Yüce Allah 13:2 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1707|13|2|ٱللَّهُ ٱلَّذِى رَفَعَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ ٱسْتَوَىٰ عَلَى ٱلْعَرْشِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمْسَ وَٱلْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِى لِأَجَلٍ مُّسَمًّى يُدَبِّرُ ٱلْأَمْرَ يُفَصِّلُ ٱلْءَايَٰتِ لَعَلَّكُم بِلِقَآءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ Allâhullezî refea s-semavâti bi gayri amedin terevnehâ summestevâ alel arşı ve sehhareş şemse vel kamere, kullun yecrî li ecelin musemmen, yudebbirul emre yufassılul âyâti leallekum bi likâi rabbikum tûkınûn." Allah ki yükseltti gökleri; olmaksızın kendisini gördüğünüz bir direk; sonrası yöneldi/istiva etti arş üzerine; ve boyun eğdirdi Güneş’i ve Ay'ı; her biri akıp gider belirlenmiş bir ecel/bir süre için; düzenler emri/işi; açıklar ayetleri; belki Rabbinizle karşılaşmaya emin olursunuz. |
(رَفَعَ) kelimesi kökü (رفع) kaldırmak (lift, raise), yükseltmek-yukarı doğru kaldırmak (lift up), birşeyi yukarı doğru kaldırma (heave up, yelkeni şişirmek, heave up the anchor), artırmak-yükseltmek (exalt), genişletmek (enhance), kaldırmak (take off) anlamlarındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 404 (of 1303))
(تَرَوْنَهَا) terevneha kelimesi kökü (راي) görmek (see), algılamak (percieve), farkında olmak (notice) anlamındaır. (Hans Wehr 4th ed., page 368 (of 1303))
(عَمَد) amedin kelimesi kökü (عمد) destek (support), dayanak (prop) anlamındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 751 (of 1303))
(يَجْرِى) yecri kelimesi kökü (جري) akmak (flow), sıvı içinde akmak (stream) anlamındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 144 (of 1303))
(لِأَجَلٍ) li ecelin kelimesi kökü (اجل) belirli bir zamanda son bulma (deadlline), ecel anlamındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 7 (of 1303))
(بِلِقَآءِ) bi likai kelimesi kökü (لقي) karşılaşma (to encounter) anlamındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 1026 (of 1303))
13:2 ayetin detaylandırması;
# |
Kelime |
Anlam |
Kök |
1 |
allahu: |
Allah |
|
2 |
llezi: |
odur ki |
|
3 |
rafea: |
yükseltti-kaldırdı-artırdı |
رفع |
4 |
s-semavati: |
gökleri (evreni) |
سمو |
5 |
bigayri: |
olmadan |
غير |
6 |
amedin: |
bir dayanak-destek |
عمد |
7 |
teravneha: |
görebileceğiniz-algılayabileceğiniz-tespit edebileceğiniz |
راي |
8 |
summe: |
nitekim |
|
9 |
steva: |
istiva etti |
سوي |
10 |
ala: |
üzerine |
|
11 |
l-arşi: |
Arş'ın |
عرش |
12 |
ve sehhara: |
ve boyun eğdirdi |
سخر |
13 |
ş-şemse: |
Güneş'i |
شمس |
14 |
velkamera: |
ve Ay'ı |
قمر |
15 |
kullun: |
her biri |
كلل |
16 |
yecri: |
akıp gitmektedir |
جري |
17 |
liecelin: |
bir ecele (son bulma zamanına) kadar |
اجل |
18 |
musemmen: |
belirli |
سمو |
19 |
yudebbiru: |
düzenliyor |
دبر |
20 |
l-emra: |
işi(ni) |
امر |
21 |
yufessilu: |
açıklıyor |
فصل |
22 |
l-ayati: |
ayetleri |
ايي |
23 |
leallekum: |
böylece |
|
24 |
bilika'i: |
karşılaşacağınıza |
لقي |
25 |
rabbikum: |
Rabbinizle |
ربب |
26 |
tukinune: |
kesin olarak inanırsınız |
يقن |
Yüce Allah bu ayette çok büyük iki mucizesini bize bildirmektedir.
