Notice: stream_get_contents(): Read of 8192 bytes failed with errno=13 Permission denied in D:\xampp\kuranmucizeler\libraries\src\Cache\Storage\FileStorage.php on line 126

Notice: stream_get_contents(): Read of 8192 bytes failed with errno=13 Permission denied in D:\xampp\kuranmucizeler\libraries\src\Cache\Storage\FileStorage.php on line 126

Notice: stream_get_contents(): Read of 8192 bytes failed with errno=13 Permission denied in D:\xampp\kuranmucizeler\libraries\src\Cache\Storage\FileStorage.php on line 126
Bir dayanak-bir dinlenme mekânı olan yer, yanan bir lamba, sıkanlardan bolca akan bir su, sabitleyici kazıklarlar olan dağlar, gece-gündüz: Üstümüze bina edilen yedi sağlam neresi?

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

5676|78|6|أَلَمْ نَجْعَلِ ٱلْأَرْضَ مِهَٰدًا

E lem nec’alil arda mihâdâ.

Yapmadık mı yeri (Dünya gezegenini) genişletilmiş bir dayanak-bir dinlenme mekânı?

5677|78|7|وَٱلْجِبَالَ أَوْتَادًا

Vel cibâle evtâdâ.

Ve dağları sabitleyici kazıklar.

5678|78|8|وَخَلَقْنَٰكُمْ أَزْوَٰجًا

Ve halaknâkum ezvâcâ.

Ve yarattık sizleri çiftler halinde.

5679|78|9|وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا

Ve cealnâ nevmekum subâtâ.

Ve yaptık uykunuzu bir dinlenme.

5680|78|10|وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا

Ve cealnel leyle libâsâ.

Ve yaptık geceyi bir örtü.

5681|78|11|وَجَعَلْنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشًا

Ve cealnen nehâre meâşâ.

Ve yaptık gündüzü bir geçimlik.

5682|78|12|وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا

Ve beneynâ fevkakum seb'an şidâdâ.

Ve bina ettik üstünüze yedi sağlam.

5683|78|13|وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا

Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ.

Ve yaptık yanan bir lamba.

5684|78|14|وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلْمُعْصِرَٰتِ مَآءً ثَجَّاجًا

Ve enzelnâ mine l-mu’sırâti mâen seccâcâ.

Ve indirdik sıkanlardan (bulutlar) bolca akan bir su.

 

(مِهَٰدًا) mihada kelimesi kökü (مهد) eşit-düz bir şekilde sermek-genişletmek-yaymak (spreas out evenly), düzlemek (smooth), yol döşemek (pave a road), düzenleme-hazırlamak (arrange), kolaylaştırmak (to make easy), hazırlamak-hazır hale getirmek (prepare-make ready), yatak yapmak (make bed), dinlenme-dayanak yeri (resting place), yatak (bed), bağır-sine (bosom), beşik (cradle) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1089 (of 1303)

(أَوْتَادًا) evtaden kelimesi kökü (وتد) sabitlemek-fikse etmek (fix), güvenli hale getirmek (secure), çivilemek-kazıkla sabitlemek (peg), raptiye (pin), kazık (stake) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1227 (of 1303)

(سُبَاتًا) subaten kelimesi kökü (سبت) dinlenmek (rest), hareketsiz (motionless), inaktif (inactive), letarji (lethargy) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 457 (of 1303)

(وَهَّاجًا) vehhacen kelimesi kökü (وهج) şiddetli ateş yakmak, ateş tutuşturmak, yakarak ısıtmak anlamındadır. Lane's Lexicon, page 3031 (of 3039)

(ٱلْمُعْصِرَٰتِ) kelimesi kökü (عصر) sıkıştırmak-basmak (press), sıkıştırmak-üzüm veya zeytin sıkmak (squeeze), sıkmak, çamaşır sıkmak (wring), kompres yapmak-sıkıştırmak-bastırmak (compress), sıkıştırıcı (squeezer), yağ sıkıştırıcısı (oil press) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 721 (of 1303)

 

Bu ayet grubunda birçok işaretler var.

