İhlâs suresi olarak bilinen 112. sure 4 ayetten oluşmaktadır. O kadar konsantre bilgi içerir ki sadece bu ayetler bile aklını ve mantığını kullanan kimseler için Kuran’ın ilahi olduğunun kanıtıdır. Bir ilah bu kadar öz ve kısa şekilde kendisini nasıl tanıtır görelim. Yüce Allah'ımızı tanıyalım.
Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
6220|112|1|قُلْ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ Kul huvallâhu ehad. De ki: “O Allah’tır; bir/tek” |
6221|112|2|ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ Allâhu s-samed. Allah’tır; samed. |
6222|112|3|لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ Lem yelid ve lem yûled. Asla doğurmaz ve asla doğurulmaz. |
6223|112|4|وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدٌۢ Ve lem yekun lehu kufuven ehad. Ve asla olmaz O'nun tek/bir dengi/eşiti. |
(أَحَدٌ) ehad kelimesi kökü (احد) bir/tek (one) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 7 (of 1303)
(ٱلصَّمَدُ) s-samed kelimesi kökü (صمد) bağımsız hükmedici/efendi (independent lord), sonsuz (ebedi ve ezeli) (eternal), sonsuza kadar devam eden (everlasting), sonsuza kadar dayanıklı (enduring), çok büyük/devasa olmak (be massive), borcu olmamak (be free of debt), ailenin başı (head of the family), güvenilen kişi (dependible one), kimse ki diğerleri ondan yardım talep eder (the one from whom others request help), sürekli/daimi/değişmez kişi (one who is constant) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 613 (of 1303) ve Steingass, page 592 (of 1241) ve Brill, page 536 (of 1063).
(يَلِدْ) yelid kelimesi kökü (ولد) bir çocuk taşımak/yüklenmek (bear a child), doğum yapmak (give birth), bir şeyi üreyerek/ana-baba olarak ortaya çıkarmak (beget), yavrulamak (generate), üremek/doğurmak/döllemek (procreate), doğurup ortaya çıkarmak (bring forth), üremek (produce) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1286 (of 1303)
(كُفُوًا) kufuven kelimesi kökü (كفا) eşit-denk (equal), kıyas-mukayese edilebilir (comparable), eş (match) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 974 (of 1303)
‘يَلِدْ’ ‘yelid’ kelimesi 3. tekil şahıs, aktif geniş zaman fiildir. Başında ‘لَمْ’ 'lem' edatı ile gelmiştir. Bu edat işaret ettiği fiilin asla ama asla gerçekleşemeyeceğini işaret eder. Bu nedenle ‘لَمْ يَلِدْ’, ‘Lem yelid’ kelimelerini ‘asla ama asla doğurmaz, üremez, nesillere sahip olmaz’ olarak çevirebiliriz.
‘يُولَدْ’ ‘yûled’ kelimesi de 3. tekil şahıs, pasif geniş zaman bir fiildir. Yine ‘lem’ edatı ile gelmiştir. ‘asla ama asla doğurulmaz, başkalarının nesli olmaz, başkalarından üretilmez’ anlamındadır.
Kelime anlamlarını verdikten sonra ayetleri incelemeye başlayalım;
1. ayette Yüce Allah’ın tek bir ilah olduğu ‘De ki: “O Allah’tır; bir/tek”’ buyrularak açıkça vurgulanıyor. İlah olmanın temel şartı zaten tek olmaktır. Tek bir şekilde, sonsuz, hiçbir şey ile kıyaslanamayan ve asla eksilmeyen kuvvetlere/güçlere sahip olmaktır.
Birden fazla ilah olmuş olsaydı mutlaktır ki birbirleri ile eninde sonunda bir kıyaslama yaparlardı. İlah olmanın temel şartının sonsuz bir süreklik/dayanıklılık ve var olma gerektirdiği düşünülürse sonsuzluk sürecinde, bir dönemde bu ilahların güç mücadelesi içinde olmaları kaçınılmaz olmalıdır. Mantık yürütürsek bu ilahların güçleri birbirlerinden ya farklı olabilir ya da birbirlerine eşit olabilir. Başka bir varlığa güç yetiremeyen ilah mı olur? Asıl soru budur. Sorunun cevabı da aslında çok basittir. Başka bir varlığa güç yetiremeyen varlık aslında bir ilah değildir. Çünkü kendisine yönelik bir saldırıda/müdahalede karşısındaki varlık kendisinden güçlü ise yok olacaktır. Ya da eşit güçte ise birbirlerine zarar vereceklerdir. Güçlerinden eksilme olacaktır. Mutlaktır ki ilah olmanın diğer bir özelliği de sonsuz bir şekilde gücü elinde tutmaktır. Hem de en ufak bir eksiltme olmadan. Bu da aslında 'samed' sıfatı ile 2. ayette işaret ediliyor. Bir ilah ancak ve ancak kendisi ile hiçbir şeyin kıyaslanamadığı bir varlık olmalıdır. Bu da 4. ayette vurgulanıyor.
