Yüce Allah 13:41 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1746|13|41|أَوَلَمْ يَرَوْا۟ أَنَّا نَأْتِى ٱلْأَرْضَ نَنقُصُهَا مِنْ أَطْرَافِهَا وَٱللَّهُ يَحْكُمُ لَا مُعَقِّبَ لِحُكْمِهِۦ وَهُوَ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ

E ve lem yerev enna ne'til arda nenkusuha min etrafiha, vallahu yahkumu la muakkıbe li hukmih, ve huve seriul hısab.

Görmediler mi? Bizim geldiğimizi yeryüzüne onu eksiltiyor-azaltıyor olduğumuzu en dış taraflarından. Ve Allah öyle hükmünü icra eder ki, hükmünü değiştirecek yoktur. O çok hızlı hesap görür.

 

(ٱلْأَرْضَ) l-erde kelimesi kökü (ارض) yeryüzü-Dünya gezegeni (earth) anlamındadır.  Hans Wehr 4th ed., page 16 (of 1303)

(نَنقُصُهَا) nenkusuha kelimesi kökü (نقص) azaltma (decrease), eksiltme (diminish), miktar olarak eksiltme (reduce in amount) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1162 (of 1303)  

(أَطْرَافِهَا) etrafiha kelimesi kökü (طرف) “, sınır, en uç nokta, bölge, yan, en dış kenar (utmost part, the outermost point, tip point, edge, border, side, region) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 652 (of 1303). Tekil olan taraf kelimesinin çoğuludur.Türkçeye de geçmiş bir kelimedir. Hepimizin bildiği ‘etraf’ kelimesidir.

 

Ayet detaylandırıldığında; 

#

Kelime

Anlam

Kök

1

evelem:

   

2

yerav:

görmediler mi?

راي

3

enna:

bizim

 

4

ne'ti:

geldiğimizi

اتي

5

l-erde:

yeryüzüne

ارض

6

nenkusuha:

onu eksilttiğimizi-azalttığımızı

نقص

7

min:

   

8

etrafiha:

en dış taraflarından

طرف

9

vallahu:

Allah’tır

 

10

yehkumu:

hüküm veren

حكم

11

la:

yoktur

 

12

muakkibe:

iptal edecek

عقب

13

lihukmihi:

O’nun hükmünü

حكم

14

ve huve:

ve O’nun

 

15

seriu:

çabuktur

سرع

16

l-hisabi:

hesabı

حسب

 

Yüce Allah bu ayette büyük bir bilimsel delile işaret etmiştir. Bu ayet dışında 21:44 ayetinde de benzer bir işaret vardır.

Yüce Allah Dünya gezegeninin en dış taraflarından eksiltme-azaltma-noksanlaştırma yaptığını buyurmuştur. Arapça gramerine göre incelendiğinde eylem sürekli bir eylemdir. Yapılıp bitmiş geçmiş zaman bir eylem değildir. Eksiltme işlemi sürekli devam etmektedir.

Dünya’nın en dış tarafları nelerdir?

(ٱلْأَرْضَ) l-erde kelimesi yeryüzü, Dünya gezegeni (kayalık gezegen) olduğuna göre, yeryüzünün en dış tarafları da yüksek dağların en üst yerleri (zirveleri) olur. Dünya’nın dış kısımlarını atmosfer olarak anlamak mümkün değildir. Dünya atmosferi yakın gök olarak tanımlanmaktadır Kuran’da. Aşağıda daha geniş bir anlatım verilmiştir.

Eksiltme-azaltma-noksanlaştırma nedir?

Kısaca erozyon demektir.

Yüce Allah ayette eksiltme yaptığını bildirmiştir. (نَنقُصُهَا) nenkusuha kelimesi anlamı düşünüldüğünde bunun miktardan azaltma olduğu anlaşılır.

Demek ki; Yüksek dağların en yüksek yerlerindeki (zirve) kayaların (Dünya’nın en dış tarafları) miktar olarak eksiltildiği, azaltıldığı, noksanlaştırıldığı (erozyon) görülür.  

 

Bu azaltmayı (erozyonu) kim yapar?

Bu azaltma işlemini öncelikle yıldırımlar yapar. Daha sonra yağmurlar ve rüzgarlar yapar. 

