Yüce Allah 56:62 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
5039|56|62|وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ ٱلنَّشْأَةَ ٱلْأُولَىٰ فَلَوْلَا تَذَكَّرُونَ Ve lekad alimtumu n-neşete l-ûlâ fe lev lâ tezekkerûn. Ve ant olsun; bildiniz ilk yaratılışı/ilk inşayı/ilk meydana getirmeyi; öyleyse öğüt almaz mısınız? |
(عَلِمْتُمُ) alimtumu kelimesi kökü (علم) bilmek (know), bilgi sahibi olmak (to have a knowledge) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 743 (of 1303)
(ٱلنَّشْأَةَ) n-neşete kelimesi kökü (نشا) yükselmek (rise), kaldırmak (raise aloft), ortaya çıkmak (emerge), var oluş (come into existance), oluşturmak (originate) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1131 (of 1303)
(ٱلْأُولَى) l-ula kelimesi kök (اول) ilk (first), en önceki (foremost), önceki (previous) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 44 (of 1303)
n-neşete kelimesinin anlamı yaratmak kelimesinden farklıdır. Bir şeyi yükselterek var etmek, kaldırarak oluşturmak, onu kaldırarak görünür hale getirmek kelimenin gerçek anlamını verir.
(ٱلْأُولَى) l-ula kelimesi Kuran’da birebir olacak şekilde (başına ve sonuna ek almadan) toplam 14 yerde geçer. Ayetlerde geçiş yerine göre ‘ilk’ veya ‘önceki’ anlamları alabilir.
Şimdi Allah'ın izni ile ayeti incelemeye başlayalım;
Ayetteki ilk oluşturuluş, ilk var ediliş nedir?
İlk oluşturuluşu iyi anlamak için için son oluşturuluşu incelememiz gereklidir.
Yüce Allah 29:20 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
3358|29|20|قُلْ سِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَٱنظُرُوا۟ كَيْفَ بَدَأَ ٱلْخَلْقَ ثُمَّ ٱللَّهُ يُنشِئُ ٱلنَّشْأَةَ ٱلْءَاخِرَةَ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ Kul sîrû fîl ardı fânzurû keyfe bedeel halka, summallâhu yunşîu n-neş’ete l-âhıreh, innallâhe alâ kulli şey’in kadîr. De ki: “Hareket edin yeryüzünde; öyle ki bakın/görün nasıl başlattı yaratmayı”; sonra Allah oluşturur son oluşturuluşu-var edilişi; doğrusu Allah her şey üzerine ölçü koyandır. |
29:20 ayetinden çok net anlaşılmaktadır ki son oluşturuluş-var ediliş içinde yaşadığımız evrenin-evrenlerin tekillik haline gelmesi ile birlikte yok olması sonrası yeni oluşacak evrendir, evrenlerdir. Diriliş gününü içeren, cennet ve cehennem gibi yerleri içeren evren veya evrenlerdir. Ahiret evrenidir.
Yeryüzünde hareket etmek;
(سِيرُوا۟ ) ‘sîrû’ fiilinin kökü (سير) olup ilk anlamı bir yerden başka bir yere hareket etmektir. Kelimenin sözlük anlamı dikkate alındığında bir amaç için hareket etmek, seyr etmek anlamı vardır. Bu kelime Türkçeye ‘gezin’ ‘dolaşın’ olarak çevrildiğinde sanki turistik gezi gibi, boş boş, etrafa baka baka gezin/dolaşın gibi anlaşılıyor. Ancak ayette işaret edilen insanın yeryüzünde bir amaç için hareket etmesidir; hareket ederek teknoloji geliştirmesi ve bu teknoloji ile her yere bakmasıdır. Yere de bakar. Göğe de. Teleskoplar nasıl yapıldı örneğin? İnsanın yeryüzünde bir amaç için hareket etmesi ile yıllar içinde topraktan elde edilen cam ile yapıldı. Örnekler artırılabilir.
Açıkça görülür ki; İlk oluşturuluş, ilk var ediliş içinde yaşadığımız evrenimizdir.
(عَلِمْتُمُ) alimtumu kelimesi çoğul mazi fiili ile ayette geçmektedir. Yani ‘bildiniz’ anlamındadır. Kuran’da geçmiş zaman kipi ile kullanılan fiillerin mutlaka gerçekleşeceği anlamı vardır. Buna en iyi örnek 54:1 ayetindeki ‘Yaklaştı saat ve yarıldı ay’ buyurulması iyi bir örnektir. 54:1 ayetinden insanoğlunun Kuran indikten sonraki bir zamanda Ay’a gideceği bildirilmiştir. Detaylı bilgi almak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız.
Aynı şekilde 56:62 ayetinde Yüce Allah bize Kuran'ın indiği zamandan daha sonra bir zamanda (gelecekte) insanoğlunun ilk oluşu-ilk var oluşu diğer deyiş ile evrenimizin nasıl oluştuğu, nasıl yaratıldığı hakkında bilgi sahibi olacağını mucizevi şekilde bildirmiştir.
İlk var ediliş evrenimizin oluşumudur. Evrenin ve ona paralel olan evrenlerin oluşturulması incelenmelidir. İnsanlar binlerce yıl gökyüzünü incelemiştir. Ancak modern bilimin gelişmesi ile evrenin nasıl oluştuğu artık kesin olarak bilinmektedir.
Big Bang (‘Büyük Patlama’) denilen olay ile evrenimiz tekillik denen 0 boyuttan inanılmaz büyük bir enerji ile oluşmuştur. Daha sonra büyük şişme olmuş, evren ışık hızından daha hızlı genişlemiş (enflasyon teorisi) ve daha sonra soğumuştur. Soğumayla birlikte atom altı parçacıklar oluşmuş, onlar da birleşerek hidrojen atomlarını oluşturmuştur. İlk yıldızlar hidrojen atomlarının füzyon reaksiyonuna girmesi ile parlamış ve bu yıldızların çekirdeklerinde diğer atomlar oluşmuştur. 13,8 milyar yıl içinde Yüce Allah görebildiğimiz ve göremediğimiz evreni yaratmıştır. Mükemmel bir denge içinde. Her şey planlanmıştır.
Ancak insanoğlunun evren hakkındaki bilgisi mutlaka Yüce Allah’ın izni ve yönlendirmesi ile olmuştur. Yaratmış olduğu evreni görmemiz için gözler yaratmış, yıldızları ve galaksileri görebilmek için teleskopların icat edilmesini sağlamıştır. Bize vermiş olduğu fizik, matematik, kimya ve diğer bilimler ile evrenin nasıl oluştuğunu hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır.
Sonuç olarak;
Gerçekten de ayete bildirildiği gibi insanoğlu Kuran indikten sonraki bir zamanda ilk var oluş olan evrenimizin nasıl oluştuğu, nasıl yaratıldığını hakkında kesin bilgilere sahip olmuştur.
Bize düşen görev ise ilk yaratmayı muhteşem şekilde yapan Yüce Allah'ın ahiret evrenini de çok kolaylıkla yaratacağıdır. Aklı olan insan bu evrenin yaratılmasını çok iyi inceler ve Yüce Allah'ın yaratması hakkında düşünür ve ibret alır, ders alır.
Konunun ders olarak anlatımı;
En doğrusunu Allah bilir.