Öncelikle Alak suresinin mealini verelim;

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyuruyor.

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

6105|96|1|ٱقْرَأْ بِٱسْمِ رَبِّكَ ٱلَّذِى خَلَقَ

Ikra’ bismi rabbikellezî halak(halaka).

Oku/naklet (sana vahy edilen Kur’an ayetlerini); Rabbinin adıyla/ismiyle; yaratan.

6106|96|2|خَلَقَ ٱلْإِنسَٰنَ مِنْ عَلَقٍ

Halakal insâne min alak(alakın).

Yarattı insanı bir alaktan (bir asılı durandan/bir embriyodan).

6107|96|3|ٱقْرَأْ وَرَبُّكَ ٱلْأَكْرَمُ

Ikra’ ve rabbukel ekrem(ekremu).

Oku/naklet; ve Rabbin en cömerttir/en kerimdir.

6108|96|4|ٱلَّذِى عَلَّمَ بِٱلْقَلَمِ

Ellezî alleme bil kalem(kalemi).

Öğreten; kalemle.

6109|96|5|عَلَّمَ ٱلْإِنسَٰنَ مَا لَمْ يَعْلَمْ

Allemel insâne mâ lem ya’lem.

Öğretti insana; asla bilmediğini.

6110|96|6|كَلَّآ إِنَّ ٱلْإِنسَٰنَ لَيَطْغَىٰٓ

Kellâ innel insâne le yatgâ.

Hayır! Doğrusu insan sınırı mutlak aşar.

6111|96|7|أَن رَّءَاهُ ٱسْتَغْنَىٰٓ

En reâhustagnâ.

Ki görür kendini; kendine yeter/kâfi gelir.

6112|96|8|إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجْعَىٰٓ

İnne ilâ rabbiker ruc’â.

Doğrusu Rabbinedir geri dönüş.

6113|96|9|أَرَءَيْتَ ٱلَّذِى يَنْهَىٰ

E reeytellezî yenhâ.

Gördün mü kimseyi? Karşı koyar/direnç gösterir.

6114|96|10|عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰٓ

Abden izâ sallâ.

Bir kula; salat/salla ettiği vakit.

6115|96|11|أَرَءَيْتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلْهُدَىٰٓ

E reeyte in kâne alel hudâ.

Gördün mü? Eğer olmuşsa (o) kılavuz üzerinde.

6116|96|12|أَوْ أَمَرَ بِٱلتَّقْوَىٰٓ

Ev emera bit takvâ.

Ya da emretmişse/buyurmuşsa takvayı/sakınmayı.

6117|96|13|أَرَءَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ

E reeyte in kezzebe ve tevellâ.

Gördün mü? Eğer yalanlamışsa ve yüz çevirmişse?

6118|96|14|أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ

E lem ya’lem bi ennellâhe yerâ.

Bilmez mi? Muhakkak Allah görür.

6119|96|15|كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًۢا بِٱلنَّاصِيَةِ

Kellâ le in lem yentehi le nesfean binnâsıyeh.

Hayır! Mutlak ki, eğer asla vazgeçmezse; mutlak yakalarız/sürükleriz perçemiyle.

6120|96|16|نَاصِيَةٍ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٍ

Nâsiyetin kâzibetin hâtıeh.

Bir perçemyalancıgünahkâr.

6121|96|17|فَلْيَدْعُ نَادِيَهُۥ

Felyed’u nâdiyeh(nâdiyehu).

Öyleyse, çağırsın meclisini/konseyini.

6122|96|18|سَنَدْعُ ٱلزَّبَانِيَةَ

Sened’uz zebâniyeh(zebâniyete).

Çağıracağız zebanileri.

6123|96|19|كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَٱسْجُدْ وَٱقْتَرِب

Kellâ, lâ tutı’hu vescud vakterib.

Hayır! İtaat etme ona; ve secde et/alçalıp teslimet göster; ve yakınlaş.

 

(لَنَسْفَعًۢا) lenesfean kelimesi kökü (سفع) sürüklemek (drag along), darbe vurmak (beat), işaretlemek (mark), kendine doğru çekmek (pull towards one’s self), yüzün kavrulması (scorch the face) anlamındadır.  Dict. and Glos of Quran by Penrice, page 69 (of 166) ve Steingass, page 496 (of 1241)

(بِٱلنَّاصِيَةِ) bin-nasiyeti kelimesi kökü (نصي) perçem (kâkül, alınların üzerine sarkan bir tutam saç), alın anlamındadır.

