Sana Mushaf’ı Yemen’deki Ulu Caminin 1972 yılında yenilenmesi sırasında tesadüfen bulunmuş bir Kuran mushafıdır. Varakların (Parşömen) her iki tarafı da yazım için kullanılmıştır. Yazı tekniği Hicazidir.
Bu mushafın ön önemli özelliği iki katmanlı yazı içermesidir. Eski dönemlerde varaklara mürekkep ile yazı yazılırdı. Varak (Parşömen) bulmak günümüzdeki gibi kolay olmadığı için yeni bir yazı yazılmak istendiğinde bu varaklar atılmaz, tekrar kullanılırdı. Bu yöntem eski çağlarda oldukça yaygındı. Varak üstüne yeni bir metin yazmak istendiğinde varağın üstündeki yazıları silmek amacı ile varak yıkanır ve üstüne yeni metin yine mürekkep ile yazılırdı.
Alta yazılmış ve sonradan silinmiş olan Kuran görülüyor.
Sana Mushaf’ı varaklarında da aynı yöntemin kullanıldığı net bir şekilde görülmekte. Bu varakların üstüne ilk olarak mürekkep ile Kuran’dan ayetler yazılmış. Ama her nedense bu ayetler varaklar yıkanarak silinmiş ve üstüne günümüzdeki Uthmani Mushaf’ı (Osman Mushaf’ı) yazılmış.
Asıl soru şudur?
Alt metin neden silindi? Üstüne neden Uthmani Mushaf’ı (Osman Mushaf’ı) yazıldı?
Silinmiş olan alt metin X-ray görüntüleme ile netleştirilmiş ve alt metin ile üst metin arasındaki farklar Behnam Sadeghi (Stanford Üniversitesi'nde İslami Bilimler profesörü) ve Mohsen Goudarzi (Harvard Üniversitesi'nde doktora öğrencisi) tarafından uzun bir makale yazılarak Mart 2012'de yayınlanmıştır.
Dikkat çeken ilk nokta daha önce yazılan alt katman Kuran ayetleri ile üst katmana daha sonradan yazılan Uthmani Mushaf’ı (Osman Mushaf’ı) arasında farklılıkların olmasıdır. Bu farklılıklar sadece harflerde değil kelime düzeyinde de farklar mevcuttur.
Aşağıda bazı önemli farklılıklar gösterilmiştir.
Tablo 1. Önemli farklılıklardan örnekler
Değişikliğin tanımı |
Üst metin |
Alt metin |
2:196 C-1 “ru’ūsakum” |
Bu kurban yerine varıncaya |
Bu kurban yerine varıncaya |
2:196 C-1’de standart |
Eğer sizden herhangi birisi |
Olursa sizden birisi hasta |
2:196 C-1’de standart |
oruç tutması, ya sadaka |
oruç tutması, ya kurban |
2:201 C-1’de standart |
İnsanlardan, “Ey Rabbimiz bu |
İnsanlardan, “Ey Rabbimiz bu |
63:7 C-1’de yanfaddū’dan |
Onlar, "Allah Resulü'nün |
Onlar, "Allah Resulü'nün |
Başka farklar makalenin altında verilmiştir.
Kalplerinde hastalık olanlar hemen Kuran’ın değiştirildiğini iddia ederler. Hatta daha da ileri giderek bu mushafın alt metninin Muhammed peygamberimiz daha doğmadan yazıldığını iddia ederler. Ancak bu iddialar tamamen asılsızdır.
Behnam Sadeghi ve Mohsen Goudarzi alt metin ile üst metin arasındaki bu farklılıkları şu şekilde özetlemişlerdir; ‘Değişimlerin ortak özellikleri; ekleme, unutma/atlama, yer değiştirme, tüm veya alt-kelime elementlerinin başkalarıyla yer değiştirmesi (biçimbirim/anlambirim) gibi şeylerdir. Değişimlerin büyük çoğunluğu önek, sonek, edat ve zamir gibi küçük farklılıkları içermektedir. Farklılıkların çoğu kişiyi, zaman kipini, kipleri (emir kipi, haber kipi gibi), cümlenin etken ya da edilgen olmasını değiştiren değişimlerden meydana gelmektedir. Buna aynı köke sahip farklı bir kelimenin kullanılması da eklenebilir.’
Behnam Sadeghi ve Mohsen Goudarzi değerlendirmeleri sonucu şu olası sonuca da varmışlardır; ‘Alttaki silinen yazı Osman'a ait olmayan bir metin geleneğinden geliyordu ve bu metin standart olarak görülen Osman geleneğine paralel ama eskimiş, geçerliliği kalmamış bir kopyaydı.’
