Yakın-alçak göğün süslenmesi ile göğün süslenmesinin farklı olduğuna muhteşem bir işaret

Makaleler Görüntüleme: 366

Kuran’da yakın-alçak gökdunya seması’ Dünya’mızın atmosferidir. Yakın göğün süsü ise kutup ışıklarıdır. Yakın göğün korunması da Güneş'ten gelen zararlı, bozguncu parçacıkların atmosferde yok edilmesidir. Sadece gök kelimesi ile ifade edilen yerlerin süsü ise Ay ve yıldızlardır. Onun korunması ise yıldızlar arası zararlı, bozguncu parçacıkların yok edilmesidir. İfade edilen her iki gök insanların yaptığı roketler ile bir gün geçilecektir.    

Şimdi yakın-alçak gök ile ilgili ayetleri görelim;

Kuran’da yakın-alçak gök kelimesi anlamına gelen ‘dünya seması’ 3 yerde geçer.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3792|37|6|إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِزِينَةٍ ٱلْكَوَاكِبِ

İnnâ zeyyenne s-semâe d-dunyâ bi zîynetini l-kevâkib.

Doğrusu süsleyip donattık dünya göğünü bir süsle; kevakib (parlayanlar/ışıldayanlar), 

4228|41|12|فَقَضَىٰهُنَّ سَبْعَ سَمَٰوَاتٍ فِى يَوْمَيْنِ وَأَوْحَىٰ فِى كُلِّ سَمَآءٍ أَمْرَهَا وَزَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِمَصَٰبِيحَ وَحِفْظًا ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ ٱلْعَزِيزِ ٱلْعَلِيمِ

Fe kadâhunne seb’a semâvâtin fî yevmeyni ve evhâ fî kulli semâin emrehâ ve zeyyenne s-semâed dunyâ bi mesâbîha ve hıfzen, zâlike takdîrul azîzil alîm.

Öyle ki tamamladı yedi gökleri iki günde; ve vahyetti her bir göğe emrini/işini onun; ve süsleyip donattık dünya göğünü parlaklıklarla/ışıklarla; ve bir koruma; işte budur takdiri; güç yetirenin; bilenin.

5244|67|5|وَلَقَدْ زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنْيَا بِمَصَٰبِيحَ وَجَعَلْنَٰهَا رُجُومًا لِّلشَّيَٰطِينِ وَأَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابَ ٱلسَّعِيرِ

Ve lekad zeyyenne s-semâe d-dunyâ bi mesâbîha ve cealnâhâ rucûmen liş şeyâtîni ve a’tednâ lehum azâbes saîr.

Ant olsun süsleyip donattık dünya göğünü parlaklıklar-ışıklarla ve yaptık onu (göğü) bir taşlayıcı-bir fırlatıcı şeytanlar için (bozguncu kozmik zararlılar için) ve hazırladık onlara (şeytanlara) azap; ani ışık parlaması.

 

Şimdi bir de yakın-alçak kelimesi olmadan kullanılan göğün süslenip donatılmasına bakalım;

Yüce Allah 15:16 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1816|15|16|وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِى ٱلسَّمَآءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّٰهَا لِلنَّٰظِرِينَ

Ve le kad cealnâ fi s-semâi burûcen ve zeyyennâhâ lin nâzırîn.

Ve ant olsun yaptık gökte burçlar ve donattık-süsledik onu (göğü) bakanlar için.

 

Açıkça görülür ki süsleyip donatma fiili aynı olsa da süslenip donatılan yerler farklıdır.

Sorular soralım ve cevap verelim.

Bütün bu delillerden sonra süslenilen, şeytanlardan korunan yakın-alçak gök ile sadece gök kelimesi ile işaret edilen süslenilen, şeytanlardan korunan yerin aynı yer olduğunu iddia etmek mantıksızdır. Farklı yerlerdir bu yerler. Ancak her ikisi de süslenip donatılmıştır. Ancak farklı şeylerle. Her ikisi de şeytanlardan korunmuştur. Ancak farklı mekanizmalarla. Her ikisi de bir gün insanların yaptığı roket ile geçilecektir. 

En basit yaklaşımla;

Yüce Allah Kuran'da tek bir harfi bile boşuna kullanmıyor. Neden aynı yer için sadece gök kelimesini kullanmak varken 3 yerde yakın-alçak gök buyursun?  

Yakın göğün süsü; kutup ışıkları

taslanan seytanlar suslenmis yakin gok

Göğün süsü; burçlar (Yani Ay ve yıldızlar); Bakan herkes görür.

suslenmis donatilmis gok

En doğrusunu Allah bilir.