Kuran’da burçlar kelimesi 4 yerde geçer.

Öncelikle kelimenin sözlük anlamına bakalım;

Burçlar (بروج) kelimesi kökü (برج) yüksek olması nedeni ile aşikâr-belirgin (apparent), açıkça görülen (manifest), çarpıcı (conspicuous) anlamındadır. Bu nedenle çok yüksek kule veya kaleler için (tower) kullanılır. Savunma amaçlı kalelerin köşelerine yapılan oda benzeri yapılar anlamında da kullanır. Güvercinlerin evleri-konakları (pigeon turret), göz küresinin büyüklüğü, gözün beyaz ve siyah kısmının belirginliği için kullanılır. 

Gök ile ilgili olarak kullanıldığında; Ay’ın konak yerleri, Ay’ın menzilleri (mansions of Moon), yıldızlar (stars) veya yıldız kümeleri (asterism) veya takım yıldızları (constellation) anlamındadır. (Lane's Lexicon, page 180 (of 3039))

Sözlük anlamını gördükten sonra Kuran’daki geçiş yerlerini inceleyelim.

Bu 4 geçişten 1 tanesi kale-kule anlamında kullanılmıştır.

Yüce Allah 4:78 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

571|4|78|أَيْنَمَا تَكُونُوا۟ يُدْرِككُّمُ ٱلْمَوْتُ وَلَوْ كُنتُمْ فِى بُرُوجٍ مُّشَيَّدَةٍ وَإِن تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا۟ هَٰذِهِۦ مِنْ عِندِ ٱللَّهِ وَإِن تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا۟ هَٰذِهِۦ مِنْ عِندِكَ قُلْ كُلٌّ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ فَمَالِ هَٰٓؤُلَآءِ ٱلْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا

Eyne mâ tekûnû yudrikkumul mevtu ve lev kuntum fî burûcin muşeyyedetin. Ve in tusıbhum hasenetun yekûlû hâzihî min indillâhi, ve in tusıbhum seyyietun yekûlû hâzihî min indike. Kul kullun min indillâhi. Fe mâli hâulâil kavmi lâ yekâdûne yefkahûne hadîsâ(hadîsen).

Nerede olursanız ulaşır sizlere/yakalar sizleri ölüm; ve olmuş olsanız bile burçlar/kaleler içinde; yüceltilmiş/yükseltilmiş; ve eğer vursa onlara bir iyilik, derler: “Bu indindendir/katındandır Allah’ın”;   eğer vursa onlara bir kötülük, derler: “Bu senin indindendir/katındadır”; de ki: “Hepsi indindendir/katındandır Allah’ın”; öyle ki nedir bunlar!; toplum, yanaşmazlar anlamaya/kavramaya bir söz.

 

Burçlar kelimesi 3 yerde gök ile ilgili kullanılmıştır.

Yüce Allah 85:1 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

5908|85|1|وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلْبُرُوجِ

Ve s-semai zati l-buruc.

Ant olsun göğe; burçlar sahibi.

 

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1816|15|16|وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِى ٱلسَّمَآءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّٰهَا لِلنَّٰظِرِينَ

Ve le kad cealna fi s-semai burucen ve zeyyennaha lin nazırin.

Ve ant olsun, yaptık gökte burçlar ve donattık-süsledik onu (göğü) bakanlar için.

1817|15|17|وَحَفِظْنَٰهَا مِن كُلِّ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ

Ve hafıznaha min kulli şeytanin recim.

Ve koruduk onu (göğü) her bir şeytandan (kozmik zararlıdan); fırlatılmış. 

1818|15|18|إِلَّا مَنِ ٱسْتَرَقَ ٱلسَّمْعَ فَأَتْبَعَهُۥ شِهَابٌ مُّبِينٌ

İlla meni steraka s-sem'a fe etbeahu şihabun mubin.

Gizlice-marifetle kulak verip alan kimse haricinde; takip eder onu görünen bir alev.

