Bu makale Dr. Sonia Cihangir’in ‘Hırsızın elini kesin ayetini nasıl anlamalıyız? (Maide 38-39) [Sonia Cihangir]’ videosu temeli üstüne kurulmuştur. Bu muhteşem videoyu mutlaka izleyiniz.
Yüce Allah 5:38 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
707|5|38|وَٱلسَّارِقُ وَٱلسَّارِقَةُ فَٱقْطَعُوٓا۟ أَيْدِيَهُمَا جَزَآءًۢ بِمَا كَسَبَا نَكَٰلًا مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ Ves sariku ves sarikatu faktau eydiyehuma cezaen bima keseba nekalen minallah vallahu azizun hakim. Hırsız erkek ve hırsız kadının yaptıklarına karşılık, Allah'tan bir caydırıcı uygulama olarak, ikisinin de ellerini keserek çizin. Allah Aziz/güç yetirendir, Hakim/hikmet sahibidir |
(أَيْدِيَهُمَا) eydiyehuma kelimesi kökü (يدي) el (hand) anlamındadır. Steingass, page 1238 (of 1241)
(فَٱقْطَعُو) fektau kelimesi kökü (قطع) kesmek (to cut) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 906 (of 1303)
# | Kelime | Anlam | Kök |
1 |
ve ssariku |
ve hırsızlık eden erkeğin |
سرق |
2 |
ve ssarikatu |
ve hırsızlık eden kadının |
سرق |
3 |
fektau |
kesin-çizin |
قطع |
4 |
eydiyehuma |
ellerini |
يدي |
5 |
ceza'en |
bir ceza olarak |
جزي |
6 |
bima |
karşılık |
|
7 |
keseba |
yaptıklarına |
كسب |
8 |
nekalen |
ibret verici |
نكل |
9 |
mine |
-tan |
|
10 |
llahi |
Allah- |
|
11 |
vallahu |
ve Allah |
|
12 |
azizun |
daima üstündür |
عزز |
13 |
hakimun |
hüküm ve hikmet sahibidir |
حكم |
Yukarıdaki ayet hırsızlığı meslek haline getirmiş olan kadınlara ve erkeklere uygulanacak cezayı bildirmektedir.
Kuran’dan uzak olan anlayış bu ayeti eli bilekten veya daha yukarıdan tamamen kesmek olarak anlamıştır. Bu görüşün temeli de yoktur aslında. Hırsızlık yaptı diye eli tamamen kesilen insan helal rızık kazanmak istese rızkını eli olmadan nasıl sağlayacaktır? Ayrıca hırsızlık nedeni ile zarara uğrattığı kişiye olan borcunu çalışıp ödemesi gereklidir. Bunu da yapamayacaktır.
Bazı gruplar da elin kesilmesini gücün kesilmesi (mecaz) olarak algılamışlardır. Hırsızı hırsızlık yapmaktan farklı yöntemlerle uzaklaştırma anlamında anlamışlardır.
Acaba ellerin kesilmesi fiili nasıl anlaşılmalı?
Kuran kendisini çok iyi açıklar. Acaba Kuran’da elleri kesmek fiili başka yerde geçmiş mi?
2 yerde geçişi bize çok net bir ışık tutar.
