Yüce Allah’ın dosdoğru yolu ‘sıratel mustakim’ olan Kuran’a ve tüm insanlara düşmanlık eden şeytan: “Artık kesinlikle senin doğru yolunun (Kuran) üzerine oturacağım''

Yüce Allah 1:6 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

6|1|6|ٱهْدِنَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ

İhdinâ s-sırâtel mustakîm.

Kılavuzla bizleri dosdoğru yola.

 

Kendisini müslüman zannetmekte olan milyarlarca insan namazlarında Fatiha suresinin yukarıdaki 6. ayetini okumaktadır.

‘Bizi ilet dosdoğru yola.

Bu ayet bir günde milyarlarca kez okunmasına rağmen anlamı ve özü tam olarak kavranamamıştır. Arapça bilmeyenlerin neredeyse tamamı bu ayetin anlamını bilmeden, neyi ifade ettiğini anlamadan ezbere tekerleme söyler gibi söylemektedir. Arapça bilenlerin çoğunluğu da bu ayetin özüne ulaşamamaktadırlar. Bu ayet ile aralarında bir perde vardır. Aşağıda detaylı olarak anlatılacaktır. 

Kısacası; insanların çoğunluğu bu ayete dokunamamaktadır, tam olarak özünü anlayamamaktadır.

Fatiha süreninin 6. ayetinin anlaşılamamasının tek nedeni vardır. O da şeytandır. Bu kadar net. Şeytan Yüce Allah’ın izni ile Allah’ın ‘s-sırâtel mustakîmdosdoğru yolunun üstüne oturacaktır. Bakın şeytan ne diyor!

Yüce Allah 7:16 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

970|7|16|قَالَ فَبِمَآ أَغْوَيْتَنِى لَأَقْعُدَنَّ لَهُمْ صِرَٰطَكَ ٱلْمُسْتَقِيمَ

Kâle fe bimâ agveytenî le ak’udenne lehum sırâtekel mustekîm(mustekîme).

Dedi: “Öyle ki, doğru yoldan saptırmana karşı beni; mutlak oturup kalırım onlara; senin dosdoğru yoluna.”

   

İnsanlığın düşmanı olan şeytanın en büyük amacını Yüce Allah’ımız bize bildiriyor. Şeytan Yüce Allah’ın dosdoğru yolununsırâtekel mustekîm’ üstüne oturacaktır.

Şeytanın en büyük amacını iyi öğrenmek ve buna karşı korunmak ve önlem almak için Yüce Allah’ın dosdoğru yolusırâtekel mustekîmnedir çok iyi bilinmelidir.

 

Yüce Allah’ın dosdoğru yolus-sırâtel mustakîm’ nedir?

Cevap tek ve nettir. Yüce Allah’ın dosdoğru yolusıratel mustakimKuran’dır.

 

Allah’ın izni ile delillerimizi sunalım;   

Yüce Allah 37:117 ve 37:118 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3903|37|117|وَءَاتَيْنَٰهُمَا ٱلْكِتَٰبَ ٱلْمُسْتَبِينَ

Ve âteynâ humel kitâbel mustebîn(mustebîne).

Ve verdik o ikisine (Musa’ya-Harun’a) kitabı; apaçık beyanlı.

3904|37|118|وَهَدَيْنَٰهُمَا ٱلصِّرَٰطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ

Ve hedeynâ humes sırâtal mustekîm(mustekîme).

Ve kılavuzladık o ikisini (Musa’yı-Harun’u) dosdoğru yola.

 

37:117-118 ayetlerinde muhteşem bir işaret vardır. 37:117 ayetinde kendilerine kitap verilenler Musa peygamber ve Harun peygamberdir. 37:118 ayetinden anlaşılır ki bu peygamberlere verilen kitap onları dosdoğru yola (‘s-sırâtal mustekîm’ (ٱلصِّرَٰطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ)) iletmiştir. Bu kitabın Musa ve Harun peygamberlere verilmiş olan orijinal Tevrat olduğunu biliyoruz.

