Yüce Allah aşağıdaki 46:33 ve 50:38 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet

Arapça okunuş

Meal

4541|46|33|أَوَلَمْ يَرَوْا۟ أَنَّ ٱللَّهَ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَلَمْ يَعْىَ بِخَلْقِهِنَّ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحْۦِىَ ٱلْمَوْتَىٰ بَلَىٰٓ إِنَّهُۥ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ

E ve lem yerev ennallâhellezî halakas semâvâti vel arda ve lem ya’ye bi halkıhinne bi kâdirin alâ en yuhyiyel mevtâ, belâ innehu alâ kulli şey’in kadîr.

Görmezler mi ki Allah yarattı gökleri ve yeri; ve değildir yorulur onları yaratmakla; kadîrdir ölüleri diriltme üzerine; evet! Şüphesiz O her şey üzerine kadîrdir/ölçü koyandır.

4666|50|38|وَلَقَدْ خَلَقْنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِى سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ

Ve lekad halaknes semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ fî sitteti eyyâmin ve mâ messenâ min lugûb.

Ve ant olsun yarattık gökleri ve yeri ve ikisi arasındakini altı günde/evrede; ve dokunmadı bize hiçbir yorgunluk.

 

(يَعْىَ) ya’ye kelimesi kökü (عيي) yorgun olmak-yorulmak (to be or become tired), yorulmak-usanmak (weary) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 773 (of 1303)

(لُّغُوبٍ) lugûb kelimesi kökü  (لغب) yorgunluk (fatigue), bitkinlik-dermansızlık-tükenmişlik (exhaustion), halsizlik (lassitude) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1020 (of 1303)

Yüce Allah gökleri ve yeri 6 günde/evrede yarattığını bildiriyor. Ancak bizlere çok çok önemli bir bilgi veriyor. Evreni/evrenleri yaratma eylemi esnasında kendisine hiçbir yorgunluk dokunmadığını açıkça bildiriyor.

Acaba Yüce Allah bize neden böyle bir şeyi bildirdi?

Yüce Allah’ın bu bildirmesinin bir yanlış inanışı düzeltmek için olduğu açık ve nettir. Elbette Tevrat ve İncil Yüce Allah katından indirilmiş ilahi kitaplardır. Ancak Yüce Allah’ın izni dahilinde bu kitapların orijinallerinin kaybolmuş olduğunu görüyoruz. Diğer bir deyiş ile Mûsâ peygambere ve Îsâ peygambere indirilmiş orijinal kitaplar elimizde yok. Ancak daha sonradan duyum ile yazılmış kitaplar elimizde. Bu kitaplarda da bazı yanlışların olduğunu görüyoruz. Bu yanlışlardan bir tanesi Yüce Allah’ın evreni yarattıktan sonra bir gün dinlenmesidir. Aşağıda Tevrat ve İncil’de bu konunun nasıl geçtiği gösterilmiştir.

Tevrat’ta bu konu şu şekilde geçer;

Yaratılış 2

1. Ve gökler ve yer ve onların bütün orduları itmam olundu.

2. Ve Allah yaptığı işi yedinci günde bitirdi; ve yaptığı bütün işten yedinci günde istirahat etti ('he rested').

3. Ve Allah yedinci günü mübarek kıldı, ve onu takdis etti; çünkü Allah yaratıp yaptığı bütün işten o günde istirahat etti (‘he rested’).

Mısır’dan Çıkış 20

8. “Şabat Günü’nü kutsal sayarak anımsa.

9. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın.

10. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB’be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, hayvanların, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız.

11. Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim (‘rested’). Bu yüzden Şabat Günü’nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.

Mısır’dan çıkış 31

17. Bu, İsrailliler’le benim aramda sürekli bir belirti olacaktır. Çünkü ben, RAB yeri göğü altı günde yarattım, yedinci gün işe son verip dinlendim. (’rested’)”

 

İncil’de bu konu şu şekilde geçer;

İbraniler 4

4. Çünkü bir yerde yedinci günle ilgili şunu demiştir: “Tanrı bütün işlerinden yedinci gün dinlendi. (’rested’) ”

 

Elimizdeki Tevrat’ta ve İncil’de geçen Yüce Allah’ın dinlenmesi orijinal kitaplardan yanlış olarak aktarılmıştır. Bu kesindir. Orijinal Tevrat ve İncil’de bu şekilde bir dinlenmenin asla ve asla olamayacağı aşikârdır. İşte Kuran bu düzeltmeyi yapıyor.

Yüce Allah gerçekten dinlenir mi?

Asla! Çünkü dinlenme eylemi bir gücün azalması sonrası tekrar geri kazanılması için yapılan bir eylemdir. Dinlenme varsa güçten çok az da olsa düşme vardır. Matematiksel olarak düşündüğümüzde ne kadar büyük bir sayı olursa olsun sonlu olan bir sayıdan azaltma yapılabilir. Dinlenme eyleminin varlığı Yüce Allah’ın gücünün mutlaka bir sınırının olduğunu gösterir (Haşa!). Oysa Kuran evrenin/evrenlerin yaratılması ile Yüce Allah’a hiçbir bir yorgunluk dokunmadığını bildiriyor. Bu da bize Yüce Allah’ın gücünün sonsuz olduğunu kesin olarak gösterir. Sonsuz bir sayıdan ne çıkarırsanız çıkarın bu sayı yine sonsuz olacaktır. Eksilmeyecektir. 

Gökler ve yerin yaratılışı neden işaret edilmiş olabilir?

Biliyoruz ki 13.8 milyar yıl önce evren tekillikten büyük patlama ile yaratıldı. Yüce Allah'ın evrene verdiği enerji Albert Einstein'ın E=mc2 formülü ile maddeye dönüştü. Evrendeki gördüğümüz tüm madde işte bu enerjiden oluştu. Açıkça anlıyoruz ki evrenin oluşmasında kullanılan enerji Yüce Allah'tan hiçbir şey eksiltmemiştir.      

Böylece açıkça anlarız ki Yüce Allah’ın gücü sonsuzdur ve ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar enerji gerektirirse gerektirsin evrenlerin yaratılışı O'ndan bir şey eksiltmez. Eksiltemez.  

Not: Belki de sonsuzluğun üzerinden sonsuzluklar vardır.   

Kuran’ın milyarlarca insan tarafından okunan Tevrat ve İncil’deki bu yanlışı düzeltmesi ilahi olduğunun en büyük kanıtlarından birisidir.

En doğrusunu Allah bilir.