Yüce Allah aşağıdaki âyetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
|
Kuran Âyet No|Sure No|Âyet No|Âyet Arapça okunuş Meal |
|
6093|94|5|فَإِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا Fe inne maa l-usri yusra. Öyle ki doğrusu; sıkıntı-zorluk bir kolaylıkladır. |
|
6094|94|6|إِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا İnne maa l-usri yusra. Gerçekten; sıkıntı-zorluk bir kolaylıkladır. |
|
6095|94|7|فَإِذَا فَرَغْتَ فَٱنصَبْ Fe iza feragte fensab. Öyleyse, bitirip boş kaldığın zaman, ardından amacına yönelip yorul. |
|
6096|94|8|وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَٱرْغَب Ve ila rabbike fergab. Ve artık Rabbinin tarafını arzulayıp iste. |
(ٱلْعُسْرِ) l-usri kelimesi kökü (عسر) zorluk (to be difficult), zahmetli (hard), olumsuzluk-terslik (adverse), ezmek (oppress), sıkıntı-ıstırap (distress) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 716 (of 1303).
(يُسْرًا) yusran kelimesi kökü (يسر) kolay olmak (to be or become easy), kolaylaştırmak (facilitate), sorunsuz gitmek (go smoothly) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1296 (of 1303).
(فَرَغْتَ) feragte kelimesi kökü (فرغ) boş olmak (to be empty), geçersiz (void), boşta olmak (to be vacant, to be free), kurtulmak (to be rid), bitirmek (finish), sonlandırmak (terminate) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 828 (of 1303)
(فَٱنصَبْ) fensab kelimesi kökü (نصب) kaldırmak (raise), tesis etmek (setting up), kurmak (installation), hazır olmak (get ready), hazırlanmak (prepare), bayrağı yukarı çekmek (hoist), ortaya koymak (manifest), yönlenmek (direct), amaçlamak (aim), yorulmak (to be tired- fatigue), tükenmiş-bitkin-dermansız (exhausted) anlamındadır.
(فَٱرْغَب) fergab kelimesi kökü (رغب) arzulamak (desire), istemek (wish-want), hasret olmak (crave) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 402 (of 1303)
Muhteşem ayetler!
Bu ayetlerin öncesi olan 1-4 ayetlerinde Muhammed peygamberimizin çektiği sıkıntılar ve ona yüklenmiş olan ağır yükün hafifletilmesi konu edilir.
94-1 Açmadık mı senin için göğsünü?
94-2 Ve indirdik üzerinden ağır yükünü.
94-3 Ki mahvetmişti belini.
94-4 Ve yükselttik senin için şanını-itibarını.
Göğsün açılması sıkıntının, bunalımın, üzüntünün, ıstırabın, iç daralmasının, göğsün sıkışmasının kaldırılmasıdır. Manevi olarak yaşanan bunalımın yok edilmesidir. Muhammed peygamberimiz çok ağır yük altındayken Yüce Allah onun yükünü indirip hafifletmiştir. Onun şanını yüceltmiştir.
Bu ayetlerden büyük dersler çıkarmamız gereklidir. İnsanoğlu doğumundan ölümüne hep sıkıntı-zorluk içindedir. Dünya’da yaşam mücadelesi vermesi gereklidir. Rızkını kazanmak zorunda, kafasının sokacak bir barınağa sahip olmak için her zaman çalışmak zorundadır.
Hayat sıkıntılarla-bunalımlarla dolu. İnsanın belini bükecek musibetlerle dolu. Bu musibetlerin sistematik olarak bir sınav vesilesi olduğunu biliyoruz. Yüce Allah’ın bilgisi ve izni olmadan asla bir sıkıntı-bunalım-musibet bir insanın başına gelmez gelemez. Ancak Yüce Allah’ın izni olursa bu musibet gelir.
Bu musibetlerin neler olduğunu Yüce Allah’ımız bize bildiriyor. Aşağıdaki makaleden daha detaylı bilgi elde edilebilir.
Musibetler Allah’ın bilgisi ve izni ile gerçekleşir.
94:5 ayetinde Yüce Allah bize bunalımlardan-sıkıntılardan-zorluklardan nasıl kurtulacağımızı öğretiyor.
O’nun buyurduğuna göre; her sıkıntı-zorluk ile birlikte bir kolaylık mutlaka vardır. Hatta Yüce Allah vurgulamak amaçlı 94:6 ayetinde de tekrarlıyor bu gerçeği.
Demek ki; bir insan sıkıntı-zorluk ile karşılaştığında bu ayeti aklına getirecek ve bu kolaylıkları arayacaktır. Başına gelen musibetten kurtulmak için bu kolaylıkları bulup hayatına geçirecektir. Şu kesindir ki Yüce Allah o kişi için kolaylıklar mutlaka yerleştirmiştir.
94:7 ayetinde; ‘Öyleyse, bitirip boş kaldığın zaman, ardından amacına yönelip yorul’
Bu ayette insanoğlunun bunalıma-sıkıntıya girmemesi için bir işaret veriliyor. İnsan hiçbir zaman boş kalmamalıdır. Boş kaldığı zaman beyin toksik düşünceler üretmekte ve o kişinin bunalıma-sıkıntıya düşme şansı artmaktadır. Beyni hiçbir zaman amaçsız bırakmamak gereklidir. Amacını kaybetmiş ve amaçsız kalmış bir beyin asla mutlu olamaz. Ayette insanoğlunun mutlu olması için her zaman bir amacının olması gerektiği ve bu amaç için mücadele edip yorgun düşmesi, çalışması, çabalaması emredilmektedir.
İnsanı yaratan Yüce Allah Nas suresinde göğüslerde olan, geride kalıp gizlice vesvese veren-fısıldayandan kendisine sığınılmasını istemiştir.
İnsan beyni boş kaldığında, uğraşacağı bir amacı olmadığında bu fısıldamalara daha fazla kulak kabartır. Vesveseli bir insan olur.
94:8 ayeti ise son noktayı koyar.
‘Ve artık Rabbinin tarafını arzulayıp iste.’
Rabbi arzulamayan, O’nun yönüne doğru yönelmeyi arzulayıp-istemeyen bir insanın sıkıntılarla-zorluklarla mücadele etmesi çok çok zordur. Bu zorluklar-bunalımlar o kişinin belini büker ve kırar. Hayat enerjisini yok eder.
Ancak;
Rabbine yönelen, Rabbini aklından hiç çıkarmayan, hayatını Rabbinin emri olan Kuran’a göre düzenleyen bir kişi ise Rabbinin koruması altına girdiğini bilir ve sınav amaçlı olarak insana verilen musibetlerin-sıkıntıların-zorlukların yanında her zaman olan kolaylığı bulur ve daha az zarar ile musibetleri atlatır. Rabbine yönelmiş olduğu için sınavda başarılı olur ve ahiret günündeki din gününün o dehşet verici korkunç durumunda mutmain olur.