler mutlak dönerler kendisinden menedildiklerine**; ve doğrusu onlar mutlak yalancılardır.

Notlar

Not 1

*Gizlemek, örtmek, saklamak, gizli saklı işler yapmak.**Yasaklandıklarına. Yüce Allah'a verilen sözü yani misâkı bozmak.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 818 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

818|6|29|وقالوا ان هي الا حياتنا الدنيا وما نحن بمبعوثين

Latin Literal

29. Ve kâlû in hiye illâ hayatuned dunyâ ve mâ nahnu bi meb’ûsîn(meb’ûsîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Ki O ancak dünya hayatımızdır; ve değiliz bizler diriltilenler."

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 819 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

819|6|30|ولو تري اذ وقفوا علي ربهم قال اليس هذا بالحق قالوا بلي وربنا قال فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

30. Ve lev terâ iz vukıfû alâ rabbihim, kâle e leyse hâzâ bil hakk(hakkı), kâlû belâ ve rabbinâ, kâle fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Şayet görsen getirilip durduruldukları zaman Rablerine4 karşı; dedi (Allah): "Değil miymiş bu hak/gerçek"; dediler596: "Evet! Ve Rabbimize!"; dedi (Allah): "Öyle ki tadın azabı kâfirlik25 eder olduğunuzla."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 820 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

820|6|31|قد خسر الذين كذبوا بلقا الله حتي اذا جاتهم الساعه بغته قالوا يحسرتنا علي ما فرطنا فيها وهم يحملون اوزارهم علي ظهورهم الا سا ما يزرون

Latin Literal

31. Kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten kâlû yâ hasretenâ alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârehum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak hüsrana uğradı kimseler (ki) yalanladılar Allah (-la) karşılaşmayı; ta ki geldiği zaman onlara sâat470 ansızın; dediler: "Ey! Hüsranımızdır; ilgisizliğimize/ihmalimize karşı orada*"; ve onlar yüklenirler günahlarını sırtlarına; kötü olmadı mı taşıdıkları?

Notlar

Not 1

*Dişil zamir yere/yeryüzüne (Dünya hayatına) gider.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 821 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

821|6|32|وما الحيوه الدنيا الا لعب ولهو وللدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

32. Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir dünya hayatı bir aldatıcı oyun ve bir oyalayıcı dışında; ve mutlak ki ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez562 misiniz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 822 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

822|6|33|قد نعلم انه ليحزنك الذي يقولون فانهم لا يكذبونك ولكن الظلمين بايت الله يجحدون

Latin Literal

33. Kad na’lemu, innehu le yahzunukellezî yekûlûne fe innehum lâ yukezzibûneke ve lâkinnez zâlimînebi âyâtillâhi yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak biliriz ki o dedikleri mutlak hüzünlendirir seni; öyle ki doğrusu onlar yalanlamazlar seni; velakin/fakat zalimler257 Allah'ın ayetleriyle454 mücadele/cihat ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ayetler (Kavram ID: 454)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 823 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

823|6|34|ولقد كذبت رسل من قبلك فصبروا علي ما كذبوا واوذوا حتي اتيهم نصرنا ولا مبدل لكلمت الله ولقد جاك من نباي المرسلين

Latin Literal

34. Ve lekad kuzzibet rusulun min kablike fe saberû alâ mâ kuzzibû ve ûzû hattâ etâhum nasrunâ, ve lâ mubeddile li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), ve lekad câeke min nebeil murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yalanlandı resûller418 senden önce; öyle ki sabrettiler51 yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine karşı; ta ki geldi onlara yardımımız; ve olmaz bir mübadele/değişim* Allah'ın kelimelerine; ve ant olsun geldi sana gönderilmişlerin haberinden.

Notlar

Not 1

*Tüm resûller Yüce Allah'ın tek dini olan İslam'ı getirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Resûl (Kavram ID: 418)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 824 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

824|6|35|وان كان كبر عليك اعراضهم فان استطعت ان تبتغي نفقا في الارض او سلما في السما فتاتيهم بايه ولو شا الله لجمعهم علي الهدي فلا تكونن من الجهلين

Latin Literal

35. Ve in kâne kebure aleyke i’râduhum fe inisteta’te en tebtegıye nefekan fîl ardı ev sullemen fîs semâi fe te’tiyehum bi âyeh(âyetin), ve lev şâallâhu le cemeahum alel hudâ fe lâ tekûnenne minel câhilîn(câhilîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysa sana yüz çevirmeleri büyük (bir şey); öyle ki eğer tabi olabilirsen ki ara/bakın* bir delik yerde ya da bir merdiven gökte; öyle ki gelirsin onlara bir ayetle287; şayet dileseydi* Allah (ki) mutlak bir araya getirirdi onları hidayet üzerine; öyle ki sakın olma cahillerden*.

Notlar

Not 1

*Anlaşılır ki resûl Muhammed yüz çeviren kimseleri ikna etmek için Yüce Allah'tan mucize istemiştir. Yüce Allah mucizelerin kendi indinden geldiğini, şayet dileseydi insanların tamamını iman eder olarak bir araya toplayabileceğini bildirmiştir. Ayrıca bilmediğimiz konularda, bilmediğimiz şeylerde Yüce Allah'tan ısrarla bir şeyler dilemenin de cahillik olacağını Yüce Rabbimiz bizlere bildirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 825 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

825|6|36|انما يستجيب الذين يسمعون والموتي يبعثهم الله ثم اليه يرجعون

Latin Literal

36. İnnemâ yestecîbullezîne yesmeûn(yesmeûne), vel mevtâ yeb’asuhumullâhu summe ileyhi yurceûn(yurceûne).

Türkçe Çeviri

Ancak işiten kimseler icabet eder; ve mevtalar/ölüler (ki) diriltir onları Allah; sonra O'na (Allah'a) döndürülürler.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 826 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

826|6|37|وقالوا لولا نزل عليه ايه من ربه قل ان الله قادر علي ان ينزل ايه ولكن اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

37. Ve kâlû lev lâ nuzzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), kul innallâhe kâdirun alâ en yunezzile âyeten ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Değil miydi indirilmeli ona bir ayet287 Rabbinden4!"; de ki: "Doğrusu Allah bir Kâdir’dir598 üzerine ki indirir bir ayet287; velakin/fakat çokları onların bilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ayet (Kavram ID: 287)
Kâdir (Kavram ID: 598)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 827 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

827|6|38|وما من دابه في الارض ولا طير يطير بجناحيه الا امم امثالكم ما فرطنا في الكتب من شي ثم الي ربهم يحشرون

Latin Literal

38. Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmaz hiçbir dâbbeden599 yerde; ve hiçbir kuş (ki) uçar iki kanadıyla; ancak bir ümmettir305 sizlerin misalleri/örnekleri*; ihmal etmiş değiliz kitapta** hiçbir şeyi; sonra Rablerine4 karşı haşredilirler556***.

Notlar

Not 1

*Çoğul gelmesi önemlidir. Anlarız ki insanların içinde de misaller/örnekler vardır. İnsanların farklı alt ümmetlere ayrılması gibi diğer canlılar da kendi içlerinde farklı ümmetlere/kategorilere ayrılır. Farklı tip maymunların olması gibi.**Evrenin geçmiş gelecek tüm kuantum bilgilerini içeren korunmuş, 2D (2 boyutlu) kitap/yazıt. Levh-i Mahfûz.***Onlar. Eril çoğul. Muhatap insanlar olduğu için insanların hasredilmesinin işaret edildiğini anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Haşretmek (Kavram ID: 556)
Dâbbe (Kavram ID: 599)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 828 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

828|6|39|والذين كذبوا بايتنا صم وبكم في الظلمت من يشا الله يضلله ومن يشا يجعله علي صرط مستقيم

Latin Literal

39. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ summun ve bukmun fîz zulumât(zulumâti), men yeşâillâhu yudlilhu, ve men yeşe’ yec’alhu alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; sağırlardır ve dilsizlerdir karanlıklarda; kimi diler Allah dalalette128 bırakır onu; ve kimi diler yapar onu dosdoğru bir yol üzerine124.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 829 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

829|6|40|قل اريتكم ان اتيكم عذاب الله او اتتكم الساعه اغير الله تدعون ان كنتم صدقين

Latin Literal

40. Kul e reeytekum in etâkum azâbullâhi ev etetkumus sâatu e gayrallâhi ted’ûn(ted’ûne), in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz mü? Eğer gelse sizlere Allah'ın azabı ya da gelse sizlere o sâat470; Allah’tan başkasını mı çağırırsınız?"; eğer olduysanız* sâdıklar182.

Notlar

Not 1

*Sâdıklar olmuş olsaydınız görürdünüz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Sâat (Kavram ID: 470)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 830 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

830|6|41|بل اياه تدعون فيكشف ما تدعون اليه ان شا وتنسون ما تشركون

Latin Literal

41. Bel iyyâhu ted’ûne fe yekşifu mâ ted’ûne ileyhi in şâe ve tensevne mâ tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Evet! O’nu (Allah'ı) çağırırsınız; öyle ki keşfeder/kaldırır* çağırdığınız üzerine** eğer dilediyse; ve unutursunuz ortak koştuklarınızı.

Notlar

Not 1

*Keşfetmek. Kaldırıp görünür yapmak. Zorlukları kolaylığa çeviren yolları ortaya çıkarmak.**Çağırdığınız şey üzerine.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 831 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

831|6|42|ولقد ارسلنا الي امم من قبلك فاخذنهم بالباسا والضرا لعلهم يتضرعون

Latin Literal

42. Ve lekad erselnâ ilâ umemin min kablike fe ehaznâhum bil be’sâi ved darrâi leallehum yetedarraûn(yetedarraûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik ümmetlere305 senden önce; öyle ki tuttuk onları ızdırapla/sıkıntıyla/zorlukla ve darlıkla; belki onlar alçak gönüllü olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 832 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

832|6|43|فلولا اذ جاهم باسنا تضرعوا ولكن قست قلوبهم وزين لهم الشيطن ما كانوا يعملون

Latin Literal

43. Fe lev lâ iz câehum be’sunâ tedarraû ve lâkin kaset kulûbuhum ve zeyyene lehumuş şeytânu mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki neden olmadı; geldiği zaman onlara ızdırabımız/sıkıntımız/zorluğumuz alçak gönüllü olsalardı; velakin/fakat katılaştı kalpleri175; ve süsledi onlara şeytân29 yapar olduklarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 833 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

833|6|44|فلما نسوا ما ذكروا به فتحنا عليهم ابوب كل شي حتي اذا فرحوا بما اوتوا اخذنهم بغته فاذا هم مبلسون

Latin Literal

44. Fe lemmâ nesû mâ zukkirû bihî fetahnâ aleyhim ebvâbe kulli şey’(şey’in), hattâ izâ ferihû bimâ ûtû ehaznâhum bagteten fe izâhum mublisûn(mublisûne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki unuttular kendisiyle zikredildiklerini/hatırlatıldıklarını; öyle ki açtık üzerlerine her bir şeyin kapılarını*; ta ki ferahladıkları zaman verildikleriyle tuttuk onları ansızın; öyle ki (o) zaman onlar umutsuzlardı/biçarelerdi.

Notlar

Not 1

*Her yönden bereket/rahmet kapılarının açılması.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 834 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

834|6|45|فقطع دابر القوم الذين ظلموا والحمد لله رب العلمين

Latin Literal

45. Fe kutia dâbirul kavmillezîne zalemû, vel hamdu lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kesildi arkası kavmin/toplumun; zulmetmiş257 kimselerin; ve hamd3 Allah’adır; Rabbidir4 alemlerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 835 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

835|6|46|قل اريتم ان اخذ الله سمعكم وابصركم وختم علي قلوبكم من اله غير الله ياتيكم به انظر كيف نصرف الايت ثم هم يصدفون

Latin Literal

46. Kul e reeytum in ehazallâhu sem’akum ve ebsârekum ve hateme alâ kulûbikum men ilâhun gayrullâhi ye’tîkum bih(bihî), unzur keyfe nusarriful âyâti summe hum yasdifûn (yasdifûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz mü? Eğer tutsa/alsa Allah işitmenizi ve bakışınızı; ve mühürlese175 kalbinizin üzerini; kimdir bir ilâh74 Allah’ın dışında (ki) gelir sizlere onunla"; bak! Nasıl dikkat çekeriz ayetlere237; sonra onlar yüz çevirirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Ayetler (Kavram ID: 237)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 836 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

836|6|47|قل اريتكم ان اتيكم عذاب الله بغته او جهره هل يهلك الا القوم الظلمون

Latin Literal

47. Kul e reeytekum in etâkum azâbullâhi bagteten ev cehreten hel yuhleku illel kavmuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz mü? Eğer gelse sizlere Allah'ın azabı ansızın ya da açıkça; helak edilir mi zalimler257 kavmi/toplumu dışında?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 837 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

837|6|48|وما نرسل المرسلين الا مبشرين ومنذرين فمن امن واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

48. Ve mâ nursilul murselîne illâ mubeşşirîne ve munzirîn(munzirîne), fe men âmene ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ve gönderir değiliz murselîni619 ancak müjdecilerdir ve uyarıcılardır; öyle ki kim iman47 etti ve ıslah316 etti; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine ve onlar hüzünlenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Murselîn (Kavram ID: 619)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 838 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

838|6|49|والذين كذبوا بايتنا يمسهم العذاب بما كانوا يفسقون

Latin Literal

49. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ yemessuhumul azâbu bimâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; temas eder onlara azap; fâsıklık38 ederler olduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 839 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

839|6|50|قل لا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول لكم اني ملك ان اتبع الا ما يوحي الي قل هل يستوي الاعمي والبصير افلا تتفكرون

Latin Literal

50. Kul lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu lekum innî melek(melekun), in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), kul hel yestevîl a’mâ vel basîr(basîru),e fe lâ tetefekkerûn(tetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Demem sizlere (ki) indimdedir/yanımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmem gaybı62; ve demem sizlere (ki) ben bir meleğim48; tabi olur değilim üzerime vahyedilen* dışında"; de ki: "Aynı seviyede olur mu âmâ/kör ve gören; öyle ki tefekkür357 etmez misiniz?"

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Tefekkür (Kavram ID: 357)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 840 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

840|6|51|وانذر به الذين يخافون ان يحشروا الي ربهم ليس لهم من دونه ولي ولا شفيع لعلهم يتقون

Latin Literal

51. Ve enzir bihillezîne yehâfûne en yuhşerû ilâ rabbihimleyse lehum min dûnihî veliyyun ve lâ şefîun leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve uyar onunla* kimseleri (ki) korkarlar ki haşredilirler556 Rablerine4 karşı; olmaz onlara O’nun astından bir veli28 ne de bir şefâat114; belki onlar takvalı21 olurlar.

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Veli (Kavram ID: 28)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 841 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

841|6|52|ولا تطرد الذين يدعون ربهم بالغدوه والعشي يريدون وجهه ما عليك من حسابهم من شي وما من حسابك عليهم من شي فتطردهم فتكون من الظلمين

Latin Literal

52. Ve lâ tatrudillezîne yed’ûne rabbehum bil gadâti vel aşiyyi yurîdûne vecheh(vechehu), mâ aleyke min hısâbihim min şey’in ve mâ min hısâbike aleyhim min şey’in fe tatrudehum fe tekûne minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Uzaklaştırma kimseleri (ki) çağırırlar Rablerini4 sabahla ve akşam (-la); isterler/arzularlar O'nun yüzünü; yoktur senin üzerine onların hesabından hiçbir şey; ve yoktur senin hesabından onlar üzerine hiçbir şey; öyle ki uzaklaştırdığında onları öyle ki olursun zalimlerden257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 842 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

842|6|53|وكذلك فتنا بعضهم ببعض ليقولوا اهولا من الله عليهم من بيننا اليس الله باعلم بالشكرين

Latin Literal

53. Ve kezâlike fetennâ ba’dahum bi ba’din li yekûlû e hâulâi mennallâhu aleyhim min beyninâ, e leysallâhu bi a’leme biş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; fitnelendirdik610 bir kısmını onların bir kısımla; demeleri için "Şunlara mı minnet etti Allah aramızdan onların üzerine? Olmaz mı Allah daha iyi bilen şükredenleri43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Fitne. (Kavram ID: 610)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 843 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

843|6|54|واذا جاك الذين يومنون بايتنا فقل سلم عليكم كتب ربكم علي نفسه الرحمه انه من عمل منكم سوا بجهله ثم تاب من بعده واصلح فانه غفور رحيم

Latin Literal

54. Ve izâ câekellezîne yu’minûne bi âyâtinâ fe kul selâmun aleykum ketebe rabbukum alâ nefsihir rahmete ennehu men amile minkum sûen bi cehâletin summe tâbe min ba’dihî ve asleha fe ennehu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve geldikleri zaman sana ayetlerimize454 iman47 etmiş kimseler; öyle ki de ki: "Bir selâm98 sizlere; yazdı Rabbiniz4 kendi nefsi406 üzerine rahmeti271; o kimse ki yaptı sizden bir kötülük cahillikle489; sonra tevbe33 etti sonrasında onun*; ve ıslah316 etti; öyle ki doğrusu O (Allah) bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
iman (Kavram ID: 47)
Selâm (Kavram ID: 98)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Yüce Allah'ın nefsi. (Kavram ID: 406)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Cahil (Kavram ID: 489)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 844 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

844|6|55|وكذلك نفصل الايت ولتستبين سبيل المجرمين

Latin Literal

55. Ve kezâlike nufassılul âyâti ve li testebîne sebîlul mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; detaylandırırız ayetleri454; ve beyan olması içindir yolun mücrimlere674.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 454)
Mücrim (Kavram ID: 674)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 845 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

845|6|56|قل اني نهيت ان اعبد الذين تدعون من دون الله قل لا اتبع اهواكم قد ضللت اذا وما انا من المهتدين

Latin Literal

56. Kul innî nuhîtu en a’budellezîne ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi), kul lâ ettebiu ehvâekum kad dalaltu izen ve mâ ene minel muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu ben yasaklandım kulluk46 etmekten kimselere (ki) çağırırsınız Allah’ın astından"; de ki: "Tabi olmam heveslerinize; muhakkak dalalete128 düşmüş (olurum) o zaman; ve ben doğru yola kılavuzlulardan olmamış (olurum)."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 846 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

846|6|57|قل اني علي بينه من ربي وكذبتم به ما عندي ما تستعجلون به ان الحكم الا لله يقص الحق وهو خير الفصلين

Latin Literal

57. Kul innî alâ beyyinetin min rabbî, ve kezzebtum bih(bihî), mâ indî mâ testa’cilûne bih(bihî), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), yakussul hakka ve huve hayrul fâsılîn(fâsılîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu ben bir beyanat620 üzerindeyim Rabbimden4; ve (sizler) yalanladınız onu*; indimde/yanımda değildir kendisine acele ettiğiniz**; ki hükmü ancak Allah'adır; kıssalaştırır (Allah) hakkı/gerçeği; ve O (Allah) hayırlısıdır ayıranların."

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Biz haksızsak azabı bize hemen indir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Beyanat (Kavram ID: 620)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 847 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

847|6|58|قل لو ان عندي ما تستعجلون به لقضي الامر بيني وبينكم والله اعلم بالظلمين

Latin Literal

58. Kul lev enne indî mâ testa’cilûne bihî le kudıyel emru beynî ve beynekum, vallâhu a’lemu biz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şayet ki indimde/yanımda (olsaydı) kendisine acele ettiğiniz; mutlak kadere bağlanmıştı emir/iş benim aram ve sizlerin arasında; ve Allah daha iyi bilendir zalimleri257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 848 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

848|6|59|وعنده مفاتح الغيب لا يعلمها الا هو ويعلم ما في البر والبحر وما تسقط من ورقه الا يعلمها ولا حبه في ظلمت الارض ولا رطب ولا يابس الا في كتب مبين

Latin Literal

59. Ve indehu mefâtihul gaybi lâ ya’lemuhâ illâ huve, ve ya’lemu mâ fîl berri vel bahr(bahri), ve mâ teskutu min varakatin illâ ya’lemuhâ ve lâ habbetin fî zulumâtil ardı ve lâ ratbin ve lâ yâbisin illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve O’nun (Allah'ın) indindedir/yanındadır gaybın62 anahtarları/açıcıları; bilmez (kimse) onu O’nun dışında; ve bilir (O) karadakini ve denizdekini; ve düşer değildir hiçbir bir varak/yaprak ancak bilir (O) onu; ve olmaz bir habbe/tahıl tanesi yerin karanlıklarında; ve olmaz bir nem ve ne de bir kuru; ancak apaçık bir kitaptadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 849 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

849|6|60|وهو الذي يتوفيكم باليل ويعلم ما جرحتم بالنهار ثم يبعثكم فيه ليقضي اجل مسمي ثم اليه مرجعكم ثم ينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

60. Ve huvellezî yeteveffâkum bil leyli ve ya’lemu mâ cerahtum bin nehâri summe yeb’asukum fîhi li yukdâ ecelun musemmâ(musemmen), summe ileyhi merci’ukum summe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur ki vefat621 ettirir sizleri geceyle; ve bilir işlediğiniz cürümü* gündüzle; sonra diriltir sizleri orada**; tamamlanması içindir bir belirlenmiş eceli; sonra O’na karşıdır dönüşünüz; sonra haber verir sizlere yapar olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*Suçu.**Yerde, Dünya gezegeninde. İçinde bulunduğunuz evrende.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vefat (Kavram ID: 621)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 850 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

850|6|61|وهو القاهر فوق عباده ويرسل عليكم حفظه حتي اذا جا احدكم الموت توفته رسلنا وهم لا يفرطون

Latin Literal

61. Ve huvel kâhiru fevka ibâdihî ve yursilu aleykum hafazah(hafazaten), hattâ izâ câe ehadekumul mevtu teveffethu rusulunâ ve hum lâ yuferritûn(yuferritûne).

Türkçe Çeviri

Ve O kâhirdir622 kullarının üstüne; ve gönderir üzerinize koruyucuları; ta ki geldiği zaman birinize ölüm; vefat621 ettirdi onu resûllerimiz522 (ki) onlar aldırmazlık etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vefat melekleri. (Kavram ID: 522)
Vefat (Kavram ID: 621)
Kâhir (Kavram ID: 622)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 851 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

851|6|62|ثم ردوا الي الله موليهم الحق الا له الحكم وهو اسرع الحسبين

Latin Literal

62. Summe ruddû ilâllâhi mevlâhumul hakk(hakkı), e lâ lehul hukmu ve huve esraul hâsibîn(hâsibîne).

Türkçe Çeviri

Sonra döndürüldüler Allah'a; hak/gerçek mevlâlarına68; olmaz mı O’na (Allah'a) hüküm? ve O (Allah) daha seridir hesapta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mevlâ (Kavram ID: 68)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 852 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

852|6|63|قل من ينجيكم من ظلمت البر والبحر تدعونه تضرعا وخفيه لين انجينا من هذه لنكونن من الشكرين

Latin Literal

63. Kul men yuneccîkum min zulumâtil berri vel bahri ted’ûnehu tedarruan ve hufyeh(hufyeten), le in encânâ min hâzihî le nekûnenne mineş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim kurtarır sizleri karanlıklarından karanın ve denizin*; çağırırsınız O’nu alçak gönüllü (olarak) ve gizli (olarak); "Mutlak ki eğer kurtarırsa (Allah) bizleri bundan; mutlak oluruz şükredenlerden43." (diye).

Notlar

Not 1

*Bahr. Bol su. Tuzlu ve tatlı bol suları içerir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 853 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

853|6|64|قل الله ينجيكم منها ومن كل كرب ثم انتم تشركون

Latin Literal

64. Kulillâhu yuneccîkum minhâ ve min kulli kerbin summe entum tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah kurtarır sizleri ondan; ve her bir endişeden/dertten/kaygıdan; sonra sizler şirk71 koşarsınız."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 854 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

854|6|65|قل هو القادر علي ان يبعث عليكم عذابا من فوقكم او من تحت ارجلكم او يلبسكم شيعا ويذيق بعضكم باس بعض انظر كيف نصرف الايت لعلهم يفقهون

Latin Literal

65. Kul huvel kâdiru alâ en yeb’ase aleykum azâben min fevkıkum ev min tahti erculikum ev yelbisekum şiyean ve yuzîka ba’dakum be’se ba’d(ba’dın), unzur keyfe nusarrıful âyâti leallehum yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "O kadirdir üzerine ki gönderir üzerinize bir azap üstünüzden* ya da ayaklarınızın altından** ya da karıştırır/ambale*** eder sizleri partizanlar/takipçiler**** (olarak) ve tattırır bir kısmınızın yıkımını bir kısma"; bak nasıl yönlendiririz ayetlere; belki onlar fıkıh ederler/anlarlar.

Notlar

Not 1

*Gökten. Atmosferik olaylar, göktaşı düşmesi, gökten gelen kozmik radyasyon vb.**Yerin altından. Yer altı olayları. Deprem, volkanik patlamalar, zemin sıvılaşması vb. ***Düşünemez hale getirir. Partizanlık etmekten sağlıklı düşünemez.****Partizanlıktan uzak durmak gerekir. Her zaman Yüce Allah'ın tek doğru yolu olan sadece Kur'an demek gerekir.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 855 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

855|6|66|وكذب به قومك وهو الحق قل لست عليكم بوكيل

Latin Literal

66. Ve kezzebe bihî kavmuke ve huvel hakk(hakku),kul lestu aleykum bi vekîl(vekîlin).

Türkçe Çeviri

Ve yalanladı onu* (senin) kavmin623 ve o* haktır/gerçektir; de ki: "Olmadım üzerinize bir vekil**."

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.*Resûl Muhammed'ten ahiret evreninde şefaat bekleyen kavmi şoka girecektir. Yüce Allah Resûl Muhammed'e bu kavme vekil olmaması gerektiğini emretmektedir. Kur'an'ı terk ederek ellerinde tutan ve yalanlayan bu kavme hiç bir vekil bulunmaz. Şefaat sadece Yüce Allah'a aittir.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 856 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

856|6|67|لكل نبا مستقر وسوف تعلمون

Latin Literal

67. Likulli nebein mustekar(mustekarrun), ve sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Her bir haber* içindir kararlı yerleşim yeri/zamanı; ve yakında bileceksiniz**.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in kavminin/toplumunun Kur'an'ı yalanlayacağı haberi.**Kur'an'ın inişi tamamlandıktan sonra yeri ve zamanı geldiğinde bunu bileceksiniz.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 857 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

857|6|68|واذا رايت الذين يخوضون في ايتنا فاعرض عنهم حتي يخوضوا في حديث غيره واما ينسينك الشيطن فلا تقعد بعد الذكري مع القوم الظلمين

Latin Literal

68. Ve izâ reeytellezîne yahûdûne fî âyâtinâ fe a’rıd anhum hattâ yahûdû fî hadîsin gayrih(gayrihî), ve immâ yunsiyennekeş şeytânu fe lâ tak’ud ba’dez zikrâ meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve gördüğün zaman kimseleri (ki) dalarlar* ayetlerimize; yüz çevir onlardan**; ta ki dalarlar* onun başkası bir söze***; ve unutturursa**** sana şeytân29; öyle ki oturma zikir/hatırlama sonrası zalimler257 kavmiyle/topluluğuyla birlikte.

Notlar

Not 1

*Kur'an ayetleri hakkında ileri-geri, laubali, ciddiyetsiz şekilde sokak ağzıyla konuşmak. **Görüldüğü üzere "Kur'an ayetlerine iman etmeyenleri öldürün, kesin, doğrayın, savaş açın onlara" gibi bir emir yoktur. Sadece yüz çevrilir. ***Kur'an ayetleri sıradan sözler değildir. Laubali şekilde dalınabilecek diğer sözler gibi değildir. ****Anlarız ki resûller de diğer insanlar gibi en büyük şeytân olan iblîs ve soyunun vesvesesinden/fısıldamasından münezzeh değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 858 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

858|6|69|وما علي الذين يتقون من حسابهم من شي ولكن ذكري لعلهم يتقون

Latin Literal

69. Ve mâ alellezîne yettekûne min hısâbihim min şey’in ve lâkin zikrâ leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur takvalı21 olan kimseler üzerine onların* hesabından hiçbir şey; velakin/fakat bir zikirdir/hatırlatmadır78; belki onlar** takvalı21 olurlar.

Notlar

Not 1

*Kur'an ayetleri hakkında laubali konuşanlar.**Bu kimselere Kur'an ayetleri sadece hatırlatılır. Zorlama yoktur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 859 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

859|6|70|وذر الذين اتخذوا دينهم لعبا ولهوا وغرتهم الحيوه الدنيا وذكر به ان تبسل نفس بما كسبت ليس لها من دون الله ولي ولا شفيع وان تعدل كل عدل لا يوخذ منها اوليك الذين ابسلوا بما كسبوا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

70. Ve zerillezînettehazû dînehum leiben ve lehven ve garrethumul hayâtud dunyâ ve zekkir bihî en tubsele nefsun bimâ kesebet, leyse lehâ min dûnillâhi veliyyun ve lâ şefî’(şefîun), ve in ta’dil kulle adlin lâ yu’haz minhâ, ulâikellezîne ubsilû bimâ kesebû, lehum şarâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve bırak kimseleri (ki) edindiler dinlerini bir laubali* ve bir eğlence/oyun; ve aldattı onları dünya hayatı; ve zikret/hatırlat onunla**; ki tutuklanır bir nefis201 kazandığıyla; olmaz ona (nefse) Allah’ın astından bir veli28; ve ne de bir şefâatçi114; ve eğer adil olsa/eşitlese (o nefis) her bir adaleti680; alınmaz ondan (nefisten); işte bunlar; kimselerdir (ki) tutuklandılar kazandıklarıyla; onlaradır kaynardan bir içecek; ve acıklı bir azap kâfirlik25 ederler olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Davranışları ölçüsüz, olgun olmayan; ciddiyetsiz, gayriciddi. **Kur'ân'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Nefis (Kavram ID: 201)
Adalet (Kavram ID: 680)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 860 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

860|6|71|قل اندعوا من دون الله ما لا ينفعنا ولا يضرنا ونرد علي اعقابنا بعد اذ هدينا الله كالذي استهوته الشيطين في الارض حيران له اصحب يدعونه الي الهدي ايتنا قل ان هدي الله هو الهدي وامرنا لنسلم لرب العلمين

Latin Literal

71. Kul e ned’û min dûnillâhi mâ lâ yenfeunâ ve lâ yadurrunâ ve nureddu alâ a’kâbinâ ba’de iz hedânâllâhu kellezîstehvethuş şeyâtînu fîl ardı hayrâne lehû ashâbun yed’ûnehû ilel hude’tinâ, kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Çağırır mıyız Allah’ın astından menfaat sağlamayanı bizlere ve zarar vermeyeni bizlere; ve döner (miyiz) topuklarımız üzerine, doğru yola kılavuzladığı zaman sonrası Allah'ın bizleri; kimse gibi (ki) kılavuzluk etti ona şeytânlar29 yerde bir şaşkınlığa ona; arkadaşları çağırır onu doğru kılavuza doğru; "Gel bizlere" (diye)"; de ki: "Doğrusu Allah'ın kılavuzu (ki) odur doğru kılavuz; ve emredildi bizlere İslam218 olmamız alemlerin203 Rabbine4."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 861 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

861|6|72|وان اقيموا الصلوه واتقوه وهو الذي اليه تحشرون

Latin Literal

72. Ve en ekîmûs salâte vettekûh(vettekûhu), ve huvellezî ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ve ki ikame572 edin salâtı5; ve takvalı21 olun O’na (Allah'a); ve O ki; O’na haşredilirsiniz556.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Haşretmek (Kavram ID: 556)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 862 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

862|6|73|وهو الذي خلق السموت والارض بالحق ويوم يقول كن فيكون قوله الحق وله الملك يوم ينفخ في الصور علم الغيب والشهده وهو الحكيم الخبير

Latin Literal

73. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), ve yevme yekûlu kun fe yekûn(yekûnu), kavluhul hakk(hakku), ve lehul mulku yevme yunfehu fîs sûr(sûri), âlimul gaybi veş şehâdeh(şehâdeti), ve huvel hakîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve O; O ki yarattı gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; ve gün (ki) der: "Ol!"; öyle ki olur (o); O’nun hak/gerçek kavli/sözü; ve O’nadır mülk; gün (ki) üfürülür Sur'a64; bilendir gaybı62 ve şahitliyi/tanıklıyı*; ve O Hakîm'dir9; Habîr'dir466.

Notlar

Not 1

*Tanık olunmuş, görünmüş, tespit edilmiş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Gayb (Kavram ID: 62)
Sur (Kavram ID: 64)
Gökler (Kavram ID: 162)
Habîr. (Kavram ID: 466)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 863 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

863|6|74|واذ قال ابرهيم لابيه ازر اتتخذ اصناما الهه اني اريك وقومك في ضلل مبين

Latin Literal

74. Ve iz kâle ibrâhîmu li ebîhi âzere, e tettehizu esnâmen âliheh(âliheten), innî erâke ve kavmeke fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim babasına; Azer'e: "Edinir misin idolleri624 ilâhlar74?"; Doğrusu ben görürüm seni ve (senin) kavmini/toplumunu apaçık bir dalalet128 içinde."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
İdol, idol. (Kavram ID: 624)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 864 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

864|6|75|وكذلك نري ابرهيم ملكوت السموت والارض وليكون من الموقنين

Latin Literal

75. Ve kezâlike nurî ibrâhîme melekûtes semâvâti vel ardı ve li yekûne minel mûkınîn(mûkınîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte bu gibidir/böyledir; gösteririz İbrahim'e melekûtunu685 göklerin162 ve yerin; ve olması için onun kesinlerden/eminlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Melekût. (Kavram ID: 685)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

865|6|76|فلما جن عليه اليل را كوكبا قال هذا ربي فلما افل قال لا احب الافلين

Latin Literal

76. Fe lemmâ cenne aleyhil leylu reâ kevkebâ(kevkeben), kâle hâzâ rabbî, fe lemmâ efele kâle lâ uhıbbul âfilîn(âfilîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman kapladı/örttü üzerini onun (İbrahim'in) gece; gördü (İbrahim) bir kevkeb159; dedi: "Budur Rabbim!"; öyle ki ne zaman battı (kevkeb) dedi: "Sevmem batanları".

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kevkeb (Kavram ID: 159)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 866 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

866|6|77|فلما را القمر بازغا قال هذا ربي فلما افل قال لين لم يهدني ربي لاكونن من القوم الضالين

Latin Literal

77. Fe lemmâ reel kamere bâzigan kâle hâzâ rabbî, fe lemmâ efele kâle le in lem yehdinî rabbî le ekûnenne minel kavmid dâllîn(dâllîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman gördü (İbrahim) Ay'ı bir görünüp yükselen (olarak) dedi (İbrahim): "Budur Rabbim4!"; öyle ki ne zaman battı (Ay) dedi (İbrahim): "Mutlak ki eğer asla doğru yola kılavuzlamazsa beni Rabbim4; mutlak olurum dalalete düşmüş kavimden/toplumdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 867 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

867|6|78|فلما را الشمس بازغه قال هذا ربي هذا اكبر فلما افلت قال يقوم اني بري مما تشركون

Latin Literal

78. Fe lemmâ reeş şemse bâzigaten kâle hâzâ rabbî,hâzâ ekber(ekberu), fe lemmâ efelet kâle yâ kavmî innî berîun mimmâ tuşrikûn(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman gördü Güneş'i bir görünüp yükselen (olarak) dedi: "Budur Rabbim4! Bu daha büyüktür"; öyle ki ne zaman battı (Güneş) dedi: "Ey kavmim/toplumum! Doğrusu ben uzağım şirk71 koştuklarınızdan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 868 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

868|6|79|اني وجهت وجهي للذي فطر السموت والارض حنيفا وما انا من المشركين

Latin Literal

79. İnnî veccehtu vechiye lillezî fatares semâvâti vel arda hanîfen ve mâ ene minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu ben çevirdim yüzümü yararak/ayırarak meydana getirene gökleri162 ve yeri; bir hanîf117 (olarak); ve değilim ben müşriklerden36."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Gökler (Kavram ID: 162)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 869 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

869|6|80|وحاجه قومه قال اتحجوني في الله وقد هدين ولا اخاف ما تشركون به الا ان يشا ربي شيا وسع ربي كل شي علما افلا تتذكرون

Latin Literal

80. Ve hâccehu kavmuh(kavmuhu), kâle e tuhâccûnnî fîllâhi ve kad hedân(hedâni), ve lâ ehâfu mâ tuşrıkûne bihî illâ en yeşâe rabbî şey’â(şeyen), vesia rabbî kulle şey’in ilmâ(ilmen), e fe lâ tetezekkerûn(tetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve hacc376 etti ona (İbrahim'e) kavmi/toplumu onun (İbrahim'in); dedi (İbrahim): "Hacc376 mı edersiniz Allah hakkında? Muhakkak doğru yola kılavuzladı (Allah) beni; ve korkmam O'na (Allah'a) şirk71 koştuğunuzdan; dışındadır* ki diler Rabbim4 bir şey; kuşatır Rabbim4 her bir şeyi bir ilim/bilim (-le); öyle ki zikretmez78 misiniz?"

Notlar

Not 1

*Rabbim'den gelen bir şeyden korkarım ancak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Hac (Kavram ID: 376)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 870 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

870|6|81|وكيف اخاف ما اشركتم ولا تخافون انكم اشركتم بالله ما لم ينزل به عليكم سلطنا فاي الفريقين احق بالامن ان كنتم تعلمون

Latin Literal

81. Ve keyfe ehâfu mâ eşrektum ve lâ tehâfûne ennekum eşrektum billâhi mâ lem yunezzıl bihî aleykum sultânâ(sultânen), fe eyyul ferîkayni ehakku bil emn(emni), in kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

"Ve nasıl* korkarım şirk71 koştuğunuzdan; ve korkmazsınız ki sizler şirk71 koştunuz Allah’a; asla indirmediğine kendisiyle üzerinize bir sultân660; öyle ki hangisi iki fırkadan/gruptan daha haktır/gerçektir emin/güvenli (olmada); eğer olduysanız bilirler."

Notlar

Not 1

*Korkmam söz konusu bile olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 871 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

871|6|82|الذين امنوا ولم يلبسوا ايمنهم بظلم اوليك لهم الامن وهم مهتدون

Latin Literal

82. Ellezîne âmenû ve lem yelbisû îmanehumbi zulmin ulâike lehumul emnu ve hum muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) iman47 ettiler ve asla giymezler/örtmezler/karıştırmazlar (onlar) imanlarını47 zulümle257; işte bunlar; onlaradır eminlik/güvenlik; ve onlar doğru yola kılavuzlananlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 872 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

872|6|83|وتلك حجتنا اتينها ابرهيم علي قومه نرفع درجت من نشا ان ربك حكيم عليم

Latin Literal

83. Ve tilke huccetunâ âteynâhâ ibrâhîme alâ kavmih(kavmihî), nerfeu derecâtin men neşâ’(neşâu), inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

İşte şunlar (ki) hüccetlerimizdir625; verdik onu İbrahim'e kavmine/toplumuna karşı; yükseltiriz derecelere dilediğimiz kimseyi; doğrusu (senin) Rabbin4 Hakîm’dir; Alîm’dir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Hüccet (Kavram ID: 625)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 873 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

873|6|84|ووهبنا له اسحق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داود وسليمن وايوب ويوسف وموسي وهرون وكذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

84. Ve vehebnâ lehû ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), kullen hedeynâ ve nûhâ(nûhan) hedeynâ min kablu ve min zurriyyetihî dâvude ve suleymâne ve eyyûbe ve yûsufe ve mûsâ ve hârûn(hârûne) ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve armağan ettik ona (İbrâhîm'e) İshâk’ı ve Yakûb’u; hepsini doğru yola kılavuzladık; ve Nûh'u (ki) doğru yola kılavuzlamıştık önceden; ve zürriyetinden380 onun (Nûh'un) Dâvûd'u; ve Süleymân'ı; ve Eyyûb'u; ve Yûsuf'u; ve Mûsâ'yı; ve Hârûn'u; ve işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 874 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

874|6|85|وزكريا ويحيي وعيسي والياس كل من الصلحين

Latin Literal

85. Ve zekeriyyâ ve yahyâ ve îsâ ve ilyâs(ilyâse), kullun mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Ve Zekeriyyâ’yı ve Yahyâ'yı ve Îsâ'yı ve İlyâs'ı; hepsi sâlihlerdendi217.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihler (Kavram ID: 217)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 875 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

875|6|86|واسمعيل واليسع ويونس ولوطا وكلا فضلنا علي العلمين

Latin Literal

86. Ve ismâîle velyesea ve yûnuse ve lûtâ(lûtan), ve kullen faddalnâ alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve İsmâîl’i; ve Elyesâ’ı; ve Yûnus’u; ve Lût’u; ve hepsini faziletli202 kıldık alemler203 üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 876 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

876|6|87|ومن ابايهم وذريتهم واخونهم واجتبينهم وهدينهم الي صرط مستقيم

Latin Literal

87. Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Ve babalarından*; ve zürriyetlerinden380; ve kardeşlerinden; seçtik** onları; ve doğru yola kılavuzladık onları; dosdoğru yola124 doğru.

Notlar

Not 1

*Anlarız ki Nûh'un babalarından da resûller gönderilmiştir. **Resûl olarak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 877 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

877|6|88|ذلك هدي الله يهدي به من يشا من عباده ولو اشركوا لحبط عنهم ما كانوا يعملون

Latin Literal

88. Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu min ıbâdih(ıbâdihî), ve lev eşrekû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; doğru yola kılavuzudur Allah'ın; doğru yola kılavuzlar onunla kullarından dilediği kimseyi; velev/fakat şirk71 koşsalardı onlar*; mutlak boşa çıkardı** onlardan yapar oldukları.

Notlar

Not 1

*Önceki ayetlerde sayılan resûller. **Şirk her şeyi boşa çıkarır. Affı yoktur. Her şeyi 0'la çarpar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 878 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

878|6|89|اوليك الذين اتينهم الكتب والحكم والنبوه فان يكفر بها هولا فقد وكلنا بها قوما ليسوا بها بكفرين

Latin Literal

89. Ulâikellezîne âteynâhumul kitâbe vel hukme ven nubuvveh(nubuvvete), fe in yekfur bihâ hâulâi fe kad vekkelnâ bihâ kavmen leysû bihâ bi kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Bunlar kimselerdir (ki) verdik onlara kitap ve hikmet303 ve nübüvvet626; öyle ki eğer kâfirlik25 ederse* ona**; işte şunlardır; öyle ki muhakkak vekil*** olduk ona**; bir kavme/topluma**** (ki) olmaz ona** kâfirlik25 edenler.

Notlar

Not 1

*Kendisine nübüvvet verdiğimiz kimse. Tekil geniş zaman eril gelmiştir. **Dişil zamir nübüvvete gider. İşaret edilen nübüvvettir.***Nübüvvet aracılığıyla Yüce Allah'ın risâletinin tamamlanması mutlaka gerçekleşir. Çünkü onun vekaleti Yüce Allah'ın bizzat kendisindedir. ****Nübüvvette kâfirlik etmeyen bir kavimden/toplumdan nübüvvete kâfirlik etmeyecek bir kimse çıkarırız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Nübüvvet (Kavram ID: 626)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 879 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

879|6|90|اوليك الذين هدي الله فبهديهم اقتده قل لا اسلكم عليه اجرا ان هو الا ذكري للعلمين

Latin Literal

90. Ulâikellezîne hedallâhu, fe bi hudâyuhumuktedih, kul lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in huve illâ zikrâ lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Bunlar kimselerdir* (ki) doğru yola kılavuzladı Allah; öyle ki onların* doğru kılavuzunu** takip et/örnek al (sen***); de ki: "Sual etmem/sormam üzerine onun**** bir ecir820 ki o**** ancak bir zikirdir78 alemlere203."

Notlar

Not 1

*Önceki nebiler.**Dikkat edilirse takip edilecek, örnek alınacak şey nebiler değildir; onların tabi olduğu Yüce Allah'ın doğru yola kılavuzudur.***Resûl Muhammed. ****Kur'an. Kur'an'ın mesajını iletme. Risâleti gerçekleştirmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Ecir (Kavram ID: 820)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

880|6|91|وما قدروا الله حق قدره اذ قالوا ما انزل الله علي بشر من شي قل من انزل الكتب الذي جا به موسي نورا وهدي للناس تجعلونه قراطيس تبدونها وتخفون كثيرا وعلمتم ما لم تعلموا انتم ولا اباوكم قل الله ثم ذرهم في خوضهم يلعبون

Latin Literal

91. Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî iz kâlû mâ enzelallâhualâ beşerin min şey(şey’in), kul men enzelel kitâbellezî câe bihî mûsâ nûren ve huden lin nâsi tec’alûnehu karâtîse tubdûnehâ ve tuhfûne kesîrâ(kesîran), ve ullimtum mâ lem ta’lemû entum ve lâ âbâukum, kulillâhu summe zerhum fî havdıhim yel’abûn(yel’abûne).

Türkçe Çeviri

Ve kadrini* ölçebilmiş değillerdi Allah'ın; O'nun hak/gerçek kadrini*; dedikleri zaman: "İndirmiş değildir Allah bir beşer432 üzerine hiçbir şey"; de ki: "Kim indirdi Mûsâ’nın kendisiyle geldiği kitabı**; bir nur (olarak) ve bir doğru yola kılavuz (olarak) insanlara; yaparsınız onu** kırtasiyeler***; gösterirsiniz onu**; ve gizlersiniz bir çoğunu; ve öğretildi sizlere sizlerin asla bilmediği; ve ne de babalarınızın"; de ki: "Allah'tır"; sonra bırak onları daldıkları içinde; laubalilik ederler.

Notlar

Not 1

*Ölçeklendirme, değerini ölçme.**Tevrât.***Kağıttan, parşömenden yazıtlar/defterler haline getirmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beşer (Kavram ID: 432)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

881|6|92|وهذا كتب انزلنه مبارك مصدق الذي بين يديه ولتنذر ام القري ومن حولها والذين يومنون بالاخره يومنون به وهم علي صلاتهم يحافظون

Latin Literal

92. Ve hâzâ kitâbun enzelnâhu mubârekun musaddıkullezî beyne yedeyhi ve li tunzire ummel kurâ ve men havlehâ, vellezîne yu’minûne bil âhireti yu’minûne bihî ve hum alâ salâtihim yuhâfizûn(yuhâfizûne).

Türkçe Çeviri

Ve bu; bir kitaptır*; indirdik onu*; bir mübarektir139; bir musaddıktır140 iki elleri arasında olana; ve uyarman içindir kentlerin anasını; ve kimseyi (ki) çevresindedir onun; ve kimseleri (ki) iman47 ederler ahirete; iman47 ederler buna (kitaba); ve onlar salâtlarını23 korurlar.

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Mübarek (Kavram ID: 139)
Musaddık (Kavram ID: 140)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

882|6|93|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او قال اوحي الي ولم يوح اليه شي ومن قال سانزل مثل ما انزل الله ولو تري اذ الظلمون في غمرت الموت والمليكه باسطوا ايديهم اخرجوا انفسكم اليوم تجزون عذاب الهون بما كنتم تقولون علي الله غير الحق وكنتم عن ايته تستكبرون

Latin Literal

93. Ve men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kâle ûhıye ileyye ve lem yûha ileyhi şey’un ve men kâle seunzilu misle mâ enzelallâh(enzelallâhu), ve lev terâ iziz zâlimûne fî gamerâtil mevti vel melâiketu bâsitû eydîhim, ahricû enfusekum, el yevme tuczevne azâbel hûni bimâ kuntum tekûlûne alâllâhi gayrel hakkı ve kuntum an âyâtihi testekbirûn(testekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ve kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalan402 ya da dedi: "Vahyolundu üzerime; ve (oysa) asla vahyedilmez onun üzerine bir şey" ve kimse (ki) dedi: "İndireceğim Allah'ın indirdiğinin misli870"; velev/fakat görsen o zaman zalimleri257 ölümün taşmaları/kabarmaları/baskınları içinde; ve melekler522 (ki) yayanlardır/genişletenlerdir ellerini; (derler) "Çıkarın kendi nefislerinizi201; bugün cezalandırılırsınız63 alçaltan/aşağılayan bir azap (-la); Allah'a hak/gerçek olmayanı diyenler olduğunuza karşı; ve O’nun ayetlerine454 büyüklenirler663 olmanızdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Vefat melekleri. (Kavram ID: 522)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

883|6|94|ولقد جيتمونا فردي كما خلقنكم اول مره وتركتم ما خولنكم ورا ظهوركم وما نري معكم شفعاكم الذين زعمتم انهم فيكم شركوا لقد تقطع بينكم وضل عنكم ما كنتم تزعمون

Latin Literal

94. Ve lekad ci’timûnâ furâdâ kemâ halaknâkum evvele merretin ve terektum mâ havvelnâkum verâe zuhûrikum, ve mâ nerâ meakum şufeâekumullezîne zeamtum ennehum fîkum şurekâ’(şurekâû), lekad tekattaa beynekum ve dalle ankum mâ kuntum tez’umûn(tez’umûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldiniz bize yalnız* (olarak); evvelki** kez yarattığımız627 gibi sizleri; ve terk ettiniz sizlere bağışladıklarımızı sırtlarınız arkasında; ve görür değiliz sizinle birlikte şefâatçilerinizi114; kimseleri (ki) iddia ettiniz ki onlar içinizden ortaklarınızdır; ant olsun kesti (Allah) sizlerin arasını; ve saptırdı (Allah) sizlerden iddia eder olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*İnsan Rabbinin huzurunda bedeniyle birlikte yalnız olarak duracaktır. Rabbinin huzuruna yalnız olarak gelecektir.**Anlarız ki bu evrene/dünyaya gelmeden önce evvelki/ilk yaratılmış olan bir bedenle Rabbimizin huzurunda durmuşuz. Rabbimizin huzuruna gelmişiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 884 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

884|6|95|ان الله فالق الحب والنوي يخرج الحي من الميت ومخرج الميت من الحي ذلكم الله فاني توفكون

Latin Literal

95. İnnallâhe fâlikul habbi ven nevâ, yuhrıcul hayye minel meyyiti ve muhricul meyyiti minel hayy(hayyi), zâlikumullâhu fe ennâ tu’fekun(tu’fekune).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah yarandır/ayırandır taneyi ve çekirdeği; çıkarır canlıyı/diriyi ölüden ve çıkarandır ölüyü canlıdan/diriden; işte sizlere Allah; öyle ki nasıl yalana saptırılırsınız.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 885 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

885|6|96|فالق الاصباح وجعل اليل سكنا والشمس والقمر حسبانا ذلك تقدير العزيز العليم

Latin Literal

96. Fâlikul ısbâh(ısbâhı), ve cealel leyle sekenen veş şemse vel kamere husbânâ(husbânen), zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

Türkçe Çeviri

Yarandır/ayırandır sabahı; ve yaptı (Allah) geceyi bir sakinlik; ve Güneş’i ve Ay’ı bir hesap; işte bu takdiridir Azîz'in37; Alîm'in8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Azîz (Kavram ID: 37)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 886 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

886|6|97|وهو الذي جعل لكم النجوم لتهتدوا بها في ظلمت البر والبحر قد فصلنا الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

97. Ve huvellezî ceale lekumun nucûme li tehtedû bihâ fî zulumâtil berri vel bahr(bahri), kad fassalnal âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve O; yapandır sizlere yıldızları628 kılavuzlamanız* için onunla** karanlıklarında karanın ve denizin; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri454 bilir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Kendinizi.**Tekil zamir tek bir yıldızı işaret eder. Tek bir yıldızı takip ederek bile yol bulunabilir. Örneğin kutup yıldızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 887 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

887|6|98|وهو الذي انشاكم من نفس وحده فمستقر ومستودع قد فصلنا الايت لقوم يفقهون

Latin Literal

98. Ve huvellezî enşeekum min nefsin vâhıdetin fe mustekarrun ve mustevda’(mustevdaun), kad fassalnal âyâti li kavmin yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur inşa* eden sizleri bir tek nefisten201; öyle ki bir kararlı yer** ve bir veda/bırakma yeri**; muhakkak ayırdık/detaylandırdık ayetleri454 fikreder868 bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*İnşaat yapmak. İnşa etmek fiili/eylemi bizlere gözle görülemeyen tek bir hücreden insanın bedeninin yaratılmasının işaret edildiğini düşündürür.**İnsan bedeninin inşası işaret edildiği için hem kararlı yer olan hem de veda/terk etme yeri olan şey anne rahmidir. İnsan 280 günde annesinin rahminde kararlı bir yerde inşa edilir. Sonra bu yer terk etme/veda yeri olur. Doğumla birlikte insan bu kararlı yere veda eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 888 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

888|6|99|وهو الذي انزل من السما ما فاخرجنا به نبات كل شي فاخرجنا منه خضرا نخرج منه حبا متراكبا ومن النخل من طلعها قنوان دانيه وجنت من اعناب والزيتون والرمان مشتبها وغير متشبه انظروا الي ثمره اذا اثمر وينعه ان في ذلكم لايت لقوم يومنون

Latin Literal

99. Ve huvellezî enzele mines semâi mâ’(mâen), fe ahrecnâ bihî nebate kulli şey’in fe ahrecnâ minhu hadıran nuhricu minhu habben muterâkibâ(muterâkiben), ve minen nahli min tal’ıhâ kınvânun dâniyetun ve cennâtin min a’nâbin vez zeytûne ver rummâne muştebihen ve gayre muteşâbih(muteşâbihin), unzurû ilâ semerihî izâ esmere ve yen’ıh(yen’ıhî), inne fî zâlikum le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur indiren gökten bir su179; öyle ki çıkardık onunla (suyla) bitkiyi; her bir şeyi; öyle ki çıkardık ondan (şeyden) yeşili; çıkarırız ondan (şeyden) binmiş (birbiri üzerine) taneyi; hurmadan (da); öncüsünden/tomurcuğundan onun (bitkinin) sarkık salkımlar; ve cennetler/bahçeler üzümlerden ve zeytin (-den) ve nar (-dan); benzeşir ve benzeşir olmayan; bakın meyvesine onun (şeyin) meyve verdiği zaman ve olgunlaştığı (zaman); doğrusu bundadır mutlak ayetler237 iman47 eder bir kavim/toplum için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gökten inen su (Kavram ID: 179)
Ayetler (Kavram ID: 237)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 889 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

889|6|100|وجعلوا لله شركا الجن وخلقهم وخرقوا له بنين وبنت بغير علم سبحنه وتعلي عما يصفون

Latin Literal

100. Ve cealû lillâhi şurekâel cinne ve halakahum ve harakû lehu benîne ve benâtin bi gayri ilm(ilmin), subhânehu ve teâlâ ammâ yasifûn(yasifûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptılar Allah'a ortaklar cinni210; ve (oysa) yarattı (Allah) onları; ve yalan uydurdular O'na (Allah’a) oğullar ve kızlar olmaksızın bir ilim/bilgi; Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Cin (Kavram ID: 210)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

890|6|101|بديع السموت والارض اني يكون له ولد ولم تكن له صحبه وخلق كل شي وهو بكل شي عليم

Latin Literal

101. Bedîus semâvâti vel ard(ardı), ennâ yekûnu lehu veledun ve lem tekun lehu sâhıbeh(sâhıbetun), ve halaka kulle şey’(şeyin), ve huve bikulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Bedî'dir298 göklere162 ve yere; nasıl olur O’na bir çocuk!; ve asla olmaz O’na bir arkadaş/eşlik eden; ve yarattı her bir şeyi; ve O her bir şeye bir Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Gökler (Kavram ID: 162)
Bedî (Kavram ID: 298)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 891 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

891|6|102|ذلكم الله ربكم لا اله الا هو خلق كل شي فاعبدوه وهو علي كل شي وكيل

Latin Literal

102. Zâlikumullâhu rabbukum, lâ ilâhe illâ huve, hâliku kulli şey’in fa’budûh(fa’budûhu),ve huve alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).

Türkçe Çeviri

İşte sizlere Allah; Rabbiniz4; yoktur ilâh74 O’nun dışında; yaratandır her bir şeyi; öyle ki kulluk46 edin O’na; ve O her bir şey üzerine bir Vekîl’dir517.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
Vekîl (Kavram ID: 517)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 892 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

892|6|103|لا تدركه الابصر وهو يدرك الابصر وهو اللطيف الخبير

Latin Literal

103. Lâ tudrikuhul ebsâru ve huve yudrikul ebsâr(ebsâru) ve huvel lâtîful habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

İdrak edemez O’nu bakışlar; ve O idrak eder bakışları; ve O Latîf’tir40; Habîr’dir466.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Latîf (Kavram ID: 40)
Habîr. (Kavram ID: 466)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 893 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

893|6|104|قد جاكم بصاير من ربكم فمن ابصر فلنفسه ومن عمي فعليها وما انا عليكم بحفيظ

Latin Literal

104. Kad câekum basâiru min rabbikum fe men ebsara fe li nefsih(nefsihi) ve men amiye fe aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi hafîz(hafîzin).

Türkçe Çeviri

Muhakkak geldi sizlere basiretler/bakışlar Rabbinizden4; öyle ki kim baktı/gördü öyle ki mutlak kendi nefsinedir201; ve kim âmâ* oldu öyle ki aleyhinedir onu (nefsinin); ve değilim ben** üzerinize bir hafız***.

Notlar

Not 1

*Kör.**Yüce Allah.***Yüce Allah kendisinden gelen mesajlara âmâ olanlara bir hafız/koruyucu/muhafız olmayacağını bildirmektedir. Benzer geçiş 50:29 ayetinde de karşımıza çıkar.En’âm 104. ayette Yüce Allah haşa ‘de ki’, ‘قُلْ’, ‘qul’ kelimesini unutmuş mu? Kur'an’da hata mı var?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 894 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

894|6|105|وكذلك نصرف الايت وليقولوا درست ولنبينه لقوم يعلمون

Latin Literal

105. Ve kezâlike nusarriful âyâti ve li yekûlû dereste ve li nubeyyinehu li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; dikkat çekeriz ayetlere454; ve demeleri için: "Ders434 yaptın sen"; ve beyan etmek için onu* bilir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 454)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 895 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

895|6|106|اتبع ما اوحي اليك من ربك لا اله الا هو واعرض عن المشركين

Latin Literal

106. İttebi’ mâ uhıye ileyke min rabbik(rabbike), lâ ilâhe illâ huve, ve a’rıd anil muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Tabi ol vahyolunana* üzerine Rabbinden4; yoktur ilâh74 O’nun dışında; ve yüz çevir** müşriklerden36.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a. Bizler de sadece Kur'an'a tabi olmalıyız.**Müşriklerden yüz çevirmeliyiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müşrik (Kavram ID: 36)
ilâh (Kavram ID: 74)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 896 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

896|6|107|ولو شا الله ما اشركوا وما جعلنك عليهم حفيظا وما انت عليهم بوكيل

Latin Literal

107. Ve lev şâallâhu mâ eşrekû, ve mâ cealnâke aleyhim hafîzâ(hafîzan), ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).

Türkçe Çeviri

Velev/fakat dileseydi* Allah şirk71 koşmuş olmazlardı; ve yapmış değiliz seni üzerlerine bir hafız**; ve değilsin sen onlara vekil***.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah dileseydi asla şirk koşamazlardı. Anlarız ki müşriklerin şirk koşarak sapmalarına izin verilmiştir.**Koruyucu. Muhafız.***Vekalet verilen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 897 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

897|6|108|ولا تسبوا الذين يدعون من دون الله فيسبوا الله عدوا بغير علم كذلك زينا لكل امه عملهم ثم الي ربهم مرجعهم فينبيهم بما كانوا يعملون

Latin Literal

108. Ve lâ tesubbûllezîne yed’ûne min dûnillâhi fe yesubbûllâhe adven bi gayri ilm(ilmin), kezâlike zeyyennâ li kulli ummetin amelehum summe ilâ rabbihim merciuhum fe yunebbiuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Hakaret etmeyin kimselere* (ki) çağırırlar Allah’ın astından; öyle ki hakaret ederler** Allah'a bir taşkınlık*** (-la) olmaksızın bir ilim/bilim; işte böyledir; süsledik her bir ümmet305 için amellerini/yaptıklarını; sonra Rablerine4 karşıdır dönüş yerleri; öyle ki haber verir (Allah) onlara yapar olduklarını.

Notlar

Not 1

*Müşriklere. Yüce Allah'ın astından kimseleri ilâhi bir kazanç/fayda sağlamak için çağıranların tamamı müşriktir.**Yüce Allah'ın bizzat kendisine iftira olan, Yüce Allah'a hakaret içeren, tamamı zan olan, ilimden ve bilimden yoksun olan şeyleri söylerler, dile getirirler. ***Taşma. Taşkın. Selin taşması. Suyun taşması. Tâğyâna, tâğûta uyma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 898 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

898|6|109|واقسموا بالله جهد ايمنهم لين جاتهم ايه ليومنن بها قل انما الايت عند الله وما يشعركم انها اذا جات لا يومنون

Latin Literal

109. Ve aksemû billâhi cehde eymânihim le in câethum âyetun le yu’minunne bih(bihâ), kul innemel ayâtu indallâhi ve mâ yuş’irukum ennehâ izâ câet lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve kasem548 ettiler Allah'a en güçlü yeminleriyle; ki eğer gelseydi onlara bir ayet287 mutlak iman47 ederler ona* (diye); de ki: "Doğrusu ayetler237 Allah’ın indindedir/katındadır; ve (Allah) şuurlandırır** sizleri; ki o* geldiği zaman iman47 etmezler.

Notlar

Not 1

*Ayete, ayet.*Bilinçlendirir, farkındalık verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Ayet (Kavram ID: 287)
Kasem (Kavram ID: 548)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 899 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

899|6|110|ونقلب افدتهم وابصرهم كما لم يومنوا به اول مره ونذرهم في طغينهم يعمهون

Latin Literal

110. Ve nukallibu ef’idetehum ve ebsârehum kemâ lem yu’minû bihî evvele merretin ve nezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Türkçe Çeviri

Ve ters çeviririz gönüllerini* ve bakışlarını**; asla iman47 etmedikleri gibi ona*** evvel kez****; ve bırakırız onları tûğyânlarında442; şaşkına dönerler.

Notlar

Not 1

*Akıllarını, anlayışlarını.**Basiretlerini. Bakar kör olurlar. Baktıklarının iç yüzünü göremezler.***Kur'an'a.****Evvel kez geçişi ilk cennet evrenindeki durumumuzu işaret etmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 900 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

900|6|111|ولو اننا نزلنا اليهم المليكه وكلمهم الموتي وحشرنا عليهم كل شي قبلا ما كانوا ليومنوا الا ان يشا الله ولكن اكثرهم يجهلون

Latin Literal

111. Ve lev ennenâ nezzelnâ ileyhimul melâikete ve kellemehumulmevtâ ve haşernâ aleyhim kulle şey’in kubulen mâ kânû li yu’minû illâ en yeşâallâhu ve lâkinne ekserehum yechelûn(yechelûne).

Türkçe Çeviri

Şayet ki biz indirseydik üzerlerine melekleri; ve kelam* etseydi onlara ölüler; ve haşretseydik556 onlara her bir şeyi önde (önlerinde); olmuş değillerdi (yine de) iman47 etmeye; dışında ki diler Allah; velakin/fakat çokları onların cahillik489 ederler.

Notlar

Not 1

*Konuşsaydı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Cahil (Kavram ID: 489)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 901 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

901|6|112|وكذلك جعلنا لكل نبي عدوا شيطين الانس والجن يوحي بعضهم الي بعض زخرف القول غرورا ولو شا ربك ما فعلوه فذرهم وما يفترون

Latin Literal

112. Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven şeyâtînel insi vel cinni, yûhî ba’duhum ilâ ba’dın zuhrufel kavli gurûrâ(gurûran), ve lev şâe rabbuke mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık her bir nebiye132 bir düşman; şeytânlar29, insan ve cin210 (-den); fısıldar bir kısmı onların bir kısım üzerine süslü sözler; bir aldatma/kandırmadır; ve eğer dileseydi Rabbin yapamazlardı onu; öyleyse bırak/terk et onları ve uydurdukları yalanları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Nebi (Kavram ID: 132)
Cin (Kavram ID: 210)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 902 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

902|6|113|ولتصغي اليه افده الذين لا يومنون بالاخره وليرضوه وليقترفوا ما هم مقترفون

Latin Literal

113. Ve li tesgâ ileyhi ef’idetullezîne lâ yu’minûne bil âhıreti ve li yerdavhu ve li yakterifû mâ hum mukterifûn(mukterifûne).

Türkçe Çeviri

Ve meyletmesi için ona (şeytâna) ahirete iman47 etmez kimselerin gönüllerinin; ve razı olmaları için ona (şeytâna); ve işlemeye (devam etmeleri) için kendi işlediklerini (suçlarını).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 903 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

903|6|114|افغير الله ابتغي حكما وهو الذي انزل اليكم الكتب مفصلا والذين اتينهم الكتب يعلمون انه منزل من ربك بالحق فلا تكونن من الممترين

Latin Literal

114. E fe gayrallâhi ebtegî hakemen ve huvellezî enzele ileykumul kitâbe mufassala(mufassalan), vellezîne âteynâhumul kitâbe ya’lemûne ennehu munezzelun min rabbike bil hakkı fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah'tan gayri/başka bir hakem mi ararım?; Ve O* indirendir sizlere mufassal166 edilen kitabı; ve kimseler (ki) verdik onlara kitap; bilirler ki o** indirilendir (senin) Rabbindendir4 hakla/gerçekle; öyle ki sakın olma şüphelenenlerden***.

Notlar

Not 1

*Allah.**Kur'an.***Şüphede direnenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mufassal, tafsilatlı. (Kavram ID: 166)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 904 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

904|6|115|وتمت كلمت ربك صدقا وعدلا لا مبدل لكلمته وهو السميع العليم

Latin Literal

115. Ve temmet kelimetu rabbike sıdkan ve adla(adlen), lâ mubeddile li kelimâtih(kelimâtihî), ve huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve tamamladı kelamı/sözü640 (senin) Rabbin4 bir doğruluk (-la); ve bir adalet680 (-le); yoktur değiştiren O'nun kelimelerini; ve O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
Adalet (Kavram ID: 680)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 905 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

905|6|116|وان تطع اكثر من في الارض يضلوك عن سبيل الله ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Latin Literal

116. Ve in tutı’ eksere men fîl ardı yudıllûke an sebîlillâh(sebîlillâhi), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer itaat etsen yerdeki kimselerin çoğuna*; dalalete128 düşürür seni Allah'ın yolundan ki tabi olurlar ancak zanna ve ki onlar ancak tahmin ederler.

Notlar

Not 1

*Çoğunluk sapkınlık içindedir. Çoğunluğa değil hakka/gerçeğe itaat etmek/tabi olmak gerekir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 906 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

906|6|117|ان ربك هو اعلم من يضل عن سبيله وهو اعلم بالمهتدين

Latin Literal

117. İnne rabbeke huve a’lemu men yadıllu an sebîlih(sebîlihi), ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (senin) Rabbin4 (ki) O en iyi bilendir kimseleri (ki) dalalete128 saparlar O’nun yolundan; ve O en iyi bilendir doğru yola kılavuzlananları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 907 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

907|6|118|فكلوا مما ذكر اسم الله عليه ان كنتم بايته مومنين

Latin Literal

118. Fe kulû mimmâ zukiresmullâhi aleyhi in kuntum bi âyâtihî mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yiyin üzerine Allah'ın ismi zikredilenden641; eğer olduysanız O’nun ayetlerine müminler27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 908 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

908|6|119|وما لكم الا تاكلوا مما ذكر اسم الله عليه وقد فصل لكم ما حرم عليكم الا ما اضطررتم اليه وان كثيرا ليضلون باهوايهم بغير علم ان ربك هو اعلم بالمعتدين

Latin Literal

119. Ve mâ lekum ellâ te’kulû mimmâ zukiresmullâhi aleyhi ve kad fassale lekum mâ harreme aleykum illâ madturirtum ileyh(ileyhi), ve inne kesîren le yudıllûne bi ehvâihim bi gayri ilm(ilmin), inne rabbeke huve a’lemu bil mu’tedîn(mu’tedîne).

Türkçe Çeviri

Ve nedir sizlere (olan) ki yemezsiniz* kendisi üzerine Allah'ın isminin zikredilmişinden; ve muhakkak detaylandırdı/ayırdı** (Allah) sizlere haram kıldığını** (Allah'ın) üzerinize; dışındadır kendisine zaruri*** kaldığınız; ve doğrusu bir çoğu**** mutlak dalalete128 düşer hevalarıyla olmaksızın bir ilim; doğrusu (senin) Rabbin4 (ki) O en iyi bilendir taşkınlık edenleri.

Notlar

Not 1

*Hurafelere, söylentilere uyarak Yüce Allah adına kurban edilen hayvanların etlerini kendilerine haram eden müşrik kimseler.**Yüce Allah'ın haram kıldıkları apaçık bildirilmişken.***Zorunlu, gerekli.****Yeryüzündeki insanların çoğu müşriktir. Hevalarına uyarak, bir ilime dayanmadan (Kur'an'a) kendilerine Yüce Allah'ın helal kıldığı şeyleri haram ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 909 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

909|6|120|وذروا ظهر الاثم وباطنه ان الذين يكسبون الاثم سيجزون بما كانوا يقترفون

Latin Literal

120. Ve zerû zâhirel ismi ve bâtıneh(bâtınehu), innellezîne yeksibûnel isme seyuczevne bimâ kânû yakterifûn(yakterifûne).

Türkçe Çeviri

Ve bırakın açığını günahın ve gizlisini onun; doğrusu günah kazanan kimseler cezalandırılacaklar yalan işler/uygular* olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan, yalan dolan söylentilerle/hadislerle Yüce Allah adına helal-haram koymak günahtır. Mutlaka bir karşılığı olacaktır.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 910 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

910|6|121|ولا تاكلوا مما لم يذكر اسم الله عليه وانه لفسق وان الشيطين ليوحون الي اوليايهم ليجدلوكم وان اطعتموهم انكم لمشركون

Latin Literal

121. Ve lâ te’kulû mimmâ lem yuzkerismullâhî aleyhi ve innehu le fısk(fıskun), ve inneş şeyâtîne le yûhûne ilâ evliyâihim li yucâdilûkum ve in eta’tumûhum innekum le muşrikûn(muşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve yemeyin üzerine Allah'ın isminin asla zikredilmeyeninden*; ve doğrusu o mutlak bir fısktır38; ve doğrusu şeytânlar29 fısıldarlar evliyalarına212 karşı sizlerle mücadele etmeye; ve eğer tabi olursanız; doğrusu sizler (de) mutlak müşriklerdensiniz36.

Notlar

Not 1

*Sözde başka ilahlar adına kurban edilenden. Yüce Allah'a yaklaştırır sapkın inancıyla başka kimseler adına kesilen kurbanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 911 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

911|6|122|اومن كان ميتا فاحيينه وجعلنا له نورا يمشي به في الناس كمن مثله في الظلمت ليس بخارج منها كذلك زين للكفرين ما كانوا يعملون

Latin Literal

122. E ve men kâne meyten fe ahyeynâhu ve cealnâ lehu nûren yemşî bihî fîn nâsi ke men meseluhu fîz zulumâti leyse bi hâricin minhâ, kezâlike zuyyine lil kâfirîne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimse (ki) olmuştu615 bir ölü/mevta*?; öyle ki dirilttik/canlandırdık onu ve verdik ona bir nur; yürür onunla insanlar içinde; misali onun** kendisinden bir çıkışı olmayan karanlıklar içindeki kimse gibidir midir?; işte öyledir; süslendi kâfirlere25 yapar oldukları.

Notlar

Not 1

*İlk cennet evreninden öldürülerek çıkarıldık. İlk ölüm budur.**Kimsenin.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 912 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

912|6|123|وكذلك جعلنا في كل قريه اكبر مجرميها ليمكروا فيها وما يمكرون الا بانفسهم وما يشعرون

Latin Literal

123. Ve kezâlike cealnâ fî kulli karyetin ekâbire mucrimîhâ li yemkurû fîhâ, ve mâ yemkurûne illâ bi enfusihim ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; yaptık her bir kentte büyükler*; suçluları** (olarak) onun (kentin); ayartmaları*** için orada (kentte); ve ayartır*** değillerdir kendi nefisleri201 dışında; ve şuurlanır**** değillerdir.

Notlar

Not 1

*Kentin/ülkenin ileri gelenleri. Kentin diğer bireylerine kıyasla hüküm verme, mal sahibi olma gibi hususlarda yükselmiş, büyükleşmiş. **Bir kentin/ülkenin ileri gelenlerinin çoğunluğu mutlak ki suçludur. ***Haram yiyerek, haksızlık yaparak yükselirler ancak toplumu ayarttıkları/kandırdıkları/aldattıkları için toplum onların bu suçlarını göremez. ****Bilinçlenir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 913 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

913|6|124|واذا جاتهم ايه قالوا لن نومن حتي نوتي مثل ما اوتي رسل الله الله اعلم حيث يجعل رسالته سيصيب الذين اجرموا صغار عند الله وعذاب شديد بما كانوا يمكرون

Latin Literal

124. Ve izâ câethum âyetun kâlû len nu’mine hattâ nu’tâ misle mâ ûtiye rusulullâh(rusulullâhi), allâhu a’lemu haysu yec’alu risâleteh(risâletehu), seyusîbullezîne ecremû sagârun indallâhi ve azâbun şedîdun bimâ kânû yemkurûn(yemkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiği zaman onlara bir ayet353 dediler: "Asla iman47 etmeyiz; ta ki veriliriz misli870 Allah'ın resûllerine418 verilenin"; Allah daha iyi bilendir nereye koyar kendi risâletini223; isabet edecektir suç işlemiş kimselere bir aşağılama/alçalma Allah’ın indinde/katında; ve şiddetli bir azap; ayartır* olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Haram yiyerek, haksızlık yaparak yükselirler ancak toplumu ayarttıkları/kandırdıkları/aldattıkları için toplum onların bu suçlarını göremez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Ayet (Kavram ID: 353)
Resûl (Kavram ID: 418)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 914 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

914|6|125|فمن يرد الله ان يهديه يشرح صدره للاسلم ومن يرد ان يضله يجعل صدره ضيقا حرجا كانما يصعد في السما كذلك يجعل الله الرجس علي الذين لا يومنون

Latin Literal

125. Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimi dilerse Allah ki doğru yola kılavuzlar; açar* onun göğsünü İslam'a218; ve kimi dilerse ki dalalette128 bırakır; yapar onun göğsünü sıkı/sınırlı/kısıtlı; dar; gibi sanki (o) yükselir gökte**; işte böyledir; yapar/koyar Allah ricsi*** kimselerin üstün (ki) iman etmezler.

Notlar

Not 1

*Göğsün fiziksel olarak bir açılması söz konusu değildir. Göğsü koruyan iskelet sistemi nasıl ki ameliyatlarda açılıyor, İslam ile şereflenecek olan göğsü koruyan manevi korumalar da Yüce Allah'ın izniyle açılır.**Büyük bir Kur'an mucizesidir. Gökte yükselen insanların göğüslerinde gerçekleşen daralma, sertleşme, kısıtlanma ayette işaret edilmiştir.Onun göğsünü sıkı, daraltılmış yapar. Sanki yükselir o gökte. ***Pisliği.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İslam, islam (Kavram ID: 218)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 915 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

915|6|126|وهذا صرط ربك مستقيما قد فصلنا الايت لقوم يذكرون

Latin Literal

126. Ve hâzâ sırâtu rabbike mustekîm(mustekîmen), kad fassalnâl âyâti li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve budur (senin) Rabbinin4 dikelmiş yolu124; muhakkak ki detaylandırdık/ayırdık ayetleri454 zikreder78 bir kavim için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)
Ayetler (Kavram ID: 454)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 916 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

916|6|127|لهم دار السلم عند ربهم وهو وليهم بما كانوا يعملون

Latin Literal

127. Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Onlaradır* selâm98 diyarı/yurdu Rableri4 indinde/katında; ve O (Allah) velisidir28 onların yapar olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Göğüsleri İslam'a açılan kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Veli (Kavram ID: 28)
Selâm (Kavram ID: 98)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 917 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

917|6|128|ويوم يحشرهم جميعا يمعشر الجن قد استكثرتم من الانس وقال اولياوهم من الانس ربنا استمتع بعضنا ببعض وبلغنا اجلنا الذي اجلت لنا قال النار مثويكم خلدين فيها الا ما شا الله ان ربك حكيم عليم

Latin Literal

128. Ve yevme yahşuruhum cemîa(cemîan), yâ ma’şerel cinni kadisteksertum minel ins(insi) ve kâle evliyauhum minel insi rabbenestemtea ba’dunâ biba’dın ve belagnâ ecelenellezî eccelte lenâ, kâlen nâru mesvâkum hâlidîne fîhâ illâ mâ şâallâhu, inne rabbeke hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve haşrettiği556 gün* onları (Allah) topluca; “Ey cin210 klanı/kabilesi! Muhakkak çoğaldınız sayıca insandan”; ve dedi** evliyası212 onların insandan; “Rabbimiz4! Yararlandık bir kısmımız bir kısımdan; ve ulaştık ecelimize ki tayin ettin/erteledin bize”; dedi (Allah): “Ateştir meskenleriniz"; ölümsüzlerdir orada*** dışındadır808 Allah'ın dilediği; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayette geçen selâm diyarının/yurdunu haşrediliş gününden önce olduğu anlaşılır.**Diğer insanlara ve cinlere evliya/veliler olmuş olan insanlar konuşmaktadır.***Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Cin (Kavram ID: 210)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Haşretmek (Kavram ID: 556)
Cahîm (Kavram ID: 808)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 918 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

918|6|129|وكذلك نولي بعض الظلمين بعضا بما كانوا يكسبون

Latin Literal

129. Ve kezâlike nuvellî ba’daz zâlimîne ba’dan bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; bitiştiririz/yanaştırırız bir kısmını zalimlerin257 bir kısma kazanır olduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 919 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

919|6|130|يمعشر الجن والانس الم ياتكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي وينذرونكم لقا يومكم هذا قالوا شهدنا علي انفسنا وغرتهم الحيوه الدنيا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

130. Yâ ma’şerel cinni vel insi e lem ye’tikum rusulun minkum yakussûne aleykum âyâtî ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû şehidnâ alâ enfusinâ ve garrethumul hayâtud dunyâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ey cin210 ve insan klanı/kabilesi! "Asla gelmez mi (oldu) sizlere kendinizden resûller418? Naklederler sizlere ayetlerimi; ve uyarırlar sizleri karşılaşma gününüze; buna (bu güne)"; dediler*: “Şahit olduk/tanık olduk nefislerimiz201 üzerine”; ve aldattı onları dünya hayatı; ve şahit oldular/tanık oldular kendi nefisleri201 üzerine; doğrusu onlar oldular kâfirler25.

Notlar

Not 1

*Cinler ve insanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cin (Kavram ID: 210)
Resûl (Kavram ID: 418)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 131

Ayet No: 131 | Kur'an Ayet No: 920 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

920|6|131|ذلك ان لم يكن ربك مهلك القري بظلم واهلها غفلون

Latin Literal

131. Zâlike en lem yekun rabbuke muhlikel kurâ bi zulmin ve ehluhâ gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Böyledir; ki asla olmaz (senin) Rabbin4 helak edici kentleri zulümle*; ve ahalisi onun gâfiller310 (-ken).

Notlar

Not 1

*Bu şekilde yaparsa bir zulüm olur. Ancak Allah asla zulmetmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 921 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

921|6|132|ولكل درجت مما عملوا وما ربك بغفل عما يعملون

Latin Literal

132. Ve li kullin derecâtun mimmâ amilû, ve mâ rabbukebi gâfilin ammâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve hepsi içindir dereceler* yaptıklarından; ve değildir (senin) Rabbin4 gâfil310 yaptıkları hakkında.

Notlar

Not 1

*Herkesin ayrı ayrı, farklı dereceleri vardır. 'Hepsi için' geçişi derecelerin asla aynı olamayacağını gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 133

Ayet No: 133 | Kur'an Ayet No: 922 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

922|6|133|وربك الغني ذو الرحمه ان يشا يذهبكم ويستخلف من بعدكم ما يشا كما انشاكم من ذريه قوم اخرين

Latin Literal

133. Ve rabbukel ganiyyu zur rahmeh(rahmeti), in yeşe’ yuzhibkum ve yestahlif min ba’dikum mâ yeşâu kemâ enşeekum min zurriyyeti kavmin âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Ve (senin) Rabbin Ganiyy’dir106; rahmet271 sahibidir; eğer dilerse giderir sizleri; ve halife65 eder sizlerin ardından dilediğini; inşa* ettiği gibi sizleri son bir kavimin/toplumun** zürriyetinden380.

Notlar

Not 1

*İnşa kelimesinin kullanılması önemlidir. Bilge insan olan Homo Sapiens kendisinden önce yeryüzünde yaşamış olan başka insan kavimlerinin DNA'sı üzerine inşa edilmiştir. **Kendi türü yok olan ancak zürriyetinden/neslinden Homo Sapiens olan bilge insanın türediği Homo türleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 134

Ayet No: 134 | Kur'an Ayet No: 923 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

923|6|134|ان ما توعدون لات وما انتم بمعجزين

Latin Literal

134. İnne mâ tûadûne le âtin ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu vaat edildiğiniz mutlak gelicidir; ve sizler aciz bırakanlar değilsiniz.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 135

Ayet No: 135 | Kur'an Ayet No: 924 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

924|6|135|قل يقوم اعملوا علي مكانتكم اني عامل فسوف تعلمون من تكون له عقبه الدار انه لا يفلح الظلمون

Latin Literal

135. Kul yâ kavmi’melû alâ mâ kânetikum innî âmil(âmilun), fe sevfe ta’lemûne men tekûnu lehu âkıbetud dâr(dâri), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey kavmim/toplumum! Yapın* imkanınıza göre; doğrusu ben bir yapıcıyım*; öyle ki yakında bileceksiniz kimseyi (ki) olur ona akıbeti892 diyarın/yurdun; doğrusu o (kimse) iflah** olmaz; zalimlerdir257."

Notlar

Not 1

*Elden ne geliyorsa.**Feraha/başarıya ulaşamaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 136

Ayet No: 136 | Kur'an Ayet No: 925 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

925|6|136|وجعلوا لله مما ذرا من الحرث والانعم نصيبا فقالوا هذا لله بزعمهم وهذا لشركاينا فما كان لشركايهم فلا يصل الي الله وما كان لله فهو يصل الي شركايهم سا ما يحكمون

Latin Literal

136. Ve cealû lillâhi mimmâ zeree minel harsi vel en’âmi nasîbenfe kâlû hâzâ lillâhi bi za’mihim ve hâzâ li şurekâinâ, fe mâ kâne li şurekâihim fe lâ yasılu ilâllahi ve mâ kâne lillâhi fe huve yasilu ilâ şurekâihim, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptılar Allah’a bir nasip646 (O'nun) ziraat ettiğinden; ekinden ve en’âmdan645; öyle ki dediler zanlarıyla "bu Allah’adır; ve bu ortaklarımızadır"; öyle ki ortaklarına olmuş olanı öyle ki ulaşmaz Allah'a; ve Allah'a olmuş olanı öyle ki o ulaşır ortaklarına; ne kötüdür hükmettikleri.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 137

Ayet No: 137 | Kur'an Ayet No: 926 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

926|6|137|وكذلك زين لكثير من المشركين قتل اولدهم شركاوهم ليردوهم وليلبسوا عليهم دينهم ولو شا الله ما فعلوه فذرهم وما يفترون

Latin Literal

137. Ve kezâlike zeyyene li kesîrin minel muşrikîne katle evlâdihim şurekâuhum li yurdûhum ve li yelbisû aleyhim dînehum, ve lev şâellâhu mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; ortakları süsledi müşriklerden36 çoğuna katletmeyi35 evlatlarını; mahvetmeleri/perişan etmeleri için onları; ve konfüze etmek/karıştırmak için onlar üzerine kendi dinlerini; velev/şayet dileseydi Allah; olmazlardı faaliyet içinde; öyle ki bırak onları; ve uydurduklarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Müşrik (Kavram ID: 36)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 138

Ayet No: 138 | Kur'an Ayet No: 927 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

927|6|138|وقالوا هذه انعم وحرث حجر لا يطعمها الا من نشا بزعمهم وانعم حرمت ظهورها وانعم لا يذكرون اسم الله عليها افترا عليه سيجزيهم بما كانوا يفترون

Latin Literal

138. Ve kâlû hâzihi en’âmun ve harsun hicrun lâ yat’amuhâ illâ men neşâu bi za’mihim ve en’âmun hurrimet zuhûruhâ ve en’âmun lâ yezkurûnesmallâhi aleyhaftirâen aleyh(aleyhi) se yeczîhim bimâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler zanlarınla: "Bu en’âma645 ve ekinedir bir engel; yiyemez onu dilediğimiz kimse dışında"; ve en’âm645 (ki) haram edildi* sırtları onun; ve en’âm645 (ki) zikredilmez Allah’ın ismi üzerine; bir iftiradır402 O’na (Allah’a); cezalandıracak onları (Allah) iftira883 atar olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Sırtlarına binmeyi ya da yük taşımayı kendilerine haram ettiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 139

Ayet No: 139 | Kur'an Ayet No: 928 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

928|6|139|وقالوا ما في بطون هذه الانعم خالصه لذكورنا ومحرم علي ازوجنا وان يكن ميته فهم فيه شركا سيجزيهم وصفهم انه حكيم عليم

Latin Literal

139. Ve kâlû mâ fî butûni hazihil en’âmi hâlisatun li zukûrinâ ve muharremun alâ ezvâcinâ, ve in yekun meyteten fe hum fîhi şurekâu, se yeczîhim vasfehum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Bu en’âmın645 karınlarındaki* bir halis** olarak erkeklerimizedir; ve bir haram edilendir eşlerimiz*** üzerine; ve eğer olursa (o) bir ölü/mevta****; öyle ki onlaradır (eşlere) onda ortaktır"; cezalandıracak (Allah) onları vasıflandırma (-syla) onların; doğrusu O (Allah) Hakîm’dir9; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Karınları içinde taşıdıkları. Rahimde bulunan ceninler. Bu gebe hayvanların bir dini ritüel olarak seçildiği ve doğum yaptıklarında yavrularının erkekler arasında dağıtılarak yenildiği anlaşılmaktadır. **Saf olarak, katıksız, ortaksız.***Kadınlar.****Yavru ölü doğarsa ancak kadınlar yavrunun etinden yiyebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 140

Ayet No: 140 | Kur'an Ayet No: 929 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

929|6|140|قد خسر الذين قتلوا اولدهم سفها بغير علم وحرموا ما رزقهم الله افترا علي الله قد ضلوا وما كانوا مهتدين

Latin Literal

140. Kad hasirellezîne katelû evlâdehum sefehan bi gayri ilmin ve harremû mâ rezekahumullâhuftirâen alâllâh(alâllâhi), kad dallû ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak hüsrana uğradı kimseler (ki) katlettiler35 kendi evlatlarını ahmakça; olmaksızın bir ilim; ve haramlaştırdılar Allah'ın kendilerini rızıklandırdığını iftira402 atarak Allah'a karşı; muhakkak dalalete128 düştüler; ve olmuş değillerdi muhted176.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Muhted (Kavram ID: 176)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 141

Ayet No: 141 | Kur'an Ayet No: 930 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

930|6|141|وهو الذي انشا جنت معروشت وغير معروشت والنخل والزرع مختلفا اكله والزيتون والرمان متشبها وغير متشبه كلوا من ثمره اذا اثمر واتوا حقه يوم حصاده ولا تسرفوا انه لا يحب المسرفين

Latin Literal

141. Ve huvellezî enşee cennâtin ma’rûşâtin ve gayre ma’rûşâtin ven nahle vez zer’a muhtelifen ukuluhu vez zeytûne ver rummâne muteşâbihen ve gayre muteşâbih(muteşâbihin), kulû min semerihî izâ esmere ve âtû hakkahu yevme hasâdihî ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhibbul musrifîn(musrifîne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur (Allah'tır) inşa eden cennetleri*; çardaklı ve olmaksızın çardaklı; ve hurma; ve zirai**; muhtelif besinleri onun; ve zeytin; ve nar; benzeşir ve olmaksızın benzeşir; yiyin ürününden onun ürün verdiği zaman; ve verin hakkını onun hasat günü***; ve israf463 etmeyin; doğrusu O (Allah) sevmez müsrifleri463.

Notlar

Not 1

*Bahçeleri.**Zirai ürünler. ***Elde edilen ürünün hakkı olanı ürünün hasat edildiği gün/dönem/evre verilmesi gereklidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsraf/israf (Kavram ID: 463)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 142

Ayet No: 142 | Kur'an Ayet No: 931 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

931|6|142|ومن الانعم حموله وفرشا كلوا مما رزقكم الله ولا تتبعوا خطوت الشيطن انه لكم عدو مبين

Latin Literal

142. Ve minel en’âmi hamûleten ve ferşâ(ferşan), kulû mimmâ rezekakumullâhu ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni),innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve en'âmdandır645 yüklenen* ve serilen**; yiyin rızıklandırdığından sizleri Allah'ın; tabi olmayın şeytânın29 adımlara; doğrusu o sizlere apaçık bir düşmandır.

Notlar

Not 1

*Yük taşıyan; deve vb.**Serilen postları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 932 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

932|6|143|ثمنيه ازوج من الضان اثنين ومن المعز اثنين قل الذكرين حرم ام الانثيين اما اشتملت عليه ارحام الانثيين نبوني بعلم ان كنتم صدقين

Latin Literal

143. Semâniyete ezvâc(ezvâcin), minad da’nisneyni ve minel ma’zisneyn(ma’zisneyni), kul âz zekereyni harreme emil unseyeyni emmeştemelet aleyhi erhâmul unseyeyn(unseyeyni), nebbiûnî bi ilmin in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Sekiz çiftlerdir*; koyundan iki ve keçiden iki; de ki: "İki erkeği mi (erkek koyunu ve erkek keçiyi) haram kıldı (Allah) yoksa iki dişiyi (dişi koyunu ve dişi keçiyi) mi? Yoksa iki dişinin (dişi koyunun ve dişi keçinin) rahimlerinin üzerini sarıp kapsadığını** mı? Haber verin bana bir ilimle; eğer olduysanız sadıklar.

Notlar

Not 1

*En'âmın tanımı.**Yavruları.

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 144

Ayet No: 144 | Kur'an Ayet No: 933 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

933|6|144|ومن الابل اثنين ومن البقر اثنين قل الذكرين حرم ام الانثيين اما اشتملت عليه ارحام الانثيين ام كنتم شهدا اذ وصيكم الله بهذا فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا ليضل الناس بغير علم ان الله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

144. Ve minel ibilisneyni ve minel bakarisneyn(bakarisneyni), kul âz zekereyni harreme emil unseyeyni emmeştemelet aleyhi erhâmul unseyeyn(unseyeyni), em kuntum şuhedâe iz vassâkumullâhu bi hâzâ, fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben li yudillen nâse bi gayri ilm(ilmin), innallâhe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve deveden iki; ve sığırdan iki; de ki: "İki erkeği (erkek deveyi ve erkek sığırı) mi haram kıldı (Allah) yoksa iki dişiyi (dişi deveyi ve dişi sığırı) mi? yoksa iki dişinin (dişi devenin ve dişi sığırın) rahimlerinin üzerini sarıp kapsadığını* mı? Yoksa oldunuz (mu) sizler şahitler/tanıklar vasiyet ettiği zaman Allah'ın bunu**; öyle ki kimdir daha zalim257 kimseden (ki) iftira attı402 Allah'a karşı bir yalan; dalalete128 düşürmek için insanları olmaksızın bir ilim***; doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz**** zalimler257 kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Cenin.**Haram etmesine tanık mı oldunuz?***Uyduruk, tamamı zan olan hadislerle Yüce Allah'a iftira attılar. İnsanları saptırdılar. Müşriklerin yani şirk koşanların tamamı zalimdir. ****Müşriklerin hakim olduğu bir topluma asla doğru yola kılavuzlanmaz. Her daim sefillik içindelerdir. Refaha asla kavuşamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 145

Ayet No: 145 | Kur'an Ayet No: 934 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

934|6|145|قل لا اجد في ما اوحي الي محرما علي طاعم يطعمه الا ان يكون ميته او دما مسفوحا او لحم خنزير فانه رجس او فسقا اهل لغير الله به فمن اضطر غير باغ ولا عاد فان ربك غفور رحيم

Latin Literal

145. Kul lâ ecidu fî mâ ûhiye ileyye muharremen alâ tâimin yat’amuhu illâ en yekûne meyteten ev demen mesfûhan ev lâhme hinzîrin fe innehu ricsun ev fıskan uhille li gayrillâhi bih(bihî), fe menidturra gayre bâgın ve lâ âdin fe inne rabbeke gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Bulamıyorum üzerime vahyedilmiş* (olan) içinde bir haram318 edilen; bir yiyen üzerine (ki) yer onu; dışındadır ki olur (o) bir ölü; ya da akan bir kan**; ya da bir domuz eti öyle ki doğrusu o bir ricstir***; ya da bir fısk38 (olarak) kendisiyle Allah'tan başkasına adanma yapılmış; öyle ki kim zaruri kalırsa aranır/bakınır olmaksızındır ve ne de taşkınlık yapmaksızındır; öyle ki doğrusu (senin) Rabbin Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kan bulaşmış ya da etin içindeki kan değildir. Direkt olarak sıvı halde akan kan işaret edilmiştir.***Pislik. Rabbimiz domuz etini bir pislik olarak nitelendirmişse mutlak ki insan sağlığı için sakıncalı olduğu içindir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Haram yiyecekler (Kavram ID: 318)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 146

Ayet No: 146 | Kur'an Ayet No: 935 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

935|6|146|وعلي الذين هادوا حرمنا كل ذي ظفر ومن البقر والغنم حرمنا عليهم شحومهما الا ما حملت ظهورهما او الحوايا او ما اختلط بعظم ذلك جزينهم ببغيهم وانا لصدقون

Latin Literal

146. Ve alellezîne hâdû harremnâ kulle zî zufur(zufurin), ve minel bakari vel ganemi harremnâ aleyhim şuhûmehumâ illâ mâ hamelet zuhûruhumâ evil havâyâ ev mahteleta bi azm(azmin), zâlike cezeynâhum bi bagyihim ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).

Türkçe Çeviri

Ve yahudileşmiş267 kimselerin üzerine haram kıldık her bir tek tırnak* sahibini; sığırdan ve koyundan haram kıldık** üzerlerine ikisinin yağlarını; dışındadır ikisinin sırtlarının taşıdıkları ya da bağırsakların (taşıdıkları) ya da kemikle karışanı; böyledir; cezalandırdık onları taşkınlıklarıyla; ve doğrusu biz mutlak sadıklarız.

Notlar

Not 1

*Tekil olarak gelmiştir. Tek tırnaklı hayvanlar tırnak yapısı bir bütün parçadan oluşmuş hayvanlardır. Eşek, at, katır, zebra gibi hayvanlar bu guruba girer.**Yüce Allah'ın dini olan İslam yani dinin omurgası asla değişmez. Test/deneme amaçlı dinden şeriat olan küçük haram ve helaller değişebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yahudileşmek (Kavram ID: 267)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 147

Ayet No: 147 | Kur'an Ayet No: 936 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

936|6|147|فان كذبوك فقل ربكم ذو رحمه وسعه ولا يرد باسه عن القوم المجرمين

Latin Literal

147. Fe in kezzebûke fe kul rabbukum zû rahmetin vâsi’ah(vâsi’atin), ve lâ yureddu be’suhu anil kavmil mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yalanladılarsa seni; öyle ki de ki: "Rabbiniz4 geniş bir rahmet271 sahibidir; ve reddetmez/geri döndürmez kendi yıkımını suçlular kavminden/toplumundan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 148

Ayet No: 148 | Kur'an Ayet No: 937 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

937|6|148|سيقول الذين اشركوا لو شا الله ما اشركنا ولا اباونا ولا حرمنا من شي كذلك كذب الذين من قبلهم حتي ذاقوا باسنا قل هل عندكم من علم فتخرجوه لنا ان تتبعون الا الظن وان انتم الا تخرصون

Latin Literal

148. Seyekûlullezîne eşrekû lev şâallâhu mâ eşreknâ ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min şey’(şey’in), kezâlike kezzebellezîne min kablihim hattâ zâkû be’senâ, kul hel indekum min ilmin fe tuhricûhu lenâ, in tettebiûne illez zanne ve in entumillâ tahrusûn(tahrusûne).

Türkçe Çeviri

Diyecekler şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah şirk71 koşmuş olmazdık; ve ne de babalarımız/atalarımız; ve ne de haram kılmazdık hiçbir şeyi"; işte böyledir; yalanladı kimseler onlardan önce; ta ki tattılar yıkımımızı; de ki: "İndinizde/yanınızda (var) mı hiç bir ilim*; öyle ki çıkarırsınız onu bize; ki tabi olursunuz ancak zanna314; ve ki sizler ancak varsayarsınız**."

Notlar

Not 1

*Gerçek/hak ilme dayandırılmayan şeyler zandır; varsayımdır.**Müşriklerin özelliğini Rabbimiz bizlere göstermektedir. Zan içeren şeyleri din sanan, din varsayan kimselerin tamamı müşriktir. Sadece Kur'an demeyen ancak kendini Muhammedî sanan herkes müşriktir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Zan (Kavram ID: 314)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 149

Ayet No: 149 | Kur'an Ayet No: 938 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

938|6|149|قل فلله الحجه البلغه فلو شا لهديكم اجمعين

Latin Literal

149. Kul fe lillâhil huccetul bâligah(bâligatu), fe lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Öyle ki Allah’adır belagatla647 hüccet625; öyle ki şayet dileseydi mutlak doğru yolu kılavuzlardı sizleri topluca."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hüccet (Kavram ID: 625)
Belagatlı hüccet. (Kavram ID: 647)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 150

Ayet No: 150 | Kur'an Ayet No: 939 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

939|6|150|قل هلم شهداكم الذين يشهدون ان الله حرم هذا فان شهدوا فلا تشهد معهم ولا تتبع اهوا الذين كذبوا بايتنا والذين لا يومنون بالاخره وهم بربهم يعدلون

Latin Literal

150. Kul helumme şuhedâekumullezîne yeşhedûne ennallâhe harreme hâzâ, fe in şehidû fe lâ teşhed meahum, ve lâ tettebi’ ehvâellezîne kezzebû bi âyâtinâ vellezîne lâ yu’minûne bil âhireti ve hum bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Haydi bir araya getirin şahitlerinizi/tanıklarınızı ki onlar şahitlik/tanıklık ederler ki 'Allah haram kıldı bunu' (diye); öyle ki eğer şahitlik/tanıklık ettilerse; öyle ki şahitlik/tanıklık etme onlarla birlikte; ve tabi olma hevalarına kimselerin (ki) yalanladırlar195 ayetlerimizi; ve kimselerin (ki) iman etmezler ahirete648"; ve onlar Rablerine4 denk* tutarlar.

Notlar

Not 1

*Uyduruk, tamamı zan olan hadisleri (Yahudiler için Talmud) Yüce Allah'ın Kur'an'ı ile denk tutarlar. Yüce Allah'ın haram kılmadığı şeyleri haram ederler. Midyenin haram edilmesi en güzel örnektir. Midyeyi haram diye yemeyenler (sevmediği için yemiyorsa sorun yoktur) bu ayetin tam olarak muhatabıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 151

Ayet No: 151 | Kur'an Ayet No: 940 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

940|6|151|قل تعالوا اتل ما حرم ربكم عليكم الا تشركوا به شيا وبالولدين احسنا ولا تقتلوا اولدكم من املق نحن نرزقكم واياهم ولا تقربوا الفوحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله الا بالحق ذلكم وصيكم به لعلكم تعقلون

Latin Literal

151. Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gelin; okuyayım Rabbinizin4 haram kıldığını üzerinize; ki şirk71 koşmayın O’na bir şeyi; ve ana babayadır bir ihsan/güzellik; ve katletmeyin35 evlatlarınızı yoksulluktan; biz rızıklandırırız onları; onlaradır (o rızık); yaklaşmayın fahişeliklere490 açılmışa ondan ve gizlenmişe; ve katletmeyin35 nefsi201 ki (o) haram ettiğidir649 Allah'ın hakla* (olması) dışında; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler akledersiniz.

Notlar

Not 1

*Nefsi müdafaa; katledenleri katletmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Nefis (Kavram ID: 201)
Fahişelik. (Kavram ID: 490)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 152

Ayet No: 152 | Kur'an Ayet No: 941 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

941|6|152|ولا تقربوا مال اليتيم الا بالتي هي احسن حتي يبلغ اشده واوفوا الكيل والميزان بالقسط لا نكلف نفسا الا وسعها واذا قلتم فاعدلوا ولو كان ذا قربي وبعهد الله اوفوا ذلكم وصيكم به لعلكم تذكرون

Latin Literal

152. Ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddeh(eşuddehu), ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaklaşmayın yetimin131 malına dışında ki ona daha güzeliyle (olursa) ta ki ulaşır kendi şiddetli* (zamanına); ve tamamlayın ölçüyü650 ve mizanı650 eşitlikle; mükellef kılmayız bir nefsi201 kuşattığının (nefsin) dışında; ve söylediğiniz zaman öyle ki adaletli680 olun; şayet olduysa (o) yakınlık sahibi; ve Allah'a (olan) ahdinizi tamamlayın; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere bunu; belki sizler zikredersiniz78.

Notlar

Not 1

*Akıl ve beden olarak güçlü evre.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Yetim (Kavram ID: 131)
Nefis (Kavram ID: 201)
Adalet (Kavram ID: 680)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 153

Ayet No: 153 | Kur'an Ayet No: 942 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

942|6|153|وان هذا صرطي مستقيما فاتبعوه ولا تتبعوا السبل فتفرق بكم عن سبيله ذلكم وصيكم به لعلكم تتقون

Latin Literal

153. Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve ki budur dosdoğru yolum124; öyle ki tabi olun ona*; tabi olmayın yollara**; öyle ki fırkalara*** böler sizleri O'nun (Allah'ın) yolundan124; işte sizleredir; vasiyet etti (Allah) sizlere onunla; öyle ki belki sizler takvalı21 olursunuz.

Notlar

Not 1

*Yola. Sadece kutsal kitaplar. Sadece Kur'an.**Çoğul gelmesi önemlidir. Bir yerde farklı yollar varsa onların tamamı sapkınlık içindedir. Tek yol vardır. O da Yüce Allah'ın yoludur.***Kendilerini müslüman sanan kimselerin durumu ortadadır. Dinlerini parça parça edip fırkalara bölünmüşlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 154

Ayet No: 154 | Kur'an Ayet No: 943 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

943|6|154|ثم اتينا موسي الكتب تماما علي الذي احسن وتفصيلا لكل شي وهدي ورحمه لعلهم بلقا ربهم يومنون

Latin Literal

154. Summe âteynâ mûsel kitâbe tamâmen alellezî ahsene ve tafsîlen li kulli şey’in ve huden ve rahmeten leallehum bi likâi rabbihim yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Sonra verdik Mûsâ'ya kitabı*; bir tamamlama güzelleştirmiş** kimse üzerine; ve bir tefsîl651 her bir şeye; ve bir doğru yola kılavuz; ve bir rahmet271; belki onlar Rablerine4 kavuşmaya iman47 ederler.

Notlar

Not 1

*Tevrât. **İhsan yapmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 155

Ayet No: 155 | Kur'an Ayet No: 944 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

944|6|155|وهذا كتب انزلنه مبارك فاتبعوه واتقوا لعلكم ترحمون

Latin Literal

155. Ve hâzâ kitâbun enzelnâhu mubârekun fettebiûhu vettekû leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

Ve bu bir kitaptır* (ki) indirdik onu* bir mübarek139 (olarak); öyle ki tabi olun ona**; ve takvalı479 olun; belki sizler rahmet271 edilirsiniz.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mübarek (Kavram ID: 139)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Rahimlere takvalı olmak. (Kavram ID: 479)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 156

Ayet No: 156 | Kur'an Ayet No: 945 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

945|6|156|ان تقولوا انما انزل الكتب علي طايفتين من قبلنا وان كنا عن دراستهم لغفلين

Latin Literal

156. En tekûlû innemâ unzilel kitâbu alâ tâifeteyni min kablinâ ve in kunnâ an dirâsetihim le gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Ki dersiniz*: "Ancak; indirildi kitap** bizden önceki iki tayfa/grup*** üzerine; ve ki (bizler) olduk onların dersi**** hakkında mutlak gâfiller310."

Notlar

Not 1

***Diyecek olanlar Kur'an'ın inişine tanık olan kimselerdir. O kimselerin bulunduğu bölgede daha önceden kendilerine kutsal kitap indirilmiş iki grup vardı. **Kutsal kitap.***Yahudiler ve Hristiyanlar.****Çalışma, öğrenme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 157

Ayet No: 157 | Kur'an Ayet No: 946 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

946|6|157|او تقولوا لو انا انزل علينا الكتب لكنا اهدي منهم فقد جاكم بينه من ربكم وهدي ورحمه فمن اظلم ممن كذب بايت الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن ايتنا سو العذاب بما كانوا يصدفون

Latin Literal

157. Ev tekûlû lev ennâ unzile aleynel kitâbu le kunnâ ehdâ minhum, fe kad câekum beyyinetun min rabbikum ve huden ve rahmeh(rahmetun), fe men azlemu mimmen kezzebe bi âyâtillâhi ve sadefe anhâ, se neczîllezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel azâbi bimâ kânû yasdifûn(yasdifûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz: "Şayet ki bize; indirilseydi bize kitap*; mutlak olurduk onlardan daha doğru yola kılavuzlu; öyle ki muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; ve bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet271; öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) yalanladı Allah'ın ayetlerini454 ve yüz çevirdi/kaçındı ondan**; cezalandıracağız ayetlerimizden454 yüz çeviren/kaçınan kimseleri kötü bir azap (-la); yüz çevirir/kaçınır olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitap.**Ayetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Beyanat (Kavram ID: 620)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 947 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

947|6|158|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي ربك او ياتي بعض ايت ربك يوم ياتي بعض ايت ربك لا ينفع نفسا ايمنها لم تكن امنت من قبل او كسبت في ايمنها خيرا قل انتظروا انا منتظرون

Latin Literal

158. Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye rabbuke ev ye’tiye ba’du âyâti rabbik(rabbike), yevme ye’tî ba’du âyâti rabbike lâ yenfeu nefsen îmânuhâ lem tekun âmenet min kablu ev kesebet fî îmânihâ hayrâ(hayran), kul intezırû innâ muntezırûn(muntezırûne).

Türkçe Çeviri

Bakarlar mı (onlar) dışında ki gelir onlara melekler48 ya da gelir (senin) Rabbin4 ya da gelir (senin) Rabbinin4 bazıları ayetleri237?; gündür (ki) gelir bazı ayetleri237 (senin) Rabbinin; menfaat sağlamaz bir nefse201 iman47 etmesi onun (nefsin); asla olmaz (-sa) (o nefis) iman47 etmiş önceden ya da kazanmamış (-sa) (o nefis) kendi imanında47 bir hayır; de ki: "Bakın! Doğrusu bizler (de) bakanlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Ayetler (Kavram ID: 237)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 948 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

948|6|159|ان الذين فرقوا دينهم وكانوا شيعا لست منهم في شي انما امرهم الي الله ثم ينبيهم بما كانوا يفعلون

Latin Literal

159. İnnellezîne ferrekû dînehum ve kânû şiyean leste minhum fî şey’(şey’in), innemâ emruhum ilâllâhi summe yunebbiuhum bimâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler* (ki) fırkalara böldüler/ayırdılar450 dinlerini122; ve oldular partizanlar/taraftalar; olmadın (sen) onlardan bir şeyde; onların emri/işi ancak Allah’a karşıdır; sonra haber verir (Allah) onlara faaliyet eder olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah kendilerini Muhammedî sanan kimselerin aslında resûl Muhammed ile hiçbir alakalarının olmadığını açık ve net olarak bildirmektedir. Müşrikliğin özelliğini Rabbimiz bizlere bildirmiştir. Yüce Allah'ın biricik bölünmez dinini bırakıp dinlerini mezheplere bölenler tam olarak bu ayetin muhataplarıdırlar. İşleri/emirleri Yüce Allah'a kalmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 160

Ayet No: 160 | Kur'an Ayet No: 949 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

949|6|160|من جا بالحسنه فله عشر امثالها ومن جا بالسييه فلا يجزي الا مثلها وهم لا يظلمون

Latin Literal

160. Men câe bil haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Kim geldi bir ihsanla/güzellikle; on* (kattır) misali870 onun; ve kim geldi bir kötülükle öyle ki cezalandırılmaz onun misli/benzeri dışında**; ve onlar zulmedilmezler257.

Notlar

Not 1

*Rabbimiz bir güzelliği/iyiliği 10 güzellik/iyilik yapacaktır. **Kötülüğe karşı bir artış veya azalış söz konusu değildir. Misli neyse odur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 161

Ayet No: 161 | Kur'an Ayet No: 950 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

950|6|161|قل انني هديني ربي الي صرط مستقيم دينا قيما مله ابرهيم حنيفا وما كان من المشركين

Latin Literal

161. Kul innenî hedânî rabbî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin) dînen kıyamen millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu beni; doğru yola kılavuzladı beni Rabbim4; dosdoğru bir yola124 doğru; kıyam/dikili/doğru bir dine122*; bir hanîf117 (olan) İbrahim'in milletine301 ve olmuş değildi (İbrahim) müşriklerden36.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Din (Kavram ID: 122)
Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)
Millet (Kavram ID: 301)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 162

Ayet No: 162 | Kur'an Ayet No: 951 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

951|6|162|قل ان صلاتي ونسكي ومحياي ومماتي لله رب العلمين

Latin Literal

162. Kul inne salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Doğrusu benim salâtım5; ve adanmış tarzım; ve hayatım; ve ölümüm643*; Allah içindir; alemlerin Rabbi4.

Notlar

Not 1

*Ölümün işaret edilmesi illaki resûl Muhammed'in öleceği yada öldürüleceği anlamına gelmez. 'Öleceksem de, ölürsem de' anlamı vardır. Çünkü cennete girenler bu dünyada ölüm tatmazlar. Mutlak ki resûl Îsâ gibi, tüm resûller gibi resûl Muhammed de ölmemiştir. Sadece vefat ettirilmiştir. Selam yurdunda/diyarında rızıklandırılmaktadırlar. Her nefis ölümü tadıcıdır. Her nefis 1. ölümü yani ilk cennetten çıkış anındaki ölümü zaten tatmıştır. Resûller de dahil.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ölüm (Kavram ID: 643)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 163

Ayet No: 163 | Kur'an Ayet No: 952 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

952|6|163|لا شريك له وبذلك امرت وانا اول المسلمين

Latin Literal

163. Lâ şerîke leh(lehu), ve bi zâlike umirtu ve ene evvelul muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Olmaz şirk/ortak71 O’na (Allah'a); ve işte böyle emredildim; ve ben evveliyim* müslimin45.

Notlar

Not 1

*Öncüsüyüm.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 164

Ayet No: 164 | Kur'an Ayet No: 953 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

953|6|164|قل اغير الله ابغي ربا وهو رب كل شي ولا تكسب كل نفس الا عليها ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

164. Kul e gayrallâhi ebgî rabben ve huve rabbu kulli şey’(şey’in), ve lâ teksibu kullu nefsin illâ aleyh(aleyhâ), ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah'tan başkasını mı ararım bir Rab4 (olarak)?; ve O Rabbidir4 her bir şeyin; ve kazanmaz hiç bir nefis201 kendi üzerine (olan) dışında; ve yüklenmez bir yüklenici bir başkasının yükünü; sonra Rabbinize4 doğrudur dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere kendisinde ihtilaf içinde olduğunuzla."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)

En'âm/Büyük Başlar, Küçük Başlar ve Develer Suresi - Ayet 165

Ayet No: 165 | Kur'an Ayet No: 954 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

954|6|165|وهو الذي جعلكم خليف الارض ورفع بعضكم فوق بعض درجت ليبلوكم في ما اتيكم ان ربك سريع العقاب وانه لغفور رحيم

Latin Literal

165. Ve huvellezî cealekum halâifelardı ve refea ba’dakum fevka ba’dın derecâtin li yebluvekum fî mâ âtâkum, inne rabbeke serîul ikâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur yapan sizleri yere halifeler65*;ve yükseltti bir kısmınızı bir kısım üzerine dereceler (-le); belalandırmak256 için sizleri sizlere verdiğinde; doğrusu (senin) Rabbin4 seridir akabinde**; ve doğrusu O (Allah) mutlak bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Homo Sapiensin (bilge insan) kendisinden önceki Homo türlerinin yerini alması.**Ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Halife (Kavram ID: 65)
Bela (Kavram ID: 256)

Sure 7: A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri (ٱلْأَعْرَاف)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 955 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

955|7|1|المص

Latin Literal

1. Elif, lâm, mim, sâd

Türkçe Çeviri

A L M S44

Notlar

Not 1

*Elif, Lâm, Mim, Sâd.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 956 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

956|7|2|كتب انزل اليك فلا يكن في صدرك حرج منه لتنذر به وذكري للمومنين

Latin Literal

2. Kitâbun unzile ileyke fe lâ yekun fî sadrike haracun minhu litunzire bihî ve zikrâ lil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Bir kitaptır* (ki) indirildi (senin) üzerine; öyle ki olmaz** göğsünde bir darlık/sıkılık ondan*; uyarman içindir onunla*; ve bir zikirdir78 müminlere27.

Notlar

Not 1

*Kur'an, Kur'an'dan, Kur'an'la.**Geniş zaman kipinde gelmiş bir fiildir. Kur'an göğüslerde asla sıkıntı/sıkılık ve darlığa neden olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 957 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

957|7|3|اتبعوا ما انزل اليكم من ربكم ولا تتبعوا من دونه اوليا قليلا ما تذكرون

Latin Literal

3. Ittebiû mâ unzile ileykum min rabbikum ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâ(evliyâe), kalîlen mâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Tabi olun Rabbinizden4 üzerinize indirilene* ; ve tabi olmayın O’nun** astından evliyaya212; ne azdır zikrettiğiniz78.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 958 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

958|7|4|وكم من قريه اهلكنها فجاها باسنا بيتا او هم قايلون

Latin Literal

4. Ve kem min karyetin ehleknâhâ fe câehâ be’sunâ beyâten ev hum kâilûn(kâilûne).

Türkçe Çeviri

Ve nicedir bir kentten (ki) helak ettik onu*; öyle ki geldi ona* perişanlığımız/ızdırabımız** geceleyin ya da onlar gündüz kestirenler*** (-ken).

Notlar

Not 1

*Kenti, kente. **Izdırap, perişanlık veren bir helakımız.***Gündüz vakti uyuklarlarken.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 959 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

959|7|5|فما كان دعويهم اذ جاهم باسنا الا ان قالوا انا كنا ظلمين

Latin Literal

5. Fe mâ kâne da’vâhum iz câehum be’sunâ illâ en kâlû innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki olmuş değildi çağrısı onların geldiği zaman ızdırabımız*; ancak ki dediler: "Doğrusu bizler olmuşuz zalimler257."

Notlar

Not 1

*Izdırap, perişanlık veren bir helakımız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 960 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

960|7|6|فلنسلن الذين ارسل اليهم ولنسلن المرسلين

Latin Literal

6. Fe le nes’elennellezîne ursile ileyhim ve le nes’elennel murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mutlak sual ederiz/sorarız onlara; kimselerdir (ki) gönderildi (resûl) üzerlerine; ve mutlak sual ederiz/sorarız gönderilenlere (resûllere) (de).

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 961 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

961|7|7|فلنقصن عليهم بعلم وما كنا غايبين

Latin Literal

7. Fe le nekussanne aleyhim bi ilmin ve mâ kunnâ gâibîn(gâibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mutlak kıssalaştırırız430 onlara bir ilimle*; ve gayb62 olmuş değiliz.

Notlar

Not 1

*Kıssalaştırma mutlak ki bir ilimle/bilimle olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Kıssa (Kavram ID: 430)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 962 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

962|7|8|والوزن يوميذ الحق فمن ثقلت موزينه فاوليك هم المفلحون

Latin Literal

8. Vel veznu yevme izinil hakk(hakku), fe men sekulet mevâzînuhu fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve o gün hak/gerçek mizandır658; öyle ki kime ağırlaştı onun mizanları658*; öyle ki işte bunlar; onlardır felaha326 kavuşanlar.

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmiş olması önemlidir. Anlaşılır ki bir çok mizan olacaktır. Bu mizanların ağır gelmesi kurtuluş için gereklidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Felah (Kavram ID: 326)
Mizan (Kavram ID: 658)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 963 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

963|7|9|ومن خفت موزينه فاوليك الذين خسروا انفسهم بما كانوا بايتنا يظلمون

Latin Literal

9. Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum bimâ kânû biâyâtinâ yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve kime hafifledi mizanları658*; onun; öyle ki işte bunlar; kimselerdir (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerin201, ayetlerimize zulmederler659 olmuş olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Çoğul olarak gelmiş olması önemlidir. Anlaşılır ki bir çok mizan olacaktır. Bu mizanların hafif gelmesi perişanlıktır, pişmanlıktır, cehennemlik olmaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Mizan (Kavram ID: 658)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 964 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

964|7|10|ولقد مكنكم في الارض وجعلنا لكم فيها معيش قليلا ما تشكرون

Latin Literal

10. Ve lekad mekkennâkum fîl ardı ve cealnâ lekum fîhâ maâyiş’(maâyişe), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun mesken* edindirdik sizleri yerde; ve yaptık sizlere orada yaşamlar; ne azdır şükrettiğiniz43.

Notlar

Not 1

*Sakini haline getirmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 965 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

965|7|11|ولقد خلقنكم ثم صورنكم ثم قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس لم يكن من السجدين

Latin Literal

11. Ve lekad halaknâkum summe savvernâkum summe kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), lem yekun mines sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattık sizleri*; sonra biçimlendirdik sizleri**; sonra dedik*** meleklere48: "Secde70 edin Âdem'e50"; öyle ki secde12 ettiler dışında iblîs190 (ki) asla olmuyordu secde70 edenlerden.

Notlar

Not 1

*İnsanların bilinçlerinin yaratılması. Çoğul eril olarak gelmişltir.**İnsanların bedenlerinin şekillendirilmesi.***Anlarız ki Âdem'in meleklere sunulması ve iblîsle yaşanan durumu tüm insanlar Âdem'in yaşadığı gibi fiziksel bir bedene sahip olarak yaşamıştır. Anlarız ki insanlar olarak bizler bilinçlerimiz ve bedenlerimizle daha önceden yaratılmışızdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 966 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

966|7|12|قال ما منعك الا تسجد اذ امرتك قال انا خير منه خلقتني من نار وخلقته من طين

Latin Literal

12. Kâle mâ meneake ellâ tescude iz emertuk(emertuke), kâle ene hayrun minh(minhu), halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Nedir mani olan sana ki secde70 etmezsin emrettiğim zaman sana!"; dedi (iblîs): "Ben hayırlıyım ondan*; beni yarattın ateşten**; ve yarattın onu tinden582."

Notlar

Not 1

*Âdem'den.**Radyasyon, yakan ışıma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
Tin (Kavram ID: 582)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 967 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

967|7|13|قال فاهبط منها فما يكون لك ان تتكبر فيها فاخرج انك من الصغرين

Latin Literal

13. Kâle fehbit minhâ fe mâ yekûnu leke en tetekebbere fîhâ fahruc inneke mines sâgirîn(sâgirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Öyle ki in/alçal607 aşağıya oradan*; öyle ki olur değildir sana ki büyüklenirsin orada*; öyle ki çık607; doğrusu sen alçalanlardansın**.

Notlar

Not 1

*İblîs ve türünün yaşadığı cennet evreni.**Küçülenlerdensin/azalanlardansın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cennetteki iblîs. (Kavram ID: 607)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 968 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

968|7|14|قال انظرني الي يوم يبعثون

Latin Literal

14. Kâle enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Gözetle beni; güne* doğru (ki) diriltilirler."

Notlar

Not 1

*Ahiret evrenindeki kıyam/dikilme gününe.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 969 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

969|7|15|قال انك من المنظرين

Latin Literal

15. Kâle inneke minel munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Doğrusu sen gözetlenenlerdensin."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 970 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

970|7|16|قال فبما اغويتني لاقعدن لهم صرطك المستقيم

Latin Literal

16. Kâle fe bimâ agveytenî le ak’udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Öyle ki doğru yoldan ayırmış olmanla beni mutlak otururum onlara*; senin dosdoğru yoluna124."

Notlar

Not 1

*İnsanlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 971 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

971|7|17|ثم لاتينهم من بين ايديهم ومن خلفهم وعن ايمنهم وعن شمايلهم ولا تجد اكثرهم شكرين

Latin Literal

17. Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

"Sonra mutlak gelirim* elleri arasından; ve arkalarından; ve sağlarından; ve sollarından; ve bulamazsın çoklarını şükredenler43."

Notlar

Not 1

*Tavaf ederim, dolaşırım, turlarım.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 972 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

972|7|18|قال اخرج منها مذوما مدحورا لمن تبعك منهم لاملان جهنم منكم اجمعين

Latin Literal

18. Kâlehruc minhâ mez’ûmen medhûrâ(medhûren), le men tebiake minhum leemleenne cehenneme minkum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Çık oradan607;bir kovulmuş, bir yenilmiş (olarak); mutlak ki kim tabi oldu sana onlardan mutlak doldururum cehennemi sizlerden topluca."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cennetteki iblîs. (Kavram ID: 607)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 973 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

973|7|19|ويادم اسكن انت وزوجك الجنه فكلا من حيث شيتما ولا تقربا هذه الشجره فتكونا من الظلمين

Latin Literal

19. Ve yâ âdemuskun ente ve zevcukel cennete fe kulâ min haysu şi’tumâ ve lâ takrebâ hâzihiş şecerete fe tekûnâ minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey Âdem50! Mesken edin sen ve eşin cennette*; öyle ki yiyin ikiniz dilediğiniz yerden; ve yaklaşmayın ikiniz şu ağaca691; öyle ki olursunuz ikiniz zalimlerden257."

Notlar

Not 1

*İblîs'e verilen izin sonrası Âdem ve eşinin bir cennet evrenine yerleştirilmesi. Erkek ve kadın tüm insanlar bir cennet evrenine yerleştirilmiştir. Şu an içinde yaşadığımız evren değildir.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 974 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

974|7|20|فوسوس لهما الشيطن ليبدي لهما ما وري عنهما من سوتهما وقال ما نهيكما ربكما عن هذه الشجره الا ان تكونا ملكين او تكونا من الخلدين

Latin Literal

20. Fe vesvese lehumuş şeytânu li yubdiye lehumâ mâ vuriye anhumâ min sev’âtihimâ ve kâle mâ nehâkumâ rabbukumâ an hâzihiş şecereti illâ en tekûnâ melekeyni ev tekûnâ minel hâlidîn(hâlidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi* ikisine şeytân29; ortaya çıkarması için ikisine çirkinliklerinden** kendilerine gizlenmişi/saklanmışı; dedi (şeytân): "Men etmiş değildir ikinizi Rabbiniz4 şu ağaçtan691 dışında ki olursunuz ikiniz iki melek48; ya da olursunuz ikiniz ölümsüzlerden185."

Notlar

Not 1

*Olay kendisine izin verilen en büyük şeytân olan İblîs'in bir cennet evreninde mesken edinen Âdem ve eşine fısıldamasıdır. İblîs kendi cennetinden indirilmiş ve kovulmuştur. İzin gereği Âdem ve eşinin bulunduğu cennet evrenine dışardan (mutlak ki başka bir paralel evrenden) fısıldama yapmaktadır. Âdem ve eşinin (tüm kadın erkek insanların) yaşadığı bu cennet bizlerin ilk cennetidir. Anlarız ki bu cennette ölümsüzlük yoktur. **Cinsel organ bölgeleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 975 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

975|7|21|وقاسمهما اني لكما لمن النصحين

Latin Literal

21. Ve kâsemehumâ innî lekumâ le minen nâsıhîn(nâsıhîne).

Türkçe Çeviri

Ve kasem548 etti ikisine*; "doğrusu ben ikinize* mutlak nasihat** edenlerdenim."

Notlar

Not 1

*Âdem ve eşine. Erkek insana ve kadın insana.**Öğüt verenlerdenim. Şeytân sanki iyileştiriyormuş/güzelleştiriyormuş gibi davranarak insanları aldatmaktadır. Güvenebileceğimiz tek kaynak şeytânın yaklaşmasının mümkün olmadığı Yüce Allah'ın kelamı olan Kur'an'dır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 976 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

976|7|22|فدليهما بغرور فلما ذاقا الشجره بدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وناديهما ربهما الم انهكما عن تلكما الشجره واقل لكما ان الشيطن لكما عدو مبين

Latin Literal

22. Fedellâhumâ bi gurûr(gurûrin), fe lemmâ zâkâş şecerete bedet lehumâ sev’âtuhumâ ve tafikâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneh(cenneti), ve nâdâhumâ rabbuhumâ e lem enhekumâ an tilkumeş şecereti ve ekul lekumâ inneş şeytâne lekumâ aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kılavuzluk/delalet etti* ikisine** kandırmayla/aldatmayla; öyle ki ne zaman tattı ikisi ağacı691; göründü ikisine çirkin yerleri***; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üzerlerine cennet**** yapraklarından; ve nida etti/seslendi ikisine** Rableri4: "Asla men etmedim mi ikinizi** şu ağaçtan691; ve demedim mi ikinize** doğrusu şeytân29 ikinize apaçık bir düşmandır."

Notlar

Not 1

*Şeytân.**Âdem ve eşine. Erkek insana ve kadın insana.***Cinsel organ bölgeleri.****İlk cennetimiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 977 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

977|7|23|قالا ربنا ظلمنا انفسنا وان لم تغفر لنا وترحمنا لنكونن من الخسرين

Latin Literal

23. Kâlâ rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi ikisi*: "Rabbimiz4! Zulmettik257** kendi nefislerimize201**; ve eğer asla mağfiret319 etmezsen bizlere**; ve rahmet271 etmezsen bizlere**; mutlak oluruz** hüsrana uğrayanlardan."

Notlar

Not 1

*Âdem ve eş. Erkek insan ve kadın insan.**Çoğul eril olarak gelmiştir. Başka insanları da kapsayan bir sesleniş söz konusudur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 978 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

978|7|24|قال اهبطوا بعضكم لبعض عدو ولكم في الارض مستقر ومتع الي حين

Latin Literal

24. Kâlehbitû ba’dukum li ba’dın aduvv(aduvvun), ve lekum fîl’ardı mustekarrun ve metâun ilâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "İnin/alçalın* bir kısmınız** bir kısma** bir düşman (olarak); ve sizleredir* yerde*** bir kalma/yerleşme yeri; ve bir meta54 bir süreye kadar."

Notlar

Not 1

*Çoğul eril gelmiştir. Hitap insanlaradır.**Mutlak ki çoğul grupları işaret etmektedir.**Dünya gezegeni. Cennetten çıkarılan insan daha alçak bir evrene gönderilecektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 979 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

979|7|25|قال فيها تحيون وفيها تموتون ومنها تخرجون

Latin Literal

25. Kâle fîhâ tahyevne ve fîhâ temûtûne ve minhâ tuhrecûn(tuhrecûne).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Orada* hayat yaşarsınız ve orada* ölürsünüz; ve oradan* çıkarılırsınız**."

Notlar

Not 1

*Şu an içinde bulunduğunuz evren, evrenden. **İlk cennet evreninden nasıl çıkarıldıysanız, şu an içinde yaşadığınız evreninizden de öldüğünüzde çıkarılırsınız.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 980 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

980|7|26|يبني ادم قد انزلنا عليكم لباسا يوري سوتكم وريشا ولباس التقوي ذلك خير ذلك من ايت الله لعلهم يذكرون

Latin Literal

26. Yâ benî âdeme kad enzelnâ aleykum libâsen yuvârî sev’âtikum ve rîşâ(rîşâen) ve libâsut takvâ zâlike hayr(hayrun), zâlike min âyâtillâhi leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ey âdemoğulları692! Muhakkak indirdik sizlere bir elbise; örter ayıp olan cinsel organ bölgelerinizi; ve bir rîşâ*; ve takva21 elbisesi; işte bu**; hayırlıdır; işte bu; ayetlerindendir237 Allah'ın; belki onlar zikrederler78.

Notlar

Not

Takva kelimesi sakınmak demektir. Yüce Allah’ın razı olmayacağı eylemlerden sakınmaktır. Yüce Allah’ın emirlerine uymak demektir.Soru şudur; bu takva elbisesi nerededir ve nasıl giyilir?Yüce Allah bu takva elbisesini indirdiğini bildirmiştir. Bu da bize açıkça gösterir ki bu takva elbisesi Kur’an’ın ta kendisidir. Kur’an’ın emir ve yasaklarına uyan bir kimse takva elbisesini giymiş olur.Kur’an üzerinde düşünen kimselerin öğüt alma şansının olduğu ayette bildirilmiştir. Bir kitaptan öğüt alabilmek için onu anlamak için okumak gerektiği evrensel bir gerçektir. Demek ki Kur’an’ı anlayarak okuyacağız ve üzerinde düşüneceğiz. Bu düşünme bize bir öğüt, bir hatırlatma olacaktır. Takva elbisesini giymemize neden olacaktır.Takva elbisesi her şeyden daha hayırlıdır. Daha faydalıdır. Çünkü Yüce Allah’ın rızasını almaktan daha büyük ve daha değerli hiçbir şey olamaz.

Not 1

*Süslü, gösterişli elbiseler, süslü donatılar. Ziynet kelimesinden farklıdır. **Takva elbisesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Âdemoğulları. (Kavram ID: 692)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 981 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

981|7|27|يبني ادم لا يفتننكم الشيطن كما اخرج ابويكم من الجنه ينزع عنهما لباسهما ليريهما سوتهما انه يريكم هو وقبيله من حيث لا ترونهم انا جعلنا الشيطين اوليا للذين لا يومنون

Latin Literal

27. Yâ benî âdeme lâ yeftinennekumuş şeytânu kemâ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumâ libâsehumâ li yuriyehumâ sev’âtihimâ innehu yerâkum huve ve kabîluhu min haysu lâ terevnehum innâ cealneş şeyâtîne evliyâe lillezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ey âdemoğulları692! Baştan çıkarmasın sizi şeytân29; çıkardığı gibi ebeveynlerinizi* cennetten**; soyarak ikisinden* elbiselerini; göstermek için ikisine* çirkinliklerini; doğrusu o (şeytân) görür sizleri; o ve onun kabilesi; yerden (ki) görmezsiniz onları; doğrusu biz; yaptık şeytânları29 evliya/veliler28; iman47 etmez kimseler için.

Notlar

Not 1

*Ana, baba. Bir üst soy. Bir katman üst soy. Bir önceki soy. İlk cennet evreninde bilinçlerimizi taşıyan bir üst soy erkek ve kadın bedenlerimiz.**İlk cennet evreni.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Şeytân (Kavram ID: 29)
iman (Kavram ID: 47)
Âdemoğulları. (Kavram ID: 692)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 982 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

982|7|28|واذا فعلوا فحشه قالوا وجدنا عليها ابانا والله امرنا بها قل ان الله لا يامر بالفحشا اتقولون علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

28. Ve izâ faalû fâhişeten kâlû vecednâ aleyhâ âbâenâ vallâhu emerenâ bihâ kul innallâhe lâ ye’muru bil fahşâ(fahşâi), e tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve öyle ki yaptıkları zaman çirkin/kötü bir aşırılık; dediler: “Bulduk693 babalarımızı/atalarımızı onun üzerinde; ve Allah emretti bize onu”; de ki: “Doğrusu Allah emretmez çirkin/kötü aşırılığı; Allah'a karşı bilmediklerinizi mi söylersiniz?”

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 983 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

983|7|29|قل امر ربي بالقسط واقيموا وجوهكم عند كل مسجد وادعوه مخلصين له الدين كما بداكم تعودون

Latin Literal

29. Kul emere rabbî bil kıst(kısti) ve ekîmû vucûhekum inde kulli mescidin ved’ûhu muhlisîne lehud dîn(dîne), kemâ bedeekum teûdûn(teûdûne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Emretti Rabbim eşitliği; ve kaldırıp doğrultun yüzlerinizi her bir mescitte16; ve çağırın O’nu (Allah’ı); halis/saf/katıksız kılanlar olarak O'na dini; başladığı gibi sizleri (yaratmaya); dönersiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 984 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

984|7|30|فريقا هدي وفريقا حق عليهم الضلله انهم اتخذوا الشيطين اوليا من دون الله ويحسبون انهم مهتدون

Latin Literal

30. Ferîkan hadâ ve ferîkan hakka aleyhimud dalâletu, innehumuttehazûş şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yahsebûne ennehum muhtedûn(muhtedûne).

Türkçe Çeviri

Bir fırka/grup (ki) kılavuzladı doğru yola (Allah); ve bir fırka/grup (ki) hak oldu onlar üzerine dalalet/sapkınlık; doğrusu onlar tuttular/edindiler şeytânları29 Allah'ın astından evliya/veliler28; ve hesaplarlar/düşünürler ki onlar doğru yola kılavuzlular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Şeytân (Kavram ID: 29)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 985 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

985|7|31|يبني ادم خذوا زينتكم عند كل مسجد وكلوا واشربوا ولا تسرفوا انه لا يحب المسرفين

Latin Literal

31. Yâ benî âdeme huzû zînetekum inde kulli mescidin ve kulû veşrebû ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhıbbul musrifîn(musrifîne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Alın ziynetlerinizi* her bir mescit16 yanında; ve yiyin; ve için; ve israf etmeyin; doğrusu O (Allah) sevmez müsrifleri/israf edenleri.

Notlar

Not 1

*Süslerinizi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)
Âdemoğulları. (Kavram ID: 692)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 986 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

986|7|32|قل من حرم زينه الله التي اخرج لعباده والطيبت من الرزق قل هي للذين امنوا في الحيوه الدنيا خالصه يوم القيمه كذلك نفصل الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

32. Kul men harreme zînetallâhilletî ahrece li ibâdihî vet tayyibâti miner rızk(rızkı), kul hiye lillezîne âmenû fîl hayâtid dunyâ hâlisaten yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), kezâlike nufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim haram etti Allah'ın kulları için çıkardığı ziyneti*; ve iyileri rızıklarından?"; de ki: "İman47 etmiş kimselerindir o** dünya hayatında; bir halis*** (olarak) kıyamet gününde148"; işte böyledir; tefsil651 ederiz ayetleri454 bilir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Süsü.**Dişil zamir yine dişil olan ziynet ve iyileri işaret eder.***Saf, sadece iman etmiş kimselere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 987 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

987|7|33|قل انما حرم ربي الفوحش ما ظهر منها وما بطن والاثم والبغي بغير الحق وان تشركوا بالله ما لم ينزل به سلطنا وان تقولوا علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

33. Kul innemâ harreme rabbiyel fevâhişe mâ zahere minhâ ve mâ batane vel isme vel bagye bi gayril hakkı ve en tuşrikû billâhi mâ lem yunezzil bihî sultânen ve en tekûlû alallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ancak haram etti Rabbim4 fahşaları81; açığını ondan ve gizlisini; ve günahı; ve bir hak/gerçek olmaksızın taşmayı552; ve ki şirk71 koşmayı Allah'a kendisiyle bir sultân660 asla indirmediğini*; ve ki Allah'a karşı bilmediğinizi söylemenizi661."

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde Allah'ın ve resûlünün adını kullanarak uydurulan, tamamı zan olan, hiçbir sultanları olmayan kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Fahşâ (Kavram ID: 81)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 988 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

988|7|34|ولكل امه اجل فاذا جا اجلهم لا يستاخرون ساعه ولا يستقدمون

Latin Literal

34. Ve li kulli ummetin ecel(ecelun), fe izâ câe eceluhum lâ yeste’hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne).

Türkçe Çeviri

Ve her bir ümmet305 içindir bir ecel*; öyle ki geldiği zaman ecelleri* onların erteleyemezler bir sâat662; ve ne de kıdemlenemezler/kademe alamazlar.

Notlar

Not 1

*Süre, süreleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Sâat (Kavram ID: 662)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 989 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

989|7|35|يبني ادم اما ياتينكم رسل منكم يقصون عليكم ايتي فمن اتقي واصلح فلا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

35. Yâ benî âdeme immâ ye’tiyennekum rusulun minkum yekussûne aleykum âyâtî fe menittekâ ve asleha fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Ey Âdemoğulları692! Bu esnada mutlak gelir sizlere bir resûl418 sizlerden; kıssalaştırır430 sizlere ayetlerimi454; öyle ki kim takvalı21 oldu ve ıslah316 oldu; öyle ki olmaz bir korku üzerlerine; ve olmaz onlar hüzünlenirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Resûl (Kavram ID: 418)
Kıssa (Kavram ID: 430)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Âdemoğulları. (Kavram ID: 692)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 990 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

990|7|36|والذين كذبوا بايتنا واستكبروا عنها اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

36. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ ulâike ashabun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; ve büyüklendiler663 ona*; işte bunlar; ashâbıdır194 ateş834; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Ayete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 991 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

991|7|37|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته اوليك ينالهم نصيبهم من الكتب حتي اذا جاتهم رسلنا يتوفونهم قالوا اين ما كنتم تدعون من دون الله قالوا ضلوا عنا وشهدوا علي انفسهم انهم كانوا كفرين

Latin Literal

37. Fe men azlemu mimmenifterâ alallâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyâtihi) ulâike yenâluhum nasîbuhum minel kitâb(kitâbi), hattâ izâ câethum rusulunâ yeteveffevnehum kâlû eyne mâ kuntum ted’ûne min dûnillâh(dûnillâhi) kâlû dallû annâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim daha zalimdir257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalan ya da yalanladı195 ayetlerini O’nun (Allah'ın); işte bunlar; kavuşur nasipleri onların kitaptan*; ta ki geldiği zaman onlara resûllerimiz418; vefat ettirirken onları; dediler (resûl melekler): "Hani nerede Allah’ın astından çağırmış olduklarınız?"; dediler (vefat eden kimseler): "Saptılar bizden"; ve şahidlik/tanıklık ettiler kendi nefislerine201 karşı ki onlar oldular kâfirler25.

Notlar

Not 1

*Yapıp ettikleri kitaptan/kayıttan gösterilir. Bu kayda bakan kimse kendi nefsine zulmettiğini, kâfirlerden olduğunu anlar; buna tanıklık/şahitlik eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Resûl (Kavram ID: 418)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 992 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

992|7|38|قال ادخلوا في امم قد خلت من قبلكم من الجن والانس في النار كلما دخلت امه لعنت اختها حتي اذا اداركوا فيها جميعا قالت اخريهم لاوليهم ربنا هولا اضلونا فاتهم عذابا ضعفا من النار قال لكل ضعف ولكن لا تعلمون

Latin Literal

38. Kâledhulû fî umemin kad halet min kablikum minel cinni vel insi fîn nâr(nâri), kullemâ dehalet ummetun leanet uhtehâ, hattâ izeddârekû fîhâ cemîân kâlet uhrâhum li ûlâhum rabbenâ hâulâi edallûnâ fe âtihim azâben di’fen minen nâr(nâri) kâle li kullin di’fun ve lâkin lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): “Girin ümmetlere/topluluklara; muhakkak ki halife65 oldu sizlerden önce ateşe; cinden91 ve insandan”; ne zaman girdi bir ümmet305; lanet etti (ümmet) kız kardeşine; ta ki yakaladıkları/yetiştikleri* zaman orada** topluca; dedi sonraki (ümmet) onların önceki (ümmeti) için: “Rabbimiz4! Bunlar dalalete128 sürüklediler bizleri; öyle ki ver onlara bir kat (daha) azap ateşten; dedi (Allah): “Hepsi içindir bir kat; fakat (sizler) bilmezsiniz.”

Notlar

Not 1

*Birbirlerini, birbirlerine.**Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)
Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 993 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

993|7|39|وقالت اوليهم لاخريهم فما كان لكم علينا من فضل فذوقوا العذاب بما كنتم تكسبون

Latin Literal

39. Ve kâlet ûlâhum li uhrâhum fe mâ kâne lekum aleynâ min fadlin fe zûkûl azâbe bimâ kuntum teksibûn(teksibûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi onların ilkleri onların sonrakilerine: "Öyle ki olmuş değildir üzerimize sizlerin hiçbir fazlı202; öyle ki tadın azabı kazanır olduğunuzla."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 994 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

994|7|40|ان الذين كذبوا بايتنا واستكبروا عنها لا تفتح لهم ابوب السما ولا يدخلون الجنه حتي يلج الجمل في سم الخياط وكذلك نجزي المجرمين

Latin Literal

40. İnnellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi ve lâ yedhulûnel cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti) ve kezâlike neczîl mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; ve büyüklendiler663 ondan*; açılmaz onlara gök kapıları664 ve giremezler cennete ta ki geçer halat/deve665 boşluğundan sicimin/iğnenin665; ve işte böyledir; cezalandırırız mücrimleri674.

Notlar

Not 1

*Ayetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 995 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

995|7|41|لهم من جهنم مهاد ومن فوقهم غواش وكذلك نجزي الظلمين

Latin Literal

41. Lehum min cehenneme mihâdun ve min fevkıhim gavaş(gavaşın) ve kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Onlaradır cehennemden bir döşek/yatak/beşik*; ve üstlerinden bir örtü*; ve işte böyledir; cezalandırırız zalimleri334.

Notlar

Not 1

*Yatak ve örtünün birlikte işaret edilmesi de çok anlamlıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 996 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

996|7|42|والذين امنوا وعملوا الصلحت لا نكلف نفسا الا وسعها اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

42. Vellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; mükellef kılmayız bir nefsi201 kuşattığının dışında; işte bunlar; cennet ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Nefis (Kavram ID: 201)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 997 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

997|7|43|ونزعنا ما في صدورهم من غل تجري من تحتهم الانهر وقالوا الحمد لله الذي هدينا لهذا وما كنا لنهتدي لولا ان هدينا الله لقد جات رسل ربنا بالحق ونودوا ان تلكم الجنه اورثتموها بما كنتم تعملون

Latin Literal

43. Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve soyarız göğüslerindekini nefretten/hınçtan; akar* altından onların** nehirler; ve dediler**: "Hamd3 Allah’adır; doğru yola kılavuzlayandır bizleri buraya***; ve olmuş değildik doğru yola kılavuzlanmaya şayet ki doğru yola kılavuzlamasaydı bizleri Allah; muhakkak gelmiş Rabbimizin4 resûlleri418 hakla/gerçekle; ve nida**** edildiler ki işte şusunuz (ki) cennete; varis kılındınız ona***** yapar olduğunuzla.

Notlar

Not 1

*Durum bildirir fiil. Akacak.**Din günü cennetlere girecek olan ancak henüz girmemiş olan kimseler. ***Bu noktaya. Cennetlere girme pozisyonuna.****Seslenildiler. Zaten cennette olan kimselere neden tekrar seslenilsin? Anlarız ki nida edilmeyle cennetlere henüz girmemiş ancak girecek olan grup çağrılmaktadır. *****Cennete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Resûl (Kavram ID: 418)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 998 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

998|7|44|ونادي اصحب الجنه اصحب النار ان قد وجدنا ما وعدنا ربنا حقا فهل وجدتم ما وعد ربكم حقا قالوا نعم فاذن موذن بينهم ان لعنه الله علي الظلمين

Latin Literal

44. Ve nâdâ ashâbul cenneti ashâben nâri en kad vecednâ mâ vâadenâ rabbunâ hakka(hakkan) fe hel vecedtum mâ vaade rabbukum hakka(hakkan) kâlû neam fe ezzene muezzinun beynehum en lâ’netullâhi alez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti cennet** ashâbı194 ateş*** ashâbına194 ki "Muhakkak bulduk**** vaat ettiğini bizlere Rabbimizin4 bir hak/gerçek (olarak); öyle ki buldunuz***** mu vaat ettiğini Rabbinizin4 bir hak/gerçek (olarak)?"; dediler: "Evet"; öyle ki ünledi bir ünleyici666 aralarında ki "Allah'ın laneti280 zalimlerin257 üzerinedir."

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cennetlere henüz girmemiş ancak girecek olan.***Cehenneme henüz girmemiş ancak girecek olan.****Gerçeği bulduk. Cennetlere gireceğimizi anladık.*****Gerçeği bulduk. Cehenneme gireceğimizi anladık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 999 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

999|7|45|الذين يصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا وهم بالاخره كفرون

Latin Literal

45. Ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen) ve hum bil âhireti kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) engellerler Allah'ın yolundan336; ve aranırlar/bakınırlar ona* bir eğme/bükme**; ve onlar ahirete kâfirlerdir667.

Notlar

Not 1

*Dişil zamir Yüce Allah'ın biricik yolu olan Kur'an ayetlerine gider. **Ayetin gerçek anlamını uyduruk, tamamı zan olan söylentilerle eğerler, bükerler. Ayetler yerine eğip büken hadislere bakınırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Ahirete kâfirlik edenler. (Kavram ID: 667)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1000 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1000|7|46|وبينهما حجاب وعلي الاعراف رجال يعرفون كلا بسيميهم ونادوا اصحب الجنه ان سلم عليكم لم يدخلوها وهم يطمعون

Latin Literal

46. Ve beynehumâ hicâb(hicâbun) ve alel a’râfi ricâlun ya’rifûne kullen bi sîmâhum ve nâdev ashâbel cenneti en selâmun aleykum lem yedhulûhâ ve hum yatmeûn(yatmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve ikisi* arasındadır bir hicab/engel; ve a’râfa668 karşı** (olan) erkekler arif olurlar/farkına varırlar her birinin*** nişanlarıyla/işaretleriyle onların; ve nida**** ettiler cennet***** ashâbına194 ki "bir selâmdır98 üzerinize" (diye); (kimselere ki) asla girmeyen ona****** ve onlar (girmeyi) tamah ederler/şiddetli arzularlar.

Notlar

Not 1

*Din gününde cennetlere girecek olan kimselerle cehenneme girecek olan kimseler.**A’râf bölgesini karşıdan görenler.***A’râf bölgesine giren kimselerde bir değişiklik olur. Bir nişan, belirti, iz, işaret sahibi olurlar. Bu durumu henüz a’râfa girmemiş ancak onu karşıdan gören kimseler fark eder. ****Seslendiler.*****Cennete henüz girmemiş ancak girecek olan, a’râf bölgesini henüz görmemiş ancak görecek olan kimseler.******Cennete. Bu noktada kesin olarak anlarız ki Yüce Allah henüz cennetlere girmemiş olan ancak girecek olan kimseleri cennet ashâbı olarak nitelemektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Selâm (Kavram ID: 98)
Ashâb (Kavram ID: 194)
A’râf (Kavram ID: 668)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1001 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1001|7|47|واذا صرفت ابصرهم تلقا اصحب النار قالوا ربنا لا تجعلنا مع القوم الظلمين

Latin Literal

47. Ve izâ surifet ebsâruhum tilkâe ashâbin nâri kâlû rabbenâ lâ tec’alnâ mealkavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Çevirdikleri zaman bakışlarını* karşılaştırmaya ateş** ashâbına194 (doğru); dediler: "Rabbimiz4! Yapma*** bizleri zalim257 kavimle/toplulukla birlikte."

Notlar

Not 1

*A'râfı karşıdan gören, kendileri de oraya gidecek olan, arkalarında olan ancak henüz a'râfı görmeyen kimseleri gördükleriyle müjdeleyen kimseler.**Cehenneme girmek için bekleşen kimseleri.***Anlarız ki bu kimseler zaten cennete gideceklerdir. Ancak cehennem ashâbının durumunu görünce Rabblerine seslenmişlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1002 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1002|7|48|ونادي اصحب الاعراف رجالا يعرفونهم بسيميهم قالوا ما اغني عنكم جمعكم وما كنتم تستكبرون

Latin Literal

48. Ve nâdâ ashâbul’a’râfi ricâlen ya’rifunehum bi sîmâhum kâlû mâ agnâ ankum cem’ukum ve mâ kuntum testekbirûn(testekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti a’râf668 ashâbı194 nişanlarıyla** arif oldukları/fark ettikleri adamlara***; dediler****: "İhtiyaçtan kurtarmış değildir sizlerden toplanmanız ve değilsiniz olmuş büyüklenenler*****."

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cehenneme girecek olan kimselerin tıpkı cennetlere girecek kimselerdeki gibi bir nişanları vardır. Mutlak ki bu nişan alçaltıcı bir işarettir. ***Cehenneme girecek kimseler.****A'râf ashâbındaki kimseler.*****Alçaltılmış durumdasınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ashâb (Kavram ID: 194)
A’râf (Kavram ID: 668)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1003 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1003|7|49|اهولا الذين اقسمتم لا ينالهم الله برحمه ادخلوا الجنه لا خوف عليكم ولا انتم تحزنون

Latin Literal

49. E hâulâillezîne aksemtum lâ yenâluhumullâhu bi rahmeh(rahmetin) udhulûl cennete lâ havfun aleykum ve lâ entum tahzenûn(tahzenûne).

Türkçe Çeviri

(A’râf ashâbı nida eder): "Bunlar* mı kimseler* (ki) kasem548 ettiniz** erdirmez/ulaştırmaz Allah (o kimseleri*) bir rahmete (diye)"; "Girin* cennete; yoktur bir korku üzerinize*; ve sizler*" hüzünlenir değilsiniz."

Notlar

Not 1

*Cennete girecek olan kimseler.**Cehenneme girecek kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1004 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1004|7|50|ونادي اصحب النار اصحب الجنه ان افيضوا علينا من الما او مما رزقكم الله قالوا ان الله حرمهما علي الكفرين

Latin Literal

50. Ve nâdâ ashâbun nâri ashâbel cenneti en efîdû aleynâ minel mâi ev mimmâ rezekakumullâh(rezekakumullâhu), kâlû innallâhe harremehumâ alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti ateş** ashâbı194 cennet*** ashâbına194 ki "Akıtın**** üzerimize suyunuzdan veya Allah'ın rızıklandırdığından" (diye); dediler***: "Doğrusu Allah haram etti ikisini kâfirler25 üzerine."

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Cehenneme girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.***Cennete girecek olan henüz girmemiş olan kimseler.****Anlarız ki cehennem ashâbı cennet ashâbının bulunduğu yerden daha aşağıda bir yerlerdedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ashâb (Kavram ID: 194)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1005 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1005|7|51|الذين اتخذوا دينهم لهوا ولعبا وغرتهم الحيوه الدنيا فاليوم ننسيهم كما نسوا لقا يومهم هذا وما كانوا بايتنا يجحدون

Latin Literal

51. Ellezînettehazû dînehum lehven ve leiben ve garrethumul hayâtud dunyâ, felyevme nensâhum kemâ nesû likâe yevmihim hâzâ ve mâ kânû bi âyâtinâ yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) edindiler dinlerini122 bir oyun/oyalanma ve bir laubalilik669; ve aldattı onları dünya hayatı; ve o gün unuturuz onları unuttukları gibi karşılaşmayı bu* günlerine; ve ayetlerimizle454 cihat/mücadele eder olduklarına (karşı)."

Notlar

Not 1

*Din günündeki durumları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din (Kavram ID: 122)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Laubali (Kavram ID: 669)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1006 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1006|7|52|ولقد جينهم بكتب فصلنه علي علم هدي ورحمه لقوم يومنون

Latin Literal

52. Ve lekad ci’nâhum bi kitâbin fassalnâhu alâ ilmin huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun geldik sizlere bir kitapla*; tefsîl651 ettik onu** bir ilim*** üzerine; bir doğru yola kılavuzdur**** ve bir rahmettir271 iman47 eder bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Kur'an'la. Sadece Kur'an'la.*Kur'an'ı.***İlim sahipleri Kur'an'ın tefsîlini anlar. ****Kur'an'a teslim olanlar doğru yola kılavuzlanırlar. Sadece Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1007 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1007|7|53|هل ينظرون الا تاويله يوم ياتي تاويله يقول الذين نسوه من قبل قد جات رسل ربنا بالحق فهل لنا من شفعا فيشفعوا لنا او نرد فنعمل غير الذي كنا نعمل قد خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

53. Hel yanzurûne illâ te’vîleh(te’vîlehu), yevme ye’tî te’vîluhu yekûlullezîne nesûhu min kablu kad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), fe hel lenâ min şufeâe fe yeşfeû lenâ ev nureddu fe na’mele gayrellezî kunnâ na’mel(na’melu), kad hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Onun* tevili401 dışındakine** mi bakarlar? Gün*** (ki) gelir onun tevili401; der onu önceden nesh etmiş/unutmuş**** kimseler: "Muhakkak gelmiş Rabbimizin4 resûlleri418 hakla/gerçekle; öyle ki olur mu bizlere şefâatçiler114? Öyle ki şefâat114 ederler bizlere ya da geri döndürülürüz*****; öyle ki yaparız olmaksızın yapar olmuş olduğumuzu"; muhakkak hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201 ve saptı****** onlardan iftira883 atar oldukları.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.**Kur'an ayetleri ortadayken onun tevilini ilimle/bilimle yapacaklarına tamamı zan olan, uyduruk, şeytân öğretileri olan söylentilere/hadislerle bakınırlar.***Din günü Kur'an'ın gerçek tevili gelir ve hata yaptıklarını anlarlar.****Ayetleri söylentilerle/hadislerle nesh edenler/unutanlar.*****Dünya hayatına döndürülsek.******Yüce Allah'a ve resûllerine karşı uydurulan binlerce hadisin/söylentinin doğru olmadığı ortaya çıktı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Nefis (Kavram ID: 201)
Tevil (Kavram ID: 401)
Resûl (Kavram ID: 418)
iftira (Kavram ID: 883)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1008 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1008|7|54|ان ربكم الله الذي خلق السموت والارض في سته ايام ثم استوي علي العرش يغشي اليل النهار يطلبه حثيثا والشمس والقمر والنجوم مسخرت بامره الا له الخلق والامر تبارك الله رب العلمين

Latin Literal

54. İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşı, yugşîl leylen nehâre yatlubuhu hasîsen veş şemse vel kamere ven nucûme musahharâtin bi emrih(emrihi), e lâ lehul halku vel emr(emru), tebârekallâhu rabbulâlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbiniz4 Allah’tır; yaratandır gökleri162 ve yeri altı günde*; sonra istiva188 etti Arş66 üzerine; örter (Allah) geceyi gündüze; talep** eder (gündüz) onu (geceyi) aniden/çok çabuk; ve Güneş’i; ve Ay’ı; ve yıldızları; boyun eğdirilenlerdir O’nun emriyle; yaratma ve emir O'na değil midir?; Mübarek139 oldu Allah; alemlerin203 Rabbi4.

Notlar

Not 1

*Evrede, dönemde.**Gündüzün geceyi talep etmesinin işaret edilmesi de büyük bir Kur'an mucizesidir. Güneş sistemimizde gündüz her yere hakimdir. Tabiri caizse patron gündüzdür. Gece ise sadece gezegenlerin gölgesi olarak az bir yer tutar. Gündüz domine eden olarak geceleri ışık hızında yok etmek ister. Onu ele geçirip kendi hakimiyetini sokmak ister. Gecenin onu çok çabuk almak isteyen gündüze örtülmesi

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Arş (Kavram ID: 66)
Mübarek (Kavram ID: 139)
Gökler (Kavram ID: 162)
istiva (Kavram ID: 188)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1009 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1009|7|55|ادعوا ربكم تضرعا وخفيه انه لا يحب المعتدين

Latin Literal

55. Ud’û rabbekum tedarruan ve hufyeh(hufyeten), innehu lâ yuhıbbul mu’tedîn(mu’tedîne).

Türkçe Çeviri

Çağırın Rabbinizi4 alçak gönüllü (olarak) ve gizlice; doğrusu O sevmez taşanları/sınır aşanları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1010 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1010|7|56|ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها وادعوه خوفا وطمعا ان رحمت الله قريب من المحسنين

Latin Literal

56. Ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslâhıhâ ved’ûhu havfen ve tamaâ(tamaân) inne rahmetallâhi karîbun minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Fesat265 çıkarmayın yerde onun (yerin) ıslahı316 sonrasında; ve çağırın O’nu (Allah’ı) bir korku (-yla) ve bir tamah* (-la); doğrusu Allah'ın rahmeti271 bir yakındır muhsinlere294.

Notlar

Not 1

*Aşırı istek, arzu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1011 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1011|7|57|وهو الذي يرسل الريح بشرا بين يدي رحمته حتي اذا اقلت سحابا ثقالا سقنه لبلد ميت فانزلنا به الما فاخرجنا به من كل الثمرت كذلك نخرج الموتي لعلكم تذكرون

Latin Literal

57. Ve huvellezî yursilur riyâha buşren beyne yedey rahmetih(rahmetihi), hattâ izâ ekallet sehâben sikâle suknâhu li beledin meyyitin fe enzelnâ bihil mâe fe ahrecnâ bihîmin kullissemerât(semerâti), kezâlikenuhricul mevtâ leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve O (Allah) gönderendir rüzgarları* bir müjdeci (olarak) kendi rahmetinin271 iki eli arasında; ta ki kaldırdığı zaman (rüzgar) ağır** bulutu; sevk ettik onu (bulutu) ölü bir beldeye832; öyle ki indirdik onunla (bulutla) su; öyle ki çıkarırız onunla (suyla) her bir meyveden; işte böyledir; çıkarırız ölüleri; belki sizler zikredersiniz78.

Notlar

Not 1

*Rüzgarların bulut oluşumundaki önemi Kur'an'da özellikle vurgulanmıştır.Ve gönderdik rüzgârları; aşılayıcılar/dölleyiciler; öyle ki indirdik gökten su; böylece verdik onu size içmeniz için/sulamanız için; ve değilsiniz siz onu depolayanlar.**Bulutların ağırlığı; yağmur bırakan ve içinde şimşekler çakan bulutların daha da ağır olması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Belde (Kavram ID: 832)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1012 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1012|7|58|والبلد الطيب يخرج نباته باذن ربه والذي خبث لا يخرج الا نكدا كذلك نصرف الايت لقوم يشكرون

Latin Literal

58. Vel beledut tayyibu yahrucu nebâtuhu bi izni rabbih(rabbihi), vellezî habuse lâ yahrucu illâ nekidâ(nekiden), kezâlike nusarriful âyâti li kavmin yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve iyi/hoş belde (ki) çıkar onun bitkisi onun (beldenin) Rabbinin4 izniyle; ve habisin/kötünün (ise) çıkmaz az veren/haşin (olan) dışında; işte böyledir; yönlendiririz ayetleri287 şükreder43 bir kavme/topluma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Ayet (Kavram ID: 287)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1013 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1013|7|59|لقد ارسلنا نوحا الي قومه فقال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره اني اخاف عليكم عذاب يوم عظيم

Latin Literal

59. Lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî fe kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), innî ehâfu aleykum azâbe yevmin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun gönderdik Nûh'u kavmine; öyle ki dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O’nun dışında; doğrusu ben korkarım (ki) üzerinizedir büyük bir günün azabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1014 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1014|7|60|قال الملا من قومه انا لنريك في ضلل مبين

Latin Literal

60. Kâlel meleu min kavmihî innâ le nerâke fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedi kavminden/toplumundan (Nûh'un) melesi364: "Doğrusu bizler mutlak görürüz seni apaçık bir dalalette128."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mele (Kavram ID: 364)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1015 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1015|7|61|قال يقوم ليس بي ضلله ولكني رسول من رب العلمين

Latin Literal

61. Kâle yâ kavmi leyse bî dalâletun ve lâkinnî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir dalalet128; velakin/fakat bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Resûl (Kavram ID: 418)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1016 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1016|7|62|ابلغكم رسلت ربي وانصح لكم واعلم من الله ما لا تعلمون

Latin Literal

62. Ubelligukum risâlâti rabbî ve ensahu lekum ve a’lemu minallahi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Belâgat221 ederim sizlere Rabbimin4 risâletini223; ve nasihat* ederim sizlere; ve bilirim Allah’tan sizlerin bilmediklerini."

Notlar

Not 1

*Öğüt veririm.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Risâlet (Kavram ID: 223)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1017 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1017|7|63|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم ولتتقوا ولعلكم ترحمون

Latin Literal

63. E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum ve li tettekû ve leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

"Acayip mi oldunuz ki geldi sizlere bir zikir78 Rabbinizden4; sizlerden bir adam üzerine; uyarması için (onun) sizleri; ve takvalı21 olmanız için; ve belki sizler rahmet271 edilirsiniz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Rahmet (Kavram ID: 271)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1018 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1018|7|64|فكذبوه فانجينه والذين معه في الفلك واغرقنا الذين كذبوا بايتنا انهم كانوا قوما عمين

Latin Literal

64. Fe kezzebûhu fe enceynâhu vellezîne meahu fil fulki ve agraknellezîne kezzebû bi âyâtinâ, innehum kânû kavmen amîn(amîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yalanladılar onu*; öyle ki kurtardık onu* ve gemide onunla** birlikte (olan) kimseleri; ve boğduk kimseleri (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; doğrusu onlar oldular âmâ/kör bir kavim/toplum.

Notlar

Not 1

*Nûh'u.**Nûh'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1019 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1019|7|65|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

65. Ve ilâ âdin ehâhum hûdâ(hûden), kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve Âd’a* (da) kardeşleri Hûd'u; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O’dan başka; öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Notlar

Not 1

*Âd kavmi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
ilâh (Kavram ID: 74)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1020 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1020|7|66|قال الملا الذين كفروا من قومه انا لنريك في سفاهه وانا لنظنك من الكذبين

Latin Literal

66. Kâlelmeleullezîne keferû min kavmihî innâ le nerâke fî sefâhetin ve innâ le nezunnuke minel kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Dedi mele364 (ki) (Hûd'un) kavminden/toplumundan kâfirlik etmiş kimselerdendir: "Doğrusu biz mutlak görürüz seni bir sefâhat670 içinde; ve doğrusu biz mutlak zannederiz seni yalancılardan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mele (Kavram ID: 364)
Sefâhat (Kavram ID: 670)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1021 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1021|7|67|قال يقوم ليس بي سفاهه ولكني رسول من رب العلمين

Latin Literal

67. Kâle yâ kavmi leyse bî sefâhetun ve lâkinnî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Olmadı bende bir sefâhat670; velakin/fakat bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Notlar

Not 1

*Hûd.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Resûl (Kavram ID: 418)
Sefâhat (Kavram ID: 670)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1022 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1022|7|68|ابلغكم رسلت ربي وانا لكم ناصح امين

Latin Literal

68. Ubelligukum risâlâti rabbî ve ene lekum nâsıhun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

"Belagat515 ederim sizlere risâletini223 Rabbimin4; ve benimdir sizlere emin* bir nasihat** (eden)."

Notlar

Not 1

*Güvenilir, sağlam.**Öğüt veren.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Belagat (Kavram ID: 515)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1023 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1023|7|69|اوعجبتم ان جاكم ذكر من ربكم علي رجل منكم لينذركم واذكروا اذ جعلكم خلفا من بعد قوم نوح وزادكم في الخلق بصطه فاذكروا الا الله لعلكم تفلحون

Latin Literal

69. E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum, vezkurû iz cealekum hulefâe min ba’di kavmi nûhın ve zâdekum fil halkı bastaten, fezkurû âlâallahi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Acayip mi karşıladınız ki geldi sizlere bir zikir78 Rabbinizden4; bir adam* üzerine sizlerden; uyarması içindir sizleri; ve zikredin78 yaptığı zaman sizleri halifeler65 Nûh kavmi sonrasında; ve ziyade etti sizlere yaratılışta bir genişliği/uzatmayı671; öyle ki zikredin78 nimetlerini Allah'ın; belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Notlar

Not 1

*Resûl Hûd.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Felah (Kavram ID: 326)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1024 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1024|7|70|قالوا اجيتنا لنعبد الله وحده ونذر ما كان يعبد اباونا فاتنا بما تعدنا ان كنت من الصدقين

Latin Literal

70. Kâlû e ci’tenâ li na’budallâhe vahdehu ve nezere mâ kâne ya’budu âbâunâ, fe’tinâ bi mâ teidunâ in kunte mines sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Geldin mi (sen) bizlere (ki) kulluk46 etmemiz için Allah'a ve tek O’na*; ve bırakalım atalarımızın/babalarımızın kulluk46 eder olduğunu?; öyle ki ver vaat ettiğini eğer olduysan sâdıklardan182."

Notlar

Not 1

*Tek Allah'a kulluk etmeye bir itirazın olduğuna lütfen dikkat edin. Tek bir ilâh asla kabul etmiyorlar. Allah'la birlikte mutlaka birçok sözde ilâha da kulluk etmek istiyorlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
sâdık (Kavram ID: 182)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1025 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1025|7|71|قال قد وقع عليكم من ربكم رجس وغضب اتجدلونني في اسما سميتموها انتم واباوكم ما نزل الله بها من سلطن فانتظروا اني معكم من المنتظرين

Latin Literal

71. Kâle kad vakaa aleykum min rabbikum ricsun ve gadabun, e tucâdilûnenî fî esmâin semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ nezzelallâhu bihâ min sultânin, fentezırû innî meakum minel muntezırîn(muntezırîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Hûd): "Muhakkak vuku buldu üzerinize Rabbinizden4 bir rics* ve bir gazab**; mücadele mi edersiniz benimle isimlerde (ki) isimlendirdiniz onu sizler ve atalarınız/babalarınız; indirmiş değildir Allah onunla hiçbir bir sultân660; öyle ki bakın/gözetleyin; doğrusu ben (de) sizinle birlikte bakanlardanım/gözetleyenlerdenim."

Notlar

Not 1

*Pislik.**Azaba neden olacak öfke.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1026 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1026|7|72|فانجينه والذين معه برحمه منا وقطعنا دابر الذين كذبوا بايتنا وما كانوا مومنين

Latin Literal

72. Fe enceynâhu vellezîne meahu bi rahmetin minnâ ve kata’nâ dâbirellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve mâ kânû mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kurtardık onu* ve onunla beraber kimseleri bizden bir rahmetle271; ve kestik arkasını* kimselerin (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; ve olmuş değillerdi müminler27.

Notlar

Not 1

*Hûd'u**Kökünü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Rahmet (Kavram ID: 271)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1027 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1027|7|73|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب اليم

Latin Literal

73. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihan kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu, kad câetkum beyyinetun min rabbikum hâzihî nâkatullâhi lekum âyeten fe zerûha te’kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd’a kardeşleri Sâlih'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; bu dişi devesi672 Allah'ın sizlere bir ayetidir287; öyle ki bırakın onu (dişi deveyi) yesin Allah'ın yerinde; ve temas etmeyin ona (dişi deveye) bir kötülükle; öyle ki yakalar sizleri elim bir azap."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
Ayet (Kavram ID: 287)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Allah'ın dişi devesi. (Kavram ID: 672)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1028 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1028|7|74|واذكروا اذ جعلكم خلفا من بعد عاد وبواكم في الارض تتخذون من سهولها قصورا وتنحتون الجبال بيوتا فاذكروا الا الله ولا تعثوا في الارض مفسدين

Latin Literal

74. Vezkurû iz cealekum hulefâe min ba’di âdin ve bevveekum fîl ardı tettehızûne min suhûlihâ kusûren ve tenhitûnel cibâle buyûten fezkurû âlâallâhi ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

"Ve zikredin78 yaptığı zaman sizleri (Allah) Âd sonrasında halifeler65; ve yerleştirdi sizleri yerde; edinirsiniz yumuşak düzlüklerinden onun kasırlar*; ve yontarsınız694 dağları evler (olarak); öyle ki zikredin78 nimetlerini Allah'ın; ve asi gelmeyin yerde fesat265 çıkaranlar (olarak)."

Notlar

Not 1

*Köşkler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1029 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1029|7|75|قال الملا الذين استكبروا من قومه للذين استضعفوا لمن امن منهم اتعلمون ان صلحا مرسل من ربه قالوا انا بما ارسل به مومنون

Latin Literal

75. Kâlel meleullezînestekberû min kavmihî lillezînestud’ıfû li men âmene minhum e ta’lemûne enne sâlihan murselun min rabbihi kâlû innâ bimâ ursile bihî mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Dedi büyüklenmiş/kibirlenmiş kimseler (olan) mele364; onun (Sâlih’in) kavminden/toplumundan zaaf içinde bırakılmış kimselere; onlardan iman47 etmiş kimseye: "Bilir misiniz sizler ki Sâlih gönderilendir Rabbinden4?"; dediler: "Doğrusu bizler onunla gönderilene müminleriz27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Mele (Kavram ID: 364)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1030 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1030|7|76|قال الذين استكبروا انا بالذي امنتم به كفرون

Latin Literal

76. Kâlellezînestekberû innâ billezî âmentum bihî kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Dedi büyüklenmiş/kibirlenmiş kimseler: "Doğrusu bizler onunla iman47 ettiğinize kâfirleriz25."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1031 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1031|7|77|فعقروا الناقه وعتوا عن امر ربهم وقالوا يصلح ايتنا بما تعدنا ان كنت من المرسلين

Latin Literal

77. Fe akarûn nâkate ve atev an emri rabbihim ve kâlû yâ sâlihu’tinâ bimâ teidunâ in kunte minel murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yaraladılar/kısırlaştırdılar dişi deveyi; ve küstahlaştılar Rablerinin4 emrine; ve dediler: "Ey Sâlih! Ver bizlere vaat ettiğini eğer olduysan mürselinden368."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mürselin (Kavram ID: 368)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1032 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1032|7|78|فاخذتهم الرجفه فاصبحوا في دارهم جثمين

Latin Literal

78. Fe ehazethumur recfetu fe asbahû fî dârihim câsimîn(câsimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yakaladı onları sarsıntı*; öyle ki sabahladılar kendi diyarlarında diz673 üstü.

Notlar

Not 1

*Deprem, zelzele.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1033 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1033|7|79|فتولي عنهم وقال يقوم لقد ابلغتكم رساله ربي ونصحت لكم ولكن لا تحبون النصحين

Latin Literal

79. Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlete rabbî ve nesahtu lekum ve lâkin lâ tuhıbbûnen nâsıhîn(nâsıhîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevirdi (Sâlih) onlardan; ve dedi: "Ey kavmim/toplumum! Muhakkak belagat515 ettim sizlere risâletini223 Rabbimin4; ve nasihat ettim sizlere; velakin/fakat sevmezsiniz nasihat edenleri."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Belagat (Kavram ID: 515)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1034 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1034|7|80|ولوطا اذ قال لقومه اتاتون الفحشه ما سبقكم بها من احد من العلمين

Latin Literal

80. Ve lûtan iz kâle li kavmihî e te’tûnel fâhışete mâ sebekakum bihâ min ehadin minel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve Lût’u (da); dediği zaman (Lût) kavmine/toplumuna: "İşliyorsunuz fahşâyı81; sizlerden önce gelmiş değildir onunla* alemlerden hiç birisi."

Notlar

Not 1

*Fahşâyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fahşâ (Kavram ID: 81)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1035 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1035|7|81|انكم لتاتون الرجال شهوه من دون النسا بل انتم قوم مسرفون

Latin Literal

81. İnnekum le te’tûner ricâle şehveten min dûnin nisâi, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu sizler gelirsiniz erkeklere bir şehvet (-le) kadınların astından; doğrusu sizler müsrif463 bir kavimsiniz/toplumsunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsraf/israf (Kavram ID: 463)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1036 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1036|7|82|وما كان جواب قومه الا ان قالوا اخرجوهم من قريتكم انهم اناس يتطهرون

Latin Literal

82. Ve mâ kâne cevâbe kavmihî illâ en kâlû ahricûhum min karyetikum, innehum unâsun yetetahherûn(yetetahherûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi onun (Lût'un) kavminin/toplumunun cevabı dışında ki dediler: "Çıkarın onları kentinizden; doğrusu onlar temizlenir insanlardır."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1037 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1037|7|83|فانجينه واهله الا امراته كانت من الغبرين

Latin Literal

83. Fe enceynâhu ve ehlehû illemreetehu kânet minel gâbirîn(gâbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kurtardık onu* ve ahalisini568 karısı/kadını dışında; oldu (karısı/kadını) geride kalanlardan.

Notlar

Not 1

*Lût'u.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1038 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1038|7|84|وامطرنا عليهم مطرا فانظر كيف كان عقبه المجرمين

Latin Literal

84. Ve emtarnâ aleyhim matarâ, fenzur keyfe kâne âkıbetul mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve boşalttık yağmuru üzerlerine bir boşalmış yağmur (-la); öyle ki bak nasıl oldu akıbeti892 mücrimlerin674.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1039 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1039|7|85|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره قد جاتكم بينه من ربكم فاوفوا الكيل والميزان ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تفسدوا في الارض بعد اصلحها ذلكم خير لكم ان كنتم مومنين

Latin Literal

85. Ve ilâ medyene ehâhum şuaybâ kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruhu kad câetkum beyyinetun min rabbikum fe evfûl keyle vel mîzâne ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ tufsidû fîl ardı ba’de ıslahıhâ zâlikum hayrun lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve Medyen'e kardeşleri Şuayb'i; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; muhakkak geldi sizlere bir beyanat620 Rabbinizden4; öyle ki tamamlayın ölçüyü650 ve mizanı650; ve eksiltmeyin insanların eşyalarını; fesat265 çıkarmayın yerde onun ıslahı360 sonrasında; işte sizleredir; bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız müminler27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Islah/ıslah (Kavram ID: 360)
Beyanat (Kavram ID: 620)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1040 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1040|7|86|ولا تقعدوا بكل صرط توعدون وتصدون عن سبيل الله من امن به وتبغونها عوجا واذكروا اذ كنتم قليلا فكثركم وانظروا كيف كان عقبه المفسدين

Latin Literal

86. Ve lâ tak’udû bikulli sırâtın tû’ıdûne ve tasuddûne an sebîlillâhi men âmene bihî ve tebgûnehâ ivecen vezkurû iz kuntum kalîlen fe kesserekum vanzurû keyfe kâne âkıbetul mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve oturmayın her bir yola (ki) vaat edersiniz ve engelleyip çevirirsiniz Allah'ın yolundan336 onunla iman47 etmiş kimseyi; ve aranırsınız/bakınırsınız ona* bir eğrilik; ve zikredin78 biraz/az olduğunuz zamanı; öyle ki çoğalttı sizleri; ve bakın nasıl oldu akıbetleri892 fesat265 çıkaranların.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın ayetine. Kutsal kitaplarda bulunan ayetler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1041 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1041|7|87|وان كان طايفه منكم امنوا بالذي ارسلت به وطايفه لم يومنوا فاصبروا حتي يحكم الله بيننا وهو خير الحكمين

Latin Literal

87. Ve in kâne tâifetun minkum âmenû billezî ursiltu bihî ve tâifetun lem yu’minû fasbirû hattâ yahkumallâhu beynenâ, ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve eğer olduysa sizlerden bir tayfa* (ki) iman47 ettiler kendisiyle gönderildiğime; ve bir tayfa* (ki) asla iman47 etmezler; öyle ki sabredin51; ta ki hükmeder Allah aramızda; ve O hayırlısıdır hükmedenlerin."

Notlar

Not 1

*Grup.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1042 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1042|7|88|قال الملا الذين استكبروا من قومه لنخرجنك يشعيب والذين امنوا معك من قريتنا او لتعودن في ملتنا قال اولو كنا كرهين

Latin Literal

88. Kâlel meleullezînestekberû min kavmihî le nuhricenneke yâ şuaybu vellezîne âmenû meake min karyetinâ ev le teûdunne fî milletinâ, kâle e ve lev kunnâ kârihîn(kârihîne).

Türkçe Çeviri

Dedi mele (ki) büyüklenmiş/kibirlenmiş kimselerdir onun (Şuayb’ın) kavminden/toplumundan: "Mutlak çıkarırız675 seni ey Şuayb! Ve iman47 etmiş kimseleri (de) seninle beraber kentimizden; ya da mutlak dönersiniz675 milletimize301"; dedi (Şuayb): "Şayet kerhen697 olduysak da mı?"

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1043 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1043|7|89|قد افترينا علي الله كذبا ان عدنا في ملتكم بعد اذ نجينا الله منها وما يكون لنا ان نعود فيها الا ان يشا الله ربنا وسع ربنا كل شي علما علي الله توكلنا ربنا افتح بيننا وبين قومنا بالحق وانت خير الفتحين

Latin Literal

89. Kadiftereynâ alallâhi keziben in udnâ fî milletikum ba’de iz necceynallâhu minhâ, ve mâ yekûnu lenâ en neûde fîhâ illâ en yeşâallahu rabbunâ, vesia rabbunâ kulle şey’in ilmen, alallâhi tevekkelnâ, rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil hakkı ve ente hayrul fâtihîn(fâtihîne).

Türkçe Çeviri

"Muhakkak iftira402 atmış (oluruz) Allah’a karşı bir yalan244 eğer dönersek sizin milletinize301; zaman sonrası (ki) Allah kurtardı bizleri ondan*; olur değildir bizlere ki döneriz ona*; dışında ki diler Allah; Rabbimiz4!; kuşattı Rabbimiz4 her bir şeyi bir ilim (-le); Allah'a karşı tevekkül79 ederiz; Rabbimiz4! Aç aramızı ve arasını kavmimizin hakla/gerçekle; ve sen hayırlısısın açanların."

Notlar

Not 1

*Milletten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Yalanlama (Kavram ID: 244)
Millet (Kavram ID: 301)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1044 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1044|7|90|وقال الملا الذين كفروا من قومه لين اتبعتم شعيبا انكم اذا لخسرون

Latin Literal

90. Ve kâlel meleullezîne keferû min kavmihî le initteba’tum şuayben innekum izen le hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi mele364 (ki) kâfirlik25 etmiş kimselerdir kavminden/toplumundan onun (Şuayb’ın): "Mutlak ki eğer tabi olursanız Şuayb'e; doğrusu sizler o durumda mutlak hüsrana uğrayanlarsınız."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mele (Kavram ID: 364)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1045 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1045|7|91|فاخذتهم الرجفه فاصبحوا في دارهم جثمين

Latin Literal

91. Fe ehazethumur recfetu fe asbehû fî dârihim câsimîn(câsimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yakaladı onları sarsıntı*; öyle ki sabahladılar kendi diyarlarında diz676 üstü

Notlar

Not 1

*Deprem.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1046 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1046|7|92|الذين كذبوا شعيبا كان لم يغنوا فيها الذين كذبوا شعيبا كانوا هم الخسرين

Latin Literal

92. Ellezîne kezzebû şuayben ke en lem yagnev fîhâ, ellezîne kezzebû şuayben kânû humul hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) yalanladılar Şuayb'i; sanki asla geçinmediler orada*; kimseler (ki) yalanladılar Şuayb'i; oldular onlar hüsrana uğrayanlar.

Notlar

Not 1

*Diyarlarında.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1047 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1047|7|93|فتولي عنهم وقال يقوم لقد ابلغتكم رسلت ربي ونصحت لكم فكيف اسي علي قوم كفرين

Latin Literal

93. Fe tevellâ anhum ve kâle yâ kavmi lekad eblagtukum risâlâti rabbî ve nesahtu lekum, fe keyfe âsâ alâ kavmin kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevirdi (Şuayb) onlardan; ve dedi: "Ey kavmim/toplumum! Ant olsun belagat399 ettim risâletini223 Rabbimin4; ve nasihat ettim sizlere; öyle ki nasıl acırım/üzülürüm kâfirler25 (olan) bir kavme/topluma karşı."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Risâlet (Kavram ID: 223)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1048 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1048|7|94|وما ارسلنا في قريه من نبي الا اخذنا اهلها بالباسا والضرا لعلهم يضرعون

Latin Literal

94. Ve mâ erselnâ fî karyetin min nebiyyin illâ ehaznâ ehlehâ bil be’sâi ved darrâi leallehum yaddarraûn(yaddarraûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz bir kente hiçbir nebi132 (ki) tuttuk ahalisini568 onun (kentin) ızdırapla/sıkıntıyla/zorlukla ve darlıkla; belki onlar alçak gönüllü* olurlar.

Notlar

Not 1

*Kendilerine nebi gelmiş olan kentlere özel bir durum vardır. Rabbimiz nebiye itaat edilmesini istediği için o kentin ahalisini alçak gönüllü olmaya zorlamaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1049 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1049|7|95|ثم بدلنا مكان السييه الحسنه حتي عفوا وقالوا قد مس ابانا الضرا والسرا فاخذنهم بغته وهم لا يشعرون

Latin Literal

95. Summe beddelnâ mekânes seyyietil hasenete hattâ afev ve kâlû kad messe âbâenad darrâu ves serrâu fe ehaznâhum bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Sonra değiştirdik kötülük mekanını güzelliğe; ta ki hızla geliştiler; ve dediler: "Muhakkak temas etti atalarımıza/babalarımıza darlık; ve haz/sevinç (-de)"; öyle ki yakaladık onları ansızın ve onlar şuurlanmıyorlardı.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1050 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1050|7|96|ولو ان اهل القري امنوا واتقوا لفتحنا عليهم بركت من السما والارض ولكن كذبوا فاخذنهم بما كانوا يكسبون

Latin Literal

96. Ve lev enne ehlel kurâ âmenû vettekav le fetahnâ aleyhim berekâtin mines semâi vel ardı ve lâkin kezzebû fe ehaznâhum bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ki kentlerin ehli568 (olanlar) iman47 etselerdi ve takvalı21 olsalardı; öyle ki açardık üzerlerine bereketler gökten180 ve yerden; velakin/fakat yalanladılar244; öyle ki tuttuk onları kazanır olduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Yalanlama (Kavram ID: 244)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1051 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1051|7|97|افامن اهل القري ان ياتيهم باسنا بيتا وهم نايمون

Latin Literal

97. E fe emine ehlul kurâ en ye’tiyehum be’sunâ beyâten ve hum nâimûn(nâimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki emin mi oldu kentlerin ehli568 ki gelir perişanlığımız/ızdırabımız geceleyin; ve onlar uyuyanlar (-ken)?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1052 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1052|7|98|اوامن اهل القري ان ياتيهم باسنا ضحي وهم يلعبون

Latin Literal

98. E ve emine ehlul kurâ en ye’tiyehum be’sunâ duhan ve hum yel’abûn (yel’abûne).

Türkçe Çeviri

Ya da emin mi oldu kentlerin ehli568 ki gelir onlara perişanlığımız/ızdırabımız aydınlıkken ve onlar laubalilik ederler (-ken)?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1053 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1053|7|99|افامنوا مكر الله فلا يامن مكر الله الا القوم الخسرون

Latin Literal

99. E fe eminû mekrallahi, fe lâ ye’menu mekrallahi illel kavmul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki emin mi oldular Allah'ın tertibine/düzenine (karşı)? Öyle ki emin olmaz Allah'ın tertibine/düzenine hüsrana uğrayan kavim/toplum dışında.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1054 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1054|7|100|اولم يهد للذين يرثون الارض من بعد اهلها ان لو نشا اصبنهم بذنوبهم ونطبع علي قلوبهم فهم لا يسمعون

Latin Literal

100. E ve lem yehdi lillezîne yerisûnel arda min ba’di ehlihâ en lev neşâu esabnâhum bi zunûbihim, ve natbeu alâ kulûbihim fe hum lâ yesme’ûn(yesme’ûne).

Türkçe Çeviri

Ve hiç doğru yola kılavuzlamaz mı kimseleri (ki) varis olurlar yere onun* ehli568 sonrasında? Ki şayet dilersek isabet ettirirdik** onlara günahlarıyla; ve mühürleriz175 kalplerinin üzerini; öyle ki onlar işitmezler.

Notlar

Not 1

*Kentin.**Perişanlığı, ızdırabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 1055 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1055|7|101|تلك القري نقص عليك من انبايها ولقد جاتهم رسلهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله علي قلوب الكفرين

Latin Literal

101. Tilkel kurâ nakussu aleyke min enbâihâ ve lekad câethum rusuluhum bil beyyinâti fe mâ kânû liyu’minû bi mâ kezzebû min kablu kezâlike yatbaullâhu alâ kulûbil kâfirîn (kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte şudur; kentler (ki) kıssalaştırırız sana onun* haberlerinden; ve ant olsun geldi onlara onların resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki olmuş değillerdi iman47 etmeye öncesinde yalanladıkları nedeniyle; işte böyledir; mühürler175 Allah kâfirlerin25 kalplerinin üzerini.

Notlar

Not 1

*Kentin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Beyanat (Kavram ID: 620)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 1056 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1056|7|102|وما وجدنا لاكثرهم من عهد وان وجدنا اكثرهم لفسقين

Latin Literal

102. Ve mâ vecednâ li ekserihim min ahdin, ve in vecednâ ekserehum le fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Ve bulmuş değildik onların çoğunda hiçbir ahit/ant198; ve ancak bulduk çoğunu onların mutlak fâsıklar38.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 1057 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1057|7|103|ثم بعثنا من بعدهم موسي بايتنا الي فرعون وملايه فظلموا بها فانظر كيف كان عقبه المفسدين

Latin Literal

103. Summe beasnâ min ba’dihim mûsâ bi âyâtinâ ilâ fir’avne ve melâihi fe zalemû bihâ, fanzur keyfe kâne âkıbetul mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Sonra gönderdik onların sonrasında Mûsâ'yı ayetlerimizle287 firavuna ve onun* melesine364; öyle ki zulmettiler257 ona**; öyle ki bak nasıl oldu akıbeti892 fesat265 çıkaranların.

Notlar

Not 1

*Firavunun.**Ayete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Ayet (Kavram ID: 287)
Mele (Kavram ID: 364)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 1058 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1058|7|104|وقال موسي يفرعون اني رسول من رب العلمين

Latin Literal

104. Ve kâle mûsâ yâ fir’avnu innî resûlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Ey firavun! Doğrusu ben bir resûlüm418 alemlerin203 Rabbinden4."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Resûl (Kavram ID: 418)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 1059 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1059|7|105|حقيق علي ان لا اقول علي الله الا الحق قد جيتكم ببينه من ربكم فارسل معي بني اسريل

Latin Literal

105. Hakîkun alâ en lâ ekûle alallâhi illel hakk(hakka), kad ci’tukum bi beyyinetin min rabbikum fe ersil maiye benî isrâîl(isrâîle).

Türkçe Çeviri

Bir hak/gerçek üzerinedir ki demem Allah'a karşı hak/gerçek dışında; muhakkak geldim sizlere Rabbinizden4 bir beyanla226 ; öyle ki gönder İsrâîloğullarını197 benimle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Beyan (Kavram ID: 226)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 1060 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1060|7|106|قال ان كنت جيت بايه فات بها ان كنت من الصدقين

Latin Literal

106. Kâle in kunte ci’te bi âyetin fe’ti bihâ in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (firavun): "Eğer olduysan (ki) geldin bir ayetle287; getir onu*; eğer olduysan sâdıklardan182."

Notlar

Not 1

*Ayeti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Ayet (Kavram ID: 287)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 1061 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1061|7|107|فالقي عصاه فاذا هي ثعبان مبين

Latin Literal

107. Fe elkâ asâhu fe izâ hiye su’bânun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki fırlattı (Mûsâ) asasını; öyle ki o zaman o* bir apaçık yılandı677.

Notlar

Not 1

*Asa.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 1062 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1062|7|108|ونزع يده فاذا هي بيضا للنظرين

Latin Literal

108. Ve neze’a yedehu fe izâ hiye beydâu lin nâzırîn(nâzırîne).

Türkçe Çeviri

Ve çıkardı/soydu (Mûsâ) elini; öyle ki o zaman o beyazdı677 bakanlara.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 1063 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1063|7|109|قال الملا من قوم فرعون ان هذا لسحر عليم

Latin Literal

109. Kâlel meleu min kavmi fir’avne inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Dedi mele firavunun kavminden/toplumundan: "Doğrusu bu mutlak âlim bir sihirbazdır."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 1064 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1064|7|110|يريد ان يخرجكم من ارضكم فماذا تامرون

Latin Literal

110. Yurîdu en yuhricekum min ardıkum, fe mâzâ te’murûn(te’murûne).

Türkçe Çeviri

İster (Mûsâ) ki çıkarsın sizleri arzınızdan/ülkenizden; o durumda ne emredersiniz?"

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 1065 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1065|7|111|قالوا ارجه واخاه وارسل في المداين حشرين

Latin Literal

111. Kâlû ercih ve ehâhu ve ersil fîl medâini hâşirîn(hâşirîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Beklet onu* ve kardeşini; ve gönder şehirlere haşrediciler."

Notlar

Not 1

*Mûsâ'yı.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 1066 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1066|7|112|ياتوك بكل سحر عليم

Latin Literal

112. Ye’tûke bi kulli sâhırin alîm(alîmin).

Türkçe Çeviri

"Gelsinler sana her bir âlim sihirbazla."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 1067 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1067|7|113|وجا السحره فرعون قالوا ان لنا لاجرا ان كنا نحن الغلبين

Latin Literal

113. Ve câes seharatu fir’avne kâlû inne lenâ le ecren in kunnâ nahnul gâlibîn(gâlibîne).

Türkçe Çeviri

Ve geldi sihirbazlar firavuna; dediler: "Doğrusu bizedir mutlak bir ecir820 eğer olursak bizler galipler."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ecir (Kavram ID: 820)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 1068 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1068|7|114|قال نعم وانكم لمن المقربين

Latin Literal

114. Kâle ne’am ve innekum le minel mukarrebîn(mukarrebîne).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Evet; ve doğrusu sizlersiniz mutlak yakınlaştırılanlardan."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 1069 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1069|7|115|قالوا يموسي اما ان تلقي واما ان نكون نحن الملقين

Latin Literal

115. Kâlû yâ mûsâ immâ en tulkiye ve immâ en nekûne nahnul mulkîn(mulkîne).

Türkçe Çeviri

Dediler (sihirbazlar): "Ey Mûsâ! Ya ki (sen) atarsın ve ya ki oluruz bizler atanlar."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 1070 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1070|7|116|قال القوا فلما القوا سحروا اعين الناس واسترهبوهم وجاو بسحر عظيم

Latin Literal

116. Kâle elkû fe lemmâ elkav seharû a’yunen nâsi vesterhebûhum ve câû bi sihrin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Atın"; öyle ki ne zaman attılar**; sihre bürüdüler** insanların gözlerini; ve rahbete1016 kaptırdılar** onları***; ve geldiler** büyük bir sihirle.

Notlar

Not 1

*Mûsâ.**Sihirbazlar.***İnsanları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahbet (Kavram ID: 1016)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 1071 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1071|7|117|واوحينا الي موسي ان الق عصاك فاذا هي تلقف ما يافكون

Latin Literal

117. Ve evhaynâ ilâ mûsâ en elkı asâke, fe izâ hiye telkafu mâ ye’fikûn(ye’fikûne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyettik603 Mûsâ’ya ki "At asanı" (diye); öyle ki o zaman o* yakalayıp kapıyordu sahte** uydurduklarını.

Notlar

Not 1

*Yılana dönüşen asa. **Anlarız ki sihirbazların gösterdikleri sadece etkileyici bir gösteriden ibarettir. Gerçekle yakından uzaktan ilgisi yoktur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 1072 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1072|7|118|فوقع الحق وبطل ما كانوا يعملون

Latin Literal

118. Fe vakaal hakku ve batale mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vuku buldu hak/gerçek ve yapar oldukları batıl199.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 1073 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1073|7|119|فغلبوا هنالك وانقلبوا صغرين

Latin Literal

119. Fe gulibû hunâlike venkalebû sâgırîn(sâgırîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yenilgiye uğradılar orada/o anda; ve döndüler küçükler (olarak).

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 1074 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1074|7|120|والقي السحره سجدين

Latin Literal

120. Ve ulkıyes seharatu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve atıldılar/kapandılar sihirbazlar secde edenler12 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 1075 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1075|7|121|قالوا امنا برب العلمين

Latin Literal

121. Kâlû âmennâ bi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dediler (sihirbazlar): "İman47 ettik alemlerin203 Rabbine4."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 1076 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1076|7|122|رب موسي وهرون

Latin Literal

122. Rabbi mûsâ ve hârûn(hârûne).

Türkçe Çeviri

Rabbine4 Mûsâ'nın ve Hârûn'un.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 1077 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1077|7|123|قال فرعون امنتم به قبل ان اذن لكم ان هذا لمكر مكرتموه في المدينه لتخرجوا منها اهلها فسوف تعلمون

Latin Literal

123. Kâle fir’avnu âmentum bihî kable en âzene lekum, inne hâzâ le mekrun mekertumûhu fîl medîneti li tuhricû minhâ ehlehâ, fe sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dedi firavun: "İman47 ettiniz ona öncesi ki izin veririm sizlere; doğrusu bu mutlak bir terkiptir/düzendir (ki) terkip ettiniz/düzenlediniz onu şehirde; çıkarmak için ondan* ehlini568 onun*; öyle ki yakında bileceksiniz."

Notlar

Not 1

*Şehirden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 1078 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1078|7|124|لاقطعن ايديكم وارجلكم من خلف ثم لاصلبنكم اجمعين

Latin Literal

124. Le ukattıanne eydiyekum ve erculekum min hilâfin summe le usallibennekum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

"Mutlak keserim ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazdan539; sonra mutlak asarım sizleri topluca."

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 1079 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1079|7|125|قالوا انا الي ربنا منقلبون

Latin Literal

125. Kâlû innâ ilâ rabbinâ munkalibûn(munkalibûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Doğrusu bizler Rabbimize4 karşı dönenleriz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 1080 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1080|7|126|وما تنقم منا الا ان امنا بايت ربنا لما جاتنا ربنا افرغ علينا صبرا وتوفنا مسلمين

Latin Literal

126. Ve mâ tenkımu minnâ illâ en âmennâ bi âyâti rabbinâ lemmâ câetnâ, rabbenâ efrıg aleynâ sabren ve teveffenâ muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve intikam alır değilsin bizden dışında ki iman47 ettik Rabbimizin4 ayetlerine237 geldiğinde o* bizlere; Rabbimiz4! Boşalt üzerimize bir sabır51; ve vefat621 ettir bizleri müslim45 (olarak)."

Notlar

Not 1

*Ayet.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Vefat (Kavram ID: 621)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 1081 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1081|7|127|وقال الملا من قوم فرعون اتذر موسي وقومه ليفسدوا في الارض ويذرك والهتك قال سنقتل ابناهم ونستحي نساهم وانا فوقهم قهرون

Latin Literal

127. Ve kâlel meleu min kavmi fir’avne e tezeru mûsâ ve kavmehu li yufsidû fìl ardı ve yezereke ve âliheteke, kâle senukattilu ebnâehum ve nestahyî nisâehum ve innâ fevkahum kâhirûn(kâhirûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi mele364 firavunun kavminden/toplumundan: "Bırakır mısın Mûsâ’yı ve onun kavmini/toplumunu fesat265 çıkarmaları için yerde?; ve bırakır (Mûsâ) seni ve senin ilâhlarını"; dedi (firavun): "Katledeceğiz onların oğullarını ve hayatta bırakacağız onların kadınlarını; ve doğrusu biz üstünüyüz onların kâhirler* (olarak)."

Notlar

Not 1

*Dilediğini zorla yaptırma gücü olan, güç yetiren, zapt eden, zafer kazanan, kahreden, zorla hizaya getiren.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Mele (Kavram ID: 364)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 1082 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1082|7|128|قال موسي لقومه استعينوا بالله واصبروا ان الارض لله يورثها من يشا من عباده والعقبه للمتقين

Latin Literal

128. Kâle mûsâ li kavmihisteînû billâhi vasbirû, innel arda lillâhi yûrisuhâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), vel âkıbetu lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Dedi Mûsâ kavmine/toplumuna: "Çağırın Allah’ı; ve sabredin51; doğrusu yer Allah’adır; varis eder onu* kullarından dilediği kimseye; ve akıbet892 muttakileredir17."

Notlar

Not 1

*Yer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 1083 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1083|7|129|قالوا اوذينا من قبل ان تاتينا ومن بعد ما جيتنا قال عسي ربكم ان يهلك عدوكم ويستخلفكم في الارض فينظر كيف تعملون

Latin Literal

129. Kâlû ûzînâ min kabli en te’tiyenâ ve min ba’di mâ ci’tenâ, kâle asâ rabbukum en yuhlike aduvvekum ve yestahlifekum fîl ardı fe yanzure keyfe ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Eziyet edildik öncesinde ki geldin bizlere; ve gelmen sonrasında (da) bizlere"; dedi (Mûsâ): "Belki Rabbiniz4 ki helak eder düşmanınızı; ve halife65 kılar sizleri yere; öyle ki bakar nasıl yaparsınız."

Notlar

Not 1

*Mûsâ'nın kavmi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 1084 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1084|7|130|ولقد اخذنا ال فرعون بالسنين ونقص من الثمرت لعلهم يذكرون

Latin Literal

130. Ve lekad ehaznâ âle fir’avne bis sinîne ve naksın mines semerâti leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun tuttuk firavun ailesini senelerle* ve bir eksiltme (-yle) ürünlerden; belki onlar zikrederler78.

Notlar

Not 1

*Her sene gerçekleşen Nil'in taşma döngüsünün en az 3 sene veya daha fazla sene gerçekleşmemesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 131

Ayet No: 131 | Kur'an Ayet No: 1085 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1085|7|131|فاذا جاتهم الحسنه قالوا لنا هذه وان تصبهم سييه يطيروا بموسي ومن معه الا انما طيرهم عند الله ولكن اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

131. Fe izâ câethumul hasenetu kâlû lenâ hâzih(hâzihî), ve in tusibhum seyyietun yettayyerû bi mûsâ ve men meah(meahu), e lâ innemâ tâiruhum indallahi ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki geldiği zaman onlara bir güzellik dediler: "Bizedir bu"; ve eğer isabet ederse onlara bir kötülük uğursuz sayıyorlardı Mûsâ’yı ve onunla (Mûsâ'yla) beraber kimseleri; onların uğursuzluğu ancak Allah'ın indindedir/katındadır değil mi?; fakat çokları onların bilmezler.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 1086 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1086|7|132|وقالوا مهما تاتنا به من ايه لتسحرنا بها فما نحن لك بمومنين

Latin Literal

132. Ve kâlû mehmâ te’tinâ bihî min âyetin li tesharenâ bihâ fe mâ nahnu leke bi mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Ne kadar gelsen de bizlere kendisiyle bir ayetten287; sihirle büyülemek için bizleri onunla; öyle ki değiliz bizler sana iman47 edenler."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ayet (Kavram ID: 287)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 133

Ayet No: 133 | Kur'an Ayet No: 1087 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1087|7|133|فارسلنا عليهم الطوفان والجراد والقمل والضفادع والدم ايت مفصلت فاستكبروا وكانوا قوما مجرمين

Latin Literal

133. Fe erselnâ aleyhimut tûfâne vel cerâde vel kummele ved dafâdia ved deme âyâtin mufassalâtin festekberû ve kânû kavmen mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik üzerlerine678 tufan; ve çekirge; ve bit; ve kurbağalar; ve kan; ayrılmış bir ayet (olarak); öyle ki kibirlendiler; ve oldular mücrim674 bir kavim/toplum.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 134

Ayet No: 134 | Kur'an Ayet No: 1088 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1088|7|134|ولما وقع عليهم الرجز قالوا يموسي ادع لنا ربك بما عهد عندك لين كشفت عنا الرجز لنومنن لك ولنرسلن معك بني اسريل

Latin Literal

134. Ve lemmâ vakaa aleyhimur riczu kâlû yâ mûsed’u lenâ rabbeke bi mâ ahide indek(indeke), le in keşefte anner ricze le nu’minenne leke ve le nursilenne meake benî isrâîl(isrâîle).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki vuku buldu üzerlerine cezalandırma dediler: "Ey Mûsâ! Çağır bizlere (senin) Rabbini4; ahitleştiğiyle (O'nun) senin indinde/yanında; eğer çıkış keşfedersen (sen) bizden cezalandırmaya; mutlak iman ederiz sana; ve mutlak göndeririz seninle birlikte (olan) İsrâîloğullarını197."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 135

Ayet No: 135 | Kur'an Ayet No: 1089 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1089|7|135|فلما كشفنا عنهم الرجز الي اجل هم بلغوه اذا هم ينكثون

Latin Literal

135. Fe lemmâ keşefnâ anhumur ricze ilâ ecelin hum bâligûhu izâ hum yenkusûn(yenkusûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman (bir çıkış/kurtuluş) keşfetsek onlara cezalandırmadan; bir ecele* kadar (ki) onlar ulaşanlardır ona*; o zaman onlar bozarlar**.

Notlar

Not 1

*Süreye.**Ahitlerini, sözleşmelerini, antlaşmalarını.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 136

Ayet No: 136 | Kur'an Ayet No: 1090 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1090|7|136|فانتقمنا منهم فاغرقنهم في اليم بانهم كذبوا بايتنا وكانوا عنها غفلين

Latin Literal

136. Fentekamnâ minhum fe agraknâhum fîl yemmi biennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki intikam aldık onlardan; öyle ki boğduk onları bol suda; nedeniyle ki onlar yalanladılar ayetlerimizi237; ve oldular ondan* gâfiller310.

Notlar

Not 1

*Ayetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 137

Ayet No: 137 | Kur'an Ayet No: 1091 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1091|7|137|واورثنا القوم الذين كانوا يستضعفون مشرق الارض ومغربها التي بركنا فيها وتمت كلمت ربك الحسني علي بني اسريل بما صبروا ودمرنا ما كان يصنع فرعون وقومه وما كانوا يعرشون

Latin Literal

137. Ve evresnel kavmellezîne kânû yustad’afûne meşârikal ardı ve megâribehelletî bâreknâ fîhâ, ve temmet kelimetu rabbikel husnâ alâ benî isrâîle bi mâ saberû, ve demmernâ mâ kâne yasnau fir’avnu ve kavmuhu ve mâ kânû ya’rişûn(ya’rişûne).

Türkçe Çeviri

Ve varis kıldık kavmi/toplumu* -kimselerdir (ki) oldular zaaflı bırakılanlar- doğularına yerin** ve batılarına onun** (ki) bereketlendirdiğimizdir*** orada**; ve tamamlandı kelimesi**** (senin) Rabbinin4 güzellik (-le) İsrâîloğulları üzerine sabretmeleriyle; ve darmadağın ettik üretir olduklarını firavun ve onun kavminin; ve diker***** olduklarını.

Notlar

Not 1

*Hiksoslular. Nil'in doğularına ve batınlarına hakim olan ezilmiş, hor görülmüş, zaaflı bırakılmış kavim/toplum.**Nil'in doğuları ve batıları.***Nil'in doğuları ve batıları bol akan suyla bereketlendirilmiştir. ****Firavunun kölesi olmaktan kurtulmaları.*****Her türlü dikilen yapılar olabilir. Çadır direkleri, ağaçları dik tutmak için kullanılan kazıklar vb.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 138

Ayet No: 138 | Kur'an Ayet No: 1092 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1092|7|138|وجوزنا ببني اسريل البحر فاتوا علي قوم يعكفون علي اصنام لهم قالوا يموسي اجعل لنا الها كما لهم الهه قال انكم قوم تجهلون

Latin Literal

138. Ve câveznâ bi benî israîlel bahre fe etev alâ kavmin ya’kufûne alâ asnâmin lehum, kâlû yâ mûsac’al lenâ ilâhen ke mâ lehum âlihetun, kâle innekum kavmun techelûn(techelûne).

Türkçe Çeviri

Ve cevaz* verdik İsrâîloğullarının197 bol sudan236; öyle ki vardılar bir kavim/toplum üzerine (ki) yapışıyorlardı** kendi idollerine624 karşı; dediler: "Ey Mûsâ! Yap bizlere bir ilâh74 onların ilâhları74 gibi"; dedi (Mûsâ): "Doğrusu sizler cahil489 bir kavimsiniz/toplumsunuz."

Notlar

Not 1

*Geçmelerine izin.**Tapınmak için yapışıyorlardı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
Cahil (Kavram ID: 489)
İdol, idol. (Kavram ID: 624)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 139

Ayet No: 139 | Kur'an Ayet No: 1093 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1093|7|139|ان هولا متبر ما هم فيه وبطل ما كانوا يعملون

Latin Literal

139. İnne hâulâi mutebberun mâ hum fîhi ve bâtılun mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu şunlar; paramparça/toz duman edilendir* onların** kendisi içinde (oldukları); ve bir batıldır199 yapar oldukları."

Notlar

Not 1

*Yaptıkları batıl inanç.**İdollere yapışanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 140

Ayet No: 140 | Kur'an Ayet No: 1094 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1094|7|140|قال اغير الله ابغيكم الها وهو فضلكم علي العلمين

Latin Literal

140. Kâle e gayrallâhi ebgîkum ilâhen ve huve faddalekum alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Mûsâ): "Allah'tan başkasını mı ararım sizlere bir ilâh (olarak); ve O (Allah) faziletlendirdi202 sizleri alemlere203 karşı?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 141

Ayet No: 141 | Kur'an Ayet No: 1095 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1095|7|141|واذ انجينكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب يقتلون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Latin Literal

141. Ve iz enceynâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâb(azâbi), yukattilûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kurtardığımız zaman sizleri firavun ailesinden; dayatıyorlardı sizlere azabın kötülüsünü; katlediyorlardı35 oğullarınızı; ve hayatta bırakıyorlardı kadınlarınızı; ve işte sizlereydi bir bela Azîm94 (olan) Rabbinizden4.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Azîm (Kavram ID: 94)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 142

Ayet No: 142 | Kur'an Ayet No: 1096 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1096|7|142|ووعدنا موسي ثلثين ليله واتممنها بعشر فتم ميقت ربه اربعين ليله وقال موسي لاخيه هرون اخلفني في قومي واصلح ولا تتبع سبيل المفسدين

Latin Literal

142. Ve vâadnâ mûsâ selâsîne leyleten ve etmemnâhâ bi aşrin fe temme mîkâtu rabbihî erbaîne leyleh(leyleten), ve kâle mûsâ li ahîhi hârûnahlufnî fî kavmî ve aslıh ve lâ tettebi’ sebîlel mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve vaat ettik Mûsâ’ya otuz geceyi; ve tamamladık onu* onla (on geceyle); öyle ki tamamladı onun (Mûsâ'nın) Rabbi4 vakti kırk geceye; ve dedi Mûsâ kardeşi Hârûn'a: "Halife65** ol kavmin/toplumun içinde; ve ıslah360 et ve tabi olma fesat265 çıkaranların yoluna.

