Dünyanın yuvarlak olduğuna, gece-gündüzün dönme hareketi ile oluştuğuna çok ilginç bir işaret: Aşırı stres altındaki bir kişinin el hareketindeki sır.

Yüce Allah 24:44 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2833|24|44|يُقَلِّبُ ٱللَّهُ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّأُو۟لِى ٱلْأَبْصَٰرِ

Yukallibu llâhul leyle ven nehâr, inne fî zâlike le ibreten li ulil ebsâr.

Çevirir-döndürür Allah gece ve gündüzü; doğrusu bunun içindedir mutlak bir ibret; bakışları olanlar için.

 

(يُقَلِّبُ) yukallibu kelimesi kökü (قلب) dönmek-çevirmek (turn), çevirmek-yuvarlamak (roll over) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 917 (of 1303)

Lane's Lexicon, page 2610 (of 3039) sözlüğüne göre;

Bir şeyin altını üstüne çevirmek, içini dışına çevirmek, yönünden çevirmek-döndürmek, bir cümledeki kelimenin sırasının yerini değiştirmek, sinirden-korkudan bir insanın gözünün dönmesi, ekmek yaparken ekmeğin altı pişince üstünün pişmesi için çevrilmesi, toprağın altının üstüne getirilerek sürülmesi, dudakların dışa doğru gevşekçe döndürülmesi, elleri çevirmek, fikrini değiştirmek, develerin bir hastalığı ki deveyi ayaklarını yukarı, sırtını aşağıya döndürür, bir taşın altının üstüne çevrilmesi anlamındadır.       

Bu kelimenin ilk anlamı yukarıda görüldüğü gibi bir şeyi fiziksel olarak döndürmektir, çevirmektir.

Daha önceki bir makalemizde gece ve gündüzün direkt olarak Dünya gezegeninin ‘ard’ hareketi ile oluşturulduğunu net bir şekilde göstermiştik.

Bu makalenin öncelikle okunmasını tavsiye ederim.

Güneş’in Ay’ı sürüklemesi, Dünya’nın kendi etrafında dönerek gece ve gündüzü oluşturması, gecenin gündüzün önüne geçememesi

Bu makaleden kısaca;

91:1 ve 91:6 ayetlerinde Yüce Allah şu şekilde buyurmaktadır.

91:1 Ve Güneş’e ve onun sabah aydınlığına

91:2 Ve Ay’a, onu (Güneş’i) arkasından takip ettiği zaman

91:3 Ve gündüze, onu (Güneş’i) ortaya çıkardığı zaman

91:4 Ve geceye, onu (Güneş’i) gizlediği-perdelediği zaman

91:5 Ve göğe (evrene), ve onu bina edene

91:6 Ve yere (Dünya gezegenine), ve onu büyütene-genişletene-yayana

 

91:1-6 ayetleri bir bütün olarak düşünüldüğünde Yüce Allah bizim dikkatimizi Güneş’eGüneş’in sağlamış olduğu sabah aydınlığına çekmektedir. Doğrudur. Sabah aydınlığı Güneş tarafından sağlanır. Güneş’in ışık yayması, aydınlatması olmasa sabah aydınlığından söz etmek mümkün olamaz.

Ancak hemen sonrası 91:3 ve 91:4 ayetleri muhteşem bir işaret sunar.

91:3-4 ‘Ve gündüze, onu (Güneş’i) ortaya çıkardığı zaman. Ve geceye, onu (Güneş’i) gizlediği-perdelediği zaman’

91:3 ve 91:4 ayetlerinde gece döneminde Güneş’in perdelendiğigizlendiği vurgulanmıştır. Gündüz döneminde ise Güneş’in ortaya çıkarıldığı vurgulanmıştır.

Açıkça görülür ki gündüz ve gecenin oluşmasında Güneş’ten başka bir şey rol oynamaktadır. Bu şey her ne ise Güneş’i ortaya çıkarmakla, onu görünür hale getirmekle gündüzü oluşturur ve bu şey her ne ise daha sonra Güneş’i gizlemekle, perdelemekle, görünmez hale getirmekle geceyi oluşturur.

Güneş’ten başka bir şey olan bu şey nedir?

Bunu cevabı 91:6 ayetinde veriliyor.