 

(زَيَّنَّٰهَا) zeyyennaha kelimesi kökü (زين) donatmak-süslemek (adornment), dekore etmek (decorate) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 454 (of 1303)

(شَّيَٰطِينِşeytan kelimesi kökü (شطن) anlamı uzaklaştırılmışdoğruluktan uzak tutulmuşnormal yoldan saptırmaknormal işleyişten saptırmakbozguncuuzun-kıvrımlı halat-iplik anlamındadır. Kuran’da doğru yoldan uzaklaştırıcı, bozguncu şeylere Yüce Allah şeytan demektedir. Bu ayette de Yüce Allah kozmik zararlılar için şeytan kelimesini kullanmıştır.

(رُجُومًاrucumen kelimesi kökü (رجمfırlatılan parçacık (flung projectile), atılan (thrown) anlamlarındadır. (Lane's Lexicon, page 1053 (of 3039))

(شِهَابٌ) şihabun kelimesi kökü (شهب) alev (fire), alev parlaması (blaze), ışın yayan bir alev (fire of gleaming or radiating), göktaşı düşmesi sonucu yanan göktaşının arkasından çıkan alev parlaması (yıldız kayması olarak bilinir) (luminous meteor) anlamlarındadır. ( Lane's Lexicon, page 1618 (of 3039) ve Hans Wehr 4th ed., page 570 (of 1303))

(مُّبِينٌ) mubinun kelimesi kökü (بينgörünür hale gelmeayrılma anlamlarındadır. (Lane's Lexicon, page 285 (of 3039))

(اسْتَرَقَ) steraka kelimesi kökü (سرقgizlice çalmak (stole), gizlice-marifet-hüner ile bir şeyi almak (he took it from him ), avantaj sağlamak için bir şey için gizlice bakınmak-dinlemek ve bir şey öğrenmek anlamlarındadır. (Lane's Lexicon, page 1362 (of 3039))

(السَّمْعَ) s-sem'a kelimesi kökü (سمعkulak vermek (to give ear), duymak (hear), dinlemek (listen), dikkat kesilen (pay attention) anlamlarındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 501 (of 1303))

(فَأَتْبَعَهُ) feetbeahu kelimesi kökü (تبعtakip etmek (follow), arkasından gelmek (come after), yapışık halde olma (adhere, stick) anlamlarındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 108 (of 1303))

 

Başka bir ayette;

Yüce Allah 25:61 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2914|25|61|تَبَارَكَ ٱلَّذِى جَعَلَ فِى ٱلسَّمَآءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَٰجًا وَقَمَرًا مُّنِيرًا

Tebârek ellezî ceale fî s-semâi burûcen ve ceale fîhâ sirâcen ve kameren munîrâ.

Bereketlendirdi; o ki yaptı gökte burçlar ve yaptı orada (gökte) bir lamba (Güneş) ve bir Ay, aydınlatıcı.

 

Ayetlerimizi verdikten sonra Allah’ın izni ile incelememize geçelim;

Hemen söyleyelim ki bu ayet grubunda bahsedilen gök ile yakın-alçak gök (Dünya göğü, Dünya atmosferi) birbirinden farklıdır. Yüce Allah’ın bize kelimeler ile işaret ettiği bu fark dikkate alınmadığında ayetler net olarak anlaşılamaz

Yakın göğün süslenip donatılması ile göğün süslenip donatılması farklıdır.

Yakın göğün şeytanlardan korunması ile göğün şeytanlardan korunması farklıdır.

Bu çok önemli bilgiyi birazdan daha da açacağız inşallah.

 

Gökteki burçlar nedir anlamaya çalışalım;

Eski Araplar zaman ve döngülerin hesaplanmasında Ay’ı kullanırlardır. Ay’ın gökteki konumu gökteki belirgin olarak görünen yıldızlara göre belirlenirdi. Ay’ın bir aylık döngüsü 28 eşit parçaya bölünürdü. Bu şekilde her bir döngü 12.857 derece olurdu. Araplar Ay’ın bu 28 eşit döngüsüne Ay’ın menzilleri (Ay’ın konak yerleri, ‘‘Moon mansions’’) ismini verdiler.

