Ders olarak izlemek isteyenler için;

Yüce Allah aşağıdaki ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;

Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet

Arapça okunuş

Meal

5833|82|6|يَٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلْكَرِيمِ

Yâ eyyuhel insânu mâ garreke bi rabbikel kerîm.

Ey insan! Ne aldattı seni kerim/cömert olan Rabbine karşı?

5834|82|7|ٱلَّذِى خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ

Ellezî halakake fe sevvâke fe adelek.

O ki yarattı seni; öyle ki düzenledi seni; öyle ki dengeledi seni.

5835|82|8|فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ

Fî eyyi sûretin mâ şâe rekkebek.

Hangi surette dilediyse; terkip etti seni/bir araya getirdi seni.

5836|82|9|كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ

Kellâ bel tukezzibûne bid dîn.

Asla! Bilakis yalanlarsınız yargılamayı.

5837|82|10|وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَٰفِظِينَ

Ve inne aleykum le hâfızîn.

Ve doğrusu üzerinizdedir mutlak koruyucular.

5838|82|11|كِرَامًا كَٰتِبِينَ

Kirâmen kâtibîn.

Değerli/şerefli yazanlar/kaydedenler.

5839|82|12|يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ

Ya’lemûne mâ tef’alûn.

Bilirler ne yaparsınız.

 

(رَكَّبَكَrekkebek kelimesi kökü (ركب) bir şeyi başka bir şey üzerine koymak (put one thing upon another), terkip etmek/birleştirmek (compose-assemble), kurmak-döşemek (install) anlamındadır.  Steingass, page 430 (of 1241) ve  Hans Wehr 4th ed., page 412 (of 1303)

Bu ayet gurubunun ilk ayeti olan 82:6 ayeti beni çok çok etkileyen bir ayettir. Yüce Allah insana cömertçe sayısız lütufta bulunmuşken kerim olan Rabbine karşı insanın aldanması gerçekten üzerinde çok çok düşünülmesi gereken bir şeydir. Ayetlerin devamında insanın kendi yaratılışının bile çok büyük bir lütuf olduğu örneklendiriliyor. Gerçekten de öyledir. İnsan yaratılışını inceleyen ve araştıran bilim embriyolojidir. 2022 yılında olmamıza rağmen, gelişmiş bilimsel bilgiler ve araçlara sahip olmamıza rağmen insanın anne karnında yaratılmasının tüm basamakları halen tam olarak çözülebilmiş değildir. Hatta anlaşılmış bile değildir. Bırakın bir insanı yaratmayı Dünya üzerindeki tüm insanlar birleşse çıplak gözle görülemeyen tek bir hücreyi bile yaratamazlar. Bırakın hücreyi DNA, RNA veya hücre zarı gibi hücrenin temel bileşenlerini bile yaratamazlar.

Yüce Allah “O ki yarattı seni; öyle ki düzenledi seni; öyle ki dengeledi seni.” buyurmuştur. Bu düzenleme anneden gelen oosit hücresi ile babadan gelen sperm hücresinin birleşmesi ile oluşan zigot ile başlar. Zigot içindeki DNA bilgi deposu bir insanın düzenlenmesi için gereken tüm bilgileri içerir. Hücreler buradaki bilgileri okuyarak (bir hard disk gibi) insanı oluşturacak olan trilyonlarca hücreyi oluşturmak için mitoz ile bölünmeye başlarlar. Zigot embriyo (alak) haline gelir ve rahim içine yapışır. Annenin rahminden çoğalması için gerekli olan besinleri ve mineralleri almaya başlar.

Evrenin yaratılışında olduğu gibi insanın yaratılışı da denge içindedir. Hücreler mitoz bölünme ile çoğalırlar, kendilerini kopyalarlar. Çoğaldıkça çevrelerinde bulunan bazı maddelerin varlığı ile hücrelerde farklılaşma gerçekleşir. Bazı hücreler göz hücresi olurken bazı hücreler mide hücresi olur; bazı hücreler beyin hücresi olurken bazı hücreler deri hücresi olur. Ancak her bir hücrenin hangi organ hücresi olacağı, ne kadar büyüyeceği, ne kadar çoğalacağı, ne kadar enerji üreteceği, ne kadar maddeler salgılayacağı kesin bir oranda belirlidir. Örnek olarak; bir bebeğin eli denge içinde, belirli ölçülere göre büyür. Aksi halde yeni doğan bir bebeğin eli bir yetişkin eli gibi büyük olabilirdi. Büyüme durmadan devam edebilirdi. Ancak Yüce Allah böyle yapmadı. Ölçü koydu. Denge koydu. İnsanın yaratılışındaki en ufak bir basamak bile denge ve ölçü içindedir. Hiçbir şey tesadüfe bırakılmamıştır.