91:6 ‘Ve yere (Dünya gezegenine), ve onu büyütene-genişletene-yayana’

 

Evet. Net bir şekilde görülür ki gündüz ve gece Dünya gezegeni sayesinde gerçekleşir. Ancak sadece Dünya gezegeni sayesinde değil, onun yapmak zorunda olduğu bir hareketle gerçekleşir. Çünkü ayetlerden anlıyoruz ki gece ve gündüz ardı ardına gelmektedir.

Bu da gece ve gündüzün ancak Dünya gezegeninin yapmış olduğu bir hareket ile gerçekleştiğini gösterir.

İşte bu hareket 24:44 ayetinde bildiriliyor.

24:44 ayetinde bu hareketin nasıl olduğuna işaret var. Nasıl ki ekmek piştiğinde altını üstüne çevirmek için bir dönme hareketi yapılıyor aynı şekilde gece ve gündüzün oluşması içinde de yerin ‘Dünya’nın’ aynı şekilde altının üstüne getirildiği bildiriliyor. Bu noktada ekmeği pişiren ateş Güneş oluyor. Güneşe bakan kısımda bulunan bir insanın ayağını bastığı yerin altı tam olarak neresidir? Bu kişinin ayağının altından hayali bir çizgi çizsek, bu çizgi Dünya’nın merkezinden geçer ve tam olarak karşı taraftan çıkar. Yani Dünyanın öbür tarafından. Bu da bize Dünya’nın ekmeğin sürekli bir şekilde altının üstüne getirilmesi gibi Dünya’nın altının üstüne çevrildiğini gösterir. Yani kesinlikle Dünya’nın dönme hareketi yaptığını gösterir.

dunya donuyor kuran gece gunduz cevrilir dondurulur

 

Yüce Allah bu döndürme-çevirme eyleminin nasıl yapıldığını, nasıl olduğunu Kuran’da işaret etmiş olabilir mi? Yapmamız gereken tek şey yine Kuran’ı incelemek. 

Bu nedenle ‘çevirir-döndürür’ anlamındaki (يُقَلِّبُ) ‘yukallibu’ kelimesi acaba başka yerde geçmiş mi diye incelememiz gerekir. İnceleme sonucunda bu kelimenin Kuran’da 1 ayette (18:42) daha geçtiğini görürüz. Tıpa tıp aynı şekilde. Bu ayetteki kullanımı bize ‘çevirir-döndürür’ eyleminin nasıl bir eylem olduğuna işaret verebilir mi diye ayeti çok dikkatli inceleyelim.

Yüce Allah 18:42 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2180|18|42|وَأُحِيطَ بِثَمَرِهِۦ فَأَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلَىٰ مَآ أَنفَقَ فِيهَا وَهِىَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَٰلَيْتَنِى لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّىٓ أَحَدًا

Ve uhîta bi semerihî fe asbeha yukallibu keffeyhi alâ mâ enfeka fîhâ ve hiye hâviyetun alâ urûşihâ ve yekûlu yâ leytenî lem uşrik bi rabbî ehadâ.

Ve kuşatıldı ürünü; ve ellerini çevirir-döndürür haline geldi ona harcamış olduğu şey üzerine ve o yıkılmıştı çitleri üzerine ve dedi: “Ah! Keşke Rabbimle ortak etmeseydim hiç kimseyi”

 

18:42 ayetindeki kimse Allah’a şirk koşan bir kimsedir. Bu kişi Allah’la birlikte ortaklar edinmiştir. Allah’ın reddetmemektedir. Bu kişi ateist veya deist değildir. Bu kişi Rabbim dediğine göre inanan bir kimsedir. Ancak inancı temiz ve tevhit inancı değildir. Şirk içinde bir inanıştır. Yüce Allah’la birlikte onun astlarından ortaklar edinmiştir.

Ayete göre bu kişinin çok büyük bir duygusal çalkantı yaşadığını kesinlikle söyleyebiliriz. Bahçesinin ürünü bir felaket ile yok olunca, onu harap olmuş şekilde görünce ve bahçe için harcadıklarını düşününce ellerini çevirir-döndürür hale gelmiştir.

Yüce Allah 18:42 ayetinde bu kişinin yapmış olduğu bir el hareketini bize neden bildirmiştir? Ne gerek vardır?