Kuran’da Ay’ın menzillerine-konak yerlerine başka bir ayette işaret vardır.

Yüce Allah 10:5 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1367|10|5|هُوَ ٱلَّذِى جَعَلَ ٱلشَّمْسَ ضِيَآءً وَٱلْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُۥ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا۟ عَدَدَ ٱلسِّنِينَ وَٱلْحِسَابَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِٱلْحَقِّ يُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Huvellezî cealeş şemse dıyâen vel kamere nûren ve kadderehu menâzile li ta’lemû adedes sinîne vel hisâbe, mâ halakallâhu zâlike illâ bil hakkı, yufassılul âyâti li kavmin ya’lemûn.

O'dur ki yaptı Güneş’i bir parıldayan/bir ışıldayan; ve Ay’ı bir nur; ve kadere bağladı onu (Ay’ı) menzillere; bilmeniz için adedini senelerin; ve hesabı; yaratmış değildir Allah bunu hak/gerçek haricinde; detaylı açıklar ayetlerini; bilirler olan bir toplum için.

 

10:5 ayetinde ‘kadderehu’ ‘takdir etti ona’ kelimesindeki ‘hu’ zamiri eril ve tekil bir şeyi işaret eder. ‘ş-şems’ ‘Güneş’ kelimesi tekil ve dişildir. ‘l-kamer’ ‘Ay’ kelimesi ise tekil ve erildir. Bu nedenle net bir şekilde anlarız ki ‘takdir etti ona’ derken Ay’a menziller takdir edilmiştir.

İşte Ay’a takdir edilen menziller-konaklar Arapların kullandığı 28 adet Ay menzilidir. Ay menzilleri-konakları o kadar etkindir ki yılların, ayların ve günlerin hesap edilmesinde çok etkili bilgiler verir.

Bu nedenle gökteki burçlar işte Ay’ın bu menzilleridir. Araplar bu sistemi Hindulardan almışlardır.

Yapılan araştırmalarda M.S. 1000 yıllarına ait kanıtlarda Arapların Ay’ın konak yerlerini 28 parça olarak bildiklerini ve kullandıklarını göstermiştir. Peygamberimiz dönemine ait bir kanıt yok ancak Ay’ın bu konak yerlerini bildiklerini düşünmek mümkündür.

Aşağıdaki resimde Ay menzilleri görülmektedir. Ay'ın 28 adet menzili vardır. Ay'ın yıldızlarla ilişkisi gösterilmiştir. Bu görüntüde 12 adet Zodiyak burçları da gösterilmiştir. Bu resim: Zubdat-al Tawarikh, dedicated to the Ottoman Sultan Murad III in 1583

araplarin ay menzilleri araplarin burclari 28 adet burc burclar sahibi gok kuran da astroloji kuran ve burclar 

25:61 ayetinde Güneş kelimesinin (Şems) direkt olarak zikredilmemesi ancak Ay kelimesinin (Kamer) direkt olarak zikredilmesi Arapların Ay menzillerini kullandığını ve bu nedenle burçların Ay’ın gökteki takım yıldızlarına göre konak yerleri olduğunu düşünmek mantıklıdır.

Kuran’daki burçlar=28 adet Ay’ın konak yerleri-Ay’ın menzilleri (takım yıldızları referans alınır)

Aşağıdaki resimde Arapların kullandığı, Kuran’da burçlar olarak işaret edilen Ay menzilleri gösterilmiştir. 28 adet olan bu burçlar 28 Arap harfi ile gösterilmektedir.

arap ay menzilleri burclar sahibi goge ant olsun

 

Günümüzde yaygın olarak kullanılan Zodyak Burçları ise Dünya’nın Güneş’in etrafında dönmesini esas alır. Hepimizin bildiği gibi 12 burç vardır.

