Yüce Allah aşağıdaki 4:6 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet Arapça okunuş Meal |
499|4|6|وَٱبْتَلُوا۟ ٱلْيَتَٰمَىٰ حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغُوا۟ ٱلنِّكَاحَ فَإِنْ ءَانَسْتُم مِّنْهُمْ رُشْدًا فَٱدْفَعُوٓا۟ إِلَيْهِمْ أَمْوَٰلَهُمْ وَلَا تَأْكُلُوهَآ إِسْرَافًا وَبِدَارًا أَن يَكْبَرُوا۟ وَمَن كَانَ غَنِيًّا فَلْيَسْتَعْفِفْ وَمَن كَانَ فَقِيرًا فَلْيَأْكُلْ بِٱلْمَعْرُوفِ فَإِذَا دَفَعْتُمْ إِلَيْهِمْ أَمْوَٰلَهُمْ فَأَشْهِدُوا۟ عَلَيْهِمْ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ حَسِيبًا Ve btelû l-yetâmâ hattâ izâ belagûn nikâh, fe in ânestum minhum ruşden fedfeû ileyhim emvâlehum, ve lâ te’kulûhâ isrâfen ve bidâren en yekberû. Ve men kâne ganiyyen felyesta’fif, ve men kâne fakîran felye’kul bil ma’rûf. Fe izâ defa’tum ileyhim emvâlehum fe eşhidû aleyhim. Ve kefâ billâhi hasîbâ. Ve test edin/deneyin yetimleri nikaha ulaştıkları zamana kadar; öyle ki eğer algılarsanız/fark ederseniz onlarda bir olgunluk, o durumda geri verin/ödeyin onlara mallarını; yemeyin onu israfla ve alelacele, büyürler diye; ve zengin olmuş olan kimse, o durumda çekinsin/uzak dursun; ve fakir olmuş olan kimse, o durumda yesin uygun şekilde (örfe uygun); öyle ki geri verdiğiniz/ödediğiniz vakit onlara mallarını o durumda şahit bulundurun üzerlerine; ve kâfidir Allah bir hesap görücü olarak. |
(ٱبْتَلُوا۟) btelu kelimesi kökü (بلو) test etmek (to test), denemek (try), uzun deneyimden sonra bilmek (to know from long experience) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 91 (of 1303)
(ءَانَسْتُم) anestum kelimesi kökü (انس) algılamak-idrak etmek (perceive), fark etmek/farkına varmak (notice), bulmak (find), algılamak-hissetmek (sense) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 38 (of 1303)
(رُشْدًا) ruşden kelimesi kökü (رشد) doğru yolda olmak (to be on the right), doğru istikameti takip etmek (follow the right course), olgun olmak/kemale ermek (become mature), büyümek-gelişmek (grow up), belirli bir yaşa ulaşmak (come to age) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 395 (of 1303)
4:6 ayetinde Yüce Allah’ın emrine muhatap olan kimseler yetimlere sahip çıkmış ve onların bakımlarını üstlenmiş olan kimselerdir. Yetimler erkek veya kız olabilir. Kalplerinde bir hastalık olanlar ve sapkın düşünce içinde olanlar yetimler deyince hemen evlenecekleri kızları düşünmektedirler. Ancak makalenin ilerleyen kısımlarında bunun yanlış bir düşünce olduğunu inşallah göreceğiz.
Nikah çağına ulaştıkları zamana kadar yetimlerin test edilmeleri/denenmeleri;
Ayette ‘ve test edin/deneyin yetimleri nikaha ulaştıkları zamana kadar’ buyurulmaktadır. Yüce Allah bu yetimlerin nikahlanma zamanından önce mutlaka denemeye tabi tutulmalarını, teste tabi tutulmalarını buyurmaktadır.
Ne için test/deneme yapılacak?