Tek ilah olmanın kaçınılmaz olduğu 12:39 ayetinde ‘“Ey zindan yoldaşlarım! Ayrı rabler mi hayırlıdır? Ya da tek, zorla boyun eğdiren/kahhar Allah mı?”’ buyrularak Yusuf peygamberin ağzından bizlere bildiriliyor. Daha detaylı okuma için;
2. ayette ‘Allah’tır; samed.’ buyruluyor. ‘Samed’ kelimesi Yüce Allah’ın sıfatlarından bir tanesidir. Kelimenin anlamları düşünüldüğünde 'samed' kelimesinin sonsuz şekilde var olan, ebedi ve ezeli olan, hiçbir yıkıma uğramadan, değişmeden, zayıflamadan, eksilmeden, sonsuz şekilde gücünü kuvvetini koruyan, kendisinden başka her şeyin O’na muhtaç olduğu, hiçbir şeye bağlı olmadan hükmeden anlamında olduğu görülür. Tam da bir ilaha yakışan özellikler. Yüce Allah varlığı için ve varlığının devam etmesi için hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Bir şeyden güç-kuvvet almaz. Hiçbir şeye muhtaç değildir. Kendi varlığı ve tüm kuvvetleri kendisinden kaynaklanır. Zamandan münezzeh olması da ilah olmasının bir gereğidir.
Yüce Allah’ın ebedi/ezeli özelliği ve varlığı için hiçbir şeye muhtaç olmaması ‘samed’ kelimesi ile işaret edildikten hemen sonra doğuran ve doğurulan bir varlık asla olmadığı bildiriliyor. Doğum ve üreme sistemi düşünüldüğünde hem doğuranın hem de doğurulanın ilah olamayacağı açık ve nettir. Gerçek bir ilah bir şeylerin üremesi sonucu oluşan bir varlık olamaz. Bir ilahın bir annesi veya bir babası (ebebeyni) olmaz/olamaz. Bir ilah da bir baba veya bir anne (ebebeyn) olmaz/olamaz. Doğurmak ve/veya doğurulmak varlığın/mevcudiyetin kendisinden kaynaklanmadığının, başka şeylere muhtaç olunduğunun göstergesidir ki ‘samed’ kelimesinin anlamı ile kesin çelişir. Doğurmak (yeni nesiller oluşturmak) ve doğurulmak (kendisi yokken oluşmak, üretilmek) bir zaman süreci içinde gerçekleştiği için ayrıca Yüce Allah’ın sonsuz olan ‘samed’ sıfatı ile çelişir.
4. ayette ise son darbe vurulmuştur. ‘Ve asla olmaz O'nun tek/bir dengi/eşiti.’ buyrularak gerçek bir ilahın asla ve asla tek bir eşitinin/denginin bile olamayacağı bildiriliyor. Kesinlikle böyledir. Bir ilah ile başka hiçbir şey kıyaslanamaz.
Sonuç olarak;
Yüce Allah tek bir eşiti/benzeri/kıyası olmayan, tek bir ilahtır. O’ndan başla ilah diye bir şey yoktur. Samed'tir. Sonsuzdur. Süreklidir. Ebedi ve ezelidir. Değişime uğramaz. Yıkıma uğramaz. Zamandan bağımsızdır. Tek hükmedicidir. Her şeyin tek efendisidir. Hiçbir şeye bağımlı değildir. Her şeyin kendisine muhtaç olduğu ancak kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmadığı bir ilahtır. Asla doğurmaz/üremez ve asla doğurulmaz/üretilmez. Varlığı sadece kendisinden kaynaklanır.
İhlâs suresinin anlamını iyice öğrendik. Artık Mahmoud Khalil al-Hussary'in muhteşem okuyuşunu dinleyebiliriz. Lütfen dinlerken anlamları da aklınızdan geçirin.
Kendisini kısacık 4 ayet ile bizlere tanıtan Yüce Allah’ımız ne yücedir/ne büyüktür.