 

Yüce Allah 2:213 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

220|2|213|كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةً وَٰحِدَةً فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّۦنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلْكِتَٰبَ بِٱلْحَقِّ لِيَحْكُمَ بَيْنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ وَمَا ٱخْتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ بَغْيًۢا بَيْنَهُمْ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِمَا ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ مِنَ ٱلْحَقِّ بِإِذْنِهِۦ وَٱللَّهُ يَهْدِى مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Kanen nasu ummeten vahıdeten fe beasallahun nebiyyine mubeşşirine ve munzirine, ve enzele meahumul kitabe bil hakkı li yahkume beynen nasi fi mahtelefu fih, ve mahtelefe fihi illellezine utuhu min ba'di ma caethumul beyyinatu bagyen beynehum, fe hedallahullezine amenu li mahtelefu fihi minel hakkı bi iznih, vallahu yehdi men yeşau ila sıratın mustakim.

İnsanlar bir tek ümmetti. Allah; onlara, haber verici ve uyarıcı nebiler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda aralarında Hakk ile hükmetmeleri için onlarla beraber Kitap indirdi. Kitap verilenler, kendilerine apaçık kanıtlar gelmesine rağmen, aralarındaki ihtiras nedeniyle onda anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah, iman edenleri kendi izni ile onların üzerinde ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Zira Allah, dileyeni dosdoğru yola iletir

 

2:213 ayetinde kendilerine apaçık kitap gelmesine rağmen kitaba uymayanların durumundan bahsedilmekte. Kitaba uyanların isesıratın mustakim’ olan dosdoğru yola iletildiğini görmekteyiz.

 

Yüce Allah 5:16 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

684|5|15|يَٰٓأَهْلَ ٱلْكِتَٰبِ قَدْ جَآءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ كَثِيرًا مِّمَّا كُنتُمْ تُخْفُونَ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَيَعْفُوا۟ عَن كَثِيرٍ قَدْ جَآءَكُم مِّنَ ٱللَّهِ نُورٌ وَكِتَٰبٌ مُّبِينٌ

Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn(mubînun).

Ey ehli kitap! Muhakkak ki geldi sizlere resulümüz; beyan eder/deklere eder size; kitaptan gizler olduğunuzdan çoğunu; ve vazgeçer çoğundan; muhakkak ki geldi Allah’tan bir nur; ve apaçık bir kitap.

685|5|16|يَهْدِى بِهِ ٱللَّهُ مَنِ ٱتَّبَعَ رِضْوَٰنَهُۥ سُبُلَ ٱلسَّلَٰمِ وَيُخْرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِ بِإِذْنِهِۦ وَيَهْدِيهِمْ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Yehdî bihillâhu menittebea rıdvânehu subules selâmi ve yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Kılavuzlar onunla (kitapla) Allah kimseyi; tabi oldu rızasına onun (Allah’ın); selam/esenlik/güven yollarına; ve çıkarır (kitap) karanlıklardan nura/aydınlığa izniyle onun (Allah’ın); ve kılavuzlar (kitap) onları dosdoğru bir yola.

 

5:15 ayetinde Kuran’a işaret vardır.  5:16 ayetinden anlıyoruz ki dosdoğru yol Kuran'dır. 

 

Yüce Allah 22:54 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2647|22|54|وَلِيَعْلَمَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْعِلْمَ أَنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَيُؤْمِنُوا۟ بِهِۦ فَتُخْبِتَ لَهُۥ قُلُوبُهُمْ وَإِنَّ ٱللَّهَ لَهَادِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Ve li ya'lemellezine utul ılme ennehul hakku min rabbike fe yu'minu bihi fe tuhbite lehu kulubuhum, ve innallahe le hadillezine amenu ila sıratın mustakim.

İlim verilen kimselerin, onun (Kuran) Rabb’inden gelen bir gerçek olduğunu bilmeleri, ona iman etmeleri ve kalplerinin tatmin olması içindir. Allah, inananlara dosdoğru yolu gösterendir.

 

22:54 ayetinde Yüce Allah dosdoğru yolu göstermiştir; Kuran’a iman etmek, onun Allah’tan gelen bir gerçek olduğunun bilinmesi ve bu gerçekle kalplerin tatmin olmasıdır.