Notlar

Not 1

*30 geceyi.**Benim ardımdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Islah/ıslah (Kavram ID: 360)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 1097 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1097|7|143|ولما جا موسي لميقتنا وكلمه ربه قال رب ارني انظر اليك قال لن تريني ولكن انظر الي الجبل فان استقر مكانه فسوف تريني فلما تجلي ربه للجبل جعله دكا وخر موسي صعقا فلما افاق قال سبحنك تبت اليك وانا اول المومنين

Latin Literal

143. Ve lemmâ câe mûsâ li mîkâtinâ ve kellemehu rabbuhu kâle rabbi erinî enzur ileyk(ileyke), kâle len terânî ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarre mekânehu fe sevfe terânî fe lemmâ tecellâ rabbuhu lil cebeli cealehu dekkan ve harra mûsâ saıkan, fe lemmâ efaka kâle subhâneke tubtu ileyke ve ene evvelul mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi Mûsâ vaktimize; ve kelam369 etti ona Rabbi4: dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Görün bana; bakarım sana"; dedi (Allah): "Asla göremezsin beni; velakin/fakat bak dağa doğru; öyle ki eğer kararlı kalırsa o makamında; öyle ki yakında göreceksin beni"; öyle ki ne zaman tecelli etti onun Rabbi4 dağa; yaptı (Allah) onu dümdüz; ve düştü Mûsâ bayılma (-yla); ne zaman ki ayıldı dedi (Mûsâ): "Subhânsın7 sen! Tevbe33 ettim sana; ve ben evveliyim/öncüsüyüm müminlerin27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 144

Ayet No: 144 | Kur'an Ayet No: 1098 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1098|7|144|قال يموسي اني اصطفيتك علي الناس برسلتي وبكلمي فخذ ما اتيتك وكن من الشكرين

Latin Literal

144. Kâle yâ mûsâ innîstafeytuke alen nâsi bi risâlâtî ve bi kelâmî fe huz mâ âteytuke ve kun mineş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Ey Mûsâ! Doğrusu ben saflaştırdım seni insanlara karşı; risâletimle223 ve kelamımla369; öyle ki tut/edin verdiğimi* sana; ve ol şükredenlerden."

Notlar

Not 1

*Taş levhalara/tabletlere yazılan Tevrât'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Risâlet (Kavram ID: 223)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 145

Ayet No: 145 | Kur'an Ayet No: 1099 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1099|7|145|وكتبنا له في الالواح من كل شي موعظه وتفصيلا لكل شي فخذها بقوه وامر قومك ياخذوا باحسنها ساوريكم دار الفسقين

Latin Literal

145. Ve ketebnâ lehu fîl elvâhı min kulli şey’in mev’ızaten ve tafsîlen li kulli şey’in fe huzhâ bi kuvvetin ve’mur kavmeke ye’huzû bi ahsenihâ seurîkum dârel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Ve yazdık ona (Mûsâ'ya) levhalarda* her bir şeyden; bir vaaza dair ve her bir şeyi bir tefsîl651 (olarak); öyle ki tut/edin onu* kuvvetle; ve emret kavmine/toplumuna (ki) tutsunlar/edinsinler daha güzeliyle** onun*; göstereceğim sizlere fâsıkların38 diyarını."

Notlar

Not 1

*Taş tabletler halinde olan Tevrât.**Tevrât'ın hükümlerini hayatlarına geçirmeleri daha güzeldir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 146

Ayet No: 146 | Kur'an Ayet No: 1100 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1100|7|146|ساصرف عن ايتي الذين يتكبرون في الارض بغير الحق وان يروا كل ايه لا يومنوا بها وان يروا سبيل الرشد لا يتخذوه سبيلا وان يروا سبيل الغي يتخذوه سبيلا ذلك بانهم كذبوا بايتنا وكانوا عنها غفلين

Latin Literal

146. Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Uzak tutacağım ayetlerimden454 kimseleri (ki) kibirlenirler/büyüklenirler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve eğer görseler her bir ayeti287 iman47 etmezler ona*; ve eğer görseler reşit/doğru/olgun yolu edinmezler/tutmazlar onu** bir yol (olarak); ve eğer görseler sapkınlık yolunu edinirler/tutarlar onu** bir yol (olarak); işte böyledir; ki ayetlerimizi yalanladıklarındandır195; ve ondan gâfil310 olduklarındandır.

Notlar

Not 1

*Ayete.**Yolu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ayet (Kavram ID: 287)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Ayetler (Kavram ID: 454)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 147

Ayet No: 147 | Kur'an Ayet No: 1101 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1101|7|147|والذين كذبوا بايتنا ولقا الاخره حبطت اعملهم هل يجزون الا ما كانوا يعملون

Latin Literal

147. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhireti habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseleri (ki) yalanladılar196 ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı; boşa çıktı yaptıkları; cezalandırılırlar63 mı (ki) yapar oldukları dışında?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 148

Ayet No: 148 | Kur'an Ayet No: 1102 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1102|7|148|واتخذ قوم موسي من بعده من حليهم عجلا جسدا له خوار الم يروا انه لا يكلمهم ولا يهديهم سبيلا اتخذوه وكانوا ظلمين

Latin Literal

148. Vettehaze kavmu mûsâ min ba’dihî min huliyyihim iclen ceseden lehu huvâr(huvârun), e lem yerev ennehu lâ yukellimuhum ve lâ yehdîhim sebîlen ittehazûhu ve kânû zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve edindi/tuttu Mûsâ'nın kavmi/toplumu onun* sonrasında süs donatılarından bir buzağı; bir ceset (olarak); onadır** böğürme; asla görmezler mi ki o** kelam etmez onlara; ve doğru bir yola kılavuzlamaz; edindiler/tuttular onu**; ve oldular zalimler257.

Notlar

Not 1

*Mûsâ'nın 30+10 gece gitmesi sonrasında.**Buzağıya.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 149

Ayet No: 149 | Kur'an Ayet No: 1103 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1103|7|149|ولما سقط في ايديهم وراوا انهم قد ضلوا قالوا لين لم يرحمنا ربنا ويغفر لنا لنكونن من الخسرين

Latin Literal

149. Ve lemmâ sukıta fî eydîhim ve reev ennehum kad dallû kâlû le in lem yerhamnâ rabbunâ ve yağfir lenâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki düşürüldü* ellerine onların (başları); ve gördüler ki onlar muhakkak dalalete128 düşmüşler; dediler: "Eğer asla rahmet271 etmezse bizlere Rabbimiz4; ve mağfiret319 etmezse bizlere; mutlak oluruz hüsrana uğrayanlardan."

Notlar

Not 1

*Baş. Başlarını elleri arasında almak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 150

Ayet No: 150 | Kur'an Ayet No: 1104 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1104|7|150|ولما رجع موسي الي قومه غضبن اسفا قال بيسما خلفتموني من بعدي اعجلتم امر ربكم والقي الالواح واخذ براس اخيه يجره اليه قال ابن ام ان القوم استضعفوني وكادوا يقتلونني فلا تشمت بي الاعدا ولا تجعلني مع القوم الظلمين

Latin Literal

150. Ve lemmâ recea mûsâ ilâ kavmihî gadbâne esifen kâle bi’semâ haleftumûnî min ba’dî, e aciltum emre rabbikum, ve elkal elvâha ve ehaze bi re’si ahîhi yecurruhû ileyh(ileyhi), kâlebne umme innel kavmestad’afûnî ve kâdû yaktulûnenî fe lâ tuşmit biyel a’dâe ve lâ tec’alnî meal kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman döndü Mûsâ kavmine gazab (-la) ve bir üzgünlük (-le); dedi (Mûsâ): "Ne kötü oldu ardımdan halifeliğiniz65 bana; acele mi ettiniz Rabbinizin4 emrine?"; ve attı/fırlattı levhaları; ve tuttu başını kardeşinin; çekiyordu onu kendine doğru; dedi (Mûsâ'nın kardeşi): "Anamın oğlu; doğrusu (o) kavim/toplum zaaflı bıraktılar beni; ve neredeyse katlediyorlardı beni; öyle ki sevindirme bana (karşı) düşmanları; asla koyma beni zalimler kavmiyle birlikte."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 151

Ayet No: 151 | Kur'an Ayet No: 1105 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1105|7|151|قال رب اغفر لي ولاخي وادخلنا في رحمتك وانت ارحم الرحمين

Latin Literal

151. Kâle rabbıgfirlî ve li ahî ve edhilnâ fî rahmetike ve ente erhamur râhımîn(râhımîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Mağfiret319 et bana ve kardeşime; ve sok bizleri rahmetine271; ve sensin daha Rahîm2 Rahîmlerin2."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 152

Ayet No: 152 | Kur'an Ayet No: 1106 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1106|7|152|ان الذين اتخذوا العجل سينالهم غضب من ربهم وذله في الحيوه الدنيا وكذلك نجزي المفترين

Latin Literal

152. İnnellezînettehazûl ıcle seyenâluhum gadabun min rabbihim ve zilletun fîl hayâtid dunyâ, ve kezâlike neczîl mufterîn(mufterîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) edindiler/tuttular buzağıyı258; nail* olacak onlara bir gazap Rablerinden4; ve bir zillet dünya hayatında; ve işte böyledir; cezalandırırız iftiracıları883.

Notlar

Not 1

*Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Buzağı. (Kavram ID: 258)
iftira (Kavram ID: 883)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 153

Ayet No: 153 | Kur'an Ayet No: 1107 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1107|7|153|والذين عملوا السيات ثم تابوا من بعدها وامنوا ان ربك من بعدها لغفور رحيم

Latin Literal

153. Vellezîne amilûs seyyiâti summe tâbû min ba’dihâ ve âmenû inne rabbeke min ba’dihâ le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yaptılar kötülükler; sonra tevbe33 ettiler onun* ardından; ve iman47 ettiler; doğrusu (senin) Rabbin4 onun** ardından mutlak Gafûr20’dur; Rahîm2’dir.

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.**Tevbenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
iman (Kavram ID: 47)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 154

Ayet No: 154 | Kur'an Ayet No: 1108 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1108|7|154|ولما سكت عن موسي الغضب اخذ الالواح وفي نسختها هدي ورحمه للذين هم لربهم يرهبون

Latin Literal

154. Ve lemmâ sekete an mûsel gadabu ehazel elvâh(elvâha), ve fî nushatihâ huden ve rahmetun lillezîne hum li rabbihim yerhebûn(yerhebûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki sukut etti/sustu Mûsâ’dan gazap; tuttu levhaları; ve onun* nüshasındadır/kopyasındadır679 bir doğru yola kılavuz ve bir rahmet271; kimselere (ki) onlar Rablerine4 rahbet1016 duyarlar.

Notlar

Not 1

*Dişil tekil zamir Yüce Allah'ın ayetini/ayetlerini işaret eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Rahbet (Kavram ID: 1016)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 155

Ayet No: 155 | Kur'an Ayet No: 1109 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1109|7|155|واختار موسي قومه سبعين رجلا لميقتنا فلما اخذتهم الرجفه قال رب لو شيت اهلكتهم من قبل وايي اتهلكنا بما فعل السفها منا ان هي الا فتنتك تضل بها من تشا وتهدي من تشا انت ولينا فاغفر لنا وارحمنا وانت خير الغفرين

Latin Literal

155. Vahtâra mûsâ kavmehu seb’îne raculen li mîkâtinâ, fe lemmâ ehazet humur recfetu kâle rabbi lev şi’te ehlektehum min kablu ve iyyâye, e tuhlikunâ bi mâ feales sufehâu minnâ, in hiye illâ fitnetuk(fitnetuke), tudıllu bihâ men teşâu ve tehdî men teşâu ente veliyyunâ fâgfirlenâ verhamnâ ve ente hayrûl gâfirîn(gâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve seçti Mûsâ vaktimiz için kendi kavmine/toplumuna yetmiş adam; öyle ki ne zaman tuttu onları sarsıntı* dedi (Mûsâ): "Rabbim4! Şayet dileseydin helak ederdin onları öncesinde; ve beni (de); helak mı edersin bizleri faaliyet içinde olduğuyla bizden ahmakların; değildir o (senin) fitnen610 dışında; dalalette128 bırakırsın onunla** dilediğin kimseyi; ve doğru yola kılavuzlarsın dilediğin kimseyi; sen velimizsin28; öyle ki mağfiret319 et bizlere; ve rahmet271 et bizlere; ve sen hayırlısısın mağfiret319 edenlerin."

Notlar

Not 1

*Deprem.**Fitnenle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Veli (Kavram ID: 28)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Fitne. (Kavram ID: 610)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 156

Ayet No: 156 | Kur'an Ayet No: 1110 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1110|7|156|واكتب لنا في هذه الدنيا حسنه وفي الاخره انا هدنا اليك قال عذابي اصيب به من اشا ورحمتي وسعت كل شي فساكتبها للذين يتقون ويوتون الزكوه والذين هم بايتنا يومنون

Latin Literal

156. Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhıreti innâ hudnâ ileyk(ileyke), kâle azâbî usîbu bihî men eşâu ve rahmetî vesiat kulle şey’(şey’in), fe se ektubuhâ lillezîne yettekûne ve yu’tûnez zekâte vellezîne hum bi âyâtinâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaz bizlere bu dünyada bir iyilik/güzellik ve ahirette (de); doğrusu bizler kılavuzlandık sana; dedi (Allah) : "Azabım (ki) isabet ettiririm onu dilediğim kimseye; ve rahmetim271 (ki) kuşattı her bir şeyi; öyle ki yazarım onu kimselere (ki) takvalı21 olurlar; ve verirler zekâtı10; ve kimselerdir (ki) onlar ayetlerimize iman47 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 157

Ayet No: 157 | Kur'an Ayet No: 1111 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1111|7|157|الذين يتبعون الرسول النبي الامي الذي يجدونه مكتوبا عندهم في التوريه والانجيل يامرهم بالمعروف وينهيهم عن المنكر ويحل لهم الطيبت ويحرم عليهم الخبيث ويضع عنهم اصرهم والاغلل التي كانت عليهم فالذين امنوا به وعزروه ونصروه واتبعوا النور الذي انزل معه اوليك هم المفلحون

Latin Literal

157. Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli ye’muruhum bil ma’rûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ısrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) tabi olurlar resûle*; ümmi277 nebiye*; kimsedir (ki) bulurlar onu* yanlarındaki Tevrât’taki ve İncil’deki bir mektup/yazıt (-la); emreder* onlara marufla; ve men eder* onları çirkinleştirilmişten; ve helal kılar* onlara iyileri; ve haram kılar* üzerlerine kötüleri; ve kaldırır* onlardan bağlarını onların ve prangaları ki oldu (o) üzerlerinde; öyle ki kimselerdir (ki) iman ederler ona*; ve azarlarlar** kendilerini ona* ve yardım ederler ona*; ve tabi olurlar onunla* beraber indirilen nura***; işte bunlar; onlardır felaha326 erenler.

Notlar

Not 1

*Resûl, nebi Muhammed.**Zapt ederler, tutarlar.***Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmi, ümmi (Kavram ID: 277)
Felah (Kavram ID: 326)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 1112 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1112|7|158|قل يايها الناس اني رسول الله اليكم جميعا الذي له ملك السموت والارض لا اله الا هو يحي ويميت فامنوا بالله ورسوله النبي الامي الذي يومن بالله وكلمته واتبعوه لعلكم تهتدون

Latin Literal

158. Kul yâ eyyuhen nâsu innî resûlullâhi ileykum cemîanillezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(yumîtu), fe âminû billâhi ve resûlihin nebiyyil ummiyyillezî yu’minu billâhi ve kelimâtihî vettebiûhu leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey insanlar! Doğrusu ben* resûlüyüm Allah'ın üzerinize topluca; ki O’nadır mülkü göklerin ve yerin; yoktur ilâh74 O’nun dışında; hayat verir ve öldürür"; öyle ki iman47 edin Allah'a ve resûlüne O’nun; ümmi277 nebiye132 ki iman47 eder* Allah'a; ve O'nun kelimelerine*; ve tabi408 olun ona* belki sizler; doğru yola kılavuzlanırsınız.

Notlar

Not 1

*Resûl, ümmi nebi Muhammed.**Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
ilâh (Kavram ID: 74)
Nebi (Kavram ID: 132)
Ümmi, ümmi (Kavram ID: 277)
Resûle tabi olmak. (Kavram ID: 408)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 1113 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1113|7|159|ومن قوم موسي امه يهدون بالحق وبه يعدلون

Latin Literal

159. Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).

Türkçe Çeviri

Ve Mûsâ’nın kavmindendir/toplumundandır bir ümmet305 (ki) doğru yola kılavuzlar hakla/gerçekle; ve onunla* adaleti680 yerine getirirler.

Notlar

Not 1

*Hakla/gerçekle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Adalet (Kavram ID: 680)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 160

Ayet No: 160 | Kur'an Ayet No: 1114 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1114|7|160|وقطعنهم اثنتي عشره اسباطا امما واوحينا الي موسي اذ استسقيه قومه ان اضرب بعصاك الحجر فانبجست منه اثنتا عشره عينا قد علم كل اناس مشربهم وظللنا عليهم الغمم وانزلنا عليهم المن والسلوي كلوا من طيبت ما رزقنكم وما ظلمونا ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Latin Literal

160. Ve katta’nâhumusnetey aşrete esbâtan umemâ(umemen), ve evhaynâ ilâ mûsâ izisteskâhu kavmuhu enıdrıb bi asâkel hacer(hacere), fenbeceset minhusnetâ aşrete aynâ(aynen), kad alime kullu unâsin meşrebehum, ve zallelnâ aleyhimul gamame ve enzelnâ aleyhimul menne ves selvâ, kulû min tayyibâti mâ rezaknâkum, ve mâ zâlemûnâ ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve kestik onları on iki kabileye/boya/oymağa ümmetler (olarak); ve vahyettik Mûsâ'ya su istediği zaman onun* kavmi/toplumu ki "Darbet/vur asanla taşa" (diye); ve fışkırdı ondan** on iki göze; muhakkak bildi her insan kendi içeceği yeri; ve gölgelendirdik üzerlerine bulutu264; ve indirdik üzerlerine menneyi262 ve bıldırcını263; "Yiyin sizleri rızıklandırdığımız iyilerden"; ve zulmetmiş257 değillerdi bize; velakin/fakat onlar kendi nefislerine201 zulmediyorlardı257.

Notlar

Not 1

*Mûsâ'nın.**Taştan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 161

Ayet No: 161 | Kur'an Ayet No: 1115 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1115|7|161|واذ قيل لهم اسكنوا هذه القريه وكلوا منها حيث شيتم وقولوا حطه وادخلوا الباب سجدا نغفر لكم خطيتكم سنزيد المحسنين

Latin Literal

161. Ve iz kîle lehumuskunû hâzihil karyete ve kulû minhâ haysu şi’tum ve kûlû hıttatun vedhulûl bâbe succeden nagfir lekum hatîâtikum, senezîdul muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara: “Mesken edinin şu kentte; ve yiyin orada dilediğiniz (gibi) her yerden; ve deyin: “hitta/günahlardan-hatalardan bir arınma“; ve girin kapıdan secde edenler12 (olarak)”; bağışlarız sizlere hatalarınızı; ziyade edeceğiz güzel davrananlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 162

Ayet No: 162 | Kur'an Ayet No: 1116 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1116|7|162|فبدل الذين ظلموا منهم قولا غير الذي قيل لهم فارسلنا عليهم رجزا من السما بما كانوا يظلمون

Latin Literal

162. Fe beddelellezîne zalemû minhum kavlen gayrellezî kîle lehum fe erselnâ aleyhim riczen mines semâi bi mâ kânû yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki değiştirdiler onlardan zulmetmiş257 kimseler kavli/sözü* onlara denilenden başkasına; öyle ki gönderdik üzerlerine gökten bir cazalandırma; zulmeder257 olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kutsal mesajını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 163

Ayet No: 163 | Kur'an Ayet No: 1117 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1117|7|163|وسلهم عن القريه التي كانت حاضره البحر اذ يعدون في السبت اذ تاتيهم حيتانهم يوم سبتهم شرعا ويوم لا يسبتون لا تاتيهم كذلك نبلوهم بما كانوا يفسقون

Latin Literal

163. Ves’elhum anil karyetilletî kânet hâdıratel bahri iz ya’dûne fîs sebti iz te’tîhim hîtânuhum yevme sebtihim şurre’an ve yevme lâ yesbitune lâ te’tîhim, kezâlike neblûhum bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Türkçe Çeviri

Ve sor* onlara kentten; öyle ki olmuştu (o) denize sunuşlu**; taşıyorlardı/sınırı aşıyorlardı o zaman (onlar) sebte272; geliyordu o zaman balıkları onların sebt272 günü belirginleşenler*** (olarak); ve sebt272 olmayan gün gelmiyorlardı; işte böyledir; belalandırıyorduk256 onları fâsıklık38 eder olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Deniz kenarında.***Görünürler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Bela (Kavram ID: 256)
Sebt (Kavram ID: 272)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 164

Ayet No: 164 | Kur'an Ayet No: 1118 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1118|7|164|واذ قالت امه منهم لم تعظون قوما الله مهلكهم او معذبهم عذابا شديدا قالوا معذره الي ربكم ولعلهم يتقون

Latin Literal

164. Ve iz kâlet ummetun minhum lime teizûne kavmenillâhu muhlikuhum ev muazzibuhum azâben şedîdâ(şedîden), kâlû ma’zireten ilâ rabbikum ve leallehum yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman bir ümmet305 onlardan*: "Niçin vaaz653 edersiniz** bir kavme/topluma (ki) Allah helak edicidir onları ya da azap edicidir onlara şiddetli bir azap (-la)?"; dediler**: "Bir mazerettir*** (sizin) Rabbinize4 karşı; ve belki onlar takvalı21 olurlar.

Notlar

Not 1

*Yahudilerden.**Müminler.***Muaf tutulmak için özür beyanıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
vaaz (Kavram ID: 653)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 165

Ayet No: 165 | Kur'an Ayet No: 1119 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1119|7|165|فلما نسوا ما ذكروا به انجينا الذين ينهون عن السو واخذنا الذين ظلموا بعذاب بيس بما كانوا يفسقون

Latin Literal

165. Fe lemmâ nesû mâ zukkirû bihî enceynellezîne yenhevne anis sûi ve ahaznellezîne zalemû bi azâbin beîsin bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman unuttular kendisiyle* zikredileni78; kurtardık kötülükten meneden kimseleri; ve tuttuk zulmetmiş257 kimseleri çetin/güçlü bir azapla; fâsıklık38 eder olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kutsal mesajı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 166

Ayet No: 166 | Kur'an Ayet No: 1120 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1120|7|166|فلما عتوا عن ما نهوا عنه قلنا لهم كونوا قرده خسين

Latin Literal

166. Fe lemmâ atev an mâ nuhû anhu kulnâ lehum kûnû kıredeten hâsiîn(hâsiîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman sınırı aştılar kendisinden* menedilenden dedik onlara: "Olun maymunlar273; dışlanan/reddedilen**."

Notlar

Not 1

*Kötülük.**Dışlanan, reddedilen maymunlara işaret de anlamlıdır. Maymunlar topluluk halinde yaşarlar. Hiyerarşi söz konusudur. Bazı maymunlar lider tarafından topluluktan kovulur. Bu reddedilen maymunlarda stres, huzursuzluk çok daha yüksektir. Bir türlü huzur bulamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Maymunlaşma (Kavram ID: 273)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 167

Ayet No: 167 | Kur'an Ayet No: 1121 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1121|7|167|واذ تاذن ربك ليبعثن عليهم الي يوم القيمه من يسومهم سو العذاب ان ربك لسريع العقاب وانه لغفور رحيم

Latin Literal

167. Ve iz teezzene rabbuke le yeb’asenne aleyhim ilâ yevmil kıyâmeti men yesûmuhum sûel azâb(azâbi), inne rabbeke le serîul ıkâbi ve innehu le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve ilan ettiği zaman (senin) Rabbin4 (ki) mutlak gönderir onlara kıyamet148 gününe kadar kimseyi681 (ki) dayatır onlara azabın681 kötüsünü; doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak seridir akabinde*; ve doğrusu O mutlak Gafûr20’dur; Rahîm2’dir.

Notlar

Not 1

*Ardında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 168

Ayet No: 168 | Kur'an Ayet No: 1122 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1122|7|168|وقطعنهم في الارض امما منهم الصلحون ومنهم دون ذلك وبلونهم بالحسنت والسيات لعلهم يرجعون

Latin Literal

168. Ve katta’nâhum fîl ardı umemâ(umemen), minhumus sâlihûne ve minhum dûne zâlike ve belevnâhum bil hasenâti ves seyyiâti leallehum yerciûn(yerciûne).

Türkçe Çeviri

Ve kestik onları681 yerde ümmetlere305; onlardandır** sâlihler217; ve onlardandır** bunun astından/aşağısından; ve belalandırdık256 onları güzelliklerle ve kötülüklerle; belki onlar dönerler.

Notlar

Not 1

*Yahudiler kıyamet gününe kadar asla tek bir ümmet şeklinde bir araya gelemez. Dünya'nın dört bir yanına dağılmış ümmetler şeklinde dağılmışlardır.**Bir toplum/kavim için tamamen kötüdür ya da tamamen iyidir demek asla doğru değildir. Her toplumda olduğu gibi iyi ve kötü insanlar vardır. Bir toplumu/kavmi oluşturan insanlarda iyilerin sayısının artması kavmin/toplumun da aynı istikamette gitmesini sağlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihler (Kavram ID: 217)
Bela (Kavram ID: 256)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 169

Ayet No: 169 | Kur'an Ayet No: 1123 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1123|7|169|فخلف من بعدهم خلف ورثوا الكتب ياخذون عرض هذا الادني ويقولون سيغفر لنا وان ياتهم عرض مثله ياخذوه الم يوخذ عليهم ميثق الكتب ان لا يقولوا علي الله الا الحق ودرسوا ما فيه والدار الاخره خير للذين يتقون افلا تعقلون

Latin Literal

169. Fe halefe min ba’dihim halfun verisûl kitâbe ye’huzûne arada hâzel ednâ ve yekûlûne se yugferu lenâ ve in ye’tihim aradun misluhu ye’huzûh(ye’huzûhu), e lem yu’haz aleyhim mîsâkul kitâbi en lâ yekûlû alâllâhi illel hakka ve deresû mâ fîh(fîhî), ved dârul âhıretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki halife65 oldu onların sonrasında bir halife65 (ki) varis oldular kitaba*; tutarlar/edinirler arzını/sunduğunu bu alçağın**; ve derler: "Mağfiret319 edilecek bizlere"; ve eğer gelse onlara arzın/sunulanın kendi (kadar) misli870; tutarlar/edinirler onu; asla tutmazlar/edinmezler üzerlerine kitabın* mîsâkını281 ki "demeyin Allah’a karşı hak/gerçek dışında" (dır); ve (oysa) ders çalıştılar (onlar) onun* içindekine; ve ahiret diyarı hayırlıdır kimselere (ki) takvalı21 olurlar; öyle ki akletmez misiniz?

Notlar

Not 1

*Tevrât'a.**Daha alçak/aşağı bir evrende olan Dünya gezegeninin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Halife (Kavram ID: 65)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 170

Ayet No: 170 | Kur'an Ayet No: 1124 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1124|7|170|والذين يمسكون بالكتب واقاموا الصلوه انا لا نضيع اجر المصلحين

Latin Literal

170. Vellezîne yumessikûne bil kitâbi ve ekâmus salâte innâ lâ nudîu ecrel muslihîn(muslihîne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; sımsıkı sarılırlar/yapışırlar kitaba*; ve ikame572 ederler salâtı5; doğrusu biz; zayi etmeyiz muslihlerin30 ecrini/karşılığını.

Notlar

Not 1

*Kur’ân’a

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muslih (Kavram ID: 30)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 171

Ayet No: 171 | Kur'an Ayet No: 1125 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1125|7|171|واذ نتقنا الجبل فوقهم كانه ظله وظنوا انه واقع بهم خذوا ما اتينكم بقوه واذكروا ما فيه لعلكم تتقون

Latin Literal

171. Ve iz netaknel cebele fevkahum ke ennehu zulletun ve zannû ennehu vâkıun bihim, huzû mâ âteynâkum bi kuvvetin vezkurû mâ fîhi leallekum tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve kaldırdığımız zaman dağı üstlerine ki o* bir gölge gibiydi; ve zannettiler ki o* bir düşendi onlara; tutun/edinin verdiğimi** sizlere kuvvetle; ve zikredin78 onun** içindekini; belki sizler takvalı21 olursunuz.

Notlar

Not 1

*Dağ.**Tevrât'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 172

Ayet No: 172 | Kur'an Ayet No: 1126 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1126|7|172|واذ اخذ ربك من بني ادم من ظهورهم ذريتهم واشهدهم علي انفسهم الست بربكم قالوا بلي شهدنا ان تقولوا يوم القيمه انا كنا عن هذا غفلين

Latin Literal

172. Ve iz ehaze rabbuke min benî âdeme min zuhûrihim zurriyyetehum ve eşhedehum alâ enfusihim, e lestu birabbikum, kâlû belâ, şehidnâ, en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Ve aldığı zaman (senin) Rabbin4 Âdemoğullarından; sırtlarından onların zürriyetlerini380; ve tanık/şahit yaptı onları kendi nefisleri201 üzerine: “Değil miyim Rabbiniz4!”; dediler: “Evet! Tanık/şahit olduk”; ki dersiniz kıyamet günü148: “Doğrusu biz olmuştuk bundan gâfil310.” (diye).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Nefis (Kavram ID: 201)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 173

Ayet No: 173 | Kur'an Ayet No: 1127 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1127|7|173|او تقولوا انما اشرك اباونا من قبل وكنا ذريه من بعدهم افتهلكنا بما فعل المبطلون

Latin Literal

173. Ev tekûlû innemâ eşreke âbâunâ min kablu ve kunnâ zurriyyeten min ba’dihim, e fe tuhlikunâ bimâ fealel mubtilûn(mubtilûne).

Türkçe Çeviri

Ya da dersiniz (diye): "Doğrusu şirk71 koştuğudur babalarımız/atalarımızın önceden; ve olduk bir zürriyet380 onlardan sonra; helak mı edersin bizleri faaliyet ettiğiyle batıllaştıranların/iptal edenlerin682."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 174

Ayet No: 174 | Kur'an Ayet No: 1128 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1128|7|174|وكذلك نفصل الايت ولعلهم يرجعون

Latin Literal

174. Ve kezâlike nufassılul âyâti ve leallehum yerci’ûn(yerci’ûne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; tefsîl651 ederiz ayetleri; ve belki onlar dönerler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tefsîl (Kavram ID: 651)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 175

Ayet No: 175 | Kur'an Ayet No: 1129 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1129|7|175|واتل عليهم نبا الذي اتينه ايتنا فانسلخ منها فاتبعه الشيطن فكان من الغاوين

Latin Literal

175. Vetlu aleyhim nebeellezî âteynâhu âyâtinâ fenseleha minhâ fe etbeahuş şeytânu fe kâne minel gâvîn(gâvîne).

Türkçe Çeviri

Ve oku onlara haberini kimsenin684 (ki) verdik ona684 ayetlerimizi ; sıyrıldı/soyuldu* ondan**; öyle ki tabi oldu ona***; şeytâna29; öyle ki oldu doğru yoldan sapanlardan.

Notlar

Not 1

*Derinin soyulması, hayvanın etinden derisinin soyulması/sıyrılması gibi.**Ayetten.***Şeytâna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 176

Ayet No: 176 | Kur'an Ayet No: 1130 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1130|7|176|ولو شينا لرفعنه بها ولكنه اخلد الي الارض واتبع هويه فمثله كمثل الكلب ان تحمل عليه يلهث او تتركه يلهث ذلك مثل القوم الذين كذبوا بايتنا فاقصص القصص لعلهم يتفكرون

Latin Literal

176. Ve lev şi’nâ le refa’nâhu bihâ ve lâkinnehû ahlede ilel ardı vettebea hevâh(hevâhu), fe meseluhu ke meselil kelb(kelbi), in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhu yelhes, zâlike meselul kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, faksusîl kasasa leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Velev/fakat dileseydik mutlak yükseltirdik onu684 onunla*; velakin/fakat o684 saplandı yere; ve tabi oldu hevâsına; öyle ki misali/benzeri onun misali/benzeri gibidir köpeğin; eğer hamle yapsan üzerine dilini sarkıtıp solur ya da terk etsen onu dilini sarkıtıp solur; işte budur misali/benzeri kavmin/toplumun; kimselerin (ki) yalanladılar ayetlerimizi; öyle ki kıssalaştır (bu) kıssayı belki onlar fikrederler868.

Notlar

Not 1

*Ayetle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 177

Ayet No: 177 | Kur'an Ayet No: 1131 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1131|7|177|سا مثلا القوم الذين كذبوا بايتنا وانفسهم كانوا يظلمون

Latin Literal

177. Sâe meselennil kavmullezîne kezzebû bi âyatinâ ve enfusehum kânû yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Ne kötüdür misali/benzeri kavmin/toplumun; kimselerin (ki) yalanladılar ayetlerimizi; ve kendi nefislerine201 oldular zulmederler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 178

Ayet No: 178 | Kur'an Ayet No: 1132 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1132|7|178|من يهد الله فهو المهتدي ومن يضلل فاوليك هم الخسرون

Latin Literal

178. Men yehdillâhu fehuvel muhtedî ve men yudlil fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Kimi doğru yola kılavuzlar Allah öyle ki o doğru yolu bulandır; ve kimi dalalette128 bırakır; öyle ki işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 179

Ayet No: 179 | Kur'an Ayet No: 1133 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1133|7|179|ولقد ذرانا لجهنم كثيرا من الجن والانس لهم قلوب لا يفقهون بها ولهم اعين لا يبصرون بها ولهم اذان لا يسمعون بها اوليك كالانعم بل هم اضل اوليك هم الغفلون

Latin Literal

179. Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun ektik/tohumladık cehennem için birçoğunu cinden210 ve insandan; onlaradır* kalpler213 akletmezler562 onunla; ve onlaradır gözler bakmazlar onunla; ve onlaradır kulaklar işitmezler onunla; işte bunlar; en'âmdır645; evet! Onlar daha dalalet128 içindedir; işte bunlar; onlardır gâfiller310.

Notlar

Not 1

*'Onlaradır geçişi önemlidir. Bu zamir hem cinleri hem de insanları kapsar. Bu durumda cinlerin insanların kalp, göz ve kulak organlarının işlevini yapan, benzer özelliklere sahip, kendilerine özgü mekanizmalara sahip olduklarını anlarız. Kendi yaratılış özelliklerine göre bu varlıkların kendi iradelerinin olduğunu, çevrelerinde olan şeylerden görme ve işitme gibi özellikler gibi farkındalık sahibi olduklarını anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin (Kavram ID: 210)
Akleden kalpler (Kavram ID: 213)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 180

Ayet No: 180 | Kur'an Ayet No: 1134 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1134|7|180|ولله الاسما الحسني فادعوه بها وذروا الذين يلحدون في اسميه سيجزون ما كانوا يعملون

Latin Literal

180. Ve lillâhil esmâul husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâih(esmâihî), se yuczevne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır güzel isimler49; öyle ki çağırın onunla*; ve bırakın kimseleri (ki) eğilirler/saparlar O'nun** isimlerinde49; cezalandırılacaklar63 yapar olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*İsimle.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Ceza (Kavram ID: 63)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 181

Ayet No: 181 | Kur'an Ayet No: 1135 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1135|7|181|وممن خلقنا امه يهدون بالحق وبه يعدلون

Latin Literal

181. Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).

Türkçe Çeviri

Ve yarattığım kimselerdendir bir ümmet305; doğru yola kılavuzlar hakla/gerçekle; ve onunla* adaletli olurlar/sağlarlar.

Notlar

Not 1

*Hakla/gerçekle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 182

Ayet No: 182 | Kur'an Ayet No: 1136 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1136|7|182|والذين كذبوا بايتنا سنستدرجهم من حيث لا يعلمون

Latin Literal

182. Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ se nestedricuhum min haysu lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve ayetlerimizi yalanlamış195 kimseleri; adım adım ilerleteceğiz onları yerden (ki) bilmezler (onlar).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 183

Ayet No: 183 | Kur'an Ayet No: 1137 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1137|7|183|واملي لهم ان كيدي متين

Latin Literal

183. Ve umlî lehum, inne keydî metîn(metînun)

Türkçe Çeviri

Ve uzun bir süredir* onlara; doğrusu (benim) planım** metindir/sağlamdır.

Notlar

Not 1

*Uzun bir süre verilmiştir onlara.**Stratejim.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 184

Ayet No: 184 | Kur'an Ayet No: 1138 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1138|7|184|اولم يتفكروا ما بصاحبهم من جنه ان هو الا نذير مبين

Latin Literal

184. E ve lem yetefekkerû mâ bi sâhıbihim min cinneh(cinnetin), in huve illâ nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve hiç fikretmezler868 mi (ki) yoktur arkadaşlarında* hiçbir cinnet** ki o*** ancak apaçık bir uyarıcıdır?

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'te.**Mecnunluk, cinnet getirme.***Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fikretmek (Kavram ID: 868)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 185

Ayet No: 185 | Kur'an Ayet No: 1139 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1139|7|185|اولم ينظروا في ملكوت السموت والارض وما خلق الله من شي وان عسي ان يكون قد اقترب اجلهم فباي حديث بعده يومنون

Latin Literal

185. E ve lem yanzurû fî melekûtis semâvâti vel ardı ve mâ halakallâhu min şey’in ve en asâ en yekûne kadıkterebe eceluhum, fe bi eyyi hadîsin ba’dehu yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve hiç bakmazlar mı melekûtuna685 göklerin162 ve yerin; yarattığına Allah'ın (her) bir şeyden; ve belki de olur ki muhakkak yakınlaşmıştır ecelleri onların; öyle ki hangi hadise/söze sonrasında onun* iman47 ederler.

Notlar

Not 1

*Bu sözün.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gökler (Kavram ID: 162)
Melekût. (Kavram ID: 685)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 186

Ayet No: 186 | Kur'an Ayet No: 1140 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1140|7|186|من يضلل الله فلا هادي له ويذرهم في طغينهم يعمهون

Latin Literal

186. Men yudlilillâhu fe lâ hâdiye leh(lehu), ve yezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Türkçe Çeviri

Kimi dalalette128 bırakır Allah; öyle ki olmaz doğru yola kılavuzlayan ona*; ve bırakır onları** tûğyânları442 içinde (ki) bocalayıp dururlar.

Notlar

Not 1

*O kimseyi.**O kimseleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 187

Ayet No: 187 | Kur'an Ayet No: 1141 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1141|7|187|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها قل انما علمها عند ربي لا يجليها لوقتها الا هو ثقلت في السموت والارض لا تاتيكم الا بغته يسلونك كانك حفي عنها قل انما علمها عند الله ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

187. Yes’elûneke anis sâ’ati eyyâne mursâhâ, kul innemâ ilmuhâ inde rabbî, lâ yucellîhâ li vaktihâ illâ huv(huve), sekulet fîs semâvâti vel ard(ardı), lâ te’tîkum illâ bagtete(bagteten), yes’elûneke ke enneke hafiyyun anhâ, kul innemâ ilmuhâ indallâhi ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana sâatten470; ne zamandır gelip demir attırılması onun (diye); de ki : "Onun ilmi ancak Rabbimin4 indindedir/katındadır; belirgin edemez onun* vaktini O'nun dışında; ağır686 geldi (o) göklerde162 ve yerde; gelmez sizlere ansızın (olması) dışında; sual ederler/sorarlar sana sanki sen hafiysin** ondan; de ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın indindedir/yanındadır; velakin/fakat insanların çoğu bilmezler.

Notlar

Not 1

*Sâatin.**Bilgi sahibi olmak için araştırmak-sorgulamak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gökler (Kavram ID: 162)
Sâat (Kavram ID: 470)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 188

Ayet No: 188 | Kur'an Ayet No: 1142 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1142|7|188|قل لا املك لنفسي نفعا ولا ضرا الا ما شا الله ولو كنت اعلم الغيب لاستكثرت من الخير وما مسني السو ان انا الا نذير وبشير لقوم يومنون

Latin Literal

188. Kul lâ emliku li nefsî nef’an ve lâ darran illâ mâşaallâh(mâşaallâhu), ve lev kuntu a’lemul gaybe lesteksertu minel hayri ve mâ messeniyes sûu in ene illâ nezîrun ve beşîrun li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

De ki687: "Malik* olamam kendi nefsime201 bir menfaate; ve ne de bir zarara Allah'ın dilediği dışında; velev/şayet gaybı bilir olsaydım; mutlak çoğaltırdım hayırdan; ve dokunur olamazdı bana kötülük; ki ben ancak bir uyarıcıyım ve müjdeleyiciyim bir iman47 eder bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Sahip.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 189

Ayet No: 189 | Kur'an Ayet No: 1143 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1143|7|189|هو الذي خلقكم من نفس وحده وجعل منها زوجها ليسكن اليها فلما تغشيها حملت حملا خفيفا فمرت به فلما اثقلت دعوا الله ربهما لين اتيتنا صلحا لنكونن من الشكرين

Latin Literal

189. Huvellezî halakakum min nefsin vâhıdetin ve ceale minhâ zevcehâ li yeskune ileyhâ, fe lemmâ tegaşşâhâ hamelet hamlen hafîfen fe merret bihî, fe lemmâ eskalet deavâllâhe rabbehumâ lein âteytenâ sâlihan le nekûnenne mineş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

O (ki) yaratandır sizleri tek bir nefisten201; ve yaptı (Allah) ondan (dişiden) eşini onun (dişinin); sükûn bulması için (erkeğin) onunla (dişiyle); öyle ki ne zaman sardı/örttü (erkek) onu (dişiyi); yüklendi (dişi) hafif bir yük; öyle ki geçti/geçirdi (dişi) onunla; öyle ki ne zaman ağırlaştı (dişi); çağırdı ikisi Allah’ı; Rablerini4; eğer verdiysen bizlere bir sâlih777; mutlak oluruz şükredenler43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Nefis (Kavram ID: 201)
Sâlih (Kavram ID: 777)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 190

Ayet No: 190 | Kur'an Ayet No: 1144 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1144|7|190|فلما اتيهما صلحا جعلا له شركا فيما اتيهما فتعلي الله عما يشركون

Latin Literal

190. Fe lemmâ âtâhumâ sâlihan cealâ lehu şurakâe fîmâ âtâhumâ, fe teâlâllâhu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman verdi ikisine (Allah) bir sâlih777; yaptı* (erkek) O'na (Allah'a) ortaklar ikisine verdiğinde**; öyle ki yücelmiştir Allah şirk71 koştuklarından.

Notlar

Not 1

*Eril tekil zamir önemlidir. Şirk koşanın erkek olduğunu anlarız.**Sâlih evlat veren sadece Yüce Allah'a teşekkür edeceğine O'nun astından şeye/şeylere de teşekkür etmiştir; şükretmiştir. Aracı saymıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Sâlih (Kavram ID: 777)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 191

Ayet No: 191 | Kur'an Ayet No: 1145 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1145|7|191|ايشركون ما لا يخلق شيا وهم يخلقون

Latin Literal

191. E yuşrikûne mâ lâ yahluku şey’en ve hum yuhlekûn(yuhlekûne).

Türkçe Çeviri

Şirk71 mi koşarlar bir şey yaratamayanı? Ve (oysa) onlar yaratılırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 192

Ayet No: 192 | Kur'an Ayet No: 1146 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1146|7|192|ولا يستطيعون لهم نصرا ولا انفسهم ينصرون

Latin Literal

192. Ve lâ yestetîûne lehum nasran ve lâ enfusehum yansurûn(yansurûne).

Türkçe Çeviri

Ve güç yetirip itaat edemezler* onlara** bir yardıma; ne de kendi*** nefislerine201 yardım edebilirler.

Notlar

Not 1

*Şirk koştukları.**Şirk koşanlara.***Şirk koşulanların nefis sahibi canlılar olduğunu anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 193

Ayet No: 193 | Kur'an Ayet No: 1147 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1147|7|193|وان تدعوهم الي الهدي لا يتبعوكم سوا عليكم ادعوتموهم ام انتم صمتون

Latin Literal

193. Ve in ted’ûhum ilel hudâ lâ yettebiûkum, sevâun aleykum e deavtumûhum em entum sâmitûn(sâmitûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer çağırsanız onları* doğru yola kılavuza; tabi olamazlar sizlere; aynı seviyedir/farksızdır sizlere çağırdınız onları ya da sizler susanlarsınız.

Notlar

Not 1

*Şirk koştuklarınızı.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 194

Ayet No: 194 | Kur'an Ayet No: 1148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1148|7|194|ان الذين تدعون من دون الله عباد امثالكم فادعوهم فليستجيبوا لكم ان كنتم صدقين

Latin Literal

194. İnnellezîne ted’ûne min dûnillâhi ıbâdun emsâlukum fed’ûhum felyestecibû lekum in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler* (ki) çağırırsınız Allah’ın astından; kullardır* sizlerin misalleri/benzerleri; öyle ki çağırın onları; öyle ki cevap versinler sizlere eğer olduysanız sâdıklar182.

Notlar

Not 1

*Şirk koşulan şeylerin kimseler olarak işaret edildiğini görmekteyiz. Bu da bizlere Yüce Allah'ın kulları olan, diğer insanlardan farkı olmayan kimselerin ilâhlaştırıldığını gösterir. Günümüzde resûl Îsâ'ya ve Muhammed'e Yüce Allah'ın isimleri/sıfatları atfedilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 195

Ayet No: 195 | Kur'an Ayet No: 1149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1149|7|195|الهم ارجل يمشون بها ام لهم ايد يبطشون بها ام لهم اعين يبصرون بها ام لهم اذان يسمعون بها قل ادعوا شركاكم ثم كيدون فلا تنظرون

Latin Literal

195. E lehum erculun yemşûne bihâ, em lehum eydin yabtışûne bihâ, em lehum a’yunun yubsırûne bihâ, em lehum âzânun yesmeûne bihâ, kulid’û şurekâekum summe kîdûni fe lâ tunzırûn(tunzırûne).

Türkçe Çeviri

Onlara mıdır ayaklar* yürürler onunla; ya da onlaradır eller* saldırıp vururlar onunla; ya da onlaradır gözler* bakarlar onunla; ya da onlaradır kulaklar* işitirler onunla?; de ki: "Çağırın şirk71 koştuklarınızı; sonra plan** yapın bana (karşı); öyle ki göz açtırmayın bana."

Notlar

Not 1

*Şirk koşulan kimselerin kendilerine gelecek bir zararı bile gidermeye güçleri yoktur. Kendilerine bir hayır da sağlayamazlar. Bu evrenden ayrılıp gitmişlerdir. Önceden ne hayır yaptılarsa Yüce Allah katında onu bulurlar. **Strateji geliştirin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 196

Ayet No: 196 | Kur'an Ayet No: 1150 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1150|7|196|ان ولي الله الذي نزل الكتب وهو يتولي الصلحين

Latin Literal

196. İnne veliyyiyallâhullezî nezzelel kitâbe ve huve yetevelles sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (benim) velim28 Allah'tır ki indirendir kitabı*; ve O yakın korur/himaye eder sâlihleri217.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 197

Ayet No: 197 | Kur'an Ayet No: 1151 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1151|7|197|والذين تدعون من دونه لا يستطيعون نصركم ولا انفسهم ينصرون

Latin Literal

197. Vellezîne ted’ûne min dûnihî lâ yestetîûne nasrakum ve lâ enfusehum yensurûn(yensurûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler* (ki) çağırırsınız O’nun** astından; güç yetiremezler itaat etmeye (bir) yardıma sizlere ve ne de kendi nefislerine201 yardım edebilirler.

Notlar

Not 1

*Şirk koşulan kimseler.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 198

Ayet No: 198 | Kur'an Ayet No: 1152 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1152|7|198|وان تدعوهم الي الهدي لا يسمعوا وتريهم ينظرون اليك وهم لا يبصرون

Latin Literal

198. Ve in ted’ûhum ilel hudâ lâ yesme’û, ve terâhum yenzurûne ileyke ve hum lâ yubsırûn(yubsırûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer çağırsan onları doğru yola kılavuza işitemezler; ve (kendince) görürsün onları bakarlar sana; ve (oysa) onlar bakamazlar.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 199

Ayet No: 199 | Kur'an Ayet No: 1153 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1153|7|199|خذ العفو وامر بالعرف واعرض عن الجهلين

Latin Literal

199. Huzil afve ve’mur bil urfi ve a’rıd anil câhilîn(câhilîne).

Türkçe Çeviri

Tut/edin* affı358; ve emret urfla689; yüz çevir cahillerden.

Notlar

Not 1

*Karakterin edin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Af (Kavram ID: 358)
Urf (Kavram ID: 689)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 200

Ayet No: 200 | Kur'an Ayet No: 1154 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1154|7|200|واما ينزغنك من الشيطن نزغ فاستعذ بالله انه سميع عليم

Latin Literal

200. Ve immâ yenzeganneke mineş şeytâni nezgun festeiz billâh(billâhi), innehu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer gelirse sana kışkırtma; şeytândan29 bir kışkırtma; öyle ki sığın Allah'a; doğrusu O bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Semî (Kavram ID: 41)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 201

Ayet No: 201 | Kur'an Ayet No: 1155 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1155|7|201|ان الذين اتقوا اذا مسهم طيف من الشيطن تذكروا فاذا هم مبصرون

Latin Literal

201. İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) takvalı21 oldular (Allah’a) temas ettiği zaman onlara bir tavaf/dolaşma* şeytândan29; zikrettiler78 (Allah’ı); öyle ki o zaman onlar bakanlardır/görenlerdir**.

Notlar

Not 1

*Şeytânın musallat olması. **Şeytânın kışkırtmalarını rahatlıkla görürler, anlarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 202

Ayet No: 202 | Kur'an Ayet No: 1156 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1156|7|202|واخونهم يمدونهم في الغي ثم لا يقصرون

Latin Literal

202. Ve ihvânuhum yemuddûnehum fîl gayyi summe lâ yuksirûn(yuksirûne).

Türkçe Çeviri

Ve onların kardeşleridir* (ki) genişletirler/uzatırlar* onları sapkınlığa; sonra peşlerini bırakmazlar*.

Notlar

Not 1

*Şeytânlar.

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 203

Ayet No: 203 | Kur'an Ayet No: 1157 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1157|7|203|واذا لم تاتهم بايه قالوا لولا اجتبيتها قل انما اتبع ما يوحي الي من ربي هذا بصاير من ربكم وهدي ورحمه لقوم يومنون

Latin Literal

203. Ve izâ lem te’tihim biâyetin kâlû lev lectebeytehâ, kul innemâ ettebiu mâ yûhâ ileyye min rabbî hâzâ besâiru min rabbikum ve huden ve rahmetun li kavmin yu’minûn (yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve asla gelmediğin zaman onlara bir ayetle454 derler: "Keşke derleseydin/toplasaydın onu*; de ki ancak tabi olurum Rabbimden4 üzerime vahy603 edilene; bu**; basiretlerdir690 Rabbinizden4; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir271 iman47 eder bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Ayeti.**Ayetler, Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Basiretler. (Kavram ID: 690)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 204

Ayet No: 204 | Kur'an Ayet No: 1158 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1158|7|204|واذا قري القران فاستمعوا له وانصتوا لعلكم ترحمون

Latin Literal

204. Ve izâ kuriel kur’ânu festemiû lehu ve ensıtû leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

Kur'ân okunduğu zaman öyle ki işitin onu; ve kulak verin/dinleyin*; belki sizler rahmet271 edilirsiniz.

Notlar

Not 1

*Kur'an ne diyor kulak verin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 205

Ayet No: 205 | Kur'an Ayet No: 1159 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1159|7|205|واذكر ربك في نفسك تضرعا وخيفه ودون الجهر من القول بالغدو والاصال ولا تكن من الغفلين

Latin Literal

205. Vezkur rabbeke fî nefsike tedarruan ve hîfeten ve dûnel cehri minel kavli bil guduvvi vel âsâli ve lâ tekun minel gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Ve zikret78 Rabbini4 kendi nefsinde201 bir alçak gönüllülük (-le); ve bir korku (-yla); ve aleni (duyulacak kadar) yüksek bir söylemin* altında/astında**; sabah ve akşam***; ve olma gâfillerden310.

Notlar

Not 1

*O'nun yüce sıfatlarını yani evrene tecelli etmiş olan güzel sıfatlarını öğrenmek/hatırlamak ve bunları sözlere dökmek demektir. Gökyüzündeki bulutlara bakıp da "Ey Rabbim! Ne güzel bir hayat verensin; ilmin, bilmin sınırsızdır. Her atomun nerede olacağını bildin, hesapladın. Senin rüzgarların onları dilediğin yere sürükler; dilediğin yere yağmurları bıraktırırsın. Sensin en yüce yaratıcı. Bizden rahmetini esirgeme!" gibi sözleri kendi nefsimizde sesli olarak söylemek, kendi nefsimizde hissetmek tam olarak 7:205 ayetinde istenilendir. **Herkesi duyabileceği bir sesle olmadan yapılan söylem/kelam.***Her zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Nefis (Kavram ID: 201)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

A'râf/Üst Boyutlara Yükselme Portalleri Suresi - Ayet 206

Ayet No: 206 | Kur'an Ayet No: 1160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1160|7|206|ان الذين عند ربك لا يستكبرون عن عبادته ويسبحونه وله يسجدون

Latin Literal

206. İnnellezîne inde rabbike lâ yestekbirûne an ibadetihî ve yusebbihûnehu ve lehu yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbinin4 indindedir/katındadır kimseler695; (ki) büyüklenmezler kulluk etmekten O’na (Allah’a); ve tesbih31 ederler O'nu (Allah’ı); ve O’na (Allah’a) secde12 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)

Sure 8: Enfâl/Öncelikli Ganimetler (ٱلْأَنْفَال)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1161 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1161|8|1|يسلونك عن الانفال قل الانفال لله والرسول فاتقوا الله واصلحوا ذات بينكم واطيعوا الله ورسوله ان كنتم مومنين

Latin Literal

1. Yes’elûneke anil enfâl(enfâli), kulil enfâlu lillâhi ver resûl(resûli), fettekullâhe ve aslihû zâte beynikum ve etîûllâhe ve resûlehû in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Sual ederler sana enfâlden696; de ki "Enfâl696 Allah’a ve resûlünedir700; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve ıslah360 edin aranızdaki hali/olanı; ve itaat76 edin Allah'a ve resûlüne700 eğer olduysanız müminler27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Mümin (Kavram ID: 27)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Islah/ıslah (Kavram ID: 360)
Enfâl (Kavram ID: 696)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1162 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1162|8|2|انما المومنون الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم واذا تليت عليهم ايته زادتهم ايمنا وعلي ربهم يتوكلون

Latin Literal

2. İnnemel mu’minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Türkçe Çeviri

Ancak müminler27; kimselerdir (ki) zikredildiği78 zaman Allah; korkuyla/ürpertiyle dolar kalpleri onların*; ve okunduğu zaman üzerlerine O’nun** ayetleri454; ziyade eder*** onlara**** bir imanı47; ve Rablerine4 karşı tevekkül79 ederler***** (onlar).

Notlar

Not 1

*Müminlerin.**Allah'ın.***Ayet.****Müminlere.*****Müminler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Ayetler (Kavram ID: 454)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1163 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1163|8|3|الذين يقيمون الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

3. Ellezîne yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1164 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1164|8|4|اوليك هم المومنون حقا لهم درجت عند ربهم ومغفره ورزق كريم

Latin Literal

4. Ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkan), lehum derecâtun inde rabbihim ve magfiretun ve rızkun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler27; onlaradır dereceler Rablerinin4 indinde/katında; ve bir mağfiret319; ve cömert bir rızık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1165 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1165|8|5|كما اخرجك ربك من بيتك بالحق وان فريقا من المومنين لكرهون

Latin Literal

5. Kemâ ahreceke rabbuke min beytike bil hakkı ve inne ferîkan minel mu’minîne le kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Çıkardığı gibi (seni) Rabbin4 (senin) evinden hakla/gerçekle; ve doğrusu bir fırka* müminlerden27 mutlak kerhendiler697.

Notlar

Not 1

*Grup.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1166 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1166|8|6|يجدلونك في الحق بعدما تبين كانما يساقون الي الموت وهم ينظرون

Latin Literal

6. Yucadilûneke fîl hakkı ba’de mâ tebeyyene ke ennemâ yusâkûne ilel mevti ve hum yanzurûn(yanzurûne).

Türkçe Çeviri

Mücadele ediyorlardı seninle beyan olan hakkın/gerçeğin sonrasında; sanki sürülüyorlar gibi ölüme karşı ve onlar (sanki) bakıyorlar gibi (ölüme).

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1167 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1167|8|7|واذ يعدكم الله احدي الطايفتين انها لكم وتودون ان غير ذات الشوكه تكون لكم ويريد الله ان يحق الحق بكلمته ويقطع دابر الكفرين

Latin Literal

7. Ve iz yaıdukumullâhu ihdet tâifeteyni ennehâ lekum, ve teveddûne enne gayre zâtiş şevketi tekûnu lekum, ve yurîdullâhu en yuhıkkal hakka bi kelimâtihî ve yaktaa dâbirel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve vaat ediyorken sizlere Allah iki tayfadan* birini** ki o sizleredir (diye); ve istiyordunuz ki kuvvet/diken/sivrilik*** sahibi dışındaki**** olsun sizlere; ve (oysa) diliyordu Allah ki hakka/gerçeğe kavuşturmayı hakkı/gerçeği**** kendi kelimeleriyle416; ve (diliyordu) kesmeyi kâfirlerin25 ardını.

Notlar

Not 1

*Birliktelik sahibi gruptan.**Mücadele etmeniz için, savaşmanız için.***Zarar/hasar verici, delici kuvvet. ****Zayıf olanı. Daha az zarar verecek olanı.*****Kâfirler daha güçlü olsalar da, daha fazla zarar verici olsalar da onlarla savaşmak hak/gerçeğin ortaya çıkmasında daha faydalıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1168 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1168|8|8|ليحق الحق ويبطل البطل ولو كره المجرمون

Latin Literal

8. Li yuhıkkal hakka ve yubtılel bâtıle ve lev kerihel mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

Hakka/gerçeğe kavuşturması içindir (Allah'ın) hakkı/gerçeği; ve batıllaştırması199 (içindir) (Allah'ın) batılı199; velev/fakat kerhen697 olsalar da mücrimler674.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)
Mücrim (Kavram ID: 674)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1169 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1169|8|9|اذ تستغيثون ربكم فاستجاب لكم اني ممدكم بالف من المليكه مردفين

Latin Literal

9. İz testegîsûne rabbekum festecâbe lekum ennî mumiddukum bi elfin minel melâiketi murdifîn(murdifîne).

Türkçe Çeviri

Yardım dilerken Rabbinizden4; öyle ki cevap verdi (Rabbiniz) sizlere ki "Ben yardım ediciyim sizlere meleklerden binle; ardışıklar (olarak)."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1170 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1170|8|10|وما جعله الله الا بشري ولتطمين به قلوبكم وما النصر الا من عند الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

10. Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ ve li tatmainne bihî kulûbukum ve men nasru illâ min indillâh(indillâhi), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değildi onu Allah bir büşra* dışında; ve tatmin olması için onunla kalplerinizin; ve yoktur yardım Allah indinden/katından dışında; doğrusu Allah Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Müjde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1171 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1171|8|11|اذ يغشيكم النعاس امنه منه وينزل عليكم من السما ما ليطهركم به ويذهب عنكم رجز الشيطن وليربط علي قلوبكم ويثبت به الاقدام

Latin Literal

11. İz yugaşşîkumun nuâse emeneten minhu ve yunezzilu aleykum mines semâi mâen li yutahhirekum bihî ve yuzhibe ankum riczeş şeytâni ve li yerbıta alâ kulûbikum ve yusebbite bihil akdâm(akdâme).

Türkçe Çeviri

Sardığı zaman sizleri O’ndan (Allah'tan) bir emanet/güvenlik (veren) uyuklama; ve indiriyordu üzerinize gökten bir su; temizlemek içindi sizleri onunla; ve gidermek içindi sizden şeytânın29 riczini698; ve bağlayıp rabıtalamak699 içindi kalplerinizin üzerini; ve sabitlemek içindi onunla ayaklarınızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Ricz (Kavram ID: 698)
Rabita, rabıta. (Kavram ID: 699)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1172 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1172|8|12|اذ يوحي ربك الي المليكه اني معكم فثبتوا الذين امنوا سالقي في قلوب الذين كفروا الرعب فاضربوا فوق الاعناق واضربوا منهم كل بنان

Latin Literal

12. İz yûhî rabbuke ilel melâiketi ennî meakum fe sebbitûllezîne âmenû, seulkî fî kulûbillezîne keferûr ru’be fadribû fevkal a’nâkı vadribû minhum kulle benân(benânin).

Türkçe Çeviri

Vahyediyorken (senin) Rabbin4 meleklere ki: "Ben beraberim sizlerle; öyle ki sabitleyin* iman47 etmiş kimseleri; atacağım kâfirlik25 etmiş kimselerin kalplerine dehşet; öyle ki darbedin* boyunlar üstüne; ve darbedin* onlardan** her parmak ucuna."

Notlar

Not 1

*Melekler.**Kâfirlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1173 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1173|8|13|ذلك بانهم شاقوا الله ورسوله ومن يشاقق الله ورسوله فان الله شديد العقاب

Latin Literal

13. Zâlike bi ennehum şâkkullâhe ve resûluh(resûlehu), ve men yuşâkıkıllâhe ve resûlehu fe innallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; ki zorluk çıkarmış/ağırlaştırmış/baskı yapmış olmalarıyladır Allah'a700 ve resûlüne700; kim zorluk çıkarır/ağırlaştırır/baskı yapar Allah'a700 ve resûlüne700; öyle ki doğrusu Allah Şedîd'tir536 akabinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şedîd (Kavram ID: 536)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1174 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1174|8|14|ذلكم فذوقوه وان للكفرين عذاب النار

Latin Literal

14. Zâlikum fe zûkûhu ve enne lil kâfirîne azâben nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

İşte sizlersiniz; öyle ki tadın onu; ve ki kâfirler25 içindir ateş834 azabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1175 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1175|8|15|يايها الذين امنوا اذا لقيتم الذين كفروا زحفا فلا تولوهم الادبار

Latin Literal

15. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtumullezîne keferû zahfen fe lâ tuvellûhumul edbâr(edbâre).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman kâfirlik25 etmiş kimselerle; bir toplu halde yürüme* (-yle); öyle ki dönmeyin onlara arkaları**.

Notlar

Not 1

*Savaş için karşılaşma.**Kaçmayın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1176 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1176|8|16|ومن يولهم يوميذ دبره الا متحرفا لقتال او متحيزا الي فيه فقد با بغضب من الله وماويه جهنم وبيس المصير

Latin Literal

16. Ve men yuvellihim yevmeizin duburehû illâ muteharrifen li kıtâlin ev mutehayyizen ilâ fietin fe kad bâe bi gadabin minallâhi ve me’vâhu cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve kim döner onlara o gün arkasını*; dışındadır bir eğilme/kıvrılma** katletmek35 için ya da cevaz vermeye/geçmeye bir gruba*** karşı; öyle ki muhakkak uğrar Allah’tan bir gazaba****; ve sığınağı onun cehennemdir; ve kötü oldu dönüş yeri.

Notlar

Not 1

*Kaçar.**Manevra yapmak amaçlı.***Başka bir savaş grubuna katılma.****Öfkeye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1177 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1177|8|17|فلم تقتلوهم ولكن الله قتلهم وما رميت اذ رميت ولكن الله رمي وليبلي المومنين منه بلا حسنا ان الله سميع عليم

Latin Literal

17. Fe lem taktulûhum ve lâkinnallâhe katelehum, ve mâ remeyte iz remeyte ve lâkinnallâhe remâ, ve li yubliyel mu’minîne minhu belâen hasenâ(hasenen), innallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki asla* katletmediniz35 onları**; velakin/fakat Allah katletti35 onları**; ve atmış değildin* attığın zaman; velakin/fakat Allah attı; ve belalandırması256 içindir (Allah'ın) müminleri27 kendisinden güzel bir bela701 (-yla); doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Alîm’dir.

Notlar

Not 1

*Her şey Yüce Allah'ın izni ve bilgisiyle gerçekleşir. Evrenin kumaşını oluşturan Planck uzunluğunda titreşen ipler/sicimler O'nun bilgisi ve izniyle O'nun dilediği gibi titreşir. Evren Levh-i Mahfûz'dan gelen bilgiyle O'nun dilediği gibi canlanır. **Kâfirleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Bela (Kavram ID: 256)
Güzel bir bela. (Kavram ID: 701)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1178 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1178|8|18|ذلكم وان الله موهن كيد الكفرين

Latin Literal

18. Zâlikum ve ennallâhe mûhinu keydil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte sizlersiniz; ve ki Allah zayıflatandır kâfirlerin25 kumpasını/entrikasını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1179 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1179|8|19|ان تستفتحوا فقد جاكم الفتح وان تنتهوا فهو خير لكم وان تعودوا نعد ولن تغني عنكم فيتكم شيا ولو كثرت وان الله مع المومنين

Latin Literal

19. İn testeftihû fe kad câekumul feth(fethu), ve in tentehû fe huve hayrun lekum, ve in teûdû naud, ve len tugniye ankum fietukum şey’en ve lev kesuret ve ennallâhe meal mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Eğer fetih527 arıyorduysanız; öyle ki muhakkak geldi sizlere fetih527; ve eğer geri durursanız öyle ki o hayırdır sizlere; ve eğer geri dönerseniz geri döneriz (biz de); ve asla sağlayamaz size grubunuz bir şey; velev/şayet çok olmuş olsa da (o); ve ki Allah beraberdir müminlerle27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Fetih/fethetmek.<sup></sup> (Kavram ID: 527)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1180 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1180|8|20|يايها الذين امنوا اطيعوا الله ورسوله ولا تولوا عنه وانتم تسمعون

Latin Literal

20. Yâ eyyuhellezîne âmenû etîullâhe ve resûlehu ve lâ tevellev anhu ve entum tesmeûn(tesmeûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İtaat edin Allah'a700 ve resûlüne76; ve dönmeyin ondan*; ve sizler işitiyorsunuz** (da bunu).

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'ten.**Kur'an'ı direkt olarak inişine tanık oluyorsunuz, vahyi (Kur'an'ı) işitiyorsunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1181 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1181|8|21|ولا تكونوا كالذين قالوا سمعنا وهم لا يسمعون

Latin Literal

21. Ve lâ tekûnû kellezîne kâlû semi’nâ ve hum lâ yesmeûn(yesmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmayın kimseler gibi (ki) dediler: "İşittik*"; ve (oysa) onlar işitmiyorlardı**.

Notlar

Not 1

*Vahyi (Kur'an'ı) işittik.**Vahiy (Kur'an'ı) bir kulaktan girip diğerinden çıkıyordu. Kur'an'ı kalplerine indirmiyorlardı.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1182 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1182|8|22|ان شر الدواب عند الله الصم البكم الذين لا يعقلون

Latin Literal

22. İnne şerred devâbbi indallâhis summul bukmullezîne lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu şerli205 dâbbeler599 Allah'ın indinde/katında sağırlar702 ve dilsizlerdir702; kimselerdir (ki) akletmezler702.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1183 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1183|8|23|ولو علم الله فيهم خيرا لاسمعهم ولو اسمعهم لتولوا وهم معرضون

Latin Literal

23. Ve lev alimallâhu fî him hayren le esmeahum, ve lev esmeahum le tevellev ve hum mu’ridûne(mu’ridûn).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet bildiyse* Allah onlardaki bir hayrı; mutlak işittirirdi onlara; velev/şayet işittirseydi onlara; mutlak dönerlerdi onlar; ve onlar zıtlaşanlardır**.

Notlar

Not 1

*Bir hayır bilindik olsaydı.**Bu kimseler doğru yola asla kılavuzlanmazlar. Yüce Allah onların her şartta sapacağını tüm olasılıkları hesaplayarak bilmiştir.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1184 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1184|8|24|يايها الذين امنوا استجيبوا لله وللرسول اذا دعاكم لما يحييكم واعلموا ان الله يحول بين المر وقلبه وانه اليه تحشرون

Latin Literal

24. Yâ eyyuhellezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va’lemû ennallâhe yehûlu beynel mer’i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Cevap verin Allah’a ve resûlüne418 davet edildiğiniz zaman hayat verene* sizlere; ve bilin ki Allah değiştirip geçer kişi703 ve onun kalbi703 arasına; ve ki O'dur**; O’na*** karşı haşredilirsiniz.

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Allah'tır.***Allah'a.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1185 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1185|8|25|واتقوا فتنه لا تصيبن الذين ظلموا منكم خاصه واعلموا ان الله شديد العقاب

Latin Literal

25. Vettekû fitneten lâ tusîbennellezîne zalemû minkum hâssah(hâssaten), va’lemû ennallâhe şedîdul ikâb(ikâbi).

Türkçe Çeviri

Ve takvalı21 olun bir fitneye610 (ki) isabet etmez sizlerden zulmetmiş257 kimselere bir has* (olarak); ve bilin ki Allah Şedîd'tir536 akabinde.

Notlar

Not 1

*Sadece onlara has değil sizlere de isabet eder. Anlarız ki zulmetmiş kimselere isabet ettirilen fitne müminleri de etkileyebilir. Müminler bu konuda takvalı olmalıdır. Sadece Kur'an'ın mesajına tabi olarak fitneyi güzel bir belaya çevirmeli ve kendisi için hayra dönüştürmelidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Şedîd (Kavram ID: 536)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1186 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1186|8|26|واذكروا اذ انتم قليل مستضعفون في الارض تخافون ان يتخطفكم الناس فاويكم وايدكم بنصره ورزقكم من الطيبت لعلكم تشكرون

Latin Literal

26. Vezkurû iz entum kalîlun mustad’afûne fîl ardı tehâfûne en yetehattafekumun nâsu fe âvâkum ve eyyedekum bi nasrihî ve rezekakum minet tayyibâtî leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve zikredin78 zamanı (ki) sizler birazdınız; zaaflı bırakılanlardınız yerde; korkuyordunuz ki kapar sizleri insanlar (diye); öyle ki sığındırdı (Allah) sizleri; ve destekledi (Allah) sizleri kendi yardımıyla; ve rızıklandırdı sizleri (Allah) iyilerden; belki sizler şükredersiniz43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1187 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1187|8|27|يايها الذين امنوا لا تخونوا الله والرسول وتخونوا امنتكم وانتم تعلمون

Latin Literal

27. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tehûnûllâhe ver resûle ve tehûnû emânâtikum ve entum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İhanet704 etmeyin Allah'a ve resûlüne; ve ihanet etmeyin emanetlerinize617; ve sizler bilirsiniz (de bunu).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
İnsana verilen emanet. (Kavram ID: 617)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1188 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1188|8|28|واعلموا انما امولكم واولدكم فتنه وان الله عنده اجر عظيم

Latin Literal

28. Va’lemû ennemâ emvâlukum ve evlâdukum fitnetun ve ennallâhe indehû ecrun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve bilin ki mallarınız ve evlatlarınız ancak bir fitnedir610; ve ki Allah'ın; indindedir/katındadır O'nun büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fitne. (Kavram ID: 610)
Ecir (Kavram ID: 820)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1189 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1189|8|29|يايها الذين امنوا ان تتقوا الله يجعل لكم فرقانا ويكفر عنكم سياتكم ويغفر لكم والله ذو الفضل العظيم

Latin Literal

29. Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Eğer takvalı21 olursanız Allah’a; yapar sizlere bir furkan259; ve kâfirlik498 eder sizden kötülüklerinizi; ve mağfiret319 eder sizlere; ve Allah Zul* Fadlil285 Azîm94'dir286.

Notlar

Not 1

*Sahibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Azîm (Kavram ID: 94)
Furkan (Kavram ID: 259)
Fadl (Kavram ID: 285)
Zûl Fadlil Azîm (Kavram ID: 286)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1190 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1190|8|30|واذ يمكر بك الذين كفروا ليثبتوك او يقتلوك او يخرجوك ويمكرون ويمكر الله والله خير المكرين

Latin Literal

30. Ve iz yemkuru bikellezîne keferû li yusbitûke ev yaktulûke ev yuhricûk(yuhricûke) ve yemkurûne ve yemkurullâh(yemkurullâhu), vallâhu hayrul mâkirîn(mâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve tertipliyorken705 sana kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) sabitlemek* için seni ya da katletmek35 için seni ya da çıkarmak** için seni; ve tertipliyorlardı705; ve Allah (da) tertipliyordu705; ve Allah hayırlısıdır tertipleyenlerin705.

Notlar

Not 1

*Tutuklamak. Hareketsiz hale getirmek.**Sürgüne göndermek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Tertip (Kavram ID: 705)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1191 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1191|8|31|واذا تتلي عليهم ايتنا قالوا قد سمعنا لو نشا لقلنا مثل هذا ان هذا الا اسطير الاولين

Latin Literal

31. Ve iza tutlâ aleyhim âyâtunâ kâlû kad semi’nâ lev neşâu le kulnâ misle hâzâ in hâzâ illâ esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Ve okunduğu zaman üzerlerine ayetlerimiz389 dediler: "Muhakkak işittik; şayet istersek mutlak derdik bunun* mislini870; ki bu* ancak evvelkilerin satırlarıdır."

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1192 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1192|8|32|واذ قالوا اللهم ان كان هذا هو الحق من عندك فامطر علينا حجاره من السما او ايتنا بعذاب اليم

Latin Literal

32. Ve iz kâlûllâhumme in kâne hâzâ huvel hakka min indike fe emtir aleynâ hıcâreten mines semâi evi’tinâ bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ve dedikleri zaman: “Ya Allah! Eğer olduysa bu; o* (ki) bir hak/gerçek senin indinden/katından; öyle ki yağdır/boşalt üzerimize bir taş gökten; ya da gel bize acıklı/elim bir azapla.

Notlar

Not 1

*Kur’ân.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1193 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1193|8|33|وما كان الله ليعذبهم وانت فيهم وما كان الله معذبهم وهم يستغفرون

Latin Literal

33. Ve mâ kânallâhu li yuazzibehum ve ente fîhim, ve mâ kânallâhu muazzibehum ve hum yestagfirûn(yestagfirûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir Allah azap etmeye onlara; ve (ki) sen onların içindesin; ve olmuş değildir Allah azap edici; ve onlar (ki) istiğfar ederler (-ken).

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1194 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1194|8|34|وما لهم الا يعذبهم الله وهم يصدون عن المسجد الحرام وما كانوا اولياه ان اولياوه الا المتقون ولكن اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

34. Ve mâ lehum ellâ yuazzibehumullâhu ve hum yasuddûne anil mescidil harâmi ve mâ kânû evliyâehu, in evliyâuhû illel muttekûne ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlara; neden azap426 etmesin ki onlara Allah; ve onlar geri çevirirler/döndürürler haram158 mescitten16; ve olmuş değillerdi evliyası212 onun* evliyası onun* muttakiler17 dışında; velakin/fakat çokları onların bilmezler.

Notlar

Not 1

*Haram mescidin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)
Muttaki (Kavram ID: 17)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Yüce Allah'ın azap etmesi. (Kavram ID: 426)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1195 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1195|8|35|وما كان صلاتهم عند البيت الا مكا وتصديه فذوقوا العذاب بما كنتم تكفرون

Latin Literal

35. Ve mâ kâne salâtuhum indel beyti illâ mukâen ve tasdiyeh(tasdiyeten), fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir onların* beytin/evin32 yanındaki salâtı5 ancak ıslık çalma706 ve el çırpma706; öyleyse tadın azabı; kâfirlik25 eder olduğunuzla.

Notlar

Not 1

*Ayetten anlarız ki müşrikler de vakitli zamanlarda haram evin yanında bir araya gelerek kendi salatlarını yani kendi dini öğretilerini takip ediyorlarmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1196 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1196|8|36|ان الذين كفروا ينفقون امولهم ليصدوا عن سبيل الله فسينفقونها ثم تكون عليهم حسره ثم يغلبون والذين كفروا الي جهنم يحشرون

Latin Literal

36. İnnellezîne keferû yunfikûne emvâlehum li yesuddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), fe seyunfikûnehâ summe tekûnu aleyhim hasreten summe yuglebûn(yuglebûne), vellezîne keferû ilâ cehenneme yuhşerûn(yuhşerûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler infak6 ederler mallarını geri çevirmek/döndürmek için Allah yolundan336; öyle ki infak6 edecekler onu*; sonra olur* üzerlerine bir hüsran; sonra yenilgiye uğratılırlar; ve kâfirlik25 etmiş kimseler cehenneme doğru haşredilirler.

Notlar

Not 1

*İnfak ettikleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1197 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1197|8|37|ليميز الله الخبيث من الطيب ويجعل الخبيث بعضه علي بعض فيركمه جميعا فيجعله في جهنم اوليك هم الخسرون

Latin Literal

37. Li yemîzallâhul habîse minet tayyibi ve yec’alel habîse ba’dahu alâ ba’dın fe yerkumehu cemîan fe yec’alehu fî cehennem(cehenneme), ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Ayırması içindir Allah’ın habisi/kötüyü iyiden; ve yapar habisi/kötüyü (ki) bir kısmını onun* bir kısım üzerine; öyle ki yığar onu* topluca; öyle ki yapar onu* cehennemde; işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlar.

Notlar

Not 1

*Habisin/kötünün.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1198 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1198|8|38|قل للذين كفروا ان ينتهوا يغفر لهم ما قد سلف وان يعودوا فقد مضت سنت الاولين

Latin Literal

38. Kul lillezîne keferû in yentehû yugfer lehum mâ kad selef(selefe), ve in yeûdû fe kad madat sunnetul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimselere de ki: "Eğer menederlerse* mağfiret319 edilir onlara; muhakkak geçendir**; ve eğer geri dönerlerse; öyle ki. muhakkak devam etti*** evvelki sünnet707."

Notlar

Not 1

*Engelleme, yasaklama.**Geçmişte kalmıştır.***Geçerlidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Sünnet (Kavram ID: 707)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1199 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1199|8|39|وقتلوهم حتي لا تكون فتنه ويكون الدين كله لله فان انتهوا فان الله بما يعملون بصير

Latin Literal

39. Ve kâtilûhum hattâ lâ tekûne fitnetun ve yekûned dînu kulluhu lillâhi, fe inintehev fe innallâhe bimâ ya’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Ve katledin35 onları* ta ki olmaz bir fitne332; ve olur din122 (ki) hepsi onun** Allah’a; öyle ki eğer menettilerse*** öyle ki doğrusu Allah onların yaptıklarına bir gözetleyendir.

Notlar

Not 1

*Din konusunda fitne çıkaran kâfirleri.**Dinin.***Fitneyi engelledilerse, yasakladılarsa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Din (Kavram ID: 122)
Fitne (Kavram ID: 332)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1200 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1200|8|40|وان تولوا فاعلموا ان الله موليكم نعم المولي ونعم النصير

Latin Literal

40. Ve in tevellev fa’lemû ennallâhe mevlâkum, ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).

Türkçe Çeviri

Ve eğer dönerlerse öyle ki bilin ki muhakkak Allah mevlânızdır68; ne muhteşem Mevlâ'dır68; ve ne muhteşem Nasîr'dir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mevlâ (Kavram ID: 68)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1201 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1201|8|41|واعلموا انما غنمتم من شي فان لله خمسه وللرسول ولذي القربي واليتمي والمسكين وابن السبيل ان كنتم امنتم بالله وما انزلنا علي عبدنا يوم الفرقان يوم التقي الجمعان والله علي كل شي قدير

Latin Literal

41. Va’lemû ennemâ ganimtum min şey’in fe enne lillâhi humusehu ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli in kuntum âmentum billâhi ve mâ enzelnâ alâ abdinâ yevmel furkâni yevmettekal cem’ân(cem’âni), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve bilin ki ganimet aldığınızın bir şeyden; öyle ki Allah'adır beşte biri; ve resûlünedir418; ve yakınadır130; ve yetimleredir131; ve miskinleredir113; ve yolun oğlunadır354; eğer olduysanız iman47 etmiş Allah'a ve kulumuz* üzerine indirdiğimize** furkan259 günü*** (ki) karşılaştığı gündür**** iki topluluğun; ve Allah her bir şey üzerine Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Kur'an'a.***Hakkın batıldan ayrıldığı gün. İyinin kötüden ayrıldığı gün. ****İki ordunun savaştığı gün."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Miskin (Kavram ID: 113)
Yakınlık sahibi (Kavram ID: 130)
Yetim (Kavram ID: 131)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Furkan (Kavram ID: 259)
Yolun oğlu. (Kavram ID: 354)
Resûl (Kavram ID: 418)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1202 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1202|8|42|اذ انتم بالعدوه الدنيا وهم بالعدوه القصوي والركب اسفل منكم ولو تواعدتم لاختلفتم في الميعد ولكن ليقضي الله امرا كان مفعولا ليهلك من هلك عن بينه ويحيي من حي عن بينه وان الله لسميع عليم

Latin Literal

42. İz entum bil udvetid dunyâ ve hum bil udvetil kusvâ verrekbu esfele minkum, ve lev tevâadtum lahteleftum fîl mîâdi ve lâkin li yakdiyallâhu emren kâne mef’ûlen li yehlike men heleke an beyyinetin ve yahyâ men hayye an beyyineh(beyyinetin), ve innallâhe le semî’un alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Sizler vadinin yakınındayken ve onlar* vadinin uzağındaydı; ve kervan** daha alçaktaydı sizlerden; şayet vaat etmiş*** olsanız mutlak ayrışırdınız miatta/vadede****; velakin/fakat tamamlaması içindi Allah'ın bir emri (ki) oldu faaliyete geçirilen*****; helak olması için helak olmuş kimsenin ki bir beyan (-la); ve hayatta kalması için hayatta kalmış kimsenin ki bir beyan (-la); ve doğrusu Allah mutlak Semî’dir41; Alîm’dir41.

Notlar

Not 1

*Müşrikler, kâfirler.**Binekler.***Onlarla kasten buluşmayı.****Buluşma vaadinde ayrışırdınız. Buluşma olasılığınınız çok düşüktü. *****Yüce Allah'ın emrinin tamamlanması için bu düşük olasılık gerçekleşti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Semî (Kavram ID: 41)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1203 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1203|8|43|اذ يريكهم الله في منامك قليلا ولو اريكهم كثيرا لفشلتم ولتنزعتم في الامر ولكن الله سلم انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

43. İz yurîkehumullâhu fî menâmike kalîlen, ve lev erâkehum kesîren le feşiltum ve le tenâza’tum fîl emri ve lâkinnallâhe sellem(selleme), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Zaman (ki) gösteriyordu sana Allah uykunda (onları) biraz; şayet gösterseydi sizlere (onları) birçok; mutlak cesaretinizi kaybederdiniz; ve mutlak çekişirdiniz emirde; velakin/fakat Allah selâmet verdi; doğrusu O bir Alîm’dir8 göğüslerin özüne.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1204 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1204|8|44|واذ يريكموهم اذ التقيتم في اعينكم قليلا ويقللكم في اعينهم ليقضي الله امرا كان مفعولا والي الله ترجع الامور

Latin Literal

44. Ve iz yurîkumûhum iziltekaytum fî a’yunikum kalîlen ve yukallilukum fî a’yunihim li yakdıyallâhu emren kâne mef’ûlâ(mef’ûlen), ve ilallâhi turceul umûr(umûru).

Türkçe Çeviri

Ve zaman (ki) karşılaştığınızda (onlarla) gösteriyordu (Allah) onları sizlere gözlerinizde biraz (olarak); ve azaltıyordu (Allah) sizleri onların gözlerinde; tamamlaması içindi Allah'ın bir emri200 (ki) oldu bir faaliyete geçirilen; ve Allah'a karşı döndürülür emirler200.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

emir, emretmek (Kavram ID: 200)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1205 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1205|8|45|يايها الذين امنوا اذا لقيتم فيه فاثبتوا واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Latin Literal

45. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ lekîtum fieten fesbutû vezkurullâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Karşılaştığınız zaman bir gruba*; öyle ki sabit durun/sebat edin; ve zikredin347 Allah'ı çokça; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Notlar

Not 1

*Her türlü grup, topluluk.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Felah (Kavram ID: 326)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1206 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1206|8|46|واطيعوا الله ورسوله ولا تنزعوا فتفشلوا وتذهب ريحكم واصبروا ان الله مع الصبرين

Latin Literal

46. Ve etîullâhe ve resûlehu ve lâ tenâzeû fe tefşelû ve tezhebe rîhukum vasbirû, innallâhe meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Ve itaat edin Allah'a ve resûlüne76; ve çekişmeyin; öyle ki cesaretinizi kaybedersiniz ve gider canlılığınız*; ve sabredin51; doğrusu Allah beraberdir sabredenlerle51.

Notlar

Not 1

*Enerjiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Resule itaat (Kavram ID: 76)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1207 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1207|8|47|ولا تكونوا كالذين خرجوا من ديرهم بطرا وريا الناس ويصدون عن سبيل الله والله بما يعملون محيط

Latin Literal

47. Ve lâ tekûnû kellezîne harecû min diyârihim bataran ve riâen nâsi ve yasuddûne an sebîlillâh(sebîlillâhi), vallâhu bimâ ya’melûne muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Ve olmayın kimseler gibi (ki) çıkarlar diyarlarından pervasızca* ve insanlara gösteriş (-le); ve menedenler** Allah'ın yolundan336; ve Allah (onların) yaptıklarıyla kuşatandır.

Notlar

Not 1

*Çekinmez, sakınmaz, korkusuz (kimse); biperva.**Engellerler, yasaklarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1208 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1208|8|48|واذ زين لهم الشيطن اعملهم وقال لا غالب لكم اليوم من الناس واني جار لكم فلما ترات الفيتان نكص علي عقبيه وقال اني بري منكم اني اري ما لا ترون اني اخاف الله والله شديد العقاب

Latin Literal

48. Ve iz zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum ve kâle lâ gâlibe lekumul yevme minen nâsi ve innî cârun lekum, fe lemmâ terâetil fietâni nekesa alâ akıbeyhi ve kâle innî berîun minkum innî erâ mâ lâ terevne innî ehâfullâh(ehâfullâhe), vallâhu şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve süsledi onlara şeytân29 yaptıklarını onların; ve dedi (şeytân) olmaz galip sizlere bugün insanlardan; ve doğrusu ben bir bitişik sığınağım sizlere; öyle ki ne zaman gördü (birbirini) iki grup* çekildi (geriye) (şeytân) iki ökçesi üzerine; ve dedi (şeytân) "Doğrusu ben uzağım sizlerden; doğrusu ben görürüm görmediğinizi; doğrusu ben korkarım Allah'tan ve Allah şiddetlidir akabinde."

Notlar

Not 1

*İki savaş topluluğu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1209 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1209|8|49|اذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض غر هولا دينهم ومن يتوكل علي الله فان الله عزيز حكيم

Latin Literal

49. İz yekûlul munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun garrehâulâi dînuhum, ve men yetevekkel alallâhi fe innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman münâfıklar26 ve kimseler (ki) kalplerindedir175 bir maraz/hastalık: "Aldatmış bunları dinleri122"; ve kim tevekkül eder Allah'a karşı; öyle ki doğrusu Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Azîz (Kavram ID: 37)
Din (Kavram ID: 122)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1210 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1210|8|50|ولو تري اذ يتوفي الذين كفروا المليكه يضربون وجوههم وادبرهم وذوقوا عذاب الحريق

Latin Literal

50. Ve lev terâ iz yeteveffellezîne keferûl melâiketu yadrıbûne vucûhehum ve edbârehum, ve zûkû azâbel harîk(harîkı).

Türkçe Çeviri

Şayet görsen melekleri522 vefat621 ettirirken kâfirlik25 etmiş kimseleri; darbederler yüzlerine onların ve arkalarına onların: ve "Tadın yakan azabı".

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Vefat melekleri. (Kavram ID: 522)
Vefat (Kavram ID: 621)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1211 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1211|8|51|ذلك بما قدمت ايديكم وان الله ليس بظلم للعبيد

Latin Literal

51. Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; kademe/kıdem* aldığı nedeniyledir ellerinizin**; ve ki Allah olmaz kullar için bir zalimlikle257 (birlikte).

Notlar

Not 1

*Kazandığı.**İnsan ne ederse kendi eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1212 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1212|8|52|كداب ال فرعون والذين من قبلهم كفروا بايت الله فاخذهم الله بذنوبهم ان الله قوي شديد العقاب

Latin Literal

52. Ke de’bi âli fir’avne vellezîne min kablihim, keferû bi âyâtillâhi fe ehazehumullâhu bi zunûbihim, innallâhe kaviyyun şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Gidişatı gibidir firavun711 ailesinin; ve onlardan önceki kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler Allah'ın ayetlerine; öyle ki tuttu onları Allah günahlarıyla; doğrusu Allah Kaviyy’dir72; Şedîd’tir536 akabinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kaviyy (Kavram ID: 72)
Şedîd (Kavram ID: 536)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1213 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1213|8|53|ذلك بان الله لم يك مغيرا نعمه انعمها علي قوم حتي يغيروا ما بانفسهم وان الله سميع عليم

Latin Literal

53. Zâlike biennallâhe lem yeku mugayyiren ni’meten en’amehâ alâ kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim ve ennallâhe semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir ki Allah asla olmaz başkalaştıran* bir nimeti (ki) nimetlendirdi onu bir kavme/topluma karşı; ta ki başkalaştırırlar* kendi nefislerindekiyle201; ve ki Allah Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah bahşettiği nimeti asla değiştirmez. Ancak toplumdaki insanlar kendi nefislerine uyarak bu nimeti bozarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
Nefis (Kavram ID: 201)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1214 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1214|8|54|كداب ال فرعون والذين من قبلهم كذبوا بايت ربهم فاهلكنهم بذنوبهم واغرقنا ال فرعون وكل كانوا ظلمين

Latin Literal

54. Ke de’bi âli fir’avne vellezîne min kablihim, kezzebû biâyâti rabbihim, fe ehleknâhum bi zunûbihim ve agraknâ âle fîr’avn(fîr’avne), ve kullun kânû zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Gidişatı gibidir firavun711 ailesinin ve onlardan önceki kimselerin (ki) yalanladılar Rablerinin4 ayetlerini; öyle ki helak ettik onları günahlarıyla; ve boğduk firavun711 ailesini; ve hepsi olmuştu zalimler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1215 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1215|8|55|ان شر الدواب عند الله الذين كفروا فهم لا يومنون

Latin Literal

55. İnne şerred devâbbi indallâhillezîne keferû fe hum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu dâbbelerin599 şerlisi Allah’ın indinde/katında kâfirlik25 etmiş kimselerdir; öyle ki onlar iman47 etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Dâbbe (Kavram ID: 599)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1216 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1216|8|56|الذين عهدت منهم ثم ينقضون عهدهم في كل مره وهم لا يتقون

Latin Literal

56. Ellezîne âhedte minhum summe yenkudûne ahdehum fî kulli merretin ve hum lâ yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) ahit* aldın onlardan; sonra parçalarlar ahitlerini* her bir kerede; ve onlar takvalı21 olmazlar.

Notlar

Not 1

*Söz, anlaşma, antlaşma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1217 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1217|8|57|فاما تثقفنهم في الحرب فشرد بهم من خلفهم لعلهم يذكرون

Latin Literal

57. Fe immâ teskafennehum fîl harbi feşerrid bihim men halfehum leallehum yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman bulup mutlak kafeslersin onları harpte; dağıtıp kaçırt747 onları; kimse (ki) halifeleri65 onların; belki onlar* zikrederler78.

Notlar

Not 1

*Bu kaçan kâfirler başlarına geleni kendilerinden sonra gelecek olan kimselere anlatılar da belki onlar da Yüce Allah'ın kendilerine bahşettiği bu lütfu hatırlarlar.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1218 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1218|8|58|واما تخافن من قوم خيانه فانبذ اليهم علي سوا ان الله لا يحب الخاينين

Latin Literal

58. Ve immâ tehâfenne min kavmin hiyâneten fenbiz ileyhim alâ sevâin, innallâhe lâ yuhıbbul hâinîn(hâinîne).

Türkçe Çeviri

Ve zaman ki korkarsın bir kavminden/toplumdan bir ihanetten*; öyle ki savur/fırlat onlara karşı aynısını/aynı seviyeyi; doğrusu Allah sevmez hainleri.

Notlar

Not 1

*Güveni kötüye kullanmak. Kötülük etmek veya karşı davranma; hıyanetlik, hainlik

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1219 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1219|8|59|ولا يحسبن الذين كفروا سبقوا انهم لا يعجزون

Latin Literal

59. Ve lâ yahsebennellezîne keferû sebekû, innehum lâ yu’cizûn(yu’cizûne).

Türkçe Çeviri

Ve hesaplamasınlar/düşünmesinler kâfirlik25 etmiş kimseler öne geçtiklerini; doğrusu onlar aciz bırakamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1220 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1220|8|60|واعدوا لهم ما استطعتم من قوه ومن رباط الخيل ترهبون به عدو الله وعدوكم واخرين من دونهم لا تعلمونهم الله يعلمهم وما تنفقوا من شي في سبيل الله يوف اليكم وانتم لا تظلمون

Latin Literal

60. Ve eıddû lehum mesteta’tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta’lemûnehum, allâhu ya’lemuhum, ve mâ tunfikû min şey’in fî sebîlillâhi yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Ve hazırlayın onlara itaat ettirdiğiniz bir kuvvetten*; ve bir bağlanandan/birleşenden**; hayli (-ler)***; korkutursunuz onunla Allah'ın düşmanını ve düşmanlarınızı ve onların astından diğerlerini; bilmezsiniz (sizler) onları; (oysa) Allah bilir onları; ve ne infak6 edersiniz bir şeyden Allah yolunda336 tamamlanır**** sizlere; ve sizler zulmedilmezsiniz257.

Notlar

Not 1

*Güç kuvvet üreten şeyi kendi itaatiniz altına alırsınız.**Bitişen, birleşen, bağlanan, fikse olan her şey bu tanıma girer. Hedefine angaje olan, kitlenen her şey bu tanıma girer.***"hayli" kelimesi at anlamında olmakla birlikte kelimenin kökü "hayal", "hayalet" anlamları da taşır. Anlarız ki bu ayet müteşabihtir. Yüce Allah hayalet gibi görünmez olan ve hedefine bağlanan kuvvetler yapmamızı emretmektedir. Bu tanıma belki de en iyi uyan silahlar radarlara yakalanmayan hayalet uçak ve hayalet füzelerdir. ****Tastamam geri ödenir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1221 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1221|8|61|وان جنحوا للسلم فاجنح لها وتوكل علي الله انه هو السميع العليم

Latin Literal

61. Ve in cenehû lis selmi fecnah lehâ ve tevekkel alallâh(alallâhi), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve eğer yöneldilerse selâma748; öyle ki yönel sen (de) ona*; ve tevekkül79 et Allah'a karşı; doğrusu O; O'dur Semî41; Alîm8.

Notlar

Not 1

*Selâma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
<sup></sup>Selâm (Kavram ID: 748)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1222 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1222|8|62|وان يريدوا ان يخدعوك فان حسبك الله هو الذي ايدك بنصره وبالمومنين

Latin Literal

62. Ve in yurîdû en yahdeûke feinne hasbekallâh(hasbekallâhu), huvellezî eyyedeke bi nasrihî ve bilmu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer isterlerse ki kandırırlar/aldatırlar seni; öyle ki doğrusu Allah hesaplayandır* sana/düşünendir seni; O** destekleyendir seni kendi yardımıyla ve müminlerle27.

Notlar

Not 1

*Kompüt eder, sayar, hesaplar. Evrenin tamamı Yüce Allah'ın emrinde olan kuantum bilgisayarıdır. **Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1223 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1223|8|63|والف بين قلوبهم لو انفقت ما في الارض جميعا ما الفت بين قلوبهم ولكن الله الف بينهم انه عزيز حكيم

Latin Literal

63. Ve ellefe beyne kulûbihim, lev enfakte mâ fîl ardı cemîan mâ ellefte beyne kulûbihim ve lâkinnallâhe ellefe beynehum, innehu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve birleştirdi/kaynaştırdı onların kalplerinin arasını; şayet infak6 etseydin yerdekini* topluca; birleştirmiş/kaynaştırmış değildin kalplerinin arasını; velakin/fakat Allah birleştirdi/uzlaştırdı onların arasını; doğrusu O bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Yeryüzünün tamamını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1224 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1224|8|64|يايها النبي حسبك الله ومن اتبعك من المومنين

Latin Literal

64. Yâ eyyuhennebiyyu hasbukallâhu ve menittebeake minel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Hesaplar sana/düşünür seni Allah; ve kimseleri (ki) tabi oldular sana müminlerden27.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Nebi (Kavram ID: 132)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1225 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1225|8|65|يايها النبي حرض المومنين علي القتال ان يكن منكم عشرون صبرون يغلبوا مايتين وان يكن منكم مايه يغلبوا الفا من الذين كفروا بانهم قوم لا يفقهون

Latin Literal

65. Yâ eyyuhen nebiyyu harridıl mu’minîne alel kıtâl(kıtâli), in yekun minkum işrûne sâbirûne yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekûn minkum mietun yaglibû elfen minellezîne keferû bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Ateşle/tetikle müminleri27 katletmeye/katledilmeye720; eğer olursa sizlerden sabreden yirmi** (mümin) galip gelirler iki yüze** (kâfire); ve eğer olursa sizlerden bir yüz*** (sabreden mümin); galip gelir kâfirlik etmiş kimselerden bir bine*** (kâfire); onların fıkıh etmezler/anlamazlar**** bir kavim/topluluk (olmaları) nedeniyledir.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**20/200 yani 1/10 oranı (+). Sabreden ve %100 (zaafsız) mümin olan kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı. ***100/1000 yani yine 1/10 oranı (+). Sabreden ve %100 (zaafsız) mümin olan kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı.****Önemli olan sayı değil kalitedir. Sabreden %100 imanlı bir toplum sayıca kendisinden çok üstün olan (1/10) toplumlara karşı galip gelebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Nebi (Kavram ID: 132)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1226 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1226|8|66|الن خفف الله عنكم وعلم ان فيكم ضعفا فان يكن منكم مايه صابره يغلبوا مايتين وان يكن منكم الف يغلبوا الفين باذن الله والله مع الصبرين

Latin Literal

66. El’âne haffefallâhu ankum ve alime enne fîkum da’fâ(da’fen), fe in yekun minkum mietun sâbiretun yaglibû mieteyn(mieteyni), ve in yekun minkum elfun yaglibû elfeyni bi iznillâh(iznillâhi), vallâhu meas sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Şimdi hafifletti Allah sizden; ve bildi ki sizlerdedir bir zaaf*; öyle ki eğer olursa sizlerden sabreden51 bir yüz**; galip gelir iki yüze**; ve eğer olursa sizlerden bir bin*** galip gelir iki bine*** Allah'ın izniyle; ve Allah beraberdir sabredenlerle.

Notlar

Not 1

*Düşkünlük, eksiklik.**100/200 yani 1/2 oranı (+). Sabreden kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı. Dikkat! Anlarız ki müminlerin içinde %100 mümin olamamış kimseler vardır. Zaaf imandaki eksikliktir.***1000/2000 yani yine 1/2 oranı (+). Sabreden kimselerin kâfirlere karşı galip gelme oranı. Dikkat! Anlarız ki müminlerin içinde %100 mümin olamamış kimseler vardır. Zaaf imandaki eksikliktir.****Önemli olan sayı değil kalitedir. Sabreden ancak %100 imanlı olamayan zaaflı bir toplum da sayıca kendisinden üstün olan (1/2) toplumlara karşı galip gelebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1227 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1227|8|67|ما كان لنبي ان يكون له اسري حتي يثخن في الارض تريدون عرض الدنيا والله يريد الاخره والله عزيز حكيم

Latin Literal

67. Mâ kâne li nebiyyin en yekûne lehû esrâ hattâ yushıne fîl ard(ardı), turîdûne aradad dunyâ, vallâhu yurîdul ahıreh(ahırete), vallâhu azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir bir nebiye132 ki olur ona* esirler749; ta ki kalınlaşır/sağlamlaşır** yerde; istersiniz dünyanın arzını***; ve Allah ister ahireti; ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir37.

Notlar

Not 1

*Nebiye.**Savaşı kazandığı belli olur.***Sunduğunu. Kaçmalarına izin vermek yerine esir almak istersiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Azîz (Kavram ID: 37)
Nebi (Kavram ID: 132)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1228 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1228|8|68|لولا كتب من الله سبق لمسكم فيما اخذتم عذاب عظيم

Latin Literal

68. Lev lâ kitâbun minallâhi sebeka le messekum fîmâ ehaztum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Şayet Allah'tan öne geçmiş* bir kitap** olmasaydı mutlak temas ederdi sizlere edindiğinizdekinden*** bir azap büyük.

Notlar

Not 1

*Önde giden, öncelikli.**Yazıt, yazgı.***Kaçmalarına izin vermek yerine onları esir almak istemenizden dolayı. Anlaşılır ki esir alarak bir kazanç/fayda sağlamak istemektedirler.

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1229|8|69|فكلوا مما غنمتم حللا طيبا واتقوا الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

69. Fe kulû mimmâ ganimtum halâlen tayyiben vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yiyin ganimet aldığınızdan* bir helal (olarak); bir iyi (olarak); ve takvalı21 olun Allah'a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Elde edilen ganimetlerin 4/5'ini. 1/5 oranı Allah ve resûlü olan Kur'an'a aittir. O'nun emrettiği yerlere harcanır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Takva (Kavram ID: 21)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1230 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1230|8|70|يايها النبي قل لمن في ايديكم من الاسري ان يعلم الله في قلوبكم خيرا يوتكم خيرا مما اخذ منكم ويغفر لكم والله غفور رحيم

Latin Literal

70. Yâ eyyuhen nebiyyu kul li men fî eydîkum minel esrâ in ya’lemillâhu fî kulûbikum hayren yu’tikum hayren mimmâ uhıze minkum ve yagfirlekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Ellerinizdeki esirlerden kimseye de ki: "Eğer bilirse Allah kalbinizdeki bir hayırdır; verir (Allah) sizlere bir hayır sizlerden edinilenden**; ve mağfiret319 eder sizlere; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Fiil pasif olarak gelmiştir. Sizlerden elde edilen ganimetlerden sizlere de bir pay verir. Yüce Allah ve resûlü olan Kur'an'ın hakkı olan 1/5'ten sizlere de Allah bir pay verebilir. Ancak bu kalplerinizde bulunan hayra bağlıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Nebi (Kavram ID: 132)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1231|8|71|وان يريدوا خيانتك فقد خانوا الله من قبل فامكن منهم والله عليم حكيم

Latin Literal

71. Ve in yurîdû hıyâneteke fe kad hânullâhe min kablu fe emkene minhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer arzularlarsa bir hainlik sana; öyle ki muhakkak hainlik etmişlerdi Allah'a öncesinde; öyle ki imkan verdi* onlardan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Onlara üstün kıldı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1232|8|72|ان الذين امنوا وهاجروا وجهدوا بامولهم وانفسهم في سبيل الله والذين اووا ونصروا اوليك بعضهم اوليا بعض والذين امنوا ولم يهاجروا ما لكم من وليتهم من شي حتي يهاجروا وان استنصروكم في الدين فعليكم النصر الا علي قوم بينكم وبينهم ميثق والله بما تعملون بصير

Latin Literal

72. İnnellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike ba’duhum evliyâu ba’d(ba’dın), vellezîne âmenû ve lem yuhâcirû mâ lekum min velâyetihim min şey’in hattâ yuhâcirû, ve inistensarûkum fîd dîni fe aleykumun nasru illâ alâ kavmin beynekum ve beynehum mîsâk(mîsâkun), vallâhu bimâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler mallarıyla ve nefisleriyle201 Allah yolunda336; ve kimseler (ki) sığındırdılar ve yardım ettiler; işte bunlar; bir kısmı onların evliyasıdır212 bir kısmın; ve kimseler (ki) iman47 ettiler ve hiç hicret355 etmiyorlar yoktur* sizlere velayetlerinden* hiç bir şey ta ki hicret355 ederler; ve eğer yardım talep ederlerse** dinde437 öyle ki üzerinizedir yardım; dışındadır*** sizin aranız ve onlar arasında bir mîsâk281 (olan) bir kavme/topluma karşı; ve Allah yaptıklarınıza bir Basîr’dir513.

Notlar

Not 1

*Hicret etmemiş olan iman etmiş kimselere karşı hicret etmiş imanlı kimseler üzerine bir koruma/velayet sorumluluğu yoktur.**Din konusunda bir yardım talep ederlerse yardım etme zorunluluğu vardır.***Ancak içinde bulundukları kavimle/toplumla bir antlaşma yapılmışsa bu kurallara uyarak ilerleme sağlanır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Mîsâk (Kavram ID: 281)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)
Basîr (Kavram ID: 513)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1233 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1233|8|73|والذين كفروا بعضهم اوليا بعض الا تفعلوه تكن فتنه في الارض وفساد كبير

Latin Literal

73. Vellezîne keferû ba’duhum evliyâu ba’d(ba’dın), illâ tef’alûhu tekun fitnetun fîl ardı ve fesâdun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) bir kısmı onların evliyasıdır212 bir kısmın; eğer faaliyete geçirmezseniz onu*; olur bir fitne332 yerde ve bir büyük fesat265.

Notlar

Not 1

*Birbirinizin velileri/evliyaları olmayı. Birbirinize yakın koruyucu olmayı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Fitne (Kavram ID: 332)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1234 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1234|8|74|والذين امنوا وهاجروا وجهدوا في سبيل الله والذين اووا ونصروا اوليك هم المومنون حقا لهم مغفره ورزق كريم

Latin Literal

74. Vellezîne âmenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi vellezîne âvev ve nasarû ulâike humul mu’minûne hakkâ(hakkân), lehum magfiretun ve rizkun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler Allah yolunda336; ve kimseler (ki) sığındırdılar*; ve yardım ettiler*; işte bunlar; onlardır hak/gerçek müminler27; onlaradır bir mağfiret319 ve kerim/cömert bir rızık.

Notlar

Not 1

*Hicret edenleri sığındırdılar ve yardım ettiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Enfâl/Öncelikli Ganimetler Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1235 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1235|8|75|والذين امنوا من بعد وهاجروا وجهدوا معكم فاوليك منكم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

75. Vellezîne âmenû min ba’du ve hâcerû ve câhedû meakum fe ulâike minkum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ biba’dın fî kitâbillâh(kitâbillâhi), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) iman47 ettiler sonrasında; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler sizlerle beraber; öyle ki işte bunlar sizlerdendir; ve rahimler715 sahipleri (ki) onların bir kısmı daha velidir28 bir kısma Allah'ın kitabında*; doğrusu Allah her şeye bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Yazıtında, yazgısında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Sure 9: Tevbe/Vazgeçme-Dönme (ٱلتَّوْبَة)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1236 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1236|9|1|براه من الله ورسوله الي الذين عهدتم من المشركين

Latin Literal

1. Berâetun minallâhi ve resûlihî ilellezîne âhedtum minel muşrikîn (muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Allah'tan ve resûlünden700 bir berâattır751 müşriklerden36 ahitleştiğiniz* kimselere.

Notlar

Not 1

*Karşılıklı antlaşma yaptığınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Berâat (Kavram ID: 751)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1237 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1237|9|2|فسيحوا في الارض اربعه اشهر واعلموا انكم غير معجزي الله وان الله مخزي الكفرين

Latin Literal

2. Fesîhû fil ardı erbeate eşhurin va’lemû ennekum gayru mu’cizîllâhi ve ennallâhe muhzîl kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki seyahat edin yerde* dört ay**; ve bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve ki Allah hezimete*** uğratandır kâfirleri25.

Notlar

Not 1

*Tüm Dünya gezegeni demek değildir. Belirli bir yerleşim yeri, antlaşmada belirlenmiş olan yer anlamındadır. **Müşriklere verilen serbest dolaşma/seyahat hakkı süre 4 aydır. ***Bozguna, perişanlığa, rezilliğe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1238 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1238|9|3|واذن من الله ورسوله الي الناس يوم الحج الاكبر ان الله بري من المشركين ورسوله فان تبتم فهو خير لكم وان توليتم فاعلموا انكم غير معجزي الله وبشر الذين كفروا بعذاب اليم

Latin Literal

3. Ve ezanun minallâhi ve resûlihî ilen nâsi yevmel haccıl ekberi ennallâhe berîun minel muşrikîne ve resûluh (resûluhu), fe in tubtum fe huve hayrun lekum, ve in tevelleytum fa’lemû ennekum gayru mu’cizîllâh (mu’cizîllâhi), ve beşşirillezîne keferû bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ve bir ezandır752 Allah’tan ve resûlünden700 insanlara en büyük hac327 günü ki Allah uzaktır müşriklerden36; ve resûlü (de); öyle ki eğer tevbe33 ettinizse; öyle ki o hayırlıdır sizlere; ve eğer döndünüzse öyle ki bilin ki sizler olamazsınız aciz bırakanlar Allah'ı; ve müjdele kâfirlik25 etmiş kimseleri elim/acıklı bir azapla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Hac (Kavram ID: 327)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Ezan (Kavram ID: 752)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1239 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1239|9|4|الا الذين عهدتم من المشركين ثم لم ينقصوكم شيا ولم يظهروا عليكم احدا فاتموا اليهم عهدهم الي مدتهم ان الله يحب المتقين

Latin Literal

4. İllellezîne âhedtum minel muşrikîne summe lem yankusûkum şey’en ve lem yuzâhirû aleykum ehaden fe etimmû ileyhim ahdehum ilâ muddetihim, innallâhe yuhıbbul muttekîn (muttekîne).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) antlaştınız müşriklerden36; sonra asla eksiltmezler* bir şey; ve asla arka çıkmazlar* size karşı birine; tamamlayın onlara antlaşmalarını müddetlerine kadar; doğrusu Allah sever muttakileri17.

Notlar

Not 1

*Müşrikler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Müşrik (Kavram ID: 36)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1240 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1240|9|5|فاذا انسلخ الاشهر الحرم فاقتلوا المشركين حيث وجدتموهم وخذوهم واحصروهم واقعدوا لهم كل مرصد فان تابوا واقاموا الصلوه واتوا الزكوه فخلوا سبيلهم ان الله غفور رحيم

Latin Literal

5. Fe izenselehal eşhurul hurumu faktulûl muşrikîne haysu vecedtumûhum ve huzûhum vahsurûhum vak’udû lehum kulle marsad (marsadin), fe in tâbû ve ekâmûs salâte ve âtûz zekâte fe hallû sebîlehum, innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sonlandığı zaman haram aylar34; öyleyse katledin35 müşrikleri36 her nerede buldunuz onları; ve tutun/alın onları; ve kuşatın/sınırlayın onları; ve oturup bekleyin onları her bir rasat yerinde/gözlem yerinde; öyle ki eğer tevbe33 ettilerse; ve ikame572 ettilerse salâtı5; ve verdilerse zekâtı10; öyle ki serbest bırakın yollarını onların; doğrusu Allah Gafûr'dur20; Rahîm'dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Zekât (Kavram ID: 10)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Haram aylar (Kavram ID: 34)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Müşrik (Kavram ID: 36)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1241 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1241|9|6|وان احد من المشركين استجارك فاجره حتي يسمع كلم الله ثم ابلغه مامنه ذلك بانهم قوم لا يعلمون

Latin Literal

6. Ve in ehadun minel muşrikînestecâreke fe ecirhu hattâ yesmea kelâmallâhi summe eblighu me’meneh(me’menehu), zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer birisi müşriklerden36 koruma/sığınma talep ederse senden öyle ki koru/sığındır onu; ta ki işitsin Allah'ın kelamını; sonra ulaştır onu emin bir yere; işte bu; ki onların bilmezler bir kavim/toplum (olmaları) nedeniyledir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1242 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1242|9|7|كيف يكون للمشركين عهد عند الله وعند رسوله الا الذين عهدتم عند المسجد الحرام فما استقموا لكم فاستقيموا لهم ان الله يحب المتقين

Latin Literal

7. Keyfe yekûnu lil muşrikîne ahdun ındallâhi ve ınde resûlihî illellezîne âhedtum ındel mescidil harâm(harâmi), fe mestekâmû lekum festekîmû lehum, innallâhe yuhıbbul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Nasıl olur müşriklere36 bir ahit/antlaşma Allah'ın indinde/katında ve resûlünün yanında; dışındadır kimseler (ki) antlaştınız haram mescit yanında; öyle ki dik/omurgalı durdukları (sürece) sizlere öyle ki dik/omurgalı durun onlara; doğrusu Allah sever muttakileri17.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Müşrik (Kavram ID: 36)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1243 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1243|9|8|كيف وان يظهروا عليكم لا يرقبوا فيكم الا ولا ذمه يرضونكم بافوههم وتابي قلوبهم واكثرهم فسقون

Latin Literal

8. Keyfe ve in yazherû aleykum lâ yerkubû fîkum illen ve lâ zimmeh (zimmeten), yurdûnekum bi efvâhihim ve te’bâ kulûbuhum, ve ekseruhum fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Nasıldır? Ve eğer (zaferle) ortaya çıksalar sizlere (karşı); gözetmezler sizlerde bir illî*; ne de bir zimmet**; razı ederler sizleri ağızlarıyla; ve karşı koyar kalpleri onların; ve çokları onların fâsıklardır38.

Notlar

Not 1

*İllîyet, bağlantı, ilişki.**Garanti bir koruma, kollama, güven verme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1244 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1244|9|9|اشتروا بايت الله ثمنا قليلا فصدوا عن سبيله انهم سا ما كانوا يعملون

Latin Literal

9. İşterev bi âyâtillâhi semenen kalîlen fe saddû an sebîlih(sebîlihî),innehum sâe mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Sattılar Allah'ın ayetlerini az bir fiyata; öyle ki engellediler yolundan336 O'nun; doğrusu onlara; ne kötü (oldu) yapar oldukları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1245 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1245|9|10|لا يرقبون في مومن الا ولا ذمه واوليك هم المعتدون

Latin Literal

10. Lâ yerkubûne fî mu’minin illen ve lâ zimmeh(zimmeten), ve ulâike humul mu’tedûn(mu’tedûne).

Türkçe Çeviri

Gözetmezler müminlerdekine27 karşı bir illî*; ne de bir zimmet**; ve işte bunlar; onlardır azgınlar***.

Notlar

Not 1

*İllîyet, bağlantı, ilişki.**Garanti bir koruma, kollayama, güven verme. ***Evrensel kuralları çiğneyip aşanlar, taşanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1246 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1246|9|11|فان تابوا واقاموا الصلوه واتوا الزكوه فاخونكم في الدين ونفصل الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

11. Fe in tâbû ve ekâmus salâte ve âtuz zekâte fe ıhvânukum fîd dîn (dîni), ve nufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer tevbe33 ettilerse; ve ikame572 ettilerse salâtı154; ve verdilerse zekâtı10; öyle ki kardeşlerdir753 sizlere dinde*; ve detaylı açıklarız ayetleri454; bilir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*İslam'da. Sadece kutsal kitaplar, sadece Kur'an diyen dinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Savaş esirlerinin salâtı (Kavram ID: 154)
Ayetler (Kavram ID: 454)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Din kardeşliği. (Kavram ID: 753)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1247 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1247|9|12|وان نكثوا ايمنهم من بعد عهدهم وطعنوا في دينكم فقتلوا ايمه الكفر انهم لا ايمن لهم لعلهم ينتهون

Latin Literal

12. Ve in nekesû eymânehum min ba’di ahdihim ve ta’anû fî dînikum fe kâtilû eimmetel kufri innehum lâ eymâne lehum leallehum yentehûn(yentehûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer bozdularsa yeminlerini ahitleri* sonrasında; ve delip sabitledilerse** dininizdekine; öyle ki katledin35 imamlarını*** küfrün422; doğrusu onlara; olmaz yeminler onlara****; belki onlar nihayete***** ulaştırırlar.

Notlar

Not 1

*Antlaşma, anlaşma. **Sivri bir şeyi başka bir şeye sokarak, delerek sabitlemek. Kıpırdayamaz hale getirmek. Transfikse etmek. Çoğu mealde "dil uzatmak" olarak çevrilse de bu anlam kelimenin gerçek anlamını vermemektedir. Gerçek anlamda tek tanrıcı din olan İslam'ı yani sadece Kur'an demeyi hareketsiz kılmaya yönelik tüm eylemleri kapsamaktadır. ***Önderler, liderler, başı çekenler. ****Artık yeminlerini bozan bu kimselerle tekrar bir yeminleşme yapılmaz.*****Sona, bitime.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Küfür (Kavram ID: 422)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1248 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1248|9|13|الا تقتلون قوما نكثوا ايمنهم وهموا باخراج الرسول وهم بدوكم اول مره اتخشونهم فالله احق ان تخشوه ان كنتم مومنين

Latin Literal

13. E lâ tukâtilûne kavmen nekesû eymânehum ve hemmû bi ihrâcir resûli ve hum bedeûkum evvele merreh(merretin), e tahşevnehum, fallâhu ehakku en tahşevhu in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Katletmez720 misiniz bir kavmi/toplumu754 (ki) bozdular yeminlerini; ve yeltendiler ihraca/çıkarmaya resûlü418*; ve onlar başlattılar sizlere evvel kere**; haşyet53 mi duyarsınız onlara? Öyle ki Allah’a daha haktır ki haşyet53 duyarsınız O’na; eğer olduysanız müminler27.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Katletmeyi ilk kez onlar başlatmışken.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1249 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1249|9|14|قتلوهم يعذبهم الله بايديكم ويخزهم وينصركم عليهم ويشف صدور قوم مومنين

Latin Literal

14. Kâtilûhum yuazzibhumullâhu bi eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Katledin35 onları; azap eder onlara Allah ellerinizle*; ve rezil eder onları; ve yardım edip zafere ulaştırır sizleri onların üzerine; ve şifa verir mümin27 bir kavmin/toplumun göğüslerine.

Notlar

Not 1

*Sizlerin elleriyle üzerlerine hak olan azabı indirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1250 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1250|9|15|ويذهب غيظ قلوبهم ويتوب الله علي من يشا والله عليم حكيم

Latin Literal

15. Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâ’u, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve giderir onların* kalplerinin kızgınlığını; ve tevbe33 eder Allah dilediği kişiye karşı; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Yeminlerini bozan, resûlü diyarından çıkarmak için ilk savaşı başlatan müşriklerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1251 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1251|9|16|ام حسبتم ان تتركوا ولما يعلم الله الذين جهدوا منكم ولم يتخذوا من دون الله ولا رسوله ولا المومنين وليجه والله خبير بما تعملون

Latin Literal

16. Em hasibtum en tutrekû ve lemmâ ya’lemillâhullezîne câhedû minkum ve lem yettehızû min dûnillâhi ve lâ resûlihî ve lel mu’minîne ve lîceh(lîceten), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Yoksa hesap ettiniz/düşündünüz mü ki terk edilirsiniz?; ve ancak ki bilir Allah kimseleri (ki) cihat356 ettiler sizlerden; ve asla edinmezler Allah’ın astından ve ne de resûlünün (astından) ve ne de müminlerin (astından) bir sıkı fıkı* (kimse); ve Allah bir Habîr’dir466 yaptıklarınıza.

Notlar

Not 1

*Birbirine geçmiş, nüfuz etmiş, sıkı fıkı arkadaş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1252 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1252|9|17|ما كان للمشركين ان يعمروا مسجد الله شهدين علي انفسهم بالكفر اوليك حبطت اعملهم وفي النار هم خلدون

Latin Literal

17. Mâ kâne lil muşrikîne en ya’murû mesâcidallâhi şâhidîne alâ enfusihim bil kufr(kufri), ulâike habitat a’mâluhum ve fîn nâri hum hâlidûn (hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir müşriklere36 ki imar755 ederler Allah'ın mescitlerini16; tanıklardır/şahitlerdir kendi nefislerine201 karşı küfürle422; işte bunlar; boşa çıktı* yaptıkları onların; ve ateşte onlar ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*İmar ettikleri küfrün mescitleri Yüce Allah'ın mescitleri olmadığı için yaptıkları emekler boşa çıktı. Sıfırla çarpıldı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1253 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1253|9|18|انما يعمر مسجد الله من امن بالله واليوم الاخر واقام الصلوه واتي الزكوه ولم يخش الا الله فعسي اوليك ان يكونوا من المهتدين

Latin Literal

18. İnnemâ ya’muru mesâcidallâhi men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve ekâmes salâte ve âtez zekâte ve lem yahşe illâllâhe fe asâ ulâike en yekûnû minel muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki imar755 eder Allah'ın mescitlerini16 kimse (ki) iman47 etti Allah'a; ve ahiret gününe; ve ikame572 etti salâtı5; ve verdi zekâtı10; ve asla haşyet53 duymaz Allah'ın dışında; öyle ki belki bunlar; ki olurlar muhtedlerden176.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1254 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1254|9|19|اجعلتم سقايه الحاج وعماره المسجد الحرام كمن امن بالله واليوم الاخر وجهد في سبيل الله لا يستون عند الله والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

19. E cealtum sikâyetel hâcci ve ımâretel mescidil harâmi ke men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve câhede fî sebilillâh(sebilillâhi), lâ yestevûne ındallâh(ındallâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Yaptınız* mı su vermeyi hacılara756 ve imar etmeyi haram mescidi158 kimse gibi (ki) iman47 etti Allah'a ve ahiret gününe; ve cihat356 etti Allah yolunda336; olmaz aynı seviyede Allah'ın indinde/katında; ve Allah doğruya kılavuzlamaz** zalimler257 kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Yaptınız mı aynı seviyede? **En büyük zalimliği yapan müşrikler ve kâfirler asla doğru yolu bulamaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Hacı (Kavram ID: 756)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1255 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1255|9|20|الذين امنوا وهاجروا وجهدوا في سبيل الله بامولهم وانفسهم اعظم درجه عند الله واوليك هم الفايزون

Latin Literal

20. Ellezîne amenû ve hâcerû ve câhedû fî sebîlillâhi bi emvâlihim ve enfusihim a’zamu dereceten ındallâh(ındallâhi) ve ulâike humul fâizûn (fâizûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve hicret355 ettiler; ve cihat356 ettiler Allah'ın yolunda336 mallarıyla ve nefisleriyle201; daha büyük derecedir Allah’ın indinde/katında; ve işte bunlar; onlardır başaranlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1256 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1256|9|21|يبشرهم ربهم برحمه منه ورضون وجنت لهم فيها نعيم مقيم

Latin Literal

21. Yubeşşiruhum rabbuhum bi rahmetin minhu ve rıdvânin ve cennâtin lehum fîhâ naîmun mukîm(mukîmun).

Türkçe Çeviri

Müjdeler onları Rableri4 kendisinden bir rahmetle271; ve bir rıza* ve cennetler onlaradır; içindedir onun nimetler757 dikelmiş/kıyamda/ayakta**.

Notlar

Not 1

*Razı olma. **Hiç yok olmayan, her zaman dik/ayakta ve var olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1257 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1257|9|22|خلدين فيها ابدا ان الله عنده اجر عظيم

Latin Literal

22. Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), innallâhe indehû ecrun azîm (azîmun).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; doğrusu Allah'ın; O'nun indindedir/katındadır büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ecir (Kavram ID: 820)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1258 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1258|9|23|يايها الذين امنوا لا تتخذوا اباكم واخونكم اوليا ان استحبوا الكفر علي الايمن ومن يتولهم منكم فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

23. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû âbâekum ve ihvânekum evliyâe inistehabbûl kufre alel îmâni, ve men yetevellehum minkum fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin babalarını/atalarınızı ve kardeşlerinizi evliya212; eğer sevdilerse küfrü422 imana47 karşı; ve kim veli28 edindi onları sizlerden; öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Küfür (Kavram ID: 422)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1259 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1259|9|24|قل ان كان اباوكم وابناوكم واخونكم وازوجكم وعشيرتكم وامول اقترفتموها وتجره تخشون كسادها ومسكن ترضونها احب اليكم من الله ورسوله وجهاد في سبيله فتربصوا حتي ياتي الله بامره والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

24. Kul in kâne âbâukum ve ebnâukum ve ıhvânukum ve ezvâcukum ve aşîretukum ve emvâlunıktereftumûhâ ve ticâretun tahşevne kesâdehâ ve mesâkinu terdavnehâ ehabbe ileykum minallâhi ve resûlihî ve cihâdin fî sebîlihî fe terabbesû hattâ ye’ tiyallâhu bi emrih(emrihî), vallâhu lâ yehdîl kavmel fasikîn(fasikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Eğer olduysa babalarınız/atalarınız; ve oğullarınız; ve kardeşleriniz; ve eşleriniz; ve aşiretiniz; ve mallar (ki) işleyip kazandınız onu; ve bir ticaret (ki) korkarsınız kesata* ona; ve meskenler (ki) arzularsınız onu; daha sevgili sizlere Allah’tan ve resûlünden700; ve cihat356 etmekten O'nun** yolunda336; öyle ki gözetleyin; ta ki gelir Allah emriyle; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsıklar38 kavmini/toplumunu."

Notlar

Not 1

*Durgunluk, hareketsizlik.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1260 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1260|9|25|لقد نصركم الله في مواطن كثيره ويوم حنين اذ اعجبتكم كثرتكم فلم تغن عنكم شيا وضاقت عليكم الارض بما رحبت ثم وليتم مدبرين

Latin Literal

25. Lekad nasarakumullâhu fî mevâtıne kesîretin ve yevme huneynin iz a’cebetkum kesretukum fe lem tugni ankum şey’en ve dâkat aleykumul ardu bi mâ rehubet summe velleytum mudbirîne.

Türkçe Çeviri

Ant olsun yardım etti sizlere Allah birçok vatanda758; ve huneyn759 gününde; böbürlendiğiniz zaman çoğunuz öyle ki asla sağlamadı size bir şey; ve dar geldi üzerinize yer genişlemişliğiyle ; sonra; ve döndünüz arkasını dönenler (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vatan (Kavram ID: 758)
Huneyn günü (Kavram ID: 759)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1261 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1261|9|26|ثم انزل الله سكينته علي رسوله وعلي المومنين وانزل جنودا لم تروها وعذب الذين كفروا وذلك جزا الكفرين

Latin Literal

26. Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu’minîne ve enzele cunûden lem terev-hâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra indirdi Allah sükunetini* resûlüne418** karşı ve müminlere27 karşı; ve indirdi ordular (ki) asla görmezsiniz onu; ve azap etti (Allah) kâfirlik25 etmiş kimselere; ve işte bu; cezasıdır kâfirlerin25.

Notlar

Not 1

*Sakinliğini, dinginliğini.**Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Resûl (Kavram ID: 418)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1262 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1262|9|27|ثم يتوب الله من بعد ذلك علي من يشا والله غفور رحيم

Latin Literal

27. Summe yetûbullâhu min ba’di zâlike alâ men yeşâ’u, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Sonra tevbe33 eder Allah sonrasında bunun dilediği kimseye karşı; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1263 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1263|9|28|يايها الذين امنوا انما المشركون نجس فلا يقربوا المسجد الحرام بعد عامهم هذا وان خفتم عيله فسوف يغنيكم الله من فضله ان شا ان الله عليم حكيم

Latin Literal

28. Yâ eyyuhellezîne âmenû innemâl muşrikûne necesun fe lâ yakrebul mescidel harâme ba’de âmihim hâzâ ve in hıftum ayleten fe sevfe yugnîkumullâhu min fadlihî in şâe, innallâhe alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ancak ki müşrikler36 bir necestir760; öyle ki yaklaşamazlar haram mescite158 sonrasında bu yılları*; ve eğer korktunuzsa bir yoksulluk (olmasından); öyle ki yakında zengin edecek sizleri Allah kendi fazlından202 eğer dilerse; doğrusu Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Bu yılları son yıllarıdır. Bundan sonra haram mescite yaklaşamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Müşrik (Kavram ID: 36)
iman (Kavram ID: 47)
Haram mescit (Kavram ID: 158)
Neces (Kavram ID: 760)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1264 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1264|9|29|قتلوا الذين لا يومنون بالله ولا باليوم الاخر ولا يحرمون ما حرم الله ورسوله ولا يدينون دين الحق من الذين اوتوا الكتب حتي يعطوا الجزيه عن يد وهم صغرون

Latin Literal

29. Kâtilûllezîne lâ yu’minûne billâhi ve lâ bil yevmil âhıri ve lâ yuharrimûne mâ harremallâhu ve resûluhu ve lâ yedînûne dînel hakkı minellezîne ûtûl kitâbe hattâ yu’tûl cizyete an yedin ve hum sâgirûn(sâgirûne).

Türkçe Çeviri

Katledin35 kimseleri (ki) iman47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; ve haram saymazlar* haram kıldığını Allah’ın ve resûlünün700; ve din122 edinmezler hak/gerçek bir dini** kimselerden (ki) verildiler kitap***; ta ki sunarlar/verirler cizye761 ki elleriyle; ve onlar alçalanlar/küçülenler (olarak).

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayette müşriklerin haram mescide yaklaşmaları Kur'an tarafından haram edilmişti. Anlarız ki müşrikler bu harama uymak istememekte ve haram mescide yaklaşmak istemektedirler. Bu kimselerle savaşılacaktır. Katledecek ve gerekirse katledilecektir. Bu kimseler hak/gerçek din olan Kur'an'ı kabul etmemekte, Yüce Allah'a ve ahiret gününe iman etmemektedirler. Pislik ve kontaminedirler. Kesinlikle tek tanrıcılığın mekanı olan, sadece Kur'an'ın mekanı olan haram mescide asla yaklaştırılmayacaklardır. Kur'an ayetlerini bağlamından kopararak bu ayette sadece Kur'an demeyen herkesi katledin buyruluyor demek büyük bir günahtır.**İslam. Sadece Kur'an. Sadece kutsal kitaplar.***Kitap ehli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)
Din (Kavram ID: 122)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Cizye (Kavram ID: 761)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1265 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1265|9|30|وقالت اليهود عزير ابن الله وقالت النصري المسيح ابن الله ذلك قولهم بافوههم يضهون قول الذين كفروا من قبل قتلهم الله اني يوفكون

Latin Literal

30. Ve kâletil yahûdu uzeyrunibnullâhi ve kâletin nasârel mesîhubnullâh(mesîhubnullâhi) zâlike kavluhum bi efvâhihim yudâhiûne kavlellezîne keferû min kabl(kablu) kâtelehumullâh(kâtelehumullâhu) ennâ yu’fekûn(yu’fekûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Yahudiler306: "Uzeyr* oğludur Allah'ın"; ve dedi Nâsâralılar: "Mesih** oğludur Allah'ın"; işte bu; söylemleridir onların ağızlarıyla dillendirdikleri; benzetirler söylemine kâfirlik25 etmiş kimselerin (ki) öncesinde katletti35 onları Allah; nasıl da yalana uyduruluyorlar***?

Notlar

Not 1

*Resûl Uzeyr.**Meryem oğlu resûl Mesih Îsâ.***Fiil pasif olarak gelmiştir. Demek ki bu yalanları bazıları uydurmakta ve çoğunluk da bu yalanlara tabi olmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Yahudi (Kavram ID: 306)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1266 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1266|9|31|اتخذوا احبارهم ورهبنهم اربابا من دون الله والمسيح ابن مريم وما امروا الا ليعبدوا الها وحدا لا اله الا هو سبحنه عما يشركون

Latin Literal

31. İttehazû ahbârehum ve ruhbânehum erbâben min dûnillâhi vel mesîhabne meryem(meryeme), ve mâ umirû illâ li ya’budû ilâhen vâhidâ (vâhiden),lâ ilâhe illâ huve, subhânehu ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Edindiler/tuttular kendi din122 adamlarını* ve kendi rahiplerini554* rabler4 Allah'ın astından; ve Meryem oğlu Mesih'i (de)***; ve (oysa) emredilmiş değillerdi kulluk etmeleri dışında tek bir ilâha74; olmaz ilâh74 O’nun dışında; Subhân'dır7 O; şirk koşarlar olduklarından/ortak koşarlar olduklarından (ayrıdır).

Notlar

Not 1

*Uyduruk dinin uyduruk din adamları.**Uyduruk dinin uyduruk rahipleri.***Rablerden edindiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
ilâh (Kavram ID: 74)
Din (Kavram ID: 122)
Ruhban, rahib. (Kavram ID: 554)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1267 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1267|9|32|يريدون ان يطفوا نور الله بافوههم ويابي الله الا ان يتم نوره ولو كره الكفرون

Latin Literal

32. Yurîdûne en yutfîû nûrallâhi bi efvâhihim ve ye’ballâhu illâ en yutimme nûrehu ve lev kerihel kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Arzularlar ki söndürürler Allah'ın nurunu* ağızlarıyla; ve (oysa) geri çevirir Allah dışında ki tamamlar** nurunu*; velev/şayet kerhen697 de olsa kâfirler25.

Notlar

Not 1

*Aydınlığını, Kur'an'ı.**Yüce Allah nurunu tamamlar. Nur suresi 35. ayette rabbimiz nurunu yol gösteren bir deniz fenerine benzetmektedir. Kur'an'ı takip edenler şaşmaz bir yola girerler. Bu nur Yüce Allah'ın dilediği kimselere ulaşır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1268 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1268|9|33|هو الذي ارسل رسوله بالهدي ودين الحق ليظهره علي الدين كله ولو كره المشركون

Latin Literal

33. Huvellezî ersele resûlehu bil hudâ ve dînil hakkı li yuzhirehu aled dîni kullihî ve lev kerihel muşrikûn(muşrikûne).

Türkçe Çeviri

O gönderendir resûlünü418* doğru yola kılavuzla** ve hak/gerçek dinle***; ortaya çıkarması**** için onu***** her bir dine122 karşı; velev/şayet kerhen697 de olsa müşrikler36.

Notlar

Not 1

*Resül Muhammed.**Kur'an'la.***İslâm'la. Teslimiyet diniyle.****Resûl Muhammed'in.*****İslâm dinini. Sadece Kur'an dinini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Din (Kavram ID: 122)
Resûl (Kavram ID: 418)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1269 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1269|9|34|يايها الذين امنوا ان كثيرا من الاحبار والرهبان لياكلون امول الناس بالبطل ويصدون عن سبيل الله والذين يكنزون الذهب والفضه ولا ينفقونها في سبيل الله فبشرهم بعذاب اليم

Latin Literal

34. Yâ eyyuhellezîne âmenû inne kesîren minel ahbâri ver ruhbâni le ye’kulûne emvâlen nâsi bil bâtıli ve yasuddûne an sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne yeknizûnez zehebe vel fıddate ve lâ yunfikûnehâ fî sebîlillâhi fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Doğrusu birçoğu hahamlardan762 ve ruhbanlardan554 mutlak yerler insanların mallarını batılla199; ve engellerler Allah’ın yolundan336; ve kimselerdirler (ki) hazineleştirirler altını ve gümüşü; ve harcamazlar onu Allah’ın yolunda336; öyle ki müjdele onlara elim/acıklı bir azabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Batıl (Kavram ID: 199)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Ruhban, rahib. (Kavram ID: 554)
Haham (Kavram ID: 762)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1270 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1270|9|35|يوم يحمي عليها في نار جهنم فتكوي بها جباههم وجنوبهم وظهورهم هذا ما كنزتم لانفسكم فذوقوا ما كنتم تكنزون

Latin Literal

35. Yevme yuhmâ aleyhâ fî nâri cehenneme fe tukvâ bihâ cibâhuhum ve cunûbuhum ve zuhûruhum, hâzâ mâ keneztum li enfusikum fe zûkû mâ kuntum teknizûn(teknizûne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) kızdırılır onun* üzeri cehennem ateşinde834; öyle ki dağlanır onunla* alınları ve yanları ve sırtları; işte budur hazineleştirdiğiniz nefisleriniz201 için; öyle ki tadın hazineleştirir olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*Altın ve gümüşün.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1271 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1271|9|36|ان عده الشهور عند الله اثنا عشر شهرا في كتب الله يوم خلق السموت والارض منها اربعه حرم ذلك الدين القيم فلا تظلموا فيهن انفسكم وقتلوا المشركين كافه كما يقتلونكم كافه واعلموا ان الله مع المتقين

Latin Literal

36. İnne iddeteş şuhûri indallâhisnâ aşere şehren fî kitâbillâhi yevme halakas semâvâti vel arda minhâ erbeatun huruma(hurumun) zâliked dînul kayyimu fe lâ tazlimû fîhinne enfusekum ve kâtilûl muşrikîne kâffeten kemâ yukâtilûnekum kâffeh(kâffeten), va’lemû ennallâhe meal muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu adeti/sayısı ayların Allah'ın indinde/katında on iki* aydır; Allah'ın kitabında**; günde (ki) yarattı gökleri162*** ve yeri; ondan dördü bir haramdır34; işte budur ayakta/dikelmiş/dik din****; öyle ki zulmetmeyin onlarda***** nefislerinize201; ve katledin35 müşrikleri36 bir topluca zapt etme (-yle) nasıl katlederlerse36 sizleri bir topluca zapt etme (-yle); ve bilin ki Allah muttakilerle17 beraberdir.

Notlar

Not 1

*Kur'an'da ay "month" kelimesi tekil olarak 12 kez geçer. **Yazgısında.***Güneş sistemi.****İslâm. Sadece kutsal kitaplar.*****Haram aylarda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Haram aylar (Kavram ID: 34)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Gökler (Kavram ID: 162)
Nefis (Kavram ID: 201)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1272 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1272|9|37|انما النسي زياده في الكفر يضل به الذين كفروا يحلونه عاما ويحرمونه عاما ليواطوا عده ما حرم الله فيحلوا ما حرم الله زين لهم سو اعملهم والله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

37. İnnemen nesîu ziyâdetun fîl kufri yudallu bihillezîne keferû yuhillûnehu âmen ve yuharrimûnehu âmen li yuvâtiû iddete mâ harremallâhu fe yuhillû mâ harremallâh(harremallâhu), zuyyine lehum sûu a’mâlihim, vallâhu lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki ertelemek* bir ziyadedir** küfürde422; dalalette128 bırakılır onunla kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) helal kılarlar onu*** bir yıl**** ve haram kılarlar onu*** bir yıl****; denk gelmesi için Allah'ın haram kıldığının adetini/sayısını; öyle ki helal kılarlar**** haram kıldığını Allah'ın; süslü gösterildi onlara yaptıkları kötülük; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Haram ayları kafadan ertelemek. **Artıştır.***Sabit haram ayları.****Yıl geçişlerinde kaydırma yaparlar. Sabit aylar olarak almazlar. Yılda 4 ay haram ay kabul ederek Yüce Allah'ın haram aylar sayısını denk getirirler. Ancak sabit olarak haram olması gereken aylar bazen haram ay olur, bazen helal ay olur. ****Sabit olması gereken haram aylar geldiğinde erteleme yaparak Yüce Allah'ın haram kıldığı savaşmama yasağını delerler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Küfür (Kavram ID: 422)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1273 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1273|9|38|يايها الذين امنوا ما لكم اذا قيل لكم انفروا في سبيل الله اثاقلتم الي الارض ارضيتم بالحيوه الدنيا من الاخره فما متع الحيوه الدنيا في الاخره الا قليل

Latin Literal

38. Yâ eyyuhellezîne âmenû mâ lekum izâ kîle lekumunfirû fî sebîlillâhissâkaltum ilel ard(ardi), e radîtum bil hayâtid dunyâ minel âhireh(âhireti), fe mâ metâul hayâtid dunyâ fîl âhireti illâ kalîl(kalîlun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Nedir sizlere (olan) (ki) denildiği zaman sizlere "Neferleşin763 Allah’ın yolunda" çakılıp kaldınız yere doğru; razı mı oldunuz ahiretten (vazgeçip) dünya hayatıyla; öyle ki dünya hayatının metası54 ahirettekine (göre) ancak bir azdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Meta (Kavram ID: 54)
Neferleşmek (Kavram ID: 763)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1274 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1274|9|39|الا تنفروا يعذبكم عذابا اليما ويستبدل قوما غيركم ولا تضروه شيا والله علي كل شي قدير

Latin Literal

39. İllâ tenfirû yuazzibkum azâben elîmen ve yestebdil kavmen gayrekum ve lâ tedurrûhu şey’â (şeyen), vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Eğer neferleşmezseniz763 azap eder sizlere elim/acıklı bir azap (-la); ve değiştirir bir kavmi/toplumu sizden başkasına; ve zarar veremezsiniz ona* bir şey; ve Allah karşı her bir şeye bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Kavme/topluma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)
Neferleşmek (Kavram ID: 763)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1275 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1275|9|40|الا تنصروه فقد نصره الله اذ اخرجه الذين كفروا ثاني اثنين اذ هما في الغار اذ يقول لصحبه لا تحزن ان الله معنا فانزل الله سكينته عليه وايده بجنود لم تروها وجعل كلمه الذين كفروا السفلي وكلمه الله هي العليا والله عزيز حكيم

Latin Literal

40. İlla tensurûhu fe kad nasarahullâhu iz ahrecehullezîne keferû sâniyesneyni iz humâ fîl gâri iz yekûlu li sâhibihî lâ tahzen innallâhe meanâ, fe enzelallâhu sekînetehu aleyhi ve eyyedehu bicunûdin lem terevhâ ve ceale kelimetellezîne keferûs suflâ, ve kelimetullâhi hiyel ulyâ vallâhu azîzun hakîm (hakîmun).

Türkçe Çeviri

Eğer yardım etmezseniz ona* öyle ki muhakkak yardım etti ona* Allah; çıkardıkları zaman onu* kâfirlik25 etmiş kimseler; ikincisiydi ikinin mağaradayken** ikisi; dediği zaman arkadaşına: "Hüzünlenme; doğrusu Allah bizimle beraberdir"; öyle ki indirdi Allah kendi sakinliğini onun* üzerine; ve destekledi onu* ordularla (ki) asla göremezsiniz onu***; ve yaptı kelimeyi kâfir25 etmiş kimselere sefillik (olarak) ; ve (yaptı) Allah'ın kelimesini o**** uludur (diye); ve Allah bir Azîz’dir37; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Küçük bir mağara. Büyük mağara "kehf" olarak işaret edilir. Yüce Allah Kahramanmaraş ilimizin Afşin ilçesindeki Ashâb-ı Kehf mağarasını mağara olarak değil "kehf" olarak işaret etmiştir. Bu mağara büyük bir mağaradır.***Orduyu.****Kelime.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Azîz (Kavram ID: 37)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1276 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1276|9|41|انفروا خفافا وثقالا وجهدوا بامولكم وانفسكم في سبيل الله ذلكم خير لكم ان كنتم تعلمون

Latin Literal

41. İnfirû hıfâfen ve sikâlen ve câhidû bi emvâlikum ve enfusikum fî sebîlillâh(sebîlillâhi), zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Neferleşin763 hafifler* (olarak) ve ağırlar* (olarak); ve cihat356 edin mallarınızla ve nefislerinizle201 Allah yolunda336; işte bu; hayırlıdır sizlere; eğer olduysanız bilirler.

Notlar

Not 1

*Yüksüz ve yüklü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Neferleşmek (Kavram ID: 763)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1277 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1277|9|42|لو كان عرضا قريبا وسفرا قاصدا لاتبعوك ولكن بعدت عليهم الشقه وسيحلفون بالله لو استطعنا لخرجنا معكم يهلكون انفسهم والله يعلم انهم لكذبون

Latin Literal

42. Lev kâne aradan karîben ve seferen kâsıden lettebeûke ve lâkin beudet aleyhimuş şukkah(şukkatu), ve seyahlifûne billâhi levisteta’nâ leharecnâ meakum, yuhlikûne enfusehum, vallâhu ya’lemu innehum le kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Şayet olsaydı yakın bir arz/sunu ve kolay/kısa bir sefer; mutlak tabi olurlardı sana; velakin/fakat uzak geldi üzerlerine yarılan/deşelenen*; ve ant içecekler Allah’a "Eğer itaat edebilsek** (kendimize) mutlak çıkardık sizlerle beraber" (diye); (oysa) helak ederler kendi nefislerini201; ve Allah bilir (ki) doğrusu onlar mutlak yalancılardır.

Notlar

Not 1

*Yarılan/deşelenen toprak, yol, arazi. 54:1 ayetinde Ay'ın yarılması/deşelenmesi aynı kökten türeyen bir kelimeyle işaret edilmiştir. Yerde yürümek de görüldüğü gibi aynı kelimeyle işaret edilmektedir. Demek ki Ay'ın yarılması/deşelenmesi onun üzerinde yüründüğünü işaret eder. **Kendimize gücümüz yetse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1278 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1278|9|43|عفا الله عنك لم اذنت لهم حتي يتبين لك الذين صدقوا وتعلم الكذبين

Latin Literal

43. Afallâhu ank(anke), lime ezinte lehum hattâ yetebeyyene lekellezîne sadakû ve ta’lemel kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Affetti* Allah senden izin verdiğin için onlara; ta ki beyan226 olur sana sâdık182 olmuş kimseler ve bilirsin yalancıları.

Notlar

Not 1

*Erken izin verdiğin için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Beyan (Kavram ID: 226)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1279 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1279|9|44|لا يستذنك الذين يومنون بالله واليوم الاخر ان يجهدوا بامولهم وانفسهم والله عليم بالمتقين

Latin Literal

44. Lâ yeste’zinukellezîne yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri en yucâhidû bi emvâlihim ve enfusihim,vallâhu alîmun bil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İzin talep etmezler sana kimseler (ki) iman47 ederler Allah'a ve ahiret gününe; ki cihat356 ederler mallarıyla ve nefisleriyle201; ve Allah bir Alîm’dir8 muttakilere17.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Muttaki (Kavram ID: 17)
iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1280 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1280|9|45|انما يستذنك الذين لا يومنون بالله واليوم الاخر وارتابت قلوبهم فهم في ريبهم يترددون

Latin Literal

45. İnnemâ yeste’zinulkellezîne lâ yu’minûne billâhi vel yevmil âhiri vertâbet kulûbuhum fe hum fî reybihim yetereddedûn(yetereddedûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki izin talep ederler sana kimseler (ki) iman47 etmezler Allah'a ve ahiret gününe; ve şüphelenir kalpleri onların; öyle ki onlar şüphelerinde döner dururlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1281 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1281|9|46|ولو ارادوا الخروج لاعدوا له عده ولكن كره الله انبعاثهم فثبطهم وقيل اقعدوا مع القعدين

Latin Literal

46. Ve lev erâdûl hurûce le eaddû lehû uddeten ve lâkin kerihallâhunbiâsehum fe sebbetahum ve kîlak’udû meal kâidîn (kâidîne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet arzulasaydılar çıkmaya; mutlak hazırlanırlardı ona bir hazırlanma (-yla); fakat kerhendi* Allah onların gönderdiğine**; öyle ki sabitledi (Allah) onları; ve denildi "Oturun oturanlarla beraber".

Notlar

Not 1

*İstemedi, dilemedi.**Sunmuş oldukları argümanlara.

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1282 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1282|9|47|لو خرجوا فيكم ما زادوكم الا خبالا ولاوضعوا خللكم يبغونكم الفتنه وفيكم سمعون لهم والله عليم بالظلمين

Latin Literal

47. Lev harecû fîkum mâ zâdûkum illâ habâlen ve lâ evdaû hılâlekum yebgûnekumul fitneh(fitnete), ve fîkum semmâûne lehum, vallâhu alîmun biz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Şayet çıksalardı içinizde; ziyade eder değillerdi sizlere dışında bir kafa karışıklığı/şaşırtma; ve mutlak koyarlar* aranıza; bakınırlar sizlere fitneye332; ve içinizdedir kulak verenler onlara; ve Allah bir Alîm’dir8 zalimlere257.

Notlar

Not 1

*Bakındıkları fitneyi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fitne (Kavram ID: 332)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1283 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1283|9|48|لقد ابتغوا الفتنه من قبل وقلبوا لك الامور حتي جا الحق وظهر امر الله وهم كرهون

Latin Literal

48. Lekadibtegûl fîtnete min kablu ve kallebû lekel umûre hattâ câel hakku ve zahere emrullâhi ve hum kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun ki bakındılar fitneye332 önceden; ve ters çevirdiler* sana emirleri; ta ki geldi hak/gerçek; ve ortaya çıktı Allah’ın emri; ve onlar kerhendiler697.

Notlar

Not 1

*Allah'ın emri gelinceye kadar seni yalan yanlış bilgilerle kasıtlı olarak saptırmaya çalıştılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fitne (Kavram ID: 332)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1284 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1284|9|49|ومنهم من يقول ايذن لي ولا تفتني الا في الفتنه سقطوا وان جهنم لمحيطه بالكفرين

Latin Literal

49. Ve minhum men yekûlu’zen lî ve lâ teftinnî, e lâ fîl fitneti sekatû, ve inne cehenneme le muhîtatun bil kâfîrin(kâfîrine).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimse der: "İzin ver bana; ve fitneye332 düşürme beni"; zaten fitne332 içine düşmüşler değil mi?; ve doğrusu cehennem kuşatıcıdır kâfirleri25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Fitne (Kavram ID: 332)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1285 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1285|9|50|ان تصبك حسنه تسوهم وان تصبك مصيبه يقولوا قد اخذنا امرنا من قبل ويتولوا وهم فرحون

Latin Literal

50. İn tusıbke hasenetun tesu’hum, ve in tusıbke musîbetun yekûlû kad ehaznâ emrenâ min kablu ve yetevellev ve hum ferihûn(ferihûne).

Türkçe Çeviri

Eğer isabet etse sana bir güzellik kötüleştirir onları; ve eğer isabet etse sana bir musibet311 derler: "Muhakkak edinmiştik/almıştık emrimizi* önceden; ve dönerler; ve onlar ferahlayanlardır.

Notlar

Not 1

*İşimizi önceden sağlama almıştık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musibet (Kavram ID: 311)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1286 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1286|9|51|قل لن يصيبنا الا ما كتب الله لنا هو مولينا وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

51. Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Asla isabet etmez bizlere Allah'ın bizlere yazdığı dışında; O'dur mevlâmız*"; ve Allah'a karşı; öyle ki tevekkül79 etsinler müminler27.

Notlar

Not 1

*Sahibimiz. Mevlâna kelimesi "sahibimiz" demektir. Bazı kimselerin bu şekilde çağrılması katıksız şirktir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1287 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1287|9|52|قل هل تربصون بنا الا احدي الحسنيين ونحن نتربص بكم ان يصيبكم الله بعذاب من عنده او بايدينا فتربصوا انا معكم متربصون

Latin Literal

52. Kul hel terabbesûne binâ illâ ıhdel husneyeyn(husneyeyni) ve nahnu neterabbesu bikum en yusîbekumullâhu bi azâbin min indihî ev bi eydînâ, fe terabbasû innâ meakum muterabbisûn(muterabbisûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Bekler misiniz bize iki güzelliğin* birisi dışında; ve bizler bekleriz sizlere ki isabet ettirir Allah bir azabı kendi indinden/katından ya da bizim ellerimizle; öyle ki bekleyin; doğrusu bizler sizlerle birlikte bekleyenleriz."

Notlar

Not 1

*Allah yolunda katletmek ya da katledilmek. Her ikisi de bizler için güzelliktir.

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1288 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1288|9|53|قل انفقوا طوعا او كرها لن يتقبل منكم انكم كنتم قوما فسقين

Latin Literal

53. Kul enfikû tav’an ev kerhen len yutekabbele minkum, innekum kuntum kavmen fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İnfak6 edin gönüllü veya kerhen; asla kabul edilmez sizlerden; doğrusu sizler oldunuz fâsık38 bir kavim/toplum."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Fâsık (Kavram ID: 38)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1289 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1289|9|54|وما منعهم ان تقبل منهم نفقتهم الا انهم كفروا بالله وبرسوله ولا ياتون الصلوه الا وهم كسالي ولا ينفقون الا وهم كرهون

Latin Literal

54. Ve mâ meneahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû billâhi ve bi resûlihî ve lâ ye’tûnes salâte illâ ve humkusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Ve mâni olmuş değildi ki kabul edilir onlardan infakları6 ancak ki onlar kâfirlik25 ederler Allah’a ve resûlüne700; ve gelmezler salâta5 ancak (ki) ve onlar üşengeç/umursamaz (olarak); ve infak6 etmezler ancak (ki) ve onlar kerhenler697 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Kerhen. (Kavram ID: 697)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1290 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1290|9|55|فلا تعجبك امولهم ولا اولدهم انما يريد الله ليعذبهم بها في الحيوه الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Latin Literal

55. Fe lâ tu’cibke emvâluhum ve lâ evlâduhum, innemâ yurîdullâhu li yuazzibehum bihâ fîl hayâtid dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki şaşırtmasın* seni onların malları ne de evlatları; doğrusu arzular Allah azap etmeye onlara onunla** dünya hayatında; ve (arzular ki) bırakırlar*** nefislerini201; ve onlar kâfirler25 (olarak).

Notlar

Not 1

*Acayip etkilemek. **Mal ve evlatla. ***Müminlerin nefisleri ölmez. Bilinçlerini kaybetmeden selam diyarına yükselirler. Ancak ayette geçenler kâfirler olduğu için nefislerinden ayrılmaktadırlar. Nefislerini bırakmaktadırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1291 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1291|9|56|ويحلفون بالله انهم لمنكم وما هم منكم ولكنهم قوم يفرقون

Latin Literal

56. Ve yahlifûne billâhi innehum le minkum, ve mâ hum minkum ve lâkinnehum kavmun yefrekûn(yefrekûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant içerler Allah'a; doğrusu onlar mutlak sizlerdendir (diye); ve (oysa) değildir onlar sizlerden; velakin/fakat onlar fırkalaşır*/korkar bir kavimdir/toplumdur.

Notlar

Not 1

*Ayrılır, bölünür.

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1292 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1292|9|57|لو يجدون ملجا او مغرت او مدخلا لولوا اليه وهم يجمحون

Latin Literal

57. Lev yecidûne melce’en ev magârâtin ev muddehalen le vellev ileyhi ve hum yecmehûn(yecmehûne).

Türkçe Çeviri

Şayet bulsalar bir melce* ya da bir mağara ya da bir giriş**; mutlak dönerlerdi oraya doğru; ve onlar atılırlar/kaçarlar (olarak).

Notlar

Not 1

*Sığınak, korunak.**Giriş deliği olan bir yer.

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1293 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1293|9|58|ومنهم من يلمزك في الصدقت فان اعطوا منها رضوا وان لم يعطوا منها اذا هم يسخطون

Latin Literal

58. Ve minhum men yelmizuke fis sadakât(sadakâti), fe in u’tû minhâ radû ve in lem yu’tav minhâ îzâ hum yeshatûn(yeshatûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimi mızırdanır/dırdır eder sana sadakalarda39 ; öyle ki eğer sunulsa ondan*; razı olurlar; ve eğer hiç sunulmasa ondan*; o zaman onlar gıcık** olurlar.

Notlar

Not 1

*Sadakadan pay.**Rahatsız, kızgın, sinirli, gergin, huysuz, mutsuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1294 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1294|9|59|ولو انهم رضوا ما اتيهم الله ورسوله وقالوا حسبنا الله سيوتينا الله من فضله ورسوله انا الي الله رغبون

Latin Literal

59. Ve lev ennehum radû mâ âtâhumullâhu ve resûluhu ve kâlû hasbunâllâhu se yu’tinâllâhu min fadlihî ve resûluhû innâ ilâllâhi râgıbûn(râgıbûne).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet ki razı olsaydılar verdiğine onlara Allah'ın ve resûlünün700; ve deselerdi: "Hesaplayandır/düşünendir bizleri Allah; verecek bizlere Allah fazlından202; ve resûlü (de); doğrusu bizler Allah'a karşı rağbet767 edenleriz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Rağbet (Kavram ID: 767)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1295 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1295|9|60|انما الصدقت للفقرا والمسكين والعملين عليها والمولفه قلوبهم وفي الرقاب والغرمين وفي سبيل الله وابن السبيل فريضه من الله والله عليم حكيم

Latin Literal

60. İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sadakalar39 fukaralara*; ve miskinlere113; ve onun** üzerine amel edenlere***; ve kalpleri alıştırılanlaradır****; ve boyunlardadır*****; ve borçlularadır; ve Allah yolundadır******; ve yolun oğlunadır354; bir farzdır497 Allah’tan; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Fakirlere.**Sadakanın.***Sadakaların toplanmasını yapanlar/edenler.****Kalpleri Kur'an'ın merhametiyle tanıştırılacak olanlar. *****Boyunduruk altına girmiş kimseleri kurtarmak içindir.******Sadece Kur'an için yapılan mücadelededir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Miskin (Kavram ID: 113)
Yolun oğlu. (Kavram ID: 354)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1296 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1296|9|61|ومنهم الذين يوذون النبي ويقولون هو اذن قل اذن خير لكم يومن بالله ويومن للمومنين ورحمه للذين امنوا منكم والذين يوذون رسول الله لهم عذاب اليم

Latin Literal

61. Ve minhumullezîne yu’zûnen nebiyye ve yekûlûne huve uzun(uzunun), kul uzunu hayrin lekum yu’minu billâhi ve yu’minu lil mu’minîne ve rahmetun lillezîne âmenû minkum, vellezîne yu’zûne resûlallâhi lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Onlardan kimseler (ki) eziyet ederler nebiye132*; ve derler "o bir kulaktır**"; de ki :"Bir hayır kulağıdır*** sizlere"; iman47 eder Allah'a; ve iman47 eder müminlere27; ve bir rahmettir**** sizlerden iman47 etmiş kimselere; ve Allah'ın resûlüne418* eziyet etmiş kimselere (gelince); onlaradır elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'e.**Herkesi kabul edip, kulak verip dinler. ***Herkese kulak vererek dinlemesi ve çözüm üretmesi sizlere hayırlı olur.****Alemlere bir rahmet olan Kur'an'ı getirmesiyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Resûl (Kavram ID: 418)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1297 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1297|9|62|يحلفون بالله لكم ليرضوكم والله ورسوله احق ان يرضوه ان كانوا مومنين

Latin Literal

62. Yahlifûne billâhi lekum li yurdûkum, vallâhu ve resûluhû ehakku en yurdûhu in kânû mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ant içerler Allah’la sizlere razı etmek için sizleri; ve (oysa) Allah'a ve resûlüne700 daha haktır/gerçektir ki razı ederler onu* ki oldularsa müminler27.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah ve resûlü birlikte geçtiğinde Kur'an'ın işaret edildiğini anlarız. Yüce Allah'ı ve resûlünü asla ayrılamaz şekilde bir araya getiren Kur'an'ın razı olması da sadece onun içindeki hükümlere teslim olmakla olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1298 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1298|9|63|الم يعلموا انه من يحادد الله ورسوله فان له نار جهنم خلدا فيها ذلك الخزي العظيم

Latin Literal

63. E lem ya’lemû ennehu men yuhâdidillâhe ve resûlehu fe enne lehu nâre cehenneme hâliden fîhâ, zâlikel hızyul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmezler mi ki o; kim haddini aşar Allah'a ve resûlüne700 (karşı); öyle ki onadır cehennem ateşi834; bir ölümsüzdür185 orada; işte budur büyük rezillik.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1299 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1299|9|64|يحذر المنفقون ان تنزل عليهم سوره تنبيهم بما في قلوبهم قل استهزوا ان الله مخرج ما تحذرون

Latin Literal

64. Yahzerul munâfikûne en tunezzele aleyhim sûretun tunebbiuhum bi mâ fî kulûbihim, kulistehziu, innallâhe muhricun mâ tahzerûn(tahzerûne).

Türkçe Çeviri

Hazırlanırlar* münâfıklar26 ki indirilir üzerlerine bir sure** (ki) haber verir kalplerindekini; de ki: "Alay edin! Doğrusu Allah bir çıkarıcıdır hazırladığınızı***."

Notlar

Not 1

*Dikkat kesilme.**Ayetler grubu.***Kalplerinizdeki planları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1300 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1300|9|65|ولين سالتهم ليقولن انما كنا نخوض ونلعب قل ابالله وايته ورسوله كنتم تستهزون

Latin Literal

65. Ve lein se’eltehum le yekûlunne innemâ kunnâ nahûdu ve nel’ab(nel’abu), kul e billâhi ve âyâtihî ve resûlihî kuntum testehziûn (testehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer sual etsen/sorsan onlara derler: "Ancak ki olduk dalanlar* ve laubalik669 edenler"; de ki: "Allah'la mı? Ve ayetleriyle ve resûlüyle418 (mi) oldunuz alay ederler?"

Notlar

Not 1

*Lafa dalma, farkında olmadan lafın gelişi söyleme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)
Laubali (Kavram ID: 669)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1301 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1301|9|66|لا تعتذروا قد كفرتم بعد ايمنكم ان نعف عن طايفه منكم نعذب طايفه بانهم كانوا مجرمين

Latin Literal

66. Lâ ta’tezirû kad kefertum ba’de îmânikum, in na’fu an tâifetin minkum nuazzib tâifeten bi ennehum kânû mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Özür dilemeyin; muhakkak ki kâfirlik25 ettiniz imanınız47 sonrasında; eğer affetsek ki bir tayfayı719 sizlerden; azap ederiz bir tayfaya719; (ki) onların mücrimler674 olmuş olmalarından dolayıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Mücrim (Kavram ID: 674)
Tayfa (Kavram ID: 719)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1302 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1302|9|67|المنفقون والمنفقت بعضهم من بعض يامرون بالمنكر وينهون عن المعروف ويقبضون ايديهم نسوا الله فنسيهم ان المنفقين هم الفسقون

Latin Literal

67. El munâfikûne vel munâfikâtu ba’duhum min ba’d(ba’din), ye’murûne bil munkeri ve yenhevne anil ma’rûfi ve yakbidûne eydiyehum nesûllâhe fe nesiyehum innel munâfıkîne humul fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Münâfık26 erkekler ve münâfık26 kadınlar*; bir kısmı onların bir kısımdandır; emrederler münkeri82 ve menederler maruftan291; ve tutarlar/kavrarlar** ellerini; unuttular Allah'ı; öyle ki unuttu (Allah) onları; doğrusu münâfıklar26; işte onlardır fâsıklar38.

Notlar

Not 1

*9:71ayetinde mümin erkekler ve mümin kadınların özelliği bildirilmiştir.**Kavuştururlar elleri. Birbirlerinin ellerini tutarlar, ellerini mallarına bağlarlar gibi anlamlar verilebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Münker (Kavram ID: 82)
maruf (Kavram ID: 291)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1303 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1303|9|68|وعد الله المنفقين والمنفقت والكفار نار جهنم خلدين فيها هي حسبهم ولعنهم الله ولهم عذاب مقيم

Latin Literal

68. Vaadallâhul munâfikîne vel munâfikâti vel kuffâre nâre cehenneme hâlidîne fîhâ hiye hasbuhum, ve leanehumullâh(leanehumullâhu) ve lehum azâbun mukîm (mukîmun).

Türkçe Çeviri

Vaat* etti Allah münâfık26 erkeklere ve münâfık26 kadınlara ve kâfirlere25 cehennem ateşini834; ölümsüzlerdir185 orada; O** hesap eder/düşünür onları***; ve lanetledi onları Allah; ve onlaradır bir azap kıyam/dik/ayakta****.

Notlar

Not 1

*Mümin erkek ve mümin kadınlara vaat edilen cehennem de 9:72 ayetinde bildirilmiştir. **Eril tekil zamir Yüce Allah'a gider.***Sürekli bir azap için gerekli şartları hesaplar, düşünür. ****Yıkılmaz, sürekli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1304 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1304|9|69|كالذين من قبلكم كانوا اشد منكم قوه واكثر امولا واولدا فاستمتعوا بخلقهم فاستمتعتم بخلقكم كما استمتع الذين من قبلكم بخلقهم وخضتم كالذي خاضوا اوليك حبطت اعملهم في الدنيا والاخره واوليك هم الخسرون

Latin Literal

69. Kellezîne min kablikum kânû eşedde minkum kuvveten ve eksere emvâlen ve evlâdâ(evlâden), festemteû bi halâkihim, festemta’tum bi halâkikum kemastemteallezîne min kablikum bi halâkihim ve hudtum kellezî hâdû, ulâike habitat a’mâluhum fid dunyâ vel âhıreh(âhıreti), ve ulâike humul hâsirûn (hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler gibi sizlerden önce (ki) olmuşlardı daha şiddetli sizlerden bir kuvvet (olarak); ve daha çok mallar ve evlatlar (olarak); öyle ki metalandılar54 paylarıyla; öyle ki metalandınız54 paylarınızla sizlerden önceki kimselerin paylarıyla metalandığı54 gibi; ve daldınız* dalanlar* gibi; işte bunlar; boşa çıktı yaptıkları onların dünyada ve ahirette; ve işte bunlar; onlardır hüsrana uğrayanlar.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatının metasına daldınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1305 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1305|9|70|الم ياتهم نبا الذين من قبلهم قوم نوح وعاد وثمود وقوم ابرهيم واصحب مدين والموتفكت اتتهم رسلهم بالبينت فما كان الله ليظلمهم ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Latin Literal

70. E lem ye’tihim nebeullezîne min kablihim kavmi nuhin ve âdn ve semûde ve kavmi ibrâhîme ve ashâbi medyene vel mu’tefikât(mu’tefikâti), etethum rusuluhum bil beyyinat(beyyinati), fe mâ kânallâhu li yazlimehum ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Hiç gelmez mi onlardan önceki kimselerin haberi? Nûh kavminin; ve Ad; ve Semud; ve İbrahim kavminin; ve Medyen ashâbının; ve ters yüz olan yerlerin; geldiler onlara resûlleri beyanlarla352; öyle ki olmuş değildi Allah zulmeder257 onlara; velakin/fakat olmuşlardı kendi nefislerine201 zulmederler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Beyanlı (Kavram ID: 352)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1306 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1306|9|71|والمومنون والمومنت بعضهم اوليا بعض يامرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويقيمون الصلوه ويوتون الزكوه ويطيعون الله ورسوله اوليك سيرحمهم الله ان الله عزيز حكيم

Latin Literal

71. Vel mu’minûne vel mu’minâtu ba’duhum evlîyâu ba’d(ba’din), ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munkeri ve yukîmûnas salâte ve yu’tûnez zekâte ve yutîûnallâhe ve resûleh(resûlehu), ulâike se yerhamuhumullâh(yerhamuhumullâhu), innallâhe azîzun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 erkekler; ve mümin27 kadınlar*; onların bir kısmı velileridir28 bir kısmın; emrederler marufla291 ve engellerler münkeri82; ve ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve itaat ederler Allah'a ve O’nun resûlüne418; işte bunlar, rahmet271 edecektir onlara Allah; doğrusu Allah bir Azîzdir37; bir Hakîmdir9.

Notlar

Not 1

*9:67 ayetinde münâfık erkekler ve münâfık kadınların özelliği bildirilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Zekât (Kavram ID: 10)
Mümin (Kavram ID: 27)
Veli (Kavram ID: 28)
Azîz (Kavram ID: 37)
Münker (Kavram ID: 82)
Rahmet (Kavram ID: 271)
maruf (Kavram ID: 291)
Resûl (Kavram ID: 418)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1307 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1307|9|72|وعد الله المومنين والمومنت جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ومسكن طيبه في جنت عدن ورضون من الله اكبر ذلك هو الفوز العظيم

Latin Literal

72. Vaadallâhul mu’minîne vel mu’minâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ve mesâkine tayyibeten fî cennâti adn(adnin), ve rıdvânun minallâhi ekber(ekberu), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Vaat* etti Allah mümin27 erkeklere ve mümin27 kadınlara cennetleri; akar altından onun** nehirler; ölümsüzlerdir orada**; ve Adn cennetlerindeki iyi meskenleri; ve Allah’tan bir rızayı (ki) daha büyüktür; işte bu; o; azîm* bir fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Münâfık erkek ve münâfık kadınlara vaat edilen cehennem de 9:68 ayetinde bildirilmiştir. **Cennetin.***Büyük, azametli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Fevz (Kavram ID: 768)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1308 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1308|9|73|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Latin Literal

73. Yâ eyyuhen nebiyyu câhidil kuffâre vel munâfikîne vagluz aleyhim, ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*!; Cihat356 et kâfirlere25 ve münâfıklara26 (karşı); ve kabalaş/sert davran onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne kötü oldu varış yeri.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Nebi (Kavram ID: 132)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1309 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1309|9|74|يحلفون بالله ما قالوا ولقد قالوا كلمه الكفر وكفروا بعد اسلمهم وهموا بما لم ينالوا وما نقموا الا ان اغنيهم الله ورسوله من فضله فان يتوبوا يك خيرا لهم وان يتولوا يعذبهم الله عذابا اليما في الدنيا والاخره وما لهم في الارض من ولي ولا نصير

Latin Literal

74. Yahlifûne billâhi mâ kâlû, ve lekad kâlû kelimetel kufri ve keferû ba’de islâmihim ve hemmû bi mâ lem yenâlû, ve mâ nekamû illâ en egnâhumullâhu ve resûluhu min fadlih(fadlihi), fe in yetûbû yeku hayren lehum, ve in yetevellev yuazzibhumullâhu azâben elîmen fid dunyâ vel âhıreh(âhıreti), ve mâ lehum fîl ardı min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Ant içerler Allah'a, demiş değillerdir (diye); ve muhakkak dediler küfür422 kelimesini/söylemini; ve kâfirlik25 ettiler İslam’ları218 sonrasında; ve yeltendiler asla nail* olamaz olduklarına; değillerdi öç alırlar dışında ki ganileştirir** onları Allah ve resûlü700 fazlından202; öyle ki eğer tevbe33 ederlerse olur onlara hayır; ve eğer dönerlerse azap eder onlara Allah elim/acıklı bir azapla dünyada ve ahirette; ve olmaz onlara yerde hiçbir bir veli28 ve ne de bir yardım eden.

Notlar

Not 1

*Ulaşır, elde eder.**Zenginleştirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
Tevbe (Kavram ID: 33)
İslam, islam (Kavram ID: 218)
Küfür (Kavram ID: 422)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1310 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1310|9|75|ومنهم من عهد الله لين اتينا من فضله لنصدقن ولنكونن من الصلحين

Latin Literal

75. Ve minhum men âhedallâhe le in âtânâ min fadlihî Le nessaddekanne ve le nekûnenne mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimi ahit* verdi Allah'a; muhakkak ki eğer verirse** bizlere fazlından202 mutlak sadaka39 veririz; ve mutlak oluruz sâlihlerden217 (diye).

Notlar

Not 1

*Antlaşma, anlaşma.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1311 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1311|9|76|فلما اتيهم من فضله بخلوا به وتولوا وهم معرضون

Latin Literal

76. Fe lemmâ âtâhum min fadlihî bahılû bihî ve tevellev ve hum mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman verdi* onlara fazlından202 pintilik/cimrilik ettiler onunla**; ve döndüler; ve onlar dirençlidirler/aykırıdırlar.

Notlar

Not 1

*Allah.**Verdiğiyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1312 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1312|9|77|فاعقبهم نفاقا في قلوبهم الي يوم يلقونه بما اخلفوا الله ما وعدوه وبما كانوا يكذبون

Latin Literal

77. Fe a’kabehum nifâkan fî kulûbihim ilâ yevmi yelkavnehu bi mâ ahlefullâhe mâ vaadûhu ve bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki takip ettirir* (Allah) onlara kalplerinde bir nifâkı769, güne kadar (ki) karşılaşırlar O’na**; Allah'a bozduklarıyla; vaat ettikleriyle O’na* ve yalan söylerler olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Peşinden koşturur.**Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nifâk (Kavram ID: 769)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1313 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1313|9|78|الم يعلموا ان الله يعلم سرهم ونجويهم وان الله علم الغيوب

Latin Literal

78. E lem ya’lemû ennallâhe ya’lemu sırrehum ve necvâhum ve ennallâhe allamul guyûb(guyûbi).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmezler mi ki Allah bilir sırlarını ve sakladıklarını; ve ki Allah bilendir gaybı62.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1314 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1314|9|79|الذين يلمزون المطوعين من المومنين في الصدقت والذين لا يجدون الا جهدهم فيسخرون منهم سخر الله منهم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

79. Ellezîne yelmizûnel muttavviîne minel mu’minîne fîs sadakâti vellezîne lâ yecidûne illâ cuhdehum fe yesharûne minhum sehirallâhu minhum, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) mırıldanırlar müminlerden27 itaatkarlar (olan kimseleri) sadakalarda342; ve kimseleri (ki) bulamazlar cihatları/mücadeleleri dışında; öyle ki alay ederler onlardan (olanla); (oysa) alay etti Allah onlardan (olanla); ve onlaradır elim/acıklı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1315 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1315|9|80|استغفر لهم او لا تستغفر لهم ان تستغفر لهم سبعين مره فلن يغفر الله لهم ذلك بانهم كفروا بالله ورسوله والله لا يهدي القوم الفسقين

Latin Literal

80. İstagfir lehum ev lâ testagfir lehum, in testagfir lehum seb’îne merreten fe len yagfirallâhu lehum, zâlike bi ennehum keferû billâhi ve resûlih(resûlihi), vallâhu lâ yehdîl kavmel fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

İstiğfar396 et onlara ya da istiğfar396 etme onlara; eğer istiğfar etsen onlara yetmiş kere*; öyle ki asla mağfiret319 etmez Allah onlara; işte bu; ki kâfirlik25 ettikleri nedeniyledir onların Allah’a ve resûlüne700; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz fâsık38 kavmi/toplumu.

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan uyduruk hadislerdeki nebi Muhammed'in şefaatçi olacağı inancının tamamen yanlış olduğuna büyük bir delildir. Yüce Allah kimseye şefaat hakkı vermez. Tek şefaat eden kendisidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
istiğfar (Kavram ID: 396)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1316 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1316|9|81|فرح المخلفون بمقعدهم خلف رسول الله وكرهوا ان يجهدوا بامولهم وانفسهم في سبيل الله وقالوا لا تنفروا في الحر قل نار جهنم اشد حرا لو كانوا يفقهون

Latin Literal

81. Ferihal muhallefûne bi mak’adihim hılâfe resûlillâhi ve kerihûen yucâhidû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhi ve kâlû lâ tenfirû fîl harr(harri), kul nâru cehennemeeşeddu harrâ(harren), lev kânû yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Ferahladı muhallefler771 Allah'ın resûlünün gerisinde oturmalarıyla; ve kerhendiler697 ki cihat356 ederler mallarıyla ve nefisleriyle201 Allah yolunda336; ve dediler: "Neferleşmeyin763 (bu) hararette*"; de ki: "Cehennem ateşi834 daha şiddetlidir bir hararet* (olarak)"; şayet olduysalar fıkıh770 ederler.

Notlar

Not 1

*Sıcakta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Kerhen. (Kavram ID: 697)
Neferleşmek (Kavram ID: 763)
Fıkıh (Kavram ID: 770)
Muhallef (Kavram ID: 771)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1317 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1317|9|82|فليضحكوا قليلا وليبكوا كثيرا جزا بما كانوا يكسبون

Latin Literal

82. Fel yadhakû kalîlen vel yebkû kesîrâ(kesîren), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gülsünler biraz; ve ağlasınlar birçok; bir cezadır63 kazanır olduklarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1318 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1318|9|83|فان رجعك الله الي طايفه منهم فاستذنوك للخروج فقل لن تخرجوا معي ابدا ولن تقتلوا معي عدوا انكم رضيتم بالقعود اول مره فاقعدوا مع الخلفين

Latin Literal

83. Fe in receakallâhu ilâ tâifetin minhum feste’zenûke lil hurûci fe kul len tahrucû maiye ebeden ve len tukâtilû maiye aduvv(aduvven), innekumradîtum bil ku’ûdi evvele merretin fak’udû meal hâlifîn(hâlifîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer döndürdüyse seni Allah bir tayfaya719 onlardan; öyle ki izin talep ettiler sana çıkmak için; öyleyse de ki: "Asla çıkamazsınız benimle beraber ebediyen ve asla katledip/katledilmezsini720 benimle beraber bir düşmana (karşı); doğrusu sizler razı olmuştunuz oturmaya evvel kez; öyle ki oturun geri kalanlarla beraber."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1319 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1319|9|84|ولا تصل علي احد منهم مات ابدا ولا تقم علي قبره انهم كفروا بالله ورسوله وماتوا وهم فسقون

Latin Literal

84. Ve lâ tusalli alâ ehadin minhum mâte ebeden ve lâ tekum alâ kabrih(kabrihi), innehum keferû billâhi ve resûlihî ve mâtû ve hum fâsikûn (fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve salla52* edilmez onlardan ölen birine ebediyen; ve kıyam143 etme onun kabrinde; doğrusu onlar kâfirlik25 ettiler Allah'a ve resûlüne; ve öldüler; ve onlar fâsıklardı38.

Notlar

Not 1

*Yüz çevirmemek, ilgisiz kalmamak, kale almak, umursamak, kayıtsız kalmamak, mühimsemek, tepkisiz kalmayarak üzerine titremek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1320 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1320|9|85|ولا تعجبك امولهم واولدهم انما يريد الله ان يعذبهم بها في الدنيا وتزهق انفسهم وهم كفرون

Latin Literal

85. Ve Lâ tu’cibke emvâluhum ve evlâduhum, innemâ yurîdullâhu en yuazzibehum bihâ fîd dunyâ ve tezheka enfusuhum ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Ve şaşırtmasın* seni onların malları ve evlatları; ancak arzular Allah ki azap eder onlara onunla** dünyada; ve bırakırlar*** nefislerini201; ve onlar kâfirlerdir25.

Notlar

Not 1

*Acayip etkilemesin.**Mal ve evlatla.***Müminlerin nefisleri ölmez. Bilinçlerini kaybetmeden selam diyarına yükselirler. Ancak ayette geçenler kâfirler olduğu için nefislerinden ayrılmaktadırlar. Nefislerini bırakmaktadırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1321 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1321|9|86|واذا انزلت سوره ان امنوا بالله وجهدوا مع رسوله استذنك اولوا الطول منهم وقالوا ذرنا نكن مع القعدين

Latin Literal

86. Ve izâ unzilet sûretun en âminû billâhi ve câhidû mearesûlihiste’zeneke ulût tavli minhum ve kâlûzernâ nekun meal kâ’ıdîn(kâ’ıdîne).

Türkçe Çeviri

Ve indirildiği zaman bir sure ki iman47 edin Allah'a ve cihat356 edin resûlüyle beraber (diye); izin talep ederler sana genişlik/uzunluk* sahipleri onlardan; ve dediler*: "Bırak bizleri (ki) oluruz oturanlarla beraber."

Notlar

Not 1

*Elleri kolları uzun, geniş olanlar. Güçleri kuvvetleri olanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1322 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1322|9|87|رضوا بان يكونوا مع الخوالف وطبع علي قلوبهم فهم لا يفقهون

Latin Literal

87. Radû bi en yekûnû meal havâlifi ve tubia alâ kulûbihim fe hum lâ yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Razı oldular ki olurlar geride kalanlarla beraber; ve mühürlendi175 kalplerinin üzeri; öyle ki onlar fıkıh770 etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1323 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1323|9|88|لكن الرسول والذين امنوا معه جهدوا بامولهم وانفسهم واوليك لهم الخيرت واوليك هم المفلحون

Latin Literal

88. Lâkinir resûlu vellezîne âmenû meahu câhedû bi emvâlihim ve enfusihim, ve ulâike lehumul hayrâtu ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Lakin/fakat resûl418* ve kimseler (ki) iman47 ettiler onunla* beraber; cihat356 ettiler mallarıyla ve nefisleriyle201; ve işte bunlar; onlaradır hayırlar; ve işte bunlar; onlardır muflihler174.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Muflih (Kavram ID: 174)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Resûl (Kavram ID: 418)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1324 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1324|9|89|اعد الله لهم جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ذلك الفوز العظيم

Latin Literal

89. Eaddallâhu lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Hazırladı/adetledi Allah onlara cennetler (ki) akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada; işte bu; büyük fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Cennetin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Fevz (Kavram ID: 768)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1325 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1325|9|90|وجا المعذرون من الاعراب ليوذن لهم وقعد الذين كذبوا الله ورسوله سيصيب الذين كفروا منهم عذاب اليم

Latin Literal

90. Ve câel muazzirûne minel a’râbi lî yu’zene lehum ve ka’adellezîne kezebûllâhe ve resûleh(resûlehu), se yusîbullezîne keferû minhum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve geldi Araplar'dan772 özür beyan edenler (ki) izin verilmesi için onlara; ve oturdu* kimseler (ki) yalan söylediler Allah'a ve resûlüne; isabet edecek onlardan kâfirlik25 etmiş kimselere elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Savaşa katılmadı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Arap (Kavram ID: 772)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1326 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1326|9|91|ليس علي الضعفا ولا علي المرضي ولا علي الذين لا يجدون ما ينفقون حرج اذا نصحوا لله ورسوله ما علي المحسنين من سبيل والله غفور رحيم

Latin Literal

91. Leyse alâd duafâi ve lâ alel merdâ ve lâ alellezîne lâ yecidûne mâ yunfikûne haracun izâ nasahû lillâhi ve resûlih(resûlihî), mâ alel muhsinîne min sebîl(sebîlin), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Olmaz bir sıkıntı zaaflılar üzerine; ve ne de marazlılar* üzerine; ve ne de kimseler üzerine (ki) bulamazlar infak6 edecek (bir şey); nasihat** ettikleri zaman Allah'a ve resûlüne700; yoktur muhsinlerin294 üzerine hiçbir yol***; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Hastalar.**İçtenlikle, samimi olarak beyan ettikleri zaman.***Kur'an emri vermiştir. Başka hiçbir yol yoktur. Bu şartlara uyanlar dışında savaşa katılım ve/veya infak ile katkı sağlamak zorunludur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
infak (Kavram ID: 6)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1327 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1327|9|92|ولا علي الذين اذا ما اتوك لتحملهم قلت لا اجد ما احملكم عليه تولوا واعينهم تفيض من الدمع حزنا الا يجدوا ما ينفقون

Latin Literal

92. Ve lâ alellezîne izâ mâ etevke li tahmilehum kulte lâ ecidu mâahmilukum aleyhi tevellev ve a’yunuhum tefîdu mined dem’i hazenen ellâ yecidû mâ yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmaz kimseler üzerine ne zaman ki geldiler sana bindirmen* için onları; dedin: "Bulamıyorum sizleri üzerine bindirecek* (bir şey)"; geri dönerler (onlar); ve gözleri onların taşar göz yaşından; bir hüzündür ki bulamazlar infak6 edecek (bir şey).

Notlar

Not 1

*Bir binek üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1328 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1328|9|93|انما السبيل علي الذين يستذنونك وهم اغنيا رضوا بان يكونوا مع الخوالف وطبع الله علي قلوبهم فهم لا يعلمون

Latin Literal

93. İnnemes sebîlu alellezîne yeste’zinûneke ve hum agniyâ’(agniyâu), radû bi en yekûnû meal havalifi ve tabeallâhu alâ kulûbihim fe hum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ancak alçalma/sarkma/düşmedir kimselere (ki) izin beyan ederler sana; ve (oysa) onlar ganiyydir*; razı oldular ki olurlar geride kalanlarla beraber; ve mühürledi175 Allah kalplerinin üzerini; öyle ki onlar bilmezler.

Notlar

Not 1

*Zengindir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1329 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1329|9|94|يعتذرون اليكم اذا رجعتم اليهم قل لا تعتذروا لن نومن لكم قد نبانا الله من اخباركم وسيري الله عملكم ورسوله ثم تردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

94. Ya’tezirûne ileykum izâ reca’tum ileyhim, kul lâ ta’tezirû len nu’mine lekum kad nebbe enallâhu min ahbârikum, ve se yerallâhu amelekum ve resûluhu summe tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdetî fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Özür beyan ederler sizlere geri döndüğünüz zaman onlara; de ki: "Özür beyan etmeyin; asla iman47 etmeyiz sizlere; muhakkak haber verdi bizlere Allah haberlerinizden; ve görecek* Allah yaptıklarınızı sizlerin; ve resûlü (de); sonra döndürülürsünüz gaybı62 bilene doğru; ve şahit/tanık olana; öyle ki haber verir** sizlere yapar olduğunuzu."

Notlar

Not 1

*Apaçık ortaya koyacak, hesabınızı görecek.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gayb (Kavram ID: 62)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1330 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1330|9|95|سيحلفون بالله لكم اذا انقلبتم اليهم لتعرضوا عنهم فاعرضوا عنهم انهم رجس وماويهم جهنم جزا بما كانوا يكسبون

Latin Literal

95. Se yahlifûne billâhi lekum izenkalebtum ileyhim li tu’ridû anhum, fe a’rıdû anhum, innehum ricsun ve me’vâhum cehennem (cehennemu), cezâen bi mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Ant içecekler Allah’la* sizlere döndüğünüz zaman onlara vazgeçmeniz için onlardan; öyle ki vazgeçin** onlardan; doğrusu onlar ricstir773; ve sığınakları cehennemdir; bir cezadır63 kazanır olduklarına.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın adını kullanarak yalan yere ant içecekler, yemin edecekler. Yüce Allah adına yemin edenlere hemen iman etmemek gereklidir. İyice araştırma yapmak gereklidir.**Rics olan kimselere Yüce Allah yeterlidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Rics (Kavram ID: 773)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1331 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1331|9|96|يحلفون لكم لترضوا عنهم فان ترضوا عنهم فان الله لا يرضي عن القوم الفسقين

Latin Literal

96. Yahlifûne lekum li terdav anhum, fe in terdav anhum fe innallâhe lâ yerdâ anil kavmil fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Ant içerler sizlere razı olmanız için onlardan; öyle ki eğer razı olursanız onlardan; öyle ki doğrusu Allah razı olmaz fâsık38 kavimden/toplumdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1332 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1332|9|97|الاعراب اشد كفرا ونفاقا واجدر الا يعلموا حدود ما انزل الله علي رسوله والله عليم حكيم

Latin Literal

97. El a’râbu eşeddu kufren ve nifâkan ve ecderu ellâ ya’lemû hudûdemâ enzelallâhu alâ resûlih(resûlihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Araplar772 daha şiddetlidir küfürde422 ve nifâkta769; ve daha uygundurlar ki bilmezler Allah'ın resûlüne418* karşı indirdiğinin hudutlarını**; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Sınırlarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Resûl (Kavram ID: 418)
Küfür (Kavram ID: 422)
Nifâk (Kavram ID: 769)
Arap (Kavram ID: 772)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1333 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1333|9|98|ومن الاعراب من يتخذ ما ينفق مغرما ويتربص بكم الدواير عليهم دايره السو والله سميع عليم

Latin Literal

98. Ve minel a’râbi men yettehızu mâ yunfiku magremen ve yeterabbesu bi kumud devâir(devâire), aleyhim dâiretussev’ (dâiretussev’i), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan kimi edinir/tutar infak6 ettiğini* bir hasar/kayıp; ve gözetlerler sizlere döngüleri**; (oysa) üzerlerinedir kötü döngü***; ve Allah bir Semî’dir41; bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Kerhen/istemeyerek/gönülsüz olarak Arapların kimilerinin infak ettiğini anlarız.**İyi dönemleriniz sonrasında kötü dönemler geçirmenizi isterler.***Kötü dönem asıl onlara ulaşacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1334 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1334|9|99|ومن الاعراب من يومن بالله واليوم الاخر ويتخذ ما ينفق قربت عند الله وصلوت الرسول الا انها قربه لهم سيدخلهم الله في رحمته ان الله غفور رحيم

Latin Literal

99. Ve minel a’râbî men yu’minu billâhi vel yevmil âhıri ve yettehızu mâ yunfiku kurubâtin indallâhi ve salavâtir resûl(resûli), e lâ innehâ kurbetunlehum, se yudhıluhumullâhu fî rahmetih(rahmetihî), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve Araplardan772 kimi iman47 eder Allah'a ve âhiret774 gününe; ve edinir/tutar infak6 ettiğini Allah’ın indinde/katında yakınlıklar; ve resûlün418* salâtlarını142 (da); doğrusu o** bir yakınlıktır onlara değil mi?; sokacak/girdirecek onları Allah rahmetinin271 içine; doğrusu Allah bir Gafûr'dur20; bir Rahîm'dir2.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Dişil zamir salâtı işaret eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
infak (Kavram ID: 6)
Gafûr (Kavram ID: 20)
iman (Kavram ID: 47)
insanın insana salâtı (Kavram ID: 142)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Resûl (Kavram ID: 418)
Arap (Kavram ID: 772)
Âhiret, âhiret. (Kavram ID: 774)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1335 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1335|9|100|والسبقون الاولون من المهجرين والانصار والذين اتبعوهم باحسن رضي الله عنهم ورضوا عنه واعد لهم جنت تجري تحتها الانهر خلدين فيها ابدا ذلك الفوز العظيم

Latin Literal

100. Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ıhsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Ve sâbıklardır775 muhâcirlerden716 ilkleri/evvelleri; ve ensârdan776; ve onlara* ihsânla250 tabi olmuş kimseler**; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan***; ve hazırladı/adetledi (Allah) onlara cennetleri (ki) akar altından onun**** nehirler; ölümsüzlerdir orada**** ebediyen; işte bu; büyük fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Muhâcir ve ensârın ilkleri/evvelleri olan kimselere.**Muhâcir ve ensârın ilklerine tabi olarak takva yoluna yani Kur'an yoluna tabi olanlar.***Allah'tan.****Cennetin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)
Muhâcir. (Kavram ID: 716)
Fevz (Kavram ID: 768)
Sâbıklar (Kavram ID: 775)
Ensâr (Kavram ID: 776)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 1336 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1336|9|101|وممن حولكم من الاعراب منفقون ومن اهل المدينه مردوا علي النفاق لا تعلمهم نحن نعلمهم سنعذبهم مرتين ثم يردون الي عذاب عظيم

Latin Literal

101. Ve mimmen havlekum minel a’râbi munâfikûn(munâfikûne), ve min ehlil medîneti meredû alen nifâkı lâ ta’lemuhum, nahnu na’lemuhum, se nuazzibuhum merreteyni summe yureddûne ilâ azâbin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Ve kimsedendir* çevrenizdeki Araplardan772 münâfıklar26; ve şehir ehlinden568; dirençlidirler nifâk769 üzerine; bilmezsin/bilemezsin** onları; biz biliriz onları*; azap edeceğiz onlara* iki kez; sonra döndürülürler büyük bir azaba doğru.

Notlar

Not 1

*Münâfıklar her daim olacaktır. Kur'an öncesi vardılar. Kur'an inerken de vardılar. Kur'an sonrasında da bir anda bitmediler. Münâfıklar her zaman olmuştur; her zaman olacaktır. Gerçek müminler bu gerçeği her zaman kendilerine hatırlatmalıdırlar.**Açık ve net olarak görüldüğü üzere resûl Muhammed'e münâfıkları gaybtan bir bilgiyle bilme yetkisi verilmemiştir. Demek ki gaybı ancak Yüce Allah bilir. Dilediği kullarına vahy ederek bildirebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Münâfık (Kavram ID: 26)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Nifâk (Kavram ID: 769)
Arap (Kavram ID: 772)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 1337 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1337|9|102|واخرون اعترفوا بذنوبهم خلطوا عملا صلحا واخر سييا عسي الله ان يتوب عليهم ان الله غفور رحيم

Latin Literal

102. Ve âharûna’terefû bi zunûbihim haletû amelen sâlihan ve âhare seyyiâ(seyyien), asâllâhu en yetûbe aleyhim, innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve diğerleri itiraf ettiler günahlarını/yanlışlarını; karıştırdılar sâlih777 bir ameli ve diğeri bir kötü (olanla); belki Allah ki tevbe eder üzerlerine; doğrusu Allah bir Gafûr’dur; bir Rahîm’dir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlih (Kavram ID: 777)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 1338 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1338|9|103|خذ من امولهم صدقه تطهرهم وتزكيهم بها وصل عليهم ان صلوتك سكن لهم والله سميع عليم

Latin Literal

103. Huz min emvâlihim sadakaten tutahhiruhum ve tuzekkîhim bihâ ve salli aleyhim, inne salâteke sekenun lehum, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Al mallarından onların bir sadaka39; temizler onları* ve arındırır onları* kendisiyle; ve salli141 et onlara; doğrusu senin salâtın142 sakinlik/dinginlik verir onlara; ve Allah bir Semî'dir41; bir Alîm'dir8.

Notlar

Not 1

*Sadaka.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
insanın insana salla eylemi (Kavram ID: 141)
insanın insana salâtı (Kavram ID: 142)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 1339 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1339|9|104|الم يعلموا ان الله هو يقبل التوبه عن عباده وياخذ الصدقت وان الله هو التواب الرحيم

Latin Literal

104. E lem ya’lemû ennallâhe huve yakbelut tevbete an ibâdihî ve ye’huzus sadakâti ve ennallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Hiç bilmezler mi ki Allah; O; kabul eder tevbeyi33 kullarından; ve edinir/tutar* sadakaları342; ve ki Allah; O; Tevvâb’tır191; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Sadakalar Yüce Allah'ın rızası için verilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 1340 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1340|9|105|وقل اعملوا فسيري الله عملكم ورسوله والمومنون وستردون الي علم الغيب والشهده فينبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

105. Ve kuli’melû fe se yerallâhu amelekum ve resûluhu vel mu’minûn(mu’minûne), ve se tureddûne ilâ âlimil gaybi veş şehâdeti fe yunebbiukum bi mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Yapın; öyle ki görecek Allah yaptıklarınızı; ve resûlü* (de); ve müminler27 (de); sonra döndürülürsünüz bilene** doğru gaybı62 ve tanıklığı/şahitliği; öyle ki haber verir*** sizlere yapar olduğunuzu."

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed. **Yüce Allah'a.***Yüce Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Gayb (Kavram ID: 62)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 1341 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1341|9|106|واخرون مرجون لامر الله اما يعذبهم واما يتوب عليهم والله عليم حكيم

Latin Literal

106. Ve âharûne murcevne li emrillâhi immâ yuazzibuhum ve immâ yetûbu aleyhim, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve diğerleri bekletilenlerdir* Allah'ın emrine; ya azap eder** onlara; ve ya da tevbe33 eder üzerlerine; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Umutla, beklentiyle.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 1342 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1342|9|107|والذين اتخذوا مسجدا ضرارا وكفرا وتفريقا بين المومنين وارصادا لمن حارب الله ورسوله من قبل وليحلفن ان اردنا الا الحسني والله يشهد انهم لكذبون

Latin Literal

107. Vellezînettehazû mesciden dırâren ve kufren ve tefrîkan beynel mu’minîne ve irsâden li men hâreballâhe ve resûlehu min kabl(kablu), ve le yahlifunne in erednâ illelhusnâ, vallâhu yeşhedu innehum le kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) edindiler bir mescit778; bir zarara ve bir küfre422 ve bir ayırmaya müminlerin27 arasını; ve bir gözetleme* Allah ve resûlüne önceden harp etmiş kimse** için; ve mutlak ant içerler ki: "Arzulamadık güzellik dışında"; ve Allah şahit/tanık olur ki onlar mutlak yalancılardır.

Notlar

Not 1

*Casusluk benzeri gözetleme.**Yüce Allah'a ve resûlüne önceden harp etmiş kimsenin kullanması amacıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Küfür (Kavram ID: 422)
Sahte mescit. (Kavram ID: 778)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 1343 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1343|9|108|لا تقم فيه ابدا لمسجد اسس علي التقوي من اول يوم احق ان تقوم فيه فيه رجال يحبون ان يتطهروا والله يحب المطهرين

Latin Literal

108. Lâ tekum fîhi ebedâ(ebeden), le mescidun ussise alet takvâ min evveli yevmin ehakku en tekûme fîh(fîhi), fîhi ricâlun yuhıbbûne en yetetahherû, vallâhu yuhıbbul muttahhirîn(muttahhirîne).

Türkçe Çeviri

Dikelme* orada** ebediyen; mutlak ki evvel/ilk günden takva21 üzerine kurulmuş bir mescit16 daha haktır ki dikelirsin orada***; ondadır*** erkekler (ki) severler temizlenmeyi****; ve Allah sever muttahhirleri779.

Notlar

Not 1

*Durma.**Sahte mescitte.***Takva üzerine kurulu tek tanrıcıların mescitleri.****Pislik (rics) olan şirkten temizlenmeyi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mescit (Kavram ID: 16)
Takva (Kavram ID: 21)
Muttahhir. (Kavram ID: 779)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 1344 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1344|9|109|افمن اسس بنينه علي تقوي من الله ورضون خير ام من اسس بنينه علي شفا جرف هار فانهار به في نار جهنم والله لا يهدي القوم الظلمين

Latin Literal

109. E fe men essese bunyânehu alâ takvâ minallâhi ve rıdvânin hayrun em men essese bunyânehu alâ şefâ curufin hârin fenhâre bihî fî nâri cehennem(cehenneme), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse mi (ki) kurdu binasını takva21 üzerine Allah'tan; ve bir rızaya; bir hayra; yoksa kimse (mi) (ki) kurdu binasını çöken bir uçurum kenarı üzerine; öyle ki çöktü* onunla** cehennem ateşine834; ve Allah doğru yola kılavuzlamaz zalimler kavmini/toplumunu.

Notlar

Not 1

*Bina.**Kimseyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 1345 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1345|9|110|لا يزال بنينهم الذي بنوا ريبه في قلوبهم الا ان تقطع قلوبهم والله عليم حكيم

Latin Literal

110. Lâ yezâlu bunyânuhumullezî benev rîbeten fî kulûbihim illâ en tekattaa kulûbuhum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ayırmaz/uzaklaştırmaz o bina ettikleri binaları kalplerinden bir şüpheyi; dışında ki keser* kalplerini; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Kalplerin şüpheyle bölünmesi. Bir yanının bir yerde kalması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 1346 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1346|9|111|ان الله اشتري من المومنين انفسهم وامولهم بان لهم الجنه يقتلون في سبيل الله فيقتلون ويقتلون وعدا عليه حقا في التوريه والانجيل والقران ومن اوفي بعهده من الله فاستبشروا ببيعكم الذي بايعتم به وذلك هو الفوز العظيم

Latin Literal

111. İnnallâheşterâ minel mu’minîne enfusehum ve emvâlehum bi enne lehumul cenneh(cennete), yukâtilûne fî sebîlillâhi fe yaktulûne ve yuktelûne va’den aleyhi hakkan fît tevrâti vel incîli vel kur’ân(kur’âni), ve men evfâ bi ahdihî minallâhi, festebşirû bi bey’ıkumullezî bâya’tum bih (bihî), ve zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah satın aldı müminlerden27 nefislerini201 ve mallarını ki onlara (olan) cennetle; katledilip/katlederler720 Allah yolunda336; öyle ki katlederler35; ve katledilirler35; bir vaattir O’nun* üzerine; bir haktır/gerçektir Tevrât'ta ve İncîl'de ve Kur'ân'da; ve kimdir daha takvalı Allah'tan kendi ahdinde**; öyle ki müjdelenin satışınızla o ki sattınız onunla***; ve işte bu; o***; büyük fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın.**Antlaşmak, anlaşma. ***Satış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Nefis (Kavram ID: 201)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Fevz (Kavram ID: 768)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 1347 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1347|9|112|التيبون العبدون الحمدون السيحون الركعون السجدون الامرون بالمعروف والناهون عن المنكر والحفظون لحدود الله وبشر المومنين

Latin Literal

112. Ettâibûnel âbidûnel hâmidûnes sâihûner râkiûnes sâcidûnel âmirûne bil ma’rûfi ven nâhûne anil munkeri vel hâfizûne li hudûdillâh (hudûdillâhi), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Tevbe33 edenlerdir; kulluk edenlerdir; hamd3 edenlerdir; seyahat edenlerdir*; rükû11 edenlerdir; secde12 edenlerdir; emredenlerdir marufla291; ve engelleyenlerdir/yasaklayanlardır münkeri82; ve koruyanlardır Allah'ın hudutlarını; ve müjdele müminleri27.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yolunda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Münker (Kavram ID: 82)
maruf (Kavram ID: 291)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 1348 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1348|9|113|ما كان للنبي والذين امنوا ان يستغفروا للمشركين ولو كانوا اولي قربي من بعد ما تبين لهم انهم اصحب الجحيم

Latin Literal

113. Mâ kâne lin nebiyyi vellezîne âmenû en yestagfirû lil muşrikîne ve lev kânû ulî kurbâ min ba’di mâ tebeyyene lehum ennehum ashâbul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir nebiye132 ve iman47 etmiş kimselere ki mağfiret319 dilerler müşriklere36; şayet olduysalar (bile) yakınlık sahibi beyan226 olmuş olan sonrasında onlara; ki onlar cahîm808 ashâbıdır194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Beyan (Kavram ID: 226)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Cahîm (Kavram ID: 808)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 1349 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1349|9|114|وما كان استغفار ابرهيم لابيه الا عن موعده وعدها اياه فلما تبين له انه عدو لله تبرا منه ان ابرهيم لاوه حليم

Latin Literal

114. Ve mâ kânestigfâru ibrâhîme li ebîhi illâ an mev’ıdetin vaadehâ iyyâh(iyyâhu), fe lemmâ tebeyyene lehû ennehuaduvvun lillâhi teberre’e minh(minhu), inne ibrâhîme le evvâhun halîm(halîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi istiğfar396 dilemesi İbrahim'in babası için vaat edilenden başka (ki) vaat etti***** onu* ona**; öyle ki ne zaman beyan226 oldu ona*** ki o**** bir düşmandır Allah'a; uzaklaştı***** ondan******; doğrusu İbrahim mutlak bir eyvah (-lıydı); bir halîmdi.

Notlar

Not 1

*Vaadi.**Babasına.***İbrahim'e.****Babası.*****İbrahim.******Babasından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)
istiğfar (Kavram ID: 396)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 1350 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1350|9|115|وما كان الله ليضل قوما بعد اذ هديهم حتي يبين لهم ما يتقون ان الله بكل شي عليم

Latin Literal

115. Ve mâ kânallâhu lî yudılle kavmen ba’de iz hedâhum hattâ yubeyyine lehum mâ yettekûn(yettekûne), innallâhe bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir Allah dalalette128 bırakır bir kavmi/toplumu doğru yola kılavuzladığı zaman sonrasında; ta ki beyan226 eder* onlara neye takvalı21 olurlar; doğrusu Allah her bir şeye bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Takva (Kavram ID: 21)
Beyan (Kavram ID: 226)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 1351 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1351|9|116|ان الله له ملك السموت والارض يحي ويميت وما لكم من دون الله من ولي ولا نصير

Latin Literal

116. İnnallâhe lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), yuhyî ve yumît(yumîtu), ve mâ lekum min dûnillâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah’tır; O’nadır mülkü göklerin162 ve yerin; hayat verir* ve öldürür*; ve yoktur sizlere Allah’ın astından hiçbir veli; ve ne de bir yardım eden.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 1352 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1352|9|117|لقد تاب الله علي النبي والمهجرين والانصار الذين اتبعوه في ساعه العسره من بعد ما كاد يزيغ قلوب فريق منهم ثم تاب عليهم انه بهم روف رحيم

Latin Literal

117. Lekad tâballâhu alen nebiyyi vel muhâcirîne vel ensârillezînet tebeûhu fî sâatil usreti min ba’di mâ kâde yezîgu kulûbu ferîkın minhum summe tâbe aleyhim, innehu bihim raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ant olsun tevbe33 etti Allah nebiye780 karşı; ve muhâcirlere716; ve ensâra776; kimselere (ki) tabi oldular ona* zor/çetin sâatte662; neredeyse eğilmesi sonrasında onlardan bir fırkanın** kalplerin; sonra tevbe33 etti*** üzerlerine; doğrusu O*** onlara bir Raûf’tur15; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'e.**Grubun.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Raûf (Kavram ID: 15)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Sâat (Kavram ID: 662)
Muhâcir. (Kavram ID: 716)
Ensâr (Kavram ID: 776)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 1353 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1353|9|118|وعلي الثلثه الذين خلفوا حتي اذا ضاقت عليهم الارض بما رحبت وضاقت عليهم انفسهم وظنوا ان لا ملجا من الله الا اليه ثم تاب عليهم ليتوبوا ان الله هو التواب الرحيم

Latin Literal

118. Ve ales selâsetillezîne hullifû, hattâ izâ dâkat aleyhimul ardu bimâ rehubet ve dâkat aleyhim enfusuhum ve zannû en lâ melcee minallâhi illâ ileyh(ileyhi), summe tâbe aleyhim li yetûbû, innallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Ve geri bırakılmış üç kimseye karşı (da); ta ki dar geldiği zaman üzerlerine yer (tüm) genişlemişliğiyle*; ve dar geldi üzerlerine kendi nefisleri201; ve zannettiler** ki olmaz bir iltica*** Allah’tan**** ancak O’nadır*****; sonra tevbe33 etti****** üzerlerine tevbe33 etmeleri için; doğrusu Allah; O Tevvâb’dır191; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Yer.**Varsayım yaptılar. ***Sığınak.****Allah'tan gelen.*****Allah sadece kendisine iltica ettirir; sığındırır. Sığınma ancak Allah'adır.*****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Nefis (Kavram ID: 201)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 1354 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1354|9|119|يايها الذين امنوا اتقوا الله وكونوا مع الصدقين

Latin Literal

119. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn (sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Takvalı21 olun Allah’a; ve olun sâdıklarla182 beraber.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
sâdık (Kavram ID: 182)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 1355 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1355|9|120|ما كان لاهل المدينه ومن حولهم من الاعراب ان يتخلفوا عن رسول الله ولا يرغبوا بانفسهم عن نفسه ذلك بانهم لا يصيبهم ظما ولا نصب ولا مخمصه في سبيل الله ولا يطون موطيا يغيظ الكفار ولا ينالون من عدو نيلا الا كتب لهم به عمل صلح ان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

120. Mâ kâne li ehlil medîneti ve men havlehum minel a’râbi en yetehallefû an resûlillâhi ve lâ yergabû bi enfusihim an nefsih(nefsihî), zâlike bi ennehum lâ yusîbuhum zameun ve lâ nasabun ve lâ mahmesatun fî sebîlillâhi ve lâ yetaûne mevtıan yagîzul kuffâre ve lâ yenâlûne min aduvvin neylen illâ kutibe lehum bihî amelun sâlih(sâlihun), innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir şehir ehline568 ve Araplardan772 onların çevresinde (olan) kimseye ki geri kalırlar Allah'ın resûlünden*; ve tercih etmezler kendi nefislerini201 onun* nefsine201; işte budur; nedeniyledir onlara ki isabet etmez bir susuzluk; ve ne de bir yorgunluk/bitkinlik; ve ne de bir açlık Allah yolunda; ve adımlamazlar bir adım (ki) kızdırır/öfkelendirir kâfirleri; ve nail** olmazlar bir düşmana bir nail** (-le); ancak yazıldı**** onlara onunla sâlih777 bir amel***; doğrusu Allah zayi etmez muhsinlerin294 ecirlerini820.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Ulaşma, başarma, elde etme.***Yapma, eylem.****Yüce Allah yolunda yaşanan sıkıntıları Yüce Allah o kimseye bir salih amel olarak yazar; asla boşa çıkarmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Arap (Kavram ID: 772)
Sâlih (Kavram ID: 777)
Ecir (Kavram ID: 820)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 1356 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1356|9|121|ولا ينفقون نفقه صغيره ولا كبيره ولا يقطعون واديا الا كتب لهم ليجزيهم الله احسن ما كانوا يعملون

Latin Literal

121. Ve lâ yunfikûne nefakaten sagîreten ve lâ kebîreten ve lâ yaktaûne vâdien illâ kutibe lehum lî yeczîyehumullâhu ahsene mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve infak6 etmezler bir infak6; bir küçük ve ne de bir büyük*; ve kesmezler** bir vadiyi dışında (ki) yazıldı onlara***; cezalandırması6 içindir Allah'ın daha güzeliyle**** yaparlar olduklarını.