Ben de aynı fikirdeyim.
Osman’ın Kuran’ı standartlaştırma amaçlı olarak topladığı komite geniş çaplı katılımla ve otoritenin gücünü kullanarak çok sayıda sahabeden ezber ile ve/veya yazılı olarak Kuran ayetlerini almış ve çoğunluklu yaklaşım ile Osman Mushaf’ını oluşturmuştur. Osman Mushaf’ının Muhammed peygamberimizin mesajını yansıttığı ortadadır. Buna karşın imla hataları içerdiği de ortadadır.
Sana Mushaf’ının alt katmanındaki Kuran Osman’ın kurmuş olduğu komitenin belirlemiş olduğu Kuran’dan farklı olduğu için (hatalar içerdiği için) bu metnin silindiği ve yerine komite tarafından çoğunlukla onaylanan, standart Kuran’ın yazıldığı görülür.
Muhammed peygamberin vefat etmesinden sonra imkânı olan kişiler Kuran’ı varaklara yazdırmış olabilirler. Kişisel kopyalar olabilir. Bu yazımın kaynağı muhtemelen ezberden olmaktadır. Birçok kişide birçok hatalar içeren Kuran yazılmış olabilir.
Bunu örneğini Sana Mushaf'ında görüyoruz;
2:196’deki örnekte açıkça görülmektedir ki; Alt metinde ‘Bu kurban yerine varıncaya kadar tıraş etmeyin.’ olarak yazılmıştır. Ama bunu hatalı yazım olduğu ortadadır. Neyi tıraş etmeyin? Sakalı mı? Başka yeri mi? Ama üst metin olan Osman Mushaf’ında bu hata düzeltilmiştir. ‘Bu kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.’ Doğru yazım Osman’ın oluşturduğu komitenin onayladığı üst metinde yer almıştır.
Osman’ın asıl amacı da zaten tam olarak buydu. O dönemde komitenin belirlemiş olduğu Kuran haricindeki hatalı yazılmış olan Kuran Mushaflarının yok edilmesini emretmiştir.
Sana Mushaf’ı tarihleme;
Karbon testlerine göre;
‘Laboratory at the University of Arizona’ (Codex Ṣanʿāʾ 1): %68 ihtimal ile M.S. 614-656 yılları arasında, %95 ihtimal ile M.S. 578-669 yılları arasında alt metin yazılmıştır.
Folio 2 %95.4 ihtimal ile M.S. 589–650. Folio 11 %95.4 ihtimal ile M.S. 611–660. Folio 13 %95.4 ihtimal ile M.S. 590–650 yıllarını işaret etmektedir.
Büyük olasılık ile Muhammed peygamber vefat ettikten kısa bir süre sonra (10 yıllar) alt metin yazılmıştır.
Karbon testlerinin daha düşük olasılık verdiği M.S. 600 yılından önceki rakamları dikkate alıp da Sana Mushaf'ı Muhammed peygamber doğmadan veya vahiy gelmeden önce yazılmıştır demek en az tabir ile insafsızlıktır.
Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi en olası tarih Muhammed peygamberin ölümünden sonra yazılmış olduğudur.
Sonuç:
Benim kişisel görüşüm şudur;
Kuran Muhammed peygamberimiz tarafından yazdırılmış ve muhafaza edilmiştir. Varakların dizilimini de kendisi yaptırmıştır. Kuran tertibi de ilahidir. Peygamberin kendisinde bulunan bu Kuran mushafı maalesef korunamamıştır. Elbette bu durum Yüce Allah'ın izni ile olmuştur. Çünkü Yüce Allah başka bir mucizenin ortaya çıkmasını murad etmiş olabilir; 19 sisteminin Kuran'ı koruma mekanizmasının ortaya çıkması için.
Kuran kesinlikle mushaf demek değildir. Varak, parşömen, kâğıt ve onlara yazılan mürekkep değildir. Bu unutulmamalıdır. Her insan hata yapabilir. Eski mushaflardan yola çıkarak ve onlardaki kelime, harf, sıralama hatalarından yola çıkarak Kuran değişmiştir demek çok mantıksız, çok temelsiz ve insafsızlıktır. O hatalar o mushafı yazan kişiyi bağlar. İnsandır hata da yapabilir.
Yüce Allah’ın mesajı ise asla değişmez. Yüce Allah Kuran’ı koruyacağını bildirmiştir. Bu koruma insanlara bırakılmamıştır. Kuran’ı 19 sistemi korumaktadır. Matematik korumaktadır.
