Şerefli Kur’an’ımıza göre; hayır!
Yüce Allah Müddesir suresinde insanları 19 sayısı temelli bir fitneye; bir sınava, bir testte sokacağını bildirmiştir. Bu testin amaçları 31. ayette tebliğ edilmişti.
Kur’an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
5524|74|31|وَمَا جَعَلْنَآ أَصْحَٰبَ ٱلنَّارِ إِلَّا مَلَٰٓئِكَةً وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ إِلَّا فِتْنَةً لِّلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لِيَسْتَيْقِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ وَيَزْدَادَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِيمَٰنًا وَلَا يَرْتَابَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْمُؤْمِنُونَ وَلِيَقُولَ ٱلَّذِينَ فِى قُلُوبِهِم مَّرَضٌ وَٱلْكَٰفِرُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلًا كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهْدِى مَن يَشَآءُ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَ وَمَا هِىَ إِلَّا ذِكْرَىٰ لِلْبَشَرِ Ve mâ cealnâ ashâben nâri illâ melâiketen ve mâ cealnâ ıddetehum illâ fitneten lillezîne keferû li yesteykınellezîne ûtûl kitâbe ve yezdâdellezîne âmenû îmânen ve lâ yertâbellezîne ûtûl kitâbe vel mu’minûne, ve li yekûlellezîne fî kulûbihim maradun vel kâfirûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâ, kezâlike yudıllullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ, ve mâ ya’lemu cunûde rabbike illâ hû, ve mâ hiye illâ zikrâ lil beşer. Ve yapmadık ateş ashabını meleklerden başka ve yapmadık onların sayısını bir sınav-bir test-bir deneme-bir imtihandan başka gerçeği örtüp-gizleyip-inkâr eden kimseler için; mutlak kesin olarak bilsinler kendilerine kitap verilmiş kimseler; ve daha da artsın-daha da büyüsün-daha da gelişsin inanan kimselerin imanı ve kuşkulanıp-şüphelenmesinler kendilerine kitap verilmiş ve inanmış kimseler; ve desin kalplerinde bir hastalık bulunan kimseler ve gerçeği örtüp-gizleyip-inkâr edenler “Ne arzu edip amaçlar Allah bu misal yoluyla?” Böylelikle saptırır Allah dilediği kimseyi ve doğru yola iletir dilediği kimseyi; ve kimse bilmez Rabbinin ordularını O'nun dışında; ve değildir o insanoğlu için bir öğüt dışında. |
5528|74|35|إِنَّهَا لَإِحْدَى ٱلْكُبَرِ İnnehâ le ıhdel kuber.Doğrusu o, mutlaka biridir büyüklerden. |
5529|74|36|نَذِيرًا لِّلْبَشَرِ Nezîren lil beşer.Bir uyarıcıdır insanoğlu için. |
5530|74|37|لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَتَقَدَّمَ أَوْ يَتَأَخَّرَ Li men şâe minkum en yetekaddeme ev yeteahhar.Sizlerden öne geçip üstün olmayı yahut tereddüt edip geride kalmayı arzulayan kimseler için. |
- Gerçeği örtüp-gizleyip-inkâr eden kimselerin ikna olmaları için. (74:31)
- Kendilerine kitap verilmiş kimselerin mutlak kesin olarak bilmesi için. (74:31)
- İnanan kimselerin imanının daha da artması-daha da büyümesi-daha da gelişmesi için. (74:31)
- Kendilerine kitap verilmiş ve inanmış kimselerin kuşkulanıp-şüphelenmemesi için. (74:31)
- İnancı sakat olanlara (kalplerinde hastalık olan münafık ve müşriklere) ve inkârcılara (kafirlere) “Ne arzu edip amaçlar Allah bu misal yoluyla?” dedirtir (74:31).
- Mutlaka biridir büyüklerden. (74:35)
- Bir uyarıcıdır insanoğlu için. (74:36)
- Öne geçip üstün olmayı yahut tereddüt edip geride kalmayı arzulayan kimseleri birbirinden ayırır. (74:37)
Dikkat edilirse 19 sayısı temelli sınavla ilgili en son işaret 37. ayette görülmektedir. Bu ayeti dikkatli bir şekilde analiz ettiğimizde Rabbimizim işaretini rahatlıkla görürüz. 19 mucizesine tanık olanlar Rableri katında kademe alırlar; Rableri katında kıdem alırlar, Rableri katında yükselirler. 19 sınavından geçemeyenlerse geride kalırlar. Kıdem ve kademe kazanamazlar. Ancak 19 sınavından geçemeyenler cehenneme gidecektir diye asla bir şey söylenemez. Kısacası 19 mucizesine tanık olmak Yüce Allah katında kıdem almayı sağladığı için cennete gitme olasılığını yükseltir. Cehenneme gitme riskini azaltır.
Cennete gitmenin minimum kriterlerini Yüce Allah’ımız bizlere bildirmiştir.
Kur’an Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
69|2|62|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Doğrusu iman etmiş kimseler; ve yahudi olmuş kimseler; ve nasrânî/hristiyanlar; ve sabiîler; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe; ve yaptı düzeltici/iyileştirici/barışa yönelik işler; öyle ki, onlaradır ecirleri/karşılıkları onların; Rablerinin katında/indinde; ve yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler. |
2610|22|17|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلصَّٰبِـِٔينَ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلْمَجُوسَ وَٱلَّذِينَ أَشْرَكُوٓا۟ إِنَّ ٱللَّهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ شَهِيدٌ İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîne ven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrekû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), innallâhe alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun). Doğrusu, iman etmiş kimseler; ve yahudi olmuş kimseler; ve sabiîler; ve nasrânî/hristiyanlar; ve mecûsîler; ve ortak koşmuş/müşrik olmuş kimseler; doğrusu Allah ayırır arasını onların diriliş günü; doğrusu Allah her bir şey üzerine bir şahittir/bir tanıktır. |
738|5|69|إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَادُوا۟ وَٱلصَّٰبِـُٔونَ وَٱلنَّصَٰرَىٰ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحًا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiûne ven nasâra men âmene billâhi vel yevmil âhıri ve amile sâlihan fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne). Doğrusu iman etmiş kimseler; ve yahudi olmuş kimseler ve sabiîler ve nasrânî/hristiyanlar; kim iman etti Allah'a ve ahiret gününe; ve yaptı düzeltici/iyileştirici/barışa yönelik işler; öyle ki, yoktur bir korku onlar üzerine; ve onlar hüzünlenmezler. |
Kimselerin
- Ecirleri/karşılıkları Rableri katındadır/indindedir.
- Bir korku yoktur onlara.
- Hüzünlenmezler.
- Müşriklerle araları ayrılır.
Demek ki şu kimseler cehenneme girmez;
- Yüce Allah’a iman etmek.
- Ahiret gününe iman etmek
- Düzeltici/iyileştirici/barışa yönelik işler yapanlar.
- Şirk günahını işlememişler.
Açık ve net olarak görülür ki cennete girmek kolay değildir. İlk şart müşrik olmamaktır. Yani Yüce Allah’ın astından ilahlar edinmemektir. Sadece Yüce Allah’ı ilah olarak edinmektedir. 2. şart ise ahiret gününe yani yargılama gününe iman etmektedir. Sadece iman etmek değildir. Yargılama yapılacağını bilerek ona göre salih amel yapmaktır.