Yüce Allah hemen sonrasında ‘öyle ki eğer algılarsanız/fark ederseniz onlarda bir olgunluk’ buyurarak yapılacak testin/denemenin amacının yetimin olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaşıp ulaşmadığının tespit edilmesi olduğunu bildiriyor. Ayette bir olgunlaşmanın varlığının hangi yöntemler ile tespit edilmesi gerektiği açıklanmıyor. Demek ki çağa uygun olan bilimsel akıl ile bu olgunlaşmanın gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılacaktır. ‘bir olgunlaşma’ olarak çevirdiğimiz ‘ruşden’ kelimesinin sözlük anlamları düşünüldüğünde açıkça görülür ki ‘ruşden’ kelimesi anlamı bir insanın doğruyu yanlıştan ayırabilme yaşına ulaşmasıdır, olgunluk yaşına ulaşmasıdır.
Anlarız ki; kızlı erkekli yetimler olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaşıp ulaşmadıkları iyice anlaşılıncaya kadar denemelere/testlere tabi tutulacaklardır.
Olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaştıkları anlaşırsa ne yapılacak?
Ayetten şu kesindir ki olgunlaşma belirtileri gösteren yetimlere malları geri verilecektir.
Nikahla ilgili;
Ayette yetim kız ve erkekler ile nikahlanın veya onları başkaları ile nikahlayın diye bir emir yok. Ancak ‘nikaha ulaştıkları zaman’ vurgulandığına göre mutlaka nikaha bir işaret olmalıdır. Mallarını geri verilmesi de işaret edildiğine göre;
- Olgunlaşma belirtileri gösteren yetimlere nikahlanmasalar bile malları geri verilir.
- Olgunlaşma belirtileri gösteren yetimler nikahlanmak isterlerse de malları geri verilir. Ancak şu soru akla gelir; kimle nikahlanacaklar?
2. madde bize büyük bir işaret sunuyor.
Malları geri verileceğine göre kızlı erkekli bu yetimlerin başkaları ile evlendirilmesi gerektiği açıktır. Neden açıktır? Çünkü nikah zamanına ulaşmış olan ve denemeler ile olgun olduğu anlaşılan yetimlere mallarını geri verin diyor Yüce Allah. Şurası açıktır ki yetimlerin malları şahitler eşliğinde geri verilecektir. Bütün bunlar bize bu yetimlerin o yetime bakan kişi ile değil de başka bir kişi işe nikahlanacağını düşündürür. Bu durum ancak başkası ile nikahla söz konusu olur. Yoksa bir kişi yanında büyüttüğü yetim kız büyüyünce onunla nikahlansa ona malını geri vermesine ne gerek olacak? Artık eşi olmuş olduğu için şahitler eşliğinde malları geri verdiğine dair neden bir kanıt istensin? Bu da bize olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaşmış olan bu yetimin başkasıyla nikahlanmak yol ile onun bakımını üstlendiği kişi ile maddi bağının koptuğunu işaret eder.
Bu ayetten anlaşılanlar;
- Küçük kız ve erkeklerin daha olgunluk belirtileri göstermedikleri ergenlik döneminde nikahlanmaları önlenmelidir.
- Olgunlaşma belirtileri gösterip göstermedikleri (doğruyu yanlıştan ayırabilme), ergenlik dönemlerinin bitip bitmediği test edilmelidir. Bu denemelerin sonucuna göre karar verilmelidir.
- Olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaştıkları anlaşılırsa evlenmek istiyorlarsa malları kendilerine verilerek başka kişiler ile evlendirilmelerine yardım edilmelidir.
- Olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaştıkları anlaşılırsa ve evlenmek istemiyorlarsa yine malları kendilerine verilmelidir.
- Olgunluk çağının başına (erişkinliğin başına) ulaşırlar ve malları geri verilmek zorunda kalınır diye müsriflik yaparak ve acele ile malları yenip bitirilmeye çalışılmayacaktır.
- Yetimlere bakan kimseler zengin ise yetimlerin mallarını yemekten kesinlikle uzak duracaklardır.
- Yetimlere bakan kimseler fakir ise örfe uygun şekilde, israf etmeden yetimin malından istifade edebilirler.
- Yetimlere mallarının verilmesi mutlaka şahitler eşliğinde olmalıdır. Bu şahitlendirmenin nasıl yapılacağı bu ayette bildirilmemiştir. Ancak 2:282 ayetinde bildirilen şartların geçerli olduğu düşünülür.