Notlar

Not 1

*Küçük büyük fark etmeksizin zerre kadar yaptıkları infak karşılığı verilmek üzere yazılır.**Geçmezler.***Müminlere.****Yüce Allah müminlerin yaptıklarına karşı onlara daha güzeliyle karşılık verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 1357 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1357|9|122|وما كان المومنون لينفروا كافه فلولا نفر من كل فرقه منهم طايفه ليتفقهوا في الدين ولينذروا قومهم اذا رجعوا اليهم لعلهم يحذرون

Latin Literal

122. Ve mâ kânel mu’minûne li yenfirû kâffeh(kâffeten), fe lev lâ nefere min kulli firkatin minhum tâifetun li yetefekkahû fîd dîni ve li yunzirû kavmehum izâ receû ileyhim leallehum yahzerûn(yahzerûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir müminlere27 toplaşarak neferleşmeleri763; öyle ki eğer neferleşmezse763 her bir fırkadan* onlardan bir tayfa719; fıkıh770 etmeleri için dinde** ve uyarmaları*** için kendi kavimlerini geri döndükleri zaman üzerlerine; belki onlar hazırlanırlar.

Notlar

Not 1

*Gruptan.**Yüce Allah'ın gerçek dini olan İslâm'ı yani Kur'an'ı fıkıh ederek anlamaları, kavramaları.***Kavimlerini Kur'an ile uyarmaları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tayfa (Kavram ID: 719)
Neferleşmek (Kavram ID: 763)
Fıkıh (Kavram ID: 770)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 1358 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1358|9|123|يايها الذين امنوا قتلوا الذين يلونكم من الكفار وليجدوا فيكم غلظه واعلموا ان الله مع المتقين

Latin Literal

123. Yâ eyyuhellezîne âmenû kâtilûllezîne yelûnekum minel kuffâri vel yecidû fîkum gilzah(gilzaten), va’lemû ennallâhe meal muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Katledin35 kimseleri (ki) yakınlaşırlar* sizlere kâfirlerden; ve bulsunlar sizde bir kalınlık/kabalık; ve bilin ki Allah muttakilerle17 beraberdir.

Notlar

Not 1

*Fiil 3. şahıs çoğul ve geniş zamandır. "Onlar yakınlaşırlar" demektir. Bir eylemi işaret eder. Anlarız ki kâfirlerden bazı kimseler müminlerin üzerine doğru gelerek yaklaşmaktadır. Bu kimselere karşı karşılık verilmelidir. Bu ayet "yakınınızda bulunan kâfirleri öldürün" diye özensiz çevrildiğinde anlam bambaşka olmaktadır. Hiç zararı olmayan kâfirleri sırf yakınımızda diye öldürmek Yüce Allah'ın bir emri değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Katletmek (Kavram ID: 35)
iman (Kavram ID: 47)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 1359 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1359|9|124|واذا ما انزلت سوره فمنهم من يقول ايكم زادته هذه ايمنا فاما الذين امنوا فزادتهم ايمنا وهم يستبشرون

Latin Literal

124. Ve îzâ mâ unzilet sûretun fe minhum men yekûlu eyyukum zâdethu hâzihî îmânâ(îmânen), fe emmellezîne âmenû fe zâdethum îmânen ve hum yestebşirûn(yestebşirûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman indirildi bir sure*; öyle ki onlardan kimi der: "Hanginize ziyade etti bu* bir imanı47?"; (oysa) öyle ki iman47 etmiş kimselere; öyle ki ziyade** etti onlara*** bir imanı47; ve onlar**** müjdelenirler."

Notlar

Not 1

*Ayetler grubu. Sure.**Gerçek müminlerin imanı Kur'an'ın her bir suresiyle artar. ***Müminlere.****Müminler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 125

Ayet No: 125 | Kur'an Ayet No: 1360 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1360|9|125|واما الذين في قلوبهم مرض فزادتهم رجسا الي رجسهم وماتوا وهم كفرون

Latin Literal

125. Ve emmellezîne fî kulûbihim maradun fe zâdethum ricsen ilâ ricsihim ve mâtû ve hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselere gelince (ki) kalplerindedir bir maraz; öyle ki artırdı* onlara bir ricsi773 ricslerine773 doğru; ve öldüler; ve onlar kâfirlerdir25.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Rics (Kavram ID: 773)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 126

Ayet No: 126 | Kur'an Ayet No: 1361 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1361|9|126|اولا يرون انهم يفتنون في كل عام مره او مرتين ثم لا يتوبون ولا هم يذكرون

Latin Literal

126. E ve lâ yerevne ennehum yuftenûne fî kulli âmin merreten ev merreteyni summe lâ yetûbûne ve lâ hum yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve görmezler mi ki onlar fitnelendirilir610 her bir yılda bir kere ya da iki kere; sonra tevbe33 etmezler; ve ne de onlar zikrederler78.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevbe (Kavram ID: 33)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Tevbe/Vazgeçme-Dönme Suresi - Ayet 127

Ayet No: 127 | Kur'an Ayet No: 1362 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1362|9|127|واذا ما انزلت سوره نظر بعضهم الي بعض هل يريكم من احد ثم انصرفوا صرف الله قلوبهم بانهم قوم لا يفقهون

Latin Literal

127. Ve îzâ mâ unzilet sûretun nazara ba’duhum ilâ ba’d(ba’din), hel yerâkum min ehadin summensarafû, sarafallâhu kulûbehum bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman indirildi bir sure*; baktı bir kısmı onların bir kısma doğru; "Görür mü sizleri hiç birisi?"; sonra çevirdiler; çevirdi (de) Allah kalplerini; nedeniyledir ki onlar fıkıh770 etmezler bir kavim/topluluktur.

Notlar

Not 1

*Ayetler grubu.**Kalplerini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fıkıh (Kavram ID: 770)

Sure 10: Yunus/Yunus (يُونُس)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1363 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1363|10|1|الر تلك ايت الكتب الحكيم

Latin Literal

1. Elif lâm râ, tilke âyâtul kitâbil hakîm(hakîmi).

Türkçe Çeviri

A L R44*; işte şu (ki) ayetleridir389 hakîm9 kitabın**.

Notlar

Not 1

*Elif Lâm Ra.**Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1364 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1364|10|2|اكان للناس عجبا ان اوحينا الي رجل منهم ان انذر الناس وبشر الذين امنوا ان لهم قدم صدق عند ربهم قال الكفرون ان هذا لسحر مبين

Latin Literal

2. E kâne linnâsi aceben en evhaynâ ilâ reculin minhum en enzirin nâse ve beşşirillezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbihim, kâlel kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

İnsanlara bir şaşılan mı oldu ki vahy603 ettik bir adam üzerine onlardan? Ki "Uyar insanları; ve müjdele iman47 etmiş kimseleri ki onlaradır gerçek/doğru bir kademe/kıdem Rableri4 indinde/katında"; dedi kâfirler25: "Doğrusu bu* mutlak apaçık bir sihirdir."

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1365 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1365|10|3|ان ربكم الله الذي خلق السموت والارض في سته ايام ثم استوي علي العرش يدبر الامر ما من شفيع الا من بعد اذنه ذلكم الله ربكم فاعبدوه افلا تذكرون

Latin Literal

3. İnne rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşi yudebbirul emr(emre), mâ min şefîin illâ min ba’di iznih(iznihî), zâlikumullâhu rabbukum fa’budûh(fa’budûhu), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbiniz4 Allah'tır; yaratandır gökleri162 ve yeri altı781 günde*; sonra istiva188 etti arşa66 karşı; düzenler/organize eder emri351; yoktur hiç bir şefaatçi dışında O'nun izni sonrasında; işte bunlarsınız; Allah'tır Rabbiniz; öyle ki kulluk edin O’na; öyle ki zikretmez misiniz?

Notlar

Not 1

*Evren/dönem.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Arş (Kavram ID: 66)
Gökler (Kavram ID: 162)
istiva (Kavram ID: 188)
Emir (Kavram ID: 351)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1366 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1366|10|4|اليه مرجعكم جميعا وعد الله حقا انه يبدوا الخلق ثم يعيده ليجزي الذين امنوا وعملوا الصلحت بالقسط والذين كفروا لهم شراب من حميم وعذاب اليم بما كانوا يكفرون

Latin Literal

4. İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va’dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıst(kıstı), vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

O'nadır* dönüş yerleriniz topluca; vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; doğrusu O** benzersiz başlatır yaratışı; sonra geri döndürür onu***; karşılığını63 vermek için kimselerin (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18 eşitlikle230 ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; onlaradır**** kaynardan bir şarap***** ve elim/acıklı bir azap; kâfirlik25 ederler olduklarına.

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Allah.***Yaratışı.****Kâfirlere.*****İçecek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Ceza (Kavram ID: 63)
Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1367 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1367|10|5|هو الذي جعل الشمس ضيا والقمر نورا وقدره منازل لتعلموا عدد السنين والحساب ما خلق الله ذلك الا بالحق يفصل الايت لقوم يعلمون

Latin Literal

5. Huvellezî cealeş şemse dıyâen vel kamere nûren ve kadderehu menâzile li ta’lemû adedes sinîne vel hisâb(hisâbe), mâ halakallâhu zâlike illâ bil hakk(hakkı), yufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

O'dur* yapan Güneş'i bir ışıma**; ve Ay'ı bir nur***; ve kadere bağladı onu**** menzillere (ki) bilmeniz içindir adetini/sayısını senelerin ve hesabı; yaratmış değildir Allah işte bunu hak/gerçek (olması) dışında; fasıllar***** ayetlerini bilir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Allah'tır.**Işımayı kendisi üreten. Lamba.***Aydınlık.****Ay'ı.*****Detaylandırır, ayırır.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1368 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1368|10|6|ان في اختلف اليل والنهار وما خلق الله في السموت والارض لايت لقوم يتقون

Latin Literal

6. İnne fîhtilâfil leyli ven nehâri ve mâ halakallâhu fîs semâvâti vel ardı le âyâtin li kavmin yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu halifeliği* gece ve gündüzün; ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı; mutlak ayetlerdir237 takvalı olur bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Ardışık gelişi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1369 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1369|10|7|ان الذين لا يرجون لقانا ورضوا بالحيوه الدنيا واطمانوا بها والذين هم عن ايتنا غفلون

Latin Literal

7. İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme’ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) ummazlar kavuşmayı bizlere; ve razı oldular dünya hayatıyla; ve tamah ettiler ona*; ve kimselerdir (ki) onlar ayetlerimizden gâfillerdir310.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1370 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1370|10|8|اوليك ماويهم النار بما كانوا يكسبون

Latin Literal

8. Ulâike me’vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; sığınakları onların ateştir834 kazanır olduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1371 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1371|10|9|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت يهديهم ربهم بايمنهم تجري من تحتهم الانهر في جنت النعيم

Latin Literal

9. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti yehdîhim rabbuhum bi îmânihim, tecrî min tahtihimul enhâru fî cennâtin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihat18; doğru yola kılavuzlar onları Rableri4 imanlarıyla47; akar altından onların* nehirler naîm783 cennetlerinde.

Notlar

Not 1

*Rableri tarafından doğru yola kılavuzlanmış kimselerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Naîm (Kavram ID: 783)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1372 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1372|10|10|دعويهم فيها سبحنك اللهم وتحيتهم فيها سلم واخر دعويهم ان الحمد لله رب العلمين

Latin Literal

10. Da’vâhum fîhâ subhânekellâhumme ve tehiyyetuhum fîhâ selâm(selâmun), ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Çağrıları80 orada*; “Subhân'sın7 sen ey Allah'ım!”; ve esenlemeleri* orada**; “Bir selâm”; ve çağrılarının sonu ki “Hamd3 alemlerin Rabbi4 Allah'a” (-dır).

Notlar

Not 1

*Birbirlerini esenlemeleri, selamlamaları.**Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
Dua (Kavram ID: 80)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1373 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1373|10|11|ولو يعجل الله للناس الشر استعجالهم بالخير لقضي اليهم اجلهم فنذر الذين لا يرجون لقانا في طغينهم يعمهون

Latin Literal

11. Ve lev yuaccilullâhu lin nâsiş şerresti’câlehum bil hayri le kudiye ileyhim eceluhum, fe nezerullezîne lâ yercûne likâenâ fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Türkçe Çeviri

Şayet acele ederse Allah insanlara şerri205; acele etmesi (gibi) onlara hayrı; mutlak bitirilirdi onlara ecelleri; öyle ki bırakırız bize kavuşmayı ummayan kimseleri taşkınlıklarında/azgınlıklarında; şaşkın/abuk sabuk sayıklarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1374 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1374|10|12|واذا مس الانسن الضر دعانا لجنبه او قاعدا او قايما فلما كشفنا عنه ضره مر كان لم يدعنا الي ضر مسه كذلك زين للمسرفين ما كانوا يعملون

Latin Literal

12. Ve izâ messel insâned durru deânâ li cenbihî ev kâiden ev kâimâ(kâimen), fe lemmâ keşefnâ anhu durrehu merre ke’en lem yed’unâ ilâ durrin messeh(messehu), kezâlike zuyyine lil musrifîne mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve temas ettiği zaman insana bir darlık; dua80 etti bize yanına yatar (-ken) ya da oturur (-ken) ya da dikelir (-ken); öyle ki ne zaman keşfettik* ondan darlığını; geçer/devam eder asla dua80 etmez gibi bize ona temas etmiş darlığa karşı; işte böyledir; süslendi müsriflere784 yapar oldukları.

Notlar

Not 1

*Bir çıkış yolu keşfetmek, açmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dua (Kavram ID: 80)
Müsrif (Kavram ID: 784)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1375 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1375|10|13|ولقد اهلكنا القرون من قبلكم لما ظلموا وجاتهم رسلهم بالبينت وما كانوا ليومنوا كذلك نجزي القوم المجرمين

Latin Literal

13. Ve lekad ehleknel kurûne min kablikum lemmâ zalemû ve câethum rusuluhum bil beyyinâti ve mâ kânû li yu’minû, kezâlike neczil kavmel mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun helak ettik* kurûnları785 sizden önce; ne zaman zulmettiler257 ve geldi onlara resûlleri beyanlarla226 ve olmuş değillerdi iman47 etmeye; işte böyledir; cezalandırırız63 mücrim674 kavmi/toplumu.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah resûller aracılığıyla biricik dini olan İslâm dinini beyan etmeden, tebliğ etmeden bir kavmi asla helak etmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ceza (Kavram ID: 63)
Beyan (Kavram ID: 226)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mücrim (Kavram ID: 674)
Kurûn (Kavram ID: 785)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1376 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1376|10|14|ثم جعلنكم خليف في الارض من بعدهم لننظر كيف تعملون

Latin Literal

14. Summe cealnâkum halâife fîl ardı min ba’dihim li nanzure keyfe ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Sonra yaptık sizleri halifeler65 yere sonrasında onların*; görmemiz için nasıl yaparsınız.

Notlar

Not 1

*Mücrim kavmin/toplumun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1377 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1377|10|15|واذا تتلي عليهم اياتنا بينت قال الذين لا يرجون لقانا ايت بقران غير هذا او بدله قل ما يكون لي ان ابدله من تلقاي نفسي ان اتبع الا ما يوحي الي اني اخاف ان عصيت ربي عذاب يوم عظيم

Latin Literal

15. Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne lâ yercûne likâena’ti bi kur’ânin gayri hâzâ ev beddilh(beddilhu), kul mâ yekûnu lî en ubeddilehû min tilkâi nefsî, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyy(ileyye), innî ehâfu in asaytu rabbî azâbe yevmin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Ve tilâvet874 edildiği zaman üzerlerine ayetlerimiz389 beyanatlar620 (-la); dediler kimseler (ki) ummazlar kavuşmayı bizlere: "Gel bunun başkası bir Kur’ân’la850 ya da değiştir onu*"; de ki: "Olur değildir bana ki değiştiririm onu* nefsim201 tarafından**; tabi olmam*** üzerime vahyedilen603 dışında; doğrusu ben korkarım eğer asilik ettiysem Rabbime4; (korku duyarım) büyük bir günün azabına.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı. Kur'an'ın ayetlerini kabul edip uygulamak yerine işlerine gelen hükümlerin Kur'an'ın yerine geçmesini isteyen kimseler resûlden Kur'an'ı değiştirmesini istemektedir.**Kendi isteğimle, dileğimle, rızamla.***Mutlak ki resûl sadece Kur'an der. Kur'an bize yeter der. Aksi düşünülemez. Mutlak ki sadece Kur'an'a tabi olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1378 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1378|10|16|قل لو شا الله ما تلوته عليكم ولا ادريكم به فقد لبثت فيكم عمرا من قبله افلا تعقلون

Latin Literal

16. Kul lev sâallâhu mâ televtuhû aleykum ve lâ edrâkum bihî, fe kad lebistu fîkum umuren min kablih(kablihî), e fe lâ ta’kilûn(ta’kilûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şayet dileseydi Allah tilâvet874 etmiş değildim onu* üzerinize; ve dirayetlendirmezdi788 (Allah) sizleri onunla**; öyle ki muhakkak kaldım içinizde bir ömür öncesinde onun***; öyle ki akletmez562 misiniz?"

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Kur'an'la.***Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akletmek. (Kavram ID: 562)
Kur'an'ın dirayet vermesi. (Kavram ID: 788)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1379 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1379|10|17|فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا او كذب بايته انه لا يفلح المجرمون

Latin Literal

17. Fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kezzebe bi âyâtih(âyâtihî), innehû lâ yuflihul mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimdir daha zalim257 kimseden (ki) iftira attı402 Allah'a karşı bir yalanı ya da yalanladı195 ayetlerini O’nun*; doğrusu O**; felaha326 kavuşturmaz mücrimleri674.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Felah (Kavram ID: 326)
Mücrim (Kavram ID: 674)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1380 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1380|10|18|ويعبدون من دون الله ما لا يضرهم ولا ينفعهم ويقولون هولا شفعونا عند الله قل اتنبون الله بما لا يعلم في السموت ولا في الارض سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

18. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yedurruhum ve lâ yenfeuhum ve yekûlûne hâulâi şufeâunâ indallâh(indallâhi), kul e tunebbiûnâllâhe bimâ lâ ya’lemu fîs semâvâti ve lâ fîl ard(ardı), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 ederler Allah'ı astından zarar veremeyene onlara ve de menfaat sağlayamayana onlara; ve derler: "Bunlar şefâatçilerimizdir114 Allah'ın indinde/katında"; de ki: "Haber mi verirsiniz Allah'a bilmediğini göklerde162 ve ne de yerde? Subhân’dır7 O; ve yücelmiştir şirk71 koştuklarından."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Gökler (Kavram ID: 162)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1381 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1381|10|19|وما كان الناس الا امه وحده فاختلفوا ولولا كلمه سبقت من ربك لقضي بينهم فيما فيه يختلفون

Latin Literal

19. Ve mâ kânen nâsu illâ ummeten vâhideten fahtelefû, ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kudiye beynehum fîmâ fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir insanlar bir tek ümmet305 dışında; öyle ki ihtilafa düştüler*; ve şayet olmasa öncelikli bir kelime (senin) Rabbinden4; mutlak tamamlanırdı aralarında kendisinde ihtilafa düştükleri.

Notlar

Not 1

*İnsanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1382 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1382|10|20|ويقولون لولا انزل عليه ايه من ربه فقل انما الغيب لله فانتظروا اني معكم من المنتظرين

Latin Literal

20. Ve yekûlûne lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), fe kul innemel gaybu lillâhi fentezirû, innî meakum minel muntazirîn(muntazirîne).

Türkçe Çeviri

Ve derler: "Oysa indirilmedi ona* bir ayet287 Rabbinden4 onun*"; öyle ki de ki: "Gayb62 ancak Allah’adır; öyle ki gözetleyin; doğrusu ben (de) sizinle beraber gözetleyenlerdenim."

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gayb (Kavram ID: 62)
Ayet (Kavram ID: 287)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1383 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1383|10|21|واذا اذقنا الناس رحمه من بعد ضرا مستهم اذا لهم مكر في اياتنا قل الله اسرع مكرا ان رسلنا يكتبون ما تمكرون

Latin Literal

21. Ve izâ ezaknen nâse rahmeten min ba’di darrâe messethum izâ lehum mekrun fî âyâtinâ, kulillâhu esrau mekrâ(mekren), inne rusulenâ yektubûne mâ temkurûn(temkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve tattırdığımız zaman insanlara bir rahmet271 onlara temas etmiş darlık sonrasında; (olduğu) zaman onlara bir tertip705 ayetlerimizde454; de ki: "Allah daha seridir bir tertipte705"; doğrusu resûllerimiz418* yazarlar tertiplediğinizi.

Notlar

Not 1

*Hafıza melekleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Tertip (Kavram ID: 705)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1384 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1384|10|22|هو الذي يسيركم في البر والبحر حتي اذا كنتم في الفلك وجرين بهم بريح طيبه وفرحوا بها جاتها ريح عاصف وجاهم الموج من كل مكان وظنوا انهم احيط بهم دعوا الله مخلصين له الدين لين انجيتنا من هذه لنكونن من الشكرين

Latin Literal

22. Huvellezî yuseyyirukum fîl berri vel bahr(bahri), hattâ izâ kuntum fîl fulk(fulki), ve cereyne bihim bi rîhin tayyibetin ve ferihû bihâ câethâ rîhun âsifun ve câehumul mevcu min kulli mekânin ve zannû ennehum uhîta bihim deavûllâhe muhlisîne lehud dîn(dîne), le in enceytenâ min hâzihî le nekûnenne mineş şâkirîn(şâkirîne).

Türkçe Çeviri

O'dur yürüten sizleri karada ve behirde236; ta ki olduğunuz zaman gemide; ve aktılar* onlarla** iyi/hoş bir rüzgârla; ve ferahladılar*** onunla****; geldi fırtınalı rüzgar ve geldi onlara dalga her bir mekandan; ve zannettiler ki onlar kuşatıldılar onlarla*****; çağırdılar219 Allah’ı muhlisler309 (olarak) O'na dini; "eğer ki kurtarırsan bizleri bundan mutlak oluruz şükredenlerden43."

Notlar

Not 1

*Rüzgarlar.**Gemilerle.***Gemideki insanlar.****Rüzgarla.*****Dalgalarla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
Muhlis (Kavram ID: 309)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1385 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1385|10|23|فلما انجيهم اذا هم يبغون في الارض بغير الحق يايها الناس انما بغيكم علي انفسكم متع الحيوه الدنيا ثم الينا مرجعكم فننبيكم بما كنتم تعملون

Latin Literal

23. Fe lemmâ encâhum izâ hum yebgûne fîl ardı bi gayril hakk(hakkı), yâ eyyuhen nâsu innemâ bagyukum alâ enfusikum metâal hayâtid dunyâ summe ileynâ merciukum fe nunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kurtardığı* zamana onları; onlar taşarlar/sınır aşarlar yerde** olmaksızın hak/gerçek; ey insanlar! Ancak ki taşkınlığınız kendi nefislerinize201 karşıdır; metadır54 dünya hayatı; sonra bizedir dönüş yeriniz; öyle ki haber veririz sizlere yaparlar olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Yeryüzünde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Nefis (Kavram ID: 201)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1386 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1386|10|24|انما مثل الحيوه الدنيا كما انزلنه من السما فاختلط به نبات الارض مما ياكل الناس والانعم حتي اذا اخذت الارض زخرفها وازينت وظن اهلها انهم قدرون عليها اتيها امرنا ليلا او نهارا فجعلنها حصيدا كان لم تغن بالامس كذلك نفصل الايت لقوم يتفكرون

Latin Literal

24. İnnemâ meselul hayâtid dunyâ ke mâin enzelnâhu mines semâi fahteleta bihî nebâtul ardı mimmâ ye’kulun nâsu vel en’âm(en’âmu), hattâ izâ ehazetil ardu zuhrufehâ vezzeyyenet ve zanne ehluhâ ennehum kâdirûne aleyhâ etâhâ emrunâ leylen ev nehâren fe cealnâhâ hasîden ke en lem tagne bil ems(emsi), kezâlike nufassilul âyâti li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ancak (ki) misali* dünya hayatının bir mayi** gibidir (ki) indirdik onu gökten179; öyle ki karıştı onunla*** yerin bitkisi (ki) yediğindendir insanların ve en'âmın645; ta ki edindiği zaman yer kendi zuhrufunu869; ve ziynetlendi856; ve zannetti ehli568 onun**** ki onlar muktedirlerdir onun**** üzerine; geldi ona***** emrimiz bir gece ya da bir gündüz; öyle ki yaptık onu****** bir hasatlanmış******* gibi; sanki asla ganiyleşmemiş******** bir gün önce; işte böyledir; tafsilatlandırırız166 ayetlerimizi fikreder868 bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Örneği, benzeri.**Sıvı/su.***Sıvıyla/suyla.****Yerin.*****Yere.******Yeri.*******Hasat edilmiş gibi, ürünleri toplanmış gibi.********Zenginleşmemiş, yeterli olmamış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mufassal, tafsilatlı. (Kavram ID: 166)
Gökten inen su (Kavram ID: 179)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Ziynet (Kavram ID: 856)
Fikretmek (Kavram ID: 868)
Zuhruf (Kavram ID: 869)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1387 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1387|10|25|والله يدعوا الي دار السلم ويهدي من يشا الي صرط مستقيم

Latin Literal

25. Vallâhu yed’û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Ve Allah çağırır selam diyarına/yurduna642 doğru; ve doğru yola kılavuzlar dilediği kimseyi; dosdoğru bir yola doğru.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1388 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1388|10|26|للذين احسنوا الحسني وزياده ولا يرهق وجوههم قتر ولا ذله اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

26. Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdeh(zîyâdetun), ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilleh(zilletun), ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

İyilik/güzellik yapmış kimseleredir iyisi/güzeli* ve ziyadesi/artmışı*; bürümez yüzlerini onların bir katran879**; ve ne de bir zillet452; bunlar cennet ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Selam diyarından/yurdundan daha iyisi/güzeli ve daha fazlalıklı olanı. Cennetler. **Cennettekilerin yüzleri cehennemdekilerin gibi katranla bürünmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Zillet (Kavram ID: 452)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1389 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1389|10|27|والذين كسبوا السيات جزا سييه بمثلها وترهقهم ذله ما لهم من الله من عاصم كانما اغشيت وجوههم قطعا من اليل مظلما اوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

27. Vellezîne kesebûs seyyiâti cezâu seyyietin bi mislihâ ve terhekuhum zilleh(zilletun), mâ lehum minallâhi min âsim(âsimin), ke ennemâ ugsîyet vucûhuhum kita’an minel leyli muzlimâ(muzlimen), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselere (ki) kazandılar kötülükler; cezadır63 bir kötülüğe misliyle870 onun*; ve bürür onları bir zillet452; yoktur onlara Allah'tan hiçbir koruma; sanki kaplanmıştır yüzlerini geceden kararmış kıtalar** (-la); işte bunlar ateş834 ashâbıdır194; onlar orada ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Kötülüğün.**Parçalar, kesik alanlar. Önceki ayette gecen katranla bürümenin mozaik yapıda olduğunu anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Zillet (Kavram ID: 452)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1390 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1390|10|28|ويوم نحشرهم جميعا ثم نقول للذين اشركوا مكانكم انتم وشركاوكم فزيلنا بينهم وقال شركاوهم ما كنتم ايانا تعبدون

Latin Literal

28. Ve yevme nahsuruhum cemîan summe nekûlu lillezîne eşrekû mekânekum entum ve şurekâukum, fe zeyyelnâ beynehum, ve kâle şurekâuhum mâ kuntum iyyânâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları topluca; sonra deriz şirk71 koşmuş kimselere: "Mekanlarınıza* sizler ve şirk71 koştuklarınız"; öyle ki ayırdık aralarını; ve dediler şirk71 koştukları: "Olmuş değildiniz bizlere kulluk46 ediyor."

Notlar

Not 1

*Haydi mekanlarınıza!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1391 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1391|10|29|فكفي بالله شهيدا بيننا وبينكم ان كنا عن عبادتكم لغفلين

Latin Literal

29. Fe kefâ billâhi şehîden beynenâ ve beynekum in kunnâ an ibâdetikum le gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) aramızda ve aranızda ki olduk kulluğunuzdan46 mutlak gâfiller310."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1392 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1392|10|30|هنالك تبلوا كل نفس ما اسلفت وردوا الي الله موليهم الحق وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

30. Hunâlike teblû kullu nefsin mâ eslefet ve ruddû ilallâhi mevlâhumul hakkı ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte orada/anda belalanır* her bir nefis201 önceden yaptığı (-yla) ve döndürdükleri (-yle) hak/gerçek mevlâları** Allah'a karşı; ve dalalete*** düştü onlardan iftira883 atarlar oldukları.

Notlar

Not 1

*Testte tabi tutulur. **Sahipleri.***Saptı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
iftira (Kavram ID: 883)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1393 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1393|10|31|قل من يرزقكم من السما والارض امن يملك السمع والابصر ومن يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الحي ومن يدبر الامر فسيقولون الله فقل افلا تتقون

Latin Literal

31. Kul men yerzukukum mines semâi vel ardı emmen yemlikus sem’a vel ebsâre ve men yuhricul hayye minel meyyiti ve yuhricul meyyite minel hayyi ve men yudebbirul emr(emre), fe se yekûlûnâllâh(yekûlûnâllâhu), fe kul e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim rızıklandırır sizleri gökten180 ve yerden*; ya da kim malik** olur işitmelere ve bakışlara; ve kim çıkarır canlıyı ölüden ve çıkarır ölüyü canlıdan; ve kim tasarlar/organize eder emri351?"; öyle ki diyecekler: "Allah"; öyleyse takvalı21 olmaz mısınız?

Notlar

Not 1

*Yeryüzünden.**Sahip olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Emir (Kavram ID: 351)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1394 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1394|10|32|فذلكم الله ربكم الحق فماذا بعد الحق الا الضلل فاني تصرفون

Latin Literal

32. Fe zâlikumullâhu rabbukumul hakk(hakku), fe mâzâ ba’del hakkı illed dalâl(dalâlu), fe ennâ tusrafûn(tusrafûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki işte sizleredir Allah19; hak/gerçek Rabbiniz4; öyle ki nedir hak/gerçek dışında sonrasında dalalet128*; öyle ki nasıl döndürülürsünüz?

Notlar

Not 1

*Size ne oluyor da hak/gerçek sonrasında dalalete düşüyorsunuz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Allah (Kavram ID: 19)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1395 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1395|10|33|كذلك حقت كلمت ربك علي الذين فسقوا انهم لا يومنون

Latin Literal

33. Kezâlike hakkat kelimetu rabbike alellezîne fesekû ennehum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; hakikat* oldu kelimesi416 (senin) Rabbinin4 fâsık38 olmuş kimselere karşı ki onlar iman47 etmezler.

Notlar

Not 1

*Hak/gerçek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Fâsık (Kavram ID: 38)
iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1396 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1396|10|34|قل هل من شركايكم من يبدوا الخلق ثم يعيده قل الله يبدوا الخلق ثم يعيده فاني توفكون

Latin Literal

34. Kul hel min şurekâikum men yebdeul halka summe yu’îduh(yu’îduhu), kulillâhu yebdeul halka summe yu’îduhu fe ennâ tu’fekûn(tu’fekûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şirk71 koştuklarınızdan kimse mi başlatır* yaratmayı; sonra geri döndürür** onu**?"; de ki: "Allah başlatır* yaratmayı; sonra geri döndürür** onu***"; öyleyse nasıl ayartılırsınız****?

Notlar

Not 1

*Tekillikteki saf enerjiden E=mc2 ile maddeyi ve evreni yaratmaya başlama.**Evrendeki tüm maddeleri evrenin yırtılmasıyla birlikte tekrar tekilliğe döndürerek E=mc2 ile saf enerjiye geri döndürme. ***Yaratmayı.****Yalana uydurulmak, kandırılmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1397 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1397|10|35|قل هل من شركايكم من يهدي الي الحق قل الله يهدي للحق افمن يهدي الي الحق احق ان يتبع امن لا يهدي الا ان يهدي فما لكم كيف تحكمون

Latin Literal

35. Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk(hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn(tahkumûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Şirk71 koştuklarınızdan kimse mi kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru?"; de ki: "Allah kılavuzlar hakka/gerçeğe; öyle ki kimse mi (ki) kılavuzlar hakka/gerçeğe doğru daha haktır/layıktır ki tabi olunur; ya da kimse mi (ki) kılavuzlayamaz dışında ki (kendisi) kılavuzlanır; öyle ki nedir sizlere (olan ki) nasıl hükmedersiniz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1398 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1398|10|36|وما يتبع اكثرهم الا ظنا ان الظن لا يغني من الحق شيا ان الله عليم بما يفعلون

Latin Literal

36. Ve mâ yettebiu ekseruhum illâ zannâ(zannen), innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â(şey’en), innallâhe alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi olur değildir çoğunluğu onların dışında bir zan314*; doğrusu zan314* ganileştirmez** haktan/gerçekten bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir8 faaliyet ettiklerine.

Notlar

Not 1

*Tamamı zan olan Talmud, Kutubi Sitte, Kutubu Rubra gibi hadis kitapları. Zerre zan varsa çöptür.**Zenginlik sağlamaz, kazandırmaz haktan/gerçekten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Zan (Kavram ID: 314)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1399 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1399|10|37|وما كان هذا القران ان يفتري من دون الله ولكن تصديق الذي بين يديه وتفصيل الكتب لا ريب فيه من رب العلمين

Latin Literal

37. Ve mâ kâne hâzel kur’ânu en yufterâ min dûnillâhi ve lâkin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tafsîlel kitâbi lâ reybe fîhi min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bu Kur'ân850 ki iftira883 atılır Allah’ın astından*; velakin/fakat tasdik eder iki elinin arasındakini**; ve tefsîl651 edendir kitabı**; olmaz şüphe onda***; alemlerin203 Rabbindendir4.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar haricinde dinde hüküm koyan tüm kitaplar çöptür. Dinde zerre değerleri yoktur. Yüce Allah'ın astından olan bu kitaplar bizzat Yüce Allah'a ve resûllerine tonlarca iftira eden hükümler içerirler. **Tevrât'ı.***Kur'an'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Tefsîl (Kavram ID: 651)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)
iftira (Kavram ID: 883)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1400 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1400|10|38|ام يقولون افتريه قل فاتوا بسوره مثله وادعوا من استطعتم من دون الله ان كنتم صدقين

Latin Literal

38. Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul fe’tû bi sûretin mislihî ved’û menisteta’tum min dûnillâhi in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ya da derler: "İftira attı* onu**"; de ki: "Gelin bir sureyle183 onun*** misli870; ve çağırın kimseyi (ki) itaat**** ettiniz Allah’ın astından; eğer olduysanız sâdıklar182."

Notlar

Not 1

*Yalan uydurdu, yalan üretti, fabrikasyon yaptı.**Kur'an'ı.***Kur'an'ın.****Kendisine tabi olduğunuzu da çağırın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1401 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1401|10|39|بل كذبوا بما لم يحيطوا بعلمه ولما ياتهم تاويله كذلك كذب الذين من قبلهم فانظر كيف كان عقبه الظلمين

Latin Literal

39. Bel kezzebû bimâ lem yuhîtû bi ilmihî ve lemmâ ye’tihim te’vîluh(te’vîluhu), kezâlike kezzebellezîne min kablihim fanzur keyfe kâne âkibetuz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Evet! Yalanladılar ilmini* asla kuşatamadıklarını; ve ancak ki gelir onlara tevili401 onun**; işte böyledir; yalanladılar onlardan önceki kimseler; öyle ki bak; nasıl oldu zalimlerin257 akıbeti892.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın ilmini, bilimsel mucizelerini. Kur'an'ın ilmini hiç kuşatamadan/kavrayamadan yalanladılar.**Kur'an'ın. Bir zaman gelir Kur'an'ın ilmini kuşatan ilim insanları ortaya çıkar ve onların kuşatamadığı ilmin/bilimsel mucizelerin tevilini yapar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Tevil (Kavram ID: 401)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1402 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1402|10|40|ومنهم من يومن به ومنهم من لا يومن به وربك اعلم بالمفسدين

Latin Literal

40. Ve minhum men yu’minu bihî ve minhum men lâ yu’minu bih(bihi), ve rabbuke a’lemu bil mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardandır* kimse (ki) iman47 eder ona*; ve onlardandır kimse (ki) iman47 etmez ona*; ve (senin) Rabbin4 daha iyi bilir fesatçıları265.

Notlar

Not 1

*Ehli kitaptan.**Kur'an'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1403 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1403|10|41|وان كذبوك فقل لي عملي ولكم عملكم انتم بريون مما اعمل وانا بري مما تعملون

Latin Literal

41. Ve in kezzebûke fe kul lî amelî ve lekum amelukum, entum berîûne mimmâ a’melu ve ene berîun mimmâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer yalanladılarsa seni*; öyle ki de ki: "Banadır yaptığım; ve sizleredir yaptığınız; sizler uzaklarsınız yaptıklarımdan; ve ben (ded) uzağım yaptıklarınızdan."

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1404 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1404|10|42|ومنهم من يستمعون اليك افانت تسمع الصم ولو كانوا لا يعقلون

Latin Literal

42. Ve minhum men yestemiûne ileyk(ileyke), e fe ente tusmius summe ve lev kânû lâ ya’kilûn(ya’kilûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardandır kimseler (ki) işitirler seni; öyle ki sen işittirebilir misin sağırlara velev/şayet oldularsa akletmezler?

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1405 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1405|10|43|ومنهم من ينظر اليك افانت تهدي العمي ولو كانوا لا يبصرون

Latin Literal

43. Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe ente tehdil umye ve lev kânû lâ yubsırûn(yubsırûne).

Türkçe Çeviri

Ve onlardan kimseler (ki) bakarlar sana; öyle ki sen doğru yola kılavuzlayabilir misin körleri velev/şayet oldularsa görmezler?

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1406 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1406|10|44|ان الله لا يظلم الناس شيا ولكن الناس انفسهم يظلمون

Latin Literal

44. İnnallâhe lâ yazlimun nâse şey’en ve lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah zulmetmez257 insanlara bir şey; velakin/fakat insanlar kendi nefislerine201 zulmederler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1407 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1407|10|45|ويوم يحشرهم كان لم يلبثوا الا ساعه من النهار يتعارفون بينهم قد خسر الذين كذبوا بلقا الله وما كانوا مهتدين

Latin Literal

45. Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşrederiz556 onları; gibidir ki asla kalmamışlar gündüzden bir sâat662 dışında871; arif olurlar/tanırlar aralarında; muhakkak hüsrana uğradı kimseler (ki) yalanladılar kavuşmayı Allah'a; ve olmuş değillerdi muhtedler176.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhted (Kavram ID: 176)
Haşretmek (Kavram ID: 556)
Sâat (Kavram ID: 662)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1408 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1408|10|46|واما نرينك بعض الذي نعدهم او نتوفينك فالينا مرجعهم ثم الله شهيد علي ما يفعلون

Latin Literal

46. Ve immâ nurîyenneke ba’dellezî naıduhum ev neteveffeyenneke fe ileynâ merciuhum summallâhu şehîdun alâ mâ yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak göstersek sana onlara vaat ettiklerimizin bir kısmını ya da mutlak vefat621 ettirsek seni; öyle ki bizedir dönüş yerleri onların; sonra Allah bir şahittir/tanıktır faaliyet ettikleri üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vefat (Kavram ID: 621)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1409 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1409|10|47|ولكل امه رسول فاذا جا رسولهم قضي بينهم بالقسط وهم لا يظلمون

Latin Literal

47. Ve likulli ummetin resûl(resûlun), feizâ câe resûluhum kudıye beynehum bil kıstı ve hum lâ yuzlamûn(yuzlamûne).

Türkçe Çeviri

Ve her bir ümmet305 içindir bir resûl418; öyle ki geldiği zaman resûlleri4418 onların tamamlandı araları onların eşitlikle230 ve onlar zulmedilmezler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Resûl (Kavram ID: 418)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1410 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1410|10|48|ويقولون متي هذا الوعد ان كنتم صدقين

Latin Literal

48. Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sadıkîn(sadıkîne).

Türkçe Çeviri

Ve derler: "Ne zamandır bu vaat edilen; eğer olduysanız sâdıklar182?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1411 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1411|10|49|قل لا املك لنفسي ضرا ولا نفعا الا ما شا الله لكل امه اجل اذا جا اجلهم فلا يستخرون ساعه ولا يستقدمون

Latin Literal

49. Kul lâ emliku li nefsî darran ve lâ nef’an illâ mâ şâallâh(şâallâhu), li kulli ummetin ecel(ecelun), izâ câe eceluhum fe lâ yeste’hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Malik* olamam kendi nefsime201 bir zarara ve ne de bir menfaate; dışındadır Allah'ın dilediği; her bir ümmetedir305 bir ecel; geldiği zaman ecelleri öyle ki ötelemezler** bir sâat662 ve ne de öncelerler**.

Notlar

Not 1

*Sahip.**Bir an bile ecellerini değiştiremezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Sâat (Kavram ID: 662)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1412 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1412|10|50|قل اريتم ان اتيكم عذابه بيتا او نهارا ماذا يستعجل منه المجرمون

Latin Literal

50. Kul ereeytum in etâkum azâbuhu beyâten ev nehâren mâzâ yesta’cilu minhul mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz* mü eğer gelseydi sizlere azabı O’nun** bir geceleyin ya da bir gündüz? Neden acele ederler ondan*** mücrimler674?"

Notlar

Not 1

*Haliniz ne olurdu gördünüz mü?**Allah'ın.***Azaptan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1413 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1413|10|51|اثم اذا ما وقع امنتم به الن وقد كنتم به تستعجلون

Latin Literal

51. E summe izâ mâ vakaa âmentum bih(bihi), âl’âne ve kad kuntum bihî testa’cilûn(testa’cilûne).

Türkçe Çeviri

Vuku bulduğu zaman sonrası mı iman47 ettiniz ona*? Şimdi mi? Ve muhakkak acele eder olmuştunuz ona**.

Notlar

Not 1

*Allah'ın azabının hak/gerçek olduğuna.**Allah'ın azabına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1414 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1414|10|52|ثم قيل للذين ظلموا ذوقوا عذاب الخلد هل تجزون الا بما كنتم تكسبون

Latin Literal

52. Summe kîle lillezîne zalemû zûkû azâbel huld(huldi), hel tuczevne illâ bimâ kuntum teksibûn(teksibûne).

Türkçe Çeviri

Sonra denildi zulmetmiş257 kimselere: "Tadın azabı ölümsüz185 (olarak); cezalanır mısınız kazanır olduğunuz dışında?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1415 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1415|10|53|ويستنبونك احق هو قل اي وربي انه لحق وما انتم بمعجزين

Latin Literal

53. Ve yestenbiûneke ehakkun hû(hûve), kul î ve rabbî innehu le hakkun ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana: "Bir hak/gerçek mi o*?"; de ki: "Evet; ve Rabbime** (ki) doğrusu o* mutlak bir haktır/gerçektir; ve değilsiniz sizler aciz bırakanlar."

Notlar

Not 1

*Azap.**Rabbim tanıktır/şahittir.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1416 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1416|10|54|ولو ان لكل نفس ظلمت ما في الارض لافتدت به واسروا الندامه لما راوا العذاب وقضي بينهم بالقسط وهم لا يظلمون

Latin Literal

54. Ve lev enne li kulli nefsin zalemet mâ fîl ardı leftedet bih(bihi), ve eserrun nedâmete lemmâ reevul azâb(azâbe), ve kudıye beynehum bil kıstı ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Velev/oysa ki zulmetmiş257 her bir nefis201 (ki) yerdekini* mutlak ki onu*** fidyeleştirirdi789**; ve sırlaştırırlardı nedametlerini/pişmanlıklarını ne zaman ki gördüler azabı; ve tamamlandı araları eşitlikle230 ve onlar zulmedilmezler257.

Notlar

Not 1

*Yeryüzündeki her şeyi.**Nefis yeryüzündeki şeyi fidye olarak verirdi.***Yerdekini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fidye (Kavram ID: 789)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1417 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1417|10|55|الا ان لله ما في السموت والارض الا ان وعد الله حق ولكن اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

55. E lâ inne lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), e lâ inne va’dallâhi hakkun ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki? Değil mi (ki) doğrusu vaadi Allah'ın bir haktır/gerçektir; velakin/fakat çoğu onların bilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1418 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1418|10|56|هو يحي ويميت واليه ترجعون

Latin Literal

56. Hûve yuhyî ve yumîtu ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

O* canlandırır; ve öldürür; ve O’na** doğru döndürülürsünüz.

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'a.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1419 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1419|10|57|يايها الناس قد جاتكم موعظه من ربكم وشفا لما في الصدور وهدي ورحمه للمومنين

Latin Literal

57. Yâ eyyuhen nâsu kad câetkum mev’ızatun min rabbikum ve şifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere bir vaaz653 Rabbinizden4; ve bir şifa gönüllerdekine*; ve bir doğru yola kılavuz; ve bir rahmet271 müminlere27.

Notlar

Not 1

*Kalplere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Rahmet (Kavram ID: 271)
vaaz (Kavram ID: 653)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1420 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1420|10|58|قل بفضل الله وبرحمته فبذلك فليفرحوا هو خير مما يجمعون

Latin Literal

58. Kul bi fadlillâhi ve bi rahmetihî fe bi zâlike felyefrehû, hûve hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Allah'ın fazlıyla202 ve rahmetiyledir271"; öyle ki işte bununla*; öyle ki ferahlasınlar; o** bir hayırdır topladıklarından.

Notlar

Not 1

*Allah'ın fazlı ve rahmetiyle.**Allah'ın fazlı ve rahmeti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1421 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1421|10|59|قل اريتم ما انزل الله لكم من رزق فجعلتم منه حراما وحللا قل الله اذن لكم ام علي الله تفترون

Latin Literal

59. Kul e reeytum mâ enzelâllâhu lekum min rızkın fe cealtum minhu harâmen ve halâlâ(halâlen), kul allâhu ezine lekum em alallâhi tefterûn(tefterûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Gördünüz mü Allah'ın indirdiğini sizlere bir rızıktan? Öyle ki yaptınız ondan* bir haram** ve bir helal**"; de ki: "Allah mı izin verdi*** sizlere ya da Allah'a karşı iftira402 mı atarsınız?"

Notlar

Not 1

*Rızıktan.**İftira atarak, tamamı zan olan şeytân öğretilerine uyarak haramlar ve helaller kıldınız.***Allah izin vermediğine göre iftira attınız. Kutsal kitaplarda yer almayan haram ve helaller dışında bir rızık için haram ve helal koyma yetkisi kimseye verilmemiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1422 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1422|10|60|وما ظن الذين يفترون علي الله الكذب يوم القيمه ان الله لذو فضل علي الناس ولكن اكثرهم لا يشكرون

Latin Literal

60. Ve mâ zannullezîne yefterûne alâllahil kezibe yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe le zû fadlın alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve nedir zanları314 kimselerin (ki) iftira402 atarlar Allah'a karşı kıyamet günü yalanını873?; doğrusu Allah mutlak sahibidir bir fazl202 insanlara karşı; velakin/fakat çoğu onların şükretmezler43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Zan (Kavram ID: 314)
Kıyamet günü yalanını (Kavram ID: 873)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1423 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1423|10|61|وما تكون في شان وما تتلوا منه من قران ولا تعملون من عمل الا كنا عليكم شهودا اذ تفيضون فيه وما يعزب عن ربك من مثقال ذره في الارض ولا في السما ولا اصغر من ذلك ولا اكبر الا في كتب مبين

Latin Literal

61. Ve mâ tekûnu fî şe’nin ve mâ tetlû minhu min kur’ânin ve lâ ta’melûne min amelin illâ kunnâ aleykum şuhûden iz tufîdûne, fîh(fîhi) ve mâ ya’zubu an rabbike min miskâli zerretin fîl ardı ve lâ fîs semâi ve lâ asgare min zâlike ve lâ ekbere illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve olur değilsiniz bir durumda; ve tilâvet874 eder değilsiniz ondan; Kur’ân’dan850; ve yapmazsınız bir amelden* dışında (ki) olduk üzerinize şahitler/tanıklar; taşıp aktığınız zaman onda**; uzaklaşır değildir (senin) Rabbinden4 ağırlığından bir zerre503 yerde ve ne de gökte180; ve ne de daha küçüğü875 bundan***; ve ne de daha büyüğü (ki) ancak apaçık bir kitaptadır134.

Notlar

Not 1

*Yapıp etmeden.**Amelde, yapıp etmede.***Zerreden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Levh-i Mahfuz (Kavram ID: 134)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Zerre ve ağırlığı. (Kavram ID: 503)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1424 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1424|10|62|الا ان اوليا الله لا خوف عليهم ولا هم يحزنون

Latin Literal

62. E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu Allah'a evliyaya876; olmaz bir korku üzerlerine ve onlar hüzünlenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'a evliya olanlar. (Kavram ID: 876)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1425 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1425|10|63|الذين امنوا وكانوا يتقون

Latin Literal

63. Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve takvalaşır21 oldular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1426 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1426|10|64|لهم البشري في الحيوه الدنيا وفي الاخره لا تبديل لكلمت الله ذلك هو الفوز العظيم

Latin Literal

64. Lehumul buşrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhıreh(âhıreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Onlaradır müjde* dünya hayatında ve ahirette; olmaz değiştiren Allah'ın kelimelerini416; işte bu; o; büyük fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Sevindirici bilgi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fevz (Kavram ID: 768)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1427 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1427|10|65|ولا يحزنك قولهم ان العزه لله جميعا هو السميع العليم

Latin Literal

65. Ve lâ yahzunke kavluhum, innel izzete lillâhi cemîâ(cemîan), huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Ve hüzünlendirmesin seni onların kavli*; doğrusu izzet614 Allah’adır topluca; O Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Söylemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
İzzet, izzet. (Kavram ID: 614)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1428 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1428|10|66|الا ان لله من في السموت ومن في الارض وما يتبع الذين يدعون من دون الله شركا ان يتبعون الا الظن وان هم الا يخرصون

Latin Literal

66. E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed’ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu Allah’adır kimse436 göklerde162 ve kimse436 yerde*; ve tabi olur değillerdir kimseler (ki) çağırırlar Allah’ın astından şirk71 koştuklarını; ki tabi olurlar ancak zanna314; ve ki onlar ancak yalan uydururlar.

Notlar

Not 1

*Yeryüzü ve ötegezegenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Gökler (Kavram ID: 162)
Zan (Kavram ID: 314)
Göklerdeki kimseler. (Kavram ID: 436)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1429 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1429|10|67|هو الذي جعل لكم اليل لتسكنوا فيه والنهار مبصرا ان في ذلك لايت لقوم يسمعون

Latin Literal

67. Huvellezî ceale lekumul leyle li teskunû fîhi ven nehâre mubsırâ(mubsıren), inne fî zâlike leâyâtin li kavmin yesmeûn(yesmeûne).

Türkçe Çeviri

O'dur* yapan sizlere geceyi171 sükûnet bulmanız için kendisinde; ve bir gördüren gündüzü170; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 işitir bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1430 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1430|10|68|قالوا اتخذ الله ولدا سبحنه هو الغني له ما في السموت وما في الارض ان عندكم من سلطن بهذا اتقولون علي الله ما لا تعلمون

Latin Literal

68. Kâlûttehazallâhu veleden subhâneh(subhânehu), huvel ganiy(ganiyyu), lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), in indekum min sultânin bi hâzâ, e tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Edindi Allah bir velet*"; Subhândır7 O; O'dur Ganiyy106; O’nadır göklerdeki162 ve yerdeki; yoktur yanınızda hiçbir bir sultân660 bununla (ilgili); Allah'a karşı bilmediğinizi mi dersiniz?

Notlar

Not 1

*Evlat.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Gökler (Kavram ID: 162)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1431 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1431|10|69|قل ان الذين يفترون علي الله الكذب لا يفلحون

Latin Literal

69. Kul innellezîne yefterûne alâllâhil kezibe lâ yuflihûn(yuflihûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Doğrusu kimseler (ki) iftira atarlar402 Allah karşı yalanı195; felaha326 kavuşamazlar."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1432 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1432|10|70|متع في الدنيا ثم الينا مرجعهم ثم نذيقهم العذاب الشديد بما كانوا يكفرون

Latin Literal

70. Metâun fîd dunyâ summe ileynâ merciuhum summe nuzîkuhumul azâbeş şedîde bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Bir metadır54 dünyadaki; sonra bize doğrudur dönüş yeri onların; sonra tattırırız onlara şiddetli azabı kâfirlik25 ederler olduklarıyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Meta (Kavram ID: 54)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1433 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1433|10|71|واتل عليهم نبا نوح اذ قال لقومه يقوم ان كان كبر عليكم مقامي وتذكيري بايت الله فعلي الله توكلت فاجمعوا امركم وشركاكم ثم لا يكن امركم عليكم غمه ثم اقضوا الي ولا تنظرون

Latin Literal

71. Vetlu aleyhim nebe’e nûh(nûhın), iz kâle li kavmihî yâ kavmi in kâne kebure aleykum makâmî ve tezkîrî bi âyâtillâhi fe alâllâhi tevekkeltu fe ecmiû emrekum ve şurekâekum summe lâ yekun emrukum aleykum gummeten summakdû ileyye ve lâ tunzirûn(tunzirûne).

Türkçe Çeviri

Tilâvet874 et onlara Nûh'un haberini; dediği zaman kavmine/toplumuna: "Ey kavmim/toplumum! Eğer ağır/külfetli gelmiş olduysa üzerinize kıyamım/dikilmem143; ve zikretmem78 Allah'ın ayetlerini454; öyle ki Allah’ın üzerine tevekkül79 ettim (ben); öyle ki cem edin/toplayın kendi emrinizi ve şirk koştuklarınızı; sonra olmasın emriniz sizlere bir gam/keder; sonra tamamlayın (emrinizi) bana karşı; ve göz açtırmayın bana."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1434 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1434|10|72|فان توليتم فما سالتكم من اجر ان اجري الا علي الله وامرت ان اكون من المسلمين

Latin Literal

72. Fe in tevelleytum fe mâ se’eltukum min ecr(ecrin), in ecriye illâ alâllâhi ve umirtu en ekûne minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yüz çevirdinizse; öyle ki sual etmiş/sormuş değilim sizlere hiçbir ecir820; ki benim ecrim820 ancak Allah'a karşıdır; ve emrolundum ki olurum müslimden45.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Ecir (Kavram ID: 820)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1435 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1435|10|73|فكذبوه فنجينه ومن معه في الفلك وجعلنهم خليف واغرقنا الذين كذبوا بايتنا فانظر كيف كان عقبه المنذرين

Latin Literal

73. Fe kezzebûhu fe necceynâhu ve men meahu fîl fulki ve cealnâhum halâife ve agraknellezîne kezzebû bi âyâtinâ, fanzur keyfe kâne âkıbetul munzerîn(munzerîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yalanladılar onu*; öyle ki kurtardık onu* ve gemide onunla** birlikte (olan) kimseyi; ve yaptık onları halifeler65; ve boğduk kimseleri (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; öyle ki bak! Nasıl oldu uyarılanların akıbeti892.

Notlar

Not 1

*Resûl Nûh'u.**Resûl Nûh'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1436 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1436|10|74|ثم بعثنا من بعده رسلا الي قومهم فجاوهم بالبينت فما كانوا ليومنوا بما كذبوا به من قبل كذلك نطبع علي قلوب المعتدين

Latin Literal

74. Summe beasnâ min ba’dihî rusulen ilâ kavmihim fe câûhum bil beyyinâti fe mâ kânû li yu’minû bimâ kezzebû bihî min kabl(kablu), kezâlike natbeu alâ kulûbil mugtedîn(mugtedîne).

Türkçe Çeviri

Sonra gönderdik resûlleri418 kavimlerine/toplumlarına sonrasında onun* ; öyle ki geldiler** beyanatlarla352; öyle ki olmuş değillerdii*** iman47 etmeye önceden kendisini yalanladıklarına; işte böyledir; mühürleriz175 sınırı aşanların kalplerinin üzerini.

Notlar

Not 1

*Resûl Nûh’un.**Resûller.***Kavimler/toplumlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Beyanlı (Kavram ID: 352)
Resûl (Kavram ID: 418)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1437 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1437|10|75|ثم بعثنا من بعدهم موسي وهرون الي فرعون وملايه بايتنا فاستكبروا وكانوا قوما مجرمين

Latin Literal

75. Summe beasnâ min ba’dihim mûsâ ve hârûne ilâ fir’avne ve melâihî bi âyâtinâ festekberû ve kânû kavmen mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Sonra gönderdik sonrasında onların Mûsâ'yı677 ve Hârûn'u677 ayetlerimizle firavuna karşı ve melesine364 onun; öyle ki kibirlendiler/büyüklendiler; ve oldular mücrim674 bir kavim/toplum.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1438 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1438|10|76|فلما جاهم الحق من عندنا قالوا ان هذا لسحر مبين

Latin Literal

76. Fe lemmâ câehumul hakku min indinâ kâlû inne hâzâ le sıhrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldi onlara hak/gerçek indimizden/katımızdan; dediler: "Doğrusu bu mutlak bir sihirdir."

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1439 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1439|10|77|قال موسي اتقولون للحق لما جاكم اسحر هذا ولا يفلح السحرون

Latin Literal

77. Kâle mûsâ e tekûlûne lil hakkı lemmâ câekum, e sıhrun hâzâ, ve lâ yuflihus sâhırûn(sâhırûne).

Türkçe Çeviri

Dedi Mûsâ: "Der misiniz hakka/gerçeğe; ne zaman ki geldi sizlere*; "Bir sihir mi bu?"; ve felaha326 kavuşmaz sihirbazlar.

Notlar

Not 1

*Hak/gerçek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Felah (Kavram ID: 326)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1440 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1440|10|78|قالوا اجيتنا لتلفتنا عما وجدنا عليه ابانا وتكون لكما الكبريا في الارض وما نحن لكما بمومنين

Latin Literal

78. Kâlû e ci’tenâ li telfitenâ ammâ vecednâ aleyhi âbâenâ ve tekûne lekumel kibriyâu fîl ard(ardı), ve mâ nahnu lekumâ bi mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Geldin mi bizlere eğmek için bizleri babalarımızı/atalarımızı üzerinde bulduğumuzdan; ve olursunuz ikiniz* kibirlenen yerde; ve değiliz bizler ikinize iman47 ederler"

Notlar

Not 1

*Mûsâ ve Hârûn.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1441 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1441|10|79|وقال فرعون ايتوني بكل سحر عليم

Latin Literal

79. Ve kâle fir’avnu’tûnî bi kulli sâhırin alîm(alîmin).

Türkçe Çeviri

Ve dedi firavun: "Gelin bana her bir alim sihirbazla."

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1442 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1442|10|80|فلما جا السحره قال لهم موسي القوا ما انتم ملقون

Latin Literal

80. Fe lemmâ câes seharetu kâle lehum mûsâ elkû mâ entum mulkûn(mulkûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldi sihirbazlar; dedi onlara Mûsâ: "Atın sizlerin atıcılar (olduğunuzu)"

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1443 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1443|10|81|فلما القوا قال موسي ما جيتم به السحر ان الله سيبطله ان الله لا يصلح عمل المفسدين

Latin Literal

81. Fe lemmâ elkav kâle mûsâ mâ ci’tum bihis sihr(sihru), innallâhe se yubtiluh(yubtiluhu), innallâhe lâ yuslihu amelel mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman attılar dedi Mûsâ: "Kendisiyle geldiğiniz sihirdir; doğrusu Allah batıllaştırır199 onu; doğrusu Allah ıslah316 etmez fesatçıların265 ameli/yaptığını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1444 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1444|10|82|ويحق الله الحق بكلمته ولو كره المجرمون

Latin Literal

82. Ve yuhikkullâhul hakka bi kelimâtihî ve lev kerihel mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

Ve haklaştırır/gerçekleştirir* Allah hakkı/gerçeği kendi kelimeleriyle416; velev/şayet kerhen697 (de) olsalar mücrimler674.

Notlar

Not 1

*Her daim hakkı/gerçeği ortaya çıkarır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1445 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1445|10|83|فما امن لموسي الا ذريه من قومه علي خوف من فرعون وملايهم ان يفتنهم وان فرعون لعال في الارض وانه لمن المسرفين

Latin Literal

83. Fe mâ âmene li mûsâ illâ zurriyyetun min kavmihî alâ havfin min fir’avne ve melâihim en yeftinehum, ve inne fir’avne leâlin fîl ard(ardı) ve innehu le minel musrifîn(musrifîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki iman47 etmiş değildi Mûsâ’ya onun kavminden/toplumundan bir zürriyet380* dışında; firavundan678 ve onun melesinden364 bir korkuya karşı ki fitne332** verirler onlara; ve doğrusu firavun678 mutlak bir yücelendi yerde; ve doğrusu o mutlak müsriflerdendi784.

Notlar

Not 1

*Gençler.**İşkence ederek ayartırlar.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1446 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1446|10|84|وقال موسي يقوم ان كنتم امنتم بالله فعليه توكلوا ان كنتم مسلمين

Latin Literal

84. Ve kâle mûsâ yâ kavmi in kuntum âmentum billâhi fe aleyhi tevekkelû in kuntum muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Ey kavmim/toplumum! Eğer olduysanız iman47 etmişler Allah'a; öyle ki O’na* karşı tevekkül79 edin; eğer olduysanız müslim45."

Notlar

Not 1

*Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1447 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1447|10|85|فقالوا علي الله توكلنا ربنا لا تجعلنا فتنه للقوم الظلمين

Latin Literal

85. Fe kâlû alallâhi tevekkelnâ, rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dediler*: "Allah'a karşı tevekkül79 ettik; Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne332** zalimler257 kavmine/toplumuna.

Notlar

Not 1

*Bir zürriyet, gençler. **İşkenceye uğrama.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fitne (Kavram ID: 332)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1448 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1448|10|86|ونجنا برحمتك من القوم الكفرين

Latin Literal

86. Ve neccinâ bi rahmetike minel kavmil kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

"Ve kurtar bizleri rahmetinle271 kâfirler25 kavminden/toplumundan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1449 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1449|10|87|واوحينا الي موسي واخيه ان تبوا لقومكما بمصر بيوتا واجعلوا بيوتكم قبله واقيموا الصلوه وبشر المومنين

Latin Literal

87. Ve evhaynâ ilâ mûsâ ve ahîhi en tebevveâ li kavmikumâ bi mısra buyûten vec’alû buyûtekum kıbleten ve akîmus sâlah(sâlate), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyettik603 Mûsâ'ya ve kardeşine ki yerleşim yeri edinin ikiniz kavminize/toplumunuza şehirde evler; ve yapın evlerinizi bir kıble14; ve ikame edin salâtı5; ve müjdele müminleri27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıble (Kavram ID: 14)
Mümin (Kavram ID: 27)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1450 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1450|10|88|وقال موسي ربنا انك اتيت فرعون وملاه زينه وامولا في الحيوه الدنيا ربنا ليضلوا عن سبيلك ربنا اطمس علي امولهم واشدد علي قلوبهم فلا يومنوا حتي يروا العذاب الاليم

Latin Literal

88. Ve kâle mûsâ rabbenâ inneke âteyte fir’avne ve melâhu zîneten ve emvâlen fîl hayâtid dunyâ rabbenâ li yudıllû an sebîlik(sebîlike), rabbenatmis alâ emvâlihim veşdud alâ kulûbihim fe lâ yu’minû hattâ yerevul azâbel elîm(elîme).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Rabbimiz4! Doğrusu sen; verdin firavuna ve melesine364 onun* bir ziynet856 ve mallar dünya hayatında; Rabbimiz4! Dalalete128 düşürmeleri için senin yolundan336; Rabbimiz4! Sil mallarının üzerini ve sertleştir/katılaştır kalplerinin175 üzerini; öyle ki iman47 etmezler ta ki görürler elim/acıklı azabı."

Notlar

Not 1

*Firavunun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Mele (Kavram ID: 364)
Ziynet (Kavram ID: 856)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1451 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1451|10|89|قال قد اجيبت دعوتكما فاستقيما ولا تتبعان سبيل الذين لا يعلمون

Latin Literal

89. Kâle kad ucîbet da’vetukumâ festekîmâ ve lâ tettebi ânni sebîlellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Muhakkak cevap verildi ikinizin* çağrısına; öyle ki istikameti koruyun**; ve tabi olmayın*** yollarına kimselerin (ki) bilmezler."

Notlar

Not 1

*Mûsâ ve Hârûn.**Ayakta durun, dik durun, dimdik yolda aynı istikamette ikiniz devam edin.**İkiniz.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1452 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1452|10|90|وجوزنا ببني اسريل البحر فاتبعهم فرعون وجنوده بغيا وعدوا حتي اذا ادركه الغرق قال امنت انه لا اله الا الذي امنت به بنوا اسريل وانا من المسلمين

Latin Literal

90. Ve câveznâ bi benî isrâîlel bahre fe etbeahum fir’avnu ve cunûduhu bagyen ve advâ(adven), hattâ izâ edrekehul gareku kâle âmentu ennehu lâ ilâhe illellezî âmenet bihî benû isrâîle ve ene minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve cevaz* verdik İsrâîloğullarına197 bahri236**; öyle ki tabi oldu onlara firavun ve ordusu bir taşkınlık (-la) ve düşmanlık (-la); ta ki idrak657 ettiği zaman o*** boğulmayı; dedi: "İman47 ettim ki O'dur****; yoktur ilâh74 İsrâîloğullarının197 kendisine iman4 ettiği dışında; ve ben de müslimdenim45.

Notlar

Not 1

*İzin verdik.**Bol su onların geçişine izin verdi.***Firavun.****Allah'tır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
ilâh (Kavram ID: 74)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1453 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1453|10|91|الن وقد عصيت قبل وكنت من المفسدين

Latin Literal

91. Âl’âne ve kad asayte kablu ve kunte minel mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

Şimdi mi? Ve muhakkak isyan ettin önceden; ve oldun fesatçılardan265.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1454 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1454|10|92|فاليوم ننجيك ببدنك لتكون لمن خلفك ايه وان كثيرا من الناس عن ايتنا لغفلون

Latin Literal

92. Fel yevme nuneccîke bi bedenike li tekûne limen halfeke âyeh(âyeten), ve inne kesîren minen nâsi an âyâtinâ le gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki o gün kurtarırız seni* bedeninle877 olman için sana halife65** (olan) kimseye bir ayet287; ve doğrusu insanlardan ekserisi ayetlerimizden237 mutlak gâfillerdir310.

Notlar

Not 1

*Firavun.**Tüm insanlara değil! Firavun sonrası Mısır'a firavun olan yeni kimseye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Ayetler (Kavram ID: 237)
Ayet (Kavram ID: 287)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1455 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1455|10|93|ولقد بوانا بني اسريل مبوا صدق ورزقنهم من الطيبت فما اختلفوا حتي جاهم العلم ان ربك يقضي بينهم يوم القيمه فيما كانوا فيه يختلفون

Latin Literal

93. Ve lekad bevve’nâ benî isrâîle mubevvee sıdkın ve razaknâhum minet tayyibât(tayyibâti), femahtelefû hattâ câehumul ilm(ilmu), inne rabbeke yakdî beynehum yevmel kıyâmeti fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yerleştirdik İsrâîloğullarını197 doğru* bir yerleşime; ve rızıklandırdık onları iyilerden; öyle ki ihtilafa düşmüş değillerdi ta ki geldi onlara ilim**; doğrusu (senin) Rabbin4 tamamlar/bitirir aralarını kıyamet günü148; kendisinde ihtilafa düşerler olduklarında.

Notlar

Not 1

*Etkin, verimli.**Tevrât. Resûl Mûsâ Tur dağında 40 gece boyunca taş yazıtlara/levhalara yazdığı ilim içeren Tevrât'ı getirince.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1456 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1456|10|94|فان كنت في شك مما انزلنا اليك فسل الذين يقرون الكتب من قبلك لقد جاك الحق من ربك فلا تكونن من الممترين

Latin Literal

94. Fe in kunte fî şekkin mimmâ enzelnâ ileyke fes’elillezîne yakreûnel kitâbe min kablik(kablike), lekad câekel hakku min rabbike fe lâ tekûnenne minel mumterîn(mumterîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer olduysan bir kuşkuda üzerine indirdiğimizden*; öyle ki sual et/sor kimselere135 (ki) ikra815 ederler kitabı** senden önce; ant olsun geldi sana hak/gerçek (senin) Rabbinden4; öyle ki sakın olma şüphelenenlerden.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Tevrât'ı ve İncîl'i.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
İkra, ikra (Kavram ID: 815)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1457 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1457|10|95|ولا تكونن من الذين كذبوا بايت الله فتكون من الخسرين

Latin Literal

95. Ve lâ tekûnenne minellezîne kezzebû bi âyâtillâhi fe tekûne minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ve sakın olma kimselerden (ki) yalanladılar195 ayetlerini Allah'ın; öyle ki olursun hüsrana uğrayanlardan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1458 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1458|10|96|ان الذين حقت عليهم كلمت ربك لا يومنون

Latin Literal

96. İnnellezîne hakkat aleyhim kelimetu rabbike lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimselere (ki) hakikat* oldu üzerlerine (senin) Rabbinin4 kelimesi; iman etmezler47.

Notlar

Not 1

*Hak gerçek oldu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1459 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1459|10|97|ولو جاتهم كل ايه حتي يروا العذاب الاليم

Latin Literal

97. Ve lev câethum kullu âyetin hattâ yerevûl azâbel elîm(elîme).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet gelse (de) onlara her bir ayet287; ta ki* görürler elim/acıklı azabı.

Notlar

Not 1

*Elim/acıklı azabı görünceye kadar iman etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1460 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1460|10|98|فلولا كانت قريه امنت فنفعها ايمنها الا قوم يونس لما امنوا كشفنا عنهم عذاب الخزي في الحيوه الدنيا ومتعنهم الي حين

Latin Literal

98. Fe lev lâ kânet karyetun âmenet fe nefeahâ îmânuhâ, illâ kavme yûnus(yûnuse), lemmâ âmenû keşefnâ anhum azâbel hızyi fîl hayâtid dunyâ ve metta’nâhum ilâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki keşke olsaydı iman878 etmiş bir kente (ki) öyle ki menfaat sağlasaydı ona* imanı878; dışındadır** Yûnus’un kavmi/toplumu; ne zaman ki iman47 ettiler; keşfettik*** onlardan bir rezillik azabını dünya hayatında; ve metalandırdık54 onları bir süreye doğru.

Notlar

Not 1

*Kente.**Yûnus'un kavminin/toplumunun imanı gerçek bir imandı.***Azaptan kurtaracak yollar açtık, keşfetmelerini sağladık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Meta (Kavram ID: 54)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1461 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1461|10|99|ولو شا ربك لامن من في الارض كلهم جميعا افانت تكره الناس حتي يكونوا مومنين

Latin Literal

99. Ve lev şâe rabbuke le âmene men fîl ardı kulluhum cemîâ(cemîân), e fe ente tukrihun nâse hattâ yekûnu mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet dileseydi (senin) Rabbin4; mutlak iman47 ederdi yerdeki kimseler; hepsi onların topluca; öyleyse sen mi zorlarsın* insanları ta ki olurlar müminler27.

Notlar

Not 1

*Zorlayarak tiksindirmek. İstemedikleri halde insanları imana zorlamak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1462 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1462|10|100|وما كان لنفس ان تومن الا باذن الله ويجعل الرجس علي الذين لا يعقلون

Latin Literal

100. Ve mâ kâne li nefsin en tu’mine illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve yec’alur ricse alellezîne lâ ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir nefse201 ki iman47 eder; Allah'ın izniyle (olması) dışındadır; ve yapar ricsi773 kimseler üzerlerine (ki) akletmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Rics (Kavram ID: 773)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 1463 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1463|10|101|قل انظروا ماذا في السموت والارض وما تغني الايت والنذر عن قوم لا يومنون

Latin Literal

101. Kulinzurû mâzâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve mâ tugnîl âyâtu ven nuzuru an kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Bakın* ne var göklerde162 ve yerde"; ve ganileştirir** değildir ayetler237 ve uyarılar iman47 etmez bir kavme/topluluğa.

Notlar

Not 1

*İnceleyin, araştırın.**Yeterli gelir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gökler (Kavram ID: 162)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 1464 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1464|10|102|فهل ينتظرون الا مثل ايام الذين خلوا من قبلهم قل فانتظروا اني معكم من المنتظرين

Latin Literal

102. Fe hel yentezırûne illâ misle eyyâmillezîne halev min kablihim, kul fentezırû innî meakum minel muntezirîn(muntezirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bakarlar mı onlardan önce geçmiş kimselerin misli870 günleri dışında?"; de ki: "Öyle ki bakın; doğrusu ben (de) sizlerle beraber bakanlardanım."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 1465 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1465|10|103|ثم ننجي رسلنا والذين امنوا كذلك حقا علينا ننج المومنين

Latin Literal

103. Summe nuneccî rusulenâ vellezîne âmenû kezâlik(kezâlike), hakkan aleynâ nuncil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Sonra kurtarırız resûllerimizi418 ve iman47 etmiş kimseleri; işte böyledir; bir haktır/gerçektir üzerimize (ki) kurtarırız müminleri27.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 1466 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1466|10|104|قل يايها الناس ان كنتم في شك من ديني فلا اعبد الذين تعبدون من دون الله ولكن اعبد الله الذي يتوفيكم وامرت ان اكون من المومنين

Latin Literal

104. Kul yâ eyyuhen nâsu in kuntum fî şekkin min dînî,fe lâ a’budullezîne ta’budûne min dûnillâhi, ve lâkin a’budullâhellezî yeteveffâkum, ve umirtu en ekûne minel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey insanlar! Eğer olduysanız bir kuşkuda dinimden437; öyle ki kulluk46 etmem kimselere (ki) kulluk46 edersiniz Allah’ın astından; velakin/fakat kulluk46 ederim Allah'a; vefat ettirene sizleri; ve emrolundum ki olurum müminlerden27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 1467 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1467|10|105|وان اقم وجهك للدين حنيفا ولا تكونن من المشركين

Latin Literal

105. Ve en ekim vecheke lid dîni hanîfâ, ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Ve ki doğrult yüzünü bir hanîf117 dine437; ve sakın olma müşriklerden36.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 1468 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1468|10|106|ولا تدع من دون الله ما لا ينفعك ولا يضرك فان فعلت فانك اذا من الظلمين

Latin Literal

106. Ve lâ ted’u min dûnillâhi mâ lâ yenfeuke ve lâ yadurruk(yadurruke), fe in fealte fe inneke izen minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve çağırma Allah'ı astından menfaat sağlayamayanı sana ve ne de zarar veremeyeni sana; öyle ki eğer faaliyet içinde olursan (buna); öyle ki doğrusu sen o zaman zalimlerdensin.

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 1469 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1469|10|107|وان يمسسك الله بضر فلا كاشف له الا هو وان يردك بخير فلا راد لفضله يصيب به من يشا من عباده وهو الغفور الرحيم

Latin Literal

107. Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ hû(hûve), ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlih(fadlihi), yusîbu bihî men yeşâu min ibâdih(ibâdihi), ve huvel gafûrur râhîm(râhîmu).

Türkçe Çeviri

Ve eğer temas ettirse sana Allah bir zararı; öyle ki olmaz kâşif* ona** O’nun*** dışında; ve eğer dilerse**** sana bir hayrı; öyle ki olmaz reddeden***** fazlını202 O’nun***; isabet ettirir**** onu****** kullarından46 dilediği kimseye; ve O**** Gafûr’dur20; Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Kurtulmanın yollarını keşfeden.**Zarara.***Allah'ın.****Allah.*****Geri döndüren.******Fazlı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 1470 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1470|10|108|قل يايها الناس قد جاكم الحق من ربكم فمن اهتدي فانما يهتدي لنفسه ومن ضل فانما يضل عليها وما انا عليكم بوكيل

Latin Literal

108. Kul yâ eyyuhen nâsu kad câekumul hakku min rabbikum, fe men ihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihi), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi vekîl(vekîlin).

Türkçe Çeviri

De ki: "Ey insanlar! Muhakkak geldi sizlere hak/gerçek* Rabbinizden4; öyle ki kim doğru yola kılavuzladı**; öyle ki ancak doğru yola kılavuzlar kendi nefsini201; ve kim dalalete128 düştü; öyle ki ancak dalalete128 düşer kendi aleyhine; değilim ben üzerinize bir vekîl517."

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Nefsini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Vekîl (Kavram ID: 517)

Yunus/Yunus Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 1471 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1471|10|109|واتبع ما يوحي اليك واصبر حتي يحكم الله وهو خير الحكمين

Latin Literal

109. Vettebi’ mâ yûhâ ileyke vasbir hattâ yahkumallâh(yahkumallâhu), ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

Ve tabi ol vahyedilene603 üzerine; ve sabret51; ta ki hükmeder Allah; ve O hayırlısıdır hâkimlerin821.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Hâkim (Kavram ID: 821)

Sure 11: Hûd/Hûd (هُود)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1472 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1472|11|1|الر كتب احكمت ايته ثم فصلت من لدن حكيم خبير

Latin Literal

1. Elif lâm râ kitâbun uhkimet âyâtuhu summe fussılet min ledun hakîmin habîr(habîrin).

Türkçe Çeviri

Elif Lâm Râ; bir kitaptır* (ki) hikmetlendirildi880 ayetleri389 onun**; sonra tefsîl651 edildi bir Hakîm9; bir Habîr466 yanından.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)
Habîr. (Kavram ID: 466)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1473 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1473|11|2|الا تعبدوا الا الله انني لكم منه نذير وبشير

Latin Literal

2. Ellâ ta’budû illallâh(illallâhe), innenî lekum minhu nezîrun ve beşîr(beşîrun).

Türkçe Çeviri

Ki kulluk46 etmeyin Allah’ın dışında; doğrusu ben* sizlere O’ndan** bir uyarıcıyım ve müjdeleyiciyim.

Notlar

Not 1

*Cibrîl. Kur'an şerefli bir elçi olan Cibrîl'in sözüdür. Yüce Allah'ın ayetlerini Yüce Allah adına Kur'an olarak resûl Muhammed'in kalp ve beyin sinir hücrelerine indirmiştir. Yüce Rabbimiz Cibrîl'in konuşmasının da Kur'an'da olmasını dilemiştir.**Allah'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1474 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1474|11|3|وان استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يمتعكم متعا حسنا الي اجل مسمي ويوت كل ذي فضل فضله وان تولوا فاني اخاف عليكم عذاب يوم كبير

Latin Literal

3. Ve enistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yumetti’kum metâan hasenen ilâ ecelin musemmen ve yu’ti kulle zî fadlin fadleh(fadlehu), ve in tevellev fe innî ehâfu aleykum azâbe yevmin kebîr(kebîrin).

Türkçe Çeviri

Ve ki istiğfar396 dileyin Rabbinizden4; sonra tevbe33 edin O'na; metalandırır54 sizleri güzel bir meta54 (-yla) belirli bir ecele kadar; ve verir her bir fazl202 sahibine fazlını202 onun; ve eğer yüz çevirirseniz; öyle ki ben* korkarım üzerinize (olan) büyük bir günün azabına (karşı).

Notlar

Not 1

*Cibrîl.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Meta (Kavram ID: 54)
istiğfar (Kavram ID: 396)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1475 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1475|11|4|الي الله مرجعكم وهو علي كل شي قدير

Latin Literal

4. İlâllâhi merciukum, ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Allah'a doğrudur dönüş yeriniz; ve O* her bir şey üzerine bir Kadîr’dir.

Notlar

Not 1

*Allah.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1476 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1476|11|5|الا انهم يثنون صدورهم ليستخفوا منه الا حين يستغشون ثيابهم يعلم ما يسرون وما يعلنون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

5. E lâ innehum yesnûne sudûrehum li yestahfû minh(minhu), e lâ hîne yestagşûne siyâbehum ya’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Değil mi (ki) doğrusu onlar bükerler/eğerler göğüslerini* hafiyelik** etmek için ondan***?; değil mi (ki) büründükleri an**** elbiselerine bilir***** sırlaştırdıklarını ve aleni ettiklerini; doğrusu O***** bir Alîm’dir8 sahip olduğuna göğüslerin.

Notlar

Not 1

*Göğüslerinde olanı; kalplerindekini.**Gizlemek için.***Göğüslerde olandan bir kısmını.****Zaman.*****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1477 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1477|11|6|وما من دابه في الارض الا علي الله رزقها ويعلم مستقرها ومستودعها كل في كتب مبين

Latin Literal

6. Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya’lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur hiçbir dâbbe599 yerde (ki) ancak Allah'a karşıdır rızkı onun*; ve bilir müstakarrını881 onun* ve müstavda'sın882 onun*; hepsi apaçık bir kitaptadır134.

Notlar

Not 1

*Dâbbenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Levh-i Mahfuz (Kavram ID: 134)
Dâbbe (Kavram ID: 599)
Müstakarr (Kavram ID: 881)
Müstavda' (Kavram ID: 882)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1478 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1478|11|7|وهو الذي خلق السموت والارض في سته ايام وكان عرشه علي الما ليبلوكم ايكم احسن عملا ولين قلت انكم مبعوثون من بعد الموت ليقولن الذين كفروا ان هذا الا سحر مبين

Latin Literal

7. Ve huvellezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin ve kâne arşuhu alel mâi li yebluvekum eyyukum ahsenu amelâ(amelen), ve le in kulte innekum meb’ûsûne min ba’dil mevti le yekûlennellezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve O* (ki) yaratandır gökleri162 ve yeri altı günde781; ve oldu arşı66 O’nun** mayi/sıvı üzerinde916; belalandırmak256 içindir sizleri hanginiz daha güzeldir bir amel*** (-de); ve şayet dediysen "doğrusu sizler diriltilenlersiniz ölüm sonrasında"; mutlak derler kâfirlik25 etmiş kimseler: "değildir bu apaçık bir sihir dışında"

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'ın.***Yapıp etmede.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Arş (Kavram ID: 66)
Gökler (Kavram ID: 162)
Bela (Kavram ID: 256)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1479 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1479|11|8|ولين اخرنا عنهم العذاب الي امه معدوده ليقولن ما يحبسه الا يوم ياتيهم ليس مصروفا عنهم وحاق بهم ما كانوا به يستهزون

Latin Literal

8. Ve le in ahharnâ anhumul azâbe ilâ ummetin ma’dûdetin le yekûlunne mâ yahbisuh(yahbisuhu), e lâ yevme ye’tîhim leyse masrûfen anhum ve hâka bi him mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ötelesek onlardan azabı adetli/sayılı bir ümmete305* kadar; mutlak derler: "Nedir alıkoyan/tutan onu**?"; değil mi (ki) gündür (ki) gelir onlara; olmaz bir uzaklaştırılan/döndürülen onlardan; ve sarar/nüfuz eder onları kendisiyle istihza361 eder oldukları.

Notlar

Not 1

*Her bir ümmetin bir eceli vardı. O ecele kadar.**Azabı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
İstihza/istihza (Kavram ID: 361)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1480 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1480|11|9|ولين اذقنا الانسن منا رحمه ثم نزعنها منه انه ليوس كفور

Latin Literal

9. Ve le in ezaknal insâne minnâ rahmeten summe neza’nâhâ minh(minhu), innehu le yeûsun kefûr(kefûrun).

Türkçe Çeviri

Ve şayet tattırsak insana bizden bir rahmet271; sonra soyup çeksek onu* ondan**; doğrusu o*** kâfir25 bir ümitsizdir mutlak.

Notlar

Not 1

*Rahmeti.**İnsandan.***İnsan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1481 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1481|11|10|ولين اذقنه نعما بعد ضرا مسته ليقولن ذهب السيات عني انه لفرح فخور

Latin Literal

10. Ve le in ezaknâhu na’mâe ba’de darrâe messethu le yekûlenne zehebes seyyiâtu annî, innehu le ferihun fahûr(fahûrun).

Türkçe Çeviri

Ve şayet tattırırsak ona* nimet757 sonrasında darlık (ki) temas etti ona*; mutlak der: "Gitti/kayboldu kötülükler benden"; doğrusu o** böbürlenen/öğünen bir ferahlayandır mutlak.

Notlar

Not 1

*İnsana.**İnsan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nimetler (Kavram ID: 757)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1482 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1482|11|11|الا الذين صبروا وعملوا الصلحت اوليك لهم مغفره واجر كبير

Latin Literal

11. İllellezîne saberû ve amilûs sâlihât(sâlihâti), ûlâike lehum magfiretun ve ecrun kebîr(kebîrun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) sabrettiler51 ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlaradır bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Ecir (Kavram ID: 820)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1483 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1483|11|12|فلعلك تارك بعض ما يوحي اليك وضايق به صدرك ان يقولوا لولا انزل عليه كنز او جا معه ملك انما انت نذير والله علي كل شي وكيل

Latin Literal

12. Fe lealleke târikun ba’da mâ yûhâ ileyke ve dâikun bihî sadruke en yekûlû lev lâ unzile aleyhi kenzun ev câe meahu melek(melekun), innemâ ente nezîr(nezîrun), vallâhu alâ kulli şey’in vekîl(vekîlun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki belki sen terkedensin bir kısmını vahyedilenin sana; ve daralandır onunla göğsün ki derler: "Değil mi (ki) indirilmeliydi ona bir hazine ya da gelmeliydi onunla beraber bir melek133?"; ancak ki sen bir uyarıcısın; ve Allah her bir şey üzerine bir Vekîl’dir517.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1484 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1484|11|13|ام يقولون افتريه قل فاتوا بعشر سور مثله مفتريت وادعوا من استطعتم من دون الله ان كنتم صدقين

Latin Literal

13. Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul fe’tû bi aşri suverin mislihî muftereyâtin ved’û menisteta’tum min dûnillâhi in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Ya da derler: "İftira883 attı onu*"; de ki: "Gelin on sureyle183 onun** iftira883 atılmış misli (-yle); ve çağırın itaat*** ettiğiniz kimseyi Allah’ın astından eğer olduysanız sâdıklar182."

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Kur'an'ın.***Tabi olduğunuz, takip ettiğiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
iftira (Kavram ID: 883)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1485 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1485|11|14|فالم يستجيبوا لكم فاعلموا انما انزل بعلم الله وان لا اله الا هو فهل انتم مسلمون

Latin Literal

14. Fe illem yestecîbû lekum fa’lemû ennemâ unzile bi ilmillâhi ve en lâ ilâhe illâ hû(huve), fe hel entum muslimûn(muslimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer asla cevap veremezlerse sizlere; öyle ki bilin ki ancak indirildi* Allah'ın ilmiyle; ve ki yoktur ilâh74 O’nun dışında; öyleyse sizler müslim45 misiniz?

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
ilâh (Kavram ID: 74)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1486 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1486|11|15|من كان يريد الحيوه الدنيا وزينتها نوف اليهم اعملهم فيها وهم فيها لا يبخسون

Latin Literal

15. Men kâne yurîdul hayâted dunyâ ve zînetehâ nuveffi ileyhim a’mâlehum fîhâ ve hum fîhâ lâ yubhasûn(yubhasûne).

Türkçe Çeviri

Kim (ki) oldu arzular dünya hayatını ve ziynetini856 onun*; tamamlarız üzerlerine orada** yaptıklarını; ve onlara orada** azaltılmaz/eksiltilmez***.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatının.**Dünya hayatında.***Haksızlık edilmez, yaptıklarının karşılığı yine dünya hayatında eksiksiz verilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ziynet (Kavram ID: 856)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1487 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1487|11|16|اوليك الذين ليس لهم في الاخره الا النار وحبط ما صنعوا فيها وبطل ما كانوا يعملون

Latin Literal

16. Ulâikellezîne leyse lehum fil âhıreti illen nâr(nâru) ve habita mâ sanaû fîhâ ve bâtılun mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) yoktur onlara ahirette ateş834 dışında; ve boşa çıktı ürettikleri orada*; ve bir batıldır199 yapar oldukları.

Notlar

Not 1

*Ahirette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batıl (Kavram ID: 199)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1488 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1488|11|17|افمن كان علي بينه من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتب موسي اماما ورحمه اوليك يومنون به ومن يكفر به من الاحزاب فالنار موعده فلا تك في مريه منه انه الحق من ربك ولكن اكثر الناس لا يومنون

Latin Literal

17. E fe men kâne alâ beyyinetin min rabbihî ve yetlûhu şâhidun minhu ve min kablihî kitâbu mûsâ imâmen ve rahmeh(rahmeten), ulâike yu’minûne bih(bihî), ve men yekfur bihî minel ahzâbi fen nâru mev’ıduh(mev’ıduhu), fe lâ teku fî miryetin minhu innehul hakku min rabbike ve lâkinne ekseren nâsi lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse mi* (ki) oldu bir beyanat620 üzere Rabbinden4; ve tilâvet874 eder onu** ondan*** bir şahit/tanık (olarak) ; ve onun**** öncesinde Mûsâ'nın kitabı***** bir imamdı884 ve bir rahmetti271; işte bunlardır; iman47 ederler ona******; ve kim kâfirlik25 eder ona****** gruplardan/partilerden; öyle ki ateştir834 vaat edilen yeri onun; öyle ki olma şüphede ondan*******; doğrusu o******** haktır/gerçektir (senin) Rabbinden4; velakin/fakat çoğu insan iman47 etmez.

Notlar

Not 1

*Ateşe girer?**Kur'an'ı.***Kur'an'dan. Kur'an'ın Yüce Allah katından olduğuna bizzat yine Kur'an'dan tanık/şahit olarak.****Kur'an'ın.*****Tevrât.******Kur'an'a.*******Kur'an'dan.********Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1489 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1489|11|18|ومن اظلم ممن افتري علي الله كذبا اوليك يعرضون علي ربهم ويقول الاشهد هولا الذين كذبوا علي ربهم الا لعنه الله علي الظلمين

Latin Literal

18. Ve men ezlemu mimmenifterâ alâllâhi kezibâ(keziben), ulâike yu’radûne alâ rabbihim ve yekûlul eşhâdu hâulâillezîne kezebû alâ rabbihim, e lâ lâ’netullâhi alâz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve kimdir daha zalim257 kimseden (ki) iftira402 attı Allah'a karşı bir yalanı244; işte bunlar; arz ederler* Rabblerine4 karşı; ve der şahitler/tanıklar885: "İşte bunlar kimselerdir (ki) yalan söylediler Rabblerine4 karşı"; değil mi (ki) Allah'ın laneti280 zalimlere257 karşıdır.

Notlar

Not 1

*Fiil aktif çoğul 3. şahıs eril gelmiştir. Arzı bu kimseler yapmaktadır. Savunmalarını arz etmektedirler; sunmaktadırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1490 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1490|11|19|الذين يصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا وهم بالاخره هم كفرون

Latin Literal

19. Ellezîne yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ve hum bil âhıreti hum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir* (ki) uzaklaştırırlar/engellerler886 Allah'ın yolundan336; ve bakınırlar ona* bir eğmeye/bükmeye/kıvırmaya886; ve onlar; ahirete onlar kâfirlik667 ederler.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a iftira atan müşrikler.**Yüce Allah'ın yolu olan kutsal kitaplara.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1491 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1491|11|20|اوليك لم يكونوا معجزين في الارض وما كان لهم من دون الله من اوليا يضعف لهم العذاب ما كانوا يستطيعون السمع وما كانوا يبصرون

Latin Literal

20. Ulâike lem yekûnû mu’cizîne fîl ardı ve mâ kâne lehum min dûnillâhi min evliyâ(evliyâe), yudâafu lehumul azâb(azâbu), mâ kânû yestetîûnes sem’a ve mâ kânû yubsirûn(yubsirûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar*; asla olmazlar aciz bırakanlar yerde**; ve olmuş değildir onlara Allah’ın astından hiçbir evliya212; katlanır onlara azap; olmuş değillerdi itaat*** etmeye işitmeye; ve olmuş değillerdi görürler.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a iftira atan müşrikler.**Yeryüzünde.***Güç yetirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1492 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1492|11|21|اوليك الذين خسروا انفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

21. Ulâikellezîne hasirû enfusehum ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar*; kimselerdir (ki) hüsrana uğrattılar kendi nefislerini201; ve saptı** onlardan iftira883 atar oldukları.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a iftira atan müşrikler.**Ahirette iftira attıklarının gerçek olmadığını anladılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
iftira (Kavram ID: 883)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1493 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1493|11|22|لا جرم انهم في الاخره هم الاخسرون

Latin Literal

22. Lâ cereme ennehum fil âhıreti humul ahserûn(ahserûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur şüphe ki onlar* ahirette; daha fazla** hüsrana uğrayanlardır onlar*.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a iftira atan müşrikler.**Müşriklerin diğer insanlara göre daha fazla hüsranda olacağı apaçık bildirilmiştir.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1494 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1494|11|23|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت واخبتوا الي ربهم اوليك اصحب الجنه هم فيها خلدون

Latin Literal

23. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve ahbetû ilâ rabbihim ulâike ashâbul cenneh(cenneti), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; ve boyun eğdiler* Rablerine4 doğru; işte bunlar; cennet ashâbıdır194 ; onlar orada** ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Kalpleri titredi/ürperdi.**Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1495 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1495|11|24|مثل الفريقين كالاعمي والاصم والبصير والسميع هل يستويان مثلا افلا تذكرون

Latin Literal

24. Meselul ferîkayni kel a’mâ vel esammi vel basîri ves semî’(semîı) hel yesteviyâni meselâ(meselen) e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Misali870 iki fırkanın* gibidir kör ve sağır; ve gören ve işiten; aynı seviyede mi ikisinin misali870? Öyle ki zikretmez78 misiniz?

Notlar

Not 1

*Grubun. Yüce Allah'a iftira atmış müşriklerle Yüce Allah'a şirksiz iman etmiş mümin kimselerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1496 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1496|11|25|ولقد ارسلنا نوحا الي قومه اني لكم نذير مبين

Latin Literal

25. Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u kavmine/toplumuna (ki) "doğrusu ben sizlere apaçık bir uyarıcıyım" (der).

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1497 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1497|11|26|ان لا تعبدوا الا الله اني اخاف عليكم عذاب يوم اليم

Latin Literal

26. En lâ ta’budû illallâh(illallâhe), innî ehâfu aleykum azâbe yevmin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Ki kulluk46 etmeyin Allah'ın dışında; doğrusu ben korkarım üzerinize (olan) elim/acıklı bir günün azabından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1498 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1498|11|27|فقال الملا الذين كفروا من قومه ما نريك الا بشرا مثلنا وما نريك اتبعك الا الذين هم اراذلنا بادي الراي وما نري لكم علينا من فضل بل نظنكم كذبين

Latin Literal

27. Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ nerâke illâ beşeren mislenâ ve mâ nerâkettebeake illellezîne hum erâzilunâ bâdiyer re’y(re’yi), ve mâ nerâ lekum aleynâ min fadlin bel nezunnukum kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki (Nûh’un) kavminden/toplumundan kâfirlik25 etmiş kimselerin melesi364 dedi: "Görür değiliz seni bir beşer* dışında; mislimiz870 bizim; ve görür değiliz seni tabi oldu sana ancak kimseler (ki) onlar rezillerimizdir; sığ görüşlüdür; ve görür değiliz sizleri bizlere karşı bir faziletli/fazlalıklı; evet! Zannediyoruz sizleri (ki) yalancılarsınız.

Notlar

Not 1

*İnsan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mele (Kavram ID: 364)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1499 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1499|11|28|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني رحمه من عنده فعميت عليكم انلزمكموها وانتم لها كرهون

Latin Literal

28. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî rahmeten min indihî fe ummiyet aleykum, e nulzimukumûhâ ve entum lehâ kârihûn(kârihûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden4 bir beyanata620 karşı; ve geldiyse bir rahmet271 indinden/katından O’nun**; öyle ki körleştirildiyse*** sizlere; yapıştırır**** mıyım onu***** sizlere?; ve sizler ona****** kerhensiniz697."

Notlar

Not 1

*Nûh.**Allah'ın.***Apaçık beyanatları görmeyen körlerseniz.****Musallat etmem onu sizlere.*****Risâleti.******Risâlete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1500 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1500|11|29|ويقوم لا اسلكم عليه مالا ان اجري الا علي الله وما انا بطارد الذين امنوا انهم ملقوا ربهم ولكني اريكم قوما تجهلون

Latin Literal

29. Ve yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi mâlâ(mâlen), in ecriye illâ alâllâhi ve mâ ene bi târidillezîne âmenû, innehum mulâkû rabbihim ve lâkinnî erâkum kavmen techelûn(techelûne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona* karşı bir mal ki benim ecrim820 ancak Allah'a karşıdır; ve ben iman47 etmiş kimseleri bir kovan/uzaklaştıran değilim; doğrusu onlar kavuşanlardır** Rablerine4; velakin/fakat ben görüyorum sizleri cahillik489 eder bir kavim/toplum (olarak)."

Notlar

Not 1

*Risâlete.**İman etmek Rable tanışmak demek, O'nunla kavuşmak demektir. Elbette vefatla birlikte daha ileri bir seviyede kavuşma da gerçekleşir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Cahil (Kavram ID: 489)
Ecir (Kavram ID: 820)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1501 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1501|11|30|ويقوم من ينصرني من الله ان طردتهم افلا تذكرون

Latin Literal

30. Ve yâ kavmi men yansurunî minallâhi in taredtuhum, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Kim yardım eder bana Allah’tan*; eğer kovduysam/uzaklaştırdıysam onları**? Öyle ki zikretmez78 misiniz?

Notlar

Not 1

*Allah'tan gelen bir şeye karşı. **Müminleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1502 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1502|11|31|ولا اقول لكم عندي خزاين الله ولا اعلم الغيب ولا اقول اني ملك ولا اقول للذين تزدري اعينكم لن يوتيهم الله خيرا الله اعلم بما في انفسهم اني اذا لمن الظلمين

Latin Literal

31. Ve lâ ekûlu lekum indî hazâinullâhi ve lâ a’lemul gaybe ve lâ ekûlu innî melekun ve lâ ekûlu lillezîne tezderî a’yunukum len yu’tiyehumullâhu hayrâ(hayren), allâhu a’lemu bimâ fî enfusihim, innî izen le minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

"Ve demiyorum sizlere indimdedir/katımdadır Allah'ın hazineleri; ve bilmiyorum gaybı62; ve demiyorum 'doğrusu ben bir meleğim'; ve demiyorum kimseler* için (ki) azarlar/hor görür gözleriniz 'asla vermez onlara Allah bir hayır'; Allah daha iyi bilir nefislerindekini201 onların; doğrusu ben o zaman mutlak zalimlerdenim257."

Notlar

Not 1

*Müminler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1503 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1503|11|32|قالوا ينوح قد جدلتنا فاكثرت جدلنا فاتنا بما تعدنا ان كنت من الصدقين

Latin Literal

32. Kâlû yâ nûhu kad câdeltenâ fe ekserte cidâlenâ fe’tinâ bi mâ teidunâ in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Nûh! Muhakkak mücadele ettin bizlere; öyle ki çok oldun* mücadelemizde; öyle ki getir bizlere; vaat ettiğini bizlere eğer olduysan sâdıklardan182."

Notlar

Not 1

*Çoğaldın, arttın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1504 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1504|11|33|قال انما ياتيكم به الله ان شا وما انتم بمعجزين

Latin Literal

33. Kâle innemâ ye’tîkum bihillâhu in şâe ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ancak ki gelir sizlere onunla** Allah; eğer dilediyse; ve değilsiniz sizler aciz bırakanlar."

Notlar

Not 1

*Nûh.**Vaat edilenle.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1505 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1505|11|34|ولا ينفعكم نصحي ان اردت ان انصح لكم ان كان الله يريد ان يغويكم هو ربكم واليه ترجعون

Latin Literal

34. Ve lâ yenfeukum nushî in eredtu en ensaha lekum in kânallâhu yurîdu en yugviyekum, huve rabbukum ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

"Ve menfaat sağlamaz nasihatım -eğer razı olduysam (bile) ki nasihat ederim sizlere- eğer olduysa Allah razı olur ki yoldan çıkarır* sizleri; O** Rabbinizdir4; ve O'na*** döndürülürsünüz.

Notlar

Not 1

*Yoldan çıkmanıza razı olursa.**Allah.***Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1506 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1506|11|35|ام يقولون افتريه قل ان افتريته فعلي اجرامي وانا بري مما تجرمون

Latin Literal

35. Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul iniftereytuhu fe aleyye icrâmî ve ene berîun mimmâ tucrimûn(tucrimûne).

Türkçe Çeviri

Ya da derler: "İftira attı onu*"; de ki: "Eğer iftira attıysam** onu* öyle ki üzerimedir cürümüm***; ve ki ben bir uzağım suçlamalarınızdan."

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın bir azap göndereceğini.**Nûh.***Suçum.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1507 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1507|11|36|واوحي الي نوح انه لن يومن من قومك الا من قد امن فلا تبتيس بما كانوا يفعلون

Latin Literal

36. Ve ûhiye ilâ nûhın ennehu len yu’mine min kavmike illâ men kad âmene fe lâ tebteis bi mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve vahyedildi603 Nûh'a ki ona asla iman47 etmez senin kavminden/toplumundan dışındadır kimse (ki) zaten iman47 etti (diye); öyle ki tasalanma/üzülme faaliyet içinde olduklarına onların (diye).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1508 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1508|11|37|واصنع الفلك باعيننا ووحينا ولا تخطبني في الذين ظلموا انهم مغرقون

Latin Literal

37. Vasnaıl fulke bi a’yuninâ ve vahyinâ ve lâ tuhâtıbnî fîllezîne zalemû, innehum mugrekûn(mugrekûne).

Türkçe Çeviri

Ve sanayi olarak üret gemiyi gözlerimizin önünde ve vahyimiz603 (-le); ve hitap etme bana kimseler hakkında (ki) zulmettiler257; doğrusu onlar boğulanlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1509 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1509|11|38|ويصنع الفلك وكلما مر عليه ملا من قومه سخروا منه قال ان تسخروا منا فانا نسخر منكم كما تسخرون

Latin Literal

38. Ve yasneul fulke ve kullemâ merre aleyhi meleun min kavmihi sehırû minh(minhu), kâle in tesharû minnâ fe innâ nesharu minkum kemâ tesharûn(tesharûne).

Türkçe Çeviri

Ve sanayi olarak üretiyordu* gemiyi; ve ne zaman uğradı onun** üzerine meleler364 kavminden/toplumundan onun**; maskaralık çıkardılar ondan***; dedi*: "Eğer maskaralık çıkarırsanız bizden; öyle ki doğrusu bizler (de) maskaralık çıkarırız sizlerden; maskaralık çıkardığınız gibi."

Notlar

Not 1

*Nûh.**Nûh'un.***Nûh'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mele (Kavram ID: 364)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1510 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1510|11|39|فسوف تعلمون من ياتيه عذاب يخزيه ويحل عليه عذاب مقيم

Latin Literal

39. Fe sevfe ta’lemûne men ye’tîhi azâbun yuhzîhi ve yehıllu aleyhi azâbun mukîm(mukîmun).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki yakında bileceksiniz kimdir (ki) gelir ona bir azap (ki) rezil eder* onu; ve (kimdir ki) hulul917 eder ona dikelmiş bir azap."

Notlar

Not 1

*Hüzne boğar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hulul etmek. (Kavram ID: 917)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1511 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1511|11|40|حتي اذا جا امرنا وفار التنور قلنا احمل فيها من كل زوجين اثنين واهلك الا من سبق عليه القول ومن امن وما امن معه الا قليل

Latin Literal

40. Hattâ izâ câe emrunâ ve fâret tennûru kulnâhmil fîhâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhil kavlu ve men âmen(âmene), ve mâ âmene meahû illâ kalîl(kalîlun).

Türkçe Çeviri

Ta ki geldiği zaman emrimiz; ve feveran* etti tandır570; dedik: "Yükle ona** her bir çiftten ikişer569 ve ahalini568 -dışındadır kimse (ki) öncelendi aleyhine onun kelam/söz-; ve (yükle) iman47 etmiş kimseyi; ve iman47 etmiş değildi onunla*** birlikte biraz dışında.

Notlar

Not 1

*Kaynayıp taştı. Püskürdü.**Gemiye.***Nûh'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Tandır (Kavram ID: 570)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1512 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1512|11|41|وقال اركبوا فيها بسم الله مجريها ومرسيها ان ربي لغفور رحيم

Latin Literal

41. Ve kâlerkebû fîhâ bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ, inne rabbî le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi*: "Binin ona**; Allah'ın ismiyledir akması onun** ve sabitlendirilmesi onun**; doğrusu Rabbim4 mutlak ki bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2."

Notlar

Not 1

*Nûh.**Gemiye.**Geminin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1513 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1513|11|42|وهي تجري بهم في موج كالجبال ونادي نوح ابنه وكان في معزل يبني اركب معنا ولا تكن مع الكفرين

Latin Literal

42. Ve hiye tecrî bihim fî mevcin kel cibâli ve nâdâ nûhunibnehu ve kâne fî ma’zilin yâ buneyyerkeb meanâ ve lâ tekun meal kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Ve o* akıyordu onlarla** dağlar gibi dalgalarda; ve nida*** etti Nûh oğluna (ki) ve olmuştu**** bir kenarda; "Ey oğlum! Bin bizimle birlikte; ve olma kâfirlerle25 birlikte."

Notlar

Not 1

*Gemi.**Üzerindekilerle.***Seslendi.****Nûh'un oğlu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1514 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1514|11|43|قال ساوي الي جبل يعصمني من الما قال لا عاصم اليوم من امر الله الا من رحم وحال بينهما الموج فكان من المغرقين

Latin Literal

43. Kâle seâvî ilâ cebelin ya’sımunî minel mâ’(mâi) kâle lâ âsımel yevme min emrillâhi illâ men rahim(rahime), ve hâle beynehumal mevcu fe kâne minel mugrakîn(mugrakîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Sığınacağım bir dağa doğru; geri durdurur/korur beni sudan"; dedi**: "Olmaz geri durduran/koruyan bugün Allah’ın emrinden; dışındadır kimse (ki) rahmet271 etti (Allah)"; ve gelip girdi ikisinin arasına dalga; öyle ki oldu* boğulanlardan."

Notlar

Not 1

*Nûh'un oğlu.**Nûh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1515 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1515|11|44|وقيل يارض ابلعي ماك ويسما اقلعي وغيض الما وقضي الامر واستوت علي الجودي وقيل بعدا للقوم الظلمين

Latin Literal

44. Ve kîle yâ ardubleî mâeki ve yâ semâu akliî ve gîdal mâu ve kudıyel emru vestevet alal cûdiyyi ve kîle bu’den lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildi: "Ey yer! Yut suyunu; ve ey gök! Söküp uzaklaştır*"; ve azaldı/çekildi su; ve tamamlandı emir; ve seviyelendi** üzerine cûdi918 ; ve denildi: "Uzaklık/kaybolma/yok olma zalimler257 kavminedir/toplumunadır."

Notlar

Not 1

*Bulutların çekilmesi.**Gemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
cûdi (Kavram ID: 918)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1516 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1516|11|45|ونادي نوح ربه فقال رب ان ابني من اهلي وان وعدك الحق وانت احكم الحكمين

Latin Literal

45. Ve nâdâ nûhun rabbehu fe kâle rabbi innebnî min ehlî ve inne va’dekel hakku ve ente ahkemul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

Ve nida* etti Nûh Rabbine4; öyle ki dedi**: "Rabbim4! Doğrusu oğlum ehlimdendir568; ve doğrusu senin vaadin haktır/gerçektir; ve sen en hâkim821 (olan) Hâkim'sin821.

Notlar

Not 1

*Seslendi.**Nûh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Hâkim (Kavram ID: 821)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1517 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1517|11|46|قال ينوح انه ليس من اهلك انه عمل غير صلح فلا تسلن ما ليس لك به علم اني اعظك ان تكون من الجهلين

Latin Literal

46. Kâle yâ nûhu innehu leyse min ehlik(ehlike), innehu amelun gayru salih(salihin), fe lâ tes’elni mâ leyse leke bihî ilm(ilmun), innî eızuke en tekûne minel câhilîn(câhilîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey Nûh! Doğrusu o** olmadı senin ehlinden568; doğrusu onadır*** bir amel (ki) olmaksızındır bir sâlih777; öyle ki sual etme/sorma hakkında sana bir ilim olmayanı; doğrusu ben vaaz653 veririm sana ki olma cahillerden489."

Notlar

Not 1

*Allah.**Oğlun.***Oğluna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahil (Kavram ID: 489)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
vaaz (Kavram ID: 653)
Sâlih (Kavram ID: 777)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1518 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1518|11|47|قال رب اني اعوذ بك ان اسلك ما ليس لي به علم والا تغفر لي وترحمني اكن من الخسرين

Latin Literal

47. Kâle rabbi innî eûzu bike en es’eleke mâ leyse lî bihî ilm(ilmun), ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Doğrusu ben sığınırım sana ki sual ederim/sorarım sana bana hakkında bir ilim olmayanı; ve ki mağfiret319 etmezsen bana; ve rahmet271 etmezsen bana; olurum hüsrana uğrayanlardan."

Notlar

Not 1

*Nûh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1519 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1519|11|48|قيل ينوح اهبط بسلم منا وبركت عليك وعلي امم ممن معك وامم سنمتعهم ثم يمسهم منا عذاب اليم

Latin Literal

48. Kîle yâ nûhuhbıt bi selâmin minnâ ve berekâtin aleyke ve alâ umemin mimmen meâk(meâke), ve umemun se numettiuhum summe yemessuhum minnâ azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Denildi: "Ey Nûh! İn/alçal bir selamla* bizden; ve bereketlerle252 senin üzerine ve ümmetler305 üzerine (ki) seninle birlikte (olan) kimsedendir; ve ümmetler305 (ki) metalandıracağız54 onları; sonra temas eder onlara bizden elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Esenlikle, güvenlikle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Bereket (Kavram ID: 252)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1520 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1520|11|49|تلك من انبا الغيب نوحيها اليك ما كنت تعلمها انت ولا قومك من قبل هذا فاصبر ان العقبه للمتقين

Latin Literal

49. Tilke min enbâil gaybi nûhîhâ ileyk(ileyke), mâ kunte ta’lemuhâ ente ve lâ kavmuke min kabli hâzâ, fasbır, innel âkıbete lil muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) gayb62 haberlerindendir; vahy603 ederiz onu* üzerine; olmuş değildin bilir onu* sen** ve ne de senin kavmin/toplumun öncesinde bunun; öyle ki sabret51; doğrusu akıbet892 takva21 sahiplerinedir.

Notlar

Not 1

*Gaybı.**Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Gayb (Kavram ID: 62)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1521 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1521|11|50|والي عاد اخاهم هودا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ان انتم الا مفترون

Latin Literal

50. Ve ilâ âdin ehâhum hûdâ(hûden), kâle yâ kavmi’budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), in entum illâ mufterûn(mufterûne).

Türkçe Çeviri

Ve Âd’adır kardeşleri Hûd; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh74 O'ndan başka ki sizler ancak iftira883 atanlarsınız.

Notlar

Not 1

*Hûd.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
iftira (Kavram ID: 883)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1522 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1522|11|51|يقوم لا اسلكم عليه اجرا ان اجري الا علي الذي فطرني افلا تعقلون

Latin Literal

51. Yâ kavmi lâ es’elukum aleyhi ecrâ(ecren), in ecriye illâ alellezî fetaranî, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

"Ey kavmim/toplumum! Sual etmem/sormam sizlere ona* karşı bir ecir820 ki ecrim820 ancak yarana893 karşıdır; öyle ki akletmez562 misiniz?"

Notlar

Not 1

*Risâlete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akletmek. (Kavram ID: 562)
Ecir (Kavram ID: 820)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1523 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1523|11|52|ويقوم استغفروا ربكم ثم توبوا اليه يرسل السما عليكم مدرارا ويزدكم قوه الي قوتكم ولا تتولوا مجرمين

Latin Literal

52. Ve yâ kavmistagfirû rabbekum summe tûbû ileyhi yursilis semâe aleykum midrâran ve yezidkum kuvveten ilâ kuvvetikum ve lâ tetevellev mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Mağfiret319 dileyin Rabbinize4; sonra tevbe33 edin O'na doğru; göndersin gökten180 üzerinize bolca yağmur*; ve ziyade etsin sizlere bir kuvveti kuvvetinize doğru; yüz çevirmeyin mücrim674 (olarak).

Notlar

Not 1

*Bol akan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Mücrim (Kavram ID: 674)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1524 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1524|11|53|قالوا يهود ما جيتنا ببينه وما نحن بتاركي الهتنا عن قولك وما نحن لك بمومنين

Latin Literal

53. Kâlû yâ hûdu mâ ci’tenâ bibeyyinetin ve mâ nahnu bi târikî âlihetinâ an kavlike ve mâ nahnu leke bi muminîn(muminîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Hûd! Gelmiş değilsin bizlere bir beyanatla620; ve bizler terk edenler değiliz ilâhlarımızı74 * senin sözünden (dolayı); ve bizler değiliz sana mümin27."

Notlar

Not 1

*Sizde ilâhlar. Yüce Allah'ın astından O'nun ilâhlığına ortak edilen sözde ilâhlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
ilâh (Kavram ID: 74)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1525 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1525|11|54|ان نقول الا اعتريك بعض الهتنا بسو قال اني اشهد الله واشهدوا اني بري مما تشركون

Latin Literal

54. İn nekûlu illâ’terâke ba’du âlihetinâ bi sû’(sûin), kâle innî uşhidullâhe veşhedû ennî berîun mimmâ tuşrikûne(tuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ki deriz: "Ancak yakalamış/musallat olmuş sana bir kısım ilâhlarımız74* kötülükle"; dedi: "Doğrusu ben şahit/tanık ederim Allah'ı; ve şahit/tanık olursunuz ki ben uzağım şirk koştuklarınızdan."

Notlar

Not 1

*Sizde ilâhlar. Yüce Allah'ın astından O'nun ilâhlığına ortak edilen sözde ilâhlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1526 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1526|11|55|من دونه فكيدوني جميعا ثم لا تنظرون

Latin Literal

55. Min dûnihî fe kîdûnî cemîan summe lâ tunzırûn(tunzırûni).

Türkçe Çeviri

"O’nun* astından; öyle ki tuzak/komplo kurun bana** topluca; sonra göz açtırmayın bana**."

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Hûd.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1527 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1527|11|56|اني توكلت علي الله ربي وربكم ما من دابه الا هو اخذ بناصيتها ان ربي علي صرط مستقيم

Latin Literal

56. İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu ben* tevekkül79 ettim Allah'a karşı; Rabbime4; ve Rabbinize4; Yoktur hiçbir dâbbe599 dışında O’na**; (ki) tutandır*** perçemini919 onun****; doğrusu Rabbim4 üzerindedir dosdoğru bir yol.

Notlar

Not 1

*Hûd.**Allah'a.***Allah.****Dâbbenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Dâbbe (Kavram ID: 599)
Perçem (Kavram ID: 919)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1528 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1528|11|57|فان تولوا فقد ابلغتكم ما ارسلت به اليكم ويستخلف ربي قوما غيركم ولا تضرونه شيا ان ربي علي كل شي حفيظ

Latin Literal

57. Fe in tevellev fe kad eblagtukum mâ ursiltu bihî ileykum, ve yestahlifu rabbî kavmen gayrekum, ve lâ tedurrûnehu şey’â(şey’en), inne rabbî alâ kulli şey’in hafîz(hafîzun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yüz çevirirseniz; öyle ki muhakkak belâgat221 ettim kendisiyle gönderildiğimi sizlere; ve halife65 kılar Rabbim4 sizden başka bir kavmi/toplumu; ve zarar veremezsiniz ona* bir şey; doğrusu Rabbim4 her şey üzerine bir Hafîz’dır613.

Notlar

Not 1

*Kavme/topluma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Halife (Kavram ID: 65)
Hafîz (Kavram ID: 613)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1529 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1529|11|58|ولما جا امرنا نجينا هودا والذين امنوا معه برحمه منا ونجينهم من عذاب غليظ

Latin Literal

58. Ve lemmâ câe emrunâ necceynâ hûden vellezîne âmenû meahu bi rahmetin minnâ, ve necceynâhum min azâbin galîz(galîzin).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi emrimiz kurtardık Hûd'u ve kimseleri (ki) iman47 ettiler onunla* beraber; bizden bir rahmetle271; ve kurtardık onları kalın/kaba bir azaptan.

Notlar

Not 1

*Hûd'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1530 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1530|11|59|وتلك عاد جحدوا بايت ربهم وعصوا رسله واتبعوا امر كل جبار عنيد

Latin Literal

59. Ve tilke âdun cehadû bi âyâti rabbihim ve asav rusulehu vettebeû emre kulli cebbârin anîd(anîdin).

Türkçe Çeviri

Ve işte şu Âd; cihat356 ettiler Rabblerinin4 ayetlerine; ve isyan ettiler O'nun resûllerine418; ve tabi oldular emrine* her bir inatçı cebbârın898.

Notlar

Not 1

*Zorbalık yapan, zorbalıkta inat eden kimselerin emrine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Resûl (Kavram ID: 418)
Cebbâr (Kavram ID: 898)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1531 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1531|11|60|واتبعوا في هذه الدنيا لعنه ويوم القيمه الا ان عادا كفروا ربهم الا بعدا لعاد قوم هود

Latin Literal

60. Ve utbiû fî hâzihid dunyâ la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), e lâ inne âden keferû rabbehum, e lâ bu’den li âdin kavmi hûd(hûdin).

Türkçe Çeviri

Ve tabi edildiler bu dünyada bir lanete280 ve kıyamet148 gününde (de); değil mi (ki) doğrusu Âd (ki) kâfirlik25 ettiler Rabblerine4; değil mi (ki) bir uzaklıktır* Hûd'un Âd kavmine/toplumuna.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın lanetinin kendi rahmetinden uzak tutması olduğunu net bir şekilde anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1532 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1532|11|61|والي ثمود اخاهم صلحا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره هو انشاكم من الارض واستعمركم فيها فاستغفروه ثم توبوا اليه ان ربي قريب مجيب

Latin Literal

61. Ve ilâ semûde ehâhum sâlihâ(sâlihan), kâle yâ kavmi’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), huve enşeekum minel ardı vesta’merekum fîhâ festâgfirûhu summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî karîbun mucîb(mucîbun).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd'adır kardeşleri Sâlih; dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan başka; O (ki) inşa etti sizleri yerden**; ve yaşam oluşturdu orada***; öyle ki mağfiret319 dileyin; sonra tevbe33 edin O'na; doğrusu Rabbim4 bir yakındır cevaplayana****.

Notlar

Not 1

*Sâlih.**Yeryüzünden.***Yerde.****Rablerinin çağrısına cevap verene yakındır. Tek tanrıcılara yakındır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1533 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1533|11|62|قالوا يصلح قد كنت فينا مرجوا قبل هذا اتنهينا ان نعبد ما يعبد اباونا واننا لفي شك مما تدعونا اليه مريب

Latin Literal

62. Kâlû yâ sâlihu kad kunte fînâ mercuvven kable hâzâ e tenhânâ en na’bude mâ ya’budu âbâunâ ve innenâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Sâlih! Muhakkak olmuştun içimizde umut beslenen öncesi bunun; menedersin mi bizleri ki kulluk46 ederiz babalarımızın/atalarımızın693 kulluk46 ettiğine; doğrusu biz mutlak içindeyiz bir kuşku davet ettiğinden bizleri (ki) bir şüphelidir kendisi."

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1534 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1534|11|63|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي واتيني منه رحمه فمن ينصرني من الله ان عصيته فما تزيدونني غير تخسير

Latin Literal

63. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve âtânî minhu rahmeten fe men yansurunî minallâhi in asaytuhu fe mâ tezîdûnenî gayre tahsîr(tahsîrin).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam bir beyanata620 karşı Rabbimden4; ve verdiyse* bana kendisinden bir rahmet271; öyle ki kim yardım eder Allah'a karşı eğer isyan ettiysem O’na; öyle ki ziyade eder değilsiniz bana bir hüsran (-dan) başkasını.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1535 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1535|11|64|ويقوم هذه ناقه الله لكم ايه فذروها تاكل في ارض الله ولا تمسوها بسو فياخذكم عذاب قريب

Latin Literal

64. Ve yâ kavmi hâzihî nâkatullâhi lekum âyeten fe zerûhâ te’kul fî ardıllâhi ve lâ temessûhâ bi sûin fe ye’huzekum azâbun karîb(karîbun).

Türkçe Çeviri

"Ve ey kavmim/toplumum! İşte bu dişi devesidir672 Allah'ın; sizlere bir ayettir287; öyle ki bırakın onu* yesin yerde Allah'ın; temas etmeyin ona bir kötülükle; öyle ki tutar sizleri yakın bir azap."

Notlar

Not 1

*Dişi deveyi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)
Allah'ın dişi devesi. (Kavram ID: 672)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1536 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1536|11|65|فعقروها فقال تمتعوا في داركم ثلثه ايام ذلك وعد غير مكذوب

Latin Literal

65. Fe akarûhâ fe kâle temetteû fî dârikum selâsete eyyâm(eyyâmin), zâlike va’dun gayru mekzûb(mekzûbin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yaraladılar/kısırlaştırdılar onu*; öyle ki dedi**: "Metalanın54 diyarınızda üç gün; işte budur bir vaat (ki) bir yalanlanır olmaksızındır."

Notlar

Not 1

*Dişi deveyi.**Sâlih.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1537 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1537|11|66|فلما جا امرنا نجينا صلحا والذين امنوا معه برحمه منا ومن خزي يوميذ ان ربك هو القوي العزيز

Latin Literal

66. Fe lemmâ câe emrunâ necceynâ sâlihan vellezîne âmenû meahu bi rahmetin minnâ ve min hizyi yevmi iz(izin), inne rabbeke huvel kaviyyul azîz(azîzu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldi emrimiz200; kurtardık Sâlih'i ve onunla* beraber iman47 etmiş kimseleri kendimizden bir rahmetle271; ve rezilliğinden günün; doğrusu (senin) Rabbin4; O (ki) Kaviyy’dir72; Azîz’dir37.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)
Kaviyy (Kavram ID: 72)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1538 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1538|11|67|واخذ الذين ظلموا الصيحه فاصبحوا في ديرهم جثمين

Latin Literal

67. Ve ehazellezîne zalemûs sayhatu fe asbahû fî diyârihim câsimîn(câsimîne).

Türkçe Çeviri

Ve tuttu zulmetmiş257 kimseleri sayha839; öyle ki sabahladılar diyarlarında câsim899 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Sayha (Kavram ID: 839)
Câsim (Kavram ID: 899)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1539 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1539|11|68|كان لم يغنوا فيها الا ان ثمودا كفروا ربهم الا بعدا لثمود

Latin Literal

68. Ke en lem yagnev fîhâ, e lâ inne semûde keferû rabbehum, e lâ bu’den li semûd(semûde).

Türkçe Çeviri

Sanki hiç ganiyleşmiyorlardı* orada**; değil mi (ki) doğrusu Semûd (ki) kâfirlik25 ettiler Rabblerine4; değil mi (ki) bir uzaklıktır Semûd’a.

Notlar

Not 1

*Zenginleşmek, gönenmek.**Bulundukları yerde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1540 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1540|11|69|ولقد جات رسلنا ابرهيم بالبشري قالوا سلما قال سلم فما لبث ان جا بعجل حنيذ

Latin Literal

69. Ve lekad câet rusulunâ ibrâhîme bil buşrâ kâlû selâmâ(selâmen), kâle selâmun fe mâ lebise en câe bi iclin hanîz(hanîzin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldiler resûllerimiz133* İbrahim'e bir müjdeyle; dediler*: "Bir selâmdır98"; dedi**: "Bir selamdır98"; öyle ki tereddüt etmiş/durmuş*** değildi** ki geldi** kızartılan/kavrulan bir buzağıyla.

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim.***Bir an bile düşünmedi.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1541 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1541|11|70|فلما را ايديهم لا تصل اليه نكرهم واوجس منهم خيفه قالوا لا تخف انا ارسلنا الي قوم لوط

Latin Literal

70. Fe lemmâ reâ eydiyehum lâ tesilu ileyhi nekirehum ve evcese minhum hîfeh(hîfeten), kâlû lâ tehaf innâ ursilnâ ilâ kavmi lût(lûtin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman gördü (ki) elleri onların ulaşıp birleşmez* ona**; hoşlanmadı*** onlardan****; ve kaygılandı*** onlardan**** bir korku (-yla); dediler*****: "Korkma; doğrusu biz gönderildik Lût kavmine doğru."

Notlar

Not 1

*Meleklerin yemek yememeleri insan olmadıklarını işaret etmek için Rabbimiz tarafından bildirilmiştir.**Kızartılan/kavrulan bir buzağıya.***İbrahim.****Meleklerden.*****Melekler.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1542 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1542|11|71|وامراته قايمه فضحكت فبشرنها باسحق ومن ورا اسحق يعقوب

Latin Literal

71. Vemreetuhu kâimetun fe dahıket fe beşşernâhâ bi ishâka ve min verâi ishâka ya’kûb(ya’kûbe).

Türkçe Çeviri

Ve karısı onun* bir ayaktaydı/dikelendi; ve öyle ki güldü**; öyle ki müjdeledik onu** İshâk’la; ve arkasından İshâk'ın Yakûb'u.

Notlar

Not 1

*İbrahim'in.**Şaka/latife yapıldığını zannederek güldü. **İbrahim'in karısını.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1543 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1543|11|72|قالت يويلتي الد وانا عجوز وهذا بعلي شيخا ان هذا لشي عجيب

Latin Literal

72. Kâlet yâ veyletâ e elidu ve ene ecûzun ve hâzâ ba’lî şeyhâ(şeyhan), inne hâzâ le şey’un acîb(acîbun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Eyvah! Doğurur muyum ben? Ve ben bir acizim**; ve bu da kocamdır (ki) bir şeyhtir900***; doğrusu bu mutlak bir acayip bir şeydir."

Notlar

Not 1

*İbrahim'in karısı.**Zayıf, gücünü kaybetmiş yaşlı.***Aciz yerine resûl İbrahim için şeyh kelimesinin kullanılması İbrahim'in bir toplumun yöneticisi olduğunu gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeyh (Kavram ID: 900)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1544 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1544|11|73|قالوا اتعجبين من امر الله رحمت الله وبركته عليكم اهل البيت انه حميد مجيد

Latin Literal

73. Kâlû e ta’cebîne min emrillâhi rahmetullâhi ve berekâtuhu aleykum ehlel beyt(beyti), innehu hamîdun mecîd(mecîdun).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Acayip** mi oldun Allah'ın emrinden? Allah'ın rahmeti271 ve O’nun*** bereketleri252 üzerinizedir; evin**** ehlinedir568; doğrusu O**** bir Hamîd’tir107; bir Mecîd’tir849.

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim'in karısına; şaşırdın mı?***Allah'ın.****İbrahim ve ehlinin evine.****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamîd (Kavram ID: 107)
Bereket (Kavram ID: 252)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Mecîd (Kavram ID: 849)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1545 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1545|11|74|فلما ذهب عن ابرهيم الروع وجاته البشري يجدلنا في قوم لوط

Latin Literal

74. Fe lemmâ zehebe an ibrâhîmer rev’u ve câethul buşra yucâdilunâ fî kavmi lût(lûtın).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman kayboldu İbrahim’den korku; ve geldi ona* müjde; mücadele ediyordu** bize Lût kavmi/toplumu hakkında.

Notlar

Not 1

*İbrahim'e.**Helakı önlemek için argümanlarını sunuyordu.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1546 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1546|11|75|ان ابرهيم لحليم اوه منيب

Latin Literal

75. İnne ibrâhîme le halîmun evvâhun munîb(munîbun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu İbrahim mutlak bir halîmdi58; bir evvâhtı901; bir munîbti902.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halîm (Kavram ID: 58)
Evvâh (Kavram ID: 901)
<sup></sup>Munîb (Kavram ID: 902)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1547 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1547|11|76|يابرهيم اعرض عن هذا انه قد جا امر ربك وانهم اتيهم عذاب غير مردود

Latin Literal

76. Yâ ibrâhîmu a’rid an hâzâ, innehu kad câe emru rabbik(rabbike), ve innehum âtîhim azâbun gayru merdûd(merdûdin).

Türkçe Çeviri

Ey ibrahim! Dön bundan*; doğrusu o** muhakkak gelmiş emridir Rabbinin4; ve doğrusu onlar***; verilenlerdir bir azap (ki) bir reddedilen olmaksızındır.

Notlar

Not 1

*Fayda vermeyecek mücadelenden.**Rabbinin emri.***Lût kavmi/toplumu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1548 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1548|11|77|ولما جات رسلنا لوطا سي بهم وضاق بهم ذرعا وقال هذا يوم عصيب

Latin Literal

77. Ve lemmâ câet resulunâ lûtan sîe bihim ve dâka bihim zer’an ve kâle hâzâ yevmun asîb(asîbun).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman geldi resûllerimiz* Lût'a; kötüleşti** onlardan***; ve daraldı** onlardan*** bir çaresiz (olarak); ve dedi**: "Bu asabi**** bir gündür."

Notlar

Not 1

*Melekler.**Lût.***Meleklerden.****Sinirli, gergin.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1549 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1549|11|78|وجاه قومه يهرعون اليه ومن قبل كانوا يعملون السيات قال يقوم هولا بناتي هن اطهر لكم فاتقوا الله ولا تخزون في ضيفي اليس منكم رجل رشيد

Latin Literal

78. Ve câehu kavmuhu yuhreûne ileyhi ve min kablu kânû ya’melûnes seyyiât(seyyiâti), kâle yâ kavmi hâulâi benâtî hunne etharu lekum, fettekullâhe ve lâ tuhzûni fî dayfî, e leyse minkum raculun reşîd(reşîdun).

Türkçe Çeviri

Ve geldi ona* kavmi/toplumu; çabuk oluyorlardı ona*; ve önceden kötülükler yapar olmuşlardı; dedi**: "Ey kavmim/toplumum! Şunlar (ki) kızlarımdır; onlar*** daha temizdir sizlere; öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni ziyaretçilerim**** içinde; olmaz mı sizlerden reşit***** bir adam?"

Notlar

Not 1

*Lut'a.**Lût.***Kızlar.****Gönderilen resûllerin; meleklerin içinde.*****Olgun, aklı başında olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1550 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1550|11|79|قالوا لقد علمت ما لنا في بناتك من حق وانك لتعلم ما نريد

Latin Literal

79. Kâlû lekad alimte mâ lenâ fî benâtike min hakk(hakkın), ve inneke le ta’lemu mâ nurîd(nurîdu).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Muhakkak bildin (sen) (ki) yoktur bizlere kızlarında hiçbir hak; ve doğrusu sen mutlak bilirsin (biz) ne isteriz."

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1551 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1551|11|80|قال لو ان لي بكم قوه او اوي الي ركن شديد

Latin Literal

80. Kâle lev enne lî bikum kuvveten ev âvî ilâ ruknin şedîd(şedîdin).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Keşke (olsa) bana sizlere (karşı) bir kuvvet ya da sığınsam şiddetli bir dayanağa doğru."

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1552 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1552|11|81|قالوا يلوط انا رسل ربك لن يصلوا اليك فاسر باهلك بقطع من اليل ولا يلتفت منكم احد الا امراتك انه مصيبها ما اصابهم ان موعدهم الصبح اليس الصبح بقريب

Latin Literal

81. Kâlû ya lûtu innâ rusulu rabbike len yasilû ileyke fe esri bi ehlike bi kıt’ın minel leyli ve lâ yeltefit minkum ehadun illemreetek(illemreeteke), innehu musîbuhâ mâ esâbehum, inne mev’ıdehumus subh(subhu), e leyses subhu bi karîb(karîbin).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey Lût! Doğrusu biz resûlleriyiz133 Rabbinin4; asla ilişemezler sana; öyle ki yürü ehlinle568 geceden bir vakitte; ve dönmesin sizlerden birisi; dışındadır karın; doğrusu o** musibetidir onun*** (ki) isabet edendir onlara; doğrusu vaat edilen onlara sabahtır; olmaz mı sabah bir yakın?"

Notlar

Not 1

*Melekler.**İsabet eden.***Lut'un karısının.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1553 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1553|11|82|فلما جا امرنا جعلنا عليها سافلها وامطرنا عليها حجاره من سجيل منضود

Latin Literal

82. Fe lemmâ câe emrunâ cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emtarnâ aleyhâ hicâreten min siccîlin mendûd(mendûdin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldi emrimiz200 yaptık üstünü onun* altı; ve yağdırdık üzerine* sicilli/tescilli, katmanlandırılmış/istiflendirilmiş bir taş765.

Notlar

Not 1

*Kentin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Ateşte pişmişten taşlar (Kavram ID: 765)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1554 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1554|11|83|مسومه عند ربك وما هي من الظلمين ببعيد

Latin Literal

83. Musevvemeten inde rabbik(rabbike), ve mâ hiye minez zâlimîne bi baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

Simalandırılmış* (senin) Rabbinin4 indinden/katından; ve değildir o* zalimlerden uzak.

Notlar

Not 1

*İşaretli, siması olan, ayırt edici bir görünümü/işareti olan.*Taş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1555 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1555|11|84|والي مدين اخاهم شعيبا قال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره ولا تنقصوا المكيال والميزان اني اريكم بخير واني اخاف عليكم عذاب يوم محيط

Latin Literal

84. Ve ilâ medyene ehâhum şuaybâ(şuayben), kâle yâ kavmi’budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), ve lâ tenkusûl mikyâle vel mîzâne innî erâkum bi hayrin ve innî ehâfu aleykum azâbe yevmin muhît(muhîtin).

Türkçe Çeviri

Ve Medyen'edir kardeşleri Şuayb; dedi: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk22 edin Allah'a; yoktur sizlere hiç bir ilâh74 O'ndan başka; ve eksiltmeyin ölçüyü650 ve mizanı658; doğrusu ben görüyorum sizleri bir hayırda*; ve doğrusu ben korkuyorum üzerinize (olan) kuşatan bir günün azabandan.

Notlar

Not 1

*Hayır içindesiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Mizan (Kavram ID: 658)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1556 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1556|11|85|ويقوم اوفوا المكيال والميزان بالقسط ولا تبخسوا الناس اشياهم ولا تعثوا في الارض مفسدين

Latin Literal

85. Ve yâ kavmi evfûl mikyâle vel mîzâne bil kıstı ve lâ tebhasûn nâse eşyâehum ve lâ ta’sev fîl ardı mufsidîn(mufsidîne).

Türkçe Çeviri

"Ve ey kavmim/toplumum*! Takvalı21 olun ölçüye ve mizana650 eşitlikle; ve eksiltmeyin/azaltmayın insanların eşyalarını; ve küstahlaşmayın yerde fesatçılar265 (olarak)."

Notlar

Not 1

*Resûl Şuayb kavmi Medyenlilere seslenmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1557 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1557|11|86|بقيت الله خير لكم ان كنتم مومنين وما انا عليكم بحفيظ

Latin Literal

86. Bakıyyetullâhi hayrun lekum in kuntum mu’minîn(mu’minîne), ve mâ ene aleykum bi hafîz(hafîzin).

Türkçe Çeviri

Bakiyesi* Allah'ın bir hayırdır sizlere eğer olduysanız müminler27; ve değilim ben üzerinize bir hafîz613.

Notlar

Not 1

*Geride bıraktığı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Hafîz (Kavram ID: 613)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1558 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1558|11|87|قالوا يشعيب اصلوتك تامرك ان نترك ما يعبد اباونا او ان نفعل في امولنا ما نشوا انك لانت الحليم الرشيد

Latin Literal

87. Kâlû yâ şuaybu e salâtuke te’muruke en netruke mâ ya’budu âbâunâ ev en nef’ale fî emvâlinâ mâ neşâ’(neşâu), inneke le entel halîmur reşîd(reşîdu).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Ey Şuayb! Senin salâtın83* mı emreder sana ki terk ederiz babalarımızın/atalarımızın kulluk907 ettiğini; ya da ki faaliyet içinde oluruz mallarımızda; istediğimizi; doğrusu sen; mutlak sensin halim/yumuşak huylu; reşîd908.

Notlar

Not 1

*Hemen arkasından takip ettiğin (dini öğreti).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kul (Kavram ID: 907)
Reşîd. (Kavram ID: 908)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1559 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1559|11|88|قال يقوم اريتم ان كنت علي بينه من ربي ورزقني منه رزقا حسنا وما اريد ان اخالفكم الي ما انهيكم عنه ان اريد الا الاصلح ما استطعت وما توفيقي الا بالله عليه توكلت واليه انيب

Latin Literal

88. Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve rezekanî minhu rızkan hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anh(anhu), in urîdu illel ıslâha mesteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Gördünüz mü? Eğer olduysam Rabbimden4 bir beyanat620 üzerine; ve rızıklandırdıysa beni kendinden güzel bir rızık (-la); ve razı olur değilim ki ihtilaf içinde olurum sizlere karşı sizleri kendisinden men ettiğimde; razı olmam ıslah360 dışında (ki) tabi** olduğumadır; ve yoktur bir başarım Allah’la (olması) dışında; O'na*** tevekkül79 ettim; ve O'na*** sürekli/tekrarla dönerim.

Notlar

Not 1

*Şuayb.**Gücümün yettiği kadardır.***Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Islah/ıslah (Kavram ID: 360)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1560 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1560|11|89|ويقوم لا يجرمنكم شقاقي ان يصيبكم مثل ما اصاب قوم نوح او قوم هود او قوم صلح وما قوم لوط منكم ببعيد

Latin Literal

89. Ve yâ kavmi lâ yecrimennekum şikâkî en yusîbekum mislu mâ esâbe kavme nûhin ev kavme hûdin ev kavme sâlih(sâlihın), ve mâ kavmu lûtin minkum bi baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Sakın cürüm işletmesin yarmam* ki isabet eder sizlere Nûh’un kavmine/toplumuna isabet edenin misli870; ya da Hûd’un kavmine/toplumuna ya da Sâlih’in kavmine/toplumuna; ve değildir Lût'un kavmi sizlere bir uzak.

Notlar

Not 1

*Yarmam, bölmem, ayrılığa sebep olmam.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1561 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1561|11|90|واستغفروا ربكم ثم توبوا اليه ان ربي رحيم ودود

Latin Literal

90. Vestagfirû rabbekum summe tûbû ileyh(ileyhi), inne rabbî rahîmun vedûd(vedûdun).

Türkçe Çeviri

Ve mağfiret319 dileyin Rabbinizden4; sonra tevbe33 edin O'na ki benim Rabbim4 bir Rahîm’dir2; bir Vedûd’tur848.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Vedûd (Kavram ID: 848)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1562 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1562|11|91|قالوا يشعيب ما نفقه كثيرا مما تقول وانا لنريك فينا ضعيفا ولولا رهطك لرجمنك وما انت علينا بعزيز

Latin Literal

91. Kâlû yâ Şuaybu mâ nefkahu kesîren mimmâ tekûlu ve innâ le nerâke fînâ daîfâ(daîfen), ve lev lâ rehtuke le recemnâke ve mâ ente aleynâ bi azîz(azîzin).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Ey Şuayb! Fıkıh770 eder değiliz dediğinden çoğunu; ve doğrusu biz mutlak görürüz seni içimizde bir zaaflı*; velev/şayet olmasa birliğin/grubun mutlak recmederdik906 seni; ve yoktur senin bizlere karşı bir azizliğin**."

Notlar

Not 1

*Eksik, zayıf.**Güç yetirmen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fıkıh (Kavram ID: 770)
Recmetmek. (Kavram ID: 906)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1563 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1563|11|92|قال يقوم ارهطي اعز عليكم من الله واتخذتموه وراكم ظهريا ان ربي بما تعملون محيط

Latin Literal

92. Kâle yâ kavmi e rahtî eazzu aleykum minallâh(minallâhi), vettehaztumûhu verâekum zıhriyyâ(zıhriyyen), inne rabbî bi mâ ta’melûne muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Birliğim/grubum Allah’tan daha mı azizdir** sizlere? Ve edindiniz/tuttunuz O'nu sırt arkalarınıza; doğrusu Rabbim4 yaptıklarınıza bir Muhît’tir525."

Notlar

Not 1

*Şuayb.**Güç yetiren.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muhît (Kavram ID: 525)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1564 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1564|11|93|ويقوم اعملوا علي مكانتكم اني عمل سوف تعلمون من ياتيه عذاب يخزيه ومن هو كذب وارتقبوا اني معكم رقيب

Latin Literal

93. Ve yâ kavmi’melû alâ mekânetikum innî âmil(âmilun), sevfe ta’lemûne men ye’tîhi azâbun yuhzîhi ve men huve kâzib(kâzibun), vertekibû innî meakum rakîb(rakîbun).

Türkçe Çeviri

Ve ey kavmim/toplumum! Yapın* imkanınıza göre; doğrusu ben (de) bir yapanım; yakında bileceksiniz kime gelir bir azap (ki) rezil eder onu; ve kim (ki) o bir yalancıdır; ve gözetleyin; doğrusu ben sizinle birlikte bir gözetleyenim."

Notlar

Not 1

*Elinizde ne imkan varsa yapın.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1565 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1565|11|94|ولما جا امرنا نجينا شعيبا والذين امنوا معه برحمه منا واخذت الذين ظلموا الصيحه فاصبحوا في ديرهم جثمين

Latin Literal

94. Ve lemmâ câe emrunâ necceynâ ?uayben vellezîne âmenû meahu bi rahmetin minnâ ve ehazetillezîne zalemûssayhatu fe asbahû fî diyârihim câsimîn(câsimîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki geldi emrimiz200 kurtardık Şuayb'ı ve onunla* birlikte iman47 etmiş kimseleri bir rahmetle271 bizden; ve tuttu zulmetmiş257 kimseleri sayha839; öyle ki sabahladılar diyarlarında câsim899 (olarak).

Notlar

Not 1

*Şuayb'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Sayha (Kavram ID: 839)
Câsim (Kavram ID: 899)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1566 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1566|11|95|كان لم يغنوا فيها الا بعدا لمدين كما بعدت ثمود

Latin Literal

95. Ke’en lem yagnev fîhâ, e lâ bu’den li medyene kemâ baıdet semûd(semûdu).

Türkçe Çeviri

Sanki hiç ganileşmiyorlardı* orada; değil mi ki bir uzaklıktır** Medyen’e; Semud’un uzaklaştığı** gibi.

Notlar

Not 1

*Zenginleşmiyorlardı.**Yüce Allah'ın rahmetinden bir uzaklık vardır.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1567 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1567|11|96|ولقد ارسلنا موسي بايتنا وسلطن مبين

Latin Literal

96. Ve le kad erselnâ mûsâ bi âyâtinâ ve sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Mûsâ’yı ayetlerimizle677; ve apaçık bir sultan (-la).

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1568 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1568|11|97|الي فرعون وملايه فاتبعوا امر فرعون وما امر فرعون برشيد

Latin Literal

97. İlâ fir’avne ve melâihî fettebeû emre fir’avn(fir’avne), ve mâ emru fir’avne bi reşîd(reşîdin).

Türkçe Çeviri

Firavuna678 ve melesine onun364; öyle ki tabi oldular909 firavunun678 emrine; ve değildi emri firavunun678 bir reşîd908.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1569 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1569|11|98|يقدم قومه يوم القيمه فاوردهم النار وبيس الورد المورود

Latin Literal

98. Yakdumu kavmehu yevmel kıyâmeti fe evredehumun nâr(nâre), ve bi’sel virdul mevrûd(mevrûdu).

Türkçe Çeviri

Öncülük eder kavmine/toplumuna kıyamet148 günü; öyle ki vardırır onları ateşe834; ve ne kötü oldu (o) varış; vardırılan (o) yer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1570 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1570|11|99|واتبعوا في هذه لعنه ويوم القيمه بيس الرفد المرفود

Latin Literal

99. Ve utbiû fî hâzihî la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), bi’ser rifdul merfûd(merfûdu).

Türkçe Çeviri

Ve tabi edildiler burada* bir lanete280 ve kıyamet148 gününde; ne kötü oldu (o) destek/dayanışma**; (o) desteklenen/dayanılan**.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatında.**Reşîd olmayan emri yerine getirmedeki dayanışma. Uygunsuz emirlerde destekleşenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1571 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1571|11|100|ذلك من انبا القري نقصه عليك منها قايم وحصيد

Latin Literal

100. Zâlike min enbâil kurâ nekussuhu aleyke minhâ kâimun ve hasîd(hasîdun).

Türkçe Çeviri

İşte bu; haberlerindendir (o) kentlerin; kıssalaştırırız430 onu* sana**; ondandır bir dik/ayakta*** ve bir hasat****.

Notlar

Not 1

*Kenti.**Nebi Muhammed.***Yıkılmamış.****Hasat edilmiş ekin gibi yıkılmış, dik kalamamış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıssa (Kavram ID: 430)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 1572 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1572|11|101|وما ظلمنهم ولكن ظلموا انفسهم فما اغنت عنهم الهتهم التي يدعون من دون الله من شي لما جا امر ربك وما زادوهم غير تتبيب

Latin Literal

101. Ve mâ zalemnâhum ve lâkin zalemû enfusehum fe mâ agnet anhum âlihetuhumulletî yed’ûne min dûnillâhi min şey’in lemmâ câe emru rabbik(rabbike), ve mâ zâdûhum gayre tetbîb(tetbîbin).

Türkçe Çeviri

Ve zulmetmiş257 değiliz onlara; velakin/fakat zulmettiler257 nefislerine201; öyle ki ganiyleştirir* değildi onları Allah’ın astından kulluk46 ettikleri ilâhları74 hiç bir şey; ne zaman ki geldi (senin) Rabbinin4 emri200; ve ziyade etmiş değillerdi** onlara*** bir yıkım dışında.

Notlar

Not 1

*Zenginleştirir.**Sözde ilâhları.***Kendi nefislerine zulmetmiş; şirk koşmuş müşriklere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 1573 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1573|11|102|وكذلك اخذ ربك اذا اخذ القري وهي ظلمه ان اخذه اليم شديد

Latin Literal

102. Ve kezâlike ahzu rabbike izâ ehazel kurâ ve hiye zâlimeh(zâlimetun), inne ahzehû elîmun şedîd(şedîdun).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; tutuşudur (senin) Rabbinin4 tuttuğu zaman kentleri; (ki) ve o* bir zalimdir257; doğrusu O’nun** tutuşu şiddetli bir elimdir/acıklıdır.

Notlar

Not 1

*Kent.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 1574 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1574|11|103|ان في ذلك لايه لمن خاف عذاب الاخره ذلك يوم مجموع له الناس وذلك يوم مشهود

Latin Literal

103. İnne fî zâlike le âyeten li men hâfe azâbel âhıreh(âhıreti), zâlike yevmun mecmûun lehun nâsu ve zâlike yevmun meşhûd(meşhûdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bundadır mutlak bir ayet287 kimse için (ki) korktu ahiret azabına (karşı); işte bu; insanların ona* toplandığı bir gündür; ve işte bu; şahit/tanık olunan bir gündür.

Notlar

Not 1

*O güne.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 1575 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1575|11|104|وما نوخره الا لاجل معدود

Latin Literal

104. Ve mâ nuahhıruhû illâ li ecelin ma’dûd(ma’dûdin).

Türkçe Çeviri

Ve öteler değiliz onu* adetlenmiş** bir ecele (olması) dışında.

Notlar

Not 1

*Toplanma gününü.**Sayısı/adeti belirli.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 1576 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1576|11|105|يوم يات لا تكلم نفس الا باذنه فمنهم شقي وسعيد

Latin Literal

105. Yevme ye’ti lâ tekellemu nefsun illâ bi iznih(iznihî), fe minhum şakıyyun ve saîd(saîdun).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) gelir (o); kelam edemez bir nefis201 O'nun* izni dışında; öyle ki onlardandır bir şakiy910; bir saîd911.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Şakiy (Kavram ID: 910)
Saîd (Kavram ID: 911)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 1577 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1577|11|106|فاما الذين شقوا ففي النار لهم فيها زفير وشهيق

Latin Literal

106. Fe emmellezîne şekû fe fîn nâri lehum fîhâ zefîrun ve şehîk(şehîkun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kimselere (ki) şakiy910 oldular; öyle ki ateştedirler834; onlaradır orada* bir derin iç çekme912 ve bir hıçkırık/yutkunma912.

Notlar

Not 1

*Ateşte.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 1578 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1578|11|107|خلدين فيها ما دامت السموت والارض الا ما شا ربك ان ربك فعال لما يريد

Latin Literal

107. Hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel’ardu illâ mâ şâe rabbuk(rabbuke), inne rabbeke fe’âlun limâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada* devam913 ettikçe gökler** ve yer***; dışındadır (senin) Rabbinin4 dilediği; doğrusu (senin) Rabbin4 bir faaliyete geçirendir razı olduğunu.

Notlar

Not 1

*Ateşte.**Cehennem evreni.***Sekar gezegeni.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 1579 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1579|11|108|واما الذين سعدوا ففي الجنه خلدين فيها ما دامت السموت والارض الا ما شا ربك عطا غير مجذوذ

Latin Literal

108. Ve emmellezîne suidû fe fîl cenneti hâlidîne fîhâ mâ dâmetis semâvâtu vel ardu illâ mâ şâe rabbuk(rabbuke), atâen gayre meczûz(meczûzin).

Türkçe Çeviri

Ve gelince kimselere (ki) saîd911 oldular; öyle ki içindelerdir cennet; ölümsüzlerdir185 orada*; devam914 ettikçe gökler ve yer; dışındadır (senin) Rabbinin4 dilediği; bir sunuştur/veriştir olmaksızın bir kesinti**.

Notlar

Not 1

*Cennette.**Kesintisiz bir lütfun işaret edilmesi cennet evreninin asla yok olmayacağına bir delil olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 1580 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1580|11|109|فلا تك في مريه مما يعبد هولا ما يعبدون الا كما يعبد اباوهم من قبل وانا لموفوهم نصيبهم غير منقوص

Latin Literal

109. Fe lâ teku fî miryetin mimmâ ya’budu hâulâ’(hâulâi), mâ ya’budûne illâ kemâ ya’budu âbâuhum min kabl(kablu), ve innâ le muveffûhum nasîbehum gayre menkûs(menkûsin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki olmayın bir şüphede kulluk46 ettiğinden bunların*; kulluk46 eder değillerdir dışında kulluk46 ettiği gibi atalarının/babalarının önceden; ve doğrusu biz mutlak tastamamlarız onların nasiplerini olmaksızın bir eksiltilen.

Notlar

Not 1

*Müşriklerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 1581 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1581|11|110|ولقد اتينا موسي الكتب فاختلف فيه ولولا كلمه سبقت من ربك لقضي بينهم وانهم لفي شك منه مريب

Latin Literal

110. Ve lekad âteynâ mûsel kitâbe fahtulife fîh(fîhi), ve lev lâ kelimetun sebekat min rabbike le kudiye beynehum, ve innehum le fî şekkin minhu murîb(murîbun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Mûsâ'ya kitabı* (ki) ihtilafa düşüldü kendisinde; şayet olmasaydı bir kelime/söz (ki) öncelendi (senin) Rabbinden4; mutlak tamamlanırdı aralarında; ve doğrusu onlar mutlak bir kuşkudadır ondan** şüpheciler (olarak).

Notlar

Not 1

*Tevrât.**Tevrât'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 1582 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1582|11|111|وان كلا لما ليوفينهم ربك اعملهم انه بما يعملون خبير

Latin Literal

111. Ve inne kullen lemmâ le yuveffiyennehum rabbuke a’mâlehum, innehu bimâ ya’melûne habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu her biri gelince* mutlak tastamamlar (senin) Rabbin4 yaptıklarını onların; doğrusu O** onların yaptıklarına bir Habîr’dir466.

Notlar

Not 1

*Zamanı gelince.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 1583 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1583|11|112|فاستقم كما امرت ومن تاب معك ولا تطغوا انه بما تعملون بصير

Latin Literal

112. Festekim kemâ umirte ve men tâbe meake ve lâ tatgav, innehu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kıyam et* emredildiğin gibi ve seninle birlikte tevbe etmiş kimse (de)**; ve tâğûtlaşmayın442; doğrusu O*** yaptıklarınıza bir Basîr’dir513.

Notlar

Not 1

*Dik dur/omurgalı ol.**Onlar da dik dursunlar/omurgalı olsunlar.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Basîr (Kavram ID: 513)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 1584 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1584|11|113|ولا تركنوا الي الذين ظلموا فتمسكم النار وما لكم من دون الله من اوليا ثم لا تنصرون

Latin Literal

113. Ve lâ terkenû ilellezîne zalemû fe temessekumun nâru ve mâ lekum min dûnillâhi min evliyâe summe lâ tunsarûn(tunsarûne).

Türkçe Çeviri

Ve dayanmayın* zulmetmiş257 kimselere doğru; öyle ki temas ettirirsin** kendinize ateşi834; ve yoktur sizlere Allah’ın astından hiçbir evliya212; sonra yardım edilmezsiniz***.

Notlar

Not 1

*Sırtınızı dayamayın.**Kendi kendinizi ateşe atarsınız.***Yüce Allah'ın astında destek olsun diye veliler edinmeye çalışanlara Rabbimiz yardım etmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 1585 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1585|11|114|واقم الصلوه طرفي النهار وزلفا من اليل ان الحسنت يذهبن السيات ذلك ذكري للذكرين

Latin Literal

114. Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn(zâkirîne).

Türkçe Çeviri

Ve ikame572 et salâtı5 iki tarafında gündüzün170; ve yakınlarında gecenin171; doğrusu güzellikler giderir rezillikleri/iğrençlikleri; işte bu bir zikirdir78* zikredenlere78.

Notlar

Not 1

*Salât ile zikrin yani Kur'an'ın bir arada işaret edilmesi bizlere salâtın Kur'an'ın peşinden koşmak olduğunu gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 1586 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1586|11|115|واصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

115. Vasbir fe innallâhe lâ yudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve sabret51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez* muhsinlerin294 ecrini820.

Notlar

Not 1

*Gidermez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Ecir (Kavram ID: 820)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 1587 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1587|11|116|فلولا كان من القرون من قبلكم اولوا بقيه ينهون عن الفساد في الارض الا قليلا ممن انجينا منهم واتبع الذين ظلموا ما اترفوا فيه وكانوا مجرمين

Latin Literal

116. Fe lev lâ kâne minel kurûni min kablikum ûlû bakıyyetin yenhevne anil fesâdi fil ardı illâ kalîlen mimmen enceynâ minhum, vettebeallezîne zalemû mâ utrifû fîhi ve kânû mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki keşke olsaydı sizlerden önceki kuşaklardan bir bakiye* sahipleri (ki) menederler fesattan265 yerde**; dışındadır az bir kimseden*** (ki) kurtardık onlardan; ve tabi oldu zulmetmiş257 kimseler içinde verildikleri lükse/bolluğa****; ve oldular mücrimler674.

Notlar

Not 1

*Pisliklerden temizlendikten sonra bakiye/geride kalan saf, tertemiz halislik.**Yeryüzünde.***Bakiye sahibi az bir kimse vardır. ****Kendilerine verilen bolluğu şirk koşmada kullandılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Mücrim (Kavram ID: 674)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 1588 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1588|11|117|وما كان ربك ليهلك القري بظلم واهلها مصلحون

Latin Literal

117. Ve mâ kâne rabbuke li yuhlikel kurâ bi zulmin ve ehluhâ muslihûn(muslihûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi (senin) Rabbin4 helak etmeye (o) kentleri bir zulümle; ve ahalisi568 onun muslih30 (-ken).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muslih (Kavram ID: 30)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 1589 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1589|11|118|ولو شا ربك لجعل الناس امه وحده ولا يزالون مختلفين

Latin Literal

118. Ve lev şâe rabbuke le cealen nâse ummeten vâhideten ve lâ yezâlûne muhtelifîn(muhtelifîne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet dileseydi (senin) Rabbin4; mutlak yapardı insanları tek bir ümmet305; ve ayrışmazlardı muhtelifler* (olarak).

Notlar

Not 1

*Çeşit çeşit.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 1590 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1590|11|119|الا من رحم ربك ولذلك خلقهم وتمت كلمه ربك لاملان جهنم من الجنه والناس اجمعين

Latin Literal

119. İllâ men rahime rabbuk(rabbuke), ve li zâlike halakahum, ve temmet kelimetu rabbike le emleenne cehenneme minel cinneti ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) rahmet271 etti (senin) Rabbin4; ve işte bunun için yarattı* onları**; ve tamamlandı kelimesi/sözü (senin) Rabbinin4; "Mutlak doldururum cehennemi cinlerden210 ve insanlardan193 topluca".

Notlar

Not 1

*Bilerek, kasıtlı olarak. Cehennemin cinlerden ve insanlardan dolacağını sonucunu bildiği halde onları yarattı. **Cinler ve insanlar.

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 1591 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1591|11|120|وكلا نقص عليك من انبا الرسل ما نثبت به فوادك وجاك في هذه الحق وموعظه وذكري للمومنين

Latin Literal

120. Ve kullen nakussu aleyke min enbâir rusuli mâ nusebbitu bihî fuâdek(fuâdeke) ve câeke fî hâzihil hakku ve mev’ızatun ve zikrâ lil muminîn(muminîne).

Türkçe Çeviri

Ve her birini kıssalaştırırız430 sana haberlerinden resûllerin418; sabitleriz onunla* fuâdını915; ve geldi sana bunda** bir hak/gerçek; ve bir vaaz653; ve bir zikir78 müminler27 için.

Notlar

Not 1

*O kıssa sana ayaklarının daha sabit basmasını sağlar. **Kur'an'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Resûl (Kavram ID: 418)
Kıssa (Kavram ID: 430)
vaaz (Kavram ID: 653)
Fuâd (Kavram ID: 915)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 1592 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1592|11|121|وقل للذين لا يومنون اعملوا علي مكانتكم انا عملون

Latin Literal

121. Ve kul lillezîne lâ yu’minûna’melû alâ mekânetikum, innâ âmilûn(âmilûne).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmez kimselere de ki: "Yapın imkanınıza karşı*; doğrusu bizler yapanlarız."

Notlar

Not 1

*Elinizde ne imkan varsa yapın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 1593 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1593|11|122|وانتظروا انا منتظرون

Latin Literal

122. Ventazır(ventazırû), innâ muntazırûn(muntazırûne).

Türkçe Çeviri

"Ve bakın*; doğrusu bizler bakanlarız."

Notlar

Not 1

*Bakın bakalım ne olacak?

Hûd/Hûd Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 1594 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1594|11|123|ولله غيب السموت والارض واليه يرجع الامر كله فاعبده وتوكل عليه وما ربك بغفل عما تعملون

Latin Literal

123. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ardı ve ileyhi yurceul emru kulluhu fa’budhu ve tevekkel aleyh(aleyhi), ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve O'na* döndürülür emir351; her biri onun**; öyle ki kulluk46 et O’na*; ve tevekkül79 et O’na* karşı; ve değildir (senin) Rabbin4 yaptıklarınıza bir gâfil310.

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Emrin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Gayb (Kavram ID: 62)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Gökler (Kavram ID: 162)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Emir (Kavram ID: 351)

Sure 12: Yusuf/Yusuf (يُوسُف)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1595 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1595|12|1|الر تلك ايت الكتب المبين

Latin Literal

1. Elif lâm râ tilke âyâtul kitâbil mubîn(mubîni).

Türkçe Çeviri

ALR44*; işte şu (ki) ayetleridir237 apaçık kitabın**.

Notlar

Not 1

*Elif Lâm Râ.**Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1596 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1596|12|2|انا انزلنه قرنا عربيا لعلكم تعقلون

Latin Literal

2. İnnâ enzelnâhu kur’ânen arabiyyen le allekum ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz indirdik onu* arabiy929** bir Kur’ân850; belki sizler akledersiniz562.

Notlar

Not 1

*Kitabı.**Arapça oluşunun yanında apaçık ifade edilmiş olması da işaret edilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akletmek. (Kavram ID: 562)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)
Arabiy (Kavram ID: 929)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1597 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1597|12|3|نحن نقص عليك احسن القصص بما اوحينا اليك هذا القران وان كنت من قبله لمن الغفلين

Latin Literal

3. Nahnu nakussu aleyke ahsenel kasası bimâ evhaynâ ileyke hâzel kur’âne ve in kunte min kablihî le minel gâfilîn(gâfilîne).

Türkçe Çeviri

Biz kıssalaştırırız430daha güzel kıssayı430 (senin) üzerine; vahy ettiğimizle603 sana bu Kur'ân'ı850; ve eğer olduysan (bile) öncesinde onun* mutlak kimselerden ki gâfillerdir310.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)
Kıssa (Kavram ID: 430)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1598 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1598|12|4|اذ قال يوسف لابيه يابت اني رايت احد عشر كوكبا والشمس والقمر رايتهم لي سجدين

Latin Literal

4. İz kâle yûsufu li ebîhi yâ ebeti innî re eytu ehade aşere kevkeben veş şemse vel kamere re eytuhum lî sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman Yûsuf babasına*: “Ey babam! Doğrusu ben gördüm on bir** kevkebi159; ve Güneş’i; ve Ay’ı; gördüm onları bana secde12 edenler.

Notlar

Not 1

*Yakûb'a.**On bir (11).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kevkeb (Kavram ID: 159)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1599 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1599|12|5|قال يبني لا تقصص رياك علي اخوتك فيكيدوا لك كيدا ان الشيطن للانسن عدو مبين

Latin Literal

5. Kâle yâ buneyye lâ taksus ru’yâke alâ ihvetike fe yekîdû leke keydâ(keyden), inneş şeytâne lil insâni aduvvun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey oğlum**! Kıssalaştırma430 rüyanı938 kardeşlerine karşı; öyle ki kurarlar sana bir kumpas/entrika; doğrusu şeytân29 insan için apaçık bir düşmandır."

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Yûsuf.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Kıssa (Kavram ID: 430)
Rüya (Kavram ID: 938)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1600 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1600|12|6|وكذلك يجتبيك ربك ويعلمك من تاويل الاحاديث ويتم نعمته عليك وعلي ال يعقوب كما اتمها علي ابويك من قبل ابرهيم واسحق ان ربك عليم حكيم

Latin Literal

6. Ve kezâlike yectebîke rabbuke ve yu allimuke min te’vîlil ehâdîsi, ve yutimmu ni’metehu aleyke ve alâ âli ya’kûbe kemâ etemmehâ alâ ebeveyke min kablu ibrâhîme ve ishâk(ishâke), inne rabbeke alîmun hakîm(hakîmun).”

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; seçer* seni Rabbin4; ve öğretir sana tevilinden401 hadislerin**; ve tamamlar kendi nimetini senin üzerine; ve Yakûb'un ahalisine568 karşı (da); tamamladığı gibi onu*** öncesinde senin ataların İbrahim'e ve İshâk'a karşı; doğrusu (senin) Rabbin4 bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Yükseltir. **Sözlerin.***Nimeti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Tevil (Kavram ID: 401)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1601 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1601|12|7|لقد كان في يوسف واخوته ايت للسايلين

Latin Literal

7. Le kad kâne fî yûsufe ve ihvetihî âyâtun lis sâilîn(sâilîne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun oldu Yûsuf’ta ve kardeşlerinde onun* bir ayet287 sual edenlere**.

Notlar

Not 1

*Yûsuf’un.**Soranlara. İsteyenlere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1602 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1602|12|8|اذ قالوا ليوسف واخوه احب الي ابينا منا ونحن عصبه ان ابانا لفي ضلل مبين

Latin Literal

8. İz kâlû le yûsufu ve ehûhu ehabbu ilâ ebînâ minnâ ve nahnu usbeh(usbehtun), inne ebânâ le fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedikleri zaman: "Mutlak ki Yûsuf ve onun* kardeşi bizden daha sevgilidir babamıza**; ve bizler bir birliğiz/bağlıyız; doğrusu babamız*** mutlak apaçık bir dalalettedir128."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un.**Yakûb'a.***Yakûb.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1603 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1603|12|9|اقتلوا يوسف او اطرحوه ارضا يخل لكم وجه ابيكم وتكونوا من بعده قوما صلحين

Latin Literal

9. Uktulû yûsufe evitrahûhu ardan yahlu lekum vechu ebîkum ve tekûnû min ba’dihî kavmen sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Katledin35* Yûsuf'u ya da atın onu** bir yere; boşalır sizlere babanızın yüzü; ve olursunuz sonrasında onun*** sâlihler217 bir kavim/toplum.

Notlar

Not 1

*Şeytân Yûsuf'la kardeşleri arasını kışkırtıyor.**Yûsuf'u.***Yûsuf sonrasında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1604 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1604|12|10|قال قايل منهم لا تقتلوا يوسف والقوه في غيبت الجب يلتقطه بعض السياره ان كنتم فعلين

Latin Literal

10. Kâle kâilun minhum lâ taktulû yûsufe ve elkûhu fî gayâbetil cubbi yel-tekithu ba’dus seyyâreti in kuntum fâilîn(fâilîne).

Türkçe Çeviri

Dedi bir kelam* eden onlardan: "Katletmeyin35 Yûsuf'u; ve düşürün onu** kuyu*** oyuğuna/çukuruna; alıp çeker onu** bir kısım seyyâr**** eğer olduysanız failler*****."

Notlar

Not 1

*Söz söyleyen.**Yûsuf'u.***Geniş ağızlı su kuyusu. Mağara içlerinde bulunan ****Gezgin, seyyah; kervan.*****Faaliyete geçirenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1605 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1605|12|11|قالوا يابانا ما لك لا تامنا علي يوسف وانا له لنصحون

Latin Literal

11. Kâlû yâ ebânâ mâ leke lâ te’mennâ alâ yûsufe ve innâ lehu lenâsıhûn(lenâsıhûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey babamız**! Nedir sana (olan) ki güvenmiyorsun bizlere Yûsuf’a karşı; ve doğrusu bizler ona*** mutlak nasihat edenleriz."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yakûb.***Yûsuf'a.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1606 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1606|12|12|ارسله معنا غدا يرتع ويلعب وانا له لحفظون

Latin Literal

12. Ersilhu ma anâ gaden yerta’ ve yel’ab ve innâ lehu lehâfizûn(lehâfizûne).

Türkçe Çeviri

"Gönder onu* bizimle beraber yarın; serbestçe gezsin ve laubalilik** etsin; ve doğrusu biz ona*** mutlak bir hafîziz613."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'u.**Ciddiyetsiz şekilde oynasın, zıplasın.***Yûsuf'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hafîz (Kavram ID: 613)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1607 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1607|12|13|قال اني ليحزنني ان تذهبوا به واخاف ان ياكله الذيب وانتم عنه غفلون

Latin Literal

13. Kâle innî le yahzununî en tezhebû bihî ve ehâfu en ye’kulehuz zi’bu ve entum anhu gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Doğrusu ben mutlak hüzünlenirim ki giderirsiniz** onu***; ve korkarım ki yer onu*** bir kurt/çakal; ve sizler ondan gâfiller310 (-ken)."

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Kaybedersiniz.***Yûsuf'u.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1608 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1608|12|14|قالوا لين اكله الذيب ونحن عصبه انا اذا لخسرون

Latin Literal

14. Kâlû le in ekelehuz zi’bu ve nahnu usbetun innâ izen lehâsirûn(lehâsirûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Mutlak ki eğer yediyse onu** kurt/çakal; ve (oysa) bizler bir birliğiz/çeteyiz; doğrusu bizler o zaman mutlak hüsrana uğrayanlarız."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf'u.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1609 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1609|12|15|فلما ذهبوا به واجمعوا ان يجعلوه في غيبت الجب واوحينا اليه لتنبينهم بامرهم هذا وهم لا يشعرون

Latin Literal

15. Fe lemmâ zehebû bihî ve ecmeû en yec’alûhu fî gayâbetil cubb(cubbi), ve evhaynâ ileyhi le tunebbiennehum bi emrihim hâzâ ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman götürdüler onu*; ve toplaştılar ki koymaya onu* kuyu** oyuğuna/çukuruna; ve vahy603 ettik ona***; mutlak haber verirsin bu emrini/işlerini onların; ve onlar şuurlanmazlar.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'u.**Geniş ağızlı kuyu. ***Yûsuf'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1610 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1610|12|16|وجاو اباهم عشا يبكون

Latin Literal

16. Ve câû ebâhum işâen yebkûn(yebkûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiler* babalarına** bir akşam (ki) ağlıyorlardı.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yakûb'a.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1611 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1611|12|17|قالوا يابانا انا ذهبنا نستبق وتركنا يوسف عند متعنا فاكله الذيب وما انت بمومن لنا ولو كنا صدقين

Latin Literal

17. Kâlû yâ ebânâ innâ zehebnâ nestebiku ve tereknâ yûsufe inde metâınâ fe ekelehuz zi’bu, ve mâ ente bi mu’minin lenâ ve lev kunnâ sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey babamız**! Doğrusu biz gitmiştik müsabaka*** yapmaya; ve terk etmiştik Yûsuf'u metalarımızın54 yanında; öyle ki yemiş onu**** kurt/çakal; ve değilsin sen bir mümin***** bizlere velev/şayet olduysak (da) sâdıklar182."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yakûb.***Yarış.****Yûsuf'u.*****Kanıtlarla iman eden. Kesinleşen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
sâdık (Kavram ID: 182)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1612 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1612|12|18|وجاو علي قميصه بدم كذب قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل والله المستعان علي ما تصفون

Latin Literal

18. Ve câû alâ kamîsıhî bi demin kezib(kezibin), kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ(emren), fe sabrun cemîl(cemîlun), vallâhul musteânu alâ mâ tesıfûn(tesıfûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiler onun* gömleğine karşı** yalandan bir kanla; dedi***: "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz201 bir emre200; öyle ki bir cemîl930 bir sabırdır51****; ve Allah yardım/destek istenendir vasıflandırdığınıza/tasvir***** ettiğinize karşı.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un.**Gömleğin üzerine sürülmüş.***Yakûb.****Bana düşen; gerekir.*****Tarif ettiğinize.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cemîl (Kavram ID: 930)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1613 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1613|12|19|وجات سياره فارسلوا واردهم فادلي دلوه قال يبشري هذا غلم واسروه بضعه والله عليم بما يعملون

Latin Literal

19. Ve câet seyyâretun fe erselû vâridehum fe adlâ delveh(delvehu), kâle yâ buşrâ hâzâ gulâm(gulâmun), ve eserrûhu bidâah(bidâ’aten), vallâhu alîmun bi mâ ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldi bir seyyâr*; öyle ki gönderdiler sucularını**; öyle ki sarkıttı** kovasını; dedi: "Müjde! Bu bir gılmandır***"; ve sırlaştırdılar**** onu***** bir emtia******* (olarak); ve Allah bir Alîm’dir yaptıklarına onların.

Notlar

Not 1

*Kervan.**Su bulan öncü adam.***Oğlan.****Sakladılar, gizlediler.*****Yûsuf'u.******Ticari mal.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1614 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1614|12|20|وشروه بثمن بخس درهم معدوده وكانوا فيه من الزهدين

Latin Literal

20. Ve şerevhu bi semenin bahsin derâhime ma’dûdeh(ma’dûdetin), ve kânû fîhi minez zâhidîn(zâhidîne).

Türkçe Çeviri

Ve sattılar onu* bir fiyata; sayıyı/adetli bir düşük dirhemlere931**; ve oldular onda*** zahitlerden932.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'u.**Çoğul geldiği için dirhemler olarak çevirmek daha doğrudur. En az 3 veya daha fazla dirheme.***Yûsuf'ta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dirhem (Kavram ID: 931)
Zahit (Kavram ID: 932)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1615 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1615|12|21|وقال الذي اشتريه من مصر لامراته اكرمي مثويه عسي ان ينفعنا او نتخذه ولدا وكذلك مكنا ليوسف في الارض ولنعلمه من تاويل الاحاديث والله غالب علي امره ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

21. Ve kâlellezîşterâhu min mısra limre’etihî ekrimî mesvâhu asâ en yenfeanâ ev nettehizehu veledâ(veleden), ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ardı ve li nuallimehu min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), vallâhu gâlibun alâ emrihî ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemun(ya’lemune).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kimse (ki) satın aldı onu* mısradan** kendi karısı için: "Kerimleştir*** onu*; yerleştir onu*; belki menfaat sağlar bizlere ya da ediniriz onu* bir veled****"; ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; ve öğrettik ona hadislerin***** tevilinden401; ve Allah bir Gâlib'tir933 kendi emrine200 karşı******; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu bilmezler.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'u.**Büyük şehir, metropol.***Şerefli bir kimse olması için gerekenleri yap.****Evlat.*****Sözlerin.******Kendi emrini gerçekleştirmede.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Tevil (Kavram ID: 401)
Gâlib (Kavram ID: 933)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1616 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1616|12|22|ولما بلغ اشده اتينه حكما وعلما وكذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

22. Ve lemmâ belega eşuddehû âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)."

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki erişti* şiddetlisine**; verdik ona*** bir hüküm**** ve bir ilim*****; işte böyledir; karşılığını veririz muhsinlerin294.

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Güçlü, sert, kuvvetli zamanına.***Yusuf'a.****Doğru hükmetme yetisi.*****İlimle, bilimle doğru karar verme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhsin (Kavram ID: 294)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1617 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1617|12|23|ورودته التي هو في بيتها عن نفسه وغلقت الابوب وقالت هيت لك قال معاذ الله انه ربي احسن مثواي انه لا يفلح الظلمون

Latin Literal

23. Ve râvedethulletî huve fî beytihâ an nefsihî ve ğallekatil ebvâbe ve kâlet heyte lek(leke), kâle ma âzallâhi innehu rabbî ahsene mesvây(mesvâye), innehu lâ yuflihuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve murad talep edendi* ona** nefsinden201 onun*** (ki) o**** evindeydi onun***** ; ve kilitledi* kapıları; ve dedi*: "Haydi gelsene sen"; dedi****: "Sığınanım Allah'a; doğrusu O****** Rabbimdir4; güzelleştirdi yerleşimimi; doğrusu O’dur*******; (ki) iflah olmaz zalimler257."

Notlar

Not 1

*Kadın.**Yusuf'a.***Yûsuf'un.****Yûsuf.*****Kadının.******Allah.*******Allah'tır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1618 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1618|12|24|ولقد همت به وهم بها لولا ان را برهن ربه كذلك لنصرف عنه السو والفحشا انه من عبادنا المخلصين

Latin Literal

24. Ve le kad hemmet bihî ve hemme bihâ, levlâ en reâ burhâne rabbih(rabbihi), kezâlike li nasrife anhus sûe vel fahşâ(fahşâe), innehu min ibâdinel muhlesîn(muhlesîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun ehemmiyet* verdi** ona***; ve ehemmiyet* verirdi**** ona***** şayet ki görmeseydi burhânı293 Rabbinin4; işte böyledir; çevirmek/uzak tutmak içindir ondan****** kötülüğü ve fahişeliği490; doğrusu o**** muhles934 kullarımızdandı46.

Notlar

Not 1

*Önem vermek, ilgilenmek.**Kadın.***Yusuf'a.****Yûsuf.*****Kadına.******Yûsuf'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Burhân (Kavram ID: 293)
Fahişelik. (Kavram ID: 490)
Muhles (Kavram ID: 934)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1619 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1619|12|25|واستبقا الباب وقدت قميصه من دبر والفيا سيدها لدا الباب قالت ما جزا من اراد باهلك سوا الا ان يسجن او عذاب اليم

Latin Literal

25. Vestebekâl bâbe ve kaddet kamîsahu min duburin ve elfeyâ seyyidehâ ledel bâb(bâbi), kâlet mâ cezâu men erâde bi ehlike sûen illâ en yuscene ev azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yarıştı* ikisi kapıya; ve yırttı** gömleğini onun*** arkasından; ve karşılaştı ikisi seyyidiyle935 onun**** kapının yanında; dedi*****: "Nedir cezası63 kimsenin (ki) murad eder (senin) ehline568 bir kötülük; dışında mıdır ki hapsedilir ya da elim/acıklı bir azaptır (ona)."

Notlar

Not 1

*Öne geçmek için.**Kadın şerit gibi boylu boyunca yırttı.***Yûsuf'un.****Kadının.*****Kadın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Seyyid. (Kavram ID: 935)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1620 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1620|12|26|قال هي رودتني عن نفسي وشهد شاهد من اهلها ان كان قميصه قد من قبل فصدقت وهو من الكذبين

Latin Literal

26. Kâle hiye râvedetnî an nefsî ve şehide şâhidun min ehlihâ, in kâne kamîsuhu kudde min kubulin fe sadekat ve huve minel kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "O** murad talep etti bana nefsimden201"; ve şahitlik/tanıklık etti*** bir şahit/tanık ehlinden568 onun****; "eğer olduysa gömleği onun***** yırtılmış önden; öyle ki doğru söylemiştir******(o); ve o* yalancılardandır." (diye)

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Kadın.***Bir erkek.****Kadının.*****Yûsuf'un.******Kadın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1621 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1621|12|27|وان كان قميصه قد من دبر فكذبت وهو من الصدقين

Latin Literal

27. Ve in kâne kamîsuhu kudde min duburin fe kezebet ve huve mines sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

"Ve eğer olduysa gömleği onun* yırtılmış arkadan; öyle ki yalan söylemiştir** (o); ve o*** sâdıklardandır182." (diye)

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un.**Kadın.***Yûsuf.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1622 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1622|12|28|فلما را قميصه قد من دبر قال انه من كيدكن ان كيدكن عظيم

Latin Literal

28. Fe lemmâ reâ kamîsahu kudde min duburin kâle innehu min keydikun(kunne), inne keydekunne azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman gördü* (ki) gömleği onun** yırtılmış arkadan; dedi*: "Doğrusu o tezgahındandır/kumpasındandır sizlerin***; doğrusu sizlerin*** tezgahı/kumpası bir azîmdir****."

Notlar

Not 1

*Kadının seyyidi; beyi.**Yûsuf'un.***Kadınların.****Büyüktür.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1623 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1623|12|29|يوسف اعرض عن هذا واستغفري لذنبك انك كنت من الخاطين

Latin Literal

29. Yûsufu a’rıd an hâzâ vestagfirî li zenbik(zenbiki), inneki kunti minel hâtıîn(hâtıîne).

Türkçe Çeviri

"Yûsuf! Vazgeç/yüz çevir bundan*; ve (sen de kadın) mağfiret dile günahın için; doğrusu sen oldun hata edenlerden**."

Notlar

Not 1

*Bu olayı büyütme. **Yanlış yapanlardan.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1624 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1624|12|30|وقال نسوه في المدينه امرات العزيز ترود فتيها عن نفسه قد شغفها حبا انا لنريها في ضلل مبين

Latin Literal

30. Ve kâle nisvetun fîl medînetimre’etul azîzi turâvidu fetâhâ an nefsih(nefsihî), kad şegafehâ hubbâ(hubben), innâ le nerâhâ fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve dediler kadınlar şehirde: "Azîzin karısı murad talep etmiş fetânına936; nefsinden201 onun*; muhakkak tutkun etmiş onu** bir aşk/sevda; doğrusu biz mutlak görürüz onu** apaçık bir dalalette128."

Notlar

Not 1

*Fetânının (Yûsuf'un).**Kadını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Fetân (Kavram ID: 936)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1625 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1625|12|31|فلما سمعت بمكرهن ارسلت اليهن واعتدت لهن متكا واتت كل وحده منهن سكينا وقالت اخرج عليهن فلما راينه اكبرنه وقطعن ايديهن وقلن حش لله ما هذا بشرا ان هذا الا ملك كريم

Latin Literal

31. Fe lemmâ semiat bi mekrihinne erselet ileyhinne ve a’tedet lehunne mutteke’en ve âtet kulle vâhidetin minhunne sikkînen ve kâletihruc aleyhinn(aleyhinne), fe lemmâ re’eynehû ekbernehu ve katta’ne eydiyehunne ve kulne hâşe lillâhi mâ hâzâ beşerâ(beşeren),in hâzâ illâ melekun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki işitti* dalaverelerini onların** ; gönderdi* üzerlerine onların**; ve hazırladı* onlara bir dayanaklı oturak; ve verdi her bir tekine onlardan bir bıçak; ve dedi: "Çık karşılarına onların"; öyle ki ne zaman gördüler onu***; büyüttüler onu***; ve kestiler937 ellerini; ve dediler: "Hâşa941 Allah'adır; bu bir beşer değildir; ki bu ancak kerîm**** bir melektir*****."

Notlar

Not 1

*Kadın.**3 veya daha fazla sayıda kadının.***Yûsuf'u.****Cömert.****İnsan olamayacak kadar etkileyici bir varlıktır.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1626 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1626|12|32|قالت فذلكن الذي لمتنني فيه ولقد رودته عن نفسه فاستعصم ولين لم يفعل ما امره ليسجنن وليكونا من الصغرين

Latin Literal

32. Kâlet fe zâlikunnellezî lumtunnenî fîh(fîhi), ve lekad râvedtuhu an nefsihî festa’sam(festa’same), ve lein lem yef’al mâ âmuruhu le yuscenenne ve leyekûnen mines sâgırîn(sâgırîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Öyle ki işte sizleredir ki ayıpladınız beni kendisinde**; ve ant olsun murad talep ettim nefsinden201 onun***; öyle ki geri durdu (o****); ve eğer asla yapmazsa (o****) emrettiğimi ona; mutlak hapsedilir (o****); ve mutlak olur (o****) küçülenlerden."

Notlar

Not 1

*Kadın.**Yûsuf'ta.***Yûsuf'un.****Yûsuf.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1627 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1627|12|33|قال رب السجن احب الي مما يدعونني اليه والا تصرف عني كيدهن اصب اليهن واكن من الجهلين

Latin Literal

33. Kâle rabbis sicnu ehabbu ileyye mimmâ yed’ûnenî ileyh(ileyhi), ve illâ tasrif annî keydehunne asbu ileyhinne ve ekun minel câhilîn(câhilîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Zindan (ki) beni kendisine çağırdıklarından daha sevimlidir bana; ve ancak ki çevirmezsen benden dalaveresini onların**; meylederim*** onlara****; ve olurum cahillerden489."

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Kadınların.***Gençlik dürtülerine uyarım.****Kadınlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Cahil (Kavram ID: 489)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1628 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1628|12|34|فاستجاب له ربه فصرف عنه كيدهن انه هو السميع العليم

Latin Literal

34. Festecâbe lehu rabbuhu fe sarefe anhu keydehunn(keydehunne), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki cevap verdi ona* Rabbi4; öyle ki çevirdi** ondan*** dalaveresini onların****; doğrusu O**; O (ki) Semî'dir41; Alîm'dir8.

Notlar

Not 1

*Yusuf'a.**Allah.***Yusuf'tan.****Kadınların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1629 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1629|12|35|ثم بدا لهم من بعد ما راوا الايت ليسجننه حتي حين

Latin Literal

35. Summe bedâlehum min ba’di mâ raevul âyâti le yescununnehu hattâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Sonra belirdi onlara* gördükleri ayetler237 sonrasında (ki) mutlak zindana atarlar onu** bir süreye kadar.

Notlar

Not 1

*Eril çoğul 3. şahıs. Artık olaya erkeklerin de katıldığını anlarız. Eski Mısır'da da bir hukuk sistemi vardı. Bir mahkeme heyetinin (3 veya daha fazla erkek) delilleri incelemiş olduğunu ve Yûsuf'un suçsuz olduğunu gösteren apaçık ayetleri/göstergeleri gördükleri halde Yûsuf'u zindana tıkmayı tercih ettiklerini anlarız. Mutlak ki güçlünün lehine karar vermeyi tercih etmişlerdir. Ahirette bunun hesabını elbette zerresine kadar vereceklerdir. Yûsuf gibi suçsuz insanların zindana girmesine zerre katkı sunanların ahiretteki hesapları acıklı bir hesap olacaktır.**Yûsuf'u.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1630 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1630|12|36|ودخل معه السجن فتيان قال احدهما اني اريني اعصر خمرا وقال الاخر اني اريني احمل فوق راسي خبزا تاكل الطير منه نبينا بتاويله انا نريك من المحسنين

Latin Literal

36. Ve dehale meahus sicne feteyân(feteyâni), kâle ehaduhumâ innî erânî a’sıru hamrâ(hamren), ve kâlel âharu innî erânî ahmilu fevka re’sî hubzen te’kulut tayru minh(minhu), nebbi’nâ bi te’vîlih(te’vîlihî), innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve girdi* onunla** beraber zindana iki fetân936; dedi birisi ikisinden: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) sıkarım hamr138 ”; ve dedi diğeri: “Doğrusu ben görürüm kendimi (ki) taşırım başımın üstünde bir ekmek; yer kuş ondan; haber ver bize tevilini401 onun; doğrusu biz görürüz seni muhsinlerden294.

Notlar

Not 1

*Mahkeme heyeti Yûsuf'la birlikte 2 fetânı da zindana gönderme kararı aldığı için. **Yûsuf'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamr (Kavram ID: 138)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Tevil (Kavram ID: 401)
Fetân (Kavram ID: 936)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1631 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1631|12|37|قال لا ياتيكما طعام ترزقانه الا نباتكما بتاويله قبل ان ياتيكما ذلكما مما علمني ربي اني تركت مله قوم لا يومنون بالله وهم بالاخره هم كفرون

Latin Literal

37. Kâle lâ ye’tikumâ taâmun turzekânihî illâ nebbe’tukumâ bi te’vîlihî kable en ye’tiyekumâ, zâlikumâ mimmâ allemenî rabbî, innî terektu millete kavmin lâ yu’minûne billâhi ve hum bil âhiretihum kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Gelmez ikinize bir yemek (ki) rızıklandırılırsınız ikiniz onun (-la); dışındadır (ki) haber verdim ikinize tevilini401 onun** önceden ki gelir (o***) ikinize; işte ikinizedir Rabbimin4 öğrettiğinden; doğrusu ben* terk ettim milletini301 bir kavmin/toplumun**** (ki) iman47 etmezler Allah'a ve onlar ahirete***** (ki) onlar kâfirliklerdir25."

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Gördüğünüzün.***Yemek.****Bu kavim antik Mısır'da yaşayan ve aslı astarı olmayan, tamamı zan olan çok tanrılı antik Mısır dinine tabi olan kimselerdir. Anlarız ki Yûsuf büyürken bu dini inanışa maruz kalmış ancak bu dinî öğretiyi terk etmiştir.*****Tek Allah'a iman etmedikleri gibi ahiret hayatının gerçeklerine de kâfirlik ederler. Antik Mısır dininde ahiretle ilgili çok sayıda uyduruk inanışlar vardı. Günümüzdeki müşriklerin ahiret inancı da benzerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Millet (Kavram ID: 301)
Tevil (Kavram ID: 401)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1632 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1632|12|38|واتبعت مله اباي ابرهيم واسحق ويعقوب ما كان لنا ان نشرك بالله من شي ذلك من فضل الله علينا وعلي الناس ولكن اكثر الناس لا يشكرون

Latin Literal

38. Vetteba’tu millete âbâî ibrâhîme ve ishâka ve ya’kûb(ya’kûbe), mâ kâne lenâ en nuşrike billâhi min şey(şey’in), zâlike min fadlillâhi aleynâ ve alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

"Ve tabi oldum* babalarım/atalarım** İbrahim'in ve İshâk'ın ve Yakûb'un milletine301; olmuş değildir bizlere ki şirk71 koşarız Allah'a hiçbir şeyi; işte bu; bir fazlındandır202 Allah'ın üzerimize ve insanların üzerine; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu şükretmezler43."

Notlar

Not 1

*Yûsuf. Yûsuf uyduruk antik Mısır dinini terk edip tek tanrıcı dine tabi olmuştur. **Anlarız ki Yûsuf zindana düştüğünde babası Yakûb'tan haberdardı. Rabbimiz belki de vahiy yoluyla bildirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Millet (Kavram ID: 301)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1633 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1633|12|39|يصيحبي السجن ارباب متفرقون خير ام الله الوحد القهار

Latin Literal

39. Yâ sâhibeyis sicni e erbâbun muteferrikûne hayrun emillâhul vâhıdul kahhâr(kahhâru).

Türkçe Çeviri

Ey iki zindan yoldaşım! Fırkalaşmış* Rabler4 mi bir hayırdır yoksa Vâhid86, Kahhâr87 Allah mı?

Notlar

Not 1

*Gruplaşmış, bölünmüş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Vâhid (Kavram ID: 86)
Kahhâr (Kavram ID: 87)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1634 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1634|12|40|ما تعبدون من دونه الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان الحكم الا لله امر الا تعبدوا الا اياه ذلك الدين القيم ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

40. Mâ ta’budûne min dûnihî illâ esmâen semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), emere ellâ ta’budû illâ iyyâh(iyyâhu), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Kulluk46 eder değilsiniz O’nun* astından ancak ki isimlere** (ki) isimlendirdi** onları siz ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah onlara hiçbir sultân660; yoktur hüküm Allah’a (olan) dışında; emretti ki kulluk46 etmeyin O’nun* dışında; işte budur kıyam*** din; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu bilmezler."

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Antik Mısır'ın sözde tanrıları. Çok sayıda isim uydurulmuştur. İnsanların kendi uydurdukları isimlerdir.***Dik, doğru, eğilmeyen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1635 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1635|12|41|يصيحبي السجن اما احدكما فيسقي ربه خمرا واما الاخر فيصلب فتاكل الطير من راسه قضي الامر الذي فيه تستفتيان

Latin Literal

41. Yâ sâhıbeyis sicni emmâ ehadukumâ fe yeskî rabbehu hamrâ(hamren), ve emmel âharu fe yuslebu fe te’kulut tayru min re’sih(re’sihî), kudiyel emrullezî fîhi testeftiyân(testeftiyâni).

Türkçe Çeviri

Ey iki zindan yoldaşım! İkinizden birisine gelince; öyle ki verip içirir rabbine* bir hamr138; ve diğerine gelince; öyle ki asılır/idam edilir; öyle ki yer kuş** başından onun; tamamlandı sorduğunuz (ikiniz) hakkındaki emir.

Notlar

Not 1

*Efendisine. **Antik Mısır'da idam edilenler kuşların (akbabalar) yemesi için bağlanarak açıkta bırakılırdı. Antik Mısır'da beden bozulursa ahirette canlanamazdı. Bu nedenle idam edilenlerin tekrar dirilmesi önlenmiş olurdu.“Ve diğerine gelince, öyle ki bağlanarak idam edilir; öyle ki yer kuş onun başından.”; kazıklara bağlanarak idam, kuşlara yem etme; Kur'an bunları nereden biliyor?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamr (Kavram ID: 138)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1636 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1636|12|42|وقال للذي ظن انه ناج منهما اذكرني عند ربك فانسيه الشيطن ذكر ربه فلبث في السجن بضع سنين

Latin Literal

42. Ve kâle lillezî zanne ennehu nâcin minhumazkurnî inde rabbike fe ensâhuş şeytânu zikre rabbihî fe lebise fîs sicni bid’a sinîn(sinîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi* kimseye (ki) zannetti** ki o bir kurtulandır ikisinden: "Zikret78 beni (senin) rabbinin*** indinde/yanında"; öyle ki unutturdu ona şeytân29 zikri78 kendi rabbine****; öyle ki kaldı***** zindanda birkaç****** seneler.

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Varsayımda bulundu.***Efendinin.****Efendisine.*****Yûsuf.******3-9 arası.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1637 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1637|12|43|وقال الملك اني اري سبع بقرت سمان ياكلهن سبع عجاف وسبع سنبلت خضر واخر يابست يايها الملا افتوني في ريي ان كنتم للريا تعبرون

Latin Literal

43. Ve kâlel meliku innî erâ seb’a bakarâtin simânin ye’kuluhunne seb’un icâfun ve seb’a sunbulâtin hudrin ve uhara yâbisât (yâbisâtin), yâ eyyuhel meleu eftûnî fî ru’yâye in kuntum lir ru’yâ ta’burûn(ta’burûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi melik96: "Doğrusu ben gördüm yedi semiz* dişi sığır; yiyordu onları yedi zayıf**; ve yedi yeşil sümbül***; ve diğerleri kuru****; ey meleler364! Danışmanlık***** verin rüyamdakine938 eğer rüyayı938 tabir eder olduysanız."

Notlar

Not 1

*Şişman, eti, yağı çok olan.**Zayıf olan yedi sığır.***Tahılın sümbülü, başak.****Kuru sümbüller, başaklar.*****Konsülte edin, görüş bildirin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Melik (Kavram ID: 96)
Mele (Kavram ID: 364)
Rüya (Kavram ID: 938)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1638 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1638|12|44|قالوا اضغث احلم وما نحن بتاويل الاحلم بعلمين

Latin Literal

44. Kâlû adgâsu ahlâm(ahlâmin), ve mâ nahnu bi te’vîlil ahlâmi bi âlimîn(âlimîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Karışık düşlerdir; bizler değiliz teviline düşlerin alimler."

Notlar

Not 1

*Meleler.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1639 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1639|12|45|وقال الذي نجا منهما وادكر بعد امه انا انبيكم بتاويله فارسلون

Latin Literal

45. Ve kâlellezî necâ minhumâ veddekere ba’de ummetin ene unebbiukum bi te’vîlihî fe ersilûn(ersilûni).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kimse (ki) kurtulmuştu ikisinden*; ve zikretti78 bir müddet sonrasında: "Ben haber veririm tevilini401 onun**; öyle ki gönderin beni."

Notlar

Not 1

*Zindandaki iki fetândan kurtulmuş olanı.**Rüyanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Tevil (Kavram ID: 401)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1640 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1640|12|46|يوسف ايها الصديق افتنا في سبع بقرت سمان ياكلهن سبع عجاف وسبع سنبلت خضر واخر يابست لعلي ارجع الي الناس لعلهم يعلمون

Latin Literal

46. Yûsufu eyyuhes sıddîku eftinâ fî seb’ı bakarâtin simânin ye’kuluhunne seb’un icâfun ve seb’ı sunbulâtin hudrin ve uhare yâbisâtin, leallî erciu ilen nâsi leallehum ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Yûsuf! Ey sıddık551! Danışmanlık ver bizlere hakkında yedi semiz* sığır (ki) yerler onları yedi zayıf**; ve yedi yeşil sümbül***; ve diğerleri kuru****; belki ben dönerim insanlara doğru (ki) belki onlar bilirler.

Notlar

Not 1

*Şişman, eti, yağı çok olan.**Zayıf olan yedi sığır.***Tahılın sümbülü, başak.****Kuru sümbüller, başaklar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sıddık (Kavram ID: 551)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1641 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1641|12|47|قال تزرعون سبع سنين دابا فما حصدتم فذروه في سنبله الا قليلا مما تاكلون

Latin Literal

47. Kâle tezreûne seb’a sinîne de’ebâ(de’eben), fe mâ hasadtum fe zerûhu fî sunbulihî illâ kalîlen mimmâ te’kulûn(te’kulûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: “Ziraat edin yedi sene bir daimî** (olarak); öyle ki hasat ettiğinizi; öyle ki bırakın*** onu sümbülünde**** onun; dışındadır biraz yediğinizden.”

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Devamlı, sürekli yaptığınız şekilde.***Tahılları başağıyla depolamak, meyveleri de saplarıyla depolamak daha uzun ömürlü ve saha sağlıklı saklama koşulu oluşturur.****Tahılın sümbülü, başak.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1642 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1642|12|48|ثم ياتي من بعد ذلك سبع شداد ياكلن ما قدمتم لهن الا قليلا مما تحصنون

Latin Literal

48. Summe ye’tî min ba’di zâlike seb’un şidâdun ye’kulne mâ kaddemtum lehunne illâ kalîlen mimmâ tuhsinûn(tuhsinûne).

Türkçe Çeviri

Sonra gelir ardından bunun yedi şiddetliler/çetinler*; yer kendilerini öncelediğinizi**; dışındadır biraz*** erişilmez yaptığınızdan****.

Notlar

Not 1

*Yedi şiddetli/çetin/zor sene.**Daha önceden depoladığınızı.***Anlarız ki kıtlık yılları sonrası depolarda az bir miktar kalmıştır.****Kimsenin ulaşamayacağı şekilde saklama.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1643 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1643|12|49|ثم ياتي من بعد ذلك عام فيه يغاث الناس وفيه يعصرون

Latin Literal

49. Summe ye’tî min ba’di zâlike âmun fîhi yugâsun nâsu ve fîhi ya’sırûn(ya’sırûne).

Türkçe Çeviri

Sonra gelir ardından bunun bir yıl; onda* yağdırılır** yağmur insanlara; ve onda* sıkarlar940.

Notlar

Not 1

*O yılda.**Nil'i besleyen dağlık Afrika bölgelerine yağmur yağdırılır ve Nil normal yıllık taşkınlarına devam eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1644 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1644|12|50|وقال الملك ايتوني به فلما جاه الرسول قال ارجع الي ربك فسله ما بال النسوه التي قطعن ايديهن ان ربي بكيدهن عليم

Latin Literal

50. Ve kâlel meliku’tûnî bih(bihî), fe lemmâ câehur resûlu kâlerci’ ilâ rabbike fes’elhu mâ bâlun nisvetillâtî katta’ne eydiyehunn(eydiyehunne), inne rabbî bi keydihinne alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi melik96: "Gelin bana onunla*; öyle ki ne zaman ki geldi ona** resûl***; dedi: "Dön rabbine**** doğru; öyle ki sual et/sor ona neydi durumları***** kadınların ki kestiler ellerini; doğrusu Rabbim4 dalaverelerine onların****** bir Alîm’dir."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'la.**Yusuf'a.***Meliğin resûlü/elçisin.****Efendine.*****Kalplerinin durumları.******Kadınların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Melik (Kavram ID: 96)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1645 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1645|12|51|قال ما خطبكن اذ رودتن يوسف عن نفسه قلن حش لله ما علمنا عليه من سو قالت امرات العزيز الن حصحص الحق انا رودته عن نفسه وانه لمن الصدقين

Latin Literal

51. Kâle mâ hatbukunne iz râvedtunne yûsufe an nefsih(nefsihî), kulne hâşe lillâhi mâ alimnâ aleyhi min sû’(sûin), kâletimre’etul azîzil âne hashasal hakku ene râvedtuhu an nefsihî ve innehu le mines sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Neydi meseleniz murad talep ettiğiniz zaman Yûsuf'a; nefsinden201 onun**?"; dediler***: "Hâşa941 Allah'adır (ki) bilmiş değiliz onun** üzerine hiçbir kötülük"; dedi azizin karısı: "İşte şimdi ortaya çıktı hak/gerçek; ben murad talep ettim nefsinden201 onun**; ve doğrusu o**** mutlak sâdıklardandır182."

Notlar

Not 1

*Melik.**Yûsuf'un.***Kadınlar.****Yûsuf.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)
Nefis (Kavram ID: 201)
Hâşa. (Kavram ID: 941)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1646 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1646|12|52|ذلك ليعلم اني لم اخنه بالغيب وان الله لا يهدي كيد الخاينين

Latin Literal

52. Zâlike li ya’leme ennî lem ehunhu bil gaybi ve ennallâhe lâ yehdî keydel hâinîn(hâinîne).

Türkçe Çeviri

"İşte böyledir; bilmesi içindir onun* ki ben asla hainlik etmedim ona** gaybla***; ve ki Allah doğruya kılavuzlamaz hainlerin dalaveresini."

Notlar

Not 1

*Aziz'in.**Aziz'e.***Görmediği, bilmediğiyle.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1647 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1647|12|53|وما ابري نفسي ان النفس لاماره بالسو الا ما رحم ربي ان ربي غفور رحيم

Latin Literal

53. Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

"Ve beraat ettirir değilim nefsimi201; doğrusu nefis201 mutlak bir emredicidir kötülükle; dışındadır rahmet271 ettiği Rabbimin4; doğrusu Rabbim4 bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Nefis (Kavram ID: 201)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1648 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1648|12|54|وقال الملك ايتوني به استخلصه لنفسي فلما كلمه قال انك اليوم لدينا مكين امين

Latin Literal

54. Ve kâlel meliku’tûnî bihî estahlishu li nefsî, fe lemmâ kellemehu kâle innekel yevme ledeynâ mekînun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi melik: "Gelin onunla*; halis kılayım onu** nefsime201; öyle ki ne zaman ki kelam etti*** ona**** dedi*****: "Doğrusu sanadır bugün yanımızda emin bir mekan."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'la.**Yûsuf'u.***Melik söz söyledi.****Yusuf'a.*****Melik.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1649 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1649|12|55|قال اجعلني علي خزاين الارض اني حفيظ عليم

Latin Literal

55. Kâlec’alnî alâ hazâinil ard(ardı), innî hafîzun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Yap beni hazinelerine karşı yerin; doğrusu ben alîm** bir hafîzım***."

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Bilen.***Koruyan, muhafaza eden, gözeten, himaye eden, devam ettiren.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1650 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1650|12|56|وكذلك مكنا ليوسف في الارض يتبوا منها حيث يشا نصيب برحمتنا من نشا ولا نضيع اجر المحسنين

Latin Literal

56. Ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ard(ardı), yetebevveu minhâ haysu yeşâ’(yeşâu), nusîbu bi rahmetinâ men neşâu ve lâ nudîu ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; imkan verdik Yûsuf'a yerde; konaklıyordu ondan* dilediği nereyse; isabet ettiririz rahmetimizi271 dilediğimiz kimseye; ve zayi etmeyiz muhsinlerin294 ecrini820.

Notlar

Not 1

*Yerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Ecir (Kavram ID: 820)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1651 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1651|12|57|ولاجر الاخره خير للذين امنوا وكانوا يتقون

Latin Literal

57. Ve le ecrul âhıreti hayrun lillezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki ahiret ecri820 hayırlıdır kimselere (ki) iman ettiler47; ve oldular takvalılar21.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Ecir (Kavram ID: 820)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1652 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1652|12|58|وجا اخوه يوسف فدخلوا عليه فعرفهم وهم له منكرون

Latin Literal

58. Ve câe ihvetu yûsufe fe dehalû aleyhi fe arefehum ve hum lehu munkirûn(munkirûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldiler Yûsuf'un kardeşleri; öyle ki girdiler* onun** üzerine; öyle ki arif oldu*** onlara**** ve onlar* onu***** tanımayanlardı.

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf'un.***Tanıdı, bildi Yûsuf.****Kardeşlerine.*****Yûsuf'u.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1653 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1653|12|59|ولما جهزهم بجهازهم قال ايتوني باخ لكم من ابيكم الا ترون اني اوفي الكيل وانا خير المنزلين

Latin Literal

59. Ve lemmâ cehhezehum bi cehâzihim kâle’tûnî bi ahin lekum min ebîkum, e lâ terevne ennî ûfîl keyle ve ene hayrul munzilîn(munzilîne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki teçhiz etti* onlara** teçhizatlarını***; dedi****: "Gelin bir kardeşinizle babanızdan (olan); görmez misiniz ki ben tamamlarım ölçüyü; ve ben hayırlısıyım indirenlerin*****?"

Notlar

Not 1

*Donattı Yûsuf.**Kardeşlerine.***Donatılarını.****Yûsuf.*****Konaklatanların.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1654 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1654|12|60|فان لم تاتوني به فلا كيل لكم عندي ولا تقربون

Latin Literal

60. Fe in lem te’tûnî bihî fe lâ keyle lekum indî ve lâ takrebûn(takrebûni).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki eğer asla gelmezseniz onunla*; öyle ki ölçülmez sizlere indimde/yanımda; ve yaklaşamazsınız bana."

