Yüce Allah 65:4 âyetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet Arapça okunuş Meal |
5219|65|4|وَٱلَّٰٓـِٔى يَئِسْنَ مِنَ ٱلْمَحِيضِ مِن نِّسَآئِكُمْ إِنِ ٱرْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَٰثَةُ أَشْهُرٍ وَٱلَّٰٓـِٔى لَمْ يَحِضْنَ وَأُو۟لَٰتُ ٱلْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يَجْعَل لَّهُۥ مِنْ أَمْرِهِۦ يُسْرًا Vellâî yeisne mine l-mahîdı min nisâikum inirtebtum fe iddetuhunne selâsetu eşhurin vellâî lem yahıdn(yahıdne), ve ulâtul ahmâli eceluhunne en yada’ne hamlehunn(hamlehunne), ve men yettekıllâhe yec’al lehu min emrihî yusrâ(yusren). Ve kadınlarınızdan kimseler; umudunu/ümidini kestiler düzenli hayız/âdet olmaktan; eğer şüpheye düştünüz, o durumda iddetleri onların üç aydır; ve kimseler (de) (kadınlar da), asla hayız/âdet olmazlar; ve gebe/hamile olanlar; ecelleri/süreleri onların ki bırakırlar/doğururlar yüklerini; ve kim takvalı olur Allah'a; yapar ona emrinden/işinden bir kolaylık. |
(ٱلْمَحِيضِ) l-mahîdı ve (يَحِضْنَ) yahıdn(yahıdne) kelimeleri kökü (حيض) âdet /hayız görmek (to menstruate), düzenli âdet/düzenli hayız görmek (to have a regular menstruation) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 259 (of 1303)
Yüce Allah bu ayette eşlerinden boşanmış olan kadınların bekleme süreleri olan iddetlerini bizlere bildirmektedir.
Ayete göre bu kadınlar şu şekilde gruplara ayrılır;
- Daha önce düzenli âdet görmesine rağmen daha sonra hiç âdet göremeyen kadınlar.
- Âdet görmekle birlikte düzenli olarak âdet göremeyen kadınlar. Âdetleri düzensiz olan kadınlar.
- Hayatlarında hiçbir zaman âdet görmemiş kadınlar.
- Gebe kadınlar.
Yüce Allah’ın izni ile bu kadınları detaylı olarak inceleyelim.
- Daha önce düzenli âdet görürken âdetten tam olarak kesilmiş olan kadınlar (Menopozdaki kadınlar).
Menopoz 12 ay ve daha fazla süre ile hiç adet görmemek demektir. En sık nedeni yaşa bağlı yumurtalıkların tükenmesi ve kadın yumurtalıklarının estrojen ve progesteron hormonu üretememesi nedeni ile rahim iç zarının kalınlaşamaması ve kanama olarak dökülememesi nedeni ile olur. Doğal bir süreçtir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48-49 yaşlarıdır. 40 yaş altında kadın menopoza girmiş ise buna da erken menopoz denir. Menopozda olan kadınların doğurmaları mümkün değildir.
Kadın menopozda ise yani 12 ay adet görmemiş ise iddet süresi diye bir şey söz konusu olmaz. Yüce Allah bunu bizlere bildiriyor.
Yüce Allah bizlere bazı durumlarda şüpheye düşülebileceğini; bu şüpheye düşme durumlarında kadınların 3 ay iddet süresi beklemesi gerektiğini bildiriyor. Şimdi Yüce Allah'ın izni ile şüpheye düşülebilecek olan durumlari bilimsel olarak inceleyelim.