78:6 Yapmadık mı yeri (Dünya gezegenini) genişletilmiş bir dayanak-bir dinlenme mekânı?

Kuran’a göre Dünya gezegenimiz 2 günde yaratılmıştır. Evrenimiz ise 6 günde. Evren 13.813 milyar yaşında olduğuna göre 2 gün 4.6 milyar yıl eder ki bu da Güneş sistemimiz ve Dünya’nın yaşının bilimsel verileri ile tam olarak uygundur. Büyük patlamadan ‘Big Bang’ sonra 4 gün içinde yani 9.2 milyar yıl içinde yaşam için gerekli olan atomlar, su ve basit organik moleküller samanyolu galaksimiz içindeki bir yerdeki dumanda hazır edilmiştir. 4 gün ‘9.2 milyar yıl’ içinde demir ve demirden daha hafif elementler süpernova patlamaları sırasında, demirden daha ağır elementler ise kinolova denilen 2 nötron yıldızının çarpışması ile oluşmuştur.

Tarık yıldızı (Pulsar-Vuruşlu yıldız, Nötron yıldızı): İnsan neden yaratıldığına bir baksın-Süpernova patlaması

Tarık yıldızı (Pulsar-Vuruşlu yıldız, Nötron yıldızı): İnsan neden yaratıldığına bir baksın

Daha sonra hayatın oluşması için her türlü atomu içeren bu dumana Yüce Allah yönelmiş ve emretmiştir. Bu dumanı yerçekimi marifeti ile sıkıştırmış ve Güneş ilk kez bir T-Tauri yıldızı olarak parlamıştır. Daha sonra füzyon reaksiyonu ile kendi ışığını ve ısısını yaymıştır. Güneş’in etrafına yayılan madde molozları bir disk haline ‘protoplanetary disc’ gelmiştir. Bu diskteki çok küçük parçacıkların-maddelerin birleşmesi ile gezegenler ortaya çıkmıştır. Daha sonra bu gezegenlerin atmosferleri oluşmuştur. Yüce Allah bu dumanı yedi gökçoklu gök’ olarak 2 günde yani 4.6 milyar yılda düzenlediğini bildiriyor. Bu gökler gezegenlerin gökleridir. Gezegenlerin ve uydularının atmosferidir. Her göğe görevini emretmiştir. Yakın-alçak göğü de yani Dünya atmosferini de Güneş’ten fırlatılan bozguncu şeytanlardan ‘kozmik zararlılar’ korumuştur. Kutup ışıkları ile de süslemiştir. 

Dünya’nın 2 günde yaratılması; Dünya’nın yaratılması için gerekli olan tüm maddelerin (gıdaların) 4 günde hazırlanması

Dünya’nın yuvarlatılarak genişletilmesi-büyütülmesi-yörüngesindeki her şeyi temizlemesi

Yakın göğün korunması ve süslenmesi: Şeytanlar için fırlatma-taşlama alanları, şeytanların terbiye edilmesi

Dünya’mızın oluşum süreçleri düşünüldüğünde Yüce Allah’ın 78:6 ayetindeki bildirdiği ‘genişletilmiş dayanma yeri-dinlenme yeri’ daha iyi anlaşılır. Yüce Allah duman halindeki bir şeyden üzerinde yürüyüp yaşayabileceğimiz, kendisine dayanıp yaşamımızı sürdürebileceğimiz bir yer oluşturmuştur.   

   

78:7 Ve dağları sabitleyici kazıklar.

Yeryüzünde sıradağlar ve normal dağlar vardır. Bu dağların birer kazık gibi yere sokulduğunu buyurmaktadır Yüce Allah. Gerçekten de modern bilimsel gerçekler göstermiştir ki dağların kökleri kendi yüksekliklerinden 5-6 kat daha uzun şekilde yerin içine kazık gibi sokulmuştur. Sıradağların kökleri ise yüzlerce kilometre derine inmektedir. Bu sıradağlar tektonik tabakaların birbirlerine çarpma enerjisini depolarlar ve aralıklı olarak salarak deprem oluştururlar. Ancak yeryüzünde sürekli olarak deprem olmasını engellerler. Sıradağlar olmamış olsaydı yeryüzü sürekli olarak ‘her dakikaküçük depremler ile sarsılacaktı. Ancak sıradağlar bu enerjisi depolarlar ve aralıklı olarak salarlar.