19 sistemi Osman Mushaf’ının (Uthmani) Muhammed Peygamberimizinin mushafına büyük oranda eşit olduğunu göstermektedir. Bu mushaftaki imla hatalarını düzeltmektedir. Ama özellikle elif harfi yazımlarında halen sorun olmakla birlikte gelecekte 19 sistemi tam olarak ortaya çıktığında Kuran’ın Levhi-Mahfuz’daki (Korunmuş Levha) versiyonuna ulaşılacaktır inşallah.
Sana'a parşömeni, orijinal Kur'an yazılarından genel olarak farklıdır. Ancak bu yazım farklarının sadece küçük bir kısmında anlam değişimi vardır. Aşağıdaki tablo Sadeghi ve Goudarzi'nin hazırladığı ikinci katman yazım farklarından alınmıştır.
Yer aldığı bölüm | Görünür İzler | Yeniden Oluşturulmuşu | Standart Kur'an yazısı |
Kur'an 2 (Bakara).191 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 4, p. 44 |
ﺣ/ / ٮٯٮـ(ـلو) کم | حَتّی يُقـٰتِلوکُم | حَتَّىٰ يُقَـٰتِلُوكُمْ فِيهِ |
Kur'an 2 (Bakara).191 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 5, p. 44 |
د لک جز ا ا لکڡر ٮں | ذَٰلِکَ جَزاءُ الکـٰفِرينَ | كـذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْكَـٰفِرِينَ |
Kur'an 2 (Bakara).192 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 5, p. 44 |
ا نتـ(ﻬ)ـﻮ | إنتَهَو | انتَهَوا |
Kur'an 2 (Bakara).193 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 6, p. 44 |
حتا | حَتّا | حَتّی |
Kur'an 2 (Bakara).193 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 7, p. 44 |
و ٮکو ں ا لد ٮں کله ﻟ[ﻠ]ﻪ | و يَكُونَ الدِّينُ كُلُّهُ لِلَّـهِ | وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّـهِ |
Kur'an 2 (Bakara).194 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 10, p. 44 |
و من اعتدی | وَ مَنِ اعتَدَی | فَــمَنِ ٱعْتَدَى |
Kur'an 2 (Bakara).194 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 11, p. 44 |
ڡا ﻋٮـ/ / و | فاعتدو | فَٱعْتَدُوا |
Kur'an 2 (Bakara).194 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 11, p. 44 |
ما اعتد ی علٮكم ٮه | مَا اعتَدَی عَلَيكُم بِه | مَا ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ |
Kur'an 2 (Bakara).196 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 17, p. 44 |
ڡـﻤ// تٮسر مں ا لهد ی | فَما تَيَسَّر مِن الهَدی | فما استَيسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ |
Kur'an 2 (Bakara).196 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 17, p. 44 |
و لا تحلٯو ا | وَلَا تَحلِقُوا | وَلَا تَحْلِقُوا رُءُوسَكُمْ |
Kur'an 2 (Bakara).196 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 18, p. 44 |
ڡا ﮞ كا ﮞ ا حد ﻣٮكم | فَإن كان أحَدٌ مِنكُم | فَمَن كَانَ مِنكُم |
Kur'an 2 (Bakara).196 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 19, p. 45 |
ڡد ٮه | فِديَةٌ | فَـفِديَةٌ |
Kur'an 2 (Bakara).196 Stanford ikili yazması, sağ kısım, satır 20, p. 45 |
مں صٮم او نسک | مِن صِيٰمٍ أَو نُسُكٍ | مِن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ |
Kur'an 2 (Bakara).209 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 5, p. 46 |
مں [ٮـ]ﻌﺪ (ما ﺣ)ﺎ کم ا ﻟ(ﻬد) [ی]؛ | مِّن بَعْدِ مَا جَآءَكُمُ ٱلْهُدَىٰ | مِّن بَعْدِ مَا جَآءَتْكُمُ ٱلْبَيِّنَـٰتُ |
Kur'an 2 (Bakara).210 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 6, p. 46 |
هل ٮـ//ـﻄﺮ (و ﮞ) ا لا ا ﮞ (ٮـ)ﺎ ٮـ(ـٮـ)ﮑﻢ ا ﻟﻠﻪ | هَلْ تَنظُرُونَ إِلَّا أَن يَأْتِيَكُمُ ٱللَّـهُ | هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّا أَن يَأْتِيَهُمُ ٱللَّـهُ |
Kur'an 2 (Bakara).211 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 9, p. 46 |
ا لعڡٮ | ٱلْعِقٰبِ | ٱلْعِقَابِ |
Kur'an 2 (Bakara).213 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 12, p. 46 |
ڡﺎ // (ﺳ)ـﻞ ا لـلـه | فَــأَرسَلَ اللهُ | فَـــبَعَثَ ٱللَّـهُ |
Kur'an 2 (Bakara).213 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 13, p. 46 |
ﻟ(ـٮـحکمو ا ٮـ)ـٮں ا لٮا س | لِــيَحْكُمُوا بَيْنَ ٱلنَّاسِ | لِــيَحْكُمَ بَيْنَ ٱلنَّاسِ |
Kur'an 2 (Bakara).213 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 15, p. 46 |
ا ﻟٮـ(ـٮـٮـ)ـٮت | ٱلْبَيِّنَٮٰتُ | ٱلْبَيِّنَـٰتُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ |
Kur'an 2 (Bakara).214 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 17, p. 46 |
ا (ﺣﺴ)ـٮٮم | أَ حَسِبْتُمْ | أَمْ حَسِبْتُمْ |
Kur'an 2 (Bakara).214 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 17, p. 46 |
ا ﻟ[ـﺪ ٮں] (ﻣ)ـﮟ [ٯٮـ]ـلکم | ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُم | ٱلَّذِينَ خَلَوْا۟ مِن قَبْلِكُم |
Kur'an 2 (Bakara).214 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 18, p. 47 |
ا لٮسا | ٱلْبَٔسَاءُ | ٱلْبَأْسَاءُ |
Kur'an 2 (Bakara).215 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 20, p. 47 |
ٮـ(ـسا) لو ٮک | يَسْأَلُونَكَ | يَسْـَٔلُونَكَ |
Kur'an 2 (Bakara).217 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 25, p. 47 |
عں ا ﻟ(ﺴ)ﻬﺮ ا لحر (م) [و] ﻋ(ـں) ٯٮل ڡـ[ـٮـ]ﻪ | عَنِ ٱلشَّهْرِ ٱلْحَرٰمِ وَعَنْ قِتٰلٍ فِيهِ | عَنِ ٱلشَّهْرِ ٱلْحَرَامِ قِتَالٍ فِيهِ |
Kur'an 2 (Bakara).217 David 86/2003 ikili yazması, sağ kısım, satır 26, p. 47 |
؛/--/ [و] (ﺻ)[ﺪ] عں /------/؛ | وَصَدٌّ عَن سَبِيلِهِ[14] | وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّـهِ وَكُفْرٌۢ بِهِ |
Kur'an 11 (Hūd).105 İkili yazma 4, sağ kısım, satır 1, p. 51 |
ا (لا) مں ا {------}؛ | إلّا مَن أَذِنَ لَه | إِلَّا بِإِذْنِهِ |
Kur'an 11 (Hūd).122 İkili yazma 4, sol kısım, satır 4, p. 52 |
ا / / (ﻣﻌ)[ﮑ]/ / {--------}؛ | إِنَّا مَعَكُم مُنتَظِرُونَ | إِنَّا مُنتَظِرُونَ |
Kur'an 8 (Enfal).2 İkili yazma 4, sol kısım, satır 12, p. 52 |
ڡـ(ﺮ) ٯـٮ | ْفَرِقَت | ْوَجِلَت |
Kur'an 8 (Enfal).2 İkili yazma 4, sol kısım, satır 13, p. 52 |
ا ٮـ(ـٮٮـ)ﺎ | ءَايَـٰتُنا | ءَايَـٰتُهُ |