Kuran’daki Ay menzillerini işaret eden burçları Araplar da kendilerinde göre saptırmışlardır. Ay’ın yıldızlara göre konumunu ile hayatın etkilendiği gibi yanlış bir inanışa sahiptiler. Ay’ın bu menzillerini-konaklarını ayrıca falcılık gibi kullanmışlardır

Örnek olarak;

Al-Sharatain menzilinde iyi olanlar; yolculuk, iyileşme, iş yapma, bahçe bakımı, tırnakların bakımı

Kötü olanlar; aşk ve arkadaşlık için iyi bir dönem değil. Bu dönemde çalışan kiralamak iyi değil.

28 farklı menzile atfedilen bu hurafeler Araplar tarafından kabul edilmiştir. Günümüzde Zodyak Burçları açısından da durum aynıdır. İnsanları büyük bir kısmı gökteki cisimlerin pozisyonlarının insanın hayatını etkilediğini düşünmekte; bilimsel tek bir kanıt olmadan.

Kuran’daki Ay’ın menzilleri olarak işaret edilen burçların falcılıkla yakından uzaktan ilgisi yoktur. Kozmolojik olaylardır.  

Şimdi 25:61 ayetini daha da detaylandıralım

 

Gök neresidir?

Kuran’da gök kelimesini anlamak için şunu yapabiliriz. Kafamızı göğe doğru çevirelim ve bakalım. Üzerimizde olan her şeye Yüce Allah gök demektedir. Bu nedenle gök kelimesinin neyi ifade ettiği ayetteki gelişe göre anlaşılmalıdır. Yağmurun indirildiği, kuşların uçtuğu Dünya atmosferi için kullanılabilirken, başka bir ayette aynı gök kelimesi galaksi içinde Güneş sisteminin oluşacağı duman halindeki yeri işaret edebilir, bir başka ayette Güneş sistemindeki gezegenlerin atmosferlerini işaret ederken bir başka ayette tek bir güneş sistemini işaret edebilir. Başka bir ayette tüm evren için kullanılabilir.

Bu kullanımların hepsi doğrudur. Çünkü kafamızı kaldırdığımda üstümüzde olan her yer gök olarak Kuran’da işaret edilebilir.

Gök ile neresi kast ediliyor anlamak için ayetleri incelemeye devam edelim;

 

Göğün süslenip donatılması;

15:16 ayetinde ‘donattık-süsledik onu (göğü) bakanlar için.’ buyrularak göğün süslendiği ve donatıldığı bildiriliyor.

Dikkat;

Göğün süslenip donatılması ile yakın döğün süslenip donatılması birbiri ile karıştırılmamalıdır. Yüce Allah’ın farklı kelimeler kullandığının bilincinde olarak, bu ince farkı dikkate alarak ayetler anlaşılmaya çalışılmalıdır.

Yakın-alçak göğün yani Dünya atmosferinin korunması ve süslenmesi farklıdır. Dünya atmosferinin süsü kutup ışıklarıdır (aurora borealis). Tekrar ediyorum; Yakın-alçak göğün (Dünya atmosferinin) takıları kutup ışıklarıdır.

Detaylı inceleme aşağıdaki makaleden okunabilir.

Yakın göğün korunması ve süslenmesi: Şeytanlar için fırlatma-taşlama alanları, şeytanların terbiye edilmesi 

Ancak 15:16 ayetinde yakın-alçak gök (Dünya göğü) ‘Dünya atmosferi’ denilmemektedir. Sadece gök denilmektedir.

Kafamızı gece yukarı kaldırıp baktığımızda muhteşem bir manzara görürüz. Göğün her biri bir pırlanta gibi parlayan yıldızlarla süslenip donatıldığını görürüz. Çıplak gözle yaklaşık olarak 2000-3000 yıldız görülebilir. Görünen bu yıldızlar samanyolu galaksimiz içinde olan yaklaşık 400 milyar yıldızdan ancak çok az bir kısmıdır. Samanyolunun kendisi de gece görülür. Ay da bu muhteşem süslenip donatılmış manzaraya dev karatlık bir pırlanta gibi parlayarak eşlik eder.

suslenmis donatilmis gok

İşte bu görünen yıldızlar ve birbirleriyle yaptıkları geometrik şekiller ve Ay göğün süsle-zinetle donatılmasıdır.

