Yüce Allah aşağıdaki 6:104 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

893|6|104|قَدْ جَآءَكُم بَصَآئِرُ مِن رَّبِّكُمْ فَمَنْ أَبْصَرَ فَلِنَفْسِهِۦ وَمَنْ عَمِىَ فَعَلَيْهَا وَمَآ أَنَا۠ عَلَيْكُم بِحَفِيظٍ

Kad câekum basâiru min rabbikum fe men ebsara fe li nefsihi ve men amiye fe aleyhâ, ve mâ ene aleykum bi hafîzin.

Mutlak ki geldi sizlere basiretler/göstergeler Rabbinizden; öyleyse kim gördü, öyle ki nefsi içindir onun ve kim kör oldu, öyle ki aleyhinedir (nefsinin) ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.

 

Bu ayette geçen ‘ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.’ sözünün Muhammed peygamberin söylemesi gerektiğini iddia edenler vardır. Muhtemeldir ki bu iddianın temeli aşağıdaki ayettir.

Yüce Allah aşağıdaki 11:86 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

1557|11|86|بَقِيَّتُ ٱللَّهِ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ وَمَآ أَنَا۠ عَلَيْكُم بِحَفِيظٍ

Bakıyyetullâhi hayrun lekum in kuntum mu’minîne, ve mâ ene aleykum bi hafîzin.

“Allah'ın bıraktığı daha hayırlıdır size; eğer olduysanız müminler ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.”

 

11:86 ayetinde bu sözü söyleyen Şuayb peygamberdir. Çünkü bir önceki 11:85 ayetinde ‘ve yâ kavmi’, ‘ve ey kavmim’ diyerek Şuayb peygamber müşrik olan kavmine konuşmaktadır. Şuayb peygamber ‘ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.’ dediğine göre 6:104 ayetindeki geçişin de Muhammed peygamberin demesi gerektiğini düşünürler. Bu sözü şayet Muhammed peygamberin söylemesi gerekiyorsa o zaman ayette bu geçiş öncesi ‘de ki’, ‘قُلْ’, ‘qul’ kelimesi olmalıdır. Ancak ‘de ki’ kelimesi bu ayette olmadığı gibi bu ayet öncesi ayetlerde de mevcut değildir. Bu nedenle herhangi bir ‘de ki’ kelimesini bu geçiş ile ilişkilendiremiyoruz. O zaman haşa Yüce Allah bu ayette veya öncesinde ‘de ki’ kelimesinin koymayı unutmuş mu oluyor? Haşa!

Kuran’da asla çelişki olmaz. Ancak insanların bilerek veya bilmeyerek saptırmaları veya yanlış yorumlamaları söz konusu olabilir.

Hiçbir şüphe yoktur ki “ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.” geçişindeki ‘ene’, ‘ben’ kelimesi Yüce Allah’ı işaret eder. Muhammed peygamberi değil.

Bunu destekleyen kanıt yine Kuran’ın kendisidir.

Yüce Allah aşağıdaki 50:29 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

4657|50|29|مَا يُبَدَّلُ ٱلْقَوْلُ لَدَىَّ وَمَآ أَنَا۠ بِظَلَّٰمٍ لِّلْعَبِيدِ

Mâ yubeddelul kavlu ledeyye ve mâ ene bi zallâmin lil abîdi.

Değiştirilmez söz katımda; ve değilim ben kullara bir zalim.

 

50:29 ayetindeki geçiş ile 6:104 ayetindeki geçiş birbirine benzemektedir. 6:104 ayetinde ‘ve mâ ene aleykum bi hafîzin.’, ‘ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.’ 50:29 ayetinde ise ‘ve mâ ene bi zallâmin lil abîdi.’, ‘ve değilim ben kullara bir zalim.’ geçmektedir.

Açıktır ki Yüce Allah kendisini ayetteki anlama göre konumlandırmaktadır. 50:29 ayetinde konu Yüce Allah’ın katında kimsenin haksızlığa uğramaması olduğu için Yüce Allah kulları için bir zalim olmadığını yani hiçbir kimseye haksızlık yapmayacağını buyurmuştur.

6:104 ayetindeki konu ise insanların kendi iradeleri ile Yüce Allah’ın gönderdiği göstergelere/basiretlere alacakları tavırdır. Yüce Allah 6:104 ayetinde insanlara açık ve net, anlaşılır göstergeler gönderdiğini, insanların kendi verecekleri kararlarlar nedeni ile başlarına gelecek olanlardan bizzat kendilerinin sorumlu olduğunu ‘öyleyse kim gördü, öyle ki nefsi içindir onun ve kim kör oldu, öyle ki aleyhinedir (nefsinin)’ geçişi ile buyurmaktadır.   

(حَفِيظٍhafîzin kelimesi kökü (حفظ) muhafaza etmek-korumak (preserve-protect), muhafızlık etmek-gardiyanlık yapmak, nöbetçilik yapmak (guard), savunmak-korumak (defend), gözetlemek (observe) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 220 (of 1303)

Ayette tekil, isim kelimesi olarak gelmiş olup ‘bir koruyucu’ anlamındadır.

Böylece anlarız ki 6:104 ayetinin konusu bağlamında Yüce Allah kendisine açık deliller, açık göstergeler gelen insanın, kendi iradesi ile bu göstergelere kör olmasından dolayı karşılaşacağı olumsuzluklar ve zararlar için (Dünya hayatında ve ahiret hayatında başına gelecek olan eziyet/azap) bir koruyucu olmayacağını bildirmektedir. ‘ve değilim ben üzerinize bir koruyucu.’ geçişinin ‘ve kim kör oldu, öyle ki aleyhinedir (nefsinin)’ geçişinden hemen sonra gelmesi Yüce Allah’ın ayetlere kör olan kimseler için bir koruyucu olmayacağını gösterir. Yüce Allah elbette ki kendi ayetlerine kör olmayan, ayetleri gören kimseler için hem Dünya’da hem de ahiret evreninde bir koruyucu olacaktır.

En doğrusunu Allah bilir.