Eller ve ayakların çaprazlama kesilmesi: Musa peygamber döneminde yaşamış olan İsrailoğulları

Dr. Sonia Cihangir'in 'Kuran’da el ve ayakların çaprazlama kesilmesi emri var mıdır? (Maide33-34)' muhteşem videosu temeline yazılmış bir makaledir. 

Yüce Allah 5:33 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

702|5|33|إِنَّمَا جَزَٰٓؤُا۟ ٱلَّذِينَ يُحَارِبُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَيَسْعَوْنَ فِى ٱلْأَرْضِ فَسَادًا أَن يُقَتَّلُوٓا۟ أَوْ يُصَلَّبُوٓا۟ أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم مِّنْ خِلَٰفٍ أَوْ يُنفَوْا۟ مِنَ ٱلْأَرْضِ ذَٰلِكَ لَهُمْ خِزْىٌ فِى ٱلدُّنْيَا وَلَهُمْ فِى ٱلْءَاخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ

İnnema cezaullezine yuharibunallahe ve resulehu ve yes'avne fil ardı fesaden en yukattelu ev yusallebu ev tukattaa eydihim ve erculuhum min hılafin ev yunfev minel ard, zalike lehum hızyun fid dunya ve lehum fil ahırati azabun azim.

Yeryüzünde fesad ve bozgunculuk çıkarmaya çalışarak, Allah ve resulü ile harp edenlerin öldürülmeleri veya asılmaları ya da elleri ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut bulundukları yerden sürülmeleri, sadece onların dünyadaki rezillikleridir. Ahirette de onlara büyük azap vardır.

 

Bu ayet yüzyıllardır hep yanlış anlamlandırılmış ve bazı radikal gruplar tarafından ayette olmayan hükümler çıkarılmaya çalışılmıştır.

# Kelime Anlam Kök

1

innema

sadece

 

2

ceza'u

cezası

جزي

3

ellezine

kimselerin

 

4

yuharibune

savaşanların

حرب

5

llahe

Allah

 

6

ve rasulehu

ve resulü ile

رسل

7

ve yes'avne

ve çalışanların

سعي

8

fi

   

9

l-erdi

yeryüzünde

ارض

10

fesaden

bozgunculuk yapmaya

فسد

11

en

   

12

yukattelu

öldürülmeleri

قتل

13

ev

veya

 

14

yusallebu

asılmaları

صلب

15

ev

yada

 

16

tukattaa

kesilmesi

قطع

17

eydihim

ellerinin

يدي

18

ve erculuhum

ve ayaklarının

رجل

19

min

   

20

hilafin

çapraz

خلف

21

ev

veya

 

22

yunfev

sürülmeleri

نفي

23

mine

   

24

l-erdi

bulundukları yerden

ارض

25

zalike

bu

 

26

lehum

onlar için

 

27

hizyun

bir rezilliktir

خزي

28

fi

   

29

d-dunya

dünyada

دنو

30

velehum

onlara vardır

 

31

fi

   

32

l-ahirati

Âhirette ise

اخر

33

azabun

bir azab

عذب

34

azimun

büyük

عظم

 

Kesin olan bir şey vardır ki ayette emir fiili yoktur. Yani hiçbir zümreye, hiçbir sınıfa, hiçbir insana hiçbir emir yoktur. Tavsiye yoktur.

Ayette sadece bir durum tespiti vardır.

İnnema (sadece) kelimesi ayetin anlamı açısından bir ışık tutmaktadır.  

Ayet geçtiği pasaj ile birlikte incelendiğinde burada bahsedilen insanların İsrailoğulları oldukları anlaşılır.

Bu İsrailoğulları Mısır’dan çıktıktan sonra Musa peygambere isyan etmişlerdir. Allah ve resulüne savaş açmışlardır. Bu savaş kesinlikle fiziksel bir savaş değildir. Allah’ın dinine karşı çıkmışlardır. Allah’ın dinine zarar vermeye çalışmışlardır. Ayrıca bozgunculuk ve fesat çıkarmışlardır. 

Allah’a ve resulüne savaş açmak ne demektir?

Kuran cevabı vermektedir. Riba ile ilgili 2:279 ayetinde Yüce Allah şu şekilde buyurmuştur.