Şimdi Allah’ın izni ile en önemli noktaya gelelim;

Göğün şeytanlardan korunması;

15:17 ayetinde ‘Ve koruduk onu (göğü) fırlatılmış her şeytandan (kozmik zararlıdan).’ buyurulmaktadır.

Dikkat;

Bu ayetteki şeytanlardan korunma konusu da yine yakın-alçak göğün şeytanlardan korunması ile karıştırılmamalıdır.

Yakın gök olan Dünya atmosferi çoğunlukla Güneş’ten gelen kozmik zararlı, bozguncu parçacıklardan (şeytanlardan) korunmuştur. Dünya’nın manyetosfer tabakası (manyetik alanı) Güneş’ten gelen bu bozguncu parçacıkları Dünya’nın kutuplarına yönlendirmekte ve bu parçacıklar yok edilmektedir.

Ancak 15:17 ayetinde Yüce Allah sadece gök kelimesini kullanmaktadır. Bu nedenle kafamızı kaldırdığımızda gördüğümüz şeylerin nasıl korunduğunu incelemeye çalışalım.  

 

Neler korunmuştur?

25:61 ayetinde ‘Mübarektir O (Allah) ki yaptı gökte burçlar (Ay’ın yıldız kümelerine göre konaklama yerleri) ve yaptı orada (gökte) bir kandil ve nurlu bir Ay.’ buyrulmaktadır.

İşaret edilen gök Ay’ı, Güneş’i içeriyor ve ayrıca yıldızları içeriyor. Demek ki bunlar korunmuş. Diğer bir deyiş ile Ay korunmuş, Güneş korunmuş, yıldızlar da korunmuş.

 

Bu korunma neyden korunmadır?

Ayette bildirildiği üzere fırlatılmış şeytanlardan korunmadır. Yani zararlı, bozguncu kozmik parçacıklardan korunmadır.

Peki Güneş’i ve Ay’ı koruyan bir şey var mı?

Çok yeni bilimsel bulgudur ki Güneş sistemi içindeki gezegenler ve uydular ile birlikte korunmaktadır. Bu korunma Güneş fırtınaları ve Güneş’in manyetik alanı sayesinde olmaktadır. Güneşten çıkan güneş fırtınaları Güneş’in manyetik alanı kılavuzluğunda Plüton’un Güneş’e uzaklığının 3 katı daha uzak bir mesafeye fırlatılmakta ve bu sıcak ve süratli Güneş fırtınaları büyük bir baloncuk oluşturmakta ve bu balonun içindeki gezegenleri ve uydularını korumaktadır.

Heliyosfer ve Kuran gogun korunmasi, firlatilan seytanlardan koruma burclar

Güneş’in oluşturmuş olduğu bu baloncuk içindekileri -gezegenler-Dünyamız-Ay ve diğer uydular- yıldızlar arası güçlü radyasyondan ve süpernova patlamalarından, nötron yıldızlarından fırlatılan her türlü zararlı parçacıklardan korur. Yani şeytanlardan korur. Bu baloncuğun dış kısmı bir koruyucu görevi görmektedir. Tıpkı yakın-alçak gök olan Dünya göğünün yani Dünya atmosferinin korunması gibi.

Çok yeni çalışmalarla Güneş sitemimizi koruyan bu sistemin şeklinin aşağıdaki gibi olduğu anlaşıldı. Büyük bir karidese benzeyen bu koruma şeklinin içindeyiz. Dünya, tüm gezegenler ve uydular bu koruma sisteminin içindedir.

heliyosfer gokteki burclar Kuran a gore burclar heliyosfer gogun korunmasi

Güneş sistemi göğü yıldızlar arası kozmik zararlılardan korunuyor. Ancak Güneş’in kendisinden fırlatılan kozmik zararlılardan da Dünya göğü korunuyor. Ne muhteşem bir yapı. Koruma içinde koruma.