Notlar

Not 1

*O kardeşinizle.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1655 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1655|12|61|قالوا سنرود عنه اباه وانا لفعلون

Latin Literal

61. Kâlû senurâvidu anhu ebâhu ve innâ le fâ’ilûn(fâ’ilûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Murad edeceğiz onu babasından**; ve bizler mutlak failleriz***."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yakûb'tan.***Faaliyete geçirenleriz.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1656 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1656|12|62|وقال لفتينه اجعلوا بضعتهم في رحالهم لعلهم يعرفونها اذا انقلبوا الي اهلهم لعلهم يرجعون

Latin Literal

62. Ve kâle li fityânihic’alû bidâatehum fî rihâlihim leallehum ya’rifûnehâ izenkalebû ilâ ehlihim leallehum yerci’ûn(yerci’ûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi fetânlarına936: "Koyun emtialarına* onların; eyer heybesine** içine; belki onlar arif olurlar*** ona**** döndükleri zaman ahalilerine568; belki onlar geri dönerler.

Notlar

Not 1

*Ticaret malı. Anlarız ki Yûsuf'un kardeşleri ticaret yapmaktadır. Mısır'dan aldıkları emtiaları memleketlerinde satmaktadırlar.**Hayvanların taşıdığı eyer üzerine iki taraflı geçirilen heybe, torba, çanta. İki taraflı yüklendiği için hayvanın dengesi bozulmaz. ***Anlarlar, bilirler.****Koyduğumuza.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Fetân (Kavram ID: 936)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1657 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1657|12|63|فلما رجعوا الي ابيهم قالوا يابانا منع منا الكيل فارسل معنا اخانا نكتل وانا له لحفظون

Latin Literal

63. Fe lemmâ receû ilâ ebîhim kâlû yâ ebânâ munia minnel keylu fe ersil meanâ ehânâ nektel ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman döndüler babalarına* dediler: "Ey babamız! Menedildi bizden ölçü; öyle ki gönder bizimle beraber kardeşimizi; ölçelim; ve doğrusu biz ona** mutlak hafîzlarız***."

Notlar

Not 1

*Yakûb'a.**Kardeşimize.***Koruyan, muhafaza eden, gözeten, himaye eden.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1658 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1658|12|64|قال هل امنكم عليه الا كما امنتكم علي اخيه من قبل فالله خير حفظا وهو ارحم الرحمين

Latin Literal

64. Kâle hel âmenukum aleyhi illâ kemâ emintukum alâ ahîhi min kabl(kablu), fallâhu hayrun hâfizâ(hâfizen) ve huve erhamur râhimîn(râhimîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Güvenir miyim sizlere onun** hakkında (ki) dışındadır güvendiğim gibi sizlere kardeşinize*** karşı önceden; öyle ki Allah hayırlı bir Hafîz'dir613; ve O**** (ki) daha Rahîm’dir2 Rahîmlerin2.

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Kardeşiniz.***Yusuf'a.****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Hafîz (Kavram ID: 613)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1659 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1659|12|65|ولما فتحوا متعهم وجدوا بضعتهم ردت اليهم قالوا يابانا ما نبغي هذه بضعتنا ردت الينا ونمير اهلنا ونحفظ اخانا ونزداد كيل بعير ذلك كيل يسير

Latin Literal

65. Ve lemmâ fetehû metâahum vecedû bidâatehum ruddet ileyhim, kâlû yâ ebânâ mâ nebgî, hâzihî bidâatunâ ruddet ileynâ, ve nemîru ehlenâ ve nahfazu ehânâ ve nezdâdu keyle beîr (beîrin), zâlike keylun yesîr(yesîrun).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki açtılar metalarını54; buldular emtialarını* (ki) geri verilmiş kendilerine; dediler: "Ey babamız**! Neye bakınırız; işte bu emtiamızdır*** (ki) geri verilmiş bizlere; ve stoklarız ehlimize568; ve koruruz kardeşimizi; ve artırırız ölçüyü bir deve****; işte bu kolay***** bir ölçüdür."

Notlar

Not 1

*Ticari mallarını.**Yakûp.***Ticari mallarımız.****Bir deve yüklü; veya bir eşek yükü.*****Zorlanmadan elde ettiğimiz bir ölçüdür.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1660 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1660|12|66|قال لن ارسله معكم حتي توتون موثقا من الله لتاتنني به الا ان يحاط بكم فلما اتوه موثقهم قال الله علي ما نقول وكيل

Latin Literal

66. Kâle len ursilehu meakum hattâ tu’tûni mevsikan minallâhi le te’tunnenî bihî illâ en yuhâta bikum, fe lemmâ âtevhu mevsikahum kâlallâhu alâ mâ nekûlu vekîl(vekîlun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Asla göndermem onu sizlerle birlikte ta ki verirsiniz bana bir sağlam/kesin** Allah’tan (ki) mutlak gelirsiniz onunla; dışındadır ki sizler kuşatılırsınız; öyle ki ne zaman verdiler ona*** sağlamlarını/kesinlerini****; dedi*: "Allah bir Vekîl’dir517 dediğiniz üzerine".

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Söz.***Yakûb'a.***Sözlerini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vekîl (Kavram ID: 517)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1661 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1661|12|67|وقال يبني لا تدخلوا من باب وحد وادخلوا من ابوب متفرقه وما اغني عنكم من الله من شي ان الحكم الا لله عليه توكلت وعليه فليتوكل المتوكلون

Latin Literal

67. Ve kâle yâ beniyye lâ tedhulû min bâbin vâhidin vedhulû min ebvâbin muteferrikah(muteferrikatin), ve mâ ugnî ankum minallâhi min şey(şey’in) inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), aleyhi tevekkeltu ve aleyhi fel yetevekkelil mutevekkilûn(mutevekkilûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi*: "Ey oğullarım! Girmeyin tek bir kapıdan; ve girin kapılardan bir fırka fırka**; ve zenginleştirir değilim sizlere Allah'tan hiçbir şey; ki olmaz hüküm Allah'ın dışında; O'na*** tevekkül79 ettim; ve O'na*** öyle ki tevekkül79 etsin tevekkül79 edenler.

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Ayrılmış gruplar olarak.***Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevekkül (Kavram ID: 79)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1662 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1662|12|68|ولما دخلوا من حيث امرهم ابوهم ما كان يغني عنهم من الله من شي الا حاجه في نفس يعقوب قضيها وانه لذو علم لما علمنه ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

68. Ve lemmâ dehalû min haysu emerehum ebûhum, mâ kâne yugnî anhum minallâhi min şey’in illâ hâceten fî nefsi ya’kûbe kadâhâ, ve innehu le zû ilmin limâ allemnâhu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ne zaman ki girdiler yerden (ki) emretti onlara babaları*; olmuş değildi zenginleştirir onlara Allah’tan hiçbir şeyi; dışındadır Yakûb'un nefsindeki201 bir hacet** (ki) tamamladı* onu***; ve doğrusu o* mutlak sahibidir bir ilim942; öğrettiğimizden dolayı ona****; velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu bilmezler******.

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Bir istek, ihtiyaç, gereklilik.***İsteği, ihtiyacı, gerekliliği.****Yakûb'a.******Kendilerindeki nedeniyle başarıya ulaştıklarını sanırlar. Oysa aslında ancak Yüce Allah'ın dilediği gerçekleşir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Yakûb'a verilen ilim. (Kavram ID: 942)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1663 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1663|12|69|ولما دخلوا علي يوسف اوي اليه اخاه قال اني انا اخوك فلا تبتيس بما كانوا يعملون

Latin Literal

69. Ve lemmâ dehalû alâ yûsufe âvâ ileyhi ehâhu, kâle innî ene ehûke fe lâ tebteis bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki girdiler* Yûsuf’a karşı; sığındırdı** kendine kardeşini; dedi**: "Doğrusu ben; benim kardeşin senin; öyle ki perişan olma yapar olduklarına."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1664 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1664|12|70|فلما جهزهم بجهازهم جعل السقايه في رحل اخيه ثم اذن موذن ايتها العير انكم لسرقون

Latin Literal

70. Fe lemmâ cehhezehum bi cehâzihim ceales sikâyete fî rahli ahîhi, summe ezzene muezzinun eyyetuhel îru innekum le sârikûn(sârikûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman teçhiz etti* onları teçhizatlarıyla**; koydu su tasını eyer heybesi içine kardeşinin; sonra duyurdu bir müezzin***: "Ey kervan! Doğrusu sizler mutlak hırsızlarsınız."

Notlar

Not 1

*Donattı Yûsuf.**Donatılarıyla.***Anons eden, duyuran.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1665 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1665|12|71|قالوا واقبلوا عليهم ماذا تفقدون

Latin Literal

71. Kâlû ve akbelû aleyhim mâzâ tefkidûn(tefkidûne).

Türkçe Çeviri

Dediler* ve karşıladılar* onları**: "Nedir kaybettiğiniz?"

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Müezzinleri.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1666 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1666|12|72|قالوا نفقد صواع الملك ولمن جا به حمل بعير وانا به زعيم

Latin Literal

72. Kâlû nefkıdu suvâalmeliki ve li men câe bihî hımlu beîrin ve ene bihî za’îm(za’îmun).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Kaybettik meliğin tasını/kabını; ve kimseye ki geldi onunla** bir deve yüküdür***; ve ben ona**** bir kefilim*****."

Notlar

Not 1

*Müezzinler/duyuranlar.**Tasla/kapla.***Orada bulunan üründen/maldan bir deve yükü ödül verilir.****Deve yükünün verilmesine.*****Garantörüm.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1667 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1667|12|73|قالوا تالله لقد علمتم ما جينا لنفسد في الارض وما كنا سرقين

Latin Literal

73. Kâlû tallâhi lekad alimtum mâ ci’nâ li nufside fil ardı ve mâ kunnâ sârikîn(sârikîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Allah’a yemin olsun**! Muhakkak bildiniz ki gelmiş değiliz fesat265 çıkarmaya yerde; ve olmuş değiliz hırsızlar."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**TAllahi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1668 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1668|12|74|قالوا فما جزوه ان كنتم كذبين

Latin Literal

74. Kâlû fe mâ cezâuhû in kuntum kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Öyle ki nedir** cezası63 onun** eğer (sizler) olduysanız yalancılar?"

Notlar

Not 1

*Müezzinler/duyuranlar. **Biliyor musunuz?**Hırsızlığın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1669 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1669|12|75|قالوا جزوه من وجد في رحله فهو جزوه كذلك نجزي الظلمين

Latin Literal

75. Kâlû cezâuhu men vucide fî rahlihî fe huve cezâuh(cezâuhu), kezâlike neczîz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Cezası63 onun** kimseyedir (ki) bulundu (o***) onun**** eyer heybesinde; öyle ki onadır***** cezası63 onun**; işte böyledir; cezalandırırız63 zalimleri257******."

Notlar

Not 1

*Müezzinler/duyurucular.**Hırsızlığın.***Çalınan.****Kimsenin.*****Kimseyedir.******Hırsızlığın zalimlik olduğu bildirilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1670 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1670|12|76|فبدا باوعيتهم قبل وعا اخيه ثم استخرجها من وعا اخيه كذلك كدنا ليوسف ما كان لياخذ اخاه في دين الملك الا ان يشا الله نرفع درجت من نشا وفوق كل ذي علم عليم

Latin Literal

76. Fe bedee bi ev’ıyetihim kable viâi ahîhi, summestahrecehâ min viâi ahîh(ahîhi), kezâlike kidnâ li yûsuf(yûsufe), mâ kâne li ye’huze ehâhu fî dînil meliki, illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), nerfeu derecâtin men neşâ’(neşâu), ve fevka kulli zî ilmin alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki başladı* viâlarına943 onların kardeşinin viâsı943 öncesi; sonra çıkardı** onu*** kardeşinin viâsından943; işte böyledir; planladık Yûsuf'a; olmuş değildi (ki) tutar** kardeşini meliğin dininde122; dışındadır ki diler Allah; yükseltiriz derecelere dilediğimiz kimseyi; ve üstündedir her bir ilim sahibinin bir alîm.

Notlar

Not 1

*Başladı Yûsuf bakmaya.**Yûsuf.***Meliğin tasını/kabını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din (Kavram ID: 122)
Viâ (Kavram ID: 943)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1671 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1671|12|77|قالوا ان يسرق فقد سرق اخ له من قبل فاسرها يوسف في نفسه ولم يبدها لهم قال انتم شر مكانا والله اعلم بما تصفون

Latin Literal

77. Kâlû in yesrık fe kad sereka ehun lehu min kabl(kablu), fe eserreha yûsufu fî nefsihî ve lem yubdihâ lehum kâle entum şerrun mekânâ(mekânen), vallâhu a’lemu bimâ tesifûn(tesifûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Eğer çaldıysa (o) öyle ki muhakkak çalmıştı bir kardeşi** (de) onun öncesinde"; öyle ki sırlaştırıyordu*** onu**** Yûsuf kendi nefsinde201; ve asla belli etmiyordu onlara*****; dedi***: "Sizler bir şersiniz205 bir mekanda; ve Allah daha iyi bilendir vasıflandırdığınızı******."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf'un da küçükken (kuyuya bırakılmadan önce) bir hırsızlık yaptığını ima etmektedirler. Eğer hırsızlık yaptıysa bu da abisine çekmiştir demeye getirmektedirler.,***Yûsuf. ****Kendisiyle ilgili hırsızlık olayıyla ilgili.*****Kardeşlerine.******Tasvir ettiğinizi, anlattığınızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Şer, şer (Kavram ID: 205)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1672 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1672|12|78|قالوا يايها العزيز ان له ابا شيخا كبيرا فخذ احدنا مكانه انا نريك من المحسنين

Latin Literal

78. Kâlû yâ eyyuhel azîzu inne lehû eben şeyhan kebîren fe huz ehadenâ mekâneh(mekânehu), innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey azîz**! Doğrusu onadır büyük, ihtiyar bir baba; öyle ki tut bizden birisini onun mekanına; doğrusu bizler görürüz seni muhsinlerden294."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Meliğin dininin gereği yapılan yargılamanın azîzi (güç yetireni) olan yargıcı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhsin (Kavram ID: 294)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1673 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1673|12|79|قال معاذ الله ان ناخذ الا من وجدنا متعنا عنده انا اذا لظلمون

Latin Literal

79. Kâle maâzâllâhi en ne’huze illâ men vecednâ metâanâ indehû innâ izen le zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Sığınmadır Allah'a** (ki) tutarız dışında kimseyi (ki) bulduk metamızı54 onun*** indinde/yanında; doğrusu bizler o zaman mutlak zalimleriz257."

Notlar

Not 1

*Azîz. Güç yetiren mahkeme yargıcı.**MaâzAllâh.***Kimsenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1674 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1674|12|80|فلما استيسوا منه خلصوا نجيا قال كبيرهم الم تعلموا ان اباكم قد اخذ عليكم موثقا من الله ومن قبل ما فرطتم في يوسف فلن ابرح الارض حتي ياذن لي ابي او يحكم الله لي وهو خير الحكمين

Latin Literal

80. Fe lemmestey’esû minhu halesû neciyyâ(neciyyen), kâle kebîruhum e lem ta’lemû enne ebâkum kad ehaze aleykum mevsikan minallâhi ve min kablu mâ ferrattum fî yûsuf(yûsufe), fe len ebrahal arda hattâ ye’zene lî ebî ev yahkumallâhu lî ve huve hayrul hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ümidi kestiler ondan*; halisleştiler** bir gizli fısıldama (-yla); dedi büyükleri onların: "Hiç bilmez misiniz ki babanız*** muhakkak almıştı sizlerden bir sağlam/kesin**** Allah’tan; ve önceden sınırı aştığınızı Yûsuf’ta; öyle ki asla ayrılmam yerden***** ta ki izin verir bana babam*** ya da hükmeder Allah bana; ve O****** hayırlısıdır Hâkimlerin821."

Notlar

Not 1

*Küçük kardeşlerinden.**Sadece kendileri oldular.***Yakûb.****Yemin.*****Bu yerden.******Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hâkim (Kavram ID: 821)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1675 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1675|12|81|ارجعوا الي ابيكم فقولوا يابانا ان ابنك سرق وما شهدنا الا بما علمنا وما كنا للغيب حفظين

Latin Literal

81. Irciû ilâ ebîkum fe kûlû yâ ebânâ innebneke serak(seraka), ve mâ şehidnâ illâ bimâ alimnâ ve mâ kunnâ lil gaybi hâfizîn(hâfizîne).

Türkçe Çeviri

"Dönün babanıza* doğru; öyle ki deyin: "Ey babamız! Doğrusu senin oğlun hırsızlık etti; ve şahitlik/tanıklık etmiş değiliz bildiğimizin dışında; ve olmuş değiliz gayba62 hafîzlar613.""

Notlar

Not 1

*Yakûb'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Hafîz (Kavram ID: 613)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1676 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1676|12|82|وسل القريه التي كنا فيها والعير التي اقبلنا فيها وانا لصدقون

Latin Literal

82. Ves’elil karyetelletî kunnâ fîhâ vel îrelletî akbelnâ fîhâ, ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).

Türkçe Çeviri

"Ve sual edin/sorun kente ki olduk içinde onun*; ve kervana ki geldik içinde onun**; ve doğrusu bizler mutlak sâdıklarız182."

Notlar

Not 1

*Kentin.**Kervanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1677 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1677|12|83|قال بل سولت لكم انفسكم امرا فصبر جميل عسي الله ان ياتيني بهم جميعا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

83. Kâle bel sevvelet lekum enfusukum emrâ(emren), fe sabrun cemîl(cemîlun), asallâhu en ye’tiyenî bihim cemî’â(cemî’an), innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Evet! Ayartmış sizleri nefisleriniz201 bir emre; öyle ki cemîl930 bir sabırdır**; belki de Allah ki getirir onları topluca; doğrusu O***; O'dur*** Alîm8; Hakîm9."

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Gereken.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Nefis (Kavram ID: 201)
Cemîl (Kavram ID: 930)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1678 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1678|12|84|وتولي عنهم وقال ياسفي علي يوسف وابيضت عيناه من الحزن فهو كظيم

Latin Literal

84. Ve tevellâ anhum ve kâle yâ esefâ alâ yûsufe vebyaddat aynâhu minel huzni fe huve kezîm(kezîmun).

Türkçe Çeviri

Ve yüz çevirdi* onlardan; ve dedi*: "Ey Yûsuf’a karşı kederim!"; ve beyazladı iki gözü hüzünden; öyle ki o* bir bastırandı**.

Notlar

Not 1

*Yakûb.**İçine atandı.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1679 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1679|12|85|قالوا تالله تفتوا تذكر يوسف حتي تكون حرضا او تكون من الهلكين

Latin Literal

85. Kâlû tallâhi tefteu tezkuru yûsufe hattâ tekûne haradan ev tekûne minel hâlikîn(hâlikîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Allah’a yemin olsun (ki) sen hâlâ zikredersin Yûsuf'u; ta ki olursun bir yıkıma uğrayan** ya da olursun helak olanlardan348."

Notlar

Not 1

*Yakûb'un oğulları.**Fiziksel ve mental yıkım.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Helak etmek. (Kavram ID: 348)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1680 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1680|12|86|قال انما اشكوا بثي وحزني الي الله واعلم من الله ما لا تعلمون

Latin Literal

86. Kâle innemâ eşkû bessî ve huznî ilallâhi ve a’lemu inallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ancak şikayet ederim dağılmışlığımı* ve hüznümü Allah'a karşı; ve bilirim Allah’tan (ki) sizlerin bilmedikleridir"

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Parçalanmışlığımı, üzüntümü.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1681 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1681|12|87|يبني اذهبوا فتحسسوا من يوسف واخيه ولا تايسوا من روح الله انه لا يايس من روح الله الا القوم الكفرون

Latin Literal

87. Yâ beniyyezhebû fe tehassesû min yûsufe ve ehîhi ve lâ te’yesû min revhillâh(revhıllâhi), innehu lâ ye’yesu min revhillâhi illel kavmul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

"Ey oğullarım! Gidin; öyle ki yoklayın* Yûsuf’tan ve kardeşinden onun; ve ümit kesmeyin Allah'ın rahmetinden271; doğrusu o** ümit kesmez Allah'ın rahmetinden271; dışındadır kâfirler25 kavim/toplumu."

Notlar

Not 1

*Araştırın.**Yûsuf.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1682 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1682|12|88|فلما دخلوا عليه قالوا يايها العزيز مسنا واهلنا الضر وجينا ببضعه مزجيه فاوف لنا الكيل وتصدق علينا ان الله يجزي المتصدقين

Latin Literal

88. Fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhel azîzu messenâ ve ehlened durru ve ci’nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenel keyle ve tesaddak aleynâ, innallâhe yeczîl mutesaddikîn(mutesaddikîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ki girdiler ona* karşı; dediler: "Ey azîz! Temas etti bizlere ve ahalimize568 darlık; ve geldik itilmiş/değersiz bir emtiayla**; öyle ki tamamla bizlere ölçüyü; ve sadaka342*** ver bizlere; doğrusu Allah cezalandırır63 sadaka342*** verenleri."

Notlar

Not 1

*Yusuf'a.**Ticari malla.*** Kamu adına toplanan sadakalardan karşılıksız pay alma hakkı olanlardan bizi kabul et.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1683 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1683|12|89|قال هل علمتم ما فعلتم بيوسف واخيه اذ انتم جهلون

Latin Literal

89. Kâle hel alimtum mâ fealtum bi yûsufe ve ahîhi iz entum câhilûn(câhilûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Bildiniz mi faaliyet geçirdiğinizi Yûsuf'a ve kardeşine onun** sizler cahillerken489?"

Notlar

Not 1

*Azîz. Yûsuf.**Yûsuf'un.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahil (Kavram ID: 489)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1684 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1684|12|90|قالوا انك لانت يوسف قال انا يوسف وهذا اخي قد من الله علينا انه من يتق ويصبر فان الله لا يضيع اجر المحسنين

Latin Literal

90. Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu sen misin? Mutlak ki sensin Yûsuf!"; Dedi**: "Benim Yûsuf; ve bu da kardeşimdir; muhakkak minnet*** gösterdi Allah bizlere; doğrusu o (ki) kim takvalı21 olur ve sabreder51; öyle ki doğrusu Allah zayi etmez**** muhsinlerin294 ecrini820."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.**Yûsuf.***Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma.****Gidermez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Ecir (Kavram ID: 820)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1685 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1685|12|91|قالوا تالله لقد اثرك الله علينا وان كنا لخطين

Latin Literal

91. Kâlû tallâhi lekad âserekellâhu aleynâ ve in kunnâ le hâtıîn(hâtıîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Allah’a yemin olsun ki muhakkak tercih etti seni Allah bizlere; ve doğrusu olduk (bizler) mutlak hata edenler."

Notlar

Not 1

*Yûsuf'un kardeşleri.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1686 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1686|12|92|قال لا تثريب عليكم اليوم يغفر الله لكم وهو ارحم الرحمين

Latin Literal

92. Kâle lâ tesrîbe aleykumul yevm(yevme), yagfirullâhu lekum ve huve erhamur râhimîn(râhimîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Yoktur suçlama/paylama üzerine bugün; mağfiret319 eder Allah sizleri; ve O** daha Rahîm’dir2 Rahîmlerin2.

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1687 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1687|12|93|اذهبوا بقميصي هذا فالقوه علي وجه ابي يات بصيرا واتوني باهلكم اجمعين

Latin Literal

93. Yezhebû bikamîsî hâzâ fe elkûhu alâ vechi ebî ye’ti basîrâ(basîran), ve’tûnî bi ehlikum ecma’în(ecma’îne).

Türkçe Çeviri

"Gidin benim* bu gömleğimle; öyle ki buluşturun onu** yüzüne karşı babamın***; gelir bir görme****; ve gelin bana ahalisiyle568 onun***** topluca."

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Gömleği***Yakûb'un.****Gözüne.*****Yakûb'un.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1688 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1688|12|94|ولما فصلت العير قال ابوهم اني لاجد ريح يوسف لولا ان تفندون

Latin Literal

94. Ve lemmâ fasalatil’îru kâle ebûhum innî le ecidu rîha yûsufe lev lâ en tufennidûn(tufennidûni).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki ayrıldı* kervan: dedi babaları**: "Doğrusu ben mutlak buluyorum*** Yûsuf'un kokusunu şayet ki bunadı demezseniz bana."

Notlar

Not 1

*Mısır'dan.**Yakûb.***Kervan daha Yakûb'a ulaşmadan Yakûb'un Yûsuf'un kokusunu alması Rabbinin ona bir lütfudur.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1689 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1689|12|95|قالوا تالله انك لفي ضللك القديم

Latin Literal

95. Kâlû tallâhi inneke le fî dalâlikel kadîm(kadîmi).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Allah’a yemin olsun ki doğrusu sen** mutlak içindesin eski bir dalalet128."

Notlar

Not 1

*Yakûb'un yanında kalmış olan oğulları.**Yakûb.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1690 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1690|12|96|فلما ان جا البشير القيه علي وجهه فارتد بصيرا قال الم اقل لكم اني اعلم من الله ما لا تعلمون

Latin Literal

96. Fe lemmâ en câel beşîru elkâhu alâ vechihî fertedde basîrâ(basiran), kâle e lem ekul lekum innî a’lemu minallâhi mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ki geldi müjdeci; buluşturdu* onu** yüzüne karşı onun***; öyle ki geri döndü bir görme/görüş; dedi****: "Hiç demiyor muydum sizlere (ki) doğrusu ben bilirim Allah’tan bilmediklerinizi?"

Notlar

Not 1

*Müjdeci.**Yûsuf'un gömleğini.***Yakûb'un.****Yakûb.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1691 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1691|12|97|قالوا يابانا استغفر لنا ذنوبنا انا كنا خطين

Latin Literal

97. Kâlû yâ ebânestagfir lenâ zunûbenâ innâ kunnâ hâtıîn(hâtıîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ey babamız**! Mağfiret dile*** bizlere; günahlarımıza; doğrusu bizler olduk hata edenler."

Notlar

Not 1

*Yakûb'un oğulları.**Yakûb.***Allah'tan.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1692 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1692|12|98|قال سوف استغفر لكم ربي انه هو الغفور الرحيم

Latin Literal

98. Kâle sevfe estagfiru lekum rabbî, innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Yakında mağfiret319 dileyeceğim sizlere Rabbimden4; doğrusu O**; O** (ki) Gafûr’dur20; Rahîm’dir2."

Notlar

Not 1

*Yakûb.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1693 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1693|12|99|فلما دخلوا علي يوسف اوي اليه ابويه وقال ادخلوا مصر ان شا الله امنين

Latin Literal

99. Fe lemmâ dehalû alâ yûsufe âvâ ileyhi ebeveyhi ve kâledhulû mısra in şâallâhu âminîn(âminîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman girdiler** Yûsuf'a karşı; sığındırdı** kendine ana-babasını; ve dedi** girin misraya***; eğer dilediyse Allah**** eminler (olarak)"

Notlar

Not 1

*Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.**Yûsuf.***Büyük şehir, metropol.****İnşAllah.

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1694 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1694|12|100|ورفع ابويه علي العرش وخروا له سجدا وقال يابت هذا تاويل ريي من قبل قد جعلها ربي حقا وقد احسن بي اذ اخرجني من السجن وجا بكم من البدو من بعد ان نزغ الشيطن بيني وبين اخوتي ان ربي لطيف لما يشا انه هو العليم الحكيم

Latin Literal

100. Ve refea ebeveyhi alel arşı ve harrû lehu succedâ(succeden), ve kâle yâ ebeti hâzâ te’vîlu ru’yâye min kablu kad cealehâ rabbî hakkâ(hakkan), ve kad ahsene bî iz ahrecenî mines sicni ve câe bikum minel bedvi min ba’di en nezegaş şeytânu beynî ve beyne ıhvetî, inne rabbî latîfun limâ yeşâ’(yeşâu) innehu huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve yükseltti* ana-babasını arşa/tahta karşı; ve kapandılar** ona secdeler12 (-le)”; ve dedi*: “Ey babam***! İşte bu tevilidir401 önceki rüyamın938; muhakkak yaptı onu**** Rabbim4 bir hak/gerçek; ve muhakkak ihsânda250 bulundu bana çıkarırken beni zindandan; ve getirdi sizleri çölden; ki şeytânın29 benim aramla ve kardeşlerim arasını kışkırtması sonrasında; doğrusu Rabbim4 Latîf'tir40 dilediği için; doğrusu O*****; O’dur***** Alîm8; Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Yakûp, Yûsuf'un anası ve kardeşleri.***Yakûb.****Rüyayı.*****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Latîf (Kavram ID: 40)
İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)
Tevil (Kavram ID: 401)
Rüya (Kavram ID: 938)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 1695 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1695|12|101|رب قد اتيتني من الملك وعلمتني من تاويل الاحاديث فاطر السموت والارض انت ولي في الدنيا والاخره توفني مسلما والحقني بالصلحين

Latin Literal

101. Rabbi kad âteytenî minel mulki ve allemtenî min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), fâtıras semâvâti vel ardı ente veliyyî fîd dunyâ Vel âhıreh(âhıreti), teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Muhakkak verdin bana* mülkten; ve öğrettin bana tevilinden401 hadislerin**; yaransın*** gökleri162 ve yeri; sensin velim28 dünyada ve ahirette; ve vefat621 ettir beni bir müsliman944 (olarak); ve tutundur**** beni sâlihlere217."

Notlar

Not 1

*Yûsuf.**Sözlerin.***Tekillikten, tek enerjiden yararak, ayırarak evreni oluşturansın.****Bağla, birleştir, yapıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Veli (Kavram ID: 28)
Gökler (Kavram ID: 162)
Sâlihler (Kavram ID: 217)
Tevil (Kavram ID: 401)
Vefat (Kavram ID: 621)
Müsliman (Kavram ID: 944)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 1696 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1696|12|102|ذلك من انبا الغيب نوحيه اليك وما كنت لديهم اذ اجمعوا امرهم وهم يمكرون

Latin Literal

102. Zâlike min enbâil gaybi nûhîhi ileyk(ileyke), ve mâ kunte ledeyhim iz ecmaû emrehum ve hum yemkurûn(yemkurûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu haberlerindendir gaybın62 (ki) vahy603 ederiz sana*; ve olmuş değildin onların** yanında toplandıkları zaman emirlerine200 ve onlar plan yapıyorlarken.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Yûsuf'un kardeşlerinin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 1697 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1697|12|103|وما اكثر الناس ولو حرصت بمومنين

Latin Literal

103. Ve mâ ekserun nâsi ve lev haraste bi mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir insanların ekserisi/çoğu -şayet arzuladıysan* (da)- müminler27.

Notlar

Not 1

*Sen arzuladıysan da, istediysen de.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 1698 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1698|12|104|وما تسلهم عليه من اجر ان هو الا ذكر للعلمين

Latin Literal

104. Ve mâ tes’eluhum aleyhi min ecr(ecrin), in huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve sual eder/sorar değilsin ona* karşı hiçbir ecir820 ki o** ancak bir zikirdir78 alemlere203.

Notlar

Not 1

*Risâlete karşı.**Risâletin olan Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Ecir (Kavram ID: 820)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 1699 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1699|12|105|وكاين من ايه في السموت والارض يمرون عليها وهم عنها معرضون

Latin Literal

105. Ve keeyyin min âyetin fîs semâvâti vel ardı yemurrûne aleyhâ ve hum anhâ mu’ridûn(mu’ridûne).

Türkçe Çeviri

Ve nicedir bir ayetten287 göklerde162 ve yerde; geçerler onun* üzerine; ve onlar* ondan yüz çevirenlerdir.

Notlar

Not 1

*Ayetin, ayetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Ayet (Kavram ID: 287)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 1700 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1700|12|106|وما يومن اكثرهم بالله الا وهم مشركون

Latin Literal

106. Ve mâ yu’minu ekseruhum billâhi illâ ve hum muşrikûn(muşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 eder değillerdir ekserisi/çoğu onların* Allah'a; dışında (ki) ve onlar** müşriklerdir36.

Notlar

Not 1

*İnsanların.**Allah'a iman ediyoruz diyen insanların çoğu sahte imanlıdır; ancak şirk koşarak iman ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)
iman (Kavram ID: 47)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 1701 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1701|12|107|افامنوا ان تاتيهم غشيه من عذاب الله او تاتيهم الساعه بغته وهم لا يشعرون

Latin Literal

107. E fe eminû en te’tiyehum gâşiyetun min azâbillâhi ev te’tiyehumus sâatu bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eminler mi ki gelir onlara* bir saran/örten** Allah'ın azabından ya da gelir onlara sâat470 ansızın; ve onlar şuurlanmazlar.

Notlar

Not 1

*İnsanlara.**Tüm dünya atmosferini/göğü saran duman azabı. Duhân suresi 10. ayette bildirilen küresel felaket.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 1702 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1702|12|108|قل هذه سبيلي ادعوا الي الله علي بصيره انا ومن اتبعني وسبحن الله وما انا من المشركين

Latin Literal

108. Kul hâzihî sebîlî ed’û ilallâhi alâ basîretin ene ve menittebeanî, ve subhânallâhi ve mâ ene minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İşte budur benim yolum*; davet ederim Allah'a; bir basirete690 karşıdır** ben ve kimse (ki) tabi oldu bana; ve Subhân’dır7 Allah; ve değilim ben müşriklerden36.

Notlar

Not 1

*Dosdoğru yol olan Kur'an.**Basirete karşı yürürler, basiret içindedirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Basiretler. (Kavram ID: 690)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 1703 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1703|12|109|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم من اهل القري افلم يسيروا في الارض فينظروا كيف كان عقبه الذين من قبلهم ولدار الاخره خير للذين اتقوا افلا تعقلون

Latin Literal

109. Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim min ehlil kurâ, e fe lem yesîrû fîl ardı fe yanzurû keyfe kâne âkıbetullezîne min kablihim, ve le dârul âhıreti hayrun lillezînettekav, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz senden önce erkekler dışında (ki) vahy603 ettik onlara kentlerin ehlinden568*; öyle ki hiç seyahat etmezler mi yerde**; öyle ki bakmazlar mı nasıl oldu akıbeti892 onlardan önceki kimselerin; ve ahiret diyarı*** hayırlıdır**** kimselere (ki) takvalı21 oldular; öyle ki akletmez562 misiniz?

Notlar

Not 1

*Kentlerin ahalisinin başına gelenler hakkında onlara da vahy ettik.**Yeryüzünde antik kentleri gezin.***Yurdu.****Ahiret diyarı/yurdu sadece takvalılara hayırlıdır. Başkalarına değil.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Akletmek. (Kavram ID: 562)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 1704 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1704|12|110|حتي اذا استيس الرسل وظنوا انهم قد كذبوا جاهم نصرنا فنجي من نشا ولا يرد باسنا عن القوم المجرمين

Latin Literal

110. Hattâ izestey’eser rusulu ve zannû ennehum kad kuzibû câehum nasrunâ fe nucciye men neşâ’(neşâu), ve lâ yureddu be’sunâ anil kavmil mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Ta ki umudu kestiği zaman resûller418; ve zannettiler ki onlar muhakkak yalanlandılar; geldi onlara* yardımımız; öyle ki kurtarıldı kimseler (ki) dileriz/isteriz; ve geri döndürülemez perişanlığımız mücrim674 bir kavminden/toplumdan.

Notlar

Not 1

*Resûllere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)
Mücrim (Kavram ID: 674)

Yusuf/Yusuf Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 1705 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1705|12|111|لقد كان في قصصهم عبره لاولي الالبب ما كان حديثا يفتري ولكن تصديق الذي بين يديه وتفصيل كل شي وهدي ورحمه لقوم يومنون

Latin Literal

111. Lekad kâne fî kasasıhim ibretun li ûlîl elbâb(elbâbi), mâ kâne hadîsen yufterâ ve lâkin tasdîkallezî beyne yedeyhi ve tafsîle kulli şey’in ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun oldu onların* kıssasında bir ibret elbâb88 sahiplerine; olmuş değildir (o**) bir hadis945 (ki) iftira atılır402; velakin/fakat bir tasdiktir*** kimseye (ki) iki elinin arasındadır**** onun; ve bir tefsîldir651 her bir şeye; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir271 iman47 eder bir kavme/topluma.

Notlar

Not 1

*Resûllerin.**Kur'an.***Kur'an Tevrât'a bir musaddıktır. Tevrât'ı tasdikler. ****Tevrât.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Elbâb (Kavram ID: 88)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Tefsîl (Kavram ID: 651)

Sure 13: Ra'd/Gök Gürültüsü (ٱلرَّعْد)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1706 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1706|13|1|المر تلك ايت الكتب والذي انزل اليك من ربك الحق ولكن اكثر الناس لا يومنون

Latin Literal

1. Elif lâm mim râ tilke âyâtul kitâb(kitâbi), vellezî unzile ileyke min rabbikel hakku ve lâkinne ekseren nâsi lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

ALMR44*; işte şu (ki) ayetleridir kitabın**; ve indirilendir sana Rabbinden4 hak/gerçek (olarak); velakin/fakat insanların ekserisi/çoğu iman47 etmezler.

Notlar

Not 1

*Elif, Lâm, Mîm, Ra.**Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1707 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1707|13|2|الله الذي رفع السموت بغير عمد ترونها ثم استوي علي العرش وسخر الشمس والقمر كل يجري لاجل مسمي يدبر الامر يفصل الايت لعلكم بلقا ربكم توقنون

Latin Literal

2. Allâhullezî refeas semavâti bi gayri amedin terevnehâ summestevâ alel arşı ve sehhareş şemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), yudebbirul emre yufassılul âyâti leallekum bi likâi rabbikum tûkınûn(tûkınûne)."

Türkçe Çeviri

Allah (ki) yükseltendir231 gökleri162 olmaksızın bir direk (ki) görürsünüz onu*; sonra** istiva etti arşa66 karşı; ve boyun eğdirdi Güneş’i ve Ay'ı; her biri akar*** belirlenmiş bir ecele****; düzenler***** emri200; detaylandırır ayetleri389; belki sizler Rabbinizle4 karşılaşmaya yakınlaşırsınız299.

Notlar

Not 1

*Direği. Karanlık enerji evreni hızla genişletmekte ve içine çökmesini engelleyen direkler gibi işlev görmektedir.**Sonra geçişi Big Bang (Evrenin yükseltilmesinin başlaması) sonrası 9.2 milyar yıl geçmesini işaret eder. Güneş sisteminin yaratılacağı evrenin içindeki dumanın evrenin de içinde olduğu arştan gelen bilgiyle düzenlenmesini bir işarettir. ***Güneş ve Ay karanlık madde içinde yüzer, akar.****Güneş ve Ay yok edilecekleri bir ecele doğru akarak Rablerinin emrine uyarlar.*****Organize eder, tasarlar Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Arş (Kavram ID: 66)
Gökler (Kavram ID: 162)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Evrenin yükseltilmesi (Kavram ID: 231)
Kesin, kesinleşmek, yakın (Kavram ID: 299)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1708 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1708|13|3|وهو الذي مد الارض وجعل فيها روسي وانهرا ومن كل الثمرت جعل فيها زوجين اثنين يغشي اليل النهار ان في ذلك لايت لقوم يتفكرون

Latin Literal

3. Ve huvellezî meddel arda ve ceale fîhâ revâsiye ve enhârâ(enhâren), ve min kullis semerâti ceale fîhâ zevceynisneyni yugşil leylen nehâr(nehâre), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'dur*; ki yaydı/genişletti** yeri***; ve yaptı orada**** revâsiye146; ve nehirler; ve her meyveden; yaptı orada**** iki çift*****; örter****** geceyi171 gündüze170; doğrusu bundadır mutlak ayetler fikreder868 bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Allah'tır.**Bir kürenin yarıçapıyla yüzey alanı 4πr² formülüyle direkt olarak ilişkilidir. Hadean döneminde kayaların birleşmesiyle yarıçapı artan yerin yüzey alanı da 4πr² olarak genişlemiştir; yayılmıştır. ***Yeryüzünü, Dünya gezegenini.****Yerde.*****Erkek ve dişi.******Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1709 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1709|13|4|وفي الارض قطع متجورت وجنت من اعنب وزرع ونخيل صنوان وغير صنوان يسقي بما وحد ونفضل بعضها علي بعض في الاكل ان في ذلك لايت لقوم يعقلون

Latin Literal

4. Ve fîl ardı kıtaun mutecâvirâtun ve cennâtun min a’nâbin ve zer’un ve nahîlun sınvânun ve gayru sınvânin yuskâ bi mâin vâhid(vâhidin), ve nufaddılu ba’dehâ alâ ba’dın fîl ukul(ukuli), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve yerdedir* komşu kıtalar**; ve cennetler*** üzümlerden; ve ekin; ve hurmalar; budaklılar**** ve olmaksızın***** budaklılar; sulanır tek bir suyla950; ve faziletlendiririz202 bir kısmını onun yemede****** bir kısım üzerine; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 bir kavme/topluma (ki) aklederler562.

Notlar

Not 1

*Yeryüzündedir.**Arada okyanuslar olsa da kıtalar derinlerde birbirine komşudur. ***Bahçeler.****Budaklı, dallı ve çatallı gövdeli. Örnek elma ağacı vb. *****Budaklı, dallı ve çatallı gövdeli olmayan. Tek gövdeli. Örneğin buğday, arpa vb. ******Yeme lezzeti, faydaları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)
Akletmek. (Kavram ID: 562)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1710 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1710|13|5|وان تعجب فعجب قولهم اذا كنا تربا انا لفي خلق جديد اوليك الذين كفروا بربهم واوليك الاغلل في اعناقهم واوليك اصحب النار هم فيها خلدون

Latin Literal

5. Ve in ta’ceb fe acebun kavluhum e izâ kunnâ turâben e innâ le fî halkın cedîd(cedîdin), ulâikellezîne keferû bi rabbihim, ve ulâikel aglâlu fî a’nâkıhim, ve ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer acayip karşılarsan*; öyle ki acayip (olan) onların "Olduğumuz zaman mı bir turabin428, doğrusu bizler (olur) muyuz mutlak yeni bir yaratılış içinde?" sözleridir; işte bunlar; kimselerdir (ki) kâfirlik25 ettiler Rablerine4; ve işte bunlaradır kelepçeler** boyunlarında; ve işte bunlar; ateş834 ashâbıdır194; onlar orada*** ölümsüzlerdir185.

Notlar

Not 1

*Şaşarsan.**Demir kelepçeler.***Sekar'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Turâbin (Kavram ID: 428)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1711 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1711|13|6|ويستعجلونك بالسييه قبل الحسنه وقد خلت من قبلهم المثلت وان ربك لذو مغفره للناس علي ظلمهم وان ربك لشديد العقاب

Latin Literal

6. Ve yesta’cilûneke bis seyyieti kablel haseneti ve kad halet min kablihimul mesulât(mesulâtu), ve inne rabbeke lezû magfiretin lin nâsi alâ zulmihim, ve inne rabbeke le şedîdul ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve acele ettirirler sana kötülüğü iyilikten önce; ve muhakkak gelip geçti onlardan önce misallari870*; ve doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak sahibidir bir mağfiret319 insanlara; onların zulümlerine257 karşı; ve doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak şiddetlidir akıbetinde892.

Notlar

Not 1

*Azabın, helakın; kötü olanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1712 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1712|13|7|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه انما انت منذر ولكل قوم هاد

Latin Literal

7. Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihî), innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Ve diyorlar kâfirlik25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirmeli ona* Rabbinden4 bir ayet287; ancak ki sen* bir uyarıcısın; ve her bir kavmedir/toplumadır bir doğruya kılavuzlayan**."

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Yüce Rabbimiz her bir kavme/topluma bir uyarıcı resûl gönderir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Ayet (Kavram ID: 287)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1713 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1713|13|8|الله يعلم ما تحمل كل انثي وما تغيض الارحام وما تزداد وكل شي عنده بمقدار

Latin Literal

8. Allâhu ya’lemu mâ tahmilu kullu unsâ ve mâ tegîdul erhâmu ve mâ tezdâd(tezdâdu), ve kullu şey’in indehu bi mıkdâr(mıkdârin).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) bilir taşıdığını* her bir dişinin**; ve azalttığını952 rahimlerin ve artırdığını952; ve her bir şey O'nun*** indinde/katında bir miktarladır/ölçüyledir952.

Notlar

Not 1

*Hamile olup olmadığını, hamileyse nasıl bir bebeğe halime olduğunu bebeğin göz rengine, parmak ucuna kadar bilir. Tüm DNA'sını bilir.**Dişinin işaret edilmesi tüm memeli türlerini de kapsar. ***Allah'ın.

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1714 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1714|13|9|علم الغيب والشهده الكبير المتعال

Latin Literal

9. Âlimul gaybi veş şehâdetil kebîrul muteâl(muteâli).

Türkçe Çeviri

Bilendir gaybı62 ve şahit/tanık olunanı; Kebîr’dir502; Muteâl’dir953.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Kebîr (Kavram ID: 502)
Muteâl (Kavram ID: 953)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1715 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1715|13|10|سوا منكم من اسر القول ومن جهر به ومن هو مستخف باليل وسارب بالنهار

Latin Literal

10. Sevâun minkum men eserrel kavle ve men cehere bihî ve men huve mustahfin bil leyli ve sâribun bin nehâr(nehâri).

Türkçe Çeviri

Bir aynı seviyedir* sizlerden kimse (ki) sırlaştırdı sözü; ve kimse (ki) açık etti onu**; ve kimse (ki) o bir hafiyedir*** geceyle; ve nüfuz eder**** gündüzle.

Notlar

Not 1

*Aynı seviyededir.**Sözü.***Gizli ajan, kalbindekini gizleyerek işler çeviren.****Aranıza süzülür, penetre olur.

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1716 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1716|13|11|له معقبت من بين يديه ومن خلفه يحفظونه من امر الله ان الله لا يغير ما بقوم حتي يغيروا ما بانفسهم واذا اراد الله بقوم سوا فلا مرد له وما لهم من دونه من وال

Latin Literal

11. Lehu muakkibâtun min beyni yedeyhi ve min halfihî yahfezûnehu min emrillâh(emrillâhi), innallâhe lâ yugayyiru mâ bi kavmin hattâ yugayyirû mâ bi enfusihim, ve izâ erâdallâhu bi kavmin sûen fe lâ meredde leh(lehu), ve mâ lehum min dûnihî min vâl(vâlin).

Türkçe Çeviri

Onadır* muakkibât965 iki elinin arasından ve arkasından onun**; korurlar onu***; emrindendir Allah'ın; doğrusu Allah değiştirmez bir kavimdekini/toplumdakini ta ki değiştirirler kendi nefislerindekini201; ve dilediği zaman Allah bir kavme/topluma bir kötülük; öyle ki olmaz reddedilme ona****; yoktur onlara***** O'nun****** astından hiç bir veli28.

Notlar

Not 1

*İnsana.**İnsanın.***İnsanı.****Kötülüğe.*****İnsanlara.******Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Nefis (Kavram ID: 201)
Muakkibât (Kavram ID: 965)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1717 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1717|13|12|هو الذي يريكم البرق خوفا وطمعا وينشي السحاب الثقال

Latin Literal

12. Huveellezî yurîkumul berka havfen ve tamean ve yunşius sehâbes sikâl(sikâle).

Türkçe Çeviri

O* (ki) gösterendir sizlere şimşeği261 bir korku (-yla) ve tamah** (-la); ve inşa eder ağır/yüklü bulutları.

Notlar

Not 1

*Allah.**Arzu, istek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şimşek (Kavram ID: 261)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1718 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1718|13|13|ويسبح الرعد بحمده والمليكه من خيفته ويرسل الصوعق فيصيب بها من يشا وهم يجدلون في الله وهو شديد المحال

Latin Literal

13. Ve yusebbihur ra’du bi hamdihî vel melâiketu min hîfetih(hîfetihî), ve yursilus savâıka fe yusîbu bihâ men ye?âu ve hum yucâdilûne fillâh(fillâhi), ve huve ?edîdul mihâl(mihâli).

Türkçe Çeviri

Ve tesbih57 eder gök gürültüsü* O’nun** hamdıyla3; ve melekler*** (de) O’nun** korkusundan; ve gönderir yıldırımlar260; öyle ki isabet ettir onunla**** dilediği kimseyi; ve onlar mücadele ederler Allah hakkında; ve O***** şiddetlidir mihâl966 (-de).

Notlar

Not 1

*Ra’d. Sureye adını veren kelime.**Allah'ın.***Evrenin içindeki sicimler ve evrenin dışındaki şerefli bilinçli varlıklar.****Yıldırımla.*****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Yıldırım. (Kavram ID: 260)
Mihâl. (Kavram ID: 966)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1719 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1719|13|14|له دعوه الحق والذين يدعون من دونه لا يستجيبون لهم بشي الا كبسط كفيه الي الما ليبلغ فاه وما هو ببلغه وما دعا الكفرين الا في ضلل

Latin Literal

14. Lehu da’vetul hakk(hakkı), vellezîne yed’ûne min dûnihî lâ yestecîbûne lehum bi şey’in illâ kebâsitı keffeyhi ilel mâi li yebluga fâhu ve mâ huve bi bâligıh(bâligıhî), ve mâ duâul kâfirîne illâ fî dalâl(dalâlin).

Türkçe Çeviri

O'nadır* hak/gerçek çağrı/davet; ve kimseler (ki) çağırırlar/davet ederler O’nun** astından (ki) cevap veremezler onlara bir şeyle; dışındadır uzatan iki avcunu*** suya; ulaşması için ağzına; ve o*** ulaşır değildir ona; ve değildir çağrısı/daveti kâfirlerin25 dalaletteki128 dışında.

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Allah'ın.***Yüce Allah'ın iki avucu ve onların uzatılmasını olumsuz olarak işaret etmesi de büyük bir işarettir. Günümüzde Allah'a dua ediyoruz diye avuç açan ancak mezheplere/tarikatlara/hadislere tabi olmuş kimselerin çağrıları/duaları gerçek çağrı/dua değildir. Rabbimiz şirkle yapılan dualara asla cevap vermez. Vermediğini de zaten kendilerini müslüman sanan toplumun halinden görmekteyiz ki üzerlerine rics/pislik yağmaktadır.***Su.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1720 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1720|13|15|ولله يسجد من في السموت والارض طوعا وكرها وظللهم بالغدو والاصال

Latin Literal

15. Ve lillâhi yescudu men fis semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve zilâluhum bil guduvvi vel âsâl(âsâli). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a secde12 eder kimse; göklerde162 ve yerde; gönüllü ve kerhen697; ve gölgeleri* (de) onların; gün doğumu** sonrası; gün batımı** öncesi.

Notlar

Not 1

*Gölgenin işaret edilmesi önemlidir. Uzayda bir yıldızın yörüngesindeki ötegezegenlerde yaşayan maddeden yaratılmış varlıkları işaret eder. **Gün batımı ve gün doğumu oluyorsa mutlak ki bir yıldız ve hem kendi etrafında hem de yıldızı etrafında dönen bir gezegen var olmalıdır. Ötegezegenlerin varlığı şerefli Kur'an'da işaret edilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Gökler (Kavram ID: 162)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1721 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1721|13|16|قل من رب السموت والارض قل الله قل افاتخذتم من دونه اوليا لا يملكون لانفسهم نفعا ولا ضرا قل هل يستوي الاعمي والبصير ام هل تستوي الظلمت والنور ام جعلوا لله شركا خلقوا كخلقه فتشبه الخلق عليهم قل الله خلق كل شي وهو الوحد القهر

Latin Literal

16. Kul men rabbus semâvâti vel ard(ardı), kulillâh(kulillâhu), kul e fettehaztum min dûnihî evliyâe lâ yemlikûne li enfusihim nef’an ve lâ darrâ(darren), kul hel yestevil a’mâ vel basîru em hel testevîz zulumâtu ven nûr(nûru), em cealû lillâhi şurekâe halakû ke halkıhî fe teşâbehel halku aleyhim, kulillâhu hâliku kulli şey’in ve huvel vâhidul kahhâr(kahhâru).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kimdir Rabbi4 göklerin162 ve yerin?"; de ki: "Allah!"; de ki: "O'nun* astından evliya212 mı edindiniz (ki) malik olamazlar kendi nefislerine201 bir menfaate ve ne de bir zarara"; de ki: "Aynı seviyede olur mu kör ve gören ya da aynı seviyede olur mu karanlıklar ve aydınlık ya da yaptılar Allah'a ortaklar (ki) yarattılar yarattığı gibi O’nun* öyle ki benzerleşti (o) yaratma onlara?"; de ki: "Allah (ki) yaratandır her bir şeyi ve O** Vâhid'tir86; Kahhâr’dır87.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Vâhid (Kavram ID: 86)
Kahhâr (Kavram ID: 87)
Gökler (Kavram ID: 162)
Nefis (Kavram ID: 201)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1722 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1722|13|17|انزل من السما ما فسالت اوديه بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغا حليه او متع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والبطل فاما الزبد فيذهب جفا واما ما ينفع الناس فيمكث في الارض كذلك يضرب الله الامثال

Latin Literal

17. Enzele mines semâi mâen fe sâlet evdiyetun bi kaderihâ fahtemeles seylu zebeden râbiyâ(râbiyen), ve mimmâ yûkıdûne aleyhi fîn nâribtigâe hılyetin ev metâın zebedun misluh(misluhu), kezâlike yadribullâhul hakka vel bâtıl(bâtıle), fe emmez zebedu fe yezhebu cufâ’(cufâen), ve emmâ mâ yenfaun nâse fe yemkusufîl ard(ardı), kezâlike yadrıbullâhul emsâl(emsâle).

Türkçe Çeviri

İndirdi* gökten179 bir su; öyle ki aktı dereler kendi ölçüsüyle; ve öyle ki taşıdı akıntı aşan/taşan bir köpük967; ve ateşte yaktıklarının/tutuşturduklarının üzerindedir** misali870 bir köpük967 (ki) aranırlar bakınırlar bir süse/donatıya ya da bir metaya54; işte böyledir; darbeder/vurur Allah hakkı/gerçeği ve batılı; öyle ki gelince köpüğe öylece gider/uzaklaşır bir cüruf (olarak) ve gelince menfaat sağlayana*** insanlara öyle ki kalır/durur yerde; işte böyle darbeder/vurur Allah emsali870****.

Notlar

Not 1

*Allah.**Isınan metal cevherinin.***Saflaşmış metal.****Misaller, örnekler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Gökten inen su (Kavram ID: 179)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1723 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1723|13|18|للذين استجابوا لربهم الحسني والذين لم يستجيبوا له لو ان لهم ما في الارض جميعا ومثله معه لافتدوا به اوليك لهم سو الحساب وماويهم جهنم وبيس المهاد

Latin Literal

18. Lillezînestecâbû li rabbihimul husnâ, vellezîne lem yestecibû lehu lev enne lehum mâ fîl ardı cemîan ve mislehu meahu leftedev bih(bihî), ulâike lehum sûul hısâbi ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Türkçe Çeviri

Kimseleredir güzellik (ki) cevap verirler Rablerine4 ve kimseler (ki) asla cevap vermezler O’na*; şayet ki onlara (olsa) yerdeki topluca ve onun** misli870 yanında onun***; mutlak fidye verirdi onu****; işte bunlara; onlaradır bir kötü hesap; ve varış yerleri cehennemdir968; ve ne kötü yataktır.

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Yerin.***O kimsenin.****Yeri ve onun gibi mislini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Cehennem (Kavram ID: 968)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1724 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1724|13|19|افمن يعلم انما انزل اليك من ربك الحق كمن هو اعمي انما يتذكر اولوا الالبب

Latin Literal

19. E fe men ya’lemu ennemâ unzile ileyke min rabbikel hakku ke men huve a’mâ, innemâ yetezekkeru ûlul elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Rabbinden4 sana indirileni hak/gerçek (olarak) bilen kimse kimse gibi midir (ki) o kördür? Ancak elbâb88 sahipleri zikreder78.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Elbâb (Kavram ID: 88)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1725 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1725|13|20|الذين يوفون بعهد الله ولا ينقضون الميثق

Latin Literal

20. Ellezîne yûfûne bi ahdillâhi ve lâ yenkudûnel misâk(misâka).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) tamamlarlar ahdi969 Allah'a; ve bozmazlar mîsâkı281.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mîsâk (Kavram ID: 281)
Ahid, ahd. (Kavram ID: 969)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1726 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1726|13|21|والذين يصلون ما امر الله به ان يوصل ويخشون ربهم ويخافون سو الحساب

Latin Literal

21. Vellezîne yasılûne mâ emerallâhu bihî en yûsale ve yahşevne rabbehum ve yehâfûne sûel hisâb(hisâbi).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) birleştirirler187 emrettiğini Allah'ın kendisiyle ki birleştirilir; ve haşyet53 duyarlar Rablerine4; ve korkarlar bir kötü hesaba (karşı).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1727 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1727|13|22|والذين صبروا ابتغا وجه ربهم واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه ويدرون بالحسنه السييه اوليك لهم عقبي الدار

Latin Literal

22. Vellezîne saberûbtigâe vechi rabbihim ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten ve yedreûne bil hasenetis seyyiete ulâike lehum ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) sabrettiler51; arayanlardır Rablerinin4 yüzünü; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve infak ettiler6 rızıklandırdığımızdan onları sırlı/gizlice ve alenen/bildirerek; ve savarlar/defederler güzellikle rezilliği/iğrençliği; işte bunlar; onlaradır diyarın** sonu*.

Notlar

Not 1

*Selam diyarı/yurdu sonrası girilecek olan son yurt/diyar olan cennet yurdu/diyarı.**Yurdun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
infak (Kavram ID: 6)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1728 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1728|13|23|جنت عدن يدخلونها ومن صلح من ابايهم وازوجهم وذريتهم والمليكه يدخلون عليهم من كل باب

Latin Literal

23. Cennâtu adnin yedhulûnehâ ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim vel melâiketu yedhulûne aleyhim min kulli bâb(bâbin).

Türkçe Çeviri

Adn812 cennetleri970 (ki) girerler ona*; ve babalarından/atalarından sâlihât18 yapmış kimse (de); ve zevcelerinden (de); ve zürriyetlerinden380 (de); ve melekler (ki) girerler üzerlerine onların her bir kapıdan.

Notlar

Not 1

*Cennete.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Adn (Kavram ID: 812)
Cennetler (Kavram ID: 970)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1729 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1729|13|24|سلم عليكم بما صبرتم فنعم عقبي الدار

Latin Literal

24. Selâmun aleykum bi mâ sabertum fe ni’me ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

"Bir selâmdır98 üzerinize; sabretmenize51 karşılık; öyle ki ne muhteşemdir akıbeti892 diyarın*."

Notlar

Not 1

*Yurdun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Selâm (Kavram ID: 98)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1730 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1730|13|25|والذين ينقضون عهد الله من بعد ميثقه ويقطعون ما امر الله به ان يوصل ويفسدون في الارض اوليك لهم اللعنه ولهم سو الدار

Latin Literal

25. Vellezîne yankudûne ahdallâhi min ba’di mîsâkıhi ve yaktaûne mâ emerallâhu bihi en yûsale ve yufsidûne fîl ardı ulâike lehumul la’netu ve lehum sûud dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) bozarlar Allah'a (olan) ahdi969 sonrasında kendi mîsâkı281; ve keserler187 Allah'ın kendisiyle emrettiğini ki birleştirilir; ve fesat265 çıkarırlar yerde; işte bunlar; onlaradır lanet280; ve onlaradır bir kötü diyar*.

Notlar

Not 1

*Yurt.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1731 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1731|13|26|الله يبسط الرزق لمن يشا ويقدر وفرحوا بالحيوه الدنيا وما الحيوه الدنيا في الاخره الا متع

Latin Literal

26. Allâhu yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), ve ferihû bil hayâtid dunyâ, ve mal hayâtud dunyâ fîl âhıreti illâ metâ’u(metâun).

Türkçe Çeviri

Allah yayar/genişletir rızkı dilediği kimseye; ve ölçeklendirir*; ve ferahladılar** dünya hayatıyla; ve dünya hayatı değildir ahirette*** bir meta54 dışında.

Notlar

Not 1

*Yayılan her rızık evrenin kendisi gibi ölçeklidir, miktarlıdır, ayarlıdır. **Mîsâkı bozan insanlar.***Ahirette diriliş gününde bu tam olarak anlaşılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1732 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1732|13|27|ويقول الذين كفروا لولا انزل عليه ايه من ربه قل ان الله يضل من يشا ويهدي اليه من اناب

Latin Literal

27. Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).

Türkçe Çeviri

Ve diyor kâfirlik25 etmiş kimseler: "Değil miydi indirilmeli onun* üzerine bir ayet287 Rabbinden4?"; de ki: "Doğrusu Allah dalalette128 bırakır dilediği kimseyi; ve kılavuzlar kendisine sıkça dönmüş** kimseyi."

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Her anında Rabbini hatırlayan/zikreden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Ayet (Kavram ID: 287)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1733 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1733|13|28|الذين امنوا وتطمين قلوبهم بذكر الله الا بذكر الله تطمين القلوب

Latin Literal

28. Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) iman47 ettiler; ve tatmin971 olur kalpleri Allah’ın zikriyle347; değil mi ki Allah’ın zikriyle347 tatmin971 olur kalpler?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Tatmin (Kavram ID: 971)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1734 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1734|13|29|الذين امنوا وعملوا الصلحت طوبي لهم وحسن ماب

Latin Literal

29. Ellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti tûbâ lehum ve husnu meâb(meâbin).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; onlaradır tûbâ976 ve bir güzel dönüş yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Tûbâ (Kavram ID: 976)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1735 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1735|13|30|كذلك ارسلنك في امه قد خلت من قبلها امم لتتلوا عليهم الذي اوحينا اليك وهم يكفرون بالرحمن قل هو ربي لا اله الا هو عليه توكلت واليه متاب

Latin Literal

30. Kezâlike erselnâke fî ummetin kad halet min kablihâ umemun li tetluve aleyhimullezî evhaynâ ileyke ve hum yekfurûne bir rahmân(rahmâni), kul huve rabbî lâ ilâhe illâ hû(hûve), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi metâb(metâbi).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; gönderdik seni* bir ümmete305; muhakkak gelip geçti ondan** önce ümmetler305; tilâvet874 etmen için onlara vahyettiğimizi603 (senin) üzerine; ve onlar kâfirlik25 ederler Rahmân'a1; de ki: "O*** (ki) Rabbimdir4; yoktur ilâh74 O’nun**** dışında; O'na****** tevekkül79 ettim; ve O'nadır***** tevbem33."

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Ümmetten.***Allah.****Allah'ın.*****Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Tevbe (Kavram ID: 33)
ilâh (Kavram ID: 74)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1736 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1736|13|31|ولو ان قرانا سيرت به الجبال او قطعت به الارض او كلم به الموتي بل لله الامر جميعا افلم يايس الذين امنوا ان لو يشا الله لهدي الناس جميعا ولا يزال الذين كفروا تصيبهم بما صنعوا قارعه او تحل قريبا من دارهم حتي ياتي وعد الله ان الله لا يخلف الميعاد

Latin Literal

31. Ve lev enne kur’ânen suyyiret bihil cibâlu ev kuttıat bihil ardu ev kullime bihil mevtâ, bel lillâhil emru cemîâ(cemîan), e fe lem ye’yesillezîne âmenû en lev yeşâullâhu le heden nâse cemîâ(cemîan),ve lâ yezâlullezîne keferû tusîbuhum bi mâ sanaû kâriatun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye’tiye va’dullâh(va’dullâhi), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde).

Türkçe Çeviri

Ve şayet ki bir Kur’an850 (ki) yürütülseydi onunla* dağlar ya da kesilseydi** onunla* yer ya da kelam ettirilseydi onunla* ölüler; Evet! Allah’adır emir200 topluca; öyle ki hiç farkına varmaz mı iman47 etmiş kimseler ki şayet dilerse Allah mutlak doğru yola kılavuzlardı insanları topluca; ve ayrılmaz/farklı kılınmaz kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) isabet eder onlara sanayi olarak ürettikleriyle bir çarpma/vuruş; ya da konar*** diyarlarından**** bir yakına; ta ki gelir vaadi Allah'ın; doğrusu Allah ihtilaf etmez***** vaat yerine.

Notlar

Not 1

*Kur'an'la.**Parçalara bölünseydi.***Çarpma/vuruş.****Yurtlarından.*****Zıtlaşmak, ayrılığa düşmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
emir, emretmek (Kavram ID: 200)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1737 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1737|13|32|ولقد استهزي برسل من قبلك فامليت للذين كفروا ثم اخذتهم فكيف كان عقاب

Latin Literal

32. Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe emleytu lillezîne keferû summe ehaztuhum, fe keyfe kâne ıkâb(ıkâbi).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun istihza361 edildi resûllere418 senden önce; öyle ki serbestlik verdim kâfirlik25 etmiş kimselere; sonra yakaladım onları; öyle ki nasıl oldu akıbetim892.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
İstihza/istihza (Kavram ID: 361)
Resûl (Kavram ID: 418)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1738 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1738|13|33|افمن هو قايم علي كل نفس بما كسبت وجعلوا لله شركا قل سموهم ام تنبونه بما لا يعلم في الارض ام بظهر من القول بل زين للذين كفروا مكرهم وصدوا عن السبيل ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

33. E fe men huve kâimun alâ kulli nefsin bi mâ kesebet, ve cealû lillâhi şurekâ’(şurekâe), kul semmûhum, em tunebbiûnehu bi mâ lâ ya’lemu fîl ardı em bi zâhirin minel kavl(kavli), bel zuyyine lillezîne keferû mekruhum ve suddû anis sebîl(sebîli), ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kimse midir o* (ki) bir kıyamdadır143** her bir nefis201 üzerine kazandığıyla? Ve yaptılar Allah'a ortaklar71; de ki: "İsimlendirin*** onları****; ya da haber (mi) verirsiniz O'na***** bilmediğini yerde; ya da söylemden ortaya çıkanladır******; evet! Ziynetlendirildi856 kâfirlik25 etmiş kimselere tuzakları; ve sapıp uzaklaştırıldılar yoldan*******; ve kimi dalalette128 bırakır Allah; öyle ki yoktur ona hiç bir doğru yola kılavuz.

Notlar

Not 1

*Kâfirlik etmiş kimse ve/veya Yüce Allah'a ortak edilen kimse. **Her zaman uyanıktır, dikelmiştir, aktiftir. Kendisi yaratılmış olan bir kimse asla Yüce Allah'a ortak koşulamaz.***Ne isim verirseniz verin bir ilâh olma özellikleri asla yoktur.****Ortak koşulan kimseler. *****Allah'a. ******Boş sözle, boş lafla. Kuru laf kalabalığıyla.*******Kur'an'dan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
Nefis (Kavram ID: 201)
Ziynet (Kavram ID: 856)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1739 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1739|13|34|لهم عذاب في الحيوه الدنيا ولعذاب الاخره اشق وما لهم من الله من واق

Latin Literal

34. Lehum azâbun fîl hayâtid dunyâ ve le azâbul âhıreti eşakk(eşakku), ve mâ lehum minallâhi min vâk(vâkın).

Türkçe Çeviri

Onlaradır* bir azap** dünya hayatında; ve mutlak ki ahiret azabı daha şiddetlidir; ve yoktur onlara Allah’tan hiç bir sakındıran.

Notlar

Not 1

*Mîsâkı bozan kimselere.**Dünya hayatı bir azaba döner.

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1740 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1740|13|35|مثل الجنه التي وعد المتقون تجري من تحتها الانهر اكلها دايم وظلها تلك عقبي الذين اتقوا وعقبي الكفرين النار

Latin Literal

35. Meselul cennetilletî vuidel muttekûn(muttekûne), tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), ukuluhâ dâimun ve zilluhâ, tilke ukbellezînettekav ve ukbel kâfirînen nâr(nâru).

Türkçe Çeviri

Misalidir870 cennetin970 ki vaat edilendir muttakilere17; akar altından onun* nehirler; meyvesi onun* bir daimdir**; ve onun* gölgesi (de); işte şu; akıbetidir892 kimselerin (ki) takvalı21 oldular; ve akıbeti892 kâfirlerin25 ateştir834.

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Kesintisiz, sürekli kalan, yıkılmayan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)
Cennetler (Kavram ID: 970)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1741 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1741|13|36|والذين اتينهم الكتب يفرحون بما انزل اليك ومن الاحزاب من ينكر بعضه قل انما امرت ان اعبد الله ولا اشرك به اليه ادعوا واليه ماب

Latin Literal

36. Vellezîne âteynâhumul kitâbe yefrehûne bimâ unzile ileyke ve minel ahzâbi men yunkiru ba’dah(ba’dahu), kul innemâ umirtu en a’budallâhe ve lâ uşrike bih(bihî), ileyhi ed’û ve ileyhi meâb(meâbi).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) verdik onlara kitap*; ferahlarlar (senin) üzerine indirilenle**; ve hiziplerden*** kimi inkar eder bir kısmını onun****; de ki: "Ancak ki emredildi bana ki kulluk ederim Allah'a; ve şirk71 koşmam O'na*****; O’nadır****** (ki) çağırırım/davet ederim; ve O'nadır****** dönüşüm.

Notlar

Not 1

*Kitap ehli. Hristiyanlar ve Yahudiler.**Kur'an'la.***Gruplardan.****Kur'an'ın.*****Allah'a.******Allah'adır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1742 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1742|13|37|وكذلك انزلنه حكما عربيا ولين اتبعت اهواهم بعدما جاك من العلم ما لك من الله من ولي ولا واق

Latin Literal

37. Ve kezâlike enzelnâhu hukmen arabiyyâ(arabiyyen), ve le initteba’te ehvâehum ba’de mâ câeke minel ilmi mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ vâk(vâkın).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; indirdik onu* bir arabiy929 hüküm67 (olarak); ve eğer tabi olduysan onların hevalarına sana gelen ilimden** sonrası; yoktur sana Allah’tan hiçbir veli28 ve ne de bir sakındıran.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Kur'an'ı anlama/kavrama ilmi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Hüküm (Kavram ID: 67)
Arabiy (Kavram ID: 929)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1743 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1743|13|38|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك وجعلنا لهم ازوجا وذريه وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله لكل اجل كتاب

Latin Literal

38. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeh(zurriyyeten), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden* önce; ve verdik onlara** zevceler*** ve bir zürriyet380; olmuş değildir bir resûle418 (ki) gelir bir ayetle287; Allah'ın izniyle (olması) dışında; her bir eceledir bir kitap****.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Resûllere.***Eşler.****Yazıt, kayıt. Levh-i Mahfûz'da bulunan kuantum bilgileri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Resûl (Kavram ID: 418)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1744 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1744|13|39|يمحوا الله ما يشا ويثبت وعنده ام الكتب

Latin Literal

39. Yemhûllâhu mâ yeşâu ve yusbit(yusbitu), ve indehu ummul kitâb(kitâbi).

Türkçe Çeviri

Siler* Allah dilediğini; ve sabitler*; ve O'nun** indindedir/katındadır ana kitap977.

Notlar

Not 1

*Ana kitaptaki bilginin dilediğini siler, dilediğini sabir bırakır.**Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ummul kitâb, ana kitap. (Kavram ID: 977)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1745 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1745|13|40|وان ما نرينك بعض الذي نعدهم او نتوفينك فانما عليك البلغ وعلينا الحساب

Latin Literal

40. Ve in mâ nuriyenneke ba’dallezî neiduhum ev neteveffeyenneke fe innemâ aleykel belâgu ve aleynel hisâb(hisâbu).

Türkçe Çeviri

Ve şayet* mutlak gösteriyor olduğumuz (olsa da) sana** onlara vaat ediyor olduğumuzun bir kısmını; ya da vefat ettirirsek (de) seni**; öyle ki üzerinedir** ancak belagat515; ve üzerimizedir hesap227*.

Notlar

Not 1

*Her durumda bu bilgi, gerçekleşen ana kitaptadır.**Nebi ve resûl Muhammed.**Düşünmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hesap (Kavram ID: 227)
Belagat (Kavram ID: 515)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1746 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1746|13|41|اولم يروا انا ناتي الارض ننقصها من اطرافها والله يحكم لا معقب لحكمه وهو سريع الحساب

Latin Literal

41. E ve lem yerev ennâ ne’til arda nenkusuhâ min etrâfihâ, vallâhu yahkumu lâ muakkıbe li hukmih(li hukmihî), ve huve serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Ve hiç görmezler mi ki biz; geliriz yere*; eksiltiriz onu** etrafından; ve Allah hükmeder67; yoktur takipçi*** O’nun**** hükmüne67; ve O bir Serî'dir979; Hisâb'tır978.

Notlar

Not 1

*Yeryüzüne, Dünya gezegenine.**Yeri.***Hükmünü takip edip kontrol altına alabilen. ****Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hüküm (Kavram ID: 67)
Hisâb (Kavram ID: 978)
Serî (Kavram ID: 979)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1747 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1747|13|42|وقد مكر الذين من قبلهم فلله المكر جميعا يعلم ما تكسب كل نفس وسيعلم الكفر لمن عقبي الدار

Latin Literal

42. Ve kad mekerellezîne min kablihim fe lillâhil mekru cemîâ(cemîan),ya’lemu mâ teksibu kullu nefs(nefsin), ve se ya’lemul kuffâru li men ukbed dâr(dâri).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak tuzak kurdu onlardan önceki kimseler (de); öyle ki Allah’adır tuzaklar topluca; bilir* kazandığını her bir nefsin201; ve bilecekler kâfirler25 kimedir akıbeti892 diyarın**.

Notlar

Not 1

*Allah.**Yurdun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nefis (Kavram ID: 201)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Ra'd/Gök Gürültüsü Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1748 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1748|13|43|ويقول الذين كفروا لست مرسلا قل كفي بالله شهيدا بيني وبينكم ومن عنده علم الكتب

Latin Literal

43. Ve yekûlullezîne keferû leste murselâ(murselen), kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum ve men indehu ilmul kitâb(kitâbi).

Türkçe Çeviri

Ve der kâfirlik25 etmiş kimseler: "Olmadın sen* bir gönderilen!"; de ki: "Kâfi geldi/yetti Allah bir şahit/tanık (olarak) benim aramla ve sizin aranızda; ve kimse (ki) indindedir/yanındadır onun597 kitap ilmi."

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Sure 14: İbrahim/İbrahim (إِبْرَاهِيم)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1749 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1749|14|1|الر كتب انزلنه اليك لتخرج الناس من الظلمت الي النور باذن ربهم الي صرط العزيز الحميد

Latin Literal

1. Elif lâm râ kitâbun enzelnâhu ileyke li tuhricen nâse minez zulûmâti ilen nûri bi izni rabbihim ilâ sırâtıl azîzil hamîd(hamîdi).

Türkçe Çeviri

ALR44*; bir kitaptır (ki) indirdik onu** sana***; çıkarman için insanları karanlıklardan nura**** doğru Rablerinin4 izniyle; Azîz'in37; Hamîd'in107 yoluna doğru.

Notlar

Not 1

*Elif, Lâm, Ra.**Kur'an'ı.***Nebi ve resûl Muhammed.****Aydınlığa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Azîz (Kavram ID: 37)
Hamîd (Kavram ID: 107)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1750 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1750|14|2|الله الذي له ما في السموت وما في الارض وويل للكفرين من عذاب شديد

Latin Literal

2. Allâhillezî lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve veylun lil kâfirîne min azâbin şedîd(şedîdin).

Türkçe Çeviri

Allah ki O’nadır* göklerdeki162 ve yerdeki; ve vay haline kâfirlerin25! Şiddetli azaptan (dolayı).

Notlar

Not 1

*Allah'adır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Gökler (Kavram ID: 162)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1751 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1751|14|3|الذين يستحبون الحيوه الدنيا علي الاخره ويصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا اوليك في ضلل بعيد

Latin Literal

3. Ellezîne yestehıbbûnel hayâted dunyâ alel âhıreti ve yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ulâike fî dalâlin baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) severler dünya hayatını ahirete karşı; ve çevirirler Allah'ın yolundan336; ve bakınırlar ona* bir eğriliğe**; işte bunlar uzak bir dalalettedir128.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatına ve/veya ahirete.**Çarpıklığa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1752 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1752|14|4|وما ارسلنا من رسول الا بلسان قومه ليبين لهم فيضل الله من يشا ويهدي من يشا وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

4. Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz hiçbir resûlü418 onun* kavminin/toplumunun lisanı/dili980 dışında; beyan226 etmesi içindir onlara**; öyle ki dalalette128 bırakır Allah dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve O*** Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Resûlün.**Kavme/topluma.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Beyan (Kavram ID: 226)
Resûl (Kavram ID: 418)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1753 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1753|14|5|ولقد ارسلنا موسي بايتنا ان اخرج قومك من الظلمت الي النور وذكرهم باييم الله ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

Latin Literal

5. Ve le kad erselnâ mûsâ bi âyâtinâ en ahric kavmeke minez zulumâti ilen nûri, ve zekkirhum bi eyyâmillâh(eyyâmillâhi), inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûr(şekûrin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Mûsâ’yı ayetlerimizle* ki çıkarır kavmini/toplumunu karanlıklardan nura** doğru; ve zikreder78 onlara Allah'ın günlerini981; doğrusu bundadır mutlak ayetler287 her bir sabredene51; şükredene43.

Notlar

Not 1

*Mûsâ'ya verilen 9 ayet ve Tevrât'ın ayetleri.**Aydınlığa.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Ayet (Kavram ID: 287)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1754 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1754|14|6|واذ قال موسي لقومه اذكروا نعمه الله عليكم اذ انجيكم من ال فرعون يسومونكم سو العذاب ويذبحون ابناكم ويستحيون نساكم وفي ذلكم بلا من ربكم عظيم

Latin Literal

6. Ve iz kâle mûsâ li kavmihizkurû ni’metallâhi aleykum iz encâkum min âli fir’avne yesûmûnekum sûel azâbi ve yuzebbihûne ebnâekum ve yestahyûne nisâekum, ve fî zâlikum belâun min rabbikum azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Mûsâ kavmine/toplumuna; "Zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini757; kurtardığı zaman sizleri firavun678 ailesinden (ki) zorluyorlardı sizleri azabın kötüsüne; ve boğazlıyorlardı oğullarınızı; ve hayatta bırakıyorlardı kadınlarınızı; ve işte sizlereydi Rabbinizden4 bir büyük bir bela256.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1755 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1755|14|7|واذ تاذن ربكم لين شكرتم لازيدنكم ولين كفرتم ان عذابي لشديد

Latin Literal

7. Ve iz te’ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd(şedîdun).

Türkçe Çeviri

Ve bildirdiği/anons ettiği zaman Rabbiniz4: "Şayet şükrederseniz43 mutlak ziyade ederim* sizlere; ve şayet kâfirlik25 ederseniz; doğrusu azabım mutlak şiddetlidir."

Notlar

Not 1

*Artırırım, çoğaltırım.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1756 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1756|14|8|وقال موسي ان تكفروا انتم ومن في الارض جميعا فان الله لغني حميد

Latin Literal

8. Ve kâle mûsâ in tekfurû entum ve men fîl ardı cemî’an fe innallâhe le ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Mûsâ: "Eğer kâfirlik25 ederseniz sizler ve (de) yerdeki kimseler topluca; öyle ki doğrusu Allah mutlak bir Ganiyy'dir106; bir Hamîd’tir107.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Hamîd (Kavram ID: 107)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1757 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1757|14|9|الم ياتكم نبوا الذين من قبلكم قوم نوح وعاد وثمود والذين من بعدهم لا يعلمهم الا الله جاتهم رسلهم بالبينت فردوا ايديهم في افوههم وقالوا انا كفرنا بما ارسلتم به وانا لفي شك مما تدعوننا اليه مريب

Latin Literal

9. E lem ye’tikum nebeullezîne min kablikum kavmi nûhın ve âdin ve semûd(semûde), vellezîne min ba’dihim, lâ ya’lemuhum illallâh(illallâhu), câethum rusuluhum bil beyyinâti fe reddû eydiyehum fî efvâhihim ve kâlû innâ kefernâ bi mâ ursiltum bihî ve innâ le fî şekkin mimmâ ted’ûnenâ ileyhi murîb(murîbin).

Türkçe Çeviri

Hiç gelmez mi sizlere sizlerden önceki kimselerin haberi; Nûh kavminin/toplumunun; ve Âd'ın; ve Semûd'un; ve onlardan sonraki kimselerin? Bilmez onları Allah’ın dışında; geldi onlara kendi resûlleri418 beyanatlarla620; öyle ki reddettiler ellerini* onların** ağızlarında***; ve dediler: "Doğrusu bizler kâfirlik25 ettik kendisiyle**** gönderildiğinize; ve bizler mutlak bir kuşkudayız bizleri kendisine çağırdığınızdan; bir şüphedeyiz."

Notlar

Not 1

*Allah'ın yoluna doğru çeken resûllerin elleri.**Resûllerin.***Ağızlarıyla reddettiler.****Risâlet.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Resûl (Kavram ID: 418)
Beyanat (Kavram ID: 620)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1758 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1758|14|10|قالت رسلهم افي الله شك فاطر السموت والارض يدعوكم ليغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي قالوا ان انتم الا بشر مثلنا تريدون ان تصدونا عما كان يعبد اباونا فاتونا بسلطن مبين

Latin Literal

10. Kâlet rusuluhum e fîllâhi şekkun fâtırıs semâvâti vel ard(ardı), yed’ûkum li yagfire lekum min zunûbikum ve yuahhırekum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), kâlû in entum illâ beşerun mislunâ, turîdûne en tesuddûnâ ammâ kâne ya’budu âbâunâ fe’tûnâ bi sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Dedi resûlleri418 onların: "Allah hakkında mıdır (sizlere) bir kuşku (ki) yarandır* gökleri162 ve yeri; davet eder/çağırır sizleri mağfiret319 etmeye üzerinize günahlarınızdan; ve öteler sizleri belirlenmiş bir ecele doğru?"; dediler: "Sizler değilsiniz bizim mislimiz870 dışında bir beşer432 (ki) arzularsınız ki çevrilerim kulluk eder46 olduğumuzdan babalarımızın/atalarımızın; öyle ki gelin bize apaçık bir sultânla660."

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın yaratması yarma, bölme üzerine kuruludur. Tekillikteki enerji şerefli Mikâil meleği tarafından Rabbinin emriyle ve izniyle evrenleri oluşturacak şekilde yarılmıştır, bölünmüştür.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Gökler (Kavram ID: 162)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Resûl (Kavram ID: 418)
Beşer (Kavram ID: 432)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1759 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1759|14|11|قالت لهم رسلهم ان نحن الا بشر مثلكم ولكن الله يمن علي من يشا من عباده وما كان لنا ان ناتيكم بسلطن الا باذن الله وعلي الله فليتوكل المومنون

Latin Literal

11. Kâlet lehum rusuluhum in nahnu illâ beşerun mislukum ve lâkinnallâhe yemunnu alâ men yeşâu min ibâdih(ibâdihî), ve mâ kâne lenâ en ne’tiyekum bi sultânin illâ bi iznillâh(iznillâhi), ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

Türkçe Çeviri

Dedi onlara resûlleri418: "Değiliz bizler bir beşer432 dışında sizin misaliniz870; velakin/fakat Allah minnet982 eder kullarından dilediği kimseye karşı; ve olmuş değildir bizlere983 ki geliriz sizlere bir sultânla660 (ki) Allah'ın izniyle (olması) dışındadır; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler müminler27."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Resûl (Kavram ID: 418)
Beşer (Kavram ID: 432)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1760 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1760|14|12|وما لنا الا نتوكل علي الله وقد هدينا سبلنا ولنصبرن علي ما اذيتمونا وعلي الله فليتوكل المتوكلون

Latin Literal

12. Ve mâ lenâ ellâ netevekkele alâllâhi ve kad hedânâ subulenâ, ve le nasbirenne alâ mâ âzeytumûnâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mutevekkilûn (mutevekkilûne).

Türkçe Çeviri

"Ve nedir bizlere* (olan) ki tevekkül79 etmeyiz Allah'a karşı; ve muhakkak doğru yola kılavuzladı** yollarımızı; ve mutlak sabrederiz51 eziyet ettiğinize karşı bizlere; ve Allah'a karşı öyle ki tevekkül79 etsinler tevekkül79 edenler."

Notlar

Not 1

*Resûller.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1761 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1761|14|13|وقال الذين كفروا لرسلهم لنخرجنكم من ارضنا او لتعودن في ملتنا فاوحي اليهم ربهم لنهلكن الظلمين

Latin Literal

13. Ve kâlellezîne keferû li rusulihim le nuhricennekum min ardınâ ev le teûdunne fî milletinâ, fe evhâ ileyhim rabbuhum le nuhlikennez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kâfirlik25 etmiş kimseler resûllerine418: "Mutlak çıkarırız675 sizleri yerimizden* ya da mutlak dönersiniz milletimize301"; öyle ki vahyetti603 onlara* Rableri4; "Mutlak helak ederiz zalimleri257.".

Notlar

Not 1

*Resûllere.**Zalimlerin bulunduğu yer, topraklar.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1762 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1762|14|14|ولنسكننكم الارض من بعدهم ذلك لمن خاف مقامي وخاف وعيد

Latin Literal

14. Ve le nuskinennekumul arda min ba’dihim, zâlike li men hâfe makâmî ve hâfe vaîd(vaîdi).

Türkçe Çeviri

"Mutlak mesken edindiririz sizleri yere* sonrasında onların**"; işte bu; kimseyedir (ki) korkar makamımdan***; ve korkar vaadimden.

Notlar

Not 1

*Zalimlerin bulunduğu yere, topraklara.**Zalimlerin.***Korkulacak tek makam vardır; o da Yüce Allah'ın makamıdır. Beşerlerin işgal ettiği geçici makamlardan asla korkulmaz.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1763 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1763|14|15|واستفتحوا وخاب كل جبار عنيد

Latin Literal

15. Vesteftehû ve hâbe kullu cebbârin anîd(anîdin).

Türkçe Çeviri

Ve fetih527 istediler*; ve hayal kırıklığına uğradı her bir zorba984 inatçı984.

Notlar

Not 1

*Resûller.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1764 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1764|14|16|من ورايه جهنم ويسقي من ما صديد

Latin Literal

16. Min verâihî cehennemu ve yuskâ min mâin sadîd(sadîdin).

Türkçe Çeviri

Arkasından onun* cehennemdir968; ve içer sadîd985 bir sudan.

Notlar

Not 1

*Hayal kırıklığının.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cehennem (Kavram ID: 968)
Sadîd (Kavram ID: 985)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1765 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1765|14|17|يتجرعه ولا يكاد يسيغه وياتيه الموت من كل مكان وما هو بميت ومن ورايه عذاب غليظ

Latin Literal

17. Yetecerreuhu ve lâ yekâdu yusîguhu ve ye’tîhil mevtu min kulli mekânin ve mâ huve bi meyyit(meyyitin), ve min verâihî azâbun galîz(galîzun).

Türkçe Çeviri

Yutar onu*; ve neredeyse boğazından geçiremez onu*; ve gelir ona** ölüm her bir mekandan; ve değildir o*** bir ölmeye; ve arkasındandır onun**** bir azap kaba/kalın.

Notlar

Not 1

*Sadîdli suyu.**Cehennemdeki kimseye.***Cehennemdeki kimse.****Her bir mekandan gelen ölümlerin. Normalde direkt olarak ölüme neden olacak şartlar cehennemlikleri öldüremez ancak sonrasında çok kaba/kalın bir azaba neden olur. Ölemezler ancak ağır şekilde etkilenirler.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1766 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1766|14|18|مثل الذين كفروا بربهم اعملهم كرماد اشتدت به الريح في يوم عاصف لا يقدرون مما كسبوا علي شي ذلك هو الضلل البعيد

Latin Literal

18. Meselullezîne keferû bi rabbihim a’mâluhum ke remâdinişteddet bihir rîhu fî yevmin âsıf(âsıfin), lâ yakdirûne mimmâ kesebû alâ şey’(şey’in), zâlike huved dalâlul baîd(baîdu).

Türkçe Çeviri

Misalidir870 kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler Rablerine4; yaptıkları onların* bir kül gibidir (ki) savurdu onu** rüzgar fırtınalı bir günde; muktedir964 olamazlar kazandıklarından*** bir şeye karşı; işte bu (ki) o uzak bir dalalettir128.

Notlar

Not 1

*Kâfirlerin.**Külü.***Kazandıkları sıfırla çarpılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Muktedir (Kavram ID: 964)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1767 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1767|14|19|الم تر ان الله خلق السموت والارض بالحق ان يشا يذهبكم ويات بخلق جديد

Latin Literal

19. E lem tere ennallâhe halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), in yeşa’ yuzhibkum ve ye’ti bi halkın cedîd(cedîdin).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin ki Allah yarattı gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; eğer dilerse giderir sizleri; ve gelir yeni bir halkla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1768 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1768|14|20|وما ذلك علي الله بعزيز

Latin Literal

20. Ve mâ zâlike alallâhi bi azîz(azîzin).

Türkçe Çeviri

Ve değildir bu* Allah'a karşı bir güçlük**.

Notlar

Not 1

*Yaratma.**Yüce Allah bu yaratmasında gücünden bir eksilme olmaz. Anlarız ki gücü sonsuzdur; asla eksilmez.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1769 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1769|14|21|وبرزوا لله جميعا فقال الضعفوا للذين استكبروا انا كنا لكم تبعا فهل انتم مغنون عنا من عذاب الله من شي قالوا لو هدينا الله لهدينكم سوا علينا اجزعنا ام صبرنا ما لنا من محيص

Latin Literal

21. Ve berezû lillahi cemîan fe kâled duafâu lillezînestekberû innâ kunnâ lekum tebean fe hel entum mugnûne annâ min azâbillâhi min şey’(şey’in), kâlû lev hedânallâhu le hedeynâkum, sevâun aleynâ ecezi’nâ em sabernâ mâ lenâ min mahîs(mahîsın).

Türkçe Çeviri

Ve barizleşirler* Allah’a topluca; öyle ki dedi zaaflılar** kibirlenmiş*** kimselere: "Doğrusu bizler olduk sizlere bir tabi****; öyle ki sizler yeterli gelenler misiniz bizden (uzaklaştırmaya) Allah'ın azabından bir şey?; dediler: "Şayet doğru yola kılavuzlasaydı bizleri Allah mutlak doğru yola kılavuzlardık sizleri; aynı seviyedir bizlere tasalandık/sızlandık ya da sabrettik; yoktur bizlere hiç bir kaçacak yer."

Notlar

Not 1

*Ortaya çıkarlar.**Zayıflar, noksanlılar.***Büyüklük taslamış.****Tabi olan, takip eden, uyan.

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1770 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1770|14|22|وقال الشيطن لما قضي الامر ان الله وعدكم وعد الحق ووعدتكم فاخلفتكم وما كان لي عليكم من سلطن الا ان دعوتكم فاستجبتم لي فلا تلوموني ولوموا انفسكم ما انا بمصرخكم وما انتم بمصرخي اني كفرت بما اشركتمون من قبل ان الظلمين لهم عذاب اليم

Latin Literal

22. Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe veadekum va’del hakkı ve veadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrıhıyy(musrıhıyye), innî kefertu bi mâ eşrektumûni min kabl(kablu), innaz zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şeytân29 ne zaman ki bitirildi/tamamlandı emir: "Doğrusu Allah vaat etti sizlere hak/gerçek vaadi; ve (ben de) vaat ettim sizlere; öyle ki ihtilafa düştüm* sizlere; ve olmuş değildir bana üzerinize hiç bir sultân660; dışındadır ki davet ederim sizleri; öyle ki cevap verirsiniz bana; öyle ki beni kınamayın/paylamayın; ve kınayın/paylayın kendi nefislerinizi201; değilim ben yardım çağıran sizlere; ve değilsiniz sizler yardım çağıranlar bana; doğrusu ben kâfirlik25 etmiştim şirk71 koşmanıza beni** önceden; doğrusu zalimler257 (ki) onlaradır bir elim*** azap.

Notlar

Not 1

*Vaadi değiştirmek, bozmak, caymak.**Şeytân bile Yüce Allah'a kendisinin ortak koşulmasına karşı çıkmış zamanında. ***Acıklı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Şeytân (Kavram ID: 29)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1771 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1771|14|23|وادخل الذين امنوا وعملوا الصلحت جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها باذن ربهم تحيتهم فيها سلم

Latin Literal

23. Ve udhilellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ bi izni rabbihim, tehıyyetuhum fîhâ selâm(selâmun).

Türkçe Çeviri

Ve girdirilir iman47 etmiş ve sâlihât18 yapmış kimseler cennetlere970; akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada** Rablerinin4 izniyle; hayatlamaları*** onların orada** bir selâm’dır98.

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Hayat, ömür, canlılık dilemeleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Selâm (Kavram ID: 98)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Cennetler (Kavram ID: 970)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1772 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1772|14|24|الم تر كيف ضرب الله مثلا كلمه طيبه كشجره طيبه اصلها ثابت وفرعها في السما

Latin Literal

24. E lem tere keyfe daraballâhu meselen kelimeten tayyibeten ke şeceretin tayyibetin asluhâ sâbitun ve fer’uhâ fis semâ(semâi).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin (ki) nasıl darp etti/ortaya koydu Allah bir misali870; güzel bir kelime* güzel bir ağaç986 gibidir; kökü onun** sabittir***; ve onun**** dalları göktedir180.

Notlar

Not 1

*Kelam, söz, söylem.**Ağacın.***Kimse oynatamaz.****Ağacın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1773 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1773|14|25|توتي اكلها كل حين باذن ربها ويضرب الله الامثال للناس لعلهم يتذكرون

Latin Literal

25. Tu’tî ukulehâ kulle hînin bi izni rabbihâ, ve yadrıbullâhul emsâle lin nâsi leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Verir* meyvesini her bir an** Rabbinin izniyle; ve darp eder/ortaya koyar Allah emsali*** insanlara; belki onlar zikrederler78.

Notlar

Not 1

*Ağaç.**Zaman periyodu, an, vakit.***Misalleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1774 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1774|14|26|ومثل كلمه خبيثه كشجره خبيثه اجتثت من فوق الارض ما لها من قرار

Latin Literal

26. Ve meselu kelimetin habîsetin ke şeceretin habîsetinictusset min fevkıl ardı mâ lehâ min karâr(karârin).

Türkçe Çeviri

Ve misaldir870 (ki) kötü* bir kelime** kökü yerin üstünden sökülmüş*** bir ağaç gibidir; olmaz ona**** hiç bir karar*****.

Notlar

Not 1

*Habis, kötülüğe neden olan.**Kelam, söz, söylem.***Kökü yerle bağlantısını kaybetmiş.****Ağaca.*****Kararlı bir yer, zaman. Ne olacağı belli olmaz. Bir sel alıp götürür, bir rüzgar fırlatır bir yerlere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1775 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1775|14|27|يثبت الله الذين امنوا بالقول الثابت في الحيوه الدنيا وفي الاخره ويضل الله الظلمين ويفعل الله ما يشا

Latin Literal

27. Yusebbitullâhullezîne âmenû bil kavlis sâbiti fil hayâtid dunyâ ve fil âhıreh(âhıreti), ve yudıllullâhuz zâlimîne ve yef’alullâhu mâ yeşâ’(yeşâu).

Türkçe Çeviri

Sabitler* Allah iman47 etmiş kimseleri sabit** sözle dünya hayatında ve ahirette; ve dalalette128 bırakır Allah zalimleri257; ve faaliyete geçirir Allah dilediğini.

Notlar

Not 1

*Güzel bir ağaç gibi yapar. Kararlı, kökleri sabit, göğe uzanan meyve veren dallarıyla. **Güzel bir ağaca benzeyen sözle, kelimeyle. Asla değişmeyen, kararlı bir sözle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1776 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1776|14|28|الم تر الي الذين بدلوا نعمت الله كفرا واحلوا قومهم دار البوار

Latin Literal

28. E lem tere ilellezîne beddelû ni’metallâhi kufren ve ehallû kavmehum dârel bevâr(bevâri).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin kimseleri (ki) değiştiler Allah'ın nimetini* bir küfre422; ve konaklattılar kendi kavimlerini/toplumlarını yıkım** diyarına***.

Notlar

Not 1

*Her türlü nimet. En önemli nimet sadece Kur'an'dır. **Bu kavmin/toplumun yaşadığı yurda çok büyük bir yıkım gelecektir.***Yurduna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Küfür (Kavram ID: 422)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1777 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1777|14|29|جهنم يصلونها وبيس القرار

Latin Literal

29. Cehennem(cehenneme), yaslevnehâ, ve bi’sel karâr(karâru).

Türkçe Çeviri

Cehennemdir968 (ki) yanmaya/kavrulmaya sunulurlar ona*; ve ne kötü karardır**.

Notlar

Not 1

*Cehenneme.**Kararlı duruş yer, sabit yer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cehennem (Kavram ID: 968)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1778 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1778|14|30|وجعلوا لله اندادا ليضلوا عن سبيله قل تمتعوا فان مصيركم الي النار

Latin Literal

30. Ve cealû lillâhi endâden li yudıllû an sebîlih(sebîlihî), kul temetteû fe inne masîrekum ilen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve yaptılar Allah'a eşler/denkler*; dalalete128 sürüklemek için O'nun** yolundan336; de ki: "Metalanın54; öyle ki doğrusu varış yeriniz ateşe834 doğrudur."

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın Kur'an'ında olan hükümlerine haşa eşit/denk sayılan, hatta ayetlerden haşa daha üstün olabilen sözde imamların uyduruk sözlerini din kabul ettiler. **Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1779 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1779|14|31|قل لعبادي الذين امنوا يقيموا الصلوه وينفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه من قبل ان ياتي يوم لا بيع فيه ولا خلل

Latin Literal

31. Kul li ibâdiyellezîne âmenû yukîmus salâte ve yunfikû mimmâ razaknâhum sirren ve alâniyeten min kabli en ye’tiye yevmun lâ bey’un fîhi ve lâ hilâl(hilâlun).

Türkçe Çeviri

De ki kullarıma; iman47 etmiş kimselere; ikame572 etsinler salâtı5; ve infak etsinler6 rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice ve alenen/bildirerek; önceden ki gelir bir gün; yoktur bir alışveriş onda; ve yoktur bir dostluk.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
iman (Kavram ID: 47)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1780 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1780|14|32|الله الذي خلق السموت والارض وانزل من السما ما فاخرج به من الثمرت رزقا لكم وسخر لكم الفلك لتجري في البحر بامره وسخر لكم الانهر

Latin Literal

32. Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semerâti rızkan lekum, ve sehhare lekumul fulke li tecriye fil bahri bi emrih(emrihî), ve sehhare lekumul enhâr(enhâra).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) yaratandır gökleri162 ve yeri; ve indirdi gökten180 bir su179; öyle ki çıkardı onunla* meyvelerden** bir rızık (olarak) sizlere; ve boyun eğdirdi sizlere gemiyi akması için bahrda236 kendi emriyle; ve boyun eğdirdi sizlere nehirleri.

Notlar

Not 1

*Suyla.**Ürünlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Gökten inen su (Kavram ID: 179)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1781 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1781|14|33|وسخر لكم الشمس والقمر دايبين وسخر لكم اليل والنهار

Latin Literal

33. Ve sehhare lekumuş şemse vel kamere dâibeyn(dâibeyni), ve sehhare lekumul leyle ven nehâr(nehâra).

Türkçe Çeviri

Ve boyun eğdirdi sizlere Güneş’i ve Ay'ı; iki yılmayanı/yorulmayanı; ve boyun eğdirdi sizlere geceyi404 ve gündüzü404.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1782 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1782|14|34|واتيكم من كل ما سالتموه وان تعدوا نعمت الله لا تحصوها ان الانسن لظلوم كفار

Latin Literal

34. Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûh(se’eltumûhu), ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ,innel insâne le zalûmûn keffâr(keffârun).

Türkçe Çeviri

Ve verdi* sizlere sual** ettiğinizin her birinden; ve eğer adetleseniz*** Allah'ın nimetini757 sayamazsınız onu****; doğrusu insan mutlak zalimdir257; bir küfredendir422.

Notlar

Not 1

*Allah.**Sorup istediğiniz.***Adet adet belirleseniz.****Nimetleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Küfür (Kavram ID: 422)
Nimetler (Kavram ID: 757)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1783 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1783|14|35|واذ قال ابرهيم رب اجعل هذا البلد امنا واجنبني وبني ان نعبد الاصنام

Latin Literal

35. Ve iz kâle ibrâhîmu rabbic’al hâzel belede âminen vecnubnî ve beniyye en na’budel asnâm(asnâme).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman İbrahim: "Rabbim4! Yap bu beldeyi bir emin*; uzaklaştır beni ve oğullarımı** ki (aksi durumda) kulluk ederiz idollere624."

Notlar

Not 1

*Güvenli.**İbrahim'in 3 veya daha fazla oğlu olduğunu anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İdol, idol. (Kavram ID: 624)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1784 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1784|14|36|رب انهن اضللن كثيرا من الناس فمن تبعني فانه مني ومن عصاني فانك غفور رحيم

Latin Literal

36. Rabbi innehunne adlelne kesîren minen nâs(nâsi), fe men tebianî fe innehu minnî, ve men asânî fe inneke gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Doğrusu onlar* dalalete düşürdüler* insanlardan ekserisini/çoğunu; öyle ki kim tabi oldu bana** öyle ki o bendendir; ve kim asilik etti bana** öyle ki doğrusu sensin bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*İdoller, 3. şahıs çoğul dişil zamir. **İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1785 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1785|14|37|ربنا اني اسكنت من ذريتي بواد غير ذي زرع عند بيتك المحرم ربنا ليقيموا الصلوه فاجعل افده من الناس تهوي اليهم وارزقهم من الثمرت لعلهم يشكرون

Latin Literal

37. Rabbenâ innî eskentu min zurriyyetî bi vâdin gayri zî zer’ın inde beytilkel muharremi rabbenâ li yukîmus salâte fec’al ef’ideten minen nâsi tehvî ileyhim verzukhum mines semerâti leallehum yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Doğrusu ben* yerleştirdim bir vadiye** zürriyetimden380; olmayan*** ekin sahibi; haram535 edilmiş beytinin/evinin32 yanında; Rabbimiz4! İkame572 etmeleri için salâtı5; öyle ki yap kalp gözleri insanlardan (ki) kılavuzlanır**** onlara***** doğru; ve rızıklandır onları****** meyvelerden; belki onlar şükrederler43."

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Mekke'ye.***Çöl ikliminin hakim olduğu bir yer olduğuna işarettir. ****İnsanlar.*****Zürriyetime.******Zürriyetimi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Haram ev, haram beyt. (Kavram ID: 535)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1786 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1786|14|38|ربنا انك تعلم ما نخفي وما نعلن وما يخفي علي الله من شي في الارض ولا في السما

Latin Literal

38. Rabbenâ inneke ta’lemu mâ nuhfî ve mâ nu’lin(nu’linu), ve mâ yahfâ alallâhi min şey’infil ardı ve lâ fis semâ(semâi).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Doğrusu sen bilirsin hafiyelik988 ettiğimizi ve alenileştirdiğimizi*; ve hafiye988 kalır değildir Allah'a karşı hiçbir şey yerde ve ne de gökte180.

Notlar

Not 1

*Açık ettiğimizi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Hafiyelik, hafilik. (Kavram ID: 988)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1787 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1787|14|39|الحمد لله الذي وهب لي علي الكبر اسمعيل واسحق ان ربي لسميع الدعا

Latin Literal

39. Elhamdulillâhillezî vehebe lî alel kiberi ismâîle ve ishâk(ishâka), inne rabbî le semîud duâ(duâi).

Türkçe Çeviri

"Hamd3 Allah’adır (ki) bağışlayandır bana* büyüklüğe** karşı İsmâîl'i ve İshâk'ı; şüphesiz Rabbim4 mutlak Semî’dir41 çağrıya/duaya."

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Büyük yaş, ileri yaş, yaşlılık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Semî (Kavram ID: 41)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1788 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1788|14|40|رب اجعلني مقيم الصلوه ومن ذريتي ربنا وتقبل دعا

Latin Literal

40. Rabbic’alnî mukîmas salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâ(duâi).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Yap beni* ikame572 eden salâtı5; ve zürriyetimden380 (de); Rabbimiz4! Ve kabul et çağrımı/duamı80."

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1789 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1789|14|41|ربنا اغفر لي ولولدي وللمومنين يوم يقوم الحساب

Latin Literal

41. Rabbenagfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâb(hisâbu).

Türkçe Çeviri

"Rabbimiz4! Mağfiret319 et bana*; ve ana/babama; ve müminlere27; gün (ki) kıyam144 olur hesap."

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Kıyam günü (Kavram ID: 144)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1790 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1790|14|42|ولا تحسبن الله غفلا عما يعمل الظلمون انما يوخرهم ليوم تشخص فيه الابصر

Latin Literal

42. Ve lâ tahsebennallâhe gâfilen ammâ ya’meluz zâlimûn(zâlimûne), innemâ yuahhıruhum li yevmin teşhasu fîhil ebsâr(ebsâru).

Türkçe Çeviri

Ve sakın düşünme (ki) Allah bir gâfildir310 yaptıklarından zalimlerin257; ancak ki öteler onları* bir güne (ki) donup kalır onda** bakışlar.

Notlar

Not 1

*Zalimleri.**Günde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Gâfil, gâfil. (Kavram ID: 310)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1791 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1791|14|43|مهطعين مقنعي روسهم لا يرتد اليهم طرفهم وافدتهم هوا

Latin Literal

43. Muhtıîne mukniî ruûsihim lâ yerteddu ileyhim tarfuhum, ve ef’idetuhum hevâ’(hevâun).

Türkçe Çeviri

Boyunlarını ileri doğru uzatıp koşanlardır; başlarını kaldıranlardır*; geri dönmez onlara göz ucuyla bakmaları; ve fuâdları915 bir havadır/boştur**.

Notlar

Not 1

*Yüzü yukarı çevirme.**Bir zombi gibi hareket ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fuâd (Kavram ID: 915)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1792 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1792|14|44|وانذر الناس يوم ياتيهم العذاب فيقول الذين ظلموا ربنا اخرنا الي اجل قريب نجب دعوتك ونتبع الرسل اولم تكونوا اقسمتم من قبل ما لكم من زوال

Latin Literal

44. Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin).

Türkçe Çeviri

Ve uyar insanları bir güne (ki) gelir onlara azap; öyle ki der zulmetmiş kimseler: "Rabbimiz4! Ötele bizleri yakın bir ecele kadar; cevap verelim çağrına/davetine senin; ve tabi olalım resûllere418"; ve hiç olmuyor muydunuz (ki) kasem ettiniz önceden? Yoktur sizlere hiçbir zeval990.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Resûl (Kavram ID: 418)
Zeval (Kavram ID: 990)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1793 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1793|14|45|وسكنتم في مسكن الذين ظلموا انفسهم وتبين لكم كيف فعلنا بهم وضربنا لكم الامثال

Latin Literal

45. Ve sekentum fî mesâkinillezîne zalemû enfusehum ve tebeyyene lekum keyfe fealnâ bihimve darabnâ lekumul emsâl(emsâle).

Türkçe Çeviri

Ve mesken edindiniz* kendi nefislerine201 zulmetmiş257 kimselerin meskenlerinde; ve beyan226 oldu sizlere* (ki) nasıl faaliyet ettik onlara**; ve darp ettik/ortaya koyduk sizlere* misaller870.

Notlar

Not 1

*Resûller.**Kendi nefislerine zulmetmiş kimselere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Beyan (Kavram ID: 226)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1794 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1794|14|46|وقد مكروا مكرهم وعند الله مكرهم وان كان مكرهم لتزول منه الجبال

Latin Literal

46. Ve kad mekerû mekrehum ve indallâhi mekruhum, ve in kâne mekruhum li tezûle minhul cibâl(cibâlu).

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak kurdular* tuzaklarını; ve (oysa) Allah'ın indidedir/katındadır tuzakları; ve eğer olduysa (bile) tuzakları zeval990 etmeye ondan** dağları.

Notlar

Not 1

*Kendi nefislerine zulmetmiş kimseler.**Tuzaktan, tuzakla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zeval (Kavram ID: 990)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1795 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1795|14|47|فلا تحسبن الله مخلف وعده رسله ان الله عزيز ذو انتقام

Latin Literal

47. Fe lâ tahsebennallâhe muhlife va’dihî rusuleh(rusulehu), innallâhe azîzun zuntikâm(zuntikâmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sakın düşünme* (ki) Allah bir muhaliftir** resûllerine418 (olan) vaadine***; doğrusu Allah bir Azîz’dir37; Zuntikâm'dır390.

Notlar

Not 1

*Hesap etme, hesaplama.**Muhalif olan, ihlal eden, zıtlaşan, karşıt olan.***Kendilerine zulmetmiş kimselerin meskenlerini resûllerine mesken eder (14:47).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Azîz (Kavram ID: 37)
Zuntikâm (Kavram ID: 390)
Resûl (Kavram ID: 418)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1796 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1796|14|48|يوم تبدل الارض غير الارض والسموت وبرزوا لله الوحد القهار

Latin Literal

48. Yevme tubeddelul ardu gayrel ardı ves semâvâtu ve berezû lillâhil vâhıdil kahhâr(kahhâri).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) değiştirilir991 yer başka yere; ve gökler (de); ve barizleşirler* Allah'a** (ki) Vâhid'tir86; Kahhâr'dır87.

Notlar

Not 1

*Ortaya çıkarlar insanlar.**Allah için ortaya çıkarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vâhid (Kavram ID: 86)
Kahhâr (Kavram ID: 87)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1797 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1797|14|49|وتري المجرمين يوميذ مقرنين في الاصفاد

Latin Literal

49. Ve terel mucrimîne yevme izin mukarrenîne fil asfâd(asfâdi).

Türkçe Çeviri

Ve görürsün o gün mücrimleri674 birleştirilmiş* bağlarda**.

Notlar

Not 1

*Bağlanmış, bir araya getirilmiş.**Pranga, zincir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1798 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1798|14|50|سرابيلهم من قطران وتغشي وجوههم النار

Latin Literal

50. Serâbîluhum min katırânin ve tagşâ vucûhehumun nâr(nâru).

Türkçe Çeviri

Giysileri/kuşanmaları onların bir katrandandır; ve kaplar yüzlerini ateş834.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1799 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1799|14|51|ليجزي الله كل نفس ما كسبت ان الله سريع الحساب

Latin Literal

51. Li yecziyallâhu kulle nefsin mâ kesebet, innallâhe serîul hısâb(hısâbi).

Türkçe Çeviri

Cezalandırması63 içindir Allah’ın her bir nefsi201 kazandığına (karşılık); doğrusu Allah seridir hesapta.

Notlar

Not 1

*Karşılı

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Nefis (Kavram ID: 201)

İbrahim/İbrahim Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1800 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1800|14|52|هذا بلغ للناس ولينذروا به وليعلموا انما هو اله وحد وليذكر اولوا الالبب

Latin Literal

52. Hâzâ belâgun lin nâsi ve li yunzerû bihî ve li ya’lemû ennemâ huve ilâhun vâhidun ve li yezzekkere ûlul elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Bu* bir belagattır515 insanlara; ve uyarılmaları içindir onunla**; ve bilmeleri içindir (ki) ancak O*** tek bir ilâhtır74; ve zikretmeleri78 içindir elbâb88 sahiplerinin.

Notlar

Not 1

*Şerefli Kur'an.**Kur'an'la.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Elbâb (Kavram ID: 88)
Belagat (Kavram ID: 515)

Sure 15: Hicr/Taş (ٱلْحِجْر)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1801 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1801|15|1|الر تلك ايت الكتب وقران مبين

Latin Literal

1. Elif lâm râ tilke âyâtul kitâbi ve kur’ânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

A-L-R44; şu (ki) ayetleridir kitabın; ve apaçık Kur'ân'ın850.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1802 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1802|15|2|ربما يود الذين كفروا لو كانوا مسلمين

Latin Literal

2. Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Belki* ister/arzu eder kâfirlik25 etmiş kimseler (ki) keşke olsaydılar müslim45.

Notlar

Not 1

*Azlık ifade eden edatın istihzâ/tehdit için ters kullanımı. Bağlam gereği bu, “gerçekte mutlaka arzu edecekler; hem de pişmanlığın en şiddetlisiyle” anlamını taşır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Müslim (Kavram ID: 45)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1803 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1803|15|3|ذرهم ياكلوا ويتمتعوا ويلههم الامل فسوف يعلمون

Latin Literal

3. Zerhum ye’kulû ve yetemetteû ve yulhihimul emelu fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Bırak onları yesinler ve yararlansınlar; ve oyalar onları emel/ümit; öyle ki yakında bilecekler.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1804 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1804|15|4|وما اهلكنا من قريه الا ولها كتاب معلوم

Latin Literal

4. Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun).

Türkçe Çeviri

Ve helak etmiş değiliz hiçbir kenti dışında (ki) ve ona* (olmasın) malum** bir kitap***.

Notlar

Not 1

*Kente.**Bilinen.***Kendilerine ulaşan, bildikleri kitaptan sorumlu olurlar.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1805 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1805|15|5|ما تسبق من امه اجلها وما يستخرون

Latin Literal

5. Mâ tesbiku min ummetin ecelehâ ve mâ yeste’hırûn(yeste’hırune).

Türkçe Çeviri

Öne geçer değildir hiçbir ümmet305 kendi ecelinin; ve ötelenir* değillerdir.

Notlar

Not 1

*Ecel geldiğinde bir Planck zamanı bile (5.391247 × 10-44) ötelenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1806 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1806|15|6|وقالوا يايها الذي نزل عليه الذكر انك لمجنون

Latin Literal

6. Ve kâlû yâ eyyuhellezî nuzzile aleyhiz zikru inneke le mecnûn(mecnûnun).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: “Ey kendisine zikir78* indirilen kimse**! Doğrusu sen mutlak bir mecnunsun302.”

Notlar

Not 1

*Kur'ân.**Nebi ve resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Mecnun (Kavram ID: 302)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1807 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1807|15|7|لو ما تاتينا بالمليكه ان كنت من الصدقين

Latin Literal

7. Lev mâ te’tînâ bil melâiketi in kunte minas sâdıkîn(sâdıkîne).

Türkçe Çeviri

“Neden gelir değilsin bizlere meleklerle48 eğer olduysan doğrulardan.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1808 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1808|15|8|ما ننزل المليكه الا بالحق وما كانوا اذا منظرين

Latin Literal

8. Mâ nunezzilul melâikete illâ bil hakkı ve mâ kânû izen munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

İndirir değiliz melekleri48 hakla/gerçekle (olması) dışında; ve olmuş değillerdir o zaman mühlet verilenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1809 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1809|15|9|انا نحن نزلنا الذكر وانا له لحفظون

Latin Literal

9. İnnâ nahnu nezzelnez zikre ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biziz; biz indirdik zikri78*; ve doğrusu biziz ona** mutlak koruyucular***.

Notlar

Not 1

*Şerefli Kur'ân'ı.**Şerefli Kur'ân'a.***Muhafızlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1810 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1810|15|10|ولقد ارسلنا من قبلك في شيع الاولين

Latin Literal

10. Ve le kad erselnâ min kablike fî şiyaıl evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik* senden** önce, evvelki*** şiya'lar992 içine.

Notlar

Not 1

*Resûller ve kitap getiren nebiler.**Nebi ve resûl Muhammed.***Çoğul olduğu için evvel zamanlar olarak anlaşılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şiya' (Kavram ID: 992)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1811 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1811|15|11|وما ياتيهم من رسول الا كانوا به يستهزون

Latin Literal

11. Ve mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Ve gelir değildir onlara* hiçbir resûl418 dışında (ki) oldular onunla** alay ederler.

Notlar

Not 1

*Kendilerine resûl gönderilen şiya'lar.**Resûlle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1812 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1812|15|12|كذلك نسلكه في قلوب المجرمين

Latin Literal

12. Kezâlike neslukuhu fî kulûbil mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; sokup yerleştiririz onu* mücrimlerin674 kalplerine.

Notlar

Not 1

*Resûllerle alay etme arzusu kalplerinden gelir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1813 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1813|15|13|لا يومنون به وقد خلت سنه الاولين

Latin Literal

13. Lâ yu’minûne bihî ve kad halet sunnetul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

İman47 etmezler ona*; ve muhakkak gelip geçti evvelkilerin sünneti707.

Notlar

Not 1

*Resûle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sünnet (Kavram ID: 707)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1814 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1814|15|14|ولو فتحنا عليهم بابا من السما فظلوا فيه يعرجون

Latin Literal

14. Ve lev fetahnâ aleyhim bâben mines semâi fe zallû fîhi ya’rucûn(ya’rucûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet açsak üzerlerine bir kapı* gökten180**; öyle ki devam etseler onda*** (ki) yükselirler****.

Notlar

Not 1

*Delip geçen bir geçit, kapı.**Atmosferden.***Kapıda, kapının içinde.****Atmosferin içindeki geçitten yukarıya doğru yükselirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1815 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1815|15|15|لقالوا انما سكرت ابصرنا بل نحن قوم مسحورون

Latin Literal

15. Le kâlû innemâ sukkiret ebsârunâ bel nahnu kavmun meshûrûn(meshûrûne).

Türkçe Çeviri

Mutlak derler: "Ancak ki sarhoş edildi993 gözlerimiz; evet! Bizler sihre kaptırılmış993 bir kavimiz/toplumuz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1816 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1816|15|16|ولقد جعلنا في السما بروجا وزينها للنظرين

Latin Literal

16. Ve le kad cealnâ fis semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn(nâzırîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yaptık gökte180* burçlar846**; ve süsledik onu*** bakanlar**** için.

Notlar

Not 1

*Atmosferde. **Kule gibi yüksek kutup ışıkları.***Göğü.****Bakanlar için geçişi önemlidir. Kutup ışıklarını herkes görmez. Ancak kutup bölgelerine gidip bakanlar ancak o süsleri görebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)
Burç (Kavram ID: 846)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1817 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1817|15|17|وحفظنها من كل شيطن رجيم

Latin Literal

17. Ve hafıznâhâ min kulli şeytânin recîm(recîmin).

Türkçe Çeviri

Ve koruduk* onu** her bir racîm411 şeytâna29 (karşı).

Notlar

Not 1

*Muhafaza ettik.**Göğü; atmosferi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Racîm (Kavram ID: 411)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1818 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1818|15|18|الا من استرق السمع فاتبعه شهاب مبين

Latin Literal

18. İllâ menisterakas sem’a fe etbeahu şihâbun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimse (ki) çaldı işitme*; öyle ki tabi olur ona** apaçık bir şihâb1000***.

Notlar

Not 1

*Gizli olarak göğü dinleyen insanlar. SIGINT – Signals Intelligence (Sinyal İstihbaratı). Ruslar ve Amerikalılar karşılıklı olarak göğü dinlemek için devasa antenler kurdular. Göğün iyonosfer tabakasından ve Ay'dan yansıyan sinyalleri dinleyerek bilgi çaldılar. İşte bu dinleme hırsızlıklarıyla göğü delebilecek kadar güçlü roketler yaptılar. **Kimseye.***Atmosfere girişte kapsülün etrafında oluşan alev.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şihâb. (Kavram ID: 1000)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1819 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1819|15|19|والارض مددنها والقينا فيها روسي وانبتنا فيها من كل شي موزون

Latin Literal

19. Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ revâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli şey’in mevzûn(mevzûnin).

Türkçe Çeviri

Ve yer* (ki) yaydık/genişlettik439 onu**; ve attık orada*** revâsiye146; ve bitirdik orada*** her bir şeyden; mevzunlanmış/ölçeklendirilmiş.

Notlar

Not 1

*Dünya gezegeni.**Yeri.***Yerde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1820 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1820|15|20|وجعلنا لكم فيها معيش ومن لستم له برزقين

Latin Literal

20. Ve cealnâ lekum fîhâ meâyişe ve men lestum lehu bi râzıkîn(râzıkîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık sizlere orada* geçimlikler**; ve kimse*** (ki) olmadınız ona**** rızık verenler*****.

Notlar

Not 1

*Yerde.**Yaşamı devam ettirebilmek için gerekenler.***İlkel kabilelerdeki kimseler ve/veya Cinler. ****İlkel kabilelerdeki kimselere ve/veya Cinler.*****Yeryüzünde bulunan ilkel kabileleri Rabbimiz rızıklandırır. İnsanlığın gelişimine tanık olmasalar bile Rableri onları rızıklandırır.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1821 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1821|15|21|وان من شي الا عندنا خزاينه وما ننزله الا بقدر معلوم

Latin Literal

21. Ve in min şey’in illâ indenâ hazâinuhu ve mâ nunezziluhû illâ bi kaderin ma’lûm(ma’lûmin).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur hiçbir şey (ki) ancak indimizdedir/katımızdadır hazinesi* onun**; ve indirir değiliz onu*** malum**** bir kaderle***** (olası) dışında.

Notlar

Not 1

*Deposu, birikimi.**Şeyin.***Şeyi.****Bilinen.*****Ölçüyle, takdirle.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1822 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1822|15|22|وارسلنا الريح لوقح فانزلنا من السما ما فاسقينكموه وما انتم له بخزنين

Latin Literal

22. Ve erselner riyâha levâkıha fe enzelnâ mines semâi mâen fe eskaynâkumûh(eskaynâkumûhu), ve mâ entum lehu bi hâzinîn(hâzinîne).

Türkçe Çeviri

Ve gönderdik rüzgârları aşılayıcılar/dölleyiciler1001 (olarak); öyle ki indirdik gökten180 bir su179; öyle ki suladık sizleri onu* (-nla); ve değilsiniz sizler onu** bir hazineleştiren***.

Notlar

Not 1

*Suyla.**Suyu.***Hazine düzeyinde depolayanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökten inen su (Kavram ID: 179)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Aşılayıcı rüzgârlar. (Kavram ID: 1001)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1823 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1823|15|23|وانا لنحن نحي ونميت ونحن الورثون

Latin Literal

23. Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).

Türkçe Çeviri

Ve biz; mutlak biziz (ki) hayat veririz ve öldürürüz; ve biziz varisler.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1824 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1824|15|24|ولقد علمنا المستقدمين منكم ولقد علمنا المستخرين

Latin Literal

24. Ve le kad alimnel mustakdimîne minkum ve le kad alimnel muste’hırîn(muste’hırîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun bildik kademe/kıdem alanları sizden; ve ant olsun bildik öteleyenleri/geri kalanları.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1825 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1825|15|25|وان ربك هو يحشرهم انه حكيم عليم

Latin Literal

25. Ve inne rabbeke huve yahşuruhum, innehu hakîmun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu (senin) Rabbin4; O* (ki) haşreder556 onları; doğrusu O* bir Hakîm’dir9; bir Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1826 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1826|15|26|ولقد خلقنا الانسن من صلصل من حما مسنون

Latin Literal

26. Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattık insanı salsâlinden224; topraktan*; bir mesnûndur1002.

Notlar

Not 1

*Molekülleri oluşturan atomlar topraktan/yerden/yeryüzünden gelmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Salsâlin (Kavram ID: 224)
Mesnûn (Kavram ID: 1002)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1827 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1827|15|27|والجان خلقنه من قبل من نار السموم

Latin Literal

27. Vel cânne halaknâhu min kablu min nâris semûm(semûmi).

Türkçe Çeviri

Ve cinni (ki) yarattık onu* önceden* ateşten225; alazlı esen.

Notlar

Not 1

*Cinni.*Cinlerin insanların yaratılmasından daha önce yaratıldığı net bir şekilde anlaşılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateşten yaratılan cin (Kavram ID: 225)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1828 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1828|15|28|واذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من صلصل من حما مسنون

Latin Literal

28. Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Rabbin4 meleklere48; doğrusu ben bir yaratıcıyım bir beşer432 salsâlinden224; bir topraktan; bir mesnûndur1002.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Salsâlin (Kavram ID: 224)
Beşer (Kavram ID: 432)
Mesnûn (Kavram ID: 1002)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1829 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1829|15|29|فاذا سويته ونفخت فيه من روحي فقعوا له سجدين

Latin Literal

29. Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki düzenlediğim zaman onu*; ve üflediğimde608 ona** ruhumdan; kapanın ona** secdeler70 (-le).

Notlar

Not 1

*Beşeri.**Bereşe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1830 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1830|15|30|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Latin Literal

30. Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki secde70 ettiler melekler48; hepsi onların* topluca.

Notlar

Not 1

*Meleklerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hicr/Taş Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1831 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1831|15|31|الا ابليس ابي ان يكون مع السجدين

Latin Literal

31. İllâ iblîs(iblîse), ebâ en yekûne meas sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Dışında iblîs190; reddetti* ki olur* secde70 edenlerle birlikte.

Notlar

Not 1

*İblîs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1832 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1832|15|32|قال يابليس ما لك الا تكون مع السجدين

Latin Literal

32. Kâle yâ iblîsu mâ leke ellâ tekûne meas sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ey iblîs190! Nedir sana (olan) ki olmazsın secde70 edenlerle birlikte."

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1833 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1833|15|33|قال لم اكن لاسجد لبشر خلقته من صلصل من حما مسنون

Latin Literal

33. Kâle lem ekun li escude li beşerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Asla olmam secde70 edici bir beşere432; yarattın onu** salsâlinden224; bir topraktan; mesnûndur1002.

Notlar

Not 1

*İblîs.**Beşeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
Salsâlin (Kavram ID: 224)
Beşer (Kavram ID: 432)
Mesnûn (Kavram ID: 1002)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1834 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1834|15|34|قال فاخرج منها فانك رجيم

Latin Literal

34. Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Öyle ki çık oradan607; öyle ki doğrusu sen racîmsin411."

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Racîm (Kavram ID: 411)
Cennetteki iblîs. (Kavram ID: 607)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1835 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1835|15|35|وان عليك اللعنه الي يوم الدين

Latin Literal

35. Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu üzerinedir* lanet280; din109 gününe kadar.

Notlar

Not 1

*İblîs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1836 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1836|15|36|قال رب فانظرني الي يوم يبعثون

Latin Literal

36. Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Öyle ki gözetle beni* güne kadar (ki) diriltilirler**."

Notlar

Not 1

*İblîs.**Çoğul olarak gelmektedir. İnsanlar, beşer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1837 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1837|15|37|قال فانك من المنظرين

Latin Literal

37. Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Öyle ki sen** gözetlenenlerdensin."

Notlar

Not 1

*Allah.**İblîs.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1838 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1838|15|38|الي يوم الوقت المعلوم

Latin Literal

38. İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).

Türkçe Çeviri

Vakti malum/bilinen güne* kadar.

Notlar

Not 1

*Din günü.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1839 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1839|15|39|قال رب بما اغويتني لازينن لهم في الارض ولاغوينهم اجمعين

Latin Literal

39. Kâle rabbi bi mâ agveytenî le uzeyyinenne lehum fil ardı ve le ugviyennehum ecmeîn(ecmeîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbim4! Doğru yoldan ayırmış olmanla beni mutlak süslerim* onlara** yerde; ve doğru yoldan ayırırım onları*** topluca."

Notlar

Not 1

*İblîs.**İnsanlara, beşere.***İnsanları, beşeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1840 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1840|15|40|الا عبادك منهم المخلصين

Latin Literal

40. İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Türkçe Çeviri

"Dışındadır (senin) kulların46; onlardan* muhlis309 (olanlar)."

Notlar

Not 1

*Kullarından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Muhlis (Kavram ID: 309)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1841 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1841|15|41|قال هذا صرط علي مستقيم

Latin Literal

41. Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Budur** bana doğru (olan) dosdoğru bir yol."

Notlar

Not 1

*Allah.**Yüce Allah'a doğru dosdoğru bir yol, muhlis kulların edindikleri yol sadece kutsal kitaplar demektir. Sadece Kur'ân demektir.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1842 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1842|15|42|ان عبادي ليس لك عليهم سلطن الا من اتبعك من الغاوين

Latin Literal

42. İnne ıbâdî leyse leke aleyhim sultânun illâ menittebeake minel gâvîn(gâvîne).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu kullarıma, olmaz sana* onlar üzerine bir sultân660; dışındadır sana tabi olmuş kimse (ki) doğru yoldan ayrılanlardandır."

Notlar

Not 1

*İblîs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1843 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1843|15|43|وان جهنم لموعدهم اجمعين

Latin Literal

43. Ve inne cehenneme le mev’ıduhum ecmaîn(ecmeîne).

Türkçe Çeviri

"Ve doğrusu cehennem (ki) mutlak vaat edilendir onlara topluca."

Hicr/Taş Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1844 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1844|15|44|لها سبعه ابوب لكل باب منهم جز مقسوم

Latin Literal

44. Lehâ seb’atu ebvâb(ebvâbin), likulli bâbin minhum cuz’un maksûm(maksûmun).

Türkçe Çeviri

Onadır* yedi609 kapı; her bir kapıya onlardan** bir bölüm/cüz kısımlandırılmıştır.

Notlar

Not 1

*Cehenneme.**Cehenneme girecek olanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cehennemin yedi kapısı. (Kavram ID: 609)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1845 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1845|15|45|ان المتقين في جنت وعيون

Latin Literal

45. İnnel muttekîne fî cennâtin ve uyûn(uyûnin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu muttakiler17 cennetlerdedir970; ve gözlerdedir*.

Notlar

Not 1

*Pınarlardadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Cennetler (Kavram ID: 970)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1846 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1846|15|46|ادخلوها بسلم امنين

Latin Literal

46. Udhulûhâ bi selâmin âminîn(âminîne).

Türkçe Çeviri

Girerler ona* bir selâmla98; eminler** (olarak).

Notlar

Not 1

*Cennete.**Güvenli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Selâm (Kavram ID: 98)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1847 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1847|15|47|ونزعنا ما في صدورهم من غل اخونا علي سرر متقبلين

Latin Literal

47. Ve neza’nâ mâ fî sudûrihim min gıllin ıhvânen alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne).

Türkçe Çeviri

Ve söküp alırız göğüslerindeki gıllinden1004; kardeşlerdir; sururlara836 karşı mütekabiller*.

Notlar

Not 1

*Karşılıklı kabul edilenler, onaylananlar, uygun bulunanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Surur (Kavram ID: 836)
Gıllin (Kavram ID: 1004)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1848 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1848|15|48|لا يمسهم فيها نصب وما هم منها بمخرجين

Latin Literal

48. Lâ yemessuhum fîhâ nasabun ve mâ hum minhâ bi muhrecîn(muhrecîne).

Türkçe Çeviri

Temas etmez onlara* orada** bir nasab1005; ve değillerdir onlar*** ondan**** çıkarılanlar1006.

Notlar

Not 1

*Cennetliklere.**Cennette.***Cennetlikler.****Cennetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nasab (Kavram ID: 1005)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1849 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1849|15|49|نبي عبادي اني انا الغفور الرحيم

Latin Literal

49. Nebbî’ ibâdî ennî enel gafûrur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Haber ver kullarıma46 ki ben; benim Gafûr20; Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1850 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1850|15|50|وان عذابي هو العذاب الاليم

Latin Literal

50. Ve enne azâbî huvel azâbul elîm(elîmu).

Türkçe Çeviri

Ve ki azabım; (ki) o* elim** azaptır.

Notlar

Not 1

*Azap.**Acıklı.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1851 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1851|15|51|ونبيهم عن ضيف ابرهيم

Latin Literal

51. Ve nebbi’hum an dayfi ibrâhîm(ibrâhîme).

Türkçe Çeviri

Ve haber ver onlara İbrahim'in misafirlerinden.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1852 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1852|15|52|اذ دخلوا عليه فقالوا سلما قال انا منكم وجلون

Latin Literal

52. İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle innâ minkum vecilûn(vecilûne).

Türkçe Çeviri

Girdikleri* zaman onun** üzerine dediler*: “Bir Selâm98”; dedi***: "Doğrusu bizler sizlerden**** tedirgin olanlarız."

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim'in.***İbrahim.****Üç veya daha fazla meleğin misafir olduğu anlaşılır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Selâm (Kavram ID: 98)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1853 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1853|15|53|قالوا لا توجل انا نبشرك بغلم عليم

Latin Literal

53. Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Tedirgin olma**; doğrusu bizler müjdeleyicileriz seni âlim*** bir gılmânla412."

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim.***Bilgili, ilim sahibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gılmân (Kavram ID: 412)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1854 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1854|15|54|قال ابشرتموني علي ان مسني الكبر فبم تبشرون

Latin Literal

54. Kâle e beşşertumûnî alâ en messeniyel kiberu fe bime tubeşşirûn(tubeşşirûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Müjdelediniz mi beni ki temas ettiği halde bana kebirlik**; öyle ki neyle müjdeliyorsunuz?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Büyüklük, yaşlılık.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1855 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1855|15|55|قالوا بشرنك بالحق فلا تكن من القنطين

Latin Literal

55. Kâlû beşşernâke bil hakkı fe lâ tekun minel kânıtîn(kânıtîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Müjdeledik seni** hakla/gerçekle; öyle ki olma umutsuzluğa kapılanlardan***."

Notlar

Not 1

*Melekler.**İbrahim.***Ümitsizler, yeise düşenler.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1856 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1856|15|56|قال ومن يقنط من رحمه ربه الا الضالون

Latin Literal

56. Kâle ve men yaknetu min rahmeti rabbihî illad dâllûn(dâllûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Ve kim umut keser** Rabbinin4 rahmetinden271 dalalettekiler128 dışında?"

Notlar

Not 1

*Melekler.**Ümitsiz olur, yeise düşer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1857 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1857|15|57|قال فما خطبكم ايها المرسلون

Latin Literal

57. Kâle fe mâ hatbukum eyyuhel murselûn(murselûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Öyle ki nedir hitabınız** ey gönderilmiş resûller418?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Söyleviniz, sözle yönelmeniz, meseleyle ilgilenmeniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1858 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1858|15|58|قالوا انا ارسلنا الي قوم مجرمين

Latin Literal

58. Kâlû innâ ursilnâ ilâ kavmin mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Doğrusu bizler gönderildik mücrim674 bir kavme/topluma doğru."

Notlar

Not 1

*Melekler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1859 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1859|15|59|الا ال لوط انا لمنجوهم اجمعين

Latin Literal

59. İllâ âle lût(lûtın), innâ le muneccûhum ecma’în(ecma’îne).

Türkçe Çeviri

Dışındadır Lût ailesi; doğrusu biz mutlak kurtarıcılarız onları topluca.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1860 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1860|15|60|الا امراته قدرنا انها لمن الغبرين

Latin Literal

60. İllemre’etehu kaddernâ innehâ le minel gâbirîn(gâbirîne).

Türkçe Çeviri

Dışındadır karısı*; kadere bağladık** (ki) doğrusu o* mutlak geçip gidilenlerdendir.

Notlar

Not 1

*Lût'un karısı.**Yazgısı o şekildeydi.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1861 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1861|15|61|فلما جا ال لوط المرسلون

Latin Literal

61. Fe lemmâ câe âle lûtınil murselûn(murselûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman geldiler Lût ailesine gönderilmiş resûller418.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1862 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1862|15|62|قال انكم قوم منكرون

Latin Literal

62. Kâle innekum kavmun munkerûn(munkerûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Doğrusu sizler** yabancı*** bir kavimsiniz/toplumsunuz****."

Notlar

Not 1

*Lût.**Melekler.***Bilinmeyen, tanınmayan ve hoş görülmeyen.****Anlarız ki şerefli resûl melekler o bölgenin insalarına benzemeyen insanlardır.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1863 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1863|15|63|قالوا بل جينك بما كانوا فيه يمترون

Latin Literal

63. Kâlû bel ci’nâke bi mâ kânû fîhi yemterûn(yemterûne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Evet! Geldik kendisinde** kuşkulanıyorlar olduklarıyla"

Notlar

Not 1

*Melekler.**Azapta.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1864 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1864|15|64|واتينك بالحق وانا لصدقون

Latin Literal

64. Ve eteynâke bil hakkı ve innâ le sâdikûn(sâdikûne).

Türkçe Çeviri

"Ve geldik* hakla/gerçekle; ve doğrusu bizler mutlak sâdıklarız182."

Notlar

Not 1

*Melekler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1865|15|65|فاسر باهلك بقطع من اليل واتبع ادبرهم ولا يلتفت منكم احد وامضوا حيث تومرون

Latin Literal

65. Fe esri bi ehlike bi kıt’ın minel leyli vettebı’ edbârehum ve lâ yeltefit minkum ehadun vamdû haysu tu’merûn(tu’merûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sırlıca yürüt* ehlini545 bir kesimiyle** geceden; ve tabi ol arkalarına onların***; dönmesin/çevirmesin**** sizlerden birisi; ve geçip devam edin yere (ki) emredilirsiniz.

Notlar

Not 1

*Gece yürüyüşü.**Parçasıyla.***Sen en arkada kal. Onları gözeterek tabi ol.****Sadece bakışı kapsamaz. Her türlü dönüşü, çevirmeyi kapsar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İncîl ehli (Kavram ID: 545)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1866 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1866|15|66|وقضينا اليه ذلك الامر ان دابر هولا مقطوع مصبحين

Latin Literal

66. Ve kadaynâ ileyhi zâlikel emre enne dâbire hâulâi maktûun musbihîn(musbihîne).

Türkçe Çeviri

Ve tamamladık ona* işte bu emri351 ki arkaları** şunların*** kesilenlerdir sabahlayanlar**** (-ken).

Notlar

Not 1

*Lût'a.**Kökleri, arka nesilleri.***Geride kalan ve helak olan zalimlerin.****Lût kavmine gelen azap sabah/seher vakitlerinde gerçekleşmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Emir (Kavram ID: 351)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1867 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1867|15|67|وجا اهل المدينه يستبشرون

Latin Literal

67. Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne).

Türkçe Çeviri

Ve geldi* şehrin ehli568; seviniyorlardı**.

Notlar

Not 1

*Lût'un yanına.**Müjdeye karşı sevinme, neşelenme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1868 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1868|15|68|قال ان هولا ضيفي فلا تفضحون

Latin Literal

68. Kâle inne hâulâi dayfî fe lâ tefdahûn(tefdahûni).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Doğrusu bunlar** misafirimdir; öyle ki rezil etmeyin beni."

Notlar

Not 1

*Lût.**Çoğul, en az 3 veya daha fazla melek.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1869 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1869|15|69|واتقوا الله ولا تخزون

Latin Literal

69. Vettekullâhe ve lâ tuhzûn(tuhzûni).

Türkçe Çeviri

"Ve takvalı21 olun Allah’a; ve rezil etmeyin beni*."

Notlar

Not 1

*Lût.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1870 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1870|15|70|قالوا اولم ننهك عن العلمين

Latin Literal

70. Kâlû e ve lem nenheke anil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Dediler*: "Ve hiç menetmedik mi seni*** alemlerden203***?"

Notlar

Not 1

*Şehir ehli, ahalisi.**Bu yaşamlardan, bu hayatlardan.***Lût.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1871 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1871|15|71|قال هولا بناتي ان كنتم فعلين

Latin Literal

71. Kâle hâulâi benâtî in kuntum fâilîn(fâilîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Bunlar kızlarımdır**; eğer sizler faaliyet edenlerseniz."

Notlar

Not 1

*Lût.**En az 3 veya daha fazla kız.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1872 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1872|15|72|لعمرك انهم لفي سكرتهم يعمهون

Latin Literal

72. Le amruke innehum le fî sekretihim ya’mehûn(ya’mehûne).

Türkçe Çeviri

Mutlak ömrüne* senin**; doğrusu onlar*** mutlak içindedir sarhoşlukları****; şaşkın şaşkın dolaşırlar.

Notlar

Not 1

*Ömrün, yaşadığın hayat kanıttır ki.**Lût.***Şehir ahalisi.****Sarhoş olmuşlar, aklı örtülmüşler. Gerçeği kavrayamayacak kadar gözleri dönmüşlerdir.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1873 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1873|15|73|فاخذتهم الصيحه مشرقين

Latin Literal

73. Fe ehazethumus sayhatu muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tuttu onları* sayha839 gün doğumları** (-yla).

Notlar

Not 1

*Şehir ahalisini.**Çoğul. Gün doğumu zamanları, anları, süreleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sayha (Kavram ID: 839)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1874 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1874|15|74|فجعلنا عليها سافلها وامطرنا عليهم حجاره من سجيل

Latin Literal

74. Fe cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emternâ aleyhim hıcâreten min siccîl(siccîlin).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık üstünü* onun** altı*; ve yağdırdık üzerlerine bir taş765 siccîlden1007.

Notlar

Not 1

*Altını üstüne getirdik.**Şehrin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateşte pişmişten taşlar (Kavram ID: 765)
Siccîl (Kavram ID: 1007)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1875 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1875|15|75|ان في ذلك لايت للمتوسمين

Latin Literal

75. İnne fî zâlike le âyâtin lil mutevessimîn (mutevessimîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 simaları/izleri inceleyenlere*.

Notlar

Not 1

*Dikkatle bakıp bir iz/sembol görmek. Lût kavmini yok eden airburst patlamasının izleri mutlak ki bilim insanları tarafından bulunacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1876 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1876|15|76|وانها لبسبيل مقيم

Latin Literal

76. Ve innehâ le bi sebîlin mukîm(mukîmîn).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu o* mutlak bir yolladır**; bir kıyamdadır***.

Notlar

Not 1

*Alt üst edilen şehir.**Bir yolla birliktedir; bir yolun yanındadır.***Durmaktadır.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1877 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1877|15|77|ان في ذلك لايه للمومنين

Latin Literal

77. İnne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 müminlere451.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1878 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1878|15|78|وان كان اصحب الايكه لظلمين

Latin Literal

78. Ve in kâne ashâbul eyketi le zâlimîn (zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer* (ki) olduysa eyke1008 ashâbı mutlak zalimler257.

Notlar

Not 1

*Madem ki.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Eyke ashâbı, yoldaşları. (Kavram ID: 1008)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1879 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1879|15|79|فانتقمنا منهم وانهما لبامام مبين

Latin Literal

79. Fentekamnâ minhum, ve innehumâ le bi imâmin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki intikam aldık onlardan; ve doğrusu ikisi* mutlak apaçık bir imamladır**.

Notlar

Not 1

*Lût ve Eyle ashâbı.**Bir kılavuz, lider, önder, bir şeye yönelten, bir hedefe doğru götüren. Bilim insanları bu imamları takip ederek bu iki ashâbın helak oldukları yerleri ve nasıl helak olduklarını bulur.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1880|15|80|ولقد كذب اصحب الحجر المرسلين

Latin Literal

80. Ve le kad kezzebe ashâbul hıcril murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yalanladı Hicr1009 ashâbı gönderilmiş resûlleri418*.

Notlar

Not 1

*Kelimenin çoğul gelmesi en az 3 veya daha fazla resûlün gönderildiğini işaret eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)
Hicr ashâbı. (Kavram ID: 1009)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1881|15|81|واتينهم ايتنا فكانوا عنها معرضين

Latin Literal

81. Ve âteynâhum âyâtinâ fe kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne).

Türkçe Çeviri

Ve verdik onlara* ayetlerimizi237; öyle ki oldular ondan** yüz çevirenler.

Notlar

Not 1

*Hicr ashâbına.**Ayetten.***İlgisiz kalanlar, sırt dönenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1882|15|82|وكانوا ينحتون من الجبال بيوتا امنين

Latin Literal

82. Ve kânû yanhıtûne minel cibâli buyûten âminîn(âminîne).

Türkçe Çeviri

Ve olmuşlardı* yontuyorlar dağlardan evler; eminlerdi.

Notlar

Not 1

*Hicr ashâbı.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1883|15|83|فاخذتهم الصيحه مصبحين

Latin Literal

83. Fe ehazethumus sayhatu musbıhîn(musbıhîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tuttu onları sayha839 sabahlayanlar (-ken).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sayha (Kavram ID: 839)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1884 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1884|15|84|فما اغني عنهم ما كانوا يكسبون

Latin Literal

84. Fe mâ agnâ anhum mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ganiyyleştirmiş* değildi onlardan** kazanır olmuş oldukları.

Notlar

Not 1

*Zenginleştirir.**Hicr ashâbından.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1885 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1885|15|85|وما خلقنا السموت والارض وما بينهما الا بالحق وان الساعه لاتيه فاصفح الصفح الجميل

Latin Literal

85. Ve mâ halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakk(hakkı), ve innes sâate le âtiyetun fasfehıs safhal cemîl(cemîle).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz gökleri162 ve yeri; ve ne de ikisi arasındakini hakla/gerçekle (olması) dışında; ve doğrusu sâat662 mutlak gelicidir; öyle ki genişle* bir güzel genişlik* (-le).

Notlar

Not 1

*Geniş gönüllü ol, kucaklayıcı ol, affedici ol.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Sâat (Kavram ID: 662)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1886 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1886|15|86|ان ربك هو الخلق العليم

Latin Literal

86. İnne rabbeke huvel hallâkul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (senin) Rabbin4; O (ki) Hallâk'tır1010; Alîm’dir8.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Hallâk (Kavram ID: 1010)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1887 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1887|15|87|ولقد اتينك سبعا من المثاني والقران العظيم

Latin Literal

87. Ve le kad âteynâke seb’an minel mesânî vel kur’ânel azîm(azîme).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik sana* yedi mesânîden1011; ve azîm** Kur'ân'ı850.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Büyük/azametli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)
Yedi mesânîden verilen şey. (Kavram ID: 1011)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1888 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1888|15|88|لا تمدن عينيك الي ما متعنا به ازوجا منهم ولا تحزن عليهم واخفض جناحك للمومنين

Latin Literal

88. Lâ temuddenne ayneyke ilâ mâ metta’nâ bihî ezvâcen minhum ve lâ tahzen aleyhim vahfıd cenâhake lil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Uzatma sakın iki gözünü metalandırdığımıza54 doğru kendisiyle (ki) zevcelerdir* onlardan; ve hüzünlenme** onlara; ve indir kanadını*** müminlere27.

Notlar

Not 1

*Eşlerdir. Çift çift. Katmerli.**Onlara verilen metalar seni hüzünlendirmesin.***Kol kanat ger.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Meta (Kavram ID: 54)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1889 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1889|15|89|وقل اني انا النذير المبين

Latin Literal

89. Ve kul innî enen nezîrul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Doğrusu ben*; benim* apaçık uyarıcı."

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1890|15|90|كما انزلنا علي المقتسمين

Latin Literal

90. Ke mâ enzelnâ alel muktesimîn(muktesimîne).

Türkçe Çeviri

İndirdiğimiz gibi taksim* olanlara karşı.

Notlar

Not 1

*Kısım kısım olmuşlar, kısım kısım ayrılmışlar. Dinlerini parça parça eden Yahudilere ve Hristiyanlara.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1891 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1891|15|91|الذين جعلوا القران عضين

Latin Literal

91. Ellezîne cealûl kur’âne ıdîn(ıdîne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) yaptılar Kur'ân'ı850 bölükler/parçalar*.

Notlar

Not 1

*Hükmü düşün ayetler, hükmü devam eden ayetler olarak; mekkî, medenî diye ayıranlar. Kur'ân'ı cüz (30 adet), hizb (60 adet), rubʿu’l-hizb (240 adet) şeklinde ayıranlar. Demek ki Rabbimiz hiçbir şekilde Kur'ân ayetlerini birbirinden ayırmamamız gerektiğini bildirmektedir. 6234 ayetin tamamı tek tanrıcılar için aynıdır. Hükümleri devam eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1892 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1892|15|92|فوربك لنسلنهم اجمعين

Latin Literal

92. Fe ve rabbike le nes’elennehum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki; ve (senin) Rabbinedir4 (ki) mutlak sual ederiz* onlara topluca.

Notlar

Not 1

*Sorarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1893 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1893|15|93|عما كانوا يعملون

Latin Literal

93. Ammâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Yapıyorlar oldukları hakkında.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1894 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1894|15|94|فاصدع بما تومر واعرض عن المشركين

Latin Literal

94. Fasda’ bi mâ tu’meru ve a’rıd anil muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yar geç* emredildiğinle; ve yüz çevir müşriklerden36.

Notlar

Not 1

*Engelleri yarıp geç, üstesinden gel, aş; emri açıkça yerine getir, uygula.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müşrik (Kavram ID: 36)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1895 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1895|15|95|انا كفينك المستهزين

Latin Literal

95. İnnâ kefeynâkel mustehziîn(mustehziîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz; kâfi geliriz* sana; istihza361 edenlere (de).

Notlar

Not 1

*Yeterli geliriz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İstihza/istihza (Kavram ID: 361)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 1896 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1896|15|96|الذين يجعلون مع الله الها اخر فسوف يعلمون

Latin Literal

96. Ellezîne yec’alûne meallâhi ilâhen âhar(âhare), fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler* (ki) yaparlar Allah'la beraber** başka bir ilâh74; öyle ki yakında bilecekler.

Notlar

Not 1

*Müşrikler.**Müşrikler Allah'ı inkar etmezler. Aksine çok kuvvetli bir Allah inançları vardır. Yüce Allah'a ancak ortak koşarak iman ederler. Yahudilerin, Hristiyanların ve kendilerini Müslüman sanan insanların çoğu müşriktir. Mezheplere tabi olan; sadece Kur'ân demeyen, Kur'ân bize yeter demeyen Allah'a iman ettim diyen herkes tam bir müşriktir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1897 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1897|15|97|ولقد نعلم انك يضيق صدرك بما يقولون

Latin Literal

97. Ve le kad na’lemu enneke yadîku sadruke bi mâ yekûlûn(yekûlûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun biliriz ki senin; daralır göğsün dedikleriyle onların.

Hicr/Taş Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1898 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1898|15|98|فسبح بحمد ربك وكن من السجدين

Latin Literal

98. Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; ve ol secde12 edenlerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)

Hicr/Taş Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1899 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1899|15|99|واعبد ربك حتي ياتيك اليقين

Latin Literal

99. Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn(yakînu).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 et Rabbine4 ta ki gelir sana yakın299*.

Notlar

Not 1

*Vefat.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Kesin, kesinleşmek, yakın (Kavram ID: 299)

Sure 16: Nahl/Dişi Bal Arısı (ٱلنَّحْل)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 1900 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1900|16|1|اتي امر الله فلا تستعجلوه سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

1. Etâ emrullâhi fe lâ testa’cilûh(testa’cilûhu), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Geldi Allah'ın emri; öyle ki acele etmeyin ona*; Subhândır7** O***; ve yücelmiştir şirk71 koştuklarından.

Notlar

Not 1

*Emre. **Gelen emrin yerine getirilmesi için gerekli sıfatları yürütendir.***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 1901 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1901|16|2|ينزل المليكه بالروح من امره علي من يشا من عباده ان انذروا انه لا اله الا انا فاتقون

Latin Literal

2. Yunezzilul melâikete bir rûhi min emrihî alâ men yeşâu min ibâdihî en enzirû ennehu lâ ilâhe illâ ene fettekûn(fettekûni).

Türkçe Çeviri

İndirir* melekleri1013 rûhla1012 -(ki) emrindendir- kullarından dilediği kimseler** üzerine; ki uyarsınlar ki "O'dur***"; yoktur ilâh74 benim**** dışında; öyle ki takvalı21 olun bana****.

Notlar

Not 1

*Evrenin en küçük yapı taşı olan titreşen kanatlı (çok boyutlu) sicimlerin nasıl titreşeceğini bir üst boyuttan inen rûh belirler.**Rabbimiz dilediği kimsenin beyin kimyasallarını dilediği şekilde değiştirerek (Yüce Allah'ın emir bilgilerini meleklere/sicimlere ileten rûhla) o kulunu kendi emri altına alır.***Allah'tır. ****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
ilâh (Kavram ID: 74)
Rûh (Kavram ID: 1012)
Evrenimiz içindeki melekler. (Kavram ID: 1013)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 1902 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1902|16|3|خلق السموت والارض بالحق تعلي عما يشركون

Latin Literal

3. Halakas semâvâti vel arda bil hakk(hakkı), teâlâ âmmâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Yarattı* gökleri162 ve yeri hakla/gerçekle; yücelmiştir* şirk71 koştuklarından.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Gökler (Kavram ID: 162)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 1903 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1903|16|4|خلق الانسن من نطفه فاذا هو خصيم مبين

Latin Literal

4. Halakal insâne min nutfetin fe izâ huve hasîmun mubin(mubînun).

Türkçe Çeviri

Yarattı insanı bir nutfeden959; öyle ki (o) zaman o* apaçık bir hasımdır**.

Notlar

Not 1

*İnsan.**Çekişen, tartışan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nutfe (Kavram ID: 959)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 1904 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1904|16|5|والانعم خلقها لكم فيها دف ومنفع ومنها تاكلون

Latin Literal

5. Vel en’âme halakahâ, lekum fîhâ dif’un ve menâfiu ve minhâ te’kulûn(te’kulûne).

Türkçe Çeviri

Ve en'âmı645; yarattık onu*; sizleredir onda** bir ısınma; ve menfaatler; ve ondan*** yersiniz.

Notlar

Not 1

*En'âmı.**En'âmda.***En'âmdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 1905 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1905|16|6|ولكم فيها جمال حين تريحون وحين تسرحون

Latin Literal

6. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn(tesrehûne).

Türkçe Çeviri

Ve sizleredir onda* bir güzellik** rahatlattığınız*** vakit ve serbest bıraktığınız**** vakit.

Notlar

Not 1

*En'âmda.**Cemâl.***Dinlendirmek, hayvanları ağıllara sokup dinlendirmek. ****Otlaklara saldığınız.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 1906 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1906|16|7|وتحمل اثقالكم الي بلد لم تكونوا بلغيه الا بشق الانفس ان ربكم لروف رحيم

Latin Literal

7. Ve tahmilu eskâlekum ilâ beledin lem tekûnû bâlıgîhi illâ bi şıkkıl enfus(enfusi), inne rabbekum le raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve taşırlar ağırlıklarınızı bir belediye doğru (ki) asla olamazsınız ulaşanlar ona*; nefislere201 meşakkatle (olması) dışında; doğrusu Rabbiniz4 mutlak bir Raûf’tur15; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Beldeye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Raûf (Kavram ID: 15)
Nefis (Kavram ID: 201)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 1907 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1907|16|8|والخيل والبغال والحمير لتركبوها وزينه ويخلق ما لا تعلمون

Latin Literal

8. Vel hayle vel bigâle vel hamîre li terkebûhâ ve zîneh(zîneten), ve yahluku mâ lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve at; ve katırlar; ve merkepler*; binmeniz içindir ona**; ve bir ziynettir856***; ve yaratır bilmediklerinizi****.

Notlar

Not 1

*Eşekler.**Hayvana.***Rabbimiz süslü hayvanlar yaratmıştır.****Evrende belki de milyarlarca çeşit bilmediğimiz güzel hayvanlar yaratmıştır Rabbimiz. Ötegezegenlerde yaşamaktadırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ziynet (Kavram ID: 856)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 1908 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1908|16|9|وعلي الله قصد السبيل ومنها جاير ولو شا لهديكم اجمعين

Latin Literal

9. Ve alallâhi kasdus sebîli ve minhâ câir(câirun), ve lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a karşıdır kasten/kasıt* (-lı) yol; ve ondandır** baskı/zorbalık*** velev/şayet dileseydi mutlak doğru yola kılavuzlardı sizleri topluca.

Notlar

Not 1

*Amaç, gaye, hedef, niyet.*Yoldandır.***Despotluk, baskıcı yönetim, istibdat, tiranlık. Müşrikler Allah'a karşı bir yoldayız diye kasten, kasıtlı olarak uyduruk hadislere tabi olarak baskı ve zorbalık yaparlar. İnsanlara zulmetmeleri ortak özellikleridir.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 1909 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1909|16|10|هو الذي انزل من السما ما لكم منه شراب ومنه شجر فيه تسيمون

Latin Literal

10. Huvellezî enzele mines semâi mâen lekum minhu şarâbun ve minhu şecerun fîhi tusîmûn(tusîmûne).

Türkçe Çeviri

O'dur* ki indirendir gökten bir su179 sizlere; ondandır** bir içme; ve ondandır** bir ağaç*** (ki) onda**** otlatırsınız*****.

Notlar

Not 1

*Allah'tır.**Sudan.***Arapça ağaç saplı olan her türlü bitkiyi de kapsar. Otlaklar da dahildir.****Ağaçta.*****Hayvanlarınızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökten inen su (Kavram ID: 179)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 1910 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1910|16|11|ينبت لكم به الزرع والزيتون والنخيل والاعنب ومن كل الثمرت ان في ذلك لايه لقوم يتفكرون

Latin Literal

11. Yunbitu lekum bihiz zer’a vez zeytûne ven nahîle vel a’nâbe ve min kullis semerât(semereti), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Bitiririz* sizlere onunla** ekinler*** ve zeytin; ve hurmalar; ve üzümler ve her bir meyveden; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237**** fıkıh770 eder bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Yerden bitki bitirme, yetiştirme.**Suyla.***Ziraî ürünler.****İlimde derinleşen toplumlar Rablerinin bu lütfunu görür ve şükredici olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)
Fıkıh (Kavram ID: 770)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1911 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1911|16|12|وسخر لكم اليل والنهار والشمس والقمر والنجوم مسخرت بامره ان في ذلك لايت لقوم يعقلون

Latin Literal

12. Ve sehhara lekumul leyle ven nehâre veş şemse vel kamer(kamere), ven nucûmu musahharâtun bi emrih(emrihî), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve boyun eğdirdi sizlere geceyi* ve gündüzü*; ve Güneş’i; ve Ay'ı; ve yıldızları (ki) boyun eğdirilenlerdir O'nun** emriyle; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 akleder*** bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Gece gündüz tanımı Dünya gezegenini ve onun dönüşünü işaret eder.**Allah'ın.***İlimde derinleşen toplumlar Rablerinin göklerdekileri nasıl boyun eğdirmiş olduğunu görür. O'nun kudretini az da olsa idrak edebilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 1912 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1912|16|13|وما ذرا لكم في الارض مختلفا الونه ان في ذلك لايه لقوم يذكرون

Latin Literal

13. Ve mâ zerae lekum fîl ardı muhtelifen elvânuh(elvânuhu), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne).

Türkçe Çeviri

Ve ektiği* sizlere yerde (ki) muhteliftir** renkleri onun***; doğrusu işte bundadır mutlak ayetler237 zikreder78**** bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Allah'ın saçtığı, tohumladığı.**Çeşit çeşit.***Ekilen tohumun.****İlimde derinleşen toplumlar Rablerinin ekilen renkli renkli tohumlardan nasıl cömertçe yeni tohumlar verdiğini görür. Aynı su ile sulanan ve aynı toprakta yetişen iki tohum farklı renklerde tohum verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 1913 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1913|16|14|وهو الذي سخر البحر لتاكلوا منه لحما طريا وتستخرجوا منه حليه تلبسونها وتري الفلك مواخر فيه ولتبتغوا من فضله ولعلكم تشكرون

Latin Literal

14. Ve huvellezî sehharel bahre li te’kulû minhu lahmen tariyyen ve testahricû minhu hilyeten telbesûnehâ, ve terel fulke mevâhira fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve O’dur* ki boyun eğdirendir bahrı236; yemeniz için ondan** taze bir et; ve çıkarmanız için ondan** bir takı (ki) kuşanırsınız/giyersiniz onu; ve görürsün gemiyi (ki) yarıp ilerleyenlerdir onda***; aramanız için O'nun**** fazlından202; ve belki sizler şükredersiniz43.

Notlar

Not 1

*Allah.**Bahırdan.***Bahırda.****Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 1914 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1914|16|15|والقي في الارض روسي ان تميد بكم وانهرا وسبلا لعلكم تهتدون

Latin Literal

15. Ve elkâ fîl ardı revâsiye en temîde bikum ve enhâren ve subulen leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve attı yere* revâsiye146; ki sarsar** sizleri; ve nehirler; ve yollar; belki sizler doğru yola kılavuzlanırsınız.

Notlar

Not 1

*Yeryüzüne.**Yer, yeryüzü. Revâsiye depremlere neden olur. Bu ayet uzun yıllar yanlış anlaşılmıştır. Revâsiyelerin yeri sarsmamak için atıldığını iddia etmişlerdir. Oysa ayette tam aksine revâsiyelerin depreme neden olduğunu bildirmektedir Rabbimiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 1915 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1915|16|16|وعلمت وبالنجم هم يهتدون

Latin Literal

16. Ve alâmât(alâmatin), ve bin necmi hum yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve alâmetler*; ve yıldızla** onlar*** doğruya kılavuzlanırlar****.

Notlar

Not 1

*Belirtiler.**Tekil yıldız. Tarık yıldızı. Nötron yıldızı. Nötron yıldızları galaksideki GPS uyduları gibidir. Her birinin kendine has sinyali vardır. Bu sinyallerin analiz edilmesiyle galaksi içindeki bir noktanın tam olarak yeri işaretlenebilir. ***Gelecek insan nesli ve/veya uzaydaki akıllı, gelişmiş varlıklar.****Galaktik navigasyon ile doğru yere kılavuzlanırlar.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 1916 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1916|16|17|افمن يخلق كمن لا يخلق افلا تذكرون

Latin Literal

17. E fe men yahluku ke men lâ yahluk(yahluku), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yaratan kimse kimse gibi midir ki yaratamaz? Öyle ki zikretmez78 misiniz?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 1917 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1917|16|18|وان تعدوا نعمه الله لا تحصوها ان الله لغفور رحيم

Latin Literal

18. Ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ, innallâhe le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer saysanız nimetini Allah'ın hesaplayamazsınız* onu**; doğrusu Allah mutlak bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Hesaplayıp işlemek, kompüt etmek. Evrendeki hiçbir işlemci (kuantum bilgisayarları dahil) Yüce Allah'ın nimetini hesaplaya gücüne erişemez.**Nimeti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 1918 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1918|16|19|والله يعلم ما تسرون وما تعلنون

Latin Literal

19. Vallâhu ya’lemu mâ tusirrûne ve mâ tu’linûn(tu’linûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah (ki) bilir sırlaştırdığınızı* ve alenileştirdiğinizi**.

Notlar

Not 1

*Gizlediğinizi.**Açığa vurduğunuzu.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 1919 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1919|16|20|والذين يدعون من دون الله لا يخلقون شيا وهم يخلقون

Latin Literal

20. Vellezîne yed’ûne min dûnillâhi lâ yahlukûne şey’en ve hum yuhlekûn(yuhlekûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) çağırırlar220 Allah’ın astından (ki) yaratamazlar bir şey; ve onlar** yaratılırlar.

Notlar

Not 1

**Çağrılanların kendileri yaratılmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 1920 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1920|16|21|اموت غير احيا وما يشعرون ايان يبعثون

Latin Literal

21. Emvâtun gayru ahyâ’(ahyâin), ve mâ yeş’urûne eyyâne yub’asûn(yub’asûne).

Türkçe Çeviri

Mevtalardır* olmaksızın hayat/canlılık; ve şuurlanır değillerdir (ki) ne zaman diriltilirler.

Notlar

Not 1

*Ölülerdir.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 1921 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1921|16|22|الهكم اله وحد فالذين لا يومنون بالاخره قلوبهم منكره وهم مستكبرون

Latin Literal

22. İlâhukum ilâhun vâhid(vâhidun), fellezîne lâ yu’minûne bil âhirati kulûbuhum munkiretun ve hum mustekbirûn(mustekbirûne).

Türkçe Çeviri

İlâhınız74 tek bir ilâhtır74; öyle ki ahirete648 iman596 etmeyen kimselerin kalpleri bir inkarcıdır; ve onlar kibirlenenlerdir.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 1922 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1922|16|23|لا جرم ان الله يعلم ما يسرون وما يعلنون انه لا يحب المستكبرين

Latin Literal

23. Lâ cereme ennallâhe ya’lemu mâ yusirrûne ve mâ yu’linûn(yu’linûne), innehu lâ yuhıbbul mustekbirîn(mustekbirîne).

Türkçe Çeviri

Kaçınılmazdır ki Allah bilir sırlaştırdıklarını* ve alenileştirdiklerini**; doğrusu O*** sevmez kibirlenenleri****.

Notlar

Not 1

*Gizlediklerini.**Açığa vurduklarını.***Allah.****Büyüklenenleri.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 1923 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1923|16|24|واذا قيل لهم ماذا انزل ربكم قالوا اسطير الاولين

Latin Literal

24. Ve izâ kîle lehum mâ zâ enzele rabbukum kâlû esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara: "Nedir indirdiği Rabbiniz4?"; derler: "Satırlarıdır evvelkilerin*."

Notlar

Not 1

*İki anlamı vardır. 1. anlam: Kur'ân'ı evvelkilerin kendi elleriyle yazdıkları masalları olarak tanımlayan ateist benzeri kimseler. 2. anlam: Evvelkilerin yazdığı hadis kitaplarını Yüce Allah'ın indirdiğini sanan müşrikler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 1924 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1924|16|25|ليحملوا اوزارهم كامله يوم القيمه ومن اوزار الذين يضلونهم بغير علم الا سا ما يزرون

Latin Literal

25. Liyahmilû evzârehum kâmileten yevmel kıyâmeti ve min evzârillezîne yudıllûnehum bi gayri ilm(ilmin), e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).

Türkçe Çeviri

Taşımaları içindir kendi yüklerini kıyamet günü148 bir kâmil* (olarak) ; ve yüklerinden** kimselerin (ki) dalalete128 sürüklediler onları olmaksızın bir ilim; öyle ki değil mi (ki) ne kötüdür yüklendikleri?

Notlar

Not 1

*Tam, eksiksiz, mükemmel.**Bir ilme dayanmadan şerefli Kur'an'dan saptıran herkes saptırdığı kimselerin yüklerinden de yüklenir. Zerre ağırlığınca bir iyiliğe aracılık eden görür onu; zerre ağırlığınca bir kötülüğe aracılık eden de görür onu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 1925 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1925|16|26|قد مكر الذين من قبلهم فاتي الله بنينهم من القواعد فخر عليهم السقف من فوقهم واتيهم العذاب من حيث لا يشعرون

Latin Literal

26. Kad mekerellezîne min kablihim fe etallâhu bunyânehum minel kavâıdi fe harre aleyhimus sakfu min fevkıhim ve etâhumul azâbu min haysu lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak tuzak kurdu kimseler onlardan önce; öyle ki geldi Allah onların binasına temellerden; öyle ki çöktü üzerlerine çatı üstlerinden; ve geldi onlara azap şuuruna varmadıkları yerden.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 1926 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1926|16|27|ثم يوم القيمه يخزيهم ويقول اين شركاي الذين كنتم تشقون فيهم قال الذين اوتوا العلم ان الخزي اليوم والسو علي الكفرين

Latin Literal

27. Summe yevmel kıyâmeti yuhzîhim ve yekûlu eyne şurekâiyellezîne kuntum tuşâkkûne fîhim, kâlellezîne ûtul ilme innel hızyel yevme ves sûe alel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Sonra kıyamet günü148 rezil eder* onları**; ve der*: "Nerede bana şirk koşulanlar**? Kimselerdir (ki) oldunuz ayrışır**** onlarda."; derler kimseler (ki) verildi onlara ilim: "Doğrusu rezillik günü ve kötülük kâfirler25 üzerinedir."

Notlar

Not 1

*Allah.**Kâfirleri.***Benim astımdan çağırdığınız, ilâhlaştırdığınız kimseler nerede?****Onlardan ayrıldınız, yarıldınız, bölündünüz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 1927 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1927|16|28|الذين تتوفيهم المليكه ظالمي انفسهم فالقوا السلم ما كنا نعمل من سو بلي ان الله عليم بما كنتم تعملون

Latin Literal

28. Ellezîne teteveffâhumul melâiketu zâlimî enfusihim fe elkavus seleme mâ kunnâ na’melu min sû’(sûin), belâ innallâhe alîmun bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Kimseleri (ki) vefat621 ettirir onları melekler522; zalimlerdir257 (o kimseler) kendi nefislerine201; öyle ki karşılaştılar (meleklerle) selam* (-da); (derler) "Olmuş değildik yapar hiçbir kötülük**"; evet; doğrusu Allah bir bilendir yapar*** olduğunuzu.

Notlar

Not 1

*Tam ve mutlak bir teslimiyette.**Tam teslimiyet halinde doğruyu söylemektedirler. Anlarız ki zalimler yaptıkları zalimliğin farkında değillerdir. En büyük zulüm olan şirk günahını işleyen ve müşrik olan bu kimseler aldanmıştır. Aldatılmıştır. ***Yüce Allah açık ve net olarak farkında olmamanın yapılan kötülüklerin bahanesi olamayacağını bildirmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Vefat melekleri. (Kavram ID: 522)
Vefat (Kavram ID: 621)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 1928 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1928|16|29|فادخلوا ابوب جهنم خلدين فيها فلبيس مثوي المتكبرين

Latin Literal

29. Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki girin cehennemin968 kapılarına; ölümsüzler185 (olarak) orada*; öyle ki ne perişan oldu büyüklenenlerin dinlenme yeri.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Cehennem (Kavram ID: 968)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 1929 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1929|16|30|وقيل للذين اتقوا ماذا انزل ربكم قالوا خيرا للذين احسنوا في هذه الدنيا حسنه ولدار الاخره خير ولنعم دار المتقين

Latin Literal

30. Ve kîle lillezînettekav mâ zâ enzele rabbukum, kâlû hayrâ(hayren), lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(haseneten), ve le dârul âhıreti hayr(hayrun), ve le ni’me dârul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Ve denildi takvalı21 olmuş kimselere; "Nedir indirdiği Rabbinizin4?"; Dediler: "Bir hayır kimselere (ki) iyileştirdiler/güzelleştirdiler bu dünyada*; bir iyiliktir/güzelliktir (onlara); ve ahiret diyarı/yurdu642 (da) hayırlıdır; ve ne muhteşemdir muttakilerin17 diyarı/yurdu642.

Notlar

Not 1

*Şu an içinde yaşadığımız evren ve yaşam.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Muttaki (Kavram ID: 17)
Takva (Kavram ID: 21)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 1930 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1930|16|31|جنت عدن يدخلونها تجري من تحتها الانهر لهم فيها ما يشاون كذلك يجزي الله المتقين

Latin Literal

31. Cennâtu adnin yedhulûnehâ tecrî min tahtihel enhâru lehum fîhâ mâ yeşâûn(yeşâûne), kezâlike yeczîllâhul muttekîn(muttekîne).

Türkçe Çeviri

Adn812 cennetleri; girerler ona*; akar altından onun** nehirler; onlaradır orada*** diledikleri; işte böyledir; mükafatlandırır Allah muttakileri17.

Notlar

Not 1

*Cennete.**Cennetin.***Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)
Adn (Kavram ID: 812)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 1931 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1931|16|32|الذين تتوفيهم المليكه طيبين يقولون سلم عليكم ادخلوا الجنه بما كنتم تعملون

Latin Literal

32. Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Kimseleri (ki) vefat621 ettirir melekler522 iyilikler (-le); derler*: "Bir selâm642 üzerinizedir; girin cennete yapar olduğunuzla."

Notlar

Not 1

*Melekler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 1932 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1932|16|33|هل ينظرون الا ان تاتيهم المليكه او ياتي امر ربك كذلك فعل الذين من قبلهم وما ظلمهم الله ولكن كانوا انفسهم يظلمون

Latin Literal

33. Hel yanzurûne illâ en te’tiyehumul melâiketu ev ye’tiye emru rabbik(rabbike), kezâlike fe alellezîne min kablihim, ve mâ zalemehumullâhu ve lâkin kânû enfusehum yazlimûn(yazlimûne).

Türkçe Çeviri

Bakarlar* mı dışında ki gelir onlara melekler48 ya da gelir emri** (senin) Rabbinin4?; işte böyledir; faaliyet etti*** onlardan önceki kimseler (de); ve zulmetmiş257 değildi onlara Allah; velakin/fakat oldular kendi nefislerine201 zulmederler257.

Notlar

Not 1

*Beklerler mi?**Azap. ***Aynı şekilde davrandılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 1933 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1933|16|34|فاصابهم سيات ما عملوا وحاق بهم ما كانوا به يستهزون

Latin Literal

34. Fe esâbehum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki isabet etti onlara kötülük yaptıklarına (karşı); ve kuşattı onları kendisiyle istihza361 eder oldukları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İstihza/istihza (Kavram ID: 361)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 1934 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1934|16|35|وقال الذين اشركوا لو شا الله ما عبدنا من دونه من شي نحن ولا اباونا ولا حرمنا من دونه من شي كذلك فعل الذين من قبلهم فهل علي الرسل الا البلغ المبين

Latin Literal

35. Ve kâlellezîne eşrekû lev şâallâhu mâ abednâ min dûnihî min şey’in nahnu ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min dûnihi min şey’(şey’in), kezâlike fe alellezîne min kablihim, fe hel aler rusuli illel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Ve dedi şirk71 koşmuş kimseler: "Şayet dileseydi Allah kulluk46 etmiş değildik O'ndan* başka hiçbir şeye; bizler ve ne de babalarımız/atalarımız; ve haram etmezdik O’nun** astından hiçbir şeyi"; işte böyledir; faaliyet etti onlardan önceki kimseler (de); öyle ki değil mi ki resûllere418 karşıdır ancak apaçık belagat515?

Notlar

Not 1

*Allah'tan.**Allah'ın. Yüce Allah'ın kutsal kitaplarının astından kitaplara tabi olarak bazı şeyleri haram kılmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Resûl (Kavram ID: 418)
Belagat (Kavram ID: 515)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 1935 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1935|16|36|ولقد بعثنا في كل امه رسولا ان اعبدوا الله واجتنبوا الطغوت فمنهم من هدي الله ومنهم من حقت عليه الضلله فسيروا في الارض فانظروا كيف كان عقبه المكذبين

Latin Literal

36. Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu), fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun* gönderdik** her bir ümmete305 bir resûl418 ki kulluk46 edin Allah'a ve kaçının tâğût442 (-tan) ; öyle ki onlardan kimini doğru yola kılavuzladı Allah; ve onlardan kiminin üzerlerine dalalet128 hakikatlaştı***; öyle ki dolaşın**** yerde; ve bakın nasıl oldu yalanlayanların196 akıbeti892.

Notlar

Not 1

*Rabbimizin ekstradan vurgulaması asla ama asla aksinin olamayacağını bildirmek içindir. **Her bir ümmete kendi içlerinden, onların dilini konuşan resûller gönderilir. Nebi ve resûl kavramları doğru anlaşılmalıdır. Nebiler kutsal kitapları getirirler. Son nebi de Muhammed'tir. Ancak resûller gelmeye devam eder. Kıyamete kadar da gelecektir. Rabbimin insanları doğru yola kılavuzlamak istediğini ve bu nedenle resûlleri göndermeyi murad ettiğini anlarız. ***Hakikat/gerçek tecelli etti.****Arkeolojik kazılar yapın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Resûl (Kavram ID: 418)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 1936 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1936|16|37|ان تحرص علي هديهم فان الله لا يهدي من يضل وما لهم من نصرين

Latin Literal

37. İn tahris alâ hudâhum fe innallâhe lâ yehdî men yudıllu ve mâ lehum min nâsırîn(nâsırîne).

Türkçe Çeviri

Eğer ihtiraslı* olsan (da) onların doğru yola kılavuzlanmasına karşı; öyle ki doğrusu Allah doğru yola kılavuzlamaz dalalette bırakır (olduğu) kimseyi; ve olmaz onlara** hiçbir yardımcı.

Notlar

Not 1

*Şiddetle istemek, hırsla bağlanmak, aşırı arzu.**Dalalete düşmüş kimselere.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 1937 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1937|16|38|واقسموا بالله جهد ايمنهم لا يبعث الله من يموت بلي وعدا عليه حقا ولكن اكثر الناس لا يعلمون

Latin Literal

38. Ve aksemû billâhi cehde eymânihim lâ yeb’asullâhu men yemût(yemûtu), belâ va’den aleyhi hakkan ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kasem548 ettiler Allah'a yeminlerinin tüm çabası (-yla); diriltmez Allah kimseyi (ki) ölür (o); evet! Bir vaattir* O'nun** üzerine; bir hak/gerçek; velakin/fakat ekserisi*** insanların bilmezler.

Notlar

Not 1

*Ölülerin diriltileceği Yüce Allah'ın bir vaadi olup mutlaka gerçekleşecektir. **Allah'ın.***Çoğunluğu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 1938 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1938|16|39|ليبين لهم الذي يختلفون فيه وليعلم الذين كفروا انهم كانوا كذبين

Latin Literal

39. Li yubeyyine lehumullezî yahtelifûne fîhi ve li ya’lemellezîne keferû ennehum kânû kâzibîn(kâzibîne).

Türkçe Çeviri

Beyan226 etmesi* içindir** onlara ki kendisinde ihtilafa düşerler (olduklarını); ve bilmeleri içindir kimselerin (ki) kâfirlik25 ettiler ki onlar oldular yalancılar.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Ölüleri diriltmesi bir amaç içindir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Beyan (Kavram ID: 226)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 1939 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1939|16|40|انما قولنا لشي اذا اردنه ان نقول له كن فيكون

Latin Literal

40. İnnemâ kavlunâ li şey’in izâ erednâhu en nekûle lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (ki) söylediğimiz bir şey için; arzu ettiğimiz zaman onu* ki deriz ona**: "Ol!"; öyle ki olur (o***).

Notlar

Not 1

*Şeyi.**Şeye.***O şey olur. Mutlaka Rabbimizin dilediği şekilde gerçekleşir.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 1940 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1940|16|41|والذين هاجروا في الله من بعد ما ظلموا لنبوينهم في الدنيا حسنه ولاجر الاخره اكبر لو كانوا يعلمون

Latin Literal

41. Vellezîne hâcerû fillâhi min ba’di mâ zulimû li nubevvi ennehum fîd dunyâ haseneh(haseneten), ve le ecrul âhıreti ekber(ekberu), lev kânû ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) hicret355 ettiler Allah’ta* zulmedildikleri257 sonrasında; mutlak yerleştiririz onları dünyada bir güzellik (-le); ve mutlak ki ecri820 ahiretin daha büyüktür; şayet onlar bilselerdi.

Notlar

Not 1

*Fi edatı "içinde" demektir. "Allah'ta" demek Allah'ın yolunun içinde, Allah'ın yolunun üzerinde demektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 1941 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1941|16|42|الذين صبروا وعلي ربهم يتوكلون

Latin Literal

42. Ellezîne saberû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) sabrettiler51; ve Rablerine4 karşı tevekkül79 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 1942 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1942|16|43|وما ارسلنا من قبلك الا رجالا نوحي اليهم فسلوا اهل الذكر ان كنتم لا تعلمون

Latin Literal

43. Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve göndermiş değiliz senden* önce erkekler dışında (ki) vahy603 ederiz üzerlerine; öyle ki sual edin** zikir* ehline135 eğer olduysanız bilmezler****.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Sorun.***Hatırlatma, öğüt. Kutsal kitaplar zikirdir. Daha önce gönderilenler Tevrât ve İncîl'de vardır. O kitapları okuyanlara sorun. ****Bilmediğimiz konularda bilenlere sormak, sözü dinleyip en güzeline uymak emirdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 1943 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1943|16|44|بالبينت والزبر وانزلنا اليك الذكر لتبين للناس ما نزل اليهم ولعلهم يتفكرون

Latin Literal

44. Bil beyyinâti vez zubur(zuburi), ve enzelnâ ileykez zikre li tubeyyine lin nâsi mâ nuzzile ileyhim ve leallehum yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Beyanatlarla620; ve zeburlar477 (-la); ve indirdik sana zikri78; beyan226 etmen için insanlara indirileni* üzerlerine**; ve belki onlar fikrederler868.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.**Şerefli Kur'ân insanlara indirilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Beyan (Kavram ID: 226)
Zebur (Kavram ID: 477)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 1944 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1944|16|45|افامن الذين مكروا السيات ان يخسف الله بهم الارض او ياتيهم العذاب من حيث لا يشعرون

Latin Literal

45. E fe eminellezîne mekerû seyyiâti en yahsifallâhu bihimul arda ev ye’tiyehumul azâbu min haysu lâ yeş’urûn(yeş’urûne).

Türkçe Çeviri

Eminler mi kötülükler (-le) tuzak kurmuş kimseler ki dibine geçirir Allah onlarla (birlikte) yeri* ya da gelir onlara azap yerden** (ki) şuuruna varmazlar***.

Notlar

Not 1

*Yeryüzünü.**Her bir taraftan.***Fark etmezler.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 1945 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1945|16|46|او ياخذهم في تقلبهم فما هم بمعجزين

Latin Literal

46. Ev ye’huzehum fî tekallubihim fe mâ hum bi mu’cizîn(mu’cizîne).

Türkçe Çeviri

Ya da tutar* onları dönüşlerinde**; öyle ki değildir onlar aciz bırakanlar.

Notlar

Not 1

*Allah.**Dönüp durma, hâlden hâle girme, değişkenlik, hareketlilik. Kalple ilgili gönüşler.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 1946 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1946|16|47|او ياخذهم علي تخوف فان ربكم لروف رحيم

Latin Literal

47. Ev ye’huzehum alâ tehavvuf(tehavvufin), fe inne rabbekum le raûfun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ya da tutar* onları bir korkuya karşı**; öyle ki Rabbiniz4 mutlak bir Raûf’tur15; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Allah.**Bir korkuyla yüzleştirir, karşı karşıya getirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Raûf (Kavram ID: 15)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 1947 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1947|16|48|اولم يروا الي ما خلق الله من شي يتفيوا ظلله عن اليمين والشمايل سجدا لله وهم دخرون

Latin Literal

48. E ve lem yerev ilâ mâ halakallâhu min şey’in yetefeyyeu zilâluhu anil yemîni veş şemâili succeden lillâhi ve hum dâhırûn(dâhırûne).

Türkçe Çeviri

Bakmazlar mı Allah'ın yarattığına doğru bir şeyden? Geri döner gölgeleri onun* sağdan ve soldan; secde12 edenler (olarak) Allah’a; ve onlardır düzleşip serilenler.

Notlar

Not

Doğu yönü her zaman Güneş’in doğduğu yöndür. Batı yönüyse her zaman Güneş’in battığı yöndür. Ancak sağ ve sol yönleri bir kimsenin baktığı yöne göre değişir. Bu nedenle Kur’an’da sağ-sol kavramı kuzey-güney ya da güney-kuzey yönlerini işaret eder. Örnek olarak;Kuzey yarımkürede olan bir direğin gölgesi Güneş’in doğmasıyla en uzun halindedir. Güneş’in sağa yani güneye eğilerek yükselmesiyle birlikte gölge kuzeyden güneye doğru kısalır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte gölge uzayarak kuzey yönüne doğru tekrar geri gelir. Güney yarımkürede olan bir direğin gölgesi Güneş’in doğmasıyla en uzun halindedir. Güneş’in sola yani kuzeye eğilerek yükselmesiyle birlikte gölge güneyden kuzeye doğru kısalır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte gölge uzayarak güney yönüne doğru tekrar geri gelir. Anlarız ki Yüce Allah gölgelerin sağ-sol yani kuzey-güney ya da güney kuzey yönlerinde kısalıp uzayarak geri dönmesini işaret etmektedir.

Not 1

*Şeyin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 1948 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1948|16|49|ولله يسجد ما في السموت وما في الارض من دابه والمليكه وهم لا يستكبرون

Latin Literal

49. Ve lillâhi yescudu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı min dâbbetin vel melâiketu ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve Allah'a secde12 eder göklerdeki ve yerdeki bir debelenenden/canlıdan; ve melekler48 (de); ve onlar büyüklenmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 1949 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1949|16|50|يخافون ربهم من فوقهم ويفعلون ما يومرون

Latin Literal

50. Yehâfûne rabbehum min fevkıhim ve yef’alûne mâ yu’merûn(yu’merûne).

Türkçe Çeviri

Korkarlar Rablerinden4 (ki) üstlerindedir* onların; ve faaliyete geçirirler emredildiklerini.

Notlar

Not 1

*Sonsuz üst boyutlar vardır. Bu boyutları Yüce Allah sarmıştır, kuşatmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 1950 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1950|16|51|وقال الله لا تتخذوا الهين اثنين انما هو اله وحد فايي فارهبون

Latin Literal

51. Ve kâlallâhu lâ tettehızû ilâheynisneyn(ilâheynisneyni), innemâ huve ilâhun vâhıd(vâhıdun), fe iyyâye ferhebûn(ferhebûne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Allah: "Tutmayın* iki ilâh74; doğrusu ki O** tek bir ilâhtır; öyle ki ancak bana***, öyle ki rahbet1016 duyun bana."

Notlar

Not 1

*Edinmeyin.**Tek ilâh olan. ***Tek ilâh olan Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Rahbet (Kavram ID: 1016)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 1951 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1951|16|52|وله ما في السموت والارض وله الدين واصبا افغير الله تتقون

Latin Literal

52. Ve lehu mâ fîs semâvâti vel ardı ve lehud dînu vâsıbâ(vâsıben), e fe gayrallâhi tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve O'nadır göklerdeki162 ve yerdeki; ve O’nadır* bir kesintisiz** din437; öyle ki Allah'tan başkasına*** mı takvalı21 olursunuz?

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Rabbimizin dini olan İslâm hiç değişmemiştir. Süreklidir. Tüm nebiler ve resûller Yüce Allah'ın bu dinini sürekli olarak tebliğ etmişlerdir.***Yüce Allah'ın emir ve yasaklarından sakınacaklarına O'nun astından sözde dinî kurallardan (hadisler) sakınırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Gökler (Kavram ID: 162)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 1952 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1952|16|53|وما بكم من نعمه فمن الله ثم اذا مسكم الضر فاليه تجرون

Latin Literal

53. Ve mâ bikum min ni’metin fe minallâhi summe izâ messekumud durru fe ileyhi tec’erûn(tec’erûne).

Türkçe Çeviri

Ve neyse sizlere bir nimetten; öyle ki Allah’tandır; sonra temas ettiği zaman sizlere darlık; öyle ki O’na* inlersiniz**."

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Böğürürsünüz, kontrolsüz içten sesler çıkarırsınız.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 1953 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1953|16|54|ثم اذا كشف الضر عنكم اذا فريق منكم بربهم يشركون

Latin Literal

54. Summe iza keşefad durra ankum izâ ferîkun minkum bi rabbihim yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Sonra keşfettiği* zaman darlığı sizden; (o) zaman bir fırka** sizlerden Rablerine4 şirk71 koşarlar.

Notlar

Not 1

*Kurtuluş yolu keşfettiği zaman.**Grup.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 1954 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1954|16|55|ليكفروا بما اتينهم فتمتعوا فسوف تعلمون

Latin Literal

55. Li yekfurû bimâ âteynâhum, fe temetteû, fesevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Kâfirlik25 ederler (oldukları) için verdiğimize onlara*; öyle ki metalanın54; öyle ki yakında bileceksiniz.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Meta (Kavram ID: 54)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 1955 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1955|16|56|ويجعلون لما لا يعلمون نصيبا مما رزقنهم تالله لتسلن عما كنتم تفترون

Latin Literal

56. Ve yec’alûne li mâ lâ ya’lemûne nasîben mimmâ razaknâhum, tallâhi le tus’elunne ammâ kuntum tefterûn(tefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaparlar bilmediklerine bir nasip* rızıklandırdığımızdan onları; tAllahi1017 mutlaka sual edilirsiniz iftira402 atar olduğunuzdan.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın rızık olarak verdiği şeylerden (hayvanlar vb.) şirk koştukları adına sözde şefaatçi olsun diye bir nasip ayırırlar; Onlar adına kurban keserler, adak yaparlar

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 1956 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1956|16|57|ويجعلون لله البنت سبحنه ولهم ما يشتهون

Latin Literal

57. Ve yec’alûne lillâhil benâti subhânehu ve lehum mâ yeştehûn(yeştehûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaparlar Allah'a kızları; Subhândır7 O*; ve onlaradır şehvet duydukları.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 1957 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1957|16|58|واذا بشر احدهم بالانثي ظل وجهه مسودا وهو كظيم

Latin Literal

58. Ve izâ buşşire ehaduhum bil unsâ zalle vechuhu musvedden ve huve kezîm(kezîmun).

Türkçe Çeviri

Ve müjdelendiği zaman onlardan biri bir kızla; gölgelendi yüzü onun bir kararmış (olarak); ve o bir bastırandır*.

Notlar

Not 1

*Öfkesini, kızgınlığını.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 1958 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1958|16|59|يتوري من القوم من سو ما بشر به ايمسكه علي هون ام يدسه في التراب الا سا ما يحكمون

Latin Literal

59. Yetevârâ minel kavmi min sûi mâ buşşire bih(bihî), e yumsikuhu alâ hûnin em yedussuhu fît turâb(turâbi), e lâ sâe mâ yahkumûn(yahkumûne).

Türkçe Çeviri

Gizlenir kavminden/toplumundan kendisiyle müjdelendiğinin kötülüğünden; imkan mı sağlasın ona* bir değersizliğe karşı; yoksa bastırsın mı onu* toza; ne kötü (oldu) hükmettikleri değil mi?

Notlar

Not 1

*Eril zamirle gelir. Direkt kıza gitmez. Habere gider. Haber üzerinden haberin sonucu olan kıza gider.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 1959 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1959|16|60|للذين لا يومنون بالاخره مثل السو ولله المثل الاعلي وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

60. Lillezîne lâ yu’minûne bil âhıreti meselus sev’(sev’i), ve lillâhil meselul â’lâ, ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Ahirete iman47 etmeyen kimseleredir kötü misal870; ve Allah’adır yücelmiş misal870; ve O* Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 1960 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1960|16|61|ولو يواخذ الله الناس بظلمهم ما ترك عليها من دابه ولكن يوخرهم الي اجل مسمي فاذا جا اجلهم لا يستخرون ساعه ولا يستقدمون

Latin Literal

61. Ve lev yuâhızullâhun nâse bi zulmihim mâ tereke aleyhâ min dâbbetin ve lâkin yuahhıruhum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), fe izâ câe eceluhum lâ yeste’hırûne sâaten ve lâ yestakdimûn(yestakdimûne).

Türkçe Çeviri

Ve şayet tutsaydı Allah insanları zulümleriyle257; terk eder* değildi üzerinde onun** hiçbir dâbbe599; velakin/fakat öteler*** onları belirlenmiş bir ecele kadar; öyle ki geldiği zaman ecelleri onların ötelenmezler bir saat****; ve kademe***** alamazlar.

Notlar

Not 1

*Geride bırakır.**Yerin/yeryüzünün.***Allah.****An, zaman.****Kıdemlenemezler, gelişemezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Dâbbe (Kavram ID: 599)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 1961 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1961|16|62|ويجعلون لله ما يكرهون وتصف السنتهم الكذب ان لهم الحسني لا جرم ان لهم النار وانهم مفرطون

Latin Literal

62. Ve yec’alûne lillâhi mâ yekrehûne ve tesıfu elsinetuhumul kezibe enne lehumul husnâ, lâ cereme enne lehumun nâre ve ennehum mufretûn(mufretûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaparlar Allah'a kerhen697 olduklarını; ve nitelerler dillerini yalana ki onlaradır güzel; olmaz şüphe ki onlaradır ateş834; ve ki onlar ifratlaştırılanlardır1018*.

Notlar

Not 1

*Normal sınırların ötesinde bir yaşama zorla itilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kerhen. (Kavram ID: 697)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)
ifrat, İfrat (Kavram ID: 1018)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 1962 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1962|16|63|تالله لقد ارسلنا الي امم من قبلك فزين لهم الشيطن اعملهم فهو وليهم اليوم ولهم عذاب اليم

Latin Literal

63. Tallâhi lekad erselnâ ilâ umemin min kablike fe zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe huve veliyyuhumul yevme ve lehum âzâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

TAllahi1017; ant olsun gönderdik* ümmetlere305 senden önce (de); öyle ki ziynetledi856 onlara** şeytân29 yaptıklarını; öyle ki o*** velisidir212 onların**** o gün; ve onlaradır** elim/acıklı bir azap.

Notlar

Not 1

*Resûller.**Ümmetlere.***Şeytân.****Ümmetlerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Ziynet (Kavram ID: 856)
TAllahi, tAllahi. (Kavram ID: 1017)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 1963 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1963|16|64|وما انزلنا عليك الكتب الا لتبين لهم الذي اختلفوا فيه وهدي ورحمه لقوم يومنون

Latin Literal

64. Ve mâ enzelnâ aleykel kitâbe illâ li tubeyyine lehumullezîhtelefû fîhi ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve indirmiş değiliz sana* kitabı** onlara beyan226 etmen dışında; ki ihtilafa düştüklerini onda***; ve (oysa) bir doğru yola kılavuzdur ve bir rahmettir271 iman47 eder bir kavme/topluma.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Kur'ân'ı.***Kur'ân'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Beyan (Kavram ID: 226)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 1964 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1964|16|65|والله انزل من السما ما فاحيا به الارض بعد موتها ان في ذلك لايه لقوم يسمعون

Latin Literal

65. Vallâhu enzele mines semâi mâen fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ, inne fî zâlike le âyeten li kavmin yesmeûn(yesmeûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah indirdi gökten180 bir su179; öyle ki hayat verdi onunla* yere sonrasında ölümü**; doğrusu işte bundadır mutlak bir ayet287 işitir bir kavme/topluma.

Notlar

Not 1

*Suyla.**Yerin ölümü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökten inen su (Kavram ID: 179)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Ayet (Kavram ID: 287)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 1965 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1965|16|66|وان لكم في الانعم لعبره نسقيكم مما في بطونه من بين فرث ودم لبنا خالصا سايغا للشربين

Latin Literal

66. Ve inne lekum fîl en’âmi le ibreh(ibreten), nuskîkum mimmâ fî butûnihî min beyni fersin ve demin lebenen hâlisen sâigan liş şâribîn(şâribîne).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu sizleredir en'âmda645 mutlak bir ibret; içiririz sizlere batınlarındakinden*; arasındandır bir fers1019 ve bir kan**; hoşça yutulan halis bir süttür içenlere.

Notlar

Not 1

*Karınlarındakinden.**Kan dolaşımı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 1966 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1966|16|67|ومن ثمرت النخيل والاعنب تتخذون منه سكرا ورزقا حسنا ان في ذلك لايه لقوم يعقلون

Latin Literal

67. Ve min semerâtin nahîli vel a’nâbi tettehîzûne minhu sekeren ve rızkan hasenâ(hasenen), inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’kılûn(ya’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ve meyvelerinden hurmaların ve üzümlerin; edinirsiniz ondan bir sarhoşluk* ve güzel bir rızık**; doğrusu bundadır mutlak bir ayet*** akleder bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Meyveler doğal şeker içerir ve maya mikroorganizmaları bu şekerleri fermantasyon süreciyle alkole dönüştürür. Bu doğal süreç sonucunda sarhoşluk veren içecekler elde edilir.**Meyveler Allah'ın insanlara verdiği önemli rızık kaynaklarından biri olup, vitamin, mineral, doğal şeker ve enerji sağlayarak sağlığımızı korur ve vücudumuzun günlük besin ihtiyacını karşılar.***Bilim insanları, akleden kimseler aynı meyveden bir rızık ve bir sarhoşluk veren içecek nasıl oluşuyor incelesin.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 1967 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1967|16|68|واوحي ربك الي النحل ان اتخذي من الجبال بيوتا ومن الشجر ومما يعرشون

Latin Literal

68. Ve evhâ rabbuke ilen nahli enittehızî minel cibâli buyûten ve mineş şeceri ve mimmâ ya’rişûn(ya’rişûne).

Türkçe Çeviri

Ve vahy603 etti (senin) Rabbin4 bal arısına ki tut* dağlardan evler; ve ağaçtan; ve kurdukları arşlardan**.

Notlar

Not 1

*Edin dişi bal arısı.**İnsanların yaptıkları tahtlardan, köşklerden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 1968 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1968|16|69|ثم كلي من كل الثمرت فاسلكي سبل ربك ذللا يخرج من بطونها شراب مختلف الونه فيه شفا للناس ان في ذلك لايه لقوم يتفكرون

Latin Literal

69. Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululâ(zululen), yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Türkçe Çeviri

Sonra ye her bir meyveden; ve koyul Rabbinin4 yollarına bir zelil* (olarak); çıkar batınlarından** onun*** bir içecek****; muhteliftir***** renkleri; ondadır****** bir şifa1020 insanlara; doğrusu işte bundadır mutlak bir ayet287 fikreder868 bir kavme/topluma.

Notlar

Not 1

*Alçalmış, boyun eğmiş.**Karınlarından.***Dişil zamir. Dişi bal arısının.****Bal.*****Çeşit çeşit.*****Balda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ayet (Kavram ID: 287)
Fikretmek (Kavram ID: 868)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 1969 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1969|16|70|والله خلقكم ثم يتوفيكم ومنكم من يرد الي ارذل العمر لكي لا يعلم بعد علم شيا ان الله عليم قدير

Latin Literal

70. Vallâhu halakakum summe yeteveffâkum ve minkum men yureddu ilâ erzelil umuri li keylâ ya’leme ba’de ilmin şey’a(şey’en), innallâhe alîmun kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yarattı sizleri; sonra vefat ettirir sizleri; ve sizlerden kimi döndürülür ömrün en reziline* doğru; bilmemesi** içindir sonrasında bir ilim (-den) bir şey; doğrusu Allah bir Alîm’dir8; bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*İleri yaşlılık durumu.**Daha önce sahip olduğuysa bile o ilmi unutur. Yeni bir ilim zaten öğrenemez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 1970 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1970|16|71|والله فضل بعضكم علي بعض في الرزق فما الذين فضلوا برادي رزقهم علي ما ملكت ايمنهم فهم فيه سوا افبنعمه الله يجحدون

Latin Literal

71. Vallâhu faddale ba’dakum alâ ba’dın fîr rızk(rızkı), femellezîne fuddılû bi râddî rızkıhim alâ mâ meleket eymânehum fe hum fîhi sevâ’(sevâun), e fe bi ni’metillâhi yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah faziletli202 kıldı bir kısmınızı bir kısma karşı rızıkta; öyle ki kimseler* (ki) faziletli202 kılındılar değillerdir geri döndürmeyle rızıklarını sağ ellerinin malik olduklarına77 karşı; öyle ki onlar onda** aynı seviyede (olsun); öyle ki Allah'ın nimetine757 mi nankörlük* ederler?

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın kendilerine verdiği nimetlere nankörlük eden kimseler kendilerine verilen rızık nimetini başkalarıyla eşit oluncaya kadar paylaşmazlar. O durumda nimetin üzerine titrerler. Rızıklar kıymetlenir. Ancak Yüce Allah'ın kendilerine verdiği bu kıymetli nimetleri kendilerine karşılıksız olarak bağışladığının farkında olmazlar; teşekkür etmezler.**Rızıkta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 1971 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1971|16|72|والله جعل لكم من انفسكم ازوجا وجعل لكم من ازوجكم بنين وحفده ورزقكم من الطيبت افبالبطل يومنون وبنعمت الله هم يكفرون

Latin Literal

72. Vallâhu ceale lekum min enfusikum ezvâcen ve ceale lekum min ezvâcikum benîne ve hafedeten ve rezakakum minet tayyibât(tayyibâti), e fe bil bâtıli yu’minûne ve bi ni’metillâhi hum yekfurûn(yekfurûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yaptı sizlere nefislerinizden201 eşler; ve yaptı sizlere eşlerinizden oğullar ve torunlar; ve rızıklandırdı sizleri iyilerden; öyle ki batıla199 mı iman47 ederler?; ve Allah'ın nimetine757 onlar kâfirlik25 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Batıl (Kavram ID: 199)
Nefis (Kavram ID: 201)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 1972 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1972|16|73|ويعبدون من دون الله ما لا يملك لهم رزقا من السموت والارض شيا ولا يستطيعون

Latin Literal

73. Ve ya’budûne min dûnillâhi mâ lâ yemliku lehum rızkan mines semâvâti vel ardı şey’en ve lâ yestetîûn(yestetîûne).

Türkçe Çeviri

Ve kulluk46 ederler Allah'ın astından (ki) malik olamayana onlara bir rızka; göklerden162 ve yerden bir şeye; ve tabi (bile) olamazlar*.

Notlar

Not 1

*Bırakın rızkı yaratmayı rızkın yaratılış anlarına bile tabi olamazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Gökler (Kavram ID: 162)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 1973 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1973|16|74|فلا تضربوا لله الامثال ان الله يعلم وانتم لا تعلمون

Latin Literal

74. Fe lâ tadribû lillâhil emsâl(emsâle), innallâhe ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki darp etmeyin* Allah'a misaller1021; doğrusu Allah bilir; ve sizler bilmezsiniz.

Notlar

Not 1

*Vurmayın, ortaya koymayın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 1974 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1974|16|75|ضرب الله مثلا عبدا مملوكا لا يقدر علي شي ومن رزقنه منا رزقا حسنا فهو ينفق منه سرا وجهرا هل يستون الحمد لله بل اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

75. Daraballâhu meselen abden memlûken lâ yakdiru alâ şey’in ve men razaknâhu minnâ rızkan hasenen fe huve yunfiku minhu sırren ve cehrâ(cehren), hel yestevûn(yestevûne), elhamdulillâh(elhamdulillâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Darp eder* Allah bir misali870; mülk edilmiş** bir kulu (ki) muktedir olamaz bir şeye karşı; ve kimseyi (ki) rızıklandırdık onu bizden güzel bir rızık (-la); öyle ki o*** infak6 eder ondan**** bir sırlı***** ve açıkça; aynı seviyede midirler? Hamd3 Allah'adır; evet! Ekserisi***** onların****** bilmezler.

Notlar

Not 1

*Vurur, ortaya koyar. **Başkasının mülkiyetine, kontrolüne girmiş.***Rabbimizin katından rızıklandırdığı kimse.****Rızıktan.****Gizli.*****Çoğunluğu.******İnsanların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
infak (Kavram ID: 6)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 1975 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1975|16|76|وضرب الله مثلا رجلين احدهما ابكم لا يقدر علي شي وهو كل علي موليه اينما يوجهه لا يات بخير هل يستوي هو ومن يامر بالعدل وهو علي صرط مستقيم

Latin Literal

76. Ve daraballâhu meselen raculeyni ehaduhumâ ebkemu lâ yakdiru alâ şey’in ve huve kellun alâ mevlâhu eynemâ yuveccihhu lâ ye’ti bi hayr(hayrin), hel yestevî huve ve men ye’muru bil adli ve huve alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Ve darp etti* Allah bir misalini870 iki adamın; birisi ikisinden sessizdir*; muktedir olamaz bir şey üzerine; ve o bir yorgunluktur mevlâsının*** üzerine; nereye yönlendirse onu gelemez bir hayırla; aynı seviyede midir o ve kimse (ki) emreder adaleti680; ve o dosdoğru/dimdik bir yol üzerindedir?"

Notlar

Not 1

*Vurdu, ortaya koydu.**Dilsizdir.***Sahibine, sorumluluğunu üstlenen kimseye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Adalet (Kavram ID: 680)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 1976 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1976|16|77|ولله غيب السموت والارض وما امر الساعه الا كلمح البصر او هو اقرب ان الله علي كل شي قدير

Latin Literal

77. Ve lillâhi gaybus semâvâti vel ard(ardı), ve mâ emrus sâati illâ kelemhıl basari ev huve akreb(akrebu), innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır gaybı62 göklerin162 ve yerin; ve değildir sâatin470 emri351 bir göz atış* gibi dışında veya o** daha yakındır***; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Gözün bir yere bakış süresi.**Emir.***Anlarız ki emir ışık hızında hareket etmektedir. Evrenin yırtıkları ışık hızında Güneş sistemimize ulaşacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Emir (Kavram ID: 351)
Sâat (Kavram ID: 470)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 1977 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1977|16|78|والله اخرجكم من بطون امهتكم لا تعلمون شيا وجعل لكم السمع والابصر والافده لعلكم تشكرون

Latin Literal

78. Vallâhu ahrecekum min butûni ummehâtikum lâ ta’lemune şey’en ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’idete leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah çıkardı sizleri annelerinizin karınlarından (ki) bilmezsiniz bir şey; ve yaptı sizlere işitme*; ve görüşler**; ve fuâdlar915; belki sizler şükredersiniz43.

Notlar

Not 1

*İşitme sistemi.**Görme sistemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Fuâd (Kavram ID: 915)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 1978 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1978|16|79|الم يروا الي الطير مسخرت في جو السما ما يمسكهن الا الله ان في ذلك لايت لقوم يومنون

Latin Literal

79. E lem yerev ilet tayri musahharâtin fî cevvis semâ(semâi), mâ yumsikuhunne illallâh(illallâhu), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmezler mi kuşu (ki) boyun eğdirilmiştir iç kısmında* göğün; tutar değildir onları Allah'ın dışında; doğrusu işte bundadır mutlak bir ayet iman eder bir kavme/topluma.

Notlar

Not 1

*Cevvi kelimesi hava, iç kısım demektir. Göğün iç kısımları kuşların uçabilecekleri atmosfer bölgeleridir.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 1979 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1979|16|80|والله جعل لكم من بيوتكم سكنا وجعل لكم من جلود الانعم بيوتا تستخفونها يوم ظعنكم ويوم اقامتكم ومن اصوافها واوبارها واشعارها اثثا ومتعا الي حين

Latin Literal

80. Vallâhu ceale lekum min buyûtikum sekenen ve ceale lekum min culûdil en’âmi buyûten testehıffûnehâ yevme za’nikum ve yevme ikâmetikum ve min asvâfihâ ve evbârihâ ve eş’ârihâ esâsen ve metâan ilâ hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yaptı sizlere evlerinizden bir sakinlik*; ve yaptı sizlere en’âmın645 ciltlerinden/derilerinden evler**; hafifleştirirsiniz*** onu göçünüz günü ve ikametiniz günü; ve tüylerinden ve yapaklarından**** ve kıllarındandır bir döşeme; ve bir metadır54 bir süreye kadar.