Kur'an 9 (Tevbe).122 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 3, p. 62 |
ما [كـ]ﺎ ﮞ | مَا كَانَ | وَمَا كَانَ |
Kur'an 9 (Tevbe).122 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 4, p. 62 |
مں كل ا ﻣﻪ | مِن كُلِّ أُمَّةٍ | مِن كُلِّ فِرْقَةٍ |
Kur'an 9 (Tevbe).124 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 9, p. 62 |
و ا د ا ا ٮر لٮ | وَإِذَا أُنزِلَتْ | وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ |
Kur'an 9 (Tevbe).125 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 12, p. 62 |
ڡی ٯلو ٮهم ر حس | فِى قُلُوبِهِم رِجْسٌ | فِى قُلُوبِهِم مَرَضٌ |
Kur'an 9 (Tevbe).125 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 13, p. 62 |
ر حر ا ا لی ر ﺣﺴ[ﻬ]ـﻢ | رِجزاً إِلَىٰ رِجْسِهِمْ | رِجساً إِلَىٰ رِجْسِهِمْ |
Kur'an 9 (Tevbe).125 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 13, p. 62 |
و ما ٮو ا و هم ڡـ(ـﺴٯـ)[ـﻮ] ﮞ | وَمَاتُوا۟ وَهُمْ فَـٰسِقُونَ | وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كَـٰفِرُونَ |
Kur'an 9 (Tevbe).126 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 13, p. 62 |
ا [و] / / ٮر و | أَوَلَا يَرَوْ | أَوَلَا يَرَوْنَ |
Kur'an 9 (Tevbe).126 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 15, p. 62 |
و لا ٮـ(ـٮـ)ـﺪ كر و ﮞ | وَلَا يَتَذَكَّرُونَ | وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ |
Kur'an 9 (Tevbe).127 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 15, p. 62 |
و ا د ا ا [ٮـ]ـﺮ (ﻟ)ـٮ | وَإِذَا أُنزِلَتْ | وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ |
Kur'an 9 (Tevbe).127 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 16, p. 62 |
هل ٮر ٮٮا | هَلْ يَرَىٰنَا | هَلْ يَرَىٰكُم |
Kur'an 9 (Tevbe).127 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 17, p. 62 |
ڡا ٮـ[ـﺼ](ـﺮ) ڡـ(ـﻮ) ا | فَـﭑنصَرَفُوا | ثُمَّ انصَرَفُوا |
Kur'an 9 (Tevbe).127 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 17, p. 62 |
ڡصر ڡ ا ﻟـﻠـﻪ | فَــصَرَفَ اللهُ | صَرَفَ ٱللَّـهُ |
Kur'an 9 (Tevbe).127 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 17, p. 62 |
د لک ٮـ(ﺎ ٮـ)//[ـﻢ] (ٯـ)ـﻮ م لا ٮڡٯهو ﮞ | ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ | بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَفْقَهُونَ |
Kur'an 9 (Tevbe).128 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 18, p. 62 |
و لٯد حا کم | وَلَقَدْ جَاءَكُمْ | لَقَدْ جَاءَكُمْ |
Kur'an 9 (Tevbe).128 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 18, p. 62 |
ر سو ل ﻣٮـ(ﮑ)ـﻢ | رَسولٌ مِنْكُمْ | رَسُولٌ مِنْ أَنْفُسِکُمْ |
Kur'an 9 (Tevbe).128 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 19, p. 63 |
عر ٮر (ﻋ)ﻠ[ـٮـ](ﻪ) ما عٮٮکم | عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنَّتَكُمْ | عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ |
Kur'an 9 (Tevbe).129 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 20, p. 63 |