 

Yıldızların bireysel koruması;

Güneş’in bu koruması Güneş’e özel bir durum değildir. Gökte gördüğümüz yıldızlar da tıpkı Güneş’te olduğu gibi bir koruma sistemine sahip olmalıdır. Şu an için bunu bilimsel olarak tespit etmek mümkün değil. Ancak evrendeki fizik kuralları her yerde aynı olduğuna göre Güneş’te oluşan bu mekanizma başka yıldızlarda da mevcuttur. Göğe baktığımızda gördüğümüz yıldızların çoğunda gezegen sistemlerinin oluştuğunu biliyoruz. Keppler uzay aracı birçok Güneş sistemi dışı gezegen keşfetti. Bu gezegenlerde hayat olması nerede ise kesin. Hatta Kuran’a göre bizden daha akıllı varlıklar da bu yıldızların etrafında dönen gezegenlerde evrimleşmiş. Demek ki onları da koruyan, Güneş sistemimizdeki koruma sistemine benzer sistemler var.

 

Yıldızların bütünsel olarak korunması;

Ayette korunan şeyin gök olduğu buyurulmaktadır. Ayetlere göre bu gökte Güneş, Ay ve yıldızlar olduğuna göre korunan bu göğün samanyolu galaksimiz olduğu düşünülür.

Samanyolu galaksimizi koruyan bir sistem var mı?

Yapılan araştırmalarda galaksiler arası kozmik radyasyonun mevcut olduğu bilinmekte. Dünya göğünü Dünya’nın manyetik alanı korumaktaydı, Güneş sistemini (Güneş göğü) Güneş’in manyetik alanı ve bu manyetik alanlarda fışkıran Güneş fırtınalarının koruduğunu gördük. Acaba galaksimizi koruyan galaktik bir manyetik alan var mı?

Bunun cevabı 2020 yılında verildi. Samanyolu galaksimizin merkezindeki Sagittarus A isimli dev karadelik manyetik alan yaratıyordu. Aşağıda galaksimizin merkezinde görülen manyetik alan görüntülenmiştir. 

Aşağıda künyesi verilen çalışmayı okumanızı öneririm. Resimler bu çalışmadan alınmıştır.

Magnetic Fields in the Milky Way and in Galaxies, Rainer Beck & Richard Wielebinski, Max-Planck-Institut für Radioastronomie, Bonn, Germany, Chapter 13 in: Planets, Stars and Stellar Systems, Vol. 5, ed. G. Gilmore, Springer, Berlin 2013. Revised version of March 2021

SOFIA-Hubble uzay teleskopu samanyolu galaksimizin merkezindeki Sagittarus A bölgesinde manyetik alanlar tespit etti. Aşağıdaki resimde bu akış çizgileri gösterilmiştir. Bu manyetik alanların karadeliğin inanılmaz güçlü yerçekimi kuvvetine rağmen  rağmen etrafındaki materyali kontrol edebildiği anlaşılmıştır. Yani çok çok kuvvetlidir. 

galaktik manyetik alan gogun korunmasi samanyolu galaksisi gokteki burclar  

 

Aşağıdaki resimde samanyolu galaksimizin manyetik alanları gösterilmiştir.

gogun seytanlardan korunmasi

 

Aşağıdaki resimde başka bir spiral galaksinin manyetik alanları gösterilmiştir. 

galaktik manyetik alan diger galaksiler kuran ve galaksi korumasi

 

Manyetik alanların kozmik zararlı parcaçıkları toplayıp bir düzene soktuğunu ve yok edilelerini sağladığını Dünya ve Güneş’ten biliyoruz. Çok muhtemeldir ki yakın zamanda bu Galaktik manyetik alanların galaksi içindeki milyarlarca yıldızı galaksi dışı manyetik alanlara karşı koruduğu gösterilecekti. İnşallah.

Aşağıdaki resimde ise başka galaksilerin de manyetik alanlara sahip oldukları gösterilmiştir.

 

‘Gizlice-marifetle kulak verip alan kimse haricinde; takip eder onu görünen bir alev.’

