Allah elçileri bir araya getirdiği gün der: “Ne cevap verildi size?”; Derler: “Bilgimiz yok bizim, şüphesiz sensin bilen gizlileri sen”

5:109 ayetinde Yüce Allah şu şekilde buyurmaktadır.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

778|5|109|يَوْمَ يَجْمَعُ ٱللَّهُ ٱلرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَآ أُجِبْتُمْ قَالُوا۟ لَا عِلْمَ لَنَآ إِنَّكَ أَنتَ عَلَّٰمُ ٱلْغُيُوبِ

Yevme yecmeullâhur rusule fe yekûlu mâzâ ucibtum kâlû lâ ilme lenâ inneke ente allâmu l-guyûb.

Bir araya getirdiği gün Allah resûlleri/elçileri; öyle ki der (Allah): “Ne cevap verildi sizlere?”; dediler: “Yoktur bilgimiz bizim; doğrusu sen; sensin bilen gaybı/görünmeyeni/gizliyi

(ٱلْغُيُوبِ) l-guyûb kelimesi kökü (غيب) gizli (hidden), saklı-görünmeyen (invisible, concealed) anlamındadır.  Hans Wehr 4th ed., page 806 (of 1303). Ayette çoğul olarak kullanılmıştır.

Ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki Yüce Allah elçileri de diriliş gününde toplayacaktır. Yüce Allah’ın onlara çok ilginç bir sorusu olacaktır. Yüce Allah tabii ki verecekleri cevabı bilmektedir. Ancak bildiği cevabı onların dilinden ileterek bize bir öğüt vermektedir. 

Elçilere getirmiş oldukları mesajın akıbetini sormaktadır. Kuran ele alındığında örneğin peygamberimiz 1400 yıl önce bize Kuran’ı getirdi, Tevrat ve İncil için de aynı durum söz konusu. Ancak elçiler vefat ettirildikten sonra bile yeryüzünde yaşayan insanlar onların getirmiş olduğu mesaja halen muhatap olmaktadırlar. Hatta bu evrenin yok olmasına kadar da muhatap olacaklardır. İşte Yüce Allah elçiler vefat ettirildikten sonra mesaja muhatap olacak kişilerin durumunu sormaktadır. Elçiler yaşıyorken zaten getirmiş oldukları mesaja verilen cevabı biliyorlardı.  

Ayetten anladığımıza göre vefat ettikten sonra peygamberin Dünya ile bağlantıları kesilmektedir. Onlar da bir beşer olup görevleri Yüce Allah’ın mesajını hayatta oldukları dönemde iletmektedir. Ne eksik, ne fazla. İçinde yaşadıkları topluma, yaşadıkları dönemde insanlığa getirmiş oldukları mesajın akıbetini vefat ettikten sonra bilememektedirler. Ayette l-guyubi kelimesi çoğuldur ve gaybleri anlamındadır. Gelecek de bilinmez olduğu için gayb olarak tanımlanır.

Not: 5:109 ayeti ile 25:30 ayetinin çeliştiği yönünde bir algı olabilir. Peygamberler 'bilgimiz yok bizim' derken Muhammed peygamberimiz ümmetinin Kuran'ı terk ettiğini nereden biliyor sorusu akla gelebilir.

Cevap;

Peygamberler öldüklerinde evrenle bağlantıları kopar. Aynen diğer insanların bağlantısının koptuğu gibi. Ölümlerinden sonra evrende yaşanmış olayları bilemezler. Getirdikleri mesaja insanların ne cevap verdiklerini bu nedenle bilemezler. 5:109’da bunu bildiriyorlar zaten.

Ahiret evreninde peygamberler yargılamaya şahit (tanık olsun diye) olarak getiriliyorlar. Yüce Allah o esnada Dünya’da yaşanmış olan tüm olayları ortaya döküyor. Elçiler de bunu o esnada görüyor ve anlıyor.

İşte Muhammed peygamberimiz ahiret evreninde ümmetinin Kuran’ı terk ettiğini Yüce Allah’ın göstermesi ile öğreniyor. Durumu ahirette öğreniyor. Böylece 25:30 ayetindeki durum bildirir cümlesini söylüyor.

 

En doğrusunu Allah bilir.