İnsanoğlunun boyun eğdirilen Dünya ve evrendeki güçlere hâkim olması

Yüce Allah 31:20 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

3487|31|20|أَلَمْ تَرَوْا۟ أَنَّ ٱللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُۥ ظَٰهِرَةً وَبَاطِنَةً وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُجَٰدِلُ فِى ٱللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَٰبٍ مُّنِيرٍ

EE lem terev ennellahe sehhare lekum ma fis semavati ve ma fil ardı ve esbega aleykum niamehu zahireten ve batıneh, ve minen nasi men yucadilu fillahi bi gayri ilmin ve la huden ve la kitabin munir.

Allah'ın, göklerde ve yerde olan her şeyi sizin hizmetinize sunduğunu-boyun eğdirdiğini, görünen görünmeyen* nimetleri sizin için bollaştırdığını görmüyor musunuz? Ne var ki kimi insanlar; bir bilgiye, bir yol göstericiye ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıyorlar.

 

(سَخَّر) sehhare kelimesi (سخر) kökü karşılıksız zorla yaptırmak (compel to labour without wages) anlamındadır. (Steingass, page 485 (of 1241))

Kişiliği olmayan cisim, hayvanlar, cansız şeyler, güçler için kullanılan zamir ‘ma’ zamiridir. Bu ayette (مَن) 'men' zamiri kullanılmamıştır. (مَن) 'men' zamiri  kullanılmış olsa idi kişiliği olan kimseleri işaret ederdi. Uzayda insandan üstün canlı varlıkların da olduğunu Yüce Allah bize bildirmiştir. Bu konu ile ilgili detaylı makale için lütfen tıklayınız.

Cansız şeyler (güçler, yıldızlar, gezegenler, galaksiler, vb.) ve kişiliği olmayan canlılar (bakteri, virus, hayvanlar) ‘ma’ zamiri ile işaret edilir.     

 Ayetin detaylı incelenmesi;

#

Kelime

Anlam

Kök

1

elem:

   

2

terav:

görmediniz mi?

راي

3

enne:

elbette

 

4

llahe:

Allah

 

5

sehhara:

karşılıksız olarak sizin emrinize verdi-boyun eğdirdi

سخر

6

lekum:

size

 

7

ma:

bulunanları

 

8

fi:

   

9

s-semavati:

göklerde

سمو

10

ve ma:

ve bulunanları

 

11

fi:

   

12

l-erdi:

ve yerde

ارض

13

ve esbega:

ve bol bol verdi

سبغ

14

aleykum:

size

 

15

niamehu:

ni'metlerini

نعم

16

zahiraten:

görünür

ظهر

17

ve batineten:

ve gizli

بطن

18

vemine:

ve

 

19

n-nasi:

insanlardan

نوس

20

men:

kimi var ki

 

21

yucadilu:

tartışır (durur)

جدل

22

fi:

hakkında

 

23

llahi:

Allah

 

24

bigayri:

olmadan

غير

25

ilmin:

bilgisi

علم

26

ve la:

ve olmadan

 

27

huden:

yol göstereni

هدي

28

ve la:

ve olmadan

 

29

kitabin:

bir Kitabı

كتب

30

munirin:

aydınlatıcı

نور

 

Ayette Yüce Allah’ın göklerde ve yerdeki yani evrendeki kişiliği olmayan şeyleri insanlığın emrine ve hizmetine sunduğu anlaşılmaktadır. Bunlar neler olabilir? Evrende bulunan her şey olabilir. Örnekler;

  • Evrende bulunan tüm güçler (melekler)
    • 4 temel kuvvet (Yerçekimi, zayıf ve kuvvetli nükleer kuvvet, elektromanyetizma)
  • Gezegenlerdeki güçler (madenler, kömür, petrol, rüzgâr enerjisi, nehirlerdeki-akarsulardaki kinetik enerji)
  • Güneş’in enerjisi (güneş panelleri, güneş ısısı)
  • Yıldızların enerjileri
  • Galaksilerin enerjisi
  • Kara delikler
  • Nötron yıldızları
  • Evrenin kendi kumaşı olan uzay ve zaman örgüsü
  • Zamanın kendisi
  • Karanlık enerji ve karanlık madde

İnsanoğlu yerdeki (Dünya’daki) Yüce Allah tarafından boyun eğdirilen bazı oluşumlara zaten şimdiden hakim olmuştur. Rüzgâr enerjisi, nükleer güç, petrol, güneş panelleri, madenlerden elde edilen madenler gibi. Bu örnek çok çok artırılabilir.

Ayet insanoğlunun gelecekte evrendeki bazı güçlere de hâkim olacağının bildirmektedir. Tabi bu güçler Yüce Allah tarafından insanlığa boyun eğdirilecektir ve insanlığın hizmetine sunulacaktır.

İnsanoğlu şu an bir gezegen enerjisinin çok az bir kısmını ve bir yıldız enerjisinin (Güneş’in) çok ama çok çok az bir kısmına hâkimdir. Bu hâkimiyet arttıkça insanoğlu bir yıldızın enerjisinin çok büyük bir kısmını kullanmayı öğrenecektir. Daha sonra galaksiye hâkim olacaktır. Bir galaksinin enerjisini kullanmaya başlayacaktır. Yüce Allah’ın izin vermesi ve boyun eğdirmesi ile uzay ve zamana da hâkim olabilir. Belki de zamanda yolculuklar bile yapabilir.

En doğrusunu Allah bilir.