Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
|
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
|
1947|16|48|أَوَلَمْ يَرَوْا۟ إِلَىٰ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ مِن شَىْءٍ يَتَفَيَّؤُا۟ ظِلَٰلُهُۥ عَنِ ٱلْيَمِينِ وَٱلشَّمَآئِلِ سُجَّدًا لِّلَّهِ وَهُمْ دَٰخِرُونَ E ve lem yerev ilâ mâ halakallâhu min şey’in yetefeyyeu zilâluhu ani l-yemîni ve ş-şemâili succeden lillâhi ve hum dâhırûn.Bakmadılar mı Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye doğru? Döner onun (o herhangi bir şeyin) gölgeleri sağa ve sola boyun eğerek Allah'a ve onlar (gölgeler) alçaltılmışlar-gururdan yoksunlar. |
|
1139|7|185|أَوَلَمْ يَنظُرُوا۟ فِى مَلَكُوتِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا خَلَقَ ٱللَّهُ مِن شَىْءٍ وَأَنْ عَسَىٰٓ أَن يَكُونَ قَدِ ٱقْتَرَبَ أَجَلُهُمْ فَبِأَىِّ حَدِيثٍۭ بَعْدَهُۥ يُؤْمِنُونَ E ve lem yanzurû fî melekûtis semâvâti vel ardı ve mâ halakallâhu min şey’in ve en asâ en yekûne kadıkterebe eceluhum, fe bi eyyi hadîsin ba’dehu yu’minûn.Bakmadılar mı göklerin ve yerin hükümdarlığına; ve Allah'ın yarattığı herhangi bir şeye? Ve ki belkide hakikaten yaklaşmış olmuştur ecelleri; öyleyse bundan sonra hangi söze inanacaklar? |
(يَنظُرُوا۟) yanzuru kelimesi kökü (نظر) gözler ile algılama (to perceive ewith eyes), görmek (see), bakmak (look), seyretmek (watch), gözlemlemek (observe) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1144 (of 1303)
(يَرَوْا۟) yerev kelimesi kökü (راي) görmek (see), bakmak (look), gözlemlemek (observe), farkına varmak (notice) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 368 (of 1303)
(يَتَفَيَّؤُا۟) yetefeyyeu kelimesi kökü (فيا) dönmek (return) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 860 (of 1303)
(ظِلَٰلُهُۥ) zilaluhu kelimesi kökü (ظلل) karanlık (darkness), alacakaranlık (duskiness), karartmak (gloom), karanlık olmak (murkiness), gölge (shadow) anlamındır. Hans Wehr 4th ed., page 681 (of 1303) ve Steingass, page 656 (of 1241)
(ٱلْيَمِينِ) l-yemini kelimesi kökü (يمن) sağ (right) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1299 (of 1303)
(ٱلشَّمَآئِلِ) ş-şemaili (شمل) sol (left) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 569 (of 1303)
(دَٰخِرُونَ) dahırun kelimesi kökü (دخر) küçülmek (to be small), alçalmak (mean), alçalmış-hor-aşağılık (contemptible), gururdan yoksun-rezil-küçük düşürülmüş (abject), aşağılanmış (despicable) anlamındadır. Steingass, page 356 (of 1241) ve Lane's Lexicon, page 864 (of 3039)
Bu ayetler dikkatli okunduğunda bize gerçekten büyük bir delil sunar. Yüce Allah evreni ve Dünya gezegenimizi incelememizi, yaratmış olduğu herhangi bir şeye bakıp gözlem yapmamızı istemektedir. Yüce Allah Rahman sıfatı ile evrendeki her şeyi yaratmıştır. Rahman suresinde bu yaratılışın nasıl gerçekleştiğinin işaretlerini bize sunmuştur. Rahman suresinden anlıyoruz ki Yüce Allah’ın evrendeki nimetleri 31 temel parçacıktan oluşmaktadır.
Evren %23 karanlık maddeden, %72 karanlık enerjiden ve %4.6 bildiğimiz maddeden oluşur. Maddenin ayrı bir önemi vardır. Çünkü bedenimiz dahil olmak üzere hayatımızı etkileyen nimetlerin çoğu, gördüğümüz, dokundumuz şeyler maddeden yaratılmıştır. Bu nedenle ayette işaret edilen, bakıp incelememiz istenen şey evrendeki madde olmalıdır.