Aşağıdaki resimde bir insan kol-el ve bacak-ayak gelişimi gösterilmiştir. Belirli bir denge-ölçü içinde insan düzenlenmektedir. 

insan yaratilisi Kuran

Aşağıdaki resimde bir insan embriyosunun denge içinde düzenlenmesi ve bir insan cenini oluşması gösterilmiştir. Sadece ilk 56 günlük oluşum verilmiştir. Carnegie evrelemesi 23 evreden oluşur. Yüce Allah bu cenine dilediği gibi bir suret verecektir.  

ey insan rabbine karsi seni aldatan nedir

Yüce Allah'ın insanı düzenlemesine bir örnek;

Yüce Allah’ın DNA aracılığı ile insanı düzenlemesine güzel bir örnek olarak şunu verebiliriz;
Bir embriyo bir tane X kromozomu ve bir tane Y kromozomu taşıyor ise yani 46 XY ise bu embriyo erkek olacak demektir. Eğer iki tane X kromozomu taşıyor ise yani 46 XX ise kız olacaktır. Peki genlerdeki bu durum anne karnında gelişen bebek (fetüs) üzerine nasıl etki edecek? Bir erkek bebeğin penisi, skrotumu ve testisleri olacaktır. Bir kız bebeğin ise bir vajinası, bir rahmi ve yumurtalıkları olacaktır. Kısacası erkek ve kız farklı cinsiyet organlarına sahip olacaktır. İşte Yüce Allah’ın düzenlemesi bu noktada devreye giriyor. Y kromozomundaki SRY (‘Sex-determining Region on the Y chromosome’) geni anti-mülleriyen hormon (AMH) gibi hormonların aşırı sentezlenmesine neden olur. Bu hormon erken dönemde kadın cinsiyet organlarını oluşturacak olan mülleriyen kanalın gelişimini durdurur. Wolffian kanalın gelişimini tetikler. Böylece fetüs erkek cinsiyet organlarına sahip olur. Eğer fetüste Y kromozomu yoksa yani fetüs 46 XX ise Y kromozomu mevcut olmadığı için AMH hormonu salgılanamaz. Böylece mülleriyen kanal inhibe olmaz aksine gelişir. Bu da kadın cinsiyet organlarının gelişmesine neden olur. Yüce Allah bir fetüsü DNA’sındaki bilgilere göre düzenler.

Allah in insani duzeltmesi

 

Yüce Allah “Hangi surette dilediyse; terkip etti seni/bir araya getirdi seni.” buyurmuştur. Bu kelimenin anlamı farklı parçaları birleştirerek, üst üste koyarak bir şey bina etmek, bir şey oluşturmak demektir. Bir logo oyuncağının yapılması tam olarak terkip kelimesi ile ifade edilebilir. İnsan yaratılışına baktığımızda da bu kelimenin boşa seçilmediği açıktır. İnsan embriyosunu oluşturan hücrelerin daha ilk başlarda 3 ayrı tabakaya farklılaştığı hemen görülür. Bunlar ektoderm, mezoderm ve endoderm tabakalarıdır. Bu tabakalardaki hücreler farklı organları oluşturur. Örneğin; ektoderm tabakasından deri, tırnaklar, saç ve dişlerin yanı sıra merkezi sinir sistemi ve beyin oluşur. Endoderm tabakasından sindirim sistemi, karaciğer, pankreas gibi organlar oluşur. Mezoderm tabakasından kan, kaslar, böbrekler gibi organlar oluşur.