Yüce Allah 12:31 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1625|12|31|فَلَمَّا سَمِعَتْ بِمَكْرِهِنَّ أَرْسَلَتْ إِلَيْهِنَّ وَأَعْتَدَتْ لَهُنَّ مُتَّكَـًٔا وَءَاتَتْ كُلَّ وَٰحِدَةٍ مِّنْهُنَّ سِكِّينًا وَقَالَتِ ٱخْرُجْ عَلَيْهِنَّ فَلَمَّا رَأَيْنَهُۥٓ أَكْبَرْنَهُۥ وَقَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَٰشَ لِلَّهِ مَا هَٰذَا بَشَرًا إِنْ هَٰذَآ إِلَّا مَلَكٌ كَرِيمٌ Fe lemma semiat bi mekrihinne erselet ileyhinne ve a'tedet lehunne mutteke'en ve atet kulle vahidetin minhunne sikkinen ve kaletihruc aleyhinn, fe lemma re'eynehu ekbernehu ve katta'ne eydiyehunne ve kulne haşe lillahi ma haza beşera,in haza illa melekun kerim. Kadın, bunların çekiştirmelerini işitince kendilerine davetçi yolladı. Onlar için oturup yaslanacakları bir yer hazırladı. Onlardan her birine birer de bıçak verdi ve "Çık karşılarına'' dedi. Kadınlar onu görünce, gözlerinde büyüttüler, ellerini bile kestiler. "Haşa! Bu bir beşer değil, bu ancak cömert bir Melektir" dediler. |
1644|12|50|وَقَالَ ٱلْمَلِكُ ٱئْتُونِى بِهِۦ فَلَمَّا جَآءَهُ ٱلرَّسُولُ قَالَ ٱرْجِعْ إِلَىٰ رَبِّكَ فَسْـَٔلْهُ مَا بَالُ ٱلنِّسْوَةِ ٱلَّٰتِى قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ إِنَّ رَبِّى بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ Ve kalel meliku'tuni bih, fe lemma caehur resulu kalerci' ila rabbike fes'elhu ma balun nisvetillati katta'ne eydiyehunn, inne rabbi bi keydihinne alim. Kral: "Onu bana getirin" dedi. Elçi, ona gelince: "Efendine dön de, ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, ona sor. Şüphesiz Rabbim o kadınların tuzaklarını iyi bilendir." |
Açıkça görülmektedir ki Yusuf peygamberi gören kadınlar şaşkınlıklarından ellerini bıçakla kesmişlerdir. Ellerini ampüte (ellerini bileklerinden komple kopararak kesme) edip kökünden kesmemişlerdir. 5:38 ile aynı eller kelimesi ve kesmek kelimesi kullanmıştır Yüce Allah.
Ellerini bıçakla kesmişlerdir. En fazla ellerinde bir kesik izi kalmıştır.
Bu da açıkça bize gösterir ki 5:38 ayetine göre hırsız kadın ve hırsız erkeğin ellerine keskin bir cisim ile keserek çizik atılacaktır. İz bırakacak şekilde kesilecektir. Ellerini kullanamaz şekilde olmayacaktır. Ellerin tamamen kesilmesi veya parmakların kesilmesi gibi bir durum zaten söz konusu değildir.
Ellerin kesilerek çizilmesi işlemi hem cezadır hem de ibret vericidir.
Bu hırsızların elleri mahkeme kararı ile belirli yerlerinden belirli bir işaret ortaya çıkacak şekilde kesilerek-çizilerek işaretlenmelidir. Toplum içinde hırsızlık yaptıkları bilinmelidir ki başkaları aynı duruma düşmekten çekinsin. Bu hırsızlar ellerindeki hırsızlara özel yara izinden (skar) utanacaklardır. Bu da onlar için ciddi bir utanç kaynağı olacaktır. Hırsızlıklarında ısrar edenlere derecesi artan şekilde kesiler yapılacaktır.
Kesi yapılarak ele işaret yapılması anestezi veya ağrı kesiciler olmadan yapılmalıdır.
Günümüzde yapılan sistem nasıl?
Hırsız dürüst bir şekilde rızkını kazanmış bir kişinin tüm birikimini ve çocuklarının rızkını 5 dakikada çalıp götürmektedir. Çok büyük bir zulümdür. Hem kendisine hem de malını çaldığı kişiye. Hırsız yakalandığında onu hapse atıyoruz. Orada besliyoruz milletin zekâtları ile. Belirli bir süre yattıktan sonra çıkıyor ve büyük olasılıkla yine hırsızlık işine devam ediyor.
Günümüzde uygulanan cezanın caydırıcı olmadığı ortadadır.
Yüce Allah’ın 5:38 ayetinde belirttiği gibi bu hırsız kadınlar ve hırsız erkelerin ellerinin görünen belirli bir bölgesine keserek işaret yapılırsa inanın çok daha fazla caydırıcı olacaktır.
En doğrusunu Allah bilir.