Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
5817|81|19|إِنَّهُۥ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ İnnehu le kavlu resûlin kerîm. Doğrusu o (vahiy/Kuran) mutlak kelamıdır/kelimesidir, asil/şerefli bir elçinin (Cibrîl). |
5818|81|20|ذِى قُوَّةٍ عِندَ ذِى ٱلْعَرْشِ مَكِينٍ Zî kuvvetin ınde zil arşi mekîn. Kuvvet/güç sahibi; sağlam/güçlü arşın sahibi katında. |
5819|81|21|مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ Mutâın semme emîn. İtaat edilen orada; emin/güvenilir. |
5820|81|22|وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn. Ve değildir arkadaşınız (resûl Muhammed) mecnun. |
5821|81|23|وَلَقَدْ رَءَاهُ بِٱلْأُفُقِ ٱلْمُبِينِ Ve lekad reâhu bil ufukıl mubîn. Ve ant olsun, gördü (resûl Muhammed) onu (Cibrîl’i) ufukta apaçık/ayan beyan. |
5822|81|24|وَمَا هُوَ عَلَى ٱلْغَيْبِ بِضَنِينٍ Ve mâ huve alel gaybi bi danîn. Ve değildir O (Cibrîl) gayb/bilinmeyen/görünmeyen üzerine bir cimri. |
5823|81|25|وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَٰنٍ رَّجِيمٍ Ve mâ huve bi kavli şeytânin recîm. Ve değildir O (vahiy/Kuran) kelamı/kelimesi şeytanın, taşlanmış/uzaklaştırılmış. |
5824|81|26|فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ Fe eyne tezhebûn. Öyleyse nereye gidersiniz? |
5825|81|27|إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَٰلَمِينَ İn huve illâ zikrun lil âlemin. Değildir O (vahiy/Kuran) bir öğütten başka, alemler için. |
5826|81|28|لِمَن شَآءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ Li men şâe minkum en yestekîm. Kimse için sizden, doğrulmak istemiş olan. |
5827|81|29|وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلْعَٰلَمِينَ Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn. Ve dilemezsiniz, alemlerin Rabbi Allah’ın dilemesi dışında. |
Bu ayet grubunu incelediğimizde açık ve net olarak görürüz ki 81:19 ayetinde işaret edilen ‘resûlin kerîm’, ‘asil/şerefli bir elçi’ Muhammed peygamber değildir. Vahiy elçisi olan Cibrîl’dir.
Delillerimizi sunalım;
81:19 ayetinde işaret edilen elçinin/resûlün özellikleri;
- Asil/şerefli bir elçidir/resûldür.
- Kuran onun kelamıdır. O’nun kelimesidir. O’nun sözüdür.
- Yüce Allah’ın katında/indinde bir kuvvet, bir güç sahibidir.
- Yüce Allah katında/indinde kendisine itaat edilir.
- Emindir, güvenilirdir.
- Muhammed peygamber kendisini ufukta apaçık/ayan beyan görmüştür.
- Gayb/bilinmeyen/görünmeyen üzerine bilgisi vardır. Bu konuda cimrilik yapmaz.
Bütün bu özellikler birlikte düşünüldüğünde insanüstü bir varlığın ayan beyan işaret edildiği ortadadır. Öyle bir varlık ki Yüce Allah katında (evrenler üstünde, hiperuzay ‘hyperdimensional bulk’) kuvvete sahip ve yine aynı mekanda Yüce Allah’ın yarattığı başka varlıklar kendisine itaat ediyor. İnsanların ve peygamberlerin bilemediği gaybı/bilinmeyeni/görünmeyeni biliyor. Emin ve güvenilir. Yüce Allah’ın vahyi olan Kuran’ı Muhammed peygamberin beynine indirmek için ona apaçık/ayan beyan görünüyor ve görevini tamamlıyor.
Bütün bunlar düşünüldüğünde bu varlığın Cibrîl olduğu net bir şekilde görülür.
2:97 ayetinde ayrıca işaret verilmiştir.
Yüce Allah aşağıdaki 2:97 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
104|2|97|قُلْ مَن كَانَ عَدُوًّا لِّجِبْرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلْبِكَ بِإِذْنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقًا لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى وَبُشْرَىٰ لِلْمُؤْمِنِينَ Kul men kâne aduvven li cibrîle fe innehu nezzelehu alâ kalbike bi iznillâhi musaddikan limâ beyne yedeyhi ve huden ve buşrâ lil mu’minîn. De ki: “Kim oldu bir düşman cibrîle; öyle ki doğrusu o (Cibrîl) indirdi onu (Kuran’ı) senin kalbine Allah'ın izniyle; tasdikleyici iki eli arasındakini onun; ve bir kılavuz ve müjdeci, inananlar için. |
Cibrîl ile ilgili daha geniş bir makale okumak için;
Yorum;
Benim görüşüme göre Cibrîl hiperuzayda ‘hyperdimensional bulk’ yani evrenimizden daha üst boyutlarda bulunan, kendisine Yüce Allah tarafından kuvvet ve güç verilmiş olan, kendisine itaat edilen yani kendisine Yüce Allah tarafından bazı yetkiler verilmiş olan, emin ve güvenilir bir melektir veya farklı bir varlıktır. Bu varlığın inanılmaz güçleri olabilir. Işık hızından daha hızlı hareket ediyor olabilir. Paralel evrenler arasında geçiş yapabiliyor olabilir. Zaman ve mekanda yolculuk edebilmesi açısından kendisine yetkiler verilmiş olabilir.