15:18 ayetinden anlarız ki gün gelecek bazı kimseler göğün bu koruma bölgelerinden geçecektir. Yakın-alçak göğün (Dünya göğü, Dünya atmosferi) bazı kimseler tarafından zaten geçildiği biliyoruz. Arkasından delici bir alev takip eden roketler ile Dünya göğü geçilmiştir (37:6 ile 37:10 ayetleri).

Yakın göğün geçilmesi ile ilgili aşağıdaki makaleyi mutlaka okuyunuz.

Kulak hırsızlığı yapan şeytanlar ve göğün roket ile geçilmesi

Özetle;

37:8 ayetinde geçen ‘(ٱلْمَلَإِ ٱلْأَعْلَىٰ) 'meleil a'la’ olarak isimlendirilen yüce bilgi deposuna (evrenin işleyiş biliminden) kulak verip oradan bilgi kırıntısı koparanlar-alanlar bu işi başarabilmişlerdir.

15:18 ayetine göre Güneş sistemi koruması geçildi mi?

Çok yakın zamanda geçildi. İnsan yapımı, arkasından görünen delici bir alev takip eden roketler ile fırlatılan 2 uzay aracı Güneş sisteminin korumasını geçtiler. Bunlar Voyager 1 ve Voyager 2 araçlarıdır. Yukarıdaki heliyosfer resminde bu araçlar gösterilmiştir. 

Galaktik korumanın geçilmesi mümkün olabilir mi?

İnsanoğlunun teknolojide gelişmesi ile belki de galaksimiz dışına çıkan araçlar yapılabilecektir.

Not: Süslenmiş, korunmuş yakın-alçak gök ile sadece gök kelimesi ile ifade edilmiş süslenmiş, korunmuş yerin aynı yer olması gerektiğini düşünen insanlara cevap olarak yazdığım makaleyi mutlaka okuyunuz.

Yakın-alçak göğün süslenmesi ile göğün süslenmesinin farklı olduğuna muhteşem bir işaret 

 

Gökte samanyolu galaksimiz gibi milyarlarca galaksi var. Yüce Allah burçlar sahibi gök derken onları da işaret etmiş olabilir mi? Yani tüm evreni kast etmiş olabilir mi?

Kuran’da gök kelimesinin kafamızı yukarı kaldırdığımızda görünen görünmeyen her şeyi kapsayabileceğini bildirmiştik. Gerçekten de Yüce Allah tüm evren için tekil gök kelimesini kullanmıştır. Ancak Güneş sistemimizin 4.6 milyar yıl önce duman halinde olduğu samanyolu galaksimiz içindeki bir yer içinde gök demiştir. Bu kullanımların hepsi kesinlikle doğrudur.

Ancak 15:16 ayetinde bildirilen tekil gök kelimesinin insanların kafalarını kaldırdığında çıplak gözle görebilecekleri samanyolu galaksimizi ve içindeki yıldızları işaret ettiğini düşünüyorum.

15:16 ‘Ve ant olsun yaptık gökte burçlar ve donattık-süsledik onu (göğü) bakanlar için.

Ayette ‘lin nazırin.’ kelimesi geçmektedir ki ‘bakanlar için’ anlamı vardır. Eski Arapların, eski insanların teleskopları yoktu. Göğe baktıklarında tıpkı bizim gördüklerimizi görüyorlardır. Yani Ay’ı, yıldızları ve samanyolu galaksisini. Diğer galaksileri görmüyorlardı. Bu nedenle işaret edilen tekil gök kelimesinin sadece samanyolu galaksimiz olduğunu düşünüyorum. 

Ancak milyarlarca galaksi içeren tüm evren işaret edilmiş ise şu sonuca doğal olarak ulaşılır. Nasıl bizim galaksimiz intergalaktik kozmik zararlılardan korunuyorsa diğer galaksiler de korunmaktadır zaten. Belkide tüm evreni hiperuzay dediğimiz bölgeden koruyan bir şey olabilir. Ancak bu konu ile ilgili şu an için bilgimiz yok.  

 

En doğrusunu Allah bilir.