Notlar

Not 1

*Evler sakinleşme, dinlenme, mesken edinme yerleridir.**Hayvan derilerinin ev/çadır yapımında kullanıldığını anlarız. ***Taşınması kolaydır.****Daha yumuşak olan yün benzeri tüyler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 1980 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1980|16|81|والله جعل لكم مما خلق ظللا وجعل لكم من الجبال اكننا وجعل لكم سربيل تقيكم الحر وسربيل تقيكم باسكم كذلك يتم نعمته عليكم لعلكم تسلمون

Latin Literal

81. Vallâhu ceale lekum mimmâ halaka zılâlen ve ceale lekum minel cibâli eknânen ve ceale lekum serâbîle tekîkumul harra ve serâbîle tekîkum be’sekum, kezâlike yutimmu ni’metehu aleykum leallekum tuslimûn(tuslimûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yaptı sizlere yarattığından gölgeler*; ve yaptı sizlere dağlardan bir örten**; ve yaptı sizlere saran giysiler (ki) sakındırır sizleri hararete***; ve saran giysiler (ki) sakındırır sizleri zorluğunuza****; işte böyledir; tamamlar nimetini üzerinize; belki sizler teslim***** olursunuz.

Notlar

Not 1

*Her türlü gölge.**Doğal barınaklar. ***Sıcağa karşı.****Zırhlar; savaş gibi zor durumlarda.*****İslam olursunuz.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 1981 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1981|16|82|فان تولوا فانما عليك البلغ المبين

Latin Literal

82. Fe in tevellev fe innemâ aleykel belâgul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yüz çevirdilerse; öyle ki üzerinedir (senin) ancak399 apaçık belagat515.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 1982 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1982|16|83|يعرفون نعمت الله ثم ينكرونها واكثرهم الكفرون

Latin Literal

83. Ya’rifûne ni’metallâhi summe yunkirûnehâ ve ekseruhumul kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Arif olurlar* nimetine757 Allah'ın; sonra inkar ederler onu**; ve ekserisi onların kâfirlerdir25.

Notlar

Not 1

*Farkına varırlar.**Nimeti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 1983 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1983|16|84|ويوم نبعث من كل امه شهيدا ثم لا يوذن للذين كفروا ولا هم يستعتبون

Latin Literal

84. Ve yevme neb’asu min kulli ummetin şehîden summe lâ yu’zenu lillezînekeferû ve lâ hum yusta’tebûn(yusta’tebûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmetten305 bir şahit/tanık*; sonra izin verilmez kâfirlik25 etmiş kimselere; ve onlar serzenişte/sitemde bulundurulmazlar.

Notlar

Not 1

*O ümmete gönderilmiş olan resûller.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 1984 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1984|16|85|واذا را الذين ظلموا العذاب فلا يخفف عنهم ولا هم ينظرون

Latin Literal

85. Ve izâ raellezîne zalemûl azâbe fe lâ yuhaffefuanhum ve lâ hum yunzarûn(yunzarûne).

Türkçe Çeviri

Ve gördüğü zaman zulmetmiş257 kimseler azabı; öyle ki hafifletilmez* onlardan; ve onlar göz açtırılmazlar**.

Notlar

Not 1

*Azap.**Derhal azaba sunulurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 1985 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1985|16|86|واذا را الذين اشركوا شركاهم قالوا ربنا هولا شركاونا الذين كنا ندعوا من دونك فالقوا اليهم القول انكم لكذبون

Latin Literal

86. Ve izâ raellezîne eşrekû şurekâehum kâlû rabbenâ hâulâi şurekâunellezîne kunnâ ned’û min dûnik(dûnike), fe elkav ileyhimul kavle innekum le kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Ve gördükleri zaman şirk koşmuş71 kimseler şirk koştuklarını71 dediler: "Rabbimiz! İşte bunlar şirk koştuklarımızdır; kimselerdir (ki) olduk çağırırlar senin astından"; öyle ki attılar* onlara** kavil/söz; "doğrusu sizler mutlak yalancılarsınız195***."

Notlar

Not 1

*Şirk koşulanlar.**Şirk koşanlara.***Ayetleri yalanlayanlarsınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 1986 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1986|16|87|والقوا الي الله يوميذ السلم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Latin Literal

87. Ve elkav ilallâhi yevme izinis seleme ve dalle anhum mâ kânû yefterûn(yefterûne).

Türkçe Çeviri

Ve karşılaştılar Allah'a o gün selam* (-da); ve dalalete128 düştü onlardan iftira402 atar oldukları.

Notlar

Not 1

*Mutlak teslim olmuş durumda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 1987 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1987|16|88|الذين كفروا وصدوا عن سبيل الله زدنهم عذابا فوق العذاب بما كانوا يفسدون

Latin Literal

88. Ellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi zidnâhum azâben fevkal azâbi bimâ kânû yufsidûn(yufsidûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler; ve set çektiler1023 Allah'ın yolundan336; ziyade ederiz* onlara bir azabı üstüne azabın**; fesat265 çıkarırlar olduklarından.

Notlar

Not 1

*Artırırız.**Azap üstüne azap veririz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)
Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 1988 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1988|16|89|ويوم نبعث في كل امه شهيدا عليهم من انفسهم وجينا بك شهيدا علي هولا ونزلنا عليك الكتب تبينا لكل شي وهدي ورحمه وبشري للمسلمين

Latin Literal

89. Ve yevme neb’asu fî kulli ummetin şehîden aleyhim min enfusihim ve ci’nâbike şehîden alâ hâulâ(hâulâi), ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli şey’in ve huden ve rahmeten ve buşrâ lil muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) görevlendiririz her bir ümmette305* üzerlerine bir şahit/tanık** kendi*** nefislerinden201; ve geldik seninle**** bir şahit/tanık (olarak) üzerine bunların; ve indirdik sana**** kitabı***** (ki) bir beyanattır620 her bir şeye; ve doğru yola kılavuzdur; ve bir rahmettir271; ve müjdededir müslimlere45.

Notlar

Not 1

*Fi edatı "içinde" demektir. Görevlendirilen resûller mutlaka o ümmetin içinden olacaktır.**Ümmete gönderilmiş olan resûl veya resûller.***Ümmetin içinden çıkan ve onlarla aynı dili konuşan kendilerinden bir resûl. ****Nebi ve resûl Muhammed. Şerefli Kur'ân'ın kendisine indirilerek şereflendirildiği nebi Muhammed de tüm bunlara tanık olarak getirilecektir.*****Kur'ân'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
Nefis (Kavram ID: 201)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 1989 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1989|16|90|ان الله يامر بالعدل والاحسن وايتاي ذي القربي وينهي عن الفحشا والمنكر والبغي يعظكم لعلكم تذكرون

Latin Literal

90. İnnallâhe ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel munkeri vel bagy(bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah emreder adaleti680 ve ihsânı250 ve vermeyi yakınlık130 sahiplerine; ve meneder fahşâdan81 ve münkerden82; ve aranmaktan/bakınmaktan yanlışa/taşmaya; vaaz653 verir* sizlere; belki sizler zikredersiniz78.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Fahşâ (Kavram ID: 81)
Münker (Kavram ID: 82)
Yakınlık sahibi (Kavram ID: 130)
İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)
vaaz (Kavram ID: 653)
Adalet (Kavram ID: 680)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 1990 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1990|16|91|واوفوا بعهد الله اذا عهدتم ولا تنقضوا الايمن بعد توكيدها وقد جعلتم الله عليكم كفيلا ان الله يعلم ما تفعلون

Latin Literal

91. Ve evfû bi ahdillâhi izâ ahedtum ve lâ tenkudûl eymâne ba’de tevkîdihâ ve kad cealtumullâhe aleykum kefîlâ(kefîlen), innallâhe ya’lemu mâ tef’alûn(tef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve tamamlayın ahdini* Allah'ın ahitleştiğiniz** zaman; ve bozmayın yeminleri pekişmesi sonrasından onun*; ve muhakkak yaptınız Allah'ı üzerinize bir kefil; doğrusu Allah bilir faaliyet ettiğinizi.

Notlar

Not 1

*Antlaşmasını. Allah'ın antlaşması verilen sözlerin tutulması, yerine getirilmesidir.**Aranızda antlaşma yaptığınız zaman.***Yeminin.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 1991 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1991|16|92|ولا تكونوا كالتي نقضت غزلها من بعد قوه انكثا تتخذون ايمنكم دخلا بينكم ان تكون امه هي اربي من امه انما يبلوكم الله به وليبينن لكم يوم القيمه ما كنتم فيه تختلفون

Latin Literal

92. Ve lâ tekûnû kelletî nekadat gazlehâ min ba’di kuvvetin enkâsâ(enkâsen), tettehızûne eymânekum dehalen beynekum en tekûne ummetun hiye erbâ min ummeh(ummetin), innemâ yeblûkumullâhu bih(bihî), ve le yubeyyinenne lekum yevmel kıyâmeti mâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Türkçe Çeviri

Ve olmayın bozan* gibi eğirişmiş ipliği** sonrasında bir kuvvetli***; çözülmüşler**** (olarak); edinirsiniz yeminlerinizi aranızda bir dehale1024; ki olur bir ümmet305 o (ki) ribalandı383 bir ümmetten305; ancak belalandırır256 sizleri Allah onunla*****; ve mutlak beyan226 eder sizlere kıyamet günü148 olduğunuzu kendisinde (ki) ihtilafa düşersiniz.

Notlar

Not 1

*Kadın.**Kadın ince iplikleri eğirerek birbirine sarar ve çok kuvvetli tek bir ip elde eder.***Birbirine sarılmış küçük ipler çok sağlam/kuvvetli tek bir ip olur.****Sağlam/kuvvetli bir ipin liflerinin birbirinden ayrılmış, çözülmüş halleri.*****Verdiği katmerli üstünlükle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Beyan (Kavram ID: 226)
Bela (Kavram ID: 256)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)
Riba (Kavram ID: 383)
Dehal (Kavram ID: 1024)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 1992 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1992|16|93|ولو شا الله لجعلكم امه وحده ولكن يضل من يشا ويهدي من يشا ولتسلن عما كنتم تعملون

Latin Literal

93. Ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhideten ve lâkin yudıllu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve le tus’elunne ammâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet dileseydi Allah mutlak yapardı sizleri tek bir ümmet305; velakin/fakat dalalette bırakır dilediği kimseyi; ve doğruya kılavuzlar dilediği kimseyi; ve mutlaka sual edilirsiniz* yaparlar olduğunuzdan.

Notlar

Not 1

*Sorulursunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 1993 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1993|16|94|ولا تتخذوا ايمنكم دخلا بينكم فتزل قدم بعد ثبوتها وتذوقوا السو بما صددتم عن سبيل الله ولكم عذاب عظيم

Latin Literal

94. Ve lâ tettehızû eymânekum dehalen beynekum fe tezille kademun ba’de subûtihâ ve tezûkus sûe bimâ sadedtum an sebîlillâh(sebîlillâhi), ve lekum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Tutmayın yeminlerinizi bir dehal1024 aranızda; öyle ki kayar bir ayak sonrasında onun* sabitlenmesi; ve tadarsınız kötülüğü Allah'ın yoluna336 set çektiğinizden1023 (-dolayı); ve sizleredir büyük bir azap.

Notlar

Not 1

*Ayağın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın yolu. (Kavram ID: 336)
Dehal (Kavram ID: 1024)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 1994 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1994|16|95|ولا تشتروا بعهد الله ثمنا قليلا انما عند الله هو خير لكم ان كنتم تعلمون

Latin Literal

95. Ve lâ teşterû bi ahdillâhi semenen kalîlâ(kalîlen), innemâ indallâhi huve hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve satmayın Allah'a (olan) ahdi187* az bir fiyata; doğrusu Allah'ın indideki/katındaki (ki) o bir hayırdır sizlere; eğer olduysanız bilirler.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'a bilinçlerimizin arşta yaptığı sözleşme, antlaşma. Şeytânın adımlarını izlememe.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 1996 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1996|16|97|من عمل صلحا من ذكر او انثي وهو مومن فلنحيينه حيوه طيبه ولنجزينهم اجرهم باحسن ما كانوا يعملون

Latin Literal

97. Men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu’minun fe le nuhyiyennehu hayâten tayyibeh(tayyibeten), ve le necziyennehum ecrehum bi ahseni mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Kim yaptı bir sâlihât18 erkekten veya kadından; ve o (ki) bir mümindir27; öyle ki mutlak hayat veririz ona* güzel bir hayat; ve mutlak cezalandırırız63 onları ecirleri (-yle)820; en güzeliyle; yaparlar olduklarına (karşı).

Notlar

Not 1

*O kimseye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Mümin (Kavram ID: 27)
Ceza (Kavram ID: 63)
Ecir (Kavram ID: 820)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 1997 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1997|16|98|فاذا قرات القران فاستعذ بالله من الشيطن الرجيم

Latin Literal

98. Fe izâ kare’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm(racîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kıraat578 ettiğin zaman Kur’ân’ı; öyle ki sığın Allah'a racîm411 şeytândan29.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Racîm (Kavram ID: 411)
Kıraat etmek (Kavram ID: 578)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 1998 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1998|16|99|انه ليس له سلطن علي الذين امنوا وعلي ربهم يتوكلون

Latin Literal

99. İnnehu leyse lehu sultânun alellezîne âmenû ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o*; olmadı ona** bir sultân660 kimseler üzerine (ki) iman47 ettiler; ve Rablerinin4 üzerine tevekkül79 ederler (onlar).

Notlar

Not 1

*Şeytân.**Şeytâna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 1999 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1999|16|100|انما سلطنه علي الذين يتولونه والذين هم به مشركون

Latin Literal

100. İnnemâ sultânuhu alellezîne yetevellevnehu vellezîne hum bihî müşrikûn(müşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki sultânlığı660 onun* üzerinedir kimselerin (ki) veli28 edinirler onu**; ve kimseleredir (ki) onlar onunla*** müşriklerdir36.

Notlar

Not 1

*Şeytânın.**Şeytânı.***Şeytânla müşrik olurlar; şirk koşarlar. Şeytânın tek amacı vardır; o da Yüce Allah'a şirk koşturmak. Kur'an haricinde dinde hüküm koyan uydurmasyonlara, zanlara iman ettirmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 2000 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2000|16|101|واذا بدلنا ايه مكان ايه والله اعلم بما ينزل قالوا انما انت مفتر بل اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

101. Ve izâ beddelnâ âyeten mekâne âyetin vallâhu a’lemu bimâ yunezzilu kâlû innemâ ente mufter(mufterin), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ve değiştirdiğimiz zaman bir ayeti bir ayet mekanına; ve Allah daha iyi bilendir indirdiğini; dediler: "Ancak ki sen iftira atansın"; evet! Ekserisi onların bilmezler.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 2001 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2001|16|102|قل نزله روح القدس من ربك بالحق ليثبت الذين امنوا وهدي وبشري للمسلمين

Latin Literal

102. Kul nezzelehu rûhul kudusi min rabbike bil hakkı li yusebbitellezîne âmenû ve huden ve buşrâ lil muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

De ki: "İndirdi onu* kutsal ruh279 (senin) Rabbinden4 hakla/gerçekle; sabitlemek içindir kimseleri (ki) iman47 ettiler; ve bir doğru yola kılavuzdur; ve müjdedir müslimlere45."

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Müslim (Kavram ID: 45)
iman (Kavram ID: 47)
Kutsal ruh (Kavram ID: 279)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 2002 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2002|16|103|ولقد نعلم انهم يقولون انما يعلمه بشر لسان الذي يلحدون اليه اعجمي وهذا لسان عربي مبين

Latin Literal

103. Ve lekad na’lemu ennehum yekûlûne innemâ yuallimuhu beşer(beşerun), lisânullezî yulhıdûne ileyhi a’cemiyyun ve hâzâ lisânun arabiyyun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun biliriz ki onlar derler: "Doğrusu bildirir* ona** bir beşer***"; kendisine**** yeltendiklerinin lisanı/dili a’cemiydir1027; ve bu***** (ki) apaçık arabiy929 bir lisandır/dildir.

Notlar

Not 1

*Bilir yapar, öğretir.**Nebi ve resûl Muhammed'e.***Başka bir insan.****O insana.*****Kur'ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Arabiy (Kavram ID: 929)
Yüce Allah'ın ayetleri. (Kavram ID: 1027)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 2003 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2003|16|104|ان الذين لا يومنون بايت الله لا يهديهم الله ولهم عذاب اليم

Latin Literal

104. İnnellezîne lâ yu’minûne bi âyâtillâhi lâ yehdîhimullâhu ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseleri (ki) iman47 etmezler Allah'ın ayetlerine1027; doğru yola kılavuzlamaz onları Allah; ve onlaradır elim* bir azap.

Notlar

Not 1

*Acıklı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Yüce Allah'ın ayetleri. (Kavram ID: 1027)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 2004 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2004|16|105|انما يفتري الكذب الذين لا يومنون بايت الله واوليك هم الكذبون

Latin Literal

105. İnnemâ yefterîl kezibellezîne lâ yu’minûne bi âyâtillâhi ve ulâike humul kâzibûn(kâzibûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ki iftira atar402 yalanı Allah'ın ayetlerine454 iman etmez kimseler; ve işte bunlar; onlardır yalancılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 2005 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2005|16|106|من كفر بالله من بعد ايمنه الا من اكره وقلبه مطمين بالايمن ولكن من شرح بالكفر صدرا فعليهم غضب من الله ولهم عذاب عظيم

Latin Literal

106. Men kefere billâhi min ba’di îmânihî illâ men ukrihe ve kalbuhu mutmainnun bil îmâni ve lâkin men şereha bil kufri sadran fe aleyhim gadabun minallâh(minallâhi), ve lehum azâbun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Kim kâfirlik25 etti Allah’a sonrasında imanı47 -dışındadır kimse (ki) kerhen697 edildi* ve kalbi** onun bir mutmaindir377 imanla47; velakin/fakat kim açtı küfre422 göğsünü; öyle ki üzerlerinedir onun bir gazap Allah’tan; ve onlaradır büyük bir azap

Notlar

Not 1

*Pasif gelen bir fiil. Zorbalık ve baskı uygulandı kendisine.**Kalbinde bir hastalık yoktur. Kalbi temizdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Mutmain (Kavram ID: 377)
Küfür (Kavram ID: 422)
Kerhen. (Kavram ID: 697)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 2006 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2006|16|107|ذلك بانهم استحبوا الحيوه الدنيا علي الاخره وان الله لا يهدي القوم الكفرين

Latin Literal

107. Zâlike bi ennehumustehebbûl hayâted dunyâ alel âhıreti ve ennallâhe lâ yehdîl kavmel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

İşte bu; ki onların sevip yeğledikleri nedeniyledir dünya hayatını ahirete karşı; ve ki Allah doğru yola kılavuzlamaz kâfirler25 kavmini/toplumunu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 2007 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2007|16|108|اوليك الذين طبع الله علي قلوبهم وسمعهم وابصرهم واوليك هم الغفلون

Latin Literal

108. Ulâikellezîne tabeallâhu alâ kulûbihim ve sem’ihim ve ebsârihim, ve ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) mühürledi Allah kalplerinin175 üzerini; ve işitmelerini; ve bakışlarını; ve işte bunlar; onlardır gâfiller310.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 2008 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2008|16|109|لا جرم انهم في الاخره هم الخسرون

Latin Literal

109. Lâ cereme ennehum fîl âhıreti humul hâsirûn(hâsirûne).

Türkçe Çeviri

Yoktur şüphe ki onlar ahirette; (ki) onlar hüsrana uğrayanlardır.

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 2009 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2009|16|110|ثم ان ربك للذين هاجروا من بعد ما فتنوا ثم جهدوا وصبروا ان ربك من بعدها لغفور رحيم

Latin Literal

110. Summe inne rabbeke lillezîne hâcerû min ba’di mâ futinû summe câhedû ve saberû inne rabbeke min ba’dihâ le gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Sonra doğrusu (senin) Rabbin4 kimselere* (ki) hicret355 ettiler fitnelendirildiklerinin610** ardından; sonra cihat356 ettiler ve sabrettiler51; doğrusu (senin) Rabbin4 onun* ardından mutlak bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Senin Rabbin o kimselere mutlak bir Gafûr’dur; bir Rahîm’dir.**Sınav, test, deneme kapsamında zorlanmalarının.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 2010 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2010|16|111|يوم تاتي كل نفس تجدل عن نفسها وتوفي كل نفس ما عملت وهم لا يظلمون

Latin Literal

111. Yevme te’tî kullu nefsin tucâdilu an nefsihâ ve tuveffâ kullu nefsin mâ amilet ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) gelir her bir nefis201; (ki) mücadele eder kendi nefsi201 hakkında; ve tamamlanır her bir nefse201 yaptığı; ve onlar zulmedilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Nahl/Dişi Bal Arısı Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 2011 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2011|16|112|وضرب الله مثلا قريه كانت امنه مطمينه ياتيها رزقها رغدا من كل مكان فكفرت بانعم الله فاذقها الله لباس الجوع والخوف بما كانوا يصنعون

Latin Literal

112. Ve daraballâhu meselen karyeten kânet âmineten mutmainneten ye’tîhâ rızkuhâ ragaden min kulli mekânin fe keferet bi en’umillâhi fe ezâkahallâhu libâsel cûi vel havfi bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne).

Türkçe Çeviri

Ve darp* etti Allah bir kentin bir misalini (ki) olmuştu bir emanet** (-li), mutmain377; geliyordu rızkı onun*** bolca her bir mekandan****; öyle ki kâfirlik25 etti***** nimetlerine757 Allah'ın; öyle ki tattırdı ona****** Allah açlık ve korku elbisesini sanayi olarak üretiler olduklarıyla.

Notlar

Not 1

*Vurdu, ortaya koydu.**Güvenli. ***Kentin.****Yerden.*****Kent.******Kente.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mutmain (Kavram ID: 377)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Sure 17: İsrâ/Gece Yürüyüşü (ٱلْإِسْرَاء)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 2029 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2029|17|2|واتينا موسي الكتب وجعلنه هدي لبني اسريل الا تتخذوا من دوني وكيلا

Latin Literal

2. Ve âteynâ mûsel kitâbe ve cealnâhu huden li benî isrâîle ellâ tettehızû min dûnî vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ve verdik Musa'ya kitabı*; ve yaptık onu (kitabı) bir doğru yola kılavuz İsrâîloğullarına197 ki edinmeyin astımdan bir vekîl517.

Notlar

Not 1

*Tevrât'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Vekîl (Kavram ID: 517)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 2030 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2030|17|3|ذريه من حملنا مع نوح انه كان عبدا شكورا

Latin Literal

3. Zurriyyete men hamelnâ mea nûh(nûhin), innehu kâne abden şekûrâ(şekûren).

Türkçe Çeviri

Zürriyetidir380 kimsenin (ki) taşıdık Nûh’la birlikte; doğrusu o (Nûh) oldu şükreden43 bir kul.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 2040 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2040|17|13|وكل انسن الزمنه طيره في عنقه ونخرج له يوم القيمه كتبا يلقيه منشورا

Latin Literal

13. Ve kulle insânin elzemnâhu tâirehu fî unukıh(unukıhî), ve nuhricu lehu yevmel kıyâmeti kitâben yelkâhu menşûrâ(menşûren).

Türkçe Çeviri

Ve her bir insana; tutturduk/yapıştırdık ona kendi kuşunu329; boynuna onun; ve çıkarırız ona (insana) kıyamet günü148 bir kitap330; bulur (insan) onu (kitabı) neşredilmiş/yayılmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Boyna tutturulan kuş (Kavram ID: 329)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 2042 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2042|17|15|من اهتدي فانما يهتدي لنفسه ومن ضل فانما يضل عليها ولا تزر وازره وزر اخري وما كنا معذبين حتي نبعث رسولا

Latin Literal

15. Menihtedâ fe innemâ yehtedî li nefsih(nefsihî), ve men dalle fe innemâ yadıllu aleyhâ, ve lâ teziru vâziretun vizre uhrâ, ve mâ kunnâ muazzibîne hattâ neb’ase resûlâ(resûlen).

Türkçe Çeviri

Kim doğru yola kılavuzlandı; öyle ki ancak doğru yola kılavuzlanır kendi nefsi201 için; ve kim dalalete128 düştü öyle ki ancak dalalete128 düşer aleyhine onun (nefsin); ve yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve olmuş değiliz azap edenler ta ki göndeririz bir resûl418.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Resûl (Kavram ID: 418)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 2070 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2070|17|43|سبحنه وتعلي عما يقولون علوا كبيرا

Latin Literal

43. Subhânehu ve teâlâ ammâ yekûlûne uluvven kebîrâ(kebîren).

Türkçe Çeviri

Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu onların dediklerinden; büyük bir ulviyet sahibidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 2071 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2071|17|44|تسبح له السموت السبع والارض ومن فيهن وان من شي الا يسبح بحمده ولكن لا تفقهون تسبيحهم انه كان حليما غفورا

Latin Literal

44. Tusebbihu lehus semâvâtus seb’u vel ardu ve men fîhinn(fîhinne), ve in min şey’in illâ yusebbihu bi hamdihî ve lâkin lâ tefkahûne tesbîhahum, innehu kâne halîmen gafûrâ(gafûren).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 eder O'nu (Allah’ı) yedi gökler ve yer; ve onlardaki kimse*; ve yoktur bir şeyden, ancak tesbih57 eder hamd4 ile O’nu (Allah’ı); fakat anlamazsınız tesbihlerini57 onların; doğrusu O (Allah) oldu Halîm58; Gafûr20.

Notlar

Not 1

*Evrenimizde bizlerden başka akıl sahibi kimselerin olduğuna büyük bir işarettir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Halîm (Kavram ID: 58)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 2078 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2078|17|51|او خلقا مما يكبر في صدوركم فسيقولون من يعيدنا قل الذي فطركم اول مره فسينغضون اليك روسهم ويقولون متي هو قل عسي ان يكون قريبا

Latin Literal

51. Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdun(yuîdunâ), kulillezî fetarakum evvele merreh(merretin), fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûv(hûve), kul asâ en yekûne karîbâ(karîben).

Türkçe Çeviri

Ya da göğüslerinizde büyüttüğünüzden bir yaratılış; öyle ki diyecekler: "Kim geri döndürür* bizleri?"; de ki: "Kimsedir**; öyle ki yardı/böldü*** (O) evvelki kez627"; öyle ki sallayacaklar sana başlarını; ve derler: "Ne zamandır o?"; de ki: "Belki de ki olur (o) bir yakın."

Notlar

Not 1

*Bizleri bedenlerimizle kim tekrar yaratır?**Allah.***Yararak, bölerek ortaya çıkardı, yarattı. Evrenin yarılması, embriyonun yarılması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 2087 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2087|17|60|واذ قلنا لك ان ربك احاط بالناس وما جعلنا الريا التي ارينك الا فتنه للناس والشجره الملعونه في القران ونخوفهم فما يزيدهم الا طغينا كبيرا

Latin Literal

60. Ve iz kulnâ leke inne rabbeke ehâta bin nâs(nâsi), ve mâ cealner ru’yâlletî ereynâke illâ fitneten lin nâsi veş şeceretel mel’ûnete fîl kur’ân(kur’âni), ve nuhavvifuhum fe mâ yezîduhum illâ tugyânen kebîrâ(kebîren).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman sana: "Doğrusu (senin) Rabbin4 gözetip kuşatır insanları; ve yapmış değiliz o* gösterdiğimiz rüyayı611 sana, ancak bir fitnedir610 insanlara; ve Kur'ân'daki melun/lanetlenmiş280 ağacını (da); ve korkuturuz onları** öyle ki ziyade eder değildir onlara büyük tûğyân442 dışında."

Notlar

Not 1

*Rüyada senin gözlerinle gördüğün şeyler insanoğlunun test sürecidir. Nasıl ve neden fitnelendirildiklerini gördün.**İnsanları. Korkutarak geri durmalarını sağlamak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Fitne. (Kavram ID: 610)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 2088 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2088|17|61|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس قال اسجد لمن خلقت طينا

Latin Literal

61. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâle e escudu li men halakte tînâ(tînen).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48; "Secde edin Âdem'e; öyle ki secde ettiler iblîs190 dışında; dedi (iblîs): "Secde mi ederim kimseye (ki) yarattın bir tinden582?."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iblîs (Kavram ID: 190)
Tin (Kavram ID: 582)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 2089 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2089|17|62|قال اريتك هذا الذي كرمت علي لين اخرتن الي يوم القيمه لاحتنكن ذريته الا قليلا

Latin Literal

62. Kâle e raeyteke hâzellezî kerremte aley(aleyye), le in ahharteni ilâ yevmil kıyâmeti le ahtenikenne zurriyyetehû illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Gördün mü sen bunu*; o* ki şerefli kıldın üzerime; muhakkak ki eğer ertelediysen beni kıyamet gününe148 kadar; mutlak kontrol ederim zürriyetini380 onun* bir az dışında."

Notlar

Not 1

*Âdem.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 2090 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2090|17|63|قال اذهب فمن تبعك منهم فان جهنم جزاوكم جزا موفورا

Latin Literal

63. Kâlezheb fe men tebiake minhum fe inne cehenneme cezâukum cezâen mevfûrâ(mevfûren).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Defol/kaybol! Öyle ki kim tabi oldu sana* onlardan**; öyle ki doğrusu cehennemdir cezanız***; bollaştırılmış bir ceza."

Notlar

Not 1

*İblîs.**Âdem ve zürriyeti.***İblîs soyu ve Âdem soyu.

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 2091 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2091|17|64|واستفزز من استطعت منهم بصوتك واجلب عليهم بخيلك ورجلك وشاركهم في الامول والاولد وعدهم وما يعدهم الشيطن الا غرورا

Latin Literal

64. Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve recilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâ(gurûren).

Türkçe Çeviri

Ve kışkırt tabi olduğun kimseyi onlardan sesinle*; ve yaygara çıkar üzerlerine atlılarınla** ve yayalarınla**; ve ortak ol onlara mallarda ve evlatta***; ve vaat et onlara; ve vaat eder değildir onlara şeytân bir aldatma dışında.

Notlar

Not 1

*Vesvesenle, fısıldamanla.**Ordularınla. Elinden gelen ne varsa.***Evlat. Veletler. Çocuklar.

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 2092 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2092|17|65|ان عبادي ليس لك عليهم سلطن وكفي بربك وكيلا

Latin Literal

65. İnne ibâdî leyse leke aleyhim sultân(sultânûn), ve kefâ bi rabbike vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kullarıma; olmaz sana onların üzerine bir sultân660; ve kâfi oldu/yetti Rabbin4 bir vekil (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 2105 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2105|17|78|اقم الصلوه لدلوك الشمس الي غسق اليل وقران الفجر ان قران الفجر كان مشهودا

Latin Literal

78. Ekımis salâte li dulûkiş şemsi ilâ gasakıl leyli ve kur’ânel fecr(fecri), inne kur’ânel fecri kâne meşhûdâ(meşhûden).

Türkçe Çeviri

İkame572 et salâtı5; Güneş’in batmasından gecenin171 karanlığına; ve fecrin55 toplanması (da); doğrusu fecrin55 toplanması oldu bir tanık/şahit olunan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fecir (Kavram ID: 55)
Gece (Kavram ID: 171)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 2106 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2106|17|79|ومن اليل فتهجد به نافله لك عسي ان يبعثك ربك مقاما محمودا

Latin Literal

79. Ve minel leyli fe tehecced bihî nâfileten lek(leke), asâ en yeb’aseke rabbuke makâmen mahmûdâ(mahmûden).

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki uyanık kal onda; nafile/gerekli olandan fazla yapılan olarak sana; mümkündür ki sevk eder seni Rabbin4 mahmûd59 bir makama.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mahmûd (Kavram ID: 59)
Gece (Kavram ID: 171)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 2115 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2115|17|88|قل لين اجتمعت الانس والجن علي ان ياتوا بمثل هذا القران لا ياتون بمثله ولو كان بعضهم لبعض ظهيرا

Latin Literal

88. Kul leinictemeâtil insu vel cinnu alâ en ye’tû bi misli hâzel kur’âni lâ ye’tûne bi mislihî ve lev kâne ba’duhum li ba’dın zahîrâ(zahîran).

Türkçe Çeviri

De ki: “Mutlak ki, eğer toplansa/bir araya gelse insan ve cin210 üzere getirmeye mislini/benzerini bu Kur'ân'ın; getiremezler214 mislini870 onun*; ve eğer olsa da bir kısmı onların bir kısmı için bir yardımcı/arka çıkan/destekçi.”

Notlar

Not 1

*Kur’ân’ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin (Kavram ID: 210)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 2134 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2134|17|107|قل امنوا به او لا تومنوا ان الذين اوتوا العلم من قبله اذا يتلي عليهم يخرون للاذقان سجدا

Latin Literal

107. Kul âminû bihî ev lâ tu’minû, innellezîne ûtul ilme min kablihî izâ yutlâ aleyhim yahırrûne lil ezkâni succedâ(succeden). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

De ki: “İman47 edin ona* ya da iman47 etmeyin; doğrusu önceden ilim verilen kimselere (ki) okunduğu zaman onlara**; kapandılar çeneleri üstüne secde12 edenler (olarak).

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Kur'ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
iman (Kavram ID: 47)

İsrâ/Gece Yürüyüşü Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 2137 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2137|17|110|قل ادعوا الله او ادعوا الرحمن ايا ما تدعوا فله الاسما الحسني ولا تجهر بصلاتك ولا تخافت بها وابتغ بين ذلك سبيلا

Latin Literal

110. Kulid’ullâhe evid’ur rahmân(rahmâne), eyyen mâ ted’û fe lehul esmâul husnâ, ve lâ techer bi salâtike ve lâ tuhâfit bihâ vebtegı beyne zâlike sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

De ki: “Dua80 edin Allah (diye) veya dua80 edin Rahmân1 (diye); dua80 ettiğiniz hangisiyse”; öyle ki O'nadır en güzel isimler49; sesini yükseltme salâtında5; sessiz (de) etme onu; bakın/ara arasında bunun bir yol.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Dua (Kavram ID: 80)

Sure 18: Kehf/Büyük Mağara (ٱلْكَهْف)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 2139 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2139|18|1|الحمد لله الذي انزل علي عبده الكتب ولم يجعل له عوجا

Latin Literal

1. El hamdulillâhillezî enzele alâ abdihil kitâbe ve lem yec’al lehu ıvecâ(ıvecen).

Türkçe Çeviri

Hamd3 Allah'adır; ki indirdi kuluna* kitabı**; ve asla yapmadı ona*** bir eğrilik/bir yamukluk.

Notlar

Not

“Hamd” övgü, methetme demektir. Bir şeyi övmek için öncelikle övülen şeyin gerçekten o övgüye veya övgülere layık olup olmadığı tam olarak anlaşılmalıdır. Bu nedenle övgüyü yapacak kimse övgüde bulunacağı konuda kendisini geliştirmelidir ki gerçek anlamda övgü yapabilsin. Rabb’imiz ki evreni/evrenleri yarattı ve muhteşem bir düzen kurdu. Onu övebilmemiz için onun eserlerini iyi anlamamız gereklidir. Evren denilen kitabı ve Kur’an’ı iyi okumak durumundayız. Evreni ve Kur’an’ı anlamaya başladığımızda Rabb’imize olan saygımız, haşyetimiz kat ve kat artacaktır. Sözle 'El Hamdullah' demek Yüce Allah'ı hamd etmek asla değildir. O'nun eserlerini anlamak, O'nun yüceliğine tanık olmak O'nu hamd etmektir. Şu da bilinmelidir; kendisi dışında hiçbir şey onun yüceliğini tam olarak anlayamaz, idrak edemez, kavrayamaz. Ancak kendisi kendi yüceliğini tam olarak kuşatabilir. Bize düşen görev gücümüzün yettiği ölçüde evren kitabını ve Kur’an’ı anlayarak okumaktır. Yüce Allah Kur’an’da bir yamukluk veya bir eğrilik asla yapmadığını bildirmektedir. Gerçekten de Kur’an bizlere ilahi olduğunu sayısız delille göstermektedir. Binlerce ayet içeren, 23 yılda parça parça inmiş bu kitapta tek bir çelişki yoktur. Mutlak ki bir beşer sözü olsaydı sayısız çelişki içerecekti. Bilgisayar çağında yaşıyoruz. Kur’an’ı milyonlarca insan bilgisayar yazılımlarıyla sürekli test ediyor. Ben de yıllardır kendi yazdığım bilgisayar programlarıyla Kur’an’ı didik didik inceliyorum. Tek bir çelişkiye rastlamadım. Çelişkiyi bırakın, gördüğüm sayısız mucize nedeniyle âlemlerin Rabb’ine teslim oldum. Bu Kur’an’ın yüce Allah katından geldiğine kalbim tam olarak ikna oldu. Yüce Allah’a sonsuz şükürler ederim.

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed'e.**Kur'an'ı.***Kitaba.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 2140 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2140|18|2|قيما لينذر باسا شديدا من لدنه ويبشر المومنين الذين يعملون الصلحت ان لهم اجرا حسنا

Latin Literal

2. Kayyimen li yunzire be’sen şedîden min ledunhu ve yubeşşirel mu’minînellezîne ya’melûnes sâlihâti enne lehum ecren hasenâ(hasenen).

Türkçe Çeviri

Kıyamdadır143; uyarması içindir onun (Allah'ın) katından/indinden şiddetli bir perişanlığı/bir kaygıyı; ve müjdeler müminleri27; sâlihât18 yapan kimseleri; ki onlaradır güzel bir ecir.

Notlar

Not

Kur’an âlemler için bir zikir yani bir hatırlatmadır. Kur’an “kayyimen” olmuştur. Yani dimdik, dosdoğru ayaktadır. Kur’an insanları uyarmaktadır. Perişanlık, üzüntü ve kaygı verecek olan bir günün geleceği konusunda âlemleri uyarmaktadır. Evrenimiz yaratılmadan önce hiperuzay ('hyper-dimensional bulk') denilen bir yerde yüce Allah’ımızla bilinçlerimiz arasında bir antlaşma yapıldı. Hiperuzay Kur’an’da arş olarak geçer. Evreni de içine alan bir kavramdır. Antlaşmanın özü şuydu; şeytanın adımlarını takip etmemek, yüce Allah’ın ilahlığına teslim olmak, onun astından asla ilahlar edinmemek, erdemli olmak, güzel ve barışa yönelik faaliyetlerde bulunmak ve yargılama gününün geleceği konusunda bilgili olmak. İşte Kur’an bu antlaşmayı hatırlatır bizlere. Bu antlaşmayı bozanlara yüce Allah katında bir azap vardır. Antlaşmaya sadık kalanlarsa bu sınavda başarılı olurlar. Bu sınavda başarılı olan müminlere yani delillerle iman etmiş ve şirke girmemiş olan kimselere güzel bir karşılık verileceği müjde olarak bildirilmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Mümin (Kavram ID: 27)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 2141 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2141|18|3|مكثين فيه ابدا

Latin Literal

3. Mâkisîne fîhi ebedâ(ebeden).

Türkçe Çeviri

Kalıcılardır içinde onun (cennetin) ebediyen.

Notlar

Not

Müminlerin ve s-salihatı (güzel-barışa yönelik faaliyetler) yapanların son varış yerleri cennetlerdir. Cennet evrenleri yeni yaratılışla (yeni büyük patlamayla) oluşacaktır. Bu evrenlerin her biri farklı bir paralel evrendir. Bunların isimlerinin Adn (9:72, 13:23, 16:31, 18:31, 19:61, 20:76, 35:33, 38:50, 40:8, 61:12, 98:8), Me’vâ (32:19), Firdevs (18:107) ve Naim cennetleri (5:65, 10:9, 22:56, 26:85, 31:8, 37:43, 56:12, 68:34) olduğunu yüce Rabb’imiz bizlere bildirmiştir. Sabıklar ve sağın yoldaşları hesap görülen ahiret evreninden cennet evrenlerine geçmek için cennetlerin kapısına sevk edilecektir. Bu kapılar paralel evrenlere geçiş portallarıdır. Yüce Allah’ın cennetlerine girmeye hak kazanan kimseler kendileri için hazırlan cennet evreninden bir tanesine girecektir. Cennetlere girenlere cennetlerin görevlileri “Selam sizlere! İyi yapıldınız; girin oraya (cennete)” diyecektir. Ne muhteşem bir varış yeri. Ahiret evrenlerindeki paralel evrenlerden birisi olacak olan cennet evrenine ölümsüz olarak gireceklerdir. Ne güzel bir varış yeri!

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 2142 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2142|18|4|وينذر الذين قالوا اتخذ الله ولدا

Latin Literal

4. Ve yunzirellezîne kâlûttehazellâhu veledâ(veleden).

Türkçe Çeviri

Ve uyarır kimseleri; dediler: “Edindi Allah bir çocuk”

Notlar

Not

Hiç şüphe yoktur ki yüce Allah’ın bir çocuk edindiğini ‘ttehazellâhu veledâ (veleden)’ iddia edenler Yahudiler ve Hristiyanlardır. Yahudiler Üzeyr peygamberin yüce Allah’ın oğlu olduğunu; Hristiyanlarsa Mesih’in (İsa’nın) yüce Allah’ın oğlu olduğunu söylemişlerdir. Bak; 9:30

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 2143 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2143|18|5|ما لهم به من علم ولا لابايهم كبرت كلمه تخرج من افوههم ان يقولون الا كذبا

Latin Literal

5. Mâ lehum bihî min ilmin ve lâ li âbâihim, keburet kelimeten tahrucu min efvâhihim, in yekûlûne illâ kezibâ(keziben).

Türkçe Çeviri

Yoktur onlara onun hakkında hiçbir bilgi; ve olmaz ataları için; büyüklenmiş bir kelime çıkar ağızlarından; ki söylerler onlar ancak bir yalan.

Notlar

Not

Anlarız ki ‘’Allah bir çocuk edindi” sözü çok büyük bir günahtır. Yüce Allah o kadar yücedir ki onun bir çocuk edinmesi asla ama asla söz konusu olamaz. Bu sözü söyleyen Yahudiler ve Hristiyanlar hakkında hiçbir bilgileri olmayan bir konu üzerinden ahkâm kesmektedirler. Yahudiler ve Hristiyanların ataları da aynı durumdadır. Yüce Allah “Allah bir çocuk edindi.” diyenlerin yalan konuştuklarını yani doğru olmayan bir söz söylediklerini bildirmektedir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 2144 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2144|18|6|فلعلك بخع نفسك علي اثرهم ان لم يومنوا بهذا الحديث اسفا

Latin Literal

6. Fe lealleke bâhiun nefseke alâ âsârihim in lem yu’minû bi hâzel hadîsi esefâ(esefen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki belki sen onların peşlerinde çaresizlikten öldürensin kendi nefsini; ki asla iman47 etmezler bu söze; bir kederdir/pişmanlıktır.

Notlar

Not

Anlaşılmaktadır ki Muhammed peygamber insanlar inansınlar diye kendini harap etmektedir. Sürekli peşlerindedir. Ancak pek umut yoktur. Peygamber çaresizlik, perişanlık içinde kıvranmaktadır. Yüce Allah Muhammed peygamber ne yaparsa yapsın o kimselerin inanmayacaklarını bildirmektedir. Ancak ortada büyük bir keder ve bir üzüntü vardır. Bu keder ve üzüntü ayetin sonunda işaret edilmiştir. Muhammed peygamberin kederi de işaret edilmiş olabilir ya da iman etmeyen kimselerin dünya hayatında ve ahiret hayatında karşılaşacakları keder de işaret edilmiş olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 2145 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2145|18|7|انا جعلنا ما علي الارض زينه لها لنبلوهم ايهم احسن عملا

Latin Literal

7. İnnâ cealnâ mâ alel ardı zîneten lehâ li nebluvehum eyyuhum ahsenu amelâ(amelen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz yaptık yer* üzerindekini bir ziynet856 ona**; test etmemiz içindir onları; hangisi onların daha güzeldir yapıp etmede/amelde.

Notlar

Not

Yüce Allah Dünya gezegeninin yaratılma nedeninin insanları test etmek için olduğunu bildiriyor. Evrenin/evrenlerin ve içindekilerin yaratılış gayesi kendilerine sorumluk verilen bazı varlıkların test edilmesidir. Test edilen bu varlıkların bir tanesi de insandır. Dünya gezegeninin Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerden farkı aşikârdır. Yüce Allah bu gezegeni sadece yaratmakla kalmamış üzerini de canlıların yaşaması için süslemiştir. Venüs, Mars gibi kara gezegenlerine baktığımızda yüce Allah’ın Dünya gezegenini bizlere yuva yapmasıyla bizlere büyük bir lütufta bulunmuş olduğu görülür.

Not 1

*Yeryüzü.**Yere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ziynet (Kavram ID: 856)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 2146 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2146|18|8|وانا لجعلون ما عليها صعيدا جرزا

Latin Literal

8. Ve innâ le câilûne mâ aleyhâ saîden curuzâ(curuzen).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu biz mutlak yapıcılarız onun (yerin) üzerindekini kupkuru/verimsiz bir kara/yükselti.

Notlar

Not

Yüce Allah mutlak ki zamanı geldiğinde Dünya gezegeninin üzerindeki bu muhteşem süsleri yok edecektir. Zamanı geldiğinde Dünya gezegeninin kendisi de yok olacaktır, evrenin kendisi de mutlak ki yok olacaktır.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 2147 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2147|18|9|ام حسبت ان اصحب الكهف والرقيم كانوا من ايتنا عجبا

Latin Literal

9. Em hasibte enne ashâbel kehfi ver rakîmi kânû min âyâtinâ acabâ(acaben).

Türkçe Çeviri

Yoksa (sen) ki kehf468 (mağara) ve rakîm469 (yazıt/rakam) yoldaşlarının ayetlerimizden237 bir acayip/şaşılan olduğunu mu sandın?

Notlar

Not

Ayette geçen “ashab” ‘أَصْحَٰ’ kelimesinin anlamını en iyi veren kelime yoldaştır. Belirli bir amaç için birlikte hareket eden, bir zaman ve mekânda birlikte bulunan arkadaş topluluğu anlamındadır. Ayette 2 farklı yoldaş grubu işaret ediliyor.(ٱلْكَهْفِ) ‘l-kehf’ kelimesi kökü (كهف) olup mağara (cave), büyük mağara (cavern), çökkünlük (depression), oyuk (hollow), boşluk (cavity) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 989 (of 1303) (ٱلرَّقِيمِ) ‘r-rakim’ kelimesi kökü (رقم) olup yazmak (write), işaretlemek (mark), numaralandırmak-rakamlamak (number), damgalamak (örneğin bir atı) (brand), baskı yapmak (imprint) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 411 (of 1303)Anlaşılır ki ayette işaret edilen 2 yoldaş grubunun bir tanesi mağara yoldaşları, diğeriyse yazıcı (rakamlayıcı) yoldaşlarıdır. Bu iki grubunun başından geçen olayların şaşkınlık veren acayip bir durum olduğunu yüce Allah bizlere bildiriyor. Bu iki grup çok sıra dışı, mucizevi bir olay yaşamış olmalılardır. Bu çok ilginç, şaşılacak mucizevi olayı birlikte yaşamış olmaları gereklidir.Kehf suresi 9-26. ayetlerinde yüce Allah 7 gencin başından geçen mucizevi bir zaman yolculuk olayını bizlere bildirmektedir. Bu zaman yolculuğunu gençlere yaptıranlarsa rakim/yazıt yoldaşları olup hiperuzayda bulunan Cibril benzeri şerefli varlıklardır. Bu şerefli varlıklar yüce Allah'ın izniyle Levh-i Mahfuz'u kodlama yetkisi olan varlıklardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)
Ashâb-ı Kehf (Kavram ID: 468)
Ashâb-ı Rakîm (Kavram ID: 469)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 2148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2148|18|10|اذ اوي الفتيه الي الكهف فقالوا ربنا اتنا من لدنك رحمه وهيي لنا من امرنا رشدا

Latin Literal

10. İz evel fityetu ilel kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ reşedâ(reşeden).

Türkçe Çeviri

Sığındığı zaman gençler468 mağaraya; öyle ki dediler: “Rabbimiz4! Ver bize katından/indinden bir rahmet271; ve hazırla bize emrimizden/işimizden bir doğruluk61.

Notlar

Not

Anlarız ki genç insanlardan oluşan bir grup insan bir şeyden veya şeylerden korunmak için bir mağaraya sığınmıştır. MS 125 yılında Afşin/Kahramanmaraş'ta bulunan mağaraya girmişlerdir. MS 125 yıllarında Roma İmparatorluğu henüz bölünmemişti ve dev imparatorluğun başında İmparator Hadrianus vardı. Hadrianus MS 117-138 yılları arasında ülkeyi yönetmiştir. MS 125 yılları Yahudiye gölgesinin Roma İmparatorluğu tarafından şiddetli bir baskı altında olduğu dönemlerden birisidir. Roma’nın baskısı Yahudilere olduğu kadar mutlak ki Hristiyanlara da olmuş olmalıdır. Gençlerin gerçekten çok zor durumda oldukları ortadadır. Bu gençler bir mağaraya sığındıklarında yüce Allah’a dua ederek ondan rahmet dileyip yardım istemektedirler. Çok zorlu bir durumdan kendilerini kurtaracak olan doğru bir yol, doğru bir anlayış istemektedirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Reşad (Kavram ID: 61)
Rahmet (Kavram ID: 271)
Ashâb-ı Kehf (Kavram ID: 468)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 2149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2149|18|11|فضربنا علي اذانهم في الكهف سنين عددا

Latin Literal

11. Fe darabnâ alâ âzânihim fîl kehfi sinîne adedâ(adeden).

Türkçe Çeviri

Öyle ki darbettik/vurduk kulaklarına onların mağarada; bir dizi sayılı seneler.

Notlar

Not

Bu ayette yüce Allah bizlere gerçekten çok büyük bir işaret vermiştir. Mağara içinde belirli sayıda, belirli bir sene süresince bu gençlerin kulaklarına vurulduğu anlaşılmaktadır. Kulağa vurulmanın özellikle vurgulanması da boşuna değildir. Gençlerin mağarada kaldıkları bir dizi sene boyunca kulaklarının işlevselliğini yitirdiği işaret edilmektedir. Yüce Allah bu ayetle bizlere gençlerin zaman yolculuğunu yerçekimi marifetiyle yaptığının işaretini verir. Yüksek yerçekimine maruz kalma durumunda iç kulak içinden geçen 7. ve 8. kafa sinirleri iç akustik kanal olarak adlandırılan bir kanalda sıkışır. Bu da gençlerin korkunç bir duruma gelmesini ve bilinçsiz oldukları halde uyanık gibi gözlerinin açık olma durumunu açıklar.Yüce Allah sayılı senelerin kaç sene olduğunu 18:25 ayetinde bildirmiştir. 300 güneş yılı (309 ay yılı).

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 2150 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2150|18|12|ثم بعثنهم لنعلم اي الحزبين احصي لما لبثوا امدا

Latin Literal

12. Summe beasnâhum li na’leme eyyul hızbeyni ahsâ limâ lebisû emedâ(emeden).

Türkçe Çeviri

Sonra uyandırdık onları; bilindik etmemiz için iki gruptan hangisi daha hesaplayıcı onların kaldıkları zamanı.

Notlar

Not

Yüce Allah ayette bu gençleri uyandırdığını bildirmektedir. Mağara yoldaşları olan bu gençler baygın durumdan çıkıp kendilerine gelince belli bir zaman sonra dışarı çıkmış olmalılar. Bu gençler mağaradan çıkınca insanlarla karşılaşmışlardır. Bu insanlardan iki grup bu gençlerin mağarada kaç sene kaldığını hesaplayacak olan insanlardır. Bu iki grup gençlerin mağarada kaç sene kaldıklarını hesaplamada ayrılığa düşen iki insan grubu olmalıdır.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 2151 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2151|18|13|نحن نقص عليك نباهم بالحق انهم فتيه امنوا بربهم وزدنهم هدي

Latin Literal

13. Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).

Türkçe Çeviri

Biz; kıssa430 haline getirdik sana onların haberini gerçekle/hakla; doğrusu onlar Rablerine4 iman47 etmiş gençlerdi; ve ziyade ettik/artırdık onlara hidayeti.

Notlar

Not

Anlarız ki Kur’an’ın indiği dönemde de (MS 610-633) mağara yoldaşlarıyla ilgili çok sayıda yalan yanlış bilgi vardır. Gerçekten de Hristiyan kaynaklarına bakıldığında farklı bilgilerin varlığı görülür. Kıssa ilk olarak 5-6. yüzyılda Suruç (Urfa ilinin ilçesi) Piskoposu Mor Yakup ‘Jacob of Serugh’ (MS 451-521) tarafından anlatılmıştır. İlk anlatım Süryanicedir. İlk anlatım doğuya ve batıya yayılarak dilden dile dolaşmış, farklı dillere çevrilmiş ve farklılaşma yaşamıştır. Tourslu Gregor (MS 538-594) “Passio Septem Dormientum” isimli eserinde Süryanice olan metni Latinceye çevirmiştir. Kur’an’ın vereceği bilgiler tartışmasız şekilde haktır, gerçektir. Yüce Allah Kur’an’la son noktayı koyacağını, hak (gerçek) neyse ortaya çıkaracağını bildirmiştir. Mağara ve yazıt/rakam yoldaşlarıyla ilgili hak bilgiyi Rabb’imiz bizlere kıssalaştırarak verecektir. Bu gençlerin yüce Allah katında kıymetli bir yere sahip oldukları bizzat yüce Allah’ın kendisi tarafından bildirilmiştir. Yüce Allah bu gençlere hidayeti artırdığını yani doğruyla yanlışı ayırabilme yetisi verdiğini bizlere bildirmektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Kıssa (Kavram ID: 430)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 2152 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2152|18|14|وربطنا علي قلوبهم اذ قاموا فقالوا ربنا رب السموت والارض لن ندعوا من دونه الها لقد قلنا اذا شططا

Latin Literal

14. Ve rabatnâ alâ kulûbihim iz kâmû fe kâlû rabbunâ rabbus semâvâti vel ardı len ned’uve min dûnihî ilâhen lekad kulnâ izen şetatâ(şetaten).

Türkçe Çeviri

Ve bağladık kalplerini; kıyam167 ettikleri zaman; ve öyle ki dediler: “Rabbimiz4; Rabbidir4 göklerin ve yerin; asla çağırmayız O'nun astından bir ilâh74; muhakkak ki söylemiş oluruz o zaman sınırı aşan (bir söz).

Notlar

Not

Bu ayetlerle yüce Allah gençlerin mağaraya girmeden önce başlarından geçen olayları özetlemektedir. 18:13 ayetinde işaret edildiği gibi bu gençlerin hidayet sahibi oldukları ortadadır. Kalpleri birbirine bağlanmıştır. Gönülleri birdir, hedefleri birdir, kararları birdir. Ayette geçen ‘iz kâmû’ “kalktıkları/dikeldikleri vakit” geçişini gençlerin uyandıktan sonra ayağa kalkmaları olarak anlamak yanlıştır. Gençlerin dikelmeleri müşrik ve kâfir olan sisteme karşı başkaldırmadır. Yönetime karşı ayağa kalkmaları, dikelmeleri, diklenmeleridir. Zaten sonrası gençler neden bu diklenmeyi yaptıklarını açıklamaktadırlar. Göklerin ve yerin Rabb’i varken onun astından bir ilah asla edinmeyeceklerini bildirmektedirler. Gençlerin şirke karşı bilinçli oldukları hemen anlaşılır. Doğruyu yanlıştan ayırma yetisi verilen bu gençler sistemin kendilerine dayattığı şirk dinini asla kabul etmeyeceklerini deklare etmişlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
ilâh (Kavram ID: 74)
insanın kıyamı (Kavram ID: 167)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 2153 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2153|18|15|هولا قومنا اتخذوا من دونه الهه لولا ياتون عليهم بسلطن بين فمن اظلم ممن افتري علي الله كذبا

Latin Literal

15. Hâulâi kavmunettehazû min dûnihî âliheh(âliheten), lev lâ ye’tûne aleyhim bi sultânin beyyin(beyyinin), fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi kezibâ(keziben).

Türkçe Çeviri

Şunlar kavmimizdir/toplumumuzdur; edindiler O'nun (Allah'ın) astında ilâhlar74; apaçık bir delille/yetkiyle onlara gelmeleri gerekmez mi? Öyle ki kim daha zalimdir257 Allah'a karşı bir yalan iftira402 atan kimseden.

Notlar

Not

Bu ayette gençler kendi kavimleri haricinde başka bir gruba kavimlerinin durumunu anlatmaktadırlar. Kavimlerini şikâyet etmektedirler. Apaçık bir delil (yetki) olmadan Allah’a karşı bir yalan iftira eden kimsenin zalim bir kimse olduğunu bildirmektedirler. Gençler şeytanın aldatması hakkında bizleri bilgilendirmektedir. Şirk konusu çok ama çok önemlidir. Yüce Allah'ın affetmem dediği bu günahın ne olduğunu iyi anlamak gereklidir.Bak; https://kuranmucizeler.com/sirk-nedir

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 2154 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2154|18|16|واذ اعتزلتموهم وما يعبدون الا الله فاوا الي الكهف ينشر لكم ربكم من رحمته ويهيي لكم من امركم مرفقا

Latin Literal

16. Ve izi’tezeltumûhum ve mâ ya’budûne illâllâhe fe’vû ilel kehfi yenşur lekum rabbukum min rahmetihî ve yuheyyi’ lekum min emrikum mirfekâ(mirfekan).

Türkçe Çeviri

Ve uzaklaştığınız zaman onlardan; ve Allah’ın haricinde kulluk ettiklerinden; öyleyse sığının mağaraya; yaysın sizlere Rabbiniz4 rahmetinden271; ve hazırlasın sizlere emrinizden/işinizden bir kolaylık/rahatlık/hoşluk.

Notlar

Not

18:15 ayetinde gençleri dinleyen bir grubun gençleri bir mağaraya yönlendirdiği anlaşılmaktadır. Bu grup şirke dâhil olmayan, şirkten uzaklaşan gençlere yüce Allah’ın rahmetinden bağışlayacağını ve bu gençlere işlerinde kolaylık vereceğini bildirmektedir. Anlarız ki gençlere öğüt veren bu grup üyeleri de tek tanrıcı, yüce Allah’a teslim olmuş kimselerdir. Bu grup kimselerin gençlerin mağaraya girmesi sonrası başlarına bazı olayların geleceğini bilmeleri dikkat çekicidir. Hatta ayetten bu kimselerin gençleri yüce Allah’ın kendilerine hazırladığı rahmete yani kurtuluşa ulaşmaları için bir mağaraya yönlendirdikleri de anlaşılır. Gençleri mağaraya yönlendiren bu grup rakim/yazıt yoldaşlarıdır. Cibril benzeri şerefli elçiler olan bu kimseler gençlere yardım etmektedirler. Gençleri mağaraya yönlendiren bu grup rakim/yazıt yoldaşlarıdır. Cibril benzeri şerefli elçiler olan bu kimseler gençlere yardım etmektedirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 2155 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2155|18|17|وتري الشمس اذا طلعت تزور عن كهفهم ذات اليمين واذا غربت تقرضهم ذات الشمال وهم في فجوه منه ذلك من ايت الله من يهد الله فهو المهتد ومن يضلل فلن تجد له وليا مرشدا

Latin Literal

17. Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).

Türkçe Çeviri

Ve görürsün Güneş’i; doğduğu/yükseldiği zaman eğilir mağaralarından* sağa doğru; ve battığı** zaman makaslar/çaprazlar onları*** sola doğru; ve onlar**** içindedirler bir gedik/bir oyuk onun*****; işte bu; ayetlerindendir237 Allah'ın; kimi kılavuzlar doğru yola Allah, öyle ki o doğru yolu bulandır; ve kimi saptırır, öyle ki asla bulamazsın ona bir mürşid60 veli28.

Notlar

Not

Yüce Allah bu ayette mağaranın pozisyonuyla ilgili muhteşem güzellikte bilgiler veriyor. Tek yapmamız gereken ayetleri doğru çevirip olduğu gibi yüce Allah’ın işaretlerini izlemektir. Bu ayette doğu ve batı yönleriyle birlikte sağ ve sol yönleri de işaret ediliyor. Doğu ve batı yönlerinde zaten bir sorun yok. Güneş’in doğduğu yer doğu, battığı yer batı olur. Ancak sağ ve sol yönleri için durum daha karmaşıktır. Bu nedenle ayette Rabb’imiz sağ ve sol yön işaretiyle hangi yönleri işaret etmiş öncelikle bunu bulmamız gereklidir.'Ve görürsün Güneş’i” işareti önemlidir. Arapça gramer olarak ‘تَرَىٱلشَّمْسَ’, “tere ş-şemse” geçişindeki ‘تَرَى’ “tere” fiili ikinci şahıs tekil olarak gelmiştir. Sesleniş direkt olarak Muhammed peygamberedir. Muhammed peygambere olan seslenişi biz kendi üzerimize de alabiliriz. Bu nedenle ayetleri mağara ve rakim yoldaşları dışında bir kimsenin gözünden okumak durumdayız. Analiz mağara içindeki gençlerin gözünden yapılmamalıdır. Bu nokta çok önemlidir. Bu nedenle mağara içinde değil, mağarayı dışardan gören bir kimse olarak analiz yapmak durumundayız. Güneş’in doğuşunu izleyen ve Güneş’i sağına doğru eğildiğini gören bir kimse mutlak ki kuzey yarım kürededir. Sağ taraf da her zaman güney olur. Sol tarafsa her zaman kuzey olur. demek ki ayette geçen sağ güneyi, sol da kuzeyi işaret eder.Ayetin devamında “ve battığı (Güneş) vakit makaslar/çaprazlar onları, sola doğru” buyrulmuştur. “Makaslar (çaprazlar) onları”, ‘تَّقْرِضُهُمْ’, ‘takrıduhum’ fiilindeki “onları” zamiri mağara içindeki gençleri işaret eder. Güneş’in batışı esnasında farklı bir durum oluştuğunu yüce Rabb’imiz bizlere bildiriyor. Güneş batarken Güneş ışınları mağara girişini içerideki gençlere göre çaprazlayacak şekilde aydınlatmaktadır. Bu makaslama sola doğru olmaktadır yani kuzeye doğru. Anlarız ki Güneş ışığı Güneş batarken mağara girişinin kuzey duvarının içine düşmektedir. Makaslama (çaprazlama) kelimesinden anlarız ki Güneş batımından bir süre önce mağara girişinin kuzey iç duvarı yönüne Güneş ışığı düşmeye başlamaktadır. Güneş’in batmak için eğilmesiyle birlikte bu aydınlanma mağara girişinin kuzey iç duvarında mağara içine doğru ve daha yükseğe doğru hareket etmektedir. Bu ışık hareketi mağara içindeki gençleri kuzey-sol duvardan çaprazlamaktadır. Açık olarak anlarız ki mağara içinde, mağaranın daha derinlerinde bir yarık, bir boşluk, bir gedik vardır. Gençler mağaraya sadece girmekle kalmamış onun en gizli, en derin, en görünmez yerine saklanmışlardır. Gençleri makaslayan/çaprazlayan akşam güneşi onları soldan yani kuzeyden çaprazladığına göre mutlak ki bu gençler mağaranın güney yönüne doğru yerleşim gösteren bir oyuğa, bir gediğe, bir boşluğa, bir aralığa saklanmış olmalılardır. Bu şartlara uygun bir mağaranın girişi mutlak ki kuzey-batıya bakmalıdır.Yüce Allah’ın izniyle Kur’an’ın çok büyük bir mucizesine tanık olacaksınız. Gerçek Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası nerede? Yüce Allah'ın gerçek Ashab-ı Kehf mağarasının GPS koordinatlarını 17. ayette vermesi 2023 yılı itibariyle tecelli etmiştir. Ayet 34 kelimeden oluşur. İşaret ettiği konuya göre 3 parçadan oluşur. 1. parça; 9 kelime ve 36 harften oluşur. Mağaranın dünya üzerindeki konumunu işaret eder. Mağara kuzey yarımkürededir. 2. parça; 10 kelime ve 38 harften oluşur. Gençlerin mağara içindeki konumunu işaret eder. Gençler mağaranın güneyindedir.3. parça; 15 kelime ve 51 harften oluşur. Doğru yola kılavuzlu olanların gerçek mağarayı bulacağını işaret eder.Aşağıdaki resimde 1. kısmın 36. derece doğu boylamını işaret etmesi görülmektedir. Aşağıdaki resimde 2. kısmın 38 derece kuzey enlemini işaret etmesi gösterilmiştir. Aşağıdaki resimde 3. kısmın doğru mağaraya kılavuzlaması gösterilmiştir.Aşağıdaki resimde 17. ayetin işaretiyle ortaya çıkan Google Earth görüntüsü vardır. Afşin bölgesinin bu alanda kaldığı görülür.Mağaranın metresine kadar GPS değerini verecek olan şeyse ayetin künyesi olan 17. sayısıdır. 17 sayısı da gerçek ashab-ı kehf mağarasını metresine kadar gösterir.Mağara neden 17 metre daha batıda?Bunun nedeni Anadolu plakasının depremlerle batıya doğru kaymasındandır. Doğu Anadolu fay hattı boyunca Anadolu levhasının batıya doğru kayması yılda yaklaşık 18 mm’dir. Yani her yıl Anadolu levhası batıya doğru 1,8 cm kaymaktadır. Basit bir hesapla anlarız ki 34,6 metrelik batıya bir kayma yaklaşık olarak 1922 yılda gerçekleşebilir. Bu da Rabb’imizin bir işareti olarak karşımıza çıkar. Google Earth resmi 2022 yılında alındığına göre 2022 yılından 1922 yıl geriye gittiğimizde MS 100 yılını elde ederiz. Demek ki MS 100-150 yıllarında gençler mağaraya girmiş olmalıdır.2023 yılı itibariyle büyük bir Kur'an mucizesi ortaya çıkmıştır. Elbette bu büyük mucize Yüce Allah'ın izniyle meydana gelmiştir. Ne mutlu Kur’an’a tanık olanlara! Ne mutlu mağara yoldaşları gibi tek tanrıcı olanlara! Hanif olanlara!Ne mutlu atalar dinini terk edenlere!Ne mutlu sadece Kur’an diyenlere!

Not 1

*Gençlerin.**Güneş.***Gençleri.****Gençler.*****Mağaranın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
mürşid (Kavram ID: 60)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 2156 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2156|18|18|وتحسبهم ايقاظا وهم رقود ونقلبهم ذات اليمين وذات الشمال وكلبهم بسط ذراعيه بالوصيد لو اطلعت عليهم لوليت منهم فرارا ولمليت منهم رعبا

Latin Literal

18. Ve tahsebuhum eykâzan ve hum rukûd(rukûdun), ve nukallibuhum zâtel yemîni ve zâteş şimâl(şimâli), ve kelbuhum bâsitun zirâayhi bil vasîd(vasîdi), levittala’te aleyhim le velleyte minhum firâren ve le muli’te minhum ru’bâ(ru’ben).

Türkçe Çeviri

Ve sanırsın onlar uyanıklar; ve (oysa) onlar uykudadır; ve çeviririz onları sağlarına doğru ve sollarına doğru; ve köpekleri (ki) uzatmıştır iki ön ayağını kapı/giriş eşiğinde; eğer karşılaşıp baksaydın onlara; mutlak sırt çevirirdin onlardan; bir firar (la)/bir kaçış (la); ve mutlak dolardı içine onlardan bir korku/bir dehşet.

Notlar

Not

Zaman yolculuğu için gerekli olan kara delik gücündeki yüksek yer çekiminin en azında çok küçük bir kısmına maruz kalan gençlerin 7. ve 8. kafa sinirlerinin kulak içindeki internal (iç) akustik kanalda sıkıştığı anlaşılır. 7. ve 8. kafa sinirleri sıkışmaya bağlı etkisiz hale gelmiştir; devreden çıkmıştır. 7 ve 8. kafa sinirlerinin etkisiz hale gelmesi bir insanda ne gibi problemlere olur?8. sinir etkisiz hale gelirse kişi dış dünyadan hiçbir sesi duyamaz, dengesiyle ilgili veri alamadığı için sağa ve sola döndürülse de bunu fark edemez. Konumunu algılayamaz. Peki, 7. sinir etkisiz hale gelirse ne olur?Her iki 7. sinir etkisiz kaldığında kişi göz kapaklarını kapatamaz. Bu kimse bilinci yerinde olmasa bile, uyuyor olsa bile göz kapaklarını kapatamadığı için uyanıkmış gibi görünür. Yüz kaslarının çalışması mümkün olmadığından ağız kenarları aşağıya doğru kayar. Yüzde ifade kaybı gelişir. Gençlerin uyuyor oldukları hâlde sanki uyanık gibi görünmeleri 7. sinirin etkisiz hale geldiğine büyük işarettir.Her iki 7. siniri etkisiz hâle gelmiş bir insanın dış görünümü nasıl olur? Peygamberimiz gibi hayatında belki de çift taraflı 7. sinir felci geçiren bir kimseyi hiç görmemiş bir insanın bu şekilde görünen bir kişiyi karşısında gördüğünde içinin korkuyla dolması ve arkasını dönüp firar edecek olması gayet normaldir. Sadece peygamberimiz için değil, normal bir insanın içinin korkuyla dolması kaçınılmazdır. Çift taraflı fasyal paralizi görülme oranı 5 milyonda 1’dir. Çok çok nadir olarak görülür.Gençler neden sağa-sola çevrildi?Ayette “ve çeviririz onları sağlarına doğru ve sollarına doğru” buyrulmuştur. Ayetten yüce Allah’ın bu gençleri sağ tarafına ve sol tarafına doğru çevirdiği bildirilmektedir. Gençler tüm yönlerden eşit bir yer çekimi kuvvetine maruz kalmıştır. Böylece sanki uzayda serbest hareket eden astronotlar gibi anne karnında amniyon sıvısı içinde özgürce hareket eden bir cenin gibi hareket etmişlerdir. Gençleri etkileyen yer çekimi tüm yönlerden eşit olmasaydı bu gençler yer çekiminin güçlü olduğu tarafa doğru tabiri caizse yapışacaklardı. Asimetrik bir yer çekimi de bedenlerine zarar verecekti. Bir köpeğin yatış pozisyonu üzerinden verilen işaret:Ayette ”ve köpekleri; uzatmıştır iki ön ayağını, kapı/giriş eşiğinde” buyrulmuştur. Anlarız ki köpek arka ayaklarını uzatmamıştır. Arka ayaklarını da uzatmış olsaydı bu kez karnı üzerine yatmış olacaktı. Bu yatış serinlemeye çalışan bir köpeğin yatış pozisyonudur. Oysa yüce Allah köpeğin sadece ön ayaklarını uzattığını bildirmektedir. Demek ki köpeğin arka iki ayağı topludur. Ön ayaklar uzatılmış, arka ayaklar toplu hâldeki duruşa aslan “sfenks” yatışı denir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 2157 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2157|18|19|وكذلك بعثنهم ليتسالوا بينهم قال قايل منهم كم لبثتم قالوا لبثنا يوما او بعض يوم قالوا ربكم اعلم بما لبثتم فابعثوا احدكم بورقكم هذه الي المدينه فلينظر ايها ازكي طعاما فلياتكم برزق منه وليتلطف ولا يشعرن بكم احدا

Latin Literal

19. Ve kezâlike beasnâhum li yetesâelû beynehum, kâle kâilun minhum kem lebistum, kâlû lebisnâ yevmen ev ba’da yevm(yevmin), kâlû rabbukum a’lemu bi mâ lebistum feb’asû ehadekum bi verıkıkum hâzihî ilel medîneti fel yanzur eyyuhâ ezkâ taâmen fel ye’tikum bi rızkın minhu vel yetelattaf ve lâ yuş’ırenne bikum ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; uyandırdık onları sormaları için aralarında; dedi bir konuşan onlardan: “Ne kadar kaldınız?” Dediler: “Kaldık bir gün ya da günün bir parçası”; Dediler: “Rabb’iniz4 bilir kaldığınızı; öyleyse gönderin sizlerin birini varağınızla şu şehre; öyle ki baksın hangisi saf/temiz bir yiyecek; öyle ki, getirsin size bir rızık ondan; ve latif olsun/kibar-yumuşak davransın; ve sezdirmesin sizler hakkında birisine.”

Notlar

Not

İlk bakışta hemen anlaşılır ki 18:19 ayetinde iki ayrı grup arasında bir konuşma geçmektedir. Bu iki grubun başından geçen olayların muhteşem bir acayip olay olduğu 18:9 ayetinde bildirilmişti. Bu iki grup kehf (mağara) yoldaşları ve rakim (yazıt/rakamlayıcı) yoldaşlarıdır. Gençler uyandıklarında rakim yoldaşlarının da yanlarında hazır olduğu ayetten anlaşılır. Gençleri mağaraya yönlendirmiş olan bu rakim yoldaşları gençler uyandığında da yanlarındadır. Zaman yolculuğundan çıkan mağara yoldaşları olan gençler durumdan henüz tam olarak haberdar değildir. Rakim yoldaşları da onlarla birliktedir. Aralarında konuşurlar. Rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşlarından bir konuşan kimse “Ne kadar kaldınız?” diye gençlere sormaktadır. Bu soruya gençler “Kaldık bir gün ya da günün bir parçası” olarak cevap vermiştir. Rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşlarının bu soruyu sormaları gençlerin her birinin cevabını tüm gençlerin duyması içindir. Zaten cevap hep bir ağızdan “Kaldık bir gün ya da günün bir parçası” olarak çıkmaktadır. Rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşları yüce Allah’tan aldıkları emri yerine getirmektedirler. Kaldıkları süreyi yüce Allah’ın belirlediğini, onun emriyle işlerin gerçekleştiğini bildirmek için “Rabb’iniz bilir kaldığınızı” demektedirler. Daha sonra “öyleyse gönderin sizlerin birini varağınızla şu şehre; öyle ki baksın hangisi saf, temiz bir yiyecek; öyle ki, getirsin size bir rızık ondan; ve latif olsun/kibar-yumuşak davransın; ve sezdirmesin sizler hakkında birisine.” diyerek cevap vermişlerdir. Dikkat edilirse ayetteki zamirler iki grup arasında geçen bir konuşmayı işaret etmektedir. Sadece gençler arasında bir konuşma gerçekleşmiş olsaydı cümlelerin şu şekilde olması beklenirdi;“Ne kadar kaldık?”, “Kaldık bir gün ya da günün bir parçası”, “Rabb’imiz bilir kaldığımızı; öyleyse gönderelim bizlerden birini varağımızla şu şehre; öyle ki baksın hangisi saf/temiz bir yiyecek; öyle ki, getirsin bize bir rızık ondan; ve latif olsun/kibar-yumuşak davransın; ve sezdirmesin bizler hakkında birisine.” Açık ve net olarak anlaşılıyor ki zamanda yolculuk yapan mağara yoldaşlarının yanında onlardan başka bir grup daha vardır. Bu grup rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşlarıdır.Ayetten anlaşılır ki bu kimseler insanların yiyeceğinden; insanların rızkından yememektedirler. Ayrıca ilerleyen ayetlerde göreceğimiz gibi gençlerin fark edilmesi durumunda başlarına kötü olaylar geleceğini de bilmektedirler. Böylece anlarız ki bu rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşları insan değildir. Rakim (yazıt, rakamlayıcı) yoldaşları daha önce İbrahim ve Lut peygamberlere de gelmişti:11:69 Ve ant olsun geldi resullerimiz/elçilerimiz İbrahim'e müjdeyle; dediler: “Selam”; dedi (İbrahim): “Selam”; öyle ki, değildi kaldı (uzun süre), ki getirdi (İbrahim) kızartılmış bir buzağı.11:70 Öyle ki, ne zaman gördü (İbrahim) ellerini onların; uzanmadı/varmadı ona (kızarmış buzağıya); hoşlanmadı onlardan; ve endişelendi onlardan bir korku (-yla); dediler: “Endişelenme; doğrusu biz gönderildik Lut kavmine.Bu iki ayetten anlarız ki İbrahim peygambere gelen elçiler Kehf suresinde işaret edilen rakim yoldaşları benzeri bir gruptur. İbrahim peygambere gelen bu elçilerin yemek yemediklerine dikkat çekilmesi çok büyük bir işarettir. Yüce Allah’ın bu işareti vermesinin nedeni bu kimselerin insan olmadıklarını işaret etmek içindir. İbrahim peygamber sonrası Lut peygambere ulaşan bu elçilerle ilgili aşağıdaki ayetlerde bilgi verilmiştir. 11:77 Ve ne zaman ki geldi resullerimiz/elçilerimiz Lut'a; kederlenip kötüleşti onlardan; ve daraldı göğsü onlardan bir sıkıntı (-yla); ve dedi: “Bu kritik/zorlu bir gündür.”11:81 Dediler: “Ey Lut! Doğrusu biz resulleriyiz/elçileriyiz Rabb’inin; asla ulaşmazlar sana; öyle ki, yürü ailenle geceden bir kesimde; ve dönmesin sizden biriniz; ancak hanımın; doğrusu o vurur ona; onları vuran; doğrusu vadedilen vakit onlara sabahtır; değil midir sabah yakın?”11:81 ayetinde de büyük bir işaret vardır. Bu işaret “asla” kelimesidir. Ayetin Arapçasında “len” olarak geçen “asla” kelimesi bir şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı durumlar için kullanılır. Türkçede de “asla” kelimesi anlamı tam olarak veren bir kelimedir. Ayette konuşanlar elçilerdir. Bu elçilerin geleceği kesin olarak bildikleri aşikârdır. Lut kavminin başına gelecek felaketin sabah olacağını da kesin olarak bilmektedirler. Lut peygamberin karısının kurtulamayacağını da kesin olarak bilmektedirler. Bu nedenle bu elçiler insan olamaz. Bunlar İbrahim peygamberinin kızarmış buzağısından yemeyen, geleceği bilen ve hatta yüce Allah’ın izniyle rakamlanarak yazılmış bilgi deposu olan Levh-i Mahfuz’a müdahale yetkisi olan rakim yani rakamlayıcı (yazıcı) yoldaşlarıdır. Hiperuzayda bulunan Cibrîl benzeri şerefli varlıklardır. Gençlerin ellerinde olan varakları deri para olabilir mi?18:19 ayetinde “öyleyse gönderin sizlerin birini varağınızla şu şehre” buyrulmaktadır. Kur’an’da altın (ٱلذَّهَبَ) (z-zeheb) olarak, gümüşse (ٱلْفِضَّةَ) (lfiddet) olarak geçmektedir. Kur’an’da (ورق) “vrq” kelimesi toplam 4 yerde geçer. 6:59, 7:22, 20:121 ayetlerinde yaprak olarak kullanılmıştır. Aynı geçiş tam olarak 18:19 ayetinde de geçmektedir.18:19 ayetinde geçen “biverikikum” kelimesi tam olarak “varakınız ile” olarak çevrilebilir. Varak kelimesinin ilk anlamı düşünüldüğünde ayette farklı bir işaret olabilir. Varak kelimesi kâğıt parçası, deri parçası, papirüs gibi çok ince nesneler için kullanılır. Yüce Allah 18:19 ayetinde “şu varakınız ile” buyururken kâğıt para gibi ince, para yerine geçen çok ince deri parçasını işaret etmiş olabilir.Delillerimizi sunalım:Ayette paranın altın veya gümüş olduğu belirtilmemiştir. Yüce Allah dileseydi altın veya gümüş para buyurarak bize işaret verebilirdi elbette. Ayrıca Arapçada demir para (عملة) ve/veya sikke (نقود) ayrı bir kelime olarak geçmektedir. Ama yüce Allah’ın bu parayı “varak” olarak işaret etmesi bu paranın kâğıt paraya benzer bir para olduğunu düşündürebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 2158 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2158|18|20|انهم ان يظهروا عليكم يرجموكم او يعيدوكم في ملتهم ولن تفلحوا اذا ابدا

Latin Literal

20. İnnehum in yazherû aleykum yercumûkum ev yuîdûkum fî milletihim ve len tuflihû izen ebedâ(ebeden).

Türkçe Çeviri

Doğrusu, eğer onlar sizlerin farkına varırlarsa; recm ederler/taşlarlar sizleri ya da döndürürler kendi inançlarına/dinlerine; ve asla iflah olmazsınız/rahata kavuşmasınız o vakit; ebedî olarak.

Notlar

Not

Bu ayette konuşanlar mağara yoldaşlarını uyaran rakim yoldaşlarıdır. Rakim yoldaşları gençlerin fark edilmesi durumunda gençlerin başlarına gelebilecekleri söyleyerek gençleri uyarmaktadır. Dikkat edilirse bu uyarıları yapanlar kendileri için bir endişe, bir korku duymamaktadırlar. Kendileri öğüt verir bir pozisyondadırlar.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 2159 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2159|18|21|وكذلك اعثرنا عليهم ليعلموا ان وعد الله حق وان الساعه لا ريب فيها اذ يتنزعون بينهم امرهم فقالوا ابنوا عليهم بنينا ربهم اعلم بهم قال الذين غلبوا علي امرهم لنتخذن عليهم مسجدا

Latin Literal

21. Ve kezâlike a’sernâ aleyhim li ya’lemû enne va’dallâhi hakkun ve ennes sâate lâ reybe fîhâ, iz yetenâzeûne beynehum emrehum fe kâlûbnû aleyhim bunyânâ(bunyânen), rabbuhum a’lemu bihim, kâlellezîne galebû alâ emrihim le nettehızenne aleyhim mescidâ(mesciden).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; tökezlettik/düşürdük/rastlattık* onların üzerine; bilmeleri için ki Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve doğrusu sâat470 (ki) yoktur şüphe onda**; münazara ettikleri zaman kendi aralarında onların işlerini; öyle ki dediler: “Bina edin onların üstüne bir bina; Rableri4 bilir onlar hakkında; onların işine galip gelmiş kimseler dedi: “Mutlaka yaparız onların üzerine bir mescit16***.”

Notlar

Not

Bu ayette mağara yoldaşları olan gençlerin mağara dışına çıkıp insanlarla karşılaşmaları konu edilmektedir. Bu gençlerin insanlarla karşılaştırılması da elbette boşuna değildir. Yüce Allah'ın vaadinin hak ve gerçek olduğunu insanlar elbette görecektir. Yüce Allah “saatin” geleceğini de vaat etmektedir. Mutlak ki evren de bir zaman gelip yer çekimi marifetiyle yok olacak ve ilk yaratılıştaki tekillik hâline döndürülecektir. Gençlerin başlarına daha sonra ne geldiği ayette bizlere bildirilmemiştir. Ayetten anlaşılır ki zaman yolculuğu yapmış olan gençlerle karşılaşan insanlar bir mucizeye tanık olduklarını anlamışlardır. Tartışmalar sonucunda gençlerin bulunduğu mağaranın üstüne kendi dinlerine özgü bir teslim olma mekânı (mescid) yapmışlardır.

Not 1

*Başka insanların gençlere rastlaması.**Sâatte.***Kilise.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mescit (Kavram ID: 16)
Sâat (Kavram ID: 470)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 2160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2160|18|22|سيقولون ثلثه رابعهم كلبهم ويقولون خمسه سادسهم كلبهم رجما بالغيب ويقولون سبعه وثامنهم كلبهم قل ربي اعلم بعدتهم ما يعلمهم الا قليل فلا تمار فيهم الا مرا ظهرا ولا تستفت فيهم منهم احدا

Latin Literal

22. Se yekûlûne selâsetun râbiuhum kelbuhum, ve yekûlûne hamsetun sâdisuhum kelbuhum recmen bil gayb(gaybi), ve yekûlûne seb’atun ve sâminuhum kelbuhum, kul rabbî a’lemu bi ıddetihim mâ ya’lemuhum illâ kalîl(kalîlun), fe lâ tumâri fîhim illâ mirâen zâhirâ(zâhiren), ve lâ testefti fîhim minhum ehâdâ(ehâden).

Türkçe Çeviri

Diyecekler: "Üçtür, dördüncüleri onların köpekleridir"; ve derler: "Beştir, altıncıları onların köpekleridir"; bir taş atmadır gayba/bilinmeyene; ve derler: "Yedidir, ve sekizincileri onların köpekleridir*"; de ki: “Rabbim4 daha iyi bilir onların sayısını”; yoktur bilen onları, biraz dışında**; öyle ki münakaşa etme onlar hakkında; apaçık görünen/açık kanıtlı bir münakaşa dışında; ve kesin biçimde ifade etme onlar hakkında onlardan birine.

Notlar

Not

Ayete göre bu gençlerin sayısı hakkında gelecek nesiller tartışacaktır. Bazı grupların 3 kişi, bazı grupların 5 kişi, bazı grupların da 7 kişi olduklarını tahmin ederek iddiada bulunacakları belirtilmektedir. Bu gençlerin sayısını en iyi bilenin yüce Allah olduğu muhakkaktır. Ayette “deki: “Rabb’im daha iyi bilir sayısını onların” buyurarak yüce Allah net bir şekilde bunu göstermiştir. Fakat bu cümleden sonra "yoktur bilen onları, biraz dışında" buyurarak azınlıkta olan (sayısı az olan) bazı kimselerin gençlerin sayısını doğru olarak bilebileceklerini bildirmiştir. Demek ki bu gençlerin sayısı yüce Allah dışında bazı kimseler tarafından kesin olarak bilinebilecektir. Bu nasıl olacaktır? Elbette yine Kur’an’ın işaretiyle. Yüce Allah’ın Allah kelimesini Kur’an’da kasıtlı olarak yerleştirdiğini, bu yöntemle bizlere bazı işaretler verdiğine birçok yerde tanık olmuştuk. Bu mucizelerin bir kısmını örnek olması için verelim ki yüce Allah’ımızın mucizelerine herkes tanık olsun. Dişi bal arısının (kraliçe ve işçiler) 32 olan kromozom sayısının işaret edilmesi:16. sure olan bal arısı (Nahl) suresinde sure başından dişi bal arısı kelimesinin geçtiği 68. ayete 32 Allah kelimesi geçmektedir. Bu geçiş sayısı da bize dişi işçi ve dişi kraliçe bal arısının kromozom sayısı olan 32’yi vermektedir.16:68 Ve vahyetti Rabb’in dişi bal arısına; ki “edin evler dağlarda; ve ağaçlarda; ve yuva olarak inşa ettikleri (insanların) şeylerde.”Bal arısı suresinin 16. sure olması da yüce Allah tarafından ayarlanmıştır. 16 sayısı erkek bal arısının kromozom sayısını işaret etmektedir. https://kuranmucizeler.com/bal-arisi-ve-kuran-mucizesi-32-allah-geçerDemir atomunun 26 olan atom numarasının işaret edilmesi:57. sure olan demir (Hadid) suresinde sure başından demir kelimesinin geçtiği 25. ayete 26 Allah kelimesi geçmektedir. 57:25 Ant olsun gönderdik elçilerimizi açık kanıtlarla/delillerle; ve indirdik onlarla birlikte kitabı; ve ölçüyü/dengeyi; ayağa kaldırıp dikmesi için insanların eşitliği; ve indirdik demiri; sert/sağlam bir güç/kuvvet onda; ve menfaatler/yararlar insanlar için; ve bilmesi/bilindik kılması için Allah’ın kim yardım eder ona ve elçilerine, gaybda/bilinmezde; doğrusu Allah güçlü/kuvvetlidir; güç yetirendir. Demirin atom numarası olan 26 sayısının 26 Allah kelimesi geçirilerek işaret edilmesi gerçekten büyük bir delildir.https://kuranmucizeler.com/demir-kuran-mucizesi-26-atom-numarasi-57-izotopAyrıca Güneş ve Ay tutulması döngüsü olan Saros döngüsü 18 yıl, 11 gün, 8 saat olarak Allah kelimesiyle işaret edilmişti. Güneş'in kendi etrafında dönüş süresi olan 24 gün (Ekvatorial, Sidereal) gibi bilimsel verilerin Allah kelimesi geçişleriyle Kur’an'da bildirildiğini görmüştük. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiler https://kuranmucizeler.com sitesinden öğrenilebilir.Görüldüğü üzere Allah kelimesinin geçişleri sistematik olarak bize bazı işaretler vermektedir. Kehf suresinde buna benzer bir işaret olabilir mi diye araştırdığımızda mucizevi şekilde bazı işaretler görürüz.Surenin başından gençlerin sayısının işaret edildiği 22. ayete kadar kaç Allah kelimesi geçiyor diye saydığımızda mucizevi bir şekilde 7 sayısına ulaşırız. Yüce Allah mağaraya sığınan gençlerin sayısını işaret ettiği 18:22 ayete 7 adet Allah kelimesi geçirmiştir. Bu 7 sayısı gençlerin sayısına büyük bir işarettir. 18:22 ayeti detaylı incelendiğinde; "üçtür, dördüncüleri onların köpekleridir; ve derler; beştir, altıncıları onların köpekleridir" diyenler önce zikredilmiş ve “recmen bil gayb” (bir taş atma gayba, bilinmeyene, bilinmeyen şey hakkında atıp tutmak) buyrularak bunu diyenlerin bilinmedik bir şey hakkında atıp tuttukları belirtilmiştir ve eleştirilmiştir. Fakat "ve derler; yedidir, ve sekizincileri onların köpekleridir" diyenlerle ilgili aynı ifade yüce Allah tarafından kullanılmamıştır. Bu nokta da yüce Allah'ın bir işareti olabilir.Ayetin devamında “münakaşa etme onlar hakkında; apaçık görünen/açık kanıtlı bir münakaşa dışında; ve kesin biçimde ifade etme onlar hakkında onlardan birine.” buyrulmuştur. Gençler hakkında bir tartışma ancak apaçık delillerle yapılmalıdır. Şu şöyle söylemiş, bu böyle söylemiş gibi delilsiz hikayelerle bir tartışma asla yapılmamalıdır. Delilsiz bir tartışmanın kimseye bir faydası olmaz. Apaçık görünen, açık kanıtlı bir münakaşaysa doğruyu bulmamıza yardımcı olacaktır. Elbette gençlerle ilgili gerçekleri ancak ve ancak yüce Allah bizlere göstermeyi dilerse bizler onu kuşatabiliriz. En doğrusunu elbette yüce Rabb’imiz bilir. Allah kelimesi geçişlerini detaylı olarak verelim:Ayette geçen Allah kelimesi sayısıKur’an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet12139|18|1|ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِىٓأَنزَلَعَلَىٰعَبْدِهِٱلْكِتَٰبَوَلَمْيَجْعَللَّهُۥعِوَجَا12142|18|4|وَيُنذِرَٱلَّذِينَقَالُوا۟ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدًا12153|18|15|هَٰٓؤُلَآءِقَوْمُنَاٱتَّخَذُوا۟مِندُونِهِۦٓءَالِهَةًلَّوْلَايَأْتُونَعَلَيْهِمبِسُلْطَٰنٍۭبَيِّنٍفَمَنْأَظْلَمُمِمَّنِٱفْتَرَىٰعَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا12154|18|16|وَإِذِٱعْتَزَلْتُمُوهُمْوَمَايَعْبُدُونَإِلَّا ٱللَّهَ فَأْوُۥٓا۟إِلَىٱلْكَهْفِيَنشُرْلَكُمْرَبُّكُممِّنرَّحْمَتِهِۦوَيُهَيِّئْلَكُممِّنْأَمْرِكُممِّرْفَقًا22155|18|17|وَتَرَىٱلشَّمْسَإِذَاطَلَعَتتَّزَٰوَرُعَنكَهْفِهِمْذَاتَٱلْيَمِينِوَإِذَاغَرَبَتتَّقْرِضُهُمْذَاتَٱلشِّمَالِوَهُمْفِىفَجْوَةٍمِّنْهُذَٰلِكَمِنْءَايَٰتِ ٱللَّهِ مَنيَهْدِ ٱللَّهُ فَهُوَٱلْمُهْتَدِوَمَنيُضْلِلْفَلَنتَجِدَلَهُۥوَلِيًّامُّرْشِدًا12159|18|21|وَكَذَٰلِكَأَعْثَرْنَاعَلَيْهِمْلِيَعْلَمُوٓا۟أَنَّوَعْدَ ٱللَّهِ حَقٌّوَأَنَّٱلسَّاعَةَلَارَيْبَفِيهَآإِذْيَتَنَٰزَعُونَبَيْنَهُمْأَمْرَهُمْفَقَالُوا۟ٱبْنُوا۟عَلَيْهِمبُنْيَٰنًارَّبُّهُمْأَعْلَمُبِهِمْقَالَٱلَّذِينَغَلَبُوا۟عَلَىٰٓأَمْرِهِمْلَنَتَّخِذَنَّعَلَيْهِممَّسْجِدًاAllah'ın gençlerin sayısına dikkat çektiği ayete kadar toplam 7 Allah kelimesi geçer.2160|18|22|سَيَقُولُونَثَلَٰثَةٌرَّابِعُهُمْكَلْبُهُمْوَيَقُولُونَخَمْسَةٌسَادِسُهُمْكَلْبُهُمْرَجْمًۢابِٱلْغَيْبِوَيَقُولُونَسَبْعَةٌوَثَامِنُهُمْكَلْبُهُمْقُلرَّبِّىٓأَعْلَمُبِعِدَّتِهِممَّايَعْلَمُهُمْإِلَّاقَلِيلٌفَلَاتُمَارِفِيهِمْإِلَّامِرَآءًظَٰهِرًاوَلَاتَسْتَفْتِفِيهِممِّنْهُمْأَحَدًاBüyük bir mucizeye tanık olun;Ayetteki diğer bir mucizeyse 've derler; yedidir, ve sekizincileri onların köpekleridir' geçişidir. 7 Allah kelimesiyle gençlerin 7 kişi olduğunun işaretini aldık. Demek ki sekizincileri onların köpekmiş. 7 ve 8 rakamlarının bir araya gelmesi de büyük bir mucizedir. Çünkü köpeklerin 78 kromozomu vardır. İnsanlarınsa 46 kromozomu vardır. Köpeği işaret etmek için 78'den daha iyi bir sayı seçilemez.

Not 1

*Bu ayete kadar 7 Allah kelimesi geçer. Gençlerin 7 kişi olduğunu şerefli Kur'an bizlere matematikle bildirir. Sekizincileri ise köpektir. Köpeğin kromozom sayısı olan 78 sayısını 7 ve 8 rakamlarıyla işaret edilmesi de büyük bir mucizedir. **Gençlerin gerçek sayısı olan 7 sayısına ilimde derinleşen az bir kimse ulaşacaktır. Matematik bizlere bildirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 2161 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2161|18|23|ولا تقولن لشاي اني فاعل ذلك غدا

Latin Literal

23. Ve lâ tekûlenne li şey’in innî fâılun zâlike gadâ(gaden).

Türkçe Çeviri

Ve deme bir şey için; şüphesiz ben yapıcıyım bunu yarın.

Notlar

Not

Ne muhteşem bir ayet! Demek ki her bir işimize yüce Allah’ın izniyle, yüce Allah dilerse diyerek başlamalıyız. Elbette bunu sadece dilimizle değil tüm kalbimizle söylemeliyiz.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 2162 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2162|18|24|الا ان يشا الله واذكر ربك اذا نسيت وقل عسي ان يهدين ربي لاقرب من هذا رشدا

Latin Literal

24. İllâ en yeşâallâhu vezkur rabbeke izâ nesîte ve kul asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ reşedâ(reşeden).

Türkçe Çeviri

Ancak eğer dilerse Allah; ve zikret/an Rabb’ini4 unuttuğun zaman; ve de ki: “Belki de kılavuzlar beni Rabb’im4 bundan daha yakın bir reşada61

Notlar

Not

Unuttuğumuz zaman da Rabb’imizi hatırlamalıyız. O'ndan bizleri doğru yola kılavuzlamasını ummalıyız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Reşad (Kavram ID: 61)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 2163 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2163|18|25|ولبثوا في كهفهم ثلث مايه سنين وازدادوا تسعا

Latin Literal

25. Ve lebisû fî kehfihim selâse mietin sinîne vezdâdû tis’â(tis’an).

Türkçe Çeviri

Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.

Notlar

Not

Yüce Allah tartışmalara bir son vermiştir. Gençlerin mağarada kaldıkları süreyi bizlere bildirmiştir. Bu ayet 18:12 ayetiyle birlikte okunmalıdır. 18:12 ayetinde yüce Allah “Sonra uyandırdık/gönderdik onları; bilmemiz için iki gruptan/partiden hangisi hesaplayıcı onların kaldıkları zaman için.” buyurarak bizlere bir işaret vermiştir. Gençlerin zaman yolculuğunu tamamlayıp mağaranın dışına çıkmasıyla karşılaştıkları insanlardan iki grup bu gençlerin mağarada kaç sene kaldığını hesaplamaya çalışmıştır. Yüce Allah gençlerin 300 sene mağarada kaldığını “Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene” geçişiyle bizlere bildirmiştir. Ayetin devamındaysa “ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.” buyrulmuştur. Dokuz sene ziyade edenler, artıranlar gençler değildir. Gençler 300 sene kaldıktan sonra uyanıp bir 9 sene daha mağarada kalmış değillerdir. Gençlerin mağarada kalma süresi olan 300 seneye 9 sene ekleyenler gençlerin mağarada ne kadar kaldığını ellerindeki varaklardan hesaplamaya çalışan iki gruptaki insanlardır.İşte bu noktada muhteşem bir işaret karşımıza çıkar.Neden 300 yıla 9 eklemişlerdir? 300 ile 309’un ne ilgisi olabilir?Ayet bize şunu işaret eder; gençlerin uyandığı dönemde hesaplama yapan insanlar güneş takvimini (solar takvimi) ve ay takvimini (lunar takvimini) aynı anda kullanmış olmalıdır. Güneş takvimi ve ay takviminin birlikte kullanımına ‘lunisolar’ takvim denir. Güneş döngüleriyle birlikte Ay’ın döngüleri de takip edilir. 300 güneş yılı kaç ay yılı yapar?1 yılda 10,875125 günlük bir fark olduğuna göre 300 güneş yılında fark 9,2 ay yılı olur. Tam sayıyla 9 yıl yapar. Böylece anlarız ki; 300 güneş yılı=309 ay yılıdır. Anlaşılıyor ki o dönemde yaşayan insanlar mağaraya sığınan gençlerin mağarada kalma süresini 300 güneş yılı olarak tahmin etmişler. Daha sonra bunu 9 artırarak 309 ay yılına denk geldiğini de belirtmişler. Kur’an’da bu ince detayın tam olarak verilmesi Kur’an’ın büyük bir mucizesidir. Yüce Allah direkt olarak 309 sayısı yerine neden 300 ve 9 sayılarını ayrı olarak kullanmış olabilir? Kur’an’ın 19 asal sayısıyla kodlandığını yüce Allah bizlere sayısız delille göstermektedir. Bu delillerden bir tanesi de Kur’an’da geçen sayılardır.Kur’an’da tam sayı olarak toplam 30 farklı sayı geçer. Kesirli olarak toplam 8 farklı sayı geçer. Dolayısıyla toplamda 38 (19x2) adet farklı sayı geçer. Tam sayılar incelendiğinde bu sayıların rastgele seçilmediği rahatlıkla görülür. Aşağıdaki tabloda görülebileceği gibi Kur’an’da geçen bu 30 farklı sayının toplamı 162.146 olup 19’un tam katıdır. Kesirli sayıların paydalarını oluşturan 7 farklı sayının (2, 3, 4, 5, 6, 8, 10) toplamının da 38 (19x2) olduğu görülür. #Tam SayıKesirli SayıSure No: Ayet No11 2:6122 5:10633 19:1044 2:22655 18:2266 7:5477 2:2988 28:2799 17:1011010 2:1961111 12:4*1212 9:361319 74:30*1420 8:65*1530 7:1421640 2:511750 29:14*1860 58:4*1970 69:322080 24:4*2199 38:23*22100 2:25923200 8:6524300 18:25*251.000 2:96262.000 8:66*273.000 3:124*285.000 3:125*2950.000 70:4*30100.000 37:147* Toplam= 162.146 (19x) 31 1/1034:45*32 1/84:12*33 1/64:1134 1/58:41*35 1/44:1236 1/34:1137 1/22:23738 (19x) 2/34:176Not: Sayıların ilk geçtiği ayetler örnek olarak gösterilmiştir.*Sadece bu ayette geçmektedir. 18:25 ayetinde yüce Allah 309 sayısını 300 sayısı ve 9 sayısı olarak iki sayıyla işaret ederek hem 309 ay yılının hem de 300 güneş yılının işaret edilmesini sağlamıştır. Kur’an’ın katmanlı yapısı bu noktada rahatlıkla görülebilir. Yüce Allah tek bir sayı yerine iki sayı kullanarak farklı şeyleri işaret ederken aynı zamanda yukarıdaki tablonun oluşmasını sağlıyor.Benzer durum başka bir ayette de görülür; 29:14 ayetindeyse Nuh peygamberin toplumu içinde kalma süresi direkt olarak 950 sene değil de 1000 senenin 50 yıl haricinde denilerek iki sayıyla (1000 sayısı ve 50 sayısı) işaret edilmiştir. 309 kelimenin büyük mucizesi:Kur’an’da “l-kehf”, (ٱلْكَهْفِ), “mağara” kelimesi tamamı 18. surede olacak şekilde 6 kez geçer. İlk geçiş 9. ayettedir. 18:9 Yoksa sandın (sen); ki yoldaşları kehf (mağara) ve rakim (yazıt/rakamlayıcı); oldular ayetlerimizden bir acayip/bir şaşılan!Mağaraya sığınan gençlerin mağarada 300 güneş yılı (309 ay yılı) kaldığını bildiren ayet 25. ayetti.18:25 Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.Şimdi sıkı durun!Kur’an’da ilk kez geçen 18:9 ayetindeki mağara kelimesinden 309 ay yılı kalışın işaret edildiği 18:25 ayeti dâhil tam olarak 309 kelime vardır. Ayetteki Kelime SayısıKur’an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet(ٱلْكَهْفِ) ‘l-kehf’, ‘mağara’ kelimesi, Kur’an'da tamamı 18. surede olacak şekilde 6 kez geçer. 9. ayette ilk kez geçer.62147|18|9|ٱلْكَهْفِ وَٱلرَّقِيمِكَانُوا۟مِنْءَايَٰتِنَاعَجَبًا.......18:9 …kehf (mağara) ve rakim (yazıt/rakamlayıcı); oldular ayetlerimizden bir acayip/bir şaşılan!162148|18|10|إِذْأَوَىٱلْفِتْيَةُإِلَىٱلْكَهْفِفَقَالُوا۟رَبَّنَآءَاتِنَامِنلَّدُنكَرَحْمَةًوَهَيِّئْلَنَامِنْأَمْرِنَارَشَدًا72149|18|11|فَضَرَبْنَاعَلَىٰٓءَاذَانِهِمْفِىٱلْكَهْفِسِنِينَعَدَدًا92150|18|12|ثُمَّبَعَثْنَٰهُمْلِنَعْلَمَأَىُّٱلْحِزْبَيْنِأَحْصَىٰلِمَالَبِثُوٓا۟أَمَدًا112151|18|13|نَّحْنُنَقُصُّعَلَيْكَنَبَأَهُمبِٱلْحَقِّإِنَّهُمْفِتْيَةٌءَامَنُوا۟بِرَبِّهِمْوَزِدْنَٰهُمْهُدًى192152|18|14|وَرَبَطْنَاعَلَىٰقُلُوبِهِمْإِذْقَامُوا۟فَقَالُوا۟رَبُّنَارَبُّٱلسَّمَٰوَٰتِوَٱلْأَرْضِلَننَّدْعُوَا۟مِندُونِهِۦٓإِلَٰهًالَّقَدْقُلْنَآإِذًاشَطَطًا182153|18|15|هَٰٓؤُلَآءِقَوْمُنَاٱتَّخَذُوا۟مِندُونِهِۦٓءَالِهَةًلَّوْلَايَأْتُونَعَلَيْهِمبِسُلْطَٰنٍۭبَيِّنٍفَمَنْأَظْلَمُمِمَّنِٱفْتَرَىٰعَلَىٱللَّهِكَذِبًا192154|18|16|وَإِذِٱعْتَزَلْتُمُوهُمْوَمَايَعْبُدُونَإِلَّاٱللَّهَفَأْوُۥٓا۟إِلَىٱلْكَهْفِيَنشُرْلَكُمْرَبُّكُممِّنرَّحْمَتِهِۦوَيُهَيِّئْلَكُممِّنْأَمْرِكُممِّرْفَقًا342155|18|17|وَتَرَىٱلشَّمْسَإِذَاطَلَعَتتَّزَٰوَرُعَنكَهْفِهِمْذَاتَٱلْيَمِينِوَإِذَاغَرَبَتتَّقْرِضُهُمْذَاتَٱلشِّمَالِوَهُمْفِىفَجْوَةٍمِّنْهُذَٰلِكَمِنْءَايَٰتِٱللَّهِمَنيَهْدِٱللَّهُفَهُوَٱلْمُهْتَدِوَمَنيُضْلِلْفَلَنتَجِدَلَهُۥوَلِيًّامُّرْشِدًا222156|18|18|وَتَحْسَبُهُمْأَيْقَاظًاوَهُمْرُقُودٌوَنُقَلِّبُهُمْذَاتَٱلْيَمِينِوَذَاتَٱلشِّمَالِوَكَلْبُهُمبَٰسِطٌذِرَاعَيْهِبِٱلْوَصِيدِلَوِٱطَّلَعْتَعَلَيْهِمْلَوَلَّيْتَمِنْهُمْفِرَارًاوَلَمُلِئْتَمِنْهُمْرُعْبًا382157|18|19|وَكَذَٰلِكَبَعَثْنَٰهُمْلِيَتَسَآءَلُوا۟بَيْنَهُمْقَالَقَآئِلٌمِّنْهُمْكَمْلَبِثْتُمْقَالُوا۟لَبِثْنَايَوْمًاأَوْبَعْضَيَوْمٍقَالُوا۟رَبُّكُمْأَعْلَمُبِمَالَبِثْتُمْفَٱبْعَثُوٓا۟أَحَدَكُمبِوَرِقِكُمْهَٰذِهِۦٓإِلَىٱلْمَدِينَةِفَلْيَنظُرْأَيُّهَآأَزْكَىٰطَعَامًافَلْيَأْتِكُمبِرِزْقٍمِّنْهُوَلْيَتَلَطَّفْوَلَايُشْعِرَنَّبِكُمْأَحَدًا132158|18|20|إِنَّهُمْإِنيَظْهَرُوا۟عَلَيْكُمْيَرْجُمُوكُمْأَوْيُعِيدُوكُمْفِىمِلَّتِهِمْوَلَنتُفْلِحُوٓا۟إِذًاأَبَدًا322159|18|21|وَكَذَٰلِكَأَعْثَرْنَاعَلَيْهِمْلِيَعْلَمُوٓا۟أَنَّوَعْدَٱللَّهِحَقٌّوَأَنَّٱلسَّاعَةَلَارَيْبَفِيهَآإِذْيَتَنَٰزَعُونَبَيْنَهُمْأَمْرَهُمْفَقَالُوا۟ٱبْنُوا۟عَلَيْهِمبُنْيَٰنًارَّبُّهُمْأَعْلَمُبِهِمْقَالَٱلَّذِينَغَلَبُوا۟عَلَىٰٓأَمْرِهِمْلَنَتَّخِذَنَّعَلَيْهِممَّسْجِدًا332160|18|22|سَيَقُولُونَثَلَٰثَةٌرَّابِعُهُمْكَلْبُهُمْوَيَقُولُونَخَمْسَةٌسَادِسُهُمْكَلْبُهُمْرَجْمًۢابِٱلْغَيْبِوَيَقُولُونَسَبْعَةٌوَثَامِنُهُمْكَلْبُهُمْقُلرَّبِّىٓأَعْلَمُبِعِدَّتِهِممَّايَعْلَمُهُمْإِلَّاقَلِيلٌفَلَاتُمَارِفِيهِمْإِلَّامِرَآءًظَٰهِرًاوَلَاتَسْتَفْتِفِيهِممِّنْهُمْأَحَدًا72161|18|23|وَلَاتَقُولَنَّلِشَا۟ىْءٍإِنِّىفَاعِلٌذَٰلِكَغَدًا172162|18|24|إِلَّآأَنيَشَآءَٱللَّهُوَٱذْكُررَّبَّكَإِذَانَسِيتَوَقُلْعَسَىٰٓأَنيَهْدِيَنِرَبِّىلِأَقْرَبَمِنْهَٰذَارَشَدًا82163|18|25|وَلَبِثُوا۟فِىكَهْفِهِمْثَلَٰثَمِا۟ئَةٍسِنِينَوَٱزْدَادُوا۟تِسْعًا18:25 Ve kaldılar mağaralarında üç yüz sene; ve ziyade ettiler/artırdılar; dokuz.Toplam=309 kelime (+) Monoteist/hanif/tek tanrıcı bu gençler Afşin’deki mağaraya ne zaman girdiler ve mağaradan ne zaman çıktılar? Bu gençler Romalılar arasında paganizm dininin, Hristiyanlar arasında teslis inancının hüküm sürdüğü Roma İmparatorluğu Dönemi’nde, MS 125 yılında mağaraya girmişlerdir ve Doğu Roma-Bizans İmparatorluğu Dönemi’nde MS 428 yıllarında uyanmışlardır. Delillerimiz;Gençlerin mağaraya girmesi:MS 125 yılında Roma İmparatorluğu henüz bölünmemişti ve dev imparatorluğun başında İmparator Hadrianus vardı. Hadrianus MS 117-138 yılları arasında ülkeyi yönetmiştir. Hadrianus döneminde Yahudilere yönelik aşırı bir baskı mevcuttu. Bu dönemi anlamak için Kiştuş Savaşı’nı (veya Kitos Savaşı’nı) (MS 115-117) da anlamak gerekir. Yahudilerin büyük çapta bir isyanı İmparator Trajan tarafından çok ağır bir şekilde bastırılmıştı. Sonrası gelen Hadrianus’un Yahudi bölgesine baskısı artarak devam etmiştir. MS 132-136 yılları arasında Bar Kohba ayaklanması patlak vermiştir. Hadrianus ayaklanmayı zor da olsa çok ağır şekilde bastırmıştır. Tarihçi Cassius Dio'ya göre 580.000 Yahudi öldürülüp 50 kale ve 985 köy yerle bir edilmiştir. MS 128 yılları Yahudiye gölgesinin Roma İmparatorluğu tarafından şiddetli bir baskı altında olduğu dönemlerden birisidir. Roma’nın baskısı Yahudilere olduğu kadar mutlak ki Hristiyanlara da olmuş olmalıdır. Bu nedenle gençlerin Roma baskısının çok etkin olduğu MS 125 yılları civarında Afşin’deki mağaraya sığınmış olmaları en olası gözükmektedir. Hristiyanlığın yeşerdiği topraklarda yaşayan müşrik Hristiyanlardan ve aynı zamanda zalim Roma yönetiminden kaçan gençler direkt olarak kuzeye doğru bir yol alarak Afşin’deki gerçek Ashab-ı Kehf Mağarası’na sığınmışlardır. Elbette yazıt (rakamlayıcı) yoldaşlarının yardımıyla ve yönlendirmesiyle. Gençlerin mağaradan çıkması:Roma İmparatorluğu MS 379 yılında resmî olarak Hristiyanlığı kabul etmiş ve paganizmi yasaklamıştı. MS 395 yılında da Doğu ve Batı Roma olarak ikiye ayrılmıştır. Gençlerin uyandığı MS 425 yılında Doğu Roma İmparatoru, Bizans hükümdarı II. Theodosius’tu (II. Teodosyüs’tu). Tek tanrıcı gençler uyandıklarında toplumun tam olarak şirk içinde olduğunu gördüler. Teslis inancı Hristiyanlığı ele geçirmiş ve daha da büyümüştü. Bizans’ın resmî dini olan Hristiyanlık da tam olarak şirk diniydi. O dönemde müşrik Hristiyanlar hızını alamamış İsa Mesih’i doğuran Meryem’e Theotokos “Tanrı'yı doğuran” unvanı vermişlerdi. Gençlerin etkisiyle MS 431 yılında Efes konseyi Nestorius’un öncülük etmesiyle toplanmıştır. Nestorius ortada resmedilmiştir. Nestorius'un tek tanrıcıdır. Karşısında ise müşrik İskenderiyeli Aziz Kiril vardır. Konseyi müşrikler kazanır. II. Theodosius müşrik olan Kiril'i destekler. Tek tanrıcı olan Nestorius'un aforoz edilir. Mısır'a gönderilir. Ancak Nestorius sürgüne gönderildikten sonra da fikirlerinden vazgeçmemiştir. Nasturilik doktrini hayatta kalmıştır. Bu görüş diofizit öğretilerinin temeli hâline gelmiştir. Kur’an’da “Münazara ederlerken kendi aralarında onların işlerini; dediler: “Bina edin onların üstüne bir bina; onların Rableri bilir onlar hakkında; onların işine galip gelmiş kimseler dedi: “Mutlaka yaparız onların üzerlerine bir mescit/bir teslim olma yeri.” buyrulmuştur. Afşin’deki mağaranın üstüne bir kilise yapılması muhtemeldir ki Nestorius’la II. Theodosius’un hemfikir olduğu, Nestorius’un ülkenin başpiskoposu olduğu MS 428-431 yıllarında yapılmıştır. Hem dinî hem de yönetimsel onayla bu kilisenin yapılabileceği aşikardır. Zamanda yolculuk nasıl mümkün oldu? Hiperuzayda bulunan bu şerefli rakim yoldaşları (Cibril benzeri varlıklar) yüce Allah’ın izniyle gençlerle iletişime geçtiler. Muhtemel ki bir insan kılığında göründüler. Onları ve köpeklerini Afşin’in 6 km kuzeybatısındaki mağaraya yönlendirdiler. Bu gençlere yer çekimi gücünü kullanarak bir zaman yolculuğu yaptırdılar. Biz zaman küresi oluşturdular. Karadelik gücünde bir yüzey oluştu. Bu yüzeyin iç ve dışı normal yerçekimi gücündeydi. İçinde olanlar günün bir kısmı kadar bilinçsiz kalmalarına rağmen kürenin dışında 300 güneş yılı geçti. Kürenin içinin her yerinde aynı yer çekimi oluşturulmalıdır ki gençler uzayda kendiliğinden hareket eden astronotlar gibi sağa ve sola doğru dönmüşlerdir. Serbest düşüş yapan kimseler gibi asılı kalmışlardır. Dalgıçların hareketi gibi hareket etmişlerdir. Bu noktada kesin olarak anlarız ki küre içindeki yer çekimi gençleri bayıltacak kadar kuvvetlidir. Ancak öldürecek kadar da güçlü değildir. Zamanda yolculuk yapan başka bir kimse de Kur’an’da işaret ediliyor:Kur’an’ın 2. suresi olan Bakara suresinin 259. ayetinde yüce Allah bizlere yine muhteşem bir mucizesini göstermiştir. Bir kişinin başından geçen acayip, şaşkınlık veren, şaşılacak bir olayı bizlere bildirmiştir. Bu kişinin yüce Allah’ın bir elçisi (resulü) olması muhtemeldir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 2164 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2164|18|26|قل الله اعلم بما لبثوا له غيب السموت والارض ابصر به واسمع ما لهم من دونه من ولي ولا يشرك في حكمه احدا

Latin Literal

26. Kulillâhu a’lemu bimâ lebisû, lehu gaybus semâvâti vel ard(ardı), ebsır bihî ve esmı’, mâ lehum min dûnihî min veliyyin ve lâ yuşriku fî hukmihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Allah en iyi bilendir kaldıklarını onların; O'nadır gaybı62 göklerin ve yerin; en iyi görür onu; ve en iyi işitir; yoktur onlara O'nun astından hiçbir veli28; ve ortak etmez kendi hükmüne birini.”

Notlar

Not

Yüce Allah bu ayette mağarada gençlerin ne kadar kaldığını en iyi kendisinin bilebileceğini, kendisi ancak dilerse başkalarının onun ilmini kuşatabileceğine vurgu yapmıştır. Gençler mağarada kaç sene kaldılar, nasıl zaman yolculuğu yaptılar gibi soruların elbette kesin cevabını bizlere Rabb’imiz verir. Bu cevapları da şerefli Kur’an’a yerleştirerek bizlere gösterir ki bizler Kur’an’ın yüce Allah katından geldiğine kesin olarak kanaat getirelim; sadece Kur’an’a teslim olalım. Sadece Kur’an’a teslim olma süreci başlarsa yüce Allah bizim velimiz olur; yakın koruyucumuz olur. Ayetin sonunda ‘ve ortak etmez kendi hükmüne birini’ geçişi o kadar önemlidir ki, bu geçiş herkese ders olmalıdır. Yüce Allah hükmü olan Kur’an haricinde hiçbir şeyi dinde hüküm koyucu olarak kabul etmez. Dinlerini parça etmiş olan;Ey Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî, Zahiri kardeşlerim!Ey Ezarika, Sufr’îyye, Necadat, Acaride, İbadiyye kardeşlerim!Ey Caferî, Zeydî, İsmailî kardeşlerim!Ey Alevi kardeşlerim! Ey Protestan, Katolik, Ortodoks Hristiyan kardeşlerim!Ey Hasidî, Ferisî, Sadukî, Essnî, Zelot, Rabbânî, İseviyye, Yudganiyye Yahudi kardeşlerim!Yüce Allah’a iman etmiş olan insanlar!Yüce Allah’ın bir rahmeti olan, bir hatırlatması olan Kur’an varken ne olur onun astından kitaplar edinmeyin. Hepiniz “en doğru mezhep benimkidir; en doğru mezhep benim tabi olduğum mezheptir, en doğru yol benim yolumdur; Allah’a en yakın yol benim yolumdur” diyorsunuz. Samimisiniz; biliyorum. Yüce Allah’a iman ediyorsunuz, ahirete iman ediyorsunuz, samimi olarak yüce Allah’a ibadet ediyorsunuz. Bazılarınız oruç tutuyor, namaz kılıyor. Ancak durum sizlerin düşündüğü gibi değildir. Ne yaparsanız yapın eğer en ufak bir şirk günahını işlerseniz tüm yaptıklarınız boşa gidecektir. Şeytan da bunu biliyor ve insanlara bu günahı işletmek için elinden geleni yapıyor. O da biliyor ki tüm ömrünü alnı secdede geçiren bir kimse secdede Yüce Allah’a yönelirken O’nun astından başkalarına da yönelirse tüm yaptıkları boşa gidecektir.6:88 İşte bu, kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla kullarından dilediği kimseyi; ve eğer ortak koşsalardı mutlak boşa çıkardı onlardan yapmış oldukları.İnsanların çoğunluğu dinlerini parça parça edip hiziplere bölmüştür. 30:32 Kimselerden; parça parça ettiler dinlerini; ve oldular takipçiler; her bir hizip/bölük yanındakiyle ferahlayanlar/rahatlayanlardır.Oysa yüce Allah’ın katında sadece tek bir din vardır. O da İslam’dır. İslam da İbrahim peygamberin dinidir; Musa peygamberin dinidir, İsa peygamberin dinidir, Muhammed peygamberin dinidir. Tüm peygamberin dini tek dindir. O da İslam’dır. Sadece Kur’an’dır. Ahirette İslam’dan başka bir din asla kabul edilmeyecektir.3:19 Doğrusu Allah indinde/katında din İslam’dır; ve ayrılığa-ihtilafa düştüler/farklılaştılar kitap verilen kimseler, onlara gelen ilim sonrasında; zorbalık/baskı/yozlaşma aralarında; başka değil; ve kim kâfirlik eder/örter Allah'ın ayetlerini; öyle ki doğrusu Allah seridir/çabuktur hesapta/hesaplaşmada.3:85 Ve kim arzular/arar İslam’dan başka bir din; öyle ki asla kabul edilmez ondan; ve o ahirette hüsran içinde olanlardandır/kaybedenlerdendir.4:125 Ve kim daha güzeldir kimseden bir dinen? Teslim etti yüzünü Allah'a; ve o güzel işler yapandır; ve tabi oldu İbrahim’in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve edindi Allah İbrahim’i bir dost.6:161 De ki: “Şüphesiz beni; doğruya kılavuzladı beni Rabb’im; dosdoğru bir yola; doğru/düzgün bir dine; İbrahim'in inanç öğretisine; bir tek tanrıcı; ve değildi olmuş (İbrahim) müşriklerden/ortak koşanlardan.Peygamber buyurdu ki diye başlayan, tamamı zan ve varsayım olan söylentileri/sözleri/hadisleri lütfen yüce Allah’ın sözü olan Kur’an’la bir tutmayın. Zannı tümden terk edin; çünkü resuller kendilerine indirilen kitaplar haricinde dinde hüküm koyucu tek bir kelime etmedi. Peygamberimiz de Kur’an haricinde dinde hüküm koyan asla bir şey söylemedi, okumadı. Yüce Allah’ın elçisi olarak görevini yaptı. Kur’an’ı okudu. Kur’an’ı söyledi. Kur’an haricinde din adına bir şey söyleseydi mutlak ki yüce Allah gereğini yapardı. 69:43 Bir indirilen (Kur’an); alemlerin Rabb’inden.69:44 Ve eğer söylerse (resul Muhammed) bize karşı bazı sözler.69:45 Mutlak alırdık ondan sağ eli.69:46 Sonra mutlak keserdik ondan şah damarı.69:47 Öyle ki, olamazdı sizden hiçbirisi; ondan (resul Muhammed’den) (onu) engelleyen.Kur’an bize yeter. Yüce Allah’ın kitabı bize yeter. Bana ne olmuş ki yüce Allah’ın biricik kitabı elimdeyken onun astından kitaplar edinecekmişim!Kur’an doğru yolu gösteren bir nurdur, aydınlıktır. Elbette sadece Kur’an’ın takip edilmesi gerekir.5:15 Ey ehli kitap! Muhakkak ki geldi size resûlümüz; beyan eder/bildirir/deklere eder sizlere, kitaptan gizler/saklar olduğunuzdan çoğunu; ve ki siler çoğunu; muhakkak geldi size Allah’tan bir nur; ve bir kitap (Kur’an); apaçık.5:16 Kılavuzlar onunla (Kur’an’la) Allah, rızasına tabi olan kimseyi; barışcıl/esenlikli/güvenli yollara; ve çıkarır onları (Kur’an) karanlıklardan nura/aydınlığa; izniyle O’nun (Allah’ın); ve kılavuzlar (Kur’an) dosdoğru bir yola.Muhammed peygamber kendisine indirilen Kur’an’ı okudu ve insanlara sadece Kur’an’ı deklere etti. Kur’an da kendisine tabi olan kimseleri karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kitabın sonlarına yaklaştık. Kur’an’ın birçok mucizesine tanık olduk. Artık sadece Kur’an’a teslim olma vakti geldi. Kur’an’ımızı anlayarak okuma vakti geldi. Kur’an’ı anlayabilmek, ona dokunabilmek için öncelikle kendimizi aklen temizlememiz gereklidir. Bu nedenle Kur’an haricinde dinî hüküm koyan; Kur’an’ın astından olan tüm kitapları, tüm bilgileri, tüm gelenekleri terk ederek Kur’an okumaya başlamalıyız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Gayb (Kavram ID: 62)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 2165 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2165|18|27|واتل ما اوحي اليك من كتاب ربك لا مبدل لكلمته ولن تجد من دونه ملتحدا

Latin Literal

27. Vetlu mâ ûhıye ileyke min kitâbi rabbik(rabbike), lâ mubeddile li kelimâtihî ve len tecide min dûnihî multehadâ(multehaden).

Türkçe Çeviri

Ve oku vahyolunanı603 sana; Rabb’inin4 kitabından; yoktur değiştirici O’nun kelimelerini416; ve asla bulamazsın O'nun astından bir sığınak.

Notlar

Not

Ne muhteşem bir ayet. Yukarıda özetledik. Muhammed peygamber sadece Kur’an diyen bir resuldü. Aksi zaten düşünülemez. Kur’an’ın indiği dönemde kendisinden önce gelen İbrahim peygamberin, Musa peygamberin ve İsa peygamberin sünnetine yani hadislerine tabi olmuş değildi. Sadece Kur’an’a teslim olmuştu. 13:30 İşte böyledir; gönderdik seni bir ümmete; mutlak ki geçti onlardan önce milletler; okuman için onlara vahyettiğimizi sana; ve onlar kâfirlik ederler Rahman'a; de ki: “O Rabb’imdir; yoktur ilah O'nun dışında; O'na tevekkül ettim; ve O'nadır dönüş yerim. Rabb’imin sözünden daha doğru hangi söz olabilir? 4:87 Allah; yoktur ilah O'nun dışında; mutlak bir araya toplar sizi kıyamet gününde; yoktur şüphe onda; ve bir sözde/bir hadiste Allah’tan daha doğru kim?Yüce Allah’ın tek bir hadisi/sözü vardır. O da Kur’an’dır. Kur’an haricinde yüce Allah’ın bir sözü/hadisi yoktur.Yüce Allah’ın ayetlerini yani Kur’an’ı etkisiz hale getirmeye çalışanlar her daim olacaktır. 28:87 Ve engellemesinler seni Allah'ın ayetlerinden; sana indirildikten sonra; ve davet et Rabb’ine; ve olma müşriklerden.Maalesef günümüzde yeryüzünde yaşayan insanların çoğunluğu yüce Allah’ın ayetlerinden engellenmiştir. Yahudiler içinden çıkılmaz bir bataklık olan Talmud kitaplarıyla; Hristiyanlar hikâyelerle, Müslümanlar da tamamı zan ve varsayım olan hadis kitaplarıyla yüce Allah’ın ayetlerinden koparılmıştır.Yüce Allah’ın kelimeleri olan Kur’an asla değiştirilemez. Kur’an kâğıt ve mürekkepten oluşan mushaf demek değildir. Levh-i Mahfuz’da matematiksel olarak kodlanmış, rakamlanmış bir kitaptır. Her bir harfi dizilişine kadar 19 matematiksel sistemiyle korunmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 2167 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2167|18|29|وقل الحق من ربكم فمن شا فليومن ومن شا فليكفر انا اعتدنا للظلمين نارا احاط بهم سرادقها وان يستغيثوا يغاثوا بما كالمهل يشوي الوجوه بيس الشراب وسات مرتفقا

Latin Literal

29. Ve kulil hakku min rabbikum fe men şâe fel yu’min ve men şâe fel yekfur innâ a’tednâ liz zâlimîne nâren ehâta bihim surâdikuhâ, ve in yestegîsû yugâsû bi mâin kel muhli yeşvîl vucûh(vucûhe), bi’seş şerab(şerabu) ve sâet murtefekâ(murtefekan).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Hak/gerçek Rabbinizdendir4; öyle ki kim diledi; öyle ki iman47 etsin; ve kim diledi; öyle ki kâfirlik25 etsin; doğrusu biz hazırladık zalimlere257 bir ateş834; sarmıştır onları onun* duman katmanı** ; ve eğer yardım isterlerse yardım edilirler ağır metal akışkanı*** gibi bir suyla (ki) kavurur/kızartır yüzleri; ne sefil bir içecek oldu; ve ne kötü bir refakat/dayanma/dinlenme yeri oldu.

Notlar

Not 1

*Ateşin.**Hâviyenin (karadeliğin) akresyon diski olan hutameden fırlayan gaz/toz ejaktaları.***Demir veya bakır gibi ağır metallerin ağır şekilde akan sıvı hallerine benzer. Bu ejaktalar sekarın atmosferine girdiklerinde ısınırlar ve ağır metaller erir. Yağmur yağar ancak bu yağmur erimiş ağır metal yağmurları şeklinde olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 2186 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2186|18|48|وعرضوا علي ربك صفا لقد جيتمونا كما خلقنكم اول مره بل زعمتم الن نجعل لكم موعدا

Latin Literal

48. Ve uridû alâ rabbike saffâ(saffen), lekad ci’tumûnâ kemâ halaknâkum evvele merreh(merretin), bel zeamtum ellen nec’ale lekum mev’ıdâ(mev’ıden).

Türkçe Çeviri

Ve arz olundular (senin) Rabbine karşı bir saf/sıra (olarak); ant olsun geldiniz bize yarattığımız gibi sizleri evvelki kere627; evet; iddia ettiniz ki asla yapmayız sizlere bir vade/vaat.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 2188 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2188|18|50|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس كان من الجن ففسق عن امر ربه افتتخذونه وذريته اوليا من دوني وهم لكم عدو بيس للظلمين بدلا

Latin Literal

50. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), kâne minel cinni fe feseka an emri rabbih(rabbihî), e fe tettehızûnehu ve zurriyyetehû evliyâe min dûnî ve hum lekum aduvv(aduvvun), bi’se liz zâlimîne bedelâ(bedelen).

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48; secde70 edin Âdem'e50; öyle ki secde70 ettiler iblîs190 dışında; oldu (iblîs) cinden210; öyle ki fâsık oldu/saptı Rabbinin4 emrinden; öyle ki onu (iblisi) ve onun (iblisin) zürriyetini380 evliya212 mı edinirsiniz astımdan?; ve onlar sizlere düşmandır; ne perişan/sefil bir bedel/karşılık oldu zalimlere257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)
Cin (Kavram ID: 210)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 2189 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2189|18|51|ما اشهدتهم خلق السموت والارض ولا خلق انفسهم وما كنت متخذ المضلين عضدا

Latin Literal

51. Mâ eşhedtuhum halkas semâvâti vel ardı ve lâ halka enfusihim ve mâ kuntu muttehızel mudıllîne adudâ(aduden).

Türkçe Çeviri

Değilim şahit tutmuş/tanık etmiş onları yaratılışına* göklerin ve yerin; ve ne de yaratılışına* kendi nefislerinin201; ve olmuş değilim edinen dalalete128 düşenleri bir yardımcı**.

Notlar

Not 1

*Yaratılışın hiçbir noktasında rol almadılar. Tanık bile olmadılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 2221 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2221|18|83|ويسلونك عن ذي القرنين قل ساتلوا عليكم منه ذكرا

Latin Literal

83. Ve yes’elûneke an zil karneyn(karneyni), kul se etlû aleykum minhu zikrâ(zikren).

Türkçe Çeviri

Ve sual ederler/sorarlar sana Zülkarneyn hakkında; de ki: “Okuyacağım sizlere ondan bir hatırlatma”

Notlar

Not

Kesin olarak anlarız ki Muhammed peygambere Zülkarneyn hakkında bir soru sorulmuştur. Arapça gramer açısından incelediğimizde görürüz ki “Ve sual ederler (sorarlar) sana” geçişinin fiili (sual etme, sorma) 3. şahıs, çoğul ve eril olarak gelmiştir. Anlarız ki bu soruyu soran tek bir kişi değildir, en az 3 ve daha fazla kişiden oluşan bir grup insan bu soruyu sormuştur. Soruyu soran kişiler Zülkarneyn hakkında az da olsa bir duyum, bir bilgi sahibi olmalıdır. Aksi bir durum söz konusu olamaz. Zülkarneyn hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istiyor olabilirler veya Muhammed peygamberin elçiliğini test etmek istiyor olabilirler. Her ne şekilde olursa olsun önemli olan bu soruyu soran kimselerin Zülkarneyn hakkında az da olsa bilgiye sahip olmaları gerekliliğidir. Bu nokta gerçekten çok önemlidir. Demek ki Zülkarneyn Kur’an öncesi yaşamış bir kimse olmalıdır. 18:83 ayetindeki de ki: “Okuyacağım sizlere ondan bir hatırlatma” geçişi de Kur’an aracılığı ile Zülkarneyn hakkında bir hatırlatma yapılacağını bizlere gösterir. Ayette geçen zikrân kelimesi bir zikir demektir. Zikir de hatırlatma demektir. Bu da bize daha önce yaşanmış olan olayların bir hatırlatmasının yapılacağını gösterir. Böylece kesin olarak anlarız ki Zülkarneyn ve onunla ilgili Kur’an’da işaret edilen olaylar Kur’an’ın indiği tarihten daha önceki bir tarihte gerçekleşmiş olmalıdır. Zülkarneyn'in kim olduğu konusu 1400 yıldır tam olarak anlaşılamamıştır. Çok sayıda tarihi şahsiyetin Zülkarneyn olduğu iddia edilmiştir. Makedon Kralı Büyük İskender'i bir koç boynuzu taktı diye Zülkarneyn ilan etmişlerdir. Oysa Kur'an'da işaret edilen gerçek Zülkarneyn'in kim olduğu şerefli Kur'an'ımızda ayan beya işaret edilmiştir. Aşağıdaki tabloda Zülkarneyn olduğu iddia edilen kimseler vardır. Zülkarneyn olduğu iddia edilen kimselerAçıklamaMakedon Kralı Büyük İskenderÖzellikle Araplar arasında kabul görmüş bir fikirdir. İran'ın efsanevi kahramanı FeridunEl-Tabari’nin Afridhun ibn Athfiyan olarak yorumladığı kimse.Parth Kralı KisrounisPers İmparatoru Büyük DariusI. Darius, MÖ 549-MÖ 485İmru el-Kays ibn AmrLahmilerin prensi (Güney Mezopotamya'daki)Güney Arabistan Himyerî Kralı Sa'b Zü'l-Merâtid Güney Arabistan Himyerî Kralı Sa'b Zü'l-Merâtid Himyer Kralı Afrîkiş el-HimyerîAkkad Kralı Naram-SinMÖ 2190 – 2154Bilge Kağan ya da Oğuz KağanTürk komutanMuhammed peygamberin bizzat kendisiMusa peygamberZaman yolculuğu yapabilen uzay yolcusu Zülkarneyn kelimesinin anlamı:Zülkarneyn kelimesi Arapça ‘ذىالقرنين’ ‘ZY ELQRNYN’ olarak yazılır ve Zu’l-Karneyn olarak okunur. ‘Zu’ ‘ذى’ kelimesi Arapça ‘sahibi’ demektir. ‘القرنين’ ‘l-Karneyn’ kelimesi ise belirlilik takısı ile gelmiş olup kökü ‘قرن’ KRN’dir. KRN kökünden türeyen isim kelimesi boynuz (‘horn’) anlamındadır. Hayvanların boynuzu için kullanılır. Kelime tesniye ile yani iki şeyi işaretle gelmiştir. Böylece anlarız ki ‘ذىالقرنين’ ‘ZY ELQRNYN’ Zu’l-Karneyn (Zülkarneyn) iki boynuz sahibi demektir. Zülkarneyn hakkında ehli kitabın bilgisi vardı:Ehli Kitap olarak işaret edilen Yahudilerin ve Hristiyanların geçmiş peygamberler hakkında detaylı bilgi sahibi oldukları Kur’an tarafından doğrulanmıştır. Bu nedenle 18:83 ayetindeki “Ve sual ederler/sorarlar sana Zülkarneyn hakkında” geçişinden anlarız ki Muhammed peygamberin gerçekten gönderilmiş bir elçi olup olmadığını anlamak için ona kitaplarından çok iyi bildikleri ancak herkesin bilemeyeceği bir kişiyle ilgili bir soru sormuşlardır. 16:43 Ve göndermedik senden önce adamlardan başkasını; vahyettik onlara, öyleyse sorun zikir ehline, eğer bilmiyor iseniz.16:43 ayetinde konu daha önce gönderilmiş olan peygamberlerdir. Yüce Allah daha önceden gönderilmiş peygamberler konusunda yeterli bilgisi olmayan insanlara bu konuda daha fazla bilgisi olan zikir ehline yani kitap ehline bilgilenme amaçlı soru sormalarını önermiştir. Kuşkusuz ki o dönemde kitap ehli gönderilmiş olan peygamberler konusunda ellerindeki Tevrat'a ve İncil’e hâkim olmaları nedeniyle daha bilgiliydiler. Kısacası konuya hâkim ve konunun uzmanıydılar. Gönderilmiş olan bu peygamberlerle ilgili detaylı bilgi Tevrat ve İncil’de mevcuttur. Gönderilmiş elçiler konusunda bilgili olan, uzman olan zikir ehlinin Muhammed peygambere Zülkarneyn hakkında soru soran zümre olması mutlak ki en mantıklı olandır. Zikir ehli en iyi bildikleri Tevrat ve İncil’de geçmesine rağmen toplum tarafından çok az bilinen, sıra dışı bir kimseyi Muhammed peygambere sormuş olmalılardır.İncil’de veya Tevrat’ta diğer zikredilen peygamberlerden daha sıra dışı olarak işaret edilmiş bir kişi var mı? Evet, var. İncil’de geçen bir kimse var ki bu kimsenin Yahudiler arasında çok önemli bir yeri var. Kendisi bir İsrailoğlu (İsrail/Yakup soyu) olmamasına rağmen İsrailoğullarının tanrısının kendisini mesih yaptığı, kendisiyle konuştuğu bir kimse var. Yahudileri İsrailoğullarının tanrısının emriyle kölelikten kurtaran, ülkelerine dönmelerine izin veren, yıkılan Süleyman Mabet’ini onarmalarına yardım eden bir kimse var. Bu kişi ehli kitapta geçen ismiyle Koreş’tir. Tarihteki ismiyle büyük Kiros’tur (Cyrus the Great). Perslerin büyük Kralı II. Kiros (Cyrus II of Persia). Yunanlılar tarafından Yaşlı Kiros olarak da bilinmektedir. Ehli kitabın bilgilerini özetlersek:· Kral Koreş, bir İsrailli yani RAB’ın halkına ait biri olmadığı hâlde tanrısal bir görevi yerine getirmek üzere RAB tarafından görevlendirilmiştir. · Bu kimseyi RAB Mesih olarak seçmiştir. Bir peygamberdir. · Ulusları onun önünde boyun eğdirecek, kralları silahsızlandıracak, kendisine kapanmayacak kapılar açacak bir güç, bir hükümdarlık vermiştir.· RAB bu kimseye yardım edecektir. Önündeki tüm engelleri kaldıracaktır.· Bu kimse başta RAB’ı bilmemektedir, tanımamaktadır. Ancak RAB kendisini bu kimseye tanıtmıştır. ‘Seni adınla çağırıp onurlu bir unvan vereceğim.’ geçişinden anlarız ki RAB bu kimseyi peygamberlik verecektir. · Bu kimse daha önce gidilmemiş yerlere gidecek, gizli kalmış zenginliklere sahip olacaktır. · Doğu ve batı bu kimse için zikredilmiştir.· Koreş doğrulukla hareket etmektedir. · Mısır’ın ve Etiyopya’nın ticaretini kontrol edecektir ve Sebelilere hâkim olacaktır. · Bu kimsenin yaptığı işleri bir ücret talep etmeden yani RAB rızası için yaptığı anlaşılmaktadır.· Kentleri onarmaktadır. Düzeltici (onarıcı) işler yapmaktadır. Doğum yılı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ 600 ve sonrası doğmuş olduğu farklı tarihçiler tarafından yazılmıştır. MÖ 530 yılında vefat etmiştir. Yeryüzünün gördüğü ilk ve en büyük imparatorluğu kurmuştur. Bu imparatorluk bir Pers İmparatorluğu olan Ahameniş İmparatorluğu’dur. “Ve sual ederler/sorarlar sana Zülkarneyn hakkında; de ki: “Okuyacağım sizlere ondan bir hatırlatma”: İşte zikir ehli yani ehli kitap Muhammed peygamberin gönderilmiş olup olmadığını anlamak için ellerindeki İncil’den bildikleri Koreş’i soruyorlar. Koreş İncil’de geçen diğer peygamberler gibi yaygın olarak bilinen bir kimse değil. İncil’i satır satır ezbere bilen birisi ancak bu kimse hakkında bilgi sahibi olabilir.Kitap ehlinin hakkında soru sorduğu ve Yüce Allah’ın Zülkarneyn kıssası Zülkarneyn insanlığın ilk kez tanık olduğu, en büyük ve en güçlü imparatorluk olan Ahameniş İmparatorluğu’nun ilk kurucusu olan, bir peygambere yakışan bir hayat sürmüş olan Pers Kralı II. Kiros’tur. Zülkarneyn: Pers Kralı II. Kiros’tur (Büyük Kiros). Yüce Allah’ın izniyle ilerleyen bölümlerinde tüm delilleriyle göreceğiniz gibi Zülkarneyn Pers Kralı II. Kiros’tur. II. Kiros çift boynuzlu bir miğfer takmıştı: Zülkarneyn kelimesinin anlamının “çift boynuz sahibi” olduğunu Kur’an bizlere bildiriyor. Bir insan gerçek boynuzlara sahip olamayacağına göre bu da bizlere Zülkarneyn’in iki boynuz içeren bir miğfer taktığını düşündürür. Büyük Kiros'u temsil eden dört kanatlı koruyucu figürü aşağıda gösterilmiştir. Bu taş kabartma İran’ın Pasargad şehrindeki kapı sütunu üzerinde bulunan ve üzerinde bir zamanlar üç dilde "Ben kral Kiros, bir Ahamenişliyim." cümlesinin yazılı olduğu taş kabartmadır. II. Kiros’un kafasına taktığı çift boynuzlu bir miğferle gösterildiği taş kabartmanın daha detaylı görünümü. II. Kiros’un kafasına taktığı çift boynuzlu bir miğferle gösterildiği taş kabartma.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 2222 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2222|18|84|انا مكنا له في الارض واتينه من كل شي سببا

Latin Literal

84. İnnâ mekkennâ lehu fîl ardı ve âteynâhu min kulli şey’in sebebâ(sebeben).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz, güçlendirdik/kuvvetlendirdik onu yerde/yeryüzünde; ve verdik ona her bir şeyden bir sebep.

Notlar

Not

Kur’an’da “yer” yani “ard (arz)” kelimesi hiç şüphesiz Dünya için kullanılır. Bu da bize Zülkarneyn’in yeryüzünde (Dünya’da) yaşamış olduğunu gösterir. Zülkarneyn’in yeryüzünde geçerli olan bir kuvveti (bir gücü) olduğunu anlıyoruz. Gökte (uzayda, evrende) bir kuvveti veya bir gücü yoktur. Kendisine Yüce Allah tarafından bahşedilen güç (kuvvet) yeryüzü içinde verilmiştir. Kesindir ki Zülkarneyn uzayda oradan oraya gidebilen, zamanda yolculuk yapabilen bir uzaylı asla değildir. Şimdiden söyleyebiliriz ki uzaylı Zülkarneyn teorisi daha ilk ayetlerde çökmüştür. Bu güç (kuvvet) mutlak ki ancak bir hükümdarda (bir kralda, bir melikte) olabilir. Hükümdarların orduları olur, hükümdarlık ettiği topraklarda mutlak güç ve kuvvet sahibi olurlar. Ağızlarından çıkan sözler tüm halklar için bir emirdir. Ayetten anlaşılıyor ki Zülkarneyn’in hükümdarlığı kendi dönemindeki kuvvetli bir hükümdarlık olmalıdır. Sebeben (سَبَبًا) kelimesinin kökü سبب (sbb) olup gerekçe (occasion), sebep (cause, reason), motivasyon (motive) anlamındadır (Hans Wehr 4th ed., page 456 (of 1303)). Türkçeye de geçmiş bir kelimedir. Örneğin “Kristof Kolomb’un gemileriyle okyanusa açılmasının sebebi neydi? Neydi o sebep?” diye bir soru sorulduğunda ne anlıyorsunuz? Kristof Kolomb’un okyanusa açılma gerekçesini (motivasyonunu) sormuş oluyoruz. Cevap, yeni kıtalar keşfetmek, yeni sömürgeler elde etmek, ganimetler elde etmek, zulme uğrayan bir toplumu kurtarmak, isyanları bastırmak vb. olabilir. Zülkarneyn’eher bir şeyden bir gerekçe (sebep) verilmiştir. Açık olarak anlıyoruz ki yeryüzünde kendisine güç ve kuvvet bahşedilen Zülkarneyn’in hayatı sürekli bir mücadele içinde olmuştur. Mücadelesi hiç bitmemiştir. Sebepten sebebe, gerekçeden gerekçeye koşmuştur.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 2223 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2223|18|85|فاتبع سببا

Latin Literal

85. Fe etbea sebebâ(sebeben).

Türkçe Çeviri

Öyle ki, tabi oldu bir sebebe.

Notlar

Not

Bir gerekçeyle (sebeple) başlayan bir yolculuk:18:85 ayetinde “…öyle ki, tabi oldu bir sebebe.” buyrulmuştur. Bir önceki ayette anlatıldığı üzere Zülkarneyn bir gerekçeyle (sebeple) en batıya doğru bir sefere başlamıştır. Bu seferin gerekçesi en batıda yaşayan bir kavmin zulme uğramasıdır. Zülkarneyn zulme uğrayan bu kavmi kurtarmak amacıyla batıya bir sefer düzenlemiştir. Zülkarneyn bunu mutlaka yapmış olmalıdır çünkü Yüce Allah Kur’an’da zulmeden kimselerle gerekirse savaşılması gerektiğini bizlere bildirmiştir. 49:9 Ve eğer iki gruptan inananlar kavga ederlerse-dövüşürlerse, o durumda düzeltin onların arasını; ancak zulmederse o ikisinden biri diğeri üzerine, öyleyse kavga edin-dövüşün zulmedenle, dönünceye kadar Allah'ın emrine; sonrası eğer dönerse, artık düzeltin onların arasını, ölçülü şekilde; ve eşitliği gözetin; çünkü Allah sever eşitliği gözetenleri.Yeryüzünde yaşayan insanlar Yüce Allah’ın sadece bu muhteşem ayetine bile uysalar gezegenimiz barış yurdu olurdu. Ancak Yüce Allah’ın ayetlerine gerçek anlamda uyan (teslim olan) çok az kimse vardır. Mutlak ki Zülkarneyn zulme uğrayanların yanında olmuş olmalıdır. Zulmeden kimse veya kimselerle gerekirse ölümüne savaşmış olmalıdır.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 2224 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2224|18|86|حتي اذا بلغ مغرب الشمس وجدها تغرب في عين حميه ووجد عندها قوما قلنا يذا القرنين اما ان تعذب واما ان تتخذ فيهم حسنا

Latin Literal

86. Hattâ izâ belega magribeş şemsi vecedehâ tagrubu fî aynin hamietin ve vecede indehâ kavmâ(kavmen), kulnâ yâ zel karneyni immâ en tuazzibe ve immâ en tettehıze fîhim husnâ(husnen).

Türkçe Çeviri

Ta ki ulaştığı/vardığı zaman battığı yere Güneş’in; ve buldu onu (Güneş’i) uzaklaştı/çekip gitti/battı (Güneş) bir gözede/bir pınarda, bir çamur; ve buldu yanında onun (gözenin) bir kavim; dedik Ey Zülkarneyn! Ya ki azap edersin veya ki tutarsın onlara bir güzellik.

Notlar

Not

Güneş’in battığı yer neresi?Ayetler Zülkarneyn’in gözünden anlatılmaktadır. Bu nokta çok önemlidir. Arapça gramer açısından incelendiğinde görülür ki “belega magribeş şemsi (ulaştı, vardı Güneş’in battığı yere), “vecedehâ (buldu onu)” gibi fiillerin öznesi tekil, eril ve 3. şahıs olan Zülkarneyn’dir. Zülkarneyn de bir insan olduğuna göre yeryüzünde yaşayan bir insan Güneş’i nasıl görüyorsa ayetlerin de o şekilde gelmesi beklenir. Ayetleri iyi anlamak için kendimizi Zülkarneyn’in yerine koymamız ve ayetleri onun gözleri ile bakıyormuş gibi düşünmemiz gereklidir.Bir hükümdar için Güneş’in battığı yer hükmettiği toprakların en batısıdır. Daha batıya gidemediği en batıdır. Gidemez çünkü daha batıda başka bir krallığın sınırları başlar. Zülkarneyn için Güneş’in battığı yer, Güneş’in Zülkarneyn’in hükümdarlığının en batı noktasında battığı yerdir. İlerleyen sayfalarda anlatılacağı üzere Zülkarneyn olduğunu tespit ettiğimiz kimsenin adının Güneş anlamına gelmesi de Yüce Allah’ın büyük bir işareti ve büyük bir mucizesidir. Bu kimse kendi adının battığı yani hükümdarlığının son bulduğu noktaya gitmiştir. Yüce Allah'ın bir işareti;Kiros adı, eski Farsça “Kūruš” adından türemiştir. Eski Yunan tarihçileri Ctesias ve Plutarhos, Kiros’un adının "Güneş gibi" (Khurvash) anlamında olduğunu belirtmişlerdir. Kuros Güneş demektir, vash eki ise benzerlik ekidir. Güneş'in Farsça ismi olan khor ile ilişkisine de dikkat çekerler. Kısacası Kiros’un kelime anlamı Güneş gibi demektir. Kiros’un adının Güneş gibi anlamına gelmesi Yüce Allah’ın ayetlerde neden Güneş’i özellikle işaret ettiğinin cevabını verir. 18:86 ayetinde “Ta ki ulaştığı/vardığı vakit battığı yere Güneş’in” buyrulmuştur. Bu ayet için iki farklı ancak benzer analiz yapılabilir:1. Güneş’in II. Kiros’un kendisini işaret ettiği düşünülürse anlaşılır ki Güneş’in ışıklarının kaybolup battığı yer Pers Kralı II. Kiros’un gücünün yettiği; hükmettiği toprakların en batısındaki yerdir. 2. Güneş batı yönünden batıp kaybolduğu için Ahameniş İmparatorluğu'nun en batı noktası Güneş’in battığı yer olur.Her iki analiz de doğrudur. Anlarız ki bu ayette geçen Güneş’in battığı yer Pers Kralı II. Kiros’un hükümdarlığının en batı noktasıdır. Bu yer de Ahameniş İmparatorluğunun en batıdaki satraplığı (eyaleti) olan Anadolu’daki Kapadokya’dır. Satraplık Ahameniş medeniyetinde ülke topraklarının idari birimlere, eyalet benzeri yapılara ayrılması durumudur. Perslerin imparatorluk yönetimini valiliklere bölmesi ve her bölgeye bir vali ataması olarak da adlandırabileceğimiz bir sistemdir. Satraplıkların her birinde bir Pers garnizonu bulunmaktaydı. Bu garnizonlar, bulundukları kavmin ya da ülkenin inançlarını ve geleneklerini devam ettirmelerinin garantisi olmuşlardır. Anlıyoruz ki Zülkarneyn ve ordusu hükümdarlığının en batısına (Güneş’in battığı yere) doğru bir sefer yapmıştır. Hükümdarlığının en batısına (Güneş’in battığı yere) geldiğinde bir su havzası ve bir bataklıkla karşılaşmıştır. Su havzası ve bataklık:Ayette “ve buldu onu (Güneş’i) uzaklaştı/çekip gitti/battı (Güneş) bir gözede/bir pınarda, bir çamur” buyurulmuştur. Fî aynin hamietin geçişindeki aynin kelimesi göz (pınar, su kaynağı) anlamındadır. Hamietin kelimesi ise bir çamur demektir. Anlarız ki Zülkarneyn hükümdarlığının en batısına geldiğinde gün batımını görmüştür. Güneş ufuktan batarken Zülkarneyn onu seyretmiş olmalıdır. Güneş bir su havzası ve aynı zamanda bir bataklık olan bir yerin içine batıyormuş gibi görünmüş olmalıdır. Deniz kenarlarında nasıl ki Güneş ufuktan sanki denizin içine batıyormuş gibi görünür, Zülkarneyn de Güneş’i bir su havzası ve bataklığın içine batıyormuş gibi görmüş olmalıdır. Anlarız ki Zülkarneyn bir su havzası ve aynı zamanda bir bataklık olan yerin doğusundan bu yere yaklaşmıştır. Ayetlerin Zülkarneyn’in gözünden anlatıldığına lütfen dikkat edin. Ahameniş İmparatorluğu'nun en batı noktasında yani Kapadokya’da bulunan bir göze (pınar) ve bataklık: Lydia Kralı Kroisos (Croesus) Pers Kralı II. Kiros’un hükmettiği en batıya yani Ahameniş İmparatorluğu'nun en batı noktası olan Kapadokya'ya saldırdığı için II. Kiros kendisinin hükmettiği en batıya yani Güneş’in battığı yere ordusuyla birlikte ulaşmıştır (varmıştır). Zülkarneyn'in (II. Kiros) hükümdarlığını bittiği yerde Güneş'i ufuktan batarken görmüştür. Anlarız ki Pers Kralı II. Kiros Kapadokya’ya geldiğinde büyük bir su havzası ve bataklıkla karşılaşmıştır. Ayette göze/pınar ve bataklık birlikte işaret edildiği için bu yer gerçekten büyük ve önemli bir yer olmalıdır. Pers Kralı II. Kiros ordusuyla birlikte doğu tarafından bu bölgeye yaklaştığında, batıya doğru baktığında ufukta bataklık alanlar içeren bu su havzasını görmüş olmalıdır. Öyle büyük olmalıdır ki Güneş ufuktan batarken bu bataklıklı su havzasına batıyormuş gibi görünmüş olmalıdır. Kapadokya bölgesinde böyle bir su havzası, bataklık bölge var mı? Kapadokya bölgesinde, günümüz Kayseri’de bulunan Sultan Sazlığı tam da ayetteki işaret edilen göze, pınar ve bataklığın özelliğine uymaktadır. Sultan Sazlığı Yeşilhisar-Develi ovasının ortasında yer alır. Bu sulak alan, güney kesiminde sazlıklarla kaplı tatlı su bataklığı, kuzey kesiminde tuzlu Yay Gölü ve bu alanları çevreleyen arazilerden oluşmaktadır. Sultan Sazlığı sadece Türkiye’nin değil Orta Doğu ve Avrupa’nın en büyük ve en önemli sulak alanıdır. Sultan IV. Murat 1638-39 yıllarında Bağdat’ı ele geçiren Safevîlerin üzerine yürümüştür. Bu seferde ordusunu Sultan Sazlığı’nda 3 ay konaklatmıştır. Bu sazlığın adını bu olaydan aldığı rivayet edilir. Tatlı ve tuzlu su eko sistemlerinin yan yana bulunduğu bu bölgede konaklayan kuş türlerinin sayısı 250 civarındadır. Develi kapalı havzasının en çukurunda yer alan Sultan Sazlığı tatlı, tuzlu ve hafif tuzlu açık su yüzeyleri, geniş sazlık ve bataklık alanlar içerir. Bu alanları çevreleyen bol miktarda sulak çayırlar yer almaktadır. Sultan Sazlığı’nın derinliği 2 metre civarındadır. Su seviyesi mevsimlere göre 40-60 cm kadar farklılık gösterir. Bu duruma bağlı olarak sazlığın yüzey alanı genişler veya daralır. Günümüzde bile bu bölgeyi besleyen akarsular üzerine barajlar yapılmış olsa bile bu bölge hâlen bataklık ve sazlık halinde olup çok büyük bir alanı kaplamaktadır. Milli park olarak korumaya alınan bu sazlığın yüzölçümü 243,6 km2dir. Sultan Sazlığı’nda Güneş’in batışı; Güneş sanki bir gözeye, sulak alana batıyormuş gibi görünmektedir. Bir atın üstüne olabilen II. Kiros Güneş'i Sultan Sazlığından batarken görmüştür. Su havzası yanında bulunan kavim: Kapadokyalılar18:86 ayetinde “ve buldu yanında onun (gözenin) bir kavim” buyrulmuştur. Anlarız ki Sultan Sazlığı’nın yani sulak gözenin/pınarın yanında bir kavim vardır. Bu kavim/toplum Kapadokyalılardır. Aşağıdaki resimde Kapadokya Krallığı görülmektedir. Lydia Krallığı ile Media Krallığı MÖ 28 Mayıs 585 tarihinde karşılıklı barış yapmışlardı. Yapılan barışla Kızılırmak nehri iki krallık arasında sınır kabul edilmişti. Kızılırmak nehrinin doğusu Medlerin bir eyaleti şeklinde Kapadokyalılara bırakılmıştı. O dönemde günümüz Yozgat şehrinin Pteria bölgesi Kapadokya’nın başkentiydi. Kapadokya bölgesinde yaşayan bu kavme zulmeden kimse kimdir?Kapadokya bölgesinde yaşayan bu kavme yani Kapadokyalılara acımazca ve haksız şekilde zulmeden kimse yukarıda anlatıldığı üzere Lydia Kralı Kroisos’tur. Bu zulmü durdurmak için ülkesinin en batısına yani Güneş’in battığı yere gelen II. Kiros’a (Zülkarneyn’e) 18:86 ayetinden anladığımıza göre Yüce Allah şu şekilde vahyetmiştir: “Dedik Ey Zülkarneyn! Ya ki azap edersin veya ki tutarsın onlara bir güzellik”. Görüldüğü üzere Zülkarneyn’in önünde 2 seçenek vardır. 1. seçenek zulme karşı çıkmayarak Kapadokyalıların köleleşmesine yani zulme uğramasına dolaylı olarak katkıda bulunmak; dolayısı ile o kavme zulmetmek. Ya da güzel bir yol tutup Kapadokyalıları Lydia Kralı Kroisos’un zulmünden kurtarmak. Bu ayeti iyi anlayamayanlar Zülkarneyn’e masum insanlara, dilediği kavme zulmetme yetkisi verilmiş sanmışlardır. Bu mümkün değildir. Yüce Allah’ın sünnetinde asla bir değişiklik olmaz. Hiçbir resûl masum insanlara zulmetmez, edemez. Aksi takdirde resûl olmaz. Bu ayet mantık ve akıl ile okunduğunda durum netleşir. Zulme uğrayan bir kimseye veya topluma karşı tavır almamak o kimseye veya topluma zulmetmek demektir. 18:87 ayetinden anlıyoruz ki Zülkarneyn bir peygambere yakışanı yapmıştır. Zulme uğramış Kapadokya halkını zulümden kurtarma kararı almıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 2225 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2225|18|87|قال اما من ظلم فسوف نعذبه ثم يرد الي ربه فيعذبه عذابا نكرا

Latin Literal

87. Kâle emmâ men zaleme fe sevfe nuazzibuhu summe yureddu ilâ rabbihî fe yuazzibuhu azâben nukrâ(nukren).

Türkçe Çeviri

Dedi: “Zulmetmiş kimseye gelince; öyle ki, yakında azap ederiz ona; sonra geri döndürülür Rabbine4; öyle ki, azap eder (Rabbi) ona bilinmeyen bir azapla.

Notlar

Not

Zülkarneyn zulmeden Lydia Kralı Kroisos’a karşı savaş kararı alıyor: 18:87 ayetinde “Dedi: “Zulmetmiş kimseye gelince; öyle ki yakında azap ederiz ona” buyrulmuştur. Arapça gramer olarak bakıldığında azap edilecek kimse tekil ve 3. eril şahıs olarak gelmiştir. Anlarız ki azaba uğrayacak kimse bir kavim değil, bir toplum değil bir kimsedir. Bu da Pers Kralı II. Kiros’un (Zülkarneyn’in) direkt olarak Lydia Kralı Kroisos’u hedef aldığını bizlere gösterir. Doğal olarak II. Kiros (Zülkarneyn)Kapadokya halkına zulmeden Lydia Kralı Kroisos’a karşı savaş ilan etmiştir. Ayetten anlarız ki Zülkarneyn hedefinde hemen başarılı olamayacaktır. Ayetteki “yakında” geçişi önemlidir. Bu da Zülkarneyn’in hedefine ulaşması için belirli bir zaman geçeceğini bizlere bildirir. Aşağıdaki resimde Kroisos tasviri görülmektedir. Kırmızı figürlü amfora, MÖ 500-490 civarı boyanmış. Bu kral zenginliğiyle ün salmıştır. Lydia Krallığı topraklarındaki altın kaynaklarının fazlalığı nedeniyle Kroisos servetine servet katmıştı. Bu altın günümüz Bozdağ’dan (Tmolos Dağları) çıkan ve dönemin başkenti Sardis’ten geçen Sart Çayı’ndan (Paktolos) elde ediliyordu. Bu krallığın başkenti ülkemizin Manisa ili Salihli ilçesi Sart kasabasında bulunan Sardis antik şehridir. Zülkarneyn’in Kapadokya halkına zulmeden Lydia Kralı Kroisos’a karşı savaş kararı almasıyla birlikte Sultan Sazlığında konaklayan II. Kiros’un ordusu Lydia Kralı Kroisos’un ordusuna doğru harekete geçmiştir. O dönemde Lydia Kralı Kroisos ve ordusu yeni fethettiği Kapadokya’nın başkenti olan Pteria (Yozgat ili/Sorgun İlçesi Şahmuratlı Köyü'nde bulunan Kerkenes Harabeleri) şehrinde ve çevresindedir. II. Kiros Pteria şehrine geldiğinde hâlen bu bölgede olan Lydia Kralı Kroisos’un ordusuyla savaş için karşılaşmıştır. İki ordunun karşılaşması MÖ 547 sonbaharında olmuştur. Pteria yakınlarında yapılan savaşta yenen veya yenilen olmamıştır. Pers Kralı II. Kiros hedefine ulaşamamıştır. Lydia Kralı Kroisos geriye başkenti Sardis’e yani günümüz Manisa’nın Salihli ilçesi, Sart beldesine çekilmiştir. Amacı kış dönemini fırsat bilip güçlenmek, müttefikleri Babilliler, Mısırlılar ve özellikle Spartalılardan destek almaktır. Pers Kralı II. Kiros’un kendisini takip edeceğini düşünmemiştir. Ancak 18:87 ayetine göre Zülkarneyn’in zulmetmiş kimse olan Lydia Kralı Kroisos’un peşini bırakmaya niyeti yoktur. Yakın bir zamanda Zülkarneyn ve ordusu zalim Lydia Kralı Kroisos’a azabı tattıracaktır.Pers Kralı II. Kiros geriye dönmez ve savaşı devam ettirme kararı alır. Ege bölgesine doğru ordusunu ilerletir. MÖ 547 Aralık ayında Sardis'in kuzeyindeki ovada iki ordu tekrar karşılaşır. Lydia Kralı Kroisos ordusunu olabildiğince takviye etmiştir. Kroisos’un ordusu Pers Kralı II. Kiros’un ordusundan iki kat daha büyüktür. Ancak Pers Kralı II. Kiros zalim Lydia Kralı Kroisos’u buna rağmen mağlup etmiştir (Thymbra Muharebesi). Bu savaş belirleyici olmuştur ve 14 günlük Sardis kuşatmasından sonra şehir düşmüş ve Lydia Krallığı II. Kiros (Zülkarneyn) ve ordusu tarafından ele geçirilmiştir. Pers Kralı II. Kiros (Zülkarneyn) Lydia Kralı Kroisos’u ele geçirdikten sonra ne yaptı, onu öldürdü mü?18:87 ayetinde “sonra geri döndürülür Rabbine; öyle ki azap eder (Rabbi) ona bir azapla; bilinmeyen” buyrulmuştur. Anlarız ki Zülkarneyn esir düşmüş olan Lydia Kralı Kroisos’u öldürtmemiştir. Zülkarneyn Lydia Kralı Kroisos’a sadece azabı tattırmıştır. Gramer açısından baktığımızda ayette “yureddu” yani “geri döndürülür” fiilinin geniş zaman ve pasif geldiğini görürüz. Bu da bizlere Zülkarneyn’in Lydia Kralı Kroisos’u öldürtmediğini, büyük azabı Yüce Allah’a bıraktığını düşündürür. Tarihî kayıtlarda, Yunan yazar Herodot'a göre, Pers Kralı II. Kiros savaştan sonra Lydia Kralı Kroisos’a iyi ve saygılı davranmıştır. Hatta onu yanında tutmuş, önemli konularda kendisine danışmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 2226 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2226|18|88|واما من امن وعمل صلحا فله جزا الحسني وسنقول له من امرنا يسرا

Latin Literal

88. Ve emmâ men âmene ve amile sâlihan fe lehu cezâenil husnâ ve se nekûlu lehu min emrinâ yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

Ve iman47 etmiş; ve sâlihât18 yapmış kimseye gelince; onadır güzel bir ceza63; ve diyeceğiz ona emrimizden kolayını.

Notlar

Not

İnanmış ve düzeltici (barışa yönelik) işler yapmış kimse kim?Pers Kralı II. Kiros (Zülkarneyn) zalim Lydia Kralı Kroisos’a karşı zafer kazandıktan sonra İonia ve Aiol Krallığı II. Kiros’a elçiler göndermiş ve Kroisos’a nasıl bağlılarsa II. Kiros’a da aynı şekilde bağlı kalacaklarını bildirmişler ve bazı ayrıcalıklı haklar istemişlerdir. II. Kiros zafer öncesi yaptığı teklifi reddettikleri için bu iki krallığın isteğini kabul etmemiştir. 12 İonia kentinden sadece tek bir kente özel haklar tanımıştır. Bu da Miletus yönetimidir. II. Kiros Lydia Krallığı’nı ele geçirdikten sonra burada yaşayan insanlara tanıdığı hakların aynısını Miletoslulara da tanımıştır. II. Kiros neden böyle bir ayrıcalık tanısın? Muhtemeldir ki Kroisos ile II. Kiros arasındaki savaştan önce Miletus’un başındaki kişi Kroisos’un yaptığı zulme karşı çıkmış olmalıdır. Savaş öncesi II. Kiros’un bu küçük yönetimlere yaptığı “Lydia Kralı Kroisos’un zulmüne ortak olayın; benim yanımda yer alın” teklifine diğer yönetimler gibi hayır dememiş olmalıdır. Herodot’a göre Miletuslular II. Kiros’tan korkmazlardı. II. Kiros’un komutanı olan Harpagos İonia kentlerini savaşarak ele geçirmiştir. Sadece Milatoslular II. Kiros’un onlara sağladığı haklar nedeni ile Harpagos ile savaşmak zorunda kalmadılar. Açıkça görülüyor ki II. Kiros’un batı seferinde bir yönetime (Milatos) güzel bir karşılık vermiştir. II. Kiros bu halka karşı iyi ve güzel emirler vermiş oluyor. II. Kiros’un komutanı Harpagos savaşarak Karialıları, Kaunosluları ve Lykialıları Pers Hükümdarlığı’na katar.Miletus’un II. Kiros’un bizzat kendisi ve emrinde olan Harpagos tarafından ayrıcalıklı bir muameleye muhatap olması gerçekten dikkat çekicidir. 18:88 ayetinde işaret edilen, inanmış ve düzeltici (iyileştirici, barışa yönelik) işler yapmış bu kimse Miletus kentinin MÖ 547 tarihinde (Lydia Krallığı’nı düştüğü tarihte) yöneticisi olan kimse olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ceza (Kavram ID: 63)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 2227 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2227|18|89|ثم اتبع سببا

Latin Literal

89. Summe etbea sebebâ(sebeben).

Türkçe Çeviri

Sonra, tabi oldu bir sebebe.

Notlar

Not

Doğuya olan sefer “sonra, tabi oldu bir sebebe.”18:89 ayetinde Zülkarneyn’in bir başka sebeple yani bir başka gerekçeyle hükmettiği toprakların en doğusuna bir sefer düzenlediği anlaşılıyor. Muhtemeldir ki bu sebep Lydia Kralının masum insanlara zulmetmesi gibi masum insanlara zulmeden bir kimse veya kimseler için yapılmıştır.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 2228 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2228|18|90|حتي اذا بلغ مطلع الشمس وجدها تطلع علي قوم لم نجعل لهم من دونها سترا

Latin Literal

90. Hattâ izâ belega matlıaş şemsi vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren).

Türkçe Çeviri

Ta ki ulaştığı/vardığı zaman doğduğu yere Güneş’in; ve buldu onu (Güneş’i); doğdu (Güneş) üzerine bir kavim; asla yapmayız onlara onun (Güneş’in) astından bir örtü/bir siper.

Notlar

Not

Zülkarneyn hükmettiği toprakların en doğusuna sefer düzenliyor:Lydia’nın fethedilmesinden sonra Pers Kralı II. Kiros (Zülkarneyn) ülkesinin en doğusuna yani Güneş’in doğduğu yere seferler düzenlemiştir. Yukarıda anlatıldığı üzere Güneş’in battığı yer nasıl anlaşılması gerekiyorsa Güneş’in doğduğu yer de aynı şekilde anlaşılmalıdır. Böylece anlarız ki Güneş’in doğduğu yer Pers Kralı II. Kiros’un hükümdarlığının en doğu noktasıdır. Pers Kralı II. Kiros MÖ 545 ile MÖ 540 yılları arasında en doğuya bir sefer düzenledi. Doğudaki Gedrosia'ya karşı sefer düzenlemeye çalıştı ancak yenildi ve geri çekilmek zorunda kaldı. Gedrosia'daki başarısız girişimin ardından Pers Kralı II. Kiros, Baktriya, Arachosia, Sogdia, Saka, Chorasmia, Margiana ve doğudaki diğer vilayetleri ele geçirdi. MÖ 533'te Pers Kralı II. Kiros, Hindukuş dağlarını geçti ve İndus şehirlerini kendisine bağladı. Bu nedenle, Pers Kralı II. Kiros muhtemelen Hindistan'da vasallığa sahipti. Ülkesinin en doğusuna gelen Zülkarneyn seher vaktinde ufukta Güneş’i bir kavim üzerine doğarken görüyor;Ayette “doğdu (Güneş) üzerine bir kavim; asla yapmayız onlara onun (Güneş’in) astından bir örtü/bir siper.” buyrulmuştur. Bu toplumda yaşayan insanların çıplak olduğunu anlıyoruz. Kadınlı erkekli, çoluk çocuk hepsi çıplaktır. Anlıyoruz ki Zülkarneyn’in rastladığı kavim antik Gedrosia'daki (Gedrosya’daki) günümüzdeki Belucistan ve Hindistan bölgesindeki ilkel kabilelerdir. Bu ilkel kabileler antik dönemde “balık yiyenler (Ichthyophagi)” olarak isimlendirilmiştir. Zülkarneyn’den çok sonra Büyük İskender'in (MÖ 356-323) doğu seferinden ülkesine dönüşü sırasında amirali Nearchus, Ichthyophagi “balık yiyiciler” adlı bir ırkın Gwadar ve Pasni bölgelerinin (Balochistan kıyıları) kıyılarında yaşadığından bahsetmiştir. 4. yüzyıl Peutinger Haritasında Belucistan sahil halkı olarak tanımlanırlar. Bu tür kabilelerin varlığı, bir İngiliz kâşif olan Sir Richard F. Burton tarafından doğrulanmıştır.Tarihçi Herodot da Babillilerin hükümdarlık toprakları içinde sadece balık yiyen üç kabileden bahsetmiştir. Mutlak anlarız ki II. Kiros döneminde de sadece balık yiyen, nehir ve deniz kenarlarında yaşayan ilkel kabileler varmış. 18:90 ayetinde geçen “lem” edatı önemlidir. Yüce Allah ‘asla yapmayız onlara onun (Güneş’in) astından bir örtü/bir siper.’ buyurmuştur. Yüce Allah “lem” edatı kullanmış ise o eylemin asla ama asla gerçekleşmediğini ve asla gerçekleşmeyeceğini anlarız. 18:90 ayetinden anlarız ki bu bölgedeki bu kabilelerin varlığı kıyamete kadar devam edecektir. Onlarla Güneş arasına bir siper (örtü) koyulmayacaktır. Yani modern insanlar gibi kıyafet asla giymeyeceklerdir. Günümüzde de bu bölgelerde çıplak kabileler var mı? Evet, var. Günümüz Hindistan ülkesine yakın bölgelerin bazı adalarında Zülkarneyn’in gördüğüne benzer ilkel kabileler hâlen yaşamaktadır. Modern insanın vücudunda yerleşik hâlde bulunan virüs ve bakteriler bu ilkel kavimlerin insanları için ölümcül enfeksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle bu kavimlerle temas yasaklanmıştır. Yakın zamanda bir Amerikalı maceraperest bu kavimlerden bir tanesiyle temas kurmuş ancak bu ilkel kavim kâşifi öldürmüştür. Etini de yedikleri düşünülmektedir. Yüce Allah’ın Kur’an ayetleri her daim doğrudur. Bu bölgede kıyamete kadar giysi giymeyen kabileler yaşayacaktır. Hindistan’a bağlı Kuzey Sentinel Adasında bu satırlar yazılırken bile Yüce Allah’ın kendilerine Güneş’in astından bir siper yapmadığı yani çıplak olan ilkel kavimler yaşamaktadır. Bu kavimler bu şekilde yaşamaya devam da edeceklerdir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 2229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2229|18|91|كذلك وقد احطنا بما لديه خبرا

Latin Literal

91. Kezâlik(kezâlike), ve kad ehatnâ bimâ ledeyhi hubrâ(hubren).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; ve muhakkak kuşattık yanındakini onun; bir bilgi/bir ilim.

Notlar

Not

Yüce Allah Zülkarneyn’in yanında olan bir şeye dikkat çekiyor. Bunun ne olduğu konusunda bir fikir yürütmek zor. En doğrusunu Allah bilir. Ancak tahmin edebiliriz. II. Kiros’un sahip olduğu bilimden bu kavme aktarmak istemiş olması muhtemeldir. II. Kiros döneminde insanlığın sahip olduğu gelişmelerden bazılarının bu ilimsiz kavme aktarıldığı düşünülebilir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 2230 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2230|18|92|ثم اتبع سببا

Latin Literal

92. Summe etbea sebebâ(sebeben).

Türkçe Çeviri

Sonra tabi oldu bir sebebe.

Notlar

Not

Zülkarneyn için yine bir sefer sebebi (gerekçesi) ortaya çıkmıştır. Mutlak ki yine masum insanlara haksız yere zulmeden kimseleri durdurmak için Zülkarneyn harekete geçmiştir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 2231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2231|18|93|حتي اذا بلغ بين السدين وجد من دونهما قوما لا يكادون يفقهون قولا

Latin Literal

93. Hattâ izâ belega beynes seddeyni vecede min dûnihimâ kavmen lâ yekâdûne yefkahûne kavlâ(kavlen).

Türkçe Çeviri

Ta ki ulaştığı/vardığı vakit arasına iki set; ve buldu ikisinin (iki seddin) astından bir kavim; olmazlar anlarlar bir söz.

Notlar

Not

Yüce Allah Güneş’in doğması ve batması geçişiyle Ahameniş İmparatorlu’ğunun en batısını ve en doğusunu işaret etmiştir. Kuzey veya güney yönüyse Güneş’in pozisyonuna göre belirlenemez. Bu nedenle Güneş’le ilgili bir ifade kullanılmamıştır. Kalbinde hastalık olan bazı kimseler Kur’an’da kuzey veya güney yönlerinin zikredilmemesini Kur’an’ın ilahi olmadığına bir kanıt olarak getirmeye çalışırlar. Bu kesinlikle yanlıştır. Kur’an evrenseldir. Kuzey ve güney yönünü Dünya’nın manyetik alanı belirler. Ancak kuzey ve güney yönleri insanların belirlediği bir kavramdır. Birleşmiş milletler bir karar alsa bugün kuzey yöne güney, güney yöne ise kuzey denilecek dese bu konuda hiçbir sorun olmaz. Ayrıca Dünya’nın manyetik alanı da binlerce yılda yön değiştirmektedir. Binlerce yıl sonra şu an için kullandığımız pusulalar kuzey yününü güney olarak, güney yönünü de kuzey olarak gösterecektir. Doğu ve batı için durum böyle değildir. Dünya’nın oluşmasından beri yani 4,6 milyar yıldır durum hiç değişmemiştir. Kıyamete kadar da asla değişmeyecektir. Güneş’in doğduğu yer her zaman doğu yönü olacaktır. Güneş’in battığı yer de her zaman batı yönü olacaktır. Bir milyon yıl sonra Kur’an’ı okuyan bir kimse de ayetlerdeki doğu ve batı yönünü anlamış olacaktır. Bu da elbette Kur’an’ın büyük bir mucizesidir. Kur’an’da asla çelişki olmaz. Anlarız ki Zülkarneyn’in diğer bir seferi doğu veya batı yönünde değildir. Elimizde 2 şık kalıyor. Zülkarneyn kuzey ya da güney yönüne doğru bir sefer yapmıştır. Yüce Allah ayette öyle bir işaret veriyor ki bizlere bu yerin neresi olduğunu bildiriyor. Anlarız ki Zülkarneyn halihazırda var olan iki set tarafına doğru bir sefer yapmıştır. Set niçin yapılır? Bir geçidi geçilmez yapmak için geçidin en dar ve en uygun yerine bir set yapılır. Geçit kapatılır. Böylece geçit kullanılamaz hâle gelir ve set iki bölgeyi birbirinden ayırır. Böylece saldırılara karşı, düşmana karşı bir kalkan yapılmış olur. Öyleyse bizim aramamız gereken yer bünyesinde 2 geçit bulunduran bir yer olmalıdır. İki coğrafyayı birbirinden ayıran, iki geçide sahip bir yer aramamız gereklidir. Dünya haritasına baktığımızda tüm insanlık için çok önemli olan iki geçit hemen dikkat çeker. Bu iki geçit büyük Kafkas Dağlarındaki Derbent ve Daryal geçitleridir. Kafkas Dağları yükseklikleri ve geçit vermez özellikleri nedeniyle Kuzey Kafkasya ile Güney Kafkasya’yı birbirinden tam olarak ayırır. Büyük Kafkas Dağları yaklaşık 1200 kilometre uzunluğunda ve 110-180 kilometre genişliğindedir; bu sıradağların en yüksek noktaları orta kesimdeki Elbruz (5642 metre) ve Kazbek (5033 metre) doruklarıdır. İki coğrafyayı kesin bir şekilde ayıran bu yüksek dağları geçmenin ancak 2 yolu vardır. Yüce Allah’ın doğal olarak oluşturduğu Derbent ve Daryal geçitleri. Bu doğal geçitleri birçok kavim Kuzey Kafkasya’dan Güney Kafkasya’ya geçmek için kullanmıştır. Bu geçitlere kavimler kapısı denir. Ayetten anladığımıza göre bu geçitleri kontrol eden iki set hâli hazırda zaten mevcutmuş. Zülkarneyn iki seddin astında yaşayan bir kavimle karşılaşıyor: Ayette “ve buldu ikisinin (iki seddin) astından bir kavim” buyrulmuştur. Bu iki seddin Kafkas Dağlarındaki Derbent ve Daryal geçitlerinde yapılmış olan kapılar olduğu ortadadır. Bu setlerden bir tanesi Derbent şehrindedir. Derbent günümüzde Dağıstan'da yer alan tarihî bir şehirdir. Derbent’in bu tarihî yapıları UNESCO tarafından 2003 yılında dünya mirası olarak kabul edilmiştir. Hudûd el-âlem min el-maşrik ila el-mağrib (حدودالعالممنالمشرقالیالمغرب) adındaki el yazması kitapta Derbent ”Kapıların kapısı” anlamına gelen “Bâb el-Abvâb” olarak isimlendirilir. Bu geçit Kafkasya'nın kuzeyini güneyine bağlayan en önemli yollarından birisidir. Tarih boyunca kavimlerin kuzeyden güneye ve güneyden kuzeye geçişleri bu bölgeden olmuştur. Derbent kelimesi Farsça bitişik geçiş anlamına gelen Darband [Farsça: دربند(dar kapı) + band: parmaklık kelime anlamı ile (parmaklıklı kapı)] kelimesinden türetilmiştir.Arapça metinlerde şehir "Bāb al-Abwāb" (Arapça: بَابٱلْأَبْوَاب) sade bir şekilde "al-Bāb" (Arapça: ٱلْبَاب) ya da "Bāb al-Hadid" (Arapça: بَابٱلْحَدِيد) demir kapı olarak geçer. Hazar Denizi ile Kafkas Dağları arasında olan üç kilometrelik dar bir arazi şeridindeki konumu, tüm Kafkasya bölgesi için stratejiktir. İnsanlık tarihinin her döneminde bu geçit önemli olmuştur. Bu geçidin kontrolünü ele geçirenler Avrasya stepleri (bozkırları) ile Orta Doğu arasındaki kara trafiğini kontrol edebilmişlerdir. Diğer set (sur, duvar) ise Kafkas Dağları’nın kullanılabilir diğer tek geçidi olan Daryal Geçidi üzerindedir. Daryal Geçidi bazı noktalarda 20-25 metre genişliğe kadar daralmaktadır. Aşağıdaki resimde bu iki geçit gösterilmiştir. Bu iki geçidin stratejik olarak ne kadar önemli olduğunu görüyorsunuz. Yüksek Kafkas Dağları sadece 2 dar yerde geçişe izin veriyor. Derbent ve Daryal geçitleri. Bu iki seddin astında yani rakım olarak daha alçağında bir kavim vardır.Kafkasya antik dönemde de Güney Kafkasya ve Kuzey Kafkasya olarak ikiye ayrılmaktaydı. Güney Kafkasya çok verimli topraklara sahipti. Kafkas Dağlarından çıkan nehirler Güney Kafkasya topraklarını besliyordu. Bu bölge başta demir ve bakır olmak üzere değerli madenler bakımından da çok zengindi. İki set arasında bir yere ulaşma:Yüce Allah 18:93 ayetinde ‘Ta ki ulaştığı/vardığı vakit arasına iki set’ buyurmuştur. Anlarız ki Zülkarneyn (II. Kiros) Derbent ve Daryal geçitlerinin arasında olan bir yere gelmiştir. II. Kiros bu bölgeye güneyden yaklaştığına göre 2 set arasında olan bölge mavi renkli kalemle çizilen bölge olmalıdır (aşağıdaki resim). Pers Kralı II. Kiros’un (Zülkarneyn’in) yaşadığı zamanda bu iki geçidin yani Derbent ve Daryal geçitlerinin daha alçağında (rakım olarak) hangi kavim yaşıyordu?Sorunun cevabını bulmak için yukarıdaki resimde mavi çizgiyle gösterilen alanda II. Kiros döneminde hangi kavimler (toplumlar) yaşıyordu incelemek gereklidir. II. Kiros döneminde bu bölgede Utians yani Udinler yaşamaktaydı. Tarihçi Herodot Ahameniş İmparatorluğu’na vergi veren toplumları sayarken Udinleri de saymıştır. Udinler Kafkasya'nın en eski yerli halklarından olup günümüzde çoğunlukla Rusya ve Azerbaycan'da, daha küçük nüfuslarıyla da Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan, Ukrayna ve diğer ülkelerde yaşamaktadırlar. Günümüzde toplam sayıları yaklaşık 10.000 kişidir. Kuzeydoğu Kafkas dil ailesine ait olan nadir bir dil olan Udi dilini konuşurlar. Klasik tarih yazarlarına göre Udinler doğu Kafkasya'da Hazar Denizi kıyısı boyunca, kuzeyde Kura (Kür) Nehri'ne kadar uzanan bir bölgede yaşıyorlardı. Bu toplum Gürcüler ve Ermeniler arasında asimile olmuşlardır. Bir kısmı Azeri dilini benimsemiş ve Müslüman olmuşlardır. Bazıları Hristiyan inancını benimsemiştir. Ermeni Apostolik Kilisesinin sadece Ermeni dilinde ayinler düzenlemesine yerel bir Udi rahibinin ilginç bir çıkışı çok dikkat çekicidir. II. Kiros’un 2 set arasına olan seferi. Udinler ile karşılaşması. Udinlerin sözden anlamamaları;II. Kiros birçok sefer yaptı, birçok kavimle karşılaştı. Elbette bu kavimlerin dilleri II. Kiros’un konuştuğu dilden farklıydı. Bu toplumlarla barış antlaşmaları da yapıldı. Savaşlar da yapıldı. Mutlaktır ki II. Kiros dilleri farklı olan birçok kavimle resmi olarak görüştü ve bu görüşmeler yazıya da döküldü. Mutlak ki antik dönem imparatorluklarında da günümüzde Dışişleri Bakanlıkları bünyesinde çalışan resmî tercümanlar gibi tercümanlar mevcuttu. Aksi düşünülemez. Ordunun gittiği her yere bu tercümanlar da gitmiş olmalıdır. Dili farklı olan bir kavme uygulanacak savaş şartları, teslim olma şartları, barış şartları gibi şeyler mutlak ki bu tercümanlar tarafından II. Kiros’un dilinden diğer dile çevrilmiştir. Tercümanlar dili farklı olan kraldan aldıkları mesajı mutlak ki II. Kiros’a kendi dilinde anlatıyorlardı. 18:98 ayetinden anladığımıza göre bu kavim hiçbir dilden anlamıyor. II. Kiros’un dev ordusunun içinde yer alan resmî ordu tercümanları bu kavmin dilini bir türlü anlamıyorlar. Bu kavim de II. Kiros’un konuştuğu dili anlamıyor. Her iki dili bilen ve aralarında çeviri yapabilecek bir tercüman yok. Bu nokta çok önemlidir. Anlarız ki bu kavmin konuştuğu dil yeryüzünde konuşulan dillerin en nadir olanlarından birisi olmalıdır. Pers Kralı II. Kiros’un (Zülkarneyn’in) konuştuğu dil neydi? Biliyoruz ki Pers Kralı II. Kiros’un kurduğu Ahameniş İmparatorlu’ğu eski Farsça konuşmaktaydı. Bu dil imparatorluk sınırları içerisinde çok geniş bir coğrafyada konuşulmuştur. Özellikle imparatorluğun resmi dili olduğu dönemde daha da yaygınlaşmıştır. 18. yüzyılda bile İngilizler yasaklayana kadar Hindistan'daki mahkemelerde resmî dil Farsçaydı. Eski Farsçaya dair bilinen en eski örnek Behistun Yazıtları’dır. Bu yazıtlar MÖ 500'lerde Ahameniş İmparatorluğu Dönemi’nde yazılmıştır. Eski Farsça, önceleri çivi yazısıyla yazılmış daha sonra da Pehlevi alfabesiyle yazılmaya başlanmıştır. Ahameniş İmparatorluğu'nun resmî dillerinden birisi olmuştur. Günümüze sadece taş üzerine oyulmuş örnekleri kalmıştır. Eski Farsça Hint-Avrupa ana dil grubuna aittir. Bu ana grubun alt grubu olan Hint-İran koluna aittir. Antik dönemde Medler de eski Farsça konuşuyorlardı. II. Kiros’un konuştuğu eski Farsçanın dahil olduğu Hint-İran dili günümüzde bile çok sayıda insan tarafından konuşulmaktadır. Udinler hangi dili konuşuyorlardı? Udinlerin dilleri yeryüzünde çok az insanın konuştuğu Kuzeydoğu Kafkas dillerine ait bir lehçe olan Udinceydi. Udi dili Kuzeydoğu Kafkas dilleri ana grubuna aittir. Alt gruplar olarak Lezgic, bir alt grup Samur ve bir alt grup doğu grubuna dâhildir. Eski çağlarda Udi dilinin konuşulduğu bölge aşağıdaki resimde gösterilmiştir. Görüldüğü üzere Udinlerin konuştukları dil olan Udince çok az insanın konuştuğu bir dildir. Yeryüzüne yayılmış olan ve günümüzde milyarlarca insan tarafından konuşulan Hint-Avrupa, Ural-Altay, Bantu, Çin-Tibet ve Hami-Sami dillerine göre çok izole kalmıştır. Udince günümüzde bile ancak yaklaşık 5-10 bin kişi tarafından konuşulmaktadır. Daryal Geçidi’ndeki seddin izleri:2013 yılında bölgeyi araştıran 3 arkeolog (Eberhard Sauer, Lana Chologauri ve Davit Naskidashvili) ilginç keşifler yaptılar. Zorlu şartlar altında yapılan yolculuk sonrası keşiflerini Current World Archaeology dergisinde “Hazar Kapıları: Antik Dünyanın En Ünlü Dağ Vadisini Keşfetmek” (The Caspian Gates: Exploring the most famous mountain valley of the ancient World) başlığı ile yayınladılar. Bu araştırmacıların sonuçları şu şekilde özetlenebilir: Kalenin duvarları günümüzde bile görülebilmektedir. Bu kale ilk kez kimin tarafından yapıldı veya bu kaleden başka kale ve surlar var mı bilinmiyor. Arkeolojik kazılara ihtiyaç var. Ancak Gürcü kayıtlarına göre İberya (Doğu Gürcistan) krallarının MÖ 2. yüzyılın başlarında burayı kontrol ettiklerini iddia etmektedir. Daryal kalesinin duvarlarından bir kısmı görülmektedir. Resim Eberhard Sauer ve ark.nın makalesinden alınmıştır. Duvarın kalıntıları görülmektedir. Resim Eberhard Sauer ve ark.nın makalesinden alınmıştır. Derbent Geçidi’nde bir set var mı? Bu bölgede yapılan arkeolojik kanıtlar, muhtemelen İskit akınlarının etkisi altında, MÖ 8. yüzyılın sonlarında Derbent tepesinde müstahkem (tahkim edilmiş, korunmuş) bir yerleşimin kurulduğuna işaret etmektedir. Bu yerleşim başlangıçta tepenin sadece daha korunaklı olan kuzeydoğu tarafını (yaklaşık 4-5 hektar) kapsıyordu, ancak MÖ 6.-4. yüzyıllarda tüm yüzeyi (yaklaşık 15 hektar) kaplayacak şekilde genişletildi. Bu yerleşimin duvarları yaklaşık 2 metre yüksekliğinde ve maksimum 7 metre kalınlığındaydı ve dönem boyunca tekrarlanan yıkım ve yeniden inşa kanıtları vardı. Bu dönem II. Kiros’un yaşadığı dönemle uyumludur. Arkeolojik çalışmalar İskit istilası öncesi de MÖ 9. ve 6. yüzyıllar arasında savunma amaçlı yapıların inşa edildiğini göstermiştir. Kafkasya ve halkları isimli 1887 basım kitaptan; Derbent duvarı harita üzerinde gösterilmiştir. (Ölçek 1/360,000) Kitaba göre duvar Derbent'in kendisinde başlar, Hazar Denizi'nin kıyısından sarp kayalık dağlara kadar uzanır. Yüzlerce adım genişliğindedir. Batıya doğru dik yükselen kayalık dağları genellikle dolambaçlı bir yönde izler. 600 metre ve daha fazla yüksekliğe kadar uzanan dağ sırasının iç kısımlarına doğru devam eder. Duvarın uzunluğu yaklaşık 60-70 kilometredir. Bu duvar güneyi kuzeyden ayırıyordu. Sadece güçlü bir halk ve enerjik bir hükümdar böyle bir yapı inşa edebilirdi. Derbent geçidinin Pers İmparatorluğu’ndaki durumuyla ilgili bir çizim. (Pers İmparatorluğu'nda Derbent) başlıklı illüstrasyon. Jacob Peeters tarafından 1690 yılında yayımlanmıştır.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 2232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2232|18|94|قالوا يذا القرنين ان ياجوج وماجوج مفسدون في الارض فهل نجعل لك خرجا علي ان تجعل بيننا وبينهم سدا

Latin Literal

94. Kâlû yâ zel karneyni inne ye’cûce ve me’cûce mufsidûne fîl ardı fe hel nec’alu leke harcen alâ en tec’ale beynenâ ve beynehum seddâ(sedden).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Ey Zülkarneyn! Doğrusu, Yacuc ve Macuc; fesatçılar/bozguncular yerde/yeryüzünde; öyleyse, yapar mıyız sana bir haraç, üzerine ki yaparsın bizim aramız ve onların arasına bir set?

Notlar

Not

Ayetten anlaşılıyor ki Yacuc ve Macuc isimli 2 kavim yeryüzünde yani yerde fesat çıkarıyorlar, bozgunculuk yapıyorlar. Mutlak ki bu iki kavim bozguncu bir karaktere sahiptir. Daha doğrusu bozgunculuk yapmaya alışmış, bozgunculukla geçimini sağlayan bir kavimdir. “fîl ardı” kelimesinin kullanılması bu iki kavmin sadece Udinlerin bulunduğu yerde değil başka yerlerde de bozgunculuk yaptığını işaret eder. 18:94 ayetinde ‘yaparsın bizim aramız ve onların arasına bir set?’ buyrulmuştur. Udinler bu iki kavme karşı bir set yapılmasını Zülkarneyn’den istediğine göre anlarız ki bu iki fesatçı kavim Kuzey Kafkasya’da yaşamaktadır. Öyleyse bu kavimleri bulmak için yapmamız gereken şey Kuzey Kafkasya’dan Güney Kafkasya’ya geçiş yapan ve amaçları bozgunculuk yapmak olan hatta bozgunculukları (fesatçılıkları) artık bir karakterleri olmuş olan kavimleri incelemektir. Tarihî kaynaklara baktığımızda iki kavim ön plana çıkar. Bunlar Kimmerler ve İskitlerdir. Ayette sıralama “Yacuc ve Macuc” şeklindedir. Anlarız ki ilk bozguncular “Yacuc” olmalıdır. Ardından gelen bozguncular da “Macuc” olmalıdır. Kimmerler “Yacuc” kavmidir;Kimmerler MÖ 7. yüzyılın başlarından itibaren Kuzey Kafkasya’dan Kafkas Dağlarındaki Derbent ve Daryal geçitlerini kullanarak Güney Kafkasya’ya ve oradan da Anadolu'ya taşındılar. Geniş bir bölgede gerçekten bozgunculuk yaptılar. Ayette işaret edildiği gibi fesatçılık yaptılar. Gittikleri her yere acı götürdüler. Haksız olarak saldırma, yağmalama, ele geçirme, mallara el koyma ve ele geçirdikleri topraklarda daha önceden yaşayan halka zulmetme bu kavmin özelliğiydi. Kimmerlerin kılıç kullanmada, ok atmada ve balta kullanmada usta olduğu bilinmektedir. Kimmerlerden ilk söz eden Homeros Kimmerlerin ıssız dünyanın karanlık ve sisli ülkesinde yaşadıklarını yazmıştır. Bitmek tükenmez akınlarıyla Frigya-Muşki Krallığı’nın parçalanmasına sebep oldular. MÖ 696'da Frigya başkenti Gordion’u yağmaladılar. On yıllar boyunca Küçük Asya'nın Yunan şehir devletleri, Lydia Krallığı ve Asur İmparatorluğu için büyük bir tehdit oluşturdular. Kimmerler, Asur Kralı Esarhaddon tarafından MÖ 679 yılında Hubuşna (Ereğli) bölgesinde bozguna uğratıldıktan sonra daha batıya yönelerek Lydia’yı tehdide başladılar. Görüldüğü üzere bu bozguncu kavmin akınları bitmek tükenmek nedir bilmeden devam etmiştir. Uzun yıllar boyunca Derbent ve Daryal geçitlerini kullanarak akın akın Küçük Asya’ya geçişleri devam etmiştir. Elbette bozgunculuk yapmak için. Ele geçirdikleri kentleri yağmalamak için. MÖ 610-560 yılları arasında Lydia Kralı olan Alyattes Kimmerleri yenmiştir. Kimmerlerle ilgili genetik çalışmaların büyük işareti: Ekim 2018'de “Science Advances” isimli bir bilimsel dergide yayımlanan genetik bir çalışmada, MÖ 1000 ila 800 yılları arasında gömülmüş olan üç Kimmerlinin kalıntıları incelendi. Antik mezarlardan alınan diş ve kemik örneklerinden DNA elde edildi. İki Kimmerlinin Y-DNA (Babadan gelen DNA) örneği R1b haplo grubunun varlığını gösterdi. Günümüzde R1b haplo grubuna sahip insanların dağılımı aşağıda gösterilmiştir. Daha koyu alanlar Kimmerlerle daha ilişkili toplumları gösterir. Diğer Kimmerlinin Y-DNA örneği ise Q1 haplo grubunun varlığını göstermiştir. İskitler “Macuc” kavmidir;Ayette Kimmerler sonrası yani ‘Yacuc’ kavmi sonrası zikredildiği için bu kavmin de Kimmerlerden sonra akın akın bu geçitlerden geçerek bozgunculuk yaptıkları anlaşılır.Lydia Kralı Alyattes’in Kimmerleri yenmesinden sonra bu bölgeye olan bozguncu (fesatçı) akını durmamıştır. Kimmerlerin akrabaları olan hatta kardeş kavim olarak tanımlanabilecek olan başka bir bozguncu kavim Derbent ve Daryal geçitlerini kullanarak Güney Kafkasya’ya bitmek tükenmek bilmeyen akınlar yapmışlardır. Bu bozguncu kavim İskitlerdir. İskitler MÖ 8. yüzyıl ile MS 3. yüzyıl arasında Avrupa'nın doğusunda (Kırım ve Pontik bozkırları) yaşamışlardır. Hint-İran (eski ismi ile Aryan) kökenlidirler.İskitlerin yaptığı seferler gösterilmiştir. İskitler atlı okçulardı. İskitlerin en bilinen silahları bileşik yaydı. Ayrıca kısa kılıç ve mızrak da kullanmışlardır. Erkekleriyle birlikte kadınlarının da savaştığı bilinmektedir. Tarihçi Herodot kitabında İskitlerin yaşadığı bölgedeki insanların kızıl saçlı ve gri gözlü olarak tanımlamıştır. Bir tıp doktoru Hipokrat ise İskitlerin açık tenli olduğunu söylemiştir. MÖ 3. yüzyılda Yunanistan’da yaşamış olan şair Kallimakhos ise İskitlerin yaşadığı bölgedeki insanların açık renkli saçlı oldukları tarif etmiştir. İskitleri kızıl saçlı, sarışın, mavi-gri gözlü ve uzun kimseler olarak tanımlayanlar da vardır (4. yüzyıl tarihçisi Romalı Ammianus Marcellinus, Bergamalı Galen, Yunan filozof Marcus Antonius Polemon, İskenderiyeli Klement). Epiktetos'un İskit okçusunu resmettiği kırmızı figürlü bir Attika vazosu, MÖ 520-500 İskitlerle ilgili genetik araştırmalar ne diyor?Antik dönemde yaşamış olan 16 İskit erkeğinin Y-DNA analizleri göstermiştir ki R1a haplo geni %43 oranında, I haplo geni %27 oranında saptanmıştır. Bu iki haplo grubuna birlikte sahip olan insanların günümüzde daha çok Ukrayna bölgesinde yaşadığı bilinmektedir. Çalışma ayrıca çok önemli bir sonuç sunmuştur. 16 İskit erkeğinin hiçbirinde haplo grup N tespit edilmemiştir. Haplo grup N Volga-Ural bölgesi ve Batı Sibirya'nın yanı sıra Moğollar ve Altaylılar arasında yaygın görülür. Haplo grup N’e Türkî topluluklarda sıkça rastlanılmaktadır. Türklerin en eski boylarından biri olup kendilerine Saha adını veren Yakutlar ve Rusya'nın Tuva Cumhuriyeti'nde ve Moğolistan'ın kuzeyinde yaşayan bir Türk halkı olan Tuvalar gibi Kuzey Rusya’da yaşayan Türk halklarda %75 gibi yüksek oranlarda bulunur. Türkmenlerde %10, Kırgızlarda %3, Azerilerde %5 gibi oranlarda bulunmaktadır. Haplo grup N oranı Türkiye Türklerinde %10'dan fazladır. Türkiye’de bulunan bir Türkmen köyü olan Afşar köyünde %30 gibi yüksek sayılabilecek oranda N1b haplo grubuna rastlanmıştır. Bilimsel genetik verilere göre kesin olarak söyleyebiliriz ki ne Kimmerler ne de İskitler Türk değildir.Kimmerler ve İskitlerin akraba oldukları her ikisinde de R1a haplo grubunun daha yüksek oranda varlığından anlaşılır. Ayette geçen “Yacuc ve Macuc”isimlerinin birbirine benzemesi bu iki kavim arasında benzerlik yani yakın akrabalık olduğunun bir göstergesi olabilir.Günümüzde R1a haplo grubunun dağılımı gösterilmiştir. Daha koyu olanlar daha yüksek oranı gösterir. Yacuc ve Macuc kavimleri Türkler değildir!Çok yeni bilimsel genetik verilerden açık ve net olarak görüldüğü üzere hem Kimmerler (Yacuc) hem de İskitler (Macuc) Türkler değildir. Uydurulmuş Yacuc-Macuc hadislerinin ima ettiği gibi Türkler kesinlikle değildir. Kur’an’ın dikkatli ve bilimsel verilerle okunması her zaman Yüce Allah’ın izniyle gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu noktada da gerçekler ortaya çıkmıştır. Fesatçı kavimler olan Yacuc ve Macuc’dan korunmak için seddin tamir edilmesi;18:94 ayetinde “...öyleyse, yapar mıyız sana bir haraç; üzerine ki yaparsın bizim aramız ve onların arasına bir set?” buyrulmuştur. Udinler bu fesatçı kavimlerin saldırılarına karşı Zülkarneyn’den yardım istemiştir. Biri veya her ikisi görev yapamayan setlerin tamir edilmesini veya güçlendirilmesini istemektedir. Bu hizmet için Zülkarneyn’e bir pay yani bir haraç teklif etmişlerdir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 2233 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2233|18|95|قال ما مكني فيه ربي خير فاعينوني بقوه اجعل بينكم وبينهم ردما

Latin Literal

95. Kâle mâ mekkennî fîhi rabbî hayrun fe eînûnî bi kuvvetin ec’al beynekum ve beynehum redmâ(redmen).

Türkçe Çeviri

Dedi: “İçinde güçlendirdiği/kuvvetlendirdiği Rabbimin4, hayırlıdır; öyle ki yardım edin bana bir kuvvetle; yaparım sizin aranızla ve onlar arasına bir duvar/bir set/bir baraj.

Notlar

Not

Zülkarneyn onların vereceği haracın önemsiz olduğunu, onların vereceği haraca ihtiyacı olmadığını, Yüce Allah’ın kendisini zaten güç ve kuvvet içinde kıldığını, bunun kendisine verilecek olan haraçtan daha hayırlı olduğunu bildirmiştir.Anlıyoruz ki Zülkarneyn setleri tamir etmeyi veya güçlendirmeyi kabul etmiştir. Setlerin tamiri için herkesin imece usulüyle, ellerinden gelen her türlü kuvvetle yardım etmesini istemiştir. Toplum için yapılan bir işte toplumun her bireyi aktif katkı sağlamalıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 2234 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2234|18|96|اتوني زبر الحديد حتي اذا ساوي بين الصدفين قال انفخوا حتي اذا جعله نارا قال اتوني افرغ عليه قطرا

Latin Literal

96. Atûnî zuberel hadîd(hadîdi), hattâ izâ sâvâ beynes sadafeyni kâlenfuhû, hattâ izâ cealehu nâren kâle âtûnî ufrig aleyhi kıtrâ(kıtren).

Türkçe Çeviri

Getirin bana demir kütleleri; ta ki seviyelendiği/eşitlendiği zaman iki kenar arası, dedi: “Üfleyin!” Ta ki yaptığı zaman onu (demiri) bir ateş, dedi: “Getirin bana; dökeyim üzerine onun (demirin) katran/zift”

Notlar

Not

Dökme demir normal demirden kat kat güçlüdür. Hem de daha esnektir. Aslında çelik de bir dökme demirdir. Yüce Allah’ın Davut peygambere dökme demir yapma yöntemini öğrettiğini Kur’an’dan öğreniyoruz.34:10 Ve ant olsun; verdik Davut'a bizden bir fazl/bir üstünlük; “Ey dağlar! geri dön onunla beraber; ve kuş”; ve yumuşattık ona demiri.Yukarıdaki ayetten demirin eritilerek dökme demir hâline getirilme yönteminin Davut peygambere öğretildiğini anlıyoruz. 18:96 ayetinden Zülkarneyn’in de dökme demir üretmeyi bildiğini anlıyoruz. Bu da bize çok önemli bir işaret verir. Zülkarneyn mutlak Davut peygamberden sonra yaşamış olmalıdır. Süleyman peygamberden de sonraki bir zamanda. Bu da bize Zülkarneyn’i demir çağında aramamız gerektiğini açık olarak gösterir. Zülkarneyn erimiş saf demir üzerine neden katran döküyor?Katran eski çağlardan beri bilinmektedir. Katran hidrokarbon ve serbest karbondan oluşan koyu kahverengi veya siyah akışkan bir sıvıdır. Farklı yöntemlerle katran elde edilebilir. Petrol gibi doğal olarak yeryüzüne çıkan kaynaklardan elde edilebildiği gibi odundan ya da kömürden de elde edilebilir. Odundan elde edilen katran gemi ve teknelerin gövdelerini mühürlemek için antik dönemde kullanılmıştır. Kömürden de katran elde edilir. Kömür ve petrolden elde edilen katranın karbon oranı çok yüksektir. Ancak odundan elde edilen katranın karbon oranı daha düşüktür. Zülkarneyn’in hangi tip katran kullandığını tahmin etmek zor olsa da odundan elde edilen katranı kullanmış olması biraz daha yüksek ihtimaldir. Çünkü çelik üretimi için demire çok az bir oranda karbon eklemek gereklidir. Petrol ve kömürden elde edilen katran çok yüksek oranda karbon içerdiği için tercih edilmemiş olabilir. Diğer bir işaret ise demiri eritmek için kullanılmış olan odun kömürlerinin yapımı esnasında da katran oluşmasıdır. Bu oluşan katranın erimiş demir üzerine döküldüğünü düşünmek çok mantıklıdır. II. Kiros’un demir ve bakır işlediğine yönelik arkeolojik kanıt var mı?Büyük kanıt yine bilimden geldi. İngiliz, Amerika ve Gürcü bilim insanlarından oluşan bilimsel bir grup 2020 yılında çok büyük bir keşif yaptılar. Makalenin künyesi: “Kafkasya'da erken dönem demir ve bakır alaşımlı eserlerin ortak üretimine dair doğrudan kanıtlar”[“Direct evidence for the co-manufacturing of early iron and copper-alloy artifacts in the Caucasus.” (Nathaniel L. Erb-Satullo, Dimitri Jachvliani, Kakha Kakhiani, Richard Newman. Journal of Archaeological Science Volume 123, November 2020.)] Bu makaleyi mutlaka okumanızı öneririm. Çalışmayı yapan bilim insanları Güney Kafkasya'da öyle bir yer keşfettiler ki gerçekten şaşkınlık yaşamamak mümkün değildir. Bu makalenin özeti kabaca şöyledir:Güney Kafkasya’da bir yerleşim alanı incelendi. Bu yerleşim alanın adı Mtsvane Gora’dır. Müstahkem bir tepe yerleşimi olan Mtsvane Gora'da yapılan yüzey araştırması ve kazılarda MÖ 8-6. yüzyıllara tarihlenen metalürjik yani metal işleme kalıntıları bulunmuştur. Bu bölge yakınlarında polimetalik yani çok sayıda metal cevherlerinin varlığı tespit edilmiştir. Optik mikroskop, elektron mikroskop taraması ve enerji-dalga boyu dağılım spektrometrisi incelemeleri bu bölgede demircilik ve alaşımlama dâhil olmak üzere hem demir hem de bakır alaşımlı metalürjiye dair kanıtlar ortaya koymuştur. Berrak demir döküm cürufları içinde hapsolmuş metal parçacıklarının bakır, arsenik ve kalayla karışmış olması, demir ve bakır alaşımı işlemenin aynı ocaklarda gerçekleştiğini göstermektedir. Bu maden ocaklarının yakınlarında pirit ve jarozitten gibi cevher yataklarından ham olarak yani işlenmemiş malzemeler de keşfedilmiştir. Bu da çıkarılan cevherin Mtsvane Gora'daki antik ocaklarında işlendiğini direkt olarak işaret etmektedir. Bölgedeki en eski demir kalıntıları Mtsvane Gora kalıntılarından daha önce de olabilir. Kafkasya'daki bu buluntular analitik olarak doğrulanmış, radyo karbonla tarihlendirilmiş en eski demir işleme ocak kalıntılarıdır. Araştırmacıların çalıştığı Mtsvane Gora bölgesi aşağıdaki haritada kare olarak gösterilmiştir. Bu bölgede yapılan kazılarda yumuşak demire şekil vermek için kullanıldığı düşünülen taştan yapılmış çekiçler bulunmuştur. Taşların yakındaki nehirden getirildiği düşünülmektedir. Taşların üzerinde demir dövmede kullanıldığını gösteren aşınmalar tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular bu bölgenin yakınlarından çıkarılan demir ve diğer madenlerin bu ocaklarla işlendiğini açık ve net olarak göstermiştir. Hatta demire katran (karbon) katılarak yapılan çelikleştirme işleminin de yapıldığının işaretleri tespit edilmiştir. Çalışmadaki 33004-1 numaralı metalik demir parçası, düşük karbonlu demir (%0-0,3 Karbon) aralığında bir karbon içeriğine sahiptir. Bu demir parçasının %0,2 karbon aralığında olduğu analiz sonucunda anlaşılmıştır. Günümüz modern metalurji (metal bilimi) karbon çeliğindeki karbon oranını %0,05 ile %2,1 arasında olmasını standart olarak benimsemiştir. Kalıntılarda bulunan bir demir parçası %0,2 oranında karbon içerdiğine göre bu demir ocağında çelik üretildiği kesin bir şekilde söylenebilir. Çok detaylı analizler bu bölgede metalürjik faaliyetlerin MÖ 8-6. yüzyıllarda yoğunlaşmış olduğunu ve MÖ 500 yıllarından sonra bu bölgedeki faaliyetlerin durduğunu, bu bölgenin terk edildiğini göstermiştir.Ayetlere göre II. Kiros yani Zülkarneyn Udinlere demir külçeleri getirmelerini söylüyor. Anlarız ki Udinler II. Kiros Dönemi’nde demir madenciliğini zaten yapıyorlardı. Makaleden anlaşılıyor ki Udinler bu bölgede MÖ 8-6. yüzyıllarda aktif olarak maden çıkarmışlar. Temel demir işleme yöntemlerini biliyor olmaları gerekir. Ancak II. Kiros daha farklı bir teknik gösteriyor. Erimiş saf demir üzerine katran yani karbon dökmek. Bu yöntem demiri çelik hâline getirmektedir. Çelik de demire göre daha hafif, daha esnek ve daha sağlamdır. Bu bölgede üretilen dökme demirin Derbent Geçidi’ndeki surun yapımı için de kullanıldığı rahatlıkla söylenebilir. Çün­kü demir işleme ocakları Derbent Geçidi’ne de uzak değildir. Ta ki seviyelendiği (eşitlendiği) vakit iki kenar arası:18:96 ayetinde “ta ki seviyelendiği/eşitlendiği vakit iki kenar arası” buyrulmuştur. Yüce Allah’ın bu işaretinden benim anladığım seddin yapımının iki taraftan ayrı ayrı başlatıldığıdır. Set iki kenardan yapılmaya başlamış ve arada bir yerde birleştirilmiş gibi görülüyor. Ya da iki taşın yan yana koyulması da işaret edilmiş olabilir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 2235 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2235|18|97|فما اسطعوا ان يظهروه وما استطعوا له نقبا

Latin Literal

97. Femestâû en yazherûhu ve mestetâû lehu nakbâ(nakben).

Türkçe Çeviri

Öyle ki, değildi güç yetirenler ki aşarlar onu; ve değildi güç yetirenler ona; bir delişe.

