Mustafa Kılavuzoğlu, Lozan, Şubat 2021

Sorunun cevabını anlamak üzere Kuran’da 90. sıradaki Beled suresinin günümüz gerçeklerine uygun olarak bana ne ifade ettiğini açıklamak istiyorum. Sureyi üç bölüme ayırıp açıklayarak her bölümün altına da ayetleri yazıp, benim açıklamalarıma bire bir uygun olup olmadığı kararını da elbette sizlere bırakacağım. Çünkü, surede yazıldığı gibi, insanlar seçimlerinde özgürdür.

1,2,3,4,6,7. Bütün insanların doğdukları yerde ve kendi geleneklerine göre yaşama hakkı vardır. Fakat gücü elinde geçirip de yanlış yola sapanlar herkesin kendilerine uyması için uğraşıp dururlar, bu amaçla ne gerekirse harcarlar ve bununla da övünürler. Ötekileştirdikleri insanların geleneklerini, dillerini yasaklamaya veya yerlerinden yurtlarından çıkarmaya uğraşırlar fakat yaptıkları kötülükler yanlarına kâr kalacak değildir. Eline güç geçtiğinde bu yola sapanlar insanların temel haklarını çiğneyen ve zorla değiştirmeye kalkan zalimlere dönüşürler. Hiç kimsenin kendilerine itiraz etmelerine dayanamazlar ve kimsenin de kendilerine karşı duramayacağını düşünürler. Hakkını aramaya kalkan, karşı koymaya çalışanları da zorbaca bastırırlar ve bununla da gurur duyar, kibirlenirler. Fakat onlara da din gününde hesap soracak, gücü ve kudreti sonsuz olan Allah vardır. İlgili ayetleri okuyalım, bu açıklamalar doğru mudur diye kendimiz karar verelim.

  • Bu beldeye/ yurda yemin olsun
  • Ki sen oralısın ve orada yaşamaya hakkın var (herkes doğduğu yerin asıl sahibidir)
  • Babaya ve oğluna da yemin olsun (gelenek göreneklerine de sahip çıkma hakkın vardır)
  • Biz insanı zorluklar içinde, zorluklara göğüs gerebilecek güçte yarattık.
  • Ve insan kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini zanneder. (Zalimlerin zihniyeti)
  • Zorbalık ve baskı için “Yığınlarca mal harcadım” diye de övünür.
  • Kendisini hiç kimsenin görmediğini sanıyor. (Allah’ın kendisine hesap soracağına ya inanmaz ya da unutmuştur, yani bazıları da baştan inanır sonra zulme yönelir, Nisa 4 İman edip sonra inkâr eden, sonra inanıp tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenler var ya; Allah, onları bağışlayacak da değildir, doğru yola iletecek de değildir.)

8,9,10. Dünya üzerindeki canlılar içinde sadece insana pek çok üstün vasıflar verilmiştir. Fiziksel mükemmelliğin yanında iyiyle kötüyü ayırt edebilen, doğruyu yanlıştan güzelliği çirkinlikten ayırabilecek gözler bahşedilmiş, dilediğini ve iyiyi güzeli de yalanı çirkini de her şeyi söyleyebilecekleri dil ve dudaklar verilmiştir. En önemlisi de bu söyledikleri sözlerin, yaptıkları eylemlerin iyi mi kötü mü olduğunu bilecek akıl ve vicdan verilmiştir. Bunların yanında en kritik olanı ise, insana dilediği yolu seçme hakkı ve özgürlüğü de verilmiştir: Yolun doğrusu ve/veya yolun yanlışı – Sola gidenler ve sağa gidenler.  

Maalesef insanların çoğu iyilik güzellik barış ve özgürlük yerine yanlış yola sapmıştır çünkü böylesi çok daha kolaydır. Yolun doğrusu ise oldukça yokuşmuş gibi görünür.

Yine ilgili ayetleri okuyarak kendiniz karar verin.

  • Biz ona (insana) iki göz vermedik mi?
  • Bir dil, iki dudak
  • Onu iki yola yönlendirdik
  • Dik yokuşa atılamadı o !

Henüz tam emin olamadığımız sebeplerden, Kuran’da yanlış yol “sola doğru”, doğru yol ise “sağa doğru” diye tanımlanmıştır. Bunun siyasi olarak sol ya da sağ görüşlü olmakla hiçbir alakası yoktur. Ancak bilimsel bir açıklaması evrenin işleyişindeki nükleer reaksiyonlarda bulunabilir; zararlı radyasyon yayan bozulmuş atomlardan yayılan nötrinolar sola doğru dönmeyi belirten “sol spin” özelliği taşırken, yani zararlılar sola doğru dönerken, zararlı olmayan dengeli atomlar sağ spin özelliğiyle sağa doğru dönerler. Dışarıdan müdahale olmadıkça dengeli atomlardan nötrino yayılmaz.