Şüphe durumu oluşturabilecek kadınlar;
- Perimenopoz dönemi;
Kadınların menopoza girmesi bir anda olmaz. Söyle anlatalım; bir araba düşünün. Benzini varken rahat ilerler, ya da benzini bitince hiç hareket edemez. Ancak benzin tam bitmek üzere iken motorda tekleme olur. Motor gücü aralıklı kaybolur, aralıklı geri gelir. Aynı durum kadınlar için de söz konusudur. Yumurtalık rezervi azalınca düzenli âdet görme her zaman mümkün olmaz. Kanama olur; uzun sürer. Kanama biter. 2 ay olmaz. Daha sonra tekrar başlar. 5 gün sonra biter. 15 gün sonra tekrar başlar. Bu gibi düzensizlikler 3-4 yıl sürebilir. İşte bu döneme perimenopoz denir.
- Polikistik yumurtalık sendromu;
Bu kadınlar da düzenli olarak âdet olamazlar. Üreme çağındaki kadınlardaki en sık problemdir. Bu kadınlarda kıllanma ve tüylenmede artış görülebilir. Âdet dönemleri düzenli değildir. Genellikle âdet araları uzar. İki âdet arasında 35-40 günden daha fazla bir süre geçer. Hatta 3 ayı geçen âdet görmeme durumları olabilir.
Her ne şekilde olursa olsun; şüphe var ise Yüce Allah iddet süresini yani boşanma sonrası bekleme süresini 3 ay olarak bildirmektedir. Dikkat;herhangi bir şüphe varsa iddet süresi 3 aydır. Herhangi bir şüphe yoksa iddet süresi beklenmez.
Neden 3 ay iddet süresi?
Şüphe durumunda 3 ay beklemek ile bir kadının gebe olup olmadığı kesin olarak anlaşılır. Bir kadın kocasından tam ayrıldığı gün bir cinsel ilişki yaşadığını düşünelim. Spermler kadın vücudunda 5 gün yaşayabilir. Kadının yumurtlaması en son adetini 14. günü olur. Yumurta insan vücudunda en fazla 1 gün yaşayabildiği için son adet tarihine (SAT) göre en geç 15. gün cinsel ilişki olmalıdır. Diyelim ki bir kadın tam 15. gün eşi ile cinsel ilişki yaşadı. Sonra da aynı gün ayrılma kararı aldılar. Bu kadın 3 ay beklediğinde eğer bir gebelik oluşmuş ise SAT’a göre 90+15 yani 105 günlük bir gebeliğe sahip olacaktır. Kadın Doğum Uzmanları gebelik yaşını SAT’a göre yapar. 105 gün de tam olarak 15 haftalık gebeliğe eşittir.
Başka bir örnek verelim. Normal adet gören bir kadının âdeti 5-7 gün sürebilir. 8. gün kadın temizlendi. Eşi ile cinsel ilişkisi oldu. Aynı gün de boşanma kararı aldılar. Bu durumda 3 ay beklediğinde durum ne olur?
90+7 gün=97 günlük bir gebelik olacaktır. Bu da 13 hafta+6 günlük bir gebelik demektir.
Açık ve net olarak görülmektedir ki Yüce Allah’ın 3 aylık iddet dönemi önermesi muhteşem bir şekilde tam de yerindedir. 3 aylık bekleme 13 hafta ile 15 hafta arası gebeliği kapsar. Yani kadın eşinden ayrıldığı gün bir cinsel ilişki yaşamış ise ve o gün ayrılmış ise bile olsa 3 ay bekleme ile gebeliği varsa en az 13 haftalık; en çok da 15 haftalık olur.
13-15 haftanın önemi nedir?
13 haftalık bir gebeliği tespit etmek için Kadın Doğum Uzmanı olmaya gerek yoktur. 12 haftalık bir gebelikte rahim kadının leğen kemiğinden dışarı çıkar. Karından yapılan elle muayene ile rahatlıkla rahim tespit edilir. Rahim ele gelir. 12 haftanın altında ise rahim karında yapılan incelemede ele gelmez. Kadın doğum uzmanı olmayan birisi kadının gebe olup olmadığını tespit edemez. Bu nedenle ayette 3 ayın işaret edilmesi muhteşem bir mucizedir.
Bebek 3 aylık iken yani SAT'a göre 15 haftalık gebelik varken rahim karından rahatlıkla belirgin olur. Elle yapılan muayenede hissedilir. Kadın Doğum Uzmanı olmaya gerek yoktur.
