Karun kimdir?
Karun Kuran’da 28:76, 28:79, 29:39 ve 40:24 ayetlerinde olmak üzere 4 yerde geçmektedir. 28. suredeki pasajda Karun hakkında bilgi verilir.
- Şu da bir gerçek ki Karun, Mûsa kavmindendi. Onlara karşı şımarıklık/azgınlık yaptı. Ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarlarını taşımak, kuvvetli bir grubu bile zorluyordu. Kavmi ona şöyle demişti: "Şımarma, çünkü Allah, şımaranları sevmez."
- "Allah'ın sana verdikleri içinde âhiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma. Allah'ın sana güzel davrandığı gibi sen de güzel davran/Allah'ın sana lütufta bulunduğu gibi sen de lütufta bulun. Yeryüzünde fesat isteyip durma, çünkü Allah fesat peşinde koşanları sevmez."
- O dedi: "Bu hazineler bana, bendeki bir ilim sayesinde verildi." Peki o bilmedi mi ki Allah, önceki nesiller içinden ondan kuvvetçe daha zorlu, sayıca daha çok olanları bile helâk etmiştir. Günahlarının ne olduğu, günahkârlardan sorulmaz.
- Karun, süsü-püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!"
- Kendilerine ilim verilmiş olanlar şöyle demişti: "Yazıklar olsun size! İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapan kişi için Allah'ın vereceği karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece sabredenler ulaştırılır."
- Nihayet, onu ve evini-yurdunu yere geçirdik. Allah'a karşı kendisine yardım edecek yandaşları da yoktu. Kendi kendisine yardım edebileceklerden de değildi.
- Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle diyorlardı: "Vay be! Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayıyor, dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar."
29:39 Karun, Firavun ve Haman'a; Musa kanıt içeren, açıklayıcı bilgiyle geldi. Ne var ki onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar. Onlar kurtulanlardan olmadılar.
40:24 Firavun'a, Haman'a ve Karun'a. Fakat onlar: "Bu yalancı bir sihirbazdır." dediler.
Yukarıdaki ayetler bütün olarak düşünüldüğünde
- Karun’un Musa Peygamber’in kavmindendir. Musa peygamber gibi Samidir. İbranidir. Hiksosludur. Kenan'dan Mısır'a göçmüşlerdir.
- Musa Peygamber’in mesajını bizzat duymuştur ve Musa Peygamber’in görmüştür.
- Musa Peygamber’in mesajını reddetmiştir. Aynı kavimden olsa da inanan bir insan olmamıştır.
- Musa Peygamber’e karşı azgınlık etmiş karşı çıkmıştır.
- Yeryüzünde fesatlık çıkarmaya çalışmıştır.
- Kendisine çok büyük bir servet verilmiştir.
- Bu serveti kendisine verilen bir ilim sayesinde elde etmiştir.
- Toplumunun karşısına ziynet (süsleri) ile çıkmıştır. Gösteriş yapmıştır.
- Allah onu ve yurdunu-evini yerin dibine geçirmiştir. Sarayı yıkılmıştır.
Bütün bunlar düşünüldüğünde Karun;
Bir kral olmalıdır (Bu kadar büyük zenginlikle ancak bir kral sahip olabilir). Firavun, Haman ve Musa peygamber ile aynı dönemlerde yaşamış olmalıdır.
Kuran’ın bize ismini verdiği Karun’un 3. Hiksos kralı Khayan (Khyan yâda Khian olarak da okunduğu düşünülüyor) olma ihtimali çok yüksektir. Dil bilimi dikkate alındığında ‘Khayan’ kelimesinin Arapça’ya Karun olarak geçmesi çok muhtemeldir. Nasıl ki ‘Moses’ Musa olarak geçmiştir. Joseph Yusuf olarak geçmiştir.
Khyan'ın mezarının nerede olduğu da bilinmemektedir. Belki de sarayı yere batırılınca o da içinde yere batmış olabilir.
Aşağıda Khyan'a ait bir mühür görülmektedir.
Gerçekten de incelendiğinde 15. hanedanlığının en zengin dönemlerinde ‘Khayan’ Mısır’ı yönetmiştir. Bulunan mühürlerden edinilen çalışmalarda Hiksos döneminde etkili bir kral olduğu görülür. Hattuşa’daki (Hitit başkenti) buluntularda mühürlerine rastlanmıştır. Hititliler ile iletişim haline olduğu görülür. Mısır’ın o dönem başkenti Avaris’te (Şimdiki Tell El-Dab'a) sarayı vardır. 2011 yılında Avaris’te yapılan Manfred Bietak tarafandan kazılarda Khayan’ın sarayı bulunmuş ve kazılmıştır. Sarayın 10,500 metre kare alana oturduğu görülmüştür. Yaklaşık 10 dönüm etmektedir.