Açıktır ki Yüce Allah tıpkı bir legonun parçaları gibi farklılaşan hücrelerin oluşturduğu organları bir arada tutarak, bir araya getirerek insan bedenini oluşturur.

Aşağıdaki resimde farklılaşan 3 tabakanın farklı organları oluşturması gösterilmiştir. 

insanin duzenlenmesi dengelenmesi terkip edilmesi insan seni aldatan nedir rabbine karsi

Ne muhteşem bir yaratılış! Mutlak bir saygı ve mutlak bir teslimiyet hissi uyandırıyor.

82:10, 82:11 ve 82:12 ayetlerinde “Ve doğrusu üzerinizdedir mutlak koruyucular. Değerli/şerefli yazanlar/kaydedenler. Bilirler ne yaparsınız.” buyrulmaktadır. Bu ayetlerde insanların içinde onları koruyan görevlilerin olduğu işaret edilmektedir. Bilimsel olarak bakıldığında insanın içinde insanın yaşamını sağlayan, yaşamın devam etmesini sağlayan, koruyuyan çok sayıda görevliler vardır. Bunlar meleklerdir. Savunma sistemi, lenf sistemi, sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi birçok sistem insanı korumaya programlanmıştır. 82:11 ve 82:12 ayetlerinde ise beyindeki hafıza hücrelerine (hazıfa meleklerine) işaret vardır. İnsanda duyusal hafıza ‘sensory memory’, kısa dönem hafıza ‘short-term memory’ ve uzun dönem hafıza ‘long-term memory’ mevcuttur. Yaptığımız her şey, hissettiğimiz her şey bu hücreler tarafından kaydedilir. Bu kaydın kuantum seviyesinde olması gereklidir. Tıpkı bilincimizi oluşturan kuantum mikrotubülleri gibi yaşadığımız tüm deneyimler mikrotubüller ile kaydedilmektedir. Beyindeki hafıza hücreleri içindeki mikrotubülleri oluşturan 'tubulin' proteininin bir kuantum bilgisayarı gibi çalıştığı düşünülmektedir.

Bilincin kuantum ölçeğinde oluşması ile ilgili makaleyi okumak için aşağıdaki linki tıklayınız.

‘Biz onlara göstereceğiz ayetlerimizi ufuklar içinde ve kendileri içinde’; ‘O size gösterecek ayetlerini ve siz de onları tanıyacaksınız’: Gelecekten haber

Hafıza hücrelerimizde kuantum seviyesinde kaydedilen bilgilerin tamamımı hatırlayamadığımız ortadadır. Bu bilgileri tam olarak geri çağıramıyoruz.  Ancak geri çağıramamamız onların kaybolduğu anlamına kesinlikle gelmez. Bizler hatırlamasak bile kayıt edilen şey kalıcıdır. Asla değiştirilemez ve yok edilemez. Çünkü kuantum ölçeğinde hiç bir şey silinemez ('no-deleting theorem'), kopyalanamaz ('no-cloning theorem'). Ahiret evreninde ise bu bilgiler tam ve eksiksiz şekilde bizlere izletilecektir.

İnsanı aldatan nedir?

Yüce Allah “Asla! Bilakis yalanlarsınız yargılamayı.” buyurarak çoğu insanın bu muhteşemliği görmeyerek Yüce Allah’a karşı aldanacağını bize işaret ediyor.

İnsanı aldatan şeyin şeytan olduğu ortadadır. Şeytan Yüce Allah’tan aldığı izin ile insanları O’na kulluk etmekten aldatarak saptıracaktır. En iyi aldatma yöntemi ise yine Allah ve peygamberleridir. Şeytan Yüce Allah’a ve peygamberlerine iftira atarak halis (saf, katışıksız) din yerine insanları müşrikliğe yani ortak koşmaya sevk eder. 

Şeytanın Yüce Allah'ın dosdoğru yolu olan Kuran'dan insanı aldatarak saptırması ile ilgili makaleyi aşağıdan okuyabilirsiniz.

Yüce Allah’ın dosdoğru yolu ‘sıratel mustakim’ olan Kuran’a ve tüm insanlara düşmanlık eden şeytan: “Artık kesinlikle senin doğru yolunun (Kuran) üzerine oturacağım''

En doğrusunu Allah bilir.