Aşağıdaki resimde yine rahim yüksekliği gösterilmiştir. Eski eşinden gebe kalmış ancak 3 ay beklemiş bir kadın en küçük 13 hafta bir gebeliğe sahip olabilir. 13 haftalık gebelik taşıyan rahim de büyür. Yüksekliği artar. Leğen kemiklerinin üstüne çıkar. Elle yapılan basit bir inceleme ile kadının gebe olup olmadığı anlaşılır.
Günümüzde gebelik testi kanda yapılan beta HCG testi ile yapılabiliyor. Kur’an hani evrenseldi? Neden 3 ay beklemek gerekiyor?
Bu iddiayı dile getiren kimselerin ayetleri iyi okumadığı ortadadır. Kur’an evrenseldir. Modern tıbbın gelişmesinden önce bir kadının gebe olup olmadığı gebelik 12. hafta üstüne çıktığında anlaşılabilirdi. Yüce Allah bu nedenle 3 ay bekleme süresi işaret etti. Ancak modern bilim gelişti. Artık bizler kanda yapılan beta HCG testi ile bir kadının gebe olup olmadığını kesin olarak anlıyoruz. Boşanmış olan bir kadında 15 gün sonra yapılan bir kanda gebelik testi durumu şüpheli olmaktan çıkarır. işte bu kadının iddet süresi olmaz. Ayette açık ve net olarak bildiriliyor ki 3 ay bekleme süresi ancak şüpheye düşüldüğü durumlardadır. Kanda gebelik süresi şüpheyi ortadan kaldırdığı için bu kadınlarda iddet beklemez. Kur’an evrensel miymiş? Evet. Her dönemde Kur’an doğru söyler. Kur’an’da asla ve asla çelişki olmaz.
Sapkın kimselerin anlamını saptırdıkları kelime;
Kim ki ‘lem yahıdn(yahıdne)‘ ‘asla hayız/âdet olmazlar’ geçişini ‘henüz âdet/hayız görmemişler’ diye çevirirse Yüce Allah’ın ayetlerini saptırmış olur ve kendisini derin bir sapkınlığa düşürür. Hatta kendisi ile birlikte birçok kişiyi de saptırmış olur. Bu geçişte ‘lem’ edatı çok önemlidir. Türkçeye ‘asla ama asla’ olarak çevrilebilir. Hiçbir zaman gerçekleşmesi asla mümkün olmayan şeyler için kullanılır.
Yüce Allah 112:3 ayetinde;
‘Lem yelid ve lem yûled.’ ‘Asla doğurmaz ve asla doğurulmaz.’ buyurmuştur. Bu ayette ‘lem’ edatı Yüce Allah’ın asla ama asla doğurmadığını; asla ama asla doğurulmadığını işaret eder. Bu eylem asla ama asla gerçekleşmemiştir ve asla gerçekleşmeyecektir.
Öyle ise ‘lem yahıdn(yahıdne)‘ geçişi asla ama asla âdet görmeyen; asla ama asla hayız olmayan kadınları işaret eder. Bu kadınlar hayatlarının hiçbir anında âdet olmazlar; olamazlar; olmamışlardır.
Ayette işaret edilen kadınlara örnekler şunlardır;
Rahmi doğuştan oluşmamış kadınlar.
Yumurtalıkları doğuştan oluşmamış kadınlar.
Bu kadınlar hiçbir zaman âdet görmemişlerdir. Asla da görmezler.