 

Yüce Allah 24:46 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

2835|24|46|لَّقَدْ أَنزَلْنَآ ءَايَٰتٍ مُّبَيِّنَٰتٍ وَٱللَّهُ يَهْدِى مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Le kad enzelnâ âyâtin mubeyyinât(mubeyyinâtin), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Ant olsun indirdik ayetler; apaçık beyanlılar; ve Allah kılavuzlar dilediği kimseyi dosdoğru bir yol üzerine.

 

24:46 ayetinde direkt olarak Kuran ile dosdoğru yol arasında bağlantı işaret edilmiş.

 

Yüce Allah 36:2, 36:3 ve 36:4 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3705|36|2|وَٱلْقُرْءَانِ ٱلْحَكِيمِ

Vel kur'anil hakim.

Hikmet içeren Kur'an'a ant olsun.

3706|36|3|إِنَّكَ لَمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ

İnneke leminel murselin.

Kuşkusuz sen, gönderilmiş elçilerdensin.

3707|36|4|عَلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Ala sıratın mustekim.

Dosdoğru yol üzerinde.

 

Bu 3 ayet incelendiğinde şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıktır ki Yüce Allah’ın dosdoğru yolu Kuran'dır. Yüce Allah 36:2 ayetinde önce Kuran’ı işaret etmiş, dikkatleri Kuran’a çekmiştir. Resûlün de Kuran’a tâbi olması nedeni ile dosdoğru bir yol üzerinde olduğu net bir şekilde görülür.

 

Yüce Allah 42:52 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4322|42|52|وَكَذَٰلِكَ أَوْحَيْنَآ إِلَيْكَ رُوحًا مِّنْ أَمْرِنَا مَا كُنتَ تَدْرِى مَا ٱلْكِتَٰبُ وَلَا ٱلْإِيمَٰنُ وَلَٰكِن جَعَلْنَٰهُ نُورًا نَّهْدِى بِهِۦ مَن نَّشَآءُ مِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِىٓ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Ve kezalike evhayna ileyke ruhan min emrina, ma kunte tedri mel kitabu ve lel imanu ve lakin cealnahu nuren nehdi bihi men neşau min ibadina, ve inneke le tehdi ila sıratın mustekim.

İşte böylece sana buyruğumuzdan bir ruh (Vahiy. Allah’tan gelen bilgi) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat onu (Kuran’ı), kullarımızdan dileyen kimseyi doğru yola ileteceğimiz bir ışık yaptık. Kuşkusuz sen, dosdoğru yola kılavuzluk etmektesin.

 

42:52 ayeti çok açıktır. Peygamberimiz kitap nedir, iman nedir bilmezken Kuran ile şereflenmiştir. Kuran dileyen kimseyi doğru yola ulaştıracak olan bir ışıktır. Bir deniz feneri gibi yol gösterir. Dosdoğru yola insanları ulaştırır. Resûl de sadece Kuran’ı işaret etmekte, sadece Kuran’a kılavuz etmekte, dolayısı ile dosdoğru yola kılavuzluk etmektedir.

 

Yüce Allah 43:43 ve 43:44 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4366|43|43|فَٱسْتَمْسِكْ بِٱلَّذِىٓ أُوحِىَ إِلَيْكَ إِنَّكَ عَلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ

Festemsik billezi uhıye ileyk, inneke ala sıratın mustekim.

Öyleyse sen, sana vahyedilene sarılmaya bak. Kuşkusuz sen dosdoğru yol üzerindesin.

4367|43|44|وَإِنَّهُۥ لَذِكْرٌ لَّكَ وَلِقَوْمِكَ وَسَوْفَ تُسْـَٔلُونَ

Ve innehu le zikrun leke ve li kavmik, ve sevfe tus'elun.

O senin için de halkın için de bir öğüttür. Siz ondan sorulacaksınız.

 

43:43-44 ayetlerinde resûlün dosdoğru yol üzerinde olduğu bildiriliyor. Ancak resûl kitap nedir, iman nedir bilmezken dosdoğru yola nasıl girmiştir?

Cevap çok net. Kendisine vahyedilen Kuran’a sarıldığı için (43:43).