Notlar

Not

Dökme demirlerle destekli seddi Yacuc ve Macuc kavimleri geçemiyor, delemiyor:Anlaşılır ki setler gerçekten çok sağlam ve etkili yapılmıştır. Yacuc ve Macuc kavimleri bu iki seddi aşmaya ya da delmeye güç yetirememişlerdir.

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 2236 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2236|18|98|قال هذا رحمه من ربي فاذا جا وعد ربي جعله دكا وكان وعد ربي حقا

Latin Literal

98. Kâle hâzâ rahmetun min rabbî, fe izâ câe va’du rabbî cealehu dekkâ’(dekkâe), ve kâne va’du rabbî hakkâ(hakkan).

Türkçe Çeviri

Dedi: “Bu, bir rahmettir271 Rabbimden4; öyle ki, geldiği zaman vaadi Rabbimin4; yaptı onu yerle bir/dümdüz; ve oldu vaadi Rabbimin4 bir hak/bir gerçek.

Notlar

Not

Zülkarneyn, bu seddin Yüce Allah’tan gelen, zulme uğrayan bir kavim için bir rahmet olduğunu bildiriyor:Açık ve net olarak anlarız ki zulme uğrayan bir topluma Yüce Allah rahmet etmiştir. Zülkarneyn’i vesile kılarak bu topluma yardım etmiştir. Yüce Allah bir kavme rahmetini bağışladığı vakit artık o kavme bir korku, bir hüzün asla olmaz. Kötülüklerden uzak kalır. Ancak Yüce Allah bir toplumdan rahmetini çekti mi artık o kavmin yüzü asla gülmez. Zülkarneyn’in yaptığı seddi Yüce Allah bir zaman mutlaka yıkacaktır:Anlarız ki Yüce Allah bu seddi bir zaman mutlaka yıkacaktır. Bu vaat kesinlikle gerçekleşecek olan bir vaattir; bir gerçektir. Seddi Yacuc ve Macuc yıkmayacaktır. Yüce Allah’ın bizzat kendisi yıkacaktır. Yüce Allah’ın emir ve işleri uygulamasına Yüce Allah’ın sünneti diyoruz. Deprem gibi doğal afetler Yüce Allah’ın ayetleridir. Anlıyoruz ki deprem veya benzeri bir doğal afetle bu setler bir zaman kesin olarak yıkılacaktır. İki setten en az birisi ne zaman yıkıldı?Ayetleri iyi anlamak için Kur’an’ı bir bütün olarak anlamak zorundayız. Yacuc ve Macuc kavimleri Enbiya suresi 96. ayetinde de geçer.21:96 Ta ki açıldığı vakit önü Yacucun ve Yacucun; ve onlar her bir tepeden inerler/yayılırlar/çoğalırlar/ürerler. 21:97 Ve yaklaştı vaat, hak/gerçek; öyle ki, o vakit o donup kalandır; kâfirlik etmiş kimselerin gözleri; vah bize! Muhakkak olduk bir gaflet içinde bundan; evet! Olduk zalimler. Kur’an bir bütün olarak okunmalıdır. Ayetler konu bütünlüğü dikkate alınmadan, cımbızla çeker gibi alınıp yorumlandığında yanlış anlaşılmalar kaçınılmazdır. Nitekim bu ayetler de yanlış anlaşılmıştır. 21:97 ayetindeki “vakterabel va’du” yani “ve yaklaştı vaat” geçişini kıyametin başlama zamanı olarak yanlış olarak anlarsak bu kez bir önceki ayette geçen Yacuc ve Macuc kavimlerinin önünün açılmasının kıyametin hemen öncesi olacağını anlamak zorunda kalırız. Bu anlayış yanlıştır. Kur’an’da kıyamet durumu saat kelimesi ile işaret edilmiştir. 54:1 ayetinde Yüce Allah ‘Yaklaştı saat’ buyurmuştur. Vaat ise daha geniş bir kelimedir. Saati de kapsar. Yüce Allah’ın dinozorları yok eden gök taşını dünyaya düşürmesi de bir vaattir. Ancak saat değildir. Saat, evrenin tamamen yok olma sürecidir. Lut peygamberin kavmini yok eden ve havada patlayan “airburst’’ gök taşı da bir vaattir. Ancak saat değildir. Vaadin yakın olduğu Rabb’imiz tarafından bildiriliyor. Vaat saat olmadığı için seddin yıkılması kıyamet gününe yakın olmak zorunda değildir. Hatta bu seddin Kur’an inmeden önce bir zamanda yıkılmış olduğu anlaşılabilir. Setler nasıl yıkılmış olabilir?Setleri depremlerin yıkmış olması en muhtemeldir. Arap yarımadası plakasıyla Avrupa plakası etkileşimi nedeniyle Kafkas Dağları depremler açısından son derece aktif ve büyük depremler üretebilen bir bölgedir. Yıkıcı depremlerin ciddi can ve mal kayıplarına yol açtığı bir bölgedir.Aşağıdaki resimde MS 50 ile 2013 yılı arasında bu bölgede gerçekleşmiş olan depremler gösterilmiştir. Açık mavi kareler moment büyüklüğü 5 Görüldüğü üzere Daryal ve Derbent geçitleri tam da aktif fay hatları üzerindedir. Bu fayların da çok yıkıcı depremler oluşturmuş olduğu görülmektedir. Elimizde II. Kiros Dönemi ve daha sonrasını gösteren (En erken veri MS 50’ye kadar) bu bölgede gerçekleşmiş deprem kayıtları maalesef yoktur. Ancak Yüce Allah’ın iş ve oluşları doğa güçleri aracılığıyla gerçekleştirdiği düşünüldüğünde II. Kiros’un demir destekli onardığı veya sağlamlaştırdığı setlerin daha sonra depremler nedeniyle yıkıldığını söyleyebiliriz. II. Kiros’un inşa ettiği setlerin ne zaman yıkıldığını kesin olarak bilemiyoruz. Ancak tarihi kayıtlara göre Derbent bölgesinde MS 1 ve 3. yüzyıllar arası önemli bir refah dönemi yaşanmıştır. 4. yüzyılda göçebe akınlarının yeniden başladığı anlaşılmaktadır. Bu akınlara karşı 5. yüzyılda Sasani hükümdarlığı kale ve surlarla önlemler almaya çalışmıştır. Kesin olarak anlıyoruz ki Zülkarneyn’in inşa ettiği setler Kur’an inmeye başlamasından önce Yüce Allah tarafından yıkılmıştır. Yerle bir edilmiştir, dümdüz edilmiştir. Yacuc-Macuc kavimlerinin her tepeden yayılmaları (çoğalmaları):Yüce Allah’ın seddi bir zaman yıkmasıyla bu iki kavmin yani Kimmerler ve İskitlerin önündeki engel kalktığı için bu iki kavim tüm yeryüzüne yayılmıştır. Ayette geçen “yensilûn” kelimesinin yayılma dışında çoğalma anlamının da olması Kur’an’ın büyük bir mucizesidir. Bu kavimler yeryüzüne yayıldıkça nesiller olarak da çoğalmış ve yeryüzüne hâkim olmuştur. Genetik çalışmalar dikkate alındığında görülür ki günümüzde yeryüzünde yaşayan insanların çoğunluğu Y-DNA’sında haplo grup R taşımaktadır. Bu R haplo geni de Kimmerler (Yacuc) ve İskitlerle (Macuc) direkt olarak ilişkilidir. Diğer bir deyişle Yacuc ve Macuc kavimleri seddin açılmasıyla tüm yeryüzüne zaten yayılmışlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 2237 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2237|18|99|وتركنا بعضهم يوميذ يموج في بعض ونفخ في الصور فجمعنهم جمعا

Latin Literal

99. Ve teraknâ ba’dahum yevmeizin yemûcu fî ba’dın ve nufiha fis sûri fe cema’nâhum cem’â(cem’an).

Türkçe Çeviri

Ve terk ettik bir kısmını onların o gün; dalgalanır bir kısım içinde; ve üflenir Sur’a64; öyle ki, bir araya getirdik onları; tümden.

Notlar

Not

Zülkarneyn ile ilgili kıssa bir önceki ayetle bitmiştir. Ancak Kur’an’ı özensiz ve dikkatsiz okuyanlar, Kur’an hâricinde dinde hüküm koyan kitaplar okuyanlar hemen sonrası gelen 99, 100 ve 101. ayetleri Zülkarneyn kıssasına eklerler ki bu kesinlikle yanlıştır. Konu 99, 100 ve 101. ayetlerle “yevmeizin”, “o gün (o evre)” kelimesi ile işaret edilen sura üflemeye, kıyametin kopmasına, ahiret evreninde insanların toplanmasına ve cehennemin gösterilmesine dönmüştür. Bu 3 ayeti iyi anlamak için Yüce Allah’ın 18:99 ve 18:100 ayetlerinde işaret ettiği “yevmeizin” yani “o gün (o evre, o dönem)” kavramı ile neyi işaret ettiğini iyi anlamak gerekir. İlk dikkat çeken nokta 18:99 ayetinde geçen “yevmeizin” kelimesi ile sura üflemenin birlikte işaret edilmesidir. Diğer önemli bir nokta ise 18:100 ayetinde geçen “yevmeizin” kelimesi ile cehennemin kâfirlere gösterilmesi olayının birlikte işaret edilmesidir.Kur’an’da “yevmeizin” kelimesi toplam 70 kez geçer. Bu geçişlerden anlaşılır ki “yevmeizin” kelimesi yani “o gün (o evre, o dönem)” kelimesi geçtiği ayette işlenen konuya göre değişir. Açıkça anlarız ki 18:99 ve 18:100 ayetlerinde işaret edilen “o gün (o evre, o dönem)” evrenimizin yok olma sürecinin başlamasıyla başlayan (sura üfleme ile tetiklenen ve Kur’an’da “saat” olarak geçen olayın başlamasıyla başlayan) ahiret evreninde yeniden diriliş ve hesap görmeyle devam eden ve sonrası insanların cennet veya cehennem evrenlerine geçişiyle sonlanan dönemdir (evredir, gündür). Benzer geçişlere örnek olarak 4:42, 6:16, 7:8, 11:66, 14:49, 16:87, 20:102, 20:108, 20:109, 22:56, 23:101 ayetleri verilebilir. Kur’an’da kıssaların nasıl değiştiğine güzel bir örnek:Zülkarneyn kıssasından hemen önce 18:82 ayetiyle anlatılan kıssa bir şehirdeki iki yetim çocuğa ait olan bir hazinenin Yüce Allah tarafından korunması ve zamanı geldiğinde bu iki yetimin hazinelerini çıkarmaları kıssasıdır. 18:82 “Ve duvara gelince; öyle ki, o (duvar) şehirdeki iki yetim çocuk içindi; ve onun (duvarın) altındaydı bir hazine o ikisine; ve o ikisinin babaları bir salih/bir iyiydi; öyle ki, diledi Rabbin ki erişsinler güçlü çağlarına ve çıkarsınlar hazinelerini; bir rahmet Rabbinden; yapmadım onu emrimden; işte budur tevili asla güç yetiremediğinin üzerine bir sabır.”Yüce Allah iki yetim kıssasını 18:82 ayetinde bitirip Zülkarneyn kıssasına “vav (وَ)” yani “ve” bağlacıyla girmiştir. 18:83 ayetinde “Ve sual ederler/sorarlar sana Zülkarneyn hakkında…” buyurarak konuyu değiştirmiştir. Zülkarneyn kıssasını 18:83-18:98 ayetleri arasında bizlere bildirmiştir. Yüce Allah 18:99 ayetinde yine “vav (وَ)” yani “ve” bağlacıyla konuyu tekrar değiştirmiştir. Zülkarneyn konusunu bitirip konuyu ”yevmeizin (o gün, o dönem)” kelimesi işaretiyle sura üflemeye, kıyametin kopmasına, ahiret evreninde görülecek hesaba ve cehennemin gösterilmesine döndürmüştür.18:99, 18:100 ve 18:101 ayetlerinin Zülkarneyn kıssası ile ilgisi yoktur. Bu 3 ayet Kur’an’ın genel mesajlarını içerir. 18:99 ayetinde işaret edilen, Yüce Allah’ın terk ettiği, birbirleri içinde dalgalanan kimselerin ve ahirette hesap için bir araya getirilen kimselerin Zülkarneyn kıssasıyla ilgisi yoktur. Açıktır ki bu ayetlerde işaret edilen kimseler kıyametin kopmasına yani “saate” tanık olan insanlardır. Ahirette topluca bir araya getirilenler de tüm insanlardır. 18:100 ayetinde de açıkça bildiriliyor ki bir araya getirilen insanlardan kâfirlik etmiş olanlara (gerçeği örtmüş, gizlemiş olanlara) cehennemin de gösterilmesi haktır. Sonuç olarak 18:99, 18:100 ve 18:101 ayetleri Zülkarneyn kıssasına katılmamalıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sur (Kavram ID: 64)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 2238 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2238|18|100|وعرضنا جهنم يوميذ للكفرين عرضا

Latin Literal

100. Ve aradnâ cehenneme yevmeizin lil kâfirîne ardâ(ardan).

Türkçe Çeviri

Ve sunduk/gösterdik cehennemi o gün kâfirler25 için; bir sunuş/bir gösterme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Kehf/Büyük Mağara Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 2239 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2239|18|101|الذين كانت اعينهم في غطا عن ذكري وكانوا لا يستطيعون سمعا

Latin Literal

101. Ellezîne kânet a’yunuhum fî gıtâin an zikrî ve kânû lâ yestetîûne sem’â(sem’an).

Türkçe Çeviri

Kimseler; oldu gözleri onların bir örtü içinde, zikrimden*; ve oldular güç yetiremeyenler bir işitmeye.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ımdan.

Sure 19: Meryem/Meryem (مَرْيَم)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 2255 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2255|19|7|يزكريا انا نبشرك بغلم اسمه يحيي لم نجعل له من قبل سميا

Latin Literal

7. Yâ zekeriyyâ innâ nubeşşiruke bi gulâminismuhu yahyâ lem nec’al lehu min kablu semiyyâ(semiyyen).

Türkçe Çeviri

Ey Zekeriyyâ! Doğrusu biz müjdeleriz sana bir gılmân412; ismi onun Yahyâ'dır; asla yapmadık ona önceden bir (aynı) isimli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gılmân (Kavram ID: 412)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 2259 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2259|19|11|فخرج علي قومه من المحراب فاوحي اليهم ان سبحوا بكره وعشيا

Latin Literal

11. Fe harece alâ kavmihî minel mihrâbi fe evhâ ileyhim en sebbihû bukreten ve aşiyyâ(aşiyyen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki çıktı karşısına kavminin/toplumunun; mihraptan/özel alandan; öyle ki vahyetti/işaretle ilham etti onlara; ki tesbih31 edin sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le) ve akşam/Güneş’in batması (-yla).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 2279 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2279|19|31|وجعلني مباركا اين ما كنت واوصني بالصلوه والزكوه ما دمت حيا

Latin Literal

31. Ve cealenî mubâreken eyne mâ kuntu ve evsânî bis salâti vez zekâti mâ dumtu hayyâ(hayyen).

Türkçe Çeviri

Ve yaptı (Allah) beni (İsa) bir mübarek/bereketlendirilmiş, her nerede olduysam; ve vasiyet etti bana salâtı5 ve zekâtı10; daim olduğum (sürece) hayatta.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 2283 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2283|19|35|ما كان لله ان يتخذ من ولد سبحنه اذا قضي امرا فانما يقول له كن فيكون

Latin Literal

35. Mâ kâne lillâhi en yettehıze min veledin subhâneh(subhânehu), izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Allah'a ki edinir hiçbir çocuk; Subhân'dır7 O; kadere/karara bağladığı zaman bir emri; öyle ki ancak der ona: “Ol!”; öyle ki olur o.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 2303 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2303|19|55|وكان يامر اهله بالصلوه والزكوه وكان عند ربه مرضيا

Latin Literal

55. Ve kâne ye’muru ehlehu bis salâti vez zekâti ve kâne inde rabbihî mardıyyâ(mardıyyen).

Türkçe Çeviri

Ve oldu (İsmail); emreder ahalisine/halkına salâtı5 ve zekâtı10; ve oldu (İsmail) Rabbi4 indinde/katında razı olunan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zekât (Kavram ID: 10)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 2306 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2306|19|58|اوليك الذين انعم الله عليهم من النبين من ذريه ادم وممن حملنا مع نوح ومن ذريه ابرهيم واسريل وممن هدينا واجتبينا اذا تتلي عليهم ايت الرحمن خروا سجدا وبكيا

Latin Literal

58. Ulâikellezîne en’amallâhu aleyhim minen nebiyyîne min zurriyyeti âdeme ve mimmen hamelnâ mea nûhin ve min zurriyyeti ibrâhîme ve isrâîle ve mimmen hedeynâ vectebeynâ, izâ tutlâ aleyhim âyâtur rahmâni harrû succeden ve bukiyyâ(bukiyyen). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir (ki) nimet verdi Allah üzerlerine; nebilerden132; zürriyetinden Âdem’in50; ve Nûh’la birlikte taşıdığımız kimseden; ve zürriyetinden İbrahim’in ; ve İsrâîl’in (Yakûb'un); ve doğru yola kılavuzladığımız kimseden; ve seçtiğimiz (-den); okunduğu zaman onlara Rahmân'ın1 ayetleri; kapandılar secde12 edenler (olarak); ve ağlayanlar/göz yaşı dökenler (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Nebi (Kavram ID: 132)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 2307 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2307|19|59|فخلف من بعدهم خلف اضاعوا الصلوه واتبعوا الشهوت فسوف يلقون غيا

Latin Literal

59. Fe halefe min ba’dihim halfun edâus salâte vettebeûş şehevâti fe sevfe yelkavne gayyâ(gayyen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki halife65 oldu onlardan sonra bir halef65; zayi ettiler/kaybettiler salâtı5; ve tabi oldular şehvetlerine; öyle ki yakında karşılaşırlar bir yanılmaya/yanlışa sapmaya.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)

Meryem/Meryem Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 2313 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2313|19|65|رب السموت والارض وما بينهما فاعبده واصطبر لعبدته هل تعلم له سميا

Latin Literal

65. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ fa’budhu vastabir li ibâdetih(ibâdetihî), hel ta’lemu lehu semiyyâ(semiyyen).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; öyle ki kulluk46 et O’na; ve sabret51 kulluğuna46 O’nun*; bilir misin O’na bir (aynı) isimli49**?

Notlar

Not 1

*O'na kulluk etmek zorludur, sabır gerektirir, mücadele gerektirir, metanetli direnme gerektirir.**İsim kelimesi Yüce Allah için kullanıldığında O'nun sıfatlarını işaret eder. O'nun sıfatlarına hiçbir şey sahip olamaz, benzeşemez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Gökler (Kavram ID: 162)

Sure 20: Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri (طه)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 2352 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2352|20|6|له ما في السموت وما في الارض وما بينهما وما تحت الثري

Latin Literal

6. Lehu mâ fis semâvâti ve mâ fîl ardı ve mâ beynehumâ ve mâ tahtes serâ.

Türkçe Çeviri

O’nadır* göklerdeki162 ve yerdeki; ve ikisinin arasındaki; ve toprağın** altındaki.

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Zeminin, zenginliğin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 2360 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2360|20|14|انني انا الله لا اله الا انا فاعبدني واقم الصلوه لذكري

Latin Literal

14. İnnenî enallâhu lâ ilâhe illâ ene fa’budnî ve ekımis salâte li zikrî.

Türkçe Çeviri

Doğrusu ben; benim Allah; yoktur ilâh74 benim dışında; öyle ki kulluk46 et bana; ve dik/ayağa kaldır salâtı5; zikrim* için.

Notlar

Not 1

*Kur’ân'ım.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 2361 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2361|20|15|ان الساعه اتيه اكاد اخفيها لتجزي كل نفس بما تسعي

Latin Literal

15. İnnes sâate âtiyetun ekâdu uhfîhâ li tuczâ kullu nefsin bimâ tes’â.

Türkçe Çeviri

Doğrusu sâat470 bir gelendir; neredeyse* hafiyelik988 ederim** ona***; cezalandırılması63 içindir her bir nefsin201 kovaladığıyla****.

Notlar

Not 1

*Fiil, geniş zaman 1. tekil şahıs, "neredeyse olurum".**Gizlerim onu.***Saate.****İlerlediğiyle, yürüdüğüyle, peşinden koştuğuyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Nefis (Kavram ID: 201)
Sâat (Kavram ID: 470)
Hafiyelik, hafilik. (Kavram ID: 988)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 2386 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2386|20|40|اذ تمشي اختك فتقول هل ادلكم علي من يكفله فرجعنك الي امك كي تقر عينها ولا تحزن وقتلت نفسا فنجينك من الغم وفتنك فتونا فلبثت سنين في اهل مدين ثم جيت علي قدر يموسي

Latin Literal

40. İz temşî uhtuke fe tekûlu hel edullukum alâ men yekfuluh(yekfuluhu), fe reca’nâke ilâ ummike key takarre aynuhâ ve lâ tahzen(tahzene), ve katelte nefsen fe necceynâke minel gammi ve fetennâke futûnâ(futûnen), fe lebiste sinîne fî ehli medyene summe ci’te alâ kaderin yâ mûsâ.

Türkçe Çeviri

Yürüyüp gidiyorken kız kardeşin öyle ki diyordu: "Göstereyim mi sizlere kimseyi (ki) kefil olur ona*"; öyle ki geri döndürdük seni annene ki aydın olsun gözü ve hüzünlemesin; ve katletmiştin bir nefsi201 öyle ki kurtardık seni gamdan; ve fitnelendirdik610 seni bir fitne610 (-le); öyle ki kaldın senelerce Medyen ehlinde568; sonra geldin bir kadere** ey Mûsâ!

Notlar

Not 1

*Mûsâ'ya.**Ölçüye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 2416 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2416|20|70|فالقي السحره سجدا قالوا امنا برب هرون وموسي

Latin Literal

70. Fe ulkıyes seharatu succeden kâlû âmennâ bi rabbi hârûne ve mûsâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki kapandı sihirbazlar secde12 edenler (olarak); dediler: “İman45 ettik Rabbine4 Harun'un ve Musa'nın.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Müslim (Kavram ID: 45)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 2461 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2461|20|115|ولقد عهدنا الي ادم من قبل فنسي ولم نجد له عزما

Latin Literal

115. Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun ahit* yaptık Âdem'e önceden; öyle ki unuttu** ve asla bulmadık onda** bir azim.

Notlar

Not 1

*Misak, antlaşma. **Âdem.

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 2462 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2462|20|116|واذ قلنا للمليكه اسجدوا لادم فسجدوا الا ابليس ابي

Latin Literal

116. Ve iz kulnâ lil melâiketiscudû li âdeme fe secedû illâ iblîs(iblîse), ebâ.

Türkçe Çeviri

Ve dediğimiz zaman meleklere48 secde70 edin Âdem'e50; öyle ki secde70 ettiler; ancak iblîs190 reddetti/geri çevirdi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âdem, Adem (Kavram ID: 50)
Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 2463 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2463|20|117|فقلنا يادم ان هذا عدو لك ولزوجك فلا يخرجنكما من الجنه فتشقي

Latin Literal

117. Fe kulnâ yâ âdemu inne hâzâ aduvvun leke ve li zevcike fe lâ yuhricennekumâ minel cenneti fe teşkâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedik: "Ey Âdem50! Doğrusu bu* bir düşmandır sana ve eşine; öyle ki çıkarmasın ikinizi cennetten; öyle ki perişan/mutsuz olursun."

Notlar

Not 1

*İblîs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âdem, Adem (Kavram ID: 50)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 2464 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2464|20|118|ان لك الا تجوع فيها ولا تعري

Latin Literal

118. İnne leke ellâ tecûa fîhâ ve lâ ta’râ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu sana* ki acıkmazsın orada**; ve çıplak olmazsın/kalmazsın.

Notlar

Not 1

*Âdem.**Cennette.

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 2465 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2465|20|119|وانك لا تظموا فيها ولا تضحي

Latin Literal

119. Ve enneke lâ tazmeu fîhâ ve lâ tadhâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki sen susamazsın orada* ve kavrulmazsın**.

Notlar

Not 1

*Cennet.**Bir yıldızdan çıkan ışıma/ışık nedeniyle derinin yanması, kavrulması. Dünya için Güneş. Başka bir gezegen için kendi yıldızı.

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 120

Ayet No: 120 | Kur'an Ayet No: 2466 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2466|20|120|فوسوس اليه الشيطن قال يادم هل ادلك علي شجره الخلد وملك لا يبلي

Latin Literal

120. Fe vesvese ileyhiş şeytânu kâle yâ âdemu hel edulluke alâ şeceretil huldi ve mulkin lâ yeblâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki vesvese verdi ona doğru şeytân; dedi (şeytân): "Ey Âdem! Kılavuz olayım mı sana ölümsüzlük ağacına karşı; ve bir mülke (ki) belalanmaz?256.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bela (Kavram ID: 256)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 121

Ayet No: 121 | Kur'an Ayet No: 2467 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2467|20|121|فاكلا منها فبدت لهما سوتهما وطفقا يخصفان عليهما من ورق الجنه وعصي ادم ربه فغوي

Latin Literal

121. Fe ekelâ minhâ fe bedet lehumâ sev’âtuhumâ ve tafıkâ yahsıfâni aleyhimâ min varakıl cenneti ve asâ âdemu rabbehu fe gavâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki yedi ikisi ondan*; öyle ki ortaya çıkıp göründü ikisine kötülükleri**; ve hemen başladı ikisi ilmikleyip/bağlayıp örtmeye üstlerini cennet varağından/yaprağından; ve asi oldu Âdem50 Rabbine4; öyle ki saptı/şaşırdı.

Notlar

Not 1

*Ağaçtan.**Cinsel organ bölgeleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âdem, Adem (Kavram ID: 50)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 122

Ayet No: 122 | Kur'an Ayet No: 2468 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2468|20|122|ثم اجتبه ربه فتاب عليه وهدي

Latin Literal

122. Summectebâhu rabbuhu fe tâbe aleyhi ve hedâ.

Türkçe Çeviri

Sonra seçti* onu** Rabbi4; öyle ki tevbe33 etti üzerine (Âdem’in); ve doğru yola kılavuzladı.

Notlar

Not 1

*Bir resûl olarak. **Âdem'i.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 123

Ayet No: 123 | Kur'an Ayet No: 2469 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2469|20|123|قال اهبطا منها جميعا بعضكم لبعض عدو فاما ياتينكم مني هدي فمن اتبع هداي فلا يضل ولا يشقي

Latin Literal

123. Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’dın aduvv(aduvvun), fe immâ ye’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yadıllu ve lâ yeşkâ.

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "İnin ikiniz aşağıya oradan topluca*; bir kısmınız* bir kısma* bir düşman (olarak); öyle ki ne zaman geldi sizlere* benden bir doğru yola kılavuz**; öyle ki kim tabi oldu doğru yola kılavuzuma**; öyle ki dalalete128 düşmez; ve perişan/mutsuz olmaz."

Notlar

Not 1

*Muhatap tüm insanlar olmuştur. **Kutsal kitaplar. Sadece kutsal kitaplar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 124

Ayet No: 124 | Kur'an Ayet No: 2470 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2470|20|124|ومن اعرض عن ذكري فان له معيشه ضنكا ونحشره يوم القيمه اعمي

Latin Literal

124. Ve men a’rada an zikrî fe inne lehu maîşeten danken ve nahşuruhu yevmel kıyâmeti a’mâ.

Türkçe Çeviri

Ve kim yüz çevirdi/kaçındı zikrimden78*; öyle ki doğrusu onadır dar/zor/zayıf/sefil bir yaşam; ve haşrederiz556 onu kıyamet günü148 âmâ (olarak).

Notlar

Not 1

*Sadece kutsal kitaplar demeyip onlardan yüz çevirenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 2476 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2476|20|130|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل غروبها ومن اناي اليل فسبح واطراف النهار لعلك ترضي

Latin Literal

130. Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kable gurûbihâ, ve min ânâil leyli fe sebbih ve etrâfen nehâri lealleke terdâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51 üzerine ne derler onlar; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun; ve gece171 vakitlerinden; öyle ki tesbih31 et; ve taraflarında/etrafında gündüzün170; belki sen razı olursun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Tâ-Hâ/Tâ-Hâ Harfleri Suresi - Ayet 132

Ayet No: 132 | Kur'an Ayet No: 2478 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2478|20|132|وامر اهلك بالصلوه واصطبر عليها لا نسلك رزقا نحن نرزقك والعقبه للتقوي

Latin Literal

132. Ve’mur ehleke bis salâti vastabir aleyhâ, lâ nes’eluke rızkâ(rızkan), nahnu nerzukuk(nerzukuke), vel âkıbetu lit takvâ.

Türkçe Çeviri

Ve emret ahaline/halkına salâtı5; ve bağlan sabırla51 ona (salâta); sormayız sana bir rızık; biz rızıklandırırız seni; ve akıbet892 takvalılaradır21.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Sure 21: Enbiyâ/Nebiler (ٱلْأَنْبِيَاء)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 2491 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2491|21|10|لقد انزلنا اليكم كتبا فيه ذكركم افلا تعقلون

Latin Literal

10. Lekad enzelnâ ileykum kitâben fîhi zikrukum, e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).

Türkçe Çeviri

Ant olsun indirdik sizlere bir kitap*; içindedir onun bir zikir/hatırlatma sizlere; öyleyse akletmez562 misiniz?

Notlar

Not 1

*Kur’ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akletmek. (Kavram ID: 562)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 2501 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2501|21|20|يسبحون اليل والنهار لا يفترون

Latin Literal

20. Yusebbihûnel leyle ven nehâre lâ yefturûn(yefturûne).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 ederler gece171 ve gündüz170; gevşemezler/dinmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tesbih (Kavram ID: 57)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 2503 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2503|21|22|لو كان فيهما الهه الا الله لفسدتا فسبحن الله رب العرش عما يصفون

Latin Literal

22. Lev kâne fîhimâ âlihetun illâllâhu le fesedetâ, fe subhânallâhi rabbil arşi ammâ yasıfûn(yasıfûne).

Türkçe Çeviri

Eğer olsaydı ikisinde ilahlar Allah'ın dışında mutlak fesada/kargaşaya uğrardı o ikisi; öyle ki Subhân'dır7 Allah; arşın66 Rabbidir4; vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
Arş (Kavram ID: 66)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 2511 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2511|21|30|اولم ير الذين كفروا ان السموت والارض كانتا رتقا ففتقنهما وجعلنا من الما كل شي حي افلا يومنون

Latin Literal

30. E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmezler mi kâfirlik25 etmiş kimseler ki gökler162 ve yer olmuştu bir bitişik/yapışık387; öyle ki ayırdık* o ikisini; ve yaptık sudan her bir canlı şeyi387; öyle ki iman47 etmezler mi?

Notlar

Not 1

Bitişik olan yani tekillik ('singularity') halinde olan gökler ve yer 13.8 milyar yıl önce büyük patlamayla ayrıldı. Boyutlar oluştu. Tek bir kuvvet ayrılarak 4 temel kuvveti oluşturdu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Gökler (Kavram ID: 162)
Retka. Bitişik/yapışık. (Kavram ID: 387)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 2512 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2512|21|31|وجعلنا في الارض روسي ان تميد بهم وجعلنا فيها فجاجا سبلا لعلهم يهتدون

Latin Literal

31. Ve cealnâ fîl ardı revâsiye en temîde bihim ve cealnâ fîhâ ficâcen subulen leallehum yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık yerde/yeryüzünde revâsiye146; ki sarsar (yer) onları (insanları); ve yaptık orada (yerde) geçitler; yollar; belki onlar doğru yola kılavuzlanırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 2515 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2515|21|34|وما جعلنا لبشر من قبلك الخلد افاين مت فهم الخلدون

Latin Literal

34. Ve mâ cealnâ li beşerin min kablikel huld(hulde), e fe in mitte fe humul hâlidûn(hâlidûne).

Türkçe Çeviri

Ve yapmış değiliz bir beşere432 senden önce ölümsüzlük185; öyle ki eğer (sen) ölsen*; öyle ki onlar ölümsüzler185 mi?

Notlar

Not 1

*Eğer geçişi önemlidir. 'Öldün, yada ölürsün' şeklinde gelmemiştir; 'eğer ölürsen' şeklinde gelmiştir. Yüce Allah yolunda katledilenler ölü değillerdir. Rableri katında rızıklandırılırlar. Cennete giren insanların ilk ölüm haricinde ölüm tatmadıkları bildirildiğine göre resûllerin ve müminlerin de Yüce Allah yolunda katledilenler gibi ölü olmadıkları anlaşılır. Rableri katında rızıklandırılırlar. 2:154, 3:169 ve 44:56 ayetlerine bakınız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Beşer (Kavram ID: 432)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 2528 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2528|21|47|ونضع الموزين القسط ليوم القيمه فلا تظلم نفس شيا وان كان مثقال حبه من خردل اتينا بها وكفي بنا حسبين

Latin Literal

47. Ve nedaul mevâzînel kısta li yevmil kıyâmeti fe lâ tuzlemu nefsun şey’â(şey’en) ve in kâne miskâle habbetin min hardelin eteynâ bihâ, ve kefâ binâ hâsibîn(hâsibîne).

Türkçe Çeviri

Ve koyarız mizanları658 eşitlikle230 kıyamet günü148 için; öyle ki zulmedilmez257 bir nefse bir şey; ve eğer olduysa ağırlığınca bir hardaldan bir tane geliriz onunla; ve kafi geldi bize hesaplayanlar (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mizan (Kavram ID: 658)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 2554 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2554|21|73|وجعلنهم ايمه يهدون بامرنا واوحينا اليهم فعل الخيرت واقام الصلوه وايتا الزكوه وكانوا لنا عبدين

Latin Literal

73. Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâh(zekâti), ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık onları emirler/liderler; doğru yola kılavuzlarlar emrimizle; ve vahyettik603 onlara faaliyet yapmayı; hayırlar/iyilikler; ve ikame572 edenler salâtı5; ve verenler zekâtı10; ve oldular bize kulluk46 edenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 2557 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2557|21|76|ونوحا اذ نادي من قبل فاستجبنا له فنجينه واهله من الكرب العظيم

Latin Literal

76. Ve nûhan iz nâdâ min kablu festecebnâ lehu fe necceynâhu ve ehlehu minel kerbil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Ve Nûh’u1014; nida ettiği* zaman önceden; öyle ki cevap verdik ona**; öyle ki kurtardık onu*** ve ehlini568 azîm**** kaygı/kederden.

Notlar

Not 1

*Seslendiği.**Nûh'a.***Nûh'u.****Büyük, azametli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Nûh (Kavram ID: 1014)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 2558 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2558|21|77|ونصرنه من القوم الذين كذبوا بايتنا انهم كانوا قوم سو فاغرقنهم اجمعين

Latin Literal

77. Ve nasarnâhu minel kavmillezîne kezzebû bi âyâtinâ, innehum kânû kavme sev’in fe agraknâhum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Ve yardım ettik ona* kavmine/toplumuna karşı; kimselerdir (ki) yalanladılar195 ayetlerimizi; doğrusu onlar olmuşlardı kötü bir kavim/toplum; öyle ki boğduk onları topluca.

Notlar

Not 1

*Nûh'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 2560 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2560|21|79|ففهمنها سليمن وكلا اتينا حكما وعلما وسخرنا مع داود الجبال يسبحن والطير وكنا فعلين

Latin Literal

79. Fe fehhemnâhâ suleymân(suleymâne), ve kullen âteynâ hukmen ve ılmen ve sehharnâ mea dâvudel cibâle yusebbihne vet tayr(tayre), ve kunnâ fâılîn(fâılîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki, kavrattık onu Süleyman'a; ve her birine verdik bir hüküm67; ve bir bilgi; ve boyun eğdirdik Davut'la birlikte dağları; tesbih57 ederler; ve kuşu; ve olduk yapanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tesbih (Kavram ID: 57)
Hüküm (Kavram ID: 67)

Enbiyâ/Nebiler Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 2568 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2568|21|87|وذا النون اذ ذهب مغضبا فظن ان لن نقدر عليه فنادي في الظلمت ان لا اله الا انت سبحنك اني كنت من الظلمين

Latin Literal

87. Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve sahibi NuN*; gittiği zaman kızgın; öyle ki zannetti ki asla güç yetirmeyiz ona; o durumda nida etti karanlıklar içinde ki: “Yoktur ilah senin dışında; Subhân'sın7 sen; doğrusu ben oldum zalimlerden.”

Notlar

Not 1

*İki N harfi sahibi. Yunus peygamber işaret edilmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Sure 22: Hac/Delille Tartışma (ٱلْحَجّ)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 2610 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2610|22|17|ان الذين امنوا والذين هادوا والصبين والنصري والمجوس والذين اشركوا ان الله يفصل بينهم يوم القيمه ان الله علي كل شي شهيد

Latin Literal

17. İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîne ven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrekû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu iman47 etmiş kimseler; ve yahudileşmiş267 kimseler; ve Sâbiîler266; ve Nasârâlılar268; ve Mecûsiler270; ve kimseler (ki) ortak koştular/şirke girdiler71; doğrusu Allah ayırır* arasını onların kıyamet günü148; doğrusu Allah her bir şey üzerine şahittir/tanıktır.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah ortak koşarak Yüce Allah'a iman etmiş kimseleri diğerlerinden direkt olarak ayırır. Bu kimseler cehenneme girdirilir. Not: 2:62, 5:69, 22:17 ayetleri cennetlere girmenin minimum/asgari/en az şartlarını bildirmektedir. 22:17 ayetinde ayrıca cehenneme girmemenin yolu olan şirke günahına bir vurgu vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Sâbiîler (Kavram ID: 266)
Yahudileşmek (Kavram ID: 267)
Nasârâlılar (Kavram ID: 268)
Mecûsiler (Kavram ID: 270)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 2611 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2611|22|18|الم تر ان الله يسجد له من في السموت ومن في الارض والشمس والقمر والنجوم والجبال والشجر والدواب وكثير من الناس وكثير حق عليه العذاب ومن يهن الله فما له من مكرم ان الله يفعل ما يشا

Latin Literal

18. E lem tera ennallâhe yescudu lehu men fis semâvâti ve men fîl ardı veş şemsu vel kameru ven nucûmu vel cibâlu veş şeceru ved devabbu ve kesîrun minen nâs(nâsi), ve kesîrun hakka aleyhil azâb(azâbu), ve men yuhinillâhu fe mâ lehu min mukrim(mukrimin), innallâhe yef’alu mâ yeşâ’(yeşâu).(SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin ki Allah'a; secde70 eder O'na, kimse göklerdeki ve kimse yerdeki; ve Güneş; ve Ay; ve yıldızlar; ve dağlar; ve ağaç92; ve hareketli canlılar; ve insanlardan çoğu; ve çoğu (insan) hak etti üzerine azabı; ve kimse (ki) aşağılar Allah; öyle ki olmaz ona hiçbir değer veren; doğrusu Allah yapar dilediğini.

Notlar

Not 1

*Kozmik ağ. Dallanmış budaklanmış galaksiler sistemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
Ağaç (Kavram ID: 92)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 2612 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2612|22|19|هذان خصمان اختصموا في ربهم فالذين كفروا قطعت لهم ثياب من نار يصب من فوق روسهم الحميم

Latin Literal

19. Hâzâni hasmânihtesamû fî rabbihim fellezîne keferû kuttıat lehum siyâbun min nâr(nârin), yusabbu min fevkı ruûsihumul hamîm(hamîmu).

Türkçe Çeviri

İşte şu ikisi; iki hasım*; hasımlaştılar** Rableri435 hakkında; öyle ki kâfirlik25 etmiş kimselere (ki) kesildi onlara ateşten elbiseler803; dökülür başlarının üstenden hamîm804.

Notlar

Not 1

*Karşı/zıt taraf.**Zıtlaştılar, tartıştılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Nebileri Rabler edinmek. (Kavram ID: 435)
Ateşten elbiseler. (Kavram ID: 803)
Hamîm (Kavram ID: 804)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 2619 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2619|22|26|واذ بوانا لابرهيم مكان البيت ان لا تشرك بي شيا وطهر بيتي للطايفين والقايمين والركع السجود

Latin Literal

26. Ve iz bevve’nâ li ibrâhîme mekânel beyti en lâ tuşrik bî şey’en ve tahhir beytiye lit tâifîne vel kâimîne ver rukkais sucûd(sucûdi).

Türkçe Çeviri

Ve saptadığımız/tespit ettiğimiz zaman İbrahim'e beytin32 mekanını/yerini; ki şirk koşma71 benimle bir şey; ve temizle beytimi32*; etrafta dolaşanlar için; ve dikelmişler/ayağa kalkmışlar/doğrulmuşlar (için); ve rükû11 edenler (için); secde12 edenler (için).

Notlar

Not 1

*Kimseye ait olmayan, topluma ait olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 2623 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2623|22|30|ذلك ومن يعظم حرمت الله فهو خير له عند ربه واحلت لكم الانعم الا ما يتلي عليكم فاجتنبوا الرجس من الاوثن واجتنبوا قول الزور

Latin Literal

30. Zâlike ve men yuazzım hurumâtillâhi fe huve hayrun lehu inde rabbih(rabbihî), ve uhıllet lekumul en’âmu illâ mâ yutlâ aleykum fectenibûr ricse minel evsâni vectenibû kavlez zûr(zûri).

Türkçe Çeviri

İşte budur; ve kim büyütür/büyük yapar haramlarını Allah'ın; öyle ki o bir hayırdır ona Rabbinin4 indinde/katında; ve helal kılındı sizlere en’âm645; dışındadır tilâvet874 edilen üzerinize; artık kaçının rics773 (-den); evsândan786; ve kaçının sahte/yanıltan söylem (-den)

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rics (Kavram ID: 773)
Evsân (Kavram ID: 786)
Tilâvet (Kavram ID: 874)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 2628 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2628|22|35|الذين اذا ذكر الله وجلت قلوبهم والصبرين علي ما اصابهم والمقيمي الصلوه ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

35. Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; anıldığı zaman Allah korkar kalpleri; ve sabredenler51 kendileri üzerine isabet edene; ve ikame edenler salâtı5; ve rızıklandırdığımızdan onları infak6 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 2633 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2633|22|40|الذين اخرجوا من ديرهم بغير حق الا ان يقولوا ربنا الله ولولا دفع الله الناس بعضهم ببعض لهدمت صومع وبيع وصلوت ومسجد يذكر فيها اسم الله كثيرا ولينصرن الله من ينصره ان الله لقوي عزيز

Latin Literal

40. Ellezîne uhricû min diyârihim bi gayri hakkın illâ en yekûlû rabbunallâh(rabbunallâhu), ve lev lâ def’ullâhin nâse ba’dahum bi ba’dın lehuddimet savâmıu ve biyaun ve salavâtun ve mesâcidu yuzkeru fîhesmullâhi kesîrâ(kesîran), ve le yansurennallâhu men yansuruh(yansuruhu), innallâhe le kaviyyun azîz(azîzun).

Türkçe Çeviri

Kimseler; çıkarıldılar diyarlarından haksız yere; sadece ki derler: “Rabbimiz4 Allah'tır”; fakat olmasaydı defetmesi Allah'ın insanların bir kısmını onların bir kısmıyla; mutlak yıkılırdı manastırlar; ve kiliseler; ve salâtlar23; ve mescitler16; anılır orada Allah'ın ismi çokça; ve mutlak yardım eder Allah O’na (Allah’a) yardım eden kimseye; doğrusu Allah mutlak Kaviyy'dir72; Azîz'dir37.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mescit (Kavram ID: 16)
Azîz (Kavram ID: 37)
Kaviyy (Kavram ID: 72)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 2634 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2634|22|41|الذين ان مكنهم في الارض اقاموا الصلوه واتوا الزكوه وامروا بالمعروف ونهوا عن المنكر ولله عقبه الامور

Latin Literal

41. Ellezîne in mekkennâhum fîl ardı ekâmûs salâte ve âtevuz zekâte ve emerû bil ma’rûfi ve nehev anil munker(munkeri), ve lillâhi âkıbetul umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Kimseler; eğer güçlendirsek/sağlam şekilde yerleştirsek yerde/yeryüzünde; ikame572 ederlerdi salâtı5; ve verirlerdi zekâtı10; ve emrederlerdi marufla291; ve engellerlerdi/yasaklarlardı münkeri82; ve Allah'adır akıbeti892 emirlerin/işlerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Münker (Kavram ID: 82)
maruf (Kavram ID: 291)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 2668 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2668|22|75|الله يصطفي من المليكه رسلا ومن الناس ان الله سميع بصير

Latin Literal

75. Allâhu yastafî minel melâiketi rusulen ve minen nâs(nâsi), innallâhe semîun basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Allah saflaştırır meleklerden resûller418 ve insanlardan; doğrusu Allah bir Semî’dir; bir Basîr’dir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 2670 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2670|22|77|يايها الذين امنوا اركعوا واسجدوا واعبدوا ربكم وافعلوا الخير لعلكم تفلحون

Latin Literal

77. Yâ eyyuhellezîne âmenûrkeû vescudû va’budû rabbekum vef’alûl hayre leallekum tuflihûn(tuflihûne). (Secde Ayeti)

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Ve rükû11 edin; ve secde12 edin; ve kulluk edin46 Rabbinize4; ve hayır/iyilik faaliyetinde bulunun; belki de sizler felaha326 kavuşursunuz.

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
iman (Kavram ID: 47)
Felah (Kavram ID: 326)

Hac/Delille Tartışma Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 2671 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2671|22|78|وجهدوا في الله حق جهاده هو اجتبيكم وما جعل عليكم في الدين من حرج مله ابيكم ابرهيم هو سميكم المسلمين من قبل وفي هذا ليكون الرسول شهيدا عليكم وتكونوا شهدا علي الناس فاقيموا الصلوه واتوا الزكوه واعتصموا بالله هو موليكم فنعم المولي ونعم النصير

Latin Literal

78. Ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin), millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmakumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi), fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâh(billâhi), huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).

Türkçe Çeviri

Ve mücadele edin Allah uğrunda, gerçek/hak mücadelesi (-yle) O'nun*; O** (ki) seçti sizleri; ve yapmış değildir üzerinize dinde122 hiçbir güçlük/zorluk; babanız İbrâhîm'in inanç öğretisidir; O** (ki) önceden isimlendirdi sizleri müslim45 (olarak); ve bunda, olması içindir resûlün418 üzerinize bir tanık/bir şahit; ve olmanız içindir sizlerin tanıklar/şahitler insanlar üzerine; öyleyse ikame572 edin salâtı5 ve verin zekâtı10; ve sarılın Allah'a; O'dur*** mevlânız68; öyle ki bir muhteşem Mevlâ'dır68; ve bir muhteşem Nasîr'dir69.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Allah.***Allah'tır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Müslim (Kavram ID: 45)
Mevlâ (Kavram ID: 68)
Nasîr (Kavram ID: 69)
Din (Kavram ID: 122)
Resûl (Kavram ID: 418)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Sure 23: Mü'minûn/İmanlılar (ٱلْمُؤْمِنُون)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 2673 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2673|23|2|الذين هم في صلاتهم خشعون

Latin Literal

2. Ellezîne hum fî salâtihim hâşiûn(hâşiûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; onlar salâtlarında23 haşyetlilerdir53.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 2680 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2680|23|9|والذين هم علي صلوتهم يحافظون

Latin Literal

9. Vellezîne hum alâ salavâtihim yuhâfızûn(yuhâfızûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; onlar kendi salâtlarını23 korurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 2694 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2694|23|23|ولقد ارسلنا نوحا الي قومه فقال يقوم اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

23. Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî fe kâle yâ kavmi’ budullâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u1014 kavmine/toplumuna doğru; öyle ki dedi*: "Ey kavmim/toplumum! Kulluk907 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'ndan** başka; öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Notlar

Not 1

*Nûh.**Allah'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
ilâh (Kavram ID: 74)
Kul (Kavram ID: 907)
Nûh (Kavram ID: 1014)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 2695 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2695|23|24|فقال الملوا الذين كفروا من قومه ما هذا الا بشر مثلكم يريد ان يتفضل عليكم ولو شا الله لانزل مليكه ما سمعنا بهذا في اباينا الاولين

Latin Literal

24. Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ hâzâ illâ beşerun mıslukum yurîdu en yetefaddale aleykum, ve lev şâallâhu le enzele melâikeh(melâiketen), mâ semi’nâ bi hâzâ fî âbâinel evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedi melesi364 -(ki) onun* kavminden/toplumundan kâfirlik25 etmiş kimselerdir-: "Değildir bu** sizlerin misali870 bir beşer432 dışında; arzular** ki faziletli202 olsun üzerinize; velev/şayet dileseydi Allah mutlak indirirdi melekleri48; işitmiş değiliz bunu*** evvelki babalarımızda/atalarımızda."

Notlar

Not 1

*Nûh'un.**Nûh.***Anlaşılır ki Nûh'tan meleklerin görünmesi gibi mucizeler istemektedirler. Melekler inmeden, bir mucize göstermeden bir resûl olamazsın demektedirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mele (Kavram ID: 364)
Beşer (Kavram ID: 432)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 2698 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2698|23|27|فاوحينا اليه ان اصنع الفلك باعيننا ووحينا فاذا جا امرنا وفار التنور فاسلك فيها من كل زوجين اثنين واهلك الا من سبق عليه القول منهم ولا تخطبني في الذين ظلموا انهم مغرقون

Latin Literal

27. Fe evhaynâ ileyhi enısnaıl fulke bi a’yuninâ ve vahyinâ fe izâ câe emrunâ ve fâret tennûru fesluk fîhâ min kullin zevceynisneyni ve ehleke illâ men sebeka aleyhil kavlu minhum, ve lâ tuhâtıbnî fîllezîne zalemû, innehum mugrakûn(mugrakûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki vahy603 ettik ona* ki sanayi olarak yap gemiyi gözlerimizle** ve vahyimizle; öyle ki geldiği zaman emrimiz; ve feveran etti tandır570; öyle ki sok ona her bir çiftten iki; ve ahalini568; dışındadır kimse (ki) öncelendi aleyhine onun söz onlardan; ve hitap etme bana kimselerde (ki) zulmettiler257; doğrusu onlar boğulanlardır.

Notlar

Not 1

*Nûh'a.**Gözetimimizle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Tandır (Kavram ID: 570)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 2699 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2699|23|28|فاذا استويت انت ومن معك علي الفلك فقل الحمد لله الذي نجينا من القوم الظلمين

Latin Literal

28. Fe izesteveyte ente ve men meake alel fulki fe kulil hamdu lillâhillezî neccânâ minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki seviyelendiğin* zaman sen ve senin yanındaki kimse gemi üzerine; öyle ki de ki: "Hamd3 Allah’adır; o ki kurtardı bizleri zalim kavimden."

Notlar

Not 1

*Bindiğin zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 2700 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2700|23|29|وقل رب انزلني منزلا مباركا وانت خير المنزلين

Latin Literal

29. Ve kul rabbi enzilnî munzelen mubâreken ve ente hayrul munzilîn(munzilîne).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Rabbim!4 İndir beni bir mübarek139 inişe; ve sensin hayırlısı indirenlerin."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mübarek (Kavram ID: 139)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 2701 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2701|23|30|ان في ذلك لايت وان كنا لمبتلين

Latin Literal

30. İnne fî zâlike le âyâtin ve in kunnâ le mubtelîn(mubtelîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bundadır* mutlak bir ayetler237 ve eğer ki olduysak mutlak belalandıranlar256.

Notlar

Not 1

*Nûh'un gemisinin bereketli topraklar olan Cudi'ye (52o 26' 44'' Doğu boylamı; 24o Kuzey enlemi) oturtulacak olması; onun oturduğu yerin GPS koordinatlarının 2025 yılında Allah'ın izniyle tecelli edeceği ve geminin kalıntılarının yine Allah'ın izniyle bulunacağı bir ayet olacaktır insanlara.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)
Bela (Kavram ID: 256)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 2702 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2702|23|31|ثم انشانا من بعدهم قرنا اخرين

Latin Literal

31. Summe enşe’nâ min ba’dihim karnen âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Sonra inşa ettik ardından onların* bağlantılı başka** bir nesil/çağ/dönem1028***.

Notlar

Not 1

*Nûh ve gemide olan kimselerin ardı devam etti.**Farklı Y kromozomu mutasyonu taşıyan bir nesil. J-L858 haplogrup dalı ve J-Z640 yan dalıyla.***Karn kelimesi bağlantılı nesilleri işaret eder. Cûdi'ye oturan gemidekilerin nesilleri bölgeye hakim olacaktır. Y kromozom analizleri bunu apaçık göstermiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nûh'un Y kromozom analizi. (Kavram ID: 1028)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 2703 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2703|23|32|فارسلنا فيهم رسولا منهم ان اعبدوا الله ما لكم من اله غيره افلا تتقون

Latin Literal

32. Fe erselnâ fîhim resûlen minhum eni’budûllâhe mâ lekum min ilâhin gayruh(gayruhu), e fe lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik onlarda* bir resûl418 onlardan** ki "kulluk46 edin Allah'a; yoktur sizlere hiçbir ilâh74 O'nun*** başkası" (diye); öyle ki takvalı21 olmaz mısınız?"

Notlar

Not 1

*Fi edatı içinde demektir. Nûh'un sahip olduğu J-L858 haplogrup dalı ve İbrahim'in sahip olduğu J-Z640 yan dalıyla ilerleyen erkek soyunun içinde. **Kendilerinden.***Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
ilâh (Kavram ID: 74)
Resûl (Kavram ID: 418)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 2712 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2712|23|41|فاخذتهم الصيحه بالحق فجعلنهم غثا فبعدا للقوم الظلمين

Latin Literal

41. Fe ehazethumus sayhatu bil hakkı fe cealnâhum gusâen, fe bu’den lil kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tuttu onları sayha839 hakla/gerçekle; öyle ki yaptık onları bir gusâ840; öyle ki bir uzaklıktır* zalimler257 kavmine/toplumuna.

Notlar

Not 1

*Zalimler kavmi Allah'ın rahmetinden uzak tutuldu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Sayha (Kavram ID: 839)
Gusâ (Kavram ID: 840)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 2717 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2717|23|46|الي فرعون وملايه فاستكبروا وكانوا قوما عالين

Latin Literal

46. İlâ fir’avne ve meleihî festekberû ve kânû kavmen âlîn(âlîne).

Türkçe Çeviri

Firavuna678 ve melesine364 doğru; öyle ki kibirlendiler*; ve oldular bir kavim/toplum yücelmiş.

Notlar

Not 1

*Büyüklendiler.

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 2762 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2762|23|91|ما اتخذ الله من ولد وما كان معه من اله اذا لذهب كل اله بما خلق ولعلا بعضهم علي بعض سبحن الله عما يصفون

Latin Literal

91. Mettehazallâhu min veledin ve mâ kâne meahu min ilâhin izen le zehebe kullu ilâhin bimâ halaka ve le alâ ba’duhum alâ ba’d(ba’dın), subhânallâhi ammâ yasıfûn(yasıfûne).

Türkçe Çeviri

Edinmiş değildir Allah hiçbir çocuk; ve olmuş değildir O'nunla birlikte hiçbir ilâh74; o zaman; mutlak götürürdü/ilerletirdi her bir ilâh74 yarattığını; ve mutlak yücelirdi/üstünleşirdi bir kısmı onların bir kısım üzerine; Subhân'dır7 Allah; vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
ilâh (Kavram ID: 74)

Mü'minûn/İmanlılar Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 2775 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2775|23|104|تلفح وجوههم النار وهم فيها كلحون

Latin Literal

104. Telfehu vucûhehumun nâru ve hum fîhâ kâlihûn(kâlihûne).

Türkçe Çeviri

Yakar/kavurur yüzlerini ateş834; ve onlar orada* kâlihûdur805.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâlihû (Kavram ID: 805)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Sure 24: Nûr/Aydınlık (ٱلنُّور)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 2819 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2819|24|30|قل للمومنين يغضوا من ابصرهم ويحفظوا فروجهم ذلك ازكي لهم ان الله خبير بما يصنعون

Latin Literal

30. Kul lil mu’minîne yaguddû min ebsârihim ve yahfezû furûcehum, zâlike ezkâ lehum, innellâhe habîrun bimâ yasneûn(yasneûne).

Türkçe Çeviri

Mümin27 erkeklere de ki "Alçaltsınlar* bakışlarından ve muhafaza** etsinler fürûclarını110"; işte bu; daha saftır onlara; doğrusu Allah bir Habîr’dir466 ürettiklerine.

Notlar

Not 1

*İndirmek, azaltmak, küçültmek. Şehvetle bakmamak.**Korusunlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 2820 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2820|24|31|وقل للمومنت يغضضن من ابصرهن ويحفظن فروجهن ولا يبدين زينتهن الا ما ظهر منها وليضربن بخمرهن علي جيوبهن ولا يبدين زينتهن الا لبعولتهن او ابايهن او ابا بعولتهن او ابنايهن او ابنا بعولتهن او اخونهن او بني اخونهن او بني اخوتهن او نسايهن او ما ملكت ايمنهن او التبعين غير اولي الاربه من الرجال او الطفل الذين لم يظهروا علي عورت النسا ولا يضربن بارجلهن ليعلم ما يخفين من زينتهن وتوبوا الي الله جميعا ايه المومنون لعلكم تفلحون

Latin Literal

31. Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunneillâ mâ zahera minhâ, vel yadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhel mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve mümin27 kadınlara de ki "Alçaltsınlar* bakışlarından; ve muhafaza etsinler fürûclarını110; ve sergilemesinler** kendilerinin ziynetini854; dışındadır göründüğü ondan***; ve vursunlar örtülerini koyunlarının855 üstüne; ve sergilemesinler** kendilerinin ziynetini854 (ki) dışındadır kocaları ya da babaları ya da kocalarının babaları ya da oğulları ya da kocalarının oğulları ya da erkek kardeşleri ya da erkek kardeşlerinin oğulları ya da kız kardeşlerinin oğulları ya da kendi kadınları ya da sağ ellerinin malik olduğu77 yahut tabiler**** (ki) olmaksızın sahipleri maharet/beceri erkeklerden yahut tıfıl***** kimseler (ki) asla algılamazlar kadınların avratlarına******* karşı; ve vurmasınlar******** ayaklarını bildirmek için hafiyelik****** ettiklerini kendilerinin ziynetinden854"; ve tevbe33 edin Allah'a karşı topluca ey müminler27! Belki sizler felaha326 ulaşırsınız.

Notlar

Not 1

*İndirmek, azaltmak, küçültmek. Şehvetle bakmamak.**Göstermek, sergilemek, kanıtlamak, açığa vurmak, beyan etmek, açıkça ilan etmek.***Ziynetten.****Kadına tabi olanlar yani hizmetçi erkekler.*****Erkek çocuk.******Gizlediklerini.*******Cinsel organ organlar.********Anlarız ki ayakların yere vurulmasıyla ziynetten gizlenen bazı şeyler hareket etmelidir. Memenin sallanarak

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Felah (Kavram ID: 326)
Kadının ziyneti. (Kavram ID: 854)
Ceyb, koyun bölgesi. (Kavram ID: 855)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 2825 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2825|24|36|في بيوت اذن الله ان ترفع ويذكر فيها اسمه يسبح له فيها بالغدو والاصال

Latin Literal

36. Fî buyûtin ezinallâhu en turfea ve yuzkere fîhesmuhu yusebbihu lehu fîhâ bil guduvvi vel âsâl(âsâli).

Türkçe Çeviri

Evlerdedir (kandil); izin verdi Allah ki yükseltilir ve anılır/hatırlanır orada (kandilde) O’nun (Allah’ın) ismi49; tesbih31 eder (evdeki kimse) O'nu (Allah'ı) orada (kandilde); gün doğumu sonrası; ve gün batımı öncesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 2826 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2826|24|37|رجال لا تلهيهم تجره ولا بيع عن ذكر الله واقام الصلوه وايتا الزكوه يخافون يوما تتقلب فيه القلوب والابصر

Latin Literal

37. Ricâlun lâ tulhîhim ticâratun ve lâ bey’un an zikrillâhi ve ikâmis salâti ve îtâiz zekâti yehâfûne yevmen tetekallebu fîhil kulûbu vel ebsâr(ebsâru).

Türkçe Çeviri

Adamlar (ki); oyalamaz onları ticaret; ve de alışveriş; zikrinden Allah'ın; ve ikame572 edenlerdir salâtı5; ve verenlerdir zekâtı10; korkarlar bir günden; ters döner onda kalpler; ve gözler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 2829 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2829|24|40|او كظلمت في بحر لجي يغشيه موج من فوقه موج من فوقه سحاب ظلمت بعضها فوق بعض اذا اخرج يده لم يكد يريها ومن لم يجعل الله له نورا فما له من نور

Latin Literal

40. Ev ke zulumâtin fî bahrin lucciyyin yagşâhu mevcun min fevkıhî mevcun min fevkıhî sehâb(sehâbun), zulumâtun ba’duhâ fevka ba’d(ba’dın), izâ ahrace yedehu lem yeked yerâhâ ve men lem yec’alillâhu lehu nûren fe mâ lehu min nûr(nûrin).

Türkçe Çeviri

Ya da karanlıklar gibi; muazzam derin bir denizdeki*; kaplar onu (denizi) bir dalga; üstünden onun (dalganın) bir dalga; üstünden onun (denizin) bir bulut; karanlıklar; bir kısmı onun (karanlığın) bir kısmın üstünde; çıkardığı zaman (o kimse) elini asla yakın bile olmaz görür onu (elini); ve kimse (ki) asla yapmaz Allah ona bir nur; öyle ki olmaz ona hiçbir nur.

Notlar

Not 1

*Okyanus.

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 2830 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2830|24|41|الم تر ان الله يسبح له من في السموت والارض والطير صفت كل قد علم صلاته وتسبيحه والله عليم بما يفعلون

Latin Literal

41. E lem tera ennallâhe yusebbihu lehu men fîs semâvâti vel ardı vet tayru sâffât(sâffâtin), kullun kad alime salâtehu ve tesbîhah(tesbîhahu), vallâhu alîmun bimâ yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin (ki) doğrusu Allah'ı; tesbih57 eder O’nu, göklerdeki162 ve yerdeki/yeryüzündeki kimse; ve kuş164; saflar halinde; her biri muhakkak ki bildi kendi salâtını75; ve tesbihini57; ve Allah bilendir onların yaptıklarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tesbih (Kavram ID: 57)
Salât-göçmen kuş (Kavram ID: 75)
Gökler (Kavram ID: 162)
Kuş (Kavram ID: 164)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 2835 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2835|24|46|لقد انزلنا ايت مبينت والله يهدي من يشا الي صرط مستقيم

Latin Literal

46. Le kad enzelnâ âyâtin mubeyyinât(mubeyyinâtin), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun indirdik ayetler; apaçık beyanlılar226; ve Allah kılavuzlar dilediği kimseyi dosdoğru bir yola.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 2845 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2845|24|56|واقيموا الصلوه واتوا الزكوه واطيعوا الرسول لعلكم ترحمون

Latin Literal

56. Ve ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve atîûr resûle leallekum turhamûn(turhamûne).

Türkçe Çeviri

Ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; ve itaat edin resûle76; belki sizler merhamet829 edilirsiniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Merhamet. (Kavram ID: 829)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 2847 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2847|24|58|يايها الذين امنوا ليستذنكم الذين ملكت ايمنكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلث مرت من قبل صلوه الفجر وحين تضعون ثيابكم من الظهيره ومن بعد صلوه العشا ثلث عورت لكم ليس عليكم ولا عليهم جناح بعدهن طوفون عليكم بعضكم علي بعض كذلك يبين الله لكم الايت والله عليم حكيم

Latin Literal

58. Yâ eyyuhellezîne âmenû li yeste’zinkumullezîne meleket eymânukum vellezîne lem yeblugûl hulume minkum selâse merrât(merrâtin), min kabli salâtil fecri, ve hînetedaûne siyâbekum minez zahîrat(zahîrati), ve min ba’di salâtil ışâi, selâsu avrâtin lekum, leyse aleykum ve lâ aleyhim cunâhun ba’de hunn(hunne), tavvâfûne aleykum ba’dukum alâ ba’d(ba’dın), kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyât(âyâti), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! İzin istesin sizlerden kimseler (ki) malik oldu sağ elleriniz77; ve kimseler (ki) asla ulaşmayanlar erginliğe sizlerden; üç vakitlerde; fecir55 salâtı5 öncesinde; ve öğlende siyâblarınızı853 bir kenara bıraktığınız zaman; ve sonrasında akşam56 salâtı5; üçtür avret/edep (zamanı) sizlere; yoktur sizlere ve yoktur onlara bir günah bunlardan sonra bir kısmınızın bir kısım üzerine dolaşmaları; işte böyledir; beyan226 eder Allah sizlere ayetleri; ve Allah Alîm'dir8; Hakîm'dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
iman (Kavram ID: 47)
Fecir (Kavram ID: 55)
Akşam (Kavram ID: 56)
Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)
Beyan (Kavram ID: 226)
Siyâb (Kavram ID: 853)

Nûr/Aydınlık Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 2849 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2849|24|60|والقوعد من النسا التي لا يرجون نكاحا فليس عليهن جناح ان يضعن ثيابهن غير متبرجت بزينه وان يستعففن خير لهن والله سميع عليم

Latin Literal

60. Vel kavâıdu minen nisâillatî lâ yercûne nikâhan fe leyse aleyhinne cunâhun en yeda’ne siyâbehunne gayra muteberricâtin bi zîneh(zînetin), ve en yesta’fifne hayrun lehunn(lehunne), vallâhu semîun alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

Ve otura kalan* kadınlardan bir nikah744 beklemeyenlere; öyle ki olmaz üzerlerine bir günah ki bırakırlar siyâblarını853; olmaksızın cazibeyle sergileyenler ziyneti/süsü; ve ki çekinmeleri bir hayırdır onlara; ve Allah bir Semî’dir; bir Alîm’dir.

Notlar

Not 1

*Yaşlanmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nikah (Kavram ID: 744)
Siyâb (Kavram ID: 853)

Sure 25: Furkan/Ayıran (ٱلْفُرْقَان)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 2865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2865|25|12|اذا راتهم من مكان بعيد سمعوا لها تغيظا وزفيرا

Latin Literal

12. İzâ raethum min mekânin baîdin semiû lehâ tegayyuzan ve zefîrâ(zefîran).

Türkçe Çeviri

Gördüğü* zaman onları** uzak bir mekandan; işittiler*** onun**** gazabını ve uğultusunu806.

Notlar

Not 1

*Cehennem.**Cehennemlik kimseleri.***Cehennemlik kimseler.****Cehennemin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 2880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2880|25|27|ويوم يعض الظالم علي يديه يقول يليتني اتخذت مع الرسول سبيلا

Latin Literal

27. Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Ve o gün ısırır zalim iki elini; der: “Ah! Keşke edinseydim resûlle418 birlikte bir yol.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 2881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2881|25|28|يويلتي ليتني لم اتخذ فلانا خليلا

Latin Literal

28. Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîlâ(halîlen).

Türkçe Çeviri

"Vah bana! Keşke asla tutmasaydım falanı/filanı bir dost."

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 2882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2882|25|29|لقد اضلني عن الذكر بعد اذ جاني وكان الشيطن للانسن خذولا

Latin Literal

29. Lekad edallenî aniz zikri ba’de iz câenî, ve kâneş şeytânu lil insâni hazûlâ(hazûlen).

Türkçe Çeviri

"Muhakkak ki saptırdı beni zikirden78; sonrası geldiği zaman bana o (zikir); ve oldu şeytân29 insan için bir yüzüstü bırakan."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 2883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2883|25|30|وقال الرسول يرب ان قومي اتخذوا هذا القران مهجورا

Latin Literal

30. Ve kâler resûlu yâ rabbi inne kavmîttehazû hâzel kur’âne mehcûrâ(mehcûran).

Türkçe Çeviri

Ve dedi resûl418: “Ey Rabbim4! Doğrusu benim kavmim/toplumum; tuttular bu Kur'ân'ı bir terk edilmiş."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Resûl (Kavram ID: 418)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 2890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2890|25|37|وقوم نوح لما كذبوا الرسل اغرقنهم وجعلنهم للناس ايه واعتدنا للظلمين عذابا اليما

Latin Literal

37. Ve kavme nûhın lemmâ kezzebûr rusule agraknâhum ve cealnâhum lin nâsi âyeh(âyeten), ve a’tednâ liz zâlimîne azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Ve Nûh kavmi; ne zaman ki yalanladılar resûlleri; öyle ki boğduk onları; ve yaptık onları insanlara bir ayet; ve hazırladık zalimlere elim/acıklı bir azap

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 2906 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2906|25|53|وهو الذي مرج البحرين هذا عذب فرات وهذا ملح اجاج وجعل بينهما برزخا وحجرا محجورا

Latin Literal

53. Ve huvellezî meracel bahreyni hâzâ azbun furâtun ve hâzâ milhun ucâc(ucâcun), ve ceale beynehumâ, berzehan ve hıcran mahcûrâ(mahcûran).

Türkçe Çeviri

Ve O ki saldı iki bol suyu236; bu tatlı, lezzetli*; ve bu tuzlu, acı**; ve yaptı ikisinin arasına bir engel/berzah; ve yasaklanmış-menedilmiş bir bariyer.

Notlar

Not 1

*Tatlı su; nehirler, göller.**Tuzlu su; denizler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 2911 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2911|25|58|وتوكل علي الحي الذي لا يموت وسبح بحمده وكفي به بذنوب عباده خبيرا

Latin Literal

58. Ve tevekkel alel hayyillezî lâ yemûtu ve sebbih bi hamdih(hamdihî), ve kefâ bihî bi zunûbi ibâdihî habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ve tevekkül79 et diri olana; ki ölmez; ve tesbih31 et hamd3 ile O’nu; ve kâfidir/yeterlidir (Allah) ona (elçisine); kullarının günahların(-dan) haberdar (olmasıyla).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 2912 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2912|25|59|الذي خلق السموت والارض وما بينهما في سته ايام ثم استوي علي العرش الرحمن فسل به خبيرا

Latin Literal

59. Ellezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arşir rahmânu fes’el bihî habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ki yaratandır* gökleri162 ve yeri; ve ikisinin arasındakini altı günde781; sonra istiva188 etti arş'a66 karşı; Rahmân'dır1; öyle ki sual et** O'nu*** bir haberdara****.

Notlar

Not 1

*Allah.**Sor.***Allah'ı.****Evrenin yaratılışına tanık olmuş, haberdar olmuş bilim insanlarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Arş (Kavram ID: 66)
Gökler (Kavram ID: 162)
istiva (Kavram ID: 188)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 2913 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2913|25|60|واذا قيل لهم اسجدوا للرحمن قالوا وما الرحمن انسجد لما تامرنا وزادهم نفورا

Latin Literal

60. Ve izâ kîle lehumuscudû lir rahmâni kâlû ve mer rahmânu e nescudu li mâ te’murunâ ve zâdehum nufûrâ(nufûren). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara; secde12 edin Rahmân'a1; derler: “Ve nedir Rahmân1? Secde12 eder miyiz (hiç) senin emrettiğine bize”; ve ziyade eder/artırır (denilen) onlara nefreti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 2917 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2917|25|64|والذين يبيتون لربهم سجدا وقيما

Latin Literal

64. Vellezîne yebîtûne li rabbihim succeden ve kıyâmâ(kıyâmen).

Türkçe Çeviri

Kimseler; olurlar gece171 Rablerine4; secde12 edenler ve dikelenler/ayağa kalkanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Gece (Kavram ID: 171)

Furkan/Ayıran Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 2930 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2930|25|77|قل ما يعبوا بكم ربي لولا دعاوكم فقد كذبتم فسوف يكون لزاما

Latin Literal

77. Kul mâ ya’beu bikum rabbî lev lâ duâukum, fe kad kezzebtum fe sevfe yekûnu lizâmâ(lizâmen).

Türkçe Çeviri

De ki: “Önem verir/mühimser değildir sizleri Rabbim4; şayet olmasaydı duanız80; öyle ki muhakkak yalanladınız; öyle ki yakında olur bir lüzum/bir gereklilik."

Notlar

Not

İnsanoğlunun duası yani Yüce Allah'a çağrısı olmasa kendisine değer verilecek bir yanı yoktur. İnsanı değerli kılan ona verilen akıldır, bilgeliktir. Bu akıl ve bilgelikle kendisini yaratan tek Yüce Allah'a dua ettiğinde Yüce Allah katında değerlenir. Ayetten anlıyoruz ki insanların çoğu bunu yalanlamıştır. Tek Rablerine dua edeceklerine O'nun astından da ilahlar edinmişler ve Yüce Allah'ın yetkisine bunları da ortak etmişlerdir. Şirke girmişlerdir. Müşrik olmuşlardır. Bu yalanlamanın da elbette yakında zamanda lüzumlu olarak bir karşılığı olacaktır. Bir gereklilik olarak verilecek bu karşılık bir azaptır. Yüce Allah'ın ayette 'لِزَامًۢا' 'lizâmâ' kelimesini kullanması da büyük bir işarettir. Anlaşılır ki Yüce Allah bu karşılığı isteyerek/mutlu olarak vermemektedir. Gerekli olduğu için, lüzum olduğu için bu ceza verilir. Demek ki insanların çoğu Yüce Allah'la yaptıkları antlaşmayı ihlal etmiştir. Bu antlaşma gereği verilecek olan ceza/karşılık da azap olmuştur. Bu antlaşma bilinçlerimiz avatar bedenlerimize transfer edilmeden önce, hiperuzayda yani Yüce Allah'ın arşında yapıldı. Antlaşmanın özü Yüce Allah'ı tek ilah olarak kabul etmek ve O'nun astlarından hiçbir şeyi O'nun hükmüne ortak etmemekti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Dua (Kavram ID: 80)

Sure 26: Şuarâ/Şairler (ٱلشُّعَرَاء)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 2954 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2954|26|24|قال رب السموت والارض وما بينهما ان كنتم موقنين

Latin Literal

24. Kâle rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ, in kuntum mûkınîn(mûkınîne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; eğer olduysanız yakınlaşanlar**."

Notlar

Not 1

*Mûsâ.**Kesinleşenler, kesin ilim sahibi olanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gökler (Kavram ID: 162)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 2976 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

2976|26|46|فالقي السحره سجدين

Latin Literal

46. Fe ulkıyes seharatu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kapandılar sihirbazlar secde12 edenler (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 3035 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3035|26|105|كذبت قوم نوح المرسلين

Latin Literal

105. Kezzebet kavmu nûhınil murselîn(murselîne).

Türkçe Çeviri

Yalanladı244 Nûh kavmi gönderilmiş resûlleri418*.

Notlar

Not 1

*Çoğul kelime. En az 3 veya daha fazla resûl. Nûh kavmine Nûh öncesi şerefli Kur'an'da ismi zikredilmeyen en az iki (Nûh hariç) veya daha fazla resûl gönderilmiş olduğunu anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yalanlama (Kavram ID: 244)
Resûl (Kavram ID: 418)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 3036 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3036|26|106|اذ قال لهم اخوهم نوح الا تتقون

Latin Literal

106. İz kâle lehum ehûhum nûhun e lâ tettekûn(tettekûne).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman onlara kardeşleri Nûh: "Takvalı21 olmaz mısınız?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 3037 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3037|26|107|اني لكم رسول امين

Latin Literal

107. İnnî lekum resûlun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu ben sizlere emin bir resûlüm418."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 3038 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3038|26|108|فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

108. Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve itaat573 edin bana."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nûh'a itaat etmek. (Kavram ID: 573)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 3039 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3039|26|109|وما اسلكم عليه من اجر ان اجري الا علي رب العلمين

Latin Literal

109. Ve mâ es’elukum aleyhi min ecr(ecrin), in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

"Ve sual eder/sorar değilim sizlere ona* karşı hiçbir ecir820 ki ecrim820 ancak alemlerin Rabbine karşıdır."

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın risâletini tebliğ etmeye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ecir (Kavram ID: 820)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 3040 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3040|26|110|فاتقوا الله واطيعون

Latin Literal

110. Fettekûllâhe ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki takvalı21 olun Allah’a; ve itaat573 edin bana."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Nûh'a itaat etmek. (Kavram ID: 573)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 3041 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3041|26|111|قالوا انومن لك واتبعك الارذلون

Latin Literal

111. Kâlû e nu’minu leke vettebeakel erzelûn(erzelûne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "İman47 eder miyiz sana? Ve tabi olur sana reziller"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 3042 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3042|26|112|قال وما علمي بما كانوا يعملون

Latin Literal

112. Kâle ve mâ ilmî bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Ve nedir (ki) benim ilmim yapar olduklarına."

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 3043 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3043|26|113|ان حسابهم الا علي ربي لو تشعرون

Latin Literal

113. İn hısâbuhum illâ alâ rabbî lev teş’urûn(teş’urûne).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu hesapları onların ancak Rabbime4 karşıdır; şayet farkına varırsanız."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 114

Ayet No: 114 | Kur'an Ayet No: 3044 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3044|26|114|وما انا بطارد المومنين

Latin Literal

114. Ve mâ ene bi târidil mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

"Ve ben müminleri27 kovan/uzaklaştıran değilim."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 115

Ayet No: 115 | Kur'an Ayet No: 3045 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3045|26|115|ان انا الا نذير مبين

Latin Literal

115. İn ene illâ nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

"Ki ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 116

Ayet No: 116 | Kur'an Ayet No: 3046 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3046|26|116|قالوا لين لم تنته ينوح لتكونن من المرجومين

Latin Literal

116. Kâlû le in lem tentehi yâ nûhule tekûnenne minel mercûmîn(mercûmîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Eğer asla vazgeçmezsen ey Nûh; muhakkak olursun taşlananlardan."

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 117

Ayet No: 117 | Kur'an Ayet No: 3047 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3047|26|117|قال رب ان قومي كذبون

Latin Literal

117. Kâle rabbi inne kavmî kezzebûn(kezzebûni).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Rabbim!4 Doğrusu kavmim yalanladı beni."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 118

Ayet No: 118 | Kur'an Ayet No: 3048 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3048|26|118|فافتح بيني وبينهم فتحا ونجني ومن معي من المومنين

Latin Literal

118. Feftah beynî ve beynehum fethan ve neccinî ve men maiye minel mu’minîn(mu’minîne).

Türkçe Çeviri

Aç/arala benim aramla ve onların arasını bir açış (-la)/bir aralama (-yla); ve kurtar beni ve benimle birlikte (olan) müminlerden27 kimseyi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 119

Ayet No: 119 | Kur'an Ayet No: 3049 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3049|26|119|فانجينه ومن معه في الفلك المشحون

Latin Literal

119. Fe enceynâhu ve men meahu fîl fulkil meşhûn(meşhûni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kurtardık onu* ve onunla** birlikte (olan) kimseleri yüklü gemide.

Notlar

Not 1

*Nûh'u.**Nûh'la.

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 128

Ayet No: 128 | Kur'an Ayet No: 3058 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3058|26|128|اتبنون بكل ريع ايه تعبثون

Latin Literal

128. E tebnûne bi kulli rîın âyeten ta’besûn(ta’besûne).

Türkçe Çeviri

Bina edersiniz her bir yükseltiye bir ayet287*; abes** işler yaparsınız.

Notlar

Not 1

*Güçlerini yansıtan taş yazıtlar, anıtlar.**Gereksiz, yersiz, boş olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 129

Ayet No: 129 | Kur'an Ayet No: 3059 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3059|26|129|وتتخذون مصانع لعلكم تخلدون

Latin Literal

129. Ve tettehızûne mesânia leallekum tahludûn(tahludûne).

Türkçe Çeviri

Ve ediniyorsunuz sanayileşmeyi*; belki sizler ölümsüzleşirsiniz** (diye).

Notlar

Not 1

*Üretmeyi.**Hâlidûn olmak.

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 130

Ayet No: 130 | Kur'an Ayet No: 3060 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3060|26|130|واذا بطشتم بطشتم جبارين

Latin Literal

130. Ve izâ betaştum betaştum cebbârîn(cebbârîne).

Türkçe Çeviri

Ve saldırdığınız zaman; saldırdınız cebbârlar898 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cebbâr (Kavram ID: 898)

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 218

Ayet No: 218 | Kur'an Ayet No: 3148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3148|26|218|الذي يريك حين تقوم

Latin Literal

218. Ellezî yerâke hîne tekûm(tekûmu).

Türkçe Çeviri

(Allah) ki görür seni; dikeldiğin/ayağa kalktığın zaman.

Şuarâ/Şairler Suresi - Ayet 219

Ayet No: 219 | Kur'an Ayet No: 3149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3149|26|219|وتقلبك في السجدين

Latin Literal

219. Ve tekallubeke fîs sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Ve çevirmelerini (yüzünü göğe); secde12 edenler içinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Sure 27: Neml/Karınca (ٱلنَّمْل)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 3160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3160|27|3|الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم بالاخره هم يوقنون

Latin Literal

3. Ellezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum bil âhıreti hum yûkınûn(yûkınûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve onlar; ahirete onlar; kesinleşirler/emin olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 3169 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3169|27|12|وادخل يدك في جيبك تخرج بيضا من غير سو في تسع ايت الي فرعون وقومه انهم كانوا قوما فسقين

Latin Literal

12. Ve edhıl yedeke fî ceybike tahruc beydâe min gayri sûin fî tis’ı âyâtin ilâ fir’avne ve kavmih(kavmihî), innehum kânû kavmen fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Ve sok elini ceybine855; çıkar* beyaz olmaksızın bir kötülük/şer/zarar; dokuz ayet içindedir** firavuna karşı ve kavmine/toplumuna onun***; doğrusu onlar oldular fâsık38 bir kavim/toplum.

Notlar

Not 1

*El.**Firavun ve kavmine karşı gerçekleşecek dokuz ayet içinde bir ayettir. ***Firavunun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Ceyb, koyun bölgesi. (Kavram ID: 855)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 3174 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3174|27|17|وحشر لسليمن جنوده من الجن والانس والطير فهم يوزعون

Latin Literal

17. Ve huşire li suleymâne cunûduhu minel cinni vel insi vet tayrı fe hum yûzeûn(yûzeûne).

Türkçe Çeviri

Ve haşredildi/bir araya getirildi Süleyman için orduları onun (Süleyman’ın); cinden91 ve insandan; ve kuş (da); öyle ki onlar sevk edilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 3181 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3181|27|24|وجدتها وقومها يسجدون للشمس من دون الله وزين لهم الشيطن اعملهم فصدهم عن السبيل فهم لا يهتدون

Latin Literal

24. Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liş şemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehümuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).

Türkçe Çeviri

Ve buldum onu (Sebe melikesini) ve kavmini/toplumunu; secde12 ederler Güneş’e, Allah'ın astından; ve süslemiş onlara şeytân29 amellerini-eylemlerini; ve onları engelleyip saptırmış yoldan; böylece onlar doğru yola kılavuzlanmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Şeytân (Kavram ID: 29)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 3182 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3182|27|25|الا يسجدوا لله الذي يخرج الخب في السموت والارض ويعلم ما تخفون وما تعلنون

Latin Literal

25. Ellâ yescudû lillâhillezî yuhriculhab’e fîs semâvâti vel ardı ve ya’lemu mâ tuhfûne ve mâ tu’linûn(tu’linûne).

Türkçe Çeviri

Secde12 etmezler mi Allah’a? Ki çıkarır gizliyi/saklıyı göklerde ve yerde; ve bilir gizlediklerini/sakladıklarını; ve açığa vurduklarını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 3196 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3196|27|39|قال عفريت من الجن انا اتيك به قبل ان تقوم من مقامك واني عليه لقوي امين

Latin Literal

39. Kâle ıfrîtun minel cinni ene âtîke bihî kable en tekûme min makâmik(makâmike) ve innî aleyhi le kaviyyun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

Dedi cinlerden91 bir ifrit (tilki gibi kurnaz/cingöz): “Ben gelirim sana onunla; öncesi ki kalkarsın makamından; ve doğrusu benim onun üzerine mutlak yeten; güvenilir/emin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 3218 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3218|27|61|امن جعل الارض قرارا وجعل خللها انهرا وجعل لها روسي وجعل بين البحرين حاجزا اله مع الله بل اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

61. Emmen cealel arda karâren ve ceale hılâlehâ enhâren ve ceale lehâ revâsiye ve ceale beynel bahreyni hâcizâ(hâcizen), e ilâhun meallâh(meallâhi), bel ekseruhum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Yada kimdir; yaptı yeri/yeryüzünü bir kararlı/sakin/dingin; ve yaptı yarığında/açıklığında onun (yerin) nehirler; ve yaptı ona (yere) revâsiye146; ve yaptı bir perde/bariyer/haciz iki bol su236 arasına; bir ilâh74 mı Allah’la birlikte? Evet! Çokları onların bilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Revâsiye (Kavram ID: 146)
Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 3243 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3243|27|86|الم يروا انا جعلنا اليل ليسكنوا فيه والنهار مبصرا ان في ذلك لايت لقوم يومنون

Latin Literal

86. E lem yerev ennâ cealnel leyle li yeskunû fîhî ven nehâra mubsırâ(mubsıran), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Hiç görmezler mi ki biz yaptık geceyi171 sükûnet bulmaları için onda (gecede); ve görüş sağlayan gündüzü170; doğrusu bundadır mutlak ayetler bir kavim/toplum için; iman47 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Neml/Karınca Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 3245 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3245|27|88|وتري الجبال تحسبها جامده وهي تمر مر السحاب صنع الله الذي اتقن كل شي انه خبير بما تفعلون

Latin Literal

88. Ve terel cibâle tahsebuhâ câmideten ve hiye temurru merres sehâb(sehâbi), sun’allâhillezî etkane kulle şey’(şey’in), innehu habîrun bimâ tef’alûn(tef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ve görürsün dağları; sanırsın o durağan/sebatlı; ve o yürür/dolaşır yürümesi/dolaşması (gibi) bulutun; üretimidir Allah'ın ki mükemmelleştirdi her bir şeyi; doğrusu O haberdardır ne yaparsınız.

Neml/Karınca Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 3250 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3250|27|93|وقل الحمد لله سيريكم ايته فتعرفونها وما ربك بغفل عما تعملون

Latin Literal

93. Ve kulil hamdu lillâhi seyurîkum âyâtihî fe ta’rifûnehâ, ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ve de ki: "Hamd3 Allah’adır; gösterecek sizlere ayetlerini237 öyle ki tanırsınız/bilirsiniz onu (ayeti); ve senin Rabbin4 gafil* değildir yaptıklarınıza.

Notlar

Not 1

*Aymaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Sure 28: Kasas/Kıssalar (ٱلْقَصَص)

Kasas/Kıssalar Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 3282 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3282|28|32|اسلك يدك في جيبك تخرج بيضا من غير سو واضمم اليك جناحك من الرهب فذنك برهنان من ربك الي فرعون وملايه انهم كانوا قوما فسقين

Latin Literal

32. Usluk yedeke fî ceybike tahruc beydâe min gayri sû(sûin), vadmum ileyke cenâhake miner rehbi fe zânike burhânâni min rabbike ilâ fir’avne ve melâih(melâihî), innehum kânû kavmen fâsikîn(fâsikîne).

Türkçe Çeviri

Sok elini ceybine855; çıkar* beyaz olmaksızın bir kötülük/şer/zarar; ve topla/birleştir kendine kanadını857 rahbetten1016**; işte bu ikisi***; iki delildir*** Rabbinden4 firavuna karşı ve melesine364 onun****; doğrusu onlar oldular bir kavim/toplum bir fâsık38.

Notlar

Not 1

*El.**Görenlere dehşet/korku veren kanadı normal el yapmak için vücuduna birleştir/topla.***Elin beyaz renkli, bir kötülük/şer/zarar içermeden çıkması ve elin dehşet verici bir kanada dönüşmesi. ****Firavunun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Fâsık (Kavram ID: 38)
Mele (Kavram ID: 364)
Ceyb, koyun bölgesi. (Kavram ID: 855)
Mûsâ'nın kanadı. (Kavram ID: 857)
Rahbet (Kavram ID: 1016)

Kasas/Kıssalar Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 3323 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3323|28|73|ومن رحمته جعل لكم اليل والنهار لتسكنوا فيه ولتبتغوا من فضله ولعلكم تشكرون

Latin Literal

73. Ve min rahmetihî ceale lekumul leyle ven nehâre li teskunû fîhi ve li tebtegû min fadlihî ve leallekum teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Ve rahmetinden271; yaptı sizlere geceyi171 ve gündüzü170; sükûnet bulmanız için onda (gecede); ve aramanız için O'nun lütfundan; ve belki onlar şükrederler43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Sure 29: Ankebût/Örümcek (ٱلْعَنْكَبُوت)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 3352 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3352|29|14|ولقد ارسلنا نوحا الي قومه فلبث فيهم الف سنه الا خمسين عاما فاخذهم الطوفان وهم ظلمون

Latin Literal

14. Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî, fe lebise fîhim elfe senetin illâ hamsîne âmâ(âmen), fe ehazehumut tûfânu ve hum zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u kavmine; öyle ki kaldı onların içinde bir bin sene; dışındadır bir elli yıl; öyle ki tuttu onları tufan; ve onlardır zalimler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 3353 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3353|29|15|فانجينه واصحب السفينه وجعلنها ايه للعلمين

Latin Literal

15. Fe enceynâhu ve ashâbes sefîneti ve cealnâ hââyeten lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kurtardık onu* ve gemi/tekne ashâbını194; ve yaptık onu** alemlere bir ayet287 .

Notlar

Not 1

*Nûh'u.**Dişil zamir gemiye/tekneye gider.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ashâb (Kavram ID: 194)
Ayet (Kavram ID: 287)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 3383 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3383|29|45|اتل ما اوحي اليك من الكتب واقم الصلوه ان الصلوه تنهي عن الفحشا والمنكر ولذكر الله اكبر والله يعلم ما تصنعون

Latin Literal

45. Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).

Türkçe Çeviri

Oku vahyedileni603 sana kitaptan; ve ikame572 et salâtı5; doğrusu salât5 engeller/meneder fahşâttan81; ve münkerden82; ve mutlak ki zikri78 Allah'ı en büyüktür; ve Allah bilir ürettiklerinizi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Fahşâ (Kavram ID: 81)
Münker (Kavram ID: 82)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 3388 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3388|29|50|وقالوا لولا انزل عليه ايت من ربه قل انما الايت عند الله وانما انا نذير مبين

Latin Literal

50. Ve kâlû lev lâ unzile aleyhi âyâtun min rabbih(rabbihî), kul innemel âyâtu indallâh(indallâhi), ve innemâ ene nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "İndirilmeli değil miydi ona ayetler237 Rabbinden"; de ki: "Ayetler237 ancak Allah'ın indindendir/katındandır; ve ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 3389 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3389|29|51|اولم يكفهم انا انزلنا عليك الكتب يتلي عليهم ان في ذلك لرحمه وذكري لقوم يومنون

Latin Literal

51. E ve lem yekfihim ennâ enzelnâ aleykel kitâbe yutlâ aleyhim, inne fî zâlike le rahmeten ve zikrâ li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve hiç kâfi gelmez mi onlara ki biz indirdik sana kitabı* (ki) okunur üzerlerine; doğrusu bundadır mutlak bir rahmet271 ve zikir/hatırlatma iman47 eden bir kavim/toplum için.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 3395 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3395|29|57|كل نفس ذايقه الموت ثم الينا ترجعون

Latin Literal

57. Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Her bir nefis201 tadıcıdır ölümü*; sonra bize döndürülürsünüz.

Notlar

Not 1

*Her nefis ölümü zaten tatmıştır. İlk cennetten çıkarılırken ölerek çıkarıldık. Hepimiz günahkarız, hepimiz zalimiz. Ancak Yüce Allah yolunda katledilenler ve cennetlere girmeyi hak edenlere 2. ölüm yoktur. Yani du dünyada ölmezler. Sadece vefat ettirilirler. Selam yurduna/diyarına vefat melekleri tarafından davet edilirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Ankebût/Örümcek Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 3396 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3396|29|58|والذين امنوا وعملوا الصلحت لنبوينهم من الجنه غرفا تجري من تحتها الانهر خلدين فيها نعم اجر العملين

Latin Literal

58. Vellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti le nubevviennehum minel cenneti gurafan tecrîmin tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ, ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; mutlak yerleştiririz onları cennetten yüksek alanlara; akar altlarından nehirler; ölümsüzler185 orada (cennette); ne muhteşemdir ecri/karşılığı (bunu) yapanların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Sure 30: Rûm/Romalılar (ٱلرُّوم)

Rûm/Romalılar Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 3415 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3415|30|8|اولم يتفكروا في انفسهم ما خلق الله السموت والارض وما بينهما الا بالحق واجل مسمي وان كثيرا من الناس بلقاي ربهم لكفرون

Latin Literal

8. E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

Hiç tefekkür357 etmezler mi kendi nefislerinde201 (ki) yaratmış değildir Allah gökleri162 ve yeri; ve ikisi arasındakini hakla/gerçekle (olması) dışında; ve belirlenmiş bir eceldir; ve doğrusu insanlardan ekserisi/çoğu Rabblerine4 karşılaşmaya mutlak kâfirdirler25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Gökler (Kavram ID: 162)
Nefis (Kavram ID: 201)
Tefekkür (Kavram ID: 357)

Rûm/Romalılar Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 3424 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3424|30|17|فسبحن الله حين تمسون وحين تصبحون

Latin Literal

17. Fe subhânallâhi hîne tumsûne ve hîne tusbıhûn(tusbıhûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Subhân'dır7 Allah; akşama girdiğiniz zaman; ve sabaha girdiğiniz zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Rûm/Romalılar Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 3438 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3438|30|31|منيبين اليه واتقوه واقيموا الصلوه ولا تكونوا من المشركين

Latin Literal

31. Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

Türkçe Çeviri

Dönenler (olun) O'na (Allah'a); ve takvalı21 olun O'na ; ve ikame572 edin salâtı5; ve olmayın müşriklerden36.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Müşrik (Kavram ID: 36)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Rûm/Romalılar Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 3447 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3447|30|40|الله الذي خلقكم ثم رزقكم ثم يميتكم ثم يحييكم هل من شركايكم من يفعل من ذلكم من شي سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

40. Allâhullezî halakakum summe rezekakum summe yumîtukum summe yuhyîkum, hel min şurekâikum men yef’alu min zâlikum min şey’(şey’in), subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Allah ki yarattı sizleri; sonra rızıklandırdı sizleri; sonra öldürür* sizleri; sonra diriltir sizleri; var mı şirk koştuklarınızdan71 kimse; yapar bunlardan bir şeyden? Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından71.

Notlar

Not 1

*Her insan iki kez öldürülür. 1. ölüm ilk cennet evrenindeki ölümdür. İkinci ölüm ise bu evrendeki ölümdür. Ancak Yüce Allah yolunda katledilenler ve cennetlere girmeyi hak edenlere 2. ölüm yoktur. Sadece vefat ettirilirler. Selam yurduna/diyarına sokulurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Sure 31: Lokman/Lokman (لُقْمَان)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 3471 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3471|31|4|الذين يقيمون الصلوه ويوتون الزكوه وهم بالاخره هم يوقنون

Latin Literal

4. Ellezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum bil âhıreti hum yûkinûn(yûkinûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; ikame572 ederler salâtı5; ve verirler zekâtı10; ve onlar; ahirete onlar; kesinleşirler/emin olurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 3477 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3477|31|10|خلق السموت بغير عمد ترونها والقي في الارض روسي ان تميد بكم وبث فيها من كل دابه وانزلنا من السما ما فانبتنا فيها من كل زوج كريم

Latin Literal

10. Halakas semâvâti bi gayri amedin terevnehâ ve elkâ fîl ardı revâsiye en temîde bikum ve besse fîhâ min kulli dâbbeh(dâbbetin), ve enzelnâ mines semâi mâen fe enbetnâ fîhâ min kulli zevcin kerîm(kerîmin).

Türkçe Çeviri

Yarattı (Allah) gökleri; olmadan kendisini gördüğünüz bir destek/direk; ve attı yere/yeryüzüne revâsiye146; ki sarsar (yer) sizleri; ve yaydı orada (yerde) her bir canlıdan/debelenenden; ve indirdik gökten bir su; ve bitirdik orada (yerde) her bir çiftten; cömert.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 3479 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3479|31|12|ولقد اتينا لقمن الحكمه ان اشكر لله ومن يشكر فانما يشكر لنفسه ومن كفر فان الله غني حميد

Latin Literal

12. Ve lekad âteynâ lukmânel hikmete enişkur lillâh(lillâhi), ve men yeşkur fe innemâ yeşkuru li nefsih(nefsihî), ve men kefere fe innellâhe ganiyyun hamîd(hamîdun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun verdik Lokmân'a571 hikmet382 ki şükretsin43 Allah'a; ve kim şükreder43 öyle ki ancak şükreder43 kendi nefsi201 için; ve kim kâfirlik25 eder öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106; Hamîd’dir107.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Hamîd (Kavram ID: 107)
Nefis (Kavram ID: 201)
Hikmet (Kavram ID: 382)
Lokmân (Kavram ID: 571)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 3480 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3480|31|13|واذ قال لقمن لابنه وهو يعظه يبني لا تشرك بالله ان الشرك لظلم عظيم

Latin Literal

13. Ve iz kâle lukmânu libnihî ve huve yaızuhu yâ buneyye lâ tuşrik billâh(billâhi), inneş şirke le zulmun azîm(azîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman Lokmân oğluna; ve o vaaz653 ediyordu ona; "Ey oğlum! Asla şirk71 koşma Allah'a; doğrusu şirk71 mutlak büyük bir zulümdür257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
vaaz (Kavram ID: 653)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 3481 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3481|31|14|ووصينا الانسن بولديه حملته امه وهنا علي وهن وفصله في عامين ان اشكر لي ولولديك الي المصير

Latin Literal

14. Ve vassaynel insâne bi vâlideyh(vâlideyhi), hamelethu ummuhu vehnen alâ vehnin ve fisâluhu fî âmeyni enişkurlî ve li vâlideyk(vâlideyke), ileyyel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet973 ettik insana ana babasını*; taşıdı onu** anası zayıflık üstüne zayıflık (-la); ve ayrılması onun*** iki yıldadır****; ki şükret43 bana ve ana babana; banadır dönüş yeri.

Notlar

Not 1

*Ana baba bir emanettir.**İnsanı.***İnsanın.****İki yıl içindedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Vasiyet etmek (Kavram ID: 973)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 3483 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3483|31|16|يبني انها ان تك مثقال حبه من خردل فتكن في صخره او في السموت او في الارض يات بها الله ان الله لطيف خبير

Latin Literal

16. Yâ buneyye innehâ in teku miskâle habbetin min hardalin fe tekun fî sahretin ev fîs semâvâti ev fîl ardı ye’ti bihâllâh(bihâllâhu), innellâhe latîfun habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Ey oğlum! Doğrusu o eğer olsa hardaldan bir tane ağırlığında; öyle ki olsa içinde bir kaya; ya da göklerde162; ya da yerde; getirir onu Allah; doğrusu Allah Latîf’tir40; Habîr’dir466.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Latîf (Kavram ID: 40)
Gökler (Kavram ID: 162)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 3484 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3484|31|17|يبني اقم الصلوه وامر بالمعروف وانه عن المنكر واصبر علي ما اصابك ان ذلك من عزم الامور

Latin Literal

17. Yâ buneyye ekımıs salâte ve’mur bil ma’rûfi venhe anil munkeri vasbir alâ mâ esâbek(esâbeke), inne zâlike min azmil umûr(umûri).

Türkçe Çeviri

Ey oğlum! İkame572 et salâtı5; ve emret marûfla73; ve engelle/yasakla münkerden82; ve sabret51 sana isabet eden üzerine; doğrusu bu azimden* emirlerdir/işlerdir.

Notlar

Not 1

*Engelleri aşma kararlılığından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Ma'rûf (Kavram ID: 73)
Münker (Kavram ID: 82)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 3485 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3485|31|18|ولا تصعر خدك للناس ولا تمش في الارض مرحا ان الله لا يحب كل مختال فخور

Latin Literal

18. Ve lâ tusa’ir haddeke lin nâsi ve lâ temşi fîl ardı merahâ(merahan) innellâhe lâ yuhıbbu kulle muhtâlin fehûr(fehûrin).

Türkçe Çeviri

Ve çevirme yanağını insanlara; ve yürüme yerde bir böbür/kibir (-le); doğrusu Allah sevmez her bir tepeden bakanı; gururlananı/onurlananı.

Lokman/Lokman Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 3486 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3486|31|19|واقصد في مشيك واغضض من صوتك ان انكر الاصوت لصوت الحمير

Latin Literal

19. Vaksid fî meşyike vagdud min savtik(savtike), inne enkerel asvâti le savtul hamîr(hamîri).

Türkçe Çeviri

Ve kısıtlı/ölçülü ol yürüyüşünde; ve kıs/alçalt sesinden; doğrusu seslerin daha çirkini/onaylanmayanı mutlak eşeklerin sesidir.

Sure 32: Secde/Secde (ٱلسَّجْدَة)

Secde/Secde Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 3505 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3505|32|4|الله الذي خلق السموت والارض وما بينهما في سته ايام ثم استوي علي العرش ما لكم من دونه من ولي ولا شفيع افلا تتذكرون

Latin Literal

4. Allâhullezî halakas semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin summestevâ alel arş(arşi), mâ lekum min dûnihî min veliyyin ve lâ şefîi(şefîin), e fe lâ tetezekkerûn(tetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Allah ki yaratandır gökleri162 ve yeri; ve ikisi arasındakini altı günde781; sonra istiva188 etti Arş’a66 karşı; yoktur sizlere O'nun* astından hiçbir veli28; ve ne de bir şefâatçi114; öyle ki zikretmez78 misiniz?

Notlar

Not 1

*Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Arş (Kavram ID: 66)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Şefâat (Kavram ID: 114)
Gökler (Kavram ID: 162)
istiva (Kavram ID: 188)

Secde/Secde Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 3510 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3510|32|9|ثم سويه ونفخ فيه من روحه وجعل لكم السمع والابصر والافده قليلا ما تشكرون

Latin Literal

9. Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne).

Türkçe Çeviri

Sonra seviyeledi/düzenledi onu* ve üfledi onda** kendi ruhundan608; ve yaptı sizlere işitme ve bakış ve fuâd915; ne azdır şükrettiğiniz43.

Notlar

Not 1

*Eril tekil zamir insan ceninini işaret eder.**İçinde (fihi) geçişi önemlidir. Üfleme direkt olarak ceninin atomlarını oluşturan sicimler üzerinden gerçekleşmektedir. Bir üst boyut uzaklarda değildir. Üst boyut bizlere bir sicim uzaklığı kadar yakındır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Fuâd (Kavram ID: 915)

Secde/Secde Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 3514 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3514|32|13|ولو شينا لاتينا كل نفس هديها ولكن حق القول مني لاملان جهنم من الجنه والناس اجمعين

Latin Literal

13. Ve lev şi’nâ le âteynâ kulle nefsin hudâhâ ve lâkin hakkal kavlu minnî le emleenne cehenneme minel cinneti ven nâsi ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer dileseydik mutlak verirdik her bir nefse201, doğru yola kılavuzunu onun (nefsin); fakat hak oldu kelam/söz benden; mutlak doldururum cehennemi cinden ve insanlardan topluca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Secde/Secde Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 3516 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3516|32|15|انما يومن بايتنا الذين اذا ذكروا بها خروا سجدا وسبحوا بحمد ربهم وهم لا يستكبرون

Latin Literal

15. İnnemâ yu’minu bi âyâtinellezîne izâ zukkirû bihâ harrû succeden ve sebbehû bi hamdi rabbihim ve hum lâ yestekbirûn(yestekbirûne).

Türkçe Çeviri

Ancak ayetlerimize iman47 eden kimseler (ki) hatırlatıldığı zaman onlara* onunla**; kapandılar secde12 edenler (olarak); ve tesbih31 ettiler hamd3 ile Rablerini4; ve onlar büyüklenmezler.

Notlar

Not 1

*Kur'ân.**Ayetle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
iman (Kavram ID: 47)

Sure 33: Ahzâb/Savaş Birlikleri (ٱلْأَحْزَاب)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 3532 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3532|33|1|يايها النبي اتق الله ولا تطع الكفرين والمنفقين ان الله كان عليما حكيما

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyuttekillâhe ve lâ tutıil kâfirîne vel munâfikîn(munâfikîne), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Takvalı21 ol Allah’a; ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; doğrusu Allah oldu bir Alîm8; bir Hakîm9.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Nebi (Kavram ID: 132)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 3533 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3533|33|2|واتبع ما يوحي اليك من ربك ان الله كان بما تعملون خبيرا

Latin Literal

2. Vettebi’ mâ yûhâ ileyke min rabbik(rabbike), innallâhe kâne bimâ ta’melûne habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ve tabi ol Rabbinden4 vahyedilene603* sana**; doğrusu Allah oldu yaptıklarınıza bir Habîr466.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.**Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Habîr. (Kavram ID: 466)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 3534 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3534|33|3|وتوكل علي الله وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

3. Ve tevekkel alâllâh(alâllâhi) ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ve tevekkül79 et Allah'a karşı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir vekîl517 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevekkül (Kavram ID: 79)
Vekîl (Kavram ID: 517)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 3535 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3535|33|4|ما جعل الله لرجل من قلبين في جوفه وما جعل ازوجكم الي تظهرون منهن امهتكم وما جعل ادعياكم ابناكم ذلكم قولكم بافوهكم والله يقول الحق وهو يهدي السبيل

Latin Literal

4. Mâ cealallâhu li raculin min kalbeyni fî cevfih(cevfihî), ve mâ ceale ezvâcekumullâî tuzâhırûne min hunne ummehâtikum, ve mâ ceale ed’ıyâekum ebnâekum, zâlikum kavlukum bi efvâhikum, vallâhu yekûlul hakka ve huve yehdîs sebîl(sebîle).

Türkçe Çeviri

Yapmış değildir Allah bir adama712 onun içinde iki kalpten712; ve yapmış değildir eşlerinizi anneleriniz ki zihâr713 yaparsınız onlardan (eşlerinizden); ve yapmış değildir babalık714 yaptıklarınızı* oğullarınız; işte sizlersiniz; sizlerin ağızlarınızla (söylediğiniz) sözdür; ve Allah der/söyler hakkı/gerçeği; ve O (Allah) kılavuzlar doğru yola.

Notlar

Not 1

*Gerçek olmadığı halde, sahte bir şekilde iddia ettiğiniz şekilde çağırdıklarınız. Gerçek babası olmadığı halde kendisine her konuda babalık yaparak destek olan bir kimseye "baba" diye hitap eden bir erişkin kimse gibi. Gerçek oğlu olmadığı halde ona babalık yaparak destek olduğu bir kimseye "oğlumdur" demesi gibi. Kirvelik geleneğine benzer bir durumdur. Bazı kültürlerde kirvelik babalık gibidir.Bir sonraki ayette bu kimselerin nasıl çağrılması gerektiği yine "dua, çağırma" kelimesiyle işaret edilmiştir. Buradan net olarak anlarız ki ayette geçen "ed’ıyâ" kelimesi kesinlikle üvey evlat, evlatlık demek değildir.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 3536 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3536|33|5|ادعوهم لابايهم هو اقسط عند الله فان لم تعلموا اباهم فاخونكم في الدين وموليكم وليس عليكم جناح فيما اخطاتم به ولكن ما تعمدت قلوبكم وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

5. Ud’ûhum li âbâihim huve aksatu indallâh(indallâhi), fe in lem ta’lemû âbâehum fe ıhvânukum fîd dîni ve mevâlîkum, ve leyse aleykum cunâhun fîmâ ahta’tum bihî ve lâkin mâ taammedet kulûbukum, ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Çağırın* onları babaları (adına); o (ki) daha eşittir/denktir** Allah'ın indinde/katında; öyle ki eğer asla bilmiyorsanız babalarını; öyle ki onlar kardeşlerinizdir dinde; ve velilerdir*** sizlere; ve olmadı sizlere bir günah kendisiyle hata ettiğinizde****; velakin/fakat kalplerinizin niyetlendiğidir/amaçladığıdır***** (bir günah); ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm20.

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayette geçen "ed’ıyâ" kelimesinin fiil hali. Bu da bize Rabbimizden güzel bir işarettir.**Siz onlara destek olup babalık etseniz de sizler onların gerçek babaları değilsiniz. Gerçek biyolojik babanın vurgulanması/bilindik kılınması her zaman daha hakkaniyetlidir. ***Yakın koruyucu.****Hatayla yapılanlar günah olmaz.*****Kalpten amaçladığınızdır; kalpten niyeti bozduğunuzdur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 3537 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3537|33|6|النبي اولي بالمومنين من انفسهم وازوجه امهتهم واولوا الارحام بعضهم اولي ببعض في كتب الله من المومنين والمهجرين الا ان تفعلوا الي اوليايكم معروفا كان ذلك في الكتب مسطورا

Latin Literal

6. En nebiyyu evlâ bil mu’minîne min enfusihim ve ezvâcuhu ummehâtuhum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ bi ba’dın fî kitâbillâhi minel mu’minîne vel muhâcirîne illâ en tef’alû ilâ evliyâikum ma’rûfâ(ma’rûfen), kâne zâlike fîl kitâbi mestûra(mestûren).

Türkçe Çeviri

Nebi132* daha velidir28 müminlere27 kendi nefislerinden201; ve eşleri onun*anneleridir717 onların** ve rahimler715 sahiplerinin bir kısmı daha velidir28 (diğer) bir kısma Allah'ın kitabında müminlerden27 ve muhâcirlerden716; dışındadır ki faaliyete geçirirsiniz velilerinize28 bir marufu291 (ki) oldu (o) bu satırlanmış kitapta.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Müminlerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Veli (Kavram ID: 28)
Nebi (Kavram ID: 132)
Nefis (Kavram ID: 201)
maruf (Kavram ID: 291)
Muhâcir. (Kavram ID: 716)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 3538 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3538|33|7|واذ اخذنا من النبين ميثقهم ومنك ومن نوح وابرهيم وموسي وعيسي ابن مريم واخذنا منهم ميثقا غليظا

Latin Literal

7. Ve iz ehaznâ minen nebîyyîne mîsâkahum ve minke ve min nûhın ve ibrâhîme ve mûsâ ve îsebni meryeme ve ehaznâ minhum mîsâkan galîzâ(galîzan).

Türkçe Çeviri

Ve aldığımız zaman nebilerden132 mîsâklarını281 onların; ve senden; ve Nûh'tan; ve İbrahim'den; ve Mûsâ’dan; ve Meryem oğlu Îsa'dan; ve aldık onlardan kapkalın* bir mîsâk281.

Notlar

Not 1

*Çok sağlam, güçlü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Mîsâk (Kavram ID: 281)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 3539 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3539|33|8|ليسل الصدقين عن صدقهم واعد للكفرين عذابا اليما

Latin Literal

8. Li yes’eles sâdikîne an sıdkıhim, ve eadde lil kâfirîne azâben elîmâ(elîmen).

Türkçe Çeviri

Sual etmesi/sorması içindir (Allah’ın) sâdıklığı182 onların sıddıklığından551; ve hazırladı (Allah) kâfirlere25 elim/acıklı bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
sâdık (Kavram ID: 182)
Sıddık (Kavram ID: 551)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 3540 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3540|33|9|يايها الذين امنوا اذكروا نعمه الله عليكم اذ جاتكم جنود فارسلنا عليهم ريحا وجنودا لم تروها وكان الله بما تعملون بصيرا

Latin Literal

9. Yâ eyyuhellezîne âmenûzkurû ni’metallâhi aleykum iz câetkum cunûdun fe erselnâ aleyhim rîhan ve cunûden lem terevhâ, ve kânallâhu bimâ ta’melûne basîrâ(basîren).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Zikredin78 Allah'ın üzerinize (olan) nimetini geldiği zaman sizlere ordular*; öyle ki gönderdik onlara* bir rüzgâr718; ve ordular718 (ki) asla göremezsiniz onu; ve oldu Allah yaptıklarınıza bir Basîr513.

Notlar

Not 1

*Düşman orduları, düşman ordularına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Basîr (Kavram ID: 513)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 3541 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3541|33|10|اذ جاوكم من فوقكم ومن اسفل منكم واذ زاغت الابصر وبلغت القلوب الحناجر وتظنون بالله الظنونا

Latin Literal

10. İz câukum min fevkıkum ve min esfele minkum ve iz zâgatil ebsâru ve belegatil kulûbul hanâcire ve tezunnûne billâhiz zunûnâ(zunûnen).

Türkçe Çeviri

Geldiği zaman onlar* üstünüzden ve sizlerden daha aşağıdan; ve kaydığı** zaman bakışlar; ve ulaştı kalpler hançerelere**; ve zanda bulunuyordunuz Allah’a (türlü) zanlar.

Notlar

Not 1

*Düşman orduları.**Vefatlar başladığı zaman.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 3542 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3542|33|11|هنالك ابتلي المومنون وزلزلوا زلزالا شديدا

Latin Literal

11. Hunâlikebtuliyel mu’minûne ve zulzilû zilzâlen şedîdâ(şedîden).

Türkçe Çeviri

İşte orada/o anda belalandırıldı256 müminler27; ve sarsıldılar şiddetli bir sarsıntı (-yla).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Bela (Kavram ID: 256)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 3543 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3543|33|12|واذ يقول المنفقون والذين في قلوبهم مرض ما وعدنا الله ورسوله الا غرورا

Latin Literal

12. Ve iz yekûlul munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun mâ vaadenallâhu ve resûluhû illâ gurûrâ(gurûran).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman diyorlardı münâfıklar26 ve kalplerinde175 bir maraz/hastalık (olan) kimseler; "Vaat etmiş değildir bizlere Allah ve resûlü700 bir aldatma dışında."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 3544 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3544|33|13|واذ قالت طايفه منهم ياهل يثرب لا مقام لكم فارجعوا ويستذن فريق منهم النبي يقولون ان بيوتنا عوره وما هي بعوره ان يريدون الا فرارا

Latin Literal

13. Ve iz kâlet tâifetun minhum yâ ehle yesribe lâ mukâme lekum ferciû, ve yeste’zinu ferîkun minhumun nebiyye yekûlûne inne buyûtenâ avretun ve mâ hiye bi avreh(avretin), in yurîdûne illâ firârâ(firâran).

Türkçe Çeviri

Ve dediği zaman bir tayfa719 onlardan: "Ey Yesrib* ehli568! Yoktur dikelinen/ayakta durulan yer sizlere**; öyle ki dönün***"; ve izin istiyordu nebiden132 onlardan bir fırka/grup; diyorlardı: "Doğrusu evlerimiz tek gözlüdür****; ve (oysa) değildi o tek gözlü****; arzulamıyorlardı bir firar/kaçma dışında.

Notlar

Not 1

*Medine.**Tutunacak durum yoktur sizlere. Başarıya ulaşmak mümkün değildir. ***Dönün Yesrib'e.****Tek gözlü kalmıştır, savunmasız kalmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Tayfa (Kavram ID: 719)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 3545 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3545|33|14|ولو دخلت عليهم من اقطارها ثم سيلوا الفتنه لاتوها وما تلبثوا بها الا يسيرا

Latin Literal

14. Ve lev duhılet aleyhim min aktârihâ summe suilûl fitnete le âtevhâ ve mâ telebbesû bihâ illâ yesîrâ(yesîran).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet (o) girdirilseydi üzerlerine çaplarından* onun; sonra sual edilselerdi/sorulsalardı fitne332 (-den); mutlak gelirlerdi** ona*** ve tereddüt ederler**** değillerdi ona*** biraz dışında.

Notlar

Not 1

*Çepeçevre kuşatılsalardı.**Tabi olurlardı.***Fitneye.****Hemencecik tabi olurlardı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fitne (Kavram ID: 332)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 3546 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3546|33|15|ولقد كانوا عهدوا الله من قبل لا يولون الادبر وكان عهد الله مسولا

Latin Literal

15. Ve lekad kânû âhedûllâhe min kablu lâ yuvellûnel edbâr(edbâre), ve kâne ahdullâhi mes’ûlâ(mes’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ant olsun olmuşlardı ahitleşmiş* Allah'a öncesinde; dönmezler arkalarını (diye); ve olmuşlardı ahde** (karşı) Allah'a bir mesul***.

Notlar

Not 1

*Antlaşmış.**Antlaşmaya.***Sorumlu.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 3547 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3547|33|16|قل لن ينفعكم الفرار ان فررتم من الموت او القتل واذا لا تمتعون الا قليلا

Latin Literal

16. Kul len yenfeakumul firâru in ferertum minel mevti evil katli ve izen lâ tumetteûne illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

De ki: "Asla menfaat sağlamaz sizlere firar eğer firar etseydiniz ölümden643 ya da katledilmekten/katletmekten720; ve o zaman metalandırılmazsınız54 biraz dışında."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Ölüm (Kavram ID: 643)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 3548 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3548|33|17|قل من ذا الذي يعصمكم من الله ان اراد بكم سوا او اراد بكم رحمه ولا يجدون لهم من دون الله وليا ولا نصيرا

Latin Literal

17. Kul men zellezî ya’sımukum minallâhi in erâde bikum sûen ev erâdebikum rahmeh(rahmeten), ve lâ yecidûne lehum min dûnillâhi veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîren).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kimdir şu kimse ki geri durdurur/önler sizleri Allah'tan; eğer razı olduysa (Allah) sizlere bir kötülüğe veya razı olduysa (Allah) sizlere bir rahmete271; ve bulamazlar (onlar) kendilerine Allah’ın astından bir veli28; ve ne de bir yardım eden."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 3549 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3549|33|18|قد يعلم الله المعوقين منكم والقايلين لاخونهم هلم الينا ولا ياتون الباس الا قليلا

Latin Literal

18. Kad ya’lemullâhul muavvikîne minkum vel kâilîne li ıhvânihim helumme ileynâ, ve lâ ye’tûnel be’se illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Muhakkak bilir Allah engelleyenleri/alıkoyanları onlardan; ve kardeşlerine "haydi toplanıp birleşin bizlere" diyenleri; gelmezler (onlar) zorluğa/sıkıntıya biraz dışında.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 3550 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3550|33|19|اشحه عليكم فاذا جا الخوف رايتهم ينظرون اليك تدور اعينهم كالذي يغشي عليه من الموت فاذا ذهب الخوف سلقوكم بالسنه حداد اشحه علي الخير اوليك لم يومنوا فاحبط الله اعملهم وكان ذلك علي الله يسيرا

Latin Literal

19. Eşıhhaten aleykum fe izâ câel havfu reeytehum yenzurûne ileyke tedûru a’yunuhum kellezî yugşâ aleyhi minel mevt(mevti), fe izâ zehebel havfu selekûkum bi elsinetin hıdâdin eşıhhaten alel hayr(hayrı), ulâike lem yu’minû fe ahbetallâhu a’mâlehum, ve kâne zâlike alallâhi yesîrâ(yesîren).

Türkçe Çeviri

Cimrilerdir/pintilerdir sizlere karşı; öyle ki geldiği zaman korku; görürsün onları bakarlar sana; döner/devrilir gözleri onların kimse gibi (ki) örter bir baygınlık onun üzerini ölümden; öyle ki giderdiği zaman (o) korkuyu; incitirler/yaralarlar sizleri sivri/keskin dillerle; cimrilerdir/pintilerdir hayra karşı; işte bunlar; asla iman47 etmezler; öyle ki boşa çıkardı Allah onların yaptıklarını; ve oldu bu Allah'a karşı bir kolay.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 3551 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3551|33|20|يحسبون الاحزاب لم يذهبوا وان يات الاحزاب يودوا لو انهم بادون في الاعراب يسلون عن انبايكم ولو كانوا فيكم ما قتلوا الا قليلا

Latin Literal

20. Yahsebûnel ahzâbe lem yezhebû, ve in ye’til ahzâbu yeveddû lev ennehum bâdûne fîl a’râbi yes’elûne an enbâikum, ve lev kânû fîkum mâ kâtelû illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Hesaplıyorlardı/düşünüyorlardı (ki) birlikler* asla gitmezler**; ve eğer gelseler*** birlikler* isterler ki keşke onlar çölde Arapların**** içinde sual etsinler/sorsunlar***** haberinizden; velev/şayet olsaydılar içinizde katleder35 değillerdi biraz dışında.

Notlar

Not 1

*Düşman birlikleri.**Geri çekilmezler.***Gelseler savaşmak için. ****Çölde yaşayan, taraf olmayan, kendi başına yaşayan çöl bedevilerinden olsalar.*****Kendileri hiç sıkıntıya girmeden uzaktan haberlerinizi alsalar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 3552 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3552|33|21|لقد كان لكم في رسول الله اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر وذكر الله كثيرا

Latin Literal

21. Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıre ve zekerallâhe kesîrâ(kesîren).

Türkçe Çeviri

Ant olsun oldu sizlere Allah'ın resûlünde418 güzel bir örnek/model; kimse için (ki) oldu (o) umar Allah'ı ve ahiret gününü; ve zikretti78 Allah'ı çokça.

Notlar

Not

Yüce Allah'ın biricik Kur'an'ına teslim olmak varken resulün yaşadığı dönemde asla yazdırmadığı, vefat etmesinden yaklaşık 230 sene sonra oradan buradan toplanmış olan söylentileri Kur'an'a eş tutan kimseler bu ayetin anlamını kendi çıkarlarına göre saptırırlar. Resulün bir rol model olması gerektiği üzerinden resulün sünneti sanılan söylentilere bir pay çıkarmak isterler. Oysa resul sadece Kur'an demektir. Kur'an da resul demektir. Aşağıdaki denklemler asla unutulmamalıdır. Muhammed peygamber=Sadece Kur’anKur’an=Muhammed peygamberMuhammed peygamber≠HadislerHadisler≠Muhammed peygamberSadece Kur’an=Muhammed peygamberi örnek almak Kur’an+Hadisler+İmamlar+Tarikat liderleri+vb...≠Muhammed peygamberi örnek almak Özetle; Muhammed peygamberi örnek almak sadece Kur'an ile ahlaklanmaktır. Sadece Kur'an'a tabi olmaktır.İbrahim peygamber ve onun yanındaki kimselerin de bizler için güzel bir rol modeli olduğu Yüce Rabbimiz tarafından 60:4 ayetinde bildiriliyor. Söylentilere tabi olanların mantığına göre İbrahim peygamber ve yanındaki kimselerin de sünnetine tabi olmak zorundayız. Bak;https://kuranmucizeler.com/oldu-sizlere-allah-in-resulunde-guzel-bir-ornek-sirk-dininin-kaynagi-olan-hadislere-dayanak-yapilmaya-calisilan-bir-ayet

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Resûl (Kavram ID: 418)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 3553 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3553|33|22|ولما را المومنون الاحزاب قالوا هذا ما وعدنا الله ورسوله وصدق الله ورسوله وما زادهم الا ايمنا وتسليما

Latin Literal

22. Ve lemmâ real mu’minûnel ahzâbe kâlû hâzâ mâ vaadenallâhu ve resûluhu ve sadakallâhu ve resûluhu ve mâ zâdehum illâ îmânen ve teslîmâ(teslîmen).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki gördüler* müminler27 birlikleri**; dediler: "Bu vaat ettiğidir bizlere Allah'ın ve resûlünün700; ve doğru söylemiş Allah ve resûlü700"; ve ziyade etmiş değildi (bu) onlara bir iman47 ve bir teslimiyet dışında.

Notlar

Not 1

*Düşman birlikleri gidiyorlar, geri çekiliyorlar.**Düşman birlikleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 3554 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3554|33|23|من المومنين رجال صدقوا ما عهدوا الله عليه فمنهم من قضي نحبه ومنهم من ينتظر وما بدلوا تبديلا

Latin Literal

23. Minel mu’minîne ricâlun sadakû mâ âhedûllahe aleyh(aleyhi), fe minhum men kadâ nahbehu ve minhum men yentezırû ve mâ beddelû tebdîlâ(tebdîlan).

Türkçe Çeviri

Müminlerdendir27 adamlar (ki) sâdık182 kaldılar ahit verdiklerine Allah'a onun* üzerine; öyle ki onlardan** kimi tamamladı adağını***; ve onlardan kimi gözetlerler/bakarlar****; ve değiştirmiş değildiler bir değişmeyi.

Notlar

Not 1

*Allah yolunda katledilmeyi/katletmeyi.**Müminlerden.***Vaat ettiği Allah yolunda gerekirse katledilmeyi/katletmeyi.****Tamamlamaya bakarlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
sâdık (Kavram ID: 182)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 3555 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3555|33|24|ليجزي الله الصدقين بصدقهم ويعذب المنفقين ان شا او يتوب عليهم ان الله كان غفورا رحيما

Latin Literal

24. Li yecziyallâhus sâdıkîne bi sıdkıhım ve yuazzibel munâfıkîne in şâe ev yetûbe aleyhim, innallâhe kâne gafûren rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Cezalandırması* içindir Allah’ın sâdıkları182 sıddıklıklarıyla551; ve azap etmesi içindir münâfıklara26 eğer dilerse (Allah) ya da tevbe33 etmesi içindir (Allah'ın) onlar üzerine**; doğrusu Allah oldu bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Karşılığını vermesi, mükafatlandırması.**Bağışlamak istediği kimselere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Tevbe (Kavram ID: 33)
sâdık (Kavram ID: 182)
Sıddık (Kavram ID: 551)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 3556 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3556|33|25|ورد الله الذين كفروا بغيظهم لم ينالوا خيرا وكفي الله المومنين القتال وكان الله قويا عزيزا

Latin Literal

25. Ve reddallâhullezîne keferû bi gayzıhim lem yenâlû hayrâ(hayran), ve kefallâhul mu’minînel kıtâl, ve kânallâhu kaviyyen azîzâ(azîzen).

Türkçe Çeviri

Ve reddetti Allah kâfirlik25 etmiş kimseleri gazaplarıyla*; asla ulaşamazlar bir hayra; ve kâfi geldi/yetti Allah müminlere27 katletmede/katledilmede35; ve oldı Allah bir Kaviyy72; bir Azîz37.

Notlar

Not 1

*Öfkeleriyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Azîz (Kavram ID: 37)
Kaviyy (Kavram ID: 72)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 3557 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3557|33|26|وانزل الذين ظهروهم من اهل الكتب من صياصيهم وقذف في قلوبهم الرعب فريقا تقتلون وتاسرون فريقا

Latin Literal

26. Ve enzelellezîne zâherûhum min ehlil kitâbi min sayâsîhım ve kazefe fî kulûbihimur ru’be feriykan taktulûne ve te’sirûne ferîkâ(ferîkan).

Türkçe Çeviri

Ve indirdi onlara* destek** olmuş kitap ehlinden135 kimseleri kalelerinden; ve attı (Allah) kalplerine onların*** panik/korku; bir fırkasını/grubunu katlediyordunuz35; ve esir721 alıyordunuz bir fırkayı/grubu.

Notlar

Not 1

*Müşrik ve kâfirlere.**Anlarız ki bir kalede yaşayan kitap ehlinden kimseler müşrik ve kâfirlerden oluşan birliklere bizzat katılarak ve/veya lojistik anlamda destek olmuşlardır. ***Kalede bulunan kitap ehlinin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Esir (Kavram ID: 721)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 3558 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3558|33|27|واورثكم ارضهم وديرهم وامولهم وارضا لم تطوها وكان الله علي كل شي قديرا

Latin Literal

27. Ve evresekum ardahum ve diyârehum ve emvâlehum ve ardan lem tetauhâ, ve kânallâhu alâ kulli şey’in kadîrâ(kadîran).

Türkçe Çeviri

Ve varis etti (Allah) sizleri onların* arzına** ve diyarlarına*** ve mallarına; ve bir arz**** (ki) asla ayak basmıyordunuz***** ona; ve oldu Allah her bir şey üzerine bir Kadîr177.

Notlar

Not 1

*Kitap ehli olan kimselerin kalesine ve çevresindeki araziye.*Arazilerine.***Yurtlarına.****Arazi.*****Ayak basmanıza bile izin verilmiyordu. Barış döneminde bile asla girmenize izin verilmiyordu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 3559 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3559|33|28|يايها النبي قل لازوجك ان كنتن تردن الحيوه الدنيا وزينتها فتعالين امتعكن واسرحكن سراحا جميلا

Latin Literal

28. Yâ eyyuhen nebiyyu kul li ezvâcike in kuntunne turidnel hayâted dunyâ ve ziynetehâ fe teâleyne umetti’kunne ve userrihkunne serâhan cemîlâ(cemîlen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132! Eşlerine de ki: "Eğer oldunuzsa arzulayanlar dünya hayatını; ve ziynetini/süsünü onun*; öyle ki yükselin**; metalandırayım54 sizleri; ve salayım/bırakayım sizleri uygun bir salışla/bırakışla."

Notlar

Not 1

*Dünyanın.**Kalkın yürüyün, aktifleşin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)
Nebi (Kavram ID: 132)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 3560 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3560|33|29|وان كنتن تردن الله ورسوله والدار الاخره فان الله اعد للمحسنت منكن اجرا عظيما

Latin Literal

29. Ve in kuntunne turidnallâhe ve resûlehu veddârel’âhırete fe innallâhe eadde lil muhsinâti minkunne ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ve eğer olduysanız* arzulayanlar Allah'ı ve resûlünü700; ve ahiret diyarını; öyle ki doğrusu Allah hazırladı sizlerden muhsinâtlara722 büyük bir ecir820.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in eşleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)
Muhsinât (Kavram ID: 722)
Ecir (Kavram ID: 820)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 3561 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3561|33|30|ينسا النبي من يات منكن بفحشه مبينه يضعف لها العذاب ضعفين وكان ذلك علي الله يسيرا

Latin Literal

30. Yâ nisâen nebiyyi men ye’ti min kunne bi fâhışetin mubeyyinetin yudâ’af lehel’azâbu dı’feyn(dı’feyni), ve kâne zâlike alâllâhi yesîrâ(yesîran).

Türkçe Çeviri

Ey nebinin* kadınları! Kim gelir sizlerden apaçık bir fahişelikle490; katlanır723 ona** azap iki kat; ve olmuştur bu Allah'a karşı bir kolay.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in.**Kadına.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 3562 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3562|33|31|ومن يقنت منكن لله ورسوله وتعمل صلحا نوتها اجرها مرتين واعتدنا لها رزقا كريما

Latin Literal

31. Ve men yaknut min kunne lillâhi ve resûlihi ve ta’mel sâlihan nu’tihâ ecrehâ merreteyni ve a’tednâ lehâ rızkan kerîmâ(kerîmen).

Türkçe Çeviri

Ve kim kanaat eder sizlerden* Allah'a ve resûlüne; ve yapar bir sâlih777; veririz ona** ecrini/karşılığını iki kez724; ve hazırladık ona** cömert bir rızık.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in kadınları.**O kadına.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 3563 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3563|33|32|ينسا النبي لستن كاحد من النسا ان اتقيتن فلا تخضعن بالقول فيطمع الذي في قلبه مرض وقلن قولا معروفا

Latin Literal

32. Yâ nisâen nebiyyi lestunne ke ehadin minen nisai inittekaytunne fe lâ tahda’ne bil kavli fe yatmaallezî fî kalbihî maradun ve kulne kavlen ma’rûfâ(ma’rûfen).

Türkçe Çeviri

Ey nebinin* kadınları! Olmadınız kadınlardan biri** gibi; eğer takvalı21 oldunuzsa öyle ki eğmeyin/yumuşatmayın*** sözlerinizi; öyle ki tamah eder kimse (ki) kalbindedir bir maraz/hastalık; ve deyin maruf291 bir söz.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in.**Bu kadınlar binlerce erkekle muhatap olmak durumundadır. Bu erkekler içinde münafıklar da vardır. Henüz tam bir mümin olmamış olanlar da vardır. Diğer kadınlardan farklı bir durumda oldukları için Rableri onları kalplerinde hastalık bulunan erkeklere karşı uyarmaktadır. ***Kelimenin kök anlamı boyun eğmek demektir. Sözler eğilip bükülebilir olursa yanlış anlaşılmalara neden olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
maruf (Kavram ID: 291)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 3564 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3564|33|33|وقرن في بيوتكن ولا تبرجن تبرج الجهليه الاولي واقمن الصلوه واتين الزكوه واطعن الله ورسوله انما يريد الله ليذهب عنكم الرجس اهل البيت ويطهركم تطهيرا

Latin Literal

33. Ve karne fî buyûtikunne ve lâ teberrecne teberrucel câhiliyyetil ûlâ ve ekımnes salâte ve âtînez zekâte ve atı’nallâhe ve resûleh(resûlehu), innemâ yurîdullâhu li yuzhibe ankumur ricse ehlel beyti ve yutahhirekum tathîrâ(tathîran).

Türkçe Çeviri

Ve vakarlı olun/oturaklı olun* evlerinizde; ve cazibe sergilemeyin* ilk cahiliye cazibe sergilemesi (gibi); ve ikame edin* salâtı5; ve verin* zekâtı10; ve itaat edin76* Allah'a ve resûlüne700; ancak arzu eder Allah gidermek sizlerden pisliği; beyt/ev32 ahalisi! Ve temizler sizleri bir temizlik (-le).

Notlar

Not 1

*Nebinin kadınları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 3565 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3565|33|34|واذكرن ما يتلي في بيوتكن من ايت الله والحكمه ان الله كان لطيفا خبيرا

Latin Literal

34. Vezkurne mâ yutlâ fî buyûtikunne min âyâtillâhi vel hikmeh(hikmeti), innallâhe kâne latîfen habîrâ(habîren).

Türkçe Çeviri

Ve zikredin78* evlerinizde** okunanı*** Allah'ın ayetlerinden389 ve hikmeti303; şüphesiz Allah oldu bir Latîf40; bir Habîr466.

Notlar

Not 1

*Nebinin kadınları.**Anlarız ki Kur'an'a olan salât evlerde de yapılmaktadır.***Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Latîf (Kavram ID: 40)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kitap ve hikmet. (Kavram ID: 303)
Kur'an ayetleri. (Kavram ID: 389)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 3566 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3566|33|35|ان المسلمين والمسلمت والمومنين والمومنت والقنتين والقنتت والصدقين والصدقت والصبرين والصبرت والخشعين والخشعت والمتصدقين والمتصدقت والصيمين والصيمت والحفظين فروجهم والحفظت والذكرين الله كثيرا والذكرت اعد الله لهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

35. İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîren vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu müslim45 (erkekler) ve müslim45 (kadınlar); ve mümin27 (erkekler) ve mümin27 (kadınlar); ve kanaat eden (erkekler) ve kanaat eden (kadınlar); ve sâdık182 (erkekler) ve sâdık182 (kadınlar); ve sabreden51 (erkekler) ve sabreden51 (kadınlar); haşyet53 duyan (erkekler) ve haşyet53 duyan (kadınlar); sadaka342 veren (erkekler) ve sadaka342 veren (kadınlar); ve siyam322 eden (erkekler) ve siyam322 eden (kadınlar); ve koruyan (erkekler) fürûclarını110 ve koruyan (kadınlar); ve Allah'ı çokça zikreden78 (erkekler) ve zikreden78 (kadınlar); hazırlardı Allah onlara* bir mağfiret319 ve büyük bir ecir820 .

Notlar

Not 1

*Eril çoğul gelen zamir. İşaret edilen erkek ve kadınların tümümü kapsar. Bu da bizlere Arapça gramer olarak eril çoğulla gelen zamirlerin sadece erkekleri değil hem erkekleri hem de kadınları işaret ettiğine güzel bir delil olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Müslim (Kavram ID: 45)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
sâdık (Kavram ID: 182)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Siyam/oruç (Kavram ID: 322)
Sadaka nedir? (Kavram ID: 342)
Ecir (Kavram ID: 820)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 3567 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3567|33|36|وما كان لمومن ولا مومنه اذا قضي الله ورسوله امرا ان يكون لهم الخيره من امرهم ومن يعص الله ورسوله فقد ضل ضللا مبينا

Latin Literal

36. Ve mâ kâne li mu’minin ve lâ mu’minetin izâ kadallâhu ve resûluhu emren en yekûne lehumul hıyeretu min emrihim, ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe kad dalle dalâlen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir mümin27 (erkeğe) ve bir mümin27 (kadına) tamamladığı zaman Allah ve resûlü700 bir emri ki olur onlara seçme/tercih emirlerinden; ve kim asilik eder Allah'a ve resûlüne700; öyle ki muhakkak dalalete128 düşmüştür apaçık bir dalalete128.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 3568 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3568|33|37|واذ تقول للذي انعم الله عليه وانعمت عليه امسك عليك زوجك واتق الله وتخفي في نفسك ما الله مبديه وتخشي الناس والله احق ان تخشيه فلما قضي زيد منها وطرا زوجنكها لكي لا يكون علي المومنين حرج في ازوج ادعيايهم اذا قضوا منهن وطرا وكان امر الله مفعولا

Latin Literal

37. Ve iz tekûlu lillezî en’amallâhu aleyhi ve en’amte aleyhi emsik aleyke zevceke vettekıllâh ve tuhfî fî nefsike mallâhu mubdîhi ve tahşen nâs(nâse), vallâhu ehakku en tahşâh(tahşâhu), fe lemmâ kadâ zeydun minhâ vetaran zevvecnâ kehâ likey lâ yekûne alel mu’minîne haracun fî ezvâci ed’ıyâihim izâ kadav min hunne vetarâ(vetaran), ve kâne emrullâhi mef’ûlâ(mef’ûlen).

Türkçe Çeviri

Ve o zaman diyordun kimseye* (ki) nimet vermişti Allah ona*; ve nimet vermiştin (sen) ona*: "Tut kendine eşini; ve takvalı21 ol Allah’a"; ve hafiyelik* ediyordun kendi nefsindekine201 (ki) neyse onu Allah açığa çıkarandır; ve haşyet53 duyuyordu*** (nefsin) insanlara; ve (oysa) Allah'a daha haktır ki haşyet53 duyarsın O’na (Allah'a); öyle ki ne zaman tamamladı zeyd725 ondan**** arzuyu/amacı*****; eş yaptık onu**** sana; olmaması içindir müminler27 üzerine bir yasak/engel****** eşlerde (ki) onların babalık714 ettikleri tamamladıkları zaman onlardan******* arzuyu/amacı*****; ve oldu emri Allah'ın faaliyete geçirilen.

Notlar

Not 1

*Zeyd.***Gizlemek, görünmez etmek, saklamak. 3. tekil şahıs resûl Muhammed'i işaret eder. Anlarız ki resûl Muhammed kendi nefsindekini kendisine karşı gizlemeye çalışmaktadır.***Nefsin. Fiil dişil tekil olarak gelmiştir. Nefsi işaret eder. ****Kadından.*****Eş olma istediğinin/arzusunun bitmesi, sonra ermesi. ******Anlarız ki bu tarz evlilikler toplum tarafından yasaklanmış, engellenmiştir. İnsanlar toplumun tepkisinden korkmaktadırlar. Resûl Muhammed bile toplumun tepkisinden çekinmektedir. Yüce Allah bu tarz evliliklerin müminler üzerine haram olmadığını, helal olduğunu göstermek için toplumun tepkisine rağmen resûlü Muhammed'e bu görevi vermiştir. Resûl Muhammed dışında başka bir kimse bu tarz bir evliliği toplumun tepkisinden korktuğu için asla yapamayacaktı. Bu nedenle Resûl Muhammed'e bu görevin verildiği düşünülür. *******Kadınlardan.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 3569 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3569|33|38|ما كان علي النبي من حرج فيما فرض الله له سنه الله في الذين خلوا من قبل وكان امر الله قدرا مقدورا

Latin Literal

38. Mâ kâne alen nebiyyi min harecin fîmâ faradallâhu leh, sunnetallâhi fîllezîne halev min kabl(kablu), ve kâne emrullâhi kaderen makdûrâ(makdûran).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir nebi* üzerine hiçbir yasak/engel farz497 kıldığında Allah'ın ona*; Allah'ın sünnetidir707 kimselerdeki** (ki) gelip geçti sizlerden önce; ve oldu Allah'ın emri bir kadere bağlanmış kader.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed, resûl Muhammed'e. **Bu uygulama resûl Muhammed'e özel değildir. Daha önceki kimselere de uygulanan bir durumdur. Yasa budur. Bu helaldir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)
Sünnet (Kavram ID: 707)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 3570 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3570|33|39|الذين يبلغون رسلت الله ويخشونه ولا يخشون احدا الا الله وكفي بالله حسيبا

Latin Literal

39. Ellezîne yubelligûne risâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevne ehaden illallâh(illallâhe), ve kefâ billâhi hasîbâ(hasîban).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) belagat515 ederler Allah'ın risâletini223; ve haşyet53 duyarlar O’na (Allah'a); ve haşyet53 duymazlar Allah’ın dışında birine543; ve kâfi geldi/yetti Allah bir hesaplayan (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Belagat (Kavram ID: 515)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 3571 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3571|33|40|ما كان محمد ابا احد من رجالكم ولكن رسول الله وخاتم النبين وكان الله بكل شي عليما

Latin Literal

40. Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyin(nebiyyine), ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).

Türkçe Çeviri

Olmuş değildir Muhammed erkeklerinizden birisinin babası*; velakin/fakat resûlüdür418 Allah'ın; ve mührüdür726 nebilerin132; ve oldu Allah her bir şeye bir Alîm8.

Notlar

Not 1

*Erkeklerinizden kimsenin biyolojik babası değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Nebi (Kavram ID: 132)
Resûl (Kavram ID: 418)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 3572 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3572|33|41|يايها الذين امنوا اذكروا الله ذكرا كثيرا

Latin Literal

41. Yâ eyyuhellezîne âmenûzkûrullâhe zikren kesîrâ(kesîran).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Zikredin347 Allah'ı çokça bir zikir (-le)78.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 3573 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3573|33|42|وسبحوه بكره واصيلا

Latin Literal

42. Ve sebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).

Türkçe Çeviri

Ve tesbih31 edin O'nu (Allah’ı) sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le)413; ve gün batımı öncesi413.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
İnsan ne zaman tesbih eder? (Kavram ID: 413)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 3574 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3574|33|43|هو الذي يصلي عليكم ومليكته ليخرجكم من الظلمت الي النور وكان بالمومنين رحيما

Latin Literal

43. Huvellezî yusallî aleykum ve melâiketuhu li yuhricekum minez zulumâti ilen nûr, ve kâne bil mu’minîne rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

O (Allah) ki salât22 eder sizlere; ve melekleri150 (de) O'nun; çıkarmak için sizleri karanlıklardan aydınlığa/nura; ve oldu O (Allah) müminlere27 bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 3575 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3575|33|44|تحيتهم يوم يلقونه سلم واعد لهم اجرا كريما

Latin Literal

44. Tehiyyetuhum yevme yelkavnehu selâm(selâmun), ve eadde lehum ecren kerîmâ(kerîmen).

Türkçe Çeviri

Esenlemesi* onların kavuştukları gün O’na (Allah'a) bir selâmdır642; ve hazırladı** (Allah) onlara cömert bir ecir820.

Notlar

Not 1

*Birbirlerini meleklerini müjdelediği selâm diyarıyla esenlerler. **Selâm diyarında rızıklandırılırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 3576 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3576|33|45|يايها النبي انا ارسلنك شهدا ومبشرا ونذيرا

Latin Literal

45. Yâ eyyuhen nebiyyu innâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiren ve nezîrâ(nezîren).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Doğrusu gönderdik seni bir şahit/tanık** (olarak); ve bir müjdeleyen*** ve bir uyaran**** (olarak).

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Kur'an'a tanık olursun. Kur'an'ın Yüce Allah katından geldiğine şahit/tanık olansın.***Kur'an'la müjdelersin. Allah'ın Kur'an'da kullarına öğrettiği sıfatlarını müjdelersin. Rahmeti kendisine yazmış olan bir Rabbi müjdelersin. Rahmân ve Rahîm olan bir Rabbi müjdelersin.****Kur'an'la uyarırsın. Yüce Allah'ın emir ve yasaklarına uyulmadığında, özellikle şirk günahının affının olmadığını ve Rabbin hak edene gereken cezayı gereceğiyle uyarırsın.

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 3577 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3577|33|46|وداعيا الي الله باذنه وسراجا منيرا

Latin Literal

46. Ve dâîyen ilâllâhi bi iznihî ve sirâcen munîrâ(munîren).

Türkçe Çeviri

Ve bir davet edendir* Allah'a doğru; O'nun (Allah'ın) izniyle; ve nurlu** bir sirâctır/lambadır727.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sirâc (Kavram ID: 727)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 3578 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3578|33|47|وبشر المومنين بان لهم من الله فضلا كبيرا

Latin Literal

47. Ve beşşiril mu’minîne bi enne lehum minallâhi fadlen kebîrâ(kebîren).

Türkçe Çeviri

Ve müjdele* müminleri27 ki onlaradır Allah’tan bir büyük bir fazl202.

Notlar

Not 1

*Özne 2. tekil şahıs. Resûl Muhammed sen müjdele.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 3579 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3579|33|48|ولا تطع الكفرين والمنفقين ودع اذيهم وتوكل علي الله وكفي بالله وكيلا

Latin Literal

48. Ve lâ tutııl kâfirîne vel munâfikîne veda’ezâhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi), ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).

Türkçe Çeviri

Ve itaat etme kâfirlere25 ve münâfıklara26; ve veda et* eziyetlerine onların; ve tevekkül79 et Allah'a karşı; ve kâfi geldi/yetti Allah bir vekîl517 (olarak).

Notlar

Not 1

*Terk et/yere bırak eziyetlerini onların.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Tevekkül (Kavram ID: 79)
Vekîl (Kavram ID: 517)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 3580 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3580|33|49|يايها الذين امنوا اذا نكحتم المومنت ثم طلقتموهن من قبل ان تمسوهن فما لكم عليهن من عده تعتدونها فمتعوهن وسرحوهن سراحا جميلا

Latin Literal

49. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ nekahtumul mu’minâti summe tallaktumûhunne min kabli en temessûhunne fe mâ lekum aleyhinne min iddetin ta’teddûnehâ, fe mettiûhunne ve serrihûhunne serâhan cemîlâ(cemîlen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Nikahladığınız744 zaman müminâtları493; sonra boşadınız onları önceden ki temas edersiniz* onlara; öyle ki olmaz** sizlere onların*** üzerlerine bir iddetten652 (ki) iddetlendirirsiniz652 ona****; öyle ki metalandırın54 onları; ve salın onları uygun bir salış (-la).

Notlar

Not 1

*Nikahlanmaya rağmen temas olmamışsa. **Cinsel bir temas olmamışsa kadınlara iddet süresi beklemesini zorlayamazsınız. İddet beklemeden başka birisiyle evlenebilirler.***Kadınların.****Kadına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Meta (Kavram ID: 54)
Müminât (Kavram ID: 493)
iddet (Kavram ID: 652)
Nikah (Kavram ID: 744)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 3581 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3581|33|50|يايها النبي انا احللنا لك ازوجك التي اتيت اجورهن وما ملكت يمينك مما افا الله عليك وبنات عمك وبنات عمتك وبنات خالك وبنات خلتك التي هاجرن معك وامراه مومنه ان وهبت نفسها للنبي ان اراد النبي ان يستنكحها خالصه لك من دون المومنين قد علمنا ما فرضنا عليهم في ازوجهم وما ملكت ايمنهم لكيلا يكون عليك حرج وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

50. Yâ eyyuhen nebiyyu innâ ahlelnâ leke ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne ve mâ meleket yemînuke mimmâ efâallâhu aleyke ve benâti ammike ve benâti ammâtike ve benâti hâlike ve benâti halâtikellâtî hâcerne meâk(meâke), vemreeten mu’mineten in vehebet nefsehâ lin nebiyyi in erâden nebiyyu en yestenkihahâ hâlisaten leke min dûnil mu’minîn(mu’minîne), kad alimnâ mâ faradnâ aleyhim fî ezvâcihim ve mâ meleket eymânuhum li keylâ yekûne aleyke harac(haracun), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Doğrusu helal kıldık734 sana (senin) eşlerini ki ecirlerini** verdiğin kimselerdir; yemininle malik olduğunu (ki) Allah'ın feyz verdiğindendir sana; ve amcanın kızlarını; ve halanın kızlarını; ve dayının kızlarını; ve teyzenin kızlarını (ki) seninle beraber hicret etmiş kimselerdir; ve müminât493 bir kadını ki eğer hibe ettiyse*** kendi nefsini nebiye; eğer arzuladıysa nebi ki nikahlamayı744 onu***; bir halistir/özgüdür sana müminlerin astından****; muhakkak bildik farz497 kıldığımızı üzerlerine onların eşlerinde onların; ve sağ ellerini malik oldukları; olmaması içindir sana bir engel/yasak; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed. **Karşılıklarını, mehirlerini.***Kadın.****Mümin erkeklere verilen hakların daha astından/aşağısından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Müminât (Kavram ID: 493)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)
Nikah (Kavram ID: 744)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 3582 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3582|33|51|ترجي من تشا منهن وتوي اليك من تشا ومن ابتغيت ممن عزلت فلا جناح عليك ذلك ادني ان تقر اعينهن ولا يحزن ويرضين بما اتيتهن كلهن والله يعلم ما في قلوبكم وكان الله عليما حليما

Latin Literal

51. Turcî men teşâu minhunne ve tu’vî ileyke men teşâu, ve menibtegayte mimmen azelte fe lâ cunâha aleyk(aleyke), zâlike ednâ en tekarre a’yunuhunne ve lâ yahzenne ve yerdayne bimâ âteytehunne kulluhunn(kulluhunne), vallâhu ya’lemu mâ fî kulûbikum ve kânallâhu alîmen halîmâ.

Türkçe Çeviri

Bekletirsin/ertelersin* kimini onlardan**, dilediğini; ve sığındırırsın*** kimini kendine, dilediğini; ve bakındığın/aradığın**** kimseyi (ki) kendisini azlettin*****; öyle ki olmaz bir günah üzerine; işte bu daha yakındır****** ki istikrarlı olur gözleri onların ve hüzünlenmezler; ve razı olurlar onların her birine verdiğine; ve Allah bilir kalplerinizdekini; ve oldu Allah bir Alîm8; bir Halîm58.

Notlar

Not 1

*Daha sonra da nikahlayabilirsin. **Bir önceki ayette sayılan kadınlardan.***Nikahlayarak evine alırsın, sığındırırsın, barınak/koruma sağlarsın.****Azletmiş olsan da yanında sığındırmak için bakındığın kadın.*****İzole ettiğin, serbest bıraktığın kadın.******Daha idealdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Halîm (Kavram ID: 58)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 3583 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3583|33|52|لا يحل لك النسا من بعد ولا ان تبدل بهن من ازوج ولو اعجبك حسنهن الا ما ملكت يمينك وكان الله علي كل شي رقيبا

Latin Literal

52. Lâ yahıllu leken nisâu min ba’du ve lâ en tebeddele bihinne min ezvâcin ve lev a’cebeke husnuhunne illâ mâ meleket yemînuk(yemînuke), ve kânallâhu alâ kulli şey’in rakîbâ(rakîben).

Türkçe Çeviri

Helal olmaz sana kadınlar734 sonrasında (bunun); ve ne de ki değiştirmen onları* eşlerden; velev/şayet acayip etkilese de seni güzellikleri**; dışındadır yemininin malik olduğu; ve oldu Allah her bir şey üzerine bir Rakîb484.

Notlar

Not 1

*Kadınları.**Daha önceki ayetlerde sayılan kadınlar dışındaki kadınlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rakîb (Kavram ID: 484)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 3584 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3584|33|53|يايها الذين امنوا لا تدخلوا بيوت النبي الا ان يوذن لكم الي طعام غير نظرين انيه ولكن اذا دعيتم فادخلوا فاذا طعمتم فانتشروا ولا مستنسين لحديث ان ذلكم كان يوذي النبي فيستحي منكم والله لا يستحي من الحق واذا سالتموهن متعا فسلوهن من ورا حجاب ذلكم اطهر لقلوبكم وقلوبهن وما كان لكم ان توذوا رسول الله ولا ان تنكحوا ازوجه من بعده ابدا ان ذلكم كان عند الله عظيما

Latin Literal

53. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tedhulû buyûten nebiyyi illâ en yu’zene lekum ilâ taâmin gayre nâzırîne inâhu ve lâkin izâ duîtum fedhulû fe izâ taimtum fenteşirû ve lâ muste’nisîne li hadîs(hadîsin), inne zâlikum kâne yu’zîn nebiyye fe yestahyî minkum vallâhu lâ yestahyî minel hakk(hakkı), ve izâ seeltumûhunne metâan fes’elûhunne min verâi hıcâb(hıcâbin), zâlikum atharu li kulûbikum ve kulûbihinn(kulûbihinne), ve mâ kâne lekum en tu’zû resûlallâhi ve lâ en tenkihû ezvâcehu min ba’dihî ebedâ(ebeden), inne zâlikum kâne indallâhi azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Girmeyin728 nebinin* evlerine dışında ki izin verilir sizlere bir yemeğe doğru; olmaksızın bakanlar/gözetleyenler vaktini onun**; velakin/fakat davet edildiğiniz zaman öyle ki girin; öyle ki yediğiniz zaman öyle ki dağılın; ve aranmayın/bakınmayın hadise/söze; doğrusu işte sizlersiniz; oldu (bu ki) eziyet eder nebiye; öyle ki hayâ hisseder sizlerden; ve (oysa) Allah hayâ hissetmez haktan/gerçekten; ve sual ettiğiniz/sorduğunuz zaman bir meta54; öyle ki sual edin/sorun onlara*** bir engel/yasak arkasından; işte sizlersiniz; daha temizdir kalpleriniz için ve onların kalplerine; ve olmuş değildir sizlere ki eziyet edersiniz Allah'ın resûlüne; ve olmaz ki nikahlarsınız744 eşlerini onun kendisinden sonra ebediyen; doğrusu işte sizlersiniz; oldu (bu) Allah indinde/katında bir büyük.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Yemeğin.***Nebinin eşlerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 3585 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3585|33|54|ان تبدوا شيا او تخفوه فان الله كان بكل شي عليما

Latin Literal

54. İn tubdû şey’en ev tuhfûhu fe innallâhe kâne bi kulli şey’in alîmâ.

Türkçe Çeviri

Eğer açığa çıkarırsanız bir şeyi ya da hafiyelik* ederseniz ona; öyle ki doğrusu Allah oldu her bir şeye bir Alîm8.

Notlar

Not 1

*Gizlerseniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 3586 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3586|33|55|لا جناح عليهن في ابايهن ولا ابنايهن ولا اخونهن ولا ابنا اخونهن ولا ابنا اخوتهن ولا نسايهن ولا ما ملكت ايمنهن واتقين الله ان الله كان علي كل شي شهيدا

Latin Literal

55. Lâ cunâha aleyhinne fî âbâihinne ve lâ ebnâihinne ve lâ ihvânihinne ve lâ ebnâi ihvânihinne ve lâ ebnâi ehavâtihinne ve lâ nisâihinne ve lâ mâ meleket eymânuhun(eymânuhunne), vettekînallâh(vettekînallâhe), innallâhe kâne alâ kulli şey’in şehîdâ(şehîden).

Türkçe Çeviri

Olmaz bir günah onlara* babalarında ve ne de oğullarında; ve ne de kardeşlerinde; ve ne de (erkek) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de (kız) kardeşlerinin oğullarında; ve ne de kadınlarında**; ve ne de sağ ellerinin malik olduklarında; ve takvalı21 olun Allah’a; doğrusu Allah oldu her bir şey üzerine bir Şehîd499.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in eşlerinde. Emir nebinin eşlerinedir. Ayette sayılan kimseler nebinin evlerine geldiklerinde nebinin eşleri bu gelen kimselerde bir yasak/perde arkasından konuşmak zorunda kalmazlar. Ayet diğer kadınlarla ilgili değildir. Tüm kadınları bağlayacak olan bir emir olmuş olsaydı Yüce Rabbimiz Kur'an'ın birçok yerinde olduğu gibi "Ey mümin kadınlar...", ya da "Mümin kadınlara söyle..." şeklinde gelirdi. **İletişime geçtikleri kadınlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Şehîd (Kavram ID: 499)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 3587 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3587|33|56|ان الله ومليكته يصلون علي النبي يايها الذين امنوا صلوا عليه وسلموا تسليما

Latin Literal

56. İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah ve melekleri48 salât22 ederler nebiye132; ey iman47 etmiş kimseler! Salât83 edin ona*; ve teslim olun bir teslim (-le).

Notlar

Not 1

*Nebiye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nebi (Kavram ID: 132)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 3588 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3588|33|57|ان الذين يوذون الله ورسوله لعنهم الله في الدنيا والاخره واعد لهم عذابا مهينا

Latin Literal

57. İnnellezîne yu’zûnallâhe ve resûlehu leanehumullâhu fîd dunyâ vel âhıreti ve eadde lehum azâben muhînâ(muhînen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) eziyet729 ettiler Allah ve resûlüne; mutlak lanet280 etti onlara Allah dünyada ve ahirette; ve hazırladı (Allah) onlara yıpratan/çöktüren bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 3589 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3589|33|58|والذين يوذون المومنين والمومنت بغير ما اكتسبوا فقد احتملوا بهتنا واثما مبينا

Latin Literal

58. Vellezîne yu’zûnel mu’minîne vel mu’minâti bi gayri mektesebû fe kadihtemelû buhtânen ve ismen mubînâ(mubînen).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) eziyet ederler müminlere27 ve müminâtlara493 olmaksızın (onların) kazandıklarıyla; öyle ki muhakkak yüklendiler bir yalan itham/suçlama/iddianame; ve apaçık bir günah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Müminât (Kavram ID: 493)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 3590 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3590|33|59|يايها النبي قل لازوجك وبناتك ونسا المومنين يدنين عليهن من جلبيبهن ذلك ادني ان يعرفن فلا يوذين وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

59. Yâ eyyuhen nebîyyu kul li ezvâcike ve benâtike ve nisâil mu’minîne yudnîne aleyhinne min celâbîbihinn(celâbîbihinne), zâlike ednâ en yu’refne fe lâ yu’zeyn(yu’zeyne) ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Eşlerine; ve kızlarına; ve müminlerin kadınlarına de ki yakınlaştırsınlar üstlerine cilbablarından730; işte bu daha yakındır ki arif** olunurlar; öyle ki eziyet*** edilmezler; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Bilinirler. Cilbabları görenler onların mümin kadınlardan olduğunu anlarlar. Cilbabın görevi kadını örtme değil onların tanınır olmaları içindir.***Tacize maruz kalmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Cilbab. (Kavram ID: 730)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 3591 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3591|33|60|لين لم ينته المنفقون والذين في قلوبهم مرض والمرجفون في المدينه لنغرينك بهم ثم لا يجاورونك فيها الا قليلا

Latin Literal

60. Le in lem yentehil munâfikûne vellezîne fî kulûbihim maradun vel murcifûne fîl medîneti le nugriyenneke bihim summe lâ yucâvirûneke fîhâ illâ kalîlâ(kalîlen).

Türkçe Çeviri

Mutlak ki eğer asla menetmezse münâfıklar26 ve kimseler (ki) kalplerindedir bir maraz175; ve yalan dedikodular yayanlar şehirde; mutlak zamk gibi yapıştırırız seni onlarla; sonra bitişik/yapışık kalamazlar sana orada biraz dışında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 3592 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3592|33|61|ملعونين اينما ثقفوا اخذوا وقتلوا تقتيلا

Latin Literal

61. Mel’ûnîn(mel’ûnîne), eyne mâ sukıfû uhızû ve kuttılû taktîlâ(taktîlen).

Türkçe Çeviri

Lanetlemişlerdir280; her nerede (-yseler) bulunurlar; alınırlar*; ve katledilirler35 bir katletme35 (-yle).

Notlar

Not 1

*Tutuklamak anlamında değildir. Tutuklamak kelimesi sabitlemek kelimesiyle işaret edilir. Burada anlam ele almak, elde etmek, kuşatmak anlamındadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 3593 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3593|33|62|سنه الله في الذين خلوا من قبل ولن تجد لسنه الله تبديلا

Latin Literal

62. Sunnetallâhi fîllezîne halev min kabl(kablu), ve len tecide li sunnetillâhi tebdîlâ(tebdîlen).

Türkçe Çeviri

Sünnetidir707 Allah'ın kimselerdeki (ki) gelip geçtiler önceden; ve asla bulmazsın Allah'ın sünneti707 için bir değişim/bedel.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sünnet (Kavram ID: 707)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 3594 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3594|33|63|يسلك الناس عن الساعه قل انما علمها عند الله وما يدريك لعل الساعه تكون قريبا

Latin Literal

63. Yes’eluken nâsu anis sâah(sâati), kul innemâ ilmuhâ indallâh(indallâhi), ve mâ yudrîke lealles sâate tekûnu karîbâ(karîben).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana insanlar sâatten470; de ki: "Ancak ki ilmi onun* indindedir/katındadır Allah'ın"; ve ne idrak657 ettirir sana? Belki de sâat470 olur bir yakın."

Notlar

Not 1

*Saatin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 3595 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3595|33|64|ان الله لعن الكفرين واعد لهم سعيرا

Latin Literal

64. İnnallâhe leanel kâfirîne ve eadde lehum saîrâ(saîren).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Allah lanet280 etti kâfirlere25; ve hazırladı onlara* bir seîr809.

Notlar

Not 1

*Kâfirlere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)
Seîr (Kavram ID: 809)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 3596 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3596|33|65|خلدين فيها ابدا لا يجدون وليا ولا نصيرا

Latin Literal

65. Hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), lâ yecidûne veliyyen ve lâ nasîrâ(nasîren).

Türkçe Çeviri

Ölümsüzlerdir185 orada* ebediyen; bulamazlar bir veli28; ve ne de bir yardım eden.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 3597 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3597|33|66|يوم تقلب وجوههم في النار يقولون يليتنا اطعنا الله واطعنا الرسولا

Latin Literal

66. Yevme tukallebu vucûhuhum fîn nâri yekûlûne yâ leytenâ eta’nâllâhe ve eta’ner resûlâ(resûlen).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) çevrilir yüzleri onların ateşte834; derler: "Ey! Keşke bizler itaat etseydik Allah'a; ve itaat76 etseydik resûle418."

Notlar

Not 1

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resule itaat (Kavram ID: 76)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 3598 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3598|33|67|وقالوا ربنا انا اطعنا سادتنا وكبرانا فاضلونا السبيلا

Latin Literal

67. Ve kâlû rabbenâ innâ ata’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîl(sebîlâ).

Türkçe Çeviri

Ve dediler: "Rabbimiz4! Doğrusu bizler itaat ettik sâdatlarımıza731; ve büyüklerimize*; öyle ki dalalete düşürdüler bizleri (sapkın) yola**"

Notlar

Not 1

*Önceki nesil olan, büyük saygı duyulan kimseler. Atalar ve babalar dinine itaat etmek. **Şeytânın sapkın yoluna.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâdat (Kavram ID: 731)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 3599 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3599|33|68|ربنا اتهم ضعفين من العذاب والعنهم لعنا كبيرا

Latin Literal

68. Rabbenâ âtihim dı’feyni minel azâbi vel anhum la’nen kebîrâ(kebîren).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Ver onlara azaptan iki kat; ve lanet et onlara büyük bir lanet (-le).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 3600 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3600|33|69|يايها الذين امنوا لا تكونوا كالذين اذوا موسي فبراه الله مما قالوا وكان عند الله وجيها

Latin Literal

69. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tekûnû kellezîne âzev mûsâ fe berreehullâhu mimmâ kâlû, ve kâne indallâhi vecîhâ(vecîhen).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Olmayın kimseler gibi (ki) eziyet ettiler Mûsâ'ya; öyle ki beraat* ettirdi onu** Allah dediklerinden onların; ve oldu (Mûsâ) Allah’ın indinde/katında bir ayrıcalıklı.

Notlar

Not 1

*Özgürleştirdi, serbestleştirdi.**Mûsâ'yı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 3601 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3601|33|70|يايها الذين امنوا اتقوا الله وقولوا قولا سديدا

Latin Literal

70. Yâ eyyuhellezîne âmenûttekullâhe ve kûlû kavlen sedîdâ(sedîden).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler; takvalı21 olun Allah’a; ve deyin/söyleyin sedîd732 bir söylem.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Sedîd<sup></sup> (Kavram ID: 732)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 3602 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3602|33|71|يصلح لكم اعملكم ويغفر لكم ذنوبكم ومن يطع الله ورسوله فقد فاز فوزا عظيما

Latin Literal

71. Yuslıh lekum a’mâlekum ve yagfir lekum zunûbekum, ve men yutıillâhe ve resûlehu fe kad fâze fevzen azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Islah316 etsin sizlere yaptıklarınızı; ve mağfiret319 etsin sizlere yanlışlarınızı/suçlarınızı/günahlarınızı; ve kim itaat700 eder Allah'a ve resûlüne734; öyle ki muhakkak başardı (o) büyük bir başarı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Allah ve resûlü=Kur'an. (Kavram ID: 700)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 3603 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3603|33|72|انا عرضنا الامانه علي السموت والارض والجبال فابين ان يحملنها واشفقن منها وحملها الانسن انه كان ظلوما جهولا

Latin Literal

72. İnnâ aradnel emânete ales semâvâti vel ardı vel cibâli fe ebeyne en yahmilnehâ ve eşfakne minhâ ve hamelehal insân(insânu), innehu kâne zalûmen cehûlâ(cehûlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz arz ettik* emaneti617 göklere162 ve yere ve dağlara; öyle ki reddettiler ki yüklenirler onu**; ve endişelendiler/korktular ondan**; ve yüklendi onu** insan; doğrusu o oldu bir zalim257; bir cahil489.

Notlar

Not 1

*Sunduk.**Emaneti, emanetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Cahil (Kavram ID: 489)
İnsana verilen emanet. (Kavram ID: 617)

Ahzâb/Savaş Birlikleri Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 3604 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3604|33|73|ليعذب الله المنفقين والمنفقت والمشركين والمشركت ويتوب الله علي المومنين والمومنت وكان الله غفورا رحيما

Latin Literal

73. Li yuazziballâhul munâfikîne vel munâfikâti vel muşrikîne vel muşrikâti ve yetûballâhu alel mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).

Türkçe Çeviri

Azap426 etmesi içindir Allah’ın münâfık26 (erkeklere) ve münâfık26 (kadınlara); ve müşrik36 (erkeklere) ve müşrik36 (kadınlara); ve tevbe33 etmesi (içindir) Allah'ın mümin27 (erkeklere) ve mümin27 (kadınlara) karşı; ve oldu Allah bir Gafûr20; bir Rahîm2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Yüce Allah'ın azap etmesi. (Kavram ID: 426)

Sure 34: Sebe/Sebe Ülkesi (سَبَأ)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 1133 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

1133|7|179|ولقد ذرانا لجهنم كثيرا من الجن والانس لهم قلوب لا يفقهون بها ولهم اعين لا يبصرون بها ولهم اذان لا يسمعون بها اوليك كالانعم بل هم اضل اوليك هم الغفلون

Latin Literal

179. Ve lekad zere’nâ li cehenneme kesîren minel cinni vel insi lehum kulûbun lâ yefkahûne bihâ ve lehum a’yunun lâ yubsırûne bihâ ve lehum âzânun lâ yesmeûne bihâ, ulâike kel en’âmi bel hum edallu, ulâike humul gâfilûn(gâfilûne).

Türkçe Çeviri

Ve Süleyman içindi rüzgâr; sabah gidişi onun (rüzgârın) bir ay; ve akşam gidişi onun (rüzgârın) bir ay; ve akıttık ona katran pınarını/gözünü; ve cinden91 kimse, yaptı/faaliyet gösterdi (cinden kimse) iki elinin arasında onun (Süleyman'ın) Rabbinin izniyle; ve emrimizden sapan kimseye (cinden kimseye) onlardan, tattırırız ona alevli azaptan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 3618 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3618|34|14|فلما قضينا عليه الموت ما دلهم علي موته الا دابه الارض تاكل منساته فلما خر تبينت الجن ان لو كانوا يعلمون الغيب ما لبثوا في العذاب المهين

Latin Literal

14. Fe lemmâ kadaynâ aleyhil mevte mâ dellehum alâ mevtihî illâ dâbbetul ardı te’kulu minseeteh(minseetehu), fe lemmâ harre tebeyyenetil cinnu en lev kânû ya’lemûnel gaybe mâ lebisû fîl azâbil muhîn(muhîni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman tamamladık ona (Süleyman’a) ölümü644*; göstermiş değildi onlara ölümünü* (Süleyman’ın); değneğini/bastonunu (Süleyman’ın) yiyen bir yer/yeryüzü canlısı dışında; öyle ki ne zaman yere kapandı (Süleyman); beyan oldu226 cinne91; ki eğer olsalardı bilirler bilinmeyeni/görünmeyeni/gaybı; kalır değillerdi alçaltıcı/yıkıcı azapta.

Notlar

Not 1

*Sizin ölüm olarak tanımladığınız şeyi. Tüm resûller tıpkı resûl Îsâ gibi sadece vefat ettirilmiştir. İnsanların ölüm tanımı gibi bir olay gerçekleşse de gerçek anlamda ölmemişlerdir. Bilinçleri kaybolmadan Yüce Allah'ın indinde/katında bulunan selam diyarına/yurduna yerleştirilmişlerdir ve orada Rableri tarafından rızıklandırılmaktadırlar. Tıpkı Yüce Allah yolunda katledilen kimseler gibi. İnsanlar Yüce Allah yolunda katledilen kimseleri kendi tanımlarıyla ölü olarak görseler de aslında o kimseler gerçek anlamda ölmemektedirler. İnsanlar sadece bu durumun şuuruna varamamaktadırlar; anlayamamaktadırlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)
Beyan (Kavram ID: 226)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 3624 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3624|34|20|ولقد صدق عليهم ابليس ظنه فاتبعوه الا فريقا من المومنين

Latin Literal

20. Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun doğru çıkardı onlar* üzerine iblîs84 zannını/varsayımını; öyle ki tabi oldular ona**; dışında bir fırka/bir grup; iman83 edenlerden.

Notlar

Not 1

*İnsanlar.**İblîs'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iblis (Kavram ID: 84)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 3625 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3625|34|21|وما كان له عليهم من سلطن الا لنعلم من يومن بالاخره ممن هو منها في شك وربك علي كل شي حفيظ

Latin Literal

21. Ve mâ kâne lehu aleyhim min sultânin illâ li na’leme men yû’minu bil âhireti mimmen huve minhâ fî şekk(şekkin), ve rabbuke alâ kulli şeyin hafîz(hafîzun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildi ona* onlar üzerlerine hiç bir sultân660; ancak bilindik kılmam içindir kimseyi (ki) iman47 eder ahirete kimseden (ki) o (kimse) ondan kuşku/kuruntu/vehim içindedir; ve (senin) Rabbin4 her bir şey üzerine bir Hafîz’dır613.

Notlar

Not 1

*İblîs'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Hafîz (Kavram ID: 613)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 3628 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3628|34|24|قل من يرزقكم من السموت والارض قل الله وانا او اياكم لعلي هدي او في ضلل مبين

Latin Literal

24. Kul men yerzukukum mines semâvâti vel ard(ardı), kulillâhu ve innâ ev iyyâkum le alâ huden ev fî dalâlin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

De ki: "Kim rızıklandırır sizleri göklerden162 ve yerden?"; de ki: "Allah; ve doğrusu bizleriz ya da ancak sizlersiniz mutlak üzerinde bir doğru yola kılavuz ya da apaçık bir dalalette."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 3644 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3644|34|40|ويوم يحشرهم جميعا ثم يقول للمليكه اهولا اياكم كانوا يعبدون

Latin Literal

40. Ve yevme yahşuruhum cemîan summe yekûlu lil melâiketi e hâulâi iyyâkum kânû ya’budûn(ya’budûne).

Türkçe Çeviri

Ve gündür (ki) haşreder556* onları topluca; sonra der* meleklere48: "Bunlar mı ancak sizlere oldular kulluk46 ederler?"

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Haşretmek (Kavram ID: 556)

Sebe/Sebe Ülkesi Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 3645 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3645|34|41|قالوا سبحنك انت ولينا من دونهم بل كانوا يعبدون الجن اكثرهم بهم مومنون

Latin Literal

41. Kâlû subhâneke ente veliyyunâ min dûnihim, bel kânû ya’budûnel cinn(cinne), ekseruhum bihim mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Dediler (melekler): “Subhân’sın7 sen; sensin velimiz28”; alçaklıklarından/aşağılıklarından onların; evet! Oldular kulluk46 eder cinne210; çokları onların (insanların) onlara (cinlere) müminlerdir*.

Notlar

Not 1

*Alçak/aşağılık bazı insanlar Yüce Allah'a ve Kur'an'a iman edip müminlerden olacaklarına kendilerine fısıldayan cinlere iman ederler; onlara mümin olurlar; onlara tabi olurlar. Yüce Allah'ı ve Kur'an'ı terk ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Veli (Kavram ID: 28)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Cin (Kavram ID: 210)

Sure 35: Fâtır/Yaran (فَاطِر)

Fâtır/Yaran Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 3676 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3676|35|18|ولا تزر وازره وزر اخري وان تدع مثقله الي حملها لا يحمل منه شي ولو كان ذا قربي انما تنذر الذين يخشون ربهم بالغيب واقاموا الصلوه ومن تزكي فانما يتزكي لنفسه والي الله المصير

Latin Literal

18. Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ve üstlenmez/yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; ve eğer çağırsa bir ağır yük yüklenen, yüklenmeye onu (yükü); yüklenmez (çağrılan) ondan (yükten) bir şey; kaldı ki olsa (bile) yakınlık sahibi; ancak uyarırsın kimseleri; haşyet53 duyarlar Rablerinden4 gaybla62*; ve ikame572 ederler salâtı5; ve kim zekâtlanırsa10 (verirse zekâtı) ; öyle ki ancak zekâtlanmış10 olur (vermiş olur zekâtı) kendi nefsin için; ve Allah'a doğrudur dönüş yeri.

Notlar

Not 1

*Gözleriyle görmedikleri halde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zekât (Kavram ID: 10)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Gayb (Kavram ID: 62)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Fâtır/Yaran Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 3685 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3685|35|27|الم تر ان الله انزل من السما ما فاخرجنا به ثمرت مختلفا الونها ومن الجبال جدد بيض وحمر مختلف الونها وغرابيب سود

Latin Literal

27. E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen, fe ahrecnâ bihî semerâtin muhtelifen elvânuhâ, ve minel cibâli cudedun bîdun ve humrun muhtelifun elvânuhâ ve garâbîbu sûd(sûdun).

Türkçe Çeviri

Görmez misin ki Allah indirdi gökten180 bir su179; öyle ki çıkardık onunla (suyla) meyveler; çeşit çeşit/muhtelif renkleri; ve dağlardan yollar289; beyaz* ve kırmızı**; çeşit çeşit/muhtelif renkleri***; ve simsiyah/kuzguni kara****.

Notlar

Not 1

*Bentonit vb.**Bakır vb. ***Çok farklı renklerde elementler.****Kömür vb.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökten inen su (Kavram ID: 179)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Dağlardaki yollar (Kavram ID: 289)

Fâtır/Yaran Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 3687 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3687|35|29|ان الذين يتلون كتب الله واقاموا الصلوه وانفقوا مما رزقنهم سرا وعلانيه يرجون تجره لن تبور

Latin Literal

29. İnnellezîne yetlûne kitâballâhi ve ekâmûs salâte ve enfekû mimmâ rezaknâhum sirren ve alâniyeten yercûne ticâreten len tebûr(tebûre).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler okurlar Allah'ın kitabını; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve infak6 ettiler rızıklandırdığımızdan onları; sırlı şekilde/gizlice; ve alenen/bildirerek; umarlar bir ticaret; asla perişan olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Sure 36: Yâ Sin/Yâ Sin Harflari (يس)

Yâ Sin/Yâ Sin Harflari Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 3739 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3739|36|36|سبحن الذي خلق الازوج كلها مما تنبت الارض ومن انفسهم ومما لا يعلمون

Latin Literal

36. Subhânellezî halakal ezvâce kullehâ mimmâ tunbitulardu ve min enfusihim ve mimmâ lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Subhân'dır7; ki (Allah) yarattı çiftler hepsinden onun; bitirdiğinden yerin/yeryüzünün; ve nefislerinden onların; ve bilmediklerinden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Yâ Sin/Yâ Sin Harflari Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 3786 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3786|36|83|فسبحن الذي بيده ملكوت كل شي واليه ترجعون

Latin Literal

83. Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki Subhân'dır7; ki (Allah’ın) elindedir melekûtu/uçsuz bucaksız mülkü her bir şeyin; ve O'na döndürülürsünüz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Sure 37: Sâffât/Saflar (ٱلصَّافَّات)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 3787 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3787|37|1|والصفت صفا

Latin Literal

1. Ves sâffati saffâ(saffen).

Türkçe Çeviri

Ve saflara*; bir saf** (-la).

Notlar

Not 1

*Sıralananlara, dizilenlere.**Tek tek saf/sıra olanla.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 3788 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3788|37|2|فالزجرت زجرا

Latin Literal

2. Fez zâcirâti zecrâ(zecran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sürenlere/püskürtenlere; bir sürüş/püskürtme (-yle)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 3789 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3789|37|3|فالتليت ذكرا

Latin Literal

3. Fet tâliyâti zikrâ(zikran).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tilavet edenlere bir zikri78.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 3790 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3790|37|4|ان الهكم لوحد

Latin Literal

4. İnne ilâhekum le vâhıd(vâhıdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu ilâhınız74 mutlak bir Vâhid'tir86.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)
Vâhid (Kavram ID: 86)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 3791 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3791|37|5|رب السموت والارض وما بينهما ورب المشرق

Latin Literal

5. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve rabbul meşârık(meşârıkı).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; ve Rabbidir4 doğuların995.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gökler (Kavram ID: 162)
Doğuların Rabbi. (Kavram ID: 995)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 3792 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3792|37|6|انا زينا السما الدنيا بزينه الكواكب

Latin Literal

6. İnnâ zeyyennes semâed dunyâ bi zîynetinil kevâkib(kevâkibi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz ziynetlendirdik856 dünya göğünü996 bir ziynetle856; (ki) kevkeblerdir159*.

Notlar

Not 1

*Kesinlikle yıldız değildir. Yıldız "necm" kelimesiyle işaret edilir. Kevkebler ancak yıldızların ışığını yansıtan gök cisimlerdir. Gezegenlerdir. Ay'ın kendisi de özünde bir kevkebtir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kevkeb (Kavram ID: 159)
Ziynet (Kavram ID: 856)
Dünya göğü, seması. (Kavram ID: 996)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 3793 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3793|37|7|وحفظا من كل شيطن مارد

Latin Literal

7. Ve hıfzan min kulli şeytânin mârid(mâridin).

Türkçe Çeviri

Ve bir koruma998 her bir mârid997 şeytândan29.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 3794 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3794|37|8|لا يسمعون الي الملا الاعلي ويقذفون من كل جانب

Latin Literal

8. Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ ve yukzefûne minkulli cânib(cânibin).

Türkçe Çeviri

İşitemezler/kulak veremezler* yüce meleye999 doğru**; ve fırlatılırlar/atılırlar*** her bir yandan****.

Notlar

Not 1

*Dinleme ve işitmenin zikredilmesi de çok önemlidir. Evrenlerin ve paralel evrenlerin en küçük yapıtaşı titreşen (ses çıkaran) 1.65x10-35 metre uzunluğunda ipliksi yapılardır. Her farklı sicim farklı titreşir ve farklı bir nota gibi farklı bir atom altı parçacığı oluşturur. Her sicim ancak kendi evrenindeki atom altı parçacıklarını yaratır. Evren ve paralel evrenler aslında farklı müzikler icra eden birer orkestralardır. Yüce Rabbimiz bu müzikleri birbirine karıştırmamaktadır. Mârid şeytânları da aslında evrenimiz içindeki sicimlerin farklı titreşimi sonucu oluşan temel parçacıklardan oluşturlar. Bu sicimlerin titreşimi sadece evrenimizde bir sonuç doğurur. Göksel topluğun içinde bulunduğu bir üst boyuttaki hiperuzay evrenine yaklaşamazlar. Hiperuzay evrenine ait olan sicimlerin titreşim sesinin farkına bile varamazlar.**Önemlidir. Yüce Mele'ye doğru demek Yüce Mele'nin içinde bulunduğu hiperuzay evrenine doğru demektir. ***Aşağıya atılmak, fırlatılmak anlamı bizlere üst boyutlara çıkamadıklarını ve evrenimize doğru tekrar geri fırlatıldıklarını düşündürür. ****Cenap yan, kanat demektir. Fizikteki karşılığı ise boyuttur; "dimention"'dır. Anlarız ki evrenimizi ve bizlere bir Planck mesafesi kadar uzak olan ancak farklı boyutta mevcut olan evrenleri oluşturan sicimlerin birbirleriyle etkileşimi kısıtlanmıştır. Bir evrende oluşan mârid şeytânları başka bir boyuttaki evrene etki edemezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yüce mele, meleil a’lâ. (Kavram ID: 999)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 3795 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3795|37|9|دحورا ولهم عذاب واصب

Latin Literal

9. Duhûran ve lehum azâbun vâsib(vâsibun).

Türkçe Çeviri

Bir uzaklaştırma*; ve onlaradır** sürekli/kalıcı*** bir azap****.

Notlar

Not 1

*Kovulma/sürülme.**Mârid şeytânlarına.***Hiç kesintisiz.****Terbiye edilir.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 3796 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3796|37|10|الا من خطف الخطفه فاتبعه شهاب ثاقب

Latin Literal

10. İllâ men hatıfel hatfete fe etbeahu şihâbun sâkib(sâkibun).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimse* (ki) kaptı bir kapış; öyle ki tabi olur ona** delici bir şihâb1000***.

Notlar

Not 1

*Cinden bir kimse.**Kimseye.***

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şihâb. (Kavram ID: 1000)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 3848 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3848|37|62|اذلك خير نزلا ام شجره الزقوم

Latin Literal

62. E zâlike hayrun nuzulen em şeceretuz zakkûm(zakkûmi).

Türkçe Çeviri

İşte bu mu bir hayırdır bir bakım* (olarak) yoksa zakkûm801 ağacı mı?

Notlar

Not 1

*Gözetilen, bakılan, ağırlanan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zakkûm (Kavram ID: 801)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 3850 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3850|37|64|انها شجره تخرج في اصل الجحيم

Latin Literal

64. İnnehâ şeceretun tahrucu fî aslil cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o bir ağaçtır* (ki) çıkar cahîmin808 kökünde**.

Notlar

Not 1

*Zakkum.**Yüzeyin derinliklerinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 3851 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3851|37|65|طلعها كانه روس الشيطين

Latin Literal

65. Tal’uhâ ke ennehu ruûsuş şeyâtîn(şeyâtîni).

Türkçe Çeviri

Tomurcuğu onun gibidir ki o (sanki) başlarıdır şeytânların29.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 3852 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3852|37|66|فانهم لاكلون منها فمالون منها البطون

Latin Literal

66. Fe innehum le âkilûne minhâ fe mâliûne min hel butûn(butûni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki doğrusu onlar mutlak yiyenlerdir ondan*; öyle ki dolduranlardır ondan* karınları.

Notlar

Not 1

*Zakkûm ağacından.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 3853 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3853|37|67|ثم ان لهم عليها لشوبا من حميم

Latin Literal

67. Summe inne lehum aleyhâ le şevben min hamîm(hamîmin).

Türkçe Çeviri

Sonra doğrusu onlaradır üzerine onun* mutlak bir karışım** bir kaynardan**.

Notlar

Not 1

*Yedikleri zakkûm ağacının. **Anlarız ki içecekleri tertemiz bir sıvı değildir ve kaynardır. Anlarız ki yeraltı su kaynakları kaynar şekilde ve kontamine bir şekilde çıkmaktadır. Denizli ilimizin Buharkent ilçesinde yerin altında kaynar olarak çıkan suya lütfen bir bakın.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 3854 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3854|37|68|ثم ان مرجعهم لالي الجحيم

Latin Literal

68. Summe inne merciahum le ilel cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Sonra doğrusu dönüşleri* mutlak cahîme808 doğrudur.

Notlar

Not 1

*Cehennemin derinliklerine inip karınlarını zakkûm ve bir karışım olan kaynarla doldurduktan sonra bir şekilde mecburen yüzeye çıkmak zorunda kalmaktadırlar. Anlarız ki cehennemin kökü/derinlikleri daha kötüdür. Ancak yemek yemek ve su içmek için aşağılara inmek zorundadırlar. Dönüş yine cehennemin yüzeyine olmak zorundadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 3861 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3861|37|75|ولقد نادينا نوح فلنعم المجيبون

Latin Literal

75. Ve lekad nâdânâ nûhun fe le ni’mel mucîbûn(mucîbûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun nida* etti bize Nûh; öyle ki mutlak nimetlendirdik cevap verenler (olarak).

Notlar

Not 1

*Seslendi.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 3862 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3862|37|76|ونجينه واهله من الكرب العظيم

Latin Literal

76. Ve necceynâhu ve ehlehu minel kerbil azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Ve kurtardık onu* ve ahalisini568 büyük sıkıntıdan/ızdıraptan.

Notlar

Not 1

*Nûh'u.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 3863 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3863|37|77|وجعلنا ذريته هم الباقين

Latin Literal

77. Ve cealnâ zurriyyetehu humul bâkîn(bâkîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık zürriyetini380 onun (Nûh'un) (ki) onlar* bakilerdir567.

Notlar

Not 1

*Bir önceki ayetteki ahaliden kimseleri işaret etmesi daha olasıdır. Anlarız ki Nûh'la birlikte kurtulan kimselerin soyları da baki kalmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zürriyet (Kavram ID: 380)
Baki (Kavram ID: 567)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 3864 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3864|37|78|وتركنا عليه في الاخرين

Latin Literal

78. Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn(âhirîne).

Türkçe Çeviri

Ve terk ettik* üzerine onun** ötekilerde***.

Notlar

Not 1

*Bıraktık.**Nûh'un.***Fi edatı içinde demektir. Sonraki gelen öteki nesillerin içinde Nûh'un üzerinde kalan/bırakılan Y kromozomunu baki kıldık. 37:108 ayetinde aynı ifade İbrahim için kullanılır.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 3865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3865|37|79|سلم علي نوح في العلمين

Latin Literal

79. Selâmun alâ nûhın fîl âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Bir selâmdır98 Nûh üzerine alemlerde203*.

Notlar

Not 1

*Nûh'u herkes selametle anacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Selâm (Kavram ID: 98)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 3866 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3866|37|80|انا كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

80. İnnâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 3867 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3867|37|81|انه من عبادنا المومنين

Latin Literal

81. İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mümin27 kullarımızdandı46.

Notlar

Not 1

*Nûh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 3868 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3868|37|82|ثم اغرقنا الاخرين

Latin Literal

82. Summe agraknel âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

Sonra boğduk ötekilerini*.

Notlar

Not 1

*Tufanda boğulanların nesilleri de devam edemedi. Yok oldu.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 3869 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3869|37|83|وان من شيعته لابرهيم

Latin Literal

83. Ve inne min şîatihî le ibrâhîm(ibrâhîme).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu yayılmasından/takipçilerinden* onun** (ki) mutlak İbrahim’dir.

Notlar

Not 1

*Nûh'un Y kromozomu alt dallara yayıldı, dallandı. İbrahim bu dallardan bir tanesindedir.**Nûh'un.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 3870 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3870|37|84|اذ جا ربه بقلب سليم

Latin Literal

84. İz câe rabbehu bi kalbin selîm(selîmin).

Türkçe Çeviri

Geldiği* zaman Rabbine4 selîm1029 bir kalple**.

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Kalbinde maraz, hastalık, paslar, kilitler, perdeler olmadan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Selîm (Kavram ID: 1029)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 3871 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3871|37|85|اذ قال لابيه وقومه ماذا تعبدون

Latin Literal

85. İz kâle li ebîhi ve kavmihî mâzâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

Dediği* zaman babasına ve kavmine/toplumuna: "Neye kulluk46 ediyorsunuz?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 86

Ayet No: 86 | Kur'an Ayet No: 3872 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3872|37|86|ايفكا الهه دون الله تريدون

Latin Literal

86. E ifken âliheten dûnallâhi turîdûn(turîdûne).

Türkçe Çeviri

"Uydurma ilâhlar1030 mı Allah'ı astından arzuluyorsunuz?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 3873 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3873|37|87|فما ظنكم برب العلمين

Latin Literal

87. Fe mâ zannukum bi rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nedir zannınız314 alemlerin203 Rabbi4 hakkında?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)
Zan (Kavram ID: 314)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 3874 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3874|37|88|فنظر نظره في النجوم

Latin Literal

88. Fe nazara nazraten fîn nucûm(nucûmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki baktı* bir bakış (-la) yıldızlarda**.

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Fi edatı içinde demektir. Anlarız ki İbrahim yıldızların haritasını çıkarıp inceleyebilmektedir.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 89

Ayet No: 89 | Kur'an Ayet No: 3875 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3875|37|89|فقال اني سقيم

Latin Literal

89. Fe kâle innî sakîm(sakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve dedi*: "Doğrusu ben* bir bitkinim/sağlıksızım."

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 90

Ayet No: 90 | Kur'an Ayet No: 3876 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3876|37|90|فتولوا عنه مدبرين

Latin Literal

90. Fe tevellev anhu mudbirîn(mudbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevirdiler ondan* arkalarını dönenler (olarak).

Notlar

Not 1

*İbrahim'den.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 91

Ayet No: 91 | Kur'an Ayet No: 3877 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3877|37|91|فراغ الي الهتهم فقال الا تاكلون

Latin Literal

91. Ferâga ilâ âlihetihim fe kâle e lâ te’kulûn(te’kulûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sinsice dolandı* ilâhlarına1030 doğru; öyle ki dedi: "Yemiyor1031 musunuz?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 92

Ayet No: 92 | Kur'an Ayet No: 3878 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3878|37|92|ما لكم لا تنطقون

Latin Literal

92. Mâ lekum lâ tentıkûn(tentıkûne).

Türkçe Çeviri

"Nedir sizlere (olan) (ki) nutuk* atmıyorsunuz?"

Notlar

Not 1

*Söylev, söz, konuşma.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 93

Ayet No: 93 | Kur'an Ayet No: 3879 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3879|37|93|فراغ عليهم ضربا باليمين

Latin Literal

93. Ferâga aleyhim darben bil yemîn(yemîni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sinsice dolandı* üzerlerine**; bir darbe*** sağ eliyle.

Notlar

Not 1

*İbrahim.**Sözde ilâhların.***Vuruş.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 94

Ayet No: 94 | Kur'an Ayet No: 3880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3880|37|94|فاقبلوا اليه يزفون

Latin Literal

94. Fe akbelû ileyhi yeziffûn(yeziffûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yöneldiler geldiler ona*; zifaflaşıyorlar** (olarak).

Notlar

Not 1

*İbrahim'e.**Zifaf; gelin alayı gibi acelece, çabukça.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 95

Ayet No: 95 | Kur'an Ayet No: 3881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3881|37|95|قال اتعبدون ما تنحتون

Latin Literal

95. Kâle e ta’budûne mâ tenhıtûn(tenhıtûne).

Türkçe Çeviri

Dedi*: "Kulluk46 mu edersiniz yonttuğunuza?"

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 96

Ayet No: 96 | Kur'an Ayet No: 3882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3882|37|96|والله خلقكم وما تعملون

Latin Literal

96. Vallâhu halakakum ve mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

"Ve Allah yarattı sizleri ve yaptıklarınızı*."

Notlar

Not 1

*Yontarak yaptıklarınızı.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 97

Ayet No: 97 | Kur'an Ayet No: 3883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3883|37|97|قالوا ابنوا له بنينا فالقوه في الجحيم

Latin Literal

97. Kâlûbnû lehu bunyânen fe elkûhu fîl cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Bina edin ona* bir bina; öyle ki buluşturun1032 onu** cahîmde808***."

Notlar

Not 1

*İbrahim'e.**İbrahim'i.**Fi edatı içinde demektir. Ateş kompleksinin içinde olsun İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 98

Ayet No: 98 | Kur'an Ayet No: 3884 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3884|37|98|فارادوا به كيدا فجعلنهم الاسفلين

Latin Literal

98. Fe erâdû bihî keyden fe cealnâ humul esfelîn(esfelîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki arzuladılar ona* bir tuzak; öyle ki yaptık onları** sefiller.

Notlar

Not 1

*İbrahim'e.**İbrahim'e tuzak kurmak isteyen kimseleri.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 99

Ayet No: 99 | Kur'an Ayet No: 3885 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3885|37|99|وقال اني ذاهب الي ربي سيهدين

Latin Literal

99. Ve kâle innî zâhibun ilâ rabbî seyehdîn(seyehdîni).

Türkçe Çeviri

Ve dedi*: "Doğrusu ben bir uzaklaşanım Rabbime4 doğru; doğru yola kılavuzlayacak** beni."

Notlar

Not 1

*İbrahim.**İbrahim'in Harran'dan uzaklaşması için vahiy aldığını; Yüce Allah'ın gaybın bilgisini resûlüne bildirdiğini anlıyoruz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 100

Ayet No: 100 | Kur'an Ayet No: 3886 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3886|37|100|رب هب لي من الصلحين

Latin Literal

100. Rabbi heb lî mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

"Rabbim4! Hibe et* bana** sâlihlerden217***."

Notlar

Not 1

*Karşılıksız ver.**İbrahim.**Evlat. Muhtemel ki İbrahim evli ancak çocuğu olmamaktadır. Bu nedenle Rabbini çağırmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 101

Ayet No: 101 | Kur'an Ayet No: 3887 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3887|37|101|فبشرنه بغلم حليم

Latin Literal

101. Fe beşşernâhu bi gulâmin halîm(halîmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki müjdeledik* onu** halîm58 bir gılmânla412***.

Notlar

Not 1

*Vahiy yoluyla bildirmeyle ya da daha sonra meleklerin müjdelemesiyle.**İbrahim'i.***İshâk'la.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halîm (Kavram ID: 58)
Gılmân (Kavram ID: 412)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 102

Ayet No: 102 | Kur'an Ayet No: 3888 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3888|37|102|فلما بلغ معه السعي قال يبني اني اري في المنام اني اذبحك فانظر ماذا تري قال يابت افعل ما تومر ستجدني ان شا الله من الصبرين

Latin Literal

102. Fe lemmâ belega meahus sa’ye kâle yâ buneyye innî erâ fîl menâmi ennî ezbehuke fanzur mâzâ terâ, kâle yâ ebetif’al mâ tû’meru setecidunî inşâallâhu mines sâbirîn(sâbirîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne zaman ulaştı* yanında onun** harekete/gayrete***; dedi****: "Ey oğlum! Doğrusu ben görüyorum uykumda ki ben boğazlıyorum seni; öyle ki bak neyi görürsün?"; dedi*****: "Ey babam! Faaliyete geçir emredileni; bulacaksın beni eğer dilerse Allah sabredenlerden51."

Notlar

Not 1

*İshâk.**İbrahim'in.***Bilinçli, amaçlı hareketler, çabalar. Anlarız ki İshâk çocukluktan çıkmıştır. Ergenlik dönemi olabilir. Kısacası aklı başındadır. ****İbrahim.*****İshâk.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 103

Ayet No: 103 | Kur'an Ayet No: 3889 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3889|37|103|فلما اسلما وتله للجبين

Latin Literal

103. Fe lemmâ eslemâ ve tellehu lil cebîn(cebîni).

Türkçe Çeviri

Öyle ne zaman ki teslim oldu ikisi*; ve yıktı** onu*** alın yanına****.

Notlar

Not 1

*İbrahim ve oğlu İshâk.**İbrahim. Baskıyla yatırmak, ***İshâk'ı.****Şakak kısmı üzerine.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 104

Ayet No: 104 | Kur'an Ayet No: 3890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3890|37|104|وندينه ان يابرهيم

Latin Literal

104. Ve nâdeynâhu en yâ ibrâhîm(ibrâhîmu).

Türkçe Çeviri

Ve nida* ettik ona** ki "Ey İbrahim!"

Notlar

Not 1

*Seslendik.**İbrahim'e.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 105

Ayet No: 105 | Kur'an Ayet No: 3891 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3891|37|105|قد صدقت الريا انا كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

105. Kad saddakter ru’yâ, innâ kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

Muhakkak doğruladın* rüyayı938; doğrusu biz (ki) işte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Muhsin (Kavram ID: 294)
Rüya (Kavram ID: 938)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 106

Ayet No: 106 | Kur'an Ayet No: 3892 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3892|37|106|ان هذا لهو البلوا المبين

Latin Literal

106. İnne hâzâ le huvel belâul mubîn(mubînu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu* (ki) mutlak ki o* apaçık bir beladır256.

Notlar

Not 1

*İbrahim ve oğlu İshâk arasında geçen bu olay.**İbrahim'in gördüğü rüya.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bela (Kavram ID: 256)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 107

Ayet No: 107 | Kur'an Ayet No: 3893 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3893|37|107|وفدينه بذبح عظيم

Latin Literal

107. Ve fedeynâhu bi zibhın azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Ve fidyelendirdik789 onu* büyük bir boğazlamayla**.

Notlar

Not 1

*İbrahim'i.**İshâk'ın yerine boğazlanacak büyük bir fidye (yerine geçen).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fidye (Kavram ID: 789)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 108

Ayet No: 108 | Kur'an Ayet No: 3894 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3894|37|108|وتركنا عليه في الاخرين

Latin Literal

108. Ve tereknâ aleyhi fîl âhirîn(âhirîne).

Türkçe Çeviri

Ve terk ettik* onun** üzerine ötekilerde***.

Notlar

Not 1

*Bıraktık.**İbrahim'in üzerine.***Fi edatı içinde demektir. Sonraki gelen öteki nesillerin içinde İbrahim'in üzerinde kalan/bırakılan Y kromozomunu baki kıldık. 37:78 ayetinde aynı ifade Nûh için geçmektedir.

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 109

Ayet No: 109 | Kur'an Ayet No: 3895 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3895|37|109|سلم علي ابرهيم

Latin Literal

109. Selâmun alâ ibrâhîm(ibrâhîme).

Türkçe Çeviri

Bir selâmdır98 İbrahim üzerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Selâm (Kavram ID: 98)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 110

Ayet No: 110 | Kur'an Ayet No: 3896 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3896|37|110|كذلك نجزي المحسنين

Latin Literal

110. Kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; cezalandırırız63 muhsinleri294.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 111

Ayet No: 111 | Kur'an Ayet No: 3897 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3897|37|111|انه من عبادنا المومنين

Latin Literal

111. İnnehu min ibâdinel mû’minîn(mû’minîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mümin27 kullarımızdandı46.

Notlar

Not 1

*İbrahim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 112

Ayet No: 112 | Kur'an Ayet No: 3898 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3898|37|112|وبشرنه باسحق نبيا من الصلحين

Latin Literal

112. Ve beşşernâhu bi ishâka nebiyyen mines sâlihîn(sâlihîne).

Türkçe Çeviri

Ve müjdeledik* ona** İshâk'ı bir nebi132 (olarak) sâlihlerden217.

Notlar

Not 1

*Müjdelenen şey İshâk'ın büyüyünce bir nebi olacağıdır. **İbrahim'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebi (Kavram ID: 132)
Sâlihler (Kavram ID: 217)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 113

Ayet No: 113 | Kur'an Ayet No: 3899 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3899|37|113|وبركنا عليه وعلي اسحق ومن ذريتهما محسن وظالم لنفسه مبين

Latin Literal

113. Ve bâreknâ aleyhi ve alâ ishâk(ishâka), ve min zurriyyetihimâ muhsinun ve zâlimun li nefsihi mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve bereket verdik üzerine onun* ve üzerine İshâk'ın; ve ikisinin zürriyetindendir bir muhsin294 ve kendi nefislerine201 apaçık bir zalim257.

Notlar

Not 1

*İbrahim'in.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Muhsin (Kavram ID: 294)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 143

Ayet No: 143 | Kur'an Ayet No: 3929 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3929|37|143|فلولا انه كان من المسبحين

Latin Literal

143. Fe lev lâ ennehu kâne minel musebbihîn(musebbihîne).

Türkçe Çeviri

O durumda eğer ki o (Yunus) olmasaydı musebbihden85.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musebbih (Kavram ID: 85)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 158

Ayet No: 158 | Kur'an Ayet No: 3944 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3944|37|158|وجعلوا بينه وبين الجنه نسبا ولقد علمت الجنه انهم لمحضرون

Latin Literal

158. Ve cealû beynehu ve beynel cinneti nesebâ(neseben), ve lekad alimetil cinnetu innehum le muhdarûn(muhdarûne).

Türkçe Çeviri

Ve yaptılar O’nun (Allah’ın) arasında ve cin arasında bir nesep211; ant olsun bildi cin ki onlar mutlak iştirak ettirilenlerdir/katılmaya getirilenlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nesep (Kavram ID: 211)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 159

Ayet No: 159 | Kur'an Ayet No: 3945 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3945|37|159|سبحن الله عما يصفون

Latin Literal

159. Subhânallâhi ammâ yasifûn(yasifûne).

Türkçe Çeviri

Subhân'dır7 Allah; vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 166

Ayet No: 166 | Kur'an Ayet No: 3952 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3952|37|166|وانا لنحن المسبحون

Latin Literal

166. Ve innâ le nahnul musebbihûn(musebbihûne).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu biz; mutlak biziz musebbih85.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musebbih (Kavram ID: 85)

Sâffât/Saflar Suresi - Ayet 180

Ayet No: 180 | Kur'an Ayet No: 3966 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3966|37|180|سبحن ربك رب العزه عما يصفون

Latin Literal

180. Subhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yasifûn(yasifûne).

Türkçe Çeviri

Subhân'dır7 senin Rabbin4; Rabbidir4 izzetin614; vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
İzzet, izzet. (Kavram ID: 614)

Sure 38: Sâd/Sâd Harfi (ص)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 3986 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3986|38|18|انا سخرنا الجبال معه يسبحن بالعشي والاشراق

Latin Literal

18. İnnâ sahharnel cibâle meahu yusebbıhne bil aşiyyi vel işrâk(işrâkı).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz boyun eğdirdik dağları onunla (Davut’la) birlikte; tesbih57 ederler akşamla/gün batımı sonrasıyla ve gün doğumuyla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tesbih (Kavram ID: 57)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 3992 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3992|38|24|قال لقد ظلمك بسوال نعجتك الي نعاجه وان كثيرا من الخلطا ليبغي بعضهم علي بعض الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وقليل ما هم وظن داود انما فتنه فاستغفر ربه وخر راكعا واناب

Latin Literal

24. Kâle lekad zalemeke bi suâli na’cetike ilâ niâcih(niâcihî), ve inne kesîren minel huletâi le yebgî ba’duhum alâ ba’dın illellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve kalîlun mâ hum, ve zanne dâvûdu ennemâ fetennâhu festagfere rabbehu ve harre râkian ve enâb(enâbe). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Dedi (Davut): “Ant olsun, zulmetti sana sormakla/istemekle dişi koyununu senin kendi koyunlarına; ve doğrusu, çoğu karışanlardan/ortaklardan mutlak güçlü gelir bir kısmı onların diğer bir kısmı üzerine; kimseler dışında; inandılar ve yaptılar sâlihât18; ve ne azdır onlar; ve zannetti Davut o durumda denediğimizi onu; öyle ki mağfiret diledi/bağışlanma diledi Rabbinden; ve kapandı yere rükû11 ederek; ve tevbe33 etti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 3995 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

3995|38|27|وما خلقنا السما والارض وما بينهما بطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار

Latin Literal

27. Ve mâ halaknes semâe vel arda ve mâ beynehumâ bâtıla(bâtılen), zâlike zannullezîne keferû, fe veylun lillezîne keferû minen nâr(nâri).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz göğü180 ve yeri; ve ikisi arasındakini bir batılla199; işte bu*; zannıdır314 kâfirlik25 etmiş kimselerin; öyle ki vah haline kâfirlik25 etmiş kimselerin ateşten834 (dolayı).

