Vahid “Kemâl sıfatları bütün eşyayı kuşatan, eşi ve benzeri olmayan, bölünmez ve parçalanmaz tek zât.” anlamındadır.
Kuran’da Allah için kullanılmışsa da, başka terimlerin tek olduğunu tanımlamak içinde de kullanılmıştır. Bazı kişiler vahid (وحد) kelimesinin Kuran’da Allah için toplam 19 yerde geçtiğini iddia etmektedirler. Kuran’da vahid (وحد) kelimesinin gerçekten kaç kez geçtiğini Allah’ın izni ile araştıracağız.
Yine her zaman olduğu gibi kelime sayımlarındaki kuralımızı vahid kelimesi için de işletiyoruz. Kuralımıza göre kelimenin tekil hali ve sonuna ek almamış formlarını sayıyoruz. Bu kuralın Allah kelimesi sayımında, Rahman ve Rahim kelimelerinin sayımlarında aynen uygulandığını belirtmek isterim.
Program ile sayım yapıldığında vahid kelimesinin 4 formunun toplam 30 kez geçtiğini görürüz. Şimdi bu geçişlerden vahid kelimesinin Allah için kullanıldığı yerleri ve başka terimler için geçtiği yerleri ayıralım.
Aşağıdaki tabloda vahid (وحد) kelimesini 4 formunun geçiş analizini görmektesiniz.
Arapçası |
Okunuşu |
Geçiş sayısı |
Analiz Raporu (PDF) |
وحد |
vahid |
18 |
Göster |
وحدا |
vahiden |
5 |
Göster |
الوحد |
I-vahid |
6 |
Göster |
لوحد |
le-vahid |
1 |
Göster |
|
Toplam=30 |
Tümünü Göster |
*Sondaki (ا) harfi ek olmayıp Arapça gramer kuralıdır.
Vahid (وحد) kelimesinin tüm formlarının Allah için;
12 kez (وحد) olarak, 2 kez (وحدا) olarak, 6 kez (الوحد) olarak ve 1 kez (لوحد) olarak toplam 21 kez geçtiğini görmekteyiz.
Allah’tan başka bazı terimlerin tek olduğunu tanımlamak için toplam 9 yerde kullanılmıştır. Aşağıda detaylı tablo verilmiştir.
Kuran'da Vahid (وحد) kelimesi 19 kez değil toplam 21 kez Allah için kullanılmıştır.
Kelimeye göre ayrıntılı analiz
Arapçası |
Okunuşu |
Türkçesi |
Geçiş sayısı |
وحد |
vahid |
18 |
Allah için kullanılanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
170|2|163|وَإِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحْمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ |
Sizin ilahınız bir tek ilahtır. O'ndan başka ilah yoktur. O, Rahmeti Bol ve Kesintisiz Olan'dır. |
664|4|171|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ لَا تَغْلُوا۟ فِى دِينِكُمْ وَلَا تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ إِلَّا ٱلْحَقَّ إِنَّمَا ٱلْمَسِيحُ عِيسَى ٱبْنُ مَرْيَمَ رَسُولُ ٱللَّهِ وَكَلِمَتُهُۥٓ أَلْقَىٰهَآ إِلَىٰ مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِّنْهُ فَـَٔامِنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرُسُلِهِۦ وَلَا تَقُولُوا۟ ثَلَٰثَةٌ ٱنتَهُوا۟ خَيْرًا لَّكُمْ إِنَّمَا ٱللَّهُ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ سُبْحَٰنَهُۥٓ أَن يَكُونَ لَهُۥ وَلَدٌ لَّهُۥ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَكِيلًا |
Ey Kitap Ehli! Dininiz hakkında haddi aşmayın. Allah hakkında, gerçek olandan başka bir şey söylemeyin. Allah'ın rasulü İsa Mesih, Meryem'in oğludur. Ve o, Allah'ın Meryem'e attığı Kelime ve Kendisinden bir ruhtur. O halde Allah'a ve rasulüne iman edin. Ve "Üçtür." demeyin. Buna son verin. Bu, sizin için daha hayırlıdır. Kuşkusuz Allah, tek bir ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan münezzehtir. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Vekil olarak Allah yeter. |
742|5|73|لَّقَدْ كَفَرَ ٱلَّذِينَ قَالُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ ثَالِثُ ثَلَٰثَةٍ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّآ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ وَإِن لَّمْ يَنتَهُوا۟ عَمَّا يَقُولُونَ لَيَمَسَّنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ |
Ant olsun "Allah, üçün üçüncüsüdür." diyenler kafir oldular. Oysaki bir tek ilahtan başka ilah yoktur. Ve eğer bu söylediklerinden vazgeçmezlerse, onlardan kafir kalanlara elbette elem verici bir azap dokunacaktır. |
808|6|19|قُلْ أَىُّ شَىْءٍ أَكْبَرُ شَهَٰدَةً قُلِ ٱللَّهُ شَهِيدٌۢ بَيْنِى وَبَيْنَكُمْ وَأُوحِىَ إِلَىَّ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ لِأُنذِرَكُم بِهِۦ وَمَنۢ بَلَغَ أَئِنَّكُمْ لَتَشْهَدُونَ أَنَّ مَعَ ٱللَّهِ ءَالِهَةً أُخْرَىٰ قُل لَّآ أَشْهَدُ قُلْ إِنَّمَا هُوَ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ وَإِنَّنِى بَرِىٓءٌ مِّمَّا تُشْرِكُونَ |
De ki: "Tanıklık yönünden hangi şey daha güvenilirdir?" De ki: "Aramızda tanık Allah'tır. Bu Kur'an; bana, sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyedildi. Yoksa Allah ile beraber başka ilahlar olduğuna tanıklık mı ediyorsunuz? De ki: "Ben tanıklık etmem." De ki: "O ancak tek ilahtır. Kuşkusuz ben, sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım." |
1800|14|52|هَٰذَا بَلَٰغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُوا۟ بِهِۦ وَلِيَعْلَمُوٓا۟ أَنَّمَا هُوَ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُو۟لُوا۟ ٱلْأَلْبَٰبِ |
Bu, insanlara bir bildiridir. Bu uyarıyı dinlesinler, O'nun yalnız tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar. |
1921|16|22|إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ قُلُوبُهُم مُّنكِرَةٌ وَهُم مُّسْتَكْبِرُونَ |
Tanrınız bir tek tanrıdır. Ahirete inanmıyanların kalpleri inkarcıdır ve onlar büyüklük taslarlar. |
1950|16|51|وَقَالَ ٱللَّهُ لَا تَتَّخِذُوٓا۟ إِلَٰهَيْنِ ٱثْنَيْنِ إِنَّمَا هُوَ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَإِيَّٰىَ فَٱرْهَبُونِ |
Allah: "İki ilah edinmeyin! O, ancak tek bir ilahtır. O halde, yalnızca Bana, Bana rehbet* duyun. |
2248|18|110|قُلْ إِنَّمَآ أَنَا۠ بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَىٰٓ إِلَىَّ أَنَّمَآ إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَمَن كَانَ يَرْجُوا۟ لِقَآءَ رَبِّهِۦ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَٰلِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِۦٓ أَحَدًۢا |
De ki, 'Ben sizin gibi bir insandan başka bir şey değilim. Tanrınızın bir tek Tanrı olduğu bana vahyedildi. Rabbiyle karşılaşmayı uman herkes erdemli işler yapsın ve Rabbine olan kulluğa hiç kimseyi ortak koşmasın.' |
2589|21|108|قُلْ إِنَّمَا يُوحَىٰٓ إِلَىَّ أَنَّمَآ إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَهَلْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ |
De ki: "Bana, sizin ilahınızın ancak tek bir ilah olduğu vahyolundu. Artık O'na teslim olacak mısınız?" |
2627|22|34|وَلِكُلِّ أُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنسَكًا لِّيَذْكُرُوا۟ ٱسْمَ ٱللَّهِ عَلَىٰ مَا رَزَقَهُم مِّنۢ بَهِيمَةِ ٱلْأَنْعَٰمِ فَإِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَلَهُۥٓ أَسْلِمُوا۟ وَبَشِّرِ ٱلْمُخْبِتِينَ |
Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlıklar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye,biz her ümmet için kurban kesmeyi farz kıldık. İşte sizin tanrınız tek bir Tanrı'dır. O halde O'na teslim olun. O'na samimiyetle boyun eğenleri müjdele! |
3384|29|46|وَلَا تُجَٰدِلُوٓا۟ أَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ إِلَّا بِٱلَّتِى هِىَ أَحْسَنُ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ مِنْهُمْ وَقُولُوٓا۟ ءَامَنَّا بِٱلَّذِىٓ أُنزِلَ إِلَيْنَا وَأُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَإِلَٰهُنَا وَإِلَٰهُكُمْ وَٰحِدٌ وَنَحْنُ لَهُۥ مُسْلِمُونَ |
Haksızlık edenleri hariç, Kitap Ehli ile ancak en iyi şekilde mücadele edin. Ve deyin ki: "Biz, bize indirilene de size indirilene de inandık. Bizim ve sizin ilahınız birdir. Biz de O'na teslim olanlarız." |
