Yüce Allah aşağıdaki 14:46 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1794|14|46|وَقَدْ مَكَرُوا۟ مَكْرَهُمْ وَعِندَ ٱللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِن كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ ٱلْجِبَالُ Ve kad mekerû mekrehum ve indallâhi mekruhum, ve in kâne mekruhum li tezûle minhul cibâl. Ve mutlak düzenbazca tasarladılar hilelerini; ve Allah'ın katındadır onların hileleri; ve olmuşsa bile onların hileleri, ortadan kaldırmak için kendisiyle dağları. |
(مَكَرُوا۟) mekerû ve (مَكْرُهُمْ) mekruhum kelimeleri kökü (مكر) aldatmak-kandırmak (deceive), kataküllü yapmak-hile yapmak (cheat), yanıltmak (delude), kurnazlık (cunning), hile-düzenbazlık (trickery) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1076 (of 1303)
Tek Allah’a iman edip şirksiz bir şekilde sadece Kuran kaynaklı dinimizi yaşamalıyız. Erdemli bir yaşam sürmeliyiz. Sadece Kuran’ın emir ve yasaklarına tam olarak uymalıyız. Yüce Allah’ın sadece Kuran olan bu dininin yaygınlaşması için tüm gücümüzle mücadele edip cihat etmeliyiz. Bu mücadelemizde bizlere tuzaklar kuran düzenbazlar olacaktır. Hatta normal işlerimizde de bizlere düzenbazca hileler kuranlar olabilir. Şunu bilmeliyiz ki onların kurdukları ne olursa olsun Yüce Allah onların hilelerinden haberdir. Çünkü onların bu hileleri Yüce Allah’ın katındadır. Levh-i Mahfuz’da kayıtlıdır. Hatta onların hileleri dağları yok edecek büyüklükte olsa bile Yüce Allah’ın bilgisi ve iznine tabiidir.
Bir Planck alanında (2.61223 × 10−70 m2), bir Planck hacminde (4.22419 × 10−105 m3) ve bir Planck zamanında (5.391247(60)×10−44 saniye) bile olan şeyler Yüce Allah’ın izni ve denetimindedir. Evrenin başladığı 0 zamanından evrenin yok olacağı ‘saat’e kadar her şey ama her şey O’nun bilgisi dahilince ve izni ile olur.
Bu da bize açıkça gösterir ki; sadece Kuran diyen müminleri hayatta hiçbir şey yıldıramaz, hiçbir şey üzemez. Hiç kimse zarar veremez onlara. Bazen sınav-test-imtihan amacı ile musibetlere maruz kalabilirler. Ancak bu kimseler bu musibetlerin Rablerinden geldiğini bilirler ve sabrederek (kendini kaybetmeden direnmek, mücadele etmek) başlarına gelen musibetten kurtulmaya çalışırlar. Rablerine şafak vakitlerinde alçala alçala, kısık sesle dua ederler. Tayyip (güzel) sözler ile Rablerini çağırırlar. Bilirler ki Rableri onları asla ve asla yalnız bırakmaz. Her yerde (Planck hacmi) ve her zaman (Planck zamanı) yanlarındadır.
Yüce Allah’ın koruması altına girmek ne büyük bir lütuftur.