 

Şeytan nasıl olur da Kuran’ın üstüne oturur?

Yüce Allah izin verdiği için. Yüce Allah nebilerine vahyederek mesajını insanlara iletmiştir. Bu mesajın özü ilk nebi olan Adem’den son nebi olan Muhammed peygambere kadar aynıdır. İstisnasız olarak şeytan Yüce Allah’ın bu mesajı üstüne oturmuştur. Şeytanın Tevrat ve İncil’in mesajını nasıl saptırdığını ve milyarlarca insanı Yüce Allah'ın has dininden nasıl çıkardığını görmekteyiz.

Son nebi olan Muhammed peygamberin resûl olarak getirdiği Kuran ise kendisinden önceki kitaplardan farklıdır. Yüce Allah insanlığa mesajını son kez göndermiştir. Son mesaj olan Kuran’ı koruyacağını da bildirmiştir. Yüce Allah Kuran’ı korumamış olsaydı insanlar evrenin yok olma gününe kadar doğru yolu bulamazlardı. Asla şansları olmazdı.

Ancak şeytan Kuran var diye boş durmamaktadır. Şeytan sadece Hristiyanlar veya Yahudiler ile uğraşmamaktadır. Onun amacı tüm insanları saptırmaktır. Bu nedenle Kuran ile de uğraşacaktır. Kuran’ın Yüce Allah’ın dosdoğru yolu olduğunu biliyoruz.

 

Şeytan Kuran’ın kendisine müdahale edemediğine göre başka hangi yollar ile Kuran’ın mesajını saptırabilir?

Cevap: Kuran’ın astlarından kitaplar ortaya çıkarıp, insanların Kuran yerine bu kitaplara iman etmelerini sağlayarak.

Gerçek maalesef budur. Kendilerini müslüman olarak tanımlayan milyarlarca insan Yüce Allah’ın dosdoğru yolu olan Kuran yolunda değildir. Kendilerini Kuran yolunda sanmaktadırlar ancak durum kendilerinin düşündüğü gibi değildir. Bu kişiler ancak Kuran’ın astlarından olan kitaplara iman etmektedirler.

Kuran’ın astlarından olan kitaplar hadis kitaplarıdır. Kuran’a göre hayatlarını düzenlemek yerine yalan yanlış bilgilerle dolu olan, Allah ve peygamberi üzerine yalanlar içeren, Allah’tan geldiği kesin olarak asla ispat edilemeyecek olan, zan içeren bu kitaplara iman etmektedirler.

Bu noktada mezhepler, şeyhler, tarikatlar peşinde giden tüm insanlar da Yüce Allah’ın dosdoğru yolu olan Kuran'dan uzaktır.  

Allah'ın adaleti sonsuzdur. Şeytana aldatma izni verilmiştir. Müslüman olduğunu iddia eden anne ve babanın çocuğu olarak doğduğu için kimse torpilli değildir, kimse ayrıcalıklı değildir. Herkes aklını çalıştırarak şeytanın aldatmasını görüp bir an önce sadece Kuran demelidir. Hayatını sadece Kuran'a göre şekillendirmelidir.   

 

Sonuç olarak;

Yüce Allah’ın dosdoğru yolu sadece Kuran’dır.

Lütfen dikkat edin;

Sadece Kuran

Şeytanın aldatmacasına karşı uyanık olmamız gereklidir. Şeytanın Kuran’ın mesajını saptırmaya çalışacağını asla unutmamalıyız.

Din konusunda Kuran haricindeki kaynaklar şeytan öğretileridir.  

Not: 'Biz Kuran'ın astlarından olan kitaplara bizi Allah'a daha çok yaklaştırsın diye iman ettik, inandık, rehberimiz ettik; bizim niyetimiz çok temizdi.' demek kimseyi kurtarmaz. Herkes aklını çalıştırmalıdır. Kuran'ın mesajını kim ve ne engelliyorsa o şeytandandır. 

Yüce Allah hepimizi şeytanın bu aldatmacasından korusun. ‘Sıratel mustakimdosdoğru yolu olan sadece Kuran'a  iletsin ve orada sabit kılsın. 

 

En doğrusunu Allah bilir.