4222|41|6|قُلْ إِنَّمَآ أَنَا۠ بَشَرٌ مِّثْلُكُمْ يُوحَىٰٓ إِلَىَّ أَنَّمَآ إِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌ وَٰحِدٌ فَٱسْتَقِيمُوٓا۟ إِلَيْهِ وَٱسْتَغْفِرُوهُ وَوَيْلٌ لِّلْمُشْرِكِينَ |
De ki: "Ben de sizin gibi bir insanım. Bana vahyolunuyor ki, sizin ilahınız, bir tek ilahtır. Öyleyse doğrudan O'na yönelin ve yalnızca O'ndan bağışlanma dileyin. Müşriklerin vay haline!" |
Allah için kullanılmayanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
68|2|61|وَإِذْ قُلْتُمْ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصْبِرَ عَلَىٰ طَعَامٍ وَٰحِدٍ فَٱدْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلْأَرْضُ مِنۢ بَقْلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَا قَالَ أَتَسْتَبْدِلُونَ ٱلَّذِى هُوَ أَدْنَىٰ بِٱلَّذِى هُوَ خَيْرٌ ٱهْبِطُوا۟ مِصْرًا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلْتُمْ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلْمَسْكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلنَّبِيِّۦنَ بِغَيْرِ ٱلْحَقِّ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ |
Hani! Musa'ya: "Ey Musa, biz, bir tek çeşit yiyecekle yetinemeyiz. Rabb'inden bizim için yerden çıkan ürünlerden; sebzesinden, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarmasını iste." demiştiniz. Musa da: "Daha değerli olanı* daha değersiz olanla* değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehire inin; sizin istedikleriniz orada var." dedi. Böylece, onların üzerine alçaklık ve yoksulluk damgası vuruldu. Ve Allah'ın gazabına uğradılar. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmelerinden, nebilerini haksız yere öldürmelerindendi. Bütün bunlar, onların asileşip haddi aşmalarındandır. |
504|4|11|يُوصِيكُمُ ٱللَّهُ فِىٓ أَوْلَٰدِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ ٱلْأُنثَيَيْنِ فَإِن كُنَّ نِسَآءً فَوْقَ ٱثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِن كَانَتْ وَٰحِدَةً فَلَهَا ٱلنِّصْفُ وَلِأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِن كَانَ لَهُۥ وَلَدٌ فَإِن لَّمْ يَكُن لَّهُۥ وَلَدٌ وَوَرِثَهُۥٓ أَبَوَاهُ فَلِأُمِّهِ ٱلثُّلُثُ فَإِن كَانَ لَهُۥٓ إِخْوَةٌ فَلِأُمِّهِ ٱلسُّدُسُ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِى بِهَآ أَوْ دَيْنٍ ءَابَآؤُكُمْ وَأَبْنَآؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا |
Allah size, çocuklarınız hakkında; erkek çocuğunuza, kız çocuğunuzun payının iki katını vasiyet eder.* Çocukların hepsi kız olup da ikiden fazla iseler, mirasın üçte ikisi onlarındır. Eğer bir kız çocuğuysa mirasın yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, anne ve babanın her birine mirastan altıda bir pay vardır. Eğer ölenin çocuğu yoksa anne ve baba mirasçı olmuşsa, anneye üçte bir pay vardır. Eğer ölenin kardeşleri varsa, anneye altıda bir pay düşer. Bu paylaşma, ölenin yaptığı vasiyetten ve borçlarının ödenmesinden sonradır. Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Bu, Allah'ın belirlediği hükümdür. Kuşkusuz, Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir. |
505|4|12|وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَٰجُكُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّهُنَّ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ ٱلرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِن لَّمْ يَكُن لَّكُمْ وَلَدٌ فَإِن كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ ٱلثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُم مِّنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ وَإِن كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلَٰلَةً أَوِ ٱمْرَأَةٌ وَلَهُۥٓ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَٰحِدٍمِّنْهُمَا ٱلسُّدُسُ فَإِن كَانُوٓا۟ أَكْثَرَ مِن ذَٰلِكَ فَهُمْ شُرَكَآءُ فِى ٱلثُّلُثِ مِنۢ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَىٰ بِهَآ أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَآرٍّ وَصِيَّةً مِّنَ ٱللَّهِ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ |
Eğer, hanımlarınızın çocukları yoksa bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer, bir çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bu, yaptığı vasiyetten ve borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri hanımlarınızındır. Eğer çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Bu, yaptığınız vasiyetten ve borçlarınızın ödenmesinden sonradır.* Kocanın veya hanımın anne, baba ve çocukları bulunmadığı takdirde miras bırakır ve kendisinin bir erkek veya bir kız kardeşi varsa her birine altıda bir düşer. Bundan daha fazla iseler mirasın üçte birine ortaktırlar. Bu paylaşma, kimse zarara uğratılmaksızın yapılacaktır. Bu, vasiyetten ve borçların ödenmesinden sonradır. Bu, Allah'ın bir vasiyetidir. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, Çok Şefkatli'dir. |
1661|12|67|وَقَالَ يَٰبَنِىَّ لَا تَدْخُلُوا۟ مِنۢ بَابٍ وَٰحِدٍ وَٱدْخُلُوا۟ مِنْ أَبْوَٰبٍ مُّتَفَرِّقَةٍ وَمَآ أُغْنِى عَنكُم مِّنَ ٱللَّهِ مِن شَىْءٍ إِنِ ٱلْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ ٱلْمُتَوَكِّلُونَ |
Ya'kub şunu da söyledi: "Ey oğullarım! Bir tek kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Gerçi ben Allah'ın takdir ettiği bir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben yalnız O'na dayandım. Tevekkül sahipleri de ona güvenip dayansın!" |
1709|13|4|وَفِى ٱلْأَرْضِ قِطَعٌ مُّتَجَٰوِرَٰتٌ وَجَنَّٰتٌ مِّنْ أَعْنَٰبٍ وَزَرْعٌ وَنَخِيلٌ صِنْوَانٌ وَغَيْرُ صِنْوَانٍ يُسْقَىٰ بِمَآءٍ وَٰحِدٍ وَنُفَضِّلُ بَعْضَهَا عَلَىٰ بَعْضٍ فِى ٱلْأُكُلِ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَٰتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ |
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır; yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için dersler vardır. |
2791|24|2|ٱلزَّانِيَةُ وَٱلزَّانِى فَٱجْلِدُوا۟ كُلَّ وَٰحِدٍ مِّنْهُمَا مِا۟ئَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُم بِهِمَا رَأْفَةٌ فِى دِينِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَآئِفَةٌ مِّنَ ٱلْمُؤْمِنِينَ |
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz değnek vurunuz; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın cezasında onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. |
Arapçası |
Okunuşu |
Türkçesi |
Geçiş sayısı |
وحدا |
vahiden |
5 |
Allah için kullanılanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
140|2|133|أَمْ كُنتُمْ شُهَدَآءَ إِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ ٱلْمَوْتُ إِذْ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنۢ بَعْدِى قَالُوا۟ نَعْبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبْرَٰهِۦمَ وَإِسْمَٰعِيلَ وَإِسْحَٰقَ إِلَٰهًا وَٰحِدًا وَنَحْنُ لَهُۥ مُسْلِمُونَ |
Yoksa Yakub'a ölüm geldiğinde siz orada mıydınız? O zaman Yakub, oğullarına, "Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?" diye sormuştu. Onlar da, "Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek ilaha kulluk edeceğiz; biz sadece O'na teslim olmuşuz" diye cevap vermişlerdi. |
1266|9|31|ٱتَّخَذُوٓا۟ أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَٰنَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَٱلْمَسِيحَ ٱبْنَ مَرْيَمَ وَمَآ أُمِرُوٓا۟ إِلَّا لِيَعْبُدُوٓا۟ إِلَٰهًا وَٰحِدًا لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ سُبْحَٰنَهُۥ عَمَّا يُشْرِكُونَ |
Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i ALLAH'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir. |
Allah için kullanılmayanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
2867|25|14|لَّا تَدْعُوا۟ ٱلْيَوْمَ ثُبُورًا وَٰحِدًا وَٱدْعُوا۟ ثُبُورًا كَثِيرًا |
Onlara şöyle denir: "Bugün yalnız bir defa yok olmayı istemeyiniz. Aksine birçok defa yok olmayı isteyiniz." |
4033|38|65|قُلْ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٌ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّارُ |
'Tanrıları tek tanrı mı yaptı? Bu, gerçekten çok tuhaf!' |
4868|54|24|فَقَالُوٓا۟ أَبَشَرًا مِّنَّا وَٰحِدًا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذًا لَّفِى ضَلَٰلٍ وَسُعُرٍ |
Şöyle dediler: "Bizden biri olan bir insana mı, biz ona mı uyacağız? Öyle yaparsak kesinlikle bir sapkınlık ve çılgınlık yapmış oluruz. |
Arapçası |
Okunuşu |
Türkçesi |
Geçiş sayısı |
الوحد |
l-vahid |
6 |
Allah için kullanılanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
1633|12|39|يَٰصَىٰحِبَىِ ٱلسِّجْنِ ءَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ ٱللَّهُ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّارُ |
"Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulmaz olan bir tek Allah mı?" |
1721|13|16|قُلْ مَن رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ قُلِ ٱللَّهُ قُلْ أَفَٱتَّخَذْتُم مِّن دُونِهِۦٓ أَوْلِيَآءَ لَا يَمْلِكُونَ لِأَنفُسِهِمْ نَفْعًا وَلَا ضَرًّا قُلْ هَلْ يَسْتَوِى ٱلْأَعْمَىٰ وَٱلْبَصِيرُ أَمْ هَلْ تَسْتَوِى ٱلظُّلُمَٰتُ وَٱلنُّورُ أَمْ جَعَلُوا۟ لِلَّهِ شُرَكَآءَ خَلَقُوا۟ كَخَلْقِهِۦ فَتَشَٰبَهَ ٱلْخَلْقُ عَلَيْهِمْ قُلِ ٱللَّهُ خَٰلِقُ كُلِّ شَىْءٍ وَهُوَ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّٰرُ |
De ki: "Göklerin ve yerin Rabb'i kimdir?" De ki: "Allah'tır! O'ndan başka, kendileri için yarar da zarar da sağlamaya güç yetiremeyenleri veliler mi edindiniz?" De ki: "Hiç gören ile kör bir olur mu? Ya da karanlıkla, aydınlık bir midir?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratması olan ortaklar mı buldular da bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti. De ki: "Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, Eşsiz ve Benzersiz Bir Olan'dır, Varlığın Üzerinde Mutlak Egemen'dir. |
1796|14|48|يَوْمَ تُبَدَّلُ ٱلْأَرْضُ غَيْرَ ٱلْأَرْضِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ وَبَرَزُوا۟ لِلَّهِ ٱلْوَٰحِدِ ٱلْقَهَّارِ |
Yerin başka bir yer ile göklerin de başka göklerle değiştirildiği, herkesin Tek ve En yüce olan ALLAH'ın huzuruna getirildiği gün... |
4033|38|65|قُلْ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٌ وَمَا مِنْ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّارُ |
De ki: "Ben yalnızca bir uyarıcıyım. Tek ve kahredici olan Allah'tan başka ilah yoktur." |
4060|39|4|لَّوْ أَرَادَ ٱللَّهُ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا لَّٱصْطَفَىٰ مِمَّا يَخْلُقُ مَا يَشَآءُ سُبْحَٰنَهُۥ هُوَ ٱللَّهُ ٱلْوَٰحِدُ ٱلْقَهَّارُ |
Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yaratacağından dilediğini seçerdi. O, bundan münezzehtir.* O Allah, Eşsiz ve Benzersiz Tek Olan'dır, Varlığın Üzerinde Mutlak Egemen'dir. |
4147|40|16|يَوْمَ هُم بَٰرِزُونَ لَا يَخْفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِنْهُمْ شَىْءٌ لِّمَنِ ٱلْمُلْكُ ٱلْيَوْمَ لِلَّهِ ٱلْوَٰحِدِ ٱلْقَهَّارِ |
O gün, onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. O gün, mülk* kimindir? Tek ve Kahhar* Olan Allah'ındır. |
Arapçası |
Okunuşu |
Türkçesi |
Geçiş sayısı |
لوحد |
le-vahid |
1 |
Allah için kullanılanlar
Kuran Ayet No|Sure No |
Meal |
3790|37|4|إِنَّ إِلَٰهَكُمْ لَوَٰحِدٌ |
Kuşkusuz ilahınız elbette Bir Tek'tir. |