Notlar

Not 1

*"Evren amaçsızdır, kendiliğinden oluşmuştur, bir amaç için var edilmiş değildir" gibi sözler edenlerin vay haline. Bu varsayımları hiçbir bilimsel delile dayanmayan bir zandır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
gök; göğü (Kavram ID: 180)
Batıl (Kavram ID: 199)
Zan (Kavram ID: 314)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 4034 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4034|38|66|رب السموت والارض وما بينهما العزيز الغفر

Latin Literal

66. Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumel azîzul gaffâr(gaffâru).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; Azîz’dir37; Gaffâr’dır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Azîz (Kavram ID: 37)
Gökler (Kavram ID: 162)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 4037 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4037|38|69|ما كان لي من علم بالملا الاعلي اذ يختصمون

Latin Literal

69. Mâ kâne liye min ilmin bil meleil a’lâ iz yahtesımûn(yahtesimûne).

Türkçe Çeviri

"Olmuş değildir bana* hiçbir ilim yüce toplulukla/kurulla616 (ilgili) onlar hasımlaşıyorlarken."

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 4039 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4039|38|71|اذ قال ربك للمليكه اني خلق بشرا من طين

Latin Literal

71. İz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min tîn(tînin).

Türkçe Çeviri

Dediği zaman (senin) Rabbin4 meleklere48; "Doğrusu ben yaratıcıyım bir beşer432 bir tinden582."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Beşer (Kavram ID: 432)
Tin (Kavram ID: 582)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 4040 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4040|38|72|فاذا سويته ونفخت فيه من روحي فقعوا له سجدين

Latin Literal

72. Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fe kaû lehu sâcidîn(sâcidîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki düzenlendiğim zaman onu*; ve üflediğim (zaman) ona* ruhumdan608; öyle ki kapanın ona* secdeye70.

Notlar

Not 1

*Beşeri, beşere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 4041 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4041|38|73|فسجد المليكه كلهم اجمعون

Latin Literal

73. Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki secde70 ettiler melekler48; hepsi onların topluca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 4042 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4042|38|74|الا ابليس استكبر وكان من الكفرين

Latin Literal

74. İllâ iblîs(iblîse), istekbere ve kâne minel kâfirîn(kâfirîne).

Türkçe Çeviri

Dışında iblîs190; büyüklendi (o) ve oldu kâfirlerden25.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iblîs (Kavram ID: 190)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 4043 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4043|38|75|قال يابليس ما منعك ان تسجد لما خلقت بيدي استكبرت ام كنت من العالين

Latin Literal

75. Kâle yâ iblîsu mâ meneake en tescude limâ halaktu bi yedeyy(yedeyye), estekberte em kunte minel âlîn(âlîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Ey iblîs190! Nedir men eden seni secde70 etmekten iki elimle yarattığıma; büyüklendin mi yoksa oldun (mu) yücelerden?"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
iblîs (Kavram ID: 190)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 4044 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4044|38|76|قال انا خير منه خلقتني من نار وخلقته من طين

Latin Literal

76. Kâle ene hayrun minh(minhu), halaktenî min nârin ve halaktehu min tîn(tînin).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Benim hayırlı (olan) ondan*; yarattın beni bir ateşten** ve yarattın onu*** bir tinden582."

Notlar

Not 1

*Beşerden. Âdem'den.**Radyasyon, yakan ışıma.***Beşeri, Âdem'i.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tin (Kavram ID: 582)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 4045 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4045|38|77|قال فاخرج منها فانك رجيم

Latin Literal

77. Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Öyle ki çık oradan*; öyle ki doğrusu sen racîmsin411."

Notlar

Not 1

*Cennetten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Racîm (Kavram ID: 411)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 4046 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4046|38|78|وان عليك لعنتي الي يوم الدين

Latin Literal

78. Ve inne aleyke la’netî ilâ yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu (senin) üzerinedir lanetim280 din gününe109 kadar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)
Lanet etmek. (Kavram ID: 280)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 4047 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4047|38|79|قال رب فانظرني الي يوم يبعثون

Latin Literal

79. Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).

Türkçe Çeviri

Dedi: "Rabbim! Öyle ki gözetle beni güne kadar (ki) diriltilirler."

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 4048 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4048|38|80|قال فانك من المنظرين

Latin Literal

80. Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Öyle ki doğrusu sen* gözetlenenlerdensin."

Notlar

Not 1

*İblîs.

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 4049 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4049|38|81|الي يوم الوقت المعلوم

Latin Literal

81. İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).

Türkçe Çeviri

Malum/bilinen günün vaktine kadar.

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 4050 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4050|38|82|قال فبعزتك لاغوينهم اجمعين

Latin Literal

82. Kâle fe bi izzetike le ugviyennehum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Dedi (iblîs): "Öyle ki senin izzetinle614 mutlak doğru yoldan saptırırım onları topluca."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İzzet, izzet. (Kavram ID: 614)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 83

Ayet No: 83 | Kur'an Ayet No: 4051 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4051|38|83|الا عبادك منهم المخلصين

Latin Literal

83. İllâ ibâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).

Türkçe Çeviri

"Dışındadır kulların (ki) onlardandır muhlis309."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muhlis (Kavram ID: 309)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 84

Ayet No: 84 | Kur'an Ayet No: 4052 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4052|38|84|قال فالحق والحق اقول

Latin Literal

84. Kâle fel hakku vel hakka ekûl(ekûlu).

Türkçe Çeviri

Dedi (Allah): "Öyle ki haktır/gerçektir; ve haktır/gerçektir (ki) derim."

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 4053 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4053|38|85|لاملان جهنم منك وممن تبعك منهم اجمعين

Latin Literal

85. Le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Mutlak doldururum cehennemi senden* ve kimseden (ki) tabi oldu sana* onlardan**; topluca.

Notlar

Not 1

*İblîs.**Beşer. İnsanoğlu.

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 87

Ayet No: 87 | Kur'an Ayet No: 4055 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4055|38|87|ان هو الا ذكر للعلمين

Latin Literal

87. İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ki o* ancak bir zikirdir/hatırlatmadır78 alemler203 için.

Notlar

Not 1

*Kur'ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Sâd/Sâd Harfi Suresi - Ayet 88

Ayet No: 88 | Kur'an Ayet No: 4056 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4056|38|88|ولتعلمن نباه بعد حين

Latin Literal

88. Ve le talemunne nebeehu ba’de hîn(hînin).

Türkçe Çeviri

Ve mutlak bilirsiniz onun haberini bir zaman/süre sonra.

Sure 39: Zümer/Zümreler (ٱلزُّمَر)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4060 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4060|39|4|لو اراد الله ان يتخذ ولدا لاصطفي مما يخلق ما يشا سبحنه هو الله الوحد القهار

Latin Literal

4. Lev erâdallâhu en yettehıze veleden lastafâ mimmâ yahluku mâ yeşâu subhâneh(subhânehu), huvallâhul vâhıdul kahhâr(kahhâru).

Türkçe Çeviri

Eğer amaçlasaydı Allah bir çocuk edinmeyi; mutlak saflaştırırdı yarattığından dilediğini; Subhân'dır7 O; O; Allah'tır; Vâhid'tir86; Kahhâr'dır87.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Vâhid (Kavram ID: 86)
Kahhâr (Kavram ID: 87)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4063 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4063|39|7|ان تكفروا فان الله غني عنكم ولا يرضي لعباده الكفر وان تشكروا يرضه لكم ولا تزر وازره وزر اخري ثم الي ربكم مرجعكم فينبيكم بما كنتم تعملون انه عليم بذات الصدور

Latin Literal

7. İn tekfurû fe innallâhe ganiyyun ankum, ve lâ yerdâ li ıbâdihil kufr(kufra), ve in teşkurû yerdahu lekum, ve lâ teziru vâziretun vizra uhrâ, summe ilâ rabbikum merciukum fe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne), innehû alîmun bi zâtis sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Eğer kâfirlik25 ederseniz öyle ki doğrusu Allah Ganiyy’dir106 sizden; ve razı* olmaz kullarına küfre422; ve eğer şükrederseniz43 razı* olur ona sizlere; yüklenmez bir yüklenici başkasının yükünü; sonra Rabbinizedir4 dönüş yeriniz; öyle ki haber verir sizlere yapar olduğunuzu; doğrusu O (Allah) bir Alîm’dir8 göğüslerin zatîne/özüne.

Notlar

Not 1

*Hoşnut olmaz, istemez, dilemez, onaylamaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Kâfir (Kavram ID: 25)
şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Ganiyy (Kavram ID: 106)
Küfür (Kavram ID: 422)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4065 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4065|39|9|امن هو قنت انا اليل ساجدا وقايما يحذر الاخره ويرجوا رحمه ربه قل هل يستوي الذين يعلمون والذين لا يعلمون انما يتذكر اولوا الالبب

Latin Literal

9. Em men huve kânitun ânâel leyli sâciden ve kâimen yahzerul âhırete ve yercû rahmete rabbih(rabbihî), kul hel yestevîllezîne ya’lemûne vellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne), innemâ yetezekkeru ulûl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Yoksa kimse mi (ki) o kanaat edendir gece171 vakitleri; secde12 eden ve dikelen/ayakta durandır; hazırlanır ahirete; ve rica eder/talep eder Rabbinin4 rahmetini271; de ki: “Aynı seviyede midir bilen kimseler ve bilmeyen kimseler?"; doğrusu ancak elbâb88 sahipleri hatırlar/öğüt alır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Elbâb (Kavram ID: 88)
Gece (Kavram ID: 171)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 4073 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4073|39|17|والذين اجتنبوا الطغوت ان يعبدوها وانابوا الي الله لهم البشري فبشر عباد

Latin Literal

17. Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ıbâd(ıbâdi).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) kaçındılar tâğût442 (-tan) (ki) kulluk ederler ona*; ve yöneldiler/döndüler Allah'a karşı; onlaradır müjde; öyle ki müjdele kullarımı.

Notlar

Not 1

*Tâğûda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4074 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4074|39|18|الذين يستمعون القول فيتبعون احسنه اوليك الذين هديهم الله واوليك هم اولوا الالبب

Latin Literal

18. Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) işitirler kavli/kelamı; öyle ki tabi olurlar en güzeline onun*; işte bunlar; kimselerdir (ki) doğru yola kılavuzladı onları Allah; ve işte bunlar; onlardır mantık sahipleri.

Notlar

Not 1

*Kavlin/kelamın. Kur'an'a.

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 4079 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4079|39|23|الله نزل احسن الحديث كتبا متشبها مثاني تقشعر منه جلود الذين يخشون ربهم ثم تلين جلودهم وقلوبهم الي ذكر الله ذلك هدي الله يهدي به من يشا ومن يضلل الله فما له من هاد

Latin Literal

23. Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).

Türkçe Çeviri

Allah indirdi en güzelini hadisin89; bir kitap (olarak); müteşâbih90, çift/ikili; ürperir ondan derileri Rablerine4 haşyet53 duyan kimselerin; sonra yumuşar derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine78; işte bu kılavuzudur Allah'ın; doğru yola iletir onunla dilediği kimseyi; ve kimi saptırırsa Allah öyle ki olmaz ona hiç bir kılavuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Hadis (Kavram ID: 89)
Müteşâbih (Kavram ID: 90)

Zümer/Zümreler Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 4123 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4123|39|67|وما قدروا الله حق قدره والارض جميعا قبضته يوم القيمه والسموت مطويت بيمينه سبحنه وتعلي عما يشركون

Latin Literal

67. Ve mâ kaderûllâhe hakka kadrihî vel ardu cemîan kabdatuhu yevmel kıyâmeti ves semâvâtu matviyyâtun bi yemînih(yemînihi), subhânehu ve te’âlâ ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Ve takdir etmiş değildiler Allah'ı; hak/gerçek kadrini/değerini O’nun; ve yer; topluca avucundadır O’nun; kıyam günü144; ve gökler; dürülenlerdir sağ elinde O’nun; Subhân'dır7 O; ve yüceldi/üstün oldu (Allah) şirk koştuklarından71.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Kıyam günü (Kavram ID: 144)

Sure 40: Mü'min/İmanlı (غَافِر)

Mü'min/İmanlı Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4141 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4141|40|10|ان الذين كفروا ينادون لمقت الله اكبر من مقتكم انفسكم اذ تدعون الي الايمن فتكفرون

Latin Literal

10. İnnellezîne keferû yunâdevne le maktullâhi ekberu min maktikum enfusekum iz tud’avne ilel îmâni fe tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimselere nida* edildi: "Mutlak ki Allah'ın nefreti daha büyüktür kendi nefislerinize201 (olan) nefretinizden; çağrıldığınız zaman imana47; öyle ki kâfirlik25 ediyordunuz."

Notlar

Not 1

*Seslenildi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)

Mü'min/İmanlı Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 4142 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4142|40|11|قالوا ربنا امتنا اثنتين واحييتنا اثنتين فاعترفنا بذنوبنا فهل الي خروج من سبيل

Latin Literal

11. Kâlû rabbenâ emettenesneteyni ve ahyeytenesneteyni fa’terefnâ bi zunûbinâ fe hel ilâ hurûcin min sebîl(sebîlin).

Türkçe Çeviri

Dediler: "Rabbimiz4! Öldürdün618* bizi iki kez; ve canlandırdın/dirilttin618 bizi iki kez; öyle ki arif olduk/farkına vardık günahlarımızın; öyle ki var mı çıkışa doğru bir yoldan?"

Notlar

Not 1

*Fiil geçmiş zaman kipiyle gelmiştir. Mutlak ki daha önce canlı olan bir varlığın öldürülmesi eylemi işaret edilir.

Mü'min/İmanlı Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 4186 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4186|40|55|فاصبر ان وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والابكر

Latin Literal

55. Fasbir inne va’dallâhi hakkun vestagfir li zenbike ve sebbih bi hamdi rabbike bil aşiyyi vel ibkâr(ibkâri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51; doğrusu Allah'ın vaadi haktır/gerçektir; ve istiğfar et/bağışlanma dile günahların için; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; akşamla/gün batımı sonrasıyla; sabahla/ilk aydınlanmayla/seherle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Mü'min/İmanlı Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 4192 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4192|40|61|الله الذي جعل لكم اليل لتسكنوا فيه والنهار مبصرا ان الله لذو فضل علي الناس ولكن اكثر الناس لا يشكرون

Latin Literal

61. Allâhullezî ceale lekumul leyle li teskunû fîhi ven nehâre mubsırâ(mubsıren), innallâhe le zû fadlin alen nâsi ve lâkinne ekseren nâsi lâ yeşkurûn(yeşkurûne).

Türkçe Çeviri

Allah ki yaptı sizlere geceyi171 sükûnet bulmanız için onda (gecede); ve görüş sağlayan gündüzü170; doğrusu Allah mutlak sahibidir bir lütuf insanlara karşı; fakat insanların çoğu şükretmezler43.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Mü'min/İmanlı Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 4209 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4209|40|78|ولقد ارسلنا رسلا من قبلك منهم من قصصنا عليك ومنهم من لم نقصص عليك وما كان لرسول ان ياتي بايه الا باذن الله فاذا جا امر الله قضي بالحق وخسر هنالك المبطلون

Latin Literal

78. Ve lekad erselnâ rusulen min kablike minhum men kasasnâ aleyke ve minhum men lem naksus aleyk(aleyke), ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), fe izâ câe emrullâhi kudıye bil hakkı ve hasire hunâlikel mubtılûn(mubtılûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik resûller418 senden önce; onlardan kimini kıssalaştırdık430 sana; ve onlardan kimini asla kıssalaştırmadık430 sana; ve olmuş değildir bir resûle418 ki getirir bir ayet287 Allah'ın izni dışında; öyle ki geldiği zaman emri Allah'ın; tamamlandı hakla/gerçekle; ve hüsrana uğradı orada/zamanda batılla418 uğraşanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)
Resûl (Kavram ID: 418)
Kıssa (Kavram ID: 430)

Sure 41: Fussilet/Ayrıntılı (فُصِّلَت)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4229|41|13|فان اعرضوا فقل انذرتكم صعقه مثل صعقه عاد وثمود

Latin Literal

13. Fe in a’radû fe kul enzertukum sâıkaten misle sâıkati âdin ve semûd(semûde).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer yüz çevirirlerse; öyle ki de ki: "Uyardım sizleri bir yıldırıma260 (karşı) (ki) Âd ve Semûd'un misli870 yıldırımıdır260."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yıldırım. (Kavram ID: 260)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4231|41|15|فاما عاد فاستكبروا في الارض بغير الحق وقالوا من اشد منا قوه اولم يروا ان الله الذي خلقهم هو اشد منهم قوه وكانوا بايتنا يجحدون

Latin Literal

15. Fe emmâ âdun festekberû fîl ardı bi gayril hakkı ve kâlû men eşeddu minnâ kuvveh(kuvveten), e ve lem yerev ennellâhellezî halakahum huve eşeddu minhum kuvveh(kuvveten) ve kânû bi âyâtinâ yechadûn(yechadûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince Âd’a1015; öyle ki büyüklendiler/kibirlendiler yerde olmaksızın hak/gerçek; ve dediler: "Kimdir daha şiddetli bizden bir kuvvetçe?"; hiç görmezler mi ki Allah ki yaratandır onları; O* daha şiddetlidir onlardan bir kuvvetçe; ve oldular ayetlerimize454** cihat356 edenler.

Notlar

Not 1

*Allah.**Resûl Hûd'un getirmiş olduğu ayetleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cihat etmek (Kavram ID: 356)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Âd. (Kavram ID: 1015)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 4232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4232|41|16|فارسلنا عليهم ريحا صرصرا في ايام نحسات لنذيقهم عذاب الخزي في الحيوه الدنيا ولعذاب الاخره اخزي وهم لا ينصرون

Latin Literal

16. Fe erselnâ aleyhim rîhan sarsaran fî eyyâmin nahisâtin li nuzîkahum azâbel hizyi fîl hayâtid dunyâ, ve le azâbul âhireti ahzâ ve hum lâ yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gönderdik üzerlerine sarsar1025 bir rüzgâr uğursuz günlerde; tattırmamız için onlara rezillik azabını dünya hayatında; ve muhakkak ahiret azabı daha rezildir; ve onlar (ki) yardım edilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sarsar (Kavram ID: 1025)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 4241 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4241|41|25|وقيضنا لهم قرنا فزينوا لهم ما بين ايديهم وما خلفهم وحق عليهم القول في امم قد خلت من قبلهم من الجن والانس انهم كانوا خسرين

Latin Literal

25. Ve kayyadnâ lehum kurenâe fe zeyyenû lehum mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum ve hakka aleyhimul kavlu fî umemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins(insi), innehum kânû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

Ve hedefledik/tanımladık/atadık onlara kardeşler; öyle ki süslediler onlara iki ellerinin arasındakini ve arkalarındakini215; ve hak/gerçek oldu söz/kelam ümmetler305 üzerlerine; muhakkak ki halife65 oldu onlardan önce cinden210 ve insandan; doğrusu onlar oldular hüsrana uğrayanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)
Cin (Kavram ID: 210)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4245 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4245|41|29|وقال الذين كفروا ربنا ارنا الذين اضلانا من الجن والانس نجعلهما تحت اقدامنا ليكونا من الاسفلين

Latin Literal

29. Ve kâlellezîne keferû rabbenâ erinellezeyni edallânâ minel cinni vel insi nec’al humâ tahte akdâminâ li yekûnâ minel esfelîn(esfelîne).

Türkçe Çeviri

Ve dedi kâfirlik25 etmiş kimseler: “Rabbimiz4! Göster bize ikisini; dalalete128 sürükledi ikisi bizleri; cinden210 ve insandan; koyalım/yapalım ikisini ayaklarımızın altına; olmaları için sefillerden.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Cin (Kavram ID: 210)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 4253 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4253|41|37|ومن ايته اليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن ان كنتم اياه تعبدون

Latin Literal

37. Ve min âyâtihil leylu ven nehâru veş şemsu vel kamer(kameru), lâ tescudû liş şemsi ve lâ lil kameri vescudû lillâhillezî halakahunne in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve ayetlerindendir gece171 ve gündüz170; ve Güneş; ve Ay; secde12 etmeyin Güneş’e; ve de Ay’a; ve secde12 edin Allah'a; ki yarattı onları; eğer olduysanız sadece O'na (Allah’a) kulluk46 eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4254 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4254|41|38|فان استكبروا فالذين عند ربك يسبحون له باليل والنهار وهم لا يسمون

Latin Literal

38. Fe inistekberû fellezîne inde rabbike yusebbihûne lehu bil leyli ven nehâri ve hum lâ yes’emûn(yes’emûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki eğer büyüklendilerse; öyle ki kimseler; Rabbinin4 indinde/katında; tesbih57 ederler O'nu (Allah’ı); geceyle171 ve gündüzle170; ve onlar bıkmazlar/yorulmazlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)

Fussilet/Ayrıntılı Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 4269 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4269|41|53|سنريهم ايتنا في الافاق وفي انفسهم حتي يتبين لهم انه الحق اولم يكف بربك انه علي كل شي شهيد

Latin Literal

53. Se nurîhim âyâtinâ fîl âfâkı ve fî enfusihim hattâ yetebeyyene lehum ennehul hakk(hakku), e ve lem yekfi bi rabbike ennehu alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

Göstereceğiz onlara ayetlerimizi âfâkta/ufuklarda ve kendi nefislerinde201; ta ki beyan226 olur onlara ki o* haktır/gerçektir; ve kâfi gelmez mi asla senin Rabbin4 ki O her bir şey üzerine Şehîd’tir499.

Notlar

Not 1

*Kur'ân.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Beyan (Kavram ID: 226)
Şehîd (Kavram ID: 499)

Sure 42: Şûrâ/Danışma (ٱلشُّورَى)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4276 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4276|42|6|والذين اتخذوا من دونه اوليا الله حفيظ عليهم وما انت عليهم بوكيل

Latin Literal

6. Vellezînettehazû min dûnihî evliyâllâhu hafîzun aleyhim ve mâ ente aleyhim bi vekîl(vekîlin).

Türkçe Çeviri

Ve kimselere (ki) edindiler O’nun* astından evliya212; Allah bir hafîzdir613 üzerlerine; ve değilsin sen üzerlerine bir vekîl517.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Evliya, veli (Kavram ID: 212)
Vekîl (Kavram ID: 517)
Hafîz (Kavram ID: 613)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4280 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4280|42|10|وما اختلفتم فيه من شي فحكمه الي الله ذلكم الله ربي عليه توكلت واليه انيب

Latin Literal

10. Ve mahteleftum fîhi min şey’in fe hukmuhû ilallâh(ilallâhi), zâlikumullâhu rabbî aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).

Türkçe Çeviri

Ve kendisinde ihtilafa/anlaşmazlığa düştüğünüz bir şeyden; öyle ki hükmü onun Allah’adır; işte sizlere Allah; Rabbim4!; O'na tevekkül79 ettim ve O'na sürekli dönerim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Tevekkül (Kavram ID: 79)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4285 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4285|42|15|فلذلك فادع واستقم كما امرت ولا تتبع اهواهم وقل امنت بما انزل الله من كتب وامرت لاعدل بينكم الله ربنا وربكم لنا اعملنا ولكم اعملكم لا حجه بيننا وبينكم الله يجمع بيننا واليه المصير

Latin Literal

15. Fe li zâlike fed’u vestekım kemâ umirt(umirte), ve lâ tettebi’ ehvâehum, ve kul âmentu bi mâ enzelallâhu min kitâb(kitâbin), ve umirtu li a’dile beynekum, allâhu rabbunâ ve rabbukum, lenâ a’mâlunâ ve lekum a’mâlukum, lâ huccete beynenâ ve beynekum, allâhu yecmeubeynenâ, ve ileyhil masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Öyle ki işte bunun için; öyle ki çağır ve dik dur emrolunduğun gibi; ve tabi olma hevalarına onların; ve de ki: "İman47 ettim Allah'ın kitaptan* indirdiğine; ve emrolundum adaleti680 gözetmeye aranızda; Allah (ki) Rabbimiz4 ve Rabbinizdir4; bizedir yaptıklarımız ve sizleredir yaptıklarınız; olmaz bir hüccet625 aramız ve aranızda; Allah toplar/bir araya getirir aramızı; ve O’na** doğrudur dönüş yeri."

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Hüccet (Kavram ID: 625)
Adalet (Kavram ID: 680)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4288 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4288|42|18|يستعجل بها الذين لا يومنون بها والذين امنوا مشفقون منها ويعلمون انها الحق الا ان الذين يمارون في الساعه لفي ضلل بعيد

Latin Literal

18. Yesta’cilu bihellezîne lâ yû’minûne bihâ, vellezîne âmenû muşfikûne minhâ ve ya’lemûne ennehel hakk(hakku), e lâ innellezîne yumârûne fîs sâati le fî dalâlin baîd(baîdin).

Türkçe Çeviri

Acele ederler ona* kimseler (ki) iman47 etmezler ona*; ve (oysa) iman47 etmiş kimseler endişelenenlerdir** ondan***; ve bilirler ki o**** haktır/gerçektir; değil mi (ki) doğrusu sâatte470 karşı çıkan kimseler***** mutlak bir dalalettedir128.

Notlar

Not 1

*Saate.**Kaygı duyanlardır.***Saatten.****Saat.*****Saatin geleceğine karşı çıkanlar, saatin varlığına itiraz edenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sâat (Kavram ID: 470)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 4302 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4302|42|32|ومن ايته الجوار في البحر كالاعلم

Latin Literal

32. Ve min âyâtihil cevâri fîl bahri kel a’lâm(a’lâmi).

Türkçe Çeviri

Ve ayetlerindendir237 O’nun (Allah'ın); akanlar238 bol suda236; dağlar gibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
Ayetler (Kavram ID: 237)
cevâr, akanlar, (Kavram ID: 238)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 4303 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4303|42|33|ان يشا يسكن الريح فيظللن رواكد علي ظهره ان في ذلك لايت لكل صبار شكور

Latin Literal

33. İn yeşe’ yuskinir rîha fe yazlelne revâkide alâ zahrih(zahrihi), inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûr(şekûrin).

Türkçe Çeviri

Eğer dilerse (Allah) sakinleştirir rüzgarı; öyle ki kalakalırlar (akanlar) hareketsiz/durağan; arka tarafına doğru onun (bol suyun); doğrusu bundadır mutlak ayetler her bir sabreden51, şükreden43 için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4308 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4308|42|38|والذين استجابوا لربهم واقاموا الصلوه وامرهم شوري بينهم ومما رزقنهم ينفقون

Latin Literal

38. Vellezînestacâbû li rabbihim ve ekâmus salâte ve emruhum şûrâ beynehum ve mimmâ rezaknâhum yunfikûn(yunfikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; cevap verdiler/icabet ettiler Rablerine4; ve ikame572 ettiler salâtı5; ve işleri/emirleri şuradır/danışmadır aralarında; ve rızıklandırdığımızdan infak6 ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
infak (Kavram ID: 6)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 4321 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4321|42|51|وما كان لبشر ان يكلمه الله الا وحيا او من وراي حجاب او يرسل رسولا فيوحي باذنه ما يشا انه علي حكيم

Latin Literal

51. Ve mâ kâne li beşerin en yukellimehullâhu illâ vahyen ev min verâi hıcâbin ev yursile resûlen fe yûhıye bi iznihî mâ yeşâu, innehu aliyyun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ve olmuş değildir bir beşere ki kelam531 eder ona Allah; dışındadır bir vahiy603 ya da bir perde arkasından ya da gönderir (Allah) bir resûl*; öyle ki vahy eder (resûl) O’nun (Allah’ın) izniyle dilediğini ( Allah’ın); doğrusu O (Allah) Aliyy’dir373; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

Cibrîl benzeri şerefli resûller/elçiler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Aliyy (Kavram ID: 373)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Şûrâ/Danışma Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 4322 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4322|42|52|وكذلك اوحينا اليك روحا من امرنا ما كنت تدري ما الكتب ولا الايمن ولكن جعلنه نورا نهدي به من نشا من عبادنا وانك لتهدي الي صرط مستقيم

Latin Literal

52. Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte tedrî mel kitâbu ve lel îmânu ve lâkin cealnâhu nûren nehdî bihî men neşâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Ve işte böyledir; vahyettik603 (senin) üzerine bir ruh279 emrimizden; idrak657 eder olmuş değildin kitabı* ve ne de imanı47**; velakin/fakat yaptık onu*** bir nur; doğru yola kılavuzlarız onunla*** dilediğimiz kimseyi kullarımızdan; ve doğrusu sen mutlak doğru yola kılavuzlarsın****; dosdoğru bir yol doğru124.

Notlar

Not 1

*Kutsal kitabı. **Kesin delillere dayanan bir iman/inanç idrakın/algılaman yoktu.***Kur'an'ı. Kur'an'la.****Sen de Kur'an ile doğru yola kılavuzlarsın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Dosdoğru yol (Kavram ID: 124)
Kutsal ruh (Kavram ID: 279)
Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Sure 43: Zuhruf/Süs-Dekarasyon (ٱلزُّخْرُف)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4336 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4336|43|13|لتستوا علي ظهوره ثم تذكروا نعمه ربكم اذا استويتم عليه وتقولوا سبحن الذي سخر لنا هذا وما كنا له مقرنين

Latin Literal

13. Li testevû alâ zuhûrihî summe tezkurû ni’mete rabbikum izesteveytum aleyhi, ve tekûlû subhânellezî sehhare lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn(mukrinîne).

Türkçe Çeviri

Seviyelenmeniz/binmeniz için sırtlarına doğru onun; sonra hatırlarsınız Rabbinizin4 nimetini; seviyelendiğiniz/bindiğiniz zaman onun üzerine; ve dersiniz: “Subhân'dır7; ki (Allah) boyun eğdirdi bizlere bunu; ve olmuş değildik ona (boyun eğdirmeyle) bağlantılılar/birliktelik sahipleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 4380 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4380|43|57|ولما ضرب ابن مريم مثلا اذا قومك منه يصدون

Latin Literal

57. Ve lemmâ duribebnu meryeme meselen izâ kavmuke minhu yasıddûn(yasıddûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne zaman ki darp edilir* Meryem oğlu bir misal870 (olarak); (o) zaman senin** kavmin/toplumun ondan*** yan dönerler/uzaklaşırlar.

Notlar

Not 1

*Ortaya vurulur.**Resûl Muhammed.***Misalden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 4381 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4381|43|58|وقالوا الهتنا خير ام هو ما ضربوه لك الا جدلا بل هم قوم خصمون

Latin Literal

58. Ve kâlû e âlihetunâ hayrun em huve, mâ darebûhu leke illâ cedelâ(cedelen), bel hum kavmun hasımûn(hasımûne).

Türkçe Çeviri

Ve dediler*: "İlâhlarımız74** mı hayırlıdır yoksa o*** mu?"; darp etmiş**** değillerdir onu***** sana****** dışında bir mücadele; evet; onlar hasım bir kavimdir/toplumdur.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in kavmi/toplumu.**Sözde ilâhlar.***Îsâ.****Ortaya vurmuş.*****Misali.******Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 4382 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4382|43|59|ان هو الا عبد انعمنا عليه وجعلنه مثلا لبني اسريل

Latin Literal

59. İn huve illâ abdun en’amnâ aleyhi ve cealnâhu meselen li benî isrâîl(isrâîle).

Türkçe Çeviri

Değildir o* bir kul907** dışında; nimet verdik üzerine onun***; ve yaptık onu**** bir misal870 İsrâîloğullarına197.

Notlar

Not 1

*Îsâ.**Sadece Yüce Allah'a kul.***Îsâ'nın.****Îsâ'yı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)
Kul (Kavram ID: 907)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 4383 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4383|43|60|ولو نشا لجعلنا منكم مليكه في الارض يخلفون

Latin Literal

60. Ve lev neşâu le cealnâ minkum melâiketen fîl ardı yahlufûn(yahlufûne).

Türkçe Çeviri

Velev/şayet dilersek mutlak yapardık sizlerden melekler yerde (ki) halife65 olurlar (sizlere).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Halife (Kavram ID: 65)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 4384 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4384|43|61|وانه لعلم للساعه فلا تمترن بها واتبعون هذا صرط مستقيم

Latin Literal

61. Ve innehu le ilmun lis sâati, fe lâ temterunne bihâ vettebiûni, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu o* mutlak bir ilimdir sâate470; öyle ki karşı çıkmayın ona**; ve tabi olun bana***; budur dosdoğru yol.

Notlar

Not 1

*Kur'an. Zamir Îsâ yerine Kur'an'a gitmesi gereklidir. Çünkü Îsâ ile ilgili konu 43:59 ayetinde bitmiştir. 43:60 ayetinde konu genelleşmiş ve melekler zikredilmiştir. Firavundan bahseden 43:56 ayetinden Îsâ'dan bahseden 43:57 ayetine "vav" bağlacı ile geçtiği gibi. Saatle ilgili bilgiler Kur'an'dan alınabilecektir.**Hem saate hem de Kur'an'a gidebilir.***Yüce Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 82

Ayet No: 82 | Kur'an Ayet No: 4405 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4405|43|82|سبحن رب السموت والارض رب العرش عما يصفون

Latin Literal

82. Subhâne rabbis semâvâti vel ardı rabbil arşi ammâ yasıfûn(yasıfûne).

Türkçe Çeviri

Subhân'dır7; Rabbidir4 göklerin ve yerin; Rabbidir4 arşın66; vasıflandırdıklarından/nitelediklerinden (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)
Arş (Kavram ID: 66)

Zuhruf/Süs-Dekarasyon Suresi - Ayet 85

Ayet No: 85 | Kur'an Ayet No: 4408 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4408|43|85|وتبارك الذي له ملك السموت والارض وما بينهما وعنده علم الساعه واليه ترجعون

Latin Literal

85. Ve tebârekellezî lehu mulkus semâvâti vel’ardı ve mâ beynehumâ, ve indehu ilmus sâah(sâati), ve ileyhi turceûn(turceûne).

Türkçe Çeviri

Ve bereketlendirdi*; ki O’nadır** mülkü*** göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; ve O'nun**** indindedir/katındadır sâatin470 ilmi; ve O'na***** geri döndürülürsünüz.

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'adır.***Hükümdarlığı, sahipliği.*****Allah'ın.****Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Sâat (Kavram ID: 470)

Sure 44: Duhân/Duman (ٱلدُّخَان)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 4413 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4413|44|1|حم

Latin Literal

1. Hâ mîm.

Türkçe Çeviri

H M44*

Notlar

Not 1

*Hâ, Mîm.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 4414 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4414|44|2|والكتب المبين

Latin Literal

2. Vel kitâbil mubîn(mubîni).

Türkçe Çeviri

Ve apaçık kitaba*.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 4415 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4415|44|3|انا انزلنه في ليله مبركه انا كنا منذرين

Latin Literal

3. İnnâ enzelnâhu fî leyletin mubâreketin innâ kunnâ munzirîn(munzirîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz; indirdik onu* mübarek139 bir gecede**; doğrusu biz; olduk uyarıcılar.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**Kadir gecesinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mübarek (Kavram ID: 139)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4416 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4416|44|4|فيها يفرق كل امر حكيم

Latin Literal

4. Fihâ yufreku kullu emrin hakîm(hakîmin).

Türkçe Çeviri

Onda* (ki) ayırt edilir** her bir hakîm*** emir351.

Notlar

Not 1

*Gecede.**Farklılaştırılır.***Bilge/bilgelikle hükmeden.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Emir (Kavram ID: 351)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 4417 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4417|44|5|امرا من عندنا انا كنا مرسلين

Latin Literal

5. Emren min indinâ innâ kunnâ mursilîn(mursilîne).

Türkçe Çeviri

Bir emir351 (ki) indimizdendir/katımızdandır; doğrusu biz olduk gönderenler*.

Notlar

Not 1

*Kitaplar gönderen; nebiler ve resûller gönderen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Emir (Kavram ID: 351)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4418 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4418|44|6|رحمه من ربك انه هو السميع العليم

Latin Literal

6. Rahmeten min rabbik(rabbike), innehu huves semîul alîm(alîmu).

Türkçe Çeviri

Bir rahmettir271* (senin) Rabbinden4; doğrusu O**; O (ki) Semî’dir41; Alîm’dir8.

Notlar

Not 1

*Kitaplar, nebiler ve resûller göndermesi.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Alîm (Kavram ID: 8)
Semî (Kavram ID: 41)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4419 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4419|44|7|رب السموت والارض وما بينهما ان كنتم موقنين

Latin Literal

7. Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ, in kuntum mûkinîn(mûkinîne).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; eğer olduysanız yakınlaşanlar/kesinleşenler*.

Notlar

Not 1

*İlmel yakin olan kesin ilim (Fizik, Kimya, Astronomi vb.) sahibi olursanız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Gökler (Kavram ID: 162)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 4420 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4420|44|8|لا اله الا هو يحي ويميت ربكم ورب ابايكم الاولين

Latin Literal

8. Lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(yumîtu), rabbukumve rabbu âbâikumul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Yoktur ilâh74 O'nun* dışında; hayat verir ve öldürür; Rabbinizdir4; ve Rabbidir4 evvelki babalarınızın/atalarınızın**.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Bu dünyadaki eski atalarımız ve/veya ilk cennetteki ata bedenlerimiz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
ilâh (Kavram ID: 74)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4421 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4421|44|9|بل هم في شك يلعبون

Latin Literal

9. Bel hum fî şekkin yel’abûn(yel’abûne).

Türkçe Çeviri

Evet; onlar* bir kuşku içindedir; laubalilik669 ederler.

Notlar

Not 1

*İnsanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Laubali (Kavram ID: 669)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4422 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4422|44|10|فارتقب يوم تاتي السما بدخان مبين

Latin Literal

10. Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gözle/gözetle günü (ki) gelir gök180 apaçık bir dumanla903.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 4423 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4423|44|11|يغشي الناس هذا عذاب اليم

Latin Literal

11. Yagşân nâs(nâse), hâzâ azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Kuşatır insanları*; bu elim/acıklı bir azaptır.

Notlar

Not 1

*Tüm insanları kuşatır; etkisi altına alır. Kaçış asla mümkün değildir.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 4424 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4424|44|12|ربنا اكشف عنا العذاب انا مومنون

Latin Literal

12. Rabbenekşif annel azâbe innâ mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Keşfet* bizden azabı; doğrusu biz** müminleriz27.

Notlar

Not 1

*Kurtuluş yolu/yöntemi keşfet. **Tüm insanlar imanla Rablerine yalvarmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4425 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4425|44|13|اني لهم الذكري وقد جاهم رسول مبين

Latin Literal

13. Ennâ lehumuz zikrâ ve kad câehum resûlun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Nerede onlara zikir78! Ve muhakkak geldi* onlara apaçık** bir resûl928.

Notlar

Not 1

*Gelmişti.**Sözle "Ben Allah'ın resûlüyüm!" değil de Kur'an'dan apaçık delilleri gösterip "Benim Allah'ın resûlü olduğum Kur'an'da şu şekilde işaret edilmiştir" diyen.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 4426 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4426|44|14|ثم تولوا عنه وقالوا معلم مجنون

Latin Literal

14. Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).

Türkçe Çeviri

Sonra yüz çevirdiler ondan*; ve dediler: "Bir mecnun** muallemdir904."

Notlar

Not 1

*Resûlden.**Aklı örtülmüş, kafayı yemiş/sıyırmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muallem (Kavram ID: 904)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4427 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4427|44|15|انا كاشفوا العذاب قليلا انكم عايدون

Latin Literal

15. İnnâ kâşifûl azâbi kalîlen innekum âidûn(âidûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz; keşfederiz* azabı biraz; doğrusu sizler** geri dönenlersiniz.

Notlar

Not 1

*Kurtuluş yolu/yöntemi keşfet. **İnsanlar.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 4428 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4428|44|16|يوم نبطش البطشه الكبري انا منتقمون

Latin Literal

16. Yevme nebtışul batşetel kubrâ innâ muntekimûn(muntekimûne).

Türkçe Çeviri

Gündür* (ki) saldırırız** büyük saldırı (-yla); doğrusu biz intikam alanlarız.

Notlar

Not 1

*Saât günü. MS 2292; 17 Mayıs Güneş tutulması vakti. **Şiddetle saldırmak; zorla üzerine çökmek; nakavt etmek/yere indirmek.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 4429 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4429|44|17|ولقد فتنا قبلهم قوم فرعون وجاهم رسول كريم

Latin Literal

17. Ve lekad fetennâ kablehum kavme fir’avne ve câehum resûlun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun fitnelendirdik610 onlardan* önce firavun711 kavmini/toplumunu; ve geldi** onlara kerîm*** bir resûl711****.

Notlar

Not 1

*Duman felaketine maruz kalan insanlardan.**Gelmişti.***Asil, seçkin, yüce gönüllü, cömert, eli açık.****Mûsâ.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fitne. (Kavram ID: 610)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4430 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4430|44|18|ان ادوا الي عباد الله اني لكم رسول امين

Latin Literal

18. En eddû ileyye ibâdallâh(ibâdallâhi), innî lekum resûlun emîn(emînun).

Türkçe Çeviri

Eda et905 bana Allah'ın kullarını*; doğrusu ben** sizlere emin/güvenilir bir resûlüm418.

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarını.**Mûsâ.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)
Eda etmek. (Kavram ID: 905)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 4431 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4431|44|19|وان لا تعلوا علي الله اني اتيكم بسلطن مبين

Latin Literal

19. Ve en lâ ta’lû alâllâh(alâllâhi), innîâtîkum bi sultânin mubîn(mubînin).

Türkçe Çeviri

Ve ki yücelmeyin* Allah'a karşı; doğrusu ben** geldim sizlere apaçık bir sultânla660***.

Notlar

Not 1

*Yücelik taslamayın.**Mûsâ.***Dokuz ayetle/mucizeyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 4432 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4432|44|20|واني عذت بربي وربكم ان ترجمون

Latin Literal

20. Ve innî uztu bi rabbî ve rabbikumen tercumûni.

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu ben* sığındım Rabbime4; ve Rabbinize4; ki recmedersiniz906 beni.

Notlar

Not 1

*Mûsâ.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Recmetmek. (Kavram ID: 906)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 4433 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4433|44|21|وان لم تومنوا لي فاعتزلون

Latin Literal

21. Ve in lem tû’minû lî fa’tezilûni.

Türkçe Çeviri

Ve eğer asla iman47 etmezseniz bana azledin* beni.

Notlar

Not 1

*Uzaklaştırın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 4434 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4434|44|22|فدعا ربه ان هولا قوم مجرمون

Latin Literal

22. Fe deâ rabbehû enne hâulâi kavmun mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki çağırdı Rabbini4 ki "işte bunlar mücrim674 bir kavimdir/toplumdur."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mücrim (Kavram ID: 674)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 4435 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4435|44|23|فاسر بعبادي ليلا انكم متبعون

Latin Literal

23. Fe esri bi ibâdî leylen innekum muttebeûn(muttebeûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki seyret* kullarımı bir gece; doğrusu sizler tabi olunanlarsınız**.

Notlar

Not 1

*Yürüt, ilerlet, seyri başlat.**Takip edilenlersiniz.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 4436 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4436|44|24|واترك البحر رهوا انهم جند مغرقون

Latin Literal

24. Vetrukil bahre rehvâ(rehven), innehum cundun mugrekûn(mugrekûne).

Türkçe Çeviri

Ve terk et bahrı236 bir rehavette*; doğrusu onlar boğdurulan bir ordudur.

Notlar

Not 1

*Sakin, dingin, huzurlu, sükunetli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 4437 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4437|44|25|كم تركوا من جنت وعيون

Latin Literal

25. Kem terekû min cennâtin ve uyûn(uyûnin).

Türkçe Çeviri

Nicedir (ki) terk ettiler cennetlerden* ve gözelerden**.

Notlar

Not 1

*Cennet gibi yerler.**Su gözeleri, pınarlar.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 4438 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4438|44|26|وزروع ومقام كريم

Latin Literal

26. Ve zurûin ve makâmin kerîm(kerîmin).

Türkçe Çeviri

Ve ekinler (-den) ve kerîm* mekanlar (-dan).

Notlar

Not 1

*Asil, seçkin, cömert.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 4439 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4439|44|27|ونعمه كانوا فيها فكهين

Latin Literal

27. Ve na’metin kânû fîhâ fâkihîn(fâkihîne).

Türkçe Çeviri

Ve nimetler (-den) (ki) oldular* orada** fâkih246.

Notlar

Not 1

*Olmuşlardı.**Mısır'da.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 4440 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4440|44|28|كذلك واورثنها قوما اخرين

Latin Literal

28. Kezâlik(kezâlike), ve evresnâhâ kavmen âharîn(âharîne).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; ve varis bıraktık onu* başka bir kavme/topluma920.

Notlar

Not 1

*Mısır'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4441 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4441|44|29|فما بكت عليهم السما والارض وما كانوا منظرين

Latin Literal

29. Fe mâ beket aleyhimus semâu vel ardu ve mâ kânû munzarîn(munzarîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ağlamış921 değildi onlara gök180 ve yer; ve değillerdi olmuş göz açtırılanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 4442 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4442|44|30|ولقد نجينا بني اسريل من العذاب المهين

Latin Literal

30. Ve lekad necceynâ benî isrâîle minel azâbil muhîn(muhîni).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun kurtardık İsrâîloğullarını197 yıkıma uğratan bir azaptan*.

Notlar

Not 1

*Firavunun azabından.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İsrâîloğulları (Kavram ID: 197)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 4443 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4443|44|31|من فرعون انه كان عاليا من المسرفين

Latin Literal

31. Min fir’avn(fir’avne), innehu kâne âliyen minel musrifîn(musrifîne).

Türkçe Çeviri

Firavundan678; doğrusu o* olmuştu müsriflerden784 bir yücelmiş.

Notlar

Not 1

*Firavun.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 4444 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4444|44|32|ولقد اخترنهم علي علم علي العلمين

Latin Literal

32. Ve lekadihternâhum alâ ilmin alel âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun tercih ettik/seçtik onları bir ilme922 karşı; alemlere203 karşı.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 4445 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4445|44|33|واتينهم من الايت ما فيه بلوا مبين

Latin Literal

33. Ve âteynâhum minel âyâti mâ fîhi belâun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Ve verdik onlara* ayetlerden454 * (ki) onun*** içindeki apaçık bir beladır256****.

Notlar

Not 1

*İsrâîloğullarına.**Tevrât'ın ayetleri.***Tevrât'ın. Eril zamir Tevrât'a gider.****Tevrât'a tabi olup olak apaçık sıkıntılı/zor bir test olacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bela (Kavram ID: 256)
Ayetler (Kavram ID: 454)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 4446 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4446|44|34|ان هولا ليقولون

Latin Literal

34. İnne hâulâi le yekûlûn(yekûlûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu işte bunlar*; mutlak derler* ki:

Notlar

Not 1

*Tevrât'ın ayetleri yerine Talmud uydurmalarına/söylentilerine/hadislerine tabi olarak sınavı kaybeden Kur'an'ın indiği dönemdeki İsrâîloğulları.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 4447 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4447|44|35|ان هي الا موتتنا الاولي وما نحن بمنشرين

Latin Literal

35. İn hiye illâ mevtetunel ûlâve mâ nahnu bi munşerîn(munşerîne).

Türkçe Çeviri

"Ki o* ancak ilk/evvel ölümümüzdür**; ve değiliz bizler*** neşredilenler923****."

Notlar

Not 1

*Ölüm.**İlk cennet evreninden kovulurken yaşadığımız ölüm.***İsrâîloğulları.****Ölmeyeceğiz, yargılanma için neşredilmeyeceğiz, haşredilmeyeceğiz, direkt olarak cennete gideceğiz. Bizler üstün ırkız; Allah'ın seçkin kullarıyız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Neşredilenler, neşretmek. (Kavram ID: 923)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 4448 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4448|44|36|فاتوا باباينا ان كنتم صدقين

Latin Literal

36. Fe’tû bi âbâinâ in kuntum sâdikîn(sâdikîne).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki gelin* babalarımızla/atalarımızla eğer olduysanız sâdıklar182."

Notlar

Not 1

*Ölmedilerse getirin onları da görelim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

sâdık (Kavram ID: 182)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 4449 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4449|44|37|اهم خير ام قوم تبع والذين من قبلهم اهلكنهم انهم كانوا مجرمين

Latin Literal

37. E hum hayrun em kavmu tubbein vellezîne min kablihim, ehleknâhum innehum kânû mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Onlar* mı bir hayırdır ya da Tubba924 kavmi/toplumu ve onlardan önceki kendilerini helak ettiğimiz kimseler mi? Doğrusu onlar olmuşlardı mücrimler674.

Notlar

Not 1

*Şerefli Kur'an'ın indiği dönemdeki İsrâîloğulları. Tevrât yerine Talmud hadislerine/söylentilerine tabi olmuşlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)
Tubba kavmi/toplumu. (Kavram ID: 924)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4450 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4450|44|38|وما خلقنا السموت والارض وما بينهما لعبين

Latin Literal

38. Ve mâ halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ lâibîn(lâibîne).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değiliz gökleri162 ve yeri; ve ikisi arasındakini laubaliler669 (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Laubali (Kavram ID: 669)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 4451 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4451|44|39|ما خلقنهما الا بالحق ولكن اكثرهم لا يعلمون

Latin Literal

39. Mâ halaknâhumâ illâ bil hakkı ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Türkçe Çeviri

Yaratmış değiliz ikisini* hakla/gerçekle (olması) dışında; velakin/fakat çoğu onların* bilmezler.

Notlar

Not 1

*Gök ve yeri.**İnsanların.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 4452 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4452|44|40|ان يوم الفصل ميقتهم اجمعين

Latin Literal

40. İnne yevmel faslı mîkâtuhum ecmaîn(ecmaîne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu fasıl925 günü (ki) bir vakitlenendir* onlara topluca**.

Notlar

Not 1

*Vakti belirlenmiştir. Asla şaşmaz. Mutlaka gelir.**Tüm insanlar bir araya getirilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fasıl, fasıl günü. (Kavram ID: 925)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 4453 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4453|44|41|يوم لا يغني مولي عن مولي شيا ولا هم ينصرون

Latin Literal

41. Yevme lâ yugnî mevlen an mevlen şey’en ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) ganileştirmez* bir mevla** bir mevladan** bir şey; ve olmaz onlar yardım edilir.

Notlar

Not 1

*Zenginleştirmez.**Yakın koruyucu bir sahip.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 4454 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4454|44|42|الا من رحم الله انه هو العزيز الرحيم

Latin Literal

42. İllâ men rahimallâh(rahimallâhu), innehu huvel azîzur rahîm(rahîmu).

Türkçe Çeviri

Dışındadır* kimseler (ki) rahmet271 etti Allah; doğrusu O**; O'dur** Azîz37; Rahîm2.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın o gün rahmetiyle yardım edeceği kimseler vardır.**Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Azîz (Kavram ID: 37)
Rahmet (Kavram ID: 271)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 4455 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4455|44|43|ان شجرت الزقوم

Latin Literal

43. İnne şeceretez zakkûm(zakkûmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu zakkûm801 ağacı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zakkûm (Kavram ID: 801)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 4456 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4456|44|44|طعام الاثيم

Latin Literal

44. Taâmul esîm(esîmi).

Türkçe Çeviri

Günahkar yemeğidir.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 4457 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4457|44|45|كالمهل يغلي في البطون

Latin Literal

45. Kel muhl(muhli), yaglî fîl butûn(butûni).

Türkçe Çeviri

Erimiş yavaş akan* gibi kaynar/fokurdar** karınlarda.

Notlar

Not 1

*Yavaş akan erimiş metal, katran, zift, yağlar.**Kaynamak, fokurdamak, fermante olmak, mayalanmak.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 4458 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4458|44|46|كغلي الحميم

Latin Literal

46. Ke galyil hamîm(hamîmi).

Türkçe Çeviri

Kaynaması/fokurdaması gibi kaynarın*.

Notlar

Not 1

*Kaynama noktasında olan sıvıların/suyun.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 4459 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4459|44|47|خذوه فاعتلوه الي سوا الجحيم

Latin Literal

47. Huzûhu fa’tilûhu ilâ sevâil cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Tutun onu*; öyle ki taşıyın onu* cahîm808 seviyesine** doğru.

Notlar

Not 1

*Günahkarı.**Cahîm cehennem evreninde bulunur. Cehennem evreni ahiret evreninden daha aşağıda bir evrendir. Günahkarın alçak evrene taşındığını anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 4460 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4460|44|48|ثم صبوا فوق راسه من عذاب الحميم

Latin Literal

48. Summe subbû fevka re’sihî min azâbil hamîm(hamîmi).

Türkçe Çeviri

Sonra dökün/boşaltın başının üstüne kaynarın azabından.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 4461 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4461|44|49|ذق انك انت العزيز الكريم

Latin Literal

49. Zuk, inneke entel azîzul kerîm(kerîmu).

Türkçe Çeviri

Tat*; doğrusu sen**; sendin** azîz***; kerîm****.

Notlar

Not 1

*Azabı.**Günahkar kimse.***Sözde güç yetiren.****Sözde asil, seçkin.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 4462 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4462|44|50|ان هذا ما كنتم به تمترون

Latin Literal

50. İnne hâzâ mâ kuntum bihî temterûn(temterûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu kendisine kuşkulanır olduğunuzdur.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 4463 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4463|44|51|ان المتقين في مقام امين

Latin Literal

51. İnnel muttekîne fî makâmin emîn(emînin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu muttakiler17 emin* bir makamdadır**.

Notlar

Not 1

*Güvenilir.**Durdukları yer.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 4464 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4464|44|52|في جنت وعيون

Latin Literal

52. Fî cennâtin ve uyûn(uyûnin).

Türkçe Çeviri

Cennetlerde ve gözelerde*.

Notlar

Not 1

*Pınarlarda.

Duhân/Duman Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 4465 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4465|44|53|يلبسون من سندس واستبرق متقبلين

Latin Literal

53. Yelbesûne min sundusin ve istebrakın mutekâbilîn(mutekâbilîne).

Türkçe Çeviri

Giyerler elbise* bir sundustan926 ve istebraktan927; karşılıklı kabul edenlerdir**.

Notlar

Not 1

*Cennet ashâbı.**Karşılıklı görüşmeyi kabul edenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sundus (Kavram ID: 926)
istebrak (Kavram ID: 927)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 4466 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4466|44|54|كذلك وزوجنهم بحور عين

Latin Literal

54. Kezâlik(kezâlike), ve zevvecnâhum bi hûrin în(înin).

Türkçe Çeviri

İşte böyledir; zevce* ettik onları** iri gözlü hûrilerle251.

Notlar

Not 1

*Eşleştirdik.**Cennet ashâbını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûri (Kavram ID: 251)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 4467 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4467|44|55|يدعون فيها بكل فكهه امنين

Latin Literal

55. Yed’ûne fîhâ bi kulli fâkihetin âminîn(âminîne).

Türkçe Çeviri

Çağırırlar* orada** her bir fâkihi246; emindir/güvenlidir.

Notlar

Not 1

*Cennet ashâbı.**Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 4468 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4468|44|56|لا يذوقون فيها الموت الا الموته الاولي ووقيهم عذاب الجحيم

Latin Literal

56. Lâ yezûkûne fîhel mevte illel mevtetel ûlâ, ve vekâhum azâbel cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Tatmazlar*orada** ölüm ilk/birinci*** ölüm dışında; ve takvalı kıldı/sakındırdı**** onları***** cahîm808 azabına.

Notlar

Not 1

*Cennet ashâbı.**Cennette.***İlk cennetteki ölüm. İnsanların ilk cennetten orada işledikleri günah nedeniyle çıkarılması. Öldürülmesi.****Allah.*****Cennet ashâbını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 4469 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4469|44|57|فضلا من ربك ذلك هو الفوز العظيم

Latin Literal

57. Fadlen min rabbik(rabbike), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Türkçe Çeviri

Bir fazıldır202 (senin) Rabbinden4; işte bu; o (ki) aziz* fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Azametli, büyük, çok görkemli.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Fevz (Kavram ID: 768)

Duhân/Duman Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 4470 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4470|44|58|فانما يسرنه بلسانك لعلهم يتذكرون

Latin Literal

58. Fe innemâ yessernâhu bi lisânike leallehum yetezekkerûn(yetezekkerûne).

Türkçe Çeviri

Öyleyse ancak ki kolaylaştırdık972 onu* lisanınla; belki onlar zikrederler78.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhân/Duman Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 4471 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4471|44|59|فارتقب انهم مرتقبون

Latin Literal

59. Fertekib innehum murtekıbûn(murtekibûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gözetle*; doğrusu onlar (da) gözetleyenlerdir.

Notlar

Not 1

*Olaylara ilgisiz kalmamak gereklidir; takip etmek, gözlemlemek gereklidir. Uyanık olmak gereklidir.

Sure 45: Câsiye/Diz Çökenler (ٱلْجَاثِيَة)

Câsiye/Diz Çökenler Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 4491 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4491|45|20|هذا بصير للناس وهدي ورحمه لقوم يوقنون

Latin Literal

20. Hâzâ basâiru lin nâsi ve huden ve rahmetun li kavmin yûkınûn(yûkınûne).

Türkçe Çeviri

Bu (Kur'ân); aklî algılamalardır insanlar için; ve bir doğru yola kılavuz; ve bir rahmet271; bir kavim/toplum için; kesinleşirler/emin olurlar.

Notlar

Not

(بَصَٰٓئِرُ) besairu kelimesi (بصر) bir şeyin iç yüzünü anlama (insight), iyice anlama-içine işleme (penetration), muhakeme yeteneği-ayırma yetisi (discernment), anlama-kavrama (understanding), aklî algılama (mental perception), aklî görüş (mental vision) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 75 (of 1303)‘besairu’ kelimesi isim olarak gelmiş ve çoğuldur. Bu kelimenin anlamı düşünüldüğünde Kur'an’ın aklî algılamalar olduğu, aklî görüşler olduğu anlaşılır. Bu da bize Kur'an’ı akıl ile okumamız gerektiğinin en büyük delillerinden bir tanesini sunar. Kur'an akılla ve iyice anlaya anlaya okunmalıdır.Bak;https://kuranmucizeler.com/bu-kuran-akli-algilamalardir-insanlar-icin-ve-dogru-yola-bir-kilavuz-ve-bir-rahmet-emin-olan-bir-kavim-için

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmet (Kavram ID: 271)

Sure 46: Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri (ٱلْأَحْقَاف)

Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4517 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4517|46|9|قل ما كنت بدعا من الرسل وما ادري ما يفعل بي ولا بكم ان اتبع الا ما يوحي الي وما انا الا نذير مبين

Latin Literal

9. Kul mâ kuntu bid’an miner rusuli ve mâ edrî mâ yuf’alu bî ve lâ bikum, in ettebiu illâ mâ yûhâ ileyye ve mâ ene illâ nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

De ki: "Olmuş değilim bir başlama* resûllerden418; ve farkına varır/bilir değilim ne faaliyet edilir bana ve ne de sizlere; tabi olmam bana vahyedilen dışında; ve değilim ben apaçık bir uyarıcı dışında."

Notlar

Not 1

*Bid’an; göklerin benzersiz olarak ilk kez yaratılması da aynı kelimeyle işaret edilir. "Benden önce de resûller geldi. İlk başlaması ben değilim."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4523 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4523|46|15|ووصينا الانسن بولديه احسنا حملته امه كرها ووضعته كرها وحمله وفصله ثلثون شهرا حتي اذا بلغ اشده وبلغ اربعين سنه قال رب اوزعني ان اشكر نعمتك التي انعمت علي وعلي ولدي وان اعمل صلحا ترضيه واصلح لي في ذريتي اني تبت اليك واني من المسلمين

Latin Literal

15. Ve vassaynel insâne bi vâlideyhi ihsânâ(ihsânen), hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurhâ(kurhan), ve hamluhu ve fisâluhu selâsûne şehrâ(şehren), hattâ izâ belega eşuddehu ve belega erbaîne seneten kâle rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn(muslimîne).

Türkçe Çeviri

Ve vasiyet973 ettik insana ana babasına (karşı) bir ihsân250; taşıdı onu* anası bir zahmetle; ve doğurdu onu* bir zahmetle; ve taşınması onun** ve ayrılması onun** otuz aydır974; ta ki ulaştığı zaman şiddetlisine ve ulaştığında kırk seneye***; dedi: "Rabbim! Sevk eyle/dizginle beni ki şükrederim (senin) nimetine ki nimetlendirdin üzerime ve anama babama karşı; ve ki yaparım bir sâlihât18 (ki) razı olursun ona***; ve ıslah316 et bana zürriyetimde380; doğrusu ben tevbe33 ettim sana ve doğrusu ben müslimdenim45."

Notlar

Not 1

*İnsanı.**İnsanın.***Sâlihâta

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Müslim (Kavram ID: 45)
İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Zürriyet (Kavram ID: 380)
Vasiyet etmek (Kavram ID: 973)

Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4526 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4526|46|18|اوليك الذين حق عليهم القول في امم قد خلت من قبلهم من الجن والانس انهم كانوا خسرين

Latin Literal

18. Ulâikellezîne hakka aleyhimul kavlu fî umemin kad halet min kablihim minel cinni vel ins(insi), innehum kânû hâsirîn(hâsirîne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; kimselerdir; hak/gerçek oldu üzerlerine söz/kelam ümmetlerdeki305*; muhakkak ki halef oldu onlardan önce cinden210 ve insandan; doğrusu onlar oldular hüsrana uğrayanlar.

Notlar

Not 1

*Ümmetlere verilen söz mutlak ki onlara da geldi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin (Kavram ID: 210)
Ümmet, ümmet (Kavram ID: 305)

Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4537 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4537|46|29|واذ صرفنا اليك نفرا من الجن يستمعون القران فلما حضروه قالوا انصتوا فلما قضي ولوا الي قومهم منذرين

Latin Literal

29. Ve iz sarefnâ ileyke neferen minel cinni yestemiûnel kur’ân(kur’âne), fe lemmâ hadarûhu kâlû ensıtû, fe lemmâ kudıye vellev ilâ kavmihim munzirîn(munzirîne).

Türkçe Çeviri

Ve yönlendirdiğimiz zaman sana bir grup/bir birlik cinlerden91; dinlerler (-diye) Kur'ân; öyle ki ne zaman eriştiler ona*; dediler: “Kulak verin/sessizce dinleyin”; öyle ki ne zaman tamamlandı o** döndüler kavimlerine uyaranlar (olarak).

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.**Kur'ân'ın dinlenmesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin, yabancı insanlar (Kavram ID: 91)

Ahkaf/Eğimli Kum Tepeleri Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 4538 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4538|46|30|قالوا يقومنا انا سمعنا كتبا انزل من بعد موسي مصدقا لما بين يديه يهدي الي الحق والي طريق مستقيم

Latin Literal

30. Kâlû yâ kavmenâ innâ semî’nâ kitâben unzile min ba’di mûsâ musaddikan li mâ beyne yedeyhi yehdî ilel hakkı ve ilâ tarîkın mustekîm(mustekîmin).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Ey kavmimiz! Doğrusu biz, dinledik bir kitap; indirildi Musa'dan sonra; doğrulayarak tasdikleyen iki elinin arasındakini; doğru yola kılavuzlar (kitap) hakka/gerçeğe ve kıyam143 bir tarikata/yola.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)

Sure 47: Muhammed/Muhammed (مُحَمَّد)

Muhammed/Muhammed Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4561 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4561|47|18|فهل ينظرون الا الساعه ان تاتيهم بغته فقد جا اشراطها فاني لهم اذا جاتهم ذكريهم

Latin Literal

18. Fe hel yenzurûne illes sâate en te’tiyehum bagteh(bagteten), fe kad câe eşrâtuhâ, fe ennâ lehum izâ câethum zikrâhum.

Türkçe Çeviri

Öyle ki bakarlar mı sâatin470 dışında (bir şeye) ki gelir onlara ansızın; öyle ki muhakkak geldi işaretleri onun*; öyle ki nasıl (olur) onlara geldiği zaman onlara zikirleri78**?

Notlar

Not 1

*Saatin.**Saatin geleceği konusunda daha önceden yapılan hatırlatmalar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Sâat (Kavram ID: 470)

Muhammed/Muhammed Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 4567 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4567|47|24|افلا يتدبرون القران ام علي قلوب اقفالها

Latin Literal

24. E fe lâ yetedebberûnel kur’âne em alâ kulûbin akfâluhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki tedbir1022 almazlar mı Kur’ân'a; ya da kalplerin175 üzerindedir kilitler ona*.

Notlar

Not 1

*Kalbe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sure 48: Fetih/Zafer (ٱلْفَتْح)

Fetih/Zafer Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4590 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4590|48|9|لتومنوا بالله ورسوله وتعزروه وتوقروه وتسبحوه بكره واصيلا

Latin Literal

9. Li tu’minû billâhi ve resûlihî ve tuazzirûhu ve tuvakkırûh(tuvakkırûhu), ve tusebbihûhu bukreten ve asîlâ(asîlen).

Türkçe Çeviri

İman47 etmeniz için Allah'a; ve resûlüne418 O’nun (Allah’ın); ve yardım edersiniz O’na (Allah’a); ve vakarlı olursunuz/oturaklı olursunuz O’na (Allah’a); ve tesbih31 edersiniz O’na (Allah’a); sabah/ilk aydınlanma (-yla)/seher (-le); ve gün batımı öncesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)

Fetih/Zafer Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4610 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4610|48|29|محمد رسول الله والذين معه اشدا علي الكفار رحما بينهم تريهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضونا سيماهم في وجوههم من اثر السجود ذلك مثلهم في التوريه ومثلهم في الانجيل كزرع اخرج شطه فازره فاستغلظ فاستوي علي سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين امنوا وعملوا الصلحت منهم مغفره واجرا عظيما

Latin Literal

29. Muhammedun resûlullâh(resûlullâhi), vellezîne meahû eşiddâu alel kuffâri ruhamâu beynehum terâhum rukkean succeden yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen sîmâhum fî vucûhihim min eseris sucûd(sucûdi), zâlike meseluhum fît tevrât(tevrâti), ve meseluhum fîl incîl(incîli), ke zer’in ahrece şat’ehu fe âzerehu festagleza festevâ alâ sûkıhî yu’cibuz zurrâa, li yagîza bihimul kuffâr(kuffâra), vaadallâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minhum magfireten ve ecren azîmâ(azîmen).

Türkçe Çeviri

Muhammed resûlüdür418 Allah'ın; ve onunla birlikte (olan) kimseler şiddetlidirler kâfirlere25 karşı; merhametlidirler829 kendi aralarında; görürsün onları rükû11 edenler; secde12 edenler; ararlar bir fazıl/lütuf Allah’tan; ve bir rıza; yüzlerindeki simaları onların eserindendir secdelerin12; işte bu; misalleridir onların Tevrât'ta; ve misalleridir onların İncîl’de; bir zer/bir tohum (ki) çıkardı filizini; öyle ki kaplayarak güçlendirdi (filiz) onu (tohumu); öyle ki kalınlaştı/sertleşti; öyle ki istiva etti/seviyeledi gövdesinin üstüne; hayranlıkla zevk alır zer/tohum ekenler; kızması için/öfkelenmesi için onlara kâfirlerin25; vaat etti Allah kimselere; iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18 onlardan (iman edenlerden); bir mağfiret/bir bağışlanma; ve büyük bir ecir820.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın rükûsu (Kavram ID: 11)
insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Sâlihât (Kavram ID: 18)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ecir (Kavram ID: 820)
Merhamet. (Kavram ID: 829)

Sure 49: Hucurât/Odalar (ٱلْحُجُرَات)

Hucurât/Odalar Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4619 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4619|49|9|وان طايفتان من المومنين اقتتلوا فاصلحوا بينهما فان بغت احديهما علي الاخري فقتلوا التي تبغي حتي تفي الي امر الله فان فات فاصلحوا بينهما بالعدل واقسطوا ان الله يحب المقسطين

Latin Literal

9. Ve in tâifetâni minel mû’mînînektetelû fe aslihû beyne humâ, fe in begat ihdâhumâ alel uhrâ fe kâtilûlletî tebgî hattâ tefîe ilâ emrillâh(emrillâhi), fe in fâet fe aslihû beynehumâ bil adli ve aksitû, innallâhe yuhıbbul muksitîn(muksitîne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer iki tayfa müminlerden27 katlettilerse35; öyle ki ıslah316 edin arasını ikisinin; öyle ki eğer aranırsa/bakırsa yanlışa/taşmaya ikisinden birisi diğeri üzerine; öyle ki katledin35 arananı/bakınanı yanlışa/taşmaya; ta ki döner Allah'ın emrine doğru; öyle ki eğer döndüyse; öyle ki ıslah316 edin arasını ikisinin adaletle680; ve eşit230 olun; doğrusu Allah sever eşit230 olanları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)
Islah/ıslah olmak. (Kavram ID: 316)
Adalet (Kavram ID: 680)

Hucurât/Odalar Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 4622 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4622|49|12|يايها الذين امنوا اجتنبوا كثيرا من الظن ان بعض الظن اثم ولا تجسسوا ولا يغتب بعضكم بعضا ايحب احدكم ان ياكل لحم اخيه ميتا فكرهتموه واتقوا الله ان الله تواب رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyyuhellezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba’daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba’dukum ba’dâ(ba’dan), e yuhıbbu ehadukum en ye’kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûh(kerihtumûhu), vettekullâh(vettekullâhe), innallâhe tevvâbun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sakının/uzak durun çoğu zandan314; doğrusu bir kısmı zannın314 günahtır; ve casusluk yapmayın/gizlice bilgi edinmeye çalışmayın; ve gıybet315 etmesin bir kısmınız bir kısmı; sever mi biriniz ki yer ölü kardeşinin etini?; öyle ki iğrenç/tiksindirici buldunuz onu; ve takvalı21 olun Allah'a; doğrusu Allah Tevvâb’tır191; Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
Zan (Kavram ID: 314)
Gıybet (Kavram ID: 315)

Sure 50: Kaf/Kaf Harfi (ق)

Kaf/Kaf Harfi Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4634 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4634|50|6|افلم ينظروا الي السما فوقهم كيف بنينها وزينها وما لها من فروج

Latin Literal

6. E fe lem yanzurû iles semâi fevkahum keyfe beneynâhâ ve zeyyennâhâ ve mâ lehâ min furûcin.

Türkçe Çeviri

Öyle ki hiç bakmazlar mı üstlerindeki göğe180 doğru (ki) nasıl bina ettik onu* ve ziynetlendirdik onu*; ve yoktur ona** hiçbir açıklık/aralık/gedik.

Notlar

Not 1

*Göğü.**Göğe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Kaf/Kaf Harfi Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4635 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4635|50|7|والارض مددنها والقينا فيها روسي وانبتنا فيها من كل زوج بهيج

Latin Literal

7. Vel arda medednâhâ ve elkaynâ fîhâ revâsiye ve enbetnâ fîhâ min kulli zevcin behîcin.

Türkçe Çeviri

Ve yeri; gerdik/uzattık onu*; ve attık onda** revâsiye146; ve bitirdik onda** her bir behîc147 zevceden***.

Notlar

Not 1

*Yeri.**Yerde.***Çiften (erkek/dişi)

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)
Behîc (Kavram ID: 147)

Kaf/Kaf Harfi Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4666 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4666|50|38|ولقد خلقنا السموت والارض وما بينهما في سته ايام وما مسنا من لغوب

Latin Literal

38. Ve lekad halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin ve mâ messenâ min lugûb(lugûbin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattık gökleri162 ve yeri; ikisi arasındakini altı günde781; ve temas etmiş değildir bize hiçbir yorgunluk/bitkinlik.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Kaf/Kaf Harfi Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 4667 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4667|50|39|فاصبر علي ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل الغروب

Latin Literal

39. Fasbir alâ mâ yekûlûne ve sebbih bi hamdi rabbike kable tulûış şemsi ve kablel gurûb(gurûbi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki sabret51 onların dedikleri üzerine; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; Güneş’in doğuşu öncesi; ve batışı öncesi onun (Güneş’in).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Kaf/Kaf Harfi Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 4668 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4668|50|40|ومن اليل فسبحه وادبر السجود

Latin Literal

40. Ve minel leyli fe sebbihhu ve edbâres sucûdi.

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki tesbih31 et O’nu (Allah'ı); ve secde12 arkalarında.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Gece (Kavram ID: 171)

Sure 51: Zâriyât/Savuranlar (ٱلذَّارِيَات)

Zâriyât/Savuranlar Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 4714 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4714|51|41|وفي عاد اذ ارسلنا عليهم الريح العقيم

Latin Literal

41. Ve fî âdin iz erselnâ aleyhimur rîhal akîm(akîme).

Türkçe Çeviri

ve Âd1015'da*; gönderdiğimiz zaman üzerlerine kısırlaştıran bir rüzgar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âd. (Kavram ID: 1015)

Zâriyât/Savuranlar Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 4715 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4715|51|42|ما تذر من شي اتت عليه الا جعلته كالرميم

Latin Literal

42. Mâ tezeru min şey’in etet aleyhi illâ cealethu ker remîm(remîmi).

Türkçe Çeviri

Bırakır* değildir hiçbir şeyi (ki) geldi* üzerine**; dışındadır (ki) yaptı onu*** dağılmış**** gibi.

Notlar

Not 1

*Rüzgâr.**O şeyin.***O şeyi.****Parçalanmış, çözülmüş.

Zâriyât/Savuranlar Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 4720 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4720|51|47|والسما بنينها باييد وانا لموسعون

Latin Literal

47. Ves semâe beneynâhâ bi eydin ve innâ le mûsiûn(mûsiûne).

Türkçe Çeviri

Ve gök180*; bina ettik onu kuvvetlerle**; ve doğrusu biz mutlak genişleticileriz***.

Notlar

Not 1

*Evren**Çoğul olarak gelmiştir. Evren 4 temel kuvvetle bina edilmiştir. Bunlar; zayıf nükleer güç, kuvvetli nükleer güç, elektromanyetizma ve kütle çekim kuvvetidir. ***İsim kelimesi ve çoğul olarak gelmiştir. Evrenimiz karanlık enerji tarafından hızlanarak genişletilmektedir.Evrenin şişmesi-genişlemesi ve Kur'an

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Zâriyât/Savuranlar Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 4729 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4729|51|56|وما خلقت الجن والانس الا ليعبدون

Latin Literal

56. Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûn(ya’budûni).

Türkçe Çeviri

Ve yaratmış değilim cinni210 ve insanı; ancak kulluk46 etmeleri için bana.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Cin (Kavram ID: 210)

Sure 52: Tûr/Dağ (ٱلطُّور)

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 4734 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4734|52|1|والطور

Latin Literal

1. Vet tûri.

Türkçe Çeviri

Ve Tûr’a.

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 4735 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4735|52|2|وكتب مسطور

Latin Literal

2. Ve kitâbin mestûrin.

Türkçe Çeviri

Ve satırlanmış* kitaba.

Notlar

Not 1

*Mestûrin

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 4736 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4736|52|3|في رق منشور

Latin Literal

3. Fî rakkın menşûrin.

Türkçe Çeviri

İnce tabakadadır açılıp yayılan.

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 4776 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4776|52|43|ام لهم اله غير الله سبحن الله عما يشركون

Latin Literal

43. Em lehum ilâhun gayrullâh(gayrullâhi), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

Onlara mı bir ilâh74? Allah'tan gayri/başka; Subhân'dır7 Allah; şirk koştuklarından71 (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
ilâh (Kavram ID: 74)

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 4781 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4781|52|48|واصبر لحكم ربك فانك باعيننا وسبح بحمد ربك حين تقوم

Latin Literal

48. Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a’yuninâ, ve sebbih bi hamdi rabbike hîne tekûmu.

Türkçe Çeviri

Ve sabret51 Rabbinin4 hükmüne; öyle ki doğrusu sen gözlerimizin önündesin; ve tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; zaman (ki); dikelirsin/ayağa kalkarsın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Tûr/Dağ Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 4782 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4782|52|49|ومن اليل فسبحه وادبر النجوم

Latin Literal

49. Ve minel leyli fe sebbihhu ve idbâren nucûmi.

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki tesbih31 et O’nu (Allah’ı); ve yıldızlar163 ardında*.

Notlar

Not 1

*Yıldızlar görünür hale geldikten sonra.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Yıldız, necm. (Kavram ID: 163)
Gece (Kavram ID: 171)

Sure 53: Necm/Yıldız (ٱلنَّجْم)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 4783 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4783|53|1|والنجم اذا هوي

Latin Literal

1. Ven necmi izâ hevâ.

Türkçe Çeviri

Ve battığı/çöktüğü604 zaman necme605*.

Notlar

Not 1

*Sirius B yıldızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Batan/çöken yıldız. (Kavram ID: 604)
Necm (Kavram ID: 605)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 4784 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4784|53|2|ما ضل صاحبكم وما غوي

Latin Literal

2. Mâ dalle sâhıbukum ve mâ gavâ.

Türkçe Çeviri

Dalalete128 düşmüş değildir arkadaşınız*; ve doğru yoldan sapmış değildir.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 4785 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4785|53|3|وما ينطق عن الهوي

Latin Literal

3. Ve mâ yentıku anil hevâ.

Türkçe Çeviri

Ve nutuk* eder değildir (o) hevâdan278.

Notlar

Not 1

*Söylem, konuşma, telaffuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hevâ (Kavram ID: 278)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4786 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4786|53|4|ان هو الا وحي يوحي

Latin Literal

4. İn huve illâ vahyun yûhâ.

Türkçe Çeviri

Ki o* ancak bir vahiydir603 vahyedilen603.

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 4787 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4787|53|5|علمه شديد القوي

Latin Literal

5. Allemehu şedîdul kuvâ.

Türkçe Çeviri

Öğretti* ona** şiddetli kuvvetler*** (sahibi).

Notlar

Not 1

*Cibrîl.**Resûl Muhammed'e.***Cibrîl'e Yüce Allah'ın sağlam arşında itaat edildiğini, kuvvet sahibi olduğunu ve emin bir varlık olduğu 81:20 ve 21. ayetlerinden anlarız.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4788 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4788|53|6|ذو مره فاستوي

Latin Literal

6. Zû mirreh(mirretin), festevâ.

Türkçe Çeviri

Sahibidir mirrah602; öyle ki istiva etti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mirrah (Kavram ID: 602)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4789 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4789|53|7|وهو بالافق الاعلي

Latin Literal

7. Ve huve bil ufukil a’lâ.

Türkçe Çeviri

Ve o* en yüksek ufuktaydı962.

Notlar

Not 1

*Cibrîl.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 4790 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4790|53|8|ثم دنا فتدلي

Latin Literal

8. Summe denâ fe tedellâ.

Türkçe Çeviri

Sonra yaklaştı962*; öyle ki sarktı962*.

Notlar

Not 1

*Cibrîl.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4791 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4791|53|9|فكان قاب قوسين او ادني

Latin Literal

9. Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki oldu aralık* iki yay961 yada daha yakın961.

Notlar

Not 1

*Cibrîl ile nebi ve resûl Muhammed arası.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4792 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4792|53|10|فاوحي الي عبده ما اوحي

Latin Literal

10. Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki vahyetti603* kuluna** doğru vahyettiğini603.

Notlar

Not 1

*Allah. Yüce Allah vahyi Cibrîl aracılığıyla kulu nebi ve resûl Muhammed'e vahyetti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 4793 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4793|53|11|ما كذب الفواد ما راي

Latin Literal

11. Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.

Türkçe Çeviri

Yalanlamış değildi gönül* gördüğünü**.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in gönlü.**Cibrîl'i ve vahyin indirilme yöntemini. Yüce Allah'ı gözler asla göremez. Resûl Muhammed haşa Yüce Allah'ı görmüş değildi. Cibrîl'i gördü.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 4794 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4794|53|12|افتمرونه علي ما يري

Latin Literal

12. E fe tumâr rûnehu alâ mâ yerâ.

Türkçe Çeviri

Kuşku duyup çekişir misiniz ona* onun* gördüğüne karşı.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4795 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4795|53|13|ولقد راه نزله اخري

Latin Literal

13. Ve lekad reâhu nezleten uhrâ.

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gördü onu* başka bir inişte.

Notlar

Not 1

*Cibrîl'i.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 4796 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4796|53|14|عند سدره المنتهي

Latin Literal

14. İnde sidretil muntehâ.

Türkçe Çeviri

Son* sidre/hünnap ağacının yanında.

Notlar

Not 1

*Bir yerin, mekanın sonunda bulunan. "Köyün son ağacı olan kavak ağacının yanında bekle beni" demek gibidir.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4797 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4797|53|15|عندها جنه الماوي

Latin Literal

15. İndehâ cennetul me’vâ.

Türkçe Çeviri

Yanındadır onun* sığınak** cenneti***.

Notlar

Not 1

*Sidre/Hünnap ağacının.**Gelip geçenlerin sıcaktan sığındığı ve oturup dinlendiği yer.***Bahçe.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 4798 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4798|53|16|اذ يغشي السدره ما يغشي

Latin Literal

16. İz yagşes sidrete mâ yagşâ.

Türkçe Çeviri

Kaplıyorken/sarıyorken sidre/hünnap ağacını kaplayan/saran.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 4799 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4799|53|17|ما زاغ البصر وما طغي

Latin Literal

17. Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ.

Türkçe Çeviri

Sapmış/şaşmış değildi görüş/bakış; ve taşmış değildi.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4800 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4800|53|18|لقد راي من ايت ربه الكبري

Latin Literal

18. Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.

Türkçe Çeviri

Ant olsun gördü* Rabbinin4 büyük** ayetlerinden237.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Yüce Allah Cibrîl aracılığıyla, tabiri caizse sidre/hünnap ağacını ışık hızında yazan bir 3D yazıcı haline sokmuştur. Resûl Muhammed'e burada ne gösterildi bizlere bildirilmemiş. Benim görüşüme göre evrenin yaratılışı gösterilmiş olabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ayetler (Kavram ID: 237)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 4801 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4801|53|19|افريتم اللت والعزي

Latin Literal

19. E fe reeytumul lâte vel uzzâ.

Türkçe Çeviri

Gördünüz mü Lât ve Uzzâ'yı?

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 4802 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4802|53|20|ومنوه الثالثه الاخري

Latin Literal

20. Ve menâtes sâlisetel uhrâ.

Türkçe Çeviri

Ve öteki üçüncü Menât'ı?

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 4803 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4803|53|21|الكم الذكر وله الانثي

Latin Literal

21. E lekumuz zekeru ve lehul unsâ.

Türkçe Çeviri

Sizlere erkek mi? Ve O'na* dişi.

Notlar

Not 1

*Allah'a.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 4804 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4804|53|22|تلك اذا قسمه ضيزي

Latin Literal

22. Tilke izen kısmetun dîzâ.

Türkçe Çeviri

İşte şu (ki) o zaman çarpık* bir kısmettir.

Notlar

Not 1

*Bükülmüş/eğri,

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 4805 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4805|53|23|ان هي الا اسما سميتموها انتم واباوكم ما انزل الله بها من سلطن ان يتبعون الا الظن وما تهوي الانفس ولقد جاهم من ربهم الهدي

Latin Literal

23. İn hiye illâ esmâun semmeytumûhâ entum ve âbâukum mâ enzelallâhu bihâ min sultân(sultânin), in yettebiûne illez zanne ve mâ tehvel enfus(enfusu), ve lekad câehum min rabbihimul hudâ.

Türkçe Çeviri

Değildir o* isimler dışında (ki) isimlendirdiniz onu* sizler ve babalarınız/atalarınız; indirmiş değildir Allah ona* hiçbir sultân660; tabi olur değillerdir zan314 dışında ve heves ettiğine nefislerin201; ve ant olsun geldi onlara Rablerinden4 doğru yola kılavuz**.

Notlar

Not 1

*Lât, Uzzâ ve Menât gibi insanların kendi isimlendirdikleri ve ilâh olarak kulluk ettikleri şey.**Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zan (Kavram ID: 314)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 4806 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4806|53|24|ام للانسن ما تمني

Latin Literal

24. Em lil insâni mâ temennâ.

Türkçe Çeviri

Ya da insana (mı) temenni ettiği?

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 4807 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4807|53|25|فلله الاخره والاولي

Latin Literal

25. Fe lillâhil âhiretu vel ûlâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki Allah’adır ahiret* ve evvel**.

Notlar

Not 1

*

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 4808 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4808|53|26|وكم من ملك في السموت لا تغني شفعتهم شيا الا من بعد ان ياذن الله لمن يشا ويرضي

Latin Literal

26. Ve kem min melekin fîs semâvâti lâ tugnî şefâatuhum şey’en illâ min ba’di en ye’zenallâhu limen yeşâu ve yerdâ.

Türkçe Çeviri

Ve nicedir meleklerden48 göklerde*; zenginleştirmez şefâatleri114 onların bir şey; dışındadır sonrasında ki izin verir Allah; dilediği ve razı olduğu kimse için.

Notlar

Not 1

*Hiperuzayda, Rabbimizin arşında, üst boyutlarda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şefâat (Kavram ID: 114)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 4809 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4809|53|27|ان الذين لا يومنون بالاخره ليسمون المليكه تسميه الانثي

Latin Literal

27. İnnellezîne lâ yu’minûne bil âhireti le yusemmûnel melâikete tesmiyetel unsâ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu ahirete648 iman etmemiş* kimseler mutlak isimlendirirler melekleri48 dişi** isimlendirmesi (-yle).

Notlar

Not 1

*Ahiret ve onun kuralları hakkında yanlış ve sapkın inanışa sahip olmak.**Anlarız ki müşrikler göklerdeki melekleri Lât, Uzzâ, Menât gibi dişi isimleriyle adlandırmışlardır. Bu isimler adına yaptıkları putların içine meleklerin tecelli ettiklerini düşünmektedirler. Aynı zamanda Allah'a da iman ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 4810 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4810|53|28|وما لهم به من علم ان يتبعون الا الظن وان الظن لا يغني من الحق شيا

Latin Literal

28. Ve mâ lehum bihî min ilm(ilmin), in yettebiûne illez zann(zanne), ve innez zanne lâ yugnî minel hakkı şey’â(şey’en).

Türkçe Çeviri

Ve yoktur onlara onda* hiçbir ilim**; tabi olurlar değillerdir zan314 dışında; ve doğrusu zan314 zenginleştirmez haktan/gerçekten bir şey.

Notlar

Not 1

*Melekler hakkında.**İlmel yakınları yoktur. Kesin ilim olan fizik, kimya, astronomi gibi ilimleri bilmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zan (Kavram ID: 314)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4811 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4811|53|29|فاعرض عن من تولي عن ذكرنا ولم يرد الا الحيوه الدنيا

Latin Literal

29. Fe a’rıd an men tevellâ an zikrinâ ve lem yurid illel hayâted dunyâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevir* kimseden (ki) sırt döner zikrimizden78; ve asla razı olmaz dünya hayatı dışında.

Notlar

Not 1

*İlgilenme. Musallat olma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 4812 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4812|53|30|ذلك مبلغهم من العلم ان ربك هو اعلم بمن ضل عن سبيله وهو اعلم بمن اهتدي

Latin Literal

30. Zâlike mebleguhum minel ilm(ilmi), inne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bi menihtedâ.

Türkçe Çeviri

İşte budur ulaşması onların ilimden*; doğrusu (senin) Rabbin4 (ki) O** daha iyi bilendir kendi*** yolundan**** dalalete128 düşmüş kimseyi; ve O** daha iyi bilendir doğru yola kılavuzlanmış kimseyi.

Notlar

Not 1

*Ulaşabildikleri ilim pek azdır.**Allah.***Allah'ın.****ek tanrıcı olan İslam.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 4813 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4813|53|31|ولله ما في السموت وما في الارض ليجزي الذين اسوا بما عملوا ويجزي الذين احسنوا بالحسني

Latin Literal

31. Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı li yecziyellezîne esâû bimâ amilû ve yeczîyellezîne ahsenû bil husnâ.

Türkçe Çeviri

Ve Allah’adır göklerdeki162 ve yerdeki; cezalandırması* içindir kötülük etmiş kimseleri yaptıklarıyla; ve cezalandırması* (içindir) güzelleştirmiş kimseleri güzellikle.

Notlar

Not 1

*Karşılığını vermesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 4814 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4814|53|32|الذين يجتنبون كبير الاثم والفوحش الا اللمم ان ربك وسع المغفره هو اعلم بكم اذ انشاكم من الارض واذ انتم اجنه في بطون امهتكم فلا تزكوا انفسكم هو اعلم بمن اتقي

Latin Literal

32. Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ.

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) uzak tutarlar büyükler* (olan) günahları ve fahişelikleri490; dışındadır lemem957**; doğrusu (senin) Rabbin4 Vâsi’dir297 mağfirete319; O*** (ki) daha iyi bilendir sizleri inşa ettiği zaman sizleri yerden****; sizler ceninlerken***** annelerinizin karınlarında; öyle ki temize çıkarmayın955 nefislerinizi201; O*** (ki) daha iyi bilendir takvalı21 olan kimseyi.

Notlar

Not 1

*Sıfat değil isim kelimesidir. Çoğuldur. Dikkat: Günahları derecesi ne olursa olsun sürekli işlemek de büyükleştirir. **Büyüklerden olan günahlar dışında kısa süreli, tekrarlamayan.***Allah.****Yeryüzündeki atomlardan evrim süreciyle.*****Fetüs.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Takva (Kavram ID: 21)
Nefis (Kavram ID: 201)
Vâsi (Kavram ID: 297)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Fahişelik. (Kavram ID: 490)
Nefisleri temize çıkarmak. (Kavram ID: 955)
Lemem (Kavram ID: 957)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 4815 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4815|53|33|افريت الذي تولي

Latin Literal

33. E fe re’eytellezî tevellâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki gördün mü sırt çevirmiş kimseyi?

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 4816 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4816|53|34|واعطي قليلا واكدي

Latin Literal

34. Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.

Türkçe Çeviri

Ve verdi biraz; ve kıstı*.

Notlar

Not 1

*Cimrilik etti.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 4817 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4817|53|35|اعنده علم الغيب فهو يري

Latin Literal

35. E indehu ilmul gaybi fe huve yerâ.

Türkçe Çeviri

İndinde/yanında mı onun* gaybın62 ilmi958 öyle ki o görür?

Notlar

Not 1

*Sırt çeviren kimsenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)
Gaybın ilmi. (Kavram ID: 958)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 4818 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4818|53|36|ام لم ينبا بما في صحف موسي

Latin Literal

36. Em lem yunebbe’ bimâ fî suhufi mûsâ.

Türkçe Çeviri

Ya da hiç haberlendirilmez (o) Mûsâ'nın sahifelerindekiyle.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 4819 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4819|53|37|وابرهيم الذي وفي

Latin Literal

37. Ve ibrâhîmellezî veffâ.

Türkçe Çeviri

Ve İbrahim'in* (ki) vefalı olmuş olandır.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl olan İbrahim'e de sahifeler verildiğini anlarız.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4820 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4820|53|38|الا تزر وازره وزر اخري

Latin Literal

38. Ellâ teziru vâziretun vizre uhrâ.

Türkçe Çeviri

Değil mi ki yüklenmez bir yüklenen diğerinin yükünü.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 4821 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4821|53|39|وان ليس للانسن الا ما سعي

Latin Literal

39. Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki yoktur insana yürüdüğünün/ilerlediğinin* dışında.

Notlar

Not 1

*Çabasının, gayretinin karşılığı dışında hiçbir şey yoktur. Torpil yoktur.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 4822 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4822|53|40|وان سعيه سوف يري

Latin Literal

40. Ve enne sa’yehu sevfe yurâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki yürümesi/ilerlemesi* onun** yakında*** görülecektir.

Notlar

Not 1

*Çabası.**İnsanın.***Sâat yaklaştı ve Ay yarıldı. MS 2292 yılının 17 Mayıs günü gerçekleşecek olan Güneş tutulmasıyla evrenin yırtılmış kısmı ışık hızında Güneş sistemimize gelecektir Rabbimin izniyle.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 4823 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4823|53|41|ثم يجزيه الجزا الاوفي

Latin Literal

41. Summe yuczâhul cezâel evfâ.

Türkçe Çeviri

Sonra cezalandırılır* tastamam ceza** (-yla).

Notlar

Not 1

*Karşılığı verilir.**Karşılık.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 4824 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4824|53|42|وان الي ربك المنتهي

Latin Literal

42. Ve enne ilâ rabbikel muntehâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki (senin) Rabbine4 doğrudur nihayet*.

Notlar

Not 1

*Sonuç, bitiş, netice.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 4825 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4825|53|43|وانه هو اضحك وابكي

Latin Literal

43. Ve ennehu huve adhake ve ebkâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O*; O* (ki) güldürdü** ve ağlattı**.

Notlar

Not 1

*Allah.**Ayrıca anlayabiliriz ki nihayet geldiği zaman insan ya ağlar ya da güler. 3. bir seçenek yoktur. Ya cehenneme girdirilir ya da cennete girdirilir.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 4826 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4826|53|44|وانه هو امات واحيا

Latin Literal

44. Ve ennehu huve emâte ve ahyâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O*;O*(ki) öldürdü ve yaşattı.

Notlar

Not 1

*Allah.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 4827 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4827|53|45|وانه خلق الزوجين الذكر والانثي

Latin Literal

45. Ve ennehu halakaz zevceyniz zekere vel unsâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O* yarattı zevceyi**; erkeği ve dişiyi.

Notlar

Not 1

*Allah.**Eşi, çifti.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 4828 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4828|53|46|من نطفه اذا تمني

Latin Literal

46. Min nutfetin izâ tumnâ.

Türkçe Çeviri

Bir nutfeden959 boşaltıldığı* zaman.

Notlar

Not 1

*Ejeküle edilmesi, erkeğin penisinde bulunan bulbocavernosus kasının ritmik kasılmasıyla önceden depolanmış olan meninin dışarıya boşaltılması.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nutfe (Kavram ID: 959)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 4829 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4829|53|47|وان عليه النشاه الاخري

Latin Literal

47. Ve enne aleyhin neş’etel uhrâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O'nun* üzerinedir inşa etmek diğerini**.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Ertelenmiş olan diğerini.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 4830 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4830|53|48|وانه هو اغني واقني

Latin Literal

48. Ve ennehu huve agnâ ve aknâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O*; O* (ki) zengin etti; ve kanaat getirendir**.

Notlar

Not 1

*Allah.**İsim kelimesi. Mümin kullarının kalplerine doygunluk hissini verendir.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 4831 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4831|53|49|وانه هو رب الشعري

Latin Literal

49. Ve ennehu huve rabbuş şı’râ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O*; O'dur** Rabbi4 Şi'râ'nın954.

Notlar

Not 1

*Allah.**Allah'tır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şi'râ (Kavram ID: 954)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 4832 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4832|53|50|وانه اهلك عادا الاولي

Latin Literal

50. Ve ennehû ehleke âdenil ûlâ.

Türkçe Çeviri

Ve ki O* helak etti Âd'ı evvel/önce.

Notlar

Not 1

*Allah.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 4833 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4833|53|51|وثمودا فما ابقي

Latin Literal

51. Ve semûde femâ ebkâ.

Türkçe Çeviri

Ve Semûd'u; öyle ki bırakmış/durdurmuş* değildi**.

Notlar

Not 1

*Yerlerinde kaldırmış, durdurmuş, devam ettirmiş.**Allah.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 4834 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4834|53|52|وقوم نوح من قبل انهم كانوا هم اظلم واطغي

Latin Literal

52. Ve kavme nûhın min kabl(kablu), innehum kânû hum azleme ve atgâ.

Türkçe Çeviri

Ve Nûh kavmini önceden*; doğrusu onlar** olmuşlardı; onlardılar daha zalim257 ve daha tâğût442.

Notlar

Not 1

*Helak etti.**Nûh kavmi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 4835 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4835|53|53|والموتفكه اهوي

Latin Literal

53. Vel mû’tefikete ehvâ.

Türkçe Çeviri

Ve dışı iç olanı* çöktürdü**.

Notlar

Not 1

*Yalan olanı. Dışı içi ters olan. Yalan olmuş yerleşim yeri. **Allah batırdı, çöktürdü, içe kollaps etti. Bu çöktürmeyle dış olan yüzey, ufuk, yerleşim yeri çöktü ve iç oldu.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 4836 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4836|53|54|فغشيها ما غشي

Latin Literal

54. Fe gaşşâhâ mâ gaşşâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki sardı/örttü* onu** saran/örten*.

Notlar

Not 1

*Selin getirdiği alüvyon.**Yerleşim yerini.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 4837 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4837|53|55|فباي الا ربك تتماري

Latin Literal

55. Fe bi eyyi âlâi rabbike tetemârâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki Rabbinin4 hangi nimetlerine757 kuşkulanırsın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 4838 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4838|53|56|هذا نذير من النذر الاولي

Latin Literal

56. Hâzâ nezîrun minen nuzuril ûlâ.

Türkçe Çeviri

Bu* bir uyarıdır evvelki/önceki uyarılardan**.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Önceki kutsal kitaplardan.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 4839 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4839|53|57|ازفت الازفه

Latin Literal

57. Ezifetil âzifeh(âzifetu).

Türkçe Çeviri

Yaklaştı* yaklaşan**.

Notlar

Not 1

*Mekan ve zaman olarak yaklaşmak, yakınlaşmak. Sâati getirecek olan evrenin yırtıkları ışık hızında Güneş sistemimize doğru geliyor olabilir. **Sâat. 54:1 ayetinde Ay'ın yarılması sâatin yaklaştığını gösterir. Sâat Rabbimizin izniyle MS 2292 yılında 17 Mayıs tam Güneş tutulmasında dünyamıza ulaşacaktır.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 4840 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4840|53|58|ليس لها من دون الله كاشفه

Latin Literal

58. Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh(kâşifetun).

Türkçe Çeviri

Yoktur ona* Allah’ın astında bir kaşif**.

Notlar

Not 1

*Yaklaşan sâate.**Keşfeden, bir çözüm/kurtuluş yolu bulan.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 4841 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4841|53|59|افمن هذا الحديث تعجبون

Latin Literal

59. E fe min hâzel hadîsi ta’cebûn(ta’cebûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bu hadisten89 mi acayipleşirsiniz*?

Notlar

Not 1

*Acayip şaşırmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hadis (Kavram ID: 89)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 4842 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4842|53|60|وتضحكون ولا تبكون

Latin Literal

60. Ve tedhakûne ve lâ tebkûn(tebkûne).

Türkçe Çeviri

Ve gülersiniz*; ve ağlamazsınız**.

Notlar

Not 1

*Bu söze karşı gülersiniz.**Oysa ağlamanız gerekirken ağlamazsınız.

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 4843 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4843|53|61|وانتم سمدون

Latin Literal

61. Ve entum sâmidûn(sâmidûne).

Türkçe Çeviri

Ve sizler sâmidsiniz960.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâmid (Kavram ID: 960)

Necm/Yıldız Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 4844 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4844|53|62|فاسجدوا لله واعبدوا

Latin Literal

62. Fescudû lillâhi va’budû. (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Öyleyse secde12 edin Allah'a; ve kulluk46 edin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Sure 54: Kamer/Ay (ٱلْقَمَر)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 4845 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4845|54|1|اقتربت الساعه وانشق القمر

Latin Literal

1. İkterebetis sâatu ven şakkal kamer(kameru).

Türkçe Çeviri

Yaklaştı sâat470; ve yarıldı887 Ay (kamer).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)
Ay'ın yarılması. (Kavram ID: 887)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 4846 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4846|54|2|وان يروا ايه يعرضوا ويقولوا سحر مستمر

Latin Literal

2. Ve in yerev âyeten yu’ridû ve yekûlû sihrun mustemirr(mustemirrun).

Türkçe Çeviri

Ve eğer görseler bir ayet287 kaçınırlar/direnirler; ve derler: "bir sihirdir süregelen (mustemirr)"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 287)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 4847 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4847|54|3|وكذبوا واتبعوا اهواهم وكل امر مستقر

Latin Literal

3. Ve kezzebû vettebeû ehvâehum ve kullu emrin mustekırr(mustekırrun).

Türkçe Çeviri

Ve yalanladılar; ve tabi oldular hevalarına; ve her bir emredir/işedir bir karar yeri* (mustekir).

Notlar

Not 1

*Kararlı yer, karar yeri, sabit yeri, konut, mesken, yaşam yeri, ikamet, oturak yeri, dinlenme yeri. Emrin geldiği bir yer vardır. Lev-i Mahfûz'da kayıtlıdır.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4848 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4848|54|4|ولقد جاهم من الانبا ما فيه مزدجر

Latin Literal

4. Ve lekad câehum minel enbâi mâ fihî muzdecer(muzdecerun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldi onlara haberlerden; içindeki onun* bir geri durdurandır/önleyendir (muzdecer).

Notlar

Not 1

*Haberin.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 4849 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4849|54|5|حكمه بلغه فما تغن النذر

Latin Literal

5. Hikmetun bâligatun fe mâ tugnin nuzur(nuzuru).

Türkçe Çeviri

Ulaşan* bir hikmettir427; öyle ki zenginleştirir** değildir uyarılar (nuzur).

Notlar

Not 1

*Yüksek derecelere.**Fayda verir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hikmetli zikir. (Kavram ID: 427)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4850 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4850|54|6|فتول عنهم يوم يدع الداع الي شي نكر

Latin Literal

6. Fe tevelle anhum, yevme yed’ud dâi ilâ şey’in nukur(nukurin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yüz çevir onlardan; gündür (ki) çağırır889 çağırıcı bir şeye (ki) bilinmeyendir/tanınmayandır* (nukur).

Notlar

Not 1

*Kabul edilmeyen, reddedilen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Çağıran çağırıcı. (Kavram ID: 889)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4851 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4851|54|7|خشعا ابصرهم يخرجون من الاجداث كانهم جراد منتشر

Latin Literal

7. Huşşe’an ebsâruhum yahrucûne minel ecdâsi keennehum cerâdun munteşir(munteşirun).

Türkçe Çeviri

Bir huşudur53 bakışları onların; çıkarlar gömütlerinden* sanki onlar bir çekirge890 gibidir yayılan (munteşir).

Notlar

Not 1

*Mezarlarından, gömülü oldukları yerden. Ahiret evreninde içinde gömülü bulundukları topraktan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 4852 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4852|54|8|مهطعين الي الداع يقول الكفرون هذا يوم عسر

Latin Literal

8. Muhtıîne iled dâi, yekûlul kâfirûne hâzâ yevmun asir(asirun).

Türkçe Çeviri

Koşanlardır* çağırana889 doğru; derler kâfirler25: "Bu bir gündür (ki) zordur/çetindir (asir)."

Notlar

Not 1

*Boyunları uzatmış hızla koşanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Çağıran çağırıcı. (Kavram ID: 889)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4853 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4853|54|9|كذبت قبلهم قوم نوح فكذبوا عبدنا وقالوا مجنون وازدجر

Latin Literal

9. Kezzebet kablehum kavmu nûhın fe kezzebu abdenâ ve kâlû mecnûnun vezducir(vezducire).

Türkçe Çeviri

Yalanladı onlardan önce Nûh kavmi/toplumu; öyle ki yalanladılar kulumuzu*; ve dediler: "Mecnundur302"; ve geri durduruldu/engellendi** (vezducir).

Notlar

Not 1

*Nûh'u.**Nûh.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mecnun (Kavram ID: 302)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4854 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4854|54|10|فدعا ربه اني مغلوب فانتصر

Latin Literal

10. Fe deâ rabbehû ennî maglûbun fentasır.

Türkçe Çeviri

Öyle ki çağırdı Rabbini4 ki: "Ben bir mağlup edilenim; öyle ki yardım et (fentasır)."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 4855 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4855|54|11|ففتحنا ابوب السما بما منهمر

Latin Literal

11. Fe fetahnâ ebvâbes semâi bi mâin munhemir(munhemirin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki açtık kapılarını göğün180 bir suyla (ki) boşalandır (munhemir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 4856 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4856|54|12|وفجرنا الارض عيونا فالتقي الما علي امر قد قدر

Latin Literal

12. Ve feccernel arda uyûnen feltekalmâu alâ emrin kad kudir(kudire).

Türkçe Çeviri

Ve fışkırttık yeri gözler* (-le); öyle ki buluştu su bir emir üzerine (ki) zaten kadere bağlanandır (kudir).

Notlar

Not 1

*Pınarlar, gözeler.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4857 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4857|54|13|وحملنه علي ذات الوح ودسر

Latin Literal

13. Ve hamelnâhu alâ zâti elvâhın ve dusur(dusurin).

Türkçe Çeviri

Ve taşıdık onu* özü/zatî levhalar üzerinde ve (üzerindedir) çiviler/bağlayıcılar (dusur).

Notlar

Not 1

*Nûh’u.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 4858 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4858|54|14|تجري باعيننا جزا لمن كان كفر

Latin Literal

14. Tecrî bi a’yuninâ, cezâen li men kâne kufir(kufire).

Türkçe Çeviri

Akıp gidiyordu* gözlerimizin önünde; bir ceza/karşılık/ödül (olarak) kimseye** (ki) olmuştu küfredilen422 (kufir).

Notlar

Not 1

*Gemi.**Nûh’a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Küfür (Kavram ID: 422)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4859 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4859|54|15|ولقد تركنها ايه فهل من مدكر

Latin Literal

15. Ve lekad tereknâhâ âyeten fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun terk ettik onu* bir ayet (olarak); öyle ki var mı hiçbir zikreden (muddekir)?.

Notlar

Not 1

*Dişil zamir gemiye/tekneye gider.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 4860 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4860|54|16|فكيف كان عذابي ونذر

Latin Literal

16. Fe keyfe kâne azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıl oldu azabım ve uyarım (nuzur)?

Kamer/Ay Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 4861 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4861|54|17|ولقد يسرنا القران للذكر فهل من مدكر

Latin Literal

17. Ve lekad yessernel kur’âne lîz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun kolaylaştırdık Kur'ân'ı850 zikir78 için; öyle ki var mı hiçbir zikreden78 (muddekir)?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4862 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4862|54|18|كذبت عاد فكيف كان عذابي ونذر

Latin Literal

18. Kezzebet âdun fe keyfe kâne azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Yalanladı Âd; öyle ki nasıl oldu azabım ve uyarım (nuzur)?

Kamer/Ay Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 4863 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4863|54|19|انا ارسلنا عليهم ريحا صرصرا في يوم نحس مستمر

Latin Literal

19. İnnâ erselnâ aleyhim rîhan sarsaren fî yevmi nahsin mustemirr(mustemirrin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik üzerlerine* sarsar1025 bir rüzgar bir uğursuz günde (ki) süre gelendir (mustemirr).

Notlar

Not 1

*Âd'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sarsar (Kavram ID: 1025)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 4864 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4864|54|20|تنزع الناس كانهم اعجاز نخل منقعر

Latin Literal

20. Tenziun nâse ke ennehum a’câzu nahlin munkair(munkairin).

Türkçe Çeviri

Çekip söküyordu insanları; sanki onlar bir hurma kütükleri gibiydiler oyulan* (munkair).

Notlar

Not 1

*Kökü oyulan, sökülen.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 4865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4865|54|21|فكيف كان عذابي ونذر

Latin Literal

21. Fe keyfe kâne azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıl oldu azabım ve uyarım (nuzur)?

Kamer/Ay Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 4866 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4866|54|22|ولقد يسرنا القران للذكر فهل من مدكر

Latin Literal

22. Ve lekad yessernel kur’âne lîz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun kolaylaştırdık Kur'ân'ı850 zikir78 için; öyle ki var mı hiçbir zikreden78 (muddekir)?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 4867 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4867|54|23|كذبت ثمود بالنذر

Latin Literal

23. Kezzebet semûdu bin nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Yalanladı Semûd uyarıları (binnuzur).

Kamer/Ay Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 4868 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4868|54|24|فقالوا ابشرا منا وحدا نتبعه انا اذا لفي ضلل وسعر

Latin Literal

24. Fe kâlû ebeşeren minnâ vâhiden nettebiuhû innâ izen lefî dalâlin ve suur(suurin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki dediler: "Tek bir beşere432 mi bizlerden (ki) tabi oluruz ona*? Doğrusu bizler o zaman mutlak bir dalalette128 ve bir çılgınlıktayız (suur)."

Notlar

Not 1

*Sâlih'e.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beşer (Kavram ID: 432)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 4869 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4869|54|25|القي الذكر عليه من بيننا بل هو كذاب اشر

Latin Literal

25. E ulkıyez zikru aleyhi min beyninâ bel huve kezzâbun eşir(eşirun).

Türkçe Çeviri

"Bırakıldı mı zikir78 onun* üzerine aramızdan? Evet! O** bir yalancı eşirdir963 (eşir)."

Notlar

Not 1

*Sâlih'in.**Sâlih.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Eşir (Kavram ID: 963)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 4870 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4870|54|26|سيعلمون غدا من الكذاب الاشر

Latin Literal

26. Se ya’lemûne gaden menil kezzâbul eşir(eşiru).

Türkçe Çeviri

Bilecekler yarın* kimdir yalancı eşir (eşir).

Notlar

Not 1

*Yakın bir gelecekte.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 4871 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4871|54|27|انا مرسلوا الناقه فتنه لهم فارتقبهم واصطبر

Latin Literal

27. İnnâ mursilûn nâkati fitneten lehum fertekıbhum vestabir.

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz göndericileriz dişi deveyi bir fitne610 (olarak) onlara; öyle ki gözetle onları ve sabret51 (vestabir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 4872 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4872|54|28|ونبيهم ان الما قسمه بينهم كل شرب محتضر

Latin Literal

28. Ve nebbi’hum ennel mâe kısmetun beynehum, kullu şirbin muhtedar(muhtedarun).

Türkçe Çeviri

Ve haber ver onlara ki su bir kısmettir* aralarında; her bir içme** hazırlandırılanadır*** (muhtedar).

Notlar

Not 1

*Paydır.**İçmek, içme zamanı.***Pasif gelmiştir. Sırası gelen önceden hazır edilir.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4873 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4873|54|29|فنادوا صاحبهم فتعاطي فعقر

Latin Literal

29. Fe nâdev sâhıbehum fe teâtâ fe akar(akare).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nida ettiler* bir arkadaşlarına; öyle ki aldı/üstlendi**; öyle ki yaraladı/kısırlaştırdı*** (fe akar).

Notlar

Not 1

*Seslendiler.**Arkadaşları; görevi.***Arkadaşları; kesme fiili yok. Yaralama ve kısırlaştırma eylemi var.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 4874 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4874|54|30|فكيف كان عذابي ونذر

Latin Literal

30. Fe keyfe kâne azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nasıl oldu azabım ve uyarım (nuzur)?

Kamer/Ay Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 4875 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4875|54|31|انا ارسلنا عليهم صيحه وحده فكانوا كهشيم المحتظر

Latin Literal

31. İnnâ erselnâ aleyhim sayhaten vâhıdeten fe kânû ke heşîmil muhtezir(muhteziri).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik üzerlerine tek bir sayha839; öyle ki oldular kuru ot/saman gibi ağıldaki (l-muhtezir)"

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sayha (Kavram ID: 839)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 4876 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4876|54|32|ولقد يسرنا القران للذكر فهل من مدكر

Latin Literal

32. Ve lekad yessernel kur’âne liz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun kolaylaştırdık Kur'ân'ı850 zikir78 için; öyle ki var mı hiçbir zikreden78 (muddekir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 4877 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4877|54|33|كذبت قوم لوط بالنذر

Latin Literal

33. Kezzebet kavmu lûtın bin nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Yalanladı Lût'un kavmi/toplumu uyarıları (bin nuzur).

Kamer/Ay Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 4878 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4878|54|34|انا ارسلنا عليهم حاصبا الا ال لوط نجينهم بسحر

Latin Literal

34. İnnâ erselnâ aleyhim hâsiben illâ âle lût(lûtin), necceynâhum bi sehar(seharin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik üzerlerine bir fırtına/kasırga; dışındadır Lût'un ailesi; kurtardık onları* seherle (bi sehar).

Notlar

Not 1

*Lût ve ailesini.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 4879 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4879|54|35|نعمه من عندنا كذلك نجزي من شكر

Latin Literal

35. Ni’meten min indina, kezâlike neczî men şeker(şekere).

Türkçe Çeviri

Bir nimettir757 indimizden/katımızdan; işte böyledir; cezalandırırız* kimseyi (ki) şükretti43 (şeker).

Notlar

Not 1

*Karşılığını veririz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

şükür/şükr (Kavram ID: 43)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 4880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4880|54|36|ولقد انذرهم بطشتنا فتماروا بالنذر

Latin Literal

36. Ve lekad enzerehum batşetenâ fe temârev bin nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun uyardı* onları saldırımıza (karşı); öyle ki kuşkulandılar uyarılara (bin nuzur).

Notlar

Not 1

*Lût.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 4881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4881|54|37|ولقد رودوه عن ضيفه فطمسنا اعينهم فذوقوا عذابي ونذر

Latin Literal

37. Ve lekad râvedûhu an dayfihî fe tamesnâ a’yunehum fe zûkû azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun murad talep ettiler ona*; ziyaretçisinden** onun*; öyle ki sildik gözlerini onların; öyle ki tadın azabımı ve uyarılarımı (nuzur).

Notlar

Not 1

*Lut'a.**İbrahim ve Lût'u ziyaret eden şerefli elçi olan melek.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4882|54|38|ولقد صبحهم بكره عذاب مستقر

Latin Literal

38. Ve lekad sabbehahum bukreten azâbun mustekırr(mustekırrun).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun sabahlattı onları* erkenden bir azap (ki) kararlıydı (mustekırr).

Notlar

Not 1

*Lû'un kavmini/toplumunu.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 4883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4883|54|39|فذوقوا عذابي ونذر

Latin Literal

39. Fe zûkû azâbî ve nuzur(nuzuri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tadın azabımı ve uyarılarımı (nuzur).

Kamer/Ay Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 4884 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4884|54|40|ولقد يسرنا القران للذكر فهل من مدكر

Latin Literal

40. Ve lekad yessernel kur’âne liz zikri fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun kolaylaştırdık Kur'ân'ı850 zikir78 için; öyle ki var mı hiçbir zikreden78 (muddekir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 4885 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4885|54|41|ولقد جا ال فرعون النذر

Latin Literal

41. Ve lekad câe âle fir’avnen nuzur(nuzuru).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun geldi firavun678 ailesine uyarılar (n-nuzur).

Kamer/Ay Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 4886 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4886|54|42|كذبوا بايتنا كلها فاخذنهم اخذ عزيز مقتدر

Latin Literal

42. Kezzebû bi âyâtinâ kullihâ fe ehaznâhum ahze azîzin muktedir(muktedirin).

Türkçe Çeviri

Yalanladılar ayetlerimizi237*; hepsini onun**; öyle ki tuttuk onları bir tutuş (-la); bir azîz*** ve muktedir**** (muktedir).

Notlar

Not 1

*Firavuna gönderilen 9 ayeti/mucizeyi.**Ayetin.***Güç yetiren.****Kudretli, başarıya ulaşmaması mümkün olmayan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayetler (Kavram ID: 237)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 4887 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4887|54|43|اكفاركم خير من اوليكم ام لكم براه في الزبر

Latin Literal

43. E kuffârukum hayrun min ulâikum em lekum berâetun fîz zubur(zuburi).

Türkçe Çeviri

Kâfirleriniz25 bir hayırlı mıdır bunlardan ya da sizleredir bir berâat751 zuburda* (z-zubur).

Notlar

Not 1

*Yazıtlarda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Berâat (Kavram ID: 751)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 4888 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4888|54|44|ام يقولون نحن جميع منتصر

Latin Literal

44. Em yekûlûne nahnu cemîun muntesir(muntesirun).

Türkçe Çeviri

Ya da derler: "Bizler bir topluluğuz desteklenmiş/yardım edilmiş (muntesir)"

Kamer/Ay Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 4889 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4889|54|45|سيهزم الجمع ويولون الدبر

Latin Literal

45. Se yuhzemul cem’u ve yuvellûned dubur(dubura).

Türkçe Çeviri

Hezimete uğratılacak o topluluk; ve dönerler* arkayı (d-dubur)

Notlar

Not 1

*Arkalarına bile bakmadan kaçarlar.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 4890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4890|54|46|بل الساعه موعدهم والساعه ادهي وامر

Latin Literal

46. Belis sâatu mev’ıduhum ves sâ’atu edhâ ve emerr(emerru).

Türkçe Çeviri

Evet! O sâattir470 (ki) vaat edilendir onlara; ve o sâat470 (ki) daha faciadır*; ve acıdır/keskindir (emerr).

Notlar

Not 1

*Yıkıcı, afet, felaket.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 4891 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4891|54|47|ان المجرمين في ضلل وسعر

Latin Literal

47. İnnel mucrimîne fî dalâlin ve suur(suurin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu mücrimler674 bir dalalettedir128; ve çılgınlıktadır (suur).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 4892 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4892|54|48|يوم يسحبون في النار علي وجوههم ذوقوا مس سقر

Latin Literal

48. Yevme yushabûne fîn nâri alâ vucûhihim, zûkû messe sekar(sekare).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) sürüklenirler ateşe834 yüzleri üzerine; tadın temasını Sekar'ın111 (sekar).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sekar (Kavram ID: 111)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 4893 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4893|54|49|انا كل شي خلقنه بقدر

Latin Literal

49. İnnâ kulle şey’in halaknâhu bi kader(kaderin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz her bir şeyi (ki) yarattık onu* bir kaderle** (bi kader).

Notlar

Not 1

*Şeyi.**Ölçüyle/takdirle/belirlemeyle.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 4894 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4894|54|50|وما امرنا الا وحده كلمح بالبصر

Latin Literal

50. Ve mâ emrunâ illâ vâhıdetun ke lemhın bil basar(basari).

Türkçe Çeviri

Ve değildir emrimiz200 dışında bir tek göz atma*; bakışla/bakmayla (bilbasar)

Notlar

Not 1

*Emir ışık hızındadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

emir, emretmek (Kavram ID: 200)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 4895 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4895|54|51|ولقد اهلكنا اشياعكم فهل من مدكر

Latin Literal

51. Ve lekad ehleknâ eşyâakum fe hel min muddekir(muddekirin).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun helak ettik partilerini/takipçilerini onların; öyle ki var mı hiçbir zikreden78 (muddekir)?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 4896 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4896|54|52|وكل شي فعلوه في الزبر

Latin Literal

52. Ve kullu şey’in fe alûhu fîz zubur(zuburi).

Türkçe Çeviri

Ve her bir şey (ki) faaliyet ettiler onu*; zuburdadır** (z-zubur).

Notlar

Not 1

*Şeyi.**Yazıtlardadır.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 4897 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4897|54|53|وكل صغير وكبير مستطر

Latin Literal

53. Ve kullu sagîrin ve kebîrin mustetar(mustetarun).

Türkçe Çeviri

Ve her bir küçük* ve (her) bir büyük* satırlıdır** (mustetar).

Notlar

Not 1

*Küçük büyük fark etmeksizin her şey. Tek bir sicim de evrenin kendisi de. Hiperuzay da. Üst boyutlar da satırlanmıştır. **Rakamlanmış yazıt şeklinde satırlarla dijitalize edilmiştir. Evrenin kuantum bilgileri olan Qbit'ler Levh-i Mahfûz'da kayıtlıdır. Bu kaydın satırlı olduğunu ayetten anlarız.

Kamer/Ay Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 4898 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4898|54|54|ان المتقين في جنت ونهر

Latin Literal

54. İnnel muttekîne fî cennâtin ve neher(neherin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu muttakiler17 cennetlerdedir; ve nehirdedir (neher).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Muttaki (Kavram ID: 17)

Kamer/Ay Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 4899 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4899|54|55|في مقعد صدق عند مليك مقتدر

Latin Literal

55. Fî mak’adi sıdkın inde melîkin muktedir(muktedirin).

Türkçe Çeviri

Bir doğru oturma yerinde (ki) indindedir/katındadır Melik'in96 (ki) Muktedirdir964 (muktedir).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Melik (Kavram ID: 96)
Muktedir (Kavram ID: 964)

Sure 55: Rahmân/Rahmân (ٱلرَّحْمَٰن)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 4900 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4900|55|1|الرحمن

Latin Literal

1. Er rahmân(rahmânu).

Türkçe Çeviri

Rahmân1*

Notlar

Not 1

*Surenin Yüce Allah'ın Rahmân sıfatıyla başlaması asla boşuna değildir. En yüce merhamete sahip olan Rabbimiz bu sıfatını Rahîm sıfatıyla tecelli ettirmektedir. Bir anne rahminin bebeği için rahmetin tecelli etmiş hali olması gibi Rabbimizin Rahmân sıfatı da evrenimizi ve paralel evrenleri kendi arşında bir anne rahmi gibi sarmış kuşatmıştır. Tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 4901 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4901|55|2|علم القران

Latin Literal

2. Allemel kur’ân(kur’âne).

Türkçe Çeviri

Öğretti253 Kur'ân'ı850.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 4902 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4902|55|3|خلق الانسن

Latin Literal

3. Halakal insân(insâne).

Türkçe Çeviri

Yarattı* insanı.

Notlar

Not 1

*Kur'an öğretilen bilinçlerin transfer edileceği avatar bedenler yerden/yeryüzünden evrim süreciyle milyarlarca yılda hazır hale getirildi.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 4903 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4903|55|4|علمه البيان

Latin Literal

4. Allemehul beyân(beyâne).

Türkçe Çeviri

Öğretti ona* beyanı226**.

Notlar

Not 1

*İnsana.**İnsanı diğer türlerden ayrıcalıklı yapan şey yaratılış özelliği olan beynidir. Beyin de avatar bedenin evrimleşmesi sürecinde gelişti ve insan düşünebilen, akledebilen bir varlık oldu. Düşüncelerini ve fikirlerini diğer insanlara beyan ederek aktarabilir hale geldi. Bu aktarma sureci insanın edinmiş olduğu deneyimleri bir sonraki nesillere aktarabilme olanağı da sağladı. Bu da insanoğlunun gelişmiş bir varlık olmasını sağladı. Ayette insanın beyan etme yeteneğinin vurgulanması gerçekten büyük bir mucizedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 4904 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4904|55|5|الشمس والقمر بحسبان

Latin Literal

5. Eş şemsu vel kameru bi husbân(husbânin).

Türkçe Çeviri

Güneş* ve Ay*; bir hesap227 iledir.

Notlar

Not 1

*Antik uygarlıklar Güneş ve Ay’ın asla şaşmayan, daha önceden hesaplanmış gibi hareketler yaptığını tespit etmişlerdi. Günümüzde modern astronomi bilimi Güneş ve Ay’ın binlerce yıl sonra nerede olacaklarını saniyesine kadar hesaplayabilmektedirler. Mutlak ki bu durum Güneş ve Ay’ın bir hesap ile olması nedeniyledir; Yüce Allah izin vermesiyledir. Yüce Allah ayette Güneş ve Ay’ın hesabını çözebilirseniz onların hareketlerini anlayabilirsiniz buyurmaktadır. Kur’an her daim insanlığı bilime yönlendirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hesap (Kavram ID: 227)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 4905 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4905|55|6|والنجم والشجر يسجدان

Latin Literal

6. Ven necmu veş şeceru yescudân(yescudâni).

Türkçe Çeviri

Ve yıldız93; ve ağaç92; secde70 eder o ikisi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Secde; genel tanım. (Kavram ID: 70)
Ağaç (Kavram ID: 92)
Yıldız (Kavram ID: 93)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 4906 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4906|55|7|والسما رفعها ووضع الميزان

Latin Literal

7. Ves semâe refeahâ ve vedaal mîzân(mîzâne).

Türkçe Çeviri

Ve gök180*; yükseltti231 onu*; ve koydu mizanı228.

Notlar

Not 1

*Evren.**Evreni.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)
Mizan (Kavram ID: 228)
Evrenin yükseltilmesi (Kavram ID: 231)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 4907 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4907|55|8|الا تطغوا في الميزان

Latin Literal

8. Ellâ tatgav fîl mîzân(mîzâni).

Türkçe Çeviri

Ki aşmayın sınırı* mizanda228.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın evrene koymuş olduğu sabitler (55:7) evrenin bir denge içinde akıp gitmesini sağlar. Ayette insanoğluna çok önemli bir uyarı yapılmaktadır. Evrenin bu sabitlerle oluşmuş olan dengesinin sınırlarının aşılmaması gerektiği bildirilmektedir. Mutlak ki Yüce Rabbimiz doğru söylemiştir. İnsanların Rahman'ın uyarısını dinlemediği de ortadadır. Atmosferse atom bombası patlatan bu tür Rabbinin emrini çiğnemiştir. Tek tanrıcılar olarak; sadece Kur'an diyen kimseler olarak Rabbimizin emrine uymalıyız. Dünyamızın dengesini bozmamalıyız. Düzeltmek için çalışmalıyız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mizan (Kavram ID: 228)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 4908 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4908|55|9|واقيموا الوزن بالقسط ولا تخسروا الميزان

Latin Literal

9. Ve ekîmul vezne bil kıstı ve lâ tuhsırûl mîzân(mîzâne).

Türkçe Çeviri

Ve ayağa kaldırın/dikin229 vezni790 eşitlikle230; ve hüsrana neden olmayın mizanda658.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Eşitlik, kıst (Kavram ID: 230)
Mizan (Kavram ID: 658)
Vezin (Kavram ID: 790)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 4909 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4909|55|10|والارض وضعها للانام

Latin Literal

10. Vel arda vedaahâ lil enâm(enâmi).

Türkçe Çeviri

Ve yer/yeryüzü; koydu/yaydı/alçalttı232 onu; yaratıklar için.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 4910 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4910|55|11|فيها فكهه والنخل ذات الاكمام

Latin Literal

11. Fîhâ fâkihetun vennahlu zâtul ekmâm(ekmâmi).

Türkçe Çeviri

Ondadır fâkih246; ve hurma; kabuklar sahibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 4911 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4911|55|12|والحب ذو العصف والريحان

Latin Literal

12. Vel habbu zul asfi ver reyhân(reyhânu).

Türkçe Çeviri

Ve tahıl; sap-yaprak sahibi; ve reyhan*.

Notlar

Not 1

*Reyhanın/fesleğenin işaret edilmesi boşuna değildir. Kur'an’da reyhan/fesleğen (ocimum basilicum) neden işaret edilmiş olabilir? Rahatlatıcı/sakinleştirici özelliği işaret edilmiş olabilir mi?

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 4912 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4912|55|13|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

13. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 4913 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4913|55|14|خلق الانسن من صلصل كالفخار

Latin Literal

14. Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).

Türkçe Çeviri

Yarattı insanı salsâlinden224; çömlekçi çamuru gibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Salsâlin (Kavram ID: 224)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 4914 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4914|55|15|وخلق الجان من مارج من نار

Latin Literal

15. Ve halakal cânne min mâricin min nâr(nârin).

Türkçe Çeviri

Ve yarattı cini mâricten233; ateşten225.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateşten yaratılan cin (Kavram ID: 225)
Mâric (Kavram ID: 233)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 4915 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4915|55|16|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

16. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 4916 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4916|55|17|رب المشرقين ورب المغربين

Latin Literal

17. Rabbul meşrikayni ve rabbul magribeyn(magribeyni).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 iki doğunun235; ve Rabbidir4 iki batının235.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iki doğu, iki batı (Kavram ID: 235)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 4917 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4917|55|18|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

18. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 4918 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4918|55|19|مرج البحرين يلتقيان

Latin Literal

19. Merecel bahreyni yeltekıyân(yeltekıyâni).

Türkçe Çeviri

Saldı iki bol suyu236; karşılaşır/kavuşur ikisi*.

Notlar

Not 1

*İki farklı denizin karşılaşma gölgesi. Cebelitarık bölgesi örnek olarak gösterilebilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 4919 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4919|55|20|بينهما برزخ لا يبغيان

Latin Literal

20. Beynehumâ berzehun lâ yebgıyân(yebgıyâni).

Türkçe Çeviri

Arasındadır ikisinin bir berzah/engel*; sınırı aşmaz ikisi (iki bol su).

Notlar

Not 1

*Ayette iki denizin (tuzlu suyun) birbiriyle karşılaşma bölgeleri işaret edilmiştir. Atlantik okyanusuyla Akdeniz arasındaki Cebelitarık bölgesi örnek olarak gösterilebilir. İki denizin tuz yoğunlukları farklı olduğu için iki deniz arasında bir sınır, bir berzah/engel oluşmaktadır. 35:12 ve 25:53 ayetlerinde ise tatlı su ile tuzlu suyun karşılaşma bölgeleri işaret edilmiştir. ayetleri okurken bu farka dikkat etmek gereklidir.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 4920 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4920|55|21|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

21. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 4921 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4921|55|22|يخرج منهما اللولو والمرجان

Latin Literal

22. Yahrucu min humel lûluu vel mercân(mercânu).

Türkçe Çeviri

Çıkar ikisinden inci255 ve mercan249.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mercan (Kavram ID: 249)
İnci, inci (Kavram ID: 255)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 4922 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4922|55|23|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

23. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 4923 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4923|55|24|وله الجوار المنشات في البحر كالاعلم

Latin Literal

24. Ve lehul cevâril munşeâtu fîl bahri kel alâm(alâmi).

Türkçe Çeviri

*Ve O'nadır (Allah’adır) akanlar238; yükseltilenler bol suda236; dağlar gibi.

Notlar

Not 1

*Bol suda yani denizlerde bulunan, yükseltilmiş, dağ gibi yükselen ve alçalan akanlar sayesinde dünya balıkçılığının %25'i sağlanmaktadır. Bu yükselen akanları takip eden deniz ürünleri Rabbimizin nimetlerindendir. Tam olarak 31 kez "Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini (siz ikiniz) yalanlarsınız?" tekrarı işte bu nedenledir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)
cevâr, akanlar, (Kavram ID: 238)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 4924 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4924|55|25|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

25. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 4925 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4925|55|26|كل من عليها فان

Latin Literal

26. Kullu men aleyhâ fân(fânin).

Türkçe Çeviri

Her kimse; üzerinde onun (yerin/yeryüzünün); fânilerdir/yok olanlardır.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 4926 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4926|55|27|ويبقي وجه ربك ذو الجلل والاكرام

Latin Literal

27. Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm(ikrâmi).

Türkçe Çeviri

Baki kalır* Rabbinin4 yüzü; Celâl239 ve İkrâm240 sahibi241.

Notlar

Not 1

*Asla yok olmaz, eksilmez, zarar görmez.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Celâl (Kavram ID: 239)
ikrâm, İkrâm (Kavram ID: 240)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 4927 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4927|55|28|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

28. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 4928 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4928|55|29|يسله من في السموت والارض كل يوم هو في شان

Latin Literal

29. Yes’ eluhu men fis semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin.

Türkçe Çeviri

Sual eder/istekte bulunur ona (Allah’a); kimse göklerdeki162 ve yerdeki; her bir gün242 O (Allah) bir iştedir/oluştadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Gün (Kavram ID: 242)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 4929 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4929|55|30|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

30. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 4930 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4930|55|31|سنفرغ لكم ايه الثقلان

Latin Literal

31. Se nefrugu lekum eyyuhes sekalân(sekalâni).

Türkçe Çeviri

Zaman ayıracağız sizlere ey iki yüklü/ağırlıklı (klan/kabile)254!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 4931 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4931|55|32|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

32. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 4932 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4932|55|33|يمعشر الجن والانس ان استطعتم ان تنفذوا من اقطار السموت والارض فانفذوا لا تنفذون الا بسلطن

Latin Literal

33. Yâ ma’şerel cinni vel insi inisteta’tum en tenfuzû min aktâris semâvâti vel ardı fenfuz(fenfuzû), lâ tenfuzûne illâ bi sultân(sultânin).

Türkçe Çeviri

Ey cin210 ve insan klanı/kabilesi; eğer yapabilirseniz ki delip geçersiniz çaplarından216 göklerin162 ve yerin*; öyle ki delip geçin; delip geçemezsiniz; ancak bir sultânla660**.

Notlar

Not 1

*Yerin çaplarının işaret edilmesi Dünya gezegeninin küre şeklinde olduğuna işarettir. Gökler de evrenimizi işaret eder. Evreni delip geçmek için bir üst boyuta doğru çıkmak gereklidir. Evrenimiz bir Picard hunisi şeklinde olup bu huninin yüzeyindedir. Picard hunisinin enine kesiti bir çemberdir. Evreni delip geçmek için de çapların işaret edilmesi gerçekten büyük bir mucizedir. **Dünya gezegenini çapından delip karşısına çıkmak mutlak ki büyük bir güç, kuvvet ve bilim ister. Aynı şekilde evreni de delip geçmek muazzam bir sultan yani yetki, güç ve kuvvet ister. Yüce Allah yerin çaplarından delinebileceğini ve evrenin dışına çıkılabileceğini bizlere bildirmiştir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)
Cin (Kavram ID: 210)
Göklerin ve yerin çapları (Kavram ID: 216)
Sultân, sultân. (Kavram ID: 660)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 4933 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4933|55|34|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

34. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 4934 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4934|55|35|يرسل عليكما شواظ من نار ونحاس فلا تنتصران

Latin Literal

35. Yurselu aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun fe lâ tentesırân(tentesırâni).

Türkçe Çeviri

Gönderilir ikiniz üzerine bir yayılan alaz/alev ateşten*; ve bakırlı bir kılıf/örtü/kaplama**; öyle ki yardımlaşamazsınız ikiniz***.

Notlar

Not 1

*İki paralel evren arasında yakıcı ve yayılan bir radyasyon varlığı iki paralel evren arasındaki iletişim bağlarını koparabilir.**Nuhâs, bakırla örtmek, kaplamak. Bakır atomu temelli bir örtü/kılıf/kaplama da iki paralel evren arasındaki iletişim bağlarını koparabilir. ***Yardımlaşma işaret edildiği için gönderilen insanları ve cinleri yok etmek için değildir. Yardımlaşmayı yani iletişimi engellemek içindir.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 4935 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4935|55|36|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

36. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 4936 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4936|55|37|فاذا انشقت السما فكانت ورده كالدهان

Latin Literal

37. Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yarıldığı zaman gök180*; öyle ki oldu (gök) bir gül rengi**; yağlı boyama*** (tablosu) gibi.

Notlar

Not 1

*Evren**Kırmızı, pembe. ***Dihân, yağlamak, boyamak, sürtmek, greslemek (katı yağla yağlamak), sıvamak, boyamak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 38

Ayet No: 38 | Kur'an Ayet No: 4937 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4937|55|38|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

38. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 39

Ayet No: 39 | Kur'an Ayet No: 4938 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4938|55|39|فيوميذ لا يسل عن ذنبه انس ولا جان

Latin Literal

39. Fe yevme îzin lâ yus’elu an zenbihî insun ve lâ cânn(cânnun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki o gün243 sual edilmez/sorulmaz* günahından/suçundan bir insana; ve de bir cinne.

Notlar

Not 1

*Her şey ortadadır. Artık sadece ceza/karşılık verme zamanıdır. Günahlar/suçlar için bir açıklama, bir tevbe isteği yapılmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yevmeizin (Kavram ID: 243)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 4939 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4939|55|40|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

40. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 4940 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4940|55|41|يعرف المجرمون بسيمهم فيوخذ بالنوصي والاقدام

Latin Literal

41. Yu’reful mucrımûne bi sîmâhum fe yu’hazu bin nevâsî vel akdâm(akdâmi).

Türkçe Çeviri

Bilinir/tanınır suçlular simalarıyla/yüzleriyle; öyle ki tutulur perçemleriyle ve ayaklarıyla.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 4941 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4941|55|42|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

42. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 4942 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4942|55|43|هذه جهنم التي يكذب بها المجرمون

Latin Literal

43. Hâzihî cehennemulletî yukezzibu bi hel mucrimûn(mucrimûne).

Türkçe Çeviri

İşte bu cehennemdir; ki yalanlar244 onu suçlular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yalanlama (Kavram ID: 244)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 4943 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4943|55|44|يطوفون بينها وبين حميم ان

Latin Literal

44. Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(ânin).

Türkçe Çeviri

Tavaf ederler/dolaşırlar onun (cehennemin) arası ve kaynama derecesinde bir haşlayan arası.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 4944 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4944|55|45|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

45. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 4945 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4945|55|46|ولمن خاف مقام ربه جنتان

Latin Literal

46. Ve li men hâfe makâme rabbihî cennetân(cennetâni).

Türkçe Çeviri

Ve kimse içindir; korktu (o) makamından/ayakta durma yerinden* Rabbinin4; iki cennet*.

Notlar

Not 1

*Rabbinin mekanında, O'nun huzurunda hesap vermek için durulan yerde olmaktan.**İki cennet evreninin işaret edilmesi insan ve cinlerin cennetlerinin farklı olacağını düşündürür. Cennetlere girmeyi hak eden insan ve cin klanından bireyler kendilerine özgü cennetlere gireceklerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 4946 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4946|55|47|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

47. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 4947 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4947|55|48|ذواتا افنان

Latin Literal

48. Zevâtâ efnân(efnânin).

Türkçe Çeviri

Sahibidir ikisi (iki cennet) dallılar/çatallılar245.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Efnân, dallar, budaklar (Kavram ID: 245)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 4948 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4948|55|49|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

49. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 4949 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4949|55|50|فيهما عينان تجريان

Latin Literal

50. Fîhi mâ aynâni tecriyân(tecriyâni).

Türkçe Çeviri

İkisindedir iki göz/pınar; akar ikisi.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 4950 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4950|55|51|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

51. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 52

Ayet No: 52 | Kur'an Ayet No: 4951 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4951|55|52|فيهما من كل فكهه زوجان

Latin Literal

52. Fîhi mâ min kulli fâtihetin zevcân(zevcâni).

Türkçe Çeviri

İkisindedir her bir fâkih246 çiftten*.

Notlar

Not 1

*Dişi ve erkek özelliği olan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 53

Ayet No: 53 | Kur'an Ayet No: 4952 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4952|55|53|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

53. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 54

Ayet No: 54 | Kur'an Ayet No: 4953 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4953|55|54|متكين علي فرش بطاينها من استبرق وجني الجنتين دان

Latin Literal

54. Muttekiîne alâ furuşin betâinuhâ min istebrak(istebrakin), ve cenel cenneteyni dân(dânin).

Türkçe Çeviri

Yaslananlardır serilip döşenenlere doğru; içleri onun brokardandır247; ve hasadı iki cennetin yakındır/alçaktır*.

Notlar

Not 1

*Kolayca ulaşılabilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Brokar (Kavram ID: 247)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 55

Ayet No: 55 | Kur'an Ayet No: 4954 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4954|55|55|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

55. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 56

Ayet No: 56 | Kur'an Ayet No: 4955 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4955|55|56|فيهن قصرت الطرف لم يطمثهن انس قبلهم ولا جان

Latin Literal

56. Fîhinne kâsirâtut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).

Türkçe Çeviri

İkisindedir (iki cennettedir) kısaltanlar bakışları*; asla temas etmez onlara251 bir insan öncesinde onların (insanların); ve de bir cin.

Notlar

Not 1

*İlgisi, alakası, sevgisi, bakışı asla uzağa gitmeyen, uzaklaşmayan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûri (Kavram ID: 251)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 57

Ayet No: 57 | Kur'an Ayet No: 4956 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4956|55|57|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

57. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 58

Ayet No: 58 | Kur'an Ayet No: 4957 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4957|55|58|كانهن الياقوت والمرجان

Latin Literal

58. Ke enne hunnel yâkûtu vel mercân(mercânu).

Türkçe Çeviri

Sanki onlar yakut248 ve mercan249.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yakut<sup></sup> (Kavram ID: 248)
Mercan (Kavram ID: 249)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 59

Ayet No: 59 | Kur'an Ayet No: 4958 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4958|55|59|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

59. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 60

Ayet No: 60 | Kur'an Ayet No: 4959 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4959|55|60|هل جزا الاحسن الا الاحسن

Latin Literal

60. Hel cezâul ihsâni illel ihsân(ihsânu).

Türkçe Çeviri

Cezası/karşılığı ihsânın250; ihsân250 dışında mıdır?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İhsân, ihsân (Kavram ID: 250)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 61

Ayet No: 61 | Kur'an Ayet No: 4960 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4960|55|61|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

61. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 62

Ayet No: 62 | Kur'an Ayet No: 4961 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4961|55|62|ومن دونهما جنتان

Latin Literal

62. Ve min dûnihimâ cennetân(cennetâni).

Türkçe Çeviri

Ve ikisinin (iki cennetin) astından* iki cennet (daha).

Notlar

Not 1

*Daha alçak seviyede.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 63

Ayet No: 63 | Kur'an Ayet No: 4962 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4962|55|63|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

63. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 64

Ayet No: 64 | Kur'an Ayet No: 4963 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4963|55|64|مدهامتان

Latin Literal

64. Mud hâmmetân(hâmmetâni).

Türkçe Çeviri

Siyahımsı yeşil ikisi.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 65

Ayet No: 65 | Kur'an Ayet No: 4964 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4964|55|65|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

65. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 66

Ayet No: 66 | Kur'an Ayet No: 4965 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4965|55|66|فيهما عينان نضاختان

Latin Literal

66. Fîhi mâ aynâni neddâhatân(neddâhatâni).

Türkçe Çeviri

İkisindedir iki göz/pınar; fışkıran ikisi.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 67

Ayet No: 67 | Kur'an Ayet No: 4966 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4966|55|67|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

67. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 68

Ayet No: 68 | Kur'an Ayet No: 4967 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4967|55|68|فيهما فكهه ونخل ورمان

Latin Literal

68. Fîhi mâ fâkihetun ve nahlun ve rummân(rummânun).

Türkçe Çeviri

İkisindedir bir fâkih246; ve hurma ağacı; ve nar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 69

Ayet No: 69 | Kur'an Ayet No: 4968 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4968|55|69|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

69. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 70

Ayet No: 70 | Kur'an Ayet No: 4969 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4969|55|70|فيهن خيرت حسان

Latin Literal

70. Fîhinne hayrâtun hisân(hisânun).

Türkçe Çeviri

İkisindedir bir hayır; bir güzellik.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 4970 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4970|55|71|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

71. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 4971 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4971|55|72|حور مقصورت في الخيام

Latin Literal

72. Hûrun maksûrâtun fîl hiyâm(hiyâmi).

Türkçe Çeviri

Hûriler251; kısıtlayanlar* (kendilerini) konak yerlerinde**.

Notlar

Not 1

*Çoğul ve aktif isim kelimesi olarak gelmiştir. Hûrilerin zorla değil kendilerinin isteğiyle kendilerini kısıtladıkları anlaşılır. **Bulundukları yerleşim yerinden hiçbir zaman uzaklaşmayan, ayrılmayan, terk etmeyen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûri (Kavram ID: 251)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 4972 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4972|55|73|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

73. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 4973 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4973|55|74|لم يطمثهن انس قبلهم ولا جان

Latin Literal

74. Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânn(cânnun).

Türkçe Çeviri

Asla temas etmez onlara251 bir insan; öncesinde onların (insanların); ve de bir cin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hûri (Kavram ID: 251)

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 75

Ayet No: 75 | Kur'an Ayet No: 4974 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4974|55|75|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

75. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 76

Ayet No: 76 | Kur'an Ayet No: 4975 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4975|55|76|متكين علي رفرف خضر وعبقري حسان

Latin Literal

76. Muttekiîne alâ refrefin hudrin ve abkariyyin hisân(hisânin).

Türkçe Çeviri

Yaslananlardır yeşil yastıklara/döşeklere doğru; ve rengârenk işlenmiş halılara; müthiş güzel.

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 4976 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4976|55|77|فباي الا ربكما تكذبان

Latin Literal

77. Fe bi eyyi âlâi rabbikumâ tukezzibân(tukezzibâni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse Rabbinizin4 hangi nimetlerini (siz ikiniz)254 yalanlarsınız?234

Rahmân/Rahmân Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 4977 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

4977|55|78|تبرك اسم ربك ذي الجلل والاكرام

Latin Literal

78. Tebârekesmu rabbike zîl celâli vel ikrâm(ikrâmi).

Türkçe Çeviri

Bereketlendi252 Rabbinin4 adı/ismi49; Celâl239 ve İkrâm240 sahibi241.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Celâl (Kavram ID: 239)
ikrâm, İkrâm (Kavram ID: 240)
Bereket (Kavram ID: 252)

Sure 56: Vâkıa/Vaka (ٱلْوَاقِعَة)

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 71

Ayet No: 71 | Kur'an Ayet No: 5048 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5048|56|71|افريتم النار التي تورون

Latin Literal

71. E fe reeytumun nârelletî tûrûn(tûrûne).

Türkçe Çeviri

Gördünüz mü ateşi? Ki tutuşturursunuz.

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 72

Ayet No: 72 | Kur'an Ayet No: 5049 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5049|56|72|انتم انشاتم شجرتها ام نحن المنشون

Latin Literal

72. E entum enşe’tum şeceretehâ em nahnul munşiûn(munşiûne).

Türkçe Çeviri

Sizler mi inşa ettiniz ağacını onun; yoksa biz mi inşa edenleriz?

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 73

Ayet No: 73 | Kur'an Ayet No: 5050 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5050|56|73|نحن جعلنها تذكره ومتعا للمقوين

Latin Literal

73. Nahnu cealnâhâ tezkireten ve metâan lil mukvîn(mukvîne).

Türkçe Çeviri

Biz; yaptık onu bir hatırlatma/öğüt; ve meta54; güç/takviye sahibi olanlar için.

Notlar

Not

Ayette geçen ‘lilmukvine’ kelimesinin kökü (قوي) olup güçlenmek demektir. Türkçeye de takviye etmek olarak geçmiştir. Ayette Yüce Allah’ın ateşi insanlar için bir güç vesilesi yaptığı da ortadadır. Ateşin insanlığı sağladığı faydalar saymakla bitmez. Ateşte pişirilen etin çiğ ete göre çok daha fazla enerji verdiği de yakın zamanda bilim insanları tarafından ortaya çıkarılmıştır. Yüce Allah’ın ayetleri her daim doğrudur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meta (Kavram ID: 54)

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 74

Ayet No: 74 | Kur'an Ayet No: 5051 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5051|56|74|فسبح باسم ربك العظيم

Latin Literal

74. Fe sebbih bismi rabbikel azîm(azîmi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tesbih31 et adıyla/ismiyle49 Rabbinin; azîm94.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Azîm (Kavram ID: 94)

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 77

Ayet No: 77 | Kur'an Ayet No: 5054 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5054|56|77|انه لقران كريم

Latin Literal

77. İnnehu le kur’ânun kerîm(kerîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o mutlak kerim/şerefli bir Kur’ân’dır.

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 78

Ayet No: 78 | Kur'an Ayet No: 5055 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5055|56|78|في كتب مكنون

Latin Literal

78. Fî kitâbin meknûn(meknûnin).

Türkçe Çeviri

Bir kitaptadır meknûn579.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meknûn (Kavram ID: 579)

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 79

Ayet No: 79 | Kur'an Ayet No: 5056 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5056|56|79|لا يمسه الا المطهرون

Latin Literal

79. Lâ yemessuhû illel mutahherûn(mutahherûne).

Türkçe Çeviri

Temas edemez ona* temizlenenler dışında.

Notlar

Not 1

*Kur'ân'a.

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 80

Ayet No: 80 | Kur'an Ayet No: 5057 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5057|56|80|تنزيل من رب العلمين

Latin Literal

80. Tenzîlun min rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Bir indirilmedir alemlerin203 Rabbinden4.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Vâkıa/Vaka Suresi - Ayet 81

Ayet No: 81 | Kur'an Ayet No: 5058 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5058|56|81|افبهذا الحديث انتم مدهنون

Latin Literal

81. E fe bi hâzel hadîsi entum mudhinûn(mudhinûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bu hadise/söze mi sizler mudhinsiniz?580

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mudhin (Kavram ID: 580)

Sure 57: Hadid/Demir (ٱلْحَدِيد)

Hadid/Demir Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5074 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5074|57|1|سبح لله ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki; ve yerdeki; ve O; Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Tesbih (Kavram ID: 57)

Hadid/Demir Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5076 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5076|57|3|هو الاول والاخر والظهر والباطن وهو بكل شي عليم

Latin Literal

3. Huvel evvelu vel âhiru vez zâhiru vel bâtın(bâtınu), ve huve bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Türkçe Çeviri

O* (ki) Evvel'dir894; ve Âhir'dir895; ve Zâhir'dir896; ve Bâtın'dır897; ve O* (ki) her bir şeye bir Alîm'dir8.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Evvel (Kavram ID: 894)
Âhir (Kavram ID: 895)
Zâhir (Kavram ID: 896)
Bâtın (Kavram ID: 897)

Hadid/Demir Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5099 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5099|57|26|ولقد ارسلنا نوحا وابرهيم وجعلنا في ذريتهما النبوه والكتب فمنهم مهتد وكثير منهم فسقون

Latin Literal

26. Ve lekad erselnâ nûhan ve ibrâhîme ve cealnâ fî zurriyyetihimen nubuvvete vel kitâbe fe minhum muhted(muhtedin), ve kesîrun minhum fâsikûn(fâsikûne).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gönderdik Nûh'u ve İbrahim'i; ve yaptık ikisinin zürriyetinde380 nebiliği*; ve kitabı*; öyle ki onlardandır** doğru yola kılavuzlu; ve ekserisi*** onlardan** fâsıklardır38.

Notlar

Not 1

*Nebiler yani kendilerine kitap verilen resûllerin tamamı mutlaka Nûh ve İbrahim'in soyundan/zürriyetinden gelir. **Nûh ve İbrahim'in soyundan gelenler. Araplar ve İsrailoğulları bu soya dahildir.***Nûh ve İbrahim'in soyundan gelenlerin, biyolojik olarak ataları Nûh ve İbrahim olanların çoğu fasıktır. Azı doğru yola kılavuzludur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâsık (Kavram ID: 38)
Zürriyet (Kavram ID: 380)

Sure 58: Mücâdele/Mücadele (ٱلْمُجَادِلَة)

Mücâdele/Mücadele Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5115 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5115|58|13|اشفقتم ان تقدموا بين يدي نجويكم صدقت فاذ لم تفعلوا وتاب الله عليكم فاقيموا الصلوه واتوا الزكوه واطيعوا الله ورسوله والله خبير بما تعملون

Latin Literal

13. E eşfaktum en tukaddimû beyne yedey necvâkum sadekât(sadekâtin), fe iz lem tef’alû ve tâballâhu aleykum, fe ekîmûs salâte ve âtûz zekâte ve etîûllâhe ve resûleh(resûlehu), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Tasalandınız mı? Ki takdim edersiniz eliniz arasında, gizli konuşmanızda sadakalar95; öyle ki o zaman asla faaliyete geçemezsiniz; ve tevbe33 etti Allah sizlere; öyle ki ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; ve itaat edin Allah'a ve resûlüne76; ve Allah haberdardır yaptıklarınızdan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Resule itaat (Kavram ID: 76)
Sadaka Harç (Kavram ID: 95)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Mücâdele/Mücadele Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5118 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5118|58|16|اتخذوا ايمنهم جنه فصدوا عن سبيل الله فلهم عذاب مهين

Latin Literal

16. İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâhi fe lehum azâbun muhîn(muhînun).

Türkçe Çeviri

Edindiler/tuttular yeminlerini/sözleşmelerini bir örtü/gizleme; öyle ki saptırdılar/döndürdüler Allah'ın yolundan; öyle ki onlaradır yıpratan/çöktüren bir azap.

Sure 59: Haşr/Bir Araya Getirme (ٱلْحَشْر)

Haşr/Bir Araya Getirme Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5133 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5133|59|9|والذين تبوو الدار والايمن من قبلهم يحبون من هاجر اليهم ولا يجدون في صدورهم حاجه مما اوتوا ويوثرون علي انفسهم ولو كان بهم خصاصه ومن يوق شح نفسه فاوليك هم المفلحون

Latin Literal

9. Vellezîne tebevveûd dâre vel îmâne min kablihim yuhıbbûne men hâcere ileyhim ve lâ yecidûne fî sudûrihim hâceten mimmâ ûtû ve yû’sirûne alâ enfusihim ve lev kâne bihim hasâsah(hasâsatun), ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn(muflihûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) yerleştiler diyara* ve imana47 onlardan** önce; severler*** kendilerine hicret355 etmiş kimseyi; ve bulmazlar göğüslerinde bir ihtiyaç/eksiklik verildiklerinden****; ve tercih ederler*** kendi nefislerine201 karşı; velev/şayet olduysa da onlara*** bir yoksulluk/yokluk; ve kim takvalı21 oldurur kendi nefsini201 cimriliğe/pintiliğe (karşı); öyle ki işte bunlar; onlar muflihtir174.

Notlar

Not 1

*Yurt, memleket. Yesrib yurdu.**Hicret edenlerden.***Yesrib yurdunda bulunanlar.****Fiil pasif geldiği için verdikleri değil verildikleri olur. Anlarız ki hicret edenler Yesrib yurdunda bazı ailelere verilmişlerdir. Paylaştırılmışlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Muflih (Kavram ID: 174)
Nefis (Kavram ID: 201)
Hicret etmek. (Kavram ID: 355)

Haşr/Bir Araya Getirme Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5147 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5147|59|23|هو الله الذي لا اله الا هو الملك القدوس السلم المومن المهيمن العزيز الجبار المتكبر سبحن الله عما يشركون

Latin Literal

23. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, elmelikul kuddûsus selâmul mû’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbir(mutekebbiru), subhânallâhi ammâ yuşrikûn(yuşrikûne).

Türkçe Çeviri

O; Allah'tır; ki yoktur ilâh74 O'nun dışında; Melik'tir96; Kuddûs'tür97; Selâm'dır98; Mûmin’dir99; Muheymin'dir100; Azîz'dir37; Cebbâr'dır101; Mutekebbir'dir102; Subhân'dır7Allah; şirk koştuklarından71 (ayrıdır).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Subhân (Kavram ID: 7)
Azîz (Kavram ID: 37)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
ilâh (Kavram ID: 74)
Melik (Kavram ID: 96)
Kuddûs (Kavram ID: 97)
Selâm (Kavram ID: 98)
Mûmin. (Kavram ID: 99)
Muheymin. (Kavram ID: 100)
Cebbâr. (Kavram ID: 101)
Mutekebbir (Kavram ID: 102)

Haşr/Bir Araya Getirme Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5148|59|24|هو الله الخلق الباري المصور له الاسما الحسني يسبح له ما في السموت والارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

24. Huvallâhul hâlikul bâriûl musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ard(ardı) ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

O; Allah’tır; Hâliktir103; Bârî'dir104; Musavvir'dir105; O'nadır güzel isimler49; tesbih57 ederler O'nu göklerdeki ve yerdeki; ve O (Allah); Azîz'dir37; Hakîm'dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Hâlik (Kavram ID: 103)
Bârî (Kavram ID: 104)
Musavvir (Kavram ID: 105)

Sure 60: Mümtehine/İmtihan edilen kadın (ٱلْمُمْتَحِنَة)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5149|60|1|يايها الذين امنوا لا تتخذوا عدوي وعدوكم اوليا تلقون اليهم بالموده وقد كفروا بما جاكم من الحق يخرجون الرسول واياكم ان تومنوا بالله ربكم ان كنتم خرجتم جهدا في سبيلي وابتغا مرضاتي تسرون اليهم بالموده وانا اعلم بما اخفيتم وما اعلنتم ومن يفعله منكم فقد ضل سوا السبيل

Latin Literal

1. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettehızû aduvvî ve aduvvekum evliyâe, tulkûne ileyhim bil meveddeti ve kad keferû bi mâ câekum minel hakk(hakkı), yuhricûner resûle ve iyyâkum en tû’minû billâhi rabbikum, in kuntum harectum cihâden fî sebîlî vebtigâe merdâtî tusirrûne ileyhim bil meveddeti ve ene a’lemu bi mâ ahfeytum ve mâ a’lentum, ve men yef’alhu minkum fe kad dalle sevâes sebîl(sebîli).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Edinmeyin düşmanlarımı ve düşmanlarınızı evliya212; atarsınız/koyarsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve muhakkak kâfirlik25 ettiler sizlere haktan/gerçekten gelmişe; çıkarırlar resûlü; ve sizler ki iman47 edersiniz Allah'a; Rabbinize4; eğer olduysanız çıkmışlar bir cihata yolumda; ve bakınanlar/arananlar rızama; sırlaşırsınız onlara sevgiyle/duygusal yakınlıkla; ve ben daha iyi bilenim hafiyelik ettiğinizi; ve alenileştirdiğinizi; ve kim faaliyet içinde olur ona sizlerden; öyle ki muhakkak dalalete düştü seviyeli/düzgün yoldan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)
Evliya, veli (Kavram ID: 212)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5150 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5150|60|2|ان يثقفوكم يكونوا لكم اعدا ويبسطوا اليكم ايديهم والسنتهم بالسو وودوا لو تكفرون

Latin Literal

2. İn yeskafûkum yekûnû lekum a’dâen ve yebsutû ileykum eydiyehum ve elsinetehum bis sûi ve veddû lev tekfurûn(tekfurûne).

Türkçe Çeviri

Eğer bulsalar üstünlük sizlere (karşı) olurlar sizlere (karşı) düşmanlar; ve uzatırlar sizlere ellerini ve dillerini kötülükle; ve severler (ki) keşke kâfirlik25 etseniz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5151 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5151|60|3|لن تنفعكم ارحامكم ولا اولدكم يوم القيمه يفصل بينكم والله بما تعملون بصير

Latin Literal

3. Len tenfeakum erhâmukum ve lâ evlâdukum, yevmel kıyâmeh(kıyâmeti) yefsılu beynekum, vallâhu bi mâ ta’melûne basîr(basîrun).

Türkçe Çeviri

Asla menfaat sağlamaz rahimleriniz* ve ne de evlatlarınız kıyamet148 günü; ayırır (Allah) aranızı; ve Allah yaptıklarınıza bir Basîr’dir513.

Notlar

Not 1

*Sizlerin doğmasını sağlayan rahimler (anne, anneanne, babaanne). Ortak rahimlere sahip kimseler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet günü (Kavram ID: 148)
Basîr (Kavram ID: 513)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5152 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5152|60|4|قد كانت لكم اسوه حسنه في ابرهيم والذين معه اذ قالوا لقومهم انا بروا منكم ومما تعبدون من دون الله كفرنا بكم وبدا بيننا وبينكم العدوه والبغضا ابدا حتي تومنوا بالله وحده الا قول ابرهيم لابيه لاستغفرن لك وما املك لك من الله من شي ربنا عليك توكلنا واليك انبنا واليك المصير

Latin Literal

4. Kad kânet lekum usvetun hasenetun fî ibrâhîme vellezîne meah(meahu), iz kâlû li kavmihim innâ bureâu minkum ve mimmâ ta’budûne min dûnillâhi kefernâ bikum, ve bedee beynenâ ve beynekumul adâvetu vel bagdâu ebeden hattâ tû’minû billâhi vahdehû, illâ kavle ibrâhîme li ebîhi le estagfirenne leke ve mâ emliku leke minallâhi min şey’İn, rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Muhakkak oldu sizlere güzel bir örnek/bir rol model İbrahim'de; ve onunla birlikte (olan) kimseler (de); dedikleri zaman kavimlerine/toplumlarına: “Doğrusu bizler uzaklaşanlarız sizden ve Allah'ın astından kulluk46 eder olduğunuzdan; örttük/gizledik/inkar ettik sizleri; ve görünür oldu/açığa çıktı bizim aramızda ve sizin aranızda ebediyen/sürekli bir düşmanlık ve nefret; ta ki iman47 edersiniz bir tek Allah'a”; dışındadır sözü İbrahim'in babası için ‘Mutlak mağfiret dilerim sana; ve güç yetirir değilim sana Allah’tan (gelen) hiçbir şeye’; “Rabbimiz4! Sana tevekkül ettik; ve sana yöneldik; ve sanadır son varış.”

Notlar

Not

Bu ayette İbrahim peygamber müminlere bir örnek, bir rol model olarak gösterilmektedir. Tıpkı Muhammed peygamberin 33:21 ayetinde rol model olarak gösterilmesi gibi. Çok ilginç ki İbrahim peygamberden başka onun yanında olan mümin kimseler de örnek gösterilmiştir. Hatta 60:6 ayetinde bu kimselerin müminler için güzel bir örnek oluşu 2. kez vurgulanmaktadır. İbrahim peygamberin ve yanındaki kimselerin hangi özelliği en üst seviyede vurgulanmıştır?Ayetten anlarız ki bu kimselerin tek tanrıcı olmaları, tek/sadece Yüce Allah’a kulluk etmeleri örnek alınmalıdır. Ayete çok önemli bir işaret daha göze çarpar. Tek tanrıcılar Yüce Allah’a ortak koşarak iman eden müşriklerden kendilerini ayırmalıdırlar. Müşrikleri kendilerine bir dost veya yakın koruyucu bir veli edinmemelidirler. Müşriklerin gücü ele geçirdiğinde hiç acımadan gerçek müminleri toptan katledeceği asla akılardan çıkarılmamalıdır. Gerçek müminler müşriklere karşı kalplerinde bir hoşnutsuzluk zaten hissederler. Bir düşmana karşı nasıl tedbir alınıyorsa müşriklere karşı da aynı tedbirler alınmalıdır. Tek tanrıcı kimseler toplumu şirk konusunda aydınlatmalıdır. Müşriklerin düşmanlığını kazanırım diye sadece Kur’an demeye korkmamalıdır. Hiç korkmadan İbrahim peygamberin yolu olan, tek tanrıcılık yolu olan sadece Kur’an’a davet etmelidir. Müşriklerle mücadele Kur’an’la yapılmalıdır. Bazı kimseler 33:21 ayetinde Muhammed resulün bir rol model olarak gösterilmesini söylentilere/hadislere dayanak olarak ortaya koymak isterler. Oysa hemen anlaşılacağı gibi Muhammed resulü örnek almak sadece Kur’an demektir. Muhammed peygamberin yaşadığı dönemde asla yazdırmadığı, vefatından yaklaşık 230 sene sonra oradan buradan toplanan söylentileri örnek almak Muhammed peygamberi örnek almak asla değildir. Ayette İbrahim peygamberin müminler için örnek olmaması gereken bir davranışını Rabbimiz bizlere bildirmiştir. O da İbrahim peygamberin babası için mağfiret yani bağışlanma dilemesidir. Anlarız ki İbrahim peygamberin babası müşriktir. Müşrik olan bir kimse için; bu kimse babamız anamız, çocuklarımız da olsa onlar için mağfiret dilemek örnek bir davranış değildir. Müşrikler zalimdir. Yüce Allah'ın asla affetmeyeceğim buyurduğu bir günahı işlemişlerdir. Bak;https://kuranmucizeler.com/oldu-sizlere-allah-in-resulunde-guzel-bir-ornek-sirk-dininin-kaynagi-olan-hadislere-dayanak-yapilmaya-calisilan-bir-ayet

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
iman (Kavram ID: 47)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5153 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5153|60|5|ربنا لا تجعلنا فتنه للذين كفروا واغفر لنا ربنا انك انت العزيز الحكيم

Latin Literal

5. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Rabbimiz4! Yapma bizleri bir fitne610 kâfirlik25 etmiş kimseler için; ve mağfiret319 et bizlere; Rabbimiz4! Doğrusu sen; sensin Azîz37; Hakîm9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Azîz (Kavram ID: 37)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Fitne. (Kavram ID: 610)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5154 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5154|60|6|لقد كان لكم فيهم اسوه حسنه لمن كان يرجوا الله واليوم الاخر ومن يتول فان الله هو الغني الحميد

Latin Literal

6. Lekad kâne lekum fîhim usvetun hasenetun li men kâne yercûllâhe vel yevmel âhire ve men yetevelle fe innallâhe huvel ganiyyul hamîd(hamîdu).

Türkçe Çeviri

Ant olsun (ki) oldu sizlere onlarda* güzel bir örnek/bir rol model; kimse için (ki) oldu ümit eder/arzular Allah’ı ve ahiret gününü; ve kim yüz çevirir öyle ki doğrusu Allah’tır; O'dur Ganiyy106; Hamîd107.

Notlar

Not

Ayette geçen 'onlarda' kelimesi 60:4 ayetinde işaret edilen İbrahim peygamberle birlikte olan tek tanrıcı kimselerdir. Bak; 33:21

Not 1

*Nebi İbrahim ve yanındaki kimselerde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ganiyy (Kavram ID: 106)
Hamîd (Kavram ID: 107)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5155 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5155|60|7|عسي الله ان يجعل بينكم وبين الذين عاديتم منهم موده والله قدير والله غفور رحيم

Latin Literal

7. Asâllâhu en yec’ale beynekum ve beynellezîne âdeytum minhum meveddeh(meveddeten), vallâhu kadîr(kadîrun), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Belki de Allah ki yapar sizlerin arasında ve onlardan düşmanlık ettiğiniz kimseler arasında bir sevgi/duygusal yakınlık; ve Allah bir Kadîr’dir177; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5156 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5156|60|8|لا ينهيكم الله عن الذين لم يقتلوكم في الدين ولم يخرجوكم من ديركم ان تبروهم وتقسطوا اليهم ان الله يحب المقسطين

Latin Literal

8. Lâ yenhâkumullâhu anillezîne lem yukâtilûkum fîd dîni ve lem yuhricûkum min diyârikum en teberrûhum ve tuksitû ileyhim, innallâhe yuhıbbul muksitîn(muksitîne).

Türkçe Çeviri

Menetmez sizleri Allah kimselerden (ki) asla katletmez35 sizleri dinde122 ve asla çıkarmaz sizleri diyarlarınızdan; ki erdemli olursunuz ve eşitliği gözetirsiniz onlara; şüphesiz ki Allah sever muksitleri746.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Din (Kavram ID: 122)
Muksit (Kavram ID: 746)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5157 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5157|60|9|انما ينهيكم الله عن الذين قتلوكم في الدين واخرجوكم من ديركم وظهروا علي اخراجكم ان تولوهم ومن يتولهم فاوليك هم الظلمون

Latin Literal

9. İnnemâ yenhâkumullâhu anillezîne kâtelûkum fîd dîni ve ahrecûkum min diyârikum ve zâherû alâ ıhrâcikum en tevellevhum, ve men yetevellehum fe ulâike humuz zâlimûn(zâlimûne).

Türkçe Çeviri

Ancak (ki) meneder sizleri Allah kimselerden (ki) katlettiler35 sizleri dinde122; çıkardılar sizleri diyarlarınızdan; ve arka çıktılar/destek oldular ihracınıza/çıkarılmanıza karşı; ki veli28 edinirsiniz onları ve kim veli28 edinir onları öyle ki işte bunlar; onlardır zalimler257.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Veli (Kavram ID: 28)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Din (Kavram ID: 122)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5158 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5158|60|10|يايها الذين امنوا اذا جاكم المومنت مهجرت فامتحنوهن الله اعلم بايمنهن فان علمتموهن مومنت فلا ترجعوهن الي الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن واتوهم ما انفقوا ولا جناح عليكم ان تنكحوهن اذا اتيتموهن اجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر وسلوا ما انفقتم وليسلوا ما انفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم

Latin Literal

10. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ câekumul mû’minâtu muhâcirâtin femtehınû hunn(hunne), allâhu a’lemu bi îmânihinn(îmânihinne), fe in alimtimû hunne mû’minâtin fe lâ terciû hunne ilel kuffâr(kuffâri), lâ hunne hıllun lehum ve lâ hum yehıllûne le hunn(hunne), ve âtûhum mâ enfekû, ve lâ cunâha aleykum en tenkıhû hunne izâ âteytumû hunne ucûrehunn(ucûrehunne), ve lâ tumsikû bi isamil kevâfiri ves’elû mâ enfaktum vel yes’elû mâ enfekû, zâlikum hukmullâh(hukmullâhi), yahkumu beynekum, vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Geldiği zaman mümin27 kadınlar bir muhâcir716 kadın (olarak) öyle ki imtihan742 edin onları*; Allah daha iyi bilendir onların* imanını47; öyle ki eğer bildiyseniz onlar mümin27 kadınlardır; öyle ki geri göndermeyin onları* kâfirlere25 doğru; olmaz onlar* bir helal onlara**; ve olmaz onlar** helali yaparlar** onları*; ve verin onlara** infak743 ettiklerini**; ve olmaz bir günah üzerinize ki nikahlarsınız744 onları* verdiğiniz zaman onlara ecirlerini/mehirlerini; ve tutmayın ismetlerini741 kâfir25 kadınların; ve sual edin/sorun infak743 ettiğinizi; ve sual etsinler/sorsunlar** infak743 ettiklerini; işte bu; hükmüdür Allah'ın; hükmeder aranızda; ve Allah bir Alîm’dir8; bir Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Muhâcir kadınları, muhâcir kadınların.**Kâfir erkeklere, kâfir erkekler, kâfir erkeklerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
iman (Kavram ID: 47)
Muhâcir. (Kavram ID: 716)
İsmet (Kavram ID: 741)
İmtihan (Kavram ID: 742)
İnfak genel tanım. (Kavram ID: 743)
Nikah (Kavram ID: 744)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5159 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5159|60|11|وان فاتكم شي من ازوجكم الي الكفار فعاقبتم فاتوا الذين ذهبت ازوجهم مثل ما انفقوا واتقوا الله الذي انتم به مومنون

Latin Literal

11. Ve in fâtekum şey’un min ezvâcikum ilel kuffâri fe âkabtum fe âtûllezîne zehebet ezvâcuhum misle mâ enfekû, vettekûllâhellezî entum bihî mû’minûn(mû’minûne).

Türkçe Çeviri

Ve eğer geçip gittiyse bir şey eşlerinizden kâfir25 erkeklere doğru; öyle ki akabinde/ardında oldunuz (böyle bir durumun aynısına karşı); öyle ki verin mislini870 infak743 ettiklerinin kimselere* (ki) gitti/terk etti eşleri** onları*; ve takvalı21 olun Allah'a; ki sizler O’na*** müminlersiniz27.

Notlar

Not 1

*Kâfir erkeklere, kâfir erkekleri.**Kadınlar.***Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Mümin (Kavram ID: 27)
İnfak genel tanım. (Kavram ID: 743)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5160|60|12|يايها النبي اذا جاك المومنت يبايعنك علي ان لا يشركن بالله شيا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن اولدهن ولا ياتين ببهتن يفترينه بين ايديهن وارجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

12. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ câekel mu’minâtu yubâyi’neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey’en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye’tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya’sîneke fî ma’rûfin fe bâyı’hunne vestagfirlehunnallâh(vestagfirlehunnallâhe) innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132*! Geldiği zaman sana mümin27 kadınlar biat745 etsinler sana karşı ki şirk71 koşmazlar Allah'a bir şeyi; ve çalmazlar; ve zina etmezler; ve katletmezler35 evlatlarını; ve gelmezler yalan suçlamayla (ki) iftira883 atarak elleri arasında ve bacakları arasında; ve isyan etmezler sana bir maruftakine291; öyle ki biat745 et onlara**; ve mağfiret319 sun onlar** için Allah’a; doğrusu Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

**Nebi Muhammed.**Kadınlara. Sen de biat et onlara. Bu noktada biat kelimesinin karşılıklı olduğunu net bir şekilde anlarız.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Mümin (Kavram ID: 27)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)
Nebi (Kavram ID: 132)
maruf (Kavram ID: 291)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Biat etmek. (Kavram ID: 745)
iftira (Kavram ID: 883)

Mümtehine/İmtihan edilen kadın Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5161 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5161|60|13|يايها الذين امنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد ييسوا من الاخره كما ييس الكفار من اصحب القبور

Latin Literal

13. Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhireti kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Veliler28 edinmeyin bir kavmi/toplumu (ki) gazap127 etti Allah üzerlerine; muhakkak umudu kestiler (onlar) ahiretten kâfirlerin25 kabir ashâbından194 umudu kestiği gibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Veli (Kavram ID: 28)
iman (Kavram ID: 47)
Ashâb (Kavram ID: 194)

Sure 61: Saf/Dizi (ٱلصَّف)

Saf/Dizi Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5162 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5162|61|1|سبح لله ما في السموت وما في الارض وهو العزيز الحكيم

Latin Literal

1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), ve huvel âzîzul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 etti Allah'ı göklerdeki162 ve yerdeki; ve O Azîz’dir37; Hakîm’dir9.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hakîm (Kavram ID: 9)
Azîz (Kavram ID: 37)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Gökler (Kavram ID: 162)

Saf/Dizi Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5163 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5163|61|2|يايها الذين امنوا لم تقولون ما لا تفعلون

Latin Literal

2. Yâ eyyuhellezîne âmenû lime tekûlûne mâ lâ tef’alûn(tef’alûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Niçin dersiniz* faaliyete geçirmediğinizi."

Notlar

Not 1

*Gerçek müminler öyledikleri şeyleri faaliyete geçirirler. Boş sözler söylemezler. Tabiri caizse lafla peynir gemisi yürütmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Saf/Dizi Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5164 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5164|61|3|كبر مقتا عند الله ان تقولوا ما لا تفعلون

Latin Literal

3. Kebure makten indallâhi en tekûlû mâ lâ tef’alûn(tef’alûne).

Türkçe Çeviri

Büyümüştür bir iğrençlik/tiksinme* Allah’ın indinde/katında ki dersiniz faaliyete geçirmediğinizi.

Notlar

Not 1

*Büyük bir iğrençliktir/tiksinmedir.

Sure 62: Cum'a/Toplanma (ٱلْجُمُعَة)

Cum'a/Toplanma Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5184 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5184|62|9|يايها الذين امنوا اذا نودي للصلوه من يوم الجمعه فاسعوا الي ذكر الله وذروا البيع ذلكم خير لكم ان كنتم تعلمون

Latin Literal

9. Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ nûdiye lis salâti min yevmil cumuati fes’av ilâ zikrillâhi ve zerûl bey’a, zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler; nida edildiğiniz/çağrıldığınız zaman salât108 için toplanma/cuma günü; öyle ki yürüyün/hareketlenin Allah'ı zikrine78 doğru; ve bırakın alışverişi; işte bunlarsınız; hayırlıdır sizlere; eğer olduysanız bilenler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Salât-Toplantı (Kavram ID: 108)

Cum'a/Toplanma Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5185 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5185|62|10|فاذا قضيت الصلوه فانتشروا في الارض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Latin Literal

10. Fe izâ kudiyetıs salâtu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillâhi vezkurûllâhe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tamamlandığı zaman salât108; öyle ki dağılın yeryüzüne; ve arayın/bakının fazlından/lütfundan Allah'ın; ve zikredin78 Allah'ı çokça; belki sizler felaha326 kavuşursunuz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Salât-Toplantı (Kavram ID: 108)
Felah (Kavram ID: 326)

Sure 63: Münâfikûn/İki Yüzlüler (ٱلْمُنَافِقُون)

Münâfikûn/İki Yüzlüler Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5188 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5188|63|2|اتخذوا ايمنهم جنه فصدوا عن سبيل الله انهم سا ما كانوا يعملون

Latin Literal

2. İttehazû eymânehum cunneten fe saddû an sebîlillâh(sebîlillâhi), innehum sâe mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

Türkçe Çeviri

Edindiler/tuttular yeminlerini/sözleşmelerini bir örtü/gizleme; öyle ki saptırdılar/döndürdüler Allah'ın yolundan; doğrusu onlardır; kötüleşti yapar oldukları.

Sure 64: Teğabün/Aldatma (ٱلتَّغَابُن)

Teğabün/Aldatma Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5198 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5198|64|1|يسبح لله ما في السموت وما في الارض له الملك وله الحمد وهو علي كل شي قدير

Latin Literal

1. Yusebbihu lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ard(ardı), le hul mulku ve le hul hamdu ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Tesbih57 eder Allah'ı göklerdeki162 ve yerdeki; O’nadır* mülk**; ve O’nadır* hamd3; ve O*** her şey üzerine bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Allah'adır.**Mülkiyet. Sahiplik. ***Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Tesbih (Kavram ID: 57)
Gökler (Kavram ID: 162)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Sure 65: Talâk/Boşanma (ٱلطَّلَاق)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5216 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5216|65|1|يايها النبي اذا طلقتم النسا فطلقوهن لعدتهن واحصوا العده واتقوا الله ربكم لا تخرجوهن من بيوتهن ولا يخرجن الا ان ياتين بفحشه مبينه وتلك حدود الله ومن يتعد حدود الله فقد ظلم نفسه لا تدري لعل الله يحدث بعد ذلك امرا

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyu izâ tallaktumun nisâe fe tallikûhunne li iddetihinne ve ahsûl iddeh(iddete), vettekûllâhe rabbekum, lâ tuhricûhunne min buyûtihinne ve lâ yahrucne illâ en ye’tîne bi fâhişetin mubeyyineh(mubeyyinetin), ve tilke hudûdullâh(hudûdullâhi), ve men yeteadde hudûdallâhi fe kad zaleme nefseh(nefsetu), lâ tedrî leallallâhe yuhdısu ba’de zâlike emrâ(emren).

Türkçe Çeviri

Ey nebi132! Boşadığınız zaman kadınları; öyle ki boşayın onları iddetleri652 için*, ve hesaplayın iddeti652; ve takvalı olun Allah’a; Rabbinize4; çıkarmayın onları evlerinden; ve çıkmasınlar (onlar da); dışında ki gelirler apaçık (olmuş) bir fahişelikle490; ve işte şu; hudutlarıdır Allah'ın; ve kim taştı hudutlarını Allah'ın; öyle ki muhakkak zulmetti257 kendi nefsine201 farkına varmaksızın; belki Allah söyler/ortaya çıkarır bunun sonrası bir emir**.

Notlar

Not 1

*İddet sürelerini gözeterek/hesaplayarak boşayın.**Onların işleri artık Yüce Allah'adır. Dilediği gibi emreder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Nebi (Kavram ID: 132)
Nefis (Kavram ID: 201)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Fahişelik. (Kavram ID: 490)
iddet (Kavram ID: 652)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5217 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5217|65|2|فاذا بلغن اجلهن فامسكوهن بمعروف او فارقوهن بمعروف واشهدوا ذوي عدل منكم واقيموا الشهده لله ذلكم يوعظ به من كان يومن بالله واليوم الاخر ومن يتق الله يجعل له مخرجا

Latin Literal

2. Fe izâ belagne ecelehunne fe emsikûhunne bi ma’rûfin evfârikûhunne bi ma’rûfin ve eşhidû zevey adlin minkum ve ekîmûş şehâdete lillâh(lillâhi), zâlikum yûazu bihî men kâne yû’minu billâhi vel yevmil âhir(âhiri), ve men yettekıllâhe yec’al lehu mahrecâ(mahrecen).

Türkçe Çeviri

Öyle ki (kadınlar) ulaştıkları zaman ecellerine*; öyle ki tutun onları (kadınları) marufla291 ya da ayırın onları (kadınları) marufla291; ve şahid tutun adalet680 sahibi ikiyi (iki erkek) sizlerden; ve kıyamda/ayakta tutun şahitliği Allah için; işte sizleredir; vaaz653 edildi onunla kimseye (ki) oldu (o) iman47 eder Allah'a ve ahiret gününe; ve kim takvalı21 olur Allah’a; yapar (Allah) ona bir çıkış yeri.

Notlar

Not 1

*İddet sürelerine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
maruf (Kavram ID: 291)
vaaz (Kavram ID: 653)
Adalet (Kavram ID: 680)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5218 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5218|65|3|ويرزقه من حيث لا يحتسب ومن يتوكل علي الله فهو حسبه ان الله بلغ امره قد جعل الله لكل شي قدرا

Latin Literal

3. Ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib(yahtesibu), ve men yetevekkel alâllâhi fe huve hasbuh(hasbuhu), innallâhe bâligu emrih(emrihî), kad cealallâhu li kulli şey’in kadrâ(kadren).

Türkçe Çeviri

Ve rızıklandırır (Allah) onu* (erkeği) hesaplamadığı/düşünmediği yerden; ve kim tevekkül79 etti Allah'a karşı; öyle ki O (Allah) hesap eder** ona*; doğrusu Allah ulaştırır kendi emrini; muhakkak (ki) yaptı Allah her bir şeye bir kadrân654.

Notlar

Not 1

*Erkeğin rızıklandırılmasının işaret edilmesi anlamlıdır. Boşanmalarda erkek boşadığı kadına karşı cimrilik etmemelidir. Kadının ihtiyacı varsa mutlak karşılamalıdır. Yüce Allah onu (erkeği) hiç de hesaplamadığı bir yerden rızıklandırır.**İnsanın hesaplayamayacağı şeyleri Rabbimiz hesaplar. Ona gereken rızkı verecek olan mekanizmaları hesaplar ve gerçekleştirir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tevekkül (Kavram ID: 79)
Kadrân (Kavram ID: 654)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5219 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5219|65|4|والي ييسن من المحيض من نسايكم ان ارتبتم فعدتهن ثلثه اشهر والي لم يحضن واولت الاحمال اجلهن ان يضعن حملهن ومن يتق الله يجعل له من امره يسرا

Latin Literal

4. Vellâî yeisne minel mahîdı min nisâikum inirtebtum fe iddetuhunne selâsetu eşhurin vellâî lem yahıdn(yahıdne), ve ulâtul ahmâli eceluhunne en yada’ne hamlehunn(hamlehunne), ve men yettekıllâhe yec’al lehu min emrihî yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

Ve şunlar ki kadınlarınızdan (ki) umudunu kestiler hayız656 olmaktan; eğer şüphelendiyseniz öyle ki iddetleri655 onların üç aydır; ve şunlar (da) (şu kadınlar da) ki asla hayız656 olmazlar; ve hamileler olanların eceli ki bırakmalarıdır kendi yüklerini; ve kim takvalı oldu Allah’a yapar ona emrinde/işinde bir kolaylık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hayız (Kavram ID: 656)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5220 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5220|65|5|ذلك امر الله انزله اليكم ومن يتق الله يكفر عنه سياته ويعظم له اجرا

Latin Literal

5. Zâlike emrullâhi enzelehû ileykum, ve men yettekıllâhe yukeffir anhu seyyiâtihî ve yu’zım lehû ecrâ(ecren).

Türkçe Çeviri

İşte bu; emridir Allah'ın; indirdi onu üzerinize; ve kim takvalı21 olur Allah’a; kâfirlik498 eder (Allah) ondan kötülükleri onun; ve azîmleştirir* ona ecri/karşılığı.

Notlar

Not 1

*Büyütür, azametli kılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5221 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5221|65|6|اسكنوهن من حيث سكنتم من وجدكم ولا تضاروهن لتضيقوا عليهن وان كن اولت حمل فانفقوا عليهن حتي يضعن حملهن فان ارضعن لكم فاتوهن اجورهن واتمروا بينكم بمعروف وان تعاسرتم فسترضع له اخري

Latin Literal

6. Eskinû hunne min haysu sekentum min vucdikum ve lâ tudârrûhunne li tudayyikû aleyhinn(aleyhinne), ve in kunne ulâti hamlin fe enfikû aleyhinne hattâ yeda’ne hamle hunn(hunne), fe in erda’ne lekum fe âtûhunne ucûre hunn(hunne), ve’temirû beynekum bi ma’rûf(ma’rûfin), ve in teâsertum fe se turdıu lehû uhrâ.

Türkçe Çeviri

Mesken edindirin* onları mesken edindiğiniz yerden; varlığınızdan**; ve zarar vermeyin onlara darlamak*** için üzerlerine; ve eğer oldularsa bir hamile olan; öyle ki infak6 edin onlar üzerine; ta ki bırakırlar yüklerini; öyle ki eğer emzirirlerse (bebeği) sizlere; öyle ki verin ecirlerini820 onların; ve emredin**** aranızda marufla291; ve eğer zorlanırsanız; öyle ki emzirir onu**** başkası.

Notlar

Not 1

*Kadınlara mesken/barınak/kalacak/tutunacak yer sağlamak.**İmkanınızdan, gücünüzden.***Sıkıntı yaratmak.****Buyurmak.****Bebeği.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
maruf (Kavram ID: 291)
Ecir (Kavram ID: 820)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5222 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5222|65|7|لينفق ذو سعه من سعته ومن قدر عليه رزقه فلينفق مما اتيه الله لا يكلف الله نفسا الا ما اتيها سيجعل الله بعد عسر يسرا

Latin Literal

7. Li yunfık zû seatin min seatih(seatihî), ve men kudire aleyhi rızkuhu fel yunfik mimmâ âtâhullâh(âtâhullâhu), lâ yukellifullâhu nefsen illâ mâ âtâhâ, seyec’alullâhu ba’de usrin yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

İnfak6 etsin bir genişlik sahibi kendi genişliğinden; ve kimse (ki) ölçeklendirdi üzerine rızkı onun öyle ki infak6 etsin Allah'ın verdiğinden; mükellef kılmaz Allah bir nefse201 ona verdiği dışında; yapacak Allah bir darlık sonrasında bir kolaylık.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

infak (Kavram ID: 6)
Nefis (Kavram ID: 201)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5223 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5223|65|8|وكاين من قريه عتت عن امر ربها ورسله فحاسبنها حسابا شديدا وعذبنها عذابا نكرا

Latin Literal

8. Ve keeyyin min karyetin atet an emri rabbihâ ve rusulihî fe hâsebnâhâ hisâben şedîden ve azzebnâhâ azâben nukrâ(nukren).

Türkçe Çeviri

Ve nicesi bir kentten küstahlık etti (kent) ki Rabbinin* emrine ve O’un** resûllerine; öyle ki hesaba çektik onu (kenti) şiddetli bir hesap (-la); ve azap ettik ona*** iğrenç bir azap (-la).

Notlar

Not 1

*Kentin.**Rabbin.***Kente.

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5224 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5224|65|9|فذاقت وبال امرها وكان عقبه امرها خسرا

Latin Literal

9. Fe zâkat ve bâle emrihâ ve kâne âkıbetu emrihâ husrâ(husren).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tattı* vebalini kendi emrinin; ve oldu onun* emrinin akıbeti892 bir hüsran.

Notlar

Not 1

*Kent, kentin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akıbet, akıbet. (Kavram ID: 892)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5225 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5225|65|10|اعد الله لهم عذابا شديدا فاتقوا الله ياولي الالبب الذين امنوا قد انزل الله اليكم ذكرا

Latin Literal

10. E addallâhu lehum azâben şedîden fettekûllâhe yâ ulîl elbâb(elbâbi), ellezîne âmenû, kad enzelallâhu ileykum zikrâ(zikren).

Türkçe Çeviri

Adetledi* Allah onlara şiddetli bir azabı; öyle ki takvalı21 olun Allah’a ey elbâb88 sahipleri; iman47 etmiş kimseler! Muhakkak indirdi Allah üzerinize bir zikir78.

Notlar

Not 1

*Sayısı belli olarak, ardışık gelecek şekilde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
iman (Kavram ID: 47)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Elbâb (Kavram ID: 88)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5226 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5226|65|11|رسولا يتلوا عليكم ايت الله مبينت ليخرج الذين امنوا وعملوا الصلحت من الظلمت الي النور ومن يومن بالله ويعمل صلحا يدخله جنت تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا قد احسن الله له رزقا

Latin Literal

11. Resûlen yetlû aleykum âyâtillâhi mubeyyinâtin li yuhricellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti minez zulumâti ilen nûr(nûri), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yudhilhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), kad ahsenallâhu lehu rızkâ(rızkan).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür418* (ki) okur sizlere Allah'ın ayetlerini454 beyanatlarla620; çıkarması için (Allah’ın) iman47 etmiş kimseleri ve sâlihât18 yapmışları karanlıklardan nura** doğru; ve kim iman47 eder Allah'a ve yapar bir sâlih777 sokar/girdirir onu (Allah) cennetlere; akar altından onun*** nehirler; ölümsüzlerdir185 orada ebediyen; muhakkak daha güzelleştirir Allah ona**** bir rızık (-la).

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Aydınlık.***Cennetin.****Kimseye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Resûl (Kavram ID: 418)
Ayetler (Kavram ID: 454)
Beyanat (Kavram ID: 620)
Sâlih (Kavram ID: 777)

Talâk/Boşanma Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5227 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5227|65|12|الله الذي خلق سبع سموت ومن الارض مثلهن يتنزل الامر بينهن لتعلموا ان الله علي كل شي قدير وان الله قد احاط بكل شي علما

Latin Literal

12. Allâhullezî halaka seb’a semâvâtin ve minel ardı mislehunn(mislehunne), yetenezzelul emru beynehunne li ta’lemû ennallâhe alâ kulli şey’in kadîrun ve ennallâhe kad ehâta bi kulli şey’in ilmâ(ilmen).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) yaratandır yedi gökleri161 ve yerden mislini870 onların*; iner emir** onların arasında; bilmeniz içindir*** ki Allah her bir şey üzerine bir Kadîr'dir177; ve ki Allah muhakkak sardı/kuşattı her bir şeyi bir ilim**** (-le).

Notlar

Not 1

*Çoğul dişil gelmiştir. Yedi göklerin çoğulu ve yerin çoğulu. Hem gökleri, hem yeri hem de her ikisini işaret edebilir. Anlarız ki çoklu gökler (atmosferlere sahip yerler/gezegenler) içeren başka Güneş sistemleri işaret edilmiştir. Galaksimizde 400 milyar yıldızın etrafında dönen çok sayıda yer/gezegen gökleriyle (atmosferleriyle) birlikte dönmektedir. **Bu gezegenlerin atmosferleri de aktiftir. Emir/işler Yüce Allah'ın dilediği şekilde ilerler. Tıpkı sizin Dünya gezegeninizdeki gibi. Atmosfer ve yer arasında emir/işler sürekli akar.***Eğer ki ilimle ve bilimle bunları görürseniz Yüce Allah'ın nasıl bir ölçü koyduğunu anlarsınız. ****Yüce Allah bizlere ilmi işaret etmektedir. Yüce Allah'ın kendisine ilmi artırdığı kimseler bu yedi gökler ve yerden benzerlerindeki ölçüye tanık olur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yedi gökler (Kavram ID: 161)
Kadîr (Kavram ID: 177)

Sure 66: Tahrim/Haramlaştırılan (ٱلتَّحْرِيم)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5228 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5228|66|1|يايها النبي لم تحرم ما احل الله لك تبتغي مرضات ازوجك والله غفور رحيم

Latin Literal

1. Yâ eyyuhen nebiyyu lime tuharrimu mâ ehallallâhu lek(leke), tebtegî merdâte ezvâcik(ezvâcike), vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Niçin haram739 kılarsın Allah'ın sana helal kıldığını (ki) aranırsın/bakınırsın eşlerinin rızasına?; ve Allah bir Gafûr’dur20; bir Rahîm’dir2.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5229|66|2|قد فرض الله لكم تحله ايمنكم والله موليكم وهو العليم الحكيم

Latin Literal

2. Kad faradallâhu lekum tehillete eymânikum, vallâhu mevlâkum, ve huvel alîmul hakîm(hakîmu).

Türkçe Çeviri

Muhakkak farz497 kıldı Allah sizlere yeminlerinizi* çözmeyi; ve Allah mevlânızdır**; ve O Alîm’dir8; Hakîm’dir9.

Notlar

Not 1

*Diyalektle/jargonla/ağızla yaptığınız yeminler gerçek yeminler asla değildir. Çözeceksiniz bunları. Bak: 2:225.**Sahibinizdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alîm (Kavram ID: 8)
Hakîm (Kavram ID: 9)
Farz kılmak/etmek. (Kavram ID: 497)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5230 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5230|66|3|واذ اسر النبي الي بعض ازوجه حديثا فلما نبات به واظهره الله عليه عرف بعضه واعرض عن بعض فلما نباها به قالت من انباك هذا قال نباني العليم الخبير

Latin Literal

3. Ve iz eserren nebiyyu ilâ ba’dı ezvâcihî hadîsâ(hadîsen), fe lemmâ nebbeet bihî ve azherehullâhu aleyhi arrefe ba’dahu ve a’rada an ba’d(ba’dın), fe lemmâ nebbeehâ bihî kâlet men enbeeke hâzâ, kâle nebbeeniyel alîmul habîr(habîru).

Türkçe Çeviri

Ve sırlaştığı zaman nebi* eşlerinden bir kısmına karşı bir söz/hadis; öyle ki ne zaman ki haber verdi** onu***; ve açığa çıkardı740 onu**** Allah ona*; arif etti/bildirdi* bir kısmını onun**** ve kaçındı bir kısmından; öyle ki ne zaman ki haber verdi* ona***** onu****** dedi*****: "Kim haber verdi sana bunu?"; dedi*: "Haber verdi bana Alîm; Habîr (olan)."

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed, Nebi Muhammed'e, **Eşlerden birisi diğerlerine.***Sözü/hadisi.****Eşlerden birisinin diğerlerine haber verdiğini.*****Sırlaştırılmış sözü diğerlerine haber veren eşe, sırlaştırılmış sözü diğerlerine haber veren eş.******Sırlaştırılmış sözü diğerlerine haber vermesini.***

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5231|66|4|ان تتوبا الي الله فقد صغت قلوبكما وان تظهرا عليه فان الله هو موليه وجبريل وصلح المومنين والمليكه بعد ذلك ظهير

Latin Literal

4. İn tetûbâ ilâllâhi fe kad sagat kulûbukumâ, ve in tezâherâ aleyhi fe innallâhe huve mevlâhu ve cibrîlu ve sâlihul mû’minîn(mû’minîne), vel melâiketu ba’de zâlike zahîr(zahîrun).

Türkçe Çeviri

Eğer tevbe33 ederseniz ikiniz* Allah'a karşı; öyle ki muhakkak eğildi/büküldü ikinizin kalpleri; ve eğer destekleşirseniz ikiniz* ona** karşı; öyle ki doğrusu Allah; O; mevlâsıdır68 onun**; ve Cibrîl282; ve sâlihler217 müminler27; ve melekler48; bundan sonra bir destektir (ona).

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in iki eşi.**Nebi Muhammed'e, Nebi Muhammed'in.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Mevlâ (Kavram ID: 68)
Sâlihler (Kavram ID: 217)
Cibrîl (Kavram ID: 282)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5232|66|5|عسي ربه ان طلقكن ان يبدله ازوجا خيرا منكن مسلمت مومنت قنتت تيبت عبدت سيحت ثيبت وابكارا

Latin Literal

5. Asâ rabbuhû in tallakakunne en yubdilehû ezvâcen hayren min kunne muslimâtin mû’minâtin kânitâtin tâibâtin âbidâtin sâihâtin seyyibâtin ve ebkârâ(ebkâren).

Türkçe Çeviri

Belki de onun* Rabbi4 -eğer boşasaydı sizleri- ki değiştirir ona* sizlerden (daha) hayırlı müslüman431**; mümin27**, kanaat398 eden**; tevbe33 eden**; kulluk46 eden**; seyahat735 eden**; dul ve bakir eşler.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed'in, Nebi Muhammed'e.**Kadınlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Kanaat etmek. (Kavram ID: 398)
Müslüman (Kavram ID: 431)
Seyahat edenler. (Kavram ID: 735)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5233 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5233|66|6|يايها الذين امنوا قوا انفسكم واهليكم نارا وقودها الناس والحجاره عليها مليكه غلاظ شداد لا يعصون الله ما امرهم ويفعلون ما يومرون

Latin Literal

6. Yâ eyyuhellezîne âmenû kû enfusekum ve ehlîkum nâren vakûduhân nâsu vel hicâretu aleyhâ melâiketun gılâzun şidâdun lâ ya’sûnallâhe mâ emerehum ve yef’alûne mâ yu’merûne.

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Sakındırın nefislerinizi201 ve ahalinizi568; bir ateşe834 (ki) onun* yakıtı insanlar ve taştır; üzerindedir onun* şiddetli, kaba/kalın/sert melekler737; asi gelmezler Allah’ın kendilerine emrettiğine; ve faaliyete geçirirler emredildiklerini.

Notlar

Not 1

*Ateşin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Nefis (Kavram ID: 201)
Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5234 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5234|66|7|يايها الذين كفروا لا تعتذروا اليوم انما تجزون ما كنتم تعملون

Latin Literal

7. Yâ eyyuhellezîne keferû lâ ta’tezirûl yevm(yevme), innemâ tuczevne mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

Türkçe Çeviri

Ey kâfirlik25 etmiş kimseler! Özür dilemeyin bugün; ancak ki cezalandırılıyorsunuz yapmış olduğunuza (karşı).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5235 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5235|66|8|يايها الذين امنوا توبوا الي الله توبه نصوحا عسي ربكم ان يكفر عنكم سياتكم ويدخلكم جنت تجري من تحتها الانهر يوم لا يخزي الله النبي والذين امنوا معه نورهم يسعي بين ايديهم وبايمنهم يقولون ربنا اتمم لنا نورنا واغفر لنا انك علي كل شي قدير

Latin Literal

8. Yâ eyyuhellezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan), asâ rabbukum en yukeffire ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihel enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu), nûruhum yes’â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Ey iman47 etmiş kimseler! Tevbe33 edin Allah'a karşı içten/samimi bir tevbe (-yle); belki de Rabbiniz4 ki kâfirlik25 eder sizden kötülüklerinizi ve sokar sizleri cennetlere (ki) akar altlarından onun** nehirler; gündür (ki) rezil etmez Allah nebiyi* ve onunla beraber iman47 etmiş kimseleri; nurları*** onların yürür/ilerler elleri arasında ve sağlarında; derler: "Rabbimiz4! Tamamla bizlere nurumuzu***; ve mağfiret319 et bizlere; doğrusu sensin her bir şey üzerine bir Kadîr177."

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.**Cennetin.***Aydınlıkları, aydınlığımızı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)
Tevbe (Kavram ID: 33)
iman (Kavram ID: 47)
Kadîr (Kavram ID: 177)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5236 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5236|66|9|يايها النبي جهد الكفار والمنفقين واغلظ عليهم وماويهم جهنم وبيس المصير

Latin Literal

9. Yâ eyyuhen nebiyyu câhidil kuffâre vel munâfikîne vagluz aleyhim, ve me’vâhum cehennem(cehennemu), ve bi’sel masîr(masîru).

Türkçe Çeviri

Ey nebi*! Cihat356 et kâfirlere25 ve münâfıklara26 (karşı); ve katı/kaba/sert ol onlara; ve sığınakları onların cehennemdir; ve ne uğursuz/perişan varış yeridir.

Notlar

Not 1

*Nebi Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Münâfık (Kavram ID: 26)
Cihat etmek (Kavram ID: 356)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5237 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5237|66|10|ضرب الله مثلا للذين كفروا امرات نوح وامرات لوط كانتا تحت عبدين من عبادنا صلحين فخانتاهما فلم يغنيا عنهما من الله شيا وقيل ادخلا النار مع الدخلين

Latin Literal

10. Dareballâhu meselen lillezîne keferûmreete nûhın vemreete lût(lûtın), kânetâ tahte abdeyni min ibâdinâ sâlihayni fe hânetâhumâ fe lem yugniyâ anhumâ minallâhi şey’en ve kîledhulen nâre mead dâhılîn(dâhilîne).

Türkçe Çeviri

Darp* etti Allah bir misali/benzeri kâfirlik25 etmiş kimselere; Nûh'un karısını ve Lût'un karısını; olmuşlardı** kullarımızdan iki salih kulun altında; öyle ki ihanet ettiler** onlara***; öyle ki asla savamadılar738*** onlara** Allah’tan bir şey; ve denildi; "Girin ikiniz** ateşe834 girenlerle beraber."

Notlar

Not 1

*Ortaya koydu, vurdu. Bu ortaya koyma surenin başında işaret edilen nebi Muhammed'in eşlerine de bir derstir, örnektir. Nûh ve Lût karılarını kurtaramamışlardır. Nebi Muhammed'in karısı olmanız size asla bir fayda sağlamaz buyurulmaktadır. **İki kadın, iki kadına.***Nûh ve Lût'a, Nûh ve Lût.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5238 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5238|66|11|وضرب الله مثلا للذين امنوا امرات فرعون اذ قالت رب ابن لي عندك بيتا في الجنه ونجني من فرعون وعمله ونجني من القوم الظلمين

Latin Literal

11. Ve dareballâhu meselen lillezîne âmenûmreete fir’avn(fir’avne), iz kâlet rabbibni lî indeke beyten fîl cenneti ve neccinî min fir’avne ve amelihî ve neccinî minel kavmiz zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Ve darp* etti Allah bir misali/benzeri iman47 etmiş kimselere; firavunun711 karısını (ki) dediği** zaman: "Rabbim4! Bina et bana indinde/katında, bir ev cennette; ve kurtar beni firavundan711; ve yaptığından onun; ve kurtar beni zalimler257 kavminden/toplumundan."

Notlar

Not 1

*Ortaya koydu, vurdu. Bu ortaya koyma surenin başında işaret edilen nebi Muhammed'in eşlerine de bir derstir, örnektir. Cehenneme gideceği kesin olan firavunun karısının mümin bir kadın olduğunu, Yüce Allah'a teslim olduğunu ve zulme karşı mücadele ettiğini anlarız.**Firavunun karısı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Tahrim/Haramlaştırılan Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5239 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5239|66|12|ومريم ابنت عمرن التي احصنت فرجها فنفخنا فيه من روحنا وصدقت بكلمت ربها وكتبه وكانت من القنتين

Latin Literal

12. Ve meryemebnete ımrânelletî ahsanet fercehâ fe nefahnâ fîhi min rûhınâ ve saddekat bi kelimâti rabbihâ ve kutubihî ve kânet minel kânitîn(kânitîne).

Türkçe Çeviri

Ve İmrân'ın kızı Meryem'i; o ki ulaşılmaz kıldı bacak arasındakini; öyle ki nefes verdik ona* ruhumuzdan608; ve doğruladı kelimelerini416 Rabbinin4; ve kitaplarını**; ve oldu kanaat398 edenlerden.

Notlar

Not 1

*Meryem'i işaret ederken eril tekil zamirle gelmesi büyük bir mucizedir. Bu da bizlere Meryem'in gerçek bir hermafrodit (Dış cinsel organı kadın olmakla birlikte karın içinde hem yumurtalığın hem de testisin bulunması) olduğunun başka bir delilini sunar. Meryem'in vücudunda bazı hücreler 46 XX, bazı hücreler 46 XY kromozomuna sahipti. **Yazıtlarını. Levh-i Mahfûz kitabında yazılı olan kuantum bilgileri tecelli etti ve Yüce Allah'ın kelimesi/emri/buyruğu yerine geldi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kanaat etmek. (Kavram ID: 398)

Sure 67: Mülk/Mülkiyet (ٱلْمُلْك)

Mülk/Mülkiyet Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5240 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5240|67|1|تبرك الذي بيده الملك وهو علي كل شي قدير

Latin Literal

1. Tebârekellezî bi yedihil mulku ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

Türkçe Çeviri

Bereketlendi* ki elindedir** mülk***; ve O**** her şey bir üzerine bir Kadîr’dir177.

Notlar

Not 1

*Allah.**O'nun. Allah'ın.***Mülkiyet. Sahiplik.****Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadîr (Kavram ID: 177)

Sure 68: Kalem/Kalem (ٱلْقَلَم)

Kalem/Kalem Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5297 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5297|68|28|قال اوسطهم الم اقل لكم لولا تسبحون

Latin Literal

28. Kâle evsatuhum e lem ekul lekum levlâ tusebbihûn(tusebbihûne).

Türkçe Çeviri

Dedi en hayırlısı/ortası onlardan: “Demez miyim sizlere; niye tesbih31 etmezsiniz?”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın tesbihi (Kavram ID: 31)

Kalem/Kalem Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 5298 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5298|68|29|قالوا سبحن ربنا انا كنا ظلمين

Latin Literal

29. Kâlû subhâne rabbinâ innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Subhân'dır7 Rabbimiz4; doğrusu biz olduk zulmedenler.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Subhân (Kavram ID: 7)

Kalem/Kalem Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 5311 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5311|68|42|يوم يكشف عن ساق ويدعون الي السجود فلا يستطيعون

Latin Literal

42. Yevme yukşefu an sâkın ve yud’avne iles sucûdi fe lâ yestetîûn(yestetîûne).

Türkçe Çeviri

O gün sıyrılıp kaldırılır (kas/güç) bacaktan/uyluktan; ve davet edilirler secdeye12; öyle ki itaat edemezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Kalem/Kalem Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 5312 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5312|68|43|خشعه ابصرهم ترهقهم ذله وقد كانوا يدعون الي السجود وهم سلمون

Latin Literal

43. Hâşiaten ebsâruhum terhekuhum zilleh(zilletun), ve kad kânû yud’avne iles sucûdi ve hum sâlimûn(sâlimûne).

Türkçe Çeviri

Alçalmış/kibri kırılmış gözleri onların; yetişir onlara bir zillet; ve muhakkak ki olmuşlardı davet edilirler secdelere12; ve onlar salimler (-di)/sağlıklılar (-dı).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Kalem/Kalem Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 5320 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5320|68|51|وان يكاد الذين كفروا ليزلقونك بابصرهم لما سمعوا الذكر ويقولون انه لمجنون

Latin Literal

51. Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semîûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler âdeta/neredeyse mutlak kaydırırlar seni bakışlarıyla; ne zaman ki işittiler zikri78; ve derler doğrusu o (Muhammed peygamber) mutlak bir mecnundur302.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Mecnun (Kavram ID: 302)

Sure 69: Hâkka/Hak (ٱلْحَاقَّة)

Hâkka/Hak Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5322 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5322|69|1|الحاقه

Latin Literal

1. El hâkkah(hâkkatu).

Türkçe Çeviri

Hak*

Notlar

Not 1

*Gerçek, hak olan o şey.