2:279 ‘Böyle yapmazsanız, Allah ve resulü ile savaşmaya girdiğinizi ilan etmiş olursunuz. Ama tevbe ederseniz, anaparanız yine sizindir. Ne haksızlık edin, ne de haksızlığa uğrayın.’

Açıkça görülüyor ki Allah ve resulü ile savaşma tanımı Allah’ın dinine karşı gelmek, kurallarına uymamak ve ona zarar verici işler yapmak anlamındadır.

Kuran’dan anladığımıza göre İsrailoğulları Mısır’dan çıktıktan sonra Musa peygamberlere ve Allah’ın dinine karşı çıkmışlardır.

Yüce Allah’ın kendileri için indirmiş olduğu bıldırcın ve çöl trüfünü beğenmemiş farklı yiyecekler talep etmişlerdir.

Musa peygamberin Tur dağında 40 gün kalıp yazılı emirler aldığı sürede Samiri’nin yapmış olduğu buzağı heykeline tapmışlardır.

Yine Musa peygambere itirazlar devam etmektedir.

5:24 ‘Onlar, "Ey Musa! Kesinlikle biz, onlar orada olduğu sürece asla oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidip ikiniz savaşın, biz de burada oturup kalanlarız" dediler.’

Görüldüğü gibi İsrailoğulları Mısır’dan çıkıştan sonra Musa peygambere ve Allah’ın dinine savaş açmışlardır. Dini kurallara ve emirlere uymamışlardır. Ayrıca fesatlık ve bozgunculuk yapmaktan da geri durmamışlardır.

5:33’deki bu topluluk Musa peygamber döneminde yaşamış olan İsrailoğullarıdır. Yüce Allah bu topluluğa dünya hayatında bir rezillik nasip ettiğini bildirmiştir.  Ahirette de bir azapları vardır.

Dünya’da yapmış oldukları kötülüklere karşı (ceza) çekmiş oldukları rezillikler nelerdir?

  • Veya asılmaları
  • Veya elleri ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi
  • Veya bulundukları yerden sürülmeleri

 

Tarihe bakıldığında bu 3 cezaya da maruz kaldıkları bilinmektedir.

Kuran’dan firavunun kanunlarına göre cezalandırma yöntemlerini öğreniyoruz.

26:49 "Ben izin vermeden önce ona inandınız mı! Şüphe yok, o sihir öğreten sizin büyüğünüzdür. Kesinlikle, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım!"dedi.

20: 71 "Ben izin vermeden önce ona inandınız mı? Şüphe yok, o sihir öğreten sizin büyüğünüzdür. Kesinlikle, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz" dedi.

7:124 "Kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim. Sonra da, mutlaka hepinizi asacağım."

 

Görüldüğü üzere firavunun hükümdarlığında el ve ayakların çaprazlama kesilmesi ve ağaçlara asılma cezası olduğu net bir şeklide görülür.

Bir diğer ceza da bulundukları yerden sürülmeleridir. Firavunun yukarıda anlatılan cezaları nedeni ile Mısır’da yaşayamaz olmaları, bu nedenle Mısır’dan sürülmeleri (kendileri çıkmalarına rağmen eziyetten kaçmaları), çölde 40 yıl yurtsuz şekilde dolaşmaları örnek olarak gösterilebilir.

Açıkça görülmektedir ki 5:33 ayetinde hiçbir insana, hiçbir zümreye, hiçbir mümine hiçbir emir yoktur. Sadece Musa peygamber döneminde yaşamış olan İsrailoğullarının dünyada yaşadıkları rezilliklere (ceza) örnekler vermiştir Yüce Allah.

Bu ayetten hemen sonraki ayette ise;

5:34 Üzerlerine yasalarınızı uygulamadan önce tevbe edenler müstesnadır. Allah'ın Gafur/ bağışlayan ve Rahim/bol merhametli olduğunu bilin!

Bu ayettekiler de İsrailoğullarıdır. Ama peygamberimiz döneminde yaşayan İsrailoğullarıdır. Bunlar Musa peygamber döneminde tevbe etmiş ve Yüce Allah tarafından affedilmiş o dönemdeki rezillikten kurtulmuş olan ve yaşamlarına devam etmiş olan kişilerin soyundan gelen topluluktur.

En doğrusunu Allah bilir.