51:7 ayetinde Rabbimiz şu şekilde buyurmaktadır.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
4680|51|7|وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلْحُبُكِ Ves semâi zâti l-hubuki. Ant olsun göğe; dokumalar/örgüler/yörüngeler sahibi. |
Bu ayette 2 bilimsel işaret vardır.
- Ayetteki (حُبُكِ) Hubuki kelimesi yollar-yörüngeler anlamındadır. Yüce Allah gökyüzünü işaret etmiş ve orada yörüngeler oluşturduğunu 1400 yıl önceden bize bildirmiştir. Gerçekten de artık modern bilim ile yıldızların galaksi içinde galaksilerin merkezinde olan dev kara delikler marifeti ile belirli bir yörüngede döndüklerini; Yine yıldızlar etrafında gezegenlerin belirli yollar-yörüngelerde döndüklerini; Galaksilerin bile belirli yollarda-yörüngelerde hareket ettiklerini çok net olarak biliyoruz. Gökyüzündeki hiçbir şey durağan değildir. Hepsi belirli yollarda hareket etmektedir. Albert Einstein ilk teorisinde evrenin durağan olduğunu kabul etmiş fakat daha sonra Edwin Hubble’ın evrenin genişlediğini keşfetmesi ile bu fikrinden vazgeçmek zorunda kalmış ve bunun kariyerindeki en büyük hata olduğunu belirtmiştir. Kuran’a göre ise evren yollar ve yörüngeler ile donatılmıştır. Evren içindeki her şey kendine has yollarda-yörüngelerde hareket etmektedir.
- Ayetteki (حُبُكِ) Hubuki kelimesinin farklı anlamları da vardır. Bu kelimenin kökü (حبك) (habk) olup sıkı dokumak (weave tight), örmek (braid), (plait*hair=saç örmek gibi), bir ipi bükmek (twist*rope), birbirine geçmiş (interlaced), birlikte dokunmuş (interwoven) gibi anlamları vardır. Kelimenin bu anlamları birlikte düşünüldüğünde bu kelimenin Yüce Allah tarafından kasıtlı olarak seçildiği görülür. Yüce Allah evrenin çok sıkı bir şekilde kıvrılan iplikcikler ile örüldüğünü ve dokunduğunu bildirmektedir.
Aşağıda saygın Arapça-İngilizce sözlüklerden birisi olan Hans Wehr 4th ed.'da 182. sayfada bu kelimenin anlamları verilmiştir.
Yakın zamanda ortaya atılan sicim (M teorisine) göre evrenin kıvrılan sicimlerle (string) çok sıkı bir şekilde örüldüğü, dokunduğu anlaşılmaktadır. Evrenin neden yapıldığını en iyi açıklayan sicim (string) teorisine göre evren 11 boyutludur. Hepimizin görebildiği ve anlayabildiği 4 boyut vardır. Sağa-sola 1. boyut, ileri-geri 2. boyut, yukarı-aşağı 3. boyut olarak rahatlıkla anlaşılabilir. 4. boyut ise zamandır (time). Peki, sicim teorisinin matematiksel olarak öngördüğü kalan 7 boyut nerededir? Bu boyutları algılamamız mümkün mü? Bu boyutları fark etmemiz mümkün değildir. Bu boyutlar sicimin bulunduğu alandadır. Bir sicimin boyutu 10-33 cm’dir. Sicimler bu kadar küçük bir alanda 7 boyutta kıvrılarak evreni bir ip gibi çok sıkı bir şekilde örerler ve dokurlar. O kadar sıkı dokunmuştur ki bir sicim uzunluğunda bile boşluk yoktur.
Aşağıda kıvrılıp örgü haline gelen sicimler betimlenmiştir. Temsili olarak sicimlerin hareketi 2 boyutta gösterilmiştir. Sicim kadar küçük bir karınca bu alanda yaşasaydı boyutlar arası aşağıdaki gibi gezinti yapardı.
Aşağıdaki animasyonda sicimlerin 7 boyutta kıvrılarak muhteşem, çok sıkı, muntazam bir örgü oluşturdukları gösterilmiştir. Bu kıvrılma ve titreşmeler 10-33 cm'de olmaktadır. Biz bu 7 boyutu algılayamayız. Yeterince küçük olsaydık bu boyutları fark edebilirdik.
Konunun ders olarak anlatımı;