İnsanın topraktan yani yerden/yeryüzünden evrim süreci ile aşamalı şekilde yaratılışı Kuran’da işaret edilmiştir. Her canlı şeyin sudan yani H2O’dan yaratıldığı açık ve net olarak bildirilmiştir.
İnsan da elbette böyledir. Ayrıca insanın topraktan yaratıldığına da vurgu vardır.
Kuran dikkatli ve bilimsel veriler ışığında okunduğunda Yüce Allah’ın mucizelerini bizlere gösterdiği açık ve net olarak görülebilir.
İnsanın topraktan yaratılması aşaması için Kuran’da farklı kelimeler seçilmiştir. Bunlar (طِينٍ) ‘tînin’, (تُرَابٍ) ‘turâbin’ ve (صَلْصَٰلٍ) ‘salsâlin’ kelimeleridir. Kuran’ı bilimsel olarak anlayamayanlar bu kelimeleri hep balçık olarak çevirmişlerdir. Oysa Yüce Allah farklı kelimeler kullanıyorsa mutlaktır ki bir muradı vardır. Farklı bir şeyi işaret ediyordur. Şimdi Yüce Allah’ın izni ile Yüce Allah’ın bizlere gösterdiği mucizelerini izleyelim;
‘tînin’ kelimesi ile verilen işaret;
(طِينٍ) tînin kelimesi kökü (طين) kil/çamur/ıslak toprak (clay), çömlekçi kili/çamuru (potter’s clay), balçık (argil), toprak (soil), çamur (mud), tarla (farm lands), materyal (material) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 678 (of 1303).
‘tînin’ kelimesinin sulu toprak; ıslak toprak; suyla karışmış toprak olduğu kelime anlamından çıkarılır.
Yüce Allah 6:2 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
791|6|2|هُوَ ٱلَّذِى خَلَقَكُم مِّن طِينٍ ثُمَّ قَضَىٰٓ أَجَلًا وَأَجَلٌ مُّسَمًّى عِندَهُۥ ثُمَّ أَنتُمْ تَمْتَرُونَ Huvellezî halakakum min tînin summe kadâ ecelen, ve ecelun musemmen ındehu summe entum temterûn. O ki yarattı sizi sulu topraktan/ıslak topraktan; sonra tayin etti/belirledi bir ecel/bir süre; ve bir ecel/bir süre, belirlenmiş indinde/katında onun (Allah’ın); sonra (halen) sizler tartışırsınız. |
Yüce Allah insanı sudan (H2O) ve toprak karışımından (topraktaki atomlardan) yarattığını bildiriyor. İnsanın vücudundaki atomlara baktığımızda insanın %65’inin sudan yani H2O’dan (hidrojen ve oksijen atomlarından) oluştuğunu görürüz. Geri kalanının ise toprakta bulunan atomlardan oluştuğunu görmek mümkündür.
Aşağıdaki resimde bir insanın vücudundaki atom oranları görülmektedir.
Açık ve net olarak görülür ki sudan (H2O; yani oksijen ve hidrojen atomlarıdan) sonra insan vücudunda en çok bulunan atom karbon atomudur. İnsan vücudunun %18’ini oluşturur. Elbette toprakta da bulunur. Akla şu gelebilir. Yüce Allah ‘tînin’ kelimesi ile sulu toprağı işaret ettiğine göre acaba bize suyun dışında karbon atomunu da işaret etmiş olabilir mi?
‘tînin’ kelimesinin Kuran’da geçiş sayısına baktığımızda çok ilginç bir veriye rastlarız. Tînin kelimesi Kuran’da toplam 12 kez geçer. 12 sayısı ile karbonun ve toprağın ne ilgisi olabilir? Yeryüzünde bulunan; toprakta bulunan karbonun %98.89’sini karbon atomunun C12 olarak bilinen izotopu oluşturur. Bu karbon 6 proton ve 6 nötron içerir. Atom ağırlığı/kütlesi 12’dir. İnsanın vücudunda bulunan karbon atomu da C12 atomudur. Açık ve nettir ki; ‘tînin’ geçiş sayısı ile insan vücudunda sudan sonra en fazla bulunan karbon atomu (C12) işaret edilmiştir.
‘tînin’ kelimesi Kuran’da toplam 12 kez geçer.
Arapçası |
Okunuşu |
Geçiş Sayısı |
Analiz |
طين |
tin |
8 |
|
الطين |
t-tin |
3 |
|
طينا |
tinen |
1 |
|
|
Toplam=12 |
Sudan (hidrojen ve oksijen atomu) ve karbon atomundan (C12) sonra insan vücudunda en fazla bulunan atom azot (N14) atomudur. Azot (N14) atomu insan vücudunun %3’ünü oluşturur.
Azot (N14) atomu Kuran’da işaret edilmiş olabilir mi?
Yüce Allah insanın yaratılışında başka bir kelime ile bize işaret vermektedir. Bu kelime ‘turâbin’ kelimesidir.
(تُرَابٍ) turâbin kelimesi kökü (ترب) toz (dust), yer (ground), toprak (soil) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 112 (of 1303).
Kelimenin anlamı çok önemli olduğu için veriyorum; Hans Wehr 4th ed., page 112 (of 1303).
Kelimenin ilk anlamı ve asıl anlamı ‘toz’’dur. Toz hava-rüzgar akımı ile yer değiştirebilen partikülleri işaret eder. Kelimenin tam anlamı topraktan rüzgar ile kalkan, rüzgar ile sürüklenen tozdur.
Yüce Allah ‘tinin’ kelimesini 12 yerde kullandı. Topraktaki karbon atomunu işaret etti. Mesajı verdi. Bu kez ‘turabin’ kelimesini neden kullanmış olabilir? Cevabını bulmaya çalışalım.
Yüce Allah 30:20 ayetinde şu şekilde buyurmaktadır;
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
3427|30|20|وَمِنْ ءَايَٰتِهِۦٓ أَنْ خَلَقَكُم مِّن تُرَابٍ ثُمَّ إِذَآ أَنتُم بَشَرٌ تَنتَشِرُونَ Ve min âyâtihî en halakakum min turâbin summe izâ entum beşerun tenteşirûn. Ve ayetlerindendir onun, ki yarattı sizi tozdan; sonra o vakit sizler; beşer/insan; yayılırsınız. |
Atmosferimizin %80’i azot (nitrojen) gazından oluşur. Azot gaz halinde N2 şeklinde bulunur. Gaz halindeki bu azotun insanın yaratılışında kullanılması mümkün değildir. Gaz olduğu için karbon gibi toprakta doğal olarak bulunmaz. Bu nedenle insanın yaratılışında ‘tînin’ haricinde ‘turâbin’ kelimesi kullanılmıştır. ‘turabin’ toprak değildir; tînin’ değildir. Farklıdır. Kelimenin anlamı tam olarak ‘rüzgar ile topraktan kalkan; rüzgar ile savrulan toprak parçacıkları’ demektir. Çöldeki bir kum fırtınası 'turâbin' olarak tanımlanabilir. Ya da patlayan bir volkanın havaya püskürttüğü tozlar 'turâbin' olarak tanımlanabilir. Bu toz yani 'turâbin' parçacıkları çok küçük ve hafif oldukları için hava akımları ile atmosferde dolaşırlar. Bu çok küçük toz parçacıkları denizlerden/okyanuslardan/göllerden buharlaşan su ile karşılaştığında her bir parçacığın etrafına su molekülleri yapışır. Buna aerosol denir. Bulutları oluştururlar. Bulut içindeki hava akımları bu etrafında su molekülleri içeren bu tozları birleştirir ve ağırlaşan tozlar yere yağmur damlası şeklinde yağar. Yağmurların oluşmasında tozların rolü için lütfen aşağıdaki makaleyi oluyunuz.
Şimdi bu tozun insan yaratılışındaki rolünü inceleyelim;
Yağmur esnasında oluşan yıldırımlar atmosferde çok yüksek sıcaklıklar oluştururlar. Bu enerji havadaki azot gazını (N2) havadaki oksijen atomu ile birleştirir. Buna nitrojen sabitleme (‘Nitrogen fixation’) denir.
Oluşan nitratlar yani (NO, NO2 ve NO3) bu toz parçacıklarının etrafına su molekülleri ile birlikte yapışır. Nitrojen/Azot içeren su yağmur olarak yeryüzüne düşer. Toprağa karışır. Toprağı azot bakımından zenginleştirir. Azot toprakta kalır. İnsan yaratılırken atmosferde bol miktarda gaz halinde bulunan azot (N2) direk olarak kullanılamazdı. Bu gazın toprağa girmesi gerekiyordu. Böylece insanın yaratılışı topraktan olabilecekti. Nitrojen gazının toprağa girmesi işte bu topraktan/yerden kalkan tozlar sayesinde oldu.
Topraktan rüzgarlar ile havalanan tozların 'turâbin' gökteki azotu ıslak/sulu toprağa 'tînin' kavuşturduğu net bir şekilde anlaşılır. Böylece insanın yaratılması için gerekli azot da toprağa 'turâbin' den gelmiş olur.
Aşağıdaki resimde havadaki azot gazının yüksek enerji içeren yıldırımlar sayesinde oksijen atomları ile birleşmesi gösteriliyor. Oluşan nitratlar yağmur ile toprağa kavuşuyor. Toprak kalıcı olarak azot açısından zenginleşiyor. Bu azot da insanın yaratılışında kullanılacak.
Karbonun işaret edilmesi gibi azot da sayısal olarak işaret ediliyor mu?
Çok çok ilginç ki Kuran’da ‘turâbin’ kelimesi toplam 14 kez geçer (elif harfli yazılımı).
Arapçası |
Okunuşu |
Geçiş Sayısı |
Analiz |
تراب |
turâbin |
7 |
|
التراب |
t-turâbin |
1 |
|
ترابا |
turâbinen |
6 |
|
|
Toplam=14 |
Azot atomunun atom ağırlığı 14’tür. Dünya’da bulunan azotun %99.63’unu azotun 14. izotopu oluşturur (N14). 7 proton ve 7 nötron içerir. İnsan vücudunda bulunan azot da azotun 14. izotopudur (N14).
Not: 38:52 (أَتْرَابٌ) ‘etrâbun’; 56:37 (أَتْرَابًا) ‘etrâben’ ve 78:33 (أَتْرَابًا) ‘etrâben’ olarak 3 kez geçer. Bu kelimenin ‘turabin’ ile ilgilisi yoktur. Toz ile ilgilisi yoktur. Bu kelimenin anlamı; aynı yaşta; eşit; denk; yoldaş; kanka;birbirine benzer özellikte demektir.
Kur'an'ın Yüce Allah katından geldiğine delildir;
Kuran'da bazı kelimelerin kasıtlı olarak farklı yazıldığını görmekteyiz. Buna en iyi örnek besmeledeki 'isim' kelimesidir. Aslında besmeledeki isim kelimesi gramer olarak elif harfi ile yazılmalıdır. Ancak besmelede 'بسم' olarak elif harfi olmadan yazılmıştır. 96. surenin 1. ayetinde elif harfi ile 'باسم' olarak yazılmıştır. Dikkat ederseniz 'be' harfi sonrası bir elif harfi vardır. Ancak aynı kelime besmelede elif harfi olmadan yazılmıştır. Neden böyle yazılmış olabilir? Elbette Yüce Allah'ın mucizelerinin tecelli etmesi için. ''بسم' kelimesi Kur'an'ı 3 parçaya bölüyordu. Her üç parçada da 19x ayet vardır. Ayrıca 'اسم' kelimesi de tam 19 kez geçiyordu. Bu noktada anlarız ki Yüce Allah 'بسم' kelimesi ile aynı anlama gelen 'باسم' kelimesini farklı yazarak mucizesini tecelli etmiştir.
Bu noktada da aynı mucizenin tecelli ettiğini görmekteyiz.
Çok çok ilginç ki Kuran’da ‘turabin’ kelimesi toplam 3 kez geçer (elif harfli olmadan yazılımı).
Arapçası |
Okunuşu |
Geçiş Sayısı |
Analiz |
ترب |
turabin |
3 |
|
|
Toplam=3 |
Bu 3 geçiş de bir azot atomunun maksimum yapabileceği bağ sayısını verir.
‘salsâlin’ kelimesinin işareti; moleküller.
Kuran’da insanın yaratılışı ile ilgili çok ilginç bir işaret daha verilir. Bu da (صلصل) ‘salsâlin’ kelimesidir.
(صَلْصَٰلٍ) salsâlin kelimesi kökü (صلصل) tıkırdamak/tıngırdamak-şıngırdamak (to clink-to jingle) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 611 (of 1303)
Anlam önemli olduğu için burada veriyorum;
Yüce Allah 15:26 ayetinde şu şekilde buyurmuştur.
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
1826|15|26|وَلَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ مِن صَلْصَٰلٍ مِّنْ حَمَإٍ مَّسْنُونٍ Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn. Ve ant olsun yarattık insanı tıngırdayandan/şıngırdayandan; topraktan; şekillendirilmiş. |
‘mesnûn’ kelimesi (سنن) şekillenmiş (shaped-formed) anlamındadır. Brill, page 460 (of 1063)
‘salsâlin’ kelimesi bize toprakta oluşan; şekillenmiş ve tıngırdayan/çıngırdayan şeylerden insanın yaratıldığını gösterir.
Şekillenmiş, tıngırdayan/şıngırdayan şey ‘salsâlin’ nedir?
Bunlar moleküllerdir. Moleküller atomların birbirleri ile bağ kurması ile oluşan, belirli şekillerde oluşmuş olan yapılardır. Her bir molekülün kendine has 3 boyutlu bir şekli ve yapısı vardır.
Aşağıdaki resimde karbon atomunun azot ve oksijen atomu ile yaptığı bağ; azot atomunun hidrojen atomu ile yaptığı bağ; oksijen atomunun hidrojen atomu ile yaptığı bağlar gösterilmiştir. Bu molekülün 3 boyutlu bir şekli vardır. Tam da ayette ‘mesnûn’ kelimesi ile işaret edildiği gibi. ‘şekillendirilmiş’; 'belirli bir şekle sokulmuş' molekül. (Not: 'mesnûn' kelimesi pasif bir isim kelimesidir.)
Karbon atomunun muhteşem bir özelliği vardır. Birçok atomla bağ kurabilmesi onu yaratılış için muhteşem bir atom yapar. Oksijen, azot ve hidrojen atomu ile yaptığı bağlar ile oluşan moleküller o kadar çok sayıda olabilir ki insanın yaratılışında çok çok önemli rol oynar. İnsanı oluşturan her şey atomların birbirleri ile yaptığı şekillenmiş moleküllerden oluşur. DNA, RNA, aminoasitler-proteinler, yağ asitleri, karbonhidratlar, ATP vb. örnek olarak verilebilir.
Moleküller şıngırdar mı? Tıngırdar mı? Ses çıkarır mı?
Bu sorunu cevabı modern bilimin gelişmesi ile verildi. Bağ yapan moleküller bir çıngırağın sallanarak ses çıkarması gibi sesler çıkarırlar. Moleküldeki atomların tipine ve birbirleri ile yaptıkları bağ tipine ve sayısına göre bu tıngırdama sesi değişir. Her molekülün kendine has bir tıngırdama/çıngırdama sesi vardır.
Aşağıdaki videoda Kaliforniya Üniversitesinden bir araştırmacı moleküllerin nasıl çıngırdayarak/tıngırdayarak bir çıngırak gibi ses çıkardığını anlatılmaktadır. Buna 'moleküllerin müziği'; 'song of molecules' diyebiliriz. Her bir molekül kendine has bir titreşim ile şıngırdar/tıngırdar. Tam da 'salsâlin' kelimesinin anlamı gibi.
‘salsâlin’ kelimesinin işareti;
Atomların birbirleri ile yaptığı bağ sonucu oluşan moleküllerin tıngırdama/çıngırdama sesi olan 'salsâlin’ kelimesi Kuran’da 4 kez geçiyor.
‘salsâlin’ kelimesi Kuran’da toplam 4 kez geçer.
Arapçası |
Okunuşu |
Geçiş Sayısı |
Analiz |
صلصل |
salsalin |
4 |
|
|
Toplam=4 |
Karbon atomu ve çıngırdayan moleküller düşünüldüğünde 4 sayısının karbon atomunun yapabileceği maksimun 4 bağı işaret ettiği düşünülebilir.
Çıngırdayan molekülleri oluşturan en önemli atom karbon atomudur. Maksimun 4 bağ yapabilir.
Bağlantıların elekron dağılımları;
Karbon atomunun yaptığı farklı bağların gösterilmesi;
Mucizeler devam ediyor;
‘salsâlin min hamein’, ‘صَلْصَٰلٍ مِّنْ حَمَإٍ’ geçişi 3 yerde (15:26; 15:28 ve 15:33) aynen geçerken 1 yerde (55:14) ‘min salsâlin kel fehhâr’ ‘صَلْصَٰلٍ كَٱلْفَخَّارِ’ geçer. Yüce Allah neden farklı bir geçişi tercih etmiş olabilir? 4 sayısı karbon atomunun yapabileceği maksimum bağ sayısını gösteriyordu; peki 3 sayısı neyi gösteriyor olabilir? Azot ile ilgili olabilir mi? Azot atomu maksimum kaç bağ yapabilir? Cevabı Kuran zaten vermiş gibi. Tahmin etmişsinizdir. Azot atomu maksimum 3 bağ yapabilir.
Azot atomu 3 bağ yapabilir.
Mucizeler devam ediyor;
Azotu işaret eden 3 'salsalin' geçişinin hepsinin aynı surede yani 15. surede geçmesi de tesadüf değildir.
İlk geçiş (15:26) ile son geçiş (15:33) arasında 7 ayet vardır.
33-26=7
7 sayısı azot atomunun proton sayısını ve atom numarasını işaret eder. Ayrıca azot atomunun elektron sayısını da işaret eder.
Yüce Allah bu 3 kelimeyi öyle ayarlı bir şekilde geçirmiştir ki elektron dizilimleri bile işaret edilmiştir. Elektronlar atomların birbirlerine bağlanıp molekülleri oluşturmasını sağlarlar. Yani 'salsalin' geçişi ile direkt olarak ilgilidirler.
15. surede 1. 'salsalin' geçişi=15:26 ayetindedir.
15. surede 2. 'salsalin' geçişi=15:28 ayetindedir.
15. surede 1. 'salsalin' geçişi=15:33 ayetindedir.
1. geçiş ile 2. geçiş arası 2 ayet vardır. (28-26=2)
2. geçiş ile 3. geçiş arası 5 ayet vardır. (33-28=5)
Azot atomunun 2 iç yörüngede; 5 adet dış yörüngede elektronu mevcuttur.
Özet olarak gösterimi;
(تُرَابٍ) ‘turâbin’ kelimesi yıldız tozu olabilir mi? Yüce Allah insanı 'yıldız tozundan 'turâbin' yarattım' buyuruyor olabilir mi?
Kuran'da müteşabih ayetler olduğunu biliyoruz. Bu ayetler çoklu ve benzer anlamlı demektir. Bilimsel veriler geliştikçe ayetin başka bir benzer anlamı ortaya çıkar. (تُرَابٍ) ‘turâbin’ kelimesi de böyledir. Kelimenin toz anlamına geldiğini yukarıda öğrendik. Yeryüzünden kalkan toz ile azotun işaret edildiğini gördük. İnsanın yaratılış evresinde topraktan daha önceye bir döneme gittiğimizde insanın (تُرَابٍ) ‘turâbin’ şeklinde yani toz halinde olduğu bir evresinin olduğunu da görmek gereklidir. Nötron yıldızı oluşurken büyük bir patlama yaşanır. İçe çöken nötron yıldızı bir atom fabrikası gibi üretmiş olduğu atomları toz halinde dışarı saçar. Bu nötron yıldızına Kuran Tarık yıldızı diyor. Tarık yıldızları insanın yaratılışı için çok çok önemliler. İnsanı oluşturan başta su olmak üzere atomları yaratıldğı yerler.
Sonuç olarak;
Yüce Allah insanın topraktan yaratılışını işaret ederken (طِينٍ) ‘tînin’, (تُرَابٍ) ‘turâbin’ ve (صَلْصَٰلٍ) ‘salsâlin’ ‘salsâlin’ kelimelerini kasıtlı olarak farklı seçmiş; ve geçişlerini kasıtlı olarak belirli sayılarda geçirerek insanı oluşturan en önemli atomları işaret etmiştir. Ayetlerin müteşabih özelliği dikkate alındığında insanın yıldız tozu olduğuna da bir işaret yapıldığı ortadadır. Yüce Allah ayetlerini gösteriyor; biz de onu tanıyoruz.
Konunun ders olarak anlatımı;
Sosyal medya tanıtımı videosu;