Ve gök, yükseltti onu ve koydu mizanı (dengeyi): Madde ve anti-madde dengesi

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerde şu şekilde buyurmuştur. 

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4906|55|7|وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلْمِيزَانَ

Ves semae refeaha ve vedaal mizan.

Ve gök, yükseltti onu ve koydu mizanı (dengeyi).

 

(ٱلْمِيزَانَ) l-mizane kelimesi kökü (وزن) tartmak (to weigth), dengelemek (to balance), denge sağlamak (equilibrate), karşılıklı olarak dengelemek (counterbalance), dengede tutmak (poise) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1248 (of 1303)

Tekil olarak gök anlamına gelen sema (سمو) kelimesi yeryüzünün üstünden başlayıp tüm evreni kapsar. Evrenin kendisi de bir göktür. Çoğul olarak 'gökler' olarak geçtiğinde çoklu paralel evrenleri de işaret eder. 

Bu ayetten anladığımıza göre Yüce Allah Big Bang (‘Büyük Patlama’) ile evrenin ve paralel evrenlerin boyutlarını artırmış ve 0 boyuttan 11 boyuta çıkarmıştır. Bu yükseltilme olayı evrenin ilk saniyesinin ilk anlarında gerçekleşmiştir.

Evrenin-evrenlerin yükseltilmesi ile ilgili detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.

‘Ve gök, yükseltti onu ve koydu mizanı’: Big Bang ile 0 boyutlu olan evrenin-evrenlerin 11 boyuta yükseltilmesi

Evren boyutlarının artması ile mekân ve zaman kazanmıştır. Daha sonra Yüce Allah mizanı kurduğunu, dengeyi kurduğunu, denge sağladığını, karşılıklı olarak denge yerleştirdiğini buyurmaktadır.

 

Bu yerleştirilen-kurulan denge ne olabilir?

Evrenin ilk yaratılış anlarında neler olduğunu modern bilim artık ortaya çıkarmıştır. Evrenimiz Big Bang ile ilk oluştuğu anlarda eşit miktarda madde parçacığı ve anti madde parçacığı üretmişti. Tam olarak birbirine eşit miktarda

İçinde yaşadığımız evrenimizin %5’inden azı maddeden oluşmaktadır. Anti-madde ise çok çok az miktarda bulunmaktadır. Neredeyse yok denecek oranda. Peki bu durum nasıl gerçekleşti?    

Biraz bilimsel bilgiler öğrenelim;

Anti-madde parçacıkları karşılığı olan madde parçacıkları ile aynı kütleye sahiptirler. Kütleleri eşit olmakla birlikte taşımış olduğu elektrik yükleri zıttır. Örneğin; Pozitron (pozitif yüklü) elektronun (negatif yüklü) anti-maddesidir.

Madde parçacıkları ve anti-madde parçacıkları her zaman birlikte, çift olarak yaratılırlar. Yüce Allah’ın başka bir mucizesini de bu makalede zikretmeden geçmek istemiyorum.

Yüce Allah 51:49 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4722|51|49|وَمِن كُلِّ شَىْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

Ve min kulli şey’in halaknâ zevceynî leallekum tezekkerûn.

Ve her şeyden yarattık çift; belki düşünüp öğüt alırsınız.

 

51:49 ayetinde süper-sicim teorisi kapsamında süper-simetriye işaret olmakla birlikte, madde ve anti-madde parçacıklarının her zaman çiftler halinde yaratılmasına da bir işaret vardır.

Daha detaylı inceleme aşağıdaki linkteki makaleden okunabilir.   

Süper-Simetri (M-Teorisi, Süper-Sicim Teorisi) ve Kuran

Şimdi tekrar konumuza dönelim;

Anti-madde parçacıkları ile madde parçacıkları birbirleri ile temas ederlerse birbirlerini yok ederler ve saf enerji ortaya çıkar.  

Evrenin yaratılışının ilk saniyelerinde çiftler olarak ve eşit miktarda üretilen madde ve anti-madde parçacıkları birbiri ile temas ediyor ve birbirlerini yok ederek ('annihilation') saf enerjiye dönüşüyorlardı. Evren inanılmaz sıcak ve yoğundu. Eşit miktarda madde parçacığı ile anti-madde parçacığının birbirini yok etmesi ile beklenen şey evrenin saf enerjiye dönüşmesi ve geride hiçbir madde ve anti-madde kalmamasıdır. Normal olarak bu durum gerçekleşmiş olsaydı evrenimizde gördüğümüz hiçbir madde oluşmayacaktı. Hayat ve yaşam olamayacaktı.

İşte tam bu noktada Yüce Allah’ın koyduğu mizanı (dengeyi) göreceğiz. Baryogenez ('baryogenesis') olarak bilinen bir süreçte madde parçacıklarının milyarda 1 tanesi (1/109) yok olamadan kalabildi. Bunun nasıl gerçekleştiği uzun yıllar bir bilinmez olarak kalmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar nasıl sorusuna cevap verebilmektedir. Madde parçacıkları ve anti-madde parçacıklarının yok olmadan önce birbirlerine spontan olarak dönüşebildikleri (transformasyon) ve bunu saniyede milyonlarca kez yaptıklarını tespit etmişlerdir. Evrenin ilk yaratılış anında öyle bir şeyler olmalıdır ki çok çok az miktarda (milyarda 1, (1/109)) oranında madde parçacığı anti-madde parçacığına göre daha fazla oluşmuştur.

Bu şu şekilde anlatılabilir;

Milyarlarca bozuk paranın bir yüzeyde döndüklerini düşünelim. Bir bozuk para yavaşlayıp dönmesi durduğunda ya yazı tarafına düşecektir ya da tura tarafına. Beklenen oran %50 %50 şekilde eşit orandır.

Milyarlarca bozuk paradan sadece bir tanesi fazladan tura tarafına düşse bu durum bir fark yaratacaktır. Tura tarafına düşen bozuk para oranı milyarda 1 olacak şekilde fazla olacaktır. Bu durum evrenin ilk oluşma anlarında da gerçekleşmiştir. Milyarda 1 olacak şekilde madde parçacıkları anti-madde parçacıklarına üstün gelmişlerdir. Bu milyarda 1 oranındaki madde yönündeki fazlalığın evrenin kumaşında oluşan değişikliklerin neden olduğu düşünülmektedir.  

İşte Yüce Allah’ın koyduğu, maddeye karşı anti-madde oranı olan milyarda 1 dengesi evrendeki tüm maddeyi oluşturmuş ve müthiş bir denge ile evrendeki her şeyin yaratılmasına sebep olmuştur.

Ayetteki bu mizan, bu denge madde anti-madde dönüşme dengesi olan 'milyarda 1, 1/109' dengesi olmalıdır. Evrenimiz içinde her şey ama her şey zaten bir denge içindedir. Bunu biliyoruz.  Ancak ayette evrenin yükseltilmesine (boyut kazandırmavurgu yapıldıktan hemen sonra mizana dikkat çekildiği için Yüce Allah'ın bu koymuş olduğu dengenin evrenin ilk saniyelerinde var olması ve tüm evrenin var oluşuna etki etmesi gereklidir.

Madde anti-madde asimetrisi ile ilgili Dr. Şeyma İpek'in vermiş olduğu ders izlenebilir. 

En doğrusunu Allah bilir.