Yüce Allah 36:78-80 ayetlerinde şu şekilde buyurmaktadır;
|
Kuran Ayet No|Sure No|Ayet No|Ayet Arapça okunuş Meal |
|
3781|36|78|وَضَرَبَ لَنَا مَثَلًا وَنَسِىَ خَلْقَهُۥ قَالَ مَن يُحْىِ ٱلْعِظَٰمَ وَهِىَ رَمِيمٌ Ve darebe lena meselen ve nesiye halkah, kale men yuhyil izame ve hiye remim. Ve vurdu/sürdü bize bir örnek/bir misal; ve unuttu kendi yaratılışını; dedi: “Kim canlandırır kemikleri; ve o çürük(ken)/bozuk(ken)?" |
|
3782|36|79|قُلْ يُحْيِيهَا ٱلَّذِىٓ أَنشَأَهَآ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَهُوَ بِكُلِّ خَلْقٍ عَلِيمٌ Kul yuhyîhellezî enşeehâ evvele merretin, ve huve bi kulli halkın alîm. De ki: “Canlandırır onu; ki ilk defa inşa eden onu; ve O’dur her yaratışı bilen. |
|
3783|36|80|ٱلَّذِى جَعَلَ لَكُم مِّنَ ٱلشَّجَرِ ٱلْأَخْضَرِ نَارًا فَإِذَآ أَنتُم مِّنْهُ تُوقِدُونَ Ellezî ceale lekum mine ş-şeceri l-ahdari nâren fe izâ entum minhu tûkıdûn. O ki yaptı size yeşil ağaçtan bir ateş; öyle ki sonra siz ondan yakarsınız. |
(رَمِيمٌ) ramimun kelimesi kökü (رمم) çürüme-bozulma (putrefaction, decay), çürümüş (rotted) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 416 (of 1303)
36:78 ayeti çok önemlidir. Yüce Allah’ın bize vermiş olduğu örnek 36:80 ayetine ışık tutacak ve 36:80 ayetindeki bilimsel mucizenin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
36:78 ayetindeki ‘ramimun’ kelimesi çok önemlidir. Bu kelime çürümüş, bozulmuş anlamındadır. 36:78 ayetinde bir kişinin çürümüş, bozulmuş kemikleri göstererek ‘Kim yaşam verecek şu çürümüş-bozulmuş kemiklere?’ dediği anlaşılmaktadır. Muhtemelen gösterdikleri bu kemikler bir insana ait olabilir. Kanlı canlı yaşayan bir insan öldüğünde toprağa gömülür ve organik olan vücudu çürümeye başlar. Yumuşak doku hızla çürür ancak kemik gibi sert yapıların bozulma süreci çok çok daha uzun sürede gerçekleşir.
Şimdi 36:80 ayetini inceleyelim;
(تُوقِدُونَ) tukidune kelimesi kökü (وقد) ateş yakmak (fire), yakmak (burn), alevlendirmek (ignite) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1275 (of 1303)
(نَارًا) naran kelimesi kökü (نور) ateş (fire), alev (conflagrant), yanan (fiery) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1183 (of 1303)
(ٱلْأَخْضَرِ) l-ehderi kelimesi kökü (خضر) yeşil (green) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 282 (of 1303)
(ٱلشَّجَرِ) ş-şeceri kelimesi kökü (شجر) ağaç (tree), çalı-bodur ağaç (shrub), çalılık (bushes) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 532 (of 1303)
(جَعَلَ) ceale kelimesi kökü (جعل) yapmak (make, do) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 151 (of 1303)
36:80 ayetindeki (جَعَلَ) ceale kelimesi yaratmak anlamdan farklıdır. Mevcut bir şeyin halini değiştirerek başka bir şey haline getirerek yeni bir şey oluşturmak anlamındadır. Ayette bu fiilin mazi olarak gelmesi, yani geçmiş zaman olarak gelmesi de büyük bir işarettir.
Bu ayetten yeşil ağacın odun olarak yakılması anlaşılamaz. Çünkü Yüce Allah yeşil ağacı ateşe (ateş kaynağına) dönüştürdüğünü ayette bildirmektedir. Demek ki yeşil ağacın ateşe (ateş kaynağı) dönüşmesi geçmiş bir zamanda olmuştur. Hemen sonrasında ondan 'yakarsınız' fiili kullanımı ile gelecek zamanları da kapsayan bir eylem işaret edilmiştir. Özetle; Yeşil ağaçtan ateşe (ateş kaynağı) dönüşüm geçmişte olmuştur, ancak insanların oluşan ateşten (ateş kaynağı) yakma eylemi süreklidir.
Yüce Allah 36:80 ayetinde yeşil ağacı ateş veren, yanabilen, yakılabilen, bir şeye geçmiş bir zamanda dönüştürdüğünü buyurmaktadır. 36:78 ayetindeki ‘Kim yaşam verecek şu çürümüş-bozulmuş kemiklere?’ diyen kişiye bir cevap vardır 36:80 ayetinde. Bu cevap da yeşil ağacın çürüyüp, bozulması ile Yüce Allah’ın insanlara ateş olan-ateş kaynağı bir şey vermesidir. Yanarak ateş olan, insanlara faydalı olan bir şey oluşturmasıdır.
Yeşil ağacın çürümesi-bozulması ile oluşan şey nedir?
Muhteşem bir döngü, muhteşem bir hayat bulma!
Yeşil ağacın çürümesi-bozulması ile yok olmadığı ortadadır. Yine Yüce Allah’ın izni ve işlemleri ile yeşil ağaç insanlar için çok faydalı, yanan, yakılan kömüre dönüşür. İşte insanlar bu kömürü yakarlar. Onunla ısınırlar, aydınlanma amaçlı kullanırlar. Hatta günümüzde kömür yakılarak elektrik enerjisi üretilmektedir.
Şimdi kömürün yeşil ağaçtan nasıl oluştuğunu kısaca öğrenelim;
Kömür siyah veya kahverengi-siyah renkte yanıcı bir kayadır. Büyük oranda karbondan oluşmakla birlikte değişen oranlarda hidrojen, sülfür, oksijen ve nitrojen içerir.
Kömür Dünya’nın geç Karbonifer dönemi (354-292 milyon yıl önce) ‘Carboniferous (Pennsylvanian)’ ve Permiyen ‘Permian’ dönemindeki (292-251 milyon yıl önce) ‘Wetland’ 'Coal forest' olarak bilinen bataklık halindeki ormanlık alanlardaki bol miktardaki yeşil ağaç ve çalılıkların organik dönüşümü ile oluşur.
Aşağıdaki resimde Karbonifer döneminden bir kömür ormanı ('coal forest') anime edilmiştir.
Bu dönemi simüle eden bir program var. http://extra-life.de
Bu siteden yazılımı indirerek kurunuz. 350 milyon yıl önceki kömür ormanlarını ('coal forest') gezme şansınız olacaktır.
Bu dönemlerde Dünya’nın büyük bir bölümü bu şekilde bataklık halinde ormanlar ile kaplıydı. Yeşil ağaçlar ve yeşil çalılar ölerek toprak altında kaldılar. Üzerlerinde su olduğu için (deniz veya göl) oksijensiz bir ortamda sıcaklık ve basınç etkisi ile milyon yıllar içerisinde yeşil ağaç kömüre dönüştü.
Çıkarılmış kömür. 350 milyon yıl önce yeşil ağaçtı.
Kömür içeriği itibari ile yanıcı bir maddedir. Ateş kaynağıdır. Yanar.
Kuran'ın indiği dönemde kömür bilinen bir ateş kaynağı mıydı?
Kesinlikle evet. Çinde yapılan arkeolojik araştırmalarda M.Ö. 3490 yıllarında kömürün madencilik yöntemi ile çıkarıldığı ve evlerde ateş kaynağı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca Romalılar M.S. 2. yüzyıldan sonra kömürü aktif olarak kullanmışlar ve hatta ticaretini yapmışlardır. Demiri işlemede kömür aktif olarak kullanılmıştır. Kuran indiği dönemde yaşamış olan Arapların da kömürden haberleri olmaları çok muhtemeldir. O dönemde kılıç, kalkan gibi demirden yapılan savaş aletlerinin mevcuttu. Demiri işlemede kömür kullanılmış olması çok muhtemeldir.
1400 yıl önceden Kuran kömürü ve onun nasıl oluşturulduğunu işaret etmiştir. Yeşil ağaçlardan yanıcı kömürü nasıl oluşturduğunu örnek göstererek 36:78 ayetinde geçen kişiye büyük bir mesaj vermektedir. Ölen bir kişinin çürümüş, bozulmuş kemiklerine tabii ki onu ilk yaratan Yüce Allah hayat verecektir.
Çünkü evrenimizdeki her şeyin bilgisi korunmuş bir kitaptadır. Kuran bu kitaba Levh-i Mahfuz demektedir. Evrenin tüm kuantum bilgileri bu kitaptadır. İçinde yaşadığımız evrenimiz mutlaka yok olacaktır. Ancak kuantum bilgileri saklı kalacaktır. Nerede kalacaktır? Levh-i Mahfuz’da. Yüce Allah yeni oluşturacağı evrende bu bilgileri kullanarak bizi tekrar diriltecektir.
Detaylı bilgi aşağıdaki makalede okunabilir.
Levh-i mahfûz nedir? Korunan bir levha