ڡا / / (ٮـ)ـﻮ لو ا [ﻋ](ـٮـ)ـﮏ | فَإن تَوَلَّوْا عَنْكَ | فَإن تَوَلَّوْا |
Kur'an 9 (Tevbe).129 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 21, p. 63 |
ا لد ی لا ا ﻟ[ﻪ] ا لا ﻫﻮ | الَّذي لَا إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ | لَا إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ |
Kur'an 19 (Meryem).2 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 24, p. 63 |
ر ﺣ[ـﻤ]ﻪ | رَحْمَةِ | رَحْمَتِ |
Kur'an 19 (Meryem).3 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 25, p. 63 |
ا د ٮا د ی ر ٮک ر ﻛ[ـر] ٮا | إِذْ نَادَىٰ رَبَّــكَ زَكَرِيَّا | إِذْ نَادَىٰ رَبَّــهُ |
Kur'an 19 (Meryem).4 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 25, p. 63 |
و ٯل ر ٮی | وَقٰلَ رَبِّــي | قالَ رَبِّ |
Kur'an 19 (Meryem).4 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 26, p. 63 |
و ٯل ر ٮی ا سٮعل ا لر ا س سٮٮا | وَقٰلَ رَبِّي ٱشْتَعَلَ ٱلرَّأْسُ شَيْباً | قَالَ رَبِّ إِنِّي وَهَنَ ٱلْعَظْمُ مِنِّي وَٱشْتَعَلَ ٱلرَّأْسُ شَيْبًا |
Kur'an 19 (Meryem).4 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 26, p. 63 |
و لم ا کں ر ٮ ٮـ(ـد) عا ک | وَلَمْ أَکُنْ رَبِّ بِدُعَاءِكَ | وَلَمْ أَكُن بِدُعَائِكَ رَبِّ |
Kur'an 19 (Meryem).5 İkili yazma 22, sağ kısım, satır 27, p. 63 |
و ﺣ(ڡـ)ـٮ ا لمو ل مں و [ر] ا ی | وَ خِفْتُ ٱلْمَوَٰل مِن وَرٰاءِى | وَإِنِّى خِفْتُ ٱلْمَوَٰلِىَ مِن وَرٰاءِى |
Kur'an 19 (Meryem).7 İkili yazma 22, sol kısım, satır 2-3, p. 63 |
؛{-----------------} (ٯد) و هٮٮا لک علما ر کٮا و ٮسر ٮه {----------------}(ﻪ) مں ٯـٮـ(ـﻞ) ﺳ//ـﻤٮـﺎ | ؛{يَـٰزَكَرِيَّا إِنَّا} قَد وَهَبْنَا لَكَ غُلٰماً زَكِيَّاً وَبَشَّرْنٰهُ {بِيَحْيیٰ لَمْ نَجْعَل ﻟَّ}ﻪُ مِن قَبْلُ سَمِيًّا[15] | يَـٰزَكَرِيَّا إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَـٰمٍ ٱسْمُهُ يَحْيَىٰ لَمْ نَجْعَل لَّهُ مِن قَبْلُ سَمِيًّا |
Kur'an 19 (Meryem).8 İkili yazma 22, sol kısım, satır 3-4, p. 63 |
ا //ﻰ ٮـ(ﮑ)ـﻮ ﮞ لی (ﻋ)ـلم {---------------} ﻟ[ﮑ]ـٮر عٮٮا | أَنَّىٰ يَكُونُ لِى غُلَـٰمٌ {وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ ٱ} لْكِبَرِ عِتِيًّا | أَنَّىٰ يَكُونُ لِى غُلَـٰمٌ وَكَانَتِ ٱمْرَأَتِى عَاقِرًا وَقَدْ بَلَغْتُ مِنَ ٱلْكِبَرِ عِتِيًّا |
Kur'an 19 (Meryem).9 İkili yazma 22, sol kısım, satır 5, p. 63 |
و لم ٮک سا ی | وَلَمْ تَكُ شَاي | وَلَمْ تَكُ شَيْئًا |
Kur'an 19 (Meryem).11 İkili yazma 22, sol kısım, satır 7, p. 64 |
؛{-}ـم حرح | ؛{ثُـ}ـمَّ خَرَجَ | فَــخَرَجَ |
Kur'an 19 (Meryem).11 İkili yazma 22, sol kısım, satır 7, p. 64 |
ا (و) ﺣ(ﻰ) ا ﻟ(ـٮـ)ﻬﻢ | أَوْحَىٰ إِلَيْهِمْ | فَــأَوْحَىٰ إِلَيْهِمْ |
Kur'an 19 (Meryem).12 İkili yazma 22, sol kısım, satır 8, p. 64 |
و علمٮه ا ﻟ(ـﺤ)ﮑﻢ | وَعَلَّمْنٰهُ الْحُكْمَ | وَآتَيْنَاهُ الْحُكْمَ صَبِيًّا |
Kur'an 19 (Meryem).13 İkili yazma 22, sol kısım, satır 9, p. 64 |
حننا | حَنٰناً | وَحَنَاناً |
Kur'an 19 (Meryem).14 İkili yazma 22, sol kısım, satır 10, p. 64 |
و لم ٮک | وَلَمْ يَكُ | وَلَمْ يَكُنْ |
Kur'an 19 (Meryem).15 İkili yazma 22, sol kısım, satır 10, p. 64 |
و علٮه ا لسلم | وَعَلَيْهِ السَّلٰمُ | وَسَلَـٰمٌ عَلَيْهِ |
Kur'an 19 (Meryem).19 İkili yazma 22, sol kısım, satır 15, p. 64 |
لنهب | لِنَهَبَ | لِأَهَبَ |
Kur'an 19 (Meryem).21 İkili yazma 22, sol kısım, satır 17, p. 64 |
و هو ﻋﻠ//(ﻪ) ﻫ(ـٮـ)ـﮟ | وَهُوَ عَلَيْهِ هَيِّنٌ | هُوَ عَلَىَّ هَيِّنٌ |
Kur'an 19 (Meryem).21 İkili yazma 22, sol kısım, satır 18, p. 64 |
و [ا] مر ا مٯصٮا | وَأَمْرًا مَّقْضِيًّا | وَكَانَ أَمْرًا مَّقْضِيًّا |
Kur'an 19 (Meryem).22 İkili yazma 22, sol kısım, satır 18, p. 64 |
ڡحملٮ | فَحَمَلَتْ | فَحَمَلَتْــهُ |
Kur'an 19 (Meryem).23 İkili yazma 22, sol kısım, satır 19, p. 64 |
ڡـﻠﻤ// ا حا ها ا لمحص | فَــلَمَّا أَجَاءَهَا ٱلْمَخٰضُ | فَأَجَاءَهَا ٱلْمَخَاضُ |
Kur'an 19 (Meryem).23 İkili yazma 22, sol kısım, satır 20, p. 65 |
ٯٮل هد ا ا ﻟ(ـٮـ)[ـو] م | قَبْلَ هَـٰذَا الْيَوْمِ | قَبْلَ هَـٰذَا |
Kur'an 19 (Meryem).24 İkili yazma 22, sol kısım, satır 20-21, p. 65 |
ڡٮـ[ـد] ٮها مں ٮـﺤٮـﻬ/----------/ ا لا ٮحر ٮی | فَنٰدٮٰهَا مِن تَحْتِهَـ/ـا مَلَكٌ/ أَلَّا تَحْزَنِى [16] | فَنَادَىٰهَا مِن تَحْتِهَا أَلَّا تَحْزَنِى |
Kur'an 19 (Meryem).26 İkili yazma 22, sol kısım, satır 23, p. 65 |
و ٯـ// [ی] ﻋ(ـٮٮـ)ﺎ | وَقَرِّى عَيْنًا | وَقَرِّى عَيْنًا |
Kur'an 19 (Meryem).26 İkili yazma 22, sol kısım, satır 24, p. 65 |
ﺻ[ـﻮ] (ما) [و ﺻﻤ]ـٮا | صَوْماً وَصُمْتاً | صَوْماً |
Kur'an 19 (Meryem).26 İkili yazma 22, sol kısım, satır 24, p. 65 |
ﻟﮟ ا کلم | لَنْ أُکَلِّمَ | فَــلَنْ أُكَلِّمَ |
Kur'an 19 (Meryem).27 İkili yazma 22, sol kısım, satır 25, p. 65 |
؛//ﺎ [ٮـ](ـت ٯو) [ﻣﻬ] ﺎ | فَأَتَتْ قَوْمَهَا | فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا |
Kur'an 19 (Meryem).27 İkili yazma 22, sol kısım, satır 25, p. 65 |
لٯد ا ﺗٮت | لَقَدْ أَتَيْتِ | لَقَدْ جِئْتِ |
Kur'an 19 (Meryem).28 İkili yazma 22, sol kısım, satır 26, p. 65 |
ما کا (ﮞ) ا ٮو [ک] (ا ٮا) //[ﻮ] ا | مَا كَانَ أَبُوكِ أَباً سُوءاً | مَا كَانَ أَبُوكِ ٱمْرَأَ سَوْءٍ |
Kur'an 12 (Yusuf).19 İkili yazma 31, sağ kısım, satır 4-5, p. 71 |
ْو {------} (ﻋﻠٮـ)// ٮـﻌ[ﺺ] (ا) ﻟ[ﺴ]/ /؛ | و {جَاءَت} عَلَيْهِ بَعْضُ السَّيَّارَةِ | وَجَاءَتْ سَيَّارَةٌ |
Kur'an 12 (Yusuf).19 İkili yazma 31, sağ kısım, satır 6, p. 71 |
و ٯل | وَقٰلَ | قَالَ |
Kur'an 12 (Yusuf).19 İkili yazma 31, sağ kısım, satır 7, p. 71 |
و (ا) ﻟ[ﻠﻪ] ﻋﻠ//ـﻢ ٮـﻤ(ﺎ) ٮڡعلو{}ﮞ | وَٱللَّـهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ | وَٱللَّـهُ عَلِيمٌ بِمَا يَعْمَلُونَ |
Kur'an 12 (Yusuf).28 İkili yazma 31, sol kısım, satır 4, p. 72 |
ٯل ا //[ﻪ] (ﻛ)[ـٮد] ﻛﮟ | قٰلَ إِنَّهُ كَيْدَكُنَّ | قَالَ إِنَّهُ مِن كَيْدِكُنَّ |
Kur'an 12 (Yusuf).30 İkili yazma 31, sol kısım, satır 5, p. 72 |
ٮسو (ه) مں ا (هل) ا لمد [ٮـ]ـٮه | نِسْوَةٌ مِن أَهْلِ ٱلْمَدِينَةِ | نِسْوَةٌ فِي ٱلْمَدِينَةِ |
Kur'an 12 (Yusuf).30 İkili yazma 31, sol kısım, satır 5-6, p. 72 |
؛{---------------}/ / ٯـ(ـﺪ ﺳ)ﻌ(ڡـ)[ﻬﺎ] (ﺣ)[ـٮ] ڡٮـ//(ﻬ)ﺎ | ؛{ٱمْرَأَتُ ٱلْعَزِيزِ} قَدْ شَغَفَهَا حُبُّ فَتَٮٰهَا[17] | ٱمْرَأَتُ ٱلْعَزِيزِ تُرَٰوِدُ فَتَٮٰهَا عَن نَّفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا |
Kur'an 12 (Yusuf).31 İkili yazma 31, sol kısım, satır 7, p. 72 |
ڡلما ﺳﻤ[ﻌ]/ / مکر[ﻫ]ـﮟ | فَلَمَّا سَمِعَتْ مَكْرَهُنَّ | فَلَمَّا سَمِعَتْ بِــمَكْرِهِنَّ |
Kur'an 12 (Yusuf).31 İkili yazma 31, sol kısım, satır 8, p. 72 |
و{ } ﺣ(ﻌ)ﻠ/ / ﻟ(ﻬ)/ / (ﻣٮـﮑ)//؛ | وَجَعَلَتْ لَهُنَّ مُتَّكَـًٔا | وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَـًٔا |
Kur'an 37 (Saffat).15 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 1, p. 102 |
و ٯلو ا هد ا {------}//ٮٮں | وَقٰلوا هذا سِحرٌ مُبينٌ | وَقالوا إن هـٰذا إِلّا سِحرٌ مُبينٌ |
Kur'an 37 (Saffat).19 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 4, p. 102 |
/ /ڡا د ا ﻫ[ـﻢ] ﻣﺤ(ـﺼ)ـﺮ | فَإذا هُم مُحضَرون | فَإِذا هُم يَنظُرونَ |
Kur'an 37 (Saffat).22 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 6, p. 102 |
ا ٮـ(ﻌٮـ)ﻮ ا | إبعَثوا | احشُرُوا |
Kur'an 37 (Saffat).22 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 6, p. 102 |
ﻃـ//[ـﻤ]ـﻮ ا { } | الَّذينَ ظَلَموا | الَّذينَ ظَلَموا وَأَزوٰجَهُم |
Kur'an 37 (Saffat).23 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 8, p. 102 |
صر ٮط ا (ﻟﺤ)ﺤٮم | صِر ٮطِ الجَحيم | صِرٰطِ الجَحيمِ |
Kur'an 37 (Saffat).25 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 9, p. 103 |
/ / لا ٮٮٮصرو | لا تَنٮٰصَرون or لا تَتَنٰصَرون | لا تَناصَرون |
Kur'an 37 (Saffat).27 İkili yazma 28, sağ kısım, satır 10, p. 103 |
ڡـ(ﺎ ٯـ)ـٮل | فَـﺄ قبَلَ | وَأَقبَلَ |
Kur'an 37 (Saffat).48 İkili yazma 28, sol kısım, satır 3, p. 103 |
ﻋ(ـٮـ)[ـد] هم | عِندَهُم | وَعِندَهُم |
Kur'an 37 (Saffat).50 İkili yazma 28, sol kısım, satır 4, p. 103 |
علا | عَلا | عَلی |
Kur'an 37 (Saffat).54 İkili yazma 28, sol kısım, satır 7, p. 103 |
ٯهل | فَــﻬَﻞ | هَل |
Kur'an 37 (Saffat).56 İkili yazma 28, sol kısım, satır 8, p. 103 |
ﻟ(ـٮـﻌ)ـو ٮں | لَتُغوِينِ | ِلَتُرْدِين |
Kur'an 37 (Saffat).58 İkili yazma 28, sol kısım, satır 9, p. 103 |
و ما ٮحں | وَما نَحنُ | أَفَما نَحْنُ |
Sayfa numaraları Sadeghi ve Goudarzi sürümünden referans alınmıştır.[4] Hazırladıkları sürümde net bir şekilde okunup, kısmen görünür olan harfler parantez içerisine, az emin olunarak okunan harfler ise köşeli parantez içerisine alınmıştır. Çift eğik çizgi ikili yazmalarda okunması imkânsız alanları ve ikili yazmalardaki kayıp kısımları göstermek için kullanılmıştır. Buradaki liste yazım farklarının bütününü kapsamamaktadır.