Kafası çalışan ateist bulmak günümüzde gerçekten zor. ?Ayetleri doğru dürüst okumadan bazı ateist sitelerinde gördükleri argümanları Kur’an’da çelişki var diye bizler getiriyorlar. Yazıktır ki en büyük kötülüğü de kendilerine yapıyorlar. İyi araştırmadıkları için maalesef Kur’an’dan uzaklaşıyorlar. Oysa çelişki gibi görünen ayetler ya yanlış çevirilerden ya da Kur’an’ı bütün olarak kavrayamadıklarından kaynaklanıyor.
Bunlarda bir tanesi de şu;
7:109 ayetinde firavunun melesi yani ileri gelen topluluğu Musa peygamberin delillerine karşı “Doğrusu bu mutlak bir sihirdir/bir sihirbazdır; bilgili.” diyorlar. Firavun da mele grubuna karşı aynı cümleyi kullanıyor ve “Doğrusu bu mutlak bir sihirdir/bir sihirbazdır; bilgili.” diyor. Bu bir çelişkiymiş! İnanılır gibi değil. Bu durumu açıklamaya bile gerek yok bence. Ancak bazı insanların kafası karışlmış olabilir. Bu nedenle açıklamamızı yapalım.
Açıklama;
7:105 ayetinden anlıyoruz ki firavun ve melesi yani toplumun ileri gelen kimseleri aynı ortamda bulunmaktadır. Bunun kanıtı şudur;
Yüce Allah aşağıdaki 7:105 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1059|7|105|حَقِيقٌ عَلَىٰٓ أَن لَّآ أَقُولَ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ قَدْ جِئْتُكُم بِبَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ فَأَرْسِلْ مَعِىَ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ Hakîkun alâ en lâ ekûle alallâhi illel hakk(hakka), kad ci’tukum bi beyyinetin min rabbikum fe ersil maiye benî isrâîl(isrâîle). Bir hak/bir gerçek üzerine, ki söylemem Allah'a üzerine gerçek dışında; mutlak ki geldim sizlere Rabbinizden açık bir delille; öyleyse gönder benimle İsrail oğullarını/çocuklarını. |
Bu ayetteki ‘ci’tukum’ kelimesi önemlidir. 3. şahıs çoğul zamir ile gelmiş olup ‘geldim sizlere’ anlamı vardır. Musa peygamberin firavun ve mele grubunun önünde olduğu anlaşılıyor. Yani tek başına firavun yok. Firavun mele grubuyla birlikte.
Musa peygamber delillerini gösterdiğinde mele grubu etkileniyor ve 7:109 ayetinde geçen “Doğrusu bu mutlak bir sihirdir/bir sihirbazdır; bilgili.” sözünü söylüyor.
Yüce Allah aşağıdaki 7:109 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1063|7|109|قَالَ ٱلْمَلَأُ مِن قَوْمِ فِرْعَوْنَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٌ Kâlel meleu min kavmi fir’avne inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun). Firavun kavminden ileri gelen dedi: “Doğrusu bu mutlak bir sihirdir/bir sihirbazdır; bilgili.” |
Mele grubunun bu sözü üzerine de firavun onların bu sözünü tekrarlıyor. Aynı fikirde olduğunu söylüyor. Tabiri caiz ise mele grubunun sözünü tastikliyor. Mele grububa karşı ‘“Doğrusu bu mutlak bir büyüdür/büyücüdür bilgili”’ diyor. Belki de bu cümle öncesi “Ey mele grubu! Haklısınız” deyip bu cümleyi etmiştir. Aşağıdaki 26:34 ayetinden de anlaşıldığı gibi mele grubu firavunu sarmış durumda. Onunla aynı yerdeler. Aynı sözü tekrarlamaları çok çok doğaldır.
Yüce Allah aşağıdaki 26:34 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
2964|26|34|قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُۥٓ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٌ Kâle lil melei havlehû inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun). Onu saran meleye dedi: “Doğrusu bu mutlak bir büyüdür/büyücüdür bilgili” |
Görüldüğü üzere günümüzde kafası çalışan ateist bulmak zordur. İlim insanı; bilim insanı; aklı başında olan bir insan yaratıcıdan gelen bir kitabı azıcık daha dikkatli incelemelidir. Başkalarının uyduruk iddiaları gerçek mi diye kendisi incelemelidir.
En doğrusunu Allah bilir.