Olgunlaşma yaşının ne olduğunu bilimsel olarak bulmaya çalışalım;
İnsan beyin gelişimi süreklilik arz eden bir şeydir. Yeni doğmuş bir bebeğin beyni sürekli olarak gelişim gösterir. Beyin tanıma, yürüme, konuşma gibi becerileri geliştirir. Çiş ve kaka eğitimi de beyin sayesinde olur. Çocukluk çağına geldiğinde okuma ve yazmayı öğrenir. Becerileri gelişir. Ergenlik dönemi ise daha farklıdır. Bedensel olarak yetişkin bir insan boyutuna ulaşsalar da beyinleri tam olarak gelişmemiştir.
Beynin bu gelişiminde ‘puring’ ‘budama’ denilen bir işlem çok çok etkilidir. Gereksiz sinir bağlantıları yok edilir, gerekli olan sinir bağlantıları kuvvetlendirilir. Bu noktada amaç beynin daha az hücre ile daha etkili bir fonksiyon üretmesinin sağlanmasıdır. Budama ‘puring’ ile yapılan tekrar modelleme ‘remodeling’ beynin farklı yerlerinde farklı gelişir ve tamamlanır. Ön korteksin ‘prefrontal cortex’ tekrar modellenmesi en geç başlar. Bu nedenle ergenlik dönemindeki bir kız veya erkeğin bedensel boyutları erişkin bir insan gibi olsa da beynin ön kısmındaki ön korteks ‘prefrontal cortex’ gelişmesi yeterli değildir henüz. Beynin bu bölgesi planlama ve karar vermede etkilidir. Doğru bir karar vermek için beynin bu bölümü kullanılır. Ergenlerde bu bölge yeterli gelişmediği için ergenler kararlarını ‘amgdala’ denilen beynin farklı bir bölgesinin kontrolünde alırlar. Bu nedenle kararlarını duyguyla-hisle ‘emotion’, agresyonla ‘aggression’, içgüdüsel ve ani istekler ile alırlar. Açıktır ki ‘amgdala’ ile alından kararların hatalı olması ihtimali beynin ön korteksiyle ‘prefrontal cortex’ alınan kararlardan çok daha yüksektir.
Modern psikiyatri bilimine ve nöroloji bilimine göre ergenlik 3 bölüme ayrılmaktadır.
- Erken ergenlik (10-13 yaş)
- Orta ergenlik (14-17 yaş)
- Geç ergenlik (18-21 yaş ve sonrası)
Geç ergenliğe dikkat etmek gerek. 21 yaş bu dönemin üst sınırı gibi gözükse de son yıllarda yapılan çalışmalarda bazı kişilerde bu dönemin 25 yaşına kadar uzadığı biliniyor.
Ayette olgunluk yaşının zikredilmemesi;
Her birey farklı yaşlarda ergenliği tamamlar. Bu nedenle ayette büyük bir işaret görüyoruz. Ayette herhangi bir yaş ifade edilmemiştir. Çünkü herkes farklı yaşlarda ergenliğini tamamlamaktadır. Ayette ‘öyle ki eğer algılarsanız/fark ederseniz onlarda bir olgunluk’ buyuruluyor; bu nedenle her bir kişi farklı değerlendirilmelidir.
Özetle;
Kuran’a göre kararlarını ön korteks ‘prefrontal cortex’ ile almayan, yani ergenliğini tamamlamamış kızlar ve erkeklerin nikahlandırılmaları asla ve asla mümkün değildir. Ergenlik döneminin son kısmında yani 18-21 yaşları arasında denemeler/testler yapılmalıdır. Bir olgunluk (ergenliğin tamamlandığı) tespit edilirse malları kendilerine şahitler eşliğinde geri verilir. Nikahlanmak istiyorlar ise başka kimseler ile nikahlanmalarına yardımcı olunur.
Not: Ön korteks ‘prefrontal cortex’ ergenlik sonrası da gelişmeye devam eder. 40 yaşında olgunluğun zirvesine çıkar.
Kuran’a göre insan 40 yaşında tam olgunluğa ulaşır: Frontal lobun gelişimi