Konunun çok karmaşık olması sebebiyle bilimsel açıklamasına girmeyeceğim, dileyen internette birkaç cümlede bunu teyit edebilir. Ben örnek olarak dünyanın önde gelen bilimsel yayınlarından olan Nature’den bir bağlantı paylaşıyorum: https://www.nature.com/articles/524008b

Nature volume 524, page8(2015) Only subatomic particles with a left-handed spin decay as a result of one of the fundamental forces, confirming that the Universe has a left-hand bias.”

“Only left-spin particles decay – Sadece sola-dönen atom-altı parçacıklar bozulur”

Radyasyon kelimesi bile tek başına ne kadar ürkütücü değil mi? Atom bombaları ve nükleer santraller dünyanın her tarafında, umarım inşallah dünya bunların tamamından kurtulur en kısa sürede.

Doğru yolda, yani Kuran’ın sürekli vurguladığı kelimelerle “hayra ve barışa yönelik işler yapma” yolunda ilerlemenin insanlara yokuş yani zor geldiğini yazdık; dünyanın ve insanlığın içler acısı durumu da bunu kanıtlıyor zaten. Dünya genelinde bir zorbalık, üstünlük savaşları, insan hakları ihlalleri maalesef had safhada. Oysa dünya barışını sağlamak sanıldığı kadar zor olmayabilir. İnsanlara özgürlüğünü vermek, zor zamanlarda birbirine yardım etmek, aç açıkta kalmış insanların elinden tutmak, yetimleri düşkünleri doyurmak, mahcup boynu bükük insanların elinden tutup yardımcı olmak, sabırlı ve merhametli olmayı özendirmek ve yaratıcıya inanıp yargılanacağımızı düşünerek dileyen insanlar doğru yolda, yani dengeli atomlar gibi bozulmadan sağa doğru dönerek dosdoğru ilerleyebilirler.

Bu doğrulara uymayanlar ise, bozulmuş olarak sola dönen zararlı radyasyon gibidirler. Aynen radyasyonun yakıp kavurucu özelliği gibi bir ateşe maruz kalırlar.

Şimdi de bu açıklamalar doğru mu diye karar vermeniz için ayetleri okuyun lütfen:

  • Sarp/dik yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?
  • Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.
  • Yahut açlık, perişanlık, kriz gününde doyurmaktır
  • Yakındaki bir yetimi,
  • Veya ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu
  • Sonra da iman edip birbirine sabrı ve merhameti önerenlerden olmaktır o.
  • İşte böyleleri sağın insanlarıdırlar
  • Ayetlerimizi/delillerimizi/kanıtlarımızı inkâr edenler ise solun insanlarıdırlar
  • Bir ateş gelip bunların üzerine kilitlenecektir.

Surenin tamamı kısa kısa 20 ayet olup, hepsini gördük. Toplasanız bir sayfa bile tutmayacak bir surede insanların ve insanlığın kurtuluşu anlatılmakta ve çözümü bize sunulmaktadır. Doğru yolu seçmek bize kalmış.

Görüleceği üzere, Kuran takip edilirse dünyada ne kölelik kalır ne de aç, açıkta bir kişi kalır. Kuran’da kölelik neden yasaklanmamış diyenlerin cevaplarını bulduklarını umuyorum: Karar insanlara bırakılmıştır, özgür olarak seçiminizi yapın ve uygulayın. Neden açlık ve kötülük var diye soranlara da cevap verilmiş oluyor: Dünyada bütün insanlara yetecek kaynak vardır, paylaşırsanız hiç kimse aç kalmaz. Kötülere de siz izin vermeyin, Münafikun suresinde betimlendiği gibilerin yalanlarına kanmayın ve oy vermeyin, doğruyu seçin. Çünkü seçim sizin.

sagci misin solcu mu

Doğruyu seçerseniz bütün insanların “dinde kardeş” olduklarını ve kardeşçe yaşamaları gerektiğini de göreceksiniz. Detayı için okuyabilirsiniz:

https://kuranmucizeler.com/din-salat-ve-dinde-kardeslik

Güzel insanlar, aklınızla ve gönlünüzce karar verin ve seçin lütfen: Sağcı mısınız Solcu musunuz?

Sevgiler

Mustafa Kılavuzoğlu, Lozan, Şubat 2021