Bazı meallerde bu kelimenin ellerini ovalar diye çevirenler görmekteyiz. Ancak elleri ovalamak bu kişinin yaptığı el hareketini açıklamaz. 

18:42 ayetinden bu kişinin akut yani ani gelişen aşırı bir stres altına girdiğini görmekteyiz. Bunun nedeni bahçesini bir felaket ile tamamen kaybetmesidir.

Yüce Allah’ın izni ile bilimsel inceleme yapalım;
Aşırı stres bu kişinin ani bir psikomotor ajitasyonaPsychomotor agitation’ girmesine neden olmuş gözüküyor. Psikomotor ajitasyon akut yani birdenbire gelişen aşırı duygusal strese ikincil olarak görülen bir durumdur. İstemsiz ve amaçsız hareketler izlenir. Hızlı adımlama, ellerin döndürülmesi ‘hand-wringing’, kontrol edilemeyen dil hareketleri, yerinde durmama, hızlı konuşma, bazı objeleri amaçsız hareket ettirme, ayakları yere ritmik vurma, parmakları herhangi bir yüzeye ritmik vurma olarak sayılabilir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Psychomotor_agitation

Yüce Allah’ın Kuran’da bu büyük duygusal strese bağlı psikomotor ajitasyonun bir bulgusu olan ellerin döndürülmesi, ellerin çevrilmesi ‘hand-wringing’ bulgusunu işaret etmesi tek başına muhteşemdir ve mucizedir.

Ancak başka büyük bir mucize de ellerin döndürülmesi-çevrilmesi hareketini izlediğimizde anlarız. Kuran’ın bu 2 ayeti (يُقَلِّبُ) ‘yukallibu’ ‘çevirir-döndürür’ kelimesi açısından kardeştir.

İster Arap olsun ister Türk olsun ister Japon olsun, ister 5.000 yıl önce yaşamış insan olsun; ellerin bu hareketi genlerimizde vardır. Öğrenilen veya taklit edilen bir şey değildir. İçgüdüsel olarak aşırı stres halinde yapılan istemsiz hareketlerdir ve Yüce Allah tarafından genlerimize işlenmiştir.

Aşırı stres altında istemsiz olarak yapılan bu el hareketi (يُقَلِّبُ) ‘yukallibu’ ‘çevirir-döndürür’ hareketinin nasıl olduğunu bize gösterir.

hand wringing  kuran ellerini ceviriyordu stres altindaki bahce sahibi dunya yuvarlak   

18:42 ayetinde bahçesini kaybeden bir kişi aşırı stres altında ellerini yukarıdaki gibi çevirip-döndürüyor haldedir. Eller nasıl bu şelkilde çevrilip döndürülüyorsa, 24:44 ayetinde geçen gece ve gündüz de her iki el gibi çevrilip döndürülmektedir.

Her iki elin avuç içlerinden içe kavislendiği ve birbiri ile birleşmesi ile bir küresel bir yapı oluşturdukları ortadadır. Ellerin hareketi ile döngüsel bir hareketin oluştuğu görülebilir. Bu da bize gece ve gündüzün yuvarlak bir şeyin üstünü sarıp doladıkları izlenenimi verir.

Kuran’a göre Dünya yuvarlak şekildedir. Tıpkı 2 elinizi avuç içlerine doğru kıvırıp birleştirdiğiniz gibi. Gece ve gündüzün hareketi de bu ellerin döngüsel hareketleri gibi değişmektedir. Kuran'da yerin, yani Dünya'nın yuvarlak olduğu ve kendi etrafında döndüğü, hatta Güneş etrafında döndüğü ile ilgili birçok kanıt vardır.

Yeryüzünün (Dünya’nın) büyütülerek yüzey alanının genişletilmesi

Dünya’nın yuvarlatılarak genişletilmesi-büyütülmesi-yörüngesindeki her şeyi temizlemesi

Güneş’in Ay’ı sürüklemesi, Dünya’nın kendi etrafında dönerek gece ve gündüzü oluşturması, gecenin gündüzün önüne geçememesi

(ك ل ف ى ف ل ك), ‘kullun fi felekin’ ‘her biri içinde bir yörünge’: Samanyolu galaksimizin merkezinde yer alan dev kara delik etrafında yörüngede dönen Güneş, Ay ve Dünya

Kuran Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü 1400 sene önceden haber veriyor

En doğrusunu Allah bilir.