Ayette ‘min şey'in’, ‘herhangi bir şeye’ geçişindeki ‘şey'in’ kelimesi belirlilik takısı olmadan, tekil ve eril gelmiştir. Herhangi bir şeyi ifade eder. ‘zilaluhu’ kelimesindeki isim kelimesi olan ‘gölgeler’ çoğul ve erildir. Bu kelimedeki ‘hu’ zamiri tekil ve eril bir şeyi işaret eder. Bu nedenle ‘zilaluhu’ kelimesi ‘onun gölgeleri’ olarak çevrilmelidir.
Gölge nedir?
Gölge bir ışık kaynağından çıkan ışının madde tarafından engellenmesi veya abzorbe edilmesi sonunu o şeyin arkasında oluşan aydınlanmamış alandır. Maddenin gölgesi veya ışık kaynağının sayısına bağlı olarak gölgeleri olur. Bunu herkes bilir.
Yüce Allah maddeleri daha iyi incelememizi buyuruyor. Biz de daha fazla inceleyelim. Maddeler atomlardan yaratılmıştır. Ayette işaret edilen maddeyi oluşturan atomların da gölgeleri var mıdır?
Maddeyi oluşturan atomların gölgelerinin olup olmadığı sorusunun cevabını 2012 yılına kadar kimse bilmiyordu. Tek bir atom çok çok küçük olduğu için gölgesinin olup olmadığı ancak çok modern cihazlar ile incelenebilmiştir.
İncelemeler sonucunda tek bir atomun gölgesinin olduğu keşfedildi. Bu deney için öncelikle tek bir atomu uzayda havada tutmak gerekiyordu. Bu nedenle Ytterbium atomu seçildi. Bu atom elektromanyetik bir alanda uzayda sabit olarak tutuldu ve ona lazer ışığı gönderildi. Bir atom o kadar küçüktür ki onu aydınlatan ışığın dalga boyunun da çok küçük olması gereklidir.
Deney tamamlandığında aşağıdaki görüntü elde edildi. İnsanlık tarihinde ilk kez bir atomun gölgesine bakılıyordu.
Gölgeler kelimesi neden çoğul seçilmiştir?
Işık kaynağı tek bir yönden gelirse atomun tek bir gölgesi olur. Ancak farklı yönlerden farklı ışık kaynağı atoma ulaştığında atomun çok sayıda gölgesi oluşur. Deneyde tek bir yönden ışık verilmiştir. Ancak gerçek hayatta tek bir atoma farklı yerlerden ışık vurabilir. Bu da atomun gölgelerinin varlığına işarettir.
Gölgelerin sağa-sola dönmesinin sırrı?
Yüce Allah atomun en az 3 ve daha fazla sayıda gölgesi olduğunu bu gölgelerin de sağa ve sola döndüğünü bize bildirmiştir. Sağ-sol kavramı bize iki taraflı bir döngü olduğunu bize işaret eder. Açıkça anlaşılır ki bu gölgeler titreşim yapmaktadır. Yani sağa-sola titreşmektedir. Bu da bize atomun titreşim yaptığının bir göstergedir. Atom saniyede 1013 kez, 10-12 metre olacak şekilde inanılmaz bir hızda titreştiği için gölgeler de aynı hızla ve mesafede titreşecektir.
Bir atomun gölgesinin olduğu keşfi yeni yapıldı. Henüz elimizde atomun titreşimlerini tespit edebilecek kadar hızlı kameralar yok. Ancak bu kameralar bir gün elde edilirse atomun gölgelerinin iki taraflı (sağ-sol) titreşim yaptıkları da görülebilecektir.
Atomun gölgesinin olduğunun keşfi basit bir keşif değildir. Bir tek atomun gölgesi bu şekilde görülebildiğine göre birçok atomdan oluşan moleküllerin de kendine has gölgeleri olmalıdır. Gölgelerine bakalarak bir molekülün yapısı çok daha iyi anlaşılabilir.
Gölgelerin boyun eğmesi;
Gölgelerin Yüce Allah’a boyun eğdikleri işaret ediliyor. Evrendeki her şey Yüce Allah’a boyun eğmiştir. Gölgeler de. Çünkü Yüce Allah’ın yaratmış olduğu fizik kurallarına uymak ve itaat etmek zorundadırlar. Emir ile (fizik kuralları) oluşurlar ve atomun tireşmesi ile sağa-sola dönerler yani iki taraflı titrerler. Fizik kurallarının dışına çıkamazlar. Gölgelerin hızları da ışık hızındadır. Ayetteki ‘vehum dahirune’, ‘ve onlar (gölgeler) alçaltılmışlar-gururdan yoksunlar’ buyrularak gölgelerin sadece birer emir eri oldukları, Yüce Allah’ın emirlerine yani fizik kurallaırna aynen uymak zorunda oldukları ayrıca vurgulanmıştır