Yüce Allah 2:89 ve 2:101 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
96|2|89|وَلَمَّا جَآءَهُمْ كِتَٰبٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ وَكَانُوا۟ مِن قَبْلُ يَسْتَفْتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُوا۟ كَفَرُوا۟ بِهِۦ فَلَعْنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ Ve lemma caehum kitabun min indillahi musaddikun lima meahum ve kanu min kablu yesteftihune alellezine keferu, fe lemma caehum ma arafu keferu bihi, fe la'netullahi alel kafirin. Allah katından kendilerine, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) doğrulamak üzere bir kitap (Kuran) geldiğinde, daha önce inkâr edenlere karşı zafer isteyip durdukları halde, tanıyıp bildikleri kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Küfre sapanların üstüne olsun Allah'ın laneti! |
108|2|101|وَلَمَّا جَآءَهُمْ رَسُولٌ مِّنْ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٌ لِّمَا مَعَهُمْ نَبَذَ فَرِيقٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ Ve lemma caehum resulun min indillahi musaddikun lima meahum nebeze ferikun minellezine utul kitab, kitaballahi verae zuhurihim ke ennehum la ya'lemun. Allah katından kendilerine, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) doğrulamak üzere bir resûl geldiğinde, kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış gibi kaldırıp arkalarına attılar. |
Bu 2 ayet Yüce Allah’ın çok ince bir işaretidir. Kuran dikkatli okunduğunda ne kadar açık bir tebliğ olduğu görülür.
Kuran’da resûle itaat konusu Kuran’ın bütününden koparılarak anlaşılmış ve maalesef resûlün sünneti olduğu iddia edilen, resûl vefat ettikten yaklaşık 250 yıl sonra yazılan, yalan yanlış bilgiler içeren, Yüce Allah katından olduğunun kesin olarak ispat edilmesi imkânsız olan, kulaktan kulağa aktarılan bilgiler içeren hadis kitaplarına itaat etmek resûle itaat etmek ile bir tutulmuştur.
Hatta bu hadis kitaplarına imam etmemek, içindeki yüzlerce saçma sapan hadislerden bir tanesine bile inanmamak resûle itaatsizlikmiş gibi gösterilmiş ve dinden çıkmaya kadar götürülmüştür.
Ancak durum hadis kitaplarına itaat edenlerin düşündüğü değildir!
Resûlün bizzat Kuran olduğu, Kuran'ın da resûl olduğu ve birbirlerinden ayrılamayacağı yukarıdaki 2 ayette muhteşem bir ince ayar ile anlayana Rabbimiz tarafından işaret edilmiştir.
Tekrar inceleyelim;
2:89 ‘Ve lemma caehum kitabun min indillahi musaddikun lima meahum…’ 2:89 ‘Allah katından kendilerine, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) doğrulamak üzere bir kitap (Kuran) geldiğinde...’ |
2:101 ‘Ve lemma caehum resulun min indillahi musaddikun lima meahum…’ 2:101 'Allah katından kendilerine, yanlarında bulunanı (Tevrat’ı) doğrulamak üzere bir resûl geldiğinde...' |
Şu muhteşemliğe bir bakın!
Görüldüğü gibi kelime kelime aynı tamlamanın değişen tek kelimesi sadece Kuran ve resûl. Anlam aynı. Demek ki;
Resûl=Kuran
Kuran=Resûl
Bu da bize açıkça gösterir ki resûle itaat sadece ve sadece Kuran’a itaattir.
Detaylı inceleme aşağıdaki makalelerden okunabilir.
‘Allah'a itaat edin ve resûle itaat edin’: resûl Allah’a tâbidir. Allah resûle tâbi değildir.