Yeryüzündeki sabitleyiciler (‘Revasiye’): Kıtaların birbirine çarpması sonucu oluşan sıradağlar ve kökleri.

 

78:8 Ve yarattık sizleri çiftler halinde.

Bu noktada 2 işaret vardır. 1. işaret insanların kadın ve erkek olarak çiftler şeklinde yaratılmasıdır. 2. işaret ise her şeyin çiftler olarak yaratılmasıdır.

51:49 Öğüt almanız için de her şeyi çiftler halinde yarattık.

Bu noktada süpersimetri devreye girer.

Süper-Simetri (M-Teorisi, Süper-Sicim Teorisi) ve Kuran

 

78:9-10-11 Ve yaptık uykunuzu bir dinlenme. Ve yaptık geceyi bir örtü. Ve yaptık gündüzü bir geçimlik.

Bu ayetlerde hiç şüphe yoktur ki gece ve gündüzün oluşmasına işaret vardır. Yani direkt olarak Dünya gezegenine işaret vardır.

Dünyanın yuvarlak olduğuna, gece-gündüzün dönme hareketi ile oluştuğuna çok ilginç bir işaret: Aşırı stres altındaki bir kişinin el hareketindeki sır.

Güneş’in Ay’ı sürüklemesi, Dünya’nın kendi etrafında dönerek gece ve gündüzü oluşturması, gecenin gündüzün önüne geçememesi

 

78:12 Ve bina ettik üstünüze yedi sağlam.

Bu ayeti iyi anlamak için bir sonraki 2 ayeti iyi incelemek gerekir. Bir sonraki ayetlerde;

 

78:13 Ve yaptık yanan bir lamba.

(وَهَّاجًا) vehhacen kelimesi ile işaret edilen lambasiracenGüneş’tir. (وَهَّاجًا) vehhacen kelimesi bir şeyin direkt olarak yakılmasıdır. Bu yakılma sonucu ısı ve ışık oluşmasıdır. Güneş’teki yanma da füzyon yanmasıdır. Güneş aslında büyük bir ocaktır. Bu ocağın yakıtının çoğunluğunu hidrojen, helyum gibi atomlar oluşturur. Güneş gerçekten kor şeklinde yanmaktadır aslında. Isısı milyonlarca dereceye çıkmaktadır. Bu yanma ile inanılmaz ısı ve ışık ortaya çıkar. Bu yanan lamba Güneş sistemindeki her şeyi aydınlatır ve ısıtır.

 

78:14 Ve indirdik sıkanlardan (bulutlar) bolca akan bir su.

Bu ayette de büyük işaretler vardır.

Kısaca bulutların oluşumu;

Yüksek hava basınçlı yerlerden düşük hava basınçlı yerlere doğru horizontal (yeryüzüne yatay) hava akımı oluşur. Bu hava akımlarına yatay rüzgâr denir.  Bu rüzgarlar önlerindeki buharlaşmış su ve çok çok küçük toz parçacılarını taşırlar. Hava basıncının dengelendiği yere gelince rüzgârın yönü yukarıya çevrilir. Buna vertikal-dik rüzgâr denir. Bu dik rüzgârlar buharlaşmış su ve çok çok küçük toz parçacıklarını atmosferde yükseltir. Her bir toz parçacığının etrafına su yoğunlaşır. Ortalama 0.02 mm çapında olan bu su damlacıkları atmosferde yükselir. Milyarlarca su damlacığı topluluğuna bulut diyoruz.

Bulutlardan yağmurun çıkması nasıl oluyor?