1. mucize;
Evreni onu göremeyeceğimiz, algılayamayacağımız, aletlerimiz ile tespit edemeyeceğimiz bir şey ile desteklemekte olduğunu, bu destek ile evrenin içine çökmesini engellemekte olduğu buyurmaktadır. Yüce Allah evreni büyük patlama (Big Bang) olarak tanımlanan olay ile tekillikten yaratmıştır (Big Bang teorisi-‘Gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık’). Uzay-zaman, mekân yani yer-alan-hacim diye bir şey yok iken mekân-yer-hacim oluşmuştur. Evreni ışık hızından daha hızlı şişirmiştir (enflasyon). Gökyüzüne baktığınızda 13,8 milyar yıl yaşında olan evrenimizi görürüz. Bu evren halen hızlanarak genişlemektedir (Evrenin şişmesi-genişlemesi ve Kuran.). Evrenin tamamında hüküm süren yerçekimi kuvveti Allah’ın ilk yaratmasında yükselttiği-kaldırdığı evreninin içe çökmesi için kuvvet uygulamaktadır. Peki evrenin içine çökmesini, yer ve göğün tekrar bitişmemesini kim önlemektedir?
İşte Yüce Allah’ın ayette belirtiği güç. Gürünmeyen, algılanamayan ve aletler ile tespit edilemeyen bir güç. Bu güç karanlık enerjidir.
Karanlık enerji (Dark energy) nedir?
Evrenin yaklaşık %68’inin karanlık enerjiden oluştuğu hesaplanmaktadır. Karanlık denmesinin nedeni bilinen hiçbir enerji formuna benzememesidir. Uzay boşluğu boş gibi gözükmesine rağmen aslında karanlık enerji ve karanlık madde ile doludur. Evrenin %27’si karanlık maddeden oluşur. Evrende gördüğümüz tüm galaksiler, yıldızlar ve gezegenler evrenin sadece %5’inin oluşturur. Karanlık enerjiyi göremesek ve algılayamasak da şu an tüm vücudumuz içinden karanlık enerji geçmektedir. Matematiksel hesaplara göre karanlık enerjinin kütlesi (~ 7 × 10−30 g/cm3), olarak hesaplanmıştır. Tüm evreni kapsayan bu karanlık enerji evrenin genişlemesini sağlamakta ve içe çökmesini engellemektedir. Yüce Allah’ın ayette belirttiği gibi.
2. mucize;
Ayette bir mucize daha göze çarpar. Güneş ve Ay'ın her birinin belirlenmiş bir ecele doğru akıp gitmesidir. Yüce Allah akıp gitmek anlamı için (يَجْرِى) yecri kelimesini kullanmıştır. Bu kelimenin kökü (جري) akmak (flow), sıvı içinde akmak (stream) anlamındadır. (Hans Wehr 4th ed., page 144 (of 1303)) . Kelime iyi incelendiğinde bir şeyler içinde akıp gitmek olduğu anlaşılır. Örneğin; Hava içindeki bir balonun hava akımı ile akıp gitmesi verilebilir. Diğer bir deyiş ile birşeylerin içinde akmak anlamındadır.
Kelimenin bu anlamı düşünüldüğünde evrendeki her şeyin (Güneş ve Ay dahil) %68 karanlık enerji ve %27 karanlık maddeden oluşan bizim boş sandığımız ama aslında karanlık enerji ve karanlık madde ile her yeri dolu olan uzayda akıp gitmektedir.
Yukarıdaki videoda görüldüğü gibi Güneş, gezegenler ve Ay saate 720,000 km hız ile samanyolu galaksimiz içinde akıp gitmektedir. Samanyolu galaksimiz de içindeki 400 milyar yıldız ile birlikte akıp gitmektedir. Bu akıp gitme de Yüce Allah tarafından bir ecele bağlanmıştır. Sonsuz bir gidiş yoktur. Elbet bir gün bu akıp gitme kıyamet ile son bulacaktır. Kendi kıyametimiz gelmeden önce aklımızı kullanmalıyız ve Kuran'ın mesajını iyi anlamalıyız. Yüce Allah'a teslim olmalıyız ve canımızı hanif olarak alması için dua etmeliyiz.
Konunun ders olarak anlatımı;