Hâkka/Hak Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5327 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5327|69|6|واما عاد فاهلكوا بريح صرصر عاتيه

Latin Literal

6. Ve emmâ âdun fe uhlikû bi rîhın sarsarin âtiyeh(âtîyetin).

Türkçe Çeviri

Ve gelince Âd'a1015; öyle ki helak edildiler azgın, sarsar1025bir rüzgarla.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Âd. (Kavram ID: 1015)
Sarsar (Kavram ID: 1025)

Hâkka/Hak Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5328 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5328|69|7|سخرها عليهم سبع ليال وثمنيه ايام حسوما فتري القوم فيها صرعي كانهم اعجاز نخل خاويه

Latin Literal

7. Sehharehâ aleyhim seb’a leyâlin ve semâniyete eyyâmin husûmen fe terel kavme fîhâ sar’â ke ennehum a’câzu nahlin hâviyeh(hâviyetin).

Türkçe Çeviri

Boyun eğdirdi onu* üzerlerine** yedi gece ve sekiz gün; kesintisiz***; öyle ki görürsün (o) kavmi** orada**** serilen/devrilen ki onlar içi boş hurma kütükleri gibidirler.

Notlar

Not 1

*Rüzgârı.**Âd kavmi.***Kökünü kazıyacak şekilde, hiç durmadan.****Yurtlarında.

Sure 70: Meâric/Yükselme Yerleri (ٱلْمَعَارِج)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5388 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5388|70|15|كلا انها لظي

Latin Literal

15. Kellâ, innehâ lezâ.

Türkçe Çeviri

Hayır! Doğrusu o* lezâdır800.

Notlar

Not 1

*Cehennemin ateşi. Hutame veya Hâviye. Hutame olması daha olasıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lezâ (Kavram ID: 800)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5389 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5389|70|16|نزاعه للشوي

Latin Literal

16. Nezzâaten liş şevâ.

Türkçe Çeviri

Bir soyucu/sıyırıcı kafatasını.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5390 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5390|70|17|تدعوا من ادبر وتولي

Latin Literal

17. Ted’û men edbera ve tevellâ.

Türkçe Çeviri

Çağırır kimseyi; sırtını döndü o; ve yüz çevirdi.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5391 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5391|70|18|وجمع فاوعي

Latin Literal

18. Ve cemea fe ev’â.

Türkçe Çeviri

Ve topladı o; öyle ki istifledi.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5392 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5392|70|19|ان الانسن خلق هلوعا

Latin Literal

19. İnnel insâne hulika helûâ(helûan).

Türkçe Çeviri

Doğrusu insan yaratıldı; bir sabırsız/endişeli.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5393 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5393|70|20|اذا مسه الشر جزوعا

Latin Literal

20. İzâ messehuş şerru cezûâ(cezûan).

Türkçe Çeviri

Temsa ettiği zaman ona şer/kötülük; bir kaygı/sıkıntı/endişe/sabırsızlık.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5394 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5394|70|21|واذا مسه الخير منوعا

Latin Literal

21. Ve izâ messehul hayru menûâ(menûan).

Türkçe Çeviri

Ve dokunduğu zaman hayır/iyilik; bir mâni olan/engelleyen.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5395 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5395|70|22|الا المصلين

Latin Literal

22. İllel musallîn(musallîne).

Türkçe Çeviri

Dışındadır musallin112.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musallin (Kavram ID: 112)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5396 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5396|70|23|الذين هم علي صلاتهم دايمون

Latin Literal

23. Ellezîne hum alâ salâtihim dâimûn(dâimûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler; onlar salâtlarında23 daimîlerdir/devamlılardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5397 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5397|70|24|والذين في امولهم حق معلوم

Latin Literal

24. Vellezîne fî emvâlihim hakkun ma’lûm(ma’lûmun).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; mallarındadır onların bir hak; bildirilen/malum edilen.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5398 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5398|70|25|للسايل والمحروم

Latin Literal

25. Lis sâili vel mahrûm(mahrûmi).

Türkçe Çeviri

İsteyen için; ve mahrum bırakılmış için.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5399 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5399|70|26|والذين يصدقون بيوم الدين

Latin Literal

26. Vellezîne yusaddikûne bi yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) tasdik ederler din gününü109.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5400 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5400|70|27|والذين هم من عذاب ربهم مشفقون

Latin Literal

27. Vellezîne hum min azâbi rabbihim muşfikûn(muşfikûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) onlar Rablerinin4 azabından korku474 duyanlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5401 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5401|70|28|ان عذاب ربهم غير مامون

Latin Literal

28. İnne azâbe rabbihim gayru me’mûn(me’mûnin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rablerinin4 azabı emin olunur değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 5402 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5402|70|29|والذين هم لفروجهم حفظون

Latin Literal

29. Vellezîne hum li furûcihim hâfizûn(hâfizûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimselerdir (ki) onlar bacak aralarındakileri110 koruyucudurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 5403 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5403|70|30|الا علي ازوجهم او ما ملكت ايمنهم فانهم غير ملومين

Latin Literal

30. İllâ alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum fe innehum gayru melûmîn(melûmîne).

Türkçe Çeviri

Dışında; eşleri ya da sağ ellerinin malik olduğu77; doğrusu onlar değildir ayıplananlar*.

Notlar

Not

‘mâ meleket eymânuhum’ ‘sağ ellerinin malik olduğu’ demektir. Bir sözleşme, bir antlaşma gereği bazı kimselerin emrinde ve hükmünde olan kimselerdir. Günümüzde evlerde ya da iş yerlerinde maaşla çalışan işçiler örnek verilebilir. Bir önceki ayette geçen ‘onlar bacak aralarındakileri koruyucudurlar’ işareti düşünüldüğünde bacak arasında bulunan cinsel organ bölgelerini ancak eşleri veya kendileriyle bir sözleşme içinde çalışan erkek ya da kadın kimseler görebilecektir. Olayın cinsel ilişkiyle, nikahla bir ilgisi yoktur. Olay bacak arasındakileri görebilecek kimseleri işaret eder. Bu ayette sözleşmeli olarak evde çalışan yaşlı bakıcılar, hasta bakıcıların gibi kimselerin işaret edildiği ortadadır. Çünkü hiçbir şekilde bu durum ayıplanmaz. Eşlerin veya bakıcıların gerektiği durumda bacak arasındaki bölgeyi temizlemek gibi amaçlar için görmesi gerekebilir.

Not 1

*Yaşlı/hasta bakımı yapanların (kadın/erkek) gerektiğinde cinsel organları görmesi ayıplanmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sağ elin sahip olduğu (Kavram ID: 77)

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 5404 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5404|70|31|فمن ابتغي ورا ذلك فاوليك هم العادون

Latin Literal

31. Fe menibtegâ verâe zâlike fe ulâike humul âdûn(âdûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim aradı ötesinde bunun; öyle ki şunlar; onlardır sınırı aşanlar.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 5405 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5405|70|32|والذين هم لامنتهم وعهدهم رعون

Latin Literal

32. Vellezîne hum li emânâtihim ve ahdihim râûn(râûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; onlar emanetlerini ve ahitlerini/sözleşmelerini gözetenlerdir.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 5406 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5406|70|33|والذين هم بشهدتهم قايمون

Latin Literal

33. Vellezîne hum bi şehâdâtihim kâimûn(kâimûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler; onlar şahitliklerinde/tanıklıklarında dosdoğrudurlar/dimdiktirler.

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 5407 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5407|70|34|والذين هم علي صلاتهم يحافظون

Latin Literal

34. Vellezîne hum alâ salâtihim yuhâfizûn(yuhâfizûne).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) onlar salâtlarını23 korurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Meâric/Yükselme Yerleri Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 5408 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5408|70|35|اوليك في جنت مكرمون

Latin Literal

35. Ulâike fî cennâtin mukremûn(mukremûne).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar cennetlerdedir; şereflendirilmişler/onurlandırılmışlar (olarak).

Sure 71: Nûh/Nûh (نُوح)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5418 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5418|71|1|انا ارسلنا نوحا الي قومه ان انذر قومك من قبل ان ياتيهم عذاب اليم

Latin Literal

1. İnnâ erselnâ nûhan ilâ kavmihî en enzir kavmeke min kabli en ye’tiyehum azâbun elîm(elîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz gönderdik Nûh’u kavmine/toplumuna; ki "uyar kendi kavmini/toplumunu (diye)"; gelmesi öncesinde onlara elim/acıklı bir azap.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5419 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5419|71|2|قال يقوم اني لكم نذير مبين

Latin Literal

2. Kâle yâ kavmi innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Ey kavmim/toplumum! Doğrusu ben sizlere apaçık bir uyarıcıyım"

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5420 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5420|71|3|ان اعبدوا الله واتقوه واطيعون

Latin Literal

3. Eni’budûllâhe vettekûhu ve etîûn(etîûni).

Türkçe Çeviri

"Ki kulluk46 edin Allah'a; ve takvalı21 olun O'na; ve itaat edin573 bana."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Nûh'a itaat etmek. (Kavram ID: 573)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5421 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5421|71|4|يغفر لكم من ذنوبكم ويوخركم الي اجل مسمي ان اجل الله اذا جا لا يوخر لو كنتم تعلمون

Latin Literal

4. Yagfir lekum min zunûbikum ve yûahhırkum ilâ ecelin musemmâ(musemmen), inne ecelallâhi izâ câe lâ yuahhar(yûahharu), lev kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

"Mağfiret319 eder sizlere günahlarınızdan; ve erteler belirli bir ecele* kadar; doğrusu Allah'ın eceli* geldiği zaman ertelenmez; biliyorlar olduysanız eğer."

Notlar

Not 1

*Süre.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mağfiret (Kavram ID: 319)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5422 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5422|71|5|قال رب اني دعوت قومي ليلا ونهارا

Latin Literal

5. Kâle rabbi innî deavtu kavmî leylen ve nehârâ(nehâran).

Türkçe Çeviri

Dedi (Nûh): "Rabbim!4 Doğrusu ben davet ettim kavmimi/toplumumu gece ve gündüz."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5423 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5423|71|6|فلم يزدهم دعاي الا فرارا

Latin Literal

6. Fe lem yezidhum duâî illâ firârâ(firâran).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki asla artırmaz onlara benim davetim bir firar/kaçış dışında."

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5424 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5424|71|7|واني كلما دعوتهم لتغفر لهم جعلوا اصبعهم في اذانهم واستغشوا ثيابهم واصروا واستكبروا استكبارا

Latin Literal

7. Ve innî kullemâ deavtuhum li tagfire lehum cealû esâbiahum fî âzânihim vestagşev siyâbehum ve esarrû vestekberûstikbârâ(vestekberûstikbâran).

Türkçe Çeviri

"Ve doğrusu ben her davet ettiğim zaman onları; bağışlaman için onları; koydular parmaklarını kulaklarına; ve örttüler574 siyâblarını853; ve ısrar ettiler; ve kibirlendiler bir kibir (-le)."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Siyâb (Kavram ID: 853)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5425 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5425|71|8|ثم اني دعوتهم جهارا

Latin Literal

8. Summe innî deavtuhum cihârâ(cihâran).

Türkçe Çeviri

"Sonra doğrusu ben davet ettim onları bir apaçık ilan/anons (-la)."

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5426 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5426|71|9|ثم اني اعلنت لهم واسررت لهم اسرارا

Latin Literal

9. Summe innî a’lentu lehum ve esrartu lehum isrârâ(isrâran).

Türkçe Çeviri

"Sonra doğrusu ben alenileştirdim* onlara; ve sırlaştırdım** onlara bir sır (-la)."

Notlar

Not 1

*Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan.**Gizli, örtülü olarak.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5427 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5427|71|10|فقلت استغفروا ربكم انه كان غفارا

Latin Literal

10. Fe kul tustagfırû rabbekum innehu kâne gaffârâ(gaffâran).

Türkçe Çeviri

"Öyle ki dedim: "İstiğfar/mağfiret319 sunun Rabbinize4; doğrusu O oldu bir Gaffâr575.""

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mağfiret (Kavram ID: 319)
Gaffâr (Kavram ID: 575)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5428 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5428|71|11|يرسل السما عليكم مدرارا

Latin Literal

11. Yursilis semâe aleykum midrârâ(midrâren).

Türkçe Çeviri

"Gönderir gökten180 üzerinize bol akan/yağmur."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5429 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5429|71|12|ويمددكم بامول وبنين ويجعل لكم جنت ويجعل لكم انهرا

Latin Literal

12. Ve yumdidkum biemvâlin ve benîne ve yec’al lekum cennâtin ve yec’al lekum enhârâ(enhâren).

Türkçe Çeviri

"Ve medet eder/genişletir/destekler sizleri mallarla ve oğullarla; ve yapar sizlere cennetler*; ve yapar sizlere nehirler."

Notlar

Not 1

*Cennetteki gibi bir hayat.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5430 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5430|71|13|ما لكم لا ترجون لله وقارا

Latin Literal

13. Mâ lekum lâ tercûne lillâhi vekârâ(vekâren).

Türkçe Çeviri

Nedir sizlere (olan ki) ummazsınız Allah için bir saygı.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5431 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5431|71|14|وقد خلقكم اطوارا

Latin Literal

14. Ve kad halakakum etvârâ(etvâren).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun yarattı sizleri evreler576 (-le).

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5432 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5432|71|15|الم تروا كيف خلق الله سبع سموت طباقا

Latin Literal

15. E lem terev keyfe halakallâhu seb’a semâvâtin tıbâkâ(tıbâkan).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin (ki) nasıl yarattı Allah yedi gökleri161 tabakalar* (-la).

Notlar

Not 1

*Katman katman yaratılış. Bu yaratma şekli sadece göklerde değil her yerde karşımıza çıkmaktadır. Atom seviyesinde de katmanlı yaratılış mevcuttur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yedi gökler (Kavram ID: 161)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5433 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5433|71|16|وجعل القمر فيهن نورا وجعل الشمس سراجا

Latin Literal

16. Ve cealel kamere fîhinne nûren ve cealeş şemse sirâcâ(sirâcen).

Türkçe Çeviri

Ve yaptı Ay'ı onlarda* bir nur**; ve yaptı Güneş’i bir sirac***.

Notlar

Not 1

*Yedi göklerde, çoklu göklerde. Çoklu gökler içeren Güneş sistemimiz.**Aydınlık.***Lamba. Işığını kendisi üreten.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5434 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5434|71|17|والله انبتكم من الارض نباتا

Latin Literal

17. Vallâhu enbetekum minel ardı nebâtâ(nebâten).

Türkçe Çeviri

Ve Allah bitirdi* sizleri yerden bir bitki/nebati576 (olarak).

Notlar

Not 1

*Yetiştirdi.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5435 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5435|71|18|ثم يعيدكم فيها ويخرجكم اخراجا

Latin Literal

18. Summe yuîdukum fîhâ ve yuhricukum ihrâcâ(ihrâcen).

Türkçe Çeviri

Sonra geri döndürür* sizleri oraya (yere); ve çıkarır sizleri bir çıkış** (-la).

Notlar

Not 1

*İnsanın atomları yere karışır. **Ahiret evreninde oluşan yerden tekrar bir çıkış söz konusudur. Yeni bedenlere bilinçlerin transfer edilmesiyle insan tekrar dirilir.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5436 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5436|71|19|والله جعل لكم الارض بساطا

Latin Literal

19. Vallâhu ceale lekumul arda bisâtâ(bisâtan).

Türkçe Çeviri

Ve Allah yaptı sizlere yeri bir genişlik/uzunluk/yaygınlık*.

Notlar

Not 1

*Dünyanın yüzey alanı Hadean döneminde yarıçapının artmasıyla 4πr² formülüne göre genişletilmiştir.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5437 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5437|71|20|لتسلكوا منها سبلا فجاجا

Latin Literal

20. Li teslukû minhâ subulen ficâcâ(ficâcen).

Türkçe Çeviri

Yolculuk etmeniz için; oradandır* geniş/açık yollar.

Notlar

Not 1

*Yerden.

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5438 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5438|71|21|قال نوح رب انهم عصوني واتبعوا من لم يزده ماله وولده الا خسارا

Latin Literal

21. Kâle nûhun rabbi innehum asavnî vettebeû men lem yezidhu mâluhu ve veleduhû illâ hasârâ(hasâran).

Türkçe Çeviri

Dedi Nûh: "Rabbim!4 Doğrusu onlar asilik ettiler bana; ve tabi oldular bir kimseye (ki) asla artırmaz ona kendi malı ve kendi veledi/çocuğu bir hüsran dışında."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5439 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5439|71|22|ومكروا مكرا كبارا

Latin Literal

22. Ve mekerû mekren kubbârâ(kubbâren).

Türkçe Çeviri

"Ve tuzak kurdular; büyük bir tuzak."

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5440 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5440|71|23|وقالوا لا تذرن الهتكم ولا تذرن ودا ولا سواعا ولا يغوث ويعوق ونسرا

Latin Literal

23. Ve kâlû lâ tezerunne âlihetekum ve lâ tezerrunne vedden ve lâ suvâan ve lâ yegûse ve yeûka ve nesrâ(nesren).

Türkçe Çeviri

"Ve dediler bırakmayın ilâhlarınızı74; ve bırakmayın577 vedd’i; ve ne de suvâ’ı; ve ne de yegûs'u; ve yeûk’u ve nesr'i."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5441 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5441|71|24|وقد اضلوا كثيرا ولا تزد الظلمين الا ضللا

Latin Literal

24. Ve kad edallû kesîrâ(kesîren), ve lâ tezidiz zâlimîne illâ dalâlâ(dalâlen).

Türkçe Çeviri

"Ve muhakkak ki dalalete128 düşürdüler çoğunu; ve artırmazsın sen* zalimlere257 dalalet128 dışında."

Notlar

Not 1

*Rabbim.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5442 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5442|71|25|مما خطيتهم اغرقوا فادخلوا نارا فلم يجدوا لهم من دون الله انصارا

Latin Literal

25. Mimmâ hatîâtihim ugrikû fe udhılû nâran fe lem yecıdû lehum min dûnillâhi ensârâ(ensâren).

Türkçe Çeviri

Hatalarından dolayı boğuldular; öyle ki sokuldular ateşe834; öyle ki asla bulamazlar kendilerine Allah’ın astından yardımcılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5443 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5443|71|26|وقال نوح رب لا تذر علي الارض من الكفرين ديارا

Latin Literal

26. Ve kâle nûhun rabbi lâ tezer alel ardı minel kâfirîne deyyârâ(deyyâren).

Türkçe Çeviri

Ve dedi Nûh: "Rabbim!4 Bırakma yerde* kâfirlerden25 bir diyar/yurt** sakini."

Notlar

Not 1

*Nûh'un yaşamış olduğu yer.**Nûh'un diyarı/yurdu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kâfir (Kavram ID: 25)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5444 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5444|71|27|انك ان تذرهم يضلوا عبادك ولا يلدوا الا فاجرا كفارا

Latin Literal

27. İnneke in tezerhum yudıllû ıbâdeke ve lâ yelidû illâ fâciren keffârâ(keffâre).

Türkçe Çeviri

"Doğrusu sen eğer bırakırsan onları; dalalete128 düşürürler kullarını46 senin; ve doğurmazlar* dışında bir fücur440; bir kâfir25."

Notlar

Not 1

*Fiziksel bir doğum değildir. Fiilin öznesi kadın değildir. Özne eril ve çoğuldur. Çoğaltma, çoğalma, bir şeyden türemeyi işaret eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Fücûr (Kavram ID: 440)

Nûh/Nûh Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5445 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5445|71|28|رب اغفر لي ولولدي ولمن دخل بيتي مومنا وللمومنين والمومنت ولا تزد الظلمين الا تبارا

Latin Literal

28. Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti) ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ(tebâren).

Türkçe Çeviri

"Rabbim!4 Mağfiret319 et bana; ve ana babama; ve kimseye (ki) girdi evime bir mümin27 (olarak); ve mümin27 erkeklere; ve mümin27 kadınlara; ve artırma zalimlere257 bir yıkım dışında."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Mümin (Kavram ID: 27)
Zalim, zulmetmek. (Kavram ID: 257)
Mağfiret (Kavram ID: 319)

Sure 72: Cin/Örtülü (ٱلْجِنّ)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5446 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5446|72|1|قل اوحي الي انه استمع نفر من الجن فقالوا انا سمعنا قرانا عجبا

Latin Literal

1. Kul ûhıye ileyye ennehustemea neferun minel cinni fe kâlû innâ semi’nâ kur’ânen acebâ(aceben).

Türkçe Çeviri

De ki: “Vahyedildi603 bana; ki onu* dinledi cinden bir takım/grup; öyle ki dediler: “Doğrusu biz dinledik bir Kur'ân; acayip/şaşılan.”

Notlar

Not 1

*Kur’ân’ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Vahiy, vahy etmek. (Kavram ID: 603)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5447 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5447|72|2|يهدي الي الرشد فامنا به ولن نشرك بربنا احدا

Latin Literal

2. Yehdî iler ruşdi fe âmennâ bih(bihî), ve len nuşrike bi rabbinâ ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

“Kılavuzlar* doğruya; öyle ki iman47 ettik ona**; ve asla ortak koşmayız71 Rabbimize4 birini.”

Notlar

Not 1

*Kur’ân.**Kur’ân'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)
Şirk koşmak/ortak koşmak (Kavram ID: 71)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5448 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5448|72|3|وانه تعلي جد ربنا ما اتخذ صحبه ولا ولدا

Latin Literal

3. Ve ennehu teâlâ ceddu rabbinâ mettehaze sâhıbeten ve lâ veledâ(veleden).

Türkçe Çeviri

"Ve O (Allah) ki ; yüceldi ihtişamı; Rabbimizdir4; edinmiş değildir bir yoldaş; ve de bir çocuk."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5449 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5449|72|4|وانه كان يقول سفيهنا علي الله شططا

Latin Literal

4. Ve ennehu kâne yekûlu sefîhunâ alâllâhi şetatâ(şetatan).

Türkçe Çeviri

"Ve o (kimse) ki, oldu söyler -ahmağımızdır/aptalımızdır- Allah üzerine aşırı/sınır aşan."

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5450 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5450|72|5|وانا ظننا ان لن تقول الانس والجن علي الله كذبا

Latin Literal

5. Ve ennâ zanennâ en len tekûlel insu vel cinnu alâllâhi kezibâ(keziben).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler (cinler) ki; zannettik ki asla söylemez insan ve cin Allah'a karşı bir yalan."

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5451 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5451|72|6|وانه كان رجال من الانس يعوذون برجال من الجن فزادوهم رهقا

Latin Literal

6. Ve ennehu kâne ricâlun minel insi yeûzûne bi ricâlin minel cinni fe zâdûhum rehekâ(rehekan).

Türkçe Çeviri

*Ve o (olan) ki; oldu insandan adamlar sığınırlar cinden adamlara; öyle ki ziyade ettiler/artırdılar (cinler) onlara (insanlara) aşırı talebi/isteği.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah dedi:

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5452 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5452|72|7|وانهم ظنوا كما ظننتم ان لن يبعث الله احدا

Latin Literal

7. Ve ennehum zannû kemâ zanentum en len yeb’asallâhu ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

*Ve onlar (cinler) ki; zannettiler zannettiğiniz gibi sizlerin (insanların); ki asla yeniden ortaya çıkarmaz Allah birini.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah dedi:

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5453 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5453|72|8|وانا لمسنا السما فوجدنها مليت حرسا شديدا وشهبا

Latin Literal

8. Ve ennâ le mesnes semâe fe vecednâhâ muliet haresen şedîden ve şuhubâ(şuhuben).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler (cinler) ki; dokunduk göğe; öyle ki bulduk onu (göğü) doldurulmuş (gök); şiddetli bir koruma ve bir alaz/alev"

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5454 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5454|72|9|وانا كنا نقعد منها مقعد للسمع فمن يستمع الان يجد له شهابا رصدا

Latin Literal

9. Ve ennâ kunnâ nak’udu minhâ mekâıde lis sem’i fe men yestemiıl âne yecid lehu şihâben rasadâ(rasaden).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler (cinler) ki; olduk oturur/kalan oturma/kalma yerlerinde ondan (gökten); işitmek/dinleme için; öyle ki kim işitir/dinler şimdi, bulur ona gözetleyen bir alaz/alev."

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5455 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5455|72|10|وانا لا ندري اشر اريد بمن في الارض ام اراد بهم ربهم رشدا

Latin Literal

10. Ve ennâ lâ nedrî eşerrun urîde bi men fîl ardı em erâde bi him rabbuhum reşedâ(reşeden).

Türkçe Çeviri

“Ve bizler (cinler) ki; bilmeyiz, bir şerre205 mi razı olundu yerdeki/yeryüzündeki kimseye; ya da razı oldu onlara Rableri4 bir doğruya.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Şer, şer (Kavram ID: 205)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5456 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5456|72|11|وانا منا الصلحون ومنا دون ذلك كنا طرايق قددا

Latin Literal

11. Ve ennâ minnes sâlihûne ve minnâ dûne zâlik(zâlike), kunnâ tarâika kıdedâ(kıdeden).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler (cinler) ki; bizdendir sâlihler217; ve bizdendir bunun alçağı/aşağısı; olduk tarikatlar/yollar; parçalara dağılanlar."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihler (Kavram ID: 217)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5457 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5457|72|12|وانا ظننا ان لن نعجز الله في الارض ولن نعجزه هربا

Latin Literal

12. Ve ennâ zanennâ en len nu’cizallâhe fîl ardı ve len nu’cizehu herebâ(hereben).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler (cinler) ki; varsayımda* bulunduk ki asla aciz bırakamayız Allah'ı yerde/yeryüzünde; ve asla aciz bırakamayız O’nu (Allah’ı); bir kaçışta"

Notlar

Not 1

*İşaretlerle kanaat getirdik.

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5458 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5458|72|13|وانا لما سمعنا الهدي امنا به فمن يومن بربه فلا يخاف بخسا ولا رهقا

Latin Literal

13. Ve ennâ lemmâ semi’nel hudâ âmennâ bih(bihî), fe men yu’min bi rabbihî fe lâ yehâfu bahsen ve lâ rehekâ(rehekan).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler* ki; ne zaman ki işittik doğru yola kılavuzu** iman47 ettik ona***; öyle ki kim iman47 eder Rabbine4; öyle ki korku duymaz bir kayba/eksilmeye; ve ne de bir aşırı talebe/isteğe."

Notlar

Not 1

*Cinler.**Kur’ân'ı.***Kur’ân'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
iman (Kavram ID: 47)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5459 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5459|72|14|وانا منا المسلمون ومنا القسطون فمن اسلم فاوليك تحروا رشدا

Latin Literal

14. Ve ennâ minnel muslimûne ve minnel kâsitûn(kâsitûne), fe men esleme fe ulâike teharrev reşedâ(reşeden).

Türkçe Çeviri

"Ve bizler* ki; bizdendir müslim45; ve bizdendir eşit-tarafsız durmayanlar/doğru olmayanlar; öyle ki kim İslam218 oldu; öyle ki işte bunlar; aradı/kovaladı/izledi doğruyu."

Notlar

Not 1

*Cinler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müslim (Kavram ID: 45)
İslam, islam (Kavram ID: 218)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5460 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5460|72|15|واما القسطون فكانوا لجهنم حطبا

Latin Literal

15. Ve emmel kâsitûne fe kânû li cehenneme hatabâ(hataban).

Türkçe Çeviri

*Ve eşit-tarafsız durmayanlara/doğru olmayanlara gelince; öyle ki oldular cehennem için bir odun.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah dedi:

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5461 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5461|72|16|والو استقموا علي الطريقه لاسقينهم ما غدقا

Latin Literal

16. Ve en levistekâmû alet tarîkati le eskaynâhum mâen gadekâ(gadekan).

Türkçe Çeviri

Ve ki eğer dikelselerdi/doğrulsalardı tarikata/yola doğru; mutlak içirirdik/verirdik onlara bol bir su.

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5462 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5462|72|17|لنفتنهم فيه ومن يعرض عن ذكر ربه يسلكه عذابا صعدا

Latin Literal

17. Li neftinehum fîh(fîhi), ve men yu’rıd an zikri rabbihî yeslukhu azâben saadâ(saaden).

Türkçe Çeviri

Fitnelendirmemiz için orada; ve kim yüz çevirirse Rabbinin4 zikrinden78; bir delikten geçirir gibi sokar (Rabbi) onu yükselen/dikleşen/tırmanan* bir azaba.

Notlar

Not 1

*Şiddeti giderek yükselen, tırmanan bir azap.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5463 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5463|72|18|وان المسجد لله فلا تدعوا مع الله احدا

Latin Literal

18. Ve ennel mesâcide lillâhi fe lâ ted’û maallâhi ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu mescitler16* Allah içindir; öyle ki çağırmayın219 Allah ile birlikte birini220.

Notlar

Not 1

*Yüce Allah'ın mescitleri işaret etmesi sonrası çağrıyı/duayı işaret etmesi anlamlıdır. Vakitli salâtlar sonrası (sabah salâtı, akşam salâtı ve toplantı salâtı) beynin secdesi sonrası (fiziksel bir secde eşlik edebilir veya etmeyebilir) Yüce Allah'a dua etmek gereklidir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5464 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5464|72|19|وانه لما قام عبد الله يدعوه كادوا يكونون عليه لبدا

Latin Literal

19. Ve ennehu lemmâ kâme abdullâhi yedûhu kâdû yekûnûne aleyhi libedâ(libeden).

Türkçe Çeviri

Ve o (Muhammed peygamber) ki; ne zaman ki ayağa kalktı/dikeldi; Allah'ın kuludur; çağırdığında219 O’nu (Allah’ı); neredeyse olurlar (cinler) onun üzerine kalın bir bulut kümesi/pamuk yığını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5465 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5465|72|20|قل انما ادعوا ربي ولا اشرك به احدا

Latin Literal

20. Kul innemâ ed’û rabbî ve lâ uşriku bihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Sadece Rabbimi çağırırım219; ve ortak koşmam71 O'na birini”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5466 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5466|72|21|قل اني لا املك لكم ضرا ولا رشدا

Latin Literal

21. Kul innî lâ emliku lekum darren ve lâ reşedâ(reşeden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Doğrusu ben malik olmam/yetki sahibi olmam sizlere; bir zarara/hasara; ve ne de bir doğruya.”

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5467 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5467|72|22|قل اني لن يجيرني من الله احد ولن اجد من دونه ملتحدا

Latin Literal

22. Kul innî len yucîrenî minallâhi ehadun ve len ecide min dûnihî multehadâ(multehaden).

Türkçe Çeviri

De ki: “Doğrusu ben; asla koruyamaz222 beni Allah’tan birisi; ve asla bulamam O’nun astından bir sığınak.”

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5468 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5468|72|23|الا بلغا من الله ورسلته ومن يعص الله ورسوله فان له نار جهنم خلدين فيها ابدا

Latin Literal

23. İllâ belâgan minallâhi ve risâlâtih(risâlâtihî), ve men ya’sıllâhe ve resûlehu fe inne lehu nâre cehenneme hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden).

Türkçe Çeviri

Ancak* bir tebligat/mesaj/bildiri/ültimatom221 Allah’tan ve risâletleri223 O’nun; ve kim isyan etti Allah'a ve resûlüne418 (O’nun); öyle ki doğrusu onadır cehennem ateşi; ölümsüzler185 orada (cehennemde); ebediyen.

Notlar

Not 1

*"Resuller postacı mı? Sadece kitapları mı getirdiler? Onlar bizlere kutsal kitapları açıklar, uygulamalarıyla kitapta olmayanları bizlere öğretirler" diyenler 72:21/22/23 ayetleri iyi okusun. Resuller sadece postacıdır. Yüce Allah'tan aldıkları vahyi harfi harfine deklere ederler, beyan ederler, insanların anlayacağı dilde okurlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Risâlet (Kavram ID: 223)
Resûl (Kavram ID: 418)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5469 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5469|72|24|حتي اذا راوا ما يوعدون فسيعلمون من اضعف ناصرا واقل عددا

Latin Literal

24. Hattâ izâ reev mâ yûadûne fe se ya’lemûne men ad’afu nâsıren ve ekallu adedâ(adeden).

Türkçe Çeviri

Ta ki gördükleri zaman vaat edildiklerini; öyle ki bileceklerdir kim daha zaaflıdır/düşkündür yardımda; ve daha azdır adetçe/sayıca.

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5470 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5470|72|25|قل ان ادري اقريب ما توعدون ام يجعل له ربي امدا

Latin Literal

25. Kul in edrî e karîbun mâ tûadûne em yec’alu lehu rabbî emedâ(emedan).

Türkçe Çeviri

De ki: “Bilmem* yakın mı vaat edildiğiniz? Ya da yapar/koyar ona Rabbim4 uzun bir final/limit noktası”

Notlar

Not 1

*Resullerin, şeyhlerin, tarikat liderlerinin geleceği bildiklerini iddia etmek büyük bir şirktir. Ayetten açık ve net olarak anlarız ki şerefli Kur'an'la şereflendirilmiş olan Muhammed peygamber bile geleceği bilememektedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5471 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5471|72|26|علم الغيب فلا يظهر علي غيبه احدا

Latin Literal

26. Âlimul gaybi fe lâ yuzhiru alâ gaybihî ehadâ(ehaden).

Türkçe Çeviri

Bilendir gaybı62; öyle ki zahir/belli etmez kendi gaybı62 üzerine birini.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5472 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5472|72|27|الا من ارتضي من رسول فانه يسلك من بين يديه ومن خلفه رصدا

Latin Literal

27. İllâ menirtedâ min resûlin fe innehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihî rasadâ(rasaden).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimse (ki) razı oldu* bir resûlden418; öyle ki doğrusu O* iğne deliğinden geçirir gibi sokar iki elinin arasından onun** ve arkasından onun** bir gözetleyen.

Notlar

Not 1

*Allah.**Resûlün.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Cin/Örtülü Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5473 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5473|72|28|ليعلم ان قد ابلغوا رسلت ربهم واحاط بما لديهم واحصي كل شي عددا

Latin Literal

28. Li ya’leme en kad eblegû rısâlâti rabbihim ve ehâta bimâ ledeyhim ve ahsâ kulle şey’in adedâ(adeden).

Türkçe Çeviri

Bilmesi/bilindik kılması için* ki muhakkak tebliğ ettiler** Rablerinin4 risâletini223; ve kuşattı/sardı*** onlarla**** olanı; ve saydı*** her bir şeyi adetçe/sayıca.

Notlar

Not 1

*Allah'ın.**Resûller.***Allah.****Resûllerle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Risâlet (Kavram ID: 223)

Sure 73: Müzzemmil/Sarılan (ٱلْمُزَّمِّل)

Müzzemmil/Sarılan Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5493 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5493|73|20|ان ربك يعلم انك تقوم ادني من ثلثي اليل ونصفه وثلثه وطايفه من الذين معك والله يقدر اليل والنهار علم ان لن تحصوه فتاب عليكم فاقروا ما تيسر من القران علم ان سيكون منكم مرضي واخرون يضربون في الارض يبتغون من فضل الله واخرون يقتلون في سبيل الله فاقروا ما تيسر منه واقيموا الصلوه واتوا الزكوه واقرضوا الله قرضا حسنا وما تقدموا لانفسكم من خير تجدوه عند الله هو خيرا واعظم اجرا واستغفروا الله ان الله غفور رحيم

Latin Literal

20. İnne rabbeke ya’lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur’ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayren ve a’zame ecrâ(ecren), vestagfirûllâh(vestağfirûllâhe), innellâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rabbin4 bilir ki sen dikelirsin/ayağa kalkarsın gecenin171 üçte ikisinden yakınına; ve yarısında onun (gecenin); ve üçte birinde onun (gecenin); ve bir grup/tayfa (da) seninle birlikte (olan) kimselerden; ve Allah takdir eder/ölçeklendirir geceyi171 ve gündüzü170; bildi ki asla sayamazsınız/kapsayamazsınız onu; öyle ki tevbe33 etti sizlere; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni Kur'ân’dan; bildi ki olacak içinizden hastalar; ve başkaları, darbederler/vururlar (ayakları) yerde/yeryüzünde; aranırlar/bakınırlar fazlından/lütfundan Allah'ın; ve başkaları, katlederler35 Allah yolunda; öyleyse okuyun/çalışın kolay geleni ondan*; ve ikame572 edin salâtı5; ve verin zekâtı10; ve borç verin123 Allah'a; güzel bir borç123; ve taktim ettikleriniz/verdikleriniz hayırdan kendi nefsiniz içindir; bulursunuz onu Allah’ın indinde/katında; o (borç) hayırlıdır; ve en büyük bir ecirdir820; ve mağfiret/bağışlanma dileyin Allah'tan; doğrusu Allah Gafûr'dur20; Rahîm'dir2.

Notlar

Not 1

*Kur’ân’dan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)
Rab (Kavram ID: 4)
Zekât (Kavram ID: 10)
Gafûr (Kavram ID: 20)
Tevbe (Kavram ID: 33)
Katletmek (Kavram ID: 35)
Borç vermek (Yüce Allah'a) (Kavram ID: 123)
Gündüz (Kavram ID: 170)
Gece (Kavram ID: 171)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)
Ecir (Kavram ID: 820)

Sure 74: Müddessir/Gizlenen (ٱلْمُدَّثِّر)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5519 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5519|74|26|ساصليه سقر

Latin Literal

26. Se uslîhi sekar(sekare).

Türkçe Çeviri

Sallayacağım onu sekara111.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sekar (Kavram ID: 111)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5520 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5520|74|27|وما ادريك ما سقر

Latin Literal

27. Ve mâ edrâke mâ sekar(sekaru).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir sekar111?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sekar (Kavram ID: 111)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5521 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5521|74|28|لا تبقي ولا تذر

Latin Literal

28. Lâ tubkî ve lâ tezer(tezeru).

Türkçe Çeviri

Bırakmaz kalan ve ne de terk etmez.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 5523 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5523|74|30|عليها تسعه عشر

Latin Literal

30. Aleyhâ tis’ate aşer(aşare).

Türkçe Çeviri

Üzerindedir onun* on dokuz891.

Notlar

Not 1

*Sekar gezegeninin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

19 (on dokuz) mucizesi. (Kavram ID: 891)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 40

Ayet No: 40 | Kur'an Ayet No: 5533 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5533|74|40|في جنت يتسالون

Latin Literal

40. Fî cennât(cennâtin), yetesâelûn(yetesâelûne).

Türkçe Çeviri

Cennetlerde sorarlar.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 41

Ayet No: 41 | Kur'an Ayet No: 5534 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5534|74|41|عن المجرمين

Latin Literal

41. Anil mucrimîn(mucrimîne).

Türkçe Çeviri

Mücrimlerden674.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mücrim (Kavram ID: 674)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 5535 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5535|74|42|ما سلككم في سقر

Latin Literal

42. Mâ selekekum fî sekar(sekare).

Türkçe Çeviri

Ne salladı sizleri sekara111.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sekar (Kavram ID: 111)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 5536 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5536|74|43|قالوا لم نك من المصلين

Latin Literal

43. Kâlû lem neku minel musallîn(musallîne).

Türkçe Çeviri

Dediler: “Asla olmayız musallinden112

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musallin (Kavram ID: 112)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 5537 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5537|74|44|ولم نك نطعم المسكين

Latin Literal

44. Ve lem neku nut’ımul miskîn(miskîne).

Türkçe Çeviri

Ve asla olmayız yedirir miskine113.

Notlar

Not

Miskin; açlık sınırında yaşayan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Miskin (Kavram ID: 113)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 5538 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5538|74|45|وكنا نخوض مع الخايضين

Latin Literal

45. Ve kunnâ nehûdu maal hâidîn(hâidîne).

Türkçe Çeviri

Ve olduk dalar; dalanlarla birlikte.

Notlar

Not

Haktan/gerçekten bir şey getirmeyen, zan içeren şeylerin peşinden gitmek. Haktan bir şey getirmeyen zanlar içinde debelenmek, daldıkça dalmak.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 46

Ayet No: 46 | Kur'an Ayet No: 5539 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5539|74|46|وكنا نكذب بيوم الدين

Latin Literal

46. Ve kunnâ nukezzibu bi yevmid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve olduk yalanlar din gününü109.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 47

Ayet No: 47 | Kur'an Ayet No: 5540 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5540|74|47|حتي اتينا اليقين

Latin Literal

47. Hattâ etânel yakîn(yakinu).

Türkçe Çeviri

Ta ki geldi bizlere kesin olan*.

Notlar

Not

Gerçekleşmesi kesin ve şüphesiz olan ölüm.

Not 1

*Ölüm.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 5541 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5541|74|48|فما تنفعهم شفعه الشفعين

Latin Literal

48. Fe mâ tenfeuhum şefâatuş şâfiîn(şâfiîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki, fayda verir değildir onlara şefâati114; şefâatçilerin114.

Notlar

Not

Şefaat kavramı Kur’an’ın bütününden saptırılmıştır. Şeytan hadislerle/söylentilerle insanları şefaat ile kandırmıştır. Şefaat etme hakkı tümüyle/bütünüyle Yüce Allah’a aittir. Yargılamaya sadece Yüce Allah müdahale etme hakkına sahiptir. Hiçbir beşerin, hiçbir nebinin/peygamberin, hiçbir resulün/elçinin, hiçbir kimsenin şefaat etme yetkisi yoktur.Şefaat kavramı için bak; https://kuranmucizeler.com/seytanin-en-buyuk-tuzagi-sefaat-aldatmacasi-sefaatin-ne-oldugunu-kutsal-kitabimiz-kuran-imizdan-öğreniyoruz

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şefâat (Kavram ID: 114)

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 49

Ayet No: 49 | Kur'an Ayet No: 5542 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5542|74|49|فما لهم عن التذكره معرضين

Latin Literal

49. Fe mâ lehum anit tezkireti mu’rıdîn(mu’rıdîne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ne oluyor onlara; hatırlatandan/öğüt verenden* engelleyenler/yüz çevirenler/uzaklaşanlar.

Notlar

Not

‘mu’rıdîn’ kelimesi kökü (عرض) olup bir şeyden yüz çevirmek/uzaklaşmak (turn away), engellemek (avert), kaçınmak/sakınmak (avoid) anlamındadır. Ayette isim kelimesi ve çoğul olarak gelmiştir ve ‘engelleyenler/yüz çevirenler/uzaklaşanlar’ anlamındadır. Anlaşılır ki bu kimseler Kur’an’dan kendileri yüz gevirdikleri gibi Kur’an’a yönelmeyi de engelleme faaliyetlerindedirler. Hans Wehr 4th ed., page 705 (of 1303)

Not 1

*Kur’ân’dan.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 50

Ayet No: 50 | Kur'an Ayet No: 5543 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5543|74|50|كانهم حمر مستنفره

Latin Literal

50. Ke ennehum humurun mustenfireth(mustenfiretun).

Türkçe Çeviri

Sanki onlar eşekler gibidir; şuursuzca firar eden/ürküp kaçan.

Müddessir/Gizlenen Suresi - Ayet 51

Ayet No: 51 | Kur'an Ayet No: 5544 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5544|74|51|فرت من قسوره

Latin Literal

51. Ferret min kasvereh(kasveretin).

Türkçe Çeviri

Firar etti/kaçtı bir aslandan/bir avcıdan.

Sure 75: Kıyamet/Dikelme (ٱلْقِيَامَة)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5550 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5550|75|1|لا اقسم بيوم القيمه

Latin Literal

1. Lâ uksimu bi yevmil kıyâmeh(kıyâmeti).

Türkçe Çeviri

Olmaz! Kasem548 ederim kıyamet gününe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5551 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5551|75|2|ولا اقسم بالنفس اللوامه

Latin Literal

2. Ve lâ uksimu bin nefsil levvâmeh(levvâmeti).

Türkçe Çeviri

Ve Olmaz! Kasem548 ederim kınayan/ayıplayan nefse201.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Kasem (Kavram ID: 548)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5552 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5552|75|3|ايحسب الانسن الن نجمع عظامه

Latin Literal

3. E yahsebul insânu ellen necmea ızâ meh(mehu).

Türkçe Çeviri

Düşünür mü insan ki asla bir araya getirmeyiz onun kemiklerini?

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5553 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5553|75|4|بلي قدرين علي ان نسوي بنانه

Latin Literal

4. Belâ kâdirîne alâ en nusevviye benâ neh(nehu).

Türkçe Çeviri

Evet! Güç yetirenleriz üzerine ki seviyelendiririz/düzenleriz onun parmak ucunu*.

Notlar

Not 1

*Parmak ucunun işaret edilmesi elbette büyük bir mucizedir. Her insanın parmak ucunun onun DNA'sı gibi kendine özgü olduğunun keşfedilmesi Kur'an'ın inişinden sonra gerçekleşmiştir.Onun parmak ucunu dahi aynı şekilde eşitlemeye güç yetirenleriz.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5554 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5554|75|5|بل يريد الانسن ليفجر امامه

Latin Literal

5. Bel yurîdul insânu li yefcure emâmeh(emâmehu).

Türkçe Çeviri

Evet! Arzular insan fücûrla440 geçirmeyi kendi önünü/ilerisini*.

Notlar

Not 1

*Önündeki zamanı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fücûr (Kavram ID: 440)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5555 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5555|75|6|يسل ايان يوم القيمه

Latin Literal

6. Yes’elu eyyâne yevmul kıyâmeh(kıyâmeti).

Türkçe Çeviri

Sual ederler/sorarlar sana: "Ne zaman kıyamet günü!"

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5556 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5556|75|7|فاذا برق البصر

Latin Literal

7. Fe izâ berikal basar(basaru).

Türkçe Çeviri

Öyle ki parıldadığı/ışıldadığı* zaman görüş/bakış.

Notlar

Not 1

*Kıyamet günü yüksek enerjili kozmik parçacıkların gözün retina kısmına çarpmasıyla gözlerde şişmek gibi parlamalar, çarpmalar, parıldamalar gerçekleşir. Buna ‘Kozmik ışın görsel olayı’; ‘Cosmic ray visual phenomena’ denir.‘Kozmik ışın görsel olayı’; ‘Cosmic ray visual phenomena’

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5557 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5557|75|8|وخسف القمر

Latin Literal

8. Ve hasefel kamer(kameru).

Türkçe Çeviri

Ve görünmez oldu/battı Ay.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5558 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5558|75|9|وجمع الشمس والقمر

Latin Literal

9. Ve cumiaş şemsu vel kamer(kameru).

Türkçe Çeviri

Ve bir araya getirildi Güneş ve Ay.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5559 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5559|75|10|يقول الانسن يوميذ اين المفر

Latin Literal

10. Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).

Türkçe Çeviri

Der insan o gün: "Neresidir firar edilecek yer?"

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5560 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5560|75|11|كلا لا وزر

Latin Literal

11. Kellâ lâ vezer(vezere).

Türkçe Çeviri

Hayır! Olmaz (bir) sığınak.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5561 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5561|75|12|الي ربك يوميذ المستقر

Latin Literal

12. İlâ rabbike yevme izinil mustekar(mustekarru).

Türkçe Çeviri

Senin Rabbine4 karşıdır o gün kararlı yerleşim yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5562 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5562|75|13|ينبوا الانسن يوميذ بما قدم واخر

Latin Literal

13. Yunebbeul insânu yevme izin bimâ kaddeme ve ahhar(ahhâre).

Türkçe Çeviri

Haber verilir insana o gün kademe aldığıyla/kıdemlendiğiyle601 ve terettüp edip geri kaldığıyla601.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5563 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5563|75|14|بل الانسن علي نفسه بصيره

Latin Literal

14. Belil insânu alâ nefsihî basîreth(basîretun).

Türkçe Çeviri

Evet! İnsan kendi nefsine201 bir görücüdür*.

Notlar

Not 1

*Apaçık görür, bakar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5564 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5564|75|15|ولو القي معاذيره

Latin Literal

15. Ve lev elkâ meâzîreh(meâzîrehu).

Türkçe Çeviri

Şayet ortaya atsa da özürlerini.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5565 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5565|75|16|لا تحرك به لسانك لتعجل به

Latin Literal

16. Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî.

Türkçe Çeviri

Hareket ettirme ona* dilini; acele etmeye ona*.

Notlar

Not 1

*Kur'an'a.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5566 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5566|75|17|ان علينا جمعه وقرانه

Latin Literal

17. İnne aleynâ cem’ahu ve kur’ânehu.

Türkçe Çeviri

Doğrusu üzerimizedir onu* bir araya getirme** ve onu* okuma.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.**İki kapak arasına alma. Kitap haline getirme.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5567 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5567|75|18|فاذا قرانه فاتبع قرانه

Latin Literal

18. Fe izâ kara’nâhu fettebi’kur’ânehu.

Türkçe Çeviri

Öyle ki okuduğumuz* zaman onu**; öyle ki tabi ol*** okunuşuna onun**.

Notlar

Not 1

*Şerefli elçi Cibrîl'in resûl Muhammed'e Kur'an'ı yani Yüce Allah'ın mesajını okuması, dikte ettirmesi. ***Dikte edilene tabi ol. Ezberlemeye çalışma.

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5568 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5568|75|19|ثم ان علينا بيانه

Latin Literal

19. Summe inne aleynâ beyânehu.

Türkçe Çeviri

Sonra doğrusu üzerimizedir beyanı226 onun*.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyan (Kavram ID: 226)

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 5580 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5580|75|31|فلا صدق ولا صلي

Latin Literal

31. Fe lâ saddeka ve lâ sallâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki, doğruyu tasdiklemedi; ve salla13 etmedi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyamet/Dikelme Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 5581 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5581|75|32|ولكن كذب وتولي

Latin Literal

32. Ve lâkin kezzebe ve tevellâ.

Türkçe Çeviri

Fakat yalanladı; ve yüz çevirdi.

Sure 76: İnsan/İnsan (ٱلْإِنسَان)

İnsan/İnsan Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5615 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5615|76|26|ومن اليل فاسجد له وسبحه ليلا طويلا

Latin Literal

26. Ve minel leyli fescud lehu ve sebbihhu leylen tavîlâ(tavîlen).

Türkçe Çeviri

Ve geceden171; öyle ki secde12 et O'na (Allah’a); ve tesbih31 et O'nu (Allah’ı) bir gece171; uzunca.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Gece (Kavram ID: 171)

İnsan/İnsan Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 5618 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5618|76|29|ان هذه تذكره فمن شا اتخذ الي ربه سبيلا

Latin Literal

29. İnne hâzihî tezkireh(tezkiretun), fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen).

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu* bir zikirdir/hatırlatmadır78; öyle ki kim diledi; edinmiştir/tutmuştur Rabbine4 doğru bir yol.

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Sure 77: Mürselât/Gönderilenler (ٱلْمُرْسَلَات)

Mürselât/Gönderilenler Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5647 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5647|77|27|وجعلنا فيها روسي شمخت واسقينكم ما فراتا

Latin Literal

27. Ve cealnâ fîhâ revâsiye şâmihâtin ve eskaynâkum mâen furâtâ(furâten).

Türkçe Çeviri

Ve yaptık orada (yerde) revâsiye146; yüksekler/uzunlar; ve içirdik sizlere tatlı bir su.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Revâsiye (Kavram ID: 146)

Mürselât/Gönderilenler Suresi - Ayet 48

Ayet No: 48 | Kur'an Ayet No: 5668 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5668|77|48|واذا قيل لهم اركعوا لا يركعون

Latin Literal

48. Ve izâ kîle lehumurkeû lâ yerkeûn(yerkeûne).

Türkçe Çeviri

Ve denildiği zaman onlara rükû11 edin; rükû11 etmezler.

Notlar

Not

Rükû için; bak 2:43

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın rükûsu (Kavram ID: 11)

Sure 78: Nebe/Haber (ٱلنَّبَأ)

Nebe/Haber Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5693 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5693|78|23|لبثين فيها احقابا

Latin Literal

23. Lâbisîne fîhâ ahkâbâ(ahkâben).

Türkçe Çeviri

Kalırlar orada* uzun zaman periyotları807.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nebe/Haber Suresi - Ayet 37

Ayet No: 37 | Kur'an Ayet No: 5707 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5707|78|37|رب السموت والارض وما بينهما الرحمن لا يملكون منه خطابا

Latin Literal

37. Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumer rahmâni lâ yemlikûne minhu hitâbâ(hitâben).

Türkçe Çeviri

Rabbidir4 göklerin162 ve yerin; ve ikisi arasındakinin; Rahmân’dır1; malik olamazlar O’ndan* bir hitaba**.

Notlar

Not 1

*Allah'tan.**Yüce Allah'a karşı bir seslenmeye, yakarmaya izinleri olmaz.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahmân (Kavram ID: 1)
Rab (Kavram ID: 4)
Gökler (Kavram ID: 162)

Sure 79: Nâziât/Söküp Koparanlar (ٱلنَّازِعَات)

Nâziât/Söküp Koparanlar Suresi - Ayet 42

Ayet No: 42 | Kur'an Ayet No: 5752 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5752|79|42|يسلونك عن الساعه ايان مرسيها

Latin Literal

42. Yes’elûneke anis sâati eyyâne mursâhâ.

Türkçe Çeviri

Sual ederler* sana** sâatte470 ne zamandır demir attırılması onun***?

Notlar

Not 1

*Sorarlar.**Resûl Muhammed.***Saatin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâat (Kavram ID: 470)

Nâziât/Söküp Koparanlar Suresi - Ayet 43

Ayet No: 43 | Kur'an Ayet No: 5753 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5753|79|43|فيم انت من ذكريها

Latin Literal

43. Fîme ente min zikrâhâ.

Türkçe Çeviri

Neydesin* sen zikrinden78 onun**?

Notlar

Not 1

*Ne durumdasın?**Saatin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

Nâziât/Söküp Koparanlar Suresi - Ayet 44

Ayet No: 44 | Kur'an Ayet No: 5754 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5754|79|44|الي ربك منتهيها

Latin Literal

44. İlâ rabbike muntehâhâ.

Türkçe Çeviri

Rabbine4 doğrudur nihayeti* onun**.

Notlar

Not 1

*Sonu.**Saatin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nâziât/Söküp Koparanlar Suresi - Ayet 45

Ayet No: 45 | Kur'an Ayet No: 5755 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5755|79|45|انما انت منذر من يخشيها

Latin Literal

45. İnnemâ ente munziru men yahşâhâ.

Türkçe Çeviri

Ancak ki sen* bir uyarıcısın kimseye (ki) haşyet53 duyar ona**.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Saate.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)

Sure 80: Abese/Surat Ekşitme (عَبَس)

Abese/Surat Ekşitme Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5757 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5757|80|1|عبس وتولي

Latin Literal

1. Abese ve tevellâ.

Türkçe Çeviri

Surat astı*; ve yüz çevirdi*.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.

Abese/Surat Ekşitme Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5758 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5758|80|2|ان جاه الاعمي

Latin Literal

2. En câehul a’mâ.

Türkçe Çeviri

Ki geldi ona* âmâ**.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed'e.**Görme engelli bir adam.

Abese/Surat Ekşitme Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5759 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5759|80|3|وما يدريك لعله يزكي

Latin Literal

3. Ve mâ yudrîke leallehu yezzekkâ.

Türkçe Çeviri

Ve dirayet987 sahibi olur değilsin*; belki o** saflaşır/artar***.

Notlar

Not 1

*Nebi ve resûl Muhammed.**Âmâ olan kimse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dirayet. (Kavram ID: 987)

Sure 81: Tekvir/Dürülme (ٱلتَّكْوِير)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5799 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5799|81|1|اذا الشمس كورت

Latin Literal

1. İzeş şemsu kuvviret.

Türkçe Çeviri

Güneş dürüldüğü863 zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Güneş'in dürülmesi. (Kavram ID: 863)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5800 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5800|81|2|واذا النجوم انكدرت

Latin Literal

2. Ve izen nucûmun kederet.

Türkçe Çeviri

Ve yıldızlar bulanıklaştığı zaman.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5801 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5801|81|3|واذا الجبال سيرت

Latin Literal

3. Ve izelcibâlu suyyiret.

Türkçe Çeviri

Ve dağlar yürütüldüğü zaman.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5802 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5802|81|4|واذا العشار عطلت

Latin Literal

4. Ve izel ışâru uttılet.

Türkçe Çeviri

Ve onluklar* atıl bırakıldığı zaman.

Notlar

Not 1

*On aylık gebe develer. Çok kıymetli mallar.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5803 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5803|81|5|واذا الوحوش حشرت

Latin Literal

5. Ve izel vuhûşu huşiret.

Türkçe Çeviri

Ve vahşiler* haşredildiği556 zaman.

Notlar

Not 1

*Vahşi hayvanlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşretmek (Kavram ID: 556)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5804 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5804|81|6|واذا البحار سجرت

Latin Literal

6. Ve izel bihâru succiret.

Türkçe Çeviri

Ve bihâr236 ateşe verildiği/yakıldığı864 zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5805 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5805|81|7|واذا النفوس زوجت

Latin Literal

7. Ve izen nufûsu zuvvicet.

Türkçe Çeviri

Ve nefisler201 zevce* edildiği zaman.

Notlar

Not 1

*Eşleştirme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5806 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5806|81|8|واذا الموده سيلت

Latin Literal

8. Ve izel mev’udetu suilet.

Türkçe Çeviri

Ve diri gömülene* sual edildiği zaman.

Notlar

Not 1

*Dişiye.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5807 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5807|81|9|باي ذنب قتلت

Latin Literal

9. Bi eyyi zenbin kutilet.

Türkçe Çeviri

Hangi suça/yanlışa (karşı) katledildi35?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5808 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5808|81|10|واذا الصحف نشرت

Latin Literal

10. Ve izes suhufu nuşiret.

Türkçe Çeviri

Ve sahifeler* neşredildiği** zaman.

Notlar

Not 1

*Kayıtlar içeren sayfalar. **Yayıldığı, ortaya serildiği.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5809 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5809|81|11|واذا السما كشطت

Latin Literal

11. Ve izes semâu kuşitat.

Türkçe Çeviri

Ve gök180 sıyrıldığı zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5810 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5810|81|12|واذا الجحيم سعرت

Latin Literal

12. Ve izel cahîmu su’ıret.

Türkçe Çeviri

Ve cahîm808 çılgınca alevleştirildiği zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5811 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5811|81|13|واذا الجنه ازلفت

Latin Literal

13. Ve izel cennetu uzlifet.

Türkçe Çeviri

Ve cennet yaklaştırıldığı zaman.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5812 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5812|81|14|علمت نفس ما احضرت

Latin Literal

14. Alimet nefsün mâ ahdaret.

Türkçe Çeviri

Bilmiştir bir nefis201 hazırladığını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5813 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5813|81|15|فلا اقسم بالخنس

Latin Literal

15. Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).

Türkçe Çeviri

Öyle ki değil! Kasem548 ederim geri çekilenlere867.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5814 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5814|81|16|الجوار الكنس

Latin Literal

16. El cevâril kunnes(kunnesi).

Türkçe Çeviri

Akanlara867*; süpürenlere867**.

Notlar

Not 1

*Kelime kökü (جري) olup akmak (flow), cereyan yapmak (stream) anlamındadır. Ayette isim kelimesi ve çoğul olarak gelmiş olup ‘akanlar’ anlamındadır. **Kelime kökü (كنس) olup bir yeri süpürmek demektir. Ayette isim kelimesi ve çoğul olarak gelmiş olup ‘süpürenler anlamındadır

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5815 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5815|81|17|واليل اذا عسعس

Latin Literal

17. Vel leyli izâ as’as(as’ase).

Türkçe Çeviri

Ve geceye karardığı zaman.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5816 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5816|81|18|والصبح اذا تنفس

Latin Literal

18. Ves subhı izâ teneffes(teneffese).

Türkçe Çeviri

Ve sabaha teneffüs866 ettiği zaman.

Notlar

Not 1

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sabahın teneffüs etmesi. (Kavram ID: 866)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5817 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5817|81|19|انه لقول رسول كريم

Latin Literal

19. İnnehu le kavlu resûlin kerîm(kerîmin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mutlak kavlidir/sözüdür şerefli bir resûlün**.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Cibrîl'in.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5818 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5818|81|20|ذي قوه عند ذي العرش مكين

Latin Literal

20. Zî kuvvetin ınde zil arşi mekîn(mekînin).

Türkçe Çeviri

Kuvvet sahibidir* güçlü/sağlam arşın sahibi** indinde/katında.

Notlar

Not 1

*Cibrîl.**Yüce Allah.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5819 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5819|81|21|مطاع ثم امين

Latin Literal

21. Mutâın semme emîn(emînin).

Türkçe Çeviri

İtaat edilendir orada; emindir.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5820 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5820|81|22|وما صاحبكم بمجنون

Latin Literal

22. Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn(mecnûnin).

Türkçe Çeviri

Ve arkadaşınız* bir mecnun302 değildir.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mecnun (Kavram ID: 302)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5821 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5821|81|23|ولقد راه بالافق المبين

Latin Literal

23. Ve lekad reâhu bil ufukıl mubîn(mubîni).

Türkçe Çeviri

Ve ant olsun gördü* onu** ufukta apaçık.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**Cibrîl'i.

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5822 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5822|81|24|وما هو علي الغيب بضنين

Latin Literal

24. Ve mâ huve alel gaybi bi danîn(danînin).

Türkçe Çeviri

Ve değildir o* gayba62 karşı bir geri duran/kıt/yetersiz**.

Notlar

Not 1

*Cibrîl.**Geçmişe, geleceğe ait olan, evrenin her noktasının kuantum bilgilerini içeren Levh-i Mahfûz'a erişim yetkisi vardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5823 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5823|81|25|وما هو بقول شيطن رجيم

Latin Literal

25. Ve mâ huve bi kavli şeytânin recîm(recîmin).

Türkçe Çeviri

Ve değildir o* kavli/sözü racîm411 şeytânın29 .

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şeytân (Kavram ID: 29)
Racîm (Kavram ID: 411)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5824 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5824|81|26|فاين تذهبون

Latin Literal

26. Fe eyne tezhebûn(tezhebûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nereye gidersiniz?

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5825 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5825|81|27|ان هو الا ذكر للعلمين

Latin Literal

27. İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ki o* ancak bir zikirdir/hatırlatmadır78 alemlere203.

Notlar

Not 1

*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5826 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5826|81|28|لمن شا منكم ان يستقيم

Latin Literal

28. Li men şâe minkum en yestekîm(yestekîme).

Türkçe Çeviri

İsteyen/dileyen kimse için sizlerden ki kıyam143 eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)

Tekvir/Dürülme Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 5827 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5827|81|29|وما تشاون الا ان يشا الله رب العلمين

Latin Literal

29. Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Ve diler/ister değilsiniz dışında ki diler/ister âlemlerin Rabbi4 Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Sure 82: İnfitâr/Yırtılma (ٱلْإِنفِطَار)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5828 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5828|82|1|اذا السما انفطرت

Latin Literal

1. İzes semâunfetaret.

Türkçe Çeviri

Gök180 yarıldığı zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5829 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5829|82|2|واذا الكواكب انتثرت

Latin Literal

2. Ve izel kevâkibunteseret.

Türkçe Çeviri

Ve kevkebler159 dağıldığında/saçıldığın zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kevkeb (Kavram ID: 159)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5830 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5830|82|3|واذا البحار فجرت

Latin Literal

3. Ve izel bihâru fucciret.

Türkçe Çeviri

Ve bihâr236 fışkırtıldığı zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bol su, bahr, bihâr. (Kavram ID: 236)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5831 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5831|82|4|واذا القبور بعثرت

Latin Literal

4. Ve izel kubûru bu’siret.

Türkçe Çeviri

Ve kabirler darmadağın edildiği zaman.

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5832 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5832|82|5|علمت نفس ما قدمت واخرت

Latin Literal

5. Alimet nefsun mâ kaddemet ve ahharet.

Türkçe Çeviri

Bilmiştir bir nefis201 kıdemlendiğini* ve geride kaldığını**.

Notlar

Not 1

*Aldığı kademeyi, kazandığı kıdemi.**Tereddüt edip geride kaldığını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5833 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5833|82|6|يايها الانسن ما غرك بربك الكريم

Latin Literal

6. Yâ eyyuhel insânu mâ garreke bi rabbikel kerîm(kerîmi).

Türkçe Çeviri

Ey insan! Ne aldattı seni Kerîm858 Rabbine4 (karşı).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kerîm (Kavram ID: 858)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5834 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5834|82|7|الذي خلقك فسويك فعدلك

Latin Literal

7. Ellezî halakake fe sevvâke fe adelek(adeleke).

Türkçe Çeviri

Yaratandır seni; öyle ki düzenledi/seviyelendirdi seni; öyle ki adaletledi* seni.

Notlar

Not 1

*Balanslamak, dengelemek.

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5835 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5835|82|8|في اي صوره ما شا ركبك

Latin Literal

8. Fî eyyi sûretin mâ şâe rekkebek(rekkebeke).

Türkçe Çeviri

Hangi surette* dilediyse terkipledi859 seni.

Notlar

Not 1

*Biçim, yol, tarz, görünüş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Terkiplemek. (Kavram ID: 859)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5836 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5836|82|9|كلا بل تكذبون بالدين

Latin Literal

9. Kellâ bel tukezzibûne bid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Hayır*! Evet**; yalanlarsınız860 dini.

Notlar

Not 1

*Durum sandığınız gibi değil!**Bilakis.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Dini yalanlamak. (Kavram ID: 860)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5837 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5837|82|10|وان عليكم لحفظين

Latin Literal

10. Ve inne aleykum le hâfızîn(hâfızîne).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu üzerinizedir mutlak muhafaza* edenler.

Notlar

Not 1

*Koruyan.

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5838 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5838|82|11|كراما كتبين

Latin Literal

11. Kirâmen kâtibîn(kâtibîne).

Türkçe Çeviri

Şerefli kâtipler861.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şerefli kâtipler. (Kavram ID: 861)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5839 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5839|82|12|يعلمون ما تفعلون

Latin Literal

12. Ya’lemûne mâ tef’alûn(tef’alûne).

Türkçe Çeviri

Bilirler faaliyet ettiğinizi.

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5840 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5840|82|13|ان الابرار لفي نعيم

Latin Literal

13. İnnel ebrâre lefî naîm(naîmin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu ebrar862 mutlak içindedir bir nimet757.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nimetler (Kavram ID: 757)
Ebrar (Kavram ID: 862)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5841 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5841|82|14|وان الفجار لفي جحيم

Latin Literal

14. Ve innel fuccâre lefî cahîm(cahîmın).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu fâcirler585 mutlak içindedir cahîm808.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâcir (Kavram ID: 585)
Cahîm (Kavram ID: 808)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5842 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5842|82|15|يصلونها يوم الدين

Latin Literal

15. Yaslevnehâ yevmed dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Sallanırlar ona* din günü109.

Notlar

Not 1

*Cahîme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5843 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5843|82|16|وما هم عنها بغايبين

Latin Literal

16. Ve mâ hum anhâ bi gâibîn(gâibîne).

Türkçe Çeviri

Ve değildir onlar ondan* gayb62 olanlar**.

Notlar

Not 1

*Cahîmden.**Gizlenemezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gayb (Kavram ID: 62)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5844 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5844|82|17|وما ادريك ما يوم الدين

Latin Literal

17. Ve mâ edrâke mâ yevmud dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir din günü109?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5845 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5845|82|18|ثم ما ادريك ما يوم الدين

Latin Literal

18. Summe mâ edrâke mâ yevmud dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Sonra; ne idrak657 ettirdi sana nedir din günü109?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din günü (Kavram ID: 109)
İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

İnfitâr/Yırtılma Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5846 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5846|82|19|يوم لا تملك نفس لنفس شيا والامر يوميذ لله

Latin Literal

19. Yevme lâ temliku nefsun li nefsin şey’â(şey’en), vel emru yevmeizin lillâh(lillâhi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) malik* olamaz bir nefis201 bir nefse201 bir şey**; ve emir*** o gün Allah’adır.

Notlar

Not 1

*Sahip, güç yetirir.**Şeytânın en büyük aldatmacası olan şefaat inancı da bir şey olduğu için kimse başka bir kimseye şefaat edemez. Fayda veya zarar veremez. **Buyruk.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Sure 83: Mutaffifin/Eksiltenler (ٱلْمُطَفِّفِين)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5847 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5847|83|1|ويل للمطففين

Latin Literal

1. Veylun lil mutaffifîn(mutaffifîne).

Türkçe Çeviri

Vay haline mutaffifînin584.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifî. (Kavram ID: 584)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5848 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5848|83|2|الذين اذا اكتالوا علي الناس يستوفون

Latin Literal

2. Ellezîne izektâlû alen nâsi yestevfûn(yestevfûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) ölçtükleri zaman insanlara karşı* tam/kusursuz olurlar.

Notlar

Not 1

*İnsanlardan bir şey alırken.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5849 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5849|83|3|واذا كالوهم او وزنوهم يخسرون

Latin Literal

3. Ve izâ kâlûhum ev vezenûhum yuhsirûn(yuhsirûne).

Türkçe Çeviri

Ve ölçtükleri zaman onlara* veya tarttıkları (zaman) onlara* azaltırlar/eksiltirler.

Notlar

Not 1

*İnsanlara bir şey verirken/sunarken.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5850 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5850|83|4|الا يظن اوليك انهم مبعوثون

Latin Literal

4. Elâ yezunnu ulâike ennehum meb’ûsûn(meb’ûsûne).

Türkçe Çeviri

Zannetmez* mi o? Şunlar; ki onlar diriltilenlerdir**.

Notlar

Not 1

*Sanmaz mı?**Ahiret evreninde yerden oluşturulan bedene bilincin tekrar yüklenmesiyle gerçekleşen canlanma, dirilme.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5851 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5851|83|5|ليوم عظيم

Latin Literal

5. Li yevmin azîm(azîmin).

Türkçe Çeviri

Büyük bir gün için.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5852 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5852|83|6|يوم يقوم الناس لرب العلمين

Latin Literal

6. Yevme yekûmun nâsu li rabbil âlemîn(âlemîne).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) kıyam143 eder insanlar alemlerin203 Rabbine4.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
Âlem, âlem, alem. (Kavram ID: 203)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5853 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5853|83|7|كلا ان كتب الفجار لفي سجين

Latin Literal

7. Kellâ inne kitâbel fuccâri le fî siccîn(siccînin).

Türkçe Çeviri

Hayır! Doğrusu fâcirlerin585 kitabı mutlak siccîn586'dedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fâcir (Kavram ID: 585)
Siccîn (Kavram ID: 586)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5854 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5854|83|8|وما ادريك ما سجين

Latin Literal

8. Ve mâ edrâke mâ siccîn(siccînun).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak ettirdi sana Siccîn586 ne!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Siccîn (Kavram ID: 586)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5855 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5855|83|9|كتب مرقوم

Latin Literal

9. Kitâbun merkûm(merkûmun).

Türkçe Çeviri

Bir kitaptır rakamlanmış587.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5856 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5856|83|10|ويل يوميذ للمكذبين

Latin Literal

10. Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne).

Türkçe Çeviri

Vay haline o gün yalanlayanların195.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5857 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5857|83|11|الذين يكذبون بيوم الدين

Latin Literal

11. Ellezîne yukezzibûne bi yevmiddîn(yevmiddîni).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) yalanlarlar din gününü588.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din gününü yalanlamak. (Kavram ID: 588)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5858 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5858|83|12|وما يكذب به الا كل معتد اثيم

Latin Literal

12. Ve mâ yukezzıbu bihî illâ kullu mu’tedin esîm(esîmin).

Türkçe Çeviri

Ve yalanlar değildir onu* her bir sınırı aşan/taşan/azgın günahkar dışında.

Notlar

Not 1

*Din gününü.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5859 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5859|83|13|اذا تتلي عليه ايتنا قال اسطير الاولين

Latin Literal

13. İzâ tutlâ aleyhi âyâtunâ kâle esâtîrul evvelîn(evvelîne).

Türkçe Çeviri

Okunduğu zaman ona ayetlerimiz353; dedi: "Evvelkilerin* satırlarıdır/hikayeleridir."

Notlar

Not 1

*İlklerin, öncekilerin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ayet (Kavram ID: 353)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5860 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5860|83|14|كلا بل ران علي قلوبهم ما كانوا يكسبون

Latin Literal

14. Kellâ bel râne alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Türkçe Çeviri

Hayır! Bilakis paslandı175 kalplerinin üzeri; kazanır olduklarına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5861 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5861|83|15|كلا انهم عن ربهم يوميذ لمحجوبون

Latin Literal

15. Kellâ innehum an rabbihim yevmeizin le mahcûbûn(mahcûbûne).

Türkçe Çeviri

Hayır! Doğrusu onlar Rablerinden4 o gün mutlak hicap edilenlerdir/perdelenenlerdir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5862 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5862|83|16|ثم انهم لصالوا الجحيم

Latin Literal

16. Summe innehum le sâlul cahîm(cahîmi).

Türkçe Çeviri

Sonra doğrusu onlar yanması için mutlak sunulur cahîme808.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cahîm (Kavram ID: 808)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5863 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5863|83|17|ثم يقال هذا الذي كنتم به تكذبون

Latin Literal

17. Summe yukâlu hâzellezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

Türkçe Çeviri

Sonra denir: "İşte budur; o ki kendisini yalanlıyor olduğunuzdur."

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5864 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5864|83|18|كلا ان كتب الابرار لفي عليين

Latin Literal

18. Kellâ inne kitâbel ebrâri lefî illiyyîn(illiyyîne).

Türkçe Çeviri

Hayır! Doğrusu erdemlilerin kitabı mutlak illiyyin589’dedir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

illiyyin (Kavram ID: 589)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5865 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5865|83|19|وما ادريك ما عليون

Latin Literal

19. Ve mâ edrâke mâ ılliyyûn(ılliyyûne).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak ettirdi sana illiyyin589 ne.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

illiyyin (Kavram ID: 589)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5866 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5866|83|20|كتب مرقوم

Latin Literal

20. Kitâbun merkûm(merkûmun).

Türkçe Çeviri

Bir kitaptır rakamlanmış587.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5867 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5867|83|21|يشهده المقربون

Latin Literal

21. Yeşheduhul mukarrebûn(mukarrebûne).

Türkçe Çeviri

Şahid/tanık olur ona* yaklaştırılanlar.

Notlar

Not 1

*Rakamlanmış kitaba. Kendisi de rakamlanmış olan Kur'an'ın rakamsal mucizelerine de tanık olurlar; şahit olurlar.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5868 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5868|83|22|ان الابرار لفي نعيم

Latin Literal

22. İnnel ebrâre le fî naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu erdemliler mutlak içindedir nimet.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5869 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5869|83|23|علي الارايك ينظرون

Latin Literal

23. Alel erâiki yenzurûn(yenzurûne).

Türkçe Çeviri

Yumuşak döşemeler/donatılar üzerinde; bakarlar.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5870 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5870|83|24|تعرف في وجوههم نضره النعيم

Latin Literal

24. Ta’rifu fî vucûhihim nadraten naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Tanırsın yüzlerindeki nimetin ongun güzel parıltısını.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5871 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5871|83|25|يسقون من رحيق مختوم

Latin Literal

25. Yuskavne min rahîkın mahtûm(mahtûmin).

Türkçe Çeviri

Sakilik edilirler/içirilirler mühürlenmiş* bir rahîkten590.

Notlar

Not 1

*Uzun süre mühürlü kalmış. Kapalı kalmış.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîk (Kavram ID: 590)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5872 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5872|83|26|ختمه مسك وفي ذلك فليتنافس المتنفسون

Latin Literal

26. Hitâmuhu misk(miskun). ve fî zâlike fel yetenâfesil mutenâfisûn(mutenâfisûne).

Türkçe Çeviri

Mührü* onun bir misktir**; ve işte bundadır; öyleyse heveslenip yarışsınlar heveslenip yarışanlar.

Notlar

Not 1

*Rahîki mühürleyen tıpa.**Bu tıpanın da bir misk olduğunu yani çok güzel kokulu olduğunu anlarız.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 5873 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5873|83|27|ومزاجه من تسنيم

Latin Literal

27. Ve mizâcuhu min tesnîm(tesnîmin).

Türkçe Çeviri

Ve karışımı onun bir tesnîm591'dendir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tesnîm (Kavram ID: 591)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 5874 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5874|83|28|عينا يشرب بها المقربون

Latin Literal

28. Aynen yeşrebu bihel mukarrabûn(mukarrabûne).

Türkçe Çeviri

Bir göze/kaynak (ki) içerler onu yaklaştırılanlar.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 5875 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5875|83|29|ان الذين اجرموا كانوا من الذين امنوا يضحكون

Latin Literal

29. İnnellezîne ecremû kânû minellezîne âmenû yadhakûn(yadhakûne).

Türkçe Çeviri

Doğrusu cürüm* işlemiş kimseler olmuşlardı iman47 etmiş kimselere gülenler/alay edenler.

Notlar

Not 1

*Suç.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 5876 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5876|83|30|واذا مروا بهم يتغامزون

Latin Literal

30. Ve iza merrû bihim yetegâmezûne.

Türkçe Çeviri

Ve geçtikleri zaman onları göz kırpıyorlardı**.

Notlar

Not 1

*Kaş göz hareketiyle dalga geçmek.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 31

Ayet No: 31 | Kur'an Ayet No: 5877 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5877|83|31|واذا انقلبوا الي اهلهم انقلبوا فكهين

Latin Literal

31. Ve izenkalebû ilâ ehlihimunkalebû fekihîn(fekihîne).

Türkçe Çeviri

Ve döndükleri zaman ahalilerine568 doğru; döndüler fıkralar* (-la).

Notlar

Not 1

*Komik düşünceler, kurgular.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 32

Ayet No: 32 | Kur'an Ayet No: 5878 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5878|83|32|واذا راوهم قالوا ان هولا لضالون

Latin Literal

32. Ve izâ reevhum kâlû inne hâulâi ledâllûn(ledâllûne).

Türkçe Çeviri

Ve gördükleri zaman onları* dediler: "Doğrusu şunlar (ki) mutlak dalalettedirler128."

Notlar

Not 1

*Müminleri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 33

Ayet No: 33 | Kur'an Ayet No: 5879 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5879|83|33|وما ارسلوا عليهم حفظين

Latin Literal

33. Ve mâ ursilû aleyhim hâfızîn(hâfızîne).

Türkçe Çeviri

Ve gönderilmiş değillerdi onların* üzerlerine bir hafız/koruyucu.

Notlar

Not 1

*Müminlerin.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 34

Ayet No: 34 | Kur'an Ayet No: 5880 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5880|83|34|فاليوم الذين امنوا من الكفار يضحكون

Latin Literal

34. Felyevmellezîne âmenû minel kuffârı yadhakûn(yadhakûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bugün iman47 etmiş kimseler kâfirlere25 gülerler/alay ederler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
iman (Kavram ID: 47)

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 35

Ayet No: 35 | Kur'an Ayet No: 5881 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5881|83|35|علي الارايك ينظرون

Latin Literal

35. Alel erâiki yanzurûn(yanzurûne).

Türkçe Çeviri

Yumuşak döşemeler/donatılar üzerinde; bakarlar.

Mutaffifin/Eksiltenler Suresi - Ayet 36

Ayet No: 36 | Kur'an Ayet No: 5882 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5882|83|36|هل ثوب الكفار ما كانوا يفعلون

Latin Literal

36. Hel suvvibel kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Türkçe Çeviri

Sevaplandırıldı* mı kâfirler25 faaliyet içinde olduklarına.

Notlar

Not 1

*Ödüllendirildi mi?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Sure 84: İnşikak/Yarılma (ٱلْإِنشِقَاق)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5883 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5883|84|1|اذا السما انشقت

Latin Literal

1. İzes semâunşakkat.

Türkçe Çeviri

Gök180 yarıldığı* zaman.

Notlar

Not 1

*Evrenin kumaşı mutlak ki bir zaman evrenin genişlemesine dayanamayacak ve yırtılacaktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5884 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5884|84|2|واذنت لربها وحقت

Latin Literal

2. Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat.

Türkçe Çeviri

Ve Rabbinin4* ezanını752 duydu** ve hak/layık (olan) verdirildi**.

Notlar

Not 1

*Göğün Rabbi.**Gök.**Fiil 3. şahıs tekil ve pasif gelmiştir. Göğe bir şey yaptırılmaktadır. Anlarız ki Rabbin ezanının/anonsunun hakkı/layıkı olan her neyse göğe yaptırılmıştır. Mutlak ki emirle gereği yapılmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ezan (Kavram ID: 752)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5885 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5885|84|3|واذا الارض مدت

Latin Literal

3. Ve izel ardu muddet.

Türkçe Çeviri

Ve yer* uzatıldığı** zaman.

Notlar

Not 1

*Yeryüzü.**Germek, sündürmek. Evrenin yırtılması sonucu tüm evrene ışık hızında yayılan yerçekimi dalgalanmaları küre halindeki yerin yapısını sündürecektir.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5886 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5886|84|4|والقت ما فيها وتخلت

Latin Literal

4. Ve elkat mâ fîhâ ve tehallet.

Türkçe Çeviri

Ve fırlattı* içindekini**; ve boşalttı**.

Notlar

Not 1

*Yer.**İçindeki ağırlığını, erimiş demir çekirdeğini.**Ezilerek uzatılan bir tenis topunun içindeki maddeleri dışa dağıtarak içi boş hale gelmesi gibi.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5887 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5887|84|5|واذنت لربها وحقت

Latin Literal

5. Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat.

Türkçe Çeviri

Ve Rabbinin4* ezanını752 duydu** ve hak/layık (olan) verdirildi**.

Notlar

Not 1

*Yerin Rabbi.**Yer.**Fiil 3. şahıs tekil ve pasif gelmiştir. Yere bir şey yaptırılmaktadır. Anlarız ki Rabbin ezanının/anonsunun hakkı/layıkı olan her neyse yere yaptırılmıştır. Mutlak ki emirle gereği yapılmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Ezan (Kavram ID: 752)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5888 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5888|84|6|يايها الانسن انك كادح الي ربك كدحا فملقيه

Latin Literal

6. Yâ eyyuhel insânu inneke kâdihun ilâ rabbike kedhan fe mulâkîh(mulâkîhı).

Türkçe Çeviri

Ey insan! Doğrusu sen bir çabalayansın Rabbine4 doğru bir çaba (-yla); öyle ki bir karşılaşansın O’na*.

Notlar

Not 1

*Rabbine.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5889 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5889|84|7|فاما من اوتي كتبه بيمينه

Latin Literal

7. Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînih(yemînihî).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kimseye (ki) verildi kitabı* uğuruyla** onun***.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatının tüm kaydı/yazıtı.**Sağla.***Kimsenin.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5890 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5890|84|8|فسوف يحاسب حسابا يسيرا

Latin Literal

8. Fe sevfe yuhâsebu hısâben yesîrâ(yesîren).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yakında hesaba* çekilecek kolay bir hesap** (-la).

Notlar

Not 1

*Gereği düşünülecek, hesabı görülecek. **Bu hesap kolay bir hesap olacak.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5891 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5891|84|9|وينقلب الي اهله مسرورا

Latin Literal

9. Ve yenkalibu ilâ ehlihî mesrûrâ(mesrûren).

Türkçe Çeviri

Ve döner kendi ehline568 doğru bir sevinçli/hoşnut (olarak).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5892 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5892|84|10|واما من اوتي كتبه ورا ظهره

Latin Literal

10. Ve emmâ men ûtiye kitâbehu verâe zahrih(zahrihî).

Türkçe Çeviri

Ve gelince kimseye (ki) verildi kitabı* sırtının arkasına.

Notlar

Not 1

*Dünya hayatının tüm kaydı/yazıtı.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5893 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5893|84|11|فسوف يدعوا ثبورا

Latin Literal

11. Fe sevfe yed’û subûrâ(subûren).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yakında çağıracak yıkımı*.

Notlar

Not 1

*Yok olmayı.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5894 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5894|84|12|ويصلي سعيرا

Latin Literal

12. Ve yaslâ saîrâ(saîren).

Türkçe Çeviri

Ve sallanır çılgın bir ateşe.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5895 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5895|84|13|انه كان في اهله مسرورا

Latin Literal

13. İnnehu kâne fî ehlihî mesrûrâ(mesrûren).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* olmuştu kendi ehlinde568 bir sevinçli/hoşnut.

Notlar

Not 1

*Kitabı sırtının arkasına verilen kimse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ahali, ehli. (Kavram ID: 568)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5896 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5896|84|14|انه ظن ان لن يحور

Latin Literal

14. İnnehu zanne en len yahûr(yahûra).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* zannetmişti ki asla geri dönmez.

Notlar

Not 1

*Kitabı sırtının arkasına verilen kimse.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5897 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5897|84|15|بلي ان ربه كان به بصيرا

Latin Literal

15. Belâ, inne rabbehu kâne bihî basîrâ(basîren).

Türkçe Çeviri

Evet! Doğrusu onun* Rabbi4 olmuştu ona* bir Basîr513.

Notlar

Not 1

*Kitabı sırtının arkasına verilen kimse.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Basîr (Kavram ID: 513)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5898 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5898|84|16|فلا اقسم بالشفق

Latin Literal

16. Fe lâ uksimu biş şefak(şefakı).

Türkçe Çeviri

Öyle ki olmaz! Kasem548 ederim şafağa852.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)
Şafak (Kavram ID: 852)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5899 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5899|84|17|واليل وما وسق

Latin Literal

17. Vel leyli ve mâ vesak(vesaka).

Türkçe Çeviri

Ve geceye; ve yüklediğine*.

Notlar

Not 1

*Karanlığın içine alıp yüklediğine.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5900 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5900|84|18|والقمر اذا اتسق

Latin Literal

18. Vel kameri izet tesak(tesaka).

Türkçe Çeviri

Ve Ay’a; yüklediği* zaman.

Notlar

Not 1

*Siyahla yüklendiği zaman. Yeni Ay olduğu zaman. Ay siyah rengiyle tam yüklendiğinde.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5901 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5901|84|19|لتركبن طبقا عن طبق

Latin Literal

19. Le terkebunne tabakan an tabakın.

Türkçe Çeviri

Mutlak binersiniz* bir tabakadan** bir tabakaya**.

Notlar

Not 1

*Bir hayvana binip gitmek, bir gemiye/araca binip gitmek. Apollo 11 uzay aracına binip gidersiniz. **Yakın göğün tabakaları. Atmosferin katmanları.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5902 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5902|84|20|فما لهم لا يومنون

Latin Literal

20. Fe mâ lehum lâ yu’minûn(yu’minûne).

Türkçe Çeviri

Öyle ki nedir onlara (ki) iman47 etmezler?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5903 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5903|84|21|واذا قري عليهم القران لا يسجدون

Latin Literal

21. Ve izâ kurıe aleyhimul kur’ânu lâ yescudûn(yescudûne). (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Ve kıraat578 edildiği zaman üzerlerine Kur'ân850 secde12 etmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)
Kıraat etmek (Kavram ID: 578)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5904 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5904|84|22|بل الذين كفروا يكذبون

Latin Literal

22. Belillezîne keferû yukezzibûn(yukezzibûne).

Türkçe Çeviri

Evet! Kâfirlik25 etmiş kimseler yalanlarlar244.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Yalanlama (Kavram ID: 244)

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5905 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5905|84|23|والله اعلم بما يوعون

Latin Literal

23. Vallâhu a’lemu bimâ yûûn(yûûne).

Türkçe Çeviri

Ve Allah daha iyi bilendir kavradıklarını/algıladıklarını.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5906 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5906|84|24|فبشرهم بعذاب اليم

Latin Literal

24. Fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki müjdele onları elim bir azapla.

İnşikak/Yarılma Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5907 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5907|84|25|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم اجر غير ممنون

Latin Literal

25. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; onlaradır bir ecir820; olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ecir (Kavram ID: 820)

Sure 85: Bürûc/Burçlar (ٱلْبُرُوج)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5908 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5908|85|1|والسما ذات البروج

Latin Literal

1. Ves semâi zâtil burûc(burûci).

Türkçe Çeviri

Ve göğe; burçlar846* sahibi.

Notlar

Not 1

*Cazibeli takım yıldızlar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Burç (Kavram ID: 846)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5909 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5909|85|2|واليوم الموعود

Latin Literal

2. Vel yevmil mev’ûd(mev’ûdi).

Türkçe Çeviri

Ve vaat edilen (o) güne.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5910 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5910|85|3|وشاهد ومشهود

Latin Literal

3. Ve şâhidin ve meşhûd(meşhûdin).

Türkçe Çeviri

Ve bir şahide*; ve bir şahitlik edilene**.

Notlar

Not 1

*Tanıklık edene.**Tanıklık edilene. Tanıklık edilen şeye.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5911 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5911|85|4|قتل اصحب الاخدود

Latin Literal

4. Kutile ashâbul uhdûd(uhdûdi).

Türkçe Çeviri

Katledildi35 uhdûd847* ashâbı194.

Notlar

Not 1

*Hendek korunma/savunma amaçlı kazılır. Anlarız ki müminler (85:7) korunma amaçlı şehirlerinin etrafına hendekler kazmışlardır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Katletmek (Kavram ID: 35)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Uhdûd (Kavram ID: 847)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5912 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5912|85|5|النار ذات الوقود

Latin Literal

5. Ennâri zâtil vekûd(vekûdi).

Türkçe Çeviri

Ki tutuşan* sahibi ateş.

Notlar

Not 1

*Muhtemel ki müminlerin (85:7) şehrine saldıran müşrik ve kâfirler yanıcı bir madde kullanarak şehri ateşe vermişlerdir. Bu madde ham petrol, katran veya yanıcı yağlar olabilir. Yanıcı madde emdirilmiş şeyleri mancınık yöntemiyle hendeği bypass ederek şehre attıkları anlaşılır.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5913 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5913|85|6|اذ هم عليها قعود

Latin Literal

6. İzhum aleyhâ kuûd(kuûdun).

Türkçe Çeviri

Zaman (ki) onlar* üzerine onun** bir oturandı***.

Notlar

Not 1

*Müşrikler ve kâfirler.**Ateşin.***Ateşin yanında oturmuş izliyorlardı.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5914 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5914|85|7|وهم علي ما يفعلون بالمومنين شهود

Latin Literal

7. Ve hum alâ mâ yef’alûne bil mu’minîne şuhûd(şuhûdun).

Türkçe Çeviri

Ve onlar* müminlere27 yaptıklarına bir şahitti/tanıktı.

Notlar

Not 1

*Ateş yakan müşrikler ve kâfirler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5915 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5915|85|8|وما نقموا منهم الا ان يومنوا بالله العزيز الحميد

Latin Literal

8. Ve mâ nekamû minhum illâ en yu’minû billâhil azîzil hamîd(hamîdi).

Türkçe Çeviri

Ve intikam almış değillerdi* onlardan** dışında*** ki iman47 ederler Azîz37; Hamîd107 Allah'a.

Notlar

Not 1

*Müşrikler ve kâfirler.**Müminlerden.***Geçerli/haklı/gerçek bir intikam nedenleri yoktu. Durup dururken, sadece iman etmiş olmaları nedeniyle müminlerden intikam almaya kalktılar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Azîz (Kavram ID: 37)
iman (Kavram ID: 47)
Hamîd (Kavram ID: 107)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5916 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5916|85|9|الذي له ملك السموت والارض والله علي كل شي شهيد

Latin Literal

9. Ellezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

O'na olandır mülkü göklerin162 ve yerin; ve Allah her bir şey üzerine bir şahittir/tanıktır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gökler (Kavram ID: 162)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5917 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5917|85|10|ان الذين فتنوا المومنين والمومنت ثم لم يتوبوا فلهم عذاب جهنم ولهم عذاب الحريق

Latin Literal

10. İnnellezîne fetenul mu’minîne vel mu’minâti summe lem yetûbû fe lehum azâbu cehenneme ve lehum azâbul harîk(harîkı).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) fitne* verdiler mümin27 erkeklere ve mümin27 kadınlara; sonra asla tevbe33 etmezler; öyle ki onlaradır cehennem azabı; ve onlaradır yangın azabı.

Notlar

Not 1

*Sıkıntı, karışıklık, kargaşa vermek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mümin (Kavram ID: 27)
Tevbe (Kavram ID: 33)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5918 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5918|85|11|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت لهم جنت تجري من تحتها الانهر ذلك الفوز الكبير

Latin Literal

11. İnnellezîne âmenû ve amilus sâlihâti lehum cennâtun tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), zâlikel fevzul kebîr(kebîru).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; onlaradır cennetler (ki) akar altından onun* nehirler; işte bu; büyük fevzdir768.

Notlar

Not 1

*Cennetin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Fevz (Kavram ID: 768)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5919 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5919|85|12|ان بطش ربك لشديد

Latin Literal

12. İnne batşe rabbike le şedîd(şedîdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu saldırısı* (senin) Rabbinin4 mutlak şiddetlidir.

Notlar

Not 1

*Şiddetle saldırmak; zorla üzerine çökmek; nakavt etmek/yere indirmek.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5920 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5920|85|13|انه هو يبدي ويعيد

Latin Literal

13. İnnehu huve yubdiu ve yuîd(yuîdu).

Türkçe Çeviri

Doğrusu O*; O* başlatır**; ve geri döndürür***.

Notlar

Not 1

*Allah.**Mekan ve zamana sahip olmayan evreni/evrenleri tekillikten saf enerjiyle yaratmaya başlar. Saf enerji E=mc2 ile maddeye dönüşür. ***Evreni/evrenleri tekillik haline yani saf enerjiye geri döndürür. Gök geri dönüşlüdür. Evren/evrenler bir zaman yırtılacak ve yer çekimi her şeyi tekrar yokluğa geri döndürecektir. Madde E=mc2 ile saf enerjiye dönüşecektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rahîm (Kavram ID: 2)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5921 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5921|85|14|وهو الغفور الودود

Latin Literal

14. Ve huvel gafûrul vedûd(vedûdu).

Türkçe Çeviri

Ve O*; Gafûr’dur20; Vedûd’tur848.

Notlar

Not 1

*Allah.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gafûr (Kavram ID: 20)
Vedûd (Kavram ID: 848)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5922 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5922|85|15|ذو العرش المجيد

Latin Literal

15. Zul arşil mecîd(mecîdu).

Türkçe Çeviri

Sahibidir mecîd849 arşın66.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Arş (Kavram ID: 66)
Mecîd (Kavram ID: 849)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5923 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5923|85|16|فعال لما يريد

Latin Literal

16. Fa’âlun limâ yurîd(yurîdu).

Türkçe Çeviri

Faaliyete geçirendir dilediğini.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5924 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5924|85|17|هل اتيك حديث الجنود

Latin Literal

17. Hel etâke hadîsul cunûd(cunûdi).

Türkçe Çeviri

Geldi mi sana orduların hadisi/sözü?

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5925 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5925|85|18|فرعون وثمود

Latin Literal

18. Fir’avne ve semûd(semûde).

Türkçe Çeviri

Firavun* ve semûd*.

Notlar

Not 1

*Orduları.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5926 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5926|85|19|بل الذين كفروا في تكذيب

Latin Literal

19. Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin).

Türkçe Çeviri

Evet! Kâfirlik25 etmiş kimseler bir tekziptedir*.

Notlar

Not 1

*Yalanlamadadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5927 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5927|85|20|والله من ورايهم محيط

Latin Literal

20. Vallâhu min verâihim muhît(muhîtun).

Türkçe Çeviri

Ve Allah onları arkalarından bir kuşatandır.

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5928 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5928|85|21|بل هو قران مجيد

Latin Literal

21. Bel huve kur’ânun mecîd(mecîdun).

Türkçe Çeviri

Evet! O mecîd849 bir Kur'ân'dır850.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mecîd (Kavram ID: 849)
Kur'an, kuran. (Kavram ID: 850)

Bürûc/Burçlar Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5929 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5929|85|22|في لوح محفوظ

Latin Literal

22. Fî levhın mahfûz(mahfûzın).

Türkçe Çeviri

Levh-i mahfûzdadır.

Sure 86: Târık/Vuruşlu (ٱلطَّارِق)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5930 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5930|86|1|والسما والطارق

Latin Literal

1. Ves semâi vet târık(târıkı).

Türkçe Çeviri

Ve göğe; ve târığa.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5931 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5931|86|2|وما ادريك ما الطارق

Latin Literal

2. Ve mâ edrâke met târik(târiku).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir târık845?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)
Târık (Kavram ID: 845)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5932 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5932|86|3|النجم الثاقب

Latin Literal

3. En necmus sâkıb(sâkıbu).

Türkçe Çeviri

Delici* yıldızdır163.

Notlar

Not 1

*Sâkib, delen.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yıldız, necm. (Kavram ID: 163)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5933 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5933|86|4|ان كل نفس لما عليها حافظ

Latin Literal

4. İn kullu nefsin lemmâ aleyhâ hâfız(hâfızun).

Türkçe Çeviri

Ki her bir nefis201; ancak (ki) üzerinedir onun* bir koruyucu**.

Notlar

Not 1

*Nefsin.**Her insanda bulunan savunma sistemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5934 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5934|86|5|فلينظر الانسن مم خلق

Latin Literal

5. Fel yenzuril insânu mimme hulık(hulıka).

Türkçe Çeviri

Öyle ki baksın insan neyden yaratıldığına*.

Notlar

Not 1

*1. anlam: İnsan târık yıldızlarını oluşturan süpernova patlamalarının tozları olan turabinden ve sudan yaratılmıştır. İnsan Târık yıldızlarını incelediğinde neden yaratıldığını görecektir. 2. anlam: Erkeğin menisine ve onun atılmasına bir işaret olabilir.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5935 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5935|86|6|خلق من ما دافق

Latin Literal

6. Hulika min mâin dâfik(dâfikın).

Türkçe Çeviri

Yaratıldı dâfik* bir mayiden**.

Notlar

Not 1

*Atılan, fışkıran, dökülen, coşkuyla taşan, hücum ederek akan, patlayıp fışkıran. 1. anlam: Târık yıldızının oluşması esnasında ortaya çıkan bolca sıvının akışı, atılması, ortaya dökülmesi. 2. anlam: Erkek menisinin kadın vajinasına atılması.**Sıvı/su. 1. anlam: Târık yıldızlarının oluşması esnasında ortaya dökülen sıvı. Su ve içerdiği karışık moleküller. 2. anlam: Erkek menisi.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5936 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5936|86|7|يخرج من بين الصلب والترايب

Latin Literal

7. Yahrucu min beynis sulbi vet terâib(terâibi).

Türkçe Çeviri

Çıkar* arasından bel kemiği/omurga** ve kaburgalar***.

Notlar

Not 1

*Mayi, sıvı/su. 1. anlam: Târık yıldızlarının oluşması esnasında ortaya dökülen sıvı. Su ve içerdiği karışık moleküller. 2. anlam: Erkek menisi. **Sulb. Çok sağlam, sert, dayanıklı. 1. Süpernova patlamasıyla içine çöken nötron yıldızı. İçe çöken kısım evrenin en sağlam, dayanıklı, sıkı ve sadece nötronlardan oluşan sulbu oluşturur. 2. Bel/omurga. sağlam olması nedeniyle bu kelimeyle işaret edilir.***Terâib. Çoğul. 1. anlam: Kök olarak turabin kelimesiyle aynı kökten türemiştir. Toz anlamındadır. Kaburga kemikleri gibi eğimli/sarmallı yıldız tozları demektir. Süpernova patlamalarında dışa atılan ejaktaların kaburgalar gibi eğimli ve sarmal bir yapıda olduğu bilinmektedir. Dışa yayılan bu tozlar insanı yaratacak olan atomları içerir. 2. anlam: Kaburgalar.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5937 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5937|86|8|انه علي رجعه لقادر

Latin Literal

8. İnnehu alâ rec’ıhî le kâdir(kâdirun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu O* döndürmeye karşı onu** mutlak kâdirdir598.

Notlar

Not 1

*Allah.**İnsanı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâdir (Kavram ID: 598)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5938 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5938|86|9|يوم تبلي السراير

Latin Literal

9. Yevme tubles serâir(serâiru).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) belalandırılır256* sırlar.

Notlar

Not 1

*Test edilir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bela (Kavram ID: 256)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5939 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5939|86|10|فما له من قوه ولا ناصر

Latin Literal

10. Femâ lehu min kuvvetin ve lâ nâsır(nâsırın).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yoktur ona* hiçbir kuvvet**; ve ne de bir yardım eden**.

Notlar

Not 1

*İnsana.**Tek başınadır.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5940 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5940|86|11|والسما ذات الرجع

Latin Literal

11. Ves semâi zâtir rec’(rec’ı).

Türkçe Çeviri

Ve göğe180; dönüş sahibi*.

Notlar

Not 1

*Gezegenlerin atmosferlerinin yağmur gibi dönüşler sağlaması; evrenin tekillik haline tekrar dönecek olması. Evren kalp atışları gibi var olup yok olur. Buna "Big Bounce" "Büyük Sıçrama" denir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5941 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5941|86|12|والارض ذات الصدع

Latin Literal

12. Vel ardı zâtis sad’(sad’ı).

Türkçe Çeviri

Ve yere*; çatlak** sahibi***.

Notlar

Not 1

*Yeryüzüne.**Sad'i. Yarık, fissür, kırık.***Dünya gezegenin kabuğunun yekpare olmadığı, aralarında yarıklar olan kıta parçalarından oluştuğuna bir işarettir.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5942 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5942|86|13|انه لقول فصل

Latin Literal

13. İnnehu le kavlun fasl(faslun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* mutlak fasıl** bir söylemdir.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Ayırıcı, ayıran, koparan, bölen, kesip ayıran.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5943 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5943|86|14|وما هو بالهزل

Latin Literal

14. Ve mâ huve bil hezl(hezli).

Türkçe Çeviri

Ve değildir o* hafiflikle**.

Notlar

Not 1

*Kur'an.**Hafife alınan, zayıflamış, ağırlığı olmayan, cılız, şaka, hafif konuşma, değersiz sözler.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5944 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5944|86|15|انهم يكيدون كيدا

Latin Literal

15. İnnehum yekîdûne keydâ(keyden).

Türkçe Çeviri

Doğrusu onlar planlarlar bir plan/entrika.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5945 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5945|86|16|واكيد كيدا

Latin Literal

16. Ve ekîdu keydâ(keyden).

Türkçe Çeviri

Ve planlarım* bir plan/entrika.

Notlar

Not 1

*Entrika planına karşı Yüce Allah tarafından planlanan bir entrika mevcut zarar verici entrikayı boşa çıkaracaktır, sıfırlayacaktır, etkisiz kılacaktır. Yüce Allah durduk yere kullarına zarar verici bir entrika yapacak asla değildir. Ava giden avlanmaktadır.

Târık/Vuruşlu Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5946 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5946|86|17|فمهل الكفرين امهلهم رويدا

Latin Literal

17. Fe mehhilil kâfirîne emhilhum ruveydâ(ruveyden).

Türkçe Çeviri

Öyle ki mühlet ver* kâfirlere25; mühlet ver* onlara kibarca/nazikçe/yavaşça.

Notlar

Not 1

*Ağırdan al, yavaş ol, acele etme, süre tanı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Sure 87: A'lâ/Yüce (ٱلْأَعْلَى)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5947 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5947|87|1|سبح اسم ربك الاعلي

Latin Literal

1. Sebbihısme rabbikel a’lâ.

Türkçe Çeviri

Tesbih31 et adını/ismini49 A’lâ116 Rabbinin4.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
İsim/ad. (Kavram ID: 49)
A’lâ (Kavram ID: 116)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5948 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5948|87|2|الذي خلق فسوي

Latin Literal

2. Ellezî halaka fesevvâ.

Türkçe Çeviri

Yaratandır; öyle ki seviyeledi*.

Notlar

Not 1

*Tesviyeledi, düzenledi.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5949 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5949|87|3|والذي قدر فهدي

Latin Literal

3. Vellezî kaddere fe hedâ.

Türkçe Çeviri

Ve takdir* edendir; öyle ki doğru yola kılavuzladı.

Notlar

Not 1

*Kadere bağlayan, belirleyen, karara bağlayan.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5950 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5950|87|4|والذي اخرج المرعي

Latin Literal

4. Vellezî ahrecel mer’â.

Türkçe Çeviri

Ve çıkarandır merayı*.

Notlar

Not 1

*Otlağı.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5951 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5951|87|5|فجعله غثا احوي

Latin Literal

5. Fe cealehu gusâen ahvâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki yaptı onu* ahvâ841 bir gusâ840.

Notlar

Not 1

*Merayı/otlağı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gusâ (Kavram ID: 840)
Ahvâ (Kavram ID: 841)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5952 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5952|87|6|سنقريك فلا تنسي

Latin Literal

6. Senukriuke fe lâ tensâ.

Türkçe Çeviri

Kıraat578 ettireceğiz sana öyle ki unutmazsın*.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed'in beyin ve kalbinde bulunan sinir hücrelerine kimyasal mekanizmalar ile Kur'an yüklenecektir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kıraat etmek (Kavram ID: 578)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5953 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5953|87|7|الا ما شا الله انه يعلم الجهر وما يخفي

Latin Literal

7. İllâ mâ şâallâh(şâallâhu), innehu ya’lemul cehre ve mâ yahfâ.

Türkçe Çeviri

Dışındadır Allah'ın dilediği; doğrusu O* bilir açığa çıkanı ve hafiyelik edileni**.

Notlar

Not 1

*Allah.**Gizleneni.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5954 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5954|87|8|ونيسرك لليسري

Latin Literal

8. Ve nuyessiruke lil yusrâ.

Türkçe Çeviri

Ve kolaylaştırırız sana kolayı.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5955 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5955|87|9|فذكر ان نفعت الذكري

Latin Literal

9. Fe zekkir in nefeatiz zikrâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki zikret78 eğer menfaat* sağladıysa zikir78.

Notlar

Not 1

*Fayda.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5956 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5956|87|10|سيذكر من يخشي

Latin Literal

10. Seyezzekkeru men yahşâ.

Türkçe Çeviri

Zikredecektir78 kimse (ki) haşyet53 duyar.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5957 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5957|87|11|ويتجنبها الاشقي

Latin Literal

11. Ve yetecennebuhel eşkâ.

Türkçe Çeviri

Ve uzaklaşır ona* eşkiya842.

Notlar

Not 1

*Zikre.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Eşkiya (Kavram ID: 842)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5958 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5958|87|12|الذي يصلي النار الكبري

Latin Literal

12. Ellezî yaslen nârel kubrâ.

Türkçe Çeviri

Sallanandır büyük ateşe834.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5959 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5959|87|13|ثم لا يموت فيها ولا يحيي

Latin Literal

13. Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ.

Türkçe Çeviri

Sonra ölmez orada*; ve hayat yaşamaz.

Notlar

Not 1

*Ateşte.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5960 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5960|87|14|قد افلح من تزكي

Latin Literal

14. Kad efleha men tezekkâ.

Türkçe Çeviri

Muhakkak felaha326 kavuştu kimse (ki) arındı/saflaştı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Felah (Kavram ID: 326)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5961 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5961|87|15|وذكر اسم ربه فصلي

Latin Literal

15. Ve zekeresme rabbihî fe sallâ.

Türkçe Çeviri

Ve zikretti78 Rabbinin4 ismini; ve öyle ki salla52 etti.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Zikir/zikr (Kavram ID: 78)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5962 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5962|87|16|بل توثرون الحيوه الدنيا

Latin Literal

16. Bel tu’sırûnel hayâted dunyâ.

Türkçe Çeviri

Evet! Tercih edersiniz dünya hayatını.

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5963 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5963|87|17|والاخره خير وابقي

Latin Literal

17. Vel âhıretu hayrun ve ebkâ.

Türkçe Çeviri

Ve (oysa) ahiret bir hayırdır; ve daha bekâdır843.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Bekâ (Kavram ID: 843)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5964 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5964|87|18|ان هذا لفي الصحف الاولي

Latin Literal

18. İnne hâzâ le fîs suhufîl ûlâ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu bu mutlak ki evvelki sahifelerdedir844.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sahifeler (Kavram ID: 844)

A'lâ/Yüce Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5965 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5965|87|19|صحف ابرهيم وموسي

Latin Literal

19. Suhufi ibrâhîme ve mûsâ.

Türkçe Çeviri

Sahifelerde844 İbrahim'in* ve Mûsa'nın**.

Notlar

Not 1

*Anlarız ki resûl İbrahim'e kitap verilmiştir. **Tevrât taş yazıttır; taştan levhalar/sahifeler üzerine bizzat Mûsa tarafından Tur dağında 40 gecede yazıldı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sahifeler (Kavram ID: 844)

Sure 88: Gâşiye/Kaplayan (ٱلْغَاشِيَة)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5966 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5966|88|1|هل اتيك حديث الغشيه

Latin Literal

1. Hel etâke hadîsul gâşiyeh(gâşiyeti).

Türkçe Çeviri

Geldi mi sana gâşiyenin833 sözü?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Gâşiye (Kavram ID: 833)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5967 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5967|88|2|وجوه يوميذ خشعه

Latin Literal

2. Vucûhun yevmeizin hâşiah(hâşiatun).

Türkçe Çeviri

Yüzler (ki) o gün bir alçaktır*.

Notlar

Not 1

*Boyun eğen, itaatkâr.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5968 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5968|88|3|عامله ناصبه

Latin Literal

3. Âmiletun nâsıbeh(nâsıbetun).

Türkçe Çeviri

Yorgun* bir amele**.

Notlar

Not 1

*Bitkin. **Yapan, eden.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5969 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5969|88|4|تصلي نارا حاميه

Latin Literal

4. Teslâ nâren hâmiyeh(hâmiyeten).

Türkçe Çeviri

Sallanır* hâmiye799 bir ateşe834.

Notlar

Not 1

*Nefis.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hâmiye (Kavram ID: 799)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5970 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5970|88|5|تسقي من عين انيه

Latin Literal

5. Tuskâ min aynin âniyeh(âniyetin).

Türkçe Çeviri

İçirilir* hazır/yakın/ulaşan** bir gözden***.

Notlar

Not 1

*Nefis.**Kaynama noktasına.***Kaynaktan; sekar gezegeninin derinlerindeki yerlerden çıkan, ağır metallerle kontamine olmuş, kaynama noktasına yakın sıcaklıkta sıvı karışımı.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5971 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5971|88|6|ليس لهم طعام الا من ضريع

Latin Literal

6. Leyse lehum taâmun illâ min darî’(darîın).

Türkçe Çeviri

Olmaz onlara bir yemek bir meme salgısıdan* başka.

Notlar

Not 1

*Bitkinin tomurcuklarından salgılanan sıvı karışımı/süt.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5972 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5972|88|7|لا يسمن ولا يغني من جوع

Latin Literal

7. Lâ yusminu ve lâ yugnî min cû’(cûın).

Türkçe Çeviri

Etlendirmez* ve yetmez/gidermez bir açlıktan.

Notlar

Not 1

*Yağlandırmaz, kilo aldırmaz.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5973 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5973|88|8|وجوه يوميذ ناعمه

Latin Literal

8. Vucûhun yevmeizin nâımeh(nâımetun).

Türkçe Çeviri

Yüzlere (ki) o gün bir nimettir.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 5974 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5974|88|9|لسعيها راضيه

Latin Literal

9. Li sa’yihâ râdiyeh(râdiyetun).

Türkçe Çeviri

Uğraşına onun* bir razılıktır**.

Notlar

Not 1

*Nefsin.**Allah'ın razı olması.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 5975 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5975|88|10|في جنه عاليه

Latin Literal

10. Fî cennetin âliyeh(âliyetun).

Türkçe Çeviri

Yüce bir cennettedir.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 5976 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5976|88|11|لا تسمع فيها لغيه

Latin Literal

11. Lâ tesmeu fîhâ lâgıyeh(lâgıyeten).

Türkçe Çeviri

İşitmezler orada* bir lakırtı835.

Notlar

Not 1

*Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lakırtı, lâgıy (Kavram ID: 835)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 5977 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5977|88|12|فيها عين جاريه

Latin Literal

12. Fîhâ aynun câriyeh(câriyetun).

Türkçe Çeviri

Oradadır* akan bir göz**.

Notlar

Not 1

*Cennette.**Kaynak.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 5978 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5978|88|13|فيها سرر مرفوعه

Latin Literal

13. Fîhâ sururun merfûah(merfûatun).

Türkçe Çeviri

Oradadır* yükseltilmiş sururlar836.

Notlar

Not 1

*Cennette.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Surur (Kavram ID: 836)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 5979 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5979|88|14|واكواب موضوعه

Latin Literal

14. Ve ekvabun mevdûah(mevdûatun).

Türkçe Çeviri

Ve yerleştiriliş* kaplar/kupalar.

Notlar

Not 1

*Yerli yerinde.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 5980 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5980|88|15|ونمارق مصفوفه

Latin Literal

15. Ve nemârıku masfûfeh(masfûfetun).

Türkçe Çeviri

Ve saf saf sıralanmış yastıklar/minderler.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 5981 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5981|88|16|وزرابي مبثوثه

Latin Literal

16. Ve zerâbiyyu mebsûseh(mebsûsetun).

Türkçe Çeviri

Ve yayılmış halılar/kilimler.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 5982 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5982|88|17|افلا ينظرون الي الابل كيف خلقت

Latin Literal

17. E fe lâ yanzurûne ilel ibili keyfe hulikat.

Türkçe Çeviri

Öyle ki bakmazlar mı deveye doğru; nasıl yaratıldı?

Notlar

Not 1

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 5983 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5983|88|18|والي السما كيف رفعت

Latin Literal

18. Ve iles semâi keyfe rufiat.

Türkçe Çeviri

Ve göğe doğru; nasıl yükseltildi?

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 5984 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5984|88|19|والي الجبال كيف نصبت

Latin Literal

19. Ve ilel cibâli keyfe nusıbet.

Türkçe Çeviri

Ve dağlara doğru; nasıl dikildi*?

Notlar

Not 1

*Dikleştirildi.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 5985 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5985|88|20|والي الارض كيف سطحت

Latin Literal

20. Ve ilel ardı keyfe sutıhat.

Türkçe Çeviri

Ve yere* doğru; nasıl yayılıp satıhlaştı**?

Notlar

Not 1

*Yeryüzüne.**Yüzeyleşti, yüzey haline geldi?

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 5986 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5986|88|21|فذكر انما انت مذكر

Latin Literal

21. Fezekkir innemâ ente muzekkir(muzekkirun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki zikret78*; doğrusu ki sen bir müzekkirsin837.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zikir/zikr (Kavram ID: 78)
Müzekkir (Kavram ID: 837)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 5987 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5987|88|22|لست عليهم بمصيطر

Latin Literal

22. Leste aleyhim bi musaytır(musaytırın).

Türkçe Çeviri

Olmadın* üzerlerine bir musaytır838.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Musaytır (Kavram ID: 838)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 5988 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5988|88|23|الا من تولي وكفر

Latin Literal

23. İllâ men tevellâ ve kefer(kefere).

Türkçe Çeviri

Ancak kim yüz çevirir ve kâfirlik25 eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 5989 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5989|88|24|فيعذبه الله العذاب الاكبر

Latin Literal

24. Fe yuazzibuhullâhul azâbel ekber(ekbere).

Türkçe Çeviri

Öyle ki azap eder ona Allah daha büyük azapla.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 5990 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5990|88|25|ان الينا ايابهم

Latin Literal

25. İnne ileynâ iyâbehum.

Türkçe Çeviri

Doğrusu bizedir dönüşleri.

Gâşiye/Kaplayan Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 5991 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5991|88|26|ثم ان علينا حسابهم

Latin Literal

26. Summe inne aleynâ hisâbehum.

Türkçe Çeviri

Sonra; doğrusu bizedir hesapları.

Sure 89: Fecr/Sökülme (ٱلْفَجْر)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 5992 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5992|89|1|والفجر

Latin Literal

1. Vel fecr(fecri).

Türkçe Çeviri

Ve fecre630.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fecr (Kavram ID: 630)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 5993 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5993|89|2|وليال عشر

Latin Literal

2. Ve leyâlin aşr(aşrın).

Türkçe Çeviri

Ve on geceye631.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

On geceye. (Kavram ID: 631)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 5994 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5994|89|3|والشفع والوتر

Latin Literal

3. Veş şef’ı vel vetr(vetri).

Türkçe Çeviri

Ve çifte632; ve teke633.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Çifte (Kavram ID: 632)
Teke (Kavram ID: 633)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 5995 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5995|89|4|واليل اذا يسر

Latin Literal

4. Vel leyli izâ yesr(yesri).

Türkçe Çeviri

Ve geceye; akıp giderken634.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 5996 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5996|89|5|هل في ذلك قسم لذي حجر

Latin Literal

5. Hel fî zâlike kasemun lizî hicr(hicrin).

Türkçe Çeviri

Bunda mıdır bir kasem548; (taş gibi) bir anlayış/kavrayış sahibi için?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 5997 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5997|89|6|الم تر كيف فعل ربك بعاد

Latin Literal

6. E lem tere keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).

Türkçe Çeviri

Hiç görmez misin nasıl faaliyet etti (senin) Rabbin Ad'a?

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 5998 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5998|89|7|ارم ذات العماد

Latin Literal

7. İreme zâtil ımâd(ımâdi).

Türkçe Çeviri

İrem'e; sütun sahibi.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 5999 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

5999|89|8|التي لم يخلق مثلها في البلد

Latin Literal

8. Elletî lem yuhlak misluhâ fîl bilâd(bilâdi).

Türkçe Çeviri

Asla yaratılmayandır onun* misli870 beldelerde832.

Notlar

Not 1

*İrem'in.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Belde (Kavram ID: 832)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6000 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6000|89|9|وثمود الذين جابوا الصخر بالواد

Latin Literal

9. Ve semûdelleziyne câbûssahre bil vâd(vâdi).

Türkçe Çeviri

Ve Semûd'a; kimselerdir (ki) oydular kayayı vadide.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6001 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6001|89|10|وفرعون ذي الاوتاد

Latin Literal

10. Ve fir avne zîl evtâd(evtâdi).

Türkçe Çeviri

Ve firavuna; kazıklar637 sahibi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kazıklar sahibi firavun (Kavram ID: 637)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6002 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6002|89|11|الذين طغوا في البلد

Latin Literal

11. Ellezîne tagav fîl bilâd(bilâdi).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) tâğûtlaştılar442 beldelerde832.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)
Belde (Kavram ID: 832)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 6003 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6003|89|12|فاكثروا فيها الفساد

Latin Literal

12. Fe ekserû fîhel fesâd(fesâde).

Türkçe Çeviri

Öyle ki çoğalttılar orada* fesadı265.

Notlar

Not 1

*Beldede.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fesat çıkarmak (Kavram ID: 265)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 6004 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6004|89|13|فصب عليهم ربك سوط عذاب

Latin Literal

13. Fe sabbe aleyhim rabbuke sevta azâb(azâbin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki akıttı/döktü onların üzerine (senin) Rabbin4 bir azap kırbacını/kamçısını.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 6005 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6005|89|14|ان ربك لبالمرصاد

Latin Literal

14. İnne rabbeke le bil mirsâd(mirsâdi).

Türkçe Çeviri

Doğrusu (senin) Rabbin4 mutlak gözetleyendir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 6006 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6006|89|15|فاما الانسن اذا ما ابتليه ربه فاكرمه ونعمه فيقول ربي اكرمن

Latin Literal

15. Fe emmel insânu izâ mebtelâhu rabbuhu fe ekremehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekremen(ekremeni).

Türkçe Çeviri

Öyle ki insan ancak; ne zaman belalandırdı onu Rabbi4; öyle ki ikram etti ona; ve nimet verdi ona; öyle ki der (o): "Rabbim4 ikram etti bana."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 6007 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6007|89|16|واما اذا ما ابتليه فقدر عليه رزقه فيقول ربي اهنن

Latin Literal

16. Ve emmâ izâ mebtelâhu fe kadere aleyhi rızkahu fe yekûlu rabbî ehânen(ehâneni).

Türkçe Çeviri

Ve ancak; ne zaman belalandırdı onu; öyle ki ölçeklendirdi onun üzerine rızkını onun; öyle ki der (o): "Rabbim4 garaz* etti bana"

Notlar

Not 1

*Kin duymak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 6008 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6008|89|17|كلا بل لا تكرمون اليتيم

Latin Literal

17. Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm(yetîme).

Türkçe Çeviri

Hayır! Öyle! (ki sizler) ikram etmezsiniz yetime.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 6009 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6009|89|18|ولا تحضون علي طعام المسكين

Latin Literal

18. Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn(miskîni).

Türkçe Çeviri

Ve gayret etmezsiniz yemeği üzerine miskinin113.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Miskin (Kavram ID: 113)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 6010 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6010|89|19|وتاكلون التراث اكلا لما

Latin Literal

19. Ve te’kulûnet turâse eklen lemmâ(lemmen).

Türkçe Çeviri

Ve yersiniz mirası büsbütün/topyekûn* bir yeme (-yle).

Notlar

Not 1

*Bir araya getirip, toplayıp. Parçasını ihtiyaç sahiplerine dağıtmadan.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 6011 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6011|89|20|وتحبون المال حبا جما

Latin Literal

20. Ve tuhıbbûnel mâle hubben cemmâ(cemmen).

Türkçe Çeviri

Ve seversiniz malı bir sevgi (-yle) topluca.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 6012 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6012|89|21|كلا اذا دكت الارض دكا دكا

Latin Literal

21. Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken).

Türkçe Çeviri

Hayır! Düzlendiği zaman yer/yeryüzü düzlene düzlene635.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 22

Ayet No: 22 | Kur'an Ayet No: 6013 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6013|89|22|وجا ربك والملك صفا صفا

Latin Literal

22. Ve câe rabbuke vel meleku saffen saffâ(saffen).

Türkçe Çeviri

Ve geldi636 (senin) Rabbin4; ve melekler saf saftır638.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Yüce Allah'ın gelmesi. (Kavram ID: 636)
Saf saf olan melekler. (Kavram ID: 638)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 23

Ayet No: 23 | Kur'an Ayet No: 6014 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6014|89|23|وجاي يوميذ بجهنم يوميذ يتذكر الانسن واني له الذكري

Latin Literal

23. Ve cîe yevmeizin bi cehenneme yevmeizin yetezekkerul insânu ve ennâ lehuz zikrâ.

Türkçe Çeviri

Ve geldi cehennemle o gün; o gün zikreder/hatırlar insan; ve neredendir* ona zikir/hatırlatma?"

Notlar

Not 1

*Zikrin/hatırlamanın faydası nereden olacak?

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 24

Ayet No: 24 | Kur'an Ayet No: 6015 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6015|89|24|يقول يليتني قدمت لحياتي

Latin Literal

24. Yekûlu yâ leytenî kaddemtu li hayâtî.

Türkçe Çeviri

Der: "Ey bana (ki) keşke kademe/kıdem* alsaydım hayatım** için."

Notlar

Not 1

*İnsana çalıştığından başkası yoktur. Rabbi katında kıdem/kademe alanlar tek tanrıcı olup Yüce Allah'ın dosdoğru yolunda ilerleyenlerdir. Sadece Kur'an diyenlerdir. Sadece kutsal kitaplar demiş olanlardır. İbrahim'in milletine tabi olmuş olanlardır. Bu kıdem alma sonsuz bir yaşamın kalitesini direkt olarak etkilemektedir.**Sonraki yaşam için.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 25

Ayet No: 25 | Kur'an Ayet No: 6016 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6016|89|25|فيوميذ لا يعذب عذابه احد

Latin Literal

25. Fe yevmeizin lâ yuazzibu azâbehû ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki o gün azap edemez O'nun (Allah'ın) azabını bir tek (kimse).

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 26

Ayet No: 26 | Kur'an Ayet No: 6017 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6017|89|26|ولا يوثق وثاقه احد

Latin Literal

26. Ve lâ yûsiku ve sâkahû ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

Ve bağlayamaz; ve bağını639 O’nun bir tek (kimse).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 27

Ayet No: 27 | Kur'an Ayet No: 6018 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6018|89|27|يايتها النفس المطمينه

Latin Literal

27. Yâ eyyetuhen nefsul mutmainneh(mutmainnetu).

Türkçe Çeviri

Ey mutmain377 nefis201!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)
Mutmain (Kavram ID: 377)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 28

Ayet No: 28 | Kur'an Ayet No: 6019 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6019|89|28|ارجعي الي ربك راضيه مرضيه

Latin Literal

28. İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh(mardıyyeten).

Türkçe Çeviri

Dön* Rabbine4; razı olmuş; razı olunmuş (olarak).

Notlar

Not 1

*Mutmain olmuş nefis.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 29

Ayet No: 29 | Kur'an Ayet No: 6020 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6020|89|29|فادخلي في عبدي

Latin Literal

29. Fedhulî fî ibâdî.

Türkçe Çeviri

Öyle ki gir kullarım içine.

Fecr/Sökülme Suresi - Ayet 30

Ayet No: 30 | Kur'an Ayet No: 6021 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6021|89|30|وادخلي جنتي

Latin Literal

30. Vedhulî cennetî.

Türkçe Çeviri

Ve gir cennetime.

Sure 90: Beled/Belde (ٱلْبَلَد)

Beled/Belde Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6022 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6022|90|1|لا اقسم بهذا البلد

Latin Literal

1. Lâ uksimu bi hâzel beled(beledi).

Türkçe Çeviri

Değil! Kasem548 ederim bu beldeye832.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kasem (Kavram ID: 548)
Belde (Kavram ID: 832)

Beled/Belde Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6023 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6023|90|2|وانت حل بهذا البلد

Latin Literal

2. Ve ente hıllun bi hâzel beled(beledi).

Türkçe Çeviri

Ve sen (ki) bir oturansın bu beldede832.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Belde (Kavram ID: 832)

Beled/Belde Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6024 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6024|90|3|ووالد وما ولد

Latin Literal

3. Ve vâlidin ve mâ veled(velede).

Türkçe Çeviri

Ve bir vâlid'e*; ve babası olduğuna**.

Notlar

Not 1

*Babaya.**Eşini döllenmesiyle sahip olduğu bebeğe. Fiil tekil ve 3. şahıs gelmektedir. Bu da bizlere babanın çocuk üretmesinin vurgulandığını gösterir.

Beled/Belde Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6025 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6025|90|4|لقد خلقنا الانسن في كبد

Latin Literal

4. Lekad halaknel insâne fî kebed(kebedin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun yarattık insanı bir kebedte826*.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kebed (Kavram ID: 826)

Beled/Belde Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6026 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6026|90|5|ايحسب ان لن يقدر عليه احد

Latin Literal

5. E yahsebu en len yakdira aleyhi ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

Düşünür mü ki asla güç yetiremez onun üzerine birisi?

Beled/Belde Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6027 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6027|90|6|يقول اهلكت مالا لبدا

Latin Literal

6. Yekûlu ehlektu mâlen lubedâ(lubeden).

Türkçe Çeviri

Der ki: "Helak ettim yığın (-la) mal."

Beled/Belde Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6028 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6028|90|7|ايحسب ان لم يره احد

Latin Literal

7. E yahsebu en lem yerahû ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

Düşünür mü ki asla görmez onu birisi?

Beled/Belde Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6029 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6029|90|8|الم نجعل له عينين

Latin Literal

8. E lem nec’al lehu ayneyn(ayneyni).

Türkçe Çeviri

Hiç yapmaz mıyız ona iki göz?

Beled/Belde Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6030 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6030|90|9|ولسانا وشفتين

Latin Literal

9. Ve lisânen ve şefeteyn(şefeteyni).

Türkçe Çeviri

Ve bir dil; ve iki dudak.

Beled/Belde Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6031 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6031|90|10|وهدينه النجدين

Latin Literal

10. Ve hedeynâhun necdeyn(necdeyni).

Türkçe Çeviri

Ve kılavuzladık onu destekleyen iki tepeye827.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beled/Belde Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6032 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6032|90|11|فلا اقتحم العقبه

Latin Literal

11. Fe laktehamel akabete.

Türkçe Çeviri

Öyle ki atılmadı akabeye828.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Akabe (Kavram ID: 828)

Beled/Belde Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 6033 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6033|90|12|وما ادريك ما العقبه

Latin Literal

12. Ve mâ edrâke mel akabeh(akabetu).

Türkçe Çeviri

Ve idrak657 ettirdi sana nedir akabe828?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)
Akabe (Kavram ID: 828)

Beled/Belde Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 6034 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6034|90|13|فك رقبه

Latin Literal

13. Fekku rekabetin.

Türkçe Çeviri

Çözmedir bir rakabeyi520.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rakabe (Kavram ID: 520)

Beled/Belde Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 6035 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6035|90|14|او اطعم في يوم ذي مسغبه

Latin Literal

14. Ev ıt’âmun fî yevmin zî mesgabeh(mesgabetin).

Türkçe Çeviri

Ya da yedirmedir güçsüz bırakan açlık sahibi bir günde.

Beled/Belde Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 6036 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6036|90|15|يتيما ذا مقربه

Latin Literal

15. Yetîmen zâ makrabeh(makrabetin).

Türkçe Çeviri

Yakınlık sahibi bir yetimi131.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yetim (Kavram ID: 131)

Beled/Belde Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 6037 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6037|90|16|او مسكينا ذا متربه

Latin Literal

16. Ev miskînen zâ metrabeh(metrabetin).

Türkçe Çeviri

Ya da toz toprak* sahibi bir miskini113.

Notlar

Not 1

*Üstü başı toz toprak olmuş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Miskin (Kavram ID: 113)

Beled/Belde Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 6038 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6038|90|17|ثم كان من الذين امنوا وتواصوا بالصبر وتواصوا بالمرحمه

Latin Literal

17. Summe kâne minellezîne âmenû ve tevâsav bis sabri ve tevâsav bil merhame(merhameti).

Türkçe Çeviri

Sonra oldu (o) kimselerden (ki) iman47 ettiler; ve tavsiye ettiler sabrı51; ve tavsiye ettiler merhameti829.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)
Merhamet. (Kavram ID: 829)

Beled/Belde Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 6039 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6039|90|18|اوليك اصحب الميمنه

Latin Literal

18. Ulâike ashâbul meymeneh(meymeneti).

Türkçe Çeviri

İşte bunlar; meymene830 ashâbıdır194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ashâb (Kavram ID: 194)
Meymene (Kavram ID: 830)

Beled/Belde Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 6040 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6040|90|19|والذين كفروا بايتنا هم اصحب المشمه

Latin Literal

19. Vellezîne keferû bi âyâtinâ hum ashâbul meş’emeh(meş’emeti).

Türkçe Çeviri

Ve kimseler (ki) kâfirlik25 ettiler ayetlerimize; onlar (ki) meşeme831 ashâbıdır194.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Ashâb (Kavram ID: 194)
Meşeme (Kavram ID: 831)

Beled/Belde Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 6041 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6041|90|20|عليهم نار موصده

Latin Literal

20. Aleyhim nârun mu’sadeh(mu’sadetun).

Türkçe Çeviri

Üzerlerinedir onların* sıkıca kapatılan** bir ateş834.

Notlar

Not 1

*Cehennemliklerin.**Sekar gezegeninin hâviye karadeliğinin ve akresyon diski olan hutame etrafında gelgit kilitlenmesiyle dönmesi. Gezegenin bir yüzü her daim hutameden gelen radyasyona/ateşe maruz kalmaktadır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Sure 91: Şems/Güneş (ٱلشَّمْس)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6042 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6042|91|1|والشمس وضحيها

Latin Literal

1. Veş şemsi ve duhâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve Güneş’e*; ve aydınlığına* onun**.

Notlar

Not 1

*Güneş'e ve onun oluşturduğu aydınlığa bir işaret vardır. Yüce Allah tabiri caizse "Güneş'i ve onun aydınlığını inceleyin; araştırın ki Kur'an'ın Güneş'in Rabbinden geldiğine tanık/şahit olursunuz." buyurmaktadır.**Güneş'in.

Şems/Güneş Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6043 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6043|91|2|والقمر اذا تليها

Latin Literal

2. Vel kameri izâ telâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve Ay’a*; takip ettiği zaman* onu**.

Notlar

Not 1

*Ay'a ve Ay'ın Güneş'i takip ettiği özel bir zamana işaret vardır. Güneş sistemindeki her bir gök cismi mutlak ki Dünya ve Ay da Güneş'in galaksimiz içindeki hareketini takip eder. Ancak ayette bir zaman işaret edildiği için Ay'ın Güneş'i tabiri caizse yakalayıp kapattığı tam Güneş tutulmasının işaret edildiğini düşünmek daha mantıklıdır.**Güneş'i.

Şems/Güneş Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6044 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6044|91|3|والنهار اذا جليها

Latin Literal

3. Ven nehâri izâ cellâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve gündüze; açık ettiği zaman onu*.

Notlar

Not 1

*Güneş'i.

Şems/Güneş Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6045 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6045|91|4|واليل اذا يغشيها

Latin Literal

4. Vel leyli izâ yagşâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve geceye; örttüğü zaman onu*.

Notlar

Not 1

*Güneş'i.

Şems/Güneş Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6046 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6046|91|5|والسما وما بنيها

Latin Literal

5. Ves semâi ve mâ benâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve göğe180; ve bina edene onu*.

Notlar

Not 1

*Göğü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

gök; göğü (Kavram ID: 180)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6047 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6047|91|6|والارض وما طحيها

Latin Literal

6. Vel ardı ve mâ tahâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve yere; ve genişletip439 yayana onu*.

Notlar

Not 1

*Yeri.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şems/Güneş Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6048 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6048|91|7|ونفس وما سويها

Latin Literal

7. Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve nefse201; ve biçimlendirene* onu**.

Notlar

Not 1

*Fücurun ve takvanın ilham edilmesiyle insan benliğinin, idrak etme yetisinin düzenlenmesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nefis (Kavram ID: 201)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6049 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6049|91|8|فالهمها فجورها وتقويها

Latin Literal

8. Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki ilham etti ona (nefse) fücûrunu440 onun; ve takvasını441 onun*.

Notlar

Not 1

*Nefsin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fücûr (Kavram ID: 440)
Nefisteki takva. (Kavram ID: 441)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6050 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6050|91|9|قد افلح من زكيها

Latin Literal

9. Kad efleha men zekkâhâ.

Türkçe Çeviri

Muhakkak felaha326 ulaştı kimse (ki) geliştirdi/saflaştırdı onu*.

Notlar

Not 1

*Nefsin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Felah (Kavram ID: 326)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6051 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6051|91|10|وقد خاب من دسيها

Latin Literal

10. Ve kad hâbe men dessâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve muhakkak heba* oldu kimse (ki) alçalttı onu**.

Notlar

Not 1

*Ziyan etti, mahvoldu.**Nefsi.

Şems/Güneş Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6052 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6052|91|11|كذبت ثمود بطغويها

Latin Literal

11. Kezzebet semûdu bi tagvâhâ.

Türkçe Çeviri

Yalanladı Semûd tûğyânıyla442 onun*.

Notlar

Not 1

*kendi. Semûd.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 6053 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6053|91|12|اذ انبعث اشقيها

Latin Literal

12. İzin baase eşkâhâ.

Türkçe Çeviri

Kışkırttığı zaman eşkıyası* onun**.

Notlar

Not 1

*Haydut.**Semûd'un

Şems/Güneş Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 6054 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6054|91|13|فقال لهم رسول الله ناقه الله وسقيها

Latin Literal

13. Fe kâle lehum resûlullâhi nâkatallâhi ve sukyâhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki dedi onlara Allah'ın resûlü418; "Dişi devesidir Allah'ın; ve içmesidir onun*."

Notlar

Not 1

*Dişi devenin.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Resûl (Kavram ID: 418)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 6055 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6055|91|14|فكذبوه فعقروها فدمدم عليهم ربهم بذنبهم فسويها

Latin Literal

14. Fe kezzebûhu fe akarûhâ fe demdeme aleyhim rabbuhum bi zenbihim fe sevvâhâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki yalanladılar onu (resûlü); öyle ki yaraladılar/kısırlaştırdılar onu (dişi deveyi); öyle ki hiddetle salladı onları Rableri4 suçlarıyla; öyle ki düzledi onu*.

Notlar

Not 1

*Semûd'u.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Şems/Güneş Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 6056 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6056|91|15|ولا يخاف عقبها

Latin Literal

15. Ve lâ yehâfu ukbâhâ.

Türkçe Çeviri

Ve korkmaz (Allah) akabinde* onun**.

Notlar

Not 1

*Ardından, sonrasında.**Semûd'un, Semûs'un başına gelenin.

Sure 92: Leyl/Gece (ٱلْلَّيْل)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6057 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6057|92|1|واليل اذا يغشي

Latin Literal

1. Vel leyli izâ yagşâ.

Türkçe Çeviri

Ve geceye; örttüğü/sardığı zaman.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6058 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6058|92|2|والنهار اذا تجلي

Latin Literal

2. Ven nehâri izâ tecellâ.

Türkçe Çeviri

Ve gündüze; tecelli824 ettiği zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tecelli etmek. (Kavram ID: 824)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6059 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6059|92|3|وما خلق الذكر والانثي

Latin Literal

3. Ve mâ halâkaz zekera vel unsâ.

Türkçe Çeviri

Ve yaratana erkeği ve dişiyi.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6060 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6060|92|4|ان سعيكم لشتي

Latin Literal

4. İnne sa’yekum le şettâ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu çabanız/uğraşınız mutlak dağınıktır.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6061 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6061|92|5|فاما من اعطي واتقي

Latin Literal

5. Fe emmâ men a’tâ vettekâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kimseye (ki) verdi ve takvalı21 oldu.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6062 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6062|92|6|وصدق بالحسني

Latin Literal

6. Ve saddeka bil husnâ.

Türkçe Çeviri

Ve doğruladı güzelliği*.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6063 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6063|92|7|فسنيسره لليسري

Latin Literal

7. Fe senuyessiruhu lil yusrâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki kolaylaştıracağız* ona kolaylığı.

Notlar

Not 1

*Kolay olan her şeye kolayca ulaşacak.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6064 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6064|92|8|واما من بخل واستغني

Latin Literal

8. Ve emmâ men bahıle vestagnâ.

Türkçe Çeviri

Ve gelince kimseye (ki) cimrilik/pintilik etti ve müstağni825 gördü.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müstağni (Kavram ID: 825)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6065 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6065|92|9|وكذب بالحسني

Latin Literal

9. Ve kezzebe bil husnâ.

Türkçe Çeviri

Ve yalanladı güzeli*.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6066 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6066|92|10|فسنيسره للعسري

Latin Literal

10. Fe senuyessiruhu lil usrâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki kolaylaştıracağız* ona zoru.

Notlar

Not 1

*Zor olan her şeye kolayca ulaşacak.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6067 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6067|92|11|وما يغني عنه ماله اذا تردي

Latin Literal

11. Ve mâ yugnî anhu mâluhû izâ tereddâ.

Türkçe Çeviri

Ve kurtarır/fayda verir değildir ondan malı düşüp perişan olduğu zaman.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 6068 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6068|92|12|ان علينا للهدي

Latin Literal

12. İnne aleynâ lel hudâ.

Türkçe Çeviri

Doğrusu üzerimizedir doğru yola kılavuzlamak.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 6069 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6069|92|13|وان لنا للاخره والاولي

Latin Literal

13. Ve inne lenâ lel âhırete vel ûlâ.

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu bizedir mutlak ahir/son ve evvel.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 6070 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6070|92|14|فانذرتكم نارا تلظي

Latin Literal

14. Fe enzertukum nâren telezzâ.

Türkçe Çeviri

Öyle ki uyardım sizleri lezâlaşan800 bir ateşe834.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Lezâ (Kavram ID: 800)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 6071 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6071|92|15|لا يصليها الا الاشقي

Latin Literal

15. Lâ yaslâhâ illel eşkâ.

Türkçe Çeviri

Sallanmaz ona* eşkiya842 dışında.

Notlar

Not 1

*Ateşe.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Eşkiya (Kavram ID: 842)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 6072 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6072|92|16|الذي كذب وتولي

Latin Literal

16. Ellezî kezzebe ve tevellâ.

Türkçe Çeviri

Yalanlayandır; ve sırt çevirendir.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 6073 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6073|92|17|وسيجنبها الاتقي

Latin Literal

17. Ve seyucennebuhel etkâ.

Türkçe Çeviri

Ve uzak tutulur ondan* daha takvalılar21.

Notlar

Not 1

*Ateşten.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 6074 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6074|92|18|الذي يوتي ماله يتزكي

Latin Literal

18. Ellezî yu’tî mâ lehu yetezekkâ.

Türkçe Çeviri

Verendir malını; saflaştırıp büyütendir/geliştirendir.

Leyl/Gece Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 6075 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6075|92|19|وما لاحد عنده من نعمه تجزي

Latin Literal

19. Ve mâ li ehadin indehu min ni’metin tuczâ.

Türkçe Çeviri

Ve yoktur birine O'nun indinde/katında hiçbir bir nimet757 (ki) cezalandırılır63*.

Notlar

Not 1

*Karşılığı bir nimet olarak verilebilecek bir şeyle gelmezler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ceza (Kavram ID: 63)
Nimetler (Kavram ID: 757)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 20

Ayet No: 20 | Kur'an Ayet No: 6076 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6076|92|20|الا ابتغا وجه ربه الاعلي

Latin Literal

20. İllebtigâe vechi rabbihil a’lâ.

Türkçe Çeviri

Dışındadır yüce Rabbinin4 yüzünü arayan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Leyl/Gece Suresi - Ayet 21

Ayet No: 21 | Kur'an Ayet No: 6077 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6077|92|21|ولسوف يرضي

Latin Literal

21. Ve le sevfe yerdâ.

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki yakında razı* olacak.

Notlar

Not 1

*Rabbinin yüzünü arayan, Rabbinin yüzüne bakınan.

Sure 93: Duhâ/Aydınlık (ٱلضُّحَى)

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6078 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6078|93|1|والضحي

Latin Literal

1. Ved duhâ.

Türkçe Çeviri

Ve aydınlığa*.

Notlar

Not 1

*Güneş suresinde Güneş'in aydınlığına bir işaret verilmiştir.

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6079 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6079|93|2|واليل اذا سجي

Latin Literal

2. Vel leyli izâ secâ.

Türkçe Çeviri

Ve geceye; sakinleşip örttüğü zaman.

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6080 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6080|93|3|ما ودعك ربك وما قلي

Latin Literal

3. Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.

Türkçe Çeviri

Veda etmiş değildir (senin) Rabbin4; ve hoşnut olmamış değildir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6081 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6081|93|4|وللاخره خير لك من الاولي

Latin Literal

4. Ve lel âhıretu hayrun leke minel ûlâ.

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki ahiri/sonu bir hayırdır sana evvelinden.

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6082 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6082|93|5|ولسوف يعطيك ربك فترضي

Latin Literal

5. Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe terdâ.

Türkçe Çeviri

Ve mutlak ki yakında verecek sana Rabbin4; öyle ki razı olursun.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6083 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6083|93|6|الم يجدك يتيما فاوي

Latin Literal

6. E lem yecidke yetîmen fe âvâ.

Türkçe Çeviri

Asla bulmaz mı seni bir yetim; öyle ki sığındırmadı mı?

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6084 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6084|93|7|ووجدك ضالا فهدي

Latin Literal

7. Ve vecedeke dâllen fe hedâ.

Türkçe Çeviri

Ve buldu seni bir dalalet128* (-le); öyle ki doğru yola kılavuzladı.

Notlar

Not 1

*İsim kelimesi olarak gelmiştir. Fiil değildir. Dalalet içindeki bir toplumda olarak anlamak daha

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6085 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6085|93|8|ووجدك عايلا فاغني

Latin Literal

8. Ve vecedeke âilen fe agnâ.

Türkçe Çeviri

Ve buldu seni bir yokluk (-la); öyle ki zenginleştirdi.

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6086 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6086|93|9|فاما اليتيم فلا تقهر

Latin Literal

9. Fe emmel yetîme fe lâ takher.

Türkçe Çeviri

Öyleyse gelince yetime131; öyle ki kahretme.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yetim (Kavram ID: 131)

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6087 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6087|93|10|واما السايل فلا تنهر

Latin Literal

10. Ve emmes sâile fe lâ tenher.

Türkçe Çeviri

Ve gelince sual edene/sorana/talep edene; öyle ki azarlama/paylama/kovma.

Duhâ/Aydınlık Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6088 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6088|93|11|واما بنعمه ربك فحدث

Latin Literal

11. Ve emmâ bi ni’meti rabbike fe haddis.

Türkçe Çeviri

Ve gelince nimetine Rabbinin4; öyle ki söyle/söz et*.

Notlar

Not 1

*Dillendir, dile getir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Sure 94: İnşirâh/Rahatlama (ٱلشَّرْح)

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6089 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6089|94|1|الم نشرح لك صدرك

Latin Literal

1. E lem neşrah leke sadrek(sadreke).

Türkçe Çeviri

Hiç açmaz* mıyız senin göğsünü?

Notlar

Not 1

*Yarıp genişletmek, rahatlatmak.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6090 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6090|94|2|ووضعنا عنك وزرك

Latin Literal

2. Ve vedagnâ anke vizrek(vizreke).

Türkçe Çeviri

Ve koyduk/bıraktık* senden yükünü.

Notlar

Not 1

*Alıp yere koyduk.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6091 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6091|94|3|الذي انقض ظهرك

Latin Literal

3. Ellezî enkada zahrek(zahreke).

Türkçe Çeviri

Ki parçalayandı/koparandı sırtını.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6092 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6092|94|4|ورفعنا لك ذكرك

Latin Literal

4. Ve refa’nâ leke zikrek(zikreke).

Türkçe Çeviri

Ve yükselttik sana zikrini*.

Notlar

Not 1

*Hatırlanmanı.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6093 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6093|94|5|فان مع العسر يسرا

Latin Literal

5. Fe inne maal usri yusra(yusren).

Türkçe Çeviri

Öyle ki doğrusu beraberdir* zorluk bir kolaylıkla.

Notlar

Not 1

*Zorluk sonrası bir kolaylık vardır değil; zorlukla birlikte bir bir kolaylık vardır. Zorluk dönemlerinde bu kolaylıklar aranmalıdır.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6094 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6094|94|6|ان مع العسر يسرا

Latin Literal

6. İnne maal usri yusrâ(yusren).

Türkçe Çeviri

Doğrusu* beraberdir** zorluk bir kolaylıkla.

Notlar

Not 1

*Ayetin iki kez tekrarlanması (94:5 ile) Rabbimizin bu konuya verdiği önemi gösterir. **Zorluk sonrası bir kolaylık vardır değil; zorlukla birlikte bir bir kolaylık vardır. Zorluk dönemlerinde bu kolaylıklar aranmalıdır.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6095 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6095|94|7|فاذا فرغت فانصب

Latin Literal

7. Fe izâ feragte fensab.

Türkçe Çeviri

Öyle ki tamamlayıp boş kaldığın zaman; öyle ki yorul/bitkinleş*.

Notlar

Not 1

*Dikmek, kurmak, yükseltmek, hazırlamak için yorul, bitkin düş, tüken.

İnşirâh/Rahatlama Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6096 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6096|94|8|والي ربك فارغب

Latin Literal

8. Ve ilâ rabbike fergab.

Türkçe Çeviri

Ve Rabbine4 doğru öyle ki rağbet767 et.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Rağbet (Kavram ID: 767)

Sure 95: Tin/İncir (ٱلتِّين)

Tin/İncir Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6097 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6097|95|1|والتين والزيتون

Latin Literal

1. Vet tîni vez zeytûn(zeytûni).

Türkçe Çeviri

Ve incire; ve zeytine.

Tin/İncir Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6098 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6098|95|2|وطور سينين

Latin Literal

2. Ve tûri sînîn(sînîne).

Türkçe Çeviri

Ve sina823 dağına.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sina (Kavram ID: 823)

Tin/İncir Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6099 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6099|95|3|وهذا البلد الامين

Latin Literal

3. Ve hâzel beledil emîn(emîni).

Türkçe Çeviri

Ve bu emin/güvenli beldeye822.

Tin/İncir Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6100 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6100|95|4|لقد خلقنا الانسن في احسن تقويم

Latin Literal

4. Lekad halaknel insâne fî ahseni takvîm(takvîmin).

Türkçe Çeviri

Ant olsun yarattık insanı daha güzel* bir takvimde**.

Notlar

Not 1

**Kozmik takvimin en güzel yerlerinde. Evrenin ve Güneş sisteminin en güzel çağlarında. **Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program. Kozmik takvim.

Tin/İncir Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6101 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6101|95|5|ثم رددنه اسفل سفلين

Latin Literal

5. Summe redednâhu esfele sâfilîn(sâfilîne).

Türkçe Çeviri

Sonra reddettik/döndürdük onu* sefillerin daha sefiline**.

Notlar

Not 1

*İnsanı.**Anlarız ki insan çok kötü şartlara sahip evrenlerden daha kötü şartlara sahip olan bir cehennem evrenine reddedilecektir; dışlanacaktır.

Tin/İncir Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6102 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6102|95|6|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت فلهم اجر غير ممنون

Latin Literal

6. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti fe lehum ecrun gayru memnûn(memnûnin).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; öyle ki onlaradır bir ecir820 olmayan bir kesinti/zayıflama851.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Ecir (Kavram ID: 820)

Tin/İncir Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6103 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6103|95|7|فما يكذبك بعد بالدين

Latin Literal

7. Fe mâ yukezzibuke ba’du bid dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

Öyleyse nedir (ki) yalanlarsın244* din437 sonrası.

Notlar

Not 1

*Sen. Ey insan!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Yalanlama (Kavram ID: 244)
Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)

Tin/İncir Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6104 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6104|95|8|اليس الله باحكم الحكمين

Latin Literal

8. E leysallâhu bi ahkemil hâkimîn(hâkimîne).

Türkçe Çeviri

Olmadı mı Allah hâkimlerin821 en Hâkimi821?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hâkim (Kavram ID: 821)

Sure 96: Alak/Embriyo (ٱلْعَلَق)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6105 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6105|96|1|اقرا باسم ربك الذي خلق

Latin Literal

1. Ikra’bismi rabbikellezî halak(halaka).

Türkçe Çeviri

İkra815; yaratan Rabbinin ismiyle.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İkra, ikra (Kavram ID: 815)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6106 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6106|96|2|خلق الانسن من علق

Latin Literal

2. Halakal insâne min alak(alakın).

Türkçe Çeviri

Yarattı insanı bir alaktan816.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alak (Kavram ID: 816)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6107 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6107|96|3|اقرا وربك الاكرم

Latin Literal

3. Ikra’ ve rabbukel ekrem(ekremu).

Türkçe Çeviri

İkra815; ve (senin) Rabbin4 Ekrem'dir817.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
İkra, ikra (Kavram ID: 815)
Ekrem (Kavram ID: 817)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6108 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6108|96|4|الذي علم بالقلم

Latin Literal

4. Ellezî alleme bil kalem(kalemi).

Türkçe Çeviri

Bildirendir/bilir yapandır* kalemle**.

Notlar

Not 1

*İnsan bilmezken, bilmiyorken bilir yapan; insana bilmediğini öğreten. **Kalem kullanma ve kalemle yazıtlar yapabilme özelliği sadece insanlara verilmiştir. Kalemin yazdığı şeyleri başka insanlar okuyup öğrenir. Kalemin 'ikra' fiiliyle işaret edilmesi de anlamlıdır. Kur'an'ın kalemle yazılacağının ve bu yazıtlarla tüm insanlara nakledileceğinin işareti verilmiştir.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6109 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6109|96|5|علم الانسن ما لم يعلم

Latin Literal

5. Allemel insâne mâ lem ya’lem.

Türkçe Çeviri

Bildirendir/bilir yapandır insana asla bilmediğini.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6110 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6110|96|6|كلا ان الانسن ليطغي

Latin Literal

6. Kellâ innel insâne le yatgâ.

Türkçe Çeviri

Hayır! Doğrusu insan mutlak tûğyân442 eder.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tûğyân, tâğût (Kavram ID: 442)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6111 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6111|96|7|ان راه استغني

Latin Literal

7. En reâhustagnâ.

Türkçe Çeviri

Ki görür kendisini (ki) müstağni825.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Müstağni (Kavram ID: 825)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6112 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6112|96|8|ان الي ربك الرجعي

Latin Literal

8. İnne ilâ rabbiker ruc’â.

Türkçe Çeviri

Doğrusu (senin) Rabbine4 doğrudur dönüş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6113 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6113|96|9|اريت الذي ينهي

Latin Literal

9. E reeytellezî yenhâ.

Türkçe Çeviri

Gördün mü kimseyi? Yasaklar/engel olur/meneder.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6114 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6114|96|10|عبدا اذا صلي

Latin Literal

10. Abden izâ sallâ.

Türkçe Çeviri

Bir kulu; salla13 ettiği zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6115 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6115|96|11|اريت ان كان علي الهدي

Latin Literal

11. E reeyte in kâne alel hudâ.

Türkçe Çeviri

Gördün mü? Eğer olduysa o doğru yola kılavuz üzerine.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 12

Ayet No: 12 | Kur'an Ayet No: 6116 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6116|96|12|او امر بالتقوي

Latin Literal

12. Ev emera bit takvâ.

Türkçe Çeviri

Ya da emretti o* takvayı21.

Notlar

Not 1

*O kul.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Takva (Kavram ID: 21)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 13

Ayet No: 13 | Kur'an Ayet No: 6117 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6117|96|13|اريت ان كذب وتولي

Latin Literal

13. E reeyte in kezzebe ve tevellâ.

Türkçe Çeviri

Gördün mü? Eğer yalanladıysa o (engel olan kimse); ve yüz çevirdiyse.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 14

Ayet No: 14 | Kur'an Ayet No: 6118 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6118|96|14|الم يعلم بان الله يري

Latin Literal

14. E lem ya’lem bi ennellâhe yerâ.

Türkçe Çeviri

Hiç bilmez mi* ki Allah görür?

Notlar

Not 1

*Engel olan kimse.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 15

Ayet No: 15 | Kur'an Ayet No: 6119 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6119|96|15|كلا لين لم ينته لنسفعا بالناصيه

Latin Literal

15. Kellâ le in lem yentehi le nesfean bin nâsıyeh(nâsıyeti).

Türkçe Çeviri

Hayır! Eğer asla vazgeçmezse/menetmezse mutlaka tokatlarız/sürükleriz perçemden818.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 16

Ayet No: 16 | Kur'an Ayet No: 6120 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6120|96|16|ناصيه كذبه خاطيه

Latin Literal

16. Nâsiyetin kâzibetin hâtıeh(hâtıetin).

Türkçe Çeviri

Bir perçem (ki) yalancı, hatalı/yanlış.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 17

Ayet No: 17 | Kur'an Ayet No: 6121 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6121|96|17|فليدع ناديه

Latin Literal

17. Felyed’u nâdiyeh(nâdiyehu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki çağırsın kendi nida birliğini*.

Notlar

Not 1

*Nida ettiği, seslendiği kulübünü.

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 18

Ayet No: 18 | Kur'an Ayet No: 6122 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6122|96|18|سندع الزبانيه

Latin Literal

18. Sened’uz zebâniyeh(zebâniyete).

Türkçe Çeviri

Çağıracağız zebânileri819.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zebâniler (Kavram ID: 819)

Alak/Embriyo Suresi - Ayet 19

Ayet No: 19 | Kur'an Ayet No: 6123 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6123|96|19|كلا لا تطعه واسجد واقترب

Latin Literal

19. Kellâ, lâ tutı’hu vescud vakterib. (SECDE ÂYETİ)

Türkçe Çeviri

Hayır! İtaat etme ona; ve secde12 et; ve yaklaş.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

insanın secdesi (Kavram ID: 12)

Sure 97: Kadir/Değer (ٱلْقَدْر)

Kadir/Değer Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6124 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6124|97|1|انا انزلنه في ليله القدر

Latin Literal

1. İnnâ enzelnâhu fî leyletil kadr(kadri).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz indirdik onu* kadr gecesinde813.

Notlar

Not 1

*Kur'an'ı.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadr gecesi (Kavram ID: 813)

Kadir/Değer Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6125 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6125|97|2|وما ادريك ما ليله القدر

Latin Literal

2. Ve mâ edrâke mâ leyletul kadr(kadri).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir kadr gecesi813?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)
Kadr gecesi (Kavram ID: 813)

Kadir/Değer Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6126 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6126|97|3|ليله القدر خير من الف شهر

Latin Literal

3. Leyletul kadri hayrun min elfi şehr(şehrin).

Türkçe Çeviri

Kadr gecesi813 hayırlıdır bir bin aydan814.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kadir/Değer Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6127 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6127|97|4|تنزل المليكه والروح فيها باذن ربهم من كل امر

Latin Literal

4. Tenezzelul melâiketu ver rûhu fîhâ bi izni rabbihim min kulli emrin.

Türkçe Çeviri

İner melekler48 ve ruh279 onda* Rablerinin4 izniyle her bir emirden351.

Notlar

Not 1

*Kadr gecesinde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Kutsal ruh (Kavram ID: 279)
Emir (Kavram ID: 351)

Kadir/Değer Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6128 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6128|97|5|سلم هي حتي مطلع الفجر

Latin Literal

5. Selâmun, hiye hattâ matlaıl fecr(fecri).

Türkçe Çeviri

Bir selâmdır748 o*; ta ki aydınlanmaya (kadar) tan yeri.

Notlar

Not 1

*Kadr gecesi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

<sup></sup>Selâm (Kavram ID: 748)

Sure 98: Beyyine/Beyanlı (ٱلْبَيِّنَة)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6129 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6129|98|1|لم يكن الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين منفكين حتي تاتيهم البينه

Latin Literal

1. Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Asla olmaz kâfirlik25 etmiş kimseler kitap ehlinden135 ve müşriklerden36 ayrılmışlar/kopmuşlar*; ta ki verilirler onlara beyanat620**.

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.*Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6130 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6130|98|2|رسول من الله يتلوا صحفا مطهره

Latin Literal

2. Resûlun minallâhi yetlû suhufen mutahharah(mutahhareten).

Türkçe Çeviri

Bir resûldür399* Allah’tan (ki) okur temizlenmiş** sahifeler844***.

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.**İçerisinde Yüce Allah'ın vahyi dışında asla bir şey bulunmayan, kirlenmemiş, kontamine olmamış.***Kur'an'ın resûl hayattayken sayfalara yazıldığının delillerinden birisidir. Anlarız ki resûl daha önceden yazılmış sayfalardan salâtlarda okumuştur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6131 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6131|98|3|فيها كتب قيمه

Latin Literal

3. Fîhâ kutubun kayyimeh(kayyimetun).

Türkçe Çeviri

Ondadır* kıyamda/dikelmiş/doğru kitaplar**.

Notlar

Not 1

*Kur'an'da.**Yazıtlar.

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6132 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6132|98|4|وما تفرق الذين اوتوا الكتب الا من بعد ما جاتهم البينه

Latin Literal

4. Ve mâ teferrekallezîne ûtûl kitâbe illâ min ba’di mâ câet humul beyyineh(beyyinetu).

Türkçe Çeviri

Ve ayrılmış/kopmuş* değillerdi kitap135 verilmiş kimseler dışında onlara gelen beyanat620** sonrasında.

Notlar

Not 1

*Birbirlerinden.**Kur'an.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Beyanat (Kavram ID: 620)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6133 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6133|98|5|وما امروا الا ليعبدوا الله مخلصين له الدين حنفا ويقيموا الصلوه ويوتوا الزكوه وذلك دين القيمه

Latin Literal

5. Ve mâ umirû illâ li ya’budûllâhe muhlisîne lehud dîne hunefâe ve yukîmûs salâte ve yu’tûz zekâte ve zâlike dînul kayyimeh(kayyimeti).

Türkçe Çeviri

Ve emredilmiş değillerdi dışında kulluk46 etmeleri Allah'a; has kılanlar (olarak) O’na (Allah’a) dini; hanîfler117 (olarak); ve ikame572 etmeleri salâtı5; ve vermeleri zekâtı10; ve işte budur kıyam143 din.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zekât (Kavram ID: 10)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)
Hanîf (Kavram ID: 117)
Kıyam; genel tanım. (Kavram ID: 143)
İkame etmek. (Kavram ID: 572)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6134 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6134|98|6|ان الذين كفروا من اهل الكتب والمشركين في نار جهنم خلدين فيها اوليك هم شر البريه

Latin Literal

6. İnnellezîne keferû min ehlil kitâbi velmuşrikîne fî nâri cehenneme hâlidîne fîhâ, ulâike hum şerrul beriyeh(beriyyeti).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kâfirlik25 etmiş kimseler ehli135 kitaptan ve müşriklerden36 cehennem ateşindedir834; ölümsüzlerdir185 orada*; işte bunlar; onlar şerlisidir yaratılanın.

Notlar

Not 1

*Cehennemde.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)
Müşrik (Kavram ID: 36)
Kitap ehli (Kavram ID: 135)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6135 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6135|98|7|ان الذين امنوا وعملوا الصلحت اوليك هم خير البريه

Latin Literal

7. İnnellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ulâike hum hayrul beriyyeh(beriyyeti).

Türkçe Çeviri

Doğrusu kimseler (ki) iman47 ettiler ve yaptılar sâlihât18; işte bunlar; onlar hayırlısıdır yaratılanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)

Beyyine/Beyanlı Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6136 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6136|98|8|جزاوهم عند ربهم جنت عدن تجري من تحتها الانهر خلدين فيها ابدا رضي الله عنهم ورضوا عنه ذلك لمن خشي ربه

Latin Literal

8. Cezâuhum inde rabbihim cennâtu adnin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), radıyallâhu anhum ve radû anh(anhu), zâlike li men haşiye rabbeh(rabbehu).

Türkçe Çeviri

Cezası63 onların Rableri indinde/katında adn812 cennetleridir; akar altından onun* nehirler; ölümsüzlerdir185 orada** ebediyen; razı oldu Allah onlardan; ve razı oldular (onlar) O'ndan***; işte bu; Rabbine4 haşyet53 duymuş kimse içindir.

Notlar

Not 1

*Cennetin.**Cennette.***Allah'tan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Haşyet/huşu (Kavram ID: 53)
Ceza (Kavram ID: 63)
Ölümsüzler (Kavram ID: 185)
Adn (Kavram ID: 812)

Sure 99: Zilzâl/Zelzele (ٱلزَّلْزَلَة)

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6137 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6137|99|1|اذا زلزلت الارض زلزالها

Latin Literal

1. İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ.

Türkçe Çeviri

Sarsıldığı zaman yer sarsılması (-yla).

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6138 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6138|99|2|واخرجت الارض اثقالها

Latin Literal

2. Ve ahrecetil ardu eskâlehâ.

Türkçe Çeviri

Ve çıkardı yer ağırlıklarını.

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6139 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6139|99|3|وقال الانسن ما لها

Latin Literal

3. Ve kâlel insânu mâ lehâ.

Türkçe Çeviri

Ve dedi insan: "Nedir ona* (olan)?"

Notlar

Not 1

*Yere.

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6140 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6140|99|4|يوميذ تحدث اخبارها

Latin Literal

4. Yevme izin tuhaddisu ahbârehâ.

Türkçe Çeviri

O gün söyler* haberlerini.

Notlar

Not 1

*Yer.

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6141 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6141|99|5|بان ربك اوحي لها

Latin Literal

5. Bi enne rabbeke ehvâlehâ.

Türkçe Çeviri

Nedeniyle (ki) (senin) Rabbin4 vahyetti811 ona*.

Notlar

Not 1

*Yere.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6142 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6142|99|6|يوميذ يصدر الناس اشتاتا ليروا اعملهم

Latin Literal

6. Yevme izin yasdurun nâsu eştâten li yurev a’mâlehum.

Türkçe Çeviri

O gün meydana gelir/ortaya çıkar insanlar dağınıklar (olarak) gördürülmeleri* için yaptıklarını.

Notlar

Not 1

*Pasif gelen bir fiil. Zorla gösterilecektir. Onlar da zorla gördürüleceklerdir.

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6143 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6143|99|7|فمن يعمل مثقال ذره خيرا يره

Latin Literal

7. Fe men ya’mel miskâle zerretin hayren yereh(yerehu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kim yapar bir zerre* ağırlığınca503** bir hayır; görür onu.

Notlar

Not 1

*Atom.**En küçük zerre olan hidrojen atomunun ağırlığı olan 1.674 × 10⁻²⁴ gram (veya 0.000000000000000000000001674 gram).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zerre ve ağırlığı. (Kavram ID: 503)

Zilzâl/Zelzele Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6144 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6144|99|8|ومن يعمل مثقال ذره شرا يره

Latin Literal

8. Ve men ya’mel miskâle zerretin şerren yereh(yerehu).

Türkçe Çeviri

Ve kim yapar bir zerre* ağırlığınca503** bir şer/kötülük; görür onu.

Notlar

Not 1

*Atom.**En küçük zerre olan hidrojen atomunun ağırlığı olan 1.674 × 10⁻²⁴ gram (veya 0.000000000000000000000001674 gram).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Zerre ve ağırlığı. (Kavram ID: 503)

Sure 100: Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler (ٱلْعَادِيَات)

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6145 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6145|100|1|والعديت ضبحا

Latin Literal

1. Vel âdiyâti dabhâ(dabhan).

Türkçe Çeviri

Ve sınırları aşıp hızla gidenlere* hızlı soluma* (-yla).

Notlar

Not 1

*Hiroşima'ya atom bombası atmaya giden B29 bombardıman uçakları.**Hızlı hava giriş çıkışına bağlı çıkan soluma sesi. Motorların soluma sesleri. Bu soluma yanma nedeniyle bir kararmaya da neden olmaktadır. Kelimenin iki anlamını da işaret eder.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6146 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6146|100|2|فالموريت قدحا

Latin Literal

2. Fel mûriyâti kadhâ(kadhan).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ateşlenip tutuşanlar kıvılcım (-la)/çakma (-yla)

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6147 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6147|100|3|فالمغيرت صبحا

Latin Literal

3. Fel mugîrâti subhâ(subhan).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gayretliler* sabah (-la).

Notlar

Not 1

*Hasetle, kıskançlık ve/veya kızgınlıkla beslenen tutkuyla hareketlenme.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6148 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6148|100|4|فاثرن به نقعا

Latin Literal

4. Fe eserne bihî nak’â(nak’en).

Türkçe Çeviri

Öyle ki karıştırıp kaldırdılar onunla bir toz.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6149 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6149|100|5|فوسطن به جمعا

Latin Literal

5. Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).

Türkçe Çeviri

Öyle ki ortaladılar onunla* bir toplumu.

Notlar

Not 1

*Tekil gelmesi önemlidir. Bu şey her neyse bir topluluğun tam ortasında bir toz kaldırması gereklidir.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6150 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6150|100|6|ان الانسن لربه لكنود

Latin Literal

6. İnnel insâne li rabbihî le kenûd(kenûdun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu insan Rabbine4 mutlak bir nankördür.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6151 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6151|100|7|وانه علي ذلك لشهيد

Latin Literal

7. Ve innehu alâ zâlike le şehîd(şehîdun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu o* buna karşı mutlak bir şahittir/tanıktır.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6152 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6152|100|8|وانه لحب الخير لشديد

Latin Literal

8. Ve innehu li hubbil hayri le şedîd(şedîdun).

Türkçe Çeviri

Ve doğrusu o* hayır** sevgisine mutlak bir şiddetlidir.

Notlar

Not 1

*İnsan.*Kendisi menfaatine olan hayır, iyilik.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6153 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6153|100|9|افلا يعلم اذا بعثر ما في القبور

Latin Literal

9. E fe lâ ya’lemu izâ bu’siramâ fîl kubûr(kubûri).

Türkçe Çeviri

Öyle ki bilmez mi (o) saçıldığın zaman kabirlerdeki?

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6154 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6154|100|10|وحصل ما في الصدور

Latin Literal

10. Ve hussıle mâ fîs sudûr(sudûri).

Türkçe Çeviri

Ve hasıl oldu/ortaya çıktı göğüslerdeki.

Âdiyât/Sınırları Aşıp Gidenler Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6155 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6155|100|11|ان ربهم بهم يوميذ لخبير

Latin Literal

11. İnne rabbehum bihim yevme izin le habîr(habîrun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu Rableri4 onlara o gün mutlak bir Habîr’dir466.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Habîr. (Kavram ID: 466)

Sure 101: Kâria/Çarpan (ٱلْقَارِعَة)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6156 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6156|101|1|القارعه

Latin Literal

1. El kâriah(kâriatu).

Türkçe Çeviri

Kâri’a797.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâri’a (Kavram ID: 797)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6157 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6157|101|2|ما القارعه

Latin Literal

2. Mel kâriah(kâriatu).

Türkçe Çeviri

Nedir kâri’a797?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâri’a (Kavram ID: 797)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6158 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6158|101|3|وما ادريك ما القارعه

Latin Literal

3. Ve mâ edrâke mel kâriah(kâriatu).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir kâria?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6159 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6159|101|4|يوم يكون الناس كالفراش المبثوث

Latin Literal

4. Yevme yekûnun nâsu kel ferâşil mebsûs(mebsûsi).

Türkçe Çeviri

Gündür (ki) olur insanlar yayılmış kelebek/güve gibi.

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6160 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6160|101|5|وتكون الجبال كالعهن المنفوش

Latin Literal

5. Ve tekûnul cibâlu kel ıhnil menfûş(menfuşi).

Türkçe Çeviri

Ve olur dağlar hallaç edilmiş/atılmış renkli yün gibi.

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6161 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6161|101|6|فاما من ثقلت موزينه

Latin Literal

6. Fe emmâ men sekulet mevâzînuh(mevâzînuhu).

Türkçe Çeviri

Öyle ki gelince kimseye (ki) ağır geldi mizanları658* onun.

Notlar

Not 1

*Çoğul olması çok sayıda mizanın kurulacağını gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mizan (Kavram ID: 658)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6162 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6162|101|7|فهو في عيشه راضيه

Latin Literal

7. Fe huve fî îşetin râdiyeh(râdiyetin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki o razı edici* bir yaşamdadır.

Notlar

Not 1

*Sıfatın aktif gelmesi bu yaşamı hak edenlerin mutlaka razı edileceğini gösterir. Razı eden yaşamın kendisidir.

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6163 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6163|101|8|واما من خفت موزينه

Latin Literal

8. Ve emmâ men haffet mevâzînuh(mevâzînuhu).

Türkçe Çeviri

Ve gelince kimseye (ki) hafif geldi mizanları658* onun.

Notlar

Not 1

*Çoğul olması çok sayıda mizanın kurulacağını gösterir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mizan (Kavram ID: 658)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6164 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6164|101|9|فامه هاويه

Latin Literal

9. Fe ummuhu hâviyeh(hâviyetun).

Türkçe Çeviri

Öyle ki anası* onun bir hâviyedir798.

Notlar

Not 1

*Ana rahmi gibi onu saran, koruyan, kollayan mekanizma.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hâviye (Kavram ID: 798)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 10

Ayet No: 10 | Kur'an Ayet No: 6165 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6165|101|10|وما ادريك ما هيه

Latin Literal

10. Ve mâ edrâke mâhiyeh(mâhiyeh).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir o*?

Notlar

Not 1

*Hâviye.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)

Kâria/Çarpan Suresi - Ayet 11

Ayet No: 11 | Kur'an Ayet No: 6166 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6166|101|11|نار حاميه

Latin Literal

11. Nârun hâmiyeh(hâmiyetun).

Türkçe Çeviri

Hâmiye799 bir ateştir834.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hâmiye (Kavram ID: 799)
Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Sure 102: Tekâsür/Çoğaltma (ٱلتَّكَاثُر)

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6167 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6167|102|1|الهيكم التكاثر

Latin Literal

1. Elhâkumut tekâsur(tekâsuru).

Türkçe Çeviri

Oyaladı sizleri tekâsür796.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Tekâsür (Kavram ID: 796)

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6168 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6168|102|2|حتي زرتم المقابر

Latin Literal

2. Hattâ zurtumul mekâbir(mekâbire).

Türkçe Çeviri

Ta ki ziyaret ettiniz kabirleri.

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6169 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6169|102|3|كلا سوف تعلمون

Latin Literal

3. Kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Hayır! Yakında bileceksiniz.

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6170 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6170|102|4|ثم كلا سوف تعلمون

Latin Literal

4. Summe kellâ sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).

Türkçe Çeviri

Sonra (da) Hayır! Yakında bileceksiniz.

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6171 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6171|102|5|كلا لو تعلمون علم اليقين

Latin Literal

5. Kellâ lev ta’lemûne ilmel yakîn(yakîni).

Türkçe Çeviri

Hayır! Şayet bilseydiniz yakın299 ilim (-le).

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kesin, kesinleşmek, yakın (Kavram ID: 299)

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6172 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6172|102|6|لترون الجحيم

Latin Literal

6. Le terevunnel cahîm(cahîme).

Türkçe Çeviri

Mutlak görürdünüz cehennemi.

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6173 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6173|102|7|ثم لترونها عين اليقين

Latin Literal

7. Summe le terevunnehâ aynel yakîn(yakîni).

Türkçe Çeviri

Sonra mutlak görürdünüz onu* yakın299 göz (-le).

Notlar

Not 1

*Cehennemi.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kesin, kesinleşmek, yakın (Kavram ID: 299)

Tekâsür/Çoğaltma Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6174 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6174|102|8|ثم لتسلن يوميذ عن النعيم

Latin Literal

8. Summe le tus’elunne yevmeizin anin naîm(naîmi).

Türkçe Çeviri

Sonra mutlak sual edilirsiniz/sorulursunuz o gün nimetten757.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Nimetler (Kavram ID: 757)

Sure 103: Asr/Zaman (ٱلْعَصْر)

Asr/Zaman Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6175 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6175|103|1|والعصر

Latin Literal

1. Vel asr(asri).

Türkçe Çeviri

Ve asra*.

Notlar

Not 1

*Zamana, çağa, devire.

Asr/Zaman Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6176 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6176|103|2|ان الانسن لفي خسر

Latin Literal

2. İnnel insâne le fî husr(husrin).

Türkçe Çeviri

Doğrusu insan mutlak hüsrandadır.

Asr/Zaman Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6177 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6177|103|3|الا الذين امنوا وعملوا الصلحت وتواصوا بالحق وتواصوا بالصبر

Latin Literal

3. İllellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti ve tevâsav bil hakkı ve tevâsav bis sabr(sabrı).

Türkçe Çeviri

Dışındadır kimseler (ki) iman47 ettiler; ve yaptılar sâlihât18; ve tavsiye ettiler hakkı/gerçeği; ve tavsiye ettiler sabrı51.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâlihât (Kavram ID: 18)
iman (Kavram ID: 47)
Sabır/sabr. (Kavram ID: 51)

Sure 104: Hümeze/Mahmuzlayan (ٱلْهُمَزَة)

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6178 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6178|104|1|ويل لكل همزه لمزه

Latin Literal

1. Veylun li kulli humezetin lumezeh(lumezetin).

Türkçe Çeviri

Vay haline her bir hümezenin793; (her) bir lümezenin794.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hümeze (Kavram ID: 793)
Lümeze (Kavram ID: 794)

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6179 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6179|104|2|الذي جمع مالا وعدده

Latin Literal

2. Ellezî cemea mâlen ve addedeh(addedehu).

Türkçe Çeviri

Toplayandır bir mal; ve adetleyendir* onu**.

Notlar

Not 1

*Adet adet sayandır. **Malı.

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6180 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6180|104|3|يحسب ان ماله اخلده

Latin Literal

3. Yahsebu enne mâlehû ahledeh(ahledehu).

Türkçe Çeviri

Hesaplar/düşünür ki malı onun ölümsüzleştirdi onu.

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6181 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6181|104|4|كلا لينبذن في الحطمه

Latin Literal

4. Kellâ le yunbezenne fîl hutameh(hutameti).

Türkçe Çeviri

Hayır! Mutlak savrulup fırlatılır (o) hutameye795.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hutame (Kavram ID: 795)

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6182 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6182|104|5|وما ادريك ما الحطمه

Latin Literal

5. Ve mâ edrâke mel hutameh(hutametu).

Türkçe Çeviri

Ve ne idrak657 ettirdi sana nedir hutame795?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

İdrak, idrak etmek. (Kavram ID: 657)
Hutame (Kavram ID: 795)

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6183 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6183|104|6|نار الله الموقده

Latin Literal

6. Nârullâhil mûkadeh(mûkadetu).

Türkçe Çeviri

Tutuşturulmuş ateşidir834 Allah'ın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6184 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6184|104|7|التي تطلع علي الافده

Latin Literal

7. Elletî tettaliu alel ef’ideh(ef’ideti).

Türkçe Çeviri

Yükselendir yüreklere doğru.

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 8

Ayet No: 8 | Kur'an Ayet No: 6185 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6185|104|8|انها عليهم موصده

Latin Literal

8. İnnehâ aleyhim mu’sadeh(mu’sadetun).

Türkçe Çeviri

Doğrusu o* üzerlerine sağlam kapatılandır.

Notlar

Not 1

*Hutame.

Hümeze/Mahmuzlayan Suresi - Ayet 9

Ayet No: 9 | Kur'an Ayet No: 6186 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6186|104|9|في عمد ممدده

Latin Literal

9. Fî amedin mumeddedeh(mumeddedetin).

Türkçe Çeviri

Amutta desteklerde*; esnetilmiş/uzatılmış.

Notlar

Not 1

*Dikelmiş.

Sure 105: Fil/Fil (ٱلْفِيل)

Fil/Fil Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6187 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6187|105|1|الم تر كيف فعل ربك باصحب الفيل

Latin Literal

1. E lem tere keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl(fîli).

Türkçe Çeviri

Görmez misin hiç (ki) nasıl faaliyet etti (senin) Rabbin4 fil766 sahiplerine?

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Fil sahipleri (Kavram ID: 766)

Fil/Fil Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6188 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6188|105|2|الم يجعل كيدهم في تضليل

Latin Literal

2. E lem yec’al keydehum fî tadlîl(tadlîlin).

Türkçe Çeviri

Hiç yapmaz mı (senin Rabbin) komplolarını/hilelerini onların dalalet* içinde?

Notlar

Not 1

*Sapmış, sapkınlık.

Fil/Fil Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6189 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6189|105|3|وارسل عليهم طيرا ابابيل

Latin Literal

3. Ve ersele aleyhim tayren ebâbîl(ebâbîle).

Türkçe Çeviri

Ve gönderdi* üzerlerine yığınlar (halinde) kuşlar/uçanlar764**.

Notlar

Not 1

*Senin Rabbin.**Meteor parçaları.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kuş, uçan. (Kavram ID: 764)

Fil/Fil Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6190 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6190|105|4|ترميهم بحجاره من سجيل

Latin Literal

4. Termîhim bi hicâretin min siccîl(siccîlin).

Türkçe Çeviri

Atar* onlara ateşte pişmişten taşlar765**.

Notlar

Not 1

*Kuş, uçan. Meteor parçası.**Her bir meteor parçası havada patlayarak ateşten pişmiş gibi sıcak taşlar/kayalar fırlatmıştır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateşte pişmişten taşlar (Kavram ID: 765)

Fil/Fil Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6191 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6191|105|5|فجعلهم كعصف ماكول

Latin Literal

5. Fe cealehum keasfin me’kûl(me’kûlin).

Türkçe Çeviri

Öyle ki yaptı* onları** yenmiş bir mısır/bitki başağı gibi.

Notlar

Not 1

*Senin Rabbin.**Fil sahiplerini.

Sure 106: Kureyş/Kureyş (قُرَيْش)

Kureyş/Kureyş Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6192 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6192|106|1|لايلف قريش

Latin Literal

1. Li îlâfi kureyş(kureyşin).

Türkçe Çeviri

Tanınmışlığı/ünü* için kureyşin.

Notlar

Not 1

*Bilindik, meşhur olması.

Kureyş/Kureyş Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6193 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6193|106|2|الفهم رحله الشتا والصيف

Latin Literal

2. Îlâfihim rıhleteş şitâi ves sayf(sayfi).

Türkçe Çeviri

Tanınmışlığı/ünü* için onların** kış ve yaz yolculuğuna.

Notlar

Not 1

*Bilindik, meşhur olması.**Kureyşlilerin.

Kureyş/Kureyş Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6194 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6194|106|3|فليعبدوا رب هذا البيت

Latin Literal

3. Fel ya’budû rabbe hâzel beyt(beyti).

Türkçe Çeviri

Öyle ki kulluk46 etsinler* Rabbine4 bu beytin32.

Notlar

Not 1

*Kureyşliler.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Beyt/ev (Kavram ID: 32)
Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Kureyş/Kureyş Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6195 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6195|106|4|الذي اطعمهم من جوع وامنهم من خوف

Latin Literal

4. Ellezî at’amehum min cûın ve âmenehum min havf(havfin).

Türkçe Çeviri

Yedirendir onları* açlıktan** ve eminlik sağlayandır korkudan***.

Notlar

Not 1

*Kureyşlileri.**Açlıktan uzaklaştırıp yedirendir.***Korkudan uzaklaştırıp güvenlik sağlanandır.

Sure 107: Mâ'ûn/Maddî İyilik (ٱلْمَاعُون)

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6196 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6196|107|1|اريت الذي يكذب بالدين

Latin Literal

1. E raeytellezî yukezzibu bid dîn(dîne).

Türkçe Çeviri

Gördün mü kimseyi; yalanlar/inkâr eder/yanlış yönlendirir dini?

Notlar

Not

Ayette işaret edilen kimse gerçek din olan İslam’ı yani sadece Kur’an demeyi yalanlamaktadır. https://kuranmucizeler.com/kuran-a-gore-gercek-hak-din-nedirSadece Kur’an demeyen herkes bu kimsenin tanımına girer. Ayette geçmiş zaman kipi ile ‘gördün mü?’ buyurulduğuna göre bu tip insanların Muhammed peygamberimiz zamanında yaşadığı kesindir. Ancak bu kimseler sadece o zamanda yaşamıştır, artık böyle kimseler yeryüzünde yoktur asla denilemez. Kur’an evrenseldir. Bu ayetlerin muhatapları her daim yeryüzünde bulunacaktır. Ayetten anladığımıza göre bu kimseler Yüce Allah’ın gerçek dini yanında farklı dinler edinmişlerdir. Yani müşriktirler. Yüce Allah’a şirk koşan insanlardır. Tamamı zan olan hadisleri/söylentileri dinde kaynak edinerek dinlerini parça parça eden insanlar bu ayetin muhatabıdır.

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6197 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6197|107|2|فذلك الذي يدع اليتيم

Latin Literal

2. : Fe zâlikellezî yedu’ul yetîm(yetîme).

Türkçe Çeviri

Öyle ki işte bu; kenara itendir yetimi.

Notlar

Not

Kur’an dışında dinde kaynak edinen kimsenin aslında Kur’an’ın gerçek emri olan yetimleri kerimleştirmek/yüceltmek ile ilgili bir derdi ve amacı yoktur. Kur’an’da yetimlerin yüceltilmesi, iş ve aş sahibi yapılmaları, yetişkin hale getirilmeleri, yetişkin olunca evlendirilmeleri, topluma kazandırılmaları emredilmişken bu kimseler yetimi korur gibi gözükürken yaptıkları eylemeler ile yetimleri toplumda bir kenara iterler. Yetimi toplumda baş tacı etmezler. Hatta ayetleri bile hadislerle/söylentilerle bükerek yetim çocuklara tecavüz etme (özür dileyerek söylüyorum) peşindedirler. Çocuk yaşta yetim kalmış kızlarla evlenmek ancak onlara tecavüz etmek demektir. Başka hiçbir şeyle açıklanamaz. İsteği dışında sözde evlilik ile tecavüz edilen bu çocuk kızlar toplumun en kenarına, aşağılara itilir. Kaderlerine terk edilir. Oysa o kızın yüceltilmesi gerekirdi. Okutulup meslek sahibi yapılması gerekirdi. Yüce Allah'ın ayetleri olan matematik, fizik, kimya, astronomi gibi bilimleri öğrenmesi gerekirdi. Yetişkin olduğunda kendi seçeceği bir kimse ile evlendirilecekti. O da bir anne olacaktı. Toplumda bir kenara itilmek yerine toplumda kerim bir yerde bulunacaktı. Toplumuna da faydalı olan bir birey olacaktı. Ancak bunlar engellendi. Çünkü bu müşriklerin derdi inanın yetimi yüceltmek değildir.

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6198 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6198|107|3|ولا يحض علي طعام المسكين

Latin Literal

3. Ve lâ yahuddu alâ taâmil miskîn(miskîni).

Türkçe Çeviri

Ve teşvik etmez/motive etmez besini/gıdası/yiyeceği üzerine miskinin113.

Notlar

Not

Miskin demek açlık sınırında yaşayan insan demektir. Hayatını sürdürmek için gereken proteinleri, karbonhidratları, yağ asitlerini ve vitaminleri yeterli alamayan insan demektir. Hatta sağlıklı suya bile ulaşamayan insan demektir. Temiz suyla gerekli vücut temizliğini bile yapamayan insan demektir. İşte böyle kimselerin günlük olarak alması gereken gıdanın/yiyeceğin toplumdaki herkes tarafından dert edinilmesi gerekir. Bir toplumda aç yatan insanlar var ise o topluma Yüce Allah rahmet etmez. Toplumda tek bir miskin (açlık sınırında yaşayan) insan kalmayıncaya kadar mücadele edilmelidir. Kamu yönetimi her şeyi bir kenara itip, her bir ailenin açlık sınırından daha fazla gelir elde etmesini sağlamalıdır. İş bulunabiliyorsa iş verilmelidir. İşsizlik devam ediyorsa açlık sınırını üstünde ücret sürekli verilmelidir.Toplumun kaynakları düzgün bir şekilde yönetildiğinde inanın o toplumda hiçbir miskin (açlık sınırında yaşayan insan) kalmayacaktır.‘يَحُضُّ’ ‘yahuddu’ kelimesi “teşvik etmek, ateşlemek, fitillemek, motive etmek” demektir. Toplumda bu tip insanlara ihtiyaç vardır. Bu insanlar miskinin derdi ile dertlenir. “Komşum aç mı?” diye düşünür. Yaptıkları eylemler ile de toplumun diğer fertlerini motive ederler. Motivasyon oluşursa toplumsal bir uyarı ile kamu yönetiminin dikkati bu noktaya çekilmiş olur.Bireysel olarak elbette açlık sınırında yaşayan insanlara yardım edeceğiz. Ancak mutlaktır ki kesin olan çözüm kamu yönetimi düzeyinde, sistematik olarak yapılan mücadeledir.Ülkesinde açlık sınırında yaşayan insanlar bulunmasına rağmen bu konu hakkında dertlenmeyen, rahat uyuyan yöneticilerin vah haline!

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Miskin (Kavram ID: 113)

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6199 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6199|107|4|فويل للمصلين

Latin Literal

4. Fe veylun lil musallîn(musallîne).

Türkçe Çeviri

Öyleyse, vay haline musallinlerin118.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6200 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6200|107|5|الذين هم عن صلاتهم ساهون

Latin Literal

5. Ellezîne hum an salâtihim sâhûn(sâhûne).

Türkçe Çeviri

Kimselerdir (ki) onlar salâtlarından119 sâhûndurlar792.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sâhûn (Kavram ID: 792)

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6201 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6201|107|6|الذين هم يراون

Latin Literal

6. Ellezîne hum yurâûn(yurâûne).

Türkçe Çeviri

Kimseler (ki) onlar gösterirler*.

Notlar

Not 1

*Yaptıkları sadece gösteride/görünüşte/görüntüde bir salâttır.

Mâ'ûn/Maddî İyilik Suresi - Ayet 7

Ayet No: 7 | Kur'an Ayet No: 6202 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6202|107|7|ويمنعون الماعون

Latin Literal

7. Ve yemneûnel mâûn(mâûne).

Türkçe Çeviri

Ve mâni olurlar mâûna120.

Notlar

Not

Sureye ismini veren ‘ٱلْمَاعُونَ’ ‘l-mâûn.’ kelimesi her türlü maddi yardım/destek/iyilik demektir. Topluma gelecek olan maddi destek demektir. Kamu/toplum açısından bakıldığında ilk akla gelen ‘l-mâûn’ zekâttır. Zekât vergi demektir. Kamu yönetimi ihtiyacına göre zekât oranı belirler. Gelir elde eden kimseler bu gelirlerinin belirli bir oranını toplumun hakkı olarak yönetime verirler. Yönetimin görevi bu zekâtların doğru şekilde toplanması ve doğru şekilde harcanmasıdır. Ayetlerde işaret dilen müşrik insanların bir diğer özelliği de ‘l-mâûn’ olarak isimlendirilen, topluma dönecek olan her türlü maddi iyiliğe engel olmalarıdır. Bu engelleme 2 açıdan incelenebilir;• Yöneticiler açısından.• Zekât-vergi veren kimseler açısından.Uydurulmuş dinde zekât tam olarak saptırılmıştır. Müşriklerin zekât şu şekildedir; bir kimse 1 yıl boyunca elde edilen gelirinden tüm giderlerini düşer. Geri kalan paradan 1 yıllık geçimini ayırır. O sene yeni bir Ferrari araba almış ise (binek) onu da gidere yazar. 3 yıl önce almış olduğu 20 milyonluk villanın (barınak) kredilerini de düşer. Bankalara borçlanarak başka evler de alır. Hep borçludur. Ancak elinde az bir para kalırsa onun 1/40’ını zekât olarak verir. Toplumun hakkı olarak. İşte Yüce Allah aklını kullanmayanların üzerine pisliği bu şekilde bırakıyor. Uydurulmuş dinde bu şekilde. Bakın topluma gidecek olan maddi iyilik/destek/yardım (l-mâûn) nasıl engellendi.Peki gerçek dinimiz olan sadece Kuran’da Yüce Allah bizlere ne buyuruyor? Zekât gelir elde edilir edilmez verilir. O geliri elde etmek için için önceden bir harcama yapılmış ise elbette o miktar gider olarak düşülür. Ferrari araba ve lüks villa maalesef düşülemiyor:) . Kalan gelirin %20’si yani 1/5'i zekât olarak verilir. Yüce Allah gelirlerden toplum için verilecek oranı 1/5 olarak belirlemiştir.Yüce Allah 8:41 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;8:41 Ve bilin ki; bir şeyden ganimet aldığınız; o durumda ki onun beşte biri Allah için ve resûlü için; ve içindir yakınlık sahipleri ve yetimler ve miskinler ve yolun oğlu; eğer olmuşsanız inanmış Allah'a ve kulumuz üzerine indirdiğimize-ayrılma (hak ile batılın) günü; iki topluluğun karşılaştığı gün-; ve Allah her bir şey üzerine güç yetirendir. Can pahasına alınan ganimetlerin bile tamamı ganimet elde eden kimseye kalmıyor. Toplumun hakkı olan 1/5 oranı hemen verildikten sonra kalan ganimet elde eden kişiye veriliyor. 1/5 olan toplumun hakkı hemen veriliyor. 1 sene/yıl bekledikten sonra değil. 8:41 ayetini akıl ve mantık ile okuduğumuzda açık ve net olarak anlarız ki elde ettiğimiz her gelirin 1/5 oranını topluma tekrar ulaştıracağız. Topluma geri vereceğiz. Zekât olarak yani vergi olarak vereceğiz. Kamu yönetimi o gelir kaleminden vergi almıyorsa o durumda yine elde ettiğimiz gelirin 1/5 oranını toplumdaki ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız. Buna sadaka denir. Diyelim ki bahçemizden 100 kilo domates elde ettik. Bu gelirin vergisi olmayacağı için bu domatesin 1/5 oranı olan 20 kiloyu yakın çevremizdeki ihtiyacı olan insanlara dağıtacağız. Toplumun hakkını vermeliyiz. Domatesleri toplar toplamaz bu 1/5 oranı hemen verilmelidir. Detaylı okuma aşağıdaki makalelerden yapılabilir;• Sadaka nedir?• İnfak nedir?• Zekât nedir?• Kamuya verilen verginin (zekâtın) oranı ne olmalı? Kuran’da bir işaret var mı?Vergi oranı kamu yönetiminin gücüne göre değişebilir elbette. Çok zengin bir ülke söz konu ise (petrol zengini ülkeler gibi) kamu yönetimi halktan vergi almayabilir bile. Ancak kamu yönetimi toplumun ihtiyaçlarını karşılayamıyor ise elbette vergi alacaktır. Zekât’ı/vergiyi vermemeye çalışanlar;Günümüzde de yukarıdaki ayetlerde anlatılan insanları her yerde görebilirsiniz. Vergi vermemek için bin takla atarlar. Fatura kesmezler. Her sene araba değiştirirler ki vergiden düşelim diye. Her şeyi gider göstermeye çalışırlar. Daha da ileri gidenler sahte fatura bile kullanır. Böylece toplumdaki ihtiyaç sahiplerine ulaşacak olan mâûnu engellerler. Toplanan zekâtı/vergiyi toplumdaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayan yöneticiler;Bu kesimin yatacak yeri yoktur. Toplumdan elde edilen emanet vergi gelirlerini toplumun faydasına değil de lüks konutlara (kamu binaları), lüks taşıtlara (makam arabaları, uçaklar, gemiler vb.) harcayanlar surenin tam olarak muhataplarıdır. İsraf büyük günahtır. Ülkesinde açlık sınırında yaşayan insanlar varken, elde edilen vergilerin bu kimselere ulaştırılmasını sağlamayan kamu yöneticileri ahirette kesinlikle hesap veremeyeceklerdir. Düzgün bir kamu yönetici kadrosu vergilerin doğru yerlere ulaşmasını garanti etmelidir. Toplanan vergilerin tek bir kuruşunun bile doğru yere, doğru şekilde harcandığını takip etmelidir. Örneğin; ihaleye süreçlerinde toplumun aleyhine olabilecek en ufak bir kayba neden olmamalıdır. Göz yummamalıdır. Asla ve asla rüşvet almamalıdır.Kamu yöneticilerinin en önemli ve ilk amacı ülkelerinde açlık sınırı altında, miskin olarak yaşayan tek bir insan bırakmamak olmalıdır.107:7 ayetinin mesajı evrenseldir. Bir kimse sabah yatağından kalktığında acaba bu gün mâûnun (her türlü maddi iyiliğin) ihtiyacı olanlara gitmesini engelliyor muyum diye kendisine sormalıdır.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Mâûn (Kavram ID: 120)

Sure 108: Kevser/Bol, Çok Olan (ٱلْكَوْثَر)

Kevser/Bol, Çok Olan Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6203 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6203|108|1|انا اعطينك الكوثر

Latin Literal

1. İnnâ a’taynâkel kevser(kevsere).

Türkçe Çeviri

Doğrusu biz; verdik sana kevseri121.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kevser (Kavram ID: 121)

Kevser/Bol, Çok Olan Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6204 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6204|108|2|فصل لربك وانحر

Latin Literal

2. Fe salli li rabbike venhar.

Türkçe Çeviri

Öyle ki salla13 et Rabbine; ve göğüsleyerek karşı dur.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kevser/Bol, Çok Olan Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6205 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6205|108|3|ان شانيك هو الابتر

Latin Literal

3. İnne şânieke huvel ebter(ebteru).

Türkçe Çeviri

Doğrusu nefret besleyen sana; odur kesik.

Sure 109: Kâfirûn/Kâfirler (ٱلْكَافِرُون)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6206 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6206|109|1|قل يايها الكفرون

Latin Literal

1. Kul yâ eyyuhel kâfirûn(kâfirûne).

Türkçe Çeviri

De ki: “Ey kâfirler25!”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kâfir (Kavram ID: 25)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6207 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6207|109|2|لا اعبد ما تعبدون

Latin Literal

2. Lâ a’budu mâ ta’budûn(ta’budûne).

Türkçe Çeviri

"Kulluk46 etmem; kulluk46 eder olduğunuza."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6208 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6208|109|3|ولا انتم عبدون ما اعبد

Latin Literal

3. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).

Türkçe Çeviri

"Ve değilsiniz sizler kulluk46 edenler; benim kulluk46 eder olduğuma."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6209 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6209|109|4|ولا انا عابد ما عبدتم

Latin Literal

4. Ve lâ ene âbidun mâ abedtum.

Türkçe Çeviri

"Ve değilim ben bir kulluk46 eden; sizin kulluk46 ettiğinize."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6210 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6210|109|5|ولا انتم عبدون ما اعبد

Latin Literal

5. Ve lâ entum âbidûne mâ a’bud(a’budu).

Türkçe Çeviri

"Ve değilsiniz sizler kulluk46 edenler; benim kulluk46 eder olduğuma."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Kulluk etmek (Kavram ID: 46)

Kâfirûn/Kâfirler Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6211 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6211|109|6|لكم دينكم ولي دين

Latin Literal

6. Lekum dînukum ve liye dîn(dîni).

Türkçe Çeviri

"Sizedir sizin dininiz122 ve banadır benim dinim122."

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Din (Kavram ID: 122)

Sure 110: Nasr/Yardım (ٱلنَّصْر)

Nasr/Yardım Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6212 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6212|110|1|اذا جا نصر الله والفتح

Latin Literal

1. İzâ câe nasrullâhi vel feth(fethu).

Türkçe Çeviri

Geldiği zaman Allah'ın yardımı; ve fetih527.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Fetih/fethetmek.<sup></sup> (Kavram ID: 527)

Nasr/Yardım Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6213 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6213|110|2|ورايت الناس يدخلون في دين الله افواجا

Latin Literal

2. Ve reeyten nâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ(efvâcen).

Türkçe Çeviri

Ve gördün* insanları (ki) girerler Allah'ın dinine437 bölükler (olarak).

Notlar

Not 1

*Resûl Muhammed.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Allah'ın dini. (Kavram ID: 437)

Nasr/Yardım Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6214 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6214|110|3|فسبح بحمد ربك واستغفره انه كان توابا

Latin Literal

3. Fe sebbih bi hamdi rabbike vestagfirh(vestagfirhu), innehu kâne tevvâbâ(tevvâben).

Türkçe Çeviri

Öyle ki tesbih31 et hamd3 ile Rabbini4; ve istiğfar396 et O’na*; doğrusu O* oldu bir Tevvâb191.

Notlar

Not 1

*Allah'a.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Hamd (Kavram ID: 3)
Rab (Kavram ID: 4)
insanın tesbihi (Kavram ID: 31)
Tevvâb (Kavram ID: 191)
istiğfar (Kavram ID: 396)

Sure 111: Tebbet/Mahvoldu (ٱلْمَسَد)

Tebbet/Mahvoldu Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6215 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6215|111|1|تبت يدا ابي لهب وتب

Latin Literal

1. Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb(tebbe).

Türkçe Çeviri

Mahvoldu* iki eli ebu** lehebin***; ve malvoldu**** (o).

Notlar

Not 1

*Geçmiş zaman, tekil 3. şahıs dişil fiil eli işaret eder.**Babası.***Alev/yangı. İlhitab kelimesi de aynı kökten gelmektedir. Enflamasyon yanma, kızarma, alevlenme ve ateşlenmeyle birliktedir.****Geçmiş zaman, tekil 3. şahıs eril fiil bir kişiyi işaret eder. Ebu lehebin bir adamın ismi olduğunu anlarız.

Tebbet/Mahvoldu Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6216 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6216|111|2|ما اغني عنه ماله وما كسب

Latin Literal

2. Mâ agnâ anhu mâluhu ve mâ keseb(kesebe).

Türkçe Çeviri

Gani* olmuş değildi ona** malı ve (de) kazandığı.

Notlar

Not 1

*Zenginleştirmek, yeterli gelmek.**Ebu lehebe.

Tebbet/Mahvoldu Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6217 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6217|111|3|سيصلي نارا ذات لهب

Latin Literal

3. Se yaslâ nâren zâte leheb(lehebin).

Türkçe Çeviri

Sallanacak* leheb** sahibi bir ateşe834.

Notlar

Not 1

*Ebu leheb.**Alev/yangı. İlhitab kelimesi de aynı kökten gelmektedir. Enflamasyon yanma, kızarma, alevlenme ve ateşlenmeyle birliktedir. Yüce Allah'ın ateşi tariflerken bu adamın ismine bir atıf yapması çok muhteşem, ince bir işarettir.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Ateş, nar (Kavram ID: 834)

Tebbet/Mahvoldu Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6218 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6218|111|4|وامراته حماله الحطب

Latin Literal

4. Vemreetuh(vemreetuhu), hammâletel hatab(hatabi).

Türkçe Çeviri

Ve karısı onun* hamalıdır** yakacak odun/çıra.

Notlar

Not 1

*Ebu lehebin.**Taşıyıcısıdır.

Tebbet/Mahvoldu Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6219 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6219|111|5|في جيدها حبل من مسد

Latin Literal

5. Fî cîdihâ hablun min mesed(mesedin).

Türkçe Çeviri

Boynundadır onun* bir hurma lifinden810 bir halat.

Notlar

Not 1

*Ebu lehebinin karısının.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Sure 112: İhlâs/Has (ٱلْإِخْلَاص)

İhlâs/Has Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6220 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6220|112|1|قل هو الله احد

Latin Literal

1. Kul huvallâhu ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

De ki: "O; Allah (ki) bir tektir."

İhlâs/Has Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6221 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6221|112|2|الله الصمد

Latin Literal

2. Allâhus samed(samedu).

Türkçe Çeviri

Allah (ki) Samed'tir791.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Samed (Kavram ID: 791)

İhlâs/Has Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6222 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6222|112|3|لم يلد ولم يولد

Latin Literal

3. Lem yelid ve lem yûled.

Türkçe Çeviri

Asla doğurmaz*; ve asla doğurulmaz*.

Notlar

Not 1

*Tekliğin olmazsa olmaz şartı bir şeyden asla doğmuş olmamak ve bir şeyi asla doğurmuş olmamaktır.

İhlâs/Has Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6223 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6223|112|4|ولم يكن له كفوا احد

Latin Literal

4. Ve lem yekun lehu kufuven ehad(ehadun).

Türkçe Çeviri

Ve asla olmaz O’na* bir tek denk**.

Notlar

Not 1

*Allah'a.**Eşit.

Sure 113: Felâk/Yarılış (ٱلْفَلَق)

Felâk/Yarılış Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6224 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6224|113|1|قل اعوذ برب الفلق

Latin Literal

1. Kul eûzu bi rabbil felak(felakı).

Türkçe Çeviri

De ki: “Sığınırım yarılışın204 Rabbine4

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)
Felak, yarılış (Kavram ID: 204)

Felâk/Yarılış Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6225 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6225|113|2|من شر ما خلق

Latin Literal

2. Min şerri mâ halak(halaka).

Türkçe Çeviri

Şerrinden205 yarattığının.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)

Felâk/Yarılış Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6226 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6226|113|3|ومن شر غاسق اذا وقب

Latin Literal

3. Ve min şerri gâsikın izâ vekab(vekabe).

Türkçe Çeviri

Ve şerrinden205 karanlığın206; çöktüğü zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)
Karanlık, gâsık (Kavram ID: 206)

Felâk/Yarılış Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6227 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6227|113|4|ومن شر النفثت في العقد

Latin Literal

4. Ve min şerrin neffâsâti fîl ukad(ukadi).

Türkçe Çeviri

Ve şerrinden205; bağıtlara/akitlere207 tükürenlerin*.

Notlar

Not 1

*Bir şeye tükürerek, balgam çıkarıp tükürerek pisletmek, saflığını/temizliğini bozmak.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)
akit, ukad (Kavram ID: 207)

Felâk/Yarılış Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6228 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6228|113|5|ومن شر حاسد اذا حسد

Latin Literal

5. Ve min şerri hâsidin izâ hased(hasede).

Türkçe Çeviri

Ve şerrinden205 bir hasetçinin208; haset208 ettiği zaman.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)
Haset etmek, haset (Kavram ID: 208)

Sure 114: Nâs/İnsanlar (ٱلنَّاس)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 1

Ayet No: 1 | Kur'an Ayet No: 6229 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6229|114|1|قل اعوذ برب الناس

Latin Literal

1. Kul eûzu bi rabbin nâs(nâsi).

Türkçe Çeviri

De ki: “Sığınırım insanların Rabbine4.”

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Rab (Kavram ID: 4)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 2

Ayet No: 2 | Kur'an Ayet No: 6230 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6230|114|2|ملك الناس

Latin Literal

2. Melikin nâs(nâsi).

Türkçe Çeviri

İnsanların Melikine96.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Melik (Kavram ID: 96)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 3

Ayet No: 3 | Kur'an Ayet No: 6231 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6231|114|3|اله الناس

Latin Literal

3. İlâhin nâs(nâsi).

Türkçe Çeviri

İnsanların İlâhına74.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

ilâh (Kavram ID: 74)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 4

Ayet No: 4 | Kur'an Ayet No: 6232 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6232|114|4|من شر الوسواس الخناس

Latin Literal

4. Min şerril vesvâsil hannâs(hannâsi).

Türkçe Çeviri

Şerrinden205; gizlice fısıldayanın.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Şer, şer (Kavram ID: 205)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 5

Ayet No: 5 | Kur'an Ayet No: 6233 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6233|114|5|الذي يوسوس في صدور الناس

Latin Literal

5. Ellezî yuvesvisu fî sudûrin nâs(nâsi).

Türkçe Çeviri

O ki fısıldar insanların göğüslerinde209.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

göğüs, sudur (Kavram ID: 209)

Nâs/İnsanlar Suresi - Ayet 6

Ayet No: 6 | Kur'an Ayet No: 6234 | Link

Arapça Metin (Harekesiz)

6234|114|6|من الجنه والناس

Latin Literal

6. Minel cinneti ven nâs(nâsi).

Türkçe Çeviri

Cinden210 ve insanlardan.

Bu Ayette Geçen Kavramlar

Cin (Kavram ID: 210)