Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

1917|16|18|وَإِن تَعُدُّوا۟ نِعْمَةَ ٱللَّهِ لَا تُحْصُوهَآ إِنَّ ٱللَّهَ لَغَفُورٌ رَّحِيمٌ

Ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ, innallâhe le gafûrun rahîm.

Ve eğer saysanız nimetini Allah'ın, sayamazsınız onu; doğrusu Allah mutlak bağışlayandır, bol merhametlidir.

1782|14|34|وَءَاتَىٰكُم مِّن كُلِّ مَا سَأَلْتُمُوهُ وَإِن تَعُدُّوا۟ نِعْمَتَ ٱللَّهِ لَا تُحْصُوهَآ إِنَّ ٱلْإِنسَٰنَ لَظَلُومٌ كَفَّارٌ

Ve âtâkum min kulli mâ se’eltumûh, ve in teuddû ni’metallâhi lâ tuhsûhâ, innel insâne le zalûmûn keffâr.

Ve verdi sizlere kendisinden istediklerinizin tümünden; ve eğer saysanız Allah'ın nimetini sayamazsınız onu; doğrusu insan mutlak zalimdir, nankördür.

2247|18|109|قُل لَّوْ كَانَ ٱلْبَحْرُ مِدَادًا لِّكَلِمَٰتِ رَبِّى لَنَفِدَ ٱلْبَحْرُ قَبْلَ أَن تَنفَدَ كَلِمَٰتُ رَبِّى وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِهِۦ مَدَدًا

Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ(mededen).

De ki: “Eğer deniz mürekkep olmuş olsa Rabbimin kelimeleri için, mutlak tükenirdi deniz Rabbimin sözleri tükenir öncesi; hatta gelmiş olsak bir misliyle onun; bir destek-bir yardım.

 3494|31|27| وَلَوْ أَنَّمَا فِى ٱلْأَرْضِ مِن شَجَرَةٍ أَقْلَٰمٌ وَٱلْبَحْرُ يَمُدُّهُۥ مِنۢ بَعْدِهِۦ سَبْعَةُ أَبْحُرٍ مَّا نَفِدَتْ كَلِمَٰتُ ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Ve lev enne mâ fîl ardı min şeceretin aklâmun vel bahru yemudduhu min ba’dihî seb’atu ebhurin mâ nefidet kelimâtullâh, innellâhe azîzun hakîm.

Ve eğer yeryüzündeki bir ağaçtan her ne varsa, kalemler olsa; ve deniz; katılsa ona arkasından yedi denizler; tükenmez kelimeleri Allah'ın; doğrusu Allah güç yetirendir, hikmet sahibidir.

 

(تَعُدُّوا۟teuddû ve (تُحْصُوهَآtuhsûhâ  kelimeleri kökü (حصي) saymak (count, enumerate), hesaplamak (compute), sayıp hesaplamak (calculate) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 214 (of 1303)

Yüce Allah 16:18 ve 14:34 ayetlerinde nimetlerine bir vurgu yapıyor ve bu nimetleri sayamayacağımızı açık ve net bir şekilde işaret ediyor.

Yüce Allah’ın nimetleri nedir?

Bunu Rahman suresinde görüyoruz.

Rahman suresinde ‘فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ’, ‘Fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban.’, ‘Öyleyse siz ikiniz Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?’ cümlesi tam olarak 31 kez tekrar etmektedir. Bu 31 tekrar boşuna olmayıp Yüce Allah’ın evreni toplam 31 adet parçacık ile yaratmasına işarettir. Evreni büyük bir lego oyuncağı gibi düşünün. Bu evreni yapan toplam 31 adet lego parçacığı vardır. Bu 31 adet lego parçacıkları birleşerek bütün olarak bizleri ve evreni yaratır. Açıkça görüyoruz ki Yüce Allah’ın nimetleri bu 31 parçacık ile oluşturulan tüm evrendir. Evrendeki her şey Yüce Allah’ın nimetidir.

Rahman suresinde 31 kez tekrarlanan ‘Öyleyse siz ikiniz Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?’ ve 31 temel parçacık ('elementary particles')

Yüce Allah evrendeki bu nimetleri sayamayacağımızı net bir şekilde bildiriyor. Ne yaparsak yapalım, bilimde inanılmaz gelişsek de, süper bilgisayarlar da kullansak evrenin içerdiği nimetleri saymamız asla mümkün olmayacaktır.

18:109 ve 31:27 ayetlerinde Yüce Allah’ın kelimelerine bir işaret vardır. Yüce Allah’ın kelimesi evrende yaratmış olduğu her şeydir. Bu kelimeleri yani yaratılmış olanları yeryüzündeki ağaçların tamamı kalem olsa, denizler de bir misli artırılsa, hatta 7 kat yani çok katlar artırılsa yine de evrendeki nimetlerin yazılamayacağını, yani tükenmeyeceğini bildiriyor.

Bu kadar büyük meydan okuma nasıl açıklanabilir?

Matematik ile az bir miktar ilgilenenler bilir. Bir sayıyı saymak asla mümkün değilse (bilgisayarlar dahil) bu sayı sonsuz olmalı. Bu kadar net. Bu büyük meydan okuma ancak ve ancak evrenin sonsuz yani ‘infinite’ olması ile olabilir. Aklınıza ne kadar büyük bir sayı getirirseniz getirin sonsuz bir şeyin yanında yetersiz kalacaktır. İnsanoğlu ne kadar gelişirse gelişsin yine de evrendeki nimetleri sayamayacaktır. Çünkü evren sonsuzdurinfinite’. 

Kuran evren sonsuz derken bilim de diyor?

Evrenin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğunu anlamak o kadar kolay değil. Evrenin şekli bizim için önemli. Evren 3 şekilde olabilir. Küre şeklinde yani pozitif eğrili (‘de Sitter uzayı’), negatif eğrili (‘Anti-de Sitter uzayı’) ve eğrisiz yani düz evren (‘Minkowski uzayı’). Bunlardan 'de Sitter uzayı' kesin olarak sonlu olmalıdır (‘finite’). Diğer ikisi ise sonlu veya sonsuz olabilir. 2017 yılında Planck uydusu verileri bize gösterdi ki evrenimiz düz 'flat' bir evren. Bu nedenle sonsuz olma ihtimali çok daha yüksek. Ancak kesin olarak bilmenin şimdilik bir yolu yok.

duz uzay ve kuran

Kuran evreni yaratandan geldiği için bize çok daha net ve öz bilgiler veriyor. Bilim geliştikçe Kuran’ın işaret ettikleri keşfedilecektir.

Kuran 1400 yıl önceden evrenin düz 'flat' olduğu söylüyordu. Ancak 2017 yılında Planck uydusu ile bu gerçek kesinleşti. Kuran bize evrenin sonsuz 'infinite' olduğunu da söylüyor. Yüce Allah'ın izni ile bu da kesinleşecektir.   

Kuran’a göre evren düzdür. Bu düz olan evren Picard hunisinin yüzeyinde bir üst boyuta sarılmıştır. Picard hunisinin yüzeyi sonsuz, hacmi sonludur. Evren bu huninin yüzeyi olduğu için evren sonsuzdur.

Sura üfleme: 1. üfleme=Evrenin fantom karanlık enerji ile yırtılması ve kıyamet. 2. üfleme=Yeni evrenin oluşumu

Kuran evrenin düz (‘flat universe’) olduğunu 1400 yıl önceden haber veriyor.

Düz olan evrenimiz çok sayıda paralel düz evrenlerden oluşmuştur: Aynı mekânda ve aynı zamanda

En doğrusunu Allah bilir.