Sapkınların bu ayeti sapkınlıklarına alet etmesi;
Bazı kimseler bu ayette bulunmamasına rağmen ‘lem yahıdn(yahıdne)‘ geçişini henüz âdet olmamış çocuklar olarak çevirir. Türkiye’de ortalama olarak kızlar 12.7 yaşında âdet görürler. İlk yıl düzensiz olmakla birlikte daha sonra âdet düzenleri normale döner. Bu sapkınlara göre henüz âdet görmemiş yani ortalama 12 yaşından küçük bir çocuk ile evlenilebilir. Oysa gerçek/hak onların düşündükleri gibi değildir. Yüce Allah bu ayette ‘lem’ edatı ile asla ama asla âdet görmemiş ve asla ama asla âdet de olmayacak kadınları işaret etmiştir. 12 yaşından küçük çocuklarla evlenebileceğini iddia eden Yüce Allah belasını versin diyeceğim. Başka da bir şey demeyeceğim. Kur’an’ı kendi sapkınlıklarına alet ettikleri için yaşayacakları azap da kat kat artacaktır. Kadın Hastalıkları ve Doğum hocası olarak söylüyorum. Bu çocuklar ile cinsel ilişkiye girilebilir diyen herkes sapıktır. Kesinlikle hapis cezasına çarptırılmaları gerekir. Yüce Allah'a çok şükür ki ceza kanunlarımız çocuklara tecavüzü ağır bir şekilde cezalandırıyor.
Kur'an evlilik yaşını hem erkek hem de kızlar için olgunluk çağına geldikleri yaş olarak bizlere bildiriyor. Nasıl ki bir çocuk ilk konuşmaya başlayınca direkt olarak kongrelerde sunum yapamaz; bir kız çocuğu da adet görmeye başlayınca evlenilebilir demek değildir. Konuşma nasıl ki bir olgunlaşma gerektirir; evlilik de bir olgunlaşma gerektirir. İlk kez yürüyen bir bebek nasıl ki sokaklarda bağımsızca gezemez; ilk adet gören kızlar da direkt olarak evlenemez. Kız adet görüyor diye evlenilebilir demek değildir. Yürüme gibi; konuşma gibi özellikler nasıl ki kişinin olgunlaşması ile tamamlanır, bir kızın evlenebilmesi için de tam olarak olgunlaşması gerekir. Bu da en erken 18 yaş üstüdür. Yani ergenliğin bitmesi ve erişkinliğe giriş döneminde.
Bir soruya cevap;
Soru şudur; asla âdet olmamış ve asla âdet olmayacak olan kadınlara Yüce Allah neden 3 ay bekleme süresi istemektedir?
Cevap;
Yüce Allah ayette bizlere büyük bir işaret vermiştir. Bu da şüpheye düşüldüğü durumlardır. 1400 yıl önce elbette onların elinde USG veya MRI gibi görüntüleme yöntemleri yoktu. Kan testleri yapamıyorlardır. Hatta Kadın Doğum Uzmanlığı bile gelişmemişti. Bu nedenle 1400 yıl önce yaşayan insanlar hayatında hiç âdet görmemiş bir kadının neden hiç âdet görmediğini kesin tanısını koyamazlardı. Bir Kadın Doğum hocası olarak artık şunu söyleyebilirim ki elimizde çok gelişmiş tanı koyma araçları var. Asla ama asla âdet görmemiş kadınların neden âdet görmüyor olduklarını artık anlayabiliyoruz. Bana böyle bir kadın gelse tanısını koyar ve iddet süresinin gerekli olmadığını bildirirdim. Ancak eski insanlar bunu yapamazdı. Bu nedenle bu kadınlarda şüpheye düşmeleri gayet normaldir.
Modern tıp gereçlerinden yoksun olan kimselerin 3 ay iddet süresi beklemesi en mantıklıdır. Hiç âdet görmeyen kadın asla gebe kalamayacağı bir tanı alırsa iddet dönemi olmaz.
Gebe kadınların iddetleri doğum veya düşük yaptıkları anda biter;
Hamile olduğu bilinen kadınların başkası ile evlenebilmesi için iddetleri vardır. Mutlaka gebeliğin sonucu beklenmelidir. Gebelik ya düşük ile sonuçlanır ya da doğum ile. Doğum yaptıkları veya düşük yaptıkları anda (SAT'a göre 20 haftanın altında gebelik kayıpları) iddetleri biter. Hiç beklemeden evlenebilirler.