Yüce Allah 49:6 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
4616|49|6|يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِن جَآءَكُمْ فَاسِقٌۢ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوٓا۟ أَن تُصِيبُوا۟ قَوْمًۢا بِجَهَٰلَةٍ فَتُصْبِحُوا۟ عَلَىٰ مَا فَعَلْتُمْ نَٰدِمِينَ Yâ eyyuhellezîne âmenû in câekum fâsikun bi nebein fe tebeyyenû en tusîbû kavmen bi cehâletin fe tusbihû alâ mâ fealtum nâdimîn. Ey inanmış kimseler! “Eğer geldiyse size bir fâsık/bir sapkın, haberle/bilgiyle; öyleyse açığa kavuşturun; ki vurursunuz bir topluma cahilce/bilgisizce; böylece sabaha kavuşursunuz yaptığınıza pişmanlar olarak. |
Ayeti okuyan herkes net olarak ayeti anlar. Her gelen habere/bilgiye itibar edilmeyecek. Araştırılacak. Durum açıklığa kavuşacak. Daha sonra pozisyon alınacak. Haberi araştırmadan, açığa kavuşturmadan bir topluma zarar verilirse o durumda çok geçmeden pişman olunur. Belki de haksız bir savaş başlatılır. Ayet net olarak dünya hayatındaki işleyiş ile ilgilidir.
Ancak ehli sünnet inancına sahip kişilerin bu ayeti bile saptırdıklarına tanık olum. İnanamadım doğrusu. Bu ayeti hadislere dayanak olarak alıyorlar.
Şöyle ki; “Kuran bize ne diyor?” diyorlar; “49:6 ayetinde size bir haber/bilgi geldi mi onu iyice araştırın. Doğru ise kabul edin. Doğru değilse kabul etmeyin. Bu bir emirdir” diyorlar. “Bize de hadisler gelmiş. Bu hadislerin inceleriz, Kuran’a uygun ise kabul ederiz. Uygun değilse kabul etmeyiz.” diyorlar. Şaka gibi gerçekten. Bu kadar mantık hatası ancak gözler kör, kulaklar sağır ve kalpte zincirler varsa ancak yapılabilir.
Oysa ayette dini hükümlerden asla bahsedilmiyor. Dini hükümler içeren şeyleri inceleyin, sonra aklınız yatarsa kabul edin asla denmiyor. Ayet dini hükümler dışındaki olaylarla ilgilidir. Kendisinde asla şüphe olmayan, tartışmasız, Yüce Allah katından olduğu kesin olan dini hükümlerin de ne olduğu ortadadır. Kuran’dır.