Gökyüzünde gördüğümüz bulutlar çapları 0.02 milimetre olan su damlacıkları içerir. Bu damlacıklar hafif oldukları için yeryüzüne düşemezler. Bu su damlacıklarının büyüklüğünün ve ağırlığının artması gereklidir. Bu da suyun toz çekirdeği çevresinde daha da yoğunlaşması ile olması beklenir. Ancak su yoğunlaşması toz parçacığının etrafında ilk oluşurken hızlı olmakla birlikte, damlacığın büyüme süresince bu yoğunlaşma çok yavaş olmaktadır. Bu noktada bu su damlacıklarını büyüyüp ağırlaşmasında farklı bir mekanizma devreye girer.     

Bu da bulut içinde türbülans akımlarıdır. Bu türbülans bulutta sıkışmalara neden olur. Bu sıkışma su damlacıklarını birbiri ile çarpışmalarına neden olur ve çarpışan su damlacıkları birleşerek büyüklükleri ve ağırlıkları artar. Ağırlaşan ve 3 mm çapa ulaşan su damlacıkları yağmur damlası olarak buluttan ayrılır yeryüzüne hızla düşer. Yağmurun buluttan yağma mekanizması olan bu teoriye Longmuir’un çarpışma kaynaşma teorisi ‘Longmuir's collision and coalescence theory’ denir.

bulutlar sikanlar yagmurun yagmasi yedi saglam

Kısacası; bulut içindeki türbülans bulutta sıkışmalara neden olduğu için buluttan yağmur çıkar. Nasıl bir ki bir üzümü veya zeytini sıktığımızda yağı çıkıyor, bulut içindeki bu türbülans da bulut içinde bir sıkıştırma yaparak buluttan yağmur yağmasına neden olur.

Konu ile çok detaylı bilgi için;
Bulutların oluşumu ve yağmurun yağması

Bu incelemelerden sonra üstümüze bina edilen yedi sağlamın ne olduğunu tahmin edelim;

Yukardaki ayetleri hızlıca bir bütün olarak okuduğumuzda;

İşaret edilenler;

  • Yer ‘Dünya gezegeni’
  • Yere kazık gibi sokulmuş dağlar
  • İnsanların yaratılışı
  • Gece ve gündüzün oluşması yani Dünya gezegeninin kendi etrafında dönmesi
  • Güneş ve onun yanması
  • Bulutlar ve sıkma ile yağmurun yağması.

Bütün bunlar düşünüldüğünde konu bütünlüğü açısından yedi sağlamın Dünya atmosferi olması gereklidir.

Şöyle ki; ayetlerde gece ve gündüzün bizlerin rahat yaşaması için düzenlendiği işaret ediliyor. Dünya atmosferi olmasa gece ile gündüz arasında inanılmaz sıcaklık farkı olurdu. Gündüz Güneş gören yüzü 121 derece olurdu. Gece olduğunda ise sıcaklık birden bire -157 dereceye inerdi.

Dünya atmosferi olmasa Dünya yüzeyinde su olamazdı. Tabii ki bulutlar ve yağmurlar da olamazdı.

Güneş'ten gelen ısı ve ışık ile fotosentez yapan bitkiler ve bazı bakteriler Dünya atmosferini insanlar için yaşanabilir kılmıştır.

Dünya atmosferi olmasa insanların yaratılışı da olamazdı.

Bütün bular düşünüldüğünde yedi sağlam olanın Dünya atmosferi olması en mantıklı yaklaşımdır.

 

Dünya atmosferi yedi sağlam olabilir mi?

Kuran’da 7 kelimesi sayı olarak tam 7’yi de gösterebilir ama çokluğu da gösterir. Örneğin çölde kendisine iyilik yapan birine bir kişi Arapça  ‘sana Allah sevap versin’ der. Buradaki 7 sayı olarak değil 7’den fazla olarak çok versin, katmerli versin demektir. Çokluğu gösterir

Bu açıdan bakıldığına Dünya atmosferinin çoklu sağlam tabakaları işaret edilmiş olmalıdır. Çünkü Ay’a gidişin işaret edildiği aşağıdaki ayetlerde atmosferin tabakalar haline olduğunda işaret vardır.