Delillerimiz;

1. delil;

7:143 ayetinde Musa peygamber Allah’ı görmek istemiş ve Yüce Allah gözlerin kendisini göremeyeceğini bildirmiş ama yüksek bir kayaya bakmasını istemiştir. Yüce Allah kayaya tecelli edince kaya parçalanmıştır. Açıkça görmekteyiz ki yıldırım-şimşek Yüce Allah’ın tecellilerinden birisidir. Yüksek dağların en yüksek yerlerindeki kayaların Allah’ın tecellisi (Allah’ın gelmesi) olan yıldırım ile eksiltilmesi mantıklı bir görüştür.   

2. delil;

Yukarıdaki 41. ayetinRad’ suresinde geçmesi de çok ilginçtir. ‘Rad’ kelime olarak gök gürültüsü anlamındadır. Surede yer yer gök gürültüsü, şimşek çakması, yıldırım düşmesi, yağmur yüklü bulutların oluşması, yağmur yağması ve sellerin meydana gelmesi işlenmiştir. Bu da Dünya’nın en dış taraflarından (yüksek dağlardan-yüksek yerlerden) eksiltme işleminin yıldırımlar ile gerçekleştiğine bir işarettir.

3. delil;

En önemli delildir. Çünkü bilimsel olarak gösterilmiştir ki yıldırımlar gerçekten yüksek dağların zirve kayalarını eksiltmektedir. Bu olaya elektrokusyonElectrocution’ denir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda yıldırımların yağmur ve rüzgârdan çok daha fazla kaya erozyonuna neden olduğu gösterilmiştir. O kadar fazla etkileri vardır ki dağların şekillenmesine neden olmaktadırlar. Dağların en yüksek noktalarına düşen yıldırımlar 30.000 °C dereceden daha fazla ısıya neden olurlar. Ürettikleri ısı ve termal şok ile kayaların yarılmasına, parçalanmasına neden olurlar. Dağlara şekil verirler. Dağların en tepesinden azalmaya-eksilmeye neden olurlar. 

Yıldırımların kayaları parçalama ve erozyon etkisi dağların en yüksek noktalarında (zirveler) gerçekleşmektedir. Tam da ayetteki (أَطْرَافِهَا) etrafiha kelimesinin anlamı gibi  ‘En dış taraflarını’.

Yıldırımlar çok sık oluşur. 1 yılda yaklaşık 1.4 milyar yıldırım düşer. Aşağıdaki grafide 1 yılda 1 kilometre kareye düşen yıldırım oranları verilmiştir. Yıldırım dağları şekillendirmektedir.   

yeryuzunun en dis taraflarindan eksiltimlesi yildirim

Yıldırımlar haricinde yağmurlar ve rüzgarın erozyana etkisi;

Şiddetli esen rüzgarlar ve yağmur da dağların zirvelerinden eksitmeye neden olur. Erozyona neden olurlar. 

 

Farklı yorumlara eleştiri;

Dünya’nın en dış taraflarından eksiltme olayını farklı yorumlayanlar da olmuştur. Dünya’nın kuzey ve güney kutuplarından basık olması, ekvatordan şişkin olmasını bu ayete delil olarak ileri sürenler olsa da bu yaklaşım isabetli görünmemektedir. Ayetteki ‘en dış tarafları’ anlamı çok bağlayıcıdır. Sadece kuzey ve güney kutuplarından bastırma bu anlama uymaz. Bir de ayetteki (نَنقُصُهَا) nenkusuha kelimesinin anlamına uymaz. Ayette yükseklik olarak alçaltmadan farkı bir durum vardır. Azaltma-eksiltme (erozyon) söz konusudur. Bir şeyin miktar olarak azalması söz konusudur. Dünya’nın kutuplardan baskın olması ayetteki azaltma-eksiltme anlamına uymaz.

Dünya’nın atmosferinin dış kısımlarından uzaya gaz moleküllerinin kaçması ile Dünya’nın dış taraflarından bir şeyler eksiliyor ekseninde bir yaklaşım da söz konusudur. Bu da isabetli bir yorum değildir. Çünkü Kuran’da Dünya’nın atmosferi yakın gök olarak isimlendirilmiştir. Bu nedenle yeryüzünün dış tarafları değildir.

En doğrusunu Allah bilir.