(كَٰذِبَةٍ) kazibetin kelimesi kökü (كذب) yalan söylemek (to lie), aldatmak-kandırmak (to deceive) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 957 (of 1303)

(خَاطِئَةٍ) hatietin kelimesi kökü (خطا) günah (sin), hataya-yanlışa veya günaha rehberlik etmek (lead in to error) anlamındadır. Steingass, page 329 (of 1241)

15. ve 16. ayetlerde muhteşem bir bilimsel işaret vardır. Ayetlerin mesajını herkes kolaylıkla anlayabilir. Yüce Allah yalancı ve günahkar olan kişileri 96:10 ayetinde belirtilen salla eylemini engellemelerini durdurmazlarsa onların perçeminden (alına sarkan saç parçasından) tutarak sürükleyeceğini, tutacağını ve damgalayacağını buyurmuştur.

96:10'daki salla kelimesi üzerine çok kısa bir analiz;

Erhan Aktaş’ın çevirisi çok mantıklı ve akılcıdır. Salla= “ibadete lâyık yegâne ilah olarak yalnızca Allah’a inanan; kulluğu, Allah’a yönelmeyi, dua ve ibadeti şirkten arındırılmış bir bilinçle yapan ve Allah’ın dinine destek olanlar” anlamına gelmektedir.

Ayette o kadar güzel bir bilimsel işaret daha vardır ki ancak modern bilimin gelişmesi ile açıklığa kavuşmuştur.

Neden Yüce Allah perçemi işaret etmiştir? Perçem ile yalancılık ve günahkârlığın ne gibi bir ilgisi olabilir?

Yalancılık ve günahkârlık beyinde gerçekleşen kimyasal olaylardır. Beyindeki sinir sistemi aktive olur ve insan yalan söylemeye veya günah işlemeye karar verir. İşte bu karar verme merkezi beynin en ön lobu (parçası) olan frontal bölgede gerçekleşir ki tam da perçemin-alnın olduğu bölgenin tam altındadır. Perçem ile frontal lob işaret edilmiştir. 

Frontal (Ön) lob (bölge) ve karmaşık konularda karar verme mekanizması;

Frontal lob bir insanın kişiliğini oluşturan bölgedir. 2020 yılında yapılan çok yeni araştırmalarda karışık ve çok faktörlü değişkenlerin eşlik ettiği durumlarda karar verme mekanizmasını frontal lob yönetmektedir. (خَاطِئَةٍ) hatietin kelimesi kökü (خطا) anlamının hataya-yanlışa veya günaha rehberlik etmek olduğu düşünüldüğünde işte hatalı veya yanlış karar veren, rehberlik eden kısım beynin frontal lobudur. İnsan bir olay karşısında düşünür taşınır. Tavrını belirlemeye çalışır. Bir karar vermesi gereklidir. İşte bu karar verme merkezi beynin frontal lobundadır. Günahkar olabilir veya günahtan uzak durabilir. Yalan söyleyebilir veya söylemez. Makaleyi okumak için lütfen tıklayınız

Yalan söyleme ile de frontal lob direkt olarak ilişkilidir. Yalan söyleyen kişilerin frontal lob aktivitesinin arttığı gösterilmiştir.

Kişilik beynimizdeki frontal (ön) bölgesindeki  hücrelerin kurmuş olduğu ağdan ibarettir. Yüce Allah yaratmış olduğu insanı çok iyi bilmektedir. Yalancı ve günahlar insanların bu kararlarını frontal lobları ile aldıklarını bilmektedir. Tam da perçemin altındaki beyin bölümü.

Aşağıdaki resimde frontal (ön) lobun (bölüm) perçem bölgesinin hemen altında olduğunu görmekteyiz.     

 

percem frontal lob gunahkar percem yalanci percem

Bu günahkar ve yalancı kimseler bu eylemlerine karar verdikleri tam da frontal loblarından sürüklenecek, tutulacak ve damgalanacaktır

En doğrusunu Allah bilir.