Yüce Allah 84:18 ve 84:19 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

5900|84|18|وَٱلْقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ

Vel kameri izet tesak.

Ve toplandığı zaman Ay'a

5901|84|19|لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ

Le terkebunne tabakan an tabakın.

Siz, mutlaka tabakadan tabakaya binip-gideceksiniz.

 

Bu iki ayette 1969 yılında roket ile tabakadan tabakaya geçerek Ay'a gidileceği bildirilmiştir. Bu çoklu tabakalar Dünya atmosferinin tabakaları olmalıdır. Bu tabakaların sağlam olduğu bildiriliyor.

Atmosferin sağlam olması neyi ifade eder?

Sağlam olması stabil-dengeli-düzenli olması demektir. 4.6 milyar yıl önce Dünya gezegeninde hiç atmosfer yoktu. Atmosferin yanardağ püskürmelerindeki gazlar nedeni ile oluştuğu düşünülüyor. İlk atmosfer hidrojen sülfit ve metan gibi gazları içeriyordu. Karbondioksit miktarı günümüz atmosferinden 10-200 kat daha fazlaydı. 2.7 milyar yıl önce Dünya okyanuslarında evrim süreci ile ‘cyanobacteria flourished’ isimli bir bakteri oluştu. Bu bakteri karbondioksitten oksijen atomunu su ve Güneş ışığı kullanarak söktü ve Dünya atmosferine serbest oksijen saldı. 300 milyon yıl boyunca oksijen salgılayarak Dünya atmosferini gününüzdeki oksijen oranı olan %21'e getirdi. 

Dünya atmosferinin kimyası çok çok stabildir. O kadar stabildir ki milyarlarca yıl boyunca değişmeden kalmış ve insanlar dahil tüm canlıların yaşayabileceği bir kimyasal ortam oluşturmuştur.

Dünya atmosferinin sağlam kalmasının bir nedeni de sürekli temizlenmesidir. Bu temizlemeyi hidroksi radikalleri ‘Hydroxyl radical (OH)’ yapar. Doğal bir deterjan olan bu radikal atmosferdeki kirletici kimyasalları yok eder.

Dünya atmosferi basınç açısından da çok stabildir. Atmosferde yükseldiğimizde hava basıncı düşer. Everest dağına çıktığınızda bile basınç o kadar az olur ki yeterli havayı solumak için özel ekipmanlar gereklidir.

Bütün bunlar düşünüldüğünde Dünya atmosferinin sağlam olduğu anlaşılır. Hatta Güneş'ten fırlatılan kozmik parçacıklara ve radyosyona karşı da koruması vardır.  

Atmosferin çoklu tabakaları;
Dünya atmosferi sıcaklık değişimlerine göre 5 ana tabakaya ayrılmıştır.

  • Ekzosfer
  • Termosfer
  • Mezosfer
  • Stratosfer
  • Troposfer

Bunlardan ayrı olarak manyotosfer alanı vardır ki atmosferi Güneş’ten fırlatılan bozguncu kozmik zararlılara karşı korur.

Ayrıca ayrı bir tabaka sayılmasa da iyonosfer tabakası da mevcuttur. Bu tabaka D, E ve F tabakalarından oluşur.

Çok yakın zamanda Dünya atmosferinin yeni bir tabakası daha keşfedildi. Bu tabaka SOHO uzay aracının çalışmaları sonucunda keşfedildi. Bu tabaka Dünya’dan 630.000 km uzaklığa ulaşıyor. Adına ‘geocorona’ deniyor ve hidrojen bir zarf gibi sarıyor. Hatta Ay bile bu atmosfer tabaksının içinde bulunuyor.

Görüldüğü gibi Dünya atmosferi çoklu tabakalardan oluşmuştur. Üstümüze bina edilen bu yedi (çoklu) sağlam Dünya atmosferimizin tabakalarıdır.

En doğrusunu Allah bilir.