‘Ve değildir erdem-doğruluk gelmeniz-varmanız evlere arkasından; ve ne var ki erdem-doğruluk kimsenin sakınmasıdır; ve gelin-varın evlere kapısından’: Ay’ın hilalleri ile eve arkasından yaklaşma arasında nasıl bir bağlantı var?

Yüce Allah 2:189 âyetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

196|2|189|يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Yes’elûneke anil ehilleh, kul hiye mevâkîtu lin nâsi vel hacc, ve leysel birru bi en te’tûl buyûte min zuhûrihâ ve lâkinnel birre menittekâ, ve ’tûl buyûte min ebvâbihâ, vettekûllâhe leallekum tuflihûn.

Soruyorlar sana hilallerden de ki: “O belirlenmiş vakitlerdir insanlar ve hac için”; ve değildir erdem-doğruluk gelmeniz-varmanız evlere arkasından; ve ne var ki erdem-doğruluk kimsenin sakınmasıdır; ve gelin-varın evlere kapısından; ve sakının Allah'tan, öyle ki belki kurtuluşa erersiniz.

 

(تَأْتُوا۟te'tul ve (أْتُوا۟'tul kelimesi kökü (اتي) gelmek (come), varmak (arrive) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 3 (of 1303).

Bu ayeti ateistler-deistiler ve kalplerinde hastalık olanlar dillerine dolarlar. Derler ki: “Ay’ın hilal evreleri ile evlere arkasından geliş arasında ne alaka var? Kuran’da hata var!”

Yüce Allah’ın izni ile ayeti inceleyelim;

Açık ve net bir şekilde anlarız ki Muhammed peygamberimize Ay’ın hilalleri yani Ay’ın geçirmiş olduğu evreler ile ilgili soru veya sorular soruluyor.

Yüce Allah Ay’ın geçirdiği evrelerin önceden belirlenmiş vakitler olduğunu, yani tayin edilmiş vakitler olduğunu bildiriyor. Bu belirlenen vakitlerin insanlar için olduğunu buyuruyor. Gerçekten de Ay geçirmiş olduğu hilallerle ve burçlarla hangi yılda, hangi ayda ve hangi günde olduğumuzu tek başına bize sunar. Hem de hiç şaşmadan. Örnek olarak;

Bundan 1000 yıl, 10 ay 20 gün sonra Ay’ın hangi burçta ve hangi hilalde olacağını bilebiliriz. Bu da tayin edilmiş vakitleri anlamında gelen ‘mevakitu’ kelimesinin ne kadar özenli seçildiğini gösterir. Tabii ki tayin edilmiş vakitleri gösteren hilaller insanların düzenli yaptıkları aktivitelerin başlama ve bitme zamanlarını da gösterir. Hac da bunlardan bir tanesidir. Oruç da.

Yüce Allah bu kısa ve öz cevabı de ki buyurarak peygambere verdirdikten sonra ‘vebağlacı ile ilgisiz gibi görünen ancak konu ile direkt ilgili bir konuya geçiyor.

‘Erdemlilik-doğruluk evlere arkasından gelmeniz-varmanız değildir’ buyuruyor. Evlere arkasından gelmenin-varmanın iyi bir şey olmadığını, doğru bir şey olmadığını, erdemli bir davranış olmadığını buyuruyor Yüce Allah. Erdemli-doğru-iyi olan yaklaşımın evlere kapısından varmak olduğunu buyuruyor.

‘evlere arkasından gelmek’ ve ‘evlere kapısından gelmek’ ne demek?

Arapça bir yere girmek ‘duhul’ kelimesi ile işaret edilir. Örnek olarak 27:18 ayetinde karınca vadisinde yaşayan insanlara ‘ٱدْخُلُوا۟ مَسَٰكِنَكُمْ’ ‘dhulu mesakinekum’ yani meskenlerinize girin buyurulmuştur. Yine 13:23 ayetinde ‘Adn cennetlerine girerler’ tümlecinde girerler kelimesi ‘yedhuluneha ile yani ‘dhl’ kökü ile verilmiştir.

Ancak Yüce Allah ayette girmek fiilini değil varmak-gelmek fiilini tercih etmiştir. Bu da bize bir amaç için yönelmeyi işaret eder. Eve girmek amaçlanıyor ise o zaman eve doğru yönden yaklaşılmalıdır. Eve doğru yerden-yönden varılmalıdır. Tüm insanlar için aşikârdır ve tüm insanlar bilir ki bir eve girmek için kapı yönünden yaklaşılır. Evin arkasından yaklaşılmaz.

Ayette işaret edilen şey gerçek evlere girme eyleminden ziyade bir amaç için tercih edilen yolun doğru yol ya da ters yol olmasıdır. Bu da ‘evlere arkasından gelmek’ ve ‘evlere kapısından gelmek’ tümlecinin eski Araplarda bir deyim olabileceğini güçlendirmektedir. Kuran’da eski Arapların deyimlerinin kullanıldığını görüyoruz.

Örneğin;

17:13 Her insanın kuşunu kendi boynuna doladık. Kıyamet günü, yaptıklarının tamamını gösteren kitabı önüne koyarız.

- Cahiliye döneminde insanlar kuş uçurarak bir şeyin kendileri için iyi mi kötü mü olacağına karar veriyorlardı. Ayet, bir benzetme ile kişinin başına ne geleceğini bilmesi için kuşunun hangi yöne gittiğine bakmasına gerek olmadığını, zira herkesin kuşunun kendi boynuna asıldığını söylemektedir. Bu kuş, insanın çalışıp çabalamasından, yaptıklarından başka bir şey değildir.

Çeviri Erhan Aktaş 2021

Neden ayette bu deyim kullanılmıştır?

Muhammed peygamberimize Ay’ın hilalleri ile ilgili sorulan soruların ne kadar detaylı olduğunu bilmiyoruz. Ancak soruların uygun olmadığını Yüce Allah kullandığı deyim ile bildiriyor. Muhtemelen peygamberimize Ay’ın hilal hesaplamaları sorulmuş olabilir. Astronom olmayan birisine astronomi ile ilgili bilgiler gerektiren sorular sorulmuş olabilir. Yüce Allah amaca yönelik olmayan bu soruların erdemli bir davranış olmadığını bildirmek için bu deyimi kullanmış